bu gidişle dışarda sadece sarıklılar kalacak.
Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. 30 ocak 2018 ttb doktorlarının gözaltına alınması
-
2. türk kızlarından nefret etmek
edit6hiç beklemediğim bir şekilde kadınlardan oldukça fazla destek mesajı geldi. başlık seçiminin acımasız olduğunu söylemiştim. dikkat çekmek için seçildiğini de. nefret kelimesi için tekrardan özür dilerim. bıkmadan düşüyor mu böyle diyen yazarlara da tekrardan düşmüyor, rahat olun diyor; tekrar etmenin bu tip andavallar için vazgeçilmez bir bağımlılık olduğunu tekrar tekrar hatırlatma gereği duyuyorum.
editeyşın fayf aşağılarda bi yerde yıllardır görmediği lise arkadaşı tarafından facebooktan eklenerek aslında ben seni seviyordum yazılan kızın entrysini okuyunuz. “ay taciz edilcem, ay poposu değdi, ay bana mı baktı” diye sokakta gezen bir deli olduğunu düşündüğüm bu kızımız tam da benim korktuğum, onu tanıyınca yolunu değiştirdiğim ve nefretime sebep olan kızımızdır.
edit 4kanı sadece cinsel organına pompalayan genç ve heyecanlı arkadaşları bir kenara bırakırsak tacizci sanılma korkusu tahminimden fazla kişide mevcutmuş. bu durumun psikolojide bir adı var mı bilmiyorum. olmadı adını biz koyar, dernek kurar, tacizci değiliz diye istiklalde yürüyüş yaparız. ben kendimi demir donla zincirlemeye hazırım.
edit3 çok fazla mesaj geldiği için tekrar yazma ihtiyacı hissediyorum. tekrar neydi? tekrar aptalların afyonuydu, neyse. konuştuğum her kızla seviştim sananlar var, uydurduğumu zannedenler var. bunu yazanların yeteri kadar sosyal canlılar olmadığını düşünüyorum. bir kızla otobüste kahve içmem imkansız gelmiş bazılarına. hadi bunlar doğal da bir kişi de kalkıp dirseğimin değdiği kadının verdiği tepkiyi sorgulamamış ya ona yanarım. çoğunluk yok lan sevişmiş olamaz modunda. yemin ederim sevişmedim diyorum, playboy takliti yapıp kız düşürmeye çalışıyosun diyolar. gece rahat uyuyun, yemin ettim bak.
edit2 he canım playboy gibi gözükmeye çalışan bir kekokuyum. o libidoyu indir, beynini göremiyorum. amerikalının evinde iki hafta kaldım mesela, bak sen idrak edemeyeceksin ama hiç sevişmedik. vallahi bak sevişmedik. mutlu ol olum sevişmedik. bırak playboyluğu doğru dürüst bir kadınla muhabbet başlatmayı beceremem. vallahi bak. ukraynalı hatun allah var çok güzeldi, ama sevişme amaçlı değil düşmesin diye koluna girmeyi teklif ettim. onunla da sevişmedim. mutlu ol olum hayatım sevişmekle geçmiyor maalesef.
edit: yorumlar beklentimin haddini aşmadı. arada gerçekten ne demek istediğimi anlayan bir kaç kızdan mesaj geldi, mutlu oldum. bir kısmı düşüyor mu böyle diye yazmış; boy veriyorum, düşmüyor. bir kısım türk kızlarının orospu olmasını istediğimi yazmış ki nasıl böyle bir sonuca vardılar merak ediyorum. çokça da sen kızların ne yaşadıklarını biliyor musun mesajı var.
kadın olmadığım için tam manasıyla bilmem söz konusu değil. tekrar edeyim, ki bir entryde belirttiğim gibi aptallar tekrarı çok sever, bende tekrar anlatmayı. büyük harflerle diyorum ki, bu ülkede taciz tecavüz vardır ve sorundur. aile baskısı vardır ve sorundur. koca şiddeti vardır ve sorundur. pedofil vardır ve sorundur. kadının tacize uğraması için rahatsız olması, benim için yeterlidir; bunun adı tacizdir.
ancak arkadaşlar ben burada yanlışlıkla dokunulan koldan, adres sormaktan bahsediyorum. bir erkek olarak tacizci suçlamasına maruz kalmaktan ödüm patlıyor. yaşadığım olayı yazdım. o an yaşadığım stresi ifade dahi edemem. toplu taşımada yanlışlıkla birine dokunucam diye ödüm patlıyor. söylemek istediğim, türk kızının taciz eşiğinin avrupalı akranlarına göre düşük olması. yani bir avrupalı laf atılmasına gülerek karşılık verirken türk kızları buna tepki gösteriyorlar ki kültür farkı, yetiştirilme tarzı açısından düşününce gayet hak veriyorum. dediğim gibi, kadın rahatsız oluyorsa tacizdir, nokta.
niye böyle bir başlık açtım, tabiki dikkat çekmek için. o anki duyguları ifade edebilmek için. tabiki koca bir milletin hem de kendi ülkemin kızlarından nefret etmiyorum. ancak gerek bugüne kadar yaşadığım ilişkiler, aldatılma, yalan, entrika böyle düşüncelere sahip olmama yol açtı. belki benim şansızlığımdır, taktikler üzerinde yürüyen ilişkilerden sonra sadece dürüstlüğe dayanan bir ilişki yaşamak bu düşüncelerin sebebini açıklıyor.
edit sonu
her yurt dışı seyahati dönüşünde hissettiğim nefrettir.
orta doğu ve orta asya ülkeleri harici ülkelerden döndükçe olur genelde. aklınıza hemen fiziksel güzellik veya seks gelmesin. ülkemiz kızları bir çok ülke kızına göre bakımlı ve güzeldir fakat, evet koca bir fakat var burada.
türkiye’de bir markete girdim, üst raftan bir şey almam gerekti, doğal olarak sırtım koridora dönük. ürünü göğüs hizama doğru indirirken dirseğim, evet dirseğim benden yaklaşık 20 yaş büyük neredeyse annem yaşında bir kadının montuna değdi, daha doğrusu değmiş. ikimizde de mont olduğundan ben olayın farkında bile değilim. arkamda bir bağrış, bir çağrış napıyorsun dikkat etseneler salak gerizekalılar falan filan olayı anlamaya çalıştıkça hakaret işitiyorum. kadının bağrışlarına market görevlileri geliyor, bana sapık ve kuşkulu gözlerle bakıyorlar. yaşadığım durum inanılmaz derecede rencide edici. çok şükür ki olayı gören bir kamera var, görüntüleri hep beraber izliyoruz. market çalışanları bu sefer kadına rencide edici bir şekilde bakmaya başlıyor, benden özür diliyorlar. kadın bir özür bile demeden siktir olup gidiyor.
italya. marketten sigara alıcam ama karar veremiyorum. markette müşteri olarak bulunan güzel bir kız benim bu durumumu farkedip tavsiye veriyor, sonra kahve içmeye çıkıp evlerimize dağılıyoruz.
türkiye, yer halk otobüsü. aman yanlışlıkla bir tarafım birine değer de namusu kirlenir diye akrobatik hareketlerle arkalara yürüyorum. tam köşe bir yer bulup yerleşiyorum, önüme üçlü bir kız grubu geliyor, bir süre sonra otobüs ani bir fren yapıp yavaşlıyor, kızlardan birinin ayağı diğerine takılıyor. sırtüstü düşerken tek elimle sırtından tutuyorum. muhtemel hafif yaralanmalı bir kazadan kurtulan kızımız teşekkür etmek yerine sanki ben itmişim gibi ters ters yüzüme bakıyor.
yer ukrayna, kesif bir soğuk var otobüs bekliyorum. her zamanki gibi sovyet zamanından kalma bir hurda yanaşıyor. durakta benimle birlikte bir kız daha bekliyor. uzun topuklu bir çizme giymiş ve yürümekte zorlanıyor. orada bu tip -insani- yaklaşımların gayet normal karşılandığını bilmemden dolayı isterse otobüse binene kadar koluma girebileceğini söylüyorum. kabul ediyor ve otobüse biniyoruz. teşekkür edip boş olan koltuğa oturuyor. bir süre sonra yanındaki koltuk boşalınca eliyle gel gel yapıp çantasından küçük bir termos ve iki karton bardak çıkarıyor. teşekkür kahvesi olduğunu söyleyip birini bana diğerini de kendine dolduruyor. yol boyu kahvelerimizi içip vedalaşıyoruz.
yer türkiye, işten çıkıp evime doğru yürüyorum. kaldırımda oturan lise çağlarında bir kız dikkatimi çekiyor. yanına yaklaşana kadar ne olduğunu anlamıyorum. yanına geldiğimde burnunun kanadığını görüyorum. ne olduğunu sorup cebimden peçete çıkartıp kıza tampon yapıyorum. o anda mahalleli kadınlar geliyor birer birer. benden 10 yaş küçük bir kıza yaptığım tamponun -ki sadece bir elimle kızın başını diğer elimle de burnunu tutuyorum- kızın iffetine zarar verebileceğini düşünen kadınlar kız rahatsız olur gerekçesiyle görevi benden teslim alıyorlar. kızı ben gelene kadar pencereden izlediklerini ve ben geldikten sonra aşağıya indiklerini söyleyen kadınlara anlam veremeyerek ambulans çağırıyor ve oradan ayrılıyorum.
yer hollanda, sabahtan beri çok yürümekten olsa gerek bir kafeye girerken ayağımı ters basıyor ve şiddetli bir acı duyuyorum. en yakın sandalyeye oturduktan sonra yanıma oranın yerlisi iki kız geliyor ve ne olduğunu soruyor. kızlardan birinin hemşire olmasından dolayı ayağımı yoklayıp büyük ihtimalle incinme olduğunu söyleyip garsondan buz istiyor. ayağımı bi güzel sarıp hastaneye götürmeyi teklif ediyorlar. geçici sağlık sigorta poliçemin yanımda olmamasından ve kapsamını bilmediğimden dolayı hastaneye gitmek istemiyorum. kızlar kaldığım yere bırakmayı teklif edip kollarıma girerek beni arabalarıyla otelime bırakıyor. numaramı verdiğim hemşire olan yaklaşık bir saat sonra arayıp durumumu soruyor. istersem çalıştığı hastaneye götürebileceğini söylüyor. ayağımın ağrısı geçtiği için teşekkür edip sadece içki içmek istediğimi söylüyorum. üstü kapalı teklifime olumlu yanıt veren kızla güzel bir gece geçiriyoruz.
yaklaşık bir aydır ülke dışındayım. telefon dışında kimseyle türkçe konuşamadığım için memleket hasreti doruk yapmış. uçağa biniyorum, yan tarafta bir tane kız oturuyor. türk olup olmadığını anlayamadığım için hareketlerini takip ediyorum. bir türkle yüzyüze sohbet etmeyi özlediğim ve o bölgeye pek türk gelmediği için havadan sudan konuşma amacındayım. kız hostesi çağırıyor, gayet güzel bir ingilizceyle koltukların nasıl yattığını soruyor. hostes koltukların yatmadığını ve sabit olduğunu söyledikten sonra hostese türkçe bağırıp çağırmaya başlıyor. haftalar sonra canlı olarak duyduğum ilk türkçe kelimeler, bir türk kızının ağzından sinkaflı küfürler oluyor.
yer kanada, uçaktan inip bavulları beklemeye başlıyorum. telefonla aileme indiğimin haberini veriyorum. arada söylediğim türkçe ve türkiye kelimelerini duyan amerikalı bir kız görüşmem bittikten sonra yanıma gelip türk olup olmadığımı soruyor. evet deyince türkçe bir kaç kelime söyleyip gülüyor. lisede okurken değişim programıyla türkiye’den gelen bir öğrenciyi misafir etmişler ve yıllar önce türk öğrenciden duyduğu kelimeleri unutmadığını ve türkiye’yi çok merak ettiğini söylüyor. sohbet edip ayrılmak üzereyken nerede kalacağımı soruyor, bir otele rezervasyon yaptırdığımı söylüyorum. rezervasyonu iptal etmemi kendi evinde kalmamı teklif ediyor. tabiki kabul ediyor ve müthiş iki hafta geçiriyorum.
geçen hafta kharkivde otel odasında otururken sözlüğe giriyor ve can sıkıntısından milletin nickaltına olumlu veya olumsuz yorumlar yapıyorum. ertesi günü bir mesaj geliyor, kızdığını görünce efendi bir şekilde hiç tanımadığım hatta cinsiyetini dahi bilmediğim yazarın karakteri hakkında kırıcı olmayan yorumlar yapıyorum. türk kızlarının geneli üzerinden yaptığım karakter analizlerinden bir kaçı denk gelmiş olacak ki sinirlenip sapık, manyak gibi aşağılayıcı sıfarlarla dolu bir mesaj geliyor. bu kadarını beklemediğim mesaj üzerine özür dileyip nickaltı yorumumu sildiğimi söyleyen bir mesajla görüşmeyi sonlandırıyorum.
ve dışarı çıkıp gece kulübünde ruhumu arındırıyorum.
aklıma gelen bir kaç örnek bunlar. dün türkiye’ye inerken geldi bu örnekler aklıma. sonra türkiye ve yurtdışındaki insan davranışlarını düşündüm. türkiye’de sokakta yürüyen herkesin çok acil ve önemli bir işi var ve herkes birbirine o kadar yabancı ki, hiç tanımadığın biriyle sosyal bir ilişki içine girince ilk olarak sapık ve manyak olarak değerlendiriliyor, eğer bir kaç -kriteri- sağlıyorsan güvenilmez ama bir şans verilebilir kategorisine yükseliyorsun. yurtdışında ise durum tam tersi, insanlarla ilk diyaloğunda samimiyet ve güveni görebiliyorsun. eğer gerçekten güvenilmez ve kötü niyetli biriysen görüşmeyi nazikçe sonlandırıyorlar. türkiye’de adres sormak bile sapıkça bir davranış olarak anlaşılırken geçtiğimiz pazar günü yine kharkiv’de gittiğim bir restorantta doğum günü kutlayan gruptan bir kızla sigara içme alanında yalnız kaldık. tamamen muhabbet olsun diye harika bir doğum günü partisi, iyi senelere dedim. kız benim değil, kocamın doğum günü çok teşekkür ederim dedikten sonra umarım kocan beni dövmez dedim. tabi söylediğimin ne ifade ettiğini anlamayan kız niye dövsün dedikten sonra yüzüme garip garip baktı.
tüekiye’de öyle bir noktaya geliyorsun ki, erkek olarak doğmak sapık olman için yeterli. her an sapıkça fikirleri aklından geçiren ve karşı cinsle yaptığın her iletişimden sapık olduğun önyargısı üzerine kadınlara bırak adres sormayı göz göze gelmekten dahi korkuyorsun.
çok genelleyici ve acımasız bir entry gibi oldu, nefret etmek kelimesi belki ağır oldu ama medeniyetin beşiği avrupa’da dahi yolda yürüyen kızlara erkeklerin yaptığı hareket ve laf atmaları gördükten sonra türkiye’de kadınlara yönelik erkek tacizleri gerekçesini kabul edemeyeceğim.
baştan söyliyeyim, türkiye’de kadına taciz yoktur demiyorum. bu ülkede kadın tacizleri, cinayetleri, çocuk yaşta evlendirme, namus kültürü, aile baskısı gibi kadınlar için büyük sorun teşkil eden konular var. konuyu buralara çekecek varsa rica ediyorum erkek egemen küfürler ettirmeyin.
dikkat ettiyseniz fiziksel özelliklerden hiç bahsetmedim bile. amacım tamamen insani yaklaşımlar arasındaki farkları örneklerle açıklamak. kimin neyi nasıl idrak edip alacağı kendi sorumluluğuna kalmış. -
3. ufak tefek cinayetler
-
4. köpeğe tecavüz ederken yakalanan ihtiyar
köpeğe tecavüz videosuna twitter'da biri "çözdükten sonra köpek kaçmıyor, pek tecavüz gibi durmuyor" yazmış. çıldırmamak elde değil. ciddi ciddi köpeğin rızası var demiş insan artığı. kimlerle aynı ülkede nefes almaya çalışıyoruz...
-
5. 30 ocak 2018 beşiktaş gençlerbirliği maçı
saat 20.30'da başlayacak, a spor'dan canlı yayınlanacaktır.
maç başlıklarında ilk entrye maçın başlama saati ve yayın durumu ile ilgili bilgi eklemek çok mu zor ya? -
6. 140 km ile giderken kontrolünü kaybeden audi a4
ıslak yolda arabama güveniyorum kafasıyla hız yapan, araba kayarken dahi direksiyonu iki eliyle tutmayan bir adet trafik canavarı barındıran videodur. aracın kendini toparlaması quadro farkı da değildir bildiğin esp ama dört çeker aracın böyle dağılması bildiğin sürücü farkıdır. bir gün başka birinin canının yanmasına neden olmaz umarım.
-
7. motor üretemememizin nedeni
sadece motor bloğu üretemediğimizden dolayı motor üretemiyoruz demek doğru olmaz. motor bloğu dediğiniz şey bundan 100 yıl önce de üretiyordu... yani bir motor bloğu üretmek türkiye için atla deve değil. en azından türkiyede bunu yapabilecek çok iyi firmalar olduğunu biliyorum. motor bloğu maliyetleri elbette yüksektir ona lafım yok, bu şimdilik cepte dursun...
asıl problem ülkede henüz adam akıllı teknoloji üretimi olmaması. global pazarda olan teknolojiler çok ileride ve patentli teknolojiler. yani öyle ferrari motorunu alayım, kopyalayıp üreteyim yapamıyorsunuz.
şimdi bu noktada arge devreye giriyor. senin global pazara bir ürün çıkartabilmen için global pazarda bir rekabet gücün olması gerekiyor. bunun için de arge/teknoloji yatırımı yapman gerekiyor. fakat gel gelelim hesap kitap yaptığında astarı yüzünden pahalıya geliyor.
milyarlarca dolarlık yatırımdan bahsediyorum. siz bu motoru ürettiğinizde belirli bir rekabet ortamına girecek ve bu ortamda satış yapmak zorunda kalacaksınız. yani eğer piyasadan kötü motor üretirseniz satamazsınız. iyi motor üretmek için de sizin çok ama çok ciddi teknoloji yatırımlarınızın olması gerekiyor. satışlarda kar yapmak için de sadece türkiye pazarına güvenemezsiniz. keza yapacağınız yatarımların maliyetlerini sadece türkiye pazarından çıkartmanız da mümkün değildir.
mesela vw gurubu çift kavrama olarak bildiğimiz dsg şanzımanının argesini ve üretimini yapabilmek için fabrikalar yapıyor. sadece şanzımanı daha da geliştirebilmek için yüzlerce mühendis binlerce eleman çalıştırıyor.
diğer yandan dünyanın en iyi otomobil markası olan mercedes bazı modelleri için motoru renodan alıyor... şimdi mercedes motor bloğu mu üretemiyor? mercedes arge mi yapamıyor? hayır olay tamamen arge ve üretim maliyetleri ile ilgili.
global pazar diye birşey vardır. bu pazarda amerikayı baştan keşfetmenin pek bir anlamı yoktur. mercedes biliyor ki reno motoru sağlam, ucuz ve uzun ömürlüdür. mercedes markası için gerekli özelliklerde ve marka için yeterlilik testlerinden geçmiştir. ihtiyaçları olan motorları direk olarak renodan almak bu firmanın milyonlarca (belki milyarlarca) dolar kar yapmasını sağlıyor. adamlar bu paranın büyük bölümünü de gene argeye yatırmaktadır.
bu durumda ne oluyor?
1- mercedes kar yapıp, argesine yatırım yaparak gelecekte daha iyi motor üretecek ve bunu satıp kar edecek
2- reno argesine milyarlarca dolar yatırdığı motorunu satıp para kazanacak, kazandığı parayla iyi bir motor yapmak için mercedes gibi arge yapacak.
sen türkiye'de motor üretecek, sadece türkiye'deki belirli bir kesime bu motoru satacak olduğundan dolayı motor üretemiyorsun. çünkü bu işe girişecek iş adamları piyasayı benden senden daha iyi biliyor.
yukarıda verdiğim örneklere bakarsanız reno da mercedes de win-to-win durumdadır. ikisi de her şekilde kazanıyor. peki biz? teknoloji üretemediğimiz ve belki on yıllar boyunca karşılıksız yatırım yapmaya bütçe ayıramadığımızdan dolayı yıllar boyunca sadece kaybeden taraf olduk.
ayrıca motor üretmek için arge yapmak demek, eş zamanlı olarak yüzlerce parçanın ayrı ayrı geliştirmesini sağlamak demektir. vidasından somununa yüzlerce belki binlerce parçadan bahsediyorum. parası bir kenara böyle bir yapıyı oluşturmak ve geliştirmek bile yıllar süren mühendislik çalışmalarına ihtiyaç duyar.
mesela yerli otomobil geliyor diyorlar... evet üretimi yerli olacak doğrudur. fakat bizim ürettiğimiz teknolojilerle değil. mesela bakın 2005 model saab markasının patenti için 40 milyon euro verildi. link
buradaki husus yanlış anlaşılmasın. teknoloji patenti satınalmak kötü birşey değil. fakat 2005 yılında dünya genelinde az satılan bir aracı ülkenin sermayesi ile üretmek ne kadar karlı olur, kaç adet satabilirsin? artık neredeyse radar sistemlerinin bile standart olduğu bir global pazarda içinde eski teknoloji bulunan bir aracı kim almak ister...
motor üretiminde problemi çıkartan şey motor bloğu filan değil. problem ülkenin gelen ve giden siyasi iktidarları da değil. problem ülke olarak global pazara sunacak bir teknoloji üretemiyor oluşumuz. ülke olarak teknoloji üretiminde çok geride kaldık. bunun da tek çaresi gökdelenlere yatırılan, koca şehirleri taş yığını haline getirmek için harcanan paraların bir kısmının teknoloji üretimine harcanması gerekliliğidir. -
8. lahmacun siparişinde 2 ile 3 arasında kalınan an
herkese oluyor mu bilmiyorum ama ahir ömrümde annemin benim adıma ona 1 tane yeter dediği yaşlarımdan sonraki tüm lahmacun siparişi sahnelerinde yaşadığım kararsızlık anıdır.
2 tane istesen yetmeyebilir zira açsın doyacaksan da doymayacaksın gibi gelir. 3 desen birincisi ohaa lan, çüşş, yuhh ayı gibi tepkilere maruz kalmak dışında bir de fazla gelme ve mecburen bitirmek zorunda kalma ihtimali var. çok zorlanıyorum be sözlük bildiğin gibi değil. -
9. ezberlenen en saçma şey
6-7 yaşlarımda izlediğim bi çizgi filmdeki kahramanın adı.
tiki tiki tembo noseri rambo çaribari ruçi pipperipembo.
geçen yıl kütüphanede gezerken bunun fransızca çocuk öykü kitabına rastladım. şöyle imiş orijinal yazımı:
tikki tikki tembo-no sa rembo-chari bari ruchi-pip peri pembo
(bkz: close enough) -
10. çukur (dizi)
son 45 dakikasıyla 50'lik içirten dizi.
ha bu arada gençlerin dizi hakkında eyyorlamalarını gördükçe aklıma inci'deki bir entry geliyor nedense.
--- spoiler ---
başlık: bilmeyene ekşi sözlüğü anlatmak
entry: ya böyle ne kadar kıl tüy herif varsa orada amk. hani bizim köyde gancık hasan vardı ya ota boka laf ederdi. heee düşün ki binlerce gancık hasan var.
--- spoiler --- -
11. geceye pederden bir söz bırak
"dar kapıdan girmeye çabalayın. çünkü kişiyi yıkıma götüren kapı büyük ve yol geniştir. bu kapıdan girenler çoktur. yaşama götüren kapı ise dar, yol da çetindir. bu yolu bulanlar çok azdır." matta (luk. 13:24) / incil
geçen pazar günü dedi. -
12. köpeğe cinsel istismar uygulayan genç kız
başlığı açanın maksadı "bunu da eleştirin bakalım" demek değil aslında bu videodaki halin diğer videodaki gibi psikolojik olarak travma etkisi yaratmamasının altındaki sebebin pozitif ayrımcılık olmasıdır.
-
13. öso kuva-yi milliye gibi sivil bir oluşumdur
bir rte beyanatı.
emperyalizme karşı direniş için örgütlenen ve kahramanca mücadele eden kuvay-ı milliye ile emperyalistlerin kışkırtması ve desteğiyle hükümete ayaklanan, kafa kesen, ciğer yiyen, cihatçı çeteleri aynı olarak göstermek akla, tarihe ve vatana hıyanettir.
başka da bir sözüm yok. -
14. düz vites araba kullanan erkek seksiliği
ozellikle dolmus soforlerinde, taksi soforlerinde bolca bulunan seksilik. genc kizlarimiz ne zaman bir taksiye binse istemdisi olarak islanmakta, suratlari pembelesmekte kisacasi azmaktadirlar. o taksi soforunun seksiligi, o duz vites, off off dedirtir genc kizlara. dolmus soforleri de ayni sekilde. tum dolmus soforleri en seksi insanlardir. ayni sekilde sahin hacimurat vb kullanicilari da cok seksi olur. duz vites farki! saka bir yana, 2018 yilinda duz vites araba kullananin kafasini veya bütcesini skeyim afedersiniz. bi de kendilerini kandirmazlar mi cok seksiyiz diye, muahaha
-
15. ananem yapmış kıymalı dolma
böyle davranışların ilgi görüyor olması arkasının gelmesine sebep oluyor. kim daha gerizekalıca bir şey yaparsa o dikkat çekiyor. tuhaf bir kısır döngü oluşmuş durumda. gerçek yetenek ve zeka dışında her şey değer görüyor. sonu nereye varacak merak ediyorum.
-
16. boşta pisuvar varken kabine giren erkek
pisuvara sıçmanın yanlış olduğunu düşünen erkektir.
-
17. hayvan besleyen birinin evinde yemek yiyebilmek
(bkz: hayvan beslemenin faydaları)
bir sürü gereksiz insan sizden, evinizden ve hayatınızdan uzak durur, üç paralık tipleri ağırlamak zorunda kalmazsınız. bence bir hayvanla hayatı paylaşmak kadar büyük bir getiri bu. -
18. ekşi itiraf
ne zaman bir ilişkim bitse ve ne zaman bir ayrılık yaşasam; aynı şeyler oluyor.
"içip içip kesin mesaj atarım" diye düşünüp numarasını sileyim diyorum. numarayı silerken; her seferinde yanlışlıkla ezberliyorum.
hayır bir de hiçbir şekilde unutamıyorum amk. kısa mesajın 4 kontör olduğu dönemlerdeki lise aşkım yeşim'in de numarası ezberimde, üniversite aşkım pınar'ın da.
geçen yaz bodrum'da tanıştığım o sarışın kasiyer. adını unuttum ama numarasını hâla biliyorum.
bu lanet olası obsesif kompülsif bozukluk yüzünden; bilinçaltım 11880 çöplüğüne döndü. numarayı bir kere görmem ve "ezberlememeliyim" diye düşünmem yeterli. -
19. istanbul başakşehirspor
stressiz, baskı olmazdan, tıkır tıkır maaşları yatan oyuncularla yükseldiler. paranın nereden geldiği de halen meçhul. garip garip firmalar 0 getirisi olmasına rağmen sponsor oluyorlar. takımın iç dinamikleri hakkındaki eleştirilere kimse açıklık getirmiyor. türkiye'de kafası bu kadar rahat başka bir kulüp ve oyuncu grubu yok. hem de adam istanbul'da yaşıyor. ulan dünyadaki en mutlu insanlardan biri olur o adam o kafa rahatlığıyla. bir zahmet başarılı olsun.
aynı lato başakşehir'de olsun herif maksimum performans sergiler. bizde milyonlarca göz senin üzerinde, statta her yaptığın anında tepki alıyor. bu adamla başakşehir'in adamı aynı seviyede olamaz elbette.
yapay, stresten uzak, dış etmenlere kapalı, arkasında siyasi güç olan bir yapı kurmuşsun. binbir sorunla boğuşan kulüplere kafa tutuyor diye taktir etmemiz bekleniyor. tatlılardan ne alır bu arkadaşlar?
adamlar büyük bir rahatlıkla otobüsten inip gazetecilere meydan dayağı atıyorlar ve doğru dürüst ceza bile almıyorlar. melo'nun tweet nedeniyle 3 maç yediği ülkede oluyor bunlar. çok taktir etmeliyiz arkadaşlar, hakkını verin şu adamların :(
yıllarca büyüklere karşı bilenerek prim yaptılar. 2. yarı kendi yaptıklarını büyükler bunlara yapacak kanımca. ekstra motivasyon ile oynayacaklar bu takıma karşı. neler olacak merakla bekliyorum. fenerbahçe'yi küçümseyenler de oynadıkları göze hoş gelmeyen, kabız futbol nedeniyle yanılıyor. türkiye'de yenmesi en zor takım fenerbahçe'dir. aynı zamanda onlara mağlup olmak da zor. ligde gördüğüm en garip hüviyete sahip takım. tam bir beraberlik takımı. yaratıcılık 0 olsa da müthiş alan daraltıp rakibin oyununu her maç bozabilen ilginç bir sistemleri var. fener de öyle kolay lokma olmaz bunlara. -
20. eczanelerin reçetesiz antibiyotik satmaması
bogazim cok agriyor diye doktorunuzu antibiyotik yaz diye darlayacaginiza aksine bir bogaz kulturu yap diye darlamaniz gerekir (hani o rafta kavanozda duran ucu pamuklu cubuk var ya, o). kultur sonucunda bakteri urerse ne mutlu antibiyotiginizi alir iyilesirsiniz. yok uremezse mis gibi kimyasal kurunuz, bagirsaklarinizdaki faydali bakterileri de cilala parlat temizler. ondan sonra ibs'yle ugras, yok sogan ye karnin davul gibi olsun, yok probiyotikle duzeltmeye calis bir ton is. kalan bakterilerin de aldiginiz antibiyotige direncli olmasi cabasi.
cok gerekli durumlar haric antibiyotik kullanmayi reddettigim gunden bu yana sindirim sistemi sorumlarim adim adim duzeldi. yapmayin gozunuzu seveyim. -
21. rte'nin tarikatlarla mücadelesi
tarikatcılarla değil mücadelesi, kendisini desteklemeyenlerle.
-
22. doğu perinçek
ben üniversite yıllarımda bu adamın partisinde gençlik kollarındaydım. birgün partiye geldi, "gençler sizlere güveniyoruz var mı bir talebiniz?" dedi. ben de gaza gelip söz aldım. dedim ki; "madem sol, özgürlükçü ve eşitlikçi bir partiyiz, üniversiteye girişte şu başörtüsü meselesi ile ilgili bir özgürlükler bildirgesi yayınlayalım, arkadaşlarımız mağdur ve rencide oluyor, üzülüyoruz, böyle yaparak ötekileştiriyoruz, sadece kendi aralarında kalıp cemaatlere, tarikatlere yöneliyorlar, fetoş çok etkin şehrimizde böylece kırabiliriz gücünü..."
dinledi, "hmm" dedi. cevap bile vermeden yanındakilerle sohbete devam etti.
1 ay sonra partiden disiplin kurulu kararıyla ihraç belgem geldi*. başka da sözüm yoktur. -
23. 29 ocak 2018 tsk suriye ordusu gerilimi
yav sövmiyim sövmiyim diyorum da, sülalenizden hiç bir ferdi atlamıyorum söverken haberiniz olsun. şurada ciddi bir konu var ve haber okumak/teyit ettirmek veya fikir-bilgi edinmek için geliyoruz; burada euro truck simulator 2 başlığından gelip işin duayeni gibi "olağan sonuç", "yok canım" gibi yorumlar yazıyorsunuz.
be ulan sik kırıkları, bir sike dermanınız yok madem, bırakın bizi iki satır bir şey okuyalım. siktirin gidin ininize ne bok yiyorsanız yiyin. bu bir savaş, şakası yok. orada savaşan senin benim abim, dayım, amcam. nerede nasıl büyüdünüz bilmiyorum ama artık şaka nerede yapılır, sarkazm nerede yapılır şunu bir öğrenin.
al bu da tanım: bilgi almak için sözlüğe girip beyinsizlerin girdilerini okuduğum olay. -
24. 30 ocak 2018 furkan vakfı'na operasyon
şeriatçılıktan değil muhaliflikten yapılmıştır, o yüzden safça sevinmeye gerek yok.
-
25. uzaylıların gelmeme sebebi
-
26. ethereum sosyal deneyi
biraz meraktan, biraz da can sıkıntısından bir sosyal deney yapmaya karar verdim.
deneyimiz 3 aylık bir zaman zarfında şöyle işleyecek:
-başlıkta tema vakfına 3 fidan bağışı (30tl) yapıp ekran görüntüsünü paylaşan ve ethereum adresini yazan ilk 25 kişinin her birine şu anki kurda 200 tl karşılığı olan ethereum'u (0.045 eth) hemen göndereceğim.
-1 mayıs tarihinde eğer ethereum kuru en az 2 katına çıkarsa yani 200 tl en az 400 tl'ye yükselirse, bu başlık altında 1 mayıs tarihinde üstteki şekilde bağış yapıp ethereum adreslerini gönderen sonraki ilk 25 kişiye, benim ethereum gönderdiğim ilk 25 kişinin 0.0225 eth (200 tl) olarak tekrar göndermesini istiyorum.
transferleri en geç 24 saat içinde (uyanıksam bir kaç saat içinde) gerçekleştireceğim.
ethereum adreslerinin ve bağış ekran görüntülerinin özel mesaj yoluyla değil entry yoluyla paylaşılmasını rica ediyorum.
bağış için kullanabileceğiniz link: https://online.tema.org.tr/…mpany.aspx?support_id=8
edit: amaç ne diye merak edenler için: öncelikle merak, ek olarak da kripto paralar konusunda farkındalığı arttırmak; tema ya da diğer kuruluşlar doğrudan kripto paralar ile bağış ya da ödeme kabul etse güzel olmaz mıydı?
2.edit: deneyimizin ilk aşamasını tamamlamış bulunmaktayız. 25 farklı kişiye ethereum gönderimini tamamladım. 25 kişilik kota dolduktan sonra bağış yapanlara teşekkür ediyor ve aflarına sığınıyorum. bu edit'i girdiğimin saate yani 01:52'ye kadar bu şekilde bir bağış yapıp entry gönderdikten sonra katılım sağlayamadığı için fidan bağışı yaptığına pişman olanlar varsa, lütfen entrylerinde bunu edit yaparak belirtsinler. bu kişilere de 30 tl tutarında ethereum gönderimi yaparak durumu telafi etmeye çalışacağım.
3. ve gecenin son editi: deneyle ilgili çok sayıda mesaj aldım, yarın hepsine geri dönüş sağlamaya çalışacağım.
1. gönderim:
(bkz: biber gazina kafa atan adam)
0xfe43c5c3245603ade5fecd34553eb713a0f6a019
tx: https://etherscan.io/…7af6aea1c85af792cd7b39e2ca1f0
2.gönderim
(bkz: famecity)
0xfb067a257740f6669a87dc5d36ce2787720b712e
tx: https://etherscan.io/…eaa90cdec88b4dd0a83bc48606610
3.gönderim
(bkz: beyinter)
0x6b4467b02c18a5a2fe620eefb6c78351d411d137
tx: https://www.etherchain.org/…246fbb595e4ceea7b78aa16
sonraki katılımlar için ethereum adresiyle birlikte bağış ekran görüntüsünü bekliyor olacağım
4.gönderim
(bkz: feltetelek)
0x8086b205859c8db483f53ad8956f922e4b364af7
tx: https://www.etherchain.org/…9eb6e5520dfd98704a1c288
5.gönderim
(bkz: nabiyonenabimsennabiyoniyinabimsen)
0x92a9546748023079cb568db2ace8f5e8a903e495
tx: https://www.etherchain.org/…6c1fabe4e35c58e063c1bfb
6.gönderim
(bkz: guruguruyagitmez)
0x1eb98d27f7fd5f971c9d9107858f029172318a5d
tx: https://www.etherchain.org/…90339d84371af6c4c9ce7c1
7. gönderim
(bkz: hehe)
0x542a2bcd0ea372db6a9a5f3693be13f3cf9ff67a
tx: https://www.etherchain.org/…3192d4eadf66c9a92fc1199
8. gönderim
(bkz: beyler ben iptal)
0x4837c89bae0f68364d88886320515121e0cb08f9
tx: https://www.etherchain.org/…a06662c9d3cf10875e8431c
9. gönderim
(bkz: delu cocuk)
0xb342c841a8842de750bdcd2f8e4bb0645e851a2a
tx: https://www.etherchain.org/…7ee9ec3b4f7df608a05f735
10. gönderim
(bkz: ghilleinthemist)
0xb734912a600fccbe180ba38a31b56c9324f5cf82
tx: https://www.etherchain.org/…32d5feee56b3ae8104b0996
11. gönderim
(bkz: lineerkavun)
0x06e492f7fcdeb9a6e252ab28c0e907b8be5b136c
tx: https://www.etherchain.org/…f7e95f0a2dbc748e7ee4e0c
11.5. gönderim (farkında olmadan aynı susera ikinci kez göndermişim, bunu saymıyorum)
(bkz: nabiyonenabimsennabiyoniyinabimsen)
0x528d6b66f3655f5779e969da75646636b3054843
tx: https://www.etherchain.org/…98bbf496eaccb593c9e0a37
12. gönderim
(bkz: 02)
0xcec682cd90e0dfaf27b62258c6b38b2e242d0ebb
tx: https://www.etherchain.org/…a961896c9cca312ed40406a
13. gönderim
(bkz: anladom)
0xcdaf04d9bc9c469a99755dd043ecd4cf4b5e6860
tx: https://www.etherchain.org/…7de918786de2c0d20db6dfb
14.gönderim
(bkz: swifter)
0x1aad1b1a9da9be5a9974578558e1ff04dd7daa96
tx: https://www.etherchain.org/…e3e18b5b4ef5f786c3ea49f
15. gönderim
(bkz: ahdabod)
0x11c08fed1bf7b09d54351784b43fd0fa37bfcbe1
tx: https://www.etherchain.org/…672f9bcaf5300d564256092
16. gönderim
(bkz: hem elektrikliyim hem elektrikciyim)
0xbef9994b9b05597885e47316909a9c2ce8351a05
tx: https://www.etherchain.org/…b256b23989b722f3de8df7a
17. gönderim
(bkz: 2036)
0x2620fa43dbea59d5691953f9fa51181b96986a4f
tx: https://www.etherchain.org/…832b2f268c831c8fa91ae5d
18. gönderim
(bkz: aykarakaplan)
0xc738d519e32547417857bc3f71fa3a5a24b86504
tx: https://www.etherchain.org/…cf8214f855832a86328588a
18.5. gönderim (arada kaynamış)
(bkz: post tenebras lux)
0x92c4decf68278545719d9188e066e14b320e5f3e
tx: https://www.etherchain.org/…c7d6dbe9dc86d6591977b16
19. gönderim
(bkz: rock and roll music)
0x6e38b5252db0bde818258be4a9b8b9f1b83da7fe
tx: https://www.etherchain.org/…3b8fc46542fe842753c2b87
20. gönderim
(bkz: demiray)
0x030f401c95450f5dace7bf4111f774a578c60adc
tx: https://www.etherchain.org/…c745f424460224fa5ddf033
21. gönderim
(bkz: come 4 you)
0x67c68dc0e293ddc5b12e927bf3981407ef0b1fda
tx: https://www.etherchain.org/…91f7cab8477c7dcd9f3b29a
22. gönderim
(bkz: bicaykoy)
0x8cfe577e1e2b749f03bd4edc0b027f3f549b8e3b
tx: https://www.etherchain.org/…061824e60de099423689de5
23. gönderim
(bkz: whats crackin)
0xa0ec937b80d7a237dd60e2eaef88844e20335862
tx: https://www.etherchain.org/…d49add40babd25fa4b1cd37
24. gönderim
(bkz: hlkcrcck)
0xf42a21925b0170d48ce9f209ecd5350dbf962023
tx: https://www.etherchain.org/…a905b17732e41e27ea30c47
25. gönderim
(bkz: ya ne olacagidi)
0x48dfe53afe1702c0ae19683db99ae889b36c711b
tx: https://www.etherchain.org/…4242f6eaaa7cbc93c0d0cb7
25.5. gönderim
(bkz: ya ne olacagidi)
0xee94838855c51a76164eb10ea00f61bfa42c0210
tx: https://www.etherchain.org/…8ed8300dea8bcc23614953f
25.75. gönderim
(bkz: morguendor)
0xcc05ad528324114512946dd2b6ad9a492745dc2f
https://www.etherchain.org/…a5a243fed8826aaf456e627
25.875. gönderim
(bkz: mangora)
0x5752b29d01c667bfa7a11bf1ec984d4fb8e42e0c
https://www.etherchain.org/…fe262a7f847ed1ee43c8443
25.9375. gönderim
(bkz: ocagin altina baktin mi)
0x53bd8a4c2c74f03ba0ba6f6c1109ec3a93085ade
https://www.etherchain.org/…8c46e1cc0a7afdd170503bf
25.96875. gönderim
(bkz: burcurella)
0x8e73ed9b26472910cd4ceaf4c97b6d9a51cec246
https://www.etherchain.org/…2207f6e80dff44b390d7d20 -
27. akp'lilerin sözlüğü ele geçirmesi
tezatlık barındıran söylem.
böyle bir başlık açınca, akıllarda soru işareti oluşuyor (en azından benim oluştu).
şöyle ki: sözlüğü diyelim ki akp'liler ele geçirdi, yani baskınlık kurdu... ele geçirmek: bir yeri, birilerinin elinden almak, sahiplenmektir.
gelelim o malum soruya. ee peki madem özgür, demokratik, mozaik, her görüşten insan barındıran katılımcı bir sözlükte yazıyoruz. o zaman bu akp'lilerden önceki zatlar kim/kimlerdi? ele geçirdiklerine göre, sözlük, akp dışında bir görüşe hizmet ediyordu. bu tezatlık değil midir?
bu sorunun yanıtı, görüş sahibinin fikirlerini sorgulatmalıdır bence.
edit: imlâ -
28. yalova'da hapishane konseptli kafe
(bkz: dilberay bunu beğendi)
-
29. 30 ocak 2018 deniz naki'ye verilen tarihi ceza
(bkz: yallah kandile)
-
30. eren erdem'in öso'ya it sürüsü demesi
ak partililer fazla coşmasın 9-10 ay sonra onlar da it sürüsü demeye başlayacaktır. tarih bunu gösteriyor çünkü.
-
31. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı
derdim büyük:
şu 23'lüğü biri silksin. sonra gelip bana anlatır. yeşillendirebilirsiniz.
edit: ulan iki üstte yazıyordu, silmiş, götümün dibine yine yazmış. -
32. korkutucu yapay zeka gelişmeleri
yapay zekada büyüme yangın gibi yayılıyor. olağan üstü ve korkutucu bir teknoloji çünkü öngörülemez. yapay zeka ile ilgili inanılmaz veya tüyler ürpertici gelişmeler gün geçtikçe artıyor. zira doğal zekaya giderek daha çok yaklaşıyor ve onu geride bırakacağı günlerin sayılı olduğunu düşünmemizi sağlayacak örneklere bu girdiyi okuyarak, bilimsel ve kesin kaynaklarla birinci elden şahit olacaksınız.
--yapay bir istihbarat projesi olan google'ın automl projesi, insanlar tarafından yaratılmış olanlardan daha iyi yapay zekalar üretebiliyor.
yapay zeka tarafından üretilen yapay zekalar.
--yapay zeka geleceği tahmin edebilir.
nautilus, tennessee üniversitesi'nin xeon tabanlı, 1024 çekirdekli bir süper bilgisayarı.
2011 yılının mısır devrimi ve libya iç savaşını öngördü ve inanılmaz tahminlerde bulundu.
--yapay zeka birbirleri ile konuşabilir ve kendi aralarında bir dil geliştirebilir.
--microsoft, 2016 yılında "tay" adlı yapay zeka tabanlı chatbotu başlattı.
fikir tay'ın insanları eğlendirmesi ve yazışmalarla yeni şeyler öğrenmesiydi.
bununla birlikte, kendine ait twitter hesabıyla, saldırgan, ırkçı ve anti-semitik tweetler yayınlamaya başladıktan sonra tartışmalara neden oldu.
microsoft, tay'ı çevirim içi moda almasından 16 saat sonra nihayetinde kapatmak zorunda kaldı.
tüyler ürpertici bir durumdu, hiçbir vicdanı olmayan bir chatbot insanların karanlık tarafını ortaya çıkarmak için onları kolaylıkla manipüle etmişti.
detay için.
şuan kullanımda olan yeni chatbot için.
(bkz: microsoft'un yapay zeka tabanlı sohbet robotu)
-- harry potter serisini okuduktan sonra, derin bir öğrenme algoritmasına sahip yapay zeka romana yeni bölümler yazmaya başladı.
halen yeni ürünler çıkarmaya devam ediyor. gün geçtikçe daha iyi yazıyor.
kitap yazabilen bir yapay zeka.
yazılanları merak edenler için.
--go'nun nasıl oynandığını bilmeyenler için; (bilmediğiniz için mutluyum, çünkü ben de bilmiyorum.) go bir tahta oyunudur. sadece tam boy 19 × 19 ızgarada oynanır ve go oyununda olası hareket sayısı, tüm evrendeki atomların sayısından daha fazladır.
oyunun popülaritesinden hâlâ emin değilseniz, bir go okuluna katılmalısınız. kendinizi, (yüksek umutlarla) dünya çapında bir go turnuvasına katılmaya uygun hale getirmek için sadece on yıl kadar bir süredir pratik yapmak zorundasınızdır.
hiç kimse bir yapay zekanın'nın öngörünün yanı sıra sezgi gerektiren çok karmaşık bir oyunun sanatına hakim olabileceğine inanmazdı. alfago yapay zekası, mart 2016'ya kadar sözü edilen aı, uluslararası bir 5 maçlık karşılaşmada lee sedol'u (4-1 yenerek) şok etkisi yarattı. kendine özgü şuana kadar hiç kullanılmamış taktikler geliştirdi.
alfago = 1. insanlar = 0.
google'ın alt kuruluşu deep mind tarafından geliştirilen yapay zeka yazılımı, alphago zero, çin oyunu go'yu üç ay içinde kendi başına oynamayı öğrendi!
oyunun ilk versiyonu, oyunu oynamak için, insanlar tarafından oynanan 100.000 civarında oyunun verilerine ihtiyaç duyuyordu.
bu yeni sürüm, oyunun temel kuralları dışında başka hiçbir bilgiden başlamadı ve üç ay içinde oyunu oynamayı öğrendi ve şimdi rakipsiz.
bu yapay zekanın'nın gücünü hayal edebiliyor musunuz?
bunu yapabilmek için inanılmaz güçlü olmalı.
--yapay zeka yükseliyor dostlarım.
--insanlar yıllardır ünlü sanatçıları dinlemek için konserlere katıldılar. şimdi, müzik üreten yapay zekalar var.
müzik var ama sanatçı yok!. korkutucu deep shimon!
bu robot, kendi bestesini yapmak ve müziklerini oluşturmak için derin öğrenme algoritması kullanıyor.
5000'den fazla kendine ait şarkısı var ve fiziksel olarak enstrüman çalıyor.
deep shimon eserleri.
--yapay zeka vs tetris.
çoğunuz bunu zaten duymuş olabilirsiniz. bir çok insan ürpertici veya garip bulmuyor. ancak korkutucu tarafı ince bir detayda.
programcı tom murphy skoru izleyerek nes oyunlarını "yenmek" için bir program yarattı. programın çalışma mantığı; programın skoru artıran şeyleri yapması üzerine kuruldu. çok yüksek puanlar elde ettiği görüldü. öğrenme algoritmalı bu yapay zeka oyun oynamak için yeni teknikler ve stratejiler geliştirdi ve hatta insanların bilmediği veya en azından anlatmadığı taktikler.
"technique for automating nes games" adı verilen program hemen hemen her nes oyununa katılabilir bir yapıya sahiptir.
tom, programa tetris'i oynattı. çoğumuz bu oyunu oynamıştır, belli bir noktadan sonra oyunun, oyuncuyu zorladığını hepimiz biliyoruz. program kazanmak için mücadele etti.
tetris bloklarının seçimlerinin tamamen rastgele olduğunu biliyorsunuz ve belli bir sınır puanın üzerine çıkamazsınız. bu nedenle kaybetmenin eşiğine gelen yapay zeka, ürkütücü bir şekilde, 'game over' ekranını görmeden hemen önce oyunu durdurdu.
tom bilgisayarın mantığını şöyle tanımlıyor: "bir oyuna sonsuza kadar durdurursan, oyunu asla kaybetmezsin.''
bu sebepten rahatsız edici buluyorum.
tom'un çalışmaları ile ilgili ayrıntıları burada bulabilirsiniz.
programın tetrisle olan oyununu buradan izleyebilirsiniz. ( oyunu durdurduğu kısım 15:50 de)
--yapay zeka algoritmaları insan hedefinin davranışını anlayabilir, bir model oluşturur ve muhtemelen sonraki hareketimizi öngörebilir.
basit bir örnek, facebook, eşyalarla nasıl etkileşime girdiğimizi anlayan bir yapay zeka kullanıyor.
nereye giriş yaptığınıza, en sevdiğiniz tv şovu, tüm yazışma geçmişinizi, tercihlerinizi analiz edip tavsiyelerde bulunabilir.
detaylar için buyurun.
1
2
--gizliliğin ve anonimliğin ölümü. görüntüler piksellense bile yapay zeka, yüzleri tanıyabilir.
şu ana kadar bulanıklaştırma ve pikselasyon, kişinin yüzünü, telefon numaralarını ve plakaları tanımlayabilir.
biliyorsunuz ki pikselasyon medyada, insanları teşhirden korumak için bir sansür aracı olarak kullanılıyor. fakat yapay zeka, bu kalıbı kolayca kırıyor.
bir göz atmak isteyebilirsiniz.
--bu çağda kelimeler güçtür.
güçlü bir ağızdan, birkaç kelime, bir imparatorluğu, bir ekonomiyi ya da bir devrimi getirebilir.
washington üniversitesin den araştırmacılar sahte ses ve video oluşturma yeteneğine sahip bir yapay zeka geliştirdi. obama'nın konuşmasıyla ilgili verilerle beslenen yapay zeka, sahte klipleri üretmeyi başardı.
bir başkan'ın bizzat konuşmalarının yanlış ellerde potansiyel olarak elde edebileceği karışıklıkları düşünün. yada yapay zekanın bunu kendi çıkarları için kulllandıgını.
kaynak.
--potansiyel olarak ölümcül bomba malzemeleri amazon'da sıklıkla birlikte satın alındı. amazon'un yapay zeka tavsiye robotu kullanıcıları patlayıcı üretmek için kullanılan kimyasal kombinasyonlara nasıl yönlendirdiği ortaya çıktı.
kendi başına masum olan içerikler, siyah toz, termit. yapay zekanın bunları da almalısınız önerileri ile birleştirilince ölümcül bomba örnekleri ortaya çıktı.
yapay zekanın başlat tuşuna bastıktan sonra yapabilecekleri gerçekten hayret verici.
kaynak.
--openaı ile tanışın: elon musk'un ekibi tarafından geliştirilen yapay zeka programı.
ekip, dota 2'yi kendi yapay zekalarını geliştirmek için bir test aracı olarak kullandı.
openaı kurucu ortağı greg brockman, projeyi açıklayan bir video'da "dota, yapay zeka için mükemmel bir test olanağı ve büyük bir rekabet ortamına sahip çok karmaşık bir oyun" açıklamasında bulundu.
dota kuralları o kadar karmaşık ki oyunun nasıl işlediğini öğrenmek gerçekten çok zaman alıcıdır. kuralları yazarak ezberlemeye çalışırsanız, makul bir oyuncunun performansına bile erişemezsiniz.
peki bu yapay zeka nasıl eğitildi?-- işte işin korkutucu tarafı da bu.
programa, dota 2 kuralları veya profesyonel oyuncuların kullandığı herhangi bir strateji hakkında herhangi bir kod yüklemediler. sadece temel talimatları verdiler (örn: kazanma iyidir, kaybetme kötü, hasar almak kötü, zarar vermek iyi, vb.) ve yapay zekayı kendi kopyası ile oynattılar.
başlangıçta yapay zeka çok aptalca kararlar aldı. ancak yavaş yavaş öğrenmeye başladı, kendi stratejilerini geliştirdi ve yeni hareketler yapmaya başladı. mevcut kopyasını yenmek için 2 saat, profesyonel bir dota seviyesine ulaşmak için 2 hafta geçti !
son olarak, openaı yapay zekası dünyanın en iyi dota 2 oyuncusunun (1'e 1 maçta) kolayca yenilgiye uğrattı. ardından dünyadaki en büyük esports etkinliğinden biri olan the ınternational 2017 geldi. burada, openaı, dünyanın en iyi dota 2 oyuncusu olarak bilinen ustaları hallaç pamuğu gibi çırptı. herkes şaşkına döndü.
elon musk'un twiti.
şimdi bunu bir düşünün: bir bilgisayar programı, profesyonel bir oyuncunun (insan) normal olarak yıllar alacağı stratejileri ve teknikleri 2 hafta içinde öğrenebildi! ve sonra onları aştı!
bütün bunlar, bugünün işlemcilerinin sahip olduğu normal hesaplama hızıyla yapıldı. gelecekteki bilgisayarların işlem hızının, bir insan beynine yakın olacakları (mevcut işlemcilerden çok daha hızlı) alacağı tahmin ediliyor.
şimdi, gelecekteki yapay zekaları'nın bu gibi görevleri ne kadar hızlı öğreneceğini düşünün!
bu tür bir deney yapay zeka'nın ne kadar hızlı gelişebileceğini bize gösteriyor.
sci-fi artık bir film konsepti değil! zaten musk'un ekibi tarafından da olacaklar öngörülüyor.
--yazacak bir çok örnek daha var, mümkün olduğunca ekleme yapacağım arkadaşlar--
--stephen hawking ve elon musk gibi zihinler, yapay zekaların ilerlemeleri konusunda bizleri uyardı. artık şahane bir yaşam için doğal kırsal bir bölgeye kaçma zamanı. bana katılmak ister misiniz? -
33. 30 ocak 2018 türk metal mess anlaşması
bu sabah erken saatlerde mess sözleşmesinin imzalanması ile türk metal sendikasına bağlı metal emekçilerinin gerçekleştirdiği eylem…
başlığın kabalığını mazur görün ama koç grubunun başı çektiği ve işçilere %3.2 zam öneren patronlar kulübünden söke söke %27.62 zam almak nedir arkadaş! ülkede boynunu büküp hak dilenenlere karşı başı dik ve onurlu şekilde nasıl mücadele verilir gösterdiler herkese… sözleşmeye şafak sözleşmesi demişlerdi helal olsun dediklerini yaptılar. gün ağarırken gönlümüzü şenlendirdiler, allah muradlarını nasiplerine eklesin. sayelerinde bundan sonraki sözleşmelerde belirli bir çıta emsal sayılacak.
“dayatana karşı üreten, sisteme karşı emek kazandı! biz kazandık!” demiş iki gözümün nurları… ağlamıyorum gözüme bir şey kaçtı…
haber linki -
34. alvaro negredo sanchez
şu anki halini rvp'nin ilk yılına benzetiyorum. oooooo nasıl boş koşu yaptı. wuhuuu gördünüz mü topa dokunmadan asist yaptı. hobareyyy adam müthiş alan açıyor. türkiye kupası maçlarında 2.lig takımlarına karşı gol show yapmaları bile aynı.
-
35. bitcoin
darkchildcim adlı yazar aynı entryi yazıp duruyor. 1 btc ve üstü olanları ayıklama peşinde heralde.
2011 senesinde tanışmışmışta, erken yatırımcı olmuşta, satmamışda falanda filanda...
faucetler de ne işin var o zaman diye sormazlar mı adama? favorilediğin entrylerine bi bak 7 kuruş veren satoshi sitelerini takibe almışsın.
tamam sözlüğün yaş ortalaması düşük ama niçin hayatınız boyunca suratını dahi görmeyeceğiniz kişilere yalan söyleyip duruyorsunuz? bu çocuk gibi sayısız var burda. bu şekilde ego tatmini yapacağınıza çok çalışın çok araştırın ileri de bir işe yarar en azından. yalan söylemeyi bırakın. -
36. özgür suriye ordusu
bunlara kuvayi milliye diyen vatan hainidir. kuvayi milliye hem içerdeki işbirlikçi istanbul hükümetine hem de emperyalizme karşı, halkın kısıtlı imkanlarını kullanarak savaşmış bir bağımsızlık hareketidir.
öso ise suriye iç savaşı başladığı günden beri bizzat emperyalizm tarafından ağır silahlarla, tanksavarlarla açıktan desteklenen bir çetedir.
pkk ve ışid gibi başka terörist oluşumlara karşı iti ite kırdırmak dışında bir işlevi olamaz. bunlara kuvayi millliye yakıştırması yapanların özde kuvayi milliye düşmanı gericiler olması da ironi falan değil düz takiyyedir aslında. -
37. microsoft'un yapay zeka tabanlı sohbet robotu
işe yaramaz bir (bkz: ai).
istediğiniz kadar yapay sinir ağı, derin öğrenme, evolutional/convolutional learning vs. ekleyin. chatbot'lar "memory" yani hafızaya sahip olmadıkça beş para etmeyecek.
chatbot'ların en büyük eksiği kendisi ile bir konuşma yaptığınızda diyalogu bir bütün olarak algılamak yerine son bir veya iki cümleye odaklanması. bundan dolayı da hiçbir zaman konuyu ve bağlamı yakalayamıyorlar ve bu yapay zeka da maalesef bu konuda sınıfta kalıyor (diğer pek çok chatbot gibi).
müzikten konu açıyorum. metal müzik sevdiğimi ve favori metal grubumun (bkz: trivium) olduğunu söylüyorum. buraya kadar yazdığım cümlelere mantıklı gözüken yanıtlar alıyorum. ama iki dakika sonra "benim favori metal grubum nedir?" diye sorunca bilemiyor?
bir kez daha tane tane anlatıyorum en beğendiğim grubun (bkz: trivium) olduğunu ve hemen ardından soruyorum favori grubumu, verdiği yanıt: "metallica mı?"
bu entry'i okuyan herkes benim trivium'u sevdiğimi anladı ama bu yapay zeka hala anlayamadı maalesef.
arkasındaki o müthiş teknolojiler size sadece dışarıdan bakıldığında mantıklı akan bir konuşma hissi veriyor ama aslında sizinle sadece son cümle odaklı konuşuyor . cümle bazında cevaplamanın kralını (bkz: siri) yapıyor zaten. siri atar yapana gider bile yapıyor. -
38. sevgili edinme konusunda hiçbir şey yapmayan insan
aralarında bulunduğum insan topluluğudur. ne zaman efendi gibi davrandım ya da ne zaman iyimser davrandım, popoya tekmeyi yedim. ne zaman biraz haşin, ne bileyim tavırlı vs. takıldım karşı taraf garip bir şekilde daha çok bağlanmaya başladı. şimdi formül bu ise; ulan ben sevdiceğime nasıl kötü davranayım aq.
bir de şu insanların kendini olduğundan farklı gösterme olayı da baya enteresan. çok ayıp ediyorlar ama amına koyayım. -
39. 30 ocak 2018 beşiktaş'a verilen penaltı
saçma sapan penaltıdır. rakip bıçak çekmemiş, silah doğrultmamış, alt tarafı oğuzhan'ı biçmiş.
-
40. pornografi ile erotizm ayrımı
erotizm cinsel eyleme atıflar yaparak cinsel gerilimin arttırılmasına;
pornografi ise cinsel eylemi bize sunarak cinsel gerilimin azaltılmasına yöneliktir.
cinsel isteksizliği olan kişiye erotizm, sertleşme/uyarılma güçlüğü olan kişiye ise pornografi iyi gelir. -
41. bugüne kadar kurulmuş en güzel soru cümlesi
en güzelini özdemir asaf kurmuş.
"sana bir sürü şey yazarım.
bıkmadan, usanmadan.
ama önce bir sorum olacak.
beni neden üzüyorsun?" -
42. ozan tufan
fenerbahçe'nin genç yaşta transfer edip zorla gece kulüplerine sokup, boğazına zorla baklavaları tıkıştırdığı futbolcudur. ah şu genç futbolcu öğütücü takımlarımız, yoksa gençlerimiz tamamen profesyonel iş ahlaklı kişiler.
ironi bitti. son yıllarda özer hurmacı'dan sonra fenerbahçe'nin en çok şans tanıdığı gençtir. kariyerini fenerbahçe değil, kendisi yemiştir. üstüne 2 dilim de şöbiyet gömmüş olması muhtemel. -
43. -48 derecede suyun buza dönüşmesine şaşıran türk
içten, samimi deyim yerindeyse bizden biridir. benim gibi soğuk hava seven birinin bile hayal edemeyeceği derecede soğuk adamın olduğu yer ve o da bu durumu kendince deney yaparak dile getirmiş. şaka değil -48 dereceden bahsediyoruz burada. -48 lan! dünya değil sanki satürn’ün buzla kaplı uydusu amk.
dolayısıyla ilk defa böyle bir soğuk görmüş biri için abimiz gayet de doğal tepkiler vermektedir. youtube’a girip bakarsanız buna benzer deneyleri yapan bir sürü yabancı insan görürsünüz. yabancı yaptığında ağzını yayarak “avsıım” diyince ses yok, türk yaptığında “inanamıyom ya” dediğinde alay konusu öyle mi??
çok boşsunuz yemin ediyorum. şu adam sizden daha doludur. mesela ben bu adam sayesinde başlık altında yazılan entry’leri okurken kaynar suyun soğuk suya göre daha hızlı donduğunu öğrenmiş oldum. adam dolaylı yoldan olsa da bir şekilde yeni bir şey öğrenmeme vesile oldu. ya siz? anca içi boş goy goy amk. -
44. fatih altaylı'nın avrasya tüneli yazısı
gerçekler gözünün önünde, beynin, mantığın doğru olanı gösteriyor ama sen tamamen tam tersini, inanmadığın bir şeyi yazmak, desteklemek zorundasın.
simit sat onurlu yaşa. -
45. yuto nagatomo
japon malı futbolcu.
-kolay kolay arıza çıkarmaz.
-yağını suyunu eksik etme futbolu bırakana kadar 1.000.000 km yapar.
-bakım maliyetleri düşüktür.
-piyasası ne çok yükselir, ne çok düşer sabittir.
yuto nagatomo asla yolda bırakmaz. -
46. 180 cm'den kısa sözlük kızları uçurulsun
kızları mı? o boyda erkek bulursanız şükredin. kalkmış kız diyor asaasas
-
47. #yukseliyorsesimiz
galatasaray taraftarı duruma el koymuştur. bu ihtiyar heyeti gidene kadar mücadeleye devam.
-
48. gelir arttıkça mutluluğun kaybolması
burada kilit ifade "gelir arttıkça"dır.
bakın şimdi gençler, gelirin artması demek iş yükünün ve/veya sorumluluğun artması demektir. bu da konfor bölgenizin eskisine göre daha da daralması demektir. bunun istisnası yoktur.
böyle olduğunda da, hobilerinize, kitaplarınıza, sevdiğiniz insanlara, gezme tozmanıza, filmlerinize, müziklerinize daha az vakit ve enerji ayıracaksınız demektir. hatta adam gibi bir uykuya hasret kalacaksınız demektir. günden güne daha da iş odaklı olacaksınız demektir. bir değil iki telefon taşıyacaksınız, sürekli maillerinize bakmak zorunda kalacaksınız, telefon(larınızı) 7/24 açık tutacak, sabah 03.00'de gelen telefona cevap vermek zorunda kalacaksınız demektir. tatilde bile aklınız işte olacak demektir.
neden? çünkü geliriniz ve mevkiniz yükselmiş ve siz de bunu kaybetmek istemeyeceksiniz demektir.
yani daha çok kazanacak ama daha az yaşayacaksınız demektir.
not: tecrübeli ve yetkili bir abiniz.