bir galatasaraylı olarak bu adamla dalga geçmemizin sebebini anlamayan arkadaşlar görüyorum.
sebep çok basit: diğer kulüpler hakkım yendi diye konuştuğunda sanki kendisi türk futbolunun savunucusu gibi çıkıp saçma sapan açıklamalar yaptı. yok taçın peşine düşmeyiz, yok verilmeyen penaltının peşine düşmeyiz, hakemler de hata yapar vs...
kimse de kendisini uyarmadı sen neden çıkıp her konuda fikir belirtiyorsun diye. azeri bir elemanın tweeti vardı "skimi çıkarmaya korkuyorum mikrofon sanıp dert anlatacak"
2 haftada bir basın toplantısı düzenlersen kimse ciddiye almaz. geçen sene ettiğin beylik lafların üzerine de geri vites yaparsan senle dalga geçerler. olaylar bundan ibaret.
tamam sizi de anlıyoruz, başkanınızın arkasında durmak istiyorsunuz da, sevgili kardeşlerim tablo bu kadar vahimken neden arkasında durmak istiyorsunuz? hangi başarısına bel bağlayarak "ali başgan halleder" diyorsunuz? galatasaray taraftarı "istifa da bir hizmettir" pankartı açmıştı geçmişte. siz neden açmıyorsunuz?
işbu entrydeki sorular gerçek fenerbahçe taraftarına sorulan farazi sorulardır. paralı köpekleri tenzih ederim.
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. 19 şubat 2020 ali koç basın toplantısı
-
2. ailem yeterince ilgilenseydi olabilirdim denen şey
her şey.
her şey olabilirdim.
malın teki olmamı tercih ettiler. -
3. bizim vatanı için ölecek gençlere ihtiyacımız var
kendi oğlundan başla o zaman diye cevaplanacak boş demagojik gazdır...
-
4. şaka maka türkiye'de alım gücünün bayağı düşmesi
başlık içinde bazı tipini sevdiklerim hala utanmadan sıkılmadan 90'larda enflasyon şöyleydi. alım gücü daha kötüydü diye akp döneminin pisliğini temizlemeye çalışıyor.
ben 90ları yaşamış biri olarak söyleyeyim. 90'larda alım gücünüz beyaz eşyada etkileniyordu. evinizin tadilatında etkileniyordu ama hiçbir zaman temel ihtiyaçları etkileyen bir durum yaşanmadı. alt gelir grubu dışında geçim sıkıntısından söz edilemezdi.
bugün en temel ihtiyaçları bile etkileyen ve tüm alanları kapsayan bir alım gücü düşüşü söz konusu. ve etkisi bugün sadece alt gelir grubu ile sınırlı değil. neredeyse herkesi etkiliyor. -
5. gezi davasında beraat veren hakimlere soruşturma
yazıklar olsun. bu resmen yargıya sopa göstermektir. bak hoşumuza gitmeyen karar verirseniz sizi yakarız demektir.
çıldırmamak elde değil herkesin her şeyi gördüğü ama kimsenin elinden bi şey gelmediği ortamdayız. resmen yumruk atmaya çalışıp atamadığımız, koşmaya çalışıp koşamadığımız rüyalar gibi.
tek dileğim bozduğunuz bu yargı sisteminin adaletine muhtaç kalırsınız. siz iktidarı kaybettiğiniz gün bu hakimler savcılar sizden korkmayacak. sizi tanımayacak bile. işte o gün benim için milat 17-25 aralık diyecek bir tek savcı bir tek hakim bile bulamayacaksınız.
80'lerde bu ülkenin en güçlü ismi kenan evren'di. bugün neredeyse mezarını açıp kemiklerini yakacaklar o kıvama geldi.
edit: bana kudurrrr diye mesaj atan troller var. onun özelinde tüm trollere cevap vereyim. ben türkiye'nin en güzel okullarından birinde okumuş bir jeoloji mühendisiyim, yabancı dilim var. işim var arabam var. istediğimi yiyor istediğimi içiyorum istediğim yere gidiyorum. yani sikim taşşağıma denk. herhangi bir maddi sorunum yok para benim düşünmem gereken bir şey değil yani. inanır mısın şu an itibar görmese bile benim diplomam ve mesleki başarımım bütün ömrüm boyunca benle gelecek muhtemelen zaman zaman kötü işlerde çalışsam da aç kalmayacağım.
ülkeme, yaşadığım hayata, insanlığa karşı kaygılarım var. her şeyden önce sorguluyorum her şeyden önce bana anlatılana bana söylenen her şeye inanmıyorum.
şimdi sana ve senin gibilere gelelim. sen hayatta hiçbir mesleği olmayan, hiçbir zeka kırıntısı barındırmayan ve bu siyasal iklimin rüzgarıyla yol alan birisin. zaten bu rüzgar olmasa aç kalacağını bilerek parasıyla bu işi yapıyorsun. bu işten direkt para almıyorsan bile ya torpille işe girmişsindir ya da ihale kapmışsındır. kısaca sen bu hayatta hiçbir sik olmadığını ve bu iktidar giderse hiçbir sik olmayacağını çok iyi bilen ve o yüzden can siperhane trollük yapan birisin.
ben ve benim gibi insanlar bugün kaybediyor olsa da tüm hayatları boyunca daha onurlu ve özgür yaşamanın gururunu taşıyacak.. sen ve senin gibileri ise torpil maillerinde görüp burada taşşak geçicez. biz bu ülkeyi sizden çok daha seven bu ülkeyle ilgili kaygıları olan insanlarız. sense paralı asker.
bugünleri yaşadığımız için gerçekten üzgünüm.
edit1: bi de bu ülkede asalak bir güruh var onlar da mesaj atıyor. daha doğrusu bunları ilk kez duymuyorum. şöyle ki;
-ülkede adalet var mı sanıyordun? bu adamların seçimle gideceğine inanıyor musun?
ya arkadaşlar romalılar ben sizden daha az zeki biri değilim. bu ülkede ne olduğunun farkındayım. ama adalet yok, seçim meşru değil diyip ne yapalım? köşeye mi çekilelim? bunun karşı olduğunuz zihniyeti meşrulaştırmak olduğunun farkında değil misiniz? bu ülkede asker defalarca darbe yaptı. hem de emir komuta zinciriyle yani tüm silahlı kuvvetler elindeydi ama her defasında koltuğu bıraktılar. iyi ya da kötü bu ülke hiçbir zaman darbeci bir generalin 30 40 sene vesayeti altında yaşamadı.
seçimle bu işler olmayacak olsaydı. ankara'yı, istanbul'u, adana'yı, mersin'i bırakmazlardı. o yüzden kendinizi çok akıllı sanıp millete akıl vermeyin. bu ülkede ne var ne yok sizden iyi biliyoruz. -
6. 19 şubat 2020 rte açıklamaları
''eskiden bir karım vardı onla her işi yaptık, çocuklarımız oldu çok seviyordum onu, çok da namuslu bir kadındı.sonra anlaşamadık ayrıldık şimdi ona orospu diyorum'' lafının siyasi şekli galiba.
-
7. çalışan evli eşlerin maaşlarını ayrı tutmaları
bu konuda finans ustadi dave ramsey'in guzel bir lafi vardir: "if you are married and have separate savings account with your spouse, you don't need a financial adviser, you need a marriage counselor"
yani diyor ki evliyseniz ve ayri birikim hesabiniz varsa finansal danismana degil, evlilik danismanina ihtiyaciniz vardir, bana gelmeyin... -
8. elif can yetim
bu hanım kızımızın yazdığı iddia edilen maillerin önünü de ardını da okudum. yazışmaların doğru olup olmadığını bilmeden, okuduklarımı kısaca özetleyerek hem yüzlerce insana vakit kazandırayım, hem de bulantımı biraz azaltayım istedim:
kartal anadolu imam hatip lisesi 1999 mezunu olan elif yetim’in hikayesi, 2008 yılında londra’dan döndükten sonra kökünden değişiyor. 2008’de bank asya’ya iş başvurusunda bulunuyor ama başvurusu dikkate alınmıyor. bir anlamda direkten dönen elif yetim’in çalık holding’e stajyer olarak girmesini sağlayan berat albayrak’ın ağabeyi serhat albayrak. berat albayrak’a ilk olarak 2010’daki iş görüşmesinden sonra teşekkür maili atıyor. berat bey o tarihte 6 yıllık damat ve 3 yıllık çalık holding genel müdürü. (muhtemelen yazılmıştır, genel müdür olarak kurumsal bir mail hesabı yerine yahoo mail kullanması ilginç.) berat bey’e görüşme sonrası attığı teşekkür mailinde “abi” yerine “berat bey” diye hitap ederken, muhabbet 7 ay içerisinde “kravatınız güzel değil ama yüzünüz huzur verici berat abi” seviyesine evriliyor. staja başlangıcının üzerinden 1,5 yıl geçtikten sonra yöneticisine sitem dolu bir mail atıyor elif. bu mailinden, genel müdür berat albayrak’tan bir tarihte çok kötü sözler işittiğini ve kendisine nankör denildiğini anlıyoruz. yöneticisinin elif’le arası iyi değil, kendisi şerh koyduğu halde torpille işe alındığı ve muhtemelen düşük performans gösterdiği için elif’e psikolojik baskı uyguluyor, yurtdışında yüksek lisans yapması için yönlendirerek kendisinden en temiz şekilde kurtulmaya çalışıyor, “sen çalışma, evde otur, çocuk bak” bile diyor.
elif yetim 2011 yılında çalık holding’den ayrılarak ingiltere’de lisansüstü eğitime başlıyor. gerek yurtdışında gerekse döndükten sonra berat abisiyle arayı sıcak tutmaya devam ediyor. 2013 yılında yurda dönerek thy’de işe başlıyor. ama ne tesadüftür ki buradaki yöneticisi de (zeliha akça) kendisini pek tutmuyor (elif çalışmak yerine sürekli sağa sola mail yağdırdığı, kalite güvence başkanı’nın torpiliyle işe girdiği, yöneticisini aşarak rahatsızlıklarını başkan’a ilettiği için olabilir mi, kendileriyle aynı çalışma ortamında bulunmadığım için bu konuda yorum yapamıyorum. yine de şu kadarını söyleyeyim: düşünün ki 9 aylık bir çalışansınız, yöneticinizle ve çalışma arkadaşlarınızın birçoğuyla yıldızınız barışmıyor, hatayı biraz olsun kendinizde aramak yerine büyüğünüzü arayarak bu kişileri kovdurmaya çalışıyorsunuz, vallahi pes billahi pes.)
başkan bakıyor ki elif yetim’in çalıştığı stratejik planlama ve yatırımlar müdürlüğünde gerginlik had safhada, problemi tüm departman çalışanlarını değiştirmek yerine elif’in müdürlüğünü değiştirerek çözmek istiyor. bu kararı öğrenen elif’in, başkana verdiği cevabı kendi kaleminden nakledelim: “şirketten de istifa ediyorum, bunu temel bey’e açıklarsınız”. temel bey dediği temel kotil, yani thy’nin o tarihteki ceo’su. bakınız, burası çokçokomelli... şirkette daha bir yılını bile doldurmamış, stajyerden hallice bir çalışan, başka bir göreve atandığı için “ben istifa edersem ceo’ya hesap verirsiniz” diye başkan’ı tehdit edebiliyor ve başkan da anında çark ediyor. bu nasıl bir gövde gösterisidir yarabbim, bu memlekette dayın olacak dayın! elif bununla yetinmiyor, şikayetlerini bir de thy genel müdür yardımcısı ahmet olmuştur’a bizzat iletiyor. (bu arada ahmet olmuştur da ülkenin en güzide yöneticilerini yetiştiren kartal anadolu imam hatip lisesi’nden mezun.) görüşme öncesi berat abi de bilgilendirildiğinden midir bilinmez, hiçbir yöneticisine yaranamayan elif hanım kızımız görüşmeden 3. havalimanı projesine dahil edilmiş olarak çıkıyor. bu görüşmeden bir ay sonra da, elif’e mobbing uyguladığı iddia edilen zeliha akça görevden alınıyor. (yerine atanan müdürün mezun olduğu liseyi mesajla gönderen ilk üç kişiye selam ve dua gönderiyorum, istanbul anadolu yakasında bir lise.)
aradan 6 ay geçmeden mali işler bünyesindeki dört thy yöneticisi daha “şutlanıyor”. elif buna “temizlik” diyor ve “elif gibi istemek” deyiminin harcını bu noktada karmaya başlıyor: “makamlar ehil olmayanların elinden alınarak ehil olanın sorumluluğuna verilmeli”. bütün bunlar olurken takvimler mayıs 2015’i gösteriyor, elif’in berat abisi istanbul 1. bölgeden milletvekili adayı olmuş, akabinde bakan olacak, haliyle elif’in ağzı kulaklarında. dahası elif’in sevmediği ne kadar çalışan varsa şutlanmaya temizlenmeye devam ediyor, insanlar işinden oldukça elif mutluluktan çıldıracak gibi, berat abisine “allah razı olsun, tamamını bekliyorum” diyor. tamamı ne mi? thy’de işe başlayalı 1,5 yıl oldu ve elif’in artık müdür olması lazımmmmm!!!!! ne var ki bu sıralarda maili ve duayı azaltmış olacak ki, birkaç ay sonra rüzgar terse döner gibi oluyor. berat abisi artık ankara’da, onunla eskisi kadar ilgilenemez, tepesine uzman kadrosundan müdür atanıyor, üstelik bu müdür burhan kuzu’nun yeğeni muhsin gülmüş, yani rakip dişli sayılır. elif maille tacizin dozunu arttırıyor, artık sabır taşı çatlamış durumda. işi kendisi için müdürlük ısmarlama noktasına kadar vardırıyor, o müdürlük olmazsa bu, bu olmazsa şu... falanca müdürlük olacaksa önce genel müdür yardımcısı kovulsun, daha neler neler..
derler ki, “elif gibi istemek” deyimiyle “gemi azıya almak” deyimini aynı tavada eriten kişi, bu dünyada her muradına erermiş. elif yetim de bunlardan biri işte...
(bu arada, intihar gibi orantısız ve acımasız beklentilere girenler, beddua edenler görüyorum. biliyorum ki siz bu kadar kötü ya da mantıksız insanlar değilsiniz. okuduklarımızın tamamı doğru olsa bile elif, torpil yapılan ne ilk ne de son kişi. kaldı ki onun nazarında ona hakkı teslim edildi; torpilden, hak yemekten allah’a sığınır. olan biten gözümüze bu kadar detaylı sokulunca belki galeyana geldik, belki hayatta bir yerlere gelmek için çektiğimiz çileler, yaptığımız fedakarlıklar aklımıza geldi, ama mantıktan uzaklaşmayalım derim.)
selam ve dua ile... -
9. insan ilişkilerinden çıkarılmış en önemli ders
elinden geleni yaptıktan sonra geriye çekilmeyi bilmek. kim sana ne kadar geldiyse o kadar gitmek. içinde "acaba" kuşkusu kalmayacak şekilde her şeyi yapmak ve kendine olan saygını yitirmeden uzaklaşmak.
beklentilerini ne olursa olsun yüksek tutmak. beklentini az tutmak sadece sana zarar verecektir. istediğin şeylerden vazgeçmeden değecek insanları bulmaya çalışmak.
insanlar salt iyi ya da salt kötü değillerdir. sana gökkuşağının bütün renklerini getiren bir insanın başkasının cehennemi olduğunu bilemezsin. senin cehennemin olan bir insan da aynı şekilde bir başkasının en güzel rüyası olabilir.
insanlar değişmezler. bir insanın içinde olmayan bir şeyi dışarı çıkarma imkanın yoktur. bu yüzden insanların içini görmeye çalış ve orada bir kötülük varsa iyilik bulmak için uğraşma.
herkes kendine yakışanı yapar. başına ne gelmiş olursa olsun bu senin değerini asla düşürmez. sadece o insanların ne olduğunu sana gösterir o kadar.
ne olursa olsun umudunu kaybetme ve yüreğini boş yere tüketme. sen güzel kal ki aynaya her baktığında kendinle gurur duyacak yüzün olsun. -
10. türkiye için savaşır mısın anketi
kanımın son damlasına kadar ancak hükümet için değil, onlar için kılım kıpırdamaz.
-
11. sahibinden.com'daki muayeneli satışa hazır civic
bu işin bokunun çıktığının göstergesidir.
alan toplayacak, ucuza kapatmak isteyene satacaktır.
hurda arabalara düştük aloo çoluğunu çocuğunu bindireceksin -
12. erling braut haland
zengin sörloth’u.
-
13. ilk e-mail adresi
ad soyadimla almıştım, 16 yıldır hala o maili kullanıyorum.
-
14. en iyi anime
(bkz: rurouni kenshin)
-
15. avm'yi birbirine katan dengesiz gençler
analarina babalarina uzuldum.
15 20 sene besle buyut binbir umutla, yeme yedir, uykusuz kalk ve ortaya bu cikiyor.
sen de kendin yaptin diye bombok birsey oldugunu kabul edemeyip benim diyerek herseyiyle sahiplenmeye calisiyorsun.
nereden baksan buyuk dram. -
16. erkekler nasıl bu kadar ruhsuz olabiliyor
(bkz: sayenizde)
-
17. göbekli erkeklerden hoşlanmak
elimdeki ekmeği sucuklu yumurtaya daldırmak üzereyim. kesin bilgi mi, çabuk söyleyin lan.
-
18. 1600 cc altı araçlara sol şeridin yasaklanması
sol şeridi drag yapmak için mi kullanıyorduk? sorusunu akla getirir.
örnekte verilen aracın max. hız verileri, karayolları hız sınırının gayet üzerindedir. bunu istemeyen kurallara uysun derim ben
not:185 beygirlik araç kullanıyorum ama bana polo yu savunmak zorunda bırakıyosunuz. -
19. 18 şubat 2020 atletico madrid liverpool maçı
aykut kocaman'ın atletico'yu karanlıkta, tek başına, peçete ve sabunla izlediğini düşündüğüm maç.
-
20. en yakındaki kitabın 107. sayfasının 1. cümlesi
benzeri görülmedik biçimde, yedi milyon çevrimiçi izleyiciye ulaşan bir canlı yayında füturist edmond kirsch, insanlığın öteden beri sorageldiği iki soruya cevap verdiğini ima ettiği bilimsel keşfini açıklamaya hazırlanıyor.
dan brown-başlangıç
--- spoiler ---
edmond çıkma abicim o sahneye, otur evinde yeni icat çıkarma başımıza
--- spoiler --- -
21. a spor'da moderatörün konuğunu kovması
moderatör, kimseden işimi nasıl yapmam gerektiği konusunda eğitim almadım diyor. eğitimsiz olduğu o kadar belli ki.
-
22. ben nisan ak sorularınızı bekliyorum
merhaba nisan,
pace university oyunculuk kazanan türk kızı, buket'i amerika'ya yolluyoruz gibi kampanyalar çok büyük linç yerken, senin amerika'da okumak için açtığın iki ayrı kampanya nasıl sessiz sedasız başarıya ulaştı acaba? üstelik bağışçıları aldatmakta en az onlar kadar yanıltıcı olmana rağmen... hani türkiye'nin üçüncü kadın şefi olacağım palavrandan bahsediyorum, ha? -
23. inan avşar
18 şubat gecesi ankara batıkentte aracında intihar ettiği söyleniyor. (bkz: inan avşar)
'elveda' isimli bir youtube videosu bırakmış : elveda
videoda işverenlerin, özel okul yönetici ve müdürlerinin, eğitimcileri çalışma saatleri konusunda zorladığından, özel okul sisteminin sömürü düzeni olduğundan bahsetmiş.
eğitim ülkenin namusudur. eğitim bitti mi her şey biter. demiş ve eklemiş; bundan sonra beklemeyin ki her şey güzel olacak.
"insan insana güvenmedikten sonra bu dünyada yaşamanın ne anlamı var ki" diye bitiriyor videosunu.
seni tanımıyorum ama söylediklerinde sonuna kadar haklısın. elveda inan avşar. -
24. fenerbahçe'nin ligden çekilmesi
aziz yıldırımla birlikte geçmişte kaldığını düşünmüştük ancak, tümünde tıynet aynı galiba ..
yok havuzdan çıkarız, yok ligden çekiliriz
(bkz: vallaha sataram köyü ha) -
25. abdullah gül'ün gümbür gümbür gelmesi
tabiatı itibari ile daha çok 'sinsi sinsi' gelmesidir.
-
26. ankara'da sarhoş vatandaşı dövüp küfür eden bekçi
geçen sene bizim servise bir çırak aradık getir götür işlerine baksın diye. askerliğini yapmış olsun yeter dedik ve çevre esnafın tavsiyesi ile birini bulduk. ilk aylar gayet güzel çalışıyordu bu ibne ama aradan zaman geçti ve bir gece iş yerine gitmek zorunda kaldığımda tesadüfen ne göreyim, pavyon dizaynı olan bir tofaş şahin ve içine oturmuş dört beş zibidi ile bira içiyor benim çırak. bunu tatlı bir dille uyardım ve olay kapandı ama huylu huyundan vazgeçmiyor işte.
bir gün esrar içerken yakaladım, bir başka gün birini dövmeye kalkarken ve bir sabah sokak köpeğinin yavrusuna tekme atarken.. en son küçük bir hırsızlık muhabbeti yaşanınca hemen işten çıkardık.
aradan aylar geçti ve bir sebeple servisten geç çıkmak zorunda kaldık, tam arabaya binerken tanıdık bir ses arkamdan "selamünaleyküm abe" dedi. "ulan kim ki bu gece gece" derken dönüp bir baktım iki tane bekçi, biri de benim kovduğum eski çırağım. "lan sikilik nasıl girdin buraya" diye sorunca, "biz işimizi biliriz abe" diye cevapladı bu. bir şey demeden bindim arabaya yürüdüm gittim. bu it zaten ara sıra teşkilata gidiyorum ben deyip arazi olurdu. -
27. kıro kızların ortak özellikleri
pop radyo eşliğinde torpido storysi.
-
28. 10 yaşındaki atakan'ın yeni videosu
arkadaşlar gerizekalı olmayın.
çocuk ezberletilmiş şeyleri tiyatral bir şekilde size sunuyor.
bulunduğu yaş grubu ve beyin gelişimi soyut kavramları anlamasına engel. 5 yaşında hafız olan ama ezberlediği şey hakkında hiçbir bilgisi olmayan muhafazakar çocuklarından farkı yok.
pr çalışması.
yakında youtube kanalı açar.
şaşırmayın.
edit: arkadaş mesaj atmış bence üstündeki yelek bile düşünülmüş, diye çok haklı buldum kendisini. -
29. 19 şubat 2020 odtü yemekhane kavgası
ilk verilere göre perinçekçilerle stalinciler arasında olduğu söylenen kavga. yemin ediyorum biz bu kafalarla bi bok yapamayız. adamlar 2020 de stalin diyor perinçek diyor . yani seviyesizliğin bu kadarı. stalin ne amk . perinçek fdgjkhdfjkgd
ara edit : okula polislerle birilikte eylem yapmak için gelen perinçekçilerin(tgb) yemekhaneye girerek kendi akıllarınca okulu zapt etmeleri olayıymış. stalincilerde buna engel olmak istemiş ve polis tgblilerin eylem yapmasını sağlamak için stalincileri uzak tutmuş .bunlar çağırmış bağırmış kendilerince okulu pkkdan kutarmışlar ne bileyim bişeyler bişeyler sonra polisle beraber okuldan çıkmışlar. odtüye odtü öğrenci kimliği olmayanlar giremez. polis eşliğinde gelip bağırıp çağırıp güya okuldaki sempatizanlarına güven ve diğer gruplara endişe verdiler. stalincilerde buna engel olmak için polisle uğraşmışlar. burda görülmesi gereken nokta şu tgbliler taş çatlasa 30 stalinciler 70-80 kişi civarı bir eylemci sayısına sahipler. diğer herkes yemekhane sırasında yemeğini yiyip derse gitmenin peşinde. yani kimsenin umrunda değil. tgbnin okula bu şekilde girmesi slogana atması yemekhanede bağırıp çağırması öğrencilerin hiç ama hiç umrunda değil, ve rahatsızlar. nasılki stalinciler(artık hangi grup bilmiyorum) eylemlerine katılımcı bulamıyor, bu perinçekçiler de aynen öyle bir etkiye sahip. tgbliler artık okulumuza pkk kahrolsun diye girmemeli, bağırıp çağırıp benim öğle yemeğime müdahele etmemeli. stalincilerde artık okul içi faşizmlerine bir dur demeli. sağa sola onlar gibi düşünmüyorlar diye çatmamalı ve her atatürkçü milliyetçinin perinçekçi,akpli, mhpli olmadığını kabüllenmeli. bildirilerinde " kyk borçları silinsin" "yemek bedava olsun" gibi ideolojik mastürbasyon içeren cümlerlerin ötesine geçip karşılarında 50 ıq birileri varmış gibi saçma sapan cümlelerle ideoljoilerini anlatmaktan vazgeçsinler.
umarım canım okulumun çoğunluğu da böyle düşünüyordur ve boktan siyaset oyunlarına alet olmak yerine yaparak başararak kazanarak vatanseverliği tatmış oluruz
edit 1: stalini savunanlar görüyorum yorumlarda. ricam, yıllar öncenin katil, soykırımcı ve kısa boylu adamını sırf iyilik(yani komünizm gelcek herkes mesud olacak) için 20 milyona yakın insanı öldürdüğünü iddia etmeyin. felsefe ve siyaset bilimi açısından stalinin ne yaptığını anlatacak değilim açın bakın okuyun(tabi bunu objektif birinden ). ayrıca ideolojik mastürbasyondan öteye geçemeyen ve kırk parça olan odtü sosyalistlerini(artık her neyse) savunmayın.
edit 2: tgb ile ilgili bir şey yazmaya gerek yok abi dfkgjdfkg. perinçek ile aynı şeyi düşünen kimseyi ciddiye alamıyorum.
edit 3: arkadaşlar odtü ye bok atmıyorum ben . bu tartışmanın odtüde olabilmesini eleştiriyorum çünkü tr nin en kalifiye elemanları buraya geliyor. zaten okulun yüzde 70 i 80 i apolitik ve seküler. bunlar hala duygusal hayallerde kalmış ilginç kişiler. topluluklarına katılım da çok düşük. zaten tgb okula dışarıdan adam getirerek eylem yapıyor ahahah. in conclusion, odtü tr nin en iyi okuludur ve bu aptal kavgalar tartışmalar yakışmamaktadır. odtü ruhu denilen şey sorgulayan, cesur, ilerici, vatansever ve ülkesine karşı sorumlu olmaktır, bana göre
edit 4: stalinci diye adlandırdığım grubun içinde apolitik, only atatürkçü ve liberaller de varmış çok az da olsa. yani tgbyi protesto eden ve onları okuldan kovan ekip yüzde 80-90 stalinci olsa da geriye kalanlar yukarıda yazdığım türden öğrencilermiş -
30. ölümü en çok üzen karakter
mike ehrmantraut
(bkz: breaking bad) -
31. ekşi itiraf
çok sevdim hiç sevilmedim. çok sevdiğim ve beni sevdiğini zannettiğim insanın adı behlül'dü ve karakterin hakkını veriyordu. itiraf kısmı yaşım 30 ve bugüne kadar gözümün içine bakıp seni seviyorum diyen olmadı.
-
32. 19 şubat 2020 tüm ilaçlara %12.10 zam gelmesi
-
33. tuvana türkay
onur tuna tarafından reddedildiğini düşündüğüm şahıs. o kezban hallerin başka bir açıklaması olamaz. o gülüş nedir öyle. iğrençlik akıyor. içinin çirkinliği yüzüne vurmuş gülerken. rezillik.
not: bir insanın neye güldüğünden ve gülüşünden seviyesini anlayabilirsiniz. -
34. imamoğlu'nun metro yapma yetkileri tırpanlandı
bir dahaki seçimlerde hükümet yaparız o halde, belediyeler kesmemiş demek ki.
not: lütfen mesaj atıp da sizi engelleme zahmetine sokmayın beni. kendi fikriniz varsa konu başlığına yazın geçin. sizinle aynı görüşleri savunmak zorunda değilim, siz de benimle aynı görüşe sahip olmak zorunda değilsiniz. en iyisi muhatap olmayalım birbirimizle. -
35. diego pablo simeone
dünyanın en iyi aykut kocaman'ı.
-
36. osman kavala'nın tekrar gözaltına alınması
türkiye'de savcı ve hakimlerin bağımsız değil akp üyesi olduğunu bir kez daha net olarak gösteren durumdur. osman kavala muhabbeti aslında birikenleri taşıran son damla oldu. akp ülkeyi öyle tehlikeli bir hale soktu ki;
- adaletin ortadan kaldırılması. hakkın hukukun işlemediği bir adalet sistemi - ok
- uluslararası bütün mecralarda ülkede adaletin işlemediği, basın özgürlüğünün olmadığının kabul görmesi -ok
- cumhuriyet tarihini en büyük işsizlik oranı - ok
- bütün ülkede rahatsızlık yaratan 5 milyon suriyelinin ülkeye alınması - ok
- seçilmiş belediye başkanlarının yerini merkezden atanan valilerin getirilmesi - ok
- kaybettiği seçim sonuçlarının kabul etmeyip , hukuksuzca seçim yenilemesi - ok
- devlet kurumlarının teslim edildiği bir grubun darbeye teşebbüs etmesi - ok
- kendi ajandası için ülkeyi topyekün savaş macerasına sürüklemesi, savunma harcamalarının mecburi olarak artması - ok
ülkenin şu anki gidişatı arap baharı öncesi ülkelere benziyor. akp bir zümrenin kişisel çıkarları için türkiye'yi arap baharıyla yerle bir edilmiş ülkelerin konumuna getiriyor. kimse demesin burası türkiye öyle bir şey olamaz diye. veriler ortada, yakın tarihteki örnekler ortada. yabancı destekli bir plan işliyor ve akp imtiyazını kaybetmemek için yine her zamanki gibi olanlara gözüne kapatıp bildiğini yapıyor. tek ummamız gereken bir şekilde seçimle bunlar gidip sonrasında yapılacak bir devri sabık ve restorasyon dönemi. aksi halde sonumuz harap. -
37. cerrahpaşa tıp vs boğaziçi elektrik elektronik
tek derdimiz bu olsun..
neyse, ben olsam tıp seçerdim. fakat sen ben değilsin. ben de sen değilim. ben sen olsaydım. sen de ben olsaydın ne olurdu bilemem. kimiz biz ya. -
38. halil umut meler
kendisine bir galatasaraylı olarak sadece dürüstlük dileyecektim ama vazgeçtim. inşallah fenerbahçe'yi liğme liğme doğrar da başta geçen yılki rezalet olmak üzere yıllardır o statta neler çektiğimizi anlarlar.
bıçağına kuvvet halil hocam... -
39. sivaslıları sevmemek
sözlük ahalisi olarak arada sivaslıları da sevmeyin. hep trabzonluları sevmiyorsunuz, üzülüyoruz.
-
40. setenay cankat
olayın ne olduğunu bilmiyorum lakin google'a göktuğhan argın yazıp karşıma çıkan profili görünce, bu hanım kızımız ne yapmışsa iyi yapmıştır dedim.
-
41. babanın söylediği unutulmayan sözler
git pantolonumun cebinden cüzdanımı getir.
-
42. regl olduğunu cart diye söyleyen kadın tipi
regl vücudun doğal bir döngüsüdür ve cinsellikle doğrudan ilişkili değildir. ama ne yazık ki söylenmesi hala ayıp kabul edilir toplumumuzda. üstelik alakasız durumda regl oluyorum demekten bahsetmiyorum ama bazen regl, özellikle ilk günlerde şiddetli karın ağrısı yaşatabiliyor ve insanlar neyin var diye sorduğunda neden regl oluyorum diyemeyelim ki?
yukarıda bazıları da o zaman biz de kamyonu devirdim diyelim, demişler. iyi de reglin karşılığı mastürbasyon değil ki, yani bunu da ben mi öğreteyim? delirttiniz lan beni!?!?”
edit: salağın bir tanesi “regl vajinayla ilgili değil dimi ” diye mesaj atmış, aklı sıra regl demenin ayıp olduğunu çünkü vajinayı hatırlattığını ima edecek. e allah’ın salagı o zaman doğum yapmak, hamile olmak gibi ifadeleri de mi kullanmayalım? zira bunlar vajinayı ve daha da kötüsü(!) seksi akıllara getiriyor. hatta mazallah senin varlığın bile vajinayı akla getiriyor olabilir çünkü sen de ordan çıktın. -
43. 19 şubat 2020 rize'de corona virüsü şüphesi
rize'nin trabzon'la birlikte paket yapılıp karantinaya alınmasını gerektiren şüphedir. mümkünse şüphe ortadan kalkınca da karantina devam etsin. *
-
44. mustafa kemal atatürk vs recep tayyip erdoğan
(bkz: atatürk'ün açtığı fabrikalar)
(bkz: erdoğan'ın özelleştirdiği kurumlar)
lütfen saçmalamayın rica ediyorum. -
45. 19 şubat 2020 fındık köpek'in okula başlaması
okuduğu kitaba bak ahahahahahah.
(bkz: gel pisi pisi) -
46. bir tencere süte yorgan sarılan karanlık dönem
sağlıklı beslenen insanların devam ettirdiği dönemdir. siz aydınlığı çok yanlış anlamışsınız.
-
47. erkek yazarlardan kadın yazarlara sorular
sizde bu başlıktaki soruları okurken ''ben senin a..'' diyor musunuz?
-
48. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı
ankara’dan selamlar...
sesli konuşası olanları beklerim.
telegram için kullanıcı adı: restless90 -
49. kin tuttuğu kişiye 6 yıl sonra saldıran adam
bir insan ortaokulda ne yapmış olabilir ki diyenler şu başlığa göz atsın, (bkz: akran zorbalığı) . ben nedense adamın acısını içimde hissettim, kin tutan insanı severim ben, hisli insandır, kendisine saygısı vardır, sevgisi de aynı düzeyde kuvvetlidir.
-
50. bim'in başarısının sırrı
işçi yi ölümüne sömür. çalıştır. ez.
çalınanı, bozulanı işçiye kitle.
yorulanı ,isyan edeni işten çıkar yenisini al.
sır bu.
yoksa artık ne ucuz lar ne " reklam vermiyoruz o yüzden fiyatlarımız uygun " martavalı anlatabilecek standart low cost bi market zinciriler.
10 kişilik bi ekiple dönecek şubeyi 5 kişiyle döndürüyorlar. hepsi bu.