Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. duygusal bağ kurulan otobüs hatları

    55t taksim in bae tarafından feth edilmediği yıllarda, pazar günleri öğlenlerimizin vazgeçilmeziydi.. evet gop çocuğuyuz.

  • 2. türklere döve döve öğretilmesi gereken şeyler

    - tüm dünyanın türklerin düşmanı olduğunu düşünmemek.
    - halka açık alanlarda bağırmadan konuşmak.
    - işin her neyse, hakkıyla yapmak (bkz: tesisatçı, memur, kahveci her neyse artık vs.vs.)
    - yerlere tükürmemek.
    - kitap okumak, kitap okumak, kitap okumak.

  • 3. cyberpunk 2077'de istikbal götlerdedir çevirisi

    kaynak metnin erek metne aktarılırken fazlasıyla tahrip edildiği münasebetsiz bir çeviridir. kırk yıllık çevirmenim böyle çeviri hatası görmedim. klavye hatası vs geçin bunları. hem "perilous futur" ile "istikbal götlerdedir" ne alaka? (ekleme 3'te anlattım bu saçmalığı). hangi çeviri stratejisi oluyor, firma onu da açıklayıversin bir zahmet.
    ekleme: çeviri ve lokalizasyon üzerine zerre fikri olmadığını anladığımız bazı aklıevveler "çeviride hata yok, cyberpunk evreninde herkesin ağzı bozuk" diye normalleştirmeye çalışmış. bak bak, tereciye tere satana bak. kaynak metin ile erek metin arasında anlam bakımından ilişki kalmayacaksa ne demeye lokalizasyon firması ile anlaşmışlar o zaman? kafalarına göre metin yazsalarmış ya! madem kaynak metinden bağımsız ifade kullanılacak (çünkü st ile tt arasında anlam bağlantısı yok), başka ifade mi bulamamışlar!
    ekleme2: hemen de hata yaptık özür dileriz açıklaması gelmiş. işin içinde olmasak keriz gibi yiyeceğiz.
    kaynak
    ekleme3: bakın bazı idrak kabızları için tekrarlıyorum. kaynak metindeki ifade olan "perilous futur" yani doğrudan çeviri ile "tehlikeli gelecek" ifadesinin "istikbal göklerdedir" ifadesi ile bir alakası yok ki bunu punk evreninde "istikbal götlerdedir" ifadesine geçirsinler veya k yerine t yazsınlar. f klavyede hata yapması için öncelikle perilous futur ile istikbal göklerdedir ifadesinin benzer konotasyona sahip olması lazım ama alakası bile yok. alakası olan bir ifade nasıl olabilirdi? mesela perilous futur ifadesini kabaca "karanlık gelecek" veya "tehlikeli gelecek" şeklinde çevirip daha sonra bu ifadeyi punk evrenine uygun hale getirebilirlerdi. istikbal göklerdedir ifadesi hem umut vaad etmesi, hem de hangi amaçla söylendiği düşünülünce teknik açıdan da hatalıdır. ayrıca teklikeli gelecek ifadesi belirsizlik içerir, tehlike bundan yani riskten kaynaklanır ama göte gelmek ifadesinde olumsuzluk nettir, katıdır, yani yine teknik açıdan hatalı. yani artniyeti bir yana koyun ortada zaten teknik olarak da başarısız bir yerelleştirme var. buna rağmen artniyet yok demeye neyse derim de, başarılı diyenlere ancak çüş derim. ayrıca siz rahatsız olmuyorsunuz diye herkes rahatsız olmamak zorunda değil.
    ekleme4: allah'ım bizi sınadığin tiplere bak. sayesinde kaba etinin üzerinde rahatça oturup oyunu oynayabildiği insana yapılan aleni saygısızlığa "neden böyle kutsallarınız var" diyor. atatürk'e hakareti hak görüp normalleştirenler bundan sonra seslisessizharfler'in açtığı başlıkları falan fav yağmuruna tutsunlar o halde.
    ekleme5: teknik olarak hata boyutunu geçtim de atatürk'e yapılan bu saygısızlığı normal bulanlarin bir kaçının başlık altına bakmam yetti. şaşırtmayan şekilde ya azılı aktroll ya da pkk kürtçüsü.

    bonus: (bkz: taş ocağı için ıstranca'da 144 bin ağaç kesmek)

  • 4. 24 saat covid nöbeti tutturulan doktorun sonu

    fotoğraf'daki doktor 58 yaşında penceresiz odada 24 saat covid nöbeti tutarken hastalandı. fotoğraf altındaki onlarca sağlıkçının tweet'lerini lütfen göz ardı etmeyin

    https://twitter.com/…us/1337475544028499971/photo/1

    (bkz: 24 saat covid nöbeti)
    edit: resim // fotoğraf

    edit2= başlık altına gelen katkı yapan yazar ve sağlık personeline çok teşekkür ediyorum. sosyal medya baskısı ile anca kadın cinayeti / pedofili suçlarında tutukluluk halini sağlayabilen bir ülke olduk.
    belki bakanlık ''bu kadarı da olmaz'' diyerek sağlık çalışanlarına farklı imkanlar getirir. ummak istiyorum, en azından

    edit3= hocamızın eşi de twitterde ayrıntılı açıklıyor= covid19'dan dolayı vefat eden sağlık personelinin tamamı ''meslek hastalığı'ndan dolayı vefat etmiştir addedilmelidir!.
    ki evlatlarının geleceği en azından kararmasın. bunu bile onlardan nasıl çok görürsünüz arkadaş?!
    umarım yetkililer bu hoca vesilesi covid19 ölümlerinin ilk etapta meslek hastalığı olduğunu idrak eder ve geriye dönük de hak kayıplarını telafi ederler

    edit4= az önce rakunsezai'nin girdiği entry - ibret için bir kez de buraya alıyorum='' dün gördüğüm bir haberde tüm gün çalışan sağlıkçılara kumanya olarak ekmek arası kaşar ve meyve suyu verilmişti.''

    kuzey afrika ülkelerine milyon $'ı hava atmak için hibe ediyorsunuz. güreşçiye 4 kamu kurumundan boruyla para akıtıyorsunuz.
    sağlıkçıya? kaşar ekmek

    edit5= aktroller, yandaş yalaka da başlık altında zuhur etmeye başladı. iddiaları -- anonim bir hesapan - fiktif bir paylaşımlar ile --duygu sömürüsü yaptığım. öyle değil ama=
    fotoraftaki merhum uğur ertuğrul hoca'nın eşi muhteber ertuğrul paylaşımın sahibi. eşinin son bir ay gözlerinin önünde yavaş yavaş vefat etiğini anlatıyor. uyduruk, iftira bir şey yok. sağlık personelimize yaşatılan korkunç bir trajedi var=

    https://twitter.com/muhtebererturul

    -------------------------------------------------
    edit6= ananisikerimkalbinikirarim adlı arkadaştan geldi aşağıdaki bilgi ve datalar=
    https://dosyaism.saglik.gov.tr/…ecek-listepdf.pdf?0 bak bunlar gibi 10000lerce suriyeliyi ellerinde fotokopiden diploma ki cogu hemsire, laborant vs, tus veya denklik sinavi olmadan sadece 1 haftalik saglik ocaklarindan sozde staj ama ozde anketorlukle atadilar. avrupadan, amerikadan gelen 1000lerce doktor ise acikta bekliyor. ve bu suriyeliler 0 bilgi, 0 tecrube, doktorculuk oynuyorlar ve akpnin atadıgi, turk halkinin vergileriyle en az 11bin tl maas alip yatan potansiyel katillerdir. aktar bile bunlardan daha bilgilidir.

    edit7= karamellimetafor ' dan geldi= (#116768999)

    edit8= radioactive cat den geldi: (#116769376)

    edit9= @sxequaler' dan geldi=
    covid nöbeti 12 24 ancak normal isleyiste 36 cok sık oluyor. şöyle ki hafta için sabah 8den akşama kadar çalışıyorsun, aksamdan sabaha nöbet tutuyorsun. ertesi sabah yine mesaiye devam edip akşam çıkıyorsun. bu özellikle asistanlık döneminde doktorların rutinidir. hele genel cerrahi, beyin cerrahisi vb bölümdeyseniz min 10 nöbetiniz olur. 24 saat nöbet tutturulur mu diyenlereydi benim söylemim covid nöbeti 36 saat olarak değil. ama normal rutinde 36 saat çalışmak zorunda kalınıyor çok sık

    edit10= konnegeer den geldi: (#116771665)

  • 5. erol bulut

    doğru hocaya yanlış kadro kurup, yanlış hocaya doğru kadro kurdular.

    yanlış hoca kim, doğru hoca kim? herkes biliyor.

    edit: bilmiyorsunuz oğlum işte şu futbolu! bilmiyorsunuz ve skora göre hareket edip bu adamı övdünüz hep.

    eminim maç sonu birçok entry silinecek bu başlıktan. günlük hava durumu yorumlar gibi futbol yorumluyorsunuz. ne öngörünüz tutuyor ne de bir fikriniz var.

    geçen sene de böyleydiniz. skora göre hareket ediyordunuz. bu ligin en iyi top oynayan takımlarından biriydik geçen sene şu herkesin düşman kesildiği hoca varken. derdim ersun falan değil. iyi oynatan her hocayı seviyorum ben daum gibi, zico gibi... ama müstehak! senin sahada sorunun yoktu, sadece kadron eksikti. gittin faturayı hocaya kestin.

    al sana şimdi futbol, al sana oyun!

    bu yeni birşey de değil! 11 haftada bir maç falan iyi oynamıştır koskoca fener.

    2 senelik adamı klopp yaptınız başımıza amk!

  • 6. 12 aralık 2020 rte'nin işsizlik yoktur açıklaması

    diktatörlüğün son evresi:

    "halkın gerçeğinden tamamen koparlar, onları görmezler"

  • 7. cyberpunk 2077

    30 saatlik oynanışın sonunda, ne yazık ki bir önceki yaptığım incelemenin(bkz: #116680953) tam tersi bir izlenim edindim oyundan.

    performans sorunları, buglar giderilebilir. bunlar büyük sorunlar değil. ancak cyberpunk 2077 ile ilgili temel sıkıntı yapay zeka. oynarken çok fazla üzerinde durmayıp daha sonra üzerine düşündüğümde garip bir şey var ettim: sözgelimi yolun ortasına arabanızı bıraktığınızda ne kadar zaman geçerse geçsin diğer arabalar veya npcler arkada bekliyor. ya da polislerle ilgili malum durum var ortada. bunun tek bir cevabı var: oyunda ai yok.

    daha sonra reddite baktım ve tam olarak düşündüğüm(ve korktuğum) şeyin gerçekleştiğini gördüm. oyunda driving ve walking npc yapay zekası yok. npclerin ve arabaların tamamı, görünmez bir şeritte kodlanmış şekilde ilerliyor. tüm oyun tamamen lineer bir npc kodlamasına sahip. ve bu neredeyse 2003 öncesi bir şey(di).

    --- spoiler ---
    açayım: npc ve driving ai'si basitçe şudur. a noktasından b noktasına ulaşmak.

    2002'den sonra yapılmış hemen hemen tüm sistem şu şekilde: a noktasından b noktasına en kısa sürede ulaşmak için yapay zeka eşzamanlı olarak hesaplama yapar.

    gta vice city'i, san andreas'ı, skyrim'i, gta v'i ve rdr2'yi örnek alalım. diyelim ki aracınızı/atınızı bir npc'nin önüne, kaldırım ya da yolun ortasına bıraktınız. burada yapay zeka normalde ilerlemeye kodlanmıştır ancak önüne bir engel çıktığında bir süre bekler. bu genellikle vice cityde 10 saniye civarındadır, skyrim'de 6-7 saniye, gta v'te 3, rdr2'de 2-3 saniyedir. daha sonra, eğer engel kalkmadıysa, yapay zeka reaksiyon verir. seslenir ya da korna çalar vs. eğer yine bir şey değişmezse bu sefer yapay zeka rotayı tekrar oluşturur ve engelin genellikle etrafından dolaşır. bütün sistem bu kadar basit.

    skyrim'de npclerin böyle durumlarda çok saçma tepkiler verdiğini hatırlarsınız. bunun nedeni bethesda'nın yapay zekasıyla alakalı. rotayı yeniden oluştururken olmaması gereken bir yola sapar ve çok tuhaf şeyler ortaya çıkabilir.

    cyberpunk 2077'de ise durum şu: a'dan b'ye git, önünde engel varsa sonsuza kadar bekle, engel kalkınca devam et. lineer ve değişmeyen bir sistem, görünmez bir tren yolu üzerinde gidiyor her şey. tam da bu yüzden araçlara çarptığınızda düzgün tepkiler alamıyorsunuz vs.

    bunları oyunlar en son 2002'de falan bırakmıştı, sorun burada daha çok.
    örnek: cyberpunk 2077 vs red faction
    --- spoiler ---

    peki nasıl oldu da böyle bir şey yaşandı, asıl onu merak ediyorum ben. resmi açıklamaya göre bu oyun 2019 ortasında bitti, 18 aydır polish ediliyor. burada mantıksal bir hata var ve insanlar bunu merak ediyorlar.

    redditte halihazırda bir teori var ve muhtemelen doğru: oyun 2018-19'a kadar sadece kağıt üstündeydi(e3 2018 gameplayinden ibaretti oyun yani), 2020 başına kadar oyunu yaptılar ama sonra, 2020 başında bir şey oldu ve her şeyi bir anda çöpe attılar. dahası developerların birçoğu ile de yollarını ayırdılar, daha önce olacağını söyledikleri birçok mekaniği çıkardılar. daha sonra ertelemelerle beraber 11 ayda tüm oyunu sıfırdan redo ettiler/yeniden yaptılar(olduğu kadar) ve olabildiğince pre-order alabilmek için pr/marketing'in tam anlamıyla bokunu çıkardılar. son 3 haftada yaptıkları da tamamen oyunu "eh işte oynanabilir" ayarına getirmek için yaptıkları polishleme. basın kuruluşlarına konsol keyi vermemeleri, footage ve fotoğraf yasağı koymaları, oyun gold olduktan sonra gelen 40 gb'lık patchi düşününce tek mantıklı olan bu.

    cdpr her zaman oyuncuların desteğine sahip bir firmaydı. belki de basından ve progresiflerden gelen bu kadar baskıya karşı tek kalkanları oyuncu kitlesinin cdpr'ı sevmesi oldu şu zamana kadar. ancak son 2 günde tüm saygınlıklarını yok etmiş oldular. hem müşterilerini kandırdılar(nerdeyse hiçbir sözlerini tutmadılar), hem de kusurlu ve bitmemiş bir oyun çıkardılar.

    peki şimdi ne olacak?
    birkaç saat önce jason schreider bloomberg'de şu haberi yaptı:
    --- spoiler ---
    "cd projekt yöneticileri, cyberpunk'ın buglı launchının sorumluluğunu bugün personele gönderdikleri bir e-postayla üstlendi ve bu yılki performans bonuslarının artık koşullar göz önüne alındığında puanları gözden geçirmeye bağlı olmayacağını söyledi. daha önce, metacritic için eşik 90+ idi."
    --- spoiler ---

    performans bonusu ne derseniz de şu(1877'ye geri dönüyoruz):
    --- spoiler ---
    " cd projekt'teki ekip liderleri, her ay çalışanlara bonus performans jetonları veriyor; bu, bazılarının geliştiricileri örtük bir şekilde zorlamaya teşvik ettiğini söylediği bir sistem. (jeton almak için, patronunuza meslektaşlarınızdan daha uzun ve daha çok çalıştığınızı göstermek istersiniz).

    e-postada, stüdyo başkanı adam badowski, cyberpunk 2077'nin buglı launchının kendisinin ve yönetim kurulunun sorumluluğunda olduğunu söyledi. "bunu gerçeğe dönüştürmek için gereken süreyi ve karmaşıklığı hafife aldık ve yine de iddialı, özel bir oyun sunmak için elinizden gelen her şeyi yaptınız."
    --- spoiler ---

    aslında bu yukarıda yazdıklarımın üstü kapalı kabülü. oyun 7 yıldır geliştirilmiyor, 2019 başından(daha doğrusu, elimizdeki ürün için 2020 başı) beri geliştiriliyor.

    ancak ben bir umut görüyorum. oyun kurtarılabilir:
    witcher 3 launchında, cyberpunk'ın eksik olduğu yan etkinlikler ve özelleştirme gibi birçok özelliği barındırmıyordu. berberlerin bile orijinal oyunla gelmediği ve sadece bir ücretsiz dlc ile eklendiğini düşünürsek, aynısını cyberpunk'ta da göreceğimizi düşünüyorum(performans ve optimizasyon halledildikten sonra, ücretsiz dlc'leri 2021 başında vereceklerini söylediler), bu yüzden alacağımız ücretsiz "dlcler" muhtemelen şunlar olacak:

    --- spoiler ---
    night city styles: muhtemeken baştan sonra karakter özelleştirmesine tekrar erişmenin bir yolu olarak işlev görecek bir plastik cerrah ekleyecekler. transmog da bekliyorum açıkçası.

    night city rides: yeni arabalar, muhtemelen polisler tarafından arabayla kovalama eklentisi ve driving/walking npc yapay zekasının reaksiyoner olması.(burada çekincelerim var, en son yazacağım)

    night city life: muhtemelen slot makineleri, daha fazla yiyecek satıcıları ve çok daha fazla yan aktivite ekleyecekler bunda. bir gta seviyesine ulaşmaz, ama multiplayerin neye benzeyeceğine dair bir inşaat alanı işlevi görür.

    bundan sonra 2020 sonuna kadar 3 tane büyük, ücretli dlc çıkaracaklar. daha sonra goty ya da platinum sürümü gelecek. aynı witcher gibi.

    bu en son sürüm herkesin birbirine tavsiye edeceği şey olacak vemuhtemelen insanların oyun hakkında hatırladıkları şeyleri tazeleyecek. 5-6 yıl sonra yeni çıkaracakları oyunda herkes cyberpunk'ın iyi olduğunu hatırlayacak ama son birkaç günde yaşanan rezillik o kadar da akla gelmeyecek.
    --- spoiler ---

    tanıdık değil mi? witcher 3'te kelimenin tam anlamıyla bu oldu.

    bu durumdaki tek endişem, açıkçası, başta bahsettiğim kodlama durumu. eğer tüm oyunun temelini sadece buna bağlı ayarladılarsa oyun kodlarını neredeyse sıfırdan yazmak gerekebilir ve bu da çok ciddi efor sarf gerekiyor demek. ve 2022 gibi gelecek online mod haberi var. burada cdpr şunu yapabilir: a) bu çabanın ve harcamanın altına girer ve saygınlığını onarır, online için eli sağlam olur, b) performans ve optimizasyon hallolduktan sonra kaynakların tamamını, zaten şu anda ayrı bir ekip tarafından yürütülen online oyuna yönlendirir ve insanlar bu günleri unutmadığı için fiyaskoyla sonuçlanır.

    umarım birinci yolu seçerler.

    son olarak, 8 yaşından beri bu evrende trpg oynayan, evrenin bir fanı olarak mike pondsmith'in şu an ne hissettiğini düşünmeden edemiyorum.

    evreninizin oyununu yapmak için doğru geliştiriciyi aramak için yıllar harcayan ve sonunda umut veren birileriyle karşılaşıp anlaşan kişi olduğunuzu hayal edin. on yıl boyunca birlikte iş yaptınız ve hepsi de verdiği sözleri tutmayan, buglı, bazı "temel" özelliklerin bile olmadığı, üstelik size güvenen ve sizi çok seven kızdıran bir oyunla sonuçlandı.
    bu arada pondsmith'in uzun zamandır oyun hakkında yorum yaptığını görmedim ve dürüst olmak gerekirse bunların hiçbiri için suçlanacak kişi değil.

    oyuncuların yapması gereken, bana kalırsa şu:
    şehir mimarisi, görseller için uğraşan mühendislere ve hikayeyi yazanlara teşekkür etmek; cdpr yönetiminden, marketing takımından, geliştiricilerden resmi bir özür mektubu ve açıklama yapılmasına zorlamak. cdpr'ı bu rezillikte hesap-verebilir bir pozisyona sokmak oyunculara kaldı, ne yazık ki.

    e-postadaki şu paragraf her şeyi özetliyor aslında:
    "bunu gerçeğe dönüştürmek için gereken süreyi ve karmaşıklığı hafife aldık ve yine de iddialı, özel bir oyun sunmak için elinizden gelen her şeyi yaptınız."

  • 8. en iyi albümler

    (bkz: the dark side of the moon)
    hem müzik kalitesi hem de ticari başarı anlamında daha iyisi yapılmadı. subjektif görüşüm elbette.

  • 9. astsubay maaşının 8500 lira olması

    bu paraları vermesen çekilecek meslek değil ama gençliğini sefillik içinde geçirip en iyi okullarda 4 yıl okuyup + 2 yıl yl yapıp zar zor işe giriyorsun ve bu maaşları alamıyorsun o yüzden millete çok geliyor. onun yerine liseden sonra astsubaylığa başvurup girsen 4 yıldan beri maaşlı çalışan oluyorsun, hayatını kurmuş oluyorsun yanında oyak vs birsürü asker avantajı da cabası.

  • 10. netflix'e gelmesi istenen dizi

    (bkz: person of interest)
    (bkz: fringe)

  • 11. 12 aralık 2020 mahfi eğilmez'in attığı tweet

    onlarca, yüzlerce yıldır binlerce, yüzbinlerce şeyh, şıh, ermiş, derviş; israil kahrolsun, yıkılsın; amerika çöksün diye dua ediyor ve gerçekleşmiyor.

    demek ki ya sizin dualarınız bir işe yaramıyor, ya duayı kabul edecek bir makam yok, ya da dünyanın işleyiş şekli bu değil.

    dua etmeyi bırakıp oturup çalışacaksınız, dünyanın gerçekleriyle yüzleşeceksiniz. yok öyle her yere beton dikip kalan bir avuç yeşilliği savunan insanlara terörist diyip tüm ağaçları kesip sonra dua edelim yağmur yağar demek.

    birilerinin artık bu ülkede göte göt demesi gerekiyor. teşekkürler mahfi eğilmez.

  • 12. 12 aralık 2020 soylu'nun alkol yasağı açıklaması

    "korona virüs önlemleri kapsamında batı’da bütün ülkeler içki satışına kısıtlamalar getiriyorlar."

    bütün ülkeler vatandaşına maddi yardım da yapıyor.

    (bkz: darısı başımıza)

  • 13. türkiye'de yoksulluk sorun olmaktan kalktı

    kısmen doğru:

    "türkiye'de yoksulluk sorun olmaktan kalktı"

    yani şu şekilde doğru, süleyman demirel'in sözünü dinlemişler sanırım. "meseleleri mesele etmezseniz ortada mesele kalmaz."

    +yoksu...
    -diriliş osmanlı, büyük medeniyet
    +yoks...
    -almanya bizi kıskanıyor, ileri demokrasi
    +yoksul...
    - teörörörörörö, bölölölölölö
    +yok...
    -kılışdaaaaar, kılışdarı getirin banaaa
    +yoksu...
    -alllaaaaaah, kitaaaap
    +yoksull....
    -eeeööö, macron fransa'nın başına bela!!11! (oh iyi buldum ha bunu son anda)

  • 14. maske takmayıp polise atarlanan kadın

    goril bir anadolu kezbanının tek kişilik şovu... izlerken midem bulandı.

  • 15. kabak tatlısı

    adapazarında yetişmiş ve doğru fırınlanmış bir kabak, üzerinde tahin ve kaymak, son olarak da ceviz tanecikleri. bunun adı tatlı değildir, bambaşka bir şeydir.

    sizin yediğiniz ve sevmediğiniz kabak tatlısı denen şey, yukarıda ki koşulları taşımayan bir üründür.

  • 16. 2020'de yazarların başına gelen güzel şeyler

    kör bir kedi sahiplendim.
    adını leyla koydum.
    "leyla ela gözlü bir çöl ahusu...
    saçları bahtından daha siyahtı"

  • 17. lan biz 120 devlete yardım yapıyoruz

    120 devlete yardım ediyoruz... türkiye cumhuriyeti hariç...

    ayrıca - siz- kimsiniz?

  • 18. hande sümertaş'ın fb gollerini yayınlamaması

    bu akşam oynanan fenebahçe - yeni malatyaspor maçında yaşanan ve tepki gösterilmesi gereken olaydır. 5-3 biten maçta ekranda 0-3 sabitleyip fenerbahçe'yi sabote etmişlerdir. fenerbahçe'nin 5 gölü de ekranlara getirilmemiştir.. hande sümertaş protesto edilmelidir!!!

    acaba daha kaç golümüzü yayınlamayacaklar. tff maçı 5-3 onayladığında acaba hande sümertaş ne cevap vericek merak ediyorum.

    umut bulut, adem büyük, semih kaya ve hamza hamzaoğlu’nun olduğu rakibe hande sümertaş’ın katılması sürpriz olmadı.

  • 19. türkiye'nin 9 haneli kodlu adres sistemine geçmesi

    sevindirici gelişme. bakalım bundan sonra kargo şirketlerinin geldim de evde yoktunuz bahaneleri son bulacak mı?

    ya da şöyle mi olacak: kodu yanlış vermişsiniz evde bulamadık.

    (bkz: kodun ne senin)

  • 20. fakirleri avutmak için uydurulmuş şeyler

    soba romantizmi. bu çileyi her sabah kül temizleyip,odun,kömür taşıyan analar bilir.

  • 21. erhan güleryüz'ün kültür bakanı'na verdiği ayar

    ayna grubunun solisti olan erhan güleryüz, kültür bakanlığının sanatçılara gönderdiği “video çekip gönderin 1000 tl destek verelim” mesajına video yoluyla verdiği cevaptır.

    video

    edit: sehven kültür bakanı'na yazmışım, affola ve düzeltile.

    edit2: bu arkadaş daha önce akp mitinglerinde falan şarkı söylüyormuş; arkadaşlar, akp bu ülkede yüzde elliden fazla oy aldı. eğer erhan güleryüz yada geçmişinde akp olan herhangi bir başka kişiyi böyle ötekileştirirsek üzülerek söylemek isterim ki akp'den ömür boyu kurtulamayız. varsın geçmişi ne olursa olsun, biz bugünü bakalım.

    edit3: anladığım kadarıyla erhan güleryüz, ahmet davutoğlu ve ekibinin akp'den kopmasıyla birlikte akp'den kopmuştur. ekşi sözlük'te davutoğlu oldukça eleştiri alıyor ama bakın demek ki akp'den oy koparma noktasında iş görüyormuş ahmet hoca.

    edit4: erhan güleryüz'ün 30 ağustos zafer bayramı'nda atatürk'ü anmaktan imtina eden diyanet işleri başkanlığı'nı eleştirmesi üzerine ifade verdiğini biliyor muydunuz? ben bilmiyordum. bu entry sayesinde öğrendim.

  • 22. netflix'e bir geribildirim bırak

    puanlama sistemi getirmek ne kadar zor olabilir amk. tencere tava satan sitelerde bile puanlama var lan. bu kadar mı güvenmiyorsunuz iceriklerinize? hayır zaten siz yazmasanız da gidip imdb'den bakıyoruz puanına izlemeden önce, saklayacak birşey yok yani.

  • 23. 11 aralık 2020 türkiye-iran gerilimi

    iran'ın kudurmasının doğal bir sonucu olan gerilim.

    iran çok uzun zaman boyunca türkler tarafından yönetildi. aslında iran denilen devlet bir türk devleti idi. ancak bu devlet 20.yüzyılda farsların eline geçti ve ardından farslaşma süreci başladı ve türkler sistemin dışına itildi ve dilleri yasaklandı. baskı altına alındılar. ancak hala iran'da çok sayıda türk yaşıyor.

    bu türklerin en yoğun olduğu yer ise türkiye'nin doğu sınırının karşı tarafı yani kuzey batı iran toprakları. bu toprakların ismi aslında güney azerbaycan. peki neden bu topraklar bugün iran'ın yönetimi altında?

    iran türkler tarafından yönetilirken rusya ile girdiği bir savaşta bugün azerbaycan devletinin olan toprakları rusya'ya kaybediyor (bkz: türkmençay anlaşması). bu topraklar o günden itibaren rus idaresinde kalıyor. işte bu dönemde azerbaycan topraklarının bölünmesinin acısıyla aras türküsü yazılıyor.

    erdoğan azerbaycan'ın karabağ zaferinden sonra gerçekleştirilen askeri geçit töreninde bu türküyü okudu. bunun artık türkiye'nin kafkasya ve ortadoğuda bazı politikalarının değişmesine yönelik önemli bir işaret olduğunu düşünüyorum. muhtemelen iran da böyle düşünüyor ki dışişleri bakanı seviyesinde cevap verdiler.

    ancak bu olaya iki günde gelmedik. iran aslında bugünün geleceğini hep bildiği için bunu önlemek amacıyla çok uğraştı.

    ermenistan'ın karabağ'ı işgal etmesine ve elinde tutmasına hep destek oldular. türkiye'ye karşı yıllarca pkk'yı ve şimdide ypg'yi desteklediler. iran ortadoğu'da şii mezhepçi bir yayılma politikası takip etti. ırak'ta,surie'de,lübnan'da ve yemen'de bu politikayı uyguladılar ve hala daha bölgeyi ateş alanına çevirmeye devam ediyorlar.

    türkiye ise iran'ın bu politikalarına karşı hep iran'a destek oldu.iran'a yaptırımlar uygulanınca bu yaptırımları uygulamadı,iran'ın nükleer programına bile destek oldu. şundan 10-15 sene önce türkiye iran lehine uluslararası kuruluşlarda bilhassa bm'de politika yürütüyor açıklamalar yapıyordu.

    ancak işler artık değişti ve bence de değişmeli.

    şii mezhepçi ve ars milliyetçisi iran türkiye için bir dost değil. iran'ın hakimiyeti altında yaşayan türkler ise hiç bir hakka sahip değiller.

    burada kürtçüler türkiye-azerbaycan yakınlaşmasına kin kusup,türkiye-iran restleşmesine ise saçmalık diyorlar ancak iran'daki türkler türkiye'de yaşayan kürtlerin haklarının neredeyse hiç birisine sahip değil. bu konudan hiç bahsetmiyorlar.tabi normal çünkü bu durum işlerine gelmiyor.

    ancak iran'ın türkler üzerinde kurduğu baskılar ve türkiye ve azerbaycan aleyhinde yürüttüğü politikalar yakın zamanda bitecek. karabağ'ın ermeni işgalinden kurtuluşu kafkaslarda ve ortadoğuda bir çok şeyin artık değişmekte olduğunun habercisi.

    edit

    1918'de enver paşa'nın emriyle osmanlı'nın kafkas islam ordusu bakü'ye girdiğinde kuzey azerbaycan bağımsız oldu. aslında benzer bir durum güney azerbaycan için de düşünüldü zira osmanlı kuvvetleri tebriz'e girmişlerdi. ancak savaşın kaybedilmesi neticesinde bu topraklardan çekilmek zorunda kaldık. bizim çekilmemizin ardından sovyetler ve iran bölgede kontrolü ele geçirdi. yani türkiye'nin aslında uzun zamandır hedefi bu bölgeyi bağımsızlığına kavuşturmak. güney azrbaycan 1946'da kısa süreli bir bağımsızlık dönemi yaşadı ancak iran yeniden kontrolü ele geçirdi.

    iran'n bölünmesi türkiye'nin işine gelmez diyenler saçmalıyorlar. hepsi de coğrafya ve politika cahili. güney azerbaycan'da 20 milyon türk yaşıyor. kuzey azerbaycan'ın nüfusu ise 10 milyon. birleşirlerse türkiye'nin doğusunda 30 milyonluk bir türk devleti ortaya çıkacak ve bu devlet türkiye ile orta asya türkleri arasında bağlantı kurulmasını sağlayacak.

    böyle bir durum türkiye'yi nasıl zayıf düşürebilir? bunu kim iddia edebilir? hangi akıl ve mantık böyle bir şeyi söyleyebilir? üstelik iran türkiye'nin azılı düşmanıyken. pkk'yı,ypg'yi ermenistan'ı esad'ı destekler ve ortadoğuda mezhepçi çatışmayı körüklerken.

  • 24. 13. cumhurbaşkanı selahattin demirtaş

    çocuk katillerinin heykelini dikmek isteyenlerin;

    anadolu'da ki türkler için "siz ne kadar türksünüz?" diyenlerin;

    türklere "yallah orta asya'ya" diyenlerin;

    sivilleri canlı bomba olup öldürenlere "özgürlük savaşçısı" diyenlerin;

    "ulusların kardeşliği" diye dolanıp türkmenlere ve araplara etnik temizlik yapmaya çalışan ypg'ye/pkk'ya sırtına dayayanların;

    kendilerini solcu zanneden ırkçıların ıslak rüyasıdır.

  • 25. bekçi maaşının 4900 tl olması

    "bir ülkede güvenliğe harcanan para eğitime harcanan paradan fazla ise orada kanun suçlulardır"

    -helen-

  • 26. iyi insanlar nerededir ve onları nasıl buluruz

    bu soruyu zaman içinde bana bizzat soran bazı tipler de oluyor, onlara verdiğim hakettikleri cevabı aktarıyorum;

    zamanında iyi insanları kenara ittiniz, görmezden geldiniz, küçümsediniz, umursamadınız. iyi erkekleri ve kadınları mıymıntı, kılıbık, uyuz, sıkıcı gibi etiketlerle dışladınız. gittiniz ne kadar karakter yoksunu, görmemiş, temelsiz, yol yordam bilmeyen, sindirememiş, varoş, kaşar, şımarık, psikopat tip varsa anlık heyecanlar ve gereksiz hırslar uğruna onların peşinden koştunuz, onlar elbet zamanı geldiğinde kaçınılmaz olarak karaktersizliklerini ağır şekillerde gösterince de nerede iyi insanlar öyle mi..

    yok size iyi insan.

    ha peki yine de iyi insanlar nerede merak mı ediyorsunuz?

    iyi insanların artık gözleri açıldı. yaşananlar sayesinde kendilerinin ve sahip oldukları önemli özelliklerin iyice farkına vardılar. bu yüzden de gerçekten kıymetlerini bilen ve onları hakeden kendileri gibi az ama öz iyi insanların yanlarındalar.

    yani artık onlar kimlerin kendilerini bulabileceğini belirliyor.

    geçmiş olsun.

  • 27. aykut kocaman

    son yıllarda futbola olan ilgimin azalmasının mimarıdır.

    futboldan uzak tutulması gereken zat.

  • 28. telegram kullanan erkeğin asıl amacı

    verilerini zuckerberg yerine, rus hacker'lara emanet etmek.

  • 29. fiyat / performans oranı en yüksek ilaç

    zyrtec.

    alerjik bünyeli kardeşleri fav’a beklerim.

    bende kronik kurdeşen var. bu zyrtec öyle bir ilaçtır ki; kaşınma krizi geldiğinde bu ilacı şişesiyle götüne sokacaksın deseler, aceleden prospektüsünü kenara ayırmam.

  • 30. 24 saatte 1 milyon hastanın iyileşmesi

  • 31. papa alioune ndiaye

    84. dakikada “oyundan çıkarken” sarı, akabinde “kulübede” 2. sarıdan kırmızı görmüş futbolcu.

    not: haftaya fatih karagümrük gs ile oynayacak.

    edit: ne kanatlısı ne kuşu kardeş? düzen sizin düzeniniz ağlayan yine siz. bizim isyanımız var, biz göztepe’yiz.

  • 32. marcel tisserand

    aptalca bir hamle yüzünden fenerbahçe'yi zor duruma düşüren kötü stoper. şu kulüpte 1 tane stoperden anlayan adam yok mu gözünüzü seveyim.

  • 33. fenerbahçe tarihindeki en kötü yabancı futbolcu

    bu listede krasic'i ayrı bir yere koyarım. fener tarihinde bu kadar pahalı bir fiyata transfer edilip, bu denli sıfır performans ikilisini krasic boyutunda yakalamış bir başka oyuncu bilmiyorum.

  • 34. aldatma ihtimali en düşük olan erkek profili

    tek karakter özelliği yeterli bu profil için, o da özgüven sahibi olmak. kompleksli, özgüvensiz kadın/erkek aldatır.

  • 35. lisede yapılan en saçma hareketler

    1. kattaki sınıftan yoklama alınırken çaktırmadan camdan atlayıp, kapıyı çalıp tekrar sınıfa girmek. sınıf zaten tam, 3-4 kez yapılınca hocanın devreler inceden yanıyor, lan zaten tam değilmiydi sınıf, e buda bu sınıfın öğrencisi , neyse oğlum geç otur yerine :)

  • 36. 11 aralık 2020 tüylü mikrofon röportajı

    "yatar", "hapis" vs tarzı entryler girilmemesi gereken başlık.

    insanlar konuşmaktan korkarsa bu düzen böyle devam eder. insanlar yolsuzlukları, hırsızlıkları korkmadan anlattıkça halk gözünü açacak.

    susmak çözüm değil.

    edit: 'gereken'

  • 37. fenerbahçe

    ağustos: "fenerbahçe geliyor"
    eylül: "o sene bu sene"
    ekim: "durduramayacaksınız"
    kasım: 6-0 kutlamaları
    aralık: "ikinci yarı bambaşka olacak"
    ocak: yeni çöp transferler
    şubat: "yapılanma şart abi"
    mart: teknik direktör değişikliği
    nisan: saldırbaşakşehir
    mayıs: beinsportsiptal

  • 38. emine erdoğan'ın maskesinde ya şafi yazması

    ama çantasında "hermes" yazıyor.

    maskesinde şifa veren tanrı'nın adı, kolunda haber veren-ulaştıran tanrı'nın adı.

  • 39. günde 100 şınav çekmek

    sözlükte zorlanmadan tamamlayanları gördüğüm eylem.

    (bkz: ziyaaaa)

  • 40. ibo şov

    https://www.instagram.com/p/ciqlvbygksv/

    kızın eteğinin uçlarında markanın ismi yazıyor koca harflerle. büyük ihtimal sansürlenen marka amk 1 dk da 20 entry girdiniz etek etek diye. kimse bir şey yazmıyordu demek hepiniz gizli ibo şov izliyorsunuz

  • 41. 23 studios

    yaptıkları açıklamayı götlerine soksunlar.

    pardon yanlış yazmışım, gözlerine soksunlar diyecektim, saygıyla duyuruyorum.

  • 42. aöf öğrencilerinin alenen kopya çekmesi

    nurcu örgütlenmesine benzeyen girişimdir.

    okuyucular grubu,
    yazıcılar grubu,
    kurdoğlu grubu,
    fethullahçılar.

  • 43. ali koç

    yüzsüzler. ali koçu eleştirmek sizin ne haddinize?
    adam milyon eurolar verdi bu takıma. siz onun bir ürünüsünüz. isterse küme düşürür feneri, isterse çıkarır.
    sizin hakkınız yok artık fenerbahçede.

  • 44. trt2'nin netflix'ten daha iyi filmler yayınlaması

    son zamanlarda farkına vardım. çoğu festival filmi olsa da hem görüntü hem de senaryo olarak çok iyi filmleri sadece bir reklam vererek yayınlıyorlar. bulutların ardında, ayka, altı buçuk, the net, at eternity's gate vs. vs.

    gerçekten harika işler çıkarıyorlar. helal olsun. devletin yaptığı nadir işlerden belki de en güzellerinden biri. radyo 3 ile birlikte takip etmekten keyif alıyorum.

    edit: başlığın altına genel itibariyle "sansür" üzerinden tespitler yapılmış. trt sansürü tüm sansürler gibi nefret ettirici bir konu kabul ediyorum bunu. ama tüm içeriklerin size ulaşana kadar sansürden geçmediğini mi düşünüyorsunuz? aslında birinin size dayattığı bir kültürü ya da kültürsüzlüğü, angaje etmek istenen bir düşünceyi toparladıkları platformların özgür olduğunu mu iddia ediyorsunuz?

    benim cahil olduğumu iddia edenler mi ararsınız, param olmadığı için netflix'ten bihaber olduğumu iddia edenleri mi? sanki bir düşünce süzgecinden geçmiş gibi konuşanlar, trt1'de yayınlanan bir filmdeki sansürden bahseden vs. vs. sözlük de bu halde ne yapalım? ben oğlumla örneğin (kendisi 8 yaşında) bulutların ardında diye bir filmi nefesimizi tutarak izledik. oradaki yaşamı izlemek için film arasını bekledi sonra da başlayacak diye yine gitmedi. televizyon yayınlarında bu tarz bir merakı oluşturdukları için (üstelik durağan bir filmden bahsediyoruz) bile takdiri hak ediyorlar.

    yönetim karşıtı biri olarak doğru yapılan şeyleri dile getirmezsek ne farkımız kalır? belki de bir avuç editör sayesinde izliyoruz bu güzel yapımları. unutmadan hiçbir film öncelikli olarak televizyonda yayınlanacakları için çekilmiyor. sinema gösterimi için yapılan bu filmlerin televizyon mecrasına aktarılması da bazı kayıplara neden oluyor. özetle sansür her yerde var. sizin önünüze gelen yemekten tutun, içtiğinize kadar her yerde. ama başlığın konusu bu değildi. ben artık netflix'te (ve diğer platformlarda) kapitalizm putu öne süren ve birbirinin tekrarı olan filmlerden (diğer türler şimdilik tartışma dışı) gerçekten sıkıldım. dün bir kore filmi vardı (the net). böyle bir filmi netflix'te bulamazsınız. bugün de mesela sorry, we missed you diye bir film yayınladılar. ingiltere gibi bir ülkede yaşayıp 1000 sterlin ceza için yemeden içmeden 6 ay çalışmak zorunda kalan bir babadan bahsediyor.

    hayatın gerçeklerini ne yazık ki artık netflix'te bulamıyorum. ilk başlarda daha özgünlerdi. ama demek ki yeterli abone sayısına ulaştıklarını anladıkları anda sığ bir hal alıp gerçek kimliklerini deşifre edip empoze etme safhasına geçtiler. diyeceklerim bu kadar. sözüm meclisten dışarı.

  • 45. sarılmaya ihtiyaç duymak

    "sarılmak niye güzeldir bilir misin? çünkü sağ tarafta kalp yoktur ve orası hep boştur. sarılınca sağ yanını onun kalbi doldurur..."

    aziz nesin

  • 46. sen atatürk'e borçlusun ben erdoğan'a

    doğru olan cevaptır.

    biri manen borç, diğeri madden.

  • 47. nazlı erkekler

    biz de güşlü oluşaz, iş dünyasına girişez, olimpiyatlara katılışaz, bilim adamı diil bilim insanı, kadın erkek eşittir kadın daha eşittir taam ma..

    diyen dilleriniz nerede? sorarım size ey insanlık nerede cinsiyet eşitliği? bir kadın nazlı olabiliyo da erkeğin neyi eksik? bir erkek neden trip yapamasın? neden küsemesin? neden manidar manidar bakamasın ha? bu mudur sizin eşitlik anlayışınız?

    bir erkek ev adamlığı yapmak isteyemez mi? çocuklarını büyütene kadar çalışmaktan vazgeçip evde sütlünuriye, bisküvi pastası, baba keki, ev pizzası yapamaz mı?

    söyleyeyim, yapamaz. bunu yapmak istediği anda itin götüne sokar orada bırakırsınız. itin götünde gezer. hey yavrum hey. kıracağım bu kafayı zira neler gördü neler işitti.

    şimdi susun ve suskunluğun asaletimden olduğunu anlayın.

  • 48. geceye bir şarkı bırak

    gidenlerden

  • 49. zehra zümrüt selçuk

    ak parti ete kemiğe bürünüp bir insan olsaydı kesinlikle zehra zümrüt selçuk olurdu.

  • 50. sağcılardan sanatçı çıkmamasının nedenleri

    başlık sayesinde sağcı olduğunu öğrendiğimiz mevlana celaleddin rumi, yunus emre, hoca ahmed yesevi, hacı bektaş veli,.. v.u.
    ne güzel dünya.. kafalar ışıl ışıl.. parlıyor mübarek..