parayı az bulduğu için terörist dediği örgütün adamına operasyon düzenlemekten vazgeçen müthiş vatanseveetkgjdjsjj.
aşağılık bir katildir. kendisini sevenler ne vatanı ne de halkı sevebilecek bilince sahip olmayan zavallılardan başka bir şey değildir. 7 tane silahsız evinde uyuyan masum öğrenciyi sadece legal türkiye işçi partisi'ne üye oldukları için vahşice öldürerek en karanlık ve en insanlık dışı katliamlardan birine imza atmıştır. (bkz: bahçelievler katliamı)
yıllarca itliğini yaptığı kesim tarafından it gibi öldürülmüştür.
Ekşi Sözlük Debe Listesi
Hepsini aç
-
1. abdullah çatlı
-
2. tiktok uygulamasını hiç indirmemiş yazarlar
hepsi oy verse rejimi değiştirecek yazarlardır.
-
3. abonelik iptali e-devletten yapılsın kampanyası
ön edit: bir yazar arkadaşımız twitter'da başlık açmış. işte burada
22 karakterden fazlası oluyor mu bilmiyorum ama ekledim, ilgi ve desteğinize teşekkürler.
******
bir an önce getirilmesi gereken hede.
herhangi bir hizmet için, herhangi bir sektörde faaliyet gösteren, herhangi bir operatöre abone olan herhangi bir kişi, e devlet üzerinden aboneliklerini görmeli, eğer taahhütlü ise, cayması halinde ödeyeceği yaptırım tutarını da görmeli ve tek tıkla da aboneliğini sonlandırabilmeli.
orada görünen tutardan başka, sonrasında borç çıkmamalı. borcunu ödediği anda e devlet üzerinden borcu yoktur kağıdı hazırlanmalı ve bu kağıt resmi sayılarak, mahkemelerde geçerli olmalı.
bu kağıda rağmen borç bildirimi yapan firmalara cezai yaptırım uygulanmalı. bunda da aboneliğini sonlandıran kişiye gönderilen bir "icra uyarı vs" başlıklı mesajın ekran görüntüsü delil olarak kabul edilmeli.
öyle abonelik sonlandırmak isteyen kişiler, saatlerce müşteri hizmetlerine ulaşmaya çalışmakla uğraşmamalı. bu faxtan daha büyük eziyet.
sadece abonelikler değil, bankalar ve açık hesap satış yapan firmalar da ilerleyen süreçte bu uygulamaya dahil edilmeli. halihazırda kullanılan veya kapatılmış durumdaki kredi kartlarına ait borçlar da görünmeli.
işte çözüm bu kadar basit.
bence gayet hızlıca hayata geçirilebilir.
örneğin ben yıllar önce turkcell aboneliğimi sonlandırdım.
e devlette borcum görünmüyor ama bir alacak yönetimi şirketi sürekli beni bundan dolayı rahatsız ediyor. ailemi arayıp, kağıt gönderip taciz ediyor. yılda sadece birkaç kez görüştüğüm ağabeyimi arayıp taciz ediyorlar.
bu şirketlere ailemin her bireyinin cep telefonu numarasını listeleyen sistem, önerdiğim uygulamayı da gayet rahat hayata geçirebilir.
el atıp destekleyin de şu mağduriyetler son bulsun artık.
edit: desteğinize teşekkür ve imlâ.
edit 2: buradaki yazar, fikrin ergence olduğunu öne sürmüş. nedenini de, "devlet neden özel sektörle uğraşsın" diyerek belirtmiş. bir kere bu firmaların hepsi, devletin açtığı ihale ile bu işe giriyorlar. yani "bu operatörlük işinde, televizyon aboneliği işinde çok para var, kaç paraysa vereyim de, ben de açayım bir tane amk" diyen herkes açamıyor. ayrıca devletimiz veya hükümetimiz, türk telekom'un araplara satılmasında olduğu gibi, köprülerde olduğu gibi gelir garantisi de veriyor. üstelik şuradaki ve şuradaki e-devlet menüsü ekran görüntülerine bakarsan, zaten bütün abonelik ve borçlarını görebildiğini idrak edeceksin. dolayısıyla, bu işlemlerin yanında e devlet üzerinden iptal de gayet rahatlıkla gerçekleştirilebilir.
bir kişi de, devlet neden benim digiturk borcumu bilsin demiş, ona mesaj yoluyla da attım, yukarıda paylaştığım linklerde, devletin zaten digiturk ve diğer bu tür platformlara olan borcunuzu bildiğini görmüşsünüzdür. ona eğer, devletin bilmesini istemiyorsan, devlete fax çek seni ayrı tutması için arz edip imzala cevabını verdim. bunun dışında bir elin parmaklarını geçmeyen sayıda kişinin muhalefet olmak için muhalefet olduğunu gördüm, onlara cevap vermeye gerek yok.
bir - iki kişi de daha önceden entrylerinde bu öneriyi sunduğunu belirterek telif hakkı istemiş. inanın, aramaya inandım ve başlık bulamadım. ama yazarlar entrylerinde yazdığına göre, bu başlıktan elde edeceğim gelirden fazla olmamak kaydıyla; ayın 5'inde ekşisözlüğün yatıracağı yazar maaşımdan % 20'sini bu arkadaşlara göndereceğim. eğer şubat ayını beklerlerse, zamlı yatacak olan ekşi ocak ayı maaşımdan yüzde 20 de yatırabilirim. :)
chp ve mhp'li bazı milletvekilleri ekşiyi takip edip, böylesi durumları kanun teklifi olarak tbmm gündemine taşıyabiliyor. bunu da taşıyacak bir vekil çıkacağını sanıyorum.
son olarak birkaç yazar twitter'da gündem başlığı önerdi. gündem başlığı sınırı olan 22 karakterde durumu anlatan tamlama önerilirse en üste editleyebilirim.
nickim ilk defa bir işe yarayacak ve el birliği ile toplumun önemli bir derdine deva olacağız galiba. -
4. 2 kasım 2019 ömür boyu nafakanın kalkması
bazı mallar nafaka çocuğa veriliyor sanmış. nafaka boşandığın eşe veriliyor genco. çocuk nafakası ayrı, zaten kimse ona hayır demiyor. bazıları da kadını ailesi okutmamış, hemen evlendirmiş, ne yapsın yazmış. şimdi bu eski kocasının sorunu mu?
-
5. evlenirdim denilen dizi karakterleri
skyler'a orospu derken iyiydi böyle düşünenler walter white ile evlenirler miydi acaba?
-
6. kızların ayrıldıktan sonra hemen başkasını bulması
ısınmaya gönderdiklerinden çağırır hemen bir tane :d
-
7. tanrının insana verdiği en büyük ceza
doyumsuzluk.
-
8. patoza dirgenle buğday sapı atmış nesil
ulan şu sözlükte ilk defa benim de içinde bulunduğum bir nesil başlığı buldum.
bugün bayram benim için.
herkese benden çay.
hatta şakir'e bile. -
9. sevdiğini 60 dk görmek için 8 saat yol giden insan
daha önce yaptım. yaptığım insandan dolayı pişman oldum ama yaptığım eylem konusunda hiç pişman değilim. insan sevdiği için 8 saat değil 80 saat de gider.
-
10. evrim ağacı'nın sözler köşkü'ne verdiği cevap
videonun başında kendi videoları için "bu video bile başlı başlına bir zaman kaybıdır" demeleri aslında her şeyi açıklıyor.
evrimi bilimsel olmayan yöntemlerle -hatta bilimselliği geçtim saçma sapan argümanlarla- çürütmeye çalışan bir kesimin bütün argümanlarını oturup tek tek analiz edip yalanlamak aslında koca bir zaman kaybı ve bunu daha videonun başında kendisi söylüyor. buradan bile kimin sahtekârlıkla kimin bilimsel gerçeklerle uğraştığını çok iyi anlayabilirsiniz.
çağrı mert bakırcı'yı ve evrim ağacı'nı gerçekten kutluyorum bu konuda. -
11. mesleğini söyleyince verilen cevaplar
oo iyisin 3 ay tatilin var.
-
12. lise kantincisinden akılda kalan
kantinde çalışan bir çocuk vardı. adı burak’tı. saf, temiz, iyi bir çocuktu. bizden bir iki yaş büyüktü. sağ olsun çok kıyağını da gördük. 2007 yılında mezun olup üniversiteye gittik. ikinci sınıfta iken memleketim kastamonu’ya bir şehit haberi düştü. şehidin adı burak kapucuoğlu. fotoğrafını tvye verdiler. bi an dedim ki “bi yerden tanıyorum ama çıkaramıyorum.” sonra facebook’a girince farkettim. bizim burak... terhisine 2 ay kala, doğum gününe 2 gün kala siirt eruh’ta şehit düşmüştü. cenaze töreninde annesinin onu asker selamıyla uğurlayışı gözümün önünden gitmez. başlığı görünce ve aklıma bu hatıra gelince ismini google’da aradım ve gördüm ki adını bir okula vermişler. allah şehadetini kabul etsin.
-
13. ekşi itiraf
bugün doğum günüm!
-
14. 3 kasım 2019 emre belözoğlu'nun ettiği küfür
küfür falan yok. dudaklarını iyi okursanız "don’t be a tough guy. don’t be a fool! i will call you later." diyor.
-
15. pazar sabahı erken kalkmak için bir neden
öküz gibi horlayan oda arkadaşı.
elektrikli testere mübarek -
16. 1 ocak 2019 plastik poşetlerin paralı olması
vatandaş marketten bedava aldığı poşeti eve getirdikten sonra sokağa atıp çevreyi kirletiyor sanıyordu halktan kopuk akp. çünkü "çal"ışarak kazandıkları trilyonlarla akp sokağın nabzını tutamayalı çok olmuştu. halbuki o poşet eve gelince çöp poşeti olarak hayatına devam ediyor, sonrasında konteynere atılıyordu. yani poşeti paralı yaparak, vatandaşın hem markete para vermesine hem de ayrıca çöp poşeti satın almasına neden oldular.
kıt kanaat geçinen vatandaş da kendisine atılan iki kazığın sonucunda zincirleme etkiyle yerel seçimlerde akp'ye hezimet üstüne hezimet yaşattı. tabii ki oy kaybının tek nedeni poşet değildi ama büyük etki etti sosyal hayata ve oy tercihlerine.
rahmetli demirel tarafından türk siyasi tarihinde edilmiş en isabetli laf olan: "boş tencerenin deviremeyeceği iktidar yoktur" sözünü akp'ye hatırlatır; böyle yanlışlara devam etmelerini cenabı hakk'tan niyaz ederim efenim.
edit: "konteynere atılan poşet çevreyi kirletmiyor mu?" diyen sivri zekalar çıkmış ortaya. peki market poşeti yerine, koroplast çöp poşeti alınca nereye atıyorsun? çöp poşeti konteynere atılınca çevreyi kirletmiyor mu? yoksa evine geri dönüşüm sistemi mi kurdun paraya kıyıp? ah benim saf kardeşim, akp çevreyi düşünüyorsa konteynerden çöpü alan kamyon onu ümraniye çöplüğü yerine direkt akp'nin kurduğu geri dönüşüm tesisine götürsün ayrıştırıp enerji elde etsin. hem doğaya hem ekonomiye katkı sağlamış olur. (akp ve tesis kurmak aynı cümlede çok komik durdu farkındayım, ben bile güldüm yazdığıma) -
17. arda kardeşler
(bkz: bildiri)
(bkz: ahhaahhaahha) -
18. fenerbahçe kalecisi altay'ın insanlık dışı faulu
kirmizi kart fakat penalti degil. oyun fener lehine durmus.
bu var ne boka yariyor, bilen var mi? kasitli diz atmayi gormeyecekse, hakemi uyarmayacaksa ne halta yariyor -
19. almanların yaptığı en iyi şey
alman olmak.
sen 20 yıl arayla iki tane dünya savaşında başrol ol, tek başına dünyaya meydan oku, ikisinde de ağır bi şekilde yenil ama aradan daha 100 yıl geçmeden her yıl, ay'da uzay üssü kuracak kadar cari fazla veren bi ekonomi yarat.
biz de türk olmakla övünelim. -
20. azerilerle türkler arasında hiçbir kan bağı yoktur
(bkz: bele beyanatın içine soxum)
-
21. zor günlerden geçenlerin bildiği en iyi şey
hiç kimse vazgeçilmez değildir. bu cümle bana çok klişe gelirdi ama doğruymuş, facebook'ta soyadının değiştiğini görünce anladım.
-
22. izmir trafiğinin iyice çekilmez hale gelmesi
aziz'in marifeti aktarma denilen garabettir.
olm karşıyaka çarşı - bornova küçük park arası özel araç ile 15 dk. 10 km lik yol.
toplu taşıma ile gitmeye kalksam izleyeceğim adımlar:
- karşıyaka'dan ya çarşının sonuna ya da alaybey'e yürüyeceğim.
- 10 dk da bir gelen izban'ı bekleyeceğim.
- 20 dk da halkapınar'a varacağım.
- 5 dk halkapınar'dan izmir metro'ya yürüyeceğim.
- ort 6 dk izmir metro'yu bekleyeceğim.
- 15 dk daha seyahat edeceğim. bingo küçük park'a varabildim.
eski sistem ile gitseydim:
- ort 10 dk iskeleden 130 nolu otobüsü bekleyeceğim.
- 15 dk seyahat edeceğim ve küçük park'a ulaştım.
başka yorumda bulunamıyorum. -
23. 2 kasım 2019 hattingen seks partisi rezaleti
sonunda karbonmonoksit zehirlenmesi yaşayıp hastaneye kaldırılacakları en başında söylense bile “atın ölümü arpadan olsun” diye kabul edecek 3.5 milyon türk genci bulabileceğiniz partidir.
-
24. dilek imamoğlu'nun ali ismail korkmaz için koşması
tebrik edilecek hareket... insan olduklarını göstermiş.
polis + faşist esnaf el birliğiyle dövülerek öldürülmüş (hüküm giydiler) bir çocuğu anması hangi kansızın zoruna gidiyorsa suratına sıçayım. -
25. cırt cırtlı cüzdanıyla hesap ödeyen erkek
kadınlar şekilciliği sevmez; o cüzdanın dış görünüşüne değil, içinde ne kadar para var ona bakarlar.
-
26. 3 kasım 2019 seattle'da bir şey olacak iddiası
grunge geri dönse bari.
-
27. 3 kasım 2019 beşiktaş'ta otobüsün durağa dalması
ülkenin tımarhaneye döndüğünü bir kez daha ispatlamış olay.
fren falan tutmadı sandım ama habere göre sürücü 3 yolcuyu bıçaklamış yetmemiş otobüsü durağa sürmüş, kaçmak için de denize atlamış. psikopatlarla aynı ülkede yaşıyoruz yetmiyor bir de canımızı emanet ediyoruz.
edit: son bilgilere göre önce durağa girmiş, ardından otobüsten inip 1 kişiyi bıçaklamış, sonra da denize atlamış. -
28. sevişmeyeceksek görüşmeyelim erkeği
evlenmeyeceksek sevişmeyelim kadınıyla efsane bir uyum içerisindedir.
-
29. bıktıran ekşi sözlük başlıkları
artık gündemde görmekten bıktığımız ekşi sözlük başlıklarıdır.
ekşi sözlük son 5 senede gittikçe kısır döngüye girmeye başladı. size bir şey katan bir bilgi platformundan çıktı. bir haber sitesine döndü. bazı yazarlar gazetede gördüğü haberleri kopyala yapıştır yaparak direk buraya taşır hale geldi.
bir de bazı formatta başlıklar değişip değişip sürekli gündem olmaya başladı. ocak ayında girdiğiniz sözlüğe 1 ay girmeyip şubat ayında da girseniz 3 aşağı 5 yukarı gündemde aynı şeyleri görüyorsunuz.
örneğin
(bkz: beymende x tlye satılan y)
(bkz: oral seks yapmayan kadın)
(bkz: bilmem ne günü bilmem kim maçı)
(bkz: cumartesi günü erken kalkma nedeni)
(bkz: geceye bir halı deseni bırak)
sözlüğün gündemi ortalama budur isimler değişir konular aynıdır.
bir de bir başlık türeyince lokmacı gibi çakmaları açılıyor. bu tür başlıklara aramızda lokmacı başlık diyoruz arkadaşlarla
(bkz: türk sağcısının büyük insan zannettiği boş adamlar)
(bkz: türk solcusunun büyük insan zannettiği boş adamlar)
(bkz: milli bir annane cümlesi)
(bkz: milli bir baba cümlesi)
(bkz: milli bir anne cümlesi)
(bkz: milli bir elti cümlesi)
bu olay çözülmez, çözüm sunmuyorum. sözlükte yıllardır hala gündemi kategorize edemiyoruz. ne sunucam çözüm. çok mu zor amk 5 tane konu seçip benim gündemimim sadece ordan gözükmesi.
edit:bığtık yaaa bığtıkk -
30. 5 yıldır gözlerini kırpamayan genç
gece gece beni mahvetti, bu durum.
içim sıkıştı.
aileye ulaşabileceğimiz bir numara var mı? ya da bir hesap numarası?
onaylı olması şart değil. sıçmışım valilik onayına. varsa ya buraya yazın, ya mesaj atın, lütfen. -
31. sütlacı güzel olan yerler veritabanı
trabzon'un maçka ilçesine bağlı hamsiköy'ün sütlacı tartışmasız listenin bir numarası olacaktır.
hamsiköy'e yolunuz düşerse gidin osman usta'yı bulun ve geleneksel hamsiköy sütlacını tadın. sütlacın üzerine serpmek için osman usta'dan fındık istemeyin, kendisinden sütlaç yediğiniz gibi azarı da yersiniz benden söylemesi. illa sütlacın üzerine bir şeyler serpmek istiyorsanız osman usta size tarçın verecektir.
ayrıca trabzon'da şubeler açan uğur usta da, trabzon'un merkezinde lezzetli sütlaca ulaşabileceğiniz yerlerden birisidir. -
32. dünya yuvarlaksa alttakiler niye düşmüyor
sen de geri zekalısın ama hayatına devam edebiliyorsun. şüphesiz ki inananlar için bunda ibret vardır.
tanım: bir troll soru.
edit: dünya düzdür diyen dayı -
33. losing my religion r.e.m.'cisi
piyasadaki killa hakan, norm ender gibi ne oldugu belirsiz isimleri dinleyip ben babadan beri rapciyim ulan diye gezenlere tercih edecegim; 90'larin adami.
-
34. ersun yanal
-
35. 2019 amerika gp
serhan acar, vettel'in aracı ekrandayken ferrari şaha kalktı diyince dayanamayıp kahkaha attığım yarış.
-
36. türk kadınının temel sorunu
ogullarini birer prens gibi yetistirmeleri ve bu vesileyle turk kadinlarinin hayatlarini ikinci sinif insan statusunde yasamalarina neden olan bir kisirdongu yaratmalari.
ne zaman turk kadinlari ogullarina kadinlara deger vermeyi ogretir, kadinlarin erkeklere hizmet etmekle yukumlu olmadiklarini ogullarinin beyinlerine kazir, o zaman bu kisirdongu sona erer. -
37. uzun saçlı erkek çekiciliği
22 yaşından küçük hatunların sahip olduğu yanılsama.
-
38. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı
olm dertleşecek demiş, izdivaç dememiş. derdiniz ne bacılar gardaşlar.
-
39. 3 kasım 2002
sadece iki partinin meclise girebildiği (+8 bağımsız milletvekili) dyp'nin %9,52 ile baraja takıldığı mhp'nin %8,35, genç partinin %7,24, anap'ın %5,12, dehap'ın %6,13 ile meclis dışı kaldığı genel seçimin yapıldığı gündür.
seçimin öncesinde ve sonrasında 1 dolar 1,67 tl civarındadır.
ileride türkiye cumhuriyeti tarihinde dönüm noktası olarak gösterilecektir. -
40. havuçlu tarçınlı kek
tarçın kokusunun sıcaklığından olsa gerek benim için soğuk havalarla özdeşleşmiş muhteşem kek. içinde irice ceviz parçaları da olunca dünyanın en güzel şeylerinden biri haline geliyor bence.
-
41. atv'de yayınlanan öpüşme sahnesi
atv-sabah ekseni havuzun daha merkez sağ seçmenine hitap eden kesimi..
bu akp yeri geliyor %50’ye yakın oy alıyor siz bunların hepsinin yenişafak/kanal7 çizgisinde mi sanıyordunuz, nedir yani?
akp’ye yönelen; alkol kullanan, yerine göre dekolte de giyen azımsanamayacak bir kesim de var..
ben bu siyaset takip edenlerin türkiye sosyolojisine bu kadar uzak kalmasına anlam veremiyorum, yahu hiç mi etrafınızı takip etmiyorsunuz.. akp sadece cami eşrafından oy alsa %20’yi geçebilir miydi? -
42. özel liselerin bedavadan not vermesi
var boyle bir sey. ve üniversite sınavında okul puanlari yuksek oldugu icin okuldan yuksek puan alıp haksiz yere binlerce ogrencinin önüne geciyorlar.
-
43. ciddi ciddi çaylak mesajlarını yanıtlamak
yahu ben bakmıyorum bile kim yazar kim çaylak diye. alemsiniz gerçekten. çaylak olması insan olmadığı anlamına gelmiyor.
-
44. 41. vodafone istanbul maratonu
trt spor 2’de canlı yayınlanan maraton.
trt spikerleri şu uluslararası spor organizasyonunda bile istanbul büyükşehir belediyesi’ne çamur atıyorlar. üstelik saçma sapan bahanelerle. yol kenarlarında seyirci yokmuş mesela. tanıtımı iyi yapılamamış. atletlerin zamanlarını göremiyorlarmış. oysa yayını yapan trt nal gibi sol altta yazıyor süreyi. sonra uyarıldılar belli ki bu mallar kıvırdılar. iki torpilli yandaş zekaları yettiğince anlatmaya çalışıyorlar işte. sorsan milli organizasyon ve aynı gemideyiz.
zavallısınız... -
45. galatasaray'da devre arasında kim gönderilmeli
1. araplar.
2. hollandalı gamsızlar.
3. brezilyalı sağ bek.
4. türk dinozorlar. -
46. kız torununu canlı gömmeye çalışan hintli dede
1500 yıl sonra bile cahiliye dönemini yaşıyor amına koyduğumun fakirleri. fillere çiğnetip kaplanlara yedireceksin bunları.
-
47. 7000 tl'ye alınabilecek en iyi akıllı telefon
o fiyata bence iyi bir akıl da alınabilir
-
48. bir kadının bir adama gerçekten aşık olması
“yine yazalım; bir kadın olarak sevgililikten önce de sonra da erkek gibi davranmayın. kadınsınız, uğrunda şiirler yazılması gereken, nazı kaprisi çekilmesi gereken çiçeklerle karşılanması gereken sizsiniz. seven birine zaten bunlar ağır gelmez. geliyorsa da gidebilir. doğada erkek ve kadın rolü vardır. istisnalar hariç bu rollerin uygulanmasını gerekli görüyorum.”
okumaya devam edemedim. öncelikle sizin bu saçma sapan kalıplarınız yüzünden kaç kadının canı yandı haberiniz var mı? uğruna şiir yazılması gereken kadındır denmiş. şiir, duygu yoğunluğunu sanatla yoğurup kaleme almaktır. cinsiyeti var mı bunun? eril - dişil enerji ayrı şeyler lütfen karıştırmayın. kadın da erkek de aşkından kör olabilir. erkek ve kadın rolü denen şeyler insanların işlerine geldiği şekilde uydurduğu gereksiz sınırlardan öte bir şey değil. madem “doğa” bize bir rol vermiş neden o rolün dışındaki hisleri yaşamamıza izin veriyor?
çok şey biliyor gibi yazmayı nasıl seviyorsunuz. özen gösterin, her şeyi de araştırmadan yazmayın. anlamsız yorumlarınızı kendinize saklayın. -
49. erkek yazarlardan kadın yazarlara sorular
-bir erkeğe aşık olup onu sonsuza kadar sevebilir misiniz?
eğer sevebilirseniz, ayrıldığınızda başka bir erkeğe karşı aynı duyguları yaşayabilir misiniz?
+kimse kimseye hicbiseyin garantisini veremez. dün güvendiğin dağlara bugun karlar yağıar; dönüp o karlara "naapiyosun amk" diyemezsin mesela.
diyemezsin, varmış bi sebebi ki yağmış... pis çıkmazları var böyle işte hayatin ve ilişkilerin.. .
ama ilişkiye iki taraf da duygusal yatırım yaparsa, saygı ve sevgiyi kaybetmezse, saglikli iletisimi ve randımanlı cinselliği en başa koyarlar ve bunlara bir dokunulmazlık atfederlerse, kendi özel hayatları-mustakil cevreleri-hobileri-iliskiden bagimsiz da bir hayat vizyonlari olur ve birbirlerindeki bunlari beslerlerse, evet ölene kadar sürebilir bence... neden olmasın? sevmek ve sevilmek (layiginca yapildiginda) çok güzel, cok sicak, ömürlük mutluluklar. keşke kısmet olsa...
başka erkeğe ya da başka kadına kimse aynı şeyleri hissedemez ki. her ilişkinin dnasi farkli. niye ayni olsun ayrıca.
-bir erkekle birlikte film izlemek, yemek yapmak, sevişmek, sarılıp uyumak için illa o erkeğe aşık olmanız ya da ilişkide olmanız mı gerekiyor?
+bence öyle. aşk kısmı biraz spesifik ama -en azindan- duygusal bağ olmadan yaşanacak şeyler değil bence.
en basitinden beden kokusu. duygusal bir bağım olmadıkça asla bi erkeğin yakin mesafeden alınabilecek ten kokusuna dahi tahammül edemem. birak sarılıp, öpusmeyi; hele ki yataga girmeyi filan... never ever, mümkün değil. aşırı ters geliyor bana.
kısa mesafeden yabancı bir ten kokusu duyduğumda bile (bazen toplu tasimda filan) o kokuya resmen "maruz kalmış" hissediyorum.
ama duygusal bağ olunca tam tersi. o kokunun içinde yaşamak istiyor insan.
-kendinizden küçük erkeklere olan bakış açınız nedir?
+çocuğunu doğurdum, evlendik filan. 5 yaş fark var.
bence toplum artık bu tabuyu aşıyor ya. zaten 35-40 sonrası hicbir fark "çok fark" olmuyor.
-ciddi anlamda çok merak ediyorum. tanışıyoruz, mekandayız yavşıyosunuz öpüyosunuz herşey okey ama ev muhabbetine gelince yarın işim var daha sonra diyosunuz. hoş, işiniz olabilir ancak neden daha sonra gelmiyosunuz?... (ve devam etmiş soru)
+ben bu işler için yaşlıyım, zaten gençliğimde de yapmadım ama yapılıyor heralde bunlar sık sık ...
cevabi şu sanirim; şevkat ve özgüven elde etmek için bir araç olarak kulaniliyorsun. ve tabii flört keyifli bisey, o da var.
mamafih bedensel münasebet ayrı bir yatırımdır. o yatırıma girebilecek kadar etkin olamamışsın demek ki flört sürecinde.
-hayatınızın temelinde şu an ne var? neden yaşıyorsunuz?
+kızım var, yavru aslanım. muhteşem bisey büyümesine eşlik etmek...
hobilerim ve yapmak istediğim şeyler var. "to do list" kafası. gerçekten öyle bi listem var. 40 yaş hedeflerini yetiştirmeye çalışıyorum şu an, sonra 50 yaş hedefleri yapicam.
beraber yaşlanmak istediğim bi adam var. kızımın babası.
mesleğim var, müthiş bir yatırım yaptığım ve beni asla yarı yolda bırakmayan. her zaman bonkorlukle cevap veren. maddi manevî sığınağım, gücüm, düştüğümde kaldıranım, yanarsam söndürenim... işim olmasaydı harcanmış bir hayattı benimki. net.
bak 3 gün, 2 gecedir eve gitmedim. proje yetistirmek icin full atolyede ve kepaze vaziyetteyim ama mutluyum cok. ibadet gibi benim icin is. manevi olarak temizliyor, ferahlatiyor, hafifletiyor.
(kahve molamda yazıyorum bunları. evet pazar sabahının köründe, hepiniz neticenizi kasiya kasiya uyurken, ben 72 saattir atölyede çalışıyorum ve bundan dolayı -çok yorgun ama- çok mutluyum)
-nafaka ile ilgili değişiklik hakkında ne düşünüyorsunuz? sizce de artık kendi ayaklarınızın üzerinde durma zamanınız gelmedi mi?
+her sakallı deden, her nafaka alan şeyma değildir evlâdım. etrafımda nafakayla geçinen hicbir kadın olmadığı gibi (biri haric. ki onun da eski esi turk degil, koreli) eski eşine zor zamanında madden manen destek olan kadınlar dahi biliyorum. çünkü arada hic degilse çocuk var.
buna karşılık, kaç boşanma gördüysem, çok büyük kısmında erkekler birer pisliğe dönüştü. ortak edinilen malları kaçıran mi dersin, işten çıkış gösteren mi, iftira atan mi, yalancı şahit ayarlayan mi....
ve tanıdığım hicbir kadın o davaları nafaka için uzatmadı. içlerinden bi beddua savurup "nereyi imzaliyorum?" dediler protokole bakarak. bazısı hiç almıyor, bazıları hakimin insiyatif kullanarak yazdığı 400-800 tl arası nafakaları alıyorlar.
çok kucuksunuz ve her şeyi ezbere yorumluyorsunuz. hayatın olağan akışı sandığınız gibi değil.