Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. hollanda'ya giden yazılımcının floodu

    o kadar ağladıktan sonra "yine de dönmem yea" diyerek ne kadar karakterli olduğunu gösteren arkadaşın tweet zinciri.

    ayrıca türkiye'de yaşadığı takdirde 2000 tl kira vereceğini düşünmektedir. lan neyse.

  • 2. bugün mutsuz olmak için ne yaptın

    geçmişe ait birtakım gereksiz yaşanmışlıkları düşünüp şimdiki zamandan çaldım.

  • 3. türkiye'de kapatılması gereken üniversiteler

    aşağıdaki devlet üniversiteleridir. gençlerin işgücüne katılımını yıllarca geciktirme, en ufak elle tutulur bilimse üretimi olmayan koca bir akademisyen ordusuna düzenli maaş ödeme, devlet bütçesine her yıl milyarlarca lira yük gibi sıkıntılardan kurtulacağız. bence hepsi için bir özelleştirme ihalesi açılmalı, alan da olmaz da işte belki fixed asset'leri/arsaları falan bir değere sahip olabilir. işte o liste:

    adana alparslan türkeş bilim ve teknoloji üniversitesi (atü)
    afyonkarahisar sağlık bilimleri üniversitesi (afsü)
    aksaray üniversitesi (asü)
    amasya üniversitesi
    ankara müzik ve güzel sanatlar üniversitesi (mgü)
    ankara hacı bayram veli üniversitesi (ahbvü)
    ankara sosyal bilimler üniversitesi (asbü)
    ankara yıldırım beyazıt üniversitesi (aybü)
    alanya alaaddin keykubat üniversitesi (alkü)
    ardahan üniversitesi (arü)
    artvin çoruh üniversitesi (açü)
    aydın adnan menderes üniversitesi (adü)
    bandırma onyedi eylül üniversitesi (banü)
    bartın üniversitesi
    batman üniversitesi (batü)
    bayburt üniversitesi (bayü)
    bilecik şeyh edebali üniversitesi (bşeü)
    bingöl üniversitesi (bü)
    bitlis eren üniversitesi (beü)
    burdur mehmet akif ersoy üniversitesi (makü)
    bursa teknik üniversitesi (btü)
    çankırı karatekin üniversitesi (çakü)
    hitit üniversitesi (hitü)
    düzce üniversitesi (dü)
    erzincan binali yıldırım üniversitesi (ebyü)
    erzurum teknik üniversitesi (etü)
    eskişehir teknik üniversitesi (estü)
    gaziantep islam bilim ve teknoloji üniversitesi (gibtü)
    giresun üniversitesi (grü)
    gümüşhane üniversitesi (gşü)
    hakkari üniversitesi
    iskenderun teknik üniversitesi (iste)
    hatay mustafa kemal üniversitesi (mkü)
    ığdır üniversitesi (ığdü)
    ısparta uygulamalı bilimler üniversitesi (ısubü)
    istanbul medeniyet üniversitesi (imü)
    türkiye uluslararası islam, bilim ve teknoloji üniversitesi
    sağlık bilimleri üniversitesi (sbü)
    izmir kâtip çelebi üniversitesi (ikçü)
    izmir bakırçay üniversitesi
    izmir demokrasi üniversitesi (idü)
    kahramanmaraş istiklal üniversitesi (kiü)
    karabük üniversitesi (kbü)
    karamanoğlu mehmetbey üniversitesi (kmü)
    kafkas üniversitesi (kaü)
    kastamonu üniversitesi (kü)
    abdullah gül üniversitesi (agü)
    kayseri üniversitesi (kayü)
    kırıkkale üniversitesi (kkü)
    kırklareli üniversitesi (klü)
    kırşehir ahi evran üniversitesi (kaeü)
    kilis 7 aralık üniversitesi (kiyü)
    konya teknik üniversitesi (ktün)
    necmettin erbakan üniversitesi (neü)
    kütahya dumlupınar üniversitesi (dpü)
    kütahya sağlık bilimleri üniversitesi (ksbü)
    malatya turgut özal üniversitesi (mtü)
    manisa celal bayar üniversitesi (mcbü)
    mersin üniversitesi (meü)
    tarsus üniversitesi
    muğla sıtkı koçman üniversitesi (mskü)
    muş alparslan üniversitesi (mşü)
    nevşehir hacı bektaş veli üniversitesi (nevü)
    niğde ömer halisdemir üniversitesi (ohü)
    ordu üniversitesi (odü)
    osmaniye korkut ata üniversitesi (okü)
    recep tayyip erdoğan üniversitesi (rteü)
    sakarya uygulamalı bilimler üniversitesi
    ondokuz mayıs üniversitesi (omü)
    samsun üniversitesi (samü)
    siirt üniversitesi (siü)
    sinop üniversitesi (snü)
    sivas cumhuriyet üniversitesi (scü)
    sivas bilim ve teknoloji üniversitesi (sbtü)
    harran üniversitesi (hrü)
    şırnak üniversitesi (şü)
    tekirdağ namık kemal üniversitesi (nkü)
    tokat gaziosmanpaşa üniversitesi (togü)
    trabzon üniversitesi (trü)
    munzur üniversitesi (munü)
    uşak üniversitesi (uü)
    yalova üniversitesi (yü)
    yozgat bozok üniversitesi (yobü)

  • 4. kafayı resetleyen aktiviteler

    6 ay askere gitmek.

  • 5. yalnız yaşayanlar yataklarını topluyorlar mı

    hem zamanında gittiğim psikolog hem de okuduğum kitaplar, bu ve buna benzeyen küçük eylemlerin günlük hayattaki hareketlerimizi etkilediğini, disiplini ve sürekliliği sağlamak adına beynin kontrolünü almak için yapmamız gereken hareketlerdir.

    edit: son kelimedeki anlatım bozukluğu giderilmiştir.

  • 6. birden fazla ev sahibi olmak yasaklansın

    geri zekalıların başlık açması yasaklansın şeklinde cevap verilebilir diye düşündüğüm.

  • 7. google'ın beyin okuma ihtimali

    sevgili arkadaşlar, aklınızdan geçen şeylerin bir süre sonra reklamının çıkması google'ın beyin okuduğu anlamına gelmiyor maalesef.aklınızdan geçen o şey geçmeden önce, internette o şeye ait bilgi, resim vb görüyorsunuz, bu gördükleriniz sonucunda da aklınızdan o şey geçiyor. dolayısıyla internet içeriklerinize göre de size reklam çıkarıyorlar. bu kadar metafizik olmayın artık biraz bilim lütfen.

  • 8. 30 yaş üstü olduğunu tek cümleyle anlatmak

    bir sms 160 karaktr olmsn diye bazı sesli hrfleri silyrduk. daha nasl blli edlm yaşdğmz dramı?

  • 9. ev sahibinin haddini aşması

    haftanın başı güzel bir güne uyanmışken ev sahibinden apartman whatsapp grubuna gelen hadsiz mesajlar

    görsel

    bizler öğrenci yurdu tutmuyoruz siz ev sahipleri de yurt müdür değilsiniz.

    edit: arkadaşlar çalışan kadınlar akşam 7de eve gelse kaçta çalıştıracak makineyi allah aşkına saçmalamayın. kapı masa sandalyede ise bizzat muhattabın kapısını çalarsın uyarırsın, ama böyle o yasak bu yasak dili ile değil. saat gece 12den sonra da herkesi rahatsız edecek şekilde misafirin oluyorsa önce sen uyarırsın zaten. bina yeni ve ses yalıtımı gayet yerinde.

  • 10. kampüsü iyi olan üniversiteler

    gururla orta doğu teknik üniversitesi

  • 11. erdoğan'ın helallik istemesine verilecek tepki

    yanıtı olumsuz olan soru cümlesidir.

    haramlık istesin onu da vermem. yağmurlu havada su istesin yine vermem.

  • 12. bursa bülbülü

    benzer bir hikayeye sahipseniz eğer benim gibi, sakın izlemeyin derim. öyle bir yamulttu ki o final sahnesi, hala kendime gelemedim.

    özellikle o "kendi plağını da dinlemiyormuşsun" kısmını o kadar iyi biliyorum, o kadar fena yaşadım ki neyse ona en son dokunuruz.

    --- spoiler ---

    15 yıl oldu. işyerinde topluca sinemaya gidilecek dendi. ben gelmem falan diyordum. beraber çalıştığımız abla vardı, ya istemem bunu biliyorsun ama kızım çok izlemek istiyor, film bitince de bizi eve bıraksan, sinema eve çok uzak, o saatte de otobüs ya gelir ya gelmez dedi. kendisini çok sevdiğim için kırmadım, ne demek tabii ki gelirim abla dedim. işte bazen bir evet bir hayır böyle değiştirir hayatını.

    akşam oldu kızı geldi. hep bahsederdi ama hiç görmemiştim. görmemle nefesimin kesilmesi de bir oldu. bir çift deniz mavisi göz en fazla ne kadar güzel gülebilirse ondan da güzel gülüyordu. o buğday teni, omuzlardan aşağı dökülen kahverengi saçlar., kusursuz bir tablo gibi. tanıştık ama hayatımda ilk defa böyle bir şey hissettim, kulaklarım yanmaya başladı. öyle bir gülüyordu ki hiç konuşmasın sadece tebessüm etsin ömrümden beş yıl verirdim yani o derece.

    filmi izledik evlerine bırakıyorum ama arabayı nasıl sürdüm hala hatırlamıyorum. o sıralarda da hanım kızımız istanbul'da memurluğa başlayacak. sonraki günler yere göğe sığamıyorum nasıl olacak, nasıl yapmalıyım da bir şekilde tanışma yolunu bulmalıyım falan diye çırpınıyorken durdum düşündüm. ulan dedim insan sınırını bilecek, bir kıza bak bir kendine bak yakışmıyorsun bile yanına, haddini bil dedim kendi kendime.

    ama işte sen dursan da kader ağlarını örüyor bir şekilde. iki hafta sonra istanbul'a maça gidecektim, annesi dedi ya biz de kızın eşyalarını götüreceğiz eğer araban müsaitse biz de gelsek yol parasını biz veririz. dedim ne yol parası, sırtımda taşırım ben o eşyaları. bu sefer rahatım ama kızı güldürmek için yapmadığım hokkabazlık kalmıyor yol boyunca. sadece o gülüşü görmek için. hayatımdaki en güzel yolculuktu o. hani deselerdi ki 1 hafta uyumadan, dinlenmeden araba süreceksin gık dersem namerdim.

    neyse aradan biraz zaman geçti. şimdiki gibi her şey internetten hallolmuyor. kızın da meslek eğitimi var merkezde o yüzden birkaç belge göndermesi gerekiyor. faks makinesi bir türlü çalışmadı. allahım inşallah çalışmaz diyorum, çünkü kafamda plan hazır. duam kabul oluyor, bilgi işlem alıyor faks makinesini doğru servise. canım faks makinesi kolların olsa da sarılsam diyerek uğurluyorum ve şahane çözümümü sunuyorum. abla sen söyle o belgeleri benim hotmail'e atsın, ben çıktı alır yetiştiririm hemen. hay aklınla bin yaşa övgüleriyle beraber hotmail adresime mail geliyor. neyse işi hallediyorum vs hemen mail adresini msn'e ekleyip bekliyorum bakalım kabul edecek mi derken o malum "oturum açtı" bildirimiyle başlıyor sohbet.

    öyle güzel konuşuyoruz ki günler, geceler boyu. uyumasak uyumayacağız yani. ki bir hafta sonu sabah 06.00'yı bulmuştu yani. havadan sudan, geçmişten gelecekten, şundan bundan. sürekli bir şeyler anlatıyoruz birbirimize. bende yine aynı fren sistemi çalışıyor gerçi. kendini kaptırma, kız belki sadece arkadaşı olarak görüyor, yerini bil diye telkin veriyorum kendime ama rüyalar da dahil 24 saat o var aklımda.

    bir gün istanbul'a çağırdı beni. ya dedi kafa dengi kimse yok burada. izin alsan da burada deli gibi gezsek eğlensek. eğlenmekten kastımız da sahilde dolaşmak, vapura binmek, müzeleri gezmek vs. uça uça gittim tabii. yol boyu sokağın tavanı kadar dinlemiştim arabada. 13 yıldır dinlemiyorum mesela.

    istanbul'dayız hakikaten gülüyoruz, eğleniyoruz, moda taraflarında köpek kovalıyor, üsküdar'da oyuncak tüfekle balon patlatmaya çalışıyoruz, beşiktaş'ta onun çok sevdiği sinop mantıcısına gidiyoruz, püfür püfür eserken donma pahasına vapurda dışarı çıkıp sigara içiyoruz. bu sefer gözlerimin içine bakarak gülmeye başlıyor. iki gram aklım da gidiyor artık. ertesi gün çengelköy'de oturuyoruz. durup dururken bakıyor ve "ya şu manzarayı artık el ele mi izlesek" diyor. sonraki yarım saat yok bende. nasıl yaa diye kalkmışım deniz kenarına doğru gidip sigara yakmışım falan cidden hiç ama hiç hatırlamıyorum.

    başlıyor hikaye ama ne başlıyor. hani mutluluğun resmi çiziliyor artık. öyle mutluyum ki tarif edemiyorum. geceleri yatağa giriyorum tavana bakıyorum allahım diyorum ben ne yaptım da bu kadar mutlu olmayı hak ettim. mesaj geliyor, o zaman whatsapp yok * uyumadıysan konuşalım. kaç gece hem de kaç gece sıfır uykuyla tüm gece sohbet edip işe gittim sayısını bilmiyorum. bir gram da yorgunluk, uykusuzluk yok hani. ulan diyorum aşk buymuş demek ki ya. istanbul'a bir gidişimde de aşırı yağmurlu bir gündü. beşiktaş'ın bursayla maçı vardı hatta. aralık ayıydı, cuma gecesi, maltepe'de o çatı katında cam kenarında yatıyoruz, o uyuyor, ben nefes alışverişine kitlenmişim, ara sıra deli gibi sarılıyorum. uyuyacağım ama öyle güzel sarılmıştı ki o haline kıyıp uyuyamıyorum, öylece onu izliyorum. allahım bu gece bitmesin diyorum. sanki bir daha böyle bir an olmayacakmış gibi doya doya yaşamak istiyorum o anı.

    bir gün annesi geldi yanıma, öğlen yemekten sonra bir çay içip biraz konuşalım mı? tabii dedim ama aklımda bin tane soru. kızımdan uzak dur mu diyecek, yazıklar olsun mu diyecek vs sürekli bir şey kuruyorum kafada. neyse oturduk, oğlum lafa çat diye gireceğim bak dedi. kızım anlattı, çok mutlu, hatta o kadar mutlu ki aklı başından gitmiş. ben de çok sevindim, sen çok düzgün birisin. allah sonuna kadar hayırlıca götürsün sizi inşallah çok sevindim dedi. hani böyle kadın konuşuyor ama ben rampasından fırlayıp uzaya gidecek roket gibiyim. içim içime sığmıyor.

    e dedim madem öyle gel bakalım ben de seni annemle tanıştırayım. şansımıza o sırada da tayin işi halloldu, temelli geliyor. kurban olduğum verdikçe veriyor. beyaz eşya bakıyoruz, salon takımı, yatak odası falan. annemle tanışıyorlar çok seviyorlar birbirlerini. öyle bazı günler benimle değil annemle buluşup bir yerlere oturmaya gidiyorlar.

    ben yavaştan evlilik teklifi hazırlıklarına başlıyorum. ufak tefek organizasyon düşünüyoruz arkadaşlarla. ama o ara bir şeyler kötü gidiyor. bir sebep yok ama hissediyorum bir şeyler var.

    bir gün aramadan mesaj atıyor, biraz konuşmamız lazım şurada buluşalım. geliyor ama suratta aşırı ciddi bir ifade. bir şey yemeden içmeden, biraz konuşacağım kesmeden dinlersen sevinirim dedi. başıma geleceği anladım ama niye lan diyorum sadece. sebebi ne diye soruyorum kendi kendime.

    bana hiç bakmadan "ben bitirmek istiyorum, dürüst olacağım açıkçası böyle bir hayat yaşamak istemiyorum. memur olarak ne uzayıp ne kısalmadan yaşayıp hep bir şeylere iç geçirmek istemiyorum, tatil, gezme, ev, araba her şeyin en iyisini istiyorum, bir kere yaşıyorum sonuçta bu hayatı, beni anlayacağını umuyorum" dedi, kalktı gitti.

    öyle kaldım, tek kelime konuşmadan, mıh gibi oturdum, saplandım oraya. zaman durdu, hayat durdu her şey bitti. hayatımda ilk defa o an cidden intihar etmeyi düşündüm. annemin çekeceği acıyı düşünüp vazgeçtim. babamdan sonra canını dişine takıp büyüttü bizi.

    öyle bir boşluğa düşmüştüm ki tarif edemem o bir iki günü. anneme belli etmemeye çalışırken tutamadım kendimi ağladım. yarım saat ağladım belki. kadın çocukluğumdan sonra ilk defa ağlarken gördü beni. öyle bir çaresizlik hissi ki bu, avaz avaz bağırmak geliyor ama susuyorsun.

    bir sonraki hafta fenalaştım, hastanede serumlar falan. annem üzülüyor haliyle ama toparlayamıyorum. bir umut gözüm hep telefonda. ya arayacak ya mesaj çekecek özledim diyecek. dedim ulan gurur yapma sen ara. arıyorum, aradığınız numara kullanılmamaktadır sesi. o konuşmanın üzerinden bir ay geçtikten sonra nişanlandığını öğrendim. sinirden gülmüştüm. ama kızamadım. dediğinde haklıydı bir kere yaşayacak. en iyi şekilde yaşamak da en doğal hakkı.

    ben ceset gibiydim. hoş hala öyleyim de neyse. çok geçmeden evlendi. düğün lüks bir otelde yapıldı. meğer o ara bir tane ensesi kalın müteahhitin oğlu görmüş bunu beğenmiş. bunu alalım demiş ve aldı. hayatın gerçeği bu maalesef. sevgi, aşk şu bu hepsinin üstünde bir para gerçeği olduğunu gördük, tecrübe ettik. sen gözünden sakınırsın, uyurken aldığı nefesin sesini duymak için bütün gece uyumazsın ama parası olan biri gelir, görür, beğenir, iyiymiş ya bu alalım bunu der ve alır. doğanın kanunu bu, dişi aslan güçlü olanı seçiyor.

    13 yıl oldu. o günden beri hareketli şarkı bile dinlemiyorum. yaşadığım şehrin yarısı yok. onunla vakit geçirdiğimiz yerlere gidemiyorum hala. gülerken eğlendiğimiz şarkılar çıkınca dinleyemiyorum. 13 yıldır iki üç şarkı dinliyorum sadece. her gün ama her gün aklımda şu mesela evde, arabada her yerde kulağımda. arkadaşlar birileriyle tanıştırmak istedi ama ne o gücü kendimde bulabildim ne de kendi yaramı sarmak için başkasını kullanmak istedim. nefes alıp veren bir ceset gibi yaşıyorum.

    işyerinde tayin istedim. öyle sahil kasabası falan da değil. bildiğin bozkırın ortasında, kimsenin hayatına etki etmeyen, ufacık yerlere. göndermediler. en son çıktım durumumu açık açık anlattım. her saniyem ızdırap, biraz anlayış gösterin en azından başka bir binaya gönderin beni dedim kırmadılar.

    bırakıp gittikten üç yıl sonra annem de vefat etti. koca dünyada kaldım tek başıma. hatıralar çok can yakıyor. bir ara aklımı kaybettiğimi düşünmeye başladım. yolda gördüğüm bambaşka insanlar onun suretine bürünüyordu. biraz daha sürseydi o rezil durumu yaşamaktansa kendimi öldürüm demiştim neyse ki o çok sürmedi.

    birlikteyken geçirdiğimiz her saniye aklımda. yediğimiz yemekler, izlediğimiz filmler, güldüğümüz olaylar, sevdiğimiz şarkılar. hiçbirini izleyemiyorum, dinleyemiyorum hala. bir gün unuturum demeyi de bıraktım.

    ara ara haberleri geldi. bir kızı olmuş, aynı onun gibi gözleri, saçı. hayal ettiği hayata kavuşmuş. normalde şunu yazan birine siktir lan derdim ama kendim yaşadım biliyorum hakikaten hep mutlu olmasını çok istedim, istiyorum.

    ben sadece ölüm gününü bekleyen bir adam olarak bomboş yaşıyorum. yılbaşı, sevgililer günü, doğum günü vs oldukça aklımda hep o. bakalım hangi sürprize sevindi, nereye tatile gitti, ne anıları oldu. ara ara da olsa aklına bile gelmediğime eminim. en fazla biri hatırlatsa "yaa öyle biri vardı evet" demiştir en fazla. geride bir ceset bıraksa da hiç kötü dileğim yok kendisine. hayatımda çok çok mutlu geçirdiğim iki yılım oldu. ölene kadar da aklımdan çıkmayacak. en azından az da olsa yüzüm güldü hayatta diyerek.
    --- spoiler ---

    işte o son sahnede "kendi plağını dinlememe" olayı, dinleyip içinin yanmasından değil. hayatta ilk ve son kez o kadar mutlu olduğunu ve bir daha asla öyle mutlu olamayacağını bildiği için.

    sıçtın ağzıma ata. yıllardır kaçtığım şeyi gözüme soka soka izlettin. kendime geldiğim zaman bir teşekkür mesajı yazarım sana.

  • 13. 2023 yaz tatili otel fiyatları

    allah acil şifa versin. marmaris'te iki sene evvel 5 bin liraya tatil yaptigim otel, şu an 50 bin lira istiyor. kafayı yemişler. giderim yunanistan'da aynı paraya daha kaliteli yemekleri yer, kafa dinlerim. siz kazanacaginiza yunan kazansin. sizden daha az düşmandır bu ülke insanına.

    edit: " dolara vurduğunda şu kadar yapıyor, aslında otel ucuz siz fakirsiniz. " olayı da değil bu. 2700 dolar yapıyor. 2700 dolar ile dünyanın her yerinde iyi tatil yaparsiniz. bu arada 6 ay önceden rezervasyon fiyatı 50 bin lira ha, temmuz ayında 100 bin falan olacak herhalde. ciddi diyorum akıl sagligini kaybetmiş bunlar. bu ülke insanına düşmanlıktır bu. hiçbir alman çift o otelde kalmak için 2500 euro ödemez. rus ve ukraynalılari denkleme bile sokmuyorum zaten.

    not: bu arada otel, vodka olarak istanblue ve sulu bira veren bir otel ha. aklınıza absolut vodka, şişe carlsberg veren bir otel falan gelmesin. atıştırmalık olarak patatesli gözleme falan veriyorlardı akşam yemeği öncesi.

  • 14. ali babacan'ın sihalara dokunacağız demesi

    yalan bir başlık.

    ali babacan iha ve siha projelerini destekliyor. ülkede binlerce başarılı mühendisimiz varken, başka şirketler varken devletin parası sadece damat selçuk'a aktarılıyorsa bunu kabul etmeyiz diyor.

    seçim sürecinde iha ve sihaların muhalefete karşı bir propaganda aracı olması saçmalığın daniskasıdır ve bu propagandanın başını damat selçuk çekiyor galiba. (bkz: selçuk bayraktar/@xeredinberq)

    aktroller ve ağababaları ilk başlarda ali babacan'ın adını bile anmıyorlardı. ama ali babacan akp'den oy kopardıkça aktrollerin hedefine giriyor. iyi bir gelişme.. (bkz: #147726070)

    edit: haberin içeriğine bile bakmadan cımbızlama seçilip atılan bir başlığın gazına gelen güruha ekşici denir.

    edit 99: üslup olarak ben de hatalı buluyorum. seçim arefesinde akp ve mhp şer ittifakına malzeme veren böyle söylemlere gerek yok. ancak iha ve siha karşıtı bir şey söylediği de yok. sadece üslup hatalı..

  • 15. mustafa kemal'in yaptığı devrimin tutmama sebebi

    bal gibi de tutmustur. pkklisi, islamcisi, solcusu, ulkucusu, hirsizi, cahili el ele vermis yikmaya calisip basaramadiklari icin boyle algi yaratip insanlarin asabini bozmaktadir.

    su salakca zirvayi bile latin harfleri ile yazip bir de ahkam kesmiyorlar mi?

  • 16. the last of us (dizi)

    (bkz: #147712735) diziden bağımsız şu elemanın açtığı her telegram grubundan uzak durun. kendisi yüce üstat olarak (bkz: house of dragon) telegram kanalı kurmuştu. gruptaki tüm kadınlara yazmıştı. simdi de bu dizinin grubunu kurmuş eleman :d yüce üstatttt

    israrlara dayanamayıp grubu kurmuş yersen :d

  • 17. bir insanın boş olduğunu gösteren şeyler

    insanlarda boşluk arıyorsanız boşsunuzdur.

  • 18. otobüs şoförünü öldüresiye döven serseri

    imha edilse, dünyanın hiçbir kaybı olmayacak serseridir.

  • 19. 4 ocak 2023 konut kredisi faiz indirimi

    koskoca devlet evin değerinin altından satış gösterip düşük kredi kullandıranları tespit edip cezalandıramıyor mu? resmen vergi kaçakçılığı yapılıyor ve buna devlet senelerdir göz yumuyor

  • 20. sevgilisini öldürüp ormana gömen kadın

    ölen erkek olduğu için sadece cinayettir.
    kadın ölseydi, kadın cinayeti olurdu.

    daha olayı anlamadan dinlemeden ''mantıklı olmuş, yoksa erkek onu öldürecekti'' yorumları gelmiş.
    bununla alakalı bir bilgi var mı? yok
    barışmak isteyen erkek için polise şikayette bulunulmuş mu? bilinmiyor
    mahkemeden uzaklaştırma kararı alınmış mı? bilinmiyor

    ama öldüren kadın olduğu için ''iyi yapmış, yoksa erkek onu öldürecekti'' deniyor.

  • 21. william'a üç harry'ye iki sosis verilmesi

    üç prens vs. iki sosis

    büyük haksızlık *

  • 22. kasaba girip 2 kg pirzola 3 kg bonfile istemek

    valla bizim kurbandan hiç çıkmıyor böyle şeyler

  • 23. 16 ocak 2023 izmir depremi

    amına koyayım karavana taşınacam artık yeter lan sallan sallan manyağa döndük

  • 24. arda güler

    oncelikle pesinen soyleyeyim jorge jesus hayraniydim su son derbiye kadar. jj'in arda'yi da her mac 11 e koymamasini normal buluyor (hala 17 yasinda), sonradan oyuna daha sık girmesini istiyordum ozellikle skoru aldigimiz maclarda. ancak hoca'nin arda yerine lincoln, mhy, emre mor vs sokma ısrari artik bu entryi girme mecburiyeti birakti bende. arda'nin, irfan can kahveci ile yasina ragmen hali hazir seviyesi esit, potansiyel olarak ondan cok daha yuksek elbette.

    gelelim arda'nin oyununa;
    bu cocuk her topu ayagina aldiginda kurcalayip duruyor rakip savunmayi. tipki alex gibi, emre gibi, mesut ozil gibi. durmadan cilingirlige ugrasiyor. yeri geliyor oyunu terse aciyor, yeri geliyor ferdi'yle ikiye bire giriyor, yeri geliyor oldurucu son pasi deniyor, kalenin onundeyse abanmali, plaseli vs nasil vurmasi gerekirse oyle vuruyor topa. cekinmiyor. frikik desen direct, indirect fk kullanabiliyor. kornerden kavisli muz gibi orta aciyor bomba gibi birakiyor istedigi yere topu.

    tutturmuslar fizik de fizik.. fizigi tas gibi bu arada. ust vucudu biraz kutlesiz olabilir yasina gore normal, ferdi'nin degisimini hatirlayin 19-21 arasi mesela. ama arda'nin belden asagisi gayet topcu fizigi. bacaklari kalin, gotu kalin. tipki arda turan, dybala vs gibi alt vucudu, at gibi guclu. gotunu dayadimi kimse topu alamiyor. biz baska maclari mi izliyoruz gecen seneden beri?

    bu cocugu oynatmayan adam futboldan anlamiyordur. bu cocuk sezonun geri kalaninda sakat/cezali olmadigi her macta forma giymelidir.

  • 25. eczanelerde çoğu ilacın bulunamaması

    eczanede ilacın olmadığına şaşıran var ama ilaçta euro kurunun 10,75 olduğuna şaşıran yok. ekmekte euro kuru 20 tl. inşaat demirinde 20 tl. otomobilde benzinde 20 tl ama ilaçta 10 tl.
    asıl şaşılacak olan vatandaşın hala az da olsa ilaç bulabiliyor olmasıdır.

  • 26. öğrencisi ile yumruk yumruğa kavga eden öğretmen

    öğrenci dediğin saygılı ve efendi olmalı. günümüz öğrencilerinin çoğu serseri. mafya özentisi. efeliğe hevesli. bir de sırtlan gibi sürüler halinde geziyorlar yani sürü halindeyken çok kahraman ve cesurlar tek olunca kuzu gibiler. aile terbiyesi yok öğretmenlerin eli kolu bağlanmış. bir disiplin bir yaptırım uygulayamıyorlar. başlarının belaya girmesinden korkuyor öğretmenler. öğrenciler zaten tvlerden internetten öğrendikleri her türlü iftira çamur atma yöntemlerini uygulayabiliyorlar ki en tehlikelisi de bu. bunları duyuyoruz kimi zaman. ülkenin bütçeden en yüksek payı alan kurumu milli eğitim. bütçede birinci sırada ve yüzlerce trilyon harcanıyor sağlam ve kullanılabilir okul binaları yıkılıp bir de yeni ve modern binalar yapılıyor öğrenciler en konforlu ve sıcacık ortamlarda eğitim öğretimlerine devam etsinler diye. her türlü teknoloji mevcut. fakat gelgelelim belki hepsi değil ama liselerin çoğu serseri toplanma merkezi gibi. sınıfta kalma olması lazım. bir de zorunlu eğitim öğretim saçmalığı kaldırılmalı. eskiden olduğu gibi ilkokul 5 sene olmalı onu bitiren isterse ortaya liseye devam etmek zorunda olmamalı. zorla eğitim öğretim mi olur. bana yetki verseler okulların çoğunu kapatıp okul binalarını halk için hayırlı hizmetlerde kullanırım. hastane olur misafirhane olur halk eğitim kursları olabilir. okul binalarında boşuna doğalgaz kömür elektrik yanıyor çakallar keyf yapsın diye. ülkenin serveti bunlar okusun adam olsunlar diye harcanıyor. öte yandan kızların durumlarına daha girmiyorum onları durumu daha vahim. onlar zaten kayışı koparmışlar. velhasıl bu gençlik düzelmez artık ve daha kötüye gider iyiye gitmez. allah günümüz gençliğine birşeyle öğretebilmek için emek veren öğretmenlere sabır versin.

  • 27. tahammül edilemeyen şeyler

    yere tükürme

  • 28. ali babacan'ın siha açıklaması

    mesela vergisini duzenli oduyor mu? ya da kayinbaba sebebiyle baska sirketlere nazaran avantaj ve ayricalik saglaniyor mu?

    gibi gibi bir cok konuya elbette bakacak.

    niye gocundunuz ki?

  • 29. zeynep bastık'ın buzdolabında yarım limon olması

    biraz kullanıldıktan sonra bulaşık makinesine yerleştirilir

  • 30. yaş pasta fiyatlarının çıldırmış olması

    geçenlerde bizim muktedir, bizden önce muz lükstü, muzu lüks olmaktan çıkardık, diye bir şeyler söylemişti. kendilerinden önce muzlu yaş pasta, hemen herkesin kolayca ulaşabileceği, satın alabileceği bir şey idi mesela. o zamanlar bir pastanın içine en az bir muz koyulur, bazen de üstüne süs olarak yarım muz eklenirdi. pastalar meyveli olur, hatta meyveler içinden taşardı. hemen herkes de rahat rahat alıp yiyebilirdi. biliyorum çünkü pastanemiz vardı. günde otuzdan fazla turta, bir o kadar buton pasta ve bilmem kaç kilo petifuru rahatça satardık.
    bu durum zamanla değişti. bizim pastaneyi kapatmamız ardından bir on yıl kadar daha, 2015'e falan kadar, aynı pastalar yapılıyor fakat daha az satılabiliyordu piyasada. çünkü malzemeler pahalanınca, pastaların fiyatı da artıyordu. bu zamanlar pastaların içine bir kaç dilim muz konularak, meyveden, şantiden ve muzlar hava almasın, ekşimesin, pastayı bozmasın diye jöleden vaz geçildi. pastalar artık tamamen kremadan, yağdan yani, jölesiz kullanılan bir kaç dilim muzdan yapılmaya başlandı ki fiyatları biraz aşağı çekilerek satılabilsin. insanlar alabilsin. bu böyle 3-4 yıl sürdükten sonra hoop, bu pastaların fiyatları da artık insanların satın alabilmesi için fazla olmaya başladı. sonrasında ise pasta içinden muz komple çıktı. şantiye elveda. hatta pandispanya yapımındaki kalite bile düştü. şimdilerin pastası sadece kek, evet pandispanya değil bildiğin kek arasına koyulan kremalardan ibaret. dışları da bu kremalarla sıvanıyor. hatta bakın bu yılbaşında aldığım pastanın üstünde madlen çikolata var sanmıştım. madlen görünümlü bim bisküvisi çıktı. işte üstüne de süs olsun diye bisküvi falan koyuluyor. içine de bir kaç adet damla çikolata falan koyularak 500-600 gramı 100tl gibi fiyatlanabiliyor ancak. ki insanlar alabilsin. yenen şey pasta değil, uzaktan yakından alakası yok ama işte.. yeter ki gözler, gönüller doysun. o bahsettiğim efsane pastalardan yapılsa yine 500-600gr kadar, rahat 300'ü bulur fiyatı. şimdi insanlar 100tl'yi bile bu pastalara zor verirken, 300 çok çok uzak bir ihtimal. isterseniz bir gün bir pastaneye gidip, yukarda bahsettiğim gibi bir pasta siparişi verin. aşağı yukarı böyle bir fiyat verirler.
    bu nedenle pastamsıların fiyatı bile çılgın atarken, lan en kötü kuru pastanın kilosu bile 100tl iken, içinde yumurta akı olmayan tulumba-lokma gibi tatlıların kilosu bile bu fiyatken, cevizsiz fıstıksız, paso nebati yağ ile yapılan tatlılar ancak zar zor satılırken, tüm bunların gerçeklerinin fiyatı, çığırından çıkmış diye tanımlanır ancak. bizlerden çok çok uzaktalar artık. a long time ago yani..
    edit: bakın bunu daha da çeşitlendirebilirim. mesela o dönemler kivi her manavda, markette ki marketlerin yeni yeni açılmaya başladığı dönemler, kolay bulunmazdı. ithal olduğu için pahalıydı. özel siparişle getirtirdik. ananas ve vişneyi konserve olarak alırdık. çilekler falan deli gibi meyveli pastalar, dondurmalar yapardık ki pastaların içine lezzet çeşitliliği katması için antep fıstık bile koyardık ve deliler gibi satılırdı. hatta sırf meyveden oluşan adise baba pastası yapılırdı. içi dışı komple şanti ve meyve. kestaneli pastalar, ezmeler yapardık ki en pahalısı onlar olurdu. deli fanatikleri vardı. tepsi tepsi satardık. ve tüm bunlar, ankara-abidinpaşa'da olurdu. mamak ilçesinin bir semti yani. orta ve orta alt sınıfın yaşadığı sıradan bir semt. şimdi bunları ancak çılgın zenginliğe sahip muhitlerde, bir avuç zümreye satabilirsin.. geride kalan 20 yılda bir sınıf nasıl yok oldu, yoksullaştı vesaireyi, sırf yaş pasta üzerinden bile şahane okuyabilirsiniz. kaldı ki tatlılara, çikolatalara girmedik bile..

  • 31. anıtkabir yıkılacak paylaşımım sadece ironiydi

    aklınca geri vites yapıyor haspam. ayrıca adama! demezler mi sen bir bakanlıkta böyle ciddi bir görevi yürütüyorsun ve cumhuriyetin temel değerleriyle ilgili ve toplumsal hassasiyetin en üst seviyede olduğu bir konuda nasıl ironi yapıyorsun diye?
    esas ironi olan ne biliyor musunuz? cumhuriyetin temel değerlerine hakaret etme cüretini kendinde bulan bu insanın seksen iki milyona ifşa olmasına rağmen gerek içişleri bakanı gerekse cumhurbaşkanı tarafından görevden alınmaması ve hâlâ bu şahsın sözüm ona ironi yaptığını söylediği liderin kurduğu devletten maaş alıyor olması.

  • 32. türkiye'yi terk eden öğretmen +18 sektörüne girdi

    haber çok eski, odatv bugünlerde resmen clickbait işine girdi.

    isteyenler "backroomcasting" ve "alara" keywordlerini kullanarak ülker linklerine kendileri ulaşabilirler.

  • 33. instagram'da viral olan iq testi

    kesinlikle iq testi. buna inanıp paylaşanların iq'larını direkt 90 altı kabul ediyorsunuz.

  • 34. taliban'ın türkiye'yi işgal planı videosu

    plan mı? paintte ülkeleri sırayla silip beyaza boyanmışlar.
    off taliban denilince bitli sakallar geliyor aklıma iğrenç ya sabah sabah.

  • 35. antalya belediyesi'nin astığı rusça tabelalar

    başkan ismini bile kiril alfabesiyle yazmış asjkdhjksa bundan daha az saçma şey görmedim.

    (bkz: öz yurdunda garipsin öz vatanında parya)

  • 36. 16 ocak 2023 kadıköy belediyesi'nin skuter kararı

    yaklaşık iki üç saat önce ajanslara düşmeye başlayan haber. (bkz: kaynak)

    özet olarak, kadıköy belediyesi, belediye sınırları dahilindeki skuter sayıları yasal sayıya inidirilmezse toplayacak. belediye başkanı kiralama firmalarına 21 ocak'a kadar süre tanımış.

    ayrıca kaldırımlara bırakılan skuterler de yasal sınıra bakılmaksızın toplatılacakmış...

    içimden bir oh be demedim değil.

    ayrıca bkz: skuter
    ve de bkz: elektrikli skuter yönetmeliği
    son olarak bkz: şerdil dara odabaşı'nın konuyla ilgili tweet'i

    ek olaraktan burada bolca bok atılan ibb’nin de kadıköy’ü skuterler için park alanı konusunda pilot bölge seçtiğini de hatırlatalım

  • 37. doktora tez savunması rezaleti

    şimdiye kadar şahit olduğunuz tüm saçmalıkları unutun!

    dostlar, 5-6 sene bir tarafınızı yırtıyorsunuz ales'i, dil'i dersleri, yeterliliği, tikleri geçiyorsunuz savunma aşamasına geliyorsunuz size diyorlar ki “savunmanız için şehir dışından gelen hocaların uçuş ve konaklama ücretini siz karşılayacaksınız” 2 kişiyiz kafadan kişi başı 7-8 bin tl ödeyeceğiz.

    bu durum yasal mıdır açıkçası sinirden araştırmadım bile ama saçma hatta rezil olduğu çok açık.

    edit: onlarca destek mesajı geldi, bütün yazarlara teşekkür ederim.

    kimsenin şüphesi olmasın, mezuniyet belgesini aldıktan sonra her şeyi açık açık yazacağım buraya okulun ismini, enstitüyü, bölümü…ve mutlaka gerekli yerlere şikayet edeceğim.

  • 38. inançlı insanların hor görülmesi

    yapmayın yahu! bari bu konuda mağdura yatmayın. ben inanclı iken pek sorun yaşamadim. ama ne vakit inancı yitirdim, o zaman tüm bulundugum toplulukta baskı yedim. hatta aklımı alaya aldılar, düsüncemi küçümsediler. yapmayın gercekten.

  • 39. geceye bir nazım hikmet dizesi bırak

    yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
    yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
    hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
    ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
    yaşamak, yani ağır bastığından.

  • 40. vhs'den izlenmiş en unutulmaz film

    (bkz: kan sporu)

    görsel

  • 41. ahirete inanmayan insandan her kötülük beklenir

    sivasta zaten inanmayanlar yaktılar dimi lan oteli.
    (bkz: madımak oteli)

  • 42. survivor 2023

    bir reality show meraklısı olarak uzun yıllardır ilk defa bir survivor’un ilk bölümünü seyretmedim. ki ben reality show olsun boktan çamurdan olsun gene de bir şekilde izlerim kafasındayım. o bile bir yere kadarmış.

    geçen all star sezonunda millet parkurlarda kolunu bacağını bırakırken uyumak istediği için oyuna çıkmayı reddeden bir yarışmacının şampiyon ilan edilmesiyle benim için bu yarışma tamamen bitti.

    zaten şöyle bir youtube survivor kanalına baktım da.

    survivor 2021 1 . bölüm fragmanı 2.6 milyon izlenme almış.

    survivor 2022 1. bölüm fragmanı 3.3 milyon izlenme almış.

    survivor 2023 1. bölüm fragmanı? sadece 238 bin izlenme almış.

    belli ki izleyici geçen seneki şampiyon(!) nisa olayını unutmamış.

  • 43. kadın fakir erkeğe aşık olur mu

    karakterli bir kadın karakterli ve kararlı bir erkeğe, sizin sandığınız gibi paradan, ünvandan, yakışıklılıktan daha fazla önem verir. erkeklerin erkeklerle mahalle kahvesindeymiş gibi atıştığı bir başlık bu. kadınlara karşı sadece tanıdığınız ucuz kadınlar üzerinden yaptığınız bütün genellemeler sizi, sadece sizi bağlıyor.

  • 44. margot robbie

    sözlüğün özeti gibi bir başlık. karşısında görse eli kolu titreyecek adamlar gelip "çirkin" diyor. bu kadına da çirkin demezsin be! beğenmiyorum dersin, tamam. tarzım değil dersin, tamam. önemli olan iç güzelliğidir dersin, bu da tamam. ama çirkin diyemezsin.

    edit: çirkin diyen suser belli ki baskılara dayanamayıp kaçmış. görsel

  • 45. ilk buluşmada edebiyat sanat felsefe konuşan kadın

    geçenlerde bir cafede rastladım ben bu kadına. yalnızdım, yan masamdaki çifte istemeden değil tamamen bile isteye kulak misafiri oldum. ilk buluşmalarıydı belli. kadın öyle güzel konuşuyor ve adam da öyle güzel dinliyor ve öyle yerinde karşılık veriyordu ki, keyiften kaç bardak çay içtim hatırlamıyorum. pessoa'dan girdi hemcinsim, jung'tan çıktı. dolu dolu, su gibi bir sohbetti. ayrılırken sonraki buluşmanız nerede acaba diye sormamak için zor tuttum kendimi. umarım bi delilik yapıp evlenmezler.

  • 46. 30 yaşını geçmesine rağmen küpe takan erkek

    ilk küpemi 35 yaşında takmış biri olarak bu durumun kimseyi ilgilendirmediğini ve kendi işlerine bakmasını kibarca! belirten erkektir.

  • 47. 27 mayıs 2023 camel istanbul konseri

    camel hiç dinlememiş ve sigara şakası yapanlar tespit edilip, konser çıkışı evlere dağılmadan develerle adreslerine gidilerek meydan dayağı atılacaktır.

  • 48. düşün ki 6'lı masa bunu okuyor

    öncelikle, sizin yapacağınız muhalefeti sikeyim! saçma sapan şeyleri gündeme getirip milletin aklını bulandırıyorsunuz. daha en başta, neden akp artıklarıyla işbirliği yaptığınıza zaten akıl sır erdiremedik.. bir de onların yüzsüzce ahkam kesmesine fırsat tanıyorsunuz!

    davutoğlu bu ülkedeki genç neslin geçmişini sikti! ama kendisine yetmemiş ki bir de geleceğimizi sikmek istiyor! o haysiyet yoksununu o masadan siktir edin! o herifin oy potansiyeli eksi değerlerde. size anca oy kaybettirir. bunun için de elinden geleni yapıyor. utanmadan, "biz masadan kalkalım o zaman. bakalım seçimi kazanabilecek misiniz?" deme cüretinde bulunabiliyor. bu ne yüzsüzlüktür ya? bu ne terbiyesizlik! sen kimsin ki ya?! defol git!!!

    akp'ye oy verme ihtimali olan hiçkimse davutoğlu için oyunu değiştirmez! kim lan o?! tayyip'in geçmiş zamanlardaki kuklalarından biri! ne yetkinliği, ne becerisi var? gerçekten o adamı nasıl bir beklentiyle böyle bir işbirliğine kabul ettiniz? hiç aklım almıyor!

    chp ve iyi parti ikili ittifak kursa, sürekli ekonominin boktanlığından, insanların geçim derdinden bahsedip dursa ve en sonunda da imamoğlu ya da yavaş'ı aday gösterse, hem tayyip'in hem akp'nin köküne kibrit suyu dökmüş olacaktınız! ama sizde kuş kadar akıl yok! lütfen artık doğru düzgün muhalefet yapın! bu ülkenin geleceğini daha fazla yakmayın!

  • 49. gece 11'de korkmadan yürüyorsam sizin sayenizde

    90'lı yıllarda gecenin bir yarısında, gece birde, ikide okmeydanı'ndan taksim'e, taksim'den beşiktaş'a, galatasaray'dan karaköy'e vs. çok yürüdüm. başıma bir şey gelebileceğine dair en küçük bir tedirginlik duymadım.

    artık oralarla pek işim kalmadı ama bugün aynı yolları yürümem gerekse başıma her an bir şey gelebileceğinin tedirginliğini hissederim. muhtemelen de gelir zaten.

  • 50. ilhan palut

    şampiyonluklara alışmış konyaspor gibi büyük bir camiayı sıradanlaştırmış olan vasat hoca. gönderilmesi zerre şaşırtmadı. diri ve gününde bir samet aybaba> ilhan palut.