Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. yazarların takıntı boyutunda nefret ettiği ünlüler

    ay çok var hangi birini yazalım ki? ilk aklıma gelenler,
    (bkz: murat boz) iki yüzlü, acun amipi çapar surat.
    (bkz: ebru gündeş) tam bir varotik golddigger, pardon "anne"! zarrab bazlamasının biricik eski eşi.
    (bkz: gülben ergen) nam-ı diğer 32 diş gülben, kadın yıllardır yapmacıklığın kitabını yazıyor resmen, evli erkeklere olan zaafıyla başı dertte.
    (bkz: şeyma subaşı) açıklamaya bile gerek yok, iki kelam edeyim yine de: hipsterlığa terfi etmiş varotiklerden ama en önemli vasfı acunun çocuğunun anası olması, dini bütün bir party girl.
    (bkz: fatih terim) konuşan takoz.
    (bkz: eser yenenler) offf allahım tam bir gereksiz! ne iş yaptığını anlayan beri gelsin! kadrolu acun yancısı, gördüğüm en sevimsiz şişko.
    edit:
    (bkz: mustafa ceceli) mü'min çapkın. bir zamanlar romantik şarkıların beyaz atlı prensiyken, eşini aldatıp, ferrari yamultan bir hacıya dönüşmesi uzun sürmemiştir. ay dede suratlı yandaş!
    bonus: burak-fahriye ikilisi, kendilerini türkiye tarihinin en itici ve alaman çifti seçmekte bir beis görmüyorum. işleri güçleri poz, kerkenez gibi geriniyorlar etrafta.
    default olarak gelenler: bu listede değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez, misak-ı milli sınırları içindeki en ama en itici tipler tabii ki,
    (bkz: rte)
    (bkz: nihat doğan)
    (bkz: arda turan)
    son söz: yalnız olmadığımı bilmek çok güzel, ben de kendimi iflah olmaz bir hater sanıp hayıflanıyordum.iyi ki varsınız ahahahaha!

  • 2. sözlükçülerin seks hariç hayal ettiği fantezileri

    (bkz: hayal edilen fantezi)

  • 3. 12 şubat 2018 galatasaray antalyaspor maçı

    2004-2005
    2005-2006
    2006-2007
    2007-2008
    2008-2009
    2009-2010
    2010-2011
    2011-2012
    2012-2013
    2013-2014
    2014-2015
    2015-2016

    sezonlarında ali sami yen ve tt arena kombinelerini alıp tek maçı dahi aksatmadan gittiğim tribüne dursun özbek sebebiyle ara vermiştim. hikayesi uzun sürer, lafı uzatmayayım, "dursun gidene kadar maça gidersem..." şeklinde büyük konuşmuştum. artık dursun yok.

    bugün o gün, bu maç o maç dostlar.
    evime dönüyorum.

  • 4. şehit askere haciz gelmesi

    hemen gaza gelmeyin. olay gayet kanuni.

    şehit olmak ayrı şey, borçlu olmak ayrı şey!

    şehitlerin borçlarını devlet üstlense diğer borçsuz şehitlere haksızlık olur. onlara da ekstra tazminat ödemesi mi yapacağız?

    rahmetli kaza yapmış ve tazminata mahkum edilmiş. ödeyemeyince de icra hakkı doğmuş.

    avukatın görevi müvekkilinin hakkını savunmaktır ki görevini yapmış. şehit ailesi borçtan reddi miras ile kurtulabilir. şehitlik tazminatı ile şehit dul maaşına haciz koyamazlar.

    sözcü öyle bir vermiş ki haberi, tamamen acıtasyon!

  • 5. türkiye'de internetin ilk yılları

    biri gelip de;
    "abi 146 çevirince internete giriliyomış, denesene bi" diyinceye kadar her şey iyiydi mınaki ://

    telefon faturası gelince, evden kaçtım. halen laylon evde, köprüaltındayım. babama naylon demeyin, anlamaz!

  • 6. sigara içenlerin insanı delirten davranışları

    keyifli keyifli, güzel güzel sigara içmeleri.

    yeni bıraktım ibneler.

  • 7. cengiz ünder

    an itibariyle roma'ın yavaş yavaş kısırlaştığı anlarda çok güzel bir asist yapmıştır. golün yarısından çoğu kendisinin.

    edit: golünü de attı.
    edit2: haaaaaydaaa.
    edit3: aykut kocaman tarafından biraz parladı diye oyundan alınmıştır. alacağın olsun di francesco, hat trickten ettin bizi.

    asist: https://streamable.com/ni4xi
    gol: https://streamable.com/te20d
    gol2: https://streamable.com/xogpn

    edit4: linkler teliften ölmüs:(

  • 8. cedi osman

    düşünsene smaç kaçırıyorsun, lebron seni teselli ediyor.

    sikimde olmaz aq.

  • 9. öğretmen maaşı

    mesleğe yeni başlayanlar için tüm ek derslerin dolu olması halinde 3500 tl civarındadır. yani 4 yıllık üniversite mezunu işine yeni başlayan çoğu kamu görevlisinden daha fazlaymış. bu yüzden de düşürülmesi arzu ediliyor anladığım kadarıyla. o yeni mezun kamu görevlilerinin de maaşının arttırılmasını talep etmesi gerektiği arkadaşın aklına gelmiyor maalesef. nedense kendi maaşı aynı kalıp öğretmenin maaşı azalsa daha mutlu olacak.

    o zaman nazım hikmet’ten gelsin:

    (bkz: dünyanın en tuhaf mahlukusun yani)

  • 10. manuel neuer

    fenerbahçe'nin yarı finali kıl payı kaçırdığı sezon chelsea takımı oyuncuları röportaj vermişti.

    lampard, terry, ballack, hepsi ülkemizi ve fenerbahçe'yi övüyor, nezaketen de olsa çekindiklerini söylüyorlardı.

    favori olmak ayrı birşey, rakibe saygı duymak bambaşka. yoksa elbet bir şekilde turlar bayern.

    bu sebeple açıklamalarını gereksiz bulduğum oyuncu.

  • 11. ateizm ile dindarlık arasında kalanlara tavsiyeler

    musluman kardeş cep telefonu alirken 25 tane siteye bakip, 3 tane avm gezip öyle karar veriyosun ya.

    bak cep telefonu diyorum.

    hayatini adadigin adamla ve dinle ilgili butun bildiklerin suyunun suyunun suyu.
    anladin mi? bunun aksini iddia edemessin. cunku yok. kuran dahil hic bir kaynak 1. elden degil.

    cep telefonu alirken gosterdigin hassasiyeti din secereken gosteren adam dindar olamaz. net.

  • 12. ekşi itiraf

    eski sevgilimi stalklamak için dün butik hesabı açtım bugün 250 takipçim oldu. ben burdan yürüyorum eyv sevgilim.

  • 13. memur maaşıyla 101 ülke gezen adam

    memur maaşı diyerek olayı dramatize etmeye gerek yok. adam uzman, aşağı yukarı 5000 tl maaş alıyor. zaten önceden planlandığında gayet makul fiyatlarla seyahat edilebilir. ama yine de helal olsun. ev, araba kredisi ödeyerek ömrünü heba etmek yerine en güzelini yapıyor.

  • 14. çocuk pornosunu virüs gönderdi

    o virüs ülkeye 16 yıl önce bulaştı.

  • 15. abd b.elçiliğinin bulunduğu cadde adının değişmesi

    sahada görmek istediğimiz hareketlerdendir.
    gittikçe köşeye sıkışıyor abd. bakalım şimdi ne yapacak.

    akla şunu da getirmiştir.

    (bkz: milliyetçiliğin gerizekalılık olması)

  • 16. odtü'de okurken kafayı çizip dağa çıkan adam

    "dağa çıkan" yazınca terörist oldu sandım. kimseye zararı yoksa istediği gibi yaşasın.

  • 17. 11 şubat 2018 cavaliers celtics maçı

    cedi yavrum sen show olayina hemen kendini kaptirma avrupali edasiyla biraksana turnikeni aq elalemi bize gulduruyon.

  • 18. eski sevgilinin yeni sevgilisiyle fotoğrafı

    (bkz: onun gülerek çektirdiği fotoğrafa ağlayarak bakmak)

    gariban bir ailenin oğlu olan arkadaşım, çok zengin bir ailenin kızıyla sevgili olmuştu. arkadaşımın babasının hayatı boyunca çalışıp da biriktiremeyeceği para, yenge hanımın babasının kendisine aldığı doğum günü hediyesiydi (bkz: mercedes e 250)

    kız, gayet mütevazı, çok da güzel, kültürlü bir kızdı. arkadaşım da öyle yakışıklı, efendi, başarılı, potansiyeli olan biriydi ama fakirdi. (anasını, avradını sikeyim o fakirliğin.) sürekli kızın yanında ezildiğinden dem vurup dururdu. kız da o kadar anlayışlı ki buluşmaya toplu taşımayla gelirdi. hesabı ortaklaşa öderlerdi. hediyeleşme yoktu. para konuşmak yasaktı....

    birbirlerini deli gibi seviyorlardi ama bizimki fazla gururlu davranıp; "ben zengin kadın avcısı değilim." diyerek terk etti kızı. kız ne yaptıysa bizimki kararından dönmedi. hatta babasına bile anlatmış; "baba benim sevdiğim var ama kendini bana layık görmüyor" diye, üstüne sitem etmiş; "niye bu kadar zenginsin" diye.

    daha sonra zaman geçtikçe bizimki pişman olmaya başladı. artık istese bile kızla muhatap dahi olamazdı. olamadı da zaten. o boktan karardan iki ay kadar sonra bir yerlerde otururken, konu açıldı, o ne yapıyora geldi. "bilmem ki, bakalım hemen instagram'dan" dedi. arama çubuğuna kızın kullanıcı adını yazdıktan 2 saniye sonra yüz ifadesi öyle bir değişti ki anlatılmaz. hiçbir şey görmedik ama içimiz parçalandı. telefonu bize çevirdi ve ex yenge ile yeni sevgilisinin fotoğrafı vardı. benim işim var diyerek apar topar kalktı. aşk acısı zaten zor, fakirlere 3 kat daha zor, üstüne pişmanlığı da ekleyince kafayı yedi bizimki.

    şu an ikisi de ne yapıyor bilmiyorum ama umarım mutludurlar.

  • 19. emine gün

    savunduğu zenginlerden alacağı avanta için, evlâdını yok yere kaybetmiş bir ailenin elindeki her şeye göz dikmiş bir avukat.

    abi nasıl bir çiledir ya, neredeyse on senedir sıçtığımın yükünü sırtında taşı, maaşına haciz konsun, ne kredi çekebil, ne evlenmenin hayâlini kurabil, ne gençliğini yaşayabil, sonra bazı amına koduğumun çocukları sahte çürük raporuyla taşak kebabı yapabilsin diye askerlik denen adaletsizlik simülasyonuna dahil olup bir defa geldiğin hayattan da koparılıp toprağın altına konul. sonra emine gün gibi biri gelip aileni rahatsız etmeye devam etsin para için. bazıları için ölmek bile çözüm değil, allah kahretsin böyle düzeni be...

    not: bedellispor.

  • 20. 5 yaşındaki kızından kira alan anne

    bütçe yönetimini öğrenmesi, tutumlu olması açısından güzel ancak..! bu durum bu kadar küçük yaşta eve ve aileye aidiyet duygusunu zedeleyebilir. kızım dört yaşındayken, bana çok kırılıp üzülünce, beslenme çantasına suluğunu, oyuncak ayısını ve akşamları yatarken okuduğum masal kitabını koyup, evden ayrılmaya kalkmıştı. ona nereye gideceğini sorduğumda da çimenlerde yatıp, çöpe atılan yemekleri yiyeceğini söylemişti. hatta sonra geri dönüp bir elma aldı. bu durumda aklıma gelen ilk şey, kızımın evimizi " benim " evim olarak görmesi olmuştu. orası sadece benim evimdi. demek ki ona ortak kullanım alanlarıyla ilgili karışıyor, evi benimsemesine engel oluyordum. daha sonra bu tutumu değiştirip, kazandığımız herşeyin bizim olduğu inancını aşıladım ona. ama bunun okullarını bitirip, güzel bir işe yerleşinceye kadar olduğunu, üniversiteyi bitirdikten sonra en fazla altı ay yardımcı olacağımı da belirttim. şimdi 12 yaşında. ondan kira aldığımı düşünemiyorum. bana kızdığında" eytere beahh, paramla kalıyorum " deme lüksü var. daha ileri gidip, " başka bir evde " yaşamaya karar vermesi var, var da var. ama bu ev hepimizin, hepimiz eşit şartlarda aynı haklara sahibiz ve bütçe planlamasını da sadece verdiğim haftalıklardan özel ihtiyaçlarını karşılamasını sağlayarak yapıyorum.

  • 21. 3 yaşındaki çocuğa tecavüz girişimi

    tüyleri diken diken eden hadisedir.

    pedofilinin de dereceleri vardır ve kişi ne kadar küçük yaşta çocuklara aşık olup onlara cinsel bir çekim hissediyorsa pedofili olma derecesi de o kadar fazladır ve işte buradan yola çıkarak diyebiliriz ki bu adam ileri düzey bir pedofilidir.

    bana bir psikoloji hocası şunu demişti daha bir sene önce: "dünyada henüz bir tedavisi bulunamamış iki tane psikolojik hastalık vardır. bunlardan biri pedofili, diğeri de narsisizmdir". ülkemizde 'şükür ki' ikisinden de bol bol var. boşuna demiyoruz açık hava tımarhanesi diye.

  • 22. jpg terör örgütü

    çözünmeye başlamışlardır.
    (bkz: 1024x768)

  • 23. e-devlet alt-üst soy bilgisi sorgulama

    bazılarının kafası şuna basmıyor, aile geçmişini merak eden herkes soylu çıkmayı ummuyor, falanca yerli olduğunu öğrenip buradan prestij kazanmayı ummuyor. mevzu çok insani, merak! merak ediyoruz kardeşim bunun nesi garip? ben babamı kaybettikten sonra, özellikle de son 3-4 yıldır baba tarafımın erzincan'a nereden geldiğini merak ediyorum çünkü bizim köyle hiç bağımız olmadı. bu yanımı hep eksik hissettim. bu merakla geçmişi araştırırken o köyün ne kadar kozmopolit bir köy olduğunu, köyden uzaklaştırılan ermenileri, o ermenilerin 1900'lerin başında istanbul'daki fırıncılık sektörünü elinde tuttuğunu, köyden çıkmış ünlü bir ermeni öykücünün günlüklerinde anlattığı eski istanbul'u ve erzincan'ı öğrendim. tüm bunları öğrenince dedemin köydeki evi yaparken evin temelinde bulduğu üzeri ermenice yazılı bakır kaplar daha bir anlam kazandı, ermeni bir akademisyenle iletişime geçip o tabaklarda ne yazdığını öğrendim, o isimlere ulaşmaya çalıştım, kim bu insanlar nereye nasıl gittiler bununla ilgili okumalar yaptım. belki büyük dedem o öykücü ermeni yazarla çocukluk arkadaşıydı. o yazar köyüne dönüp öğretmenlik yapmış, belki dedem onun öğrencisiydi. bunun aslını hiç öğrenemeyecek olsam bile o merak ettiğim geçmişe dair bir iki somut bilgiyi, tarihi, ismi bir belge üzerinde görmek benim için önemli.
    aynı şey anne tarafım için de geçerli. bir tarafı yörük, bir tarafı arap, trajik kavuşma ayrılma hikayeleri, göçler, hasretler, gurbetler. ben bunları yaşayan insanların ismini öğrenmek istiyorum. bunun nesi garip? hala da öğrenemedim zaten sinirlerim bozuk, uzun zamandır hayalini kurduğum şey ben giremeden çöktü. özetle sistemin fişinin çekilmesiyle ayrı, geçmişini merak eden insanlara verilen tepkilerle ayrı sinirimi bozan durumdur.

  • 24. çin'de seyir halindeki iki aracın uçması

    görüntülerin tamamen feyk olduğunu ve böyle bir şeyin mümkün olamayacağını düşünüyorum. yaklaşık 1.5 tonluk arabaları kaldırabilecek bir gücün bulunması durumunda -manyetik alan iddiasının doğru olduğunu farz edelim- etrafında bulunan diğer tüm cisimlerin allah katına ulaşması gerekirdi.

    taktik güzel ama geliştirmen lazım.

  • 25. bursalıların akhisarlı dedelerden dayak yemesi

    ne gerizekalı adamlar bunlar ya. kahveye girip olay çıkartmak nedir amk? izle maçını siktir ol git evine. yemin ederim bunlarda sike sürülecek akıl yok. sövünce de sövdü oluyor sonra. boşuna memleketin haline şaşırmayın, böyle sığırlarla yaşıyoruz işte.

  • 26. bir dikişte jagermeister'i bitiren kız

    kız güzel*ama olay fake.
    jager'i bilen biri buna inanmaz zaten.

  • 27. younes belhanda

    (bkz: faslı engin baytar)

  • 28. f-16 gidiyor yerli ve milli savaş uçakları geliyor

    türkiye'de yerli f-16 yapmamızdaki yada uzaya roket göndermemizdeki engel teknoloji olarak geride olmamız değildir. bu fark çok kısa sürede kapatılır. teknolojik fark bir semptomdur, bu semptoma sebep olan sebepler ortadan kalkarsa teknolojik fark da çok çabuk ortadan kalkar. ancak sebepler kolay kolay ortadan kalkmaz o yüzdendir ki burada bizim yerli "bilmem ne" yapacak olma iddiamızla dalga geçmektedir insanlar. yani onlar vatan haini değillerdir, ben de değilim ama biz bunların gerçek olacağına inanmayız. çünkü biliriz ki:

    - bizde liyakat yoktur
    - bizde iş ahlakı yoktu
    - bizde adam kayırma vardır
    - bizde işi bilenin ayağını kaydırma vardır
    - bizde kısa dönemli kar düşünmek vardır

  • 29. kürtçe eğitim hakkı

    dünyanın açık ara en ırkçı ülkesinde en sık kullanılan sitelerde halka hakarete de en ufak ırkçılıkla suçlayanların propagandasına izin verilmezdi.

    yan kesici edasıyla gasptan bahsedenleri, ortamlarda değil, orta okul çağındaki çocukların eline silah verilirken görmek isteriz. yok, sizce o sorun değildiyse, o çocukların geleceğini gasp eden insanlar olarak ya onların yerine geçecek kadar insan olun ya da utanın biraz.

    diyalektikten bahsederken bu kafayla kaybedeceğinizi anlamanız gerekirdi. ama öcalan da hem ormanlara bir kibrit çakmak zor mudur diyordu, hem de ekolojik devrimden bahsediyor.

    tanım: istekte bulunan halkın verdiği vergiye dayanır.

  • 30. ölmek istememek ama yaşamaktan da zevk almamak

    " sevgili yok + muhabbet yok + deniz yok + meslek yok" kombosu sonucunda ortaya çıkar.

    not: meslek derken, iş demedim. böyle eğitildiğin, herkesin beceremediği, saygı duyulduğun bir niteliğin olacak.

    ilacı: yukarıdaki 4 yoktan 2sini var etmektir. buzdan soğuk bira da olursa süper olur.

  • 31. abdullah avcı

    bak abdullah,

    bu isler hukumet - belediye destegiyle, yandas sirketlere verilen talimatlarla paralar aktarilarak, iktidar kaktirmasiyla islak ruyalar gormeye benzemez.

    fenerbahce adami iki dakikada gerceklerle yuzlestiriverir.

    sadece fenerbahce de degil... galatasaray, besiktas, bunlar tarih anliyor musun abdullah?

    belediye, akbil, vatandas vergisi demiyorum bak. tarih diyorum tarih... akbil degil tarih abdullah!

    kurulduklari gunden beri arkalarinda milyonlarca yuregin carptigi asirlik dev cinarlar bunlar...

    ne olursa olsun hepimiz bir digerimizin degerine iste bu yuzden saygi duyuyoruz abdullah.

    bu isler, avrupa macina yedek kadroyla cikmakla olmuyor. bu tarihler boyle yazilmadi, bu cinarlar boyle devlesmedi abdullah.

    sen ne anlarsin...

    fenerbahce oynatmamaya gelmis.

    hadi oradan abdullah... fenerbahce sakir sakir oynayip sizi perisan etti.

    gerci yenilebilirdi de, o da onemli degil. ama fenerbahce dedigin zaman milyonlarca taraftariyla bi tarihten bahsediyosun abdullah. belediye ve yandas parasiyla kurulmus suni bir odak degil bu.

    haddini bil.

    hadi galatasaray, hadi besiktas, hadi trabzonspor, hadi goztepe...

    gosterin su belediye kulubune tarih ne demektir.

    son olarak, odenen maasinda vergiydi, akbildi vs. bir kurus hakkim varsa; ha-ram ol-sun.

    bak soyluyorum,

    hakkim varsa sana haram olsun.

    tanim: teknik direktor.

  • 32. olimpiyat sporcularının tinder'a hücum etmesi

    arkadaş olimpiyat sporcuları sevişmeyecek de, mezuniyet sonrası yaptığı tek spor çay karıştırmak olan sen ben mi sevişeceğiz?

    branşlarının tepe noktasındaki insanlar bir araya gelmiş, kafalar rahat. vucutlar makine gibi. moraller yüksek. kafalar pırıl pırıl. her milletten de insan var.

    geniş katılımlı orgy düzenlemek istesen bu kadar temiz organizasyon yapamazsın.

  • 33. 12 şubat 2018 boğaziçi koprüsünde silah sıkılması

    umarim koprunun adini 12 subat meczuplar koprusu diye degistirmezler

  • 34. abd'nin pyd'ye 550 milyon dolar ayırması

    nato'ya bağlı bir ülkenin terör örgütüne yaptığı bütçe ayırımıdır.

  • 35. 11 şubat 2018 volkan demirel'in hakeme küfretmesi

    caner küfür eder beşiktaş taraftarı ve camiası biz böyle hareketler istemiyoruz diye isyan eder..özür yazısı yazdırır ve paylaştırır..

    volkan küfür eder fenerbahçe camiası ve taraftarı ne var bunda diye pişkin pişkin savunur..kendisi canlı yayında özür dilenecek bir şey yok diye konuşur..

    işte 2 camia arasındaki fark budur teşekkürler büyük beşiktaş..

  • 36. kadınlara çekici gelen erkek meslekleri

    bodrum yat limanında demirli yatında,
    uydu bağlantısı ile dünya borsalarını speküle etme mesleği'dir.

  • 37. demet akalın'ın tweet'lerini düzelten koreli

    içimin yağı eridi. daha anlamlı bir mesaj verilemezdi...

  • 38. sağcılık dincilik midir yoksa milliyetçilik midir

    hani kralın sağında olanlar var ya... işte sağcılar onlar oluyor. onlara gelenekçi deniyor aslında. mevcut toplumsal, ekonomik, siyasal düzenin devamından yana olanlar. mutlu olanlar.

    solcular da ilerlemeciler, değişimciler ya da kendi sevdikleri isimle devrimciler. bir zamanlar burjuvalar solcuydu. feodal sağcılarla mücadele ediyorlardı. sonra iktidar ellerine geçince sağcı oldular. günümüzde hala burjuva dünyasında yaşadığımız için liberaller sağcı.

    ataerkil toplum düzeninin ve değerlerinin devamını savunan muhafazakarlar da sağcı.

    bunların evliliğine yeni sağ deniyor. bunlar aslında kürtaj ve çok ulusluluk gibi konularda çok anlaşamazlar. fakat her türlü devrimci düşünceye karşı duruşları ortak sayılır. kimisi kendine sol liberal der. muhafazakarlara giydirir falan.

    bizim toplumumuzda karşılığı olmayan şeyler bunlar aslında.

    edit: ğı

    edit2: milliyetçilik sağcılık ve solculuktan çok farklı bir şey. bir insan liberal milliyetçi, sosyalist milliyetçi ya da muhafazakar milliyetçi olabilir. kendine milliyetçi diyenler bir çok farklı kamptan gelir. milliyetçiliğin sağ-sol skalasında kendini sağda konumlandırması ülkemize dair bir gerçeklik. bunun tam aksi de her zaman mümkündür. milliyetçilik devrimci de olabilir muhafazakar da olabilir. bizim gibi ülkelerde hem sağ hem de sol milliyetçi olduğunu iddia edebilir. üstüne bir kaç tane de milliyetçi parti var görüldüğü üzere. aslında milliyetçilik hemen herkesin yüreğinde hissettiği bir duygu, toplumu birleştiren bir unsurdur. milliyetçilik bir ideoloji gibi sorunlara çözüm getiren bir formülasyon değildir. "ben milliyetçiyim öyleyse serbest piyasa." diyemezsiniz.

    fakat -şahsi tespitim- milliyetçiliğin üzerinde birleştiği nokta köylücülüktür. sağ da olsa sol da olsa milliyetçiler önemli ölçüde köylücüdür. türkü söylemeye, tarıma, tezeğe bayılırlar. bunun da en önemli sebebi zannımca köylüyü milletin asli unsuru, köylülüğü de milliyetin varlığının bir parçası olarak görmeleridir. köy gerçekten homojen olabilir. milliyetçilik köyde daha bir ciğerde hissedilebilir. kentler ve hele de metropoller çok daha kozmopolit ve çok milletli mekanlardır. bir köy çocuğu olarak aslında çok da hoşnut değilim bu ilgiden. zira köyler aslında düşüncenin, ideolojinin, yeniliğin öldüğü mekanlardır. kentlerde doğan düşünceler sonunda köye defnedilir.

  • 39. çukur (dizi)

    gelirsen seninle kirazdan küpeler yaparız

    vartolu bu sözün üstüne gitmezsen puştsun. *

  • 40. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    (bkz: selamun aleykum dilara ben mustafa)

  • 41. dünyanın en güzel üçlüsü

    uçak bileti + pasaport + batı’ya doğru başka ülke*

  • 42. arda turan

    hakkında sözbirliği edilmişcesine yedi sülalesine yetecek kadar çok parası olduğundan bahsedilen futbolcu. fakat altyapısından çıktığı gs başta üç büyüklerin taraftarları kampanya düzenleyip istemedi bunu. mecburen dayısı rte torpiliyle metrobüs akbili, ihale bağışıyla dönen takıma yerleştirildi. transfer edildi denemez çünkü. ne acıdır ki burada bile oyundan çıkarken protesto edildi. “adam olana” bu utanç yeter. şu saatten sonra bayrampaşa, yenibosna gibi bir takım alıp başına geçsin, genç futbolculara yol göstersin. sosyal medyadan hatun düşürme taktikleri versin, antremanda midye dağıtsın filan. o çok sevdiği ağamsın, paşamsın yağlamalarını da sağlar böylece.
    yanisi yeşil sahalar, tribünler arda’yı terketti, bastırıp parayı kendi alsın.

  • 43. sakal bırakan erkeğin kendini yakışıklı sanması

    1) konu yakışıklılık olduğu zaman, bıçkın varoş delikanlılarını küçümsemeyin derim. daha deneyci davranabildikleri için kendilerine yakışanı bulma konusunda daha başarılı olabiliyorlar.

    tıpkı lubunyalar gibi. işin ironik yanı, bu bıçkın varoş delikanlıları ile lubunyaların yolu gey barda keşisiyor. tam da bu yüzden emin olamıyorum, varoşlar mı gey bara şekil veriyor, gey bar mı varoşlara?

    stanley'e kostüm seçimi:

    stanley 1

    stanley 2

    stanley 3

    stanley 4

    stanley 5

    2) nesneler kadar temsil ettikleri de önemlidir. ancak bazen nesnenin temsil ettiği, orantısız bir şekilde nesnenin kendisinden daha önemli hale gelebiliyor. misal, üç tel sakalı olan adamların sünnet olduğu için sakal bırakması gibi. burada sünneti takip ediyor olmak, sakalın kendisinden daha önemli.

    ya da yeşil parkanın çağrıştırdıklarının, insanın üzerine oturan bir parka seçmesinden daha önemli olması gibi. tam da bu yüzden her yeşil parka giyen deniz gezmiş gibi yakışıklı olmuyor.

    ben bağzen insanların kendi elleri ile kendilerini çirkinleştirdiklerini düşünüyorum.

    3) sakala dönecek olursak, işte bağzı kaba saba kabuller var: köseli bir yüzün yuvarlak-bir yüze göre daha erkeksi olması ve belirgin çene hattının dikkat çekici olması gibi. sakalın şekli ile oynalarak, bu orantılara müdahale etmek mümkün.

    bizim şirkette urfalı bir delikanlı çalışıyor. delikanlı kaş ve gözden ibaret, tostoparlak yüzlü bir adamdı.

    öncesinin temsili hali

    sonra sakal bırakınca şuna döndü:

    sonrasının temsili hali

    aradaki fark, delikanlının deneme yapmaktan çekinmemesi, sakalının yanlarını kısalttırması , böylece yüzünün daha uzun görünmesini sağlaması ve kendine yakışanı belirlemesinden kaynaklanıyor.

  • 44. köfteci yusuf

    inegöl'den eskişehir istikametine giderken, bozüyük sarar avm'yi geçince bi şubesi var. bugün, bu şubede down sendromlu bir gencin istihdam edildiğini gördüm, mutlu oldum.

    (bkz: hayata dair umut veren detaylar)

  • 45. pazartesi sendromunun ilacı

    işsizlik. ben uzun süredir bir işsiz olarak bu sendromu yaşamıyorum. günleri şaşırdığım bile oluyor.

  • 46. yakışıklı değilsin ama sempatiksin

    (bkz: teşekkür ederim)

    sen de çok güzel değilsin ama bir kaç gecelik giderin var.

  • 47. dünyanın düz olduğunu savunanların artması

    beyinsizlerin ciddiye alınmaması gereken iddiasıdır.
    çünkü sadece coriolis etkisi ile dünyanın yuvarlak olduğu rahatlıkla kanıtlanabilir. o nedir lan? diyen beyinsiz olursa iki saat açıklama ile zaman kaybetmeyelim. basitçe lavaboda suyun giderde oluşturduğu girdap güney yarım kürede soldan sağa doğru iken, kuzeyde sağdan soladır. dünya düz olsaydı bu etki olmazdı. her yerde aynı yöne doğru olur veya su etrafa dağılırdı.
    hemen zekasının alabileceği başka ispata geçelim; güney yarım kürede yaşayanlarla kuzey yarım kürede yaşayanlar aynı yıldızları aynı zaman diliminde görmezler. dünya düz olsa herkes aynı yıldızları aynı zaman diliminde görürlerdi.

    ders bitti beyinsiz; şimdi arabistan'a doğru, bak şurdan ziktir git !

  • 48. 11 şubat 2018 medipol başakşehir fenerbahçe maçı

    sapladığımız maçtır. sezon başından beri ne hocasını ne de topçusunu defe koymayan her türlü destek veren bir taraftarım. iyi gün taraftarı asla olmadım. bütün entrylerim orada.
    şimdi sırayla gidelim;
    1-siz bakmayın burada "helal fenerbahçe, bravo fenerbahçe" diyen akp karşıtı görünümlü zevata. (samimi olanları tenzih ediyorum)
    eğer berabere kalsak ya da yenilsek buralarda aykut algısı ve havlu atma senaryoları cirit atardı.
    bir de maç 0-2 hoca fernandao'yu çıkarmış ve 4-6-0'a dönmüş ama bizim ulemalar oyun beğenmiyor.
    neymiş daha da fazla atmalıymışız, saldırmalıymışız.
    hayır kardeş o dediğin yanlış, hele bu sene bu kadar bireysel hata yapmışken böyle bir maçta emniyeti elden bırakmak hata olurdu.
    ben hocanın bu akşam tek yanlışının valbuş'u oyuna almaması olduğunu düşünüyorum.
    en azından son 20 dk. alabilirdi, ki çok da isterdim. neyse onu da diğer büyük maçlarda iyi bir şekilde kullanır inşallah.
    2-maça çok iyi başladık. her yerde iyi alan daralttık ve de iyi kapandık.
    çok mu iyi oynadık? hayır ama sadece önde culyano'nun oluşu bile komple bir + oldu.
    en az 4 net pozisyon bulduk. 2'si gol oldu ve hakkımızla sike sike aldık maçı. deplasmanda oynanan trabzonspor maçı da aslında benzer oldu. orada gol atamadık. atsaydık senaryo neredeyse aynı olacaktı.
    bundan sonra başakşehir'le maçı olanlar düşünsün. ikili averaj da cepte bu arada.
    3-maçın adamı bana göre nabil dirar. sonra hasan ali kaldırım ve giuliano victor de paula.
    ferdi'ye de bir alkış. yılmadığı ve çalışarak geri döndüğü için. mauricio isla sen adamsın oğlum.
    defans göbeği ve ön libero göbekleri de oldukça iyiydi.süper değil ama iyiydi.
    sezon başından beri takımın en dağınık adamı her daim atıf. yine çok dağınıktı.
    iyi niyetli belki ama çok dağınık, toparlanması ve toplam oyun aklına katkıyı artırması lazım.
    tüm takım fizik güç olarak yerinde ve zinde. bu kadar şanssızlıklardan sonra bu özgüven açısından önemli bir maç oldu.
    4-maç sonu bir tane yavşak bile valbuena diye soru sormadı hocaya. güzel gelişme. valbuena'yı oyuncu olarak çok seviyorum, gerçekten oynamasını da istiyorum. ama hoca ne derse o. eleştirilebilir, sıkıntı yok. herkesin doğrusu kendine.
    hoca onu kazanacak ve en verimli şekilde kullanacak merak etmeyin.
    ama bu sefer de farklı yerden algıya girdiler. bjk erteleme istiyormuş falan filan gibi uyduruk haberlerin sorularını sordular. maksat laf çıksın, söylensin. ortalık gerilsin.
    adamlarla 3 maçımız var sonuç olarak.
    (bkz: türk spor basını)
    allahtan aykut hoca işi uzatmadı. kısa ve net cevap verdi.
    5-daha önce de dedim. takımınıza sahip çıkın. piçlerin algı oyunlarına gelmeyin.
    hocanıza sahip çıkın. şampiyon olur ya da olmaz bu takım ve hoca bizim. takım enkaz 3 sezondan sonra ayağa kalktı.
    kişiler değil fenerbahçe önemli. aykut hoca gider, başkası gelir. olayımız kişiler üzerinden hareket değil.
    inşallah aziz de gidecek az kaldı.
    3 yıldır yerlerde sürünen takımımızın hocalarını eleştirdiğinizin 20 katı hocayı eleştirdiniz.
    el insaf! eleştirin sıkıntı yok, beğenmezsin anlarım. yanlış yapıyor dersin anlarım. oyun vasat dersin anlarım.
    samimiyetle laf bile etmem. ben de kendimce yorumlarım olur biter.
    ama bel altı vurmayın, yapmayın, etmeyin.
    daha önce de yazdım; aykut hocayı gerçekten bu güzel fenerbahçeli insanı böyle ucuz ucuz arenalara yem yapmayın.
    haketmiyor. takımı şampiyon yapmasa da haketmiyor bunları.

    son sözüm de şu;
    bu takım şampiyon olur ya da olmaz. hep birlikte göreceğiz ama son ana kadar bu işin içinde olur bu sene.
    "23. hafta bittiği zaman herkes hesaplarını tekrar yapsın" demiştim.
    2 hafta var. sonra hesapları tekrar yapacağız. daha çok puan kayıpları olur. her takım için ligi yeniden başlattık.
    herkes burada.
    yolun açık olsun fenerbahçem, vurduğun gol olsun!
    #74159029

    edit: imla ve ufak ilaveler.

  • 49. kayhan

    "ulan bu filme gittiniz bide utanmadan kritiğini mi yapıyorsunuz amk?" dedirten filmimsi.

  • 50. şu anda çalan şarkı

    uzuuuun, çok uzuuuun yıllar önceydi; şimdiki gibi fm radyonun her frekansında bir ya da iki yayın fışkırmıyordu. iyi hatırlıyorum, yayına ilk olarak hür fm başlamıştı. ilk özel radyo olmasından dolayı herkes "efsane radyo" der ama efsane olmasının nedeni mükemmel bir programcı kadrosuna sahipti olmasıydı. iddaa ediyorum, o gün yayın yapan kadronun bir benzeri asla miktofon başına geçmedi.
    (bkz: hür fm) diyeceğim ama sözlük yönetimi burayı o kadar hoyratca yönettiki başlık altında yazanların bir çoğu silinip gitti, geriye bir avuç entry kaldı.

    o kadroda görev yapan cenk & erdem ikilisini 90'larda radyo dinleyen biz kadayıflar kadar şimdiki gençler hala sevilerek dinliyorlar. hür fm'li yıllarda akşam saat 10 sularında yaptıkları her programda çalarlardı, albüm yeni çıkmıştı. odama kapanır, öğrenciyken ders çalıştığım masadaki sarı ışığı açıp odanın ışığını kapatır yattığım yerden dinlerdim...

    bruce dickinson bey’in rast makamındaki bestesi, bir ejderha ağlıyor gözleri yaşlı...

    tears of the dragon