Değerli ziyaretçilerimiz,

Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.

Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.

Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.

Sozlock Ekibi

Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 18 aralık 2020 fatih karagümrük galatasaray maçı

    penaltı check
    kırmızı kart check
    15 dakika uzatma check
    maç içi doğrama check
    hakeme küfür, çirkeflik check

    allah belanızı versin.

  • 2. 17 aralık 2020 üç karikatüristin ortak açıklaması

    bu konuda sayfalar dolusu yazabilecek kadar bilgi sahibiyim.
    yıllarca amatör bir çizer olarak her hafta dergilere gittim geldim.
    yıllar boyunca tek bir hafta bile kaçırmadan çıkan tüm mizah dergilerini aldım okudum. 3 metreye yakın bir dergi arşivim var. gelin durumu size madde madde özetleyeyim.

    1- penguen ve uykusuz dergilerinde amatör bir karikatüristin işi yayınlandığında dergilerin 1.5 lira olduğu dönemde bize 20 lira telif ücreti verilirdi. sonra zamanla dergilerin ücreti 2-3 katına çıktı ama amatöre verilen bu parada hiçbir değişiklik olmadı. dergilere ufaktan giren, gündem sayfasında falan (ilk 2 sayfa hani) vinyet çizen gençler de ortalama 50-100 lira gibi komik paralar alırlardı.

    türk mizah dergiciliğinin kurucusu oğuz aral ise bir amatör çizere bir karikatür için o zamanın parasıyla bir ev kirası kadar para verirdi. "ama gırgır çok satıyordu" demeyin, burada vizyon önemli. oğuz aral gidip wacom cintiq 27" alıp karikatürlerini onda çizmezdi. tarama ucuyla devam eder, derginin kazandığı parayla genç karikatüristler yetiştirirdi. bu çok önemlidir. zira bir gence 20 lira verirseniz kimse buna bir iş gözüyle bakmaz. ama o çocuğa 200 lira bile verseniz, babasına gidip "baba bak ben bunu çizdim, karşılığında da bu kadar para kazandım" der, kendine güvenir.

    2- zamanında okurların gönderdiği öteberiyle beslenip, parasızlıktan kırılmalarına rağmen yine de neşeyle sabahlayarak karikatür çizen mizahçı abilerimiz vardı. bu arkadaşların hepsi de onların tezgahından çıkmadır. o ustalar oğuz aral ekolünün belki de son temsilcileriydi. kutlukhan perker biraz geç de olsa bir şeyleri değiştirmeye çalıştı ancak o da çok "amerikanvari" kaldı, halka inemedi ve sonunda bıraktı. mizaha para kazanılacak bir iş gibi baktığınızda mizah yapamıyorsunuz. apple macbook 15" retina alma hayali kuran bir adam karikatürist olamaz yani esasında. karikatürist dediğin umut sarıkaya gibi halıda oturup desenleri falan inceler. işi gücü hayatı tiye almak, her şeyin altında bir ibnelik aramaktır çünkü. "para kazanmak" mizahtan önemli hale gelince dergilerin komiklik derecesi inanılmaz düştü. dergi alıyorsun, içinde bir tane komik karikatür var. internete düşen de o zaten (o yüzden umut sarıkaya'nın çok fazla karikatürü sosyal medyada). sonra da tirajlar düştü diye şikayet ediliyor. al sana paradoksun kralı.

    3- zamanında ülkenin başbakanını bok şeklinde çizebilecek kadar cesur bir mizah geleneği vardı bu ülkede. "şimdi yapsalar direkt silivri" demeyin. ben vizyondan bahsediyorum. o adamlar aynı kapağı bir şekilde bugün de yapardı, ultra zekice bir şey bulup bok gibi çizmeden de bok gibi hissettirirlerdi istedikleri adamı. çünkü o adamların yaptığı mizahın bir amacı vardı; göte göt demek. korkak değillerdi. kaybetmekten korktukları tek şey okurlarıydı. bugünkü mizahçıların ise kaybedecek itibarları, paraları, teknolojik oyuncakları, say say bitmez. penguen dergisi "tirajlarımız düştü, artık kurtarmıyor, dergiyi kapatıyoruz, bu da son sayımız, alın destek olun" derken bile ellerindeki gereksiz ıvır zıvırı satarak o dergiyi yaşatabilirdi. yapmadılar. çünkü tek korkuları "daha fazla para kaybetmek" olmuştu.

    4- okura haber vermeden kaç defa eski işleri olduğu gibi (veya ufacık değişikliklerle) dergiye bastıklarını benim gibi kemik okurlar çok iyi bilir. öğrencisindir, zaten paran yoktur, olanı da dergiye verirsin. mizahçıların da çok süper insanlar olduğunu düşünürsün. yine türlü komikliklerle dolu bir dergi hazırlamışlardır sana. işte aslında hiç de öyle değildir. oğuz aral'ın "başkaları gülsün diye bizim çalışmamız" öğretisinin yerinde yeller eser. sonradan anlarsın.

    kutlukhan perker mesela sabahın köründe kalkar, takımları çekip oturur çizim masasına. son öğrencisidir oğuz aral'ın çünkü. ama günümüz karikatüristlerinin çoğunluğu bu işe hak ettiği vakti ayırmaz. 2006'da aldığım bir pengueni alıp bugünkü herhangi bir mizah dergisini yanyana koymam en büyük kanıt olur. ama devir değişti, okur kitlesi değişti diyebilirsiniz. ben de o iş öyle değil derim. zira aynı değişim sebebiyle internete yayılan karikatürleri dava edip insanları icraya verilir. umut sarıkaya hala en az 2006 penguen'lerindeki kadar komiktir.

    5- eylenceli bilgi: selçuk erdem kendi stilinde kedi çizemez. o yüzden neredeyse hiç kedili karikatürü yoktur.

    6- günümüz karikatüristlerinin bu "kişisel zenginleşme" ve tüm parsayı toplama aşkı uğruna günümüz gençlerini yakalayabilecek yeni bir karikatürist de yetiştirilmemiştir. cansın çağlar özdemir, barış özcan, ömer göksel, mert dolapçıoğlu ve daha onlarca amatör genç (ben de onlardan biriydim) yıllarını mizah dergilerine adamış ve sonunda hiçbir hayrını görmemişlerdir.

    çareyi youtube'da kanal açmakta bulan da var, instagram'da bir şeyler yapmaya çalışan da. sen kendi köşeni çiz, üstüne bir de kapak patlat, eski işleri topla albüm bas sat, karikatürlerin paylaşılınca haklarımız yeniyor dediğin internet aleminde e-ticaret sitesi açıp tişört, kupa, defter falan sat, markalara reklam yap, ama bu arkadaşlara çaycı çırağının kabul etmeyeceği paralar ver. en büyük sorun aslında budur. yeni insan yetiştirilmemiştir. çünkü gençlere hak ettikleri değer ne maddi ne de manevi olarak verilmemiştir. kaç kere dergiye gidip, abilerimizi odada görüp "bugün amatör günü yok" diye geri çevrildiğimi unutmadım. 10 dakika sürmüyordu oysa ve biz salak gibi reddedileceğimizi bile bile önceden telefonla bile aramadan (o salakça heyecanımız ölmesin diye) her hafta o dergilere gitmeye devam ederdik.

    7- frido kahlo kapaklı edebiyat dergileri satma (hatta kafe açma) modasıyla mizah dergiciliği bir darbe de dinozor üstadlardan yemiştir. isim vermeyeyim hepsi kendini bilir. "hmm ne yapsak satar acaba?" diye düşünerek proje gibi dergi çıkartmaya başlamıştır abilerimiz. herkes kendini kurtarmaya bakıyordur. oğuz aral ekolünden eser kalmamıştır. artık "komik" olan değil "satacak" olan dergi çıkarılır, satacak olan çizer yapılır. cem güventürk mesela. işleri çok güzel, eyvallah. ama o bir karikatürist midir? asla. ama feyzanurlar ve büşralar çok sever o duygusal tripkolik işleri, dergiyi de alırlar. e bitti gitti kapat.

    neyse hacılar. sabaha kadar yazsam bitmez bu mevzu.

    kısacası, şu güzelim mirasa çok yazık ettiniz.
    okurlarınıza, amatörlerinize, kültürünüze ihanet ettiniz.
    siz de göçtükten sonra türkiye'de mizah adına hiçbir şey kalmayacak.
    çünkü sorumluluk alıp kimseyi yetiştirmediniz.
    meseleyi instagram'da takipçi kasıp kitap satma haline, kafe açıp frenchising verme haline getirdiniz.

    3 metrelik arşivi yakmıyorsam bir gün çocuğuma "bak evladım bir zamanlar türkiye'de böyle komik dergiler çıkıyordu" diyebilmek içindir.

  • 3. chp başa gelirse ne değişecek

    hay amk hepiniz çok biliyorsunuz biz salağız. "hiç bir şiy diğişmiyicik" sığ da sıl da hipsi ıynı". adamlar senelerdir öyle bir güce erişti ki tweet atmaya korkuyorsunuz ama sikiniz de chp'ye kalkıyor. söyleyeyim ne değişecek. diken üstünde bir iktidar gelecek. ulan ciddi ciddi adamın biri söyledi diye istanbul'u boydan boya kazmayı tartışıyoruz, kimse de "sen ne diyorsun be dayı?" diyemiyor. hesap sormayı geç aksi fikir belirtemez hale geldik ana akım medyada. kimin geleceğinden ziyade başımızdaki bu gücü ve parayı çılgınca toplamış kitlenin "vulnerable" olması gerekiyor.

  • 4. hamza yerlikaya'nın sahte diploma kullanması

    cumhurbaşkanı başdanışmanı, gençlik ve spor bakan yardımcısı, vakıfbank yönetim kurulu başkan yardımcısı, eski akp milletvekili hamza yerlikaya’nın sahte lise diploması kullanması olayıdır. mahkeme kararına göre, ortaokul mezunu yerlikaya, sahte lise diploması kullanmış.

    link

    o değil de, sözlükte tapınılan ibrahim kalın gibi yüce (!) insanlar bu ahlaksızlıklara tek bir söz edememiş mi?

  • 5. fifa 99'u zamanında oynamış efsanevi nesil

    asıl özelliği fifa 98'i zamanında oynamış olması olan nesil.

  • 6. erkeklerin aldatmama motivasyonu

    çünkü karakterli bir insanım ve sevdiğim insana verebileceğim en değerli şeylerden biri sadakatim. tabi bunun değerini bilen insan bulmak sorun.

  • 7. 18 aralık 2020 galatasaray'a verilen penaltı

    ağır galatasaraylıyım.

    buna mahalle maçında faul dersen dayak yersin.

    takımdan mı utansam, dönen dolaplardan mı bilemedim.

    bi ağız tadıyla maç izleyemez olduk.

    rezalet.

  • 8. yılbaşı bileti alacak mısınız

    hayır her sene alırdık ailece. hatta alırken ve 1 ocakta kontrol ederken evde ufak çaplı bir heyecan olurdu. ama artık piyango biletine bile güven kalmadı. kim bilir kime çıkartacaklar? ne acı yılbaşı çekilişi bile güven vermiyor.

  • 9. erdil yaşaroğlu'nun dine hakaret etmesi

    affferin. saldırmak için aynen böyle dini kullanın. akp'nin istediği dindar-kindar nesil kıvamına gelmişsiniz.ne hukuk bilirsiniz ne telif ne emek ama dinle ilgili yasayı ezberlemişsiniz maşaallaahh. böyle başlıkları seviyorum aslında, bunların sayesinde kripto yobazları tespit edip engelleyebiliyorum.

  • 10. hayvanları öldürmeden derilerini yüzen çinliler

    hep söylerim dua edin de amerika çökmesin. bu insanlıktan çıkmış pisliklerin yöneteceği bir dünyayı hayal etmek için izlenebilecek aşırı gore video.

    ha eminim ki perinçek denilen varlık buna bile bir açıklama getirebilir.

  • 11. cyberpunk 2077

    playstation store'dan kaldırılan oyun. sony para iadelerini de yapacakmış. sanırım dünyanın en utanç verici çıkışını bu oyun yaptı. geçmiş olsun.

  • 12. the mandalorian

    starwars’un devami budur abi. this is the way. tesekkur ederiz 7-8-9 rezilliginden sonra şu günleri gorduk.

  • 13. şekersiz sütsüz filtre kahve

    önce şunu bi netleştirelim kahveyi içme sebebimiz olan kafein bildiğin psikoaktif maddeler arasında bulunan bir stimülandır. yani uyarıcı... (kokain,amfetamin, ecstasy gibi) yani bildiğin kafa yapar ve kafası olduğu için kahve içeriz. hatta ex sever kardeşler arasında hapın etkisini arttırmak için kahveyle tüketmek pek yaygındır. benzer şekilde sigaranın kahveyle beraber daha keyifli gelmesinin sebebi de budur.

    peki kahve nasıl kafa yapar? kahvenin olayı, beyine ve vücuda "yorgunsun bitmişsin, git dinlen knk" gibisinden tembellik sinyalleri yollamak olan adenozini taklit etmektir. vücuda kafein girdiğinde gariban beyin kim adenozin kim kafein anlayamadığı için adenozin bağlaması gereken reseptörlere kafeini bağlar. ama yavşak kafein adenozin gibi vücuda abi geç oldu yat istersen artık demez. "sıkıntı yok knk dewamke!" der. yeşil ışığı alan vücut basar nörotransmitterlerin gözüne. nöradranalinler, seratoninler havada uçuşur, dopamin gelir asetilkolin gider. vücut açar vanaları. işte bu sebeple kahve kalp ritmini hızlandırır, zihinde keskinlik oluşur. kimisine bu durum ağır gelir, "kahve bende çarpıntı yapıyor" diyenler bu gruptadır. benim gibi manyaklarda bu çarpıntı için yaşar. işte bu koyu kahveyi içenler de bu gruptadır. zevk için değil yani, kafası için içilir o kahve kimse birbirini yemesin...

    ancak her stimulan maddede olduğu gibi kahvede de tölerans geliştirme durumu söz konusudur. yani vücudunuz tükettiğiniz miktara duyarsızlaşır ve aynı etkiyi alabilmek için daha fazla tüketmek zorunda kalırsınız. o yüzden mesela kimisine bir fincan sade kahve deliler gibi çarpıntı yaparken, kimisinin aynı etkiyi alması için 4-5 bardak içmesi gerekir. mesela benim yakın bir arkadaşım öyle hayvani bir kafein toleransı geliştirmiş ki, adam bütün gün aralıklarla 1-2 litre sade kahve içmesine rağmen eve geldiğinde tekrar kahve yapıp yatana kadar da onu içiyor. ben de çözümü haftada bir gün hiçbir şekilde kafein tüketmemekte buldum. o gün berbat geçse de, töleransı arşa çıkarmamak için detoks günü gerekli.

    özetle kahve ne sanıldığı kadar masum, ne de abartıldığı kadar tehlikeli...

  • 14. ted mosby'nin yaptığı en büyük hata

    amsalak olması.

  • 15. mesleğinle ilgili en değerli bilgi

    bir şey çalışıyorsa; sakın kurcalama.

    bir şey çalışmıyorsa; kapatıp açmayı dene.

  • 16. 17 aralık 2020 burcu köksal'ın meclis konuşması

    meclis tutanaklarına şu şekilde yansımıştır: (video)

    başkan - evet, konuşma sırası cumhuriyet halk partisi grubu adına afyonkarahisar milletvekili sayın burcu köksal'da.

    buyurun sayın köksal. (chp sıralarından alkışlar)

    chp grubu adına burcu köksal (afyonkarahisar) - sayın başkan, değerli milletvekilleri; on sekiz yıldır ülkeyi yönetemeyen ve en sonunda 2020 yılında pandemi döneminde milleti canı ile cüzdanı arasında sıkıştıran akp'nin veda bütçesi üzerine söz almış bulunmaktayım.

    yanlışlarınızı, yapmadıklarınızı anlatmaya nereden başlayayım, nasıl anlatayım, onu da bilmiyorum ama pandemide avrupa'daki hemen her devlet vatandaşlarına "siz evde kalın, sağlığınızı koruyun, devletimiz size bakacak." derken bizim 9 sarayda oturup yandaş müteahhitlere ve faiz baronlarına bütçeden çil çil ödemeler yapan cumhurbaşkanı, bırakın vatandaşa destek olmayı ıban numarası verip vatandaştan para istedi.

    pandemi yüzünden batma noktasına gelen 130 bin kahvehane ve kıraathanenin, 200 bin lokanta, restoran ve kafeteryanın, 6 milyonu aşkın seyyar satıcı ve sokak esnafının, 10.300 düğün-davet işletmesinin, 80 bin okul kantincisinin, binlerce halı saha, nargile kafe, internet kafe işletmesinin, sözleşmesini yenileyemeyen 14 bin seyyar millî piyango bayisinin geçim sıkıntısına derman olmayıp faiz lobisine üç yılda 602 milyar ödemeyi taahhüt edenlere yazıklar olsun. (chp sıralarından alkışlar)

    bu ülkeye hizmet etmek için atama bekleyen genç mühendislerimize, inşaat mühendislerimize kaynak ayırmayıp osmangazi, yavuz sultan selim köprüleri ve otoyollar için yandaş müteahhitlere araç garantisi olarak üç yılda 48 milyar ödemeyi taahhüt edenlere yazıklar olsun. (chp sıralarından alkışlar) pandemide iş yeri kapatılan veya geliri azalan esnafın sgk, bağ-kur primlerini vergi, kira, stopaj ödemelerini, elektrik ve doğal gaz faturalarını karşılamayıp cengiz inşaatın 422 milyon dolarlık borcunu silenlere yazıklar olsun. (chp sıralarından alkışlar) ukrayna ordusuna 200 milyon verip somali'nin ımf borcunu kapatıp afrika kalkınma bankasına, afganistan'a milyonlarca dolar gönderip kendi vatandaşı olan emeklilikte yaşa takılanlara hakkını vermeyenlere yazıklar olsun. (chpsıralarından alkışlar) yandaşlarına çifter çifter maaşlar bağlayıp şehit babasına 804 lira maaşı layık görenlere yazıklar olsun. (chp sıralarından alkışlar) işte, burada, hayrullah baba 804 lira maaş alıyor. eğer gidin, gidin… daha o kadar çok örneği var ki binlerce şehit ana ve babası bin liranın altında maaş alıyor. eğer bugün…

    öznur çalık (malatya) - "124 tl" dedin, şimdi 800'e mi çıkarıyorsun? söylediklerinizi öğrenin.

    burcu köksal (devamla) - hanımefendi, siz şehit anne ve babasına 5 biner lira maaş bağlayın, bu kürsüde size teşekkür etmeyen burcu köksal namerttir. (chp sıralarından "bravo" sesleri, alkışlar)

    öznur çalık (malatya) - önce şehit ailelerine saygı duymasını öğrenin.

    başkan - sayın çalık…

    burcu köksal (devamla) - istanbul büyükşehir belediyesi vatandaşlar kuyruklarda beklemesin ucuz ekmek almak için diye 142 ekmek satış büfesi açıp işletme hakkını da engellilere ve şehit yakınlarına vermek istemişti. bunu reddedenlere, buna engel olanlara da yazıklar olsun diyorum. (chp sıralarından alkışlar)

    5 milyon suriyeli mülteciye milyonları dağıtırken asgari ücretle geçim mücadelesi vermeye çalışan kendi vatandaşını açlık sınırı altında yaşamaya mahkûm edenlere yazıklar olsun. (chp sıralarından alkışlar)

    serap yaşar (istanbul) - size de yazıklar olsun.

    burcu köksal (devamla) - 2021 yılı bütçesinde 22 şehir hastanesinin işletmecisi olan yandaş müteahhitlere 16 milyar 392 milyon lira kira bedeli ayırıp pandemi döneminin gerçek kahramanı olan sağlık çalışanlarının barınma ve ulaşım giderlerini karşılamayan, ek ücret ödemelerini hakkaniyetle yapmayan, onlara 29 lira 92 kuruş giyim yardımını layık görenlere yazıklar olsun. (chp sıralarından alkışlar)

    tunus'a 5 milyon dolar hibe edip sahada çalışan sağlık çalışanlarının yükünü hafifletmek için atama bekleyen sağlıkçılara kaynak ayırmayanlara, tıbbi cihaz, medikal cihaz tedarikçilerine otuz altı aydır ödeme yapmayıp alacaklarından feragat etmelerini isteyenlere yazıklar olsun! (chp sıralarından alkışlar)

    salih cora (trabzon) - sosyal çalışma ödeneği ne kadar yapılıyor? maddi destek ödemesini ne kadar yaptın?

    burcu köksal (devamla) - "venezuela'nın her türlü ihtiyacını karşılayacak gücümüz var." deyip de dükkanını kapattığınız esnafın, borcunu ödeyemeyip de fabrikasına kilit vuran sanayicinin, ürünü tarlada kalan çiftçinin ve günlük 39 lirayla geçim mücadelesi veren işçinin ihtiyacını karşılamayanlara yazıklar olsun! (chp sıralarından "bravo" sesleri, alkışlar)

    çiftçinin, tarım kredi kooperatifine olan borçlarını yapılandırmaya sokmayıp kanunen hak ettiği desteklemeleri ödemeyen, borcunu ödeyemeyen çiftçinin ekmek teknesi traktörünü satmasına seyirci kalıp da 5 yandaş müteahhide günlük 34 milyon 277 bin 777 lira ödenek ayıranlara yazıklar olsun! (chp sıralarından alkışlar)

    patates ve soğan üreticileri ürünlerini satamadığı için yollara dökerken, pancar üreticileri fabrika kapılarında üç kuruş için kuyruklarda beklerken, haşhaş üreticileri kotayla ezilirken, süt üreticileri ürettikleri her litre sütte 34 kuruş zarar ederken; saray'ın sadece giyecek, mefruşat ve tuhafiye giderleri için 13,4 milyon lira harcayan bütçe olmaz olsun! (chp sıralarından alkışlar)

    kalyon inşaata 9,5 milyarlık vergi istisnası tanıyıp 2021 yılı tarım bütçesinde çiftçiye 21 milyar lira ödeneği layık görüp bu ülkenin çiftçisine 2 tane yandaş müteahhit kadar değer vermeyenlere yazıklar olsun! (chp sıralarından alkışlar)

    emekliye, işçiye, çiftçiye, kobi'ye, esnafa, memura acı reçete çıkarıp millet için yandaş kanalları etsiz köfte tarifleri verdirip sarayın beslenme, gıda ve mutfak giderleri için 3 milyon 82 bin lira harcayan bütçe olmaz olsun! (chp sıralarından alkışlar)

    öznur çalık (malatya) - böyle olmadı aylin nazlıaka gibi kelepçelemen lazım ki biz de... aylin nazlıaka gibi kendini oraya kelepçelemen lazım, o zaman manşet olursun.

    başkan - sayın çalık, sayın çalık...

    burcu köksal (devamla) - 10 milyonu aşkın vatandaşımız işsizlikle kıvranırken, akp kütahya gençlik kolları il başkanını çalışma bakanlığına bağlı alo 170 hattında dört ay mevzuat uzmanı olarak işe alıp işe dahi gitmeden 6 bin lira maaş bağlayanlara hakkım haram, zehir zıkkım olsun! (chp sıralarından alkışlar)

    semiha ekinci (sivas) - ne hakkın var ki!

    burcu köksal (devamla) - "fatih projesi" diye diye 3,4 milyar lirayı resmen çöpe atıp pandemide 3 milyonu aşkın öğrencinin internetsiz, 759 bin hanenin televizyonsuz kalmasına seyirci olanlara yazıklar olsun! (chp sıralarından alkışlar)

    9 milyar 750 milyon lirayla kapatılmış olan köy okullarını yeniden açıp atama bekleyen binlerce öğretmeni öğrencilerine kavuşturmak, bu sayede de öğrencilerin bulunduğu yerlerde okullarına gitmelerini sağlamak varken bu parayı taşımalı eğitime ayırıp sabahın kör karanlığında çocuklarımızı yollara düşürenlere yazıklar olsun! (chp sıralarından alkışlar)

    yaşar kırkpınar (izmir) - yalan söyleyenlere de yazıklar olsun!

    burcu köksal (devamla) - 2018'deki khk'de kadro dışı kalan kiralık araç şoförleri, karayolları çalışanları, hbys, bilgi işlem, devlet hastanesi, yemekhane personelleri, laboratuvar, hastane, sterilizasyon, dezenfeksiyon ve kit personelleri ile belediye şirket işçilerine geçici ve mevsimlik işçilere kadro vermeyip sırf başkanlık sevdanız yüzünden 2019'da cumhurbaşkanlığında yeni kurulan ofis ve birimlere 1 milyar 300 milyon lira harcadınız. soruyorum: vicdanınız rahat mı?

    biraz da güzel memleketim afyonkarahisar'ın bütçesine bakalım. bakın, afyonkarahisar kahveciler ve çay ocakları esnaf odası başkanı atila kocabaş bir açıklama yaptı, kahveciler ve kıraathaneciler için, "battık, battık." diyor. "battık." diyor oda temsilcisi. (chp sıralarından alkışlar) afyonkarahisar ticaret ve sanayi odası başkanı hüsnü serteser "pandemi nedeniyle kısıtlama yaşanan sektörlere destek verilmeli." derken, afyonkarahisar kasaplar ve sucukçular odası başkanı ibrahim yörük "besiciler ve süt üreticileri zarar ediyor, sorunlar çözülmeli." diye açıklama yaparken, afyonkarahisar esnaf ve sanatkârlar odaları birliği başkanı abdülkadir konak salgından etkilenen esnaf ve sanatkârlar için destek paketi talep ederken, afyonkarahisar giyim eşyası, imalat ve satıcılar esnaf ve sanatkârlar odası başkanı hüseyin karnıbüyük "pandemi döneminde esnaf ve sanatkârlarımızın desteğe acil ihtiyacı var." derken "afyon'a havaalanı açıyoruz." diye hemşehrilerimi kandırıp kütahya'da sait açba'nın köyüne açtığınız zafer havalimanı'nın yandaş işletmecisine 2020 yılında 39,8 milyon lira verenlere yazıklar olsun! (chp sıralarından "bravo!" sesleri, alkışlar; ak parti sıralarından gürültüler)

    bunlar afyon mermeri, bilmeyenlere tanıtmak için getirdim. hepsi birbirinden değerli, güzelim afyon mermerleri.

    (mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

    başkan - tamamlayalım lütfen.

    burcu köksal (devamla) - şimdi, bizim afyonkarahisar milletvekilleri burada mı, merak ediyorum, salonda mı akp vekilleri? çünkü kamerayı gören, fotoğraf makinesini gören yerlilikten ve millîlikten bahsediyor lakin bakıyorum da şu gazi meclisin ek hizmet binası'na bu güzelim afyon mermeri yerine italya'nın "bianco sardo" granitini döşeyecek kadar yerli ve millîsiniz siz! (chp sıralarından "bravo!" sesleri, alkışlar) afyon'da hangi mermerciye giderseniz gidin bu gazi meclisin mermerlerini döşemekten şeref duyar ama siz, afyonlu hemşehrilerime bunu bile çok gördünüz.

    anadolu'da bir söz vardır: "yarım hoca dinden eder, yarım doktor candan eder." ben de diyorum ki: "yarım iktidar, milleti hem canından hem cüzdanından eder."

    genel kurula saygılarımla… (chp sıralarından "bravo!" sesleri, alkışlar)

  • 17. özür dilemek istediğimiz kişilerden özür diliyoruz

    altı kibirden geçilmeyen başlık. amk herkes kendinden özür diliyor. bu arada kendinden özür dileyenlerden haklarında kaba konuştuğum için özür dilerim *

  • 18. çöpten ekmek toplanırken yılbaşı ağacı alan insan

    akp'nin halktan çaldıklarını düşününce gereksiz duyar kasmışsın üstteki yaşam formu.

  • 19. umut sarıkaya

    hayvan konuşturan karikatüristlere gülenlerin hakkında yorum yapmaması gereken yüce insan, bilge kişilik. çizdiği her karakter başlı başına bir filmin başrolü olabilir. kendisi türk mizahının bana göre en tepesindeki adamdır.

    abi tamam, günlük övme limitim doldu. görüşürüz sonra.

  • 20. mhp ilçe teşkilatının esnafa 50 kuruş dağıtması

    müstahaktır. hala bu partiye oy veren/verecek olan sözde milliyetçilere layık olan uygulamadır.

  • 21. tayyip erdoğan'ın başarısının sırrı

    "körler ülkesinde, tek gözlüler kral olur. "

    nato toplantılarından birine katılan
    tansu çiller yanındaki bürokratlardan
    birine sorar; rusya temsilcisini göremiyorum.
    neden katılmadı, bir mazereti mi var?

    bürokrat yanıtlar;
    efendim nato zaten rusya'ya karşı kuruldu.

    "grigory petrov" der ki:

    yöneticiler iyi veya kötü olsunlar, kahraman
    veya zalim olsunlar, onlar kendi milletlerinin
    birer yansımasıdırlar.

    onlar, milli ruhun birer kopyasıdır. onlar, halk kitlesinin içinden doğmuştur.

    bir millet nasılsa, devlet adamları da
    onlar gibidir. işte bu nedendir ki;

    "eskiden beri her millet, layık olduğu idareye
    ve devlet adamlarına sahip olur" denilmiştir.

  • 22. exxen

    acun'un yine keriz silkeceği platform.
    olm bu adam önce survivor'ı, sonra da survivor'ı tartışan 4 sığırın olduğu programları bile millete iteleyip izletmiş bir adam.
    bunu mu iteleyemeyecek...

  • 23. erdil yaşaroğlu

    görsel
    angry birds,
    sirinler,
    hulk

    bunlarin telifini hep aldin de mi erdil?

  • 24. atatürk'ü eleştirmeye çekinmek

    atatürkçü bir birey olarak kesinlikle eleştiriyorum.

    özellikle son yıllarda artıklarıyla uğraştığımız siyasal islamcı, hanedancı ve hilafetçi geri kafalı zihniyetin kökünü tamamen kazımadığı için.

    edit: pembe götlü sjw muhalifler için edit yapıyorum, bir zihniyetin kökünü kazımak için illa ki fırınlarda yakıp sabun haline getirmek gerekmiyor. annenizi eşinizi kardeşinizi kendilerine savaş ganimeti olarak gören bir kitle için bu kadar da humanist olmanıza gerek yok, fırsat bulunca daha kötüsünü size yapar o zihniyet.

  • 25. finlandiya'da kusursuz çarpışan araba kullanımı

    hiç de medeni değil bence. oraya çarpışmaya gidiyoruz biz. adı üstünde çarpışan araba. bunlar gondolda da kürek çekerler aq. efendilik arayan atlı karıncaya gitsin.

  • 26. imamoğlu bana büyük terbiyesizlik yaptı

    valla ümit hocam. eskiden seni sever ve büyük saygı duyardım. şimdi giderek küçülüyorsun gözümde.

    çıktın adamın birine "bu fetöcü" dedin. ispatla dediler banane devlet bulsun dedin. şimdi imamoğlu bana terbiyesizlik yaptı ama banane söylemem diyorsun.

    valla iyice "ben presidınt presidıntım. ankara beni bulsun" diyen adama döndün. yakında senin faturalar da çıkar ortaya. hayırlısı olsun...

  • 27. öğretmenlerin 112 çağrı merkezinde çalıştırılması

    kabin memurları hasta bakıcı olarak çalışsın gibisinden bir başlık vardı pandeminin başında, onun değişik bir versiyonunu gerçekleştirmiş yüce devletimiz. kötüsü baya' bi insanın bunu mantıklı buluyor olması.

    böyle konularda, gerek pandemi sürecindeki "hadi bi' şey yapalım kafamıza göre" yasakları, gerek öğrencilerin uzaktan eğitim sürecinde yaşadıkları sorunlara yaklaşımlar, gerek keyfi istihdam olaylarında türk insanının nasıl da hak ettiğini yaşadığını çok net görüyorum. isyan etmeyi, kendisine yapılanı sorgulamayı bilmeyen; sorgulayana kızan, baskıcı, anlayışsız ve köle ruhlu bir (m)illet bu.

    sıkışık bir durumdayız diye kimse kürek mahkumu gibi istemediği bi işi yapmaya zorlanamaz. hele ki devlete memur olarak atanmış kimse. devlet zaten insana mesleğiyle ilgili kendini geliştirebileceği bir alan açmaz ama adam sana "ne iş olsa yaparım abi" diye gelmemiş, kim bilir kpss için ne kadar uğraşıp biyoloji öğretmeni olarak atanmış. sen köle gibi mesleğiyle alakasız bir işe zorlayamazsın. yarın bir gün sizi kırbaçlayarak pamuk tarlasında çalıştırsalar "ülkemiz için üretim yapılması gerekiyorsa nabalım!?" diye onu da mı savunacaksınız?

    eğitim sistemi mi bu hale getiriyor yoksa genetik miras mı çöp anlamıyorum ama kendi götüyle bile kavgalı, işgüzar ve korkunç insanların içinde yaşıyoruz. sağda solda koyu muhalifçilik oynayanlar dahi aynı. akp bu insan kalitesninin sonucudur.

  • 28. fatih terim sms sezonu

    hande sumertas ve marcao'dan aradığınız algıyı bulamadınız sanirim.

    kabul edin beş para etmez bir futbol oynuyorsunuz, üstüne üstlük hepi topu üç sezon süper lig tecrübesi olan teknik direktörünüz var. istediğiniz kadar algı yaratmak için çabalayın olmayacak kanatlı kardeşlerim.

  • 29. zamanda yolculuk varsa niye gelecekten gelmiyorlar

    zamanda yolculuk; icat edildiği anda evrende bütün zamanlarda aynı anda mümkün hale gelir ve zaman örgüsü değişmeye başlar. olaylar, insanlar, her şey zamana müdahale edildikçe değişir gibi düşünün. siz de yok olursunuz çünkü var olma olasılığınız sonsuz değişkene bağlı olarak yumurtaya ulaşmış tek bir spermden ibaret.

    fakat evrendeki her şey milyonlarca defa değişmiş olsa bile insanlar hiçbir şeyden şüphelenmezler. çünkü onların hafızalarına göre tek bir evren gerçekliği, tek bir zaman örgüsü vardır. zamanda yolculuğu yapan kişi de buna istisna değil. yani 2020'de zaman makinesi icat edip, 100 yıl öncesine giderek hitler'in kafasına sıksanız siz de yok olursunuz. hitler'in var olduğu zamanda yolculuğun da 2020'de icat edildiği gerçeklik sonsuza kadar yok olur ve kimse hatırlamaz.

    özetle belki de hiçbirimiz dün yoktuk. biri kendi çıkarına göre geçmişe gidip bir değişiklik yaptı ve şu anda yaşadığımız evreni yarattı. kendisi ve zamanda yolculuktan haberdar olan herkes yok olduğu için kimsenin bununla ilgili bir anısı ya da bilgisi yok.

  • 30. 18 aralık 2020 kulüpler birliği kararı

    yayıncı kuruluş o 60 saniyeye de ekstra reklam alarak ek gelir elde eder. dahice bir çözüm olmuş.

  • 31. epic games store

    türk oyuncuların yeni kabesi.

    sikmişim steam'i indirim döneminde salak gibi jeton vermek dışında ne yapmış amk. epic bedava oyun vermekle kalmıyor bi de üstüne indirim kuponu veriyor. daha napsınlar eve gelip bi de sakso mu çekselerdi.

  • 32. fatih terim

    rakip takımda vefa borcunu ödeyecek evlat bulamayınca tüm dengesini kaybeden en sonunda da kırmızı kart gören zat.

  • 33. ibrahim kalın

    profesör unvanı varmış da kullanmıyormuş, bu yüzden çok donanımlıymış da kültürlüymüş de...

    ya ben sizin kuş beyninize tüküreyim... daha geçen gün berat albayrak'ın nasıl doktor unvanı aldığını metin cihan'dan detaylarıyla öğrendiniz. şimdi de gelmiş, "odom profosor omo onvonono kollonmoyor" diye yalıyorsunuz.

  • 34. ptt kargo

    kargomu getirmiyorlar . ne zaman birşey alsam gönderici ptt verirse arayıp direkt iptal ettiriyorum . adamlar şubeye atıyor gelin alın diyor , bi kere şubeye gideyim dedim varlık kuyruğu gibi herkes üst üste . covid zamanı o kadar insanı şubeye toplamak ne kadar mantıklı .

  • 35. 18 aralık 2020 çin aşısının hala gelmemesi

    bakan koca ve cb erdoğan 11 aralık 2020 tarihinde çinden aşının geleceğini söylemişti.

    1 hafta oldu gelen giden yok, konuyla ilgili açıklama yapan yok, insanlar patır patır ölmeye devam ediyor ülkede.

    dünyada sadece çin aşısı alan ülke biziz, diğer ülkeler çin aşısı yanında farklı aşılardan da aldılar.

    tek kaynağa güvenirsen böyle açıkta kalırsın maalesef.

    bu ülkeyi yöneten kişi bunu neden konuşmuyor. tek bildiği chp bay kemal.

    bıktık yeter ya.

    edit; aşağıda düdüğün biri "çin aşısı istemiyorsunuz gelmeyince de şikayet ediyorsunuz " yazmış. bak kardeşim ben üst düzey mühendisim, bir bölgeye/köye/kasabaya enerji hattı bağlarken, birbirinden bağımsız çalışan, en az iki enerji kaynağından hat alırsın ki, biri arıza yaparsa diğerinden devam edebil diye. bu aşı olayında dünyadaki tüm ülkeler 2 3 yerden aşı kaynağı sağlarken biz tek kaynağa bağlandık. ış bilmemezlik böyle birşey işte.

    edit 2 ; aşı yapılıyor diyenler var, o acil durum aşısı diye getirilen parti. sözcü yazarı ismail saymaz'ın olduğu. yazısında detaylı anlatıyor zaten. bakan koca kendisini aramış, isterseniz yapalım diye.

  • 36. türkiye cumhuriyeti'nin son şansı

    (bkz: mansur yavaş)

  • 37. sağlıkçılar asansör kullanmasın imza kampanyası

    hatalı açılmış başlık...

    binada 2 asansör varmış, birini sağlıkçılara tahsis edelim, diğerini biz kullanalım demişler ve oylamaya sunulmuş...

    son derece demokratik... kafalarına göre iş yapmıyorlar...

    sağlıkçılar açısından baktığımızda ise, binada sadece 2 katta sağlıkçı var. koca apartmanda o asansörü sadece 2 kata tahsis edecekler, daha az bekleme ve kalabalık demek bu... buda bir avantaj...

    " sağlıkçılar asansör kullanmasın " yönünde bir talep ben göremedim...

    her boka da incinmeyin...

  • 38. çocukken baba eve getirdiğinde mutlu olunan şeyler

    cicek ekmek.

  • 39. eminem

    detroit’in tezenesi.

  • 40. uzaklara gitme isteği

    ben yakın zamanda başardım bunu, harika ötesi bir şey
    çok bunalmıştm pandmei döneminde, 500 dolara brezlya tek yön bileti buldum ve 2 ay kaldım

    gitmeden önce arkadaşlarıma danıştım, hepsi manyaksın dedi.
    o sırada en fazla vaka brezilyadaydı.

    o sırada pandemide görev yapan dok arkadaşda gitim
    kanka git, en kapsamlı sağlık sigortasını yap dedi.
    korona seni yıkacağını sanmıyorum dedi.

    karar verdiğim gün uçağa bindim, harikaydı. amsterdam da aktarma yaptık, amsterdam-rio uçağında 30-40 yolcu vardı sadece, devasa uçak, devasa. hostesler gülüyor çok mutlu çünkü iş yok.

    yolculuk sırasında alman bi hosla kaynattım, adam antalya hastası, neyse bana dedi seni business class a sokayım orda uyu.

    giderken padişahların sefere çıkmadan önce yaptığı duayı okudum

    sonra efendim inişi yaptım, pasaport kontrolündeyim, sordu neden geldin buraya, neden dönüş biletinm yok, turizm dedim. surat ifadesi değişti adamın şaşıordı, amirini çağırdı pasaportumu inceledi resmen sen ne ayaksın lan pandemide geldin dedi :d o sırada başka yerlere girdi olay alex de souza filan dedim curutiba gticem airbnb de ayarladığım yeri gösterdim, anladılar niyetiminm kötü olmadığını damgayı bastı ve girdiiiiim.l

    sonuç =

    bir sürü favellalara girip çıktım, sayısız kadınla erkele maskesiz kaynat, sosyal mesafenin amına koy

    döndüm ekimde
    koronada kapmadım.

    daha önce böyle başka aykırı davranışlarım oldu. hiçbiri pişmanlık yaşatmadım, hatta keşke 10 katını yapsaydım dedim.

  • 41. gamze özçelik

    ananızı bacınızı bayıltıp sikseler, onlara da goçmoşono solomoz derseler ne hissedersiniz orospu çocukları!

    adam olun, edepli olun.

  • 42. hasan can kaya

    yaptığı işe ve kendisine güvenmeyen biri. yaptığı işin devamı gelmeyeceğinden o kadar emin ki vurkaççı esnaflar gibi ilk fırsatta işini sattı, yükünü tutma yolunu seçti. acun ılıcalı bir medya patronu değil önemli bir ekran yüzü, piyasada kalmak için yaptığı en iyi şey kendini gölgede bırakacak herkesle ilişkiye girmek. ilk amacı yutabileceği herkesi yutmak eğer yutamazsa ışığından faydalanmak. dönün bakın acun' nun formatında başarılı olup da acundan daha ünlü olan biri var mı?

  • 43. nevşin mengü'nün ebubekir sofuoğlu'na verdiği ayar

    nevşin mengü her zamanki gibi... çıkartıp masaya vurmuştur. nevşin bunları cnn turkte hala devam ediyor olsaydı da söylerdi. peki ya dobra kadın ece üner gerçekten dobra mıydı bugün de? bugün bu karizmada tek söz edebildi mi? cinsiyetçi kamyon arkası uslubuyla sansür içinde böyle etkili olabildi mi? bilen gören duyan var mı? nazlı çelik falan? yoksa hala arda turan, kim kardishan falan mı?

  • 44. bekar erkek kahvaltısı

    gaste kağıdıylan örtülmüş masa esliginde, 1 porsiyon kiymali börek ilen 3 adet sade poğaça ve meyöz şeftali meyve suyu olmasi muhtemel.

  • 45. boşanma oranlarının artma sebepleri

    evlilik öncesi yeterli zaman geçirmemek...
    kendimden örnek vereyim ne akla hizmet ise ilk evliliğim çok hızlı bir şekilde oldu. seviyordum ama doğru insan mı değil mi henüz anlayacak kemale ermiş yaşta da değildim. evliliğin 3. günü yani balayında çok büyük bir hata yaptığımı fark ettim. ama bu hatayı fark etmeme rağmen yine de medeni cesaret gösterip hemen boşanamadım. 3,5 yıl hayatım zindan oldu. derdimi de kimseye anlatamadım. ailem bile beni mutlu sanıyordu. tartışmalar artık öyle bir noktaya gelmişti ki. başkalarına da zarar vermeye başlamıştı. nasıl mı? eski eşim bir gün araba ile hareket halinde iken yine benle tartışmaya başladı. sonra bağırarak 'ben inecem çabuk durdur arabayı' dedi. orda durdurmam imkansızdı arabayı ve durmadım. hareket halindeki arabayı park moduna aldı. araba yağışlı havanın da etkisiyle şeritten çıkarak karşı yönden gelen araba ile kafa kafaya çarpıştı. arabam sağlam olduğu için bir şey olmadı. ama karşı taraftakiler arabadan zar zor çıktı. çok şükür ki onlara da bir şey olmamıştı. ama arabası pert oldu ve %100 kusurlu olduğum için tüm masraflarımı sigortam ödedi. zaten bu olay sonun başlangıcı oldu ve boşandım. işte bu yüzdendir ki eğer ki kafanızda evlilik yürümeyecek öngörüsü varsa boşanın. yoksa hayatınız da mahvolabilir. daha hızlı çarpsam belki adamlar da ölecek ve ben şu anda hapiste olacağım için bu entryi bile yazamayacaktım.

  • 46. şinzo abe'nin yaptığı büyük yolsuzluk

    bizimkilerin yanında bu deve sikine konan pire bile değildir.

    şahsımdan ders alabilir.

  • 47. 1 kg ciğerin 90 tl olması

    1 kg kuzu ciğer fiyatı 90 lira olmuş. önceden insanların yüzüne bakmadıkları sakatatlar bugün bir çok vatandaş tarafından ulaşılamayacağı fiyatlara satılıyor.

    tık

    burada yarım kilosu 54.75 lira

    not: vatandaşın midesine sadece kuru ekmek girebildiği için çok da sorun teşkil etmez sanırım.

    edit: posta kutuma algı yapma diyen, kıyma al diyen, kara yoksa akciğer ye diyen, dana ciğer ye diyen bir sürü saçma sapan mesaj geliyor.

    öncelikle söyleyeyim ben sakatat tüketen bir insan değilim. ciğere gelecek olursak babam rahatsızlığı nedeniyle doktor tarafından ciğer tüketmesi tavsiye edilmişti. bunun üzerine mahalle kasabına gittim ve kasap da "abi ciğerin kilosu 90 lira oldu kimse alamıyor ondan getirmiyorum" şeklinde oldu. bu bir problemdir.

    algı yapmak bir olayı çarpıtmak için yapılır bu ise gerçekliktir.

  • 48. uyuyamama nedenleri

    covid nöbetinde kötü hastam var

  • 49. kalp kırmadan sigara kokuyorsun deme yolları

    kalp kırılacak bir durum yoktur.
    insan istemsiz terleyebilir, istemsiz ağzı kokabilir, istemsiz fortlayabilir bile.
    ama “zevk” için yaptığı eylemin “leş” gibi kokmak olduğunu söylemek kimseyi kırmasın.
    aksine en sert ve kaba şekilde söyleyin ki belki ne kadar rahatsız edici bir şey olduğunu idrak edip kendisini düzelme yoluna gider, sağlığına da fayda etmiş olursunuz.

  • 50. dizi tarihindeki en toksik karakter

    cennet mahallesi-rüstem