Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 10 ekim 2019 yalova depremi

    bu sefer beklediğimden yavaş açılmıştır başlığı. normalde depremden 1 dakka önce açılırdı, bu sefer deprem anında açılmış.

  • 2. 10 ekim 2019 rte'nin kapıları açma tehdidi

    mülteciler nükleer silahtan daha etkili görünüyor.

    (bkz: zombileri salarim üzerinize haa)

  • 3. en lezzetsiz balık

    palamut diye kendilerini yırtanlara büyük ihtimalle tombik kaktırıyorlar pazarda.
    takoz şekilde kesilmiş ve mısır unu ile orta ateş-az yağda kızartılmış palamut için bazı şeylerden vazgeçebilirim hayatımda.

  • 4. ultra zengin kadın avukatın mesleki şovu

    şoförüm var, kameramanım var, kaynak ustası gözlüklerim var, iphone kullanıyorum, avukatım, terliklerim var, kahve severim içerikli video.

    (bkz: sebebi neydi ki)

  • 5. 9 ekim 2019 barış pınarı harekatının başlaması

    hayırlısı olsun. vurun yiğitler ypgli itler gebersin desem; yarın öbür gün yine sınırımızı açıp yolda yemeklerini öder miyiz bilemiyorum. işid'in piçlerine vurun desem; silah yardımı yaptığımız tırlar yakalanır falan ters köşe olabilirim. şivan perver'e: ne oldu ağlamasana salya sümük desem; başkanla el ele kürtçe şarkı söyleme ihtimali var. eset akıllı ol desem; yarın kardeşim esad olmayacağı ne malum? ordumuza gaz versem, emri verenler ordudaki fetöcülerdi denilebilir. en güzeli hayırlısı olsun demek sanırım...

  • 6. türkiye'ye askeri müdahale ihtimali

    tabii ki olacaktır bu zaten kaçınılmaz. suriye'de olmazsa kıbrıs'ta olay çıkaracaklar. bir şekilde anadolu yeniden işgal girişimi görecek çünkü bunun hazırlıkları yapıldı 20 yıldır. türkiye işgale hazır hale getirildi. önce tarımı ve hayvancılığı bitirdiler ki amabargolar başladığında aç kalıp boyun eğelim. sonra en stratejik kurumlarımızı, limanlarımızı, madenlerimizi satın aldılar. fetö eliyle türk ordusunun belini kırdılar ki akp o dönem bunu seyretti. türkiye'nin sigortası olan türk ordusunu çökertince işgal senaryoları önümüze gelmiş oldu. elbette işgal etmek için gelecekler, 100 yıllık yarım kalmış hesapları var. biz bu hesabı 80 yıl boyunca güçlü durarak, ordumuzu güçlü kılarak erteledik, cesaret edemediler. ve sonunda akp'yi iktidara getirip sonra onları kandırıp amaçlarına ulaştılar. bingo! ordusu çökertilmiş, tarımı hayvancılığı bitirilmiş, kendi kendine yetemeyen, üstüne bir de 5 milyona yakın ipsiz sapsız yabancıyı da ülkesine sokan bir ülke, işgale hazırdır.

    edit: özel mesajla hatırlattılar; tabii ya kozmik oda. türkiye'nin olası bir işgal ve savaş halinde izleyeceği yol haritalarının ve devlet sırlarının bulunduğu kozmik oda. fetö kozmik odaya girdi, fetö kim? amerika. niye girdiler kozmik odaya? sözüm ona bülent arınç'a suikast yapılacaktı. nerede şimdi bülent arınç? akp'den şutlandı. amerika kozmik odamıza girerken akp ne yapıyordu?

    edit2: uyaran arakadaşlar var; akp fetö'yü sadece izlemedi, aynı zamanda işbirliği yaptı diyorlar. evet doğru arkadaşlar tabii ki öyle, bunu kendileri de biliyor zaten. sadece orduyu değil, türkiye'nin bütün kurumlarını fetö'ye peşkeş çektiklerini biliyoruz. bunun bedeli olarak da ülkece darbe gördük, güya hatalarını anladılar ama ordumuz ağır hasar aldı mı? aldı. geçmiş olsun.

    edit3: bazı arkadaşlar ordunun zayıflamadığını, eskisinden daha güçlü olduğunu iddia ediyorlar. a haber seyrede seyrede kafası karışmış bu arkadaşlara illüzyondan çıkmalarını ve gerçek dünyaya dönmelerini tavsiye ederim. türk ordusu her şeye rağmen konvansiyonel bir savaş verecek güçte ama özellikle deniz ve hava kuvvetlerimiz ağır hasar almıştır. zaten suriye cephesinden yani karadan değil, denizlerden gelerek yarabilirler bizi. 80 milyon nüfusun var, türkiye'de insan canından ucuz bir şey yok, sürersin milyonları suriye cephesine orayı bir şekilde tutarsın ama milyonları denizde ve havada savaştıramazsın.

    edit4: bu harekatı destekliyorum çünkü akp nin hataları yüzünden oraya girmek zorunda kalındıysa da, girmek zorunluluğu doğdu. defalarca uyarı yapıldı bu ülkede. amerikanın ipiyle kuyuya inmeyin, komşularınızla ipleri koparmayın dendi ama akp olaya milli menfaatler ekseninde değil, dinci ve mezhepçi eksende baktığı için türkiye'yi bu noktaya getirdi. biz kurtuluş savaşını verirken bölge ülkeleriyle işbirliği yaptık. sen suriye ile işbirliği yapmadan adamların toprağına giriyorsun, böyle bir strateji olabilir mi? evet harekatı destekliyorum o bölgeye girmek zorunlu oldu ama bölge ülkeleriyle anlaşmadan yapılacak operasyon orta ve uzun vadede fayda sağlamayacak. rusya'dan s-400 alıyorsun, füze aldığın ülke seni desteklemiyor, bu nasıl yanlış bir stratejidir oturun düşünün. tamam abd, ab bizi desteklemesin öyle bir beklentimiz yok, ama suriye seni desteklesin, suriye orudusuyla birlikte harekat yap, pkk yı temizle, rusya ve iran bile karışamasın. akp nin mezhepçi ideolojisinin sonucu esad düşmanlığı, türkiye'nin zararına olacak.

    edit5: bazı arkadaşlar da 80 yıllık güçlü ordu kısmına takılmış. evet bazı dönemler türk ordusu amerikanın kontrolüne geçti ve ülkede darbeler yapıldı ama orudunun içindeki milli damar hep çok güçlüydü. zaten milli subaylar, amerikancıları orduda pasifleştirdikten sonra fetö devreye girerek türk ordusuna düzmece davalarla saldırdı. akp liler unutmasın; bu ordunun genelkurmay başkanını terörist suçlamasıyla hapse attılar, gizli tanık olarak da pkk lıları dinlediler. bu günlere kolay gelinmedi, unutmayın bunları.

  • 7. 28 ab ülkesinin türkiye'ye ayrı ayrı nota vermesi

    allah aşkına bu bahaneyle şu surileri şutlayalım onlara ya.

  • 8. kürtler normandiya çıkarmasında yardım etmediler

    trump sen gerçekten çok ilginç bir insanmışsın dostum.

  • 9. yunan vekilin türkiye'ye savaş açarız tehdidi

    fransa girerse biz de gireriz diyerek tek başına kafa tutamayacak güçte olduklarını birinci ağızdan itiraf etmiş. acziyetin böylesi kıyamam.

  • 10. kocaeli'nin türkiye'nin en güzel şehri olması

    bir dilovası diye tatil beldesi vardır ki neyse övmücem. yoksa boku çıkacak güzelim yerin.

  • 11. lan bombayı atan sizsiniz

    (bkz: lan mı canın sağolsun)

  • 12. victoria's secret'in ilk büyük beden mankeni

    büyük beden denince insanların aklına sarkık göbek, meme ve değirmen taşı gibi göt geliyor. lakin bu ablamız bildiğin iri ve buna rağmen orantılı bir fiziğe sahip, başarılar diliyoruz.

  • 13. 10 ekim 2019'dan sonra filistin'e üzülür müsün

    haziran 1916'dan beri üzülmüyorum.

  • 14. finlandiya'nın türkiye'ye silah satışını kesmesi

    zaten adamlar bizden silah almazsanız bitersiniz yok olursunuz derdinde değiller bence. sadece hani tarafımız belli olsun diyorlar gibi geliyor bana yoksa şüphen mi var

    o yüzden o komik olmayan “höhöhö ne üretiyorlarmış toplu iğne mi” esprilerinizi bi kesin.

    finleri herhangi bi konuda küçümseyecek konumda değilsiniz. başınıza ne geliyorsa şu türk gazınız yüzünden geliyo. öfff.

  • 15. 10 ekim 2019 ezhel'in instagram paylaşımı

    savaş görmemiş belki askerlik bile yapmamış bir ergenin paylaşımıdır. bu esrarkeş ne zaman kafasını kaldırıp da pkk'nın, ypg'nin katlettiği insanlar için tepki gösterdi. pkk bebek öldürürken, askerlerimiz şehit olurken neredeydin amk. hayır sana bu ülkede fikir beyan etme cüreti göstermene sebep olan o ergenlerin ben sivilcesini sikeyim.

    edit: imla, yazım hataları, uyarı için (bkz: falan fisna) ya teşekkürler.

  • 16. evli çiftler evde ne yapıyor sorunsalı

    hem hiç bir şey, hem de çok şey yapıyoruz.

    her türlü aktiviteyi yaparsınız. seks, yemek, sohbet, film, dizi, planlar, saçma geyikler v.s. bunlarda sorun yok. benim için önemli olan hiç birşey yapmadan saatlerce sessizce oturduğunuzda bile sıkılmıyorsanız doğru evlilik yapmışsınız demektir.

    haftasonu oraya gidelim, yok bilmem kimlerde toplanıyoruz, bugün arkadaşları çağıralım, avm gezelim gibi aktiviteleri yapmadan duramıyorsanız aslında büyük bir sorununuz var demektir. hele hele sürekli anne baba ziyaretleri yapıyorsanız birey de olamamışsınız demektir.

    kısaca aynı çatı altında birbirinizden başka şeylere ihtiyaç duymadan ne yapıyorsanız yapın, yani hayattaki en iyi arkadaşınız eşiniz ise ( ki olması gereken budur ) ne yapıldığının hiç önemi yoktur.

  • 17. rte'nin herkesi akp'ye katılmaya davet etmesi

    sınır ötesi harekatının dış politika için değil, iç politika malzemesi olsun diye yapıldığını gösteren gelişmedir.

  • 18. 10 ekim 2019 erdoğan'ın tarafına geçmem

    "beni bilen bilir" evet bu yazarı bilirim: aktroll'dü, 360 derece dönüp yine aktroll olmuş.

  • 19. imamoğlu'nun kopenhag'ta ingilizce konuşması

    başkan oldukça kötü bir konuşma yapmış ama hiç önemli değil çünkü aksanından ve ingilizce seviyesinden utanmayıp konuşma yapmasını çevirmenle oraya oturup rezil olmasına tercih ederim.

    zamanla daha iyi seviyede konuşursun zaten başkanım, önemli olan bu öz güvenin.

  • 20. öldükten sonra hangi dili konuşacağız sorunsalı

    olunce 1 yil arapca hazirlik okutuyorlar , sonra turkce konusuyorsun. cunku ne isimiz var bizim araplarla tum kazik attigimiz kazik yedigimiz insanlar turk.

  • 21. verdiği karaciğeri geri isteyen kadın

    an itibariyle müge anlı'da konusu işlenen kadındır. şurda
    kadın, 12 yıllık kocasına karaciğerini verdikten sonra adamın iyileşir iyileşmez ilk işi kadını aldatmak olmuş. şu an başka bir kadın da adamdan 4 aylık hamileymiş.
    ulan bu nasıl bir vicdan? kadın ciğerini vermiş lan.

    edit: arabesklikle suçlayan, hayatın doğal akışı gibi yazan çizenler.. hiç mi vicdanınız yok yahu? akıl süzgecinden geçirdiğin zaman bile elinde kalıyor. realist gibi yaklaşmaya çalışıp mantıksız konuşuyorsunuz. madem sevdin aşık oldun kimse karışamaz evet o yüzden boşan istediğin boku ye. sorun boşanmadan 2 kadını idare etmesi bilmem neresi normal bunun?

  • 22. 9 ekim 2019 suudi basının türkiye'yi kınaması

  • 23. masterchef türkiye

    mehmet şef ve açelya arasında ilişki olduğunu iddia edenlere cevaben sanırım, açelya’nın elendiği açıklandıktan sonra mehmet şef tarafından neredeyse on kere falan ”evladım” denilerek ”senin yaşında kızım var” vurguları yapılan yarışma.

    _____________________

    edit: konuyu bilmeyenler varmış. sosyal medyada, ekşi de dahil olmak üzere; açelya ile mehmet şefin ilişkisi olduğuna emin halde açıklama yapan insanlar oldu. argümanları da gerçekten çok acıklı. neymiş eğilip kulağına bir şey söylüyormuş, iyi davranıyormuş. (iyi mi davranıyormuş! yok artııııık! nasıl iyi davranır yaa..)

    danilo başı çekmek üzere açelyayla az mı kafa bulup üstüne gittiler. bu bölümde bile “inek gördüm” dedi diye nasıl kafaya aldılar falan. gayet de onun seviyesine uygun bir şekilde iğneleyip duruyorlardı kızı.

    neyse ne... insanların hayatlarına dokunacak yorumlar yapmadan önce bir durup onların da aileleri ve kamera arkasında bir hayatları olduğunu unutmamak lazım.

    bu arada; açelya da gittiğine göre let the linç begin for eda.

  • 24. 78'li hatunlar

    bir 75'li hatun olarak 78'lilere nene diyenleri yumruk manyağı yapıp üzerinden motosikletimle geçebileceğimi belirtmek isterim.

    teşekkürler.

  • 25. şanlıurfa'da 1'i bebek 2 kişinin ölmesi

    tam olarak endişe ettiğim durum budur. tek suçu sınıra yakın bölgede oturmak olan iki taraf insanı da savaşın, bomba ve silah seslerinin içinde nefes alıyor. her an başına bir şey gelecek korkusuyla. en çok da bu sesleri, o dumanları, yaşadıkları ortamdaki o gergin atmosferi unutmayacak çocuklar için endişe ediyorum. bir kürt olarak değil veya bir türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak değil insan olarak tek endişem budur. burada klavye delikanlılığı yapılması marşlar, mehterler türkler hakkında yazılmış methiyelerin paylaşılması ile yapılmıyor operasyon. askerlikten kaçan sizler, bedelli müjdesi bekleyen sizler, sırf askere gitmemek için yüksek lisansa başvuran sizler klavye üzerinden naralar atıyorsunuz ya çok acınası duruyorsunuz.

    keşke sınırdaki tüm masum çocukları alsalar da sizin gibi bordo klavyelileri koysanlar. kulaklarınızı kapatıp yatak altına saklanmanızı izlemek isterdim. hakikattir ki bu vatan bölünmez. ancak türkiye'yi değil türklüğü üstün tuttuğunuz sürece maalesef bu ayrışmalar bitmeyecek. sanıyor musunuz ki bu operasyondaki tüm askerler has bi' has türk. arap da var, kürt de var, laz da var aralarında. o sebepten türklük üzerinden propaganda yapmayın. zaten bu milliyetçi söylemler bizleri bu hale getiriyor. diliniz türkiye sevdası ve bütünlüğü üzerine olsun. muhteşem türk ırkınız üzerine değil.

  • 26. bu kız bana bakmaz denilen kızın bakması

    yıllar önce ''bu kız bana bakmaz'' dediğim bir kıza gittim açıldım, hakikaten de bakmadı. üniversite, askerlik derken aradan yıllar geçmişti. bu kez kız çıktı geldi. ben değişmiştim artık. bu kez de ben bakmadım ona. ölüm gibi bir şey oldu ama kimse ölmedi.

  • 27. 9 ekim 2019 türkiye sanal seferberliği

    kesinlikle destek verilmesi gerekiyor. zamanında topraklarımızı beraberce savunduğumuz kürtlerle 100 yıldır düşman olduğumuzu iddia eden bir abd başkanı var. aynı mahallede bir sürü türk kürt beraber yaşadı bu topraklarda.

    operasyonun kürtlere değil ypg/pkk'ya karşı yapıldığının anlatılması lazım. ypg'nin uluslararası kuruşların araştırmasına göre yaptığı etnik temizlikler anlatılmalıdır.

  • 28. 9 ekim 2019 yunanistan'ın ypg'yle birlik olması

    klasik yunanistan davranışı. hiçbir şeye sahip değil hala diğerlerine yalakalık yaparak tutunmaya çalışıyor. fransa bunlara en fazla 'al hadi sen de oyna' diyip bozuk kolu verir.

  • 29. balıkesir'de köpekbalığı döven balıkçı

    bu sulardaki köpekbalığı türevleri saldırgan değildir. şu sıralar balıkçıların başının belası olan, balon balığının da tek düşmanıdır. kendisine faydası olacak tek türe bunu yapan balıkçı bozuntularının o denizde nasıl hayatta kaldıklarını merak ediyorum. umarım yokoluruz.

  • 30. ekşi itiraf

    kötü sonuca kendimizi hazırlamışken kanserin %50 gerilediğini öğrendik. bir gün buraya babam kanseri yendi de yazacağım. ınanıyorum. :))

  • 31. vapur tacizcisinin serbest bırakılması

    serbest bırakanlara şu soruyu soruyorum;

    gündüz gözü vapurda mastürbasyon yapacak kadar kendinden geçmiş bu sapık, gece tenha bir sokakta bir kadınla karşılaşsa neler olur?

    bu başlığı üstte tutmak ve kamuoyu oluşturmak gerek.
    desteğe gelin sözlük ahalisi!

  • 32. kadınların erkek poposundan duyduğu haz

    erkeklerin sokaklarda rahatsız edici bakışlara maruz kalmasına neden olan durum. yeter artık bıktık bizi seks objesi gibi görmenizden! istediğimi giyerim sen bakamazsın!

  • 33. 9 ekim 2019 türkiye'ye siber saldırı yapılması

    sevinç pastanesi gördüğünüz üzere bu sitede de buluşma noktası.

  • 34. furkan bölükbaşı'nın tsk ve smo'yu desteklemesi

  • 35. abd ve rusya'nın türkiye lehine veto kararı

    neymiş demek ki. dünya 2 den küçükmüş.

  • 36. bir futbol maçını kalitesiz yapan detaylar

    maçın 15.saniyesinde ufak bir temasta kendini yere atan oyuncuyu dört,beş dakika beklemek.hakemin faul olsun olmasın her temasa düdük çalması.

  • 37. tayyip erdoğan'a hakaret içeren karikatür

    sanki karikatüre bakmakla bile silivriye gideceğimi hissettim.
    hani öyle bir özgürlük bizim ki.
    yapılan şeye bakmak suç değildi dimi?

  • 38. joker

    filmden şimdi çıktım. bir iki kelam da ben etmek isterim.

    --- spoiler ---

    sizin patlamış mısırınızı ayrı cipsinizi ayrı sikeyim. yettiniz be artık.

    --- spoiler ---

  • 39. en iyi grip ilacı

    grip ilaçları tedavi etmez, semptomları giderir. vücudunuz virüsle savaşırken size destek olur.
    mutlaka doktor reçetesiyle alınmalıdırlar. bazı grip ilaçlarının, bazı kronik hastalıklara sahip olanlarda kullanımı sakıncalıdır.
    bu ilaçlar, değişik kombinasyonlarda bir araya getirilen çeşitli etken maddeler içerir.

    parasetamol: ateşi düşürür, ağrıyı keser.
    ibuprofen: ateşi düşürür, ağrıyı keser.
    psödoefedrin: dekonjestandır. burun akıntısını giderir, burnu açar.
    fenilefrin: dekonjestandır. psödoefedrin ile aynı etkiyi gösterir.
    klorfeniramin maleat: antihistaminiktir. hapşırma, göz yaşarması, burun, geniz ve göz kaşıntısını giderir.
    triprolidin hidroklorür: antihistaminiktir. klorfeniramin ile aynı etkiyi gösterir.
    guaifenesin: balgamlı öksürükte, balgam sökücü etki gösterir.
    c vitamini: bağışıklık sistemini destekleyici vitamindir.

    edit: bazı etken maddeler eklendi.

  • 40. ibb 2020-2024 stratejik plan anketi

    ikametgah doğrulaması olmadan böyle bir anketin yapılması ultra saçma. türkiye'nin her yerinden tonlarca adam bu anketi çok rahat manipüle edebilir.

  • 41. 9 ekim 2019 şivan perwer'in ağlaması

    tayyibin kankası olan şivan perwer mi bu? hani tayyip, barzani ve şiwan beraber açılış yapmışlardı. araları bugün bozulur yarın düzelir, yine halay çekerler megri megri. az biraz sıksın dişini, reise bu aralar malzeme lazımdı mecbur kaldı bu kartı oynamaya. yakında başkanlık seçimi gündeme gelsin, kürt oyları için tayyip abisi limitsiz yetkisini kullanarak khk bile çıkartır “tüm belediyelerde şivan perwer konser vere” diye.

  • 42. yaya geçidinden geçen yaya pişkinliği

    lan şoför olmasak, sana hak vereceğiz. 50 km/sa ile yeşil yanıyor diye hızlanıp, sarıyı görünce fren yaparsan tabi ki yavaşlayamazsın. sen evine 4 dakika erken gideceksin diye 20 tane yaya korkarak sağa sola bakmak zorunda değil.

  • 43. millet ittifakının parçalanması çok önemli

    düşünsene, asker bir operasyon yapıyor.
    sınır dışı harekat söz konusu.
    böyle bir ortamda tek ihtiyaç birlik olmak, siyasi görüşleri rafa kaldırmak olmalı.
    ve ülkenin cumhurbaşkanı, hala ayrıştırıcı ve nefret yüklü cümleler kullanıyor.

    (bkz: bak bunu buradan alın)

  • 44. 10 ekim 2019 yılmaz özdil yazısı

    amerika amerika
    türkler dünya durdukça
    beraberdir seninle
    hürriyet savaşında

    bu bir dostluk şarkısıdır
    kardeşliğin yankısıdır
    kore'de olduk kan kardeşi
    sönmez bu yangının ateşi

    azmimizdir hür yaşamak
    dünyada sulhu sağlamak
    dalgalanır hep bu uğurda
    istiklal aşkı ruhumuzda

    ankara ile washington
    izmir'inle san francisco'n
    benzer derler birbirine
    doyulmaz güzelliklerine

    o muhteşem beldelerin
    pınarların nehirlerin
    ünlü şelalen niyagara
    haykırır gücünü dünyaya

    senin new york'un
    yükselir göklere
    senin istanbul'un
    destandır dillere

    amerika amerika
    türkler dünya durdukça
    beraberdir seninle
    hürriyet savaşında

    *

    gençlerimiz muhtemelen ilk defa duymuştur ama, yaşı 60'ın üzerinde olanlar bu şarkıyı eminim çok iyi hatırlar.

    1950'li yılların pop starı celal ince söylüyordu.

    demokrat parti iktidara gelir gelmez türkiye'yi abd'nin kucağına oturtmuş, amerikan yalakalığı tavan yapmış, celal ince'nin bu şarkısı hit olmuştu, adeta marş gibi ezberlenmişti.

    celal ince abd'de yaşıyordu, eşi amerikalıydı, türkçe yayına başlayan amerika'nın sesi radyosu'nda söylüyordu, program başına 150 dolar alıyordu.

    amerika'nın sesi radyosu, bu şarkıyı tek taraflı plastik plaklara onbinlerce adet basmış, dostluğun hediyesi olarak izmir fuarı'ndan başlayarak, türkiye'nin her yerinde “bedava” dağıtmıştı.

    plağın ambalajında new york ve istanbul'un fotoğrafları vardı.

    ayrıca, franklin roosevelt, thomas jefferson, george washington, patrick henry, namık kemal, ziya gökalp ve atatürk'ün özgürlük konusundaki sözleri yeralıyordu.

    sayın ahalimiz hep bir ağızdan söylüyordu, amerika amerika, türkler dünya durdukça, beraberdir seninle, hürriyet savaşında.

    *

    aslında… kore savaşı sırasında, abd dışişleri bakanı john dulles bu “hürriyet savaşı beraberliği”ni açık açık izah etmişti.

    “en ucuz askeri türkiye'den temin ediyoruz” demişti!

    “türk askerinin maliyeti 23 cent'e denk geliyor” demişti!

    *

    john dulles'in kardeşi cıa başkanıydı.

    dünyadaki bütün “insan pazarları”na bakmışlardı, tezgahlardaki en ucuz fiyat bizim alnımızda yazıyordu!

    *

    sayın ahalimiz “amerikaa amerikaa” diye celal ince'nin şarkısına eşlik ederken… nazım hikmet pişmiş aşa su katıyor, “23 sentlik asker” şiirini kaleme alıyordu.

    *

    mister dallas, sizden saklamak olmaz / hayat pahalı biraz bizim memlekette / mesela iki yüz gram et alabilirsiniz, koyun eti, ankara'da 23 sente… / yahut iki kilo kuru soğan / yahut bir kilodan biraz fazla mercimek / elli santim kefen bezi / yahut da bir aylığına yirmi yaşlarında bir tane insan!

    *

    aradan yıllar geçti…

    renkli devrimlerin sponsoru, liboşların gurusu george soros, 2002'de sabancı üniversitesi'nde konferans verdi.

    “türkiye'nin en iyi ihracat ürünü ordusudur” dedi!

    *

    hemen ihracata başladık tabii…

    amerikan, ingiliz, alman, fransız, hollanda askerleri peyderpey çekildi, onların yerine bizi sürdüler, bekçilik yapmaya afganistan'a.

    *

    hiç unutmam, meşhur 1 mart tezkeresi döneminde, sayın basınımızda şu haber manşet olmuştu:

    “pentagon, afganistan'daki bin amerikan askeri için ayda 28 milyon dolar harcıyor, bin türk askeri için ise, sadece 4.5 milyon dolar harcanıyor. türkiye aynı görevi altı kat ucuza yapıyor. türkiye'nin ırak'a 10 bin asker göndermesi, abd için her ay 240 milyon dolar tasarruf anlamına geliyor.”

    *

    ne kadar gurur duysak azdı!

    *

    bilahare, abd eski başkanı reagan'ın hatıralarını anlattığı “reagan günceleri” isimli kitabı piyasaya çıktı.

    bu kitabın bizimle alakalı bölümü ibret vericiydi.

    reagan, turgut özal'la şahane şekilde anlaştıklarını anlatıyordu.

    “türkiye bizim güvenliğimizin bir parçasıdır, bir türk askeri yılda 6 bin dolara maloluyor, eğer onu bir amerikan askeriyle değiştirmeye mecbur kalırsak, maliyetimiz 90 bin dolara çıkıyor” diyordu!

    *

    hesap gayet mantıklıydı…

    coni'nin günlüğü 246 dolarken, mehmet'in günlüğü 16 dolardı.

    *

    canımızın fiyatı 23 cent'ten 16 dolara çıkmıştı ama, eskiden altı kat ucuza ölürken, artık 15 kat ucuza ölüyorduk.

    *

    fiyatımız artarken, değerimiz ucuzluyordu.

    sürümden kazanıyorlardı!

    *

    – 2012 yılıydı…

    cıa başkanı ankara'ya geldi.

    suriye politikamız için milattı.

    asrın liderimizle başbaşa görüştüler.

    aynı gün…

    şam büyükelçiliğimiz boşaltıldı.

    esad, eset oluverdi!

    daha düne kadar kadar “kardeşim esad” diyen asrın liderimiz, aniden “katil eset, men dakka dukka” demeye başladı.

    – ingiliz, amerikan, alman medyası çatır çatır yazıyordu… libya'dan afganistan'dan pakistan'dan getirilen köktendinciler, cıa nezaretinde türkiye'de toplanıyor, silahlandırılıyor, yürüye yürüye suriye'ye geçiriliyordu. barış ve hoşgörü şehrimiz hatay'da, kamuflaj kıyafetli, göbeğine kadar sakallı tipler dolaşıyordu.

    – sınırımız kevgire dönmüştü. dünyanın dört bir yanından getirilen köktendinciler suriye'ye geçiyor, suriyeliler tası tarağı toplayıp türkiye'ye geçiyordu.

    – şak… baki yiğit isimli türk vatandaşı, suriye'de esad güçlerine karşı savaşırken öldü. kimdi bu baki yiğit* 2003 yılında istanbul'da sinagogların bombalanması eylemini organize eden ve güya müebbet hapse mahkum olan teröristti! böylece… insanlarımızı havaya uçuran ve mahkeme kararıyla ömrünün sonuna kadar hapiste kalması gereken el kaideci'nin kaşla göz arasında serbest bırakıldığı ortaya çıktı. genelkurmay başkanımızı terörist diye hapse tıkan sayın hükümetimiz, bu arkadaşı sokağa salmıştı.

    – şak… angeline jolie geldi. suriyelilere kapılarımızı açtığımız için hepimizi tebrik etti. angelina tarafından takdir edilince hepimizin göğsü kabardı tabii, suriyelilere kapılarımızı açtığımız için kendimizle gurur duyduk.

    – şak… niğde'de jandarmanın trafik kontrolünde çatışma çıktı, bir astsubay şehit oldu, bir kamyon şoförü öldü, yedi askerimiz yaralandı. uzun namlularla ateş açan, el bombası fırlatan saldırganlar, üç kişiydi. biri yaralanmıştı. kaçtılar. beş kilometre uzaklıktaki sağlık ocağına gittiler, belli ki bölgeyi gayet iyi biliyorlardı, çalışanları rehin aldılar, yaralının tedavi edilmesini istediler. polis etrafı sardı, gene çatışma çıktı, bir polis şehit oldu. saldırganlardan ikisi yakalandı, biri kaçmayı başardı, izini kaybettirdi, ertesi sabah köşkönü köyünün camisinde namaz kılarken yakalandı. arapça konuşuyorlardı ama, arap değildiler, ikisi arnavut, biri kosovalı'ydı. hatay plakalı bir taksiyle istanbul'a gidiyorlardı. olay yerinde bıraktıkları taksinin bagajından el bombaları, uzun namlulu silahlar, telsizler, kamuflaj kıyafetleri çıktı. türkiye, ışid'le tanışmıştı.

    – ama hiç önemli değildi… angelina jolie tarafından takdir edildiğimize göre, suriye sınırımızı yol geçen hanına çevirmemizde sakınca yoktu.

    – istanbul bağcılar'da ışid mağazası açıldı, flamaları, tişörtleri satılıyordu, rakka'ya gitmene gerek yoktu.

    – laleli'de ofisleri vardı, askerlik şubesi gibi kullanılıyordu. avrupa ülkelerinden gelen köktendinci teröristler, bu ofis üzerinden suriye'ye geçiriliyordu, ceplerine 400'er dolar harcırah konuyordu.

    – ışid rafinerisi, türkiye'ye şakır şakır kaçak mazot sokuyordu. bizzat genelkurmayın verilerine göre, yüzlerce kilometre kaçak boru hattı imha edildi, yüzlerce metre değil, yüzlerce kilometre!

    – ışid militanları reyhanlı'yı alışveriş merkezi olarak kullanıyordu.

    – amerikalı gazeteciler james foley ve steven sotloff'un kafasını kesen “cihatçı john” lakaplı ışid celladının, mülteci ayaklarıyla elini kolunu sallaya sallaya türkiye'den geçtiği ortaya çıktı.

    – suriye'de savaşan ve avrupa medyasına konuşan bazı köktendinci gruplar, türkiye'de askeri eğitim gördüklerini anlatıyordu.

    – sınırlarımız öylesine folofoş olmuştu ki, türkiye'nin yüz yılda zor kuruttuğu, 80'li yıllardan beri görülmeyen “şark çıbanı” hortladı.

    – hayvan kaçakçılığı önlemediği için “afrika hastalığı” adı verilen bulaşıcı hastalık türkiye'ye sıçradı, karantinalar başladı.

    – türkiye'den çalınan otomobiller suriye'ye götürülüyor, hem binek araç olarak, hem bombalı araç olarak kullanıyordu, aile bakanı ayşenur islam'ın yardımcısına ait makam otomobilini bile çalıp, suriye'ye götürdüler.

    – newsweek dergisi “cihad otoyolu” başlıklı analiz yayınladı, kocaeli'den suriye'ye minibüslerle militan taşındığını yazdı.

    – danimarka vatandaşı olan bir ışid militanı, gazeteci lars hedegard'a suikast teşebbüsünde bulundu, ülkeden kaçtı, istanbul atatürk havalimanı'nda sahte pasaportla yakalandı. danimarka'nın resmi talebine rağmen iade edilmedi. çünkü meğer… bu ışid'çiyi serbest bıraktığımız anlaşıldı. danimarka ortalığı ayağa kaldırdı, danimarka basını akp hükümetini yerden yere vurdu, “türkiye'yle diplomatik ilişkimizi keselim” çağrısında bulunuldu. akp'den çıt çıkmadı.

    – new york times gazetesi, ankara hacıbayram mahallesindeki ışid faaliyetlerini haber yaptı, militan devşirme merkeziydi.

    – bild gazetesi, ışid'in yedi şehrimizde silah deposu olduğunu yazdı, ankara, izmir, eskişehir, konya, şanlıurfa, hatay ve adıyaman diye liste verdi. sayın hükümetimizin gıkı çıkmadı.

    – daily telegraph gazetesi, türkiye'yi iran'a benzetti.

    – ındependent gazetesi, pakistan'a benzetti.

    – bbc, mısır'a benzetti.

    – sayın yalaka basınımız “dünya lideriyiz” diye övündü!

    – sayın hükümetimiz hergün bir vize müjdesi veriyordu, pakistan'la vizeleri kaldırdık, bangladeş'le vizeleri kaldırdık, afrika'yla vizeleri kaldırdık filan… sayın ahalimiz pek seviniyordu.

    – sayın hükümetimiz hergün bir thy müjdesi veriyordu, afrika'nın şu ülkesine uçuyoruz, afrika'nın bu ülkesine uçuyoruz falan… sayın ahalimiz pek seviniyordu.

    – kimse merak etmiyordu, köktendinci terör sorunu yaşayan ülkelerle vizeleri niye kaldırıyoruz*

    – kimse merak etmiyordu, thy bu tuhaf ülkelere uçuyor ama, british airways'in lufthansa'nın air france'ın hiç kafası çalışmıyor mu, onlar niye oralara uçmuyor da, biz uçuyoruz*

    – sayın ahalimiz bu tür mevzuları hiç merak etmediği için… dünyanın dört bir yanından onbinlerce ruh hastası köktendinci terörist türkiye'ye getirildi, suriye'ye sokuldu.

    *

    – suriye'yi parçalamaya çalışan emperyalist ülkeler, kimin kimi soktuğu belli olmayan “eşekarısı kovanı” yarattı.

    *

    – avrupa ülkelerinin istihbarat servisleri, kendi ülkelerinde ruh gibi takip ettikleri köktendinci yapılanmaları suriye'ye yönlendirdi, teşvik etti, çeşitli mekanizmalarla türkiye'ye gitmelerini sağladı.

    – hem kendi ülkelerinde yuvalanan köktendinci teröristlerden kurtulmuş oldular, hem de hiç asker göndermeden, bu köktendinci teröristleri kullanarak vekalet savaşı yürüttüler.

    *

    – içsavaşı körüklediler, yüzbinlerce insanın ölümüne sebep oldular, sekiz milyon kişiyi mülteci haline getirdiler, beş milyon suriyeli'nin türkiye'ye girmesine sebep oldular, suriye'de taş üstünde taş bırakmadılar, insanlık tarihinde görülmemiş vahşetler sergilediler.

    *

    netice*

    başaramadılar.

    kaybettiler.

    *

    emperyalist ülkeler suriye topraklarından bir bir çekildi.

    dünyanın dört tarafından getirilen köktendinci teröristlerden sağ kalanlar, insan enkazı olarak suriye'de sıkıştı.

    *

    el hol, ayn isa ve roj kamplarında yüz binden fazla ışid militanı ve ailesi var, 20 bin civarında erkek terörist, 40 bin civarında kadın, 40 binden fazla çocuk… çocukların çoğu 10 yaşından küçük.

    amerikan askerlerinin kontrolünde yedi hapishane var, kimisine göre 12 bin, kimisine göre 17 bin civarında ışid'li bu hapishanelerde tutuluyor. insan kafası kesen, insan yakan teröristler bunlar.

    *

    ışid kamplarında 50'den fazla ülkenin vatandaşı var.

    avustralyalı var.

    finlandiyalı var.

    belçikalı var.

    ingiliz var.

    fransız var.

    brezilyalı var.

    endonezyalı var.

    alman var.

    somalili var.

    italyan var.

    hollandalı var.

    malezyalı var.

    ortak lisan arapça.

    kız bebelerinde bile tepeden tırnağa kara çarşaf var.

    kadınlar peçeli, elleri bile görünmüyor, siyah eldiven takıyorlar.

    kadınların kocaları hariç, erkeklerle konuşması yasak.

    15 yaşındayken suriye'ye geçip, örgütün kendisine koca olarak seçtiği militanla evlenen var.

    bir alman militanın üçüncü karısıyken, kocası ölünce, sadece ismini bildiği, isminden başka hakkında hiçbir şey bilmediği rus militanla evlenen alman kadın var.

    yaralılar var, ağır hastalar var.

    hepsi nefret dolu.

    örgütün radikal ideolojik eğitimi devam ediyor.

    zemini çamur, çadırlarda kalıyorlar, kanalizasyon yok.

    açık söylüyorum…

    kabus filmi çekilse, böylesi hayal edilemez.

    *

    bunları hiçbir ülke geri almıyor.

    almanya, fransa, ingiltere gibi ülkeler, kendi vatandaşları olan militanları geri almamak için, vatandaşlıktan çıkardılar.

    *

    maliyet olarak abd'nin üstüne kalmışlardı.

    *

    şak…

    asrın liderimiz “suriye'ye gireceğiz” dedi.

    “güvenli bölge kuracağız” dedi.

    *

    şak…

    trump izin verdi.

    sadece küçük bir şartı vardı.

    “ışid savaşçılarından ve ailelerinden sorumlu olacaksınız” dedi!

    *

    şak…

    beyaz saray açıklama yaptı.

    “başkan trump'la cumhurbaşkanı tayyip erdoğan telefonla görüştüler. türkiye, suriye'nin kuzeyine girecek. amerikan güçleri, ışid'in halifelik ilan ettiği bölgelerde artık bulunmayacak. abd, yıllardır vatandaşlarının vergilerine büyük maliyetler getiren ışid savaşçılarını artık daha fazla tutmayacak. bundan böyle, yakalanmış olan ışid savaşçılarından türkiye sorumlu olacak” dedi.

    *

    şak…

    “söylediklerimin dışına çıkarsanız, türkiye ekonomisini imha ederim” diyen trump, bir tweet daha attı… “avrupa'nın geri almayı reddettiği ışid savaşçılarını, türkiye mutlaka almalı” dedi.

    *

    ortalama zekaya sahip herkesin bir defada okuyup anlayacağı kadar netti…

    *

    amerikan askerleriyle ışid'e gardiyanlık yapmak, pahalı geliyor.

    biz ucuzuz.

    *

    terörle mücadele için elbette devletimizin yanındayız ama…

    gayet açık görülüyor ki, pkk için gitmiyoruz.

    amerikan vatandaşlarının vergi yükünü hafifletmek için gidiyoruz.

    *

    e, bu durumda 23 sentlik asker şiirini okumamızın alemi yok tabii.

    hadi hep bir ağızdan…

    amerika amerikaa

    türkler dünya durdukça

    beraberdir seninle

    hürriyet savaşındaa!

  • 45. türkiye'nin topraklarının genişlediği gerçeği

    (bkz: islak ruyalar)

    bize teror damlamasin yeter. toprakta gozumuz olmamali

    ayrica (bkz: suleymah sah turbesi)
    adamin kemikleri sizar su entryi okusa

  • 46. cep telefonuna melodi olmuş şarkılar

    tarkan - gül döktüm yollarına. hem de polifonik.

    aha işte bu da nokia için kodları:

    4b1 8b1 4b1 8a1 4- +8c1 8b1 8a1 8b1 8g1 4- 4- 4- 8a1 4b1 8b1 8b1 8b18a1 +8c1 8b1 8a1 8b1 8a1 4- 4- 4- 8g1 4a1 8a1 8a1 8b1 8b1 +8c1 8b1 +8c1 4a1 +8d1

  • 47. iddaa'da kupon yatıran takımlar

    şüphesiz ki 1.sıraya manchester united dan başka bir takım yazacak bahisçi yoktur

  • 48. 10 ekim 2019 fransa'nın türkiye'ye nota vermesi

    aklıma şu fıkrayı getiren olaydır;

    adamın biri, bir fransız arkadaşıyla sözde "ermeni soykırımı" yasası ile ilgili konuşurken ona şunu söyler.
    - "anlamadığım bir şey var. biz kimsenin işine karışmazken özellikle avrupa ülkelerinde türkiye hakkında kendi kendilerine kararlar almak gibi bir alışkanlık var. üstelik siz fransızlar cezayir'de yaşadıklarınızı unutuyorsunuz, nasıl olup da bir numaralı demokrasi savunucusu olduğunuzu iddia ediyorsunuz anlamıyorum"
    bunun üzerine fransız adama sorar:
    - "fransa’nın sembolü neden horozdur biliyor musun?"
    - "neden? " der adam, cevabı aynen şöyledir.
    - "kendi ayakları bokun içindeyken şarkı söyleyen tek hayvan horozdur da ondan."