Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 11 şubat 2018 medipol başakşehir fenerbahçe maçı

    kariyerindeki en iyi maçları fenerbahçe’ye karşı oynayan volkan babacan’ın maç satmakla itham edildiği maç. ulan adamın kurtarışlarından klip yapsalar sadece fenerbahçe maçlarından 10 pozisyon çıkar.

  • 2. 10 şubat 2018 afrin'de 11 askerin şehit olması

    türkiye cumhuriyeti, yayılmacı bir anlayış ile kurulmamıştır. vatan toprağını korumak için yapılmıyor bu harekat, öso denen kafa kesici, el kaide artıklarına bırakılacak oralar. mehmetçik'in kanının üstünde şeriatçılık oynayacaklar.

    en baştan suriye'nin toprak bütünlüğünü koruması için yardım edilseydi, şimdi orada pkk unsurları at oynatamayacaktı, bu şehitlerin verilmesi de baştan engellenmiş olacaktı.

    gelin görün ki akp'nin stratejik derinlikte çığır açmış, yediden yetmişe bileşenleri osmanlıcılık oynamakda kararlıydılar.

    cuma namazını emevi camii'nde kılacağız diyenlerin, çanakkale'ye demir atan, beş çayını istanbul'da içeceğim diyenlerden ne farkı vardır? türkiye bu idealler ile kurulmamıştır. bizler osmanlı ailesinin artıkları değiliz.

    atatürk'ün nutuk'da arap çöllerinde can veren türk evlatları için, osmanlı ailesini suçlaması gibi, gelecekte de verilen bu canlar sorgulanacaktır.(bkz: turk cocugu arap colleri icin kanini dokmeyecek)

  • 3. saygısız bir sınıfta öğretmenin yapması gerekenler

    hiçbir şey. sen o öğrenciyi dövüp sövüp sınıfı mum gibi yapsan paşamızın ağırına gidip ertesi gün çıkışta karnına bıçağı takmayacağının garantisi yok. bir sınıf dolusu asayiş vakaya bir tane öğretmenin çıkıp eğitim vermesi bekleniyor. devlet önce öğretmeninin can güvenliğini sağlasın sonra eğitim beklesin. şu durumda öğretmenin yapacağı suya sabuna dokunmadan maaşını almaktır.

  • 4. meslek lisesinde öğretmene büyük saygısızlık

    çorlu ve meslek lisesi. kötü huylu tümörün eş anlamlısı olarak kullanılabilecek bir kombinasyon. öncelikle "bunlar mı mühendis, doktor olacak, bu mu bizim geleceğimis ühüh" diye endişelenen arkadaşlar endişelenmesin, olay fen lisesinde geçmiyor, vasat altı ailelerin yaşlanıp yatalak kalınca altımızı bezleyecek ücretsiz biri olsun diye ürettikleri vasat altı mamüllerinin özellikle son 10 yılda 18 yaşına kadar zapt edilsinler, asayiş problemi çıkarmasınlar diye tıkıldıkları hayvanat bahçelerinden birinde vuku buluyor. doktor, mühendis olarak değil telefon kabı dükkanında satış elemanı vb. olarak kesişir yolunuz.

    öğretmeni sınıfı yönetememekle, saygınlık kazanamamakla suçlayanlar sanırım çok amerikan filmi izleyerek it kopuk sınıfını kitap kulübü kuran pomçiklere çeviren sıradışı hoca mitine fazlaca kapılmışlar, bakın ve bir daha bakın, o kırmızılı canlının eğitilebilirliği sirkteki ayıların eğitilebilirliğinden daha az. kitaplarda yazılan, videolarda canlandırılan sürreal yöntemlerle bu yaratığın herhangi bir nöronunu etkileme şansınız yok. kumaşı beş para etmez çocuğun, sistem filan değil bu arsızlığın sebebi. öğretmen bunu bildiği için masaların üzerine çıkarak şiir okuyup bir sınıf dolusu subhumanı evrimde basamak atlatma derdinde değil. meb tarafından kendisine zorunlu kılınan çobanlık görevini, varlığı sadece kozmetik ve ilaç deneylerinde kobay olarak kullanırsa anlam ifade edecek tipleri öldüresiye dövüp başını belaya sokmadan ifa ederek sırasını bir sonraki talihsiz öğretmene devredecek. adamcağızı ben tebrik ediyorum, izmir'in aynı çorlu gibi göçle büyümüş bir kanser hücresinde bir okul müdürü iki piç tarafından tokat attığı bahanesiyle öldürüldü geçtiğimiz aylarda biliyorsunuz.

    dünyada max. üç kere yaşanmış başarı hikayelerinin tesiri altında kalıp kendinizi flakka müptelası çöplerin zihnine ve kalbine erişerek onlardan mucize yaratan idealist eğitimci olarak hayal edip, şu videodaki bahtsız hocaya tek kelime etmeyin çünkü kırmızılı piç ve ekürilerinin işlenebilir bir zekası yok, serebral korteks gelişkin değil, aileden aldığı iyi bir fiziksel veya zihinsel beslenme de yok. annesi bütün gün hamurişi tarifi yayınlayan sümeyyeninmutfağı, zübeydeninpoğaçaları gibi instagram hesaplarına şu salağa gösterdiğinden daha çok ilgi gösteriyordur, baba desen bütün gün a haber.
    aile boktan, zeka düşükken sadece doğuştan iyi mizaçlı olmak bu cinsi hizada tutabilir ama görüldüğü üzere tabiatları da kötü. birkaç sene sonra "peki bu kadın bu adamla nasıl evlenmiş, serserilerle evlenip şiddet görünce blabla" dediğiniz cahil veya çaresiz kızlardan biriyle evlenir, iki üç kez art arda üredikten sonra madde bağımlılığı, kumar, dayak gibi sebeplerle terk edilince de gider kadını vurur, çocuğu kaçırır, kayınvalidesini darp eder, ailesi de bize bakacak kimse kalmaz paniğiyle çıkar "oğlumuz çogeyidir, karısı çocukları göstermedi, oğlum barışmak isteyince eve dönmedi, kader kurbanı yavrımm" diye hak aramaya kalkar. o suratı unutmayın ha, 10 seneye gazetelerde görürsünüz, öğretmen şöyleydi böyleydi, yok sınıf yönetimi filan dersiniz o zaman da.

  • 5. dünyanın en güzel üçlüsü

    kimseye muhtaç olmayacak kadar sağlık, akşam başını yastığa rahat koyacak kadar huzur, bu ikisinin tadını çıkarmaya yetecek kadar para.

  • 6. ölürken yüz üstü düşen asker kafirdir

    böyle şeyleri duya duya hristiyan oldum hamdolsun. teşekkürler kadir bey.

  • 7. abdullah öcalan'ı sevgiyle selamlıyoruz

    bunlara oy verip sırrı abeeee öeheheheheh diye peşinde gezen, üstüne atatürk'ün adını ağzına almaya cüret eden çakma atatürkçü dalyaraklar düşünsün.

    biz kimin ne olduğunu en başından beri biliyorduk.

  • 8. kürtçe eğitim hakkı

    üç günlük dünyada insanların istediği dili konuşup konuşamayacağının tartışma konusu edilmesi dahi insanoğlunun aptallığının boyutunu anlamaya yeter.

    altı üstü 70-80 yıllık bir ömrü, kendimiz gibi olmayanlara düşmanlık ederek kimlerin çıkarlarına hizmet ettiğimizi bi kavrasak bu dünya şahane bir yer olabilir.

    ama " belki de bu dünya başka bir gezegenin cehennemidir " aldoux huxley'nin söylediği gibi

  • 9. meyve pornosu

    (bkz: açmayın meyveler)

  • 10. atatürk'ün türklere hiç benzememesi

    zamaninda cevabi kendisi* tarafindan verilmistir.

    (bkz: ne mutlu türküm diyene)

  • 11. survivor 2018 all-star

    bugün özgecan aslan'ın ölüm yıldönümü. 3 gün sonra ise şu tweetin atılma yıldönümü olacak.
    katilin yok oldu, destekçileri hala ekranlarda. elimizden şimdilik haykırmaktan başka bir şey gelmiyor. ama cinayetinin destekçileri de yavaş yavaş yitip gidecekler, rahat uyu!

  • 12. sigara içenlerin insanı delirten davranışları

    -10 derece havada herkesi "abi hava güzel yaa, dışarıda oturalım." diye ikna etmeye çalışmaları beni delirtiyor. hava güzel falan değil. arabadan mekana, mekandan arabaya diye düşünerek en havalı eteğimi giymişim, sizin yüzünüzden kıçıma rüzgar yiye yiye sistit olmak istemiyorum. biraz anlayış ya. biraz.

    edit: sözlükteki erkekler ne kadar seviyor moda hakkında konuşmayı, hepsi eteğimin modelini ve rengini merak etmiş. canlarım benim :))))

  • 13. iran'da sokakta dans eden kadın

    (bkz: ege)
    (bkz: yaz aşkım)

  • 14. ekşi itiraf

    kanserin diğer organlarına sıçrayacağını düşünen ve “öpme beni oğlum siz kabul etmeseniz de ben öleceğim” diyen annem ve savaş veren ben.

  • 15. dünyanın düz olduğunu savunanların artması

    çok düşündüm ve araştırdım. işim bu. ve net olarak söyleyebilirim ki dünya'nın düz olduğuna inanan insan gerizekalıdır.

  • 16. ferhan şensoy zirvesi

    söyleşi kesinleşti. ses tiyatrosu' ndan bildiriyorum . tarih 23 şubat cuma.
    detaylar yine burada.
    bir hayal gerçek oluyor.

    edit: evet, ferhan abi de katılacak zirveye :))

  • 17. the red pill

    arkadaşlar sizin gerçek hayatla bağınız tam olarak ne zaman koptu?

    kadınlar erkeklere hiyerarşik olarak bakıp daha iyisini bulunca tekmeyi basıyormuş yahu daha güzeli gelince erkekler tekmeyi basmıyor mu? yok ben ille daha çirkiniyle olacam diye ayak mı diretiyor?

    yok arkadaş bütün bunlar aslında yeni neslin empati yoksunluğu demek ki, kendi yaptıkları şeyi karşı cinste görünce çıldırıyorlar, tahammül edemiyorlar başkalarında, normal buluyorlar bu durumu.

    ama hep o dayaklık ebeveyniniz bunun sorumlusu başkası değil. lafım onlara. bunları böyle siz yaptınız hep alın neslimiz kurur da kurtuluruz inşallah. yeter be.

  • 18. mühendis erkek vs doktor erkek

    peki ya ben ne yapayım.

    (bkz: biyomedikal mühendisi erkek)

  • 19. e-devlet alt-üst soy bilgisi sorgulama

    ülkenin özeti olan uygulama.

    her bir kurumun içi özenle nasıl da boşaltılmış gözler önüne seriyor. daha kendi kurdukları uygulamayı yönetemeyen vasıfsızlar sürüsünden koca ülkeyi yönetmesini bekliyoruz. fazla ironik!

  • 20. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    arada buraya girip bakıyorum neler yazılıyor diye.

    (bkz: sleepwithme) nickli yazarı aylardır mutlaka ama mutlaka görüyorum. sanırım her gün buraya uğruyor.

    sözlük hanımefendilerinden ricam, birisi şu amsalağa versin de bu amsalak rahatlasın. bu kadar çaba olamaz. her gün her gün. bu nasıl bir çabadır.

    hayır erkek sikecekse buyursun gelsin beni siksin. o da rahatlasın sözlük de rahatlasın.

  • 21. reynmen'in suriye el bab konulu videosu

    etkilenmediğim videodur.

    arkadaş ısrarla,
    türkiye'den memnun musun?
    türkleri sever misin?

    diye soruyor.

    arap da yanında silahlı adamlar bulunan bu arkadaşa otoritenin türkiye olduğu topraklarda,
    "hee severim" diyor.

    amerikalı gelip soruyor,
    arap" hee amerikayı severim" diyor.

    ingiliz gelip soruyor,
    onu da seviyor.

    başkası..
    onu da...

    videoyu çekenin türkiye'den geldiğini adı gibi biliyorlar.

    esnaf(çocuğu geçelim içeride büyüğü var) bu kadar fedakarlık yapmış türk misafire parayla çaput satıyor,

    diğer velet(motosikleti olan) ölümüne motosikleti vermiyor.

    çünkü bu veledin ailesi türk'ün yaptığı fedakarlığı sallamıyor; sofrada otururken, yatarken konuşmuyor. konuşsa çocuk farklı davranacak adım gibi biliyorum. çocukların hisleri yoğun olur.

    video en başında basit şekilde gururlandırıyor. bunu söylemek gerek.
    ta ki düşünmeye başlayana kadar.

    düşünmeye başlayınca ben kendimi keriz gibi hissediyorum açıkcası.

    çünkü karşımda ihaneti tescilli, nankör bir millet duruyor.

    yanına kim gelirse bir olup vatanına ihanet eden bir millet.

    vatan derdine değil de afedersin yarrak derdine düşen bir millet..

    vatanından uzakta, göt kadar çadırda, milletin ve pisliğin içinde daha iyi yiyişebilmek için(böyle düşündüler) çocuğu için dağıtılan bebek bisküvilerini kendileri yiyip bitiren yamyamlar geliyor aklıma.

    ateşi ve ihaneti görüyorum.

    yıllar evvel de gördüm.
    şimdi de görüyorum.
    yıllar sonra da hep birlikte göreceğiz.

    falih rıfkı atay, 'zeytindağı' eserinde anılarını anlatıyor..

    ...
    hele çöl bedevilerinin altın ve kıymetli taştan başka dinleri yoktu.
    sınır boylarındaki şeyhlerin göğsünde ingiliz ve alman nişanları yanyana idi. şeyh size kim olduğunuzu sorar,
    ingiliz misiniz?
    -yaşa ingiliz!
    türk müsünüz?
    -yaşa türk!

    .... ingiliz cephesinden at kaçırıp bize satan bedeviler, dönüşlerinde bizim atlarımızı çalıp ingilizlere satarlardı.

    ..büyük bozgundan sonra şam istasyonunda bırakmaya mecbur olduğumuz son vagonun bile içi mecidiye doluydu.

    bunlar aklıma geldikçe;

    döktüğüm kana,
    harcadığım paraya,
    yaptığım tek taraflı olduğunu bildiğim fedakarlığa..

    içim yanıyor.

  • 22. sahibinden.com'da görenleri kör eden motosiklet

    peluş ayı gibi bir motorsiklet isteyenler kaçırmasın.

  • 23. arda turan

    messi'den mahmut'a uzanan destansi kariyer. sol acikta topu aliyor, karsisinda tekli kademe. yavas yavas saga dogru topu surerek ortaya geliyor, butun defans yerlesiyor. arda bakiyor bakiyor bakiyor ve dibine kadar gelen takim arkadasina akil dolu bir pas atiyor, maksimum 5 metre.

    (bkz: kimse de demiyor ki aga bu nedir)

  • 24. türk dizilerinden nefret etme nedenleri

    izleyeni gerizekalı yerine koyup son sahneyi araya reklam koyarak üç kez vermeleri.gerçekten şu son sahne olayı bıktırdı. bi de yeni bölümün ilk sahnesi diye bi saçmalık bulmuşlar haşırt yarım saat reklam da oraya.

    geçen haftanın özeti diye bi saat aynı bölümü tekrar izletmeleri.
    biz koyun olduktan sonra haklısınız siz de tabi!

  • 25. ahi evran lisesi videosundaki kişinin ifşa olması

    bunu yetiştirenleri sikmek lazım esas.

  • 26. afrin'de mehmet şehit olurken survivor seyretmek

    bu tarz entry giren yazalar aşağılık birer provakatördür.
    insanları birbirine düşürmeye çalışan bunun için de şehitleri kullanan aşağılık insanlar bunlar.

    bakın afrin'de mehmet şehir olurken başlığı açan nelerle ilgileniyormuş :
    (bkz: takip ne lan)
    (bkz: sevgililer günü)
    (bkz: öyle kolaysa)
    (bkz: iş yerinde başarılı olmanın yolları)
    (bkz: kim takarsa taksın düğündeki altınlar geline ait)
    (bkz: iş hayatında kullanmak istenen replikler)
    (bkz: ekşi sözlük ofisi girişindeki kırmızı boru)
    (bkz: dertli sazdım boşa çalınmazdım çaldığın reva mı)
    (bkz: yaşlı bir konsomatris görünce çöken hüzün)
    (bkz: sermet erkin)
    (bkz: biz çocukken)

    evet, şehitler üstünden prim yapmaya çalışan sahtekar arkadaş. askerlerimiz şehit olurken pop müzik dinlemek, sevgililer gününe kafa patlatmak, konsomatrislerle ilgilenmek, iş yerinde nasıl başarılı olurum diye düşünmek, borularla, sihirbazlarla meşgul olmak çok normal, ama survivor izleyenler "ülkenin durumu"nu gösteriyor değil mi?
    zaten malum parti destekçisi olup samimi olan bir kişi bulamıycaz galiba.
    bunun ağabeyleri de kendileri şehit olamadı diye üzülüp, şehit olanları kıskanıyorlar ama bin korumayla gezip çocuklarını askerden kaçırıyorlar.

  • 27. kadınların tipsiz erkekleri insan olarak görmemesi

    şu sözlükte yaklaşık 15 yıllık bir geçmişim var, ilk defa bir başlık yüzde yüz beni anlatıyor. başlığı açan arkadaş insan diyerek teveccüh göstermiş, beni kadınlar herhangi bir organizmayı geçtim, eşya yerine bile koymuyorlar. resmen dönemi geçmiş teletext gibiyim amk...

  • 28. mehmetçik yaz 2582'e gönder

    bir yandan öyle bağış yapmak istiyorum ama diğer yandan da ordunun&devletin başındaki insanlar aklıma geliyor... yukarıda da dendiği gibi diyanetten kesilip orduya aktarılmalı para. duanın kimseye bir yararı yok. bilen varsa söylesin.

  • 29. kızların bilime değil tüketime paraya ilgi duyması

    uyduruyorsunuz. hatta daha da ileri giderek eksi sozluk'te kadin ve erkeklere iliskin tespit iceren cogu basligin uydurma oldugunu soyleyecegim. var olan durumu tespit etmiyorsunuz; varsayimlariniza baslik aciyorsunuz ve hepsi de uydurma. eksi sozluk yazarlarinin yas ortalamasinin 22-23 civari oldugunu dusunuyorum. daha bile dusuk olabilir. bu tur basliklari acanlarin buyuk bir bolumunun ergenler ve ergenlikten cikamamis yazarlar olduguna kalibimi basarim.

    kadinlar soyledir, kadinlar boyledir diye zibilyon tane baslik aciliyor. sonra delinin biri bir kuyuya tas atmis da kirk akilli cikaramamis durumuna donusuyor. soz gelimi, bu basligi ele alalim. soyle bir habere rastladim:

    "lys istatistikleri açıklandı | lys 2017 başarı oranları

    lys'de bu puan türlerine bakıldığında geçen yıllarda olduğu gibi kız adaylar daha başarılı oldu.

    ........................

    sınava, 512 bin 975 erkek, 559 bin 423 kız aday girdi. puan türlerine bakıldığında geçen yıllarda olduğu gibi kız adaylar daha başarılı oldu.

    mf puan türünde sınava giren 228 bin 933 erkek adayın ortalama puanı 233 bin 760 olurken, aynı puan türünde 216 bin 496 kız adayın ortalama puanı 237 bin 408 olarak belirlendi.
    tm puan türünde sınava giren 355 bin 20 erkek adayın ortalama puanı 209 bin 160; 433 bin 168 kız adayın ortalama puanı 215,624; ts puan türünde ise 365 bin 794 erkek adayın ortalama puanı 213 bin 248; 440 bin 425 kız adayın ortalama puanı 220 bin 216 olarak tespit edildi."

    "kizlarin lys'de daha basarili olmalari ve universitede yerlestirme oranlarinin daha yuksek olmasi sonrasinda devam ettikleri anlamina gelmez ama." diyenler icin su calisma geliyor simdi de:

    "türkiye’de yükseköğretimde nicel cinsiyet açığındaki değişimin olası nedenleri ve etkileri

    bu çalışmada 1995-1996 ve 2012-2013 öğretim yılları arasındaki öğrencilerin lisans, yüksek lisans ve doktora düzeylerinde yükseköğretime katılım ve terk oranları cinsiyet faktörü üzerinden incelenmiştir. çalışmanın sonucunda, lisans düzeyinde katılımda nicel cinsiyet açığının incelenen seneler içinde kapandığı gözlemlenmiştir. lisansüstü eğitimde ise cinsiyet açığının daralmasına rağmen halen varlığını sürdürdüğü gözlenmiştir. ayrıca yükseköğretimin her aşamasında kadın öğrencilerin erkek öğrencilere göre terk oranlarının daha düşük olduğu ortaya konmuş ve bu durumun türkiye geneli işgücüne katılımın cinsiyet ve eğitim durumuna göre bir karşılaştırması yapılmıştır. türkiye geneli verilerde yükseköğretime katılımın erkek ve kadın öğrenciler için getirdiği istatistiksel farklılıklara vurgu yapılarak terk düzeylerindeki orantısızlığın olası nedenleri tartışılmıştır. son olarak ise türkiye sınırları içerisinde lisansüstü eğitimdeki cinsiyet açığı, lisans ve lisansüstü eğitim veren birimler ve araştırma merkezlerindeki kadrolu öğretim elemanlarındaki cinsiyet oranları üzerinden tartışılmıştır.

    yuksekogretime kayitli ogrencilerde kadin oranlari (%)
    yeni kayitlarda kadin ogrenci oranlari (%)
    turkiye geneli ogrenci sayilarinda egitimi terk oranlari (%)

    ...............

    çalışmanın sonraki safhasında yine ösym’nin 1995-2012 yılları arasındaki ‘lisans eğitimi veren yükseköğretim programları’ ile ‘enstitü ve araştırma merkezleri’ şeklinde gruplaştırılmış iki veri seti kullanılarak kadınların akademik kadrolardaki oranları incelenmiştir. buradaysa karşımıza kadınların lisansüstü programlarda yaklaşık %42’lik varlıklarına kıyasla araştırma görevliliği pozisyonlarının %50’sinde yer aldıkları bulunmuştur. buna ek olarak söz konusu seneler içerisinde matematik ve fen bilimleri, sosyal bilimler ve tüm programlardaki kadrolu kadın oranlarının sürekli bir artış içinde olduğu görülmüştür."

    benim yazmak istediklerim dogrudan bu baslikla ilgili degil. bu baslik yalnizca tek bir ornek. hatunlarin efendi adam yerine pic tercihi, prensesler gibiydim ben baba evinde diyen kadin ya da ya anneni sileceksin ya beni diye diyen kadin gibi sacma sapan basliklari zeka yoksunu turk dizilerini ve sacma sapan hollywood filmlerini izleyip sosyal medyada ne kadar issiz gucsuz insan varsa takip edip ufacik bir orneklemden koskocaman genellemelere gidip buraya kosup aciyor ve guya tespit yapiyorsunuz. vardir, eminim bu dediklerinizi yapan insanlar vardir da, demek ki siz bunlari yapan insanlarla birliktesiniz ki gelip onlara baslik aciyorsunuz ya da medyada gordugunuz her seyi gercek saniyorsunuz ve tum insanlara kuskuyla yaklasip her hareketi kotuye yoruyor ya da olmayan anlamlar cikariyorsunuz.

    eksi sozluk'teki kadin erkek basliklarina iliskin soyleyebilecegim asil sey, cogunun uydurma oldugudur. ergenler sizi.

  • 30. sakal bırakan erkeğin kendini yakışıklı sanması

    sırf uzun boylu olduğu için yakışıklı olduğunu düşünen erkeğin farklı varyasyonudur.

    şöyle bir tweet görmüştüm: "sakal bıraksam yakışıklı oluyorum, şapka taksam yakışıklı oluyorum; yüzümü ne kadar kapatırsam o kadar yakışıklı oluyorum"

  • 31. 11 şubat 2018 rus yolcu uçağının düşmesi

    uçağın çakılacağını anladın, artık 50 saniyen var, ölüyorsun ve bu durum hakkında yapabileceğin hiçbir şey yok.

    beni en çok üzen ölüm şekli öldüğünü anlayıp o çaresizliği yaşayan insanlar.

    3 saat sonra sevgilinle buluşacaktın, zaten uçağa aç bindin, diyorsun ki o havaalanından çıktığımızda geçen gittiğimiz yere gideriz hemen. freeshop'tan da çikolata alayım.

    sonra aklında bunlar varken anlaya anlaya, acısını çeke çeke ölüyorsun.

    tüm bunlardan sonra da başka bir ülkenin başka insanları üzerine şaka yapıyor veya suriye savaşı yüzünden öldüğünü düşünüyor. seni düşünecek kadar zeki değiller. herhangi bir şey düşünecek kadar zeki değiller.

    ezberledikleri, tekrar ettikleri şakalar ve komplolarla mal gibi yaşayıp gidiyorlar. keşke sen değil bu gerizekalılar ölse kardeşim.

    üzgünüm.

  • 32. aykut kocaman

    son yıllarda fenerbahçe'de mantıklı ne kadar iş varsa çoğunun kendisi döneminde yapılmış olması kesinlikle tesadüf değil. başakşehir ile belki de tamam mı devam mı maçının olduğu gün, böyle bir entry'yi kalabalıklar içinde kaybetmek istemezdim ama bunları yazmasam, söylemesem olmaz.

    salih uçan'ın önünü açan , ona şans verip roma'ya transfer edilmesini sağlayan kendisi. gökay iravul, recep niyaz filan bunların da ismini aykut hoca sayesinde biliyoruz, her ne kadar bu arkadaşlar salih kadar başarılı olamasa da. şimdi taraftarın gözbebeği olan eljif elmas, oğuz kağan güçtekin yine aykut hoca sayesinde şans bulan oyuncular. hem de öyle bitmiş bir maçta , son 5 dakika değil. bayağı bayağı rekabetin had safhada olduğu, tansiyonun yüksek olduğu maçlarda ciddi süreler buluyor bu çocuklar. haklarını da vereyim ikisi de tabanca gibi, ozan tufan oynayıp şampiyon olacağımıza bu çocuklar oynasın ikinci olalım kabulümdür.

    salih, benfica deplasmanında nasıl oynadıysa oğuz kağan da, eljif elmas da aynı şekilde oynuyor. samed karakoç da ilk bakışta çok beklentiye sokmasa da iyi şut çekme özelliği olduğundan kendini geliştirebilirse diğerlerinden bir adım öteye geçebilir. ben samed ile rijad bajiç'i bir yönden benzetiyorum. şöyle ki bajiç , konyaspor'a katılıp da yeni yeni şans bulurken bir maçta izlemiştim. bu adamı da nerden buldular, bundan adam olur mu demiştim. o adam iki yıl içinde seri a'ya gitti. samed de iyi şut atma özelliğine sahip, şu an çok göze batmasa da zaman içinde takıma girebilirse adından söz ettirebilir.

    diğer gençlere bakıyoruz, rapaiç'in oğlunu altyapıya almışlar. andreas kilit diye bir stoper topçu almışlar, 1.90'dan fazla boyu var. duisburg'tan oğuzhan can diye bir çocuk daha aldılar, 10 numara oynuyormuş. sayınca eljif, oğuz kağan, samed, oğuzhan, kilit, oğul rapaiç olmak üzere aklıma gelen 6 tane genç var. bunların 2 tanesi bile kadroya girebilse büyük başarı olur, ki iki tanesi zaten şu anda oynayan oyuncular eljif ve oğuz kağan.

    şimdi bu genç oyuncu hamlesi var ama bir yandan günü kurtaracak topçular da lazım. valbuena, alındığı zaman aykut hoca çok eleştirilmişti 33lük kısa boylu adamdan medet umuyor diye. şimdi aykut hoca yine en çok valbuş yüzünden eleştiriliyor. ne kadar ironik değil mi? eski dönemlerden yine yabo dayı lakaplı yobo, dirk kuyt gibi kısa vade çözümlerde büyük verim sağlarken salih uçan'ı da o tecrübeli kadroya monte etmenin peşindeydi.

    taktik, oyuncu tercihi, puan sıralaması önemli şeyler ama yukarıda saydığım iş olmadığı zaman, sürdürülebilir olmuyor. aykut hoca yarışan takıma gençleri monte etmenin her zaman yollarını aramıştır. paran olsa da olmasa da, seninle 2 yıl idman yapmış ve güven verebilmiş topçun, yeni transferden daha az risklidir. atletico madrid, dortmund bunlar şampiyonlar liginde finali zorlarken takımlarını yıldız oyuncu transferiyle doldurmadı. sizin beğenmediğiniz, kendi liglerine göre vasat denebilecek oyuncuları üst seviyeye taşıdı. genç çocukları aldı fişek gibi topçulara çevirdi. fenerbahçe'nin de avrupa'da yapabileceği, kendine koyabileceği hedef maksimum bu olmalıdır. kimse avrupa'da bir barcelona olma hayali kurmasın. ancak ligde atletico gibi, dortmund gibi olması kabul edilemez elbette. ligi domine etmesi lazım.

    aykut hoca da bu hedefin peşinde, ancak hep söylüyoruz bu 1 senede olabilecek bir iş değil. sezon başı acele transferlerden sonra, devre arası düzeltme ve takviye şansı bile olmadı. ona rağmen yarışın içindeyiz, bugün belki yarıştan koparız da ancak bu doğru işlerin sürdürülmesi lazım. ben ali koç gelirse , en az 1 yıl daha aykut hoca ile devam edeceğini, etmesi gerektiğini düşünüyorum. ha 1 yılın sonunda beklenen seviyeye gelmez ise o zaman , gerekli değişiklik yapılır. hatta ali koç'un şu an çıkıp, yalandan da olsa seçilirse aykut hoca ile devam edeceğini açıklaması bile büyük bir güven verir ve taraftarın tansiyonunu almaya yeter. sezon sonu ali koç yine başka hoca alacaksa alsın ama şampiyonluk şansı hala varken çıkıp vereceği destek ile getireceği hava, saha dışında camianın lideri yapar kendisini. takım şampiyon olursa bunda en büyük pay ali koç'un olur.

    herkesin bir hayali var bu takımla ilgili. benim hayalim ligi domine eden, avrupaya düzenli giden, yarı finalleri finalleri zorlayan bir takım oluşturulması. bunun tuğlaları bu sezon konuluyor, şampiyon olursak ne ala, olamasak da seneye bu takımın nereye evrileceğini çok merak ediyorum. bunu görebilmenin tek yolu da ne yazık ki saha içi sonuçları. o yüzden bu akşamki başakşehir maçında en az 1 puan almalı bu takım. bol şans hocam, bildiğinden şaşma ama biraz da bu taraftarı yemle yoksa bunlar seni yiyecek haberin olsun. bu kitle galile'yi yemiş, einstein almanyayı terketmiş bu gibi tipler yüzünden, seni mi harcamayacak bu su katılmamış cehalet.

  • 33. 11 şubat 2018 abd'nin ypg'yi yanlışlıkla vurması

    (bkz: where is us air force) sorusuna güzel bir cevap olmuş olaydır

  • 34. semavi dinler mitoloji kopyasıdır safsatası

    muhammed'in din uydururken yararlanabileceği kaynak opsiyonu çok, o civarda yahudisi var hıristiyanı var, zerdüştü var, mısırlısı var.

    bilindiği üzere bu iddia hakkında kuranda ayet de var:

    nahl suresi 103. ayet

    "andolsun ki biz onların, “kur’an’ı ona bir insan öğretiyor” dediklerini biliyoruz. ima ettikleri kimsenin dili yabancıdır. bu kur’an ise gayet açık bir arapça’dır."

    (nasıl bir tanrı gönderdiği peygambere "bunları sana hep o yabancı öğretiyor" diyen bir kureyşli pagana "hayır biz öğretiyooozz, hem sanki o yabancının dili arapça mı? farslı/rum bikeremmm ooo zaaaax:ddd" şeklinde enteresan bir cevap verir ? bu ayeti okuyan normal birinin muhammedin ona laf atan kureyşli biri ile kuran üzerinden polemiğe girdiğini anlaması lazım, hem kuranda böyle polemiksel ayetler boldur)

    eğer sünni islam aleminde kabul gören eski tefsirleri incelerseniz bu ayet ile ilgili çeşitli iddialar mevcut, örneğin:

    "ubeydullah ibn müslim der ki: bizim iki rûm kölemiz vardı. kendilerine ait bir
    kitabı kendi dillerinde okurlardı. hz. peygamber (s.a.) onlara uğrar, onlann başında
    durur ve dinlerdi. müşrikler: o ikisinden öğreniyor, dediler de, allah teâlâ bu âyeti
    indirdi"

    bir diğeri:

    "allah rasûlü (s.a.) mekke'de bir köle tanıyordu. bu kölenin ismi bel'âm olup dili yabancıydı. müşrikler, allah rasûlü (s.a.) nün onun yanına girip çıktığını görürler ve : muhakkak ona bel'âm öğretiyor, derlerdi."

    bir diğeri:

    dahhak îbn müzâhim.: o, selmân el-fârisî'dir, demişse de bu görüş zayıftır. zirâ bu âyet mekke'de nazil olmuştur. selmân ise ancak medîne'de müslüman olmuştur. (selman'ın mekkede değil de medine de müslüman olduğu bilgisinin kesinliğine nasıl emin oluyoruz? bu konuda ayet mi var?)

    suudi arabistan arkeolojik kazılara pek müsaade etmiyor ancak suudi arabistan sınırları içinde muhammed öncesi devirlerden kalma antik kilise kalıntıları mevcut. suudi arabistan'da muhtemelen bir çok sinagog kalıntısı da var zira islamda yahudi köyü basma ve yahudi kellesi kesme sünneti diye bir ritüel var. bir ton hadis var mekke civarındaki yahudi köyleri ile ilgili.

    sonuç olarak geleceğim yer şurası:

    islamdaki "hadis ilmi" denilen şeyin bilimsel hiç bir kıymeti yok. çünkü hadis kitaplarının (kütüb-i sitte) orijinal el yazmaları ortada yok, somut olarak mevcut değil. farklı coğrafyalardan elde edilmiş şerhlerin birbirini doğrulaması hiçbir şeyi ispat etmez zira ortada bir de zaman parametresi var. yani buhari'nin derlemesinin 12. yüzyıla ait bir nüshası ile 15. yüzyıla ait bir şerhi uyuşuyor diye "bu iki kitap da buhari'nin 9. yüzyılda yazdığı derlemedir" ya da "buhari gerçekten de 9. yüzyılda bir derleme yazmıştır" diyemeyiz bir ikincisi hadislerin muhammed'den buhari'ye sıhhatli bir şekilde ulaştığı iddiası da absürddür. çünkü bu iddia önce buharinin sözüne "iman" gerektirir ancak buharinin orijinal el yazması ortada olmadığı için bu sefer onu şerh ettiğini iddia eden kaç kişi varsa tümünün sözüne "iman" gerektirir. bu durumda imanın şartlarına "buhariye iman", "tirmiziye iman", müslim'e iman" ve "onları şerh edenlerin tümüne iman" noktasına getirir ki absürdlük de bu noktada başlar zaten.

    dolayısıyla muhammed'in hayat hikayesine dair bütün bilgiler havadadır. yukarıda başlığı açan muhtemelen ruhsal açıdan sıkıntılı (bütün islamcılarda ruh hastalığı mevcuttur) şahsın 7. yüzyıl arap yarımadasına dair gözü ile görmüş gibi anlattığı hikayelerin doğru olma ihtimali oldukça zayıftır.

    elimizde paganist arap mitolojisinin tanrısı el-ilah tarafından kureyşte yaşadığı iddia edilen (gerçekten yaşadığını da ispatlayamayız) muhammed isimli bir araba indirildiğine inanılan bir kitap mevcuttur. aslında o kitap da mevcut değildir zira eldeki en eski tam metin kuranın hangisi olduğu bile belli değildir. zannımca en eski "eksiksiz" kuran 10-11. yy tefsir şerhlerinden birinde mevcuttur (8-9-10. yy'a tarihlenen topkapı nüshası/taşkent nüshası vs. sayfa olarak eksiktir). en eski tam kuranın nerede olduğuna dair ingilizce ve türkçe literatürde bir yayına da rastlamadım. velhasıl elimizde kendini müslüman olarak tanımlayanların tamamına yakınının doğru ve tam kabul ettiği (kimi nusayriler kuranı kutsal kitap olarak kabul etmezler ancak onlar da islam mitolojisi şemsiyesi altındadırlar) bir kitap var. bu kitapta anlatılanların bir bölümü, tek tanrı fikri, ana mesaj yahudi ve hıristiyanların kitaplarından alıntı. yukarıda değindiğimiz gibi muhammed'in yaşadığı topraklarda somut kilise kalıntıları mevcut. yani muhammed eğer gerçekten yaşadı ve kuranı yazdı ise nuh tufanı ya da bakire meryem gibi yahudi ve hıristiyan hikayelerine ulaşması pek zor olmasa gerek. ayrıca yahudi ve hıristiyanların kitaplarında anlatılanlar da kısmen sümer ve babil hikayelerinden alıntı. bunu da sümer yazı dili çözüldükten sonra 20. yüzyılda fark ettik.

    tüm dinler ve tanrılar mitolojilerden gelmedir. henüz avcı toplayıcı iken akşamları kalabalık halde ateş başında oturan ve birbirine korkunçlu hikayeler anlatarak sosyalleşen, zamanla konuşma becerisi ve kelime haznesi gelişen insanoğlu özellikle tarım devriminden sonra daha kalabalık gruplar halinde yaşamaya başlayınca ortaya doğal olarak "politika" diye bir kavram çıktı. evler ve tarlaları sabit olan ve dışarıdan başka gruplardan gelecek saldırılara karşı korunması gereken bir yapı oluştu. bu da gruptan birilerinin diğerlerinden daha önemli konumlarda olmasına sebep oldu. zamanla kabileler, boylar, site devletleri, ağalar, lordlar, krallar oluştu. bunlar oluştukça doğadan korkan, her sene bereketli mahsülü olsun isteyen, şimşekten ödü kopan, fırtınadan sakınan, güneşten çekinen birileri çeşitli hikayeler uydurdular. bunların torunları "ulan benim kos koca dedem bana bunları anlatmıştı bunlar kesin çok değerli bilgiler" düşüncesi ile her jenerasyonda atalarının uydurmalarına ve saçmalıklarına daha fazla kıymet vermeye başladı: thor şimşek tanrısıdır, gök tanrı yukarıdadır, priapos bereket verir vs. bu şekilde mitolojiler oluştu. orta doğu buğdayın ilk ekildiği yer, yani tarım devriminin gerçekleştiği yer olarak görülüyor. dolayısıyla din ve mitoloji uydurmaları orta doğuda epeyce ilerleme kaydetti. sümer, babil, pers, filistin, süryani, arap, hint falan hep birbirleri ile etkileşim halinde oldular ve geçen yüzlerce binlerce yılda jenerasyonlar üzerine ekleye ekleye mitolojileri oluşturdular. sonunda birileri olayı daha da profesyonelleşti tanrı ile kontak kurduğunu iddia etti ve bugünkü semavi dinler ortaya çıktı. tabi bu semavi dinlerin komple uydurma olduğu 17. yüzyıldan itibaren kutsal metin eleştirileri ile büyük beyinler ve çalışkan araştırmacılar tarafından rasyonel anlamda ispatlandı aslında ama çoğunluğu okuma yazma bile bilmeyen yığınlar tarafından 20. yüzyıla kadar falan pek kabul görmedi. mesela bir zamanlar %100'ü hıristiyan olan isveç'te bugün bir tanrıya inanma oranı %18, geriye kalan %82 dinlere inanmıyor ve bildiğiniz üzere isveç dünyanın en eğitimli ve en müreffeh ülkelerinden biri. norveç'te de aynı durum, orada da %78 hiç bir dinin doğruluğuna inanmıyor. almanya biraz daha geride %56'sı hiç bir dine inanmıyor * ve bu eğitim oranlarında ve gelişmişlikte dünyanın lokomotifi olan kuzey avrupalı milletler dostlarım hiç de öyle aptal insanlar değiller. bizim buralarda ise bugün ruhsal anlamda sıkıntısı olanlar dinlerin kutsal kitaplarında yazan akıl ile bağdaşmayacak metinleri sabah akşam savunmaya uğraşıyorlar.

  • 35. hdp kongresinde yaşasın afrin direnişi skandalı

    hdp siyasi parti değil zararlı cemiyettir.

  • 36. özgecan aslan

    her gün ekşi sözlükte,

    kadınlar şöyle, kadınların asıl amacı, kadınların orospuluğu .... vs... diye başlık açan, başlığa destek yorumu atan hepiniz,

    ''''''''''''''''''' şerefsizsiniz '''''''''''''''''''''

    siz zannediyor musunuz ki , özgecan'ı katleden şerefsizler gibi değilsiniz.

    siz onlardan daha betersiniz !!!

  • 37. 11 şubat 2018 yargıtay'ın bank asya kararı

    devletin yasal bir kuruluş olarak tanıdığı , çalışma izni verdiği, mevduat güvencesi verdiği bir bankaya para yatırmanın suç kabul edilmesidir.

  • 38. futbolu gol dışında zevkli kılan şeyler

    uzaktan atılan sert şutun direkte patlaması.

  • 39. zeytin dalı harekatı

    büyükelçi suikastinden beri bizi bizi parmağında oynatan rusya'nın türkiye'nin kayıp sayısını belirlediği harekat. biraz açalım.

    rusya'nın ankara büyükelçisi'nin öldürülmesinden bu yana (ya da öldürülmesi sayesinde) rusya bizi yanına çekmek ve abd'den uzaklaştırmak için elinden geleni yapıyor. bunu yaparken bazen bize o kadar iyi davranıyor ki buna güvenip karadeniz'de tüm yelkenleri suya indiriyor, abd ile ipleri fazla geriyoruz. sonra rusya pat diye arkasını dönünce bu kez rusya geri gelsin diye vermediğimiz taviz kalmıyor.

    hatırlarsanız fırat kalkanı harekatı sırasında rusları türk askerini kazara, büyük bir tesadüf eseri olarak uçaklarının düşürüldüğü günün yıl dönümünde bombaladı. (hatırlarsanız dedim ama bu olay kasten unutturuldu, hatırlamamanız mümkün.) bizimkiler önce bu olayın üstünü kapattı, sonra üstü örtülemeyecek hale gelince açıklandı ama halının altına süpürüldü. sesini çıkaran, bunu hatırlayan, hatırlatan yok.

    devam ediyoruz: ruslar geçtiğimiz hafta idlib'de ilerleyen türk konvoyunu, güzergahını ve gideceği yeri bombaladı. bu gerginlik bir süre devam etti. burada kayıplarımız oldu. türkiye tarafından saldırıların "bölücü terör örgütü" tarafından yapıldığı açıklandı. biz de vatandaşlar olarak idlib'de "hangi bölücü terör örgütü bu?" demeden kabul ettik. ohal mohal var, niye başımıza bela alalım di mi?

    ruslar, bu olayların üstüne harekatın başlamasına yol açan "hava sahası" kararlarını değiştirip, türkiye'ye hava sahasını kapattı. operasyon duraksadı. hava desteği olmadan afrin'de çok büyük kayıp verileceği herkesin malumu. üstelik belli bir derinlikte içeri girmişken hava desteğinden mahrum kalmak, halihazırdaki durumu da tehlikeye soktu.

    öyle oldu, böyle oldu, hava sahası açıldı. o arada türk askeri f-16'ya ihtiyaç duymaz gibi anlamsız bir argümanla gaza gelen rabiacılar oldu. olur, bir şey demedik. onlara ne desen boş. sonuçta onlar çanakkale savaşı'nı da aniden çöken sisin içinde zuhur eden evliyalar sayesinde kazandığımızı sanıyor.

    bugün, helikopter düştü. daha önce ypg'den alınan "güvenli" alanlarda tsk saldırıya uğradı. bunun sorumlusu büyük oranda öso. yakından takip edenler bilir: operasyonun başından beri gündüz alınan köylerden gece çekiliyoruz. çünkü tam güvenlik sağlanamıyor. meskun mahalde, besleyip büyüttüğün öso'nun bi faydası olsun, art alanda güvenliği sağlasın diyorsun ama olmuyor.

    ha bu arada müthiş ortadoğu uzmanları türedi. cepheler belirgenleşmiş efendim, nolmuş? iran-rusya-türkiye-suriye bir cephe olmuş. ee? işte amerika falan da diğer cephe. buraya kulak ver cahil kardeşim benim:

    bu öso, abd'nin desteği ile kurulmuş ey amerika öso'yu sizinle kurduk, abd destekli eğit-donat uygulamasına katılmış bir grup.

    bunu beğenmediysen şunu verelim: şii militanlar afrin'de pyd'ye destek veriyor

    ee rusya'yı da yukarıda anlattık. şimdi kim kiminle cephe kurmuş anlatsana heyecanlı oluyor.

    gelelim bu işten nasıl kurtulabiliriz kısmına. çok basit bir cevabı var. bu kadar can, bir inat uğruna yitip gidiyor. yazık... tsk afrin'e ulaşsa bile orada kalmayıp/kalamayıp çekileceği için geçenlerde kılıçdaroğlu'nun dediği ama aktroll'lerin çılgınlar gibi linç ettiği "tsk'nın afrin'in içine girmemesi gerektiği" argümanı buradaki en mantıklı argüman. bize düşen, suriye'nin toprak bütünlüğünü gerçekten savunuyorsak, esad ile anlaşıp, pyd'yi rusya ve esad'ın desteği ile oradan çıkarmak. hatta o durumda bu işe karışmamıza bile gerek kalmaz. ama tabii asıl dert öso'ya toprak kazandırmak gibi anlamsız bir şey değilse.
    esad ile yapılacak anlaşma sonrası, rusya da bizimle oyun oynamaktan vazgeçecektir.

    ha bunları mantıklı bulmadıysanız, devlet büyüklerimizin çok mantıklı önerileri var, onu dikkate alın: (bkz: binali yıldırım'ın çıkışta afrin'e gitmesi)

  • 40. 12 yıl ingilizce dersi görüp ingilizce konuşamamak

    ingilizce'yi öğrenememizin bir sebebi de türkçe'yi konuşamıyor ve yoğun bir şekilde türkçe okumuyor oluşumuzdur. sebep-sonuç, zıtlık gibi basit anlam ilişkilerini an dilinde kuramayan bir insana ezber dışında bir şey sunsanız da çok fark etmeyecektir. zira beyinler tamamen yanmış, ziyan olmuş durumdadır.

  • 41. başbakan bizi afrin'e götür

    medyanın görevini yapabildiği bir ülkede başbakanın istifası ile sonuçlanacak olan iğrençlikler bütünü. lakin bu ülkede bu zavallı sürü sahip oldukları medya gücü ile kendilerini vatansever bizi de vatan haini olarak ilan edebiliyor.

  • 42. yakın dönem türk tarihinin 3 büyük komutanı

    mükemmel başlık, şimdiden 2 çomarı engellememi sağlayan ankettir...

  • 43. peru'dan türkiye'ye dönemeyen türk çift

    klm şirketinin iş bilmezliğidir. video'yu çeken kişiyi de tanıyorum, gerçekten başına gelenler üzücü. 2 defa bilet alınmasına rağmen klm şirketi politik nedenlerle bu çifti uçağa almıyorlar. üstelik bileti satarken kendilerine bu tarz bir uyarı yapılmıyor, transit vize istendiği söylenmiyor. havalimanındaki klm çalışanları son derece vurdum duymaz bir şekilde kendilerini uçağa alamayacaklarını bir neden belirtmeden söylüyorlar.

    lima'daki türk büyükelçiliği yardıma koşuyor klm'nin müşteri hizmetlerine ulaşıp bilgi istiyor. klm müşteri temsilcisi yapılanın yanlış olduğunu, klm'nin ofisine gidilirse biletin değiştirileceğini söylüyor ancak havalimanındaki klm çalışanları kesinlikle bileti değiştirmiyor veya çifti uçağa almıyorlar. yani kendi şirketlerindeki müşteri temsilcisiyle çelişiyorlar. büyükelçilik bu sefer havalimanı müdürünü de olaya dahil ederek klm şirketinden resmi bilgi istiyor. klm çiftin uçağa alınmama nedenlerinin politik olduğunu, onları hollandaya alamayacaklarını söylüyorlar. kendileri yeni bir politika getirmişler kısa süre önce ve suriye, yunanistan ve son olarak da türk vatandaşlarına bu tarz saçma bir şey uyguluyorlarmış. ancak bunu belirtmeden bileti satmışlar, ve çifti uçağa almamışlar.

    facebook linkinde olayın başlangıcından sonuna kadar detaylı açıklama yapılan videolar bulunuyor. ayrıca olayla ilgili bir change.org kampanyası da başlatılmış durumda.

  • 44. tlc tv'de yayınlanan saçma programlar

    şişman programları gayet düzgündür. bağımlısı oldum her akşam izliyorum. izledikten sonra iştahım azalıyor, 350 kilo insanları gördükçe ibret alıyorum. eskiden akşam yemeği sonrası ufak atıştırmalar yapardım, bu kanal sayesinde bıraktım ve 3 kilo verdim.

  • 45. geceye bir pişmanlık cümlesi bırak

    bitmedi şu arabesk geceye bilmem ne bırak muhabbeti. allah kahretsin varoşluğunuzu.

    evet pişmanlık cümlesi bu pis köylüler.

  • 46. necati akkoyun

    şimdi bak çorlulu necati akkoyun

    gençsin şimdi, çorlu'da yaşıyorsun. bu eblehlikle zaten oradan çıkamayacaksın. baban zengindir koyar işinin başına devam edersin veya yoksuldur bulursun bir iş, bulurlar sana birini evlenirsin. evlat nedir bilmezsin şimdi, o öğretmenin çocukları bu videoyu izlediklerinde babaları hakkında ne düşünür bilmezsin. ama elbet bir gün senin de çocukların olur. ve geçmişi merak edip mutlaka seninde adını yazarlar bu merete. babaları olduğundan emin olmaları için yazıyorum bunları, çorlulu muhtemelen 2002 doğumlu bir adamın çocuğusunuz. babanız karakter yoksunu aşağılık bir adam.

    (bkz: meslek lisesinde öğretmene büyük saygısızlık)

  • 47. bu ülkede baskı yok aksine herkes fazla özgür

    tabii ki robotlarımız bile son derece özgür.

  • 48. hdp'ye oy verenler şimdi neler düşünüyorlar

    zamanında öcalan’a övgü yağdıran akp’ye oy verenlerle, teröristleri megri megri diye halayla törenle karşılayan akp’nin yol arkadaşı mhp’ye oy verenlerle aynı şeyleri düşünüyorlardır eminim.

  • 49. bjk ve gslilerin fenerbahçe kongre üyesi yapılması

    fenerbahçe'nin haziran ayında yapılması beklenen başkanlık seçimine yeniden aday olmayacağını her fırsatta dile getiren aziz yıldırım'ın saklama gereği duymadan açık açık beşiktaşlı ve galatasaraylı şahısları kulübe üye yapması olayıdır.

    şu ve şu paylaşımları yapan beşiktaşlı taraftarın bu fotoğrafta görüldüğü üzere faruk ilgaz tesislerindeki yemekte bulunması ve aşağıdaki fotolarda bu şahısların kulübe üye edildikleri açıkça görülmektedir.

    foto 1
    foto 2
    foto 3
    foto 4

    bunun yanında aynı yemekte galatasaraylı bir taraftarın yaptığı oldukça manidar şu paylaşım da dikkatlerden kaçmamıştır.

    toplanan kongrede bu duruma dikkat çeken ali koç'a, tek aday sizsiniz diye seslenen fenerbahçe yönetiminin saklamaya zahmet bile etmeden rakip takım taraftarlarını kulübe üye yapılmasına artık birinin dur demesi gerekiyor.

    koltuk sevdasından gözü dönmüş olan aziz yıldırım, kulüp ahlakına yakışmayan bu eylemle, koskoca fenerbahçe tarihine utanmaz bir tavırla leke sürmektedir. bu haysiyetsizlik karşısında hiç ses çıkarmayan divan kurulu çok büyük bir yanlışa ve haksızlığa davetiye çıkarmaktadır. unutulmamalıdır ki formalılar, eşofmanlılar, kravatlılar gider. atkılılar ise her daim kalacaktır. fenerbahçe kimsenin arka bahçesi değildir. aziz yıldırım'ın sırf başkan seçilmek için yaptığı bu çirkin eylem kulüp tarihine olmakla beraber kulübün geleceğine de zara verip leke sürecek nitelikte olduğu hatırlanmalı ve tepki gösterilmelidir.

    fenerbahçe taraftarı olarak ali koç'a olan desteğimizin ilk zamanki gibi devam ettiği hatırlanmalı ve taraftarlar olarak gereken tepkinin çok geç olmadan verilmesi gereklidir.

    ilgili fotoğraflar twitter.com/10numarabey adresinden alınmıştır.