Değerli ziyaretçilerimiz,

Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.

Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.

Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.

Sozlock Ekibi

Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 10 aralık 2020 imamoğlu'nun yolsuzluk suç duyurusu

    üst edit: arkadaşlar twitterdan hashtag talebiniz uygun olarak twitterdan yardırma faaliyeti başlatalım dedik.

    #akpdemekyolsuzlukdemek etiketiyle bu konuyu twitterda gündeme sokalım.

    öncelikle kaynak:

    görsel
    görsel

    olayı anlatıyorum:

    ekrem imamoğlu, ulaştırma bakanı dahil 23 kişi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunuyor. ancak mahkeme haber yapan internet sitelerine apar topar erişim engeli getiriyor.

    ve işin ilginç yanı bu konu sözlükte gündem olmuyor.

    edit: (bkz: #116713334) şu konuyu da unutmayacağız!

    edit: barış yarkadaş twiti

  • 2. ibb'nin taksicileri denetleyip ceza yağdırması

    istanbul 'da sivil zabıtalarla yapılan denetimlerde, taksimetre açmayan ve kısa mesafeye yolcu almayan taksicilere ceza yağdı.

    pandemi dönemiyle birlikte taksicilere yönelik şikâyetler artınca sivil zabıtalar denetim yaptı. zabıtalar denetim için turist gibi taksilere binip istanbul'u dolaştı.

    ekipler uygulamada, taksimetre açmadan yüksek fiyat isteyen taksicilerden, “değişim saati” diyerek bahane üretenlerle de karşılaştı. elinde valizi ile yabancı dilde yakın mesafedeki bir adrese gitmek istediğini söyleyen ibb zabıta daire başkanlığı’nın personeli h. t.'den 15 tl'lik yola taksimetre açılmadan 40 tl ücret istendi. turist rehberleri ise turistleri taksimetre açtırmaları konusunda uyarılarda bulunduklarını belirtti.

    taksicilerin o anki yüz ifadeleri de görmeye değermiş.

    haberin tamamı

  • 3. cyberpunk 2077

    oyunda öyle bir bug'la karşılaştım ki, düşman başına!

    tam oyunun tribine girmişim, yeni dünyayı reddeden eski kafalı bir nomad olmuşum, götünden başından ışık çıkan teknoloji yavşaklarını alt etmeye niyetlenmişim, delikanlılığın kitabını yazmaya and içen bir alişan yaratmışım... bu nedir abi?!

    bu bug yüzünden tüm havam bozuldu tüüüüm! gülsem mi ağlasam mı bilemedim, işin garibi bug'tan da kurtulamadım. her envanter ekranında o var, baktığım her yerde gözleri... mecburen oyuna yeniden başladım. sizin yapacağınız işe sokayım ben cd projekt red, 7 yıldır ne bok yediniz?! indirin kepenkleri, kapatın dükkanları gidin!

    spoiler +18

    https://hizliresim.com/tejd5z

    spoiler +18

    dükkan derken ciddiydim *

  • 4. 11 aralık 2020 türk futbolunun iflası

    şehit babasının evine haciz gelirken futbol kulüplerinin milyarca liralık vergi borçlarının affedildiği,

    milletin karısına dadanıp üstüne bir de silahla hastane basan futbolcuların hiçbir şey olmamışçasına futbol hayatına devam edebildikleri,

    engelli taraftarların dahi tribünlerde dayak yediği,

    sayın cumhurbaşkanımızın izniyle tabirini kullanmadan hiçbir kulüp başkanının açıklama yapamadığı,

    futbol özetlerinin bile yalvar yakar şifresiz yayınlatıldığı,

    hakemlerin çoğunlukla rezil yönetimler sergilediği,

    spor programlarında futbolun sorunları yerine magazinin konuşulduğu,

    taraftarların siyaseten hiç olmadığı kadar ayrıştıkları,

    altyapılarında müthiş torpil ve daha nice rezil olayların döndüğü,

    fanatikten sonra ülkenin en çok satan spor gazetesinde her gün alakalı alakasız haberlerde " başkan erdoğan da oradaydı / başkan erdoğan aradı " cümlelerinin bulunduğu,

    uluslarası kulüp turnuvalarına sırf lig düşünülerek yedek kadrolarla çıkan takımların bulunduğu,

    devlet televizyonundan millete atar gider yapan bilmem kaç bin lira maaşı cukkalayan tiplerin spor yorumcusu olduğu

    bir ülke, şimdiye kadar iyi bile dayandı!

  • 5. ibrahim çolak

    kendisinin son yazdıklarından anladığım; intiharına sebep olan durum yaptıklarının ifşa edilmesi değil, ifşa edilen şeyleri yapmış olmasıdır.

  • 6. netflix'e bir geribildirim bırak

    müzikli sahnelerde ses aşırı patlıyor, konuşmalı sahnelerde ise, anlaşılmıyor. bu sorun netflix'ten kaynaklı mı onu da bilmiyorum gerçi.

  • 7. bir daireyi lüks yapan detaylar

    tavan yüksekliği.

  • 8. 13. cumhurbaşkanı selahattin demirtaş

    kürt olduğu için değil, hdp'li olduğu için asla cumhurbaşkanı seçilemeyecek kişi.

    zira hdp'li bir türk de asla cumhurbaşkanı seçilemez. kimlik siyaseti yaparsanız ancak temsil ettiğiniz kimliğin lideri olabilirsiniz, ülkenin değil.

  • 9. türk sinema tarihindeki en efsanevi replik

    yaz kızım ; 2 kilo çimento..

  • 10. ev mi almalı nakitte mi kalmalı sorunsalı

    ben hayatımda hiç oturmak için bir ev alıp kiradan kurtulup da pişman olan birisini görmedim.

  • 11. türk halkının isyan etme eşiği

    eşik that never comes.
    sülalem solcu.ha simdi halk devrimciler arkasında saf tutacak, ha simdi varoslar sosyalist olacak diye 30senedir duyarım.
    hala olmaz hala da onlar ya acaba insanlar dusundugumuz gibi degil mi demez.
    halk niye isyan etsin? halk bu duzenin ortagı.
    arazi yagması olur, kondukları yere af cıkar, tarikata sokar vasifsiz eleman sana mudur olur, hatta hastaneleri malum tarikatin kantincileri(artık kimi soktularsa) yonetiyor.
    halk isyan edecek diye bekleyen embesil beyaz yaka olmaya devam edebilirsiniz.
    sen plazandan sosyalizm hayali kuracak kadar bos olursan, bu halk da semeri
    gecirir.
    halka guvenenler ya hapise ya mezara gitmistir bu ulkede. sınıf atlamak zenginlik isteyen halk senin getirecegin duzeni istemiyor. çakallık devam etsinki, o da leşlere konabilsin.

  • 12. 10 aralık 2020 samsun'da kendini asan vatandaş

    şimdi git oraya.

    git ve deki; "abartmissin yahu" de. "cok abartili geldi ama" de. "evet" de. "keyif çayi" de. "al bu cayi ic" de.

    "cocuklarina bakalim, ilgilenin bununla" diyerek hafifletmeye calisma vicdanini. ona da "bu" deme. cocuklari, babalarindan ayirma. babalari gerek onlara.

  • 13. duygusal bağ kurulan otobüs hatları

    kl08 sarısu-güzeloba aşığıyız

  • 14. yumurtaya %100 zam gelmesi

    #116706970

    süt için bir inek ve keçi beslersin sorun biter.
    et için besi hayvancılığına yönelmekte fayda var. 2 dana ve 3 koyun bitti gitti.
    doğalgaz pahallı diyorsun sondaj vurmayı hiç denedin mi?
    elektrik pahallı mı? evet mini bir santral kurmak ne kadar zor olabilir?

    ben ekşiciyim ve çok zekiyim. her konu hakkında kimsenin alına gelmeyecek çok orjinal fikirlerim var benim.

  • 15. sağcılardan sanatçı çıkmamasının nedenleri

    mevcut değerleri korumanın, düşünsel özgürlüğün sınırlarını belirlediği bir ideoloji içinde , sanat gibi yenilikçi,özgürlükçü,tabu yıkıcı bir kavram kendine yer bulamaz.

  • 16. yılbaşı kutlamak bizim kültürümüzde yoktur

    kimseye noel ve yılbaşı arasındaki farkı anlatmaya çabalamayın, rahat olun. 50 yıldan bu yana neredeyse her yıl ısıtılıp servis edilir bir şekilde.

    herkes kendi kafasına algısına göre yeni yılı kutlar ya da kutlamaz. aq bütün dertlerimiz bitti sanki, herkes karşı kıyıdakine rol biçmeye çalışıyor.

  • 17. cinayet işleyip 2 yılda serbest kalmak

    üst edit: babamın olay anında üstünde bulunan yoğun bakımda kesip çıkardıkları kıyafetlerini bile polise götürüp ben verdim delil olur belki diye düşünün ki o kadar ilgililerdi olayın aydınlatılması için..
    türkiye'nin guguk sisteminde görülmüş, beni ve ailemi devletine düşman etmiş olaydır.
    aralık 2018 tarihinde babam (58 yaşında ve felçli idi) arkadaşının dükkanında otururken daha önce hiç görmediği tanımadığı kişiler tarafından dövülerek öldürüldü. olay yerinde değil de hastanede hayatını kaybettiği için olay cinayet olarak değil 'ölüme sebebiyet verecek şekilde kasten yaralama' olarak değerlendirildi.
    cinayeti işleyen zanlıların her ikisi de olaydan bir ay önce şartlı tahliyeyle ceza evinden çıkmış. birinin 32 ayrı dosyası var üstelik. sakarya'da tanınmış bir ailenin tetikçiliğini yapan bu şahıs o gün o dükkana da kendince tahsilat için geliyor zaten. dükkân sahibi dışarıda babam tesadüfen dükkanda.. dükkân sahibini tanıyor olmalarına rağmen yaşlı savunmasız bir adamı kafatası kemikleri kırılıncaya dek dövüp üzerindeki parayı alıp dükkanı dağıtıp olay yerinden kaçıyorlar.
    babam bir hafta hastanede yattı ve bu süre zarfında karakolda gidin siz de onları dövün diyen dosyaya tek bir delil koymayan polislerle muhattap olmak zorunda kaldık. babam yoğun bakımda bir hafta yattıktan sonra hayatını kaybetti ve otopsisine giren kadın savcının ilgisiyle adam akıllı bir dosya açılabildi. olay yeri inceleme ekipleri babanın ölümünden 3 gün sonra yani olaydan 10 gün sonra olay yerine gönderildi. ancak ne hikmetse önce savcı sonra iki yıldır tutukluluk hallerinin devamına karar veren heyet değiştirildi ve bu gün yağma suçundan yeterli delil olmadığı gerekçesiyle (on gün sonra gelen olay yeri incelemesiyle ne delili amk) beraat ettiler. işledikleri cinayet için de adam zaten hastaymış sağlam birini böyle dövseler ölmezdi savunmaları mahkemece haklı bulundu ve bu sabah itibariyle yeni canlar almak yeni canlar yakmak üzere halkın arasına salıverildiler. devletin sağlayamadığı adaleti ben mi abim yada kardeşlerim mi sağlasın. sıradan hayatlar yaşayan sıradan insanlarken katil mi olalım. artık tek temennim bu kokuşmuş çürümüş devletin kökünden yıkılması. on yedi tanesini kurmuş bu millet on sekizinciyi de kurar allahın izniyle.

  • 18. 11 aralık 2020 rte'nin prompterının bozulması

    chp'ye sallarken gerçekleşen muhteşem hadisedir. reyiz hazretleri dut yemiş bülbül gibi ortada kalmıştır.

    video

    herkes prompter kullanıyor diyen aktrollere not:
    bu adam prompter kullanmadan adını söyleyemeyecek bir seviyede kuzum, ayrıca bırak prompterı kağıt dahi olmadan tamamen irticalen bir konuşma dinlemek isterseniz 7 aralık 2020 kılıçdaroğlu'nun bütçe konuşmasına bakabilirsiniz.

    edit: mitinglerde prompter kullanmıyor demişler, miting sahnesinin etrafında 4 yada 6 tane prompter kuruluyor. reyizin yürüyerek konuşmasını sağlayan promptersız konuşma yetisi değil prompter bolluğu. buyrun bu da kanıt

    edit2: katıldığı tv programlarında prompter kullanmıyormuş. bir zahmet kullanmasın arkadaşlar, programı yapacak spikerden katılacak gazetecilere kadar seçip; üstüne soruları önden belirlerken birde prompter kullanması zaten komik olurdu.

  • 19. abdulkadir selvi'nin omurgalı gazeteciyim demesi

    (bkz: dünyanın en kısa fıkrası)

  • 20. #metoo hareketinin saçmalığı

    son dönemde ifşa yapan hesaplara bakıldığında, bütün muhabbetler mesaj atılma üzerine. ama mesajların içerikleri belli değil. ağzına vereyim mi yazılı, yoksa sizinle aşk edelim mi yazılı. bilinmiyor. ama herhangi bir durumda ifşa yapan hesapların yazdıklarından çıkan sonuç, kadınlarla ilgili fiziksel bir temas yok. yani herkes mesajla 'taciz' edilmiş. ama mesajların içeriği yok.

    şimdi bu metoo hareketine bakıyorsun amerikadaki, yapılan ifşaların hepsi fiziksel temasla ilgili. kadına sakso çektiriyor. kadın çektiğine pişman oluyor. ifşa ediyor. diğeri kadınların önünde otuzbir çekiyor. kadınlar bundan rahatsız oluyor. ifşa ediyor.

    bizdekilere bakıyorsun. hepsi mesajla ve bütün avrupa amerika ülkelerinde birine yürüme olarak lanse edilecek şeyler en kötü 'dirty talk' olacak şeyler. kadın durumdan memnunsa, yürümeye karşılık veriyor. değilse engel basıyor. yani kimse bunları taciz ve tecavüz saymıyor. zaten bir savcıya falan gitse oralarda, 'so what' der. eğer kişi engellendiği takdirde, hala başka platformlardan iletişim kurmaya falan çalışırsa o zaman bir soruşturma konusu oluyor

    ancak bizdeki ifşalar tamamen, tek bir seferlik, kadın yüz vermediğinde biten ve özünde hiçbir gelişmiş batı ülkesinde adli vaka olarak sayılmayacak şeyler. ama sırf bazı çirkin kadınların kendini değerli hissetmek istemesi adına bu taciz muhabbetleri ortaya çıkıyor. bu gün bir kız birini ifşa etmiş, muhabbet şu: bir gazeteci, kızın fotografının altına yorum yazmış. yorum şu: kuğu. kız diyor ki bana kuğu dedi. ve bunun taciz olduğunu iddia ediyor.

    bu yüzden bu muhabbetler buralarda her zamanki gibi çok yanlış anlaşıldı. ve sınır çok saçma bir yerde çekildi. o yüzden herkes az çok tacizci sayılıyor.

    erkeklere tavsiyem şu: kızlarla muhabbeti kesin, onlar sizle muhabbet etmeye çalışırsa, küfür edin. nihayetinde, hakaretten yargılanmak, tacizden yargılanmaktan daha iyi bir durum.

  • 21. kim ki-duk

    hwal - the bowl
    spring summer autumn winter... and spring
    samaria - samaritan girl
    bin-jip
    shi gan

    ve daha niceleri.. kendisini uzun yıllardır severek takip ederdik.

    son 20 yıla damgasını vuran, harika işlere imza atan yönetmen 60 yaşında aramızda ayrıldı. 2020'nin ve sinema dünyasının ve hatta pandeminin en acı kaybı şahsım adına.

  • 22. hdp'li vekilin pkk'lının telefonunu gizlice alması

    hepsi birer sevgi pıtırcığı.

    telefonu el çabukluğu ile almasından ziyade o pkk'lı ile bir vekilin ne işi olabilir ?

  • 23. ilker canikligil

    christopher nolan tenet filmini çekerken bir bakıyor ki aynı ismi taşıyan ve logosu kendisininkine çok benzeyen bir bisikletçi var. hemen adama çok güzel bir mail atıyor, kısaca diyor ki, "kardeşim ben bu logoyu filmin konseptini de düşünerek bizzat kendim tasarladım, çok da seviyorum, fakat sen de aynısını düşünmüşsün. işini etkileyecekse bu durum, istersen açıklama yapayım, alakamız yok diye, istersen de logomu kaldırayım, senin işinde sıkıntı yaratmasın, çünkü ilk sen kullanmışsın."

    bisikletçi de diyor ki, "ben kendi marka değerimi yaratana kadar kıçımı yırttım, en azından farklı font, farklı stil falan kullansan, çünkü cidden çok etkileneceğim." nolan sonra logoyu tamamen değiştiriyor.

    şimdi bi nolan'ın takipçi sayısına bakıyorum, bi bisikletçinin. nolan cidden enayiymiş lan. ilker'i örnek alıp uyuzluk yapsana kardeşim, klaslık, centilmenlik senin neyine?

    sonra da "bizi çekemiyorlar ya tepkiler ondan" patlattın mıydı tadından yenmez.

    (bkz: #107604827)

  • 24. aşıyı beğenmezsek ödeme yapmayacağız

    bunun üzerine sinovac durur mu yabışdırmış lafı:
    - aybettin abi bu aşını garantisi bizzat benim. ben kendim bizzat 10 kere denedim. inanmadığım aşıyı satar mıyım?

    demiş. sonra karşılıklı çay işmişler

  • 25. mustafa ender taner'in evinde ölü bulunması

    bir psikiyatrist depresyonda da olsa, intiharı düşünecek bir buhran içinde de olsa “bu hislerin geçici olduğunu, tedavi ile düzeleceğini” bilir...

    bir psikiyatri uzmanının intihar etmiş olma ihtimali başka insanların intihar ihtimalinden yüzlerce kat düşüktür.

    bilirkişi olarak yer aldığı davada sanıkların ceza alması sonrası bu ölümün gerçekleşmesi son derece şaibeli görünüyor. doktor bey titizlikle raporunu hazırlayıp sanıkların ceza almasında büyük katkı sunmuşken, elbette diğer meslektaşları da onun ölümü üstüne titizlikle çalışacaktır. dilerim en ince ayrıntısına kadar aydınlatılsın.

  • 26. insanlarda eskisi kadar futbol merakının kalmaması

    *futbola olan erişimin ve ulaşılabilirliğin azalması. pahalı maç biletleri, passolig, şifreli yayınlar, şampiyonlar liginde bile şifreli yayınlar, maç özetlerinin bile verilmiyor oluşu halk ile futbol arasındaki ulaşılabilirliği çok büyük anlamda kopardı.

    *insanları soğutan sebeplerin ortaya çıkması. futbola siyasetin karışması, aşırı fanatizm, şike olayları, futbolcuların adam akıllı top oynamadan milyon eurolar alması, yabancı kuralı vs.

    *subjektif olarak ise benim için fenerbahçe'dir. kaç senedir ne bir şampiyonluk ne bir kupa ne bir şampiyonalar ligi. şampiyon oluruz şampiyonalar ligine gidemeyiz, salak saçma takımlara maç kaybederiz, kümeden düşmemeye falan oynarız bu nedir ya bir değil iki değil kaç yıl oldu ben de bıktım. en son şampiyonlar ligine gittiğimizde ilkokuldaydım lan. şu an üniversiteden mezun oldum çalışıyorum. biraz hızlı davransaydım ilkokula giden çocuğum olurdu. nesil geçti anasını satayım bunu mu bekleyeceğim ben? artık saldım. şundan bi 4-5 sene önce fenerbahçe için km'ler gidip kavga edecek olan ben, şu an fenerbahçe batsa umrumda olmaz. bir tane dahi topçu bilmiyorum. ne haliniz varsa görün. benden bu sektöre, takıma, takımlara, topa, topçuya, yayıncıya, sponsora para kazandırma işi bitti.

  • 27. ocak 2006 sömestr tatilinin kar nedeniyle uzaması

    hatırlayanlar iyi bilir. bu dönem okuyanların bu sömestr tatilini asla unutmadıklarına eminim. o sene sömestr tatiline giren okullar 2 haftalık tatilin sonunda yoğun kar yağışı nedeniyle yanlış hatırlamıyorsam 1 hafta veya 2 hafta daha uzatılmıştı.

    bu o dönem okuyanların altın çağı gibi bir şeydi. bu kadar keyif veren ve o yoğun karın keyfini çıkarıp sömestr tatilinin kar tatiliyle birleşmesi muhteşemdi.

    zaten o günden sonra burnumuz boktan çıkmadı arkadaşlar. ne bir daha öyle kar yağdı ne de o hissi bir daha alabildim. bilseydim son olduğunu dönüp bir kez daha sarılırdım.

  • 28. hugo'da küfreden çocuk

    ne zaman bu başlığı görsem tarsus’taki kazı aklıma geliyor.

    memlekette dürüst, namuslu, cesur gazeteci yok ki şu iki olayı aydınlatsın bizler de rahat edelim.

    düşünsenize tarsus’taki kazıda bu olayın videosu da çıkıyor mikemmel olur.

  • 29. 5 yıl önce sıradan olup şimdi lüks olan şeyler

    şu an kız arkadaşınla dışarı çıkıp sıradan
    herhangi bir mekanda birkaç bira patates kızartması söylesen ortalama 150 lira.

    neyse eğlendin kalktın yemek yiyelim
    dedin oturdun yine herhangi bir yere.
    yedin kalktın ortalama 100 lira.

    etti mi sana 250 lira.

    bak daha benzindir ya da ulaşım gideri ıvır
    zıvır bok püsür saymadım bile.

    sırf bu yüzden gönül işlerini bıraktım. evde
    bimden aldığım makarnayı pişirip a haber izliyorum. kafam rahat.

    şu seçimler çabuk gelse de makarnaya da
    para vermesem.

  • 30. çin'de eczanede satılıyor isteyen gidip alabilir

    - gidip yaptırsınlar abi
    + endişeli vatandaşlara bir mesajınız var mı?
    - banane abi
    + peki alman aşısı vurulmak isteyenler?
    - gitsinler almanya'ya abi
    + siz sağlık bakanı olduğunuzdan emin misiniz?
    - bilmiyom abi

  • 31. emrah safa gürkan vs ilber ortaylı

    ilber ortaylı ile emrah safa gürkan'ı karşılaştırmak ilber hocaya karşı yapılmış bir saygısızlıktır.
    sonuç olarak emrah safa gürkan şu anki akademik çalışmalarıyla ilber hocanın yanından bile geçemez.

  • 32. 11 aralık 2020 türkiye-iran gerilimi

    adam resmen problem oğlum. gittiği yerde problem yaratıyor.

    getirirseniz başımıza otobüs şöförünü diplomasiyi 20 senede öğretemezsiniz.

    kalitesizlikten midemin bulantısı dinmiyor artık

    edit: çaylak troller mesaja boğuyor, sövüyorum bilginize

  • 33. türkiye azerbaycan konfederasyonu

    dostum dediği üç gün yaşamıyor. ılham aliyev kolla götü.

  • 34. türklere döve döve öğretilmesi gereken şeyler

    yere tükürmemek, sictigi tuvaleti temiz bırakmak, yere çöp atmamak ve bağırmadan konuşmak.

  • 35. bir kadına verilecek en güzel çiçek

    beklemedigi bir zamanda alinan herhangi bir cicek

  • 36. chp uluslararası yatırımcıyı kaçırıyor

    yaw reis allah senden razı olsun . bügünde beni güldürdün ya.
    tanım: paralel evrende lider olan chp’nin ülkeyi yokuşa sürmesi olayı.

  • 37. fenerbahçe'yi bitirelim derken türkiye'yi bitirmek

    fenerbahçe ile türkiye'nin ne alakası var, saçmalık diyenler dönsün bir daha izlesin o günleri mahkeme görüntülerini, kulüp başkanının açıklamalarını.

    daha o günlerde herkes hoca efendi hoca efendi diye götünü yalarken, aziz yıldırım çıkıp "cumhuriyetin yıkılmayan son kalesi fenerbahçe'dir. cemaat fenerbahçe'yi ele geçirmeye çalışıyor. mesele futbol değil ülke elden gidiyor ülke." diye kürsüye vura vura bağırıyordu.

    kadıköy'de üstümüze gaz bombaları atanları, stad kapısını kapatanları, altı yoldan aşağısını kapatıp insanlara toma ile saldıranları da, kendisini savunan insanları, 60 bin kişinin canına kast edip de 60 bin kişiden karşılık görüp sadece 1 arabanın ters çevrilmesi ile ucuz atlatılmış olayı "polise saldırdılar, benzinliği ateşe vermeye çalıştılar." diye lanse edenleri de tanıyoruz.

    siz istediğiniz kadar lolo yapın balık hafızalılar, fenerbahçe asla unutmaz!

  • 38. hayvanseverim deyip et yemek

    humanistim deyip insan sikmekle ayni sey

  • 39. olgun erkeklerden hoşlanan genç kadınlar

    bi arkadaş öyle güzel yazmış ki... "45 yaşındaki çöpçü de olgun, ticaretle uğraşan 55 yaşındaki milyonluk amca da olgun. sence hangi olgunu tercih ederler" haha...

    olay hakikaten olgunluk değil yavrular, pa-ra. adamın metresi bile olurlar ki oluyolar da. hatta kaçıncı metresi kimbilir? adam bunları sırayla sikiyor ve bunları bildikleri halde aynı adama siktirmeye devam edebiliyorlar. instagram post'larında da 'kendi ayakları üzerinde duran güçlü kadın' pozu kesiyolar. niye? çünkü plazada sekreter kendisi aynı zamanda.

    tanım mı? "olgun" olarak adlandırdıkları paralı erkeklerden hoşlanan potansiyel şeyma'lar.

  • 40. hdp'nin kapısına açılmamak üzere kilit vurulmalı

    mitili imralı’ya atmak eyleminin faili mehmet bahçeli’nin alışıldık zırvalarından en yenisi.

    anayasa mahkemesinden hdp’ye bu nasıl bir yelpaze.
    (bkz: bahçeli’nin kapatacağı kurumlar listesi)

    tüvit

  • 41. türkçülüğün ölmüş bir ideoloji olması

    son cümleye kadar iyiydi de orada bi eyp kokusu aldım, olmadı.

  • 42. herkes sağlık bakanından özür dileyecek

    ekşisözlük’te 15 senedir gördüğüm en boktan en leş başlık, en embesil entry, en cahil ve acınası yazar. akroll değilsen tabii.
    hadi naş.
    belli ki gündem olacak editi: bir hafta öncesine kadar "nisan'da yerli ve milli aşımızı uygulamaya başlayacağız" derken dünden beri "nisan'da yerli ve milli aşıda faz 3 çalışmalarına başlıyacağız" diye kıvıran bakandan özür dileme olayı. bu vesileyle
    (bkz: türkiye'nin covid aşısız kalması)
    (bkz: yeterince covid aşısı alınmayacak olması)
    (bkz: türkiye ve covid aşısı siparişi)
    bu da bonus olsun
    #116657143
    midesi kaldıran özür dilesin.

  • 43. iyi insanlar nerededir ve onları nasıl buluruz

    göstermiş olduğun inayetin insanlarca anlaşılmaması bir yana, yaptığın iyiliğin kötü hissettirecek boyutta geri bildirim alması zamanla sertleşmeye, incelikten uzaklaşmaya itiyor seni. çünkü tam da orada gidebileceğin yol ikiye ayrılıyor ve sen ikisinden birisini seçmek durumundasın:

    1.yol: olduğun gibi devam edip artık işlerin iyice enayilik seviyesine gelmesine izin vermek.

    2.yol: bu duruma bir son verip başka birine dönüşmek.

    bu sebeple, iyi insan aranıyorsa eğer, yolun tek olduğu yol çatından öncesine gidilmesi gerektiği, zira makastan sonra iyi insan bulunamayacağını üzülerek söylemek isterim.

  • 44. 11 aralık 2020 yaptırım paketinin imzalanması

    amerika’nın yaptırım haberini türkiye’de yayını olan rus gazetesinden okumamız kadar ironik bir durum yok dediğim olay...

  • 45. erdoğan'ın seçimleri kaybedeceğini sanan kitle

    onu bunu bilmem ama erdoğan kazansa zerre üzülmem. erdoğan'ı günahım kadar sevmem bu da bilinsin. ama düşünüyorum da bu halk çağdaş olsa, aklıbaşında olsa erdoğan hiçbir zaman bu gücü elde edemezdi. ekonomiden bahsediyoruz, bilimden bahsediyoruz ama bunlar kimin umrunda ki? kim için neyi tartışıyoruz? bu millet aç kalmayı bile hak etmiyor. aç kalmak bile bir lütuf bunlara. bu saatten sonra zerre umrumda değil. venezuela olsak oturup da ağlamam. bu halkla beraber refaha kavuşmaktansa sefalet içinde yaşamayı tercih ederim. hatta mesai sonunda patron elinde 10 euro sallasın, havaya fırlatsın kim kaparsa diye. bu milletin layığı budur. ekonomiymiş, refahmış bunlar halkın neyine? arka planda da çal bir ilahi. ver eline yarım ekmek soğanı oldu bitti bu iş.

  • 46. 11 aralık 2020 marketlerde bira kalmaması

    (bkz: götüyle inatlaşan donuna sıçar)

    hafta sonu içki yasağının acayip işe yaradığını gösteren hadise.

    ha vergiden yine win win oldular bile, her türlü onlar kazanıyor.

  • 47. yeniden dünyaya gelinse seçilecek ülke

    "vizyonunuza kafam girsin" diyeceğim de bu kadar dar bir vizyona anca sinek götü sığar. ulan o kadar yazmışsınız, bir kişi de dememiş ki "peki hacı ne zaman?"
    siz bu kafayla kahru perişan olmaya mahkumsunuz bre gafiller!

    ben tanrı olsam, bana tarih belirtmeden "bu sefer almanya'da doğmak istiyorum tanrım" diye dilekte bulunan kişiyi, direkt 1930-50 arası almanya'sında komünist yahudi bir ailenin engelli çocuğu olarak doğurturdum. hatta avrupa'dan ülke sayan herkesi 1910-1950 arası avrupa'da doğurturdum.

    misal biri tarih aralığı belirtmeden "amerika" mı demiş, alır onu 1860lar amerika'da iç savaşın ortasına veya büyük buhran zamanı amerika'ya yollardım.

    bak yukarda japonya demiş birileri. mesela onları direkt 1925 yılında hiroşima'da doğurturdum ki 9 ağustos 1945 günü 20 yaşındayken hayatının travmasını yaşasın.

    "belki gondola biner sonra da pisa kulesi'ni ziyaret ederim," diye italya diyeni direkt benito mussolini'nin en güçlü olduğu zamanda italya'da doğurturdum.

    bunlar hep tarih bilmemekten oluyor işte. yoksa 2005 suriye'si>1945 almanya'sı. tarih önemli yani.

  • 48. mail sonuna saygılarımla yazan insan

    mail sonuna saygılarımla yazmak sizin görgülü birisi olduğunuzu gösterir.

    ast/üst farketmeksizin bu bir yazışma adabıdır ve saygılarımla yazılmaması büyük kabalıktır.

    üstünüze yazarken; “bilgilerinize sunarım” astınıza yazarken ise; “bilgilerinizi rica ederim” şeklinde bir ayrım söz konusudur fakat saygılarımla şeklinde bitirmek istisnasız bir gerekliliktir.

    mesela bir örnek verelim. sizin kurumsal hayatta en çok sıçtığınız senaryo ile başlayalım; üstünüzden bir şey rica edeceksiniz. mesela bu bir rapor olsun.

    “ferhunde hanım,

    07.12.2020 tarihli toplantıda kararlaştırılan plana ilişkin departmanınızca hazırlanarak iletilmesi beklenen rapor tarafımıza ulaşmamıştır. bugün mesai bitimine kadar konsolide edilerek genel müdürlüğe iletebilmemiz için ilgili raporun tarafımıza ulaştırılması konusunda yardımlarınız hususunu,

    bilgilerinize sunarım.

    saygılarımla.

    isim soyisim
    unvan”

    bakın bu örnek bir üstünüzden bir şey istemenin olması gereken şeklidir. bir üstten rica edilmez. bir üste “hadi amk hala göndermedin” manasına gelecek bir şey denmez. yapılacak işi yapması doğrudan ondan istenmez. bir üste karşı şu saate kadar gönderin gibi bir ifade kesinlikle kullanılamaz. bir üstle konuşurken yalnızca kibarca imalar olabilir. mesela siz mesai bitimine kadar ben bu raporu genel müdürlüğe göndermek zorundayım derseniz zaten üstünüze “e sen de eşşek olmadığına göre mesaiden 1 saat önce bana bunu yollamış ol” demiş olursunuz zaten. istediğiniz şey konusunda yardımcı olması kibarca dile getirilir. o kadar.

    şimdi de astınıza yazılan bir mail örneğine bakalım.

    “ferhunde hanım,

    07.12.2020 tarihli toplantıda kararlaştırılan plana ilişkin departmanınızca hazırlanarak iletilmesi beklenen rapor tarafımıza ulaşmamıştır. bugün saat 15:00’a kadar ilgili raporun tarafımıza iletilmesi hususunda,

    bilgilerinizi rica ederim.

    saygılarımla.

    isim soyisim
    unvan”

    bakın bu da bir asta yazılacak mail örneğidir. örnekte de görüldüğü üzere bir astınızdan bir şey isterken saat verebilirsiniz ayrıca rica da edebilirsiniz.

    kurumsal hayata yeni adım atan arkadaşlarda şöyle bir yanılgı oluyor; “e zaten rica etmek bir şeyi istemenin çok kibar bir hali değil mi?” cevap: değil. kurumsal hayatta rica etmek = emretmektir.

    bir de tabi ki denk seviye birisiyle konuşma adabı vardır. burası sizin tercihinize kalmıştır. denginizden rica da edebilirsiniz, bilgilerinize sunarım da diyebilirsiniz. ben şahsen dengime de üstüme yazar gibi yazmayı tercih ederim. bunu iki nedenden dolayı yaparım; birincisi onunla denk olmamıza rağmen sanki ben daha bir üst hissediyormuşum, bir nevi patronluk taslıyormuşum gibi bir şüpheye düşürmek istemem ikincisi ise ben karşımdaki dengimi yüceltirim ki o da benim bu jestime karşılık aynısını bana yapsın. yapmazsa o onun hazımsızlığı ve ayıbıdır. tabi şu durum farklıdır. eğer denk seviye birisi bana ilk maili atan tarafsa ve bilgilerinizi rica ederim diyerek maili bitirmişse burada alçak gönüllülüğe daha fazla yer kalmamıştır. aynı şekilde cevap vermek gerekir.

    tabi bir de, şirket dışına atılan mailler vardır. yani hiyerarşik yapısı farklı bir alana atılan mailler. mesela müşteriye atılan mail, tedarikçiye atılan mail, danışmana atılan mail, ajansa atılan mail vs. burası size kalmıştır. bu alan baya gri alandır. örneğin çok low profile bir müşteriniz vardır adam ne üslup ne görgü bilir, kurumsal yazışma adabından bihaberdir. telefonda size abi falan diye hitabediyordur. bu adamla mailleşirken yukarıdaki hiç bir kalıbı da haliyle kullanmazsınız. burası artık size kalmış. nabza göre şerbet vereceksiniz.

    tüm bunlara ilave olarak, resmi kurumlara yani devlete yazılan yazı ve maillerde ast üst ilişkisi söz konusu olmaz. resmi kurumlara daima arz edilir.

    ayrıca ek bilgi: “saygılar” şeklinde bir ifade kullanılamaz. siz osmanlı dönemi galata kabadayısı değilsiniz. “saygılar beybaba” deyin oldu olacak. tek bir şeçenek vardır o da “saygılarımla” dır. kibar olmak sizi daha az adam, daha az cool falan yapmaz. yalnızca sizin kalitenizi gösterir.

    işin doğrusu ve olması gereken şekli budur. siz çevrenizde buna benzemeyen yanlış teamüller görüyor olabilirsiniz. siz yine de doğrusunu bilin de yaparsınız yapmazsınız.

  • 49. tarsus'taki esrarengiz kazı

    diğer kazılardan farkı yok diyen cahildir. çünkü diğer kazılar uzun namlulu silahlarla korunmaz, mit ve emniyet ortak çalışmaz, cinayet işlenmez ve bilimsel olarak açıktır.
    tarsus kazılarına şehrin milletvekilleri bile alınmadı.

  • 50. 11 aralık 2020 dolar kuru

    bıraktım iktidarcıları, bu sözlüğün muhalif kesimi de bir garip. arkadaş, dolar sadece 8 lira olunca mı götümüzde patlıyor? yani dolar 7.9'ken 7.8'ken hiçbir şey yazmayıp, çizmeyip kalkıp 8'deyken yılanoğlu, tutabilene aşk olsun yazmanın mantığı nedir? ulan zaten 1 ay önce 8.5 seviyelerine gelmişti, ne çabuk unutuyorsunuz? yani dolar'ın 7 lira olması bile yılanoğlu değil mi? :)

    gerçekten garipsiniz...