Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. vatandaşın bol küfürlü kanal istanbul kavgası

    5.54'de mikrofonun karşısına geçen ak çomar yüzünden çıkan kavgadır. ilgili kısım

    çomarlığın her türlü emaresi mevcut:
    1) soruya soruyla cevap vermek var
    2) yanlış bilgilerle tezini savunmak var
    3) ülkenin kurucularına "şerefsiz" demek var
    4) karşı argüman gösterene küfür etmek var

    bir kere daha ordinaryüs profesör aysun kayacı'yı akla getirmiştir...

    edit: ak çomar dememe içerleyenler olmuş. bir şahıs yaşadığı ülkenin kurucusuna "şerefsiz" diyebiliyorsa çomardır, partisi ak ise ak çomardır. bu konu tartışmaya açık değildir.

  • 2. çocukken içte ukde kalan şeyler

    gurur duyduğum bir baba
    mutlu normal bir aile
    umarım bir gün en azından ikincisine sahip olabilirim.

  • 3. disk'in chp'li belediyelerde yaptığı grev

    okumuş insanlar aç gezerken, çöpçüye yan gelirlerle beraber 7-8 bin lira verilip halkın kaynaklarının eğitimsiz çöpçülere yedirilmesi için uğraşılan grev.

    yapılan her zam bize emlak vergisi, su faturası olarak girmektedir. kendi özel şirketin varsa oradaki temizlikçinin maaşını istersen 10 bin lira yap ama benim paramla, ben 2800 lira alırken sen
    eğitimsiz adamlarıı zengin edemezsin.

    türkiye'de yaşıyoruz, şöyle bir şey varken ayıptır...
    (bkz: on gençten dördünün işsiz olması)

    zamanında shp döneminde aynısını yaptılar. o dönemler 2-3 öğretmen maaşı alan çöpçüler, daha fazla almak için greve gittiler.. istanbul'da çöp dağları oluştu. millet bu görüntüleri unutmadı ve chp'ye 25 sene boyunca, yani aradan 1 nesil geçmeden tekrar istanbul'u teslim etmedi.

    haa o dönemki işçilere ne oldu? ne olacak erdoğan, o çöp dağları sayesinde shp'den belediyeyi alınca temizlik işini taşerona verdi. asgari ücretle çalışan çalıştı, çalışmayan siktir oldu gitti.

    ben demiyorum adamlar asgari ücret alsın ama ilkokul mezunu çöpçüye yandan ödemeleri ile birlikte 7-8 bin de çok kardeşim.

  • 4. jahrein

    sonnnnnn derece haklı son derece. 50 yıllık oyun sektöründe, aaa oyunları geç zaten , binlerce bağımsız muhteşem oyunlar görmüşken, bir çomarın yaptığı din sömürüsü template bir oyunla niye gurur duyayım lan. sikecem yeter olm yeter türk olarak bişey yaptık mastürbasyonu bitti bitti. güzel oyun yapan etiyopyalı da başarılı olsun türkü de amk. global dünyada bu sikko muhabetin yeri yok lan.

    diğer iki oyun da ha keza arak amk tshusima ve lou'dan. mount and blade yapanla gurur duyarız. bunla niye duyayım yahu.

  • 5. 25 şubat 2021 dolar kuru

    sen o kadar rsi’lar, ma’lar, elliot’lar, bollinger’ler çalış. sonra hiç hesapta olmayan bir albayrak indikatörü bütün grafiği kafasına göre istediği yere götürsün.

  • 6. japonya'nın başkenti neresi

    trakya derken kustuğu için ağzını kapayan kızın pull&bear ve bershka daki tüm tayt ve tshirtlerin fiyatını ezbere bildiğinden eminim.

  • 7. bankalara düşük banknot dağıtın talimatı verilmesi

    akp döneminde gerçekleşmiştir... "enflasyonla mücadele" için gerçekleştirilmiştir. görsel
    daha çok kağıt para cepte dolgun durur, halk da daha çok parası var hisseder diye alınmış bir karar olsa gerek... bir sonraki aşama

    mesaj ile küfürlerini ileten bağak troll'lere göre "piyasada düşük küpürlü banknot kalmadığı için" alınan kararmış. dilencinin 10 tl'yi kabul etmediği ülkede, 50 tl'nin bozuk para haline geldiği ekonomik düzende utanmadan bunu söyleyebiliyorlar. neden düşük küpürlü banknot kalmadı diye düşünen yok... ben cevap vereyim bir halta yaramıyor da ondan...

    halkın nakit para kullandığı da yok. markete gidip 80 tl'lik ödemeyi 3 ayrı karttan parça parça çeken insan görüyoruz bugünlerde. milletin maaşı kredi kartı asgarisini ödemeye gidiyor. ay sonuna kadar da oradan yaşıyorlar...

    piyasada küçük küpürlü para kıtlığı olduğu da kocaman bir yalan. tcmb verilerine göre 200 - 100 ve 50 tl'lik banknot sayısı azaltılmış ancak 5 - 10 - 20 tl küpürlerde ciddi bir fark gözükmemekte.
    _
    yandaş gazete'nin muhabiri tarafından paylaşılmıştır: tweet

  • 8. seni sen yapan cümlelerin

    neyse olan olmuş. nasıl düzeltiriz durumu, ona bakalım şimdi.

  • 9. inşaat firmalarının alaturka tuvalet çılgınlığı

    evde klozet, dışarıda alaturka en iyisi.

  • 10. katip çelebi üni'de 27 akrabanın kadro alması

    27 akbaba okudum, doğru okumuşum.

  • 11. bursa'yı alan türkiye'yi alır

    (bkz: bilecik'i alan türkiye'yi alır)

  • 12. gerekirse çin'e savaş açarız

  • 13. uzun yol araba yolculuğunu çekilir yapacak şey

    müzik, müzik ve daha çok müzik.

  • 14. otobüste kağıt bilet kullanmış efsane nesil

    alamanya'da gurbetçi bebe idim, tatilde ankara'ya teyzemlere gelmiştik. kuzenim ve ben dışarı çıkıp otobüse bindik, binerken de bana kırmızı bilet uzattı kullanmam için. biletle ne yapacağımı bilemediğim için şoföre gösterdim, "bana kırmızı kart mı gösteriyorsun hakem bey" dedi. kuzen bu lafı diline doladı, teyzeme, anneme, babama, gelen giden her misafire gülerek anlattı. hayattaki ilk travmamdı.

  • 15. şaka maka herkesin borsaya girmesi

    birisi büyük yatırımcıların hiç hoşuna gitmeyen bir durumdur demiş:) büyük fonlara ne istiyorsunuz diye sorsanız ilk verecekleri cevap "herkesin borsaya girmesidir" cümlesi olur. sen s.kilmezsen, ben sk.ilmezsem nasıl çıkar bu yatırımcılar büyük aydınlıklara.

  • 16. erdoğan'ın kanunen 2023'te aday olamaması

    "kanunen" var olan durumdur.

    kanunlara bağlı olarak yönetilen ülkeler için geçerlidir. erdoğan ise yeni türkiye'nin adayıdır...

  • 17. türkiye s-400 üretemez

    ''siha üretemez'' diyen olmadı. hemen romantizme başlayıp dolaylı yoldan ülkenin 1960'lardan beri faaliyet gösteren kurumlarına bok atıp akp şakşakçılığı yapmanıza gerek yok.

  • 18. canlı ders esnasında dayak yiyen öğretmen

    can alıcı kesim sonda: adli kontrol. çok kontrolcü bir adalet sistemimiz var maşallah.

  • 19. bizim de kiraya göre harcamalarımız var

    7 yıldır aynı evdeyim. bir kere kirayı geciktirmedim. pandemiden dolayı işlerim aksadı, gelir akışım neredeyse yok gibi. yine aksatmadım.
    üç ay önce on gün geç yatırdım. sonraki ay da biraz gecikebilir dedim çünkü pandemi süreci durumumuz bu dedim. geçen ay ödeyemedim, üzerinden 15gün geçti, sıkışığım dedim, elime geçtiği an ödeyeceğim beni biliyorsun dedim.
    ev sahibinin dediği laf;
    yani böyle olacaksa evden çıkmanızı rica edeceğim.

    haklısın dedim kapattım.

    yazık lan bu dünyaya. harbiden yazık. yedi yıl, yedi koca yıl. bu kadar da paranın köpeği olmasın insanlar.
    hadi ben bulurum bir yol illaki, geç meç bir şekilde öderim. ama bu benim evsahibinin bir gram insanlığı olmadığını değiştirmez.

    peki ya parayı bulamayan ne yapacak bu durumla karşılaşınca.

    edit; ben sadece ev sahibinin yaptığı ayıba şaşırdığım bir olayı anlattım ama konu buralara kadar gelince editleme gereği duydum.

    edit 2; yıllardır sözlükteyim, sayısız insanla tanıştım, çok güzel insanlar zaten var biliyordum ama şu konuda bana mesaj atan bu kadar mükemmel insanlar olması da ayrıca sevindirdi. hepinize çok sarılıyorum. o kadar kötü durumda değilim merak etmeyin, sadece ev sahibinin yaptığı yanlışı vurgulamak istedim.

    edit 3; herkese iyi akşamlar. herkesin mutlu ve paralı günleri olur umarım.
    7 yıldır kirayı her ayın 15-20 arası öderim. bazen iyi kazanıyordum, param varken vereyim diye bir kaç kere üç ay peşin verdim. evdeyiz oturuyoruz, kira bu, ödenecek bunun farkındayım. ev sahibini de anlamak lazım. ama şöyle bir durum var; ödemeyeceğiz demiyoruz zaten, asla da öyle bir şey demem ama pandemi var ve bu tüm dünyanın sorunu. biraz sıkıştık, insanlık hali. 7 yıldır kirayı takır takır veren insana iki ay geç ödedi diye de çık evden denmez be kardeşim. denilmez yani bu. bu ayıptır.
    bu arada aralık ve ocak aynı geç ama bir şekilde hallettim. şubat ayınınkini vermedim bir tek, üzerinden üç gün geçti henüz aramadı. paramız olunca vereceğiz illaki. bir de sorun benim şahsi nedenlerim de değil, pandemi abi bu, milletin hali ortada. para kazandıkça vereceğiz. iki üç ay biriksin öyle verelim de demiyoruz. kaçmıyoruz. yahu 7 yıldır tıkır tıkır ödemişim, iki ay gecikti, bana diyor ki böyle olacaksa evi boşaltın. abi el insaf.
    bir yolunu bulur öderim, o dert değil, borç bulurum hallederim. bu söylenir mi, hiç mi vicdanınız yok. yani durumu benden çok kötü olan binlerce insan var. kış günü pandemi süreci bir ay geç kira verdi diye millet evden mi çıksın.

    edit 4; söylemeyeyim söylemeyeyim dedim ama bilin, o kadar garip entryler girmiş bazıları. ev sahibinin durumu iyi. kötü olsa halden anlar kanımca. der ki 'evet pandemi var, anlıyorum. sen de bizi anla bir şekilde hallet, birbirimizi idare edelim' gibisinden konuşur.
    şimdi düşünüyorum demekki pandemiden önce es kaza bir şey olsaydı, ne bileyim kaza geçirdim bir ay çalışmadım ya da battım bilmiyorum artık, demek ki ev sahibi hiç acımayacak çık diyecekmiş.

    edit 5; ulan ne kadar güzel insanlarsınız siz ya. sorun yok arkadaşlar. bir iki aylık sıkıntı yaşıyoruz. bir iki arkadaşımı arayıp sıkışığım 5-10 bin yollar mısın diyebilirim. parayı bulmak dert değil. para bu yahu, bugün olmazsa yarın bulunur, bulurum yani. o sıkıntı değil. bir iki ay insan sıkışmaz mı abi. bu ne insafsızlık, vicdansızlık.

  • 20. iyi parti'nin fezlekelere evet diyecek olması

    üst edit: şimdilerde barış timsali yapmaya çalıştığınız o terörist var ya, hani apo'nun heykelini dikeceğiz diyen, sözüm ona çok demokratik başkanınız olan terörist. evet işte tam olarak o şahıs bizzatihi gezide darbeyi gördüm demişti. gezi'nin onurlu direnişçilerine direkt olarak darbeci diyen faşistlere bak sen(!) iki günde demokratik olmuşlar. gezi bu ülke topraklarının görüp görebileceği en onurlu, en haklı talepkar eylemler bütünüydü. o gün bana, bize darbeci diyenler sokakta bir yudum suya muhtaç kalsa yağan yağmurun...

    on sene evvelinde çözüm süreci zamanında o çok demokratik, sevgi pıtırcığı hdp'liler neden ergenekon ve balyoz davalarına ses çıkartmıyorlarsa tam olarak o sebeple bugün iyi partiyi bu konuda eleştirmek hdp'li trollerin işi değildir, olamaz. öyle bir hakkınız yok. çözüm sürecinde akp çok mu demokratik idi, çok mu mükemmel işler yapıyordu? meselemiz türkiye ise neden o zaman ses çıkartmadınız? sizi gidi terör seviciler sizi. sizi gidi bebek katilleri sizi.

  • 21. neden sevgilin yok

    flörtlerim ( ne demekse) ona çok sevdiğim bir filmi açtığımda, mutfak veya başka bir yere giderken filmi durdurmaya yeltendiğim zaman 'durdurma geleceğim şimdi' dedi hep.
    yahu önemli işte benim için, durdur de, önemsediğini göster, ben zaten elli kere izlemişim. birlikte gülelim, heyecanlanalım, belki de ağlayalım. bunun gibi bir sürü nezaket konuları.

    böyle şeylerden dolayı 'çıktığım' kızlar sevgilim olamadı.

    ya bende sorun var ya da onlar mı normal davranıyor, bilemedim.

  • 22. 25 şubat 2021 fahrettin koca açıklamaları

    (bkz: zaman kaybı)

    baby shark açtım onun yerine. kendime eziyetse eziyet.

  • 23. 25 şubat 2021 ekrem imamoğlu açıklamaları

    ekrem imamoğlu'nun yoksulluk, pandemi, şehitler gibi asıl gündemleri unutturmak için kongrelerinde 'kanal istanbul'u inadına yapacağız' diyen cumhurbaşkanı'nın oyununa gelmeyerek gol üstüne gol attığı, adeta içimizin yağlarını erittiği açıklamalardır.

    https://twitter.com/…tatus/1364876631970578434?s=21

    edit:
    --- spoiler ---
    şu anda belki birileri unuttu belki ama bizim unutmamızın mümkün olmayacağı bir acı var ortada. gara’da şehitlerimiz oldu. birilerinin müjde açıklaması, daha sonrası niçin başarısız olduk açıklamasına döndünün henüz milletin vicdanında cevabı verilmedi. kesinlikle ve kesinlikle insanların bu günlerde yaşadığı o acının dışında bir gündeme taşıma çabası. ben buna alet olmayacağım.

    istanbul'da kanalmış vesaireymiş başka gündemler yaratmak, halbuki bugün şehitlerimizin acısı var. başka gündemler de var. yoksulluk var, işsizlik var. türkiye tarihinde ilk defa insanlar ekmek kuyruğuna giriyor. pandemiyle mücadele var. dolayısıyla bunlar varken beni açıkçası tıka basa dolu kongre sahalarında söylenenler, bu şekilde gündem dışı akılla söylenenler, ilgilendirmiyor.

    neredeyse iki yıl geçmiş bu gündemin üzerinden, hala bunların konuşuluyor olması üzücü. ama şaşırmıyorum. siz de biliyorsunuz ki 4-5 yıl önceki konuşmaları bire bir tekrar eden bir anlayıştan başka bir şey beklemem zaten.

    şunu da ifade edeyim istanbul’un gündemi başka. ama istanbul’la inatlaşmayı hala kendisine marifet görenlere ben 23 haziran’ı hatırlatıyorum. istanbul’la inatlaşılmaz, illa inatlaşacağım diyenlere de açıkçası istanbul burada diyorum. ama unutulmasın, istanbul bir şeyi kanıtlamıştır: istanbul birden büyüktür, nokta.
    --- spoiler ---

  • 24. 25 şubat 2021 ermenistan'da darbe girişimi

    putin bey'in huysuzluğu.

    ermenistan demokrasisine verilecek destekle ermenistan ile ilişkilerimizi geliştirmek mümkün. tr, komşularıyla iyi geçinmesini öğrenmeli. sanayisi olan bir devletin komşularına küsme hakkı yoktur. geçmişe değil toplumların geleceklerine odaklanmalı. onlar da, biz de..

    edit: imlâ.

  • 25. erzurum (bilgisayar oyunu)

    far cry türklerin yaptığı ama yabancı bir ülkede çıkan oyundu. biz bu oyunu sahiplendik, neden? yapanlar türktü ve oyun dünyasında devrim yapan bir yapımdı. bugün 2021 yılında bile bu oyunun grafikleri dudak ısırtır. ardından crysis geldi, sene 2007. bu firma sırf far cry türkiye'de ilgi gördü diye ilk defa seslendirmeli ve türkçe altyazısı beraber olan bir oyun sürdüler, o döneme göre de fiyatı biraz tuzluydu * ama millet kapış kapış aldı. neden? adamlar profesyonel şekilde bir oyun yaptılar, oyunu ea games dağıttı bizde aldık. bakın o zamanın gazetelerinde ne yazıyor "türkiye için gönderilen ilk 3 bin kopyası 5 günde tükenince, oyunun dağıtıcısı ea, bundan sonraki oyunlarında da türkçe seslendirme ve mönü kullanmaya karar verdi. crysis’ın beklenenin üzerinde yoğun bir taleple karşılaştığını belirten faruk demir şunları söyledi: "bu talebi fiyat faktörü de çok tetikledi. avrupa’da yaklaşık 84 ytl’ye satılan crysis, türkiye’de 49.99 ytl’den satışa sunuldu. oyun sektöründe bir ilk yaşanıyor. yerli kardeşler ve oyunseverler arasında pozitif bir etkileşim oldu. yerli kardeşlerin jesti oyunseverler tarafından çok iyi algılandı. orijinal oyuna tahmin edilemeyecek kadar iyi bir destek verdiler. çünkü diğer oyunlarla karşılaştırıldığında şu ana kadar hiçbir oyunun siparişlerini bırakın 3 ay öncesine almayı birkaç hafta bile erken getirilen oyun sayısı son derece azdır."

    şimdi crytek'in yaptığı ve ea games'in dağıttığı bi oyunla ben bu oyunu kıyaslamam ama ne demek istediğimi anladınız, milli ve yerli olmak budur. özgün olmaktır, yapılmayanı yapmaktır. erzurum'u almak için, denemek için hiçbir neden yok bağlama dinlemeyi çok sevmiyorsanız zira oyunun her sahnesinde avrupa yakası'ndaki bağlamacı gibi çıkan bir bağlamacı var. oyun yapımcısını cevabına bakarsak zaten ne kadar haklı olduğumuzu anlıyoruz.

  • 26. sınıfta dışlanmış çocuklar

    kendi adıma konuşmam gerekirse hayatıma sosyal fobik olarak devam etmekteyim. tabii çocukken yaşadıklarım bundan sonraki hayatımı da sosyal fobik olarak geçirmek için bahane değil. o yüzden çabalıyoruz, fakat yaralar derin.

    başlık altında benzer durumlarda kişilere rastlayınca "iyi insanlar iyi insanlarla karşılaşır" lafının dünyanın en büyük yalanlarından olduğunu tekrar hatırladım. bu kadar insan küçükken kötü bir çevreyle karşılaşacak kadar ne suç işlemiş olabilir?

    anksiyete, korku, asosyallikten tutun narsisizme kadar pek çok psikolojik rahatsızlıklar çocukluk yıllarında görülen muamelelerle açıklanıyor. evet, seçim hakkımızın çok sınırlı olduğu, kendi bilincimizin farkında bile olmadığımız o yıllar...

  • 27. mansur yavaş'ın elektrikli otobüs üretmesi

    hükümet senelerdir konuşup bir şey üretemiyor. mansur başkan konuşmadan icraat yapıyor. bize alkışlamak düşer

  • 28. kızların espri yapamama nedenleri

    espri yapma konusunda da bir ayrım yaratabildik ya, kendimizi tebrik etmemiz gerekendir.

  • 29. sevgiliyken erkeğin kadına küfür etmesi

    kadının kaçması gereken ilişki türüdür. zira bu küfür zamanla yerini psikolojik/fiziksel şiddete bırakabilir...

  • 30. kahvaltıda çorba içmek

    bir bu kalmıştı karışmadığınız.

  • 31. kanal istanbul'u inadına yapacağız

    kendi içinde çelişen açıklamaların bir kısmıdır. aynı konuşma içinde, birkaç dakika ara ile şu cümleler geçiyor:

    1-) "onlara rağmen kanal istanbul'u yapacağız, inadına yapacağız ve kanal istanbul ile istanbul nasıl güzelleşecek, bunu da görecekler."

    2-) “millete küsülmez, milletle inatlaşılmaz, millete husumet beslenmez, millete rağmen iş yapılmaz. bu ilkeleri kendine rehber edinmeden yola çıkanın akıbeti felaket olur.”

    yoruma gerek yok.

  • 32. müge anlı ile tatlı sert

    pezeveng!

    cinsel organı dahil her tarafından bıçaklamış kadını. "az bile yaptım" diyor. bir sürü insan da "saf" dedi bu pezevenge.

    yıllarca 5 erkeğe (koca ve 4 yetişkin kayınbirader) ve 3 çocuğuna bakmak zorunda kalan kadına "pisti, pislikten başka ne bulmuşlar evde" diyor utanmaz, arlanmaz, dövüyor kadını, dişlerini kırıyor, kadın o kadar sığınacak bir yer bulamıyor ki televizyondan gördüğü bir numarayı ev sahibinin telefonundan arayıp "beni kurtarın" diyor. o kadar yani. ve bunun üzerine bıçaklayarak, tasarlayarak öldürüp, üstüne kardeşinin karısı da dahil olmak üzere 2 evlilik yapıyor pezeveng ve onay alıyor toplumda, delirmek için.

    toplumsal cinsiyet eşitliğini en iyi sağlayan kuzey avrupa ülkelerinde 20 yıldır bir uygulama var: 3 rakamlı bir "yardım" numarası var şiddet gören kadının arayabileceği ve arama yapıldığı telefondan (arama listesi) görülemeyen. 112 gibi, 110 gibi kolay ezberlenir ve kamu spotlarıyla sürekli gündemde tutulan bir numara. arama yapılır yapılmaz kadın alınıp güvenilir, yetkililer hariç kimsenin bilmediği, uzman kadroların çalıştığı, kadın farklı bir lisan konuşuyorsa o lisanı bilen uzmanların devreye sokulduğu bir sığınmaevine yerleştiriliyor, gerekirse başka kente gönderiliyor. bir şey kanıtlamasına (darp raporu vs) gerek yok, "kadın beyanı esastır" denilen şey tam da bu işte.

    bu güldane hikayesinde de böyle bir kafaya, düzenlemeye ne denli ihtiyacımız olduğunu açıkça görüyoruz. baba evine gidiyor, "bir daha yapmam söz" diyen adama geri veriyorlar, bir daha yapıyor, bir daha gidiyor, bir daha özür...vs... ve sonu bıçaklanarak ölüm ve "az bile yaptım" söylemi.

    okuma yok, yazma yok, dayak yemek de 5 yetişkin erkeğin ardını toplayıp, çayını pişirip, çorabını yıkayıp....yetişemediği her an için "pisti" denilmesi de "normal" filan değil arkadaşlar. bu "iç anadolu", "çomar" gibi ötekileştirici, güya "bizden değil" argümanları ile açıklanacak, çözülecek bir şey değil. o kadar yerleşik bir kültür ki adamı 10 senedir babası, oğlu, kardeşleri, iş arkadaşları, ev sahibi, komşuları hatta polisler ve savcı korumuş. bu zihniyet şimdi adım atmaya başlasak 20 senede zor değişir. bütün bu süreçte de kadını koruyacak yukarıdaki gibi "çözümcü" uygulamalara ihtiyaç var. çok acil!

    istanbul sözleşmesi uygulansındiye boşuna kendimizi paralamıyoruz.

  • 33. sevgiliye ilk buluşmada hediye edilecek kitap

    ilk buluşmada sevişmek tartışılan ekşi sözlüğün beni şaşırtan başlıklarından bir diğeri.

    yahu hangi buluşmanın ilkinde kitap hediye edilir ki günümüzde? öyle nezih, seviyeli, kaliteli ilk buluşma yaşayan var mı son zamanlarda? şaşkınım. 80'lerde miyiz, fransa'da mıyız?

    neyse, ilk buluşmaya devlet ile gidip şu tarz bir konuşma yapın. muhtemelen ikinci buluşma olmayacaktır...

  • 34. 6000 tl maaş ile istanbul'da geçinme yolları

    aklı olan buradan siktir olur gider kardeşim.
    memleket yobaz diye zamanında geldik.
    iş olanağı çok imkanlar fazla diye 10 seneyi aşkındır koduğumun memleketindeyim.
    buradaki yobazdan daha fazlası hiçbir yerde yok.

    iş harici hayatımız ya otobüs beklerken geçiyor yada yolda.

    sömürü düzeni had safada, herzaman senden daa ucuza işi yapacak daha iyi köleler bulunuyor.

    özel sektörde göt siktirtme sırasında millet en iyi analı ben yaparım yarışında.
    işverenlerin hepsi allah olmuş durumda.
    işsizlik ve kaçak göçmen almiş başını gitmiş

    iş harici mucize olurda boş vaktin olursa, paranla nasıl rezil olurumun yaşandığı yer burada.

    bir kahvaltı az rakamlarla da değil şilede ağvada yapayım desen 300-400 tl oda göt göte boş yer bulabilirsen.

    bir gün biyede ormanda vs kalayım desen 1k en az.

    her şeyin boku burada.

    aldığım maaş ile nasıl geçiniyorum inanın ben bile bilmiyorum.
    resmen sıkışmışız istanbulda. robotlar gibiyiz.
    5. üni bitti akbil sayesinde. bir bokada yaradığı yok.

    napıcaz be kamil bilmiyorum.

    bir insanın aylık minimum 10k ya ihtiyacı var.
    ha ben 6 bile almiyorum orası ayrı.
    çünkü ben insan değilim.

  • 35. sadakatsiz (dizi)

    yaa psikiyatrist bey.

    kadına yaranmak için saatlerce at hırsızı kılıklı oğlunun derdini hastanede bedavaya dinledin. at hırsızının okulda hırsızlık yaptığı ortaya çıktı çocuğun annesinin babasının yanında üçüncü teker olarak okula gittin. kadınla saatlerce oturdun üstüne vazifeymiş gibi evde ergen psikolojisi kitapları okudunuz.

    gel dedi gittin, git dedi yine gittin. kadın atarlandı, özür diledin. özür dilerim dedi, yok canım esas ben özür dilerim dedin. nasılsın asya, iyi misin asya, selçuk kadını boğuyordu o sesler ne, neler oluyor asya. asya asya asya.

    bak adam geldi ne hal sordu ne hatır sordu, motosiklete attı götürdü*; çocuğu olduğunu da akşam yemeğinde öğrendi, biraz işler yaver gitse belki de keyif sigarasını tüttürürken öğrenecekti. gerçek hayatta kesinlikle sigarayı tüttürürken öğrenenlerin olduğuna eminim. *

    bu işler böyledir. ne kadar içine düşersen, o kadar boş dönersin. kadınlar bu entry'i itinayla eksileyip yok edecek, bir kısmı da özelden bana küfür falan edecek ama tek tük erkek okusa iyidir.

  • 36. erkekler olarak tayt giymek istiyoruz

    popsuna güvenen giysin tabii ki..sizi tutan mı var? söz bakmıcaz..
    (bkz: tayt giyen erkeğin kıçına bakmamayı başarmak)
    (bkz: tayt giyen erkeğin asıl amacı)

  • 37. sonsuza kadar devam edecekmiş hissi veren şey

    (bkz: rte)

    yalnız değilim bence.

  • 38. rakı masasında olmaması gerekenler

    ne abarttınız ya görende konsey masası sanır kim ne istiyosa onu içer isteyen telefonuyla oynar isteyen sohbete katılır sanki kutsal ayin yapılıyor da o kuralı varmış bu kuralı varmış boş işler

  • 39. 28 şubat 2021 trabzonspor fenerbahçe maçı

    siz daha fenerbahçe kanserini hiççç tanımamışsınız. fenerbahçe, fenerbahçe taraftarına hayırlı hiç bir şey yapmaz. bu maçta fenerbahçenin yenilmesi lehinedir, zaten bu sene de şampiyonluk gitti. yenilse hoca gider yönetimin aklı varsa hemen yeni hocayı getirir kalan 14 de haftada mucize beklersin çok ümitlenmeden o sırada yeni hocanın koskoca bir yarım sezonu olur takımı tanımak için. peki senaryo böyle mi olacak. tabii ki hayır fener trabzonu yener hoca kalır. yine taraftar olarak gaza geliriz. yine ümitler. sezon sonu 3. lük ve önümüzdeki sezonu da kaybetmek.

  • 40. dünyanın en lezzetli içeceği

    (bkz: su)

    için için yanarken , şişe dibi bile olsa içilenidir.

  • 41. sabahattin ali

    “... dünyada hayatın bir tek manası varsa o da sevmektir. hatta mukabele edilmesini bile beklemeden sadece sevmek. başka bir insanı bahtiyar edebilmek, kendini bahtiyar edebilmekten daha güç fakat daha insancadır. bugün böyle düşünenlere saf hatta enayi derler. fakat ne derlerse desinler, biz kalbimizin ve kafamızın doğru bulduğu şeyleri etrafın ne dediğine bakmadan yapmalıyız.” *

    gazeteci, yazar, öğretmendi.
    bir fikir adamı, devrimciydi.
    namuslu yaşamanın ne kadar zor olduğunu öğretti.

    bugün 114 yaşında.
    iyi ki doğdun sabahattin ali.

  • 42. hatalıyım halkımdan özür dilerim

    "pandemi döneminde bulaş etkisini arttırdığı için kapalı ortamlardan ve kalabalık ortamlardan uzak durulması gerektiğini hep ifade ettik " tarzında cümlesine güldüm.

    bu cümle ile cumhurbaşkanına mi laf atmaya çalışıyor, olabilir. özrü de kendisi adına mi diliyor yoksa mitingleri de içeren bir özür mü merak ediyorum. zira, mitinglerde kapalı spor salonuna dolan binlerce insanı da başta ifade ettiği tanımlamaya dahil ediyordur herhalde.

    ilginç gerçekten. 3 kişilik tostçunun kapalı olması, binlerin salonlara dolması. ne desem de boş sanirim.

  • 43. ilker canikligil

    yahu adamın kanalında *bager akbay'la yaptığı sekiz tane derin sanat sohbeti var.

    bu “ne demek sanat eğitimi almadan konuşamam ya”cılarımı oraya alalım. sabaha kadar yazıp, buyursunlar sohbete yorumlarda dahil olsunlar.

    e ama oldu mu bu zamana kadar....olmadı...çünkü konuşulan lafı anlamıyor ki. sonra haliyle de sohbet ağır geliyor, sıkılıyor ve kapatıyor.

    hayhay, bu ayıp bişey değil.

    fakat ahmakça olan sanat konuşabilmek için ilker canikligil ile, en az orada konuşulanlar kadar sanat bilmen lazım. bunun yolu da baya bildiğin temel eğitim.

    hani temel mühendislik eğitimi gibi... calculus bilmeyen insanla, ben neyin statik ya da dinamik tasarımını tartışayacağım abi. hangi üst yapı inşaatının önünden geçerken, “ııı bu kolonların donatıları bana biraz az gözüktü” demeye cesaret ediyorsun.

    ama şey de mesela; lan burj khalifa da ne ihtişamlı ya, kaç metreküp beton gitti kim bilir.*

    sanat eserlerini yorumlamak, eleştirmek ya da beğenmekle-kısaca ürün-; sanat konuşmak bambaşka şeyler.

    şu açıklamayı buraya yazmaya ben utanıyorum, adama iki gündür söyletmeye utanmıyorsunuz.

  • 44. cacığı bir üst noktaya taşıyan küçük detaylar

    ayran kıvamlı değil de süzme yoğurt kıvamlı olması.
    sıvıda yüzen salatalık sevmiyorum.

  • 45. italyanların en iyi olduğu konu

    (bkz: tasarım) ve (bkz: mimari)

  • 46. pintipanda

    bu adam rdr-2'yi de beğenmemişti. milliyetçilik ne kötü şey yahu.

  • 47. şarkılar bizi söyler

    demet akalın ve alişan ikilisinin programına katılmamak için müziği bıraktım diyen koca yürekli hakan altun'un sibel canla birlikte döktürdüğü program. helal olsun yalancı reis :d

  • 48. evde terliksiz gezmeyen tip

    ben de onlardan biriyim. ne zaman o terliği giymeye üşensem ayağım ıslanır ya da çoraplarım. bak şu an bile rahatsız oldum. kim gelir ıslatır bilmem sanki beni bekliyorlar ya.

  • 49. ofiste kulaklıkla çalışan saygısız insan

    ofiste çalışsaydım olacağım insandı bu. kimse kimsenin gereksiz gürültüsünü, dedikodusunu çekmek, samimiyetsiz sululuklarına maruz kalmak zorunda değil. ofiste sadece iş yapmak zorunluymuş, işle ilgili olmayan konularda boş boş konuşanlar da konuşmasın o zaman.

  • 50. eti'nin en sevilen ürünü

    eti cici bebe.
    neredeyse 30 yaşıma geldim vazgecilmezim.
    belki de hala bebek gibiyim ondandir *