Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 18 kasım 2017 medipol başakşehir galatasaray maçı

    "biz beşiktaş mıyız belediye ile beraber kalalım" diyen arkadaşı haklı çıkaran maç.

  • 2. naim süleymanoğlu

    yaa tamam başımız sağolsun allah rahmet eylesin eyvallah da...

    hadi biraz dürüst olalım;
    bu adam halter federasyonuna başkan olmayı çok istemişti, yaptırılmadı
    istanbul'da kıytırık bir beldenin belediye başkanı bile seçilemedi bu halk tarafından

    ve bugün milyonlar ona ağlıyor haberleri izleyeceğiz...

  • 3. igor tudor

    şampiyonlar ligi'ne bununla gitsek, anamizi sikerler. çok net.

  • 4. star tv'de 1994'e girerken çıkan üstsüz kadın

    ulan arkadaş ortamlarında yıllarca anlattım , yok oğlum demişlerdi öyle bişey aha videosunu buldum yıllar sonra.

    1:23:01'den sonra görebilirsiniz. link.

    ne günlermiş lan.

  • 5. hakan şükür'ün amerika'da çekilen yeni görüntüleri

    zamanında futboldan kazandığı paraların yanında; muharrem ince’ye bedava özel ders vermesine izin vermeyen akp hükümeti bu adama lig tv ve trt’de yorumculuk yapmasına göz yummuş ve vekillik maaşının yanı sıra milyonlarca doları trt bütçesinden kendisine aktarmıştır.

    o arabalar, o evler hep halkın vergisiyle, elektrik faturasındaki trt payı ile alındı. ve buna göz yumanlar utanmadı, asla da utanmayacak!

  • 6. türkiye'nin abd'li savcılara soruşturma başlatması

  • 7. norveç kürdü

    güldürme garantili fantastik tanımlama.

    ayrıca tarihi 9000 yıllıktır. norveçliler oraya sonradan geldiler, kürtler hep vardı. siz bilmezsiniz.

  • 8. insan nüfusunun azaltılması gerekliliği

    insan nüfusu azaltılmalı diyenden başlayarak azaltılsın madem.
    "ben yaşayım da gerisi gebersin" hastalıklı düşüncesi de yok olup gitsin böylelikle.

  • 9. ekşi itiraf

    kışı çok seviyorum. kimsenin tatil yapamaması, herkesin en fazla çıkıp bir yerlerde oturabilmesi acayip hoşuma gidiyor; herkes eşitleniyor, bayılıyorum bu duruma. diğer türlü kıskanıyorum.

    soğuk hava demek birlik ve beraberlik demek. ufak tefek şeylerle de mutlu olabileceğini anlamak demek; sıcacık bir mekan, soğuktan donmuş eller, kahve..

  • 10. bugün yarın abd'yi vurucaz kesinleşti

    videonun altındaki bu yorumu biri tercüme edebilir mi?

    " he tayyip baba o dediğiniz kişi gücünüz yetiyorsa bükebilin bileğini bu dünyayı dar ederler öteki dünyayı cehennemin dibi ederler gelmedi gelmez diyenlere ırma kasırgası delili mikail şahlandı cebrail nara attı o dediğiniz kişi çoktan başa geçti onun orduları melek gelmedi gelmez diyen dalga geçenlere yazıklar olsun?"

    füze kodları olmasından şüpheleniyorum.

  • 11. reza zerrab'ın itirafa başlaması

    akape’nin donuk zekalı fanatiklerine laf anlatmak gerçekten imkansız ve bunu yapmaya çalışanlar gerçekten saygıyı hak ediyorlar. bu fanatiklerde her tür ahlaki, mantıksal, ortalama insana hitap eden seviyede argümana kapalı bir direnç mekanizması var, yani akıl, mantık ve ahlak yok.

    elimizde ne var? iran’a ambargo uygulayan bir abd. bu abd aynı zamanda akape’nin kuruluş aşamasında icazet aldığı ülke ve teamülleri çiğneyip hiçbir resmî ünvanı olmayan mevcut şahsa iki kez randevu veriyor, sonra da bop eşbaşkanlığı.

    sonra asi evlat “ben oldum” diyerek tereciye tere satar gibi abd’nin cıs dediği işlere kalkışıyor. bir grup bakan vb. ile ambargo altındaki iran’la gayri yasal yollardan ticarete giriyorlar. tüm bunları yaparken, bir yandan da sahibinin sesi olmaya devam ediyorlar tabii. ikili hatta üçlü oynamaya başlıyorlar, yeter ki ucunda para olsun. peki bu ticaretten gelen para nerde? şahsi hesaplarda. peki yakalananların ilk tepkisi ne? en tepedeki her şeyi biliyordu demek. panik hali geçince de bize komplo kuruldu demek.

    para ülke yararına kullanılsaydı bile kabul edilebilir olmayan bir durum var ortada. her ülkede fırsat bulunca üç kağıt yapan tipler olur. bunlar yakalanırsa mahvedilir. acımadan cezalandırılır. bu kadar basit. bizim durumda, üstüne üstlük para şahsi hesaplarda iç edilmiş. resmen şahsi menfaatler için kurulmuş organize örgüt gibi bir yapılanma var.

    burdan vatan millet sakarya çıkmaz. burdan sadece geri sayım çıkar. kuklanın ipleri fazla gevşemişse onu çekecek olan bellidir. hiç kıvranmayın, bu konu bir ülke meselesi değildir. zarraf etrafında kümelenmiş bir grup nitelikli dolandırıcının hikayesi var ortada, bakalım bu hikaye nasıl bitecek.

    adaletin yok edildiği bir ülkede, yani bu ülkede, insanlar adalet nerden gelirse gelsin kabul eder. bu ülkeyi bu hale akape getirdi, şimdi şikayet etmeye kimsenin hakkı yok.

  • 12. tanrıyla telefonda konuşan adam

    afrikalı bir pastörmüş. bir tür televanjelist sanırım. tanrıyla direkt telefondan konuşuyormuş. hatta tv de canlı yayında tanrının telefon numarasını vermeyi vaadetmiş, ama sonra zamanı değil deyip vazgeçmiş. kendisine şaşıranlara da allah ibrahim ile musa ile konuşuyor da benimle neden konuşmasın falan diyormuş.

    video linkin alt kısımlarında: http://churchandstate.org.uk/…-direct-phone-number/

    21. yy 'de bunlar oluyorsa geçmişte neler olmuştur neler. insan çok enteresan bir şey.

    o değil de tanrı hangi operatörü kullanıyor acaba.. godaphone?

  • 13. danla bilic

    su an beyaz showda gordugum kadariyla: (bkz: dana bilic)

    hey masallah tosun.

    fanlari icin edit: makyaj yaparken kimi zaman 5 liralik ruj kimi zaman da baz olarak arko krem kullanan, ara gunlerinde halley yiyip mutlu olan koruma gunlerinde ise cay icemeyip huzunlenen ve sevgilisi mehmetle takipcileri icin a101 ve bim abur cuburlarini tadip, tanitan kizi izleyin.*
    https://www.youtube.com/…v=e1ur0hhno94&pbjreload=10

    adinin altina reklam aldim kusura bakmazsin umarim kiz dana.**

  • 14. sinemalarda 3d film istemiyoruz kampanyası

    2 sene daha bekleyip 4.5 d'ye geçeceksek desteklediğim kampanya.

  • 15. yörük denilince akla gelenler

    mersin gülnarlı babam tarafından karakeçili, mersin silifkeli ana tarafından sarıkeçili bir yörük olarak;
    babamlar dağlıdır efendim, anamlar ise ovalıdır.
    babamların bineği attır, anamların bineği devedir
    babamlar karamanoğulları döneminden beridir bu dağlardadır, bir dönem ovalara inselerde barınamayıp dağlara geri dönmüşlerdir. bu dönem içerisinde alevilikten sunniliğe geçişimiz padişah yavuz sultan selim dönemine denk gelmektedir. öncesin padişah fatih sultan mehmet han aşiretin yarısını mora yarım adasına göndermiş daha sonrasında torunu yavuz kalanların yarısını da halep civarına göndermiştir. bizimkiler sunni olup kelleyi ve çapraz uzuv kesiminden yırtmışlar.
    ana tarafımı bu kadar detaylı bilmiyorum ama aydın tarafından gelip konmuşlar diye biliyorum.

    daha sonrasında bu yörüklerin beldeleri olmadığı için yani düzenli kondukları alanlar olmadığı için devlet tarafından imarı ıslah edilmemiştir. kalan tarihi eserler ya roma'dan ya da selçuklulardan kalmadır.

    gençliğimi konya'da geçirdim yörüğüm dediğimde beni alevi sanarak beni dışlamışlardır. iyi ki de dışlamışlar, yoksa olduğum ortamda dahamuhafazakar olabilirdim. şuan ki kız arkadaşım bir alevi, gerçekten yaşantı şeklimiz aleviler gibi tek farkımız biz camiye daha çok gidiyoruz. kız arkadaşımın babası cuma hariç bayram namazlarına gidiyor, benim babam ise fazladan bazı cumalar namaza gider. anne tarafından dedem ise sadece bayram namazlarına gitti çok uzun süre. şimdi yaşlanınca cuma namazına da gidiyor. bu konuda emir veya farz diyebilirsiniz ama bu kültürel bir davranıştır ki kaktıra kaktıra anca bu kadar olmuş. iki tarafın da alkole karşı allerjisi yoktur.

    kültür olarak ne yazık ki toprak sahipleri değiliz, işin neticesi ya çobanlık yapacaksın yada kıçını kırıp okuyacaksın bundandır ki, yörüklerin büyük kısmı yine aleviler gibi okuyarak düzenli yerleşimde kendilerini topluma memur olarak ifade edebilirler.

    aşırı şekilde şikayetçi diye bilinirler, bu kültürün altında yatan sebep elbette ki benim düşünceme göre haksızlığa veya adaletsizliğe gelemeyişimizden, koyun gibi herşeye he diyen haksızlık karşısında etkilenmiyorsa susan halk bunu anlayamaz kusura bakmayın.
    aşırı şekilde görgüsüz olduğunu söylerler, borderline insanlar gibi süslü olur ve bu süslerle çok övünürmüşüz derler. haklı olabilirler, kültürel tamamen eğer ki şöyle bir türkmen görürseniz anlarsınız;
    varını yoğunu na böyle gösterirler bence de saçma bir kültür ama, kültür işte

    en önemli olan ve en çok zevk aldığımız muhabbet ne yazık ki ossurmak ve bok ile ilgili olanlardır. ailecek erkek kuzenlerimle bir whatsapp grubumuz var, grubun ismi ossururken don yırtanlar. mesela yazın yayla gecelerinde büyüklü küçüklü yılzdılara bakarken hem ossururuz hem de bununla ilgili espriler yaparak sabah kadar güleriz. hiç bir şekilde istisna yaşamadım mersin yörüklerinde. bu konu gerçekten çok önemli ki benimde ekmek param olacak hayırlısıyla (bkz: gastroeneteroloji).

    sevecen kişileriz, sürekli güler yüzlüyüz ki zaten genelde bu yüzden çocukken çizgi gözlü diye dalga geçerler. bu gülüşmeler bazen gerçekten eşşeğin çukuruna su kaçırıp kavga sebebi olabiliyor, lakin efendim tutamıyoruz kendimizi. velevki kavgaşar insanlar değiliz genel itibariyle. bu mizacım ile doğu anadoluda üniversitede okumak gerçekten hiç sabır edilesi bir şey değildi, sürekli çocuk musun sen laflarından gına gelebiliyor. ben mutluyum çocuk kalabilmek çok önemlidir benim düşünceme göre, çocuksu kalabilmek hayal kurabilmenin birinci basamağıdır. hayal kurabilmek ise bir şeyler üretilebilineceğinin garantisidir.

    kadınlara daha çok saygı gösteririz bir diğer deyişle hanım köylüyüz, türkiyede ki bir çok diğer üniter yapı fragmantasyonlarından. en basit olarak, yaz tatillerimizi kaynana evinde geçiririz. arada bir de kendi ailemizin yanına gideriz gönül koyulmasın diye. bir diğer izahı ise anneannem babamı kendi oğlunda daha çok severken, babaannem de eniştemi babam ve amcalarımdan çok sevmiştir, kimse de bunu çok garipsemez. kadınlarımız değerlidir, en azından benim kendi sülalemde olaylar bu şekilde işlemekte.

    fonetik ve dilbigisi açısından konjenital dertlerden müzdaribiz efendim;
    ince bir ünlü sesi kullanamıyoruz, kağıt diyemiyoruz veya "burası çok karlı bir işletme" diyemiyoruz. ben ygs ve lys döneminde üniversite kazandım babam görevi nedeniyle lisenin ikinci yarısını mersin merkezde geçirdim. ygs sonucumda benim 40 soruda 9 yanlışım vardı hepsi de anlatım bozukluğu soruları fakat benim batmanlı çok sevdiğim anadili türkçe olmayan arkadaşım iki yanlış yapmıştı, haya etmiştim o ayrı mesele. anlatım bozuklukları sorusunda bir bozukluk bulamıyoruz, anadilimizin grameri bozuk efendim. en çok zorlandığım ders hayatım boyunca türkçe dersi oldu, birde biz öz türk'üz diye övünüyoruz.

    konar göçerlik yaşam kültürümüz devam ediyor. babam üniversitede öğretim üyesi olmasına rağmen benim 25 senelik hayatımda beş şehirde on ev değiştirdik. şimdi şu önümüzde ki seneler de bulunduğumuz şehirde ki muhitten yine başka bir muhite göçmeyi düşünüyoruz. yörükler yörüyürek mi geldin diyorlardı arkadaşlarım aslında çok da yanlış sayılmaz.

    tarih boyunca her zaman erkeklerimizi savaşın en ön saflarına kattıkları için ne paşa olabilmişler ne de eve dönüp üremeye devam edebilmişler.

    misafirperverlik olarak nirvana noktasında olduğumuzu düşünüyorum. babannem yörük çadırında kapı olmaz demişti. o zaman anlamadım ama sonrasında anlamış oldum. gelen kişinin ağırlanması için kapı çalmasına gerek yoktur.

    benim çevremde fazla akraba evliliği yok, çok normal görülmez. köyde yaşayan akrabalarımda köyde ki çeşitliliğin az olmasından dolayı mümkün olabildiğini düşünmekteyim.

    beş parmağın beşi bir değildir. bizim içimizde de hayvan çoktur, türkiye ortalamasını geçebilir, bu kişiler genelde okumak zor gelip de çobanlığı seçen insanlardır. memur kültürüne geçiş yaptıklarında hayvanlıklarından kurtulabileceklerini düşünürüm.

    bu kadar yazımdan sonra kendi kültürümün içinde büyümediğimi anlamışsınızdır, öyle bir dil var ki ben kendim dedemi anlayamıyorum bazen. birkaç bildiğim örnekle kapamak isterim;
    şoğmur: gülnar'da bir yerleşim yeri normal ismi şeyh ömer
    ne kaşan:ne hızlı
    okşaş: benzer
    nağal: nasıl
    hangıyrda: nerede
    mataf: daşşak
    döl/uşak: çocuk
    kürtüşmek: kavga etmek
    potuk: ayı yavrusu
    çingil: metal yoğurt kovası
    mintaks: bulaşık sabunu
    çebiç: dişi doğurmamış keçi

    çok fazla daha örnek verilebilir ama şuan bir çırpıda aklıma bunlar geldi ne yazık ki.
    türkiye'de yörükler selçuklular dönemi bittikten sonra cumhuriyetimizin kurucusu mustafa kemal atatürk'e kadar çok hor görülmüştür. sağolsun var olsun büyük reis.
    yörük denilince akla gelen en yüce tanım*

    edit: yanlış hedeleme
    edit 2: çok fazla bizim oranın yörüklerinden varmış benim aklıma gelmeyen kelimeleri söylediler çok sağolsunlar. yemyeşil oldu vallahi mesaj kutum. altta yazan yerlerden bazılarını ben yazdım özellikle de hatırladığım için ırkçı hakaretleri ben yazdım alperen42'ye bir şey demeyin. bana da demeyin sonuç olarak kültür yani, tasvip etmediğimi de belirteyim.

    alperen42
    mesela yörükler ayakkabı almaya geldiklerinde, "bir ayakkabı ver de giyelim" demezler; "bi babıç ver de keyelim" derler. dahası, "gülüm" kelimesini kardeşim anlamında kullanırlar. dedi
    nöörün beea: ne yapıyorsun demek
    necideyn: ne yapıyorsun
    naddap durun: ne yapıyorsun
    envai çeşit fiilin sonuna eğer o fiil ifa edilmemişse yazmak, durmak gibi yardımcı eylemler kullanıyoruz örneğin;
    düşeyazmak, na yapıp durun, gelip oturdur
    heç eyi deel galan : galan artık anlamında kullanılıyor artık hiç iyi değil gibisinden bir anlama denk gelir
    halıktırma :çaktırma, fark ettirme
    çey: kaliteli
    güves: fason
    demine kekerim şireceli olsun: ishaklar tarafında yoğun kullanılıyor ve çayın demli ve şekerli olmasını kastediyor. buradan anlaşıldığı üzere arasında 20 km bulunan köylerde bile deyimler farklı olabiliyor.
    gırık dölü ve soykha gibi değişik hakaretlerimiz var çok tasvip etmem ama ermeni dölü veya rum tohumu da bu hakaret şekillerinden ırkçı türde olanlardır bu ırklarla birlikte yaşamış ve belki de genetik havuzumuza belki gerçekten dahil ettik, veya etmedik dışladık hiç bilmiyorum benim kuşağım döneminde kendileri yoktur hiç.

    asiri oznel kisilik
    peşkir: havlu
    helke: bakraç, su kabı

    edit3: mesajlarda ki istek üzerine ikinci enterimi birinci entariye ekledim

    müzik kültürümüz de değişiktir. mersinden bahsedersek, doğusunda adanada davul zurna vardır, kuzeyinde konya vardır müzik vardır ama kültür olarak olmamıştır bediha akartürk, kör ahmet gibi yerel türkücüleri vardır. haklarını da yememek gerekiyor ney müziği tasavvuf müziği gibi konularda gelişmişlerdir yörük kültürü ile alakası yoktur. batısında antalya vardır ama antalya'da da telli olarak saz veya üçtelli zurna kullanırlar. ege tarafı ile bütündür. şimdi gelelim mersinin garipliğine zurna yerine nerden geldiyse klarnet, saz yerine yine nerden geldiyse keman kullanılır. bu kişiler apdal denilen insanlar çalar, kendileri horasan türkü olduklarını söylerler ama bildiğin çingene halkının müzik enstürmanlarıdır. lakin müzik akorlarına bakınca çok da alakaları yoktur belki kletzmer tarzına daha yakındır. bu kişilere sepetçi de derler demirci de derler. ama silifkede say mahallesinde yaşayanlara apdal derlerler. ekseriyeten alevilerden oluşurlar.

    ayrıca silifkelileri tanımlarken kullanınız;
    batırık yerlerler, gapı gıcırtısına oynarlar

    güzel videolar ile zenginleştirelim
    örnek silifke havalarında değişik müzik kültürümüze buyrunuz;
    silifke ekibi kullarolam, develi, fasulye.[güzeloluk köyün sesi]
    silifke tosmurlu köyü herkes gülüyor oynuyor
    meşhur keklik oyunumuz ve o güzelim silifke manzarası
    modern dady cool keklik, nerden kimin aklına esti bilmem
    silifkenin yoğurdu

    emekleri geçen bu kültürü günümüüzde dijital kayıtlar ile sonsuza gönderen
    uğur önür
    emre dayıoğlu
    teşekkürler bu müzikler de biraz daha batı kolumuz antalya burdur yöresinden
    unesco için ülkemizin değeri olan hayri dev
    keman sanatçısı serikli mehmet amca
    üç telli ustası ali ulutaş
    teke zortlatması burdur yöresi
    hayri dev ve durmuş yıldırım ile emre dayıoğlu
    teke zortlatması uğur önür ve emre dayıoğlu
    bir ingilizin silifke yörükleriyle yaşamı

    bir çok örnek yazılabilir mesela yine bölgemizin en güçlü seslerinden musa eroğlu mersin mut ilçesi sarıkeçili aşiretinden bir yörüktür

    şive örneklerini gösteren videolar koymak da isterim, şayet kamera karşısında kibarlaşarak konuştuklarını unutmamak gerekiyor. aslında gerçeği daha tatlıdır.
    eşe teyzenin yörük şivesiyle konuşmaları - eşe/spouse, aunt nomad dialect speeches
    sarı keçililerin göçü

  • 16. dünyanın en güzel sıradan kızları

    aralarından, iran, amazon ormanları ve şili güzellerini beğendiğim kızlardır. bu arada türk kızının mavi balina olması sayesinde büyük resmi gördüm kardeşlerim.

  • 17. yalnızlığın kokusu

    yalnızlık is kokar, yangın yeridir.

  • 18. 17 kasım 2017 cüneyt özdemir tweetleri

    na’pak, dayyib’in gotünün gılı mı olak cüneyt? vatandaşı birbirini boğazlamanın eşiğinde, sınırlarından okyanus ötesine taciz etmeyeni yok, kucaktan kucağa rezil, ciddiyetsiz bir politikayla ortalık malına, komplo çöplüğüne döndük.
    tek adam yönetimi sevdasının, politik islam bataklığın olası boktan sonucu bunlar ve buna sebep olan adamı sever kollarsak ülke istikbalini mi korumuş olucaz cüneyt?
    bu ülkenin bilinçli insanları tayyip ve çöplük kalabalığının da onların eseri hasta ülkenin düşmanlarının da hakkından gelir.
    düşman abd ya da diğerleri olabilir ama ülkeyi enfeksiyona bulaştıran adam kurtarıcımız asla değildir .

  • 19. konya'da kurulan ilk insansı robot fabrikası

    bilim, sanat ve felsefenin neden trident oluşturduğunu gözler önüne seren imalathane açılışı.

    robotların cinsiyetlerinin olmasına mı yanayım?
    estetik açıdan korkutucu olmalarına mı yanayım?
    herhangi bir robotun herhangi bir fonksiyonun olmamasına mı yanayım?
    o kadar dik işlem merkezi ile ortaya çıkan sonuca mı yanayım?

    youtubeda bir çok çocuk, imkanlarınız kıyaslandığında sizlerden daha doğru düzgün ürünler ortaya koyuyorlar be. kimse de çıkıp demedi mi biz ne yapıyoruz diye? tübitak mı söğüşlüyorsunuz yoksa siz?

    millette bir şeyi de beğenin falan yazmış.

    ortada mühendisliğe dair tek gördüğüm arkadaki dik işlem merkezleri olduğu için akınsoftun yetişkin korkutan mekanik mankenleri ile ilgili teknik yorum yapmıyorum ama!

    üretene saygım var fakat beğenmek zorunda değilim. elinin altında o kadar imkan olup da ortaya bunu çıkartıyorsan dalga konusu olursun.
    elin oğlu taşşak geçer zaten.
    ben gülüyorum diye incilerin dökülmez.

    yapıcı eleştiri istiyorsanız da akınsoft önce bir kaç iyi sanat danışmanı, endüstriyel tasarımcı falan işe alsın.

    ulan çirkin torna tezgahının, dikey matkapın bile bir estetiği var.

    antropometrik oranlar dikkate alınarak tasarlanıyor her el aleti, takım tezgahı, araba, merdiven en azından etrafınızı gözlemleyin, arada sergiye gidin bir estetik anlayış geliştirin.

    örneğin evt s1 ile diğer bir çok üniversitenin yaptığı elektrikli arabalar fonksiyonel olarak sizi a noktasından b noktasına götürme görevini yerine getirirler fakat hangisi ile a noktasından b noktasına gitmek isteyeceğiniz size kalmış.

    edit: videonun tamamını izlememiştim, başlık akınsoft'un plastik enjeksiyon kalıp fabrikası olarak değiştirilmeli.

  • 20. fatih terim

    gs'lilerin her yenilgiden sonra buluşma yeri.

  • 21. baronlar erdoğan'ı lahey'de görmek istiyor

    rotschild'lerin yeğeninden bizzat duydum ben bunu, gerçekten çok büyük oyun var.

  • 22. justice league

    filmi yeni izlemiş biri olarak birkaç kelam etmek isterim. spoiler vermeden şunu söyleyebilirim : gidin sinemada izleyin ve eğlenin. mükemmel bir film mi? hayır. kötü bir film mi? o da hayır. eğer dc evrenine hakimseniz birkaç nokta da benim gibi "mınısiktiklerim nasıl böyle yazarsınız lan!?" dersiniz o kadar.

    --- spoiler ---
    ilk önce aklıma gelen saçmalıklardan bana göre en barizleriyle başlamak istiyorum. fakat şunu belirtmek isterim ki dc evrenini çok sevdiğim baya uyuzuma giden şeyler var.

    1) fıkralarla gotham : batman

    film boyunca gereksiz gereksiz espri yapan, batman'e yakışmayacak şekilde aşırı tepki veren bir ben affleck izledik. tabiki ilk filmde nasıl oynadığını gördüğümüz için bunun affleck yada snyder'ın suçu olmadığını anlayabiliriz. tamamen wb ve joss whedon'ın bok yemesi. bilmeyenler için joss kardeşimiz "the avengers" filminin yönetmeni. filmi sadece mainstreame uydurmak için:

    *batman justice league takımını kuruyor. // batman justice league takımını bırak kurmayı, kurulurken herkese sürekli siktir çekip "ben tek başıma da çalışabilirim" diyen bir kahraman. genel olarak diana'yı liderlik yapması için zorlamazdı çünkü kimin liderlik edip etmemesi onun pek sikinde olmadı hiç bir zaman. hatta diana'nın onu ittiği sahnede(ki sahne batman'in mekanında geçiyor.) sadece ibreti alem olması için o diana'yı çok ama çok zor bir duruma sokardı orada. liseli kızlar gibi gözlerini devirip devam etti mevzuya.

    *batman komiklikler şakalar yapıyor. // batman gülmez. hiç gülmez değil elbette ama böyle ota boka cıvımaz en azından. hatta flash'ın batman'i güldürmesi olay olur ve takım içinde bu konuşulur bir hikayede. ekrana yansıtmaya çalıştıkları şey batman'in hazırcevaplılığı olmalıydı, bunu kotaramayıp salak salak "tony stark esprileri" yaptırmışlar adamcağıza.

    2) asi çocuk : aquaman

    aquaman resmedildiği gibi cıvık değildir, bir kraldır. hatta daha önce de belirtilmiştir sanırım ama dolaylı yoldan(dünyanın %75'i su) dünyanın kralıdır. sen bu adamı düz "punk" şeklinde resmedersen bu kadar dc metaryeli tüketmiş ben gibi seyirciyi üzersin.(elbetteki hiç sikinizde değil, bunun da farkındayız.) tamam gene dövmeli olsun adam, yine "erkek" gibi takılsın ama bu kadar cıvık yapma şu adamı.

    3) ay n'oluyor ayol : flash

    tamam daha labratuvara falan girmemiş bir barry allen var elimizde ama ulan elektrik üreten flash ne zamandan beri "bin sidici milliti itip kiçiyirim." diyor. flash dediğimiz karakter bütün evrenlerin(marvel ve dc dahil) ortak crossoverında en hızlı karakter değilmiydi. adam bildiğin kağıda çizilen en hızlı "şey". tam gücünde resmet demiyoruz çünkü daha güçlerini yeni yeni keşfediyor belli, fakat elektriği manipüle edebiliyorsa bu arkadaş, 2-3 yumruk sallamasını da bilecek. yahu hadi yumruk atmayı bilmiyor bu adam bunu yedik. bari superman götünü yaya yaya geçmesin şu arkadaşı ya. lütfen ulan.

    diğerleri hakkında bir şey demeye gerek yok.

    wonder woman her zamanki gibi asil ve azimli. sadece superman'le aralarında bu kadar güç farkı olmadı hiçbir meteryalde. o baya garibime gitti. gal gadot şu an için dc'nin net en iyi casti.

    cyborg beklediğimden çok daha ilgi çekici ve güzeldi. ben beğendim.

    superman'in diriltilme mevzusu olabilecek en iyi şekilde kotarılmış. ama bu adamın ağzını cgi ile yapan adamların ağzına superman sıçsın lütfen. ne berbat bir görüntüydü film boyunca o.. ayrıca genel olarak superman karakterini de bvs faciasından sonra güzel toparlamışlar. gülümseyen, nazik ve umut saçan bir superman, olması gerektiği gibi.

    şimdi diyeceksiniz ki "lan piç, hiç mi beğendiğin bir bölümü yok filmin?". şöyle ki:

    genel olarak takım ruhu güzel yansıtılmış. herkesin birbiriyle hemen kaynaşmaması, güvenmesinin zaman alması falan güzel işlenmiş. filmin kötüsü çok cool bir karakterdi, gayet güçlü ve olması gerektiği gibi karizmatik yansıtılmış fakat superman geldikten sonra birden temposunun düşmesi falan bana biraz saçma geldi. yani bir sahne önce aquaman'i yerden yere vuran steppenwolf, birden aquaman'in yumruğuyla 10 mt. savruluyor falan bunlar olmamış gibi ama yedik diyelim. l.lane, martha, alfred ve gordon gibi yardımcı karakterler hem güzel resmedilmiş hemde olması gerektiğinden fazla yada az değil, tam olması gerektiği gibi. flash dövüş kiti dışında tıpkı çizgi roman ve animasyonlarda olduğu gibi neşeli ve espritüeldi, bu da izlemesi keyifliydi. cyborg'un kasveti falan güzel yansımış ve gereksiz uzatmamışlar. filmden önce endişelerim vardı. sonuçta ergen ve varoluş sancısı çeken bir genci sakız gibi uzatabilirlerdi, uzatmamışlar. filmin kötüsünün ilk sefer geldiğinde mağlup olduğu eski tanrıları görmek ve özellikle bir yüzük taşıyıcısını görmek güzeldi. güzel filmdi lan işte. eğer kafayı dc ile kırmadıysanız ortalama veya ortalamanın üstü bir seyirciyseniz 3d ile bayıla bayıla izleyeceksiniz. bu kadar eyyorlayan ben bile "whooooaa" diye izledim çoğu sahneyi. biraz daha gl sahnesi olmasını çok isterdim tabiki. eski savaşın gösterildiği sahnede bir çekiç vuruyor kilowog sadece, yetmedi.* after credits sahneleri biri flash'la superman'in hız yarışı zaten pek bir şey diyemem ona. tatlı bir sahneydi. diğerinde ise luthor'un kaçma sahnesi direk olarak "killing joke" animasyonunda joker'in kaçışı. hani arkasını döndürdükleri elemanın gülüşü bile aynı. deathstroke'u görmek güzel oldu, direk batman'in solo filmine yol yaptılar. umarım bundan sonra çıkardıkları en kötü film bunun gibi olurda düzgün bir süper-kahraman evreni izleriz.
    --- spoiler ---

  • 23. kanuni'den sonra yavuz'un geldiğini zannetmek

    fatih tezcan'ın içinde bulunduğu yanılgıdır: https://twitter.com/…zcan/status/931798020194258944

    ----spoiler----

    5- avrupa'yı inleten, viyana'ya kadar gelen kanuni öldüğünde avrupa bayram ilan etmişti. ama hemen ardından yavuz'un geleceğini bilememişlerdi. sonradan ağladılar ama olurdu böyle, gelen gideni aratabilirdi. batı'nın erdoğan'a bakışı da bu: kahraman olmasın da ne olursa olsun.

    ----spoiler----
    osmanlı'yı tanımadan osmanlıcı olmak böyle bir şey işte. ayaklı cehalet.

  • 24. nato'nun atatürk ve erdoğan'ı hedef yapması

    "nato üyesi bir ülke, nato üyesi diğer bir ülkeye savaş açamaz, işgal edemez"

    hal böyleyken, natodan çıkalım, bize yamuk yaptılar diyen akçomarlar neyin peşinde?

    natodan çıkarsan başta abd olmak üzere bütün nato üyesi ülkeler ve ardında nato yok diye rusya ve hatta yine aynı güvenle iran bile savaş açabilir.

    en hafifi, yunanistan kalan adaları almaya kalksa ne yapacaksın? ondaki uçak ve silah bizde var mı?

    iran'da nükleer silah bile var. bizde ne var? abd ve rusya'yı hiç saymıyorum bile.

    bütün bu tehditler, riskler natodan çıkmamız halinde yüksek olasılıklı risklere dönüşmeyecek mi?

    savaş çıksın, hepimiz mecburen reisçi olalım, istediğiniz bu mu? kaç cephede savaşacaksınız? yedi düvelle kavga ettiniz.

    vatanın bir damla suyu, bir kaşık toprağı, bir tek türk çocuğu için gerekirse ömrümün sonuna kadar savaşırım. ama bir siyasetçinin tek adamlık hırsı için ülkemin ateşe atılmasına alkış tutmam. kral çıplak. bu bir oyun. hem de çok tehlikeli.

  • 25. atatürk'ün tarafsız bir cumhurbaşkanı olmaması

    (bkz: kripto fetöcü)

    edit: fetöcü sapıkları daha iyi tanımak için:

    (bkz: fethullah gülen'in naim süleymanoğlu'nu sevmemesi)

  • 26. asansörde neden herkes birbirinin ayağına bakar

    asansörde bireyin mahrem alanını işgal ederiz ve bu da bizi rahatsız eder. bakışımızı kaçırıp rahatsız olduğumuzu belli etmeyiz, asansörden çıkıp mahrem alanımızın işgali bittikten sonra rahatlarız ve rutin hayatımızdaki modumuza geri döneriz.

  • 27. rte'nin kişisel serveti

    2014'te cb seçimi öncesinde kendi yaptığı beyanda, 5 milyon tl'dir:

    https://www.ahaber.com.tr/…te-erdoganin-mal-varligi

    bu 5 milyon tl büyük oranda albaraka türk'te bulunan hesaplarından geliyor. trafik kazasında hamile bir kadını öldüren ahmet burak erdoğan -ki nerede ne yapıyor belli değil bu eleman- babasına 500 bin tl borçlu. sahip olduğu arsa ve villaları ise beyan etmemiş.

    henüz başbakan seçilmeden, rahmi koç "tayyip beyin 1 milyar doları var" diyor:

    http://www.hurriyet.com.tr/…lyar-dolari-varmis-8229

    neyse birkaç haftaya bu meseleler bolca konuşulacak. halkı vatan millet ayağına kandırmaya çalışan orospu çocuğu mafya özentilerine de not: çaldığınız her kuruşun hesabı sorulacak.

  • 28. 18 kasım 2017 naim süleymanoğlu'nun vefatı

    an itibariyle tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmiştir. allah rahmetiyle muamele eylesin.
    mekanın cennet olsun cep herkülü

    tüm dünyada bayrağımızı göndere çektirip istiklal marşımızı okutturan milli sporcularımızın başında gelen nadide şahsiyetlerden birisiydi. türk milletinin başı sağolsun. yakınlarına sabır ve metanet diliyorum.

    edit: imla

  • 29. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    yazarların türlü şirinlikli entrylerle connected linkleri paylaştığı başlık. dertleşmek denen şey connected2me denen sikik yer üzerinden yapılmaz. dertleşmek denen şeyin bir ağırlığı vardır. dert denen şey ağırdır. flörtleşme mecraları üzerinden yapılmaz.

    gerçekten derdi olan insan yazarlara kapım açıktır.

  • 30. sıçtık kelimesinin mesleklerdeki terminolojisi

    bir crouch iki benayoun üç dört benayoun beş gerard altı yedi babel sekiz crouch.

  • 31. abd dizisinde fetö darbe yapmadı propagandası

    şaka-maka adam!ar, dizi-mizi ayaklarına
    - 'atatürk türkiye'sini kaddafi libya'sı, saddam ırak'ı gibi bir ülke haline nasıl getirilebiliriz'
    diye proje yaptıklarını alenen açık ediyorlar..

    yıllarca kimse saftürklere fetönün böyle bir projenin parçası olduğunu anlatamadı... taa ki, 15 temmuz'a kadar.... onu bile yanlış anladılar.. hal böyleyken,
    projenin diğer dahili bedhahları: sair stklar, siyasi partiler nasıl anlatılır.. ?
    hele de,
    padişah gibi başkan gücüyle yeni osmanlı hayalleri kuranların daha ne olduğunu anlayamadan yeni bir saddam ya da kaddafi oluverdiklerinde,,, başlarına gelecekler...
    referandumdan önce anlatılanlar :#66058788 bir işe yaradı mı ki..?
    demek ki neymiş: -"olacakla öleceğe çare yok"...

  • 32. menemene soğan koyan erkek

    soğansız menemen mi olur lan?

  • 33. bağırsak bakterilerinin beyne etkisi

    (bkz: o nasıl nick lan)

    memleketini de yazsaydın bari.

  • 34. şu anda çalan şarkı

    france gall - ella elle l'a

    benden baska dinleyeninin olmadigini dusundugum bir parca daha. ama ama ama cok seviyorum. :(

  • 35. kosgeb ile iş kuracak olsanız ne yapardınız

  • 36. en son alınan iltifat

    - maşallah güçlüsünüz, makinayı kırıyordunuz az daha.
    + çok mersi.

  • 37. beşiktaş

    bazı maçlarda puan kaybediyorsan bazı maçlardan ekstra puanlar çıkaracaksın. oynadığın 3 zor maçtan (başakşehir, fenerbahçe, trabzonspor) sadece 2 puan alıyorsan oynadığın tüm kolay maçları kazanmak zorundasın. kolay maçları da kazanamazsan işin zorlaşır.

    2015-16 sezonunda 4 beraberlik 5 mağlubiyet, 2016-16 sezonunda 8 beraberlik 3 mağlubiyet almışsın. bu sezon henüz 12. haftada 4 beraberlik, 2 mağlubiyetin var. bir şeylerin alarm verdiği kesin.

    risk alınıp köklü bir değişiklik gerekiyor. bir maçta 48 orta, %75 topla oynama, 454 başarılı pas, 21 şut, 11 korner ve 1 penaltı bulup gol atamıyosan radikal bir değişiklik yapmak zorundasın. yapmazsan yavaş yavaş eriyeceksin. bir yere kadar takıma gaz vermekle olur, bir yerden sonra iş işten geçer.

    bir gerçek var ki 2015-16 sezonundaki puana ulaşmak için kaybedebileceğimiz 9 puan, 2016-17 sezonundaki puana ulaşabilmek için kaybedebileceğimiz 11 puan kaldı. önümüzde 22 hafta olduğuna göre yolumuzun çetinleştiğini söylememiz gerekiyor.

    ama bizim beşiktaş sevdamız bir babanın evladına olan sevgisi gibi. beşiktaş'ın başarılı olmasını istememiz de, puan kaybedinceki sitemlerimiz de onu daha iyi yerlerde görebilmek için. yoksa biz ne kombine yakarız, ne takım ıslıklarız. baba, başarısız diye evladını reddeder mi ?

  • 38. fetullah gülen'in küloduyla motive olan abiler

    fethullah i sikeyim size bir şey olmasın, da arkadaş buna inanan da gerizekalidir. hani biz de gezide başörtülü bacımızın üstüne işemiştik, deri fetiş kıyafetleri giyerek. bunun da ondan farkı yok.

  • 39. galatasaray

    biz aylardır fatih terim derken küfür yiyorduk. yok abi gelmesin bilmem ne. al işte takımın rezil hali ortada. ulan terimi geçtim tudor nedir ya? okan buruk, yılmaz vural ne bileyim ertuğrul sağlam varken geri zekalı bir adamla sezonu geçiriyoruz. şu başakşehir maçındaki rezaleti anlatmak için kelimeler yetmez.. adamlar 6 kez gelip 5 kere gol attılar. yazıklar olsun be.

  • 40. hahahahahahahahahaha

    (bkz: tiner desenize lan)
    beşiktaşın şampiyonlar ligindeki rakipleri kolay len mq
    doğru lan. keşke şöyle başakşehir östersunds karışımı güçlü bir rakip gelseydi grubumuza. neyse kısmet.

  • 41. sözlükteki kadınlara kaba ve kırıcı davranılması

    şimdi bu dallama kadın hakları savunucusu olduğunu zannediyor. lakin kadınların "nazik, kırılgan, çiçek" gibi bir kalıplara sokulması cinsiyet eşitsizliğini desteklemekten başka ne yapabilir?

    dürüst ol kardeş. sen çiçek böcek edebiyatı yaparak kadınları her an ezilebilir kırılgan bir varlık olarak görüyorsun. zira senin gözünde memesi olan bir anda nadir bir çiçek oluyor, ayakkabının altında çiğnenebilecek nadir bir çiçek. içindekini söyle. lutfettiğini düşünüyorsun, nezaket kurallarına uyduğunda. kendini yüceltiyorsun, erkek olduğun halde nazik olduğun için. yeri geldiği zaman sokaktaki tecavüzcünün bile anasına küfrediyorsun. yeri geliyor sevgilinin kıyafetine karışıyorsun. yeri geliyor işyerindeki karşı cinsine güzel olduğu için terfi veriyorsun.

    sen imtiyaz veriyosun, oysa konu eşitlik.

  • 42. fernando muslera

    formsuz da üç senedir mi formsuz aq. her maç yan toptan orta gelecek diye aklımız g.tümüze kaçıyor. şl'de dört yedik her maç ibre bu herife hiç dönmedi nedense. lobici midir nedir. herif sempatik diye takımın anasını s.kiyo afedersiniz her maç kimsenin sesi çıkmıyo.

    maicon suçlu, serdar suçlu, semih suçlu, hakan balta suçlu, lato suçlu, denayer suçlu, selçuk suçlu, tolga suçlu.. takım her ciddi maçta yüz tane gol yiyor ama muslera ligin en iyi kalecisi.

    afedersiniz de sikerler böyle iyi kaleciyi. yemin ederim yan toplara bakamıyorum artık. yeter be bu ne kazandıran sempatiklikmiş aq.

    not: çok sinirliyim; şarzım da az. noktasına virgülüne pek bakamadım, affola.

  • 43. kemalistlerin de çocukken masum olması

    (bkz: kes lan fetöcü)

  • 44. futbolda alt liglerin gereksiz olduğu gerçeği

    haftasonları ankara 19 mayıs stadı yanında, tren garına doğru sıra sıra dizilen sahalarda oynanan maçları izleyen dayılara sorun bunu. kafalarında bere, ellerinde külaha sarılmış çekirdekle nasıl keyifli olduklarını görseniz böyle demezsiniz. bizim gibi yeni nesil internetten o link senin bu link benim gezerken bu dayılar mevzuyu canlı yaşıyor. keçiörengücü orta sahasının oyun planını anlatan dayıları gördü bu gözler.

  • 45. 30 yaş üstü bekar erkeklerin arıza olması

    normlarınızı sikeyim olmayan sikimle.
    ne meraklısınız etiketçiliğe.

    ama anlıyorum derdinizi, arıza demenizi...

    30 yaş üstü bekarlık, toplumsal beklentilere kalkan bir orta parmak demek. huzursuzluk demek. everilememiş her insan, hele ki mutluysa, sistem için bir tehdit. ister kadın, ister erkek...

    o yüzden de çeşitli sıfatlarla iğdiş edilmesi farz!

    arıza, sorunlu, deli, marjinal...

    evlilik, adeta, toplumla yapılan bir sözleşme: "ben de sizdenim! sorun çıkartmayacağım"

    30 yaş üstü bekar erkek neden arızadır?
    zira bağlanmaktan korkuyordur genelde. peki neden? muhtemelen annesi yüzünden, sonra da fantastik ilişkileri yüzünden. annesi oğlunu stepne koca niyetine yetiştirip, paşammm diye sevdiyse, tabii ki bu adam kadınların onu yutacağından korkar bilinçaltında. üstüne de sevgilileri "nerdeydin, napıyordun?" diye sorma gafletinde bulunduysa, paşam derhal arazi!

    bu gerçekleştiğinde toplum ne yapar? erkeğin piçliğini alkışlar.

    "aman b'oğlum sana kız mı yok? hem daha yaşın kaç başın kaç? bunlar senin gibi yiğidi buldular, kafeslemeye çalışıyolar tabii. boşver sen, hayatını yaşa. anladınnn?! kıpps"

    sonra neymiş, erkek arızaymış.

    uyanın lan artık! toplum arıza! ittirip durduğunuz normlar arıza! hem ahlak bekçiliği yapıp hem seksomanyak olan bu millet arıza!

    bekar bir kadınım. 30 yaş üstüyüm. bırak evlenmeyi, flört edecek insan bulamıyorum. herkesin dengesi şaştı. çok acayip durumdayız. tahammül edemiyoruz. hissedemiyoruz. sevişemiyoruz.

    bunları kime anlatayım?

    hee evde kaldım he. agresif, deli, yaşı gelmiş, karta kaçmış kadınım... toplum bana böyle bakıyor. peki ne yapmalıyım?

    internetten birileriyle tanışıyorum, adamlar uçsuz bucaksız, yarın yokmuşcasına yürüyor ve sonra arazi oluyor. neden? çünkü buna hakkı olduğunu düşünüyor. çünkü kimse ona bunun kötü bir şey olduğunu söylemiyor. bilakis kadınlar ezikleniyor. "yüz bulamayınca çemkirdi" koyuluyor bu kabalığın karşısında hesap sormanın adı.

    kaçınız "üzüldüm" diyebiliyor? kadın-erkek fark etmez! kaçınız "kırıldım, kalbim acıyor" diyebiliyor? hemen dalga geçilir. "naif" olursunuz, "duygusal" olursunuz!

    bunlar ne zamandan beri kötü sıfatlar oldu arkadaşlar?

    nolur sahip çıkın kendinize ve duygularınıza. bırakın mış gibi yaşamayı.

    yalnızlık canınızı yakıyorsa, sorun değil. inanın pek çoğumuz için yorucu olabiliyor bu bazen. bazen de çok güzel bir his. o da ayıp değil.

    30 yaş üstü bekar erkekler! ne cici ne kakasınız bence. dilerim ne arzu ediyorsanız onu yaşarsınız. aşksa aşk, seksse seks.

    arıza marıza olduğunuzu düşünmüyorum; öyleyseniz de bunun sorumluları sizi eleştirenlerdir, hastalıklı toplumdur, ikiyüzlü ahlak anlayışıdır ve yersiz beklentilerdir. hastasınız. iyileştirin kendinizi. ve ne geliyorsa içinizden, ona göre yaşayın.

    kimsenin duygularını sikmeyin, toplumsal klişeleri ve normları sikin. yarınlar yokmuş gibi sikin. hunharca sikin.

    dilinize, zihninize, kalbinize kuvvet!

  • 46. gratis

    bugün özdilek mağazasında mağazayı çepeçevre 3 kez dolaşan ve asla tükenmeyen kasa kuyruğu olan kozmetik markası. bütün ürünlerde yüzde 50 indirim yapmışlar. iyi güzel de siz bunu yönetemiyorsunuz arkadaşım. mağazaya bir şey bakmak için girmek imkansız, eskaza girersen çıkman imkansız. millet koca sepetleri ağzına kadar doldurmuş sonra herhalde beklemeye üşenip bırakmış. içinde en az 70-80 parça ürün olan sepetlerin içindekileri adım atacak yer olmayan mağazada yerlerine yerleştirmeye çalışıyor elemanlar devamlı. o elemanlardan biri “yeter insaf edin ne olur” diye ağlıyordu. çok üzüldüm.

  • 47. samsung'un akıl almaz garanti rezaleti

    bu ülkede garanti diye birşey yoktur.. teknik servis sirkleri vardır..

    her sirk kendi gösterisini düzenler.. bazen olumlu sonuç alırsın bazen de olumsuz.. bu nedenle birşey alırken ilk baktığım yer genellikle yurtdışı satış noktalarıdır..

  • 48. 17 kasım 2017 arjantin denizaltısının kaybolması

    sıkıntılı olay.

    denizaltı 1980'li yılların başında arjantin donanması tarafından almanya'ya ısmarlanan tr-1700 sınıfı 6 denizaltıdan biri. borda numarası s-42. kızkardeşi santa cruz (s-41) ise serinin ilk denizaltısı. üçüncü denizaltı santa fe (s-43) ve dördüncü denizaltı olan santiago del estero (s-44) kızağa konduktan bir süre sonra iptal edilmiş. isim verilmeyen serinin son iki denizaltıları ise (s-45 ve s-46) doğrudan iptal edilmiş. bu projenin böyle sonlanmasında muhtemelen falklands savaşı'nın da etkisi olmuş.

    denizaltının kaybolduğu suların ortalama derinliği 1200 metre. en derin yerine 2200 metre diyorlar. tr-1700'ün test edilmiş maksimum derinliği ise 300 metre. yani 300 metre altında denizaltı biraz daha dayanır ancak 1200 metre denizaltı için çok fazla ve konserve kutusu gibi ezilir.

    denizaltıcılık pis meslektir. denizaltıların batma nedenleri çeşitlidir. açık unutulan veya tam kapatılmayan gevşek bir kapak, taşıdıkları mühimmatın patlaması, dahili bir yangın sonucu elektrik sisteminin çökmesi, hatalı sualtı seyri nedeniyle sualtı engebelerine çarpma, yılların verdiği metal yorgunluğu sonucu su alma gibi nedenler denizaltıları batırabilir.

    denizaltılar batar. ilk defa yaşanan bir durum değil, denizin dibinde de bir gizem filan yok. soğuk savaş döneminde amerikalılar uss thresher ve uss scorpion isimli nükleer denizaltılarını kaybettiler. sovyetler ise k-27, k-8, k-219, k-278 komsomolets ve k-429 denizaltılarını kaybettiler.

    denizaltılar batma durumu yaşarsa gemiden otomatik veya manuel ayrılan bir imdat şamandrası olur. bu şamandra denizaltının yerini belli eder. ama çok derin sularda kaybolma olursa maalesef bu işe yaramaz. zaten çok derin sular denizaltıyı bir anda basınçla ezeceğinden ve denizaltı paramparça olacağından bu şamandra yüzeye çıkamaz bile. eğer batma olayı gerçekleşmişse deniz yüzeyinde yağ ve dizel yakıtı görülecektir. belki bir miktar enkaz ve naaşlarda görülebilir ama yağ/dizel yakıtı kümesi en net belirtidir. umarım batma olmamıştır ve denizaltı bulunabilir.

    denizaltının su yüzeyine çıkmadan 30 gün seyir olayı tüm sistemler faal olursa geçerli. yani elektriği olacak, hava temizleme ve üretme sistemi çalışacak, su arıtması çalışacak, ısıtması çalışacak filan. onun dışında elektrik kesilip dibe oturularsa zaten hava bitmeden önce o soğukta kısa bir sürede donmak işten bile değil. bir de oturdukları derinliğin test edilenden çok fazla olmaması lazım, yoksa sıkıntı olur illa su almaya başlar.

    denizaltıcılara yüzeye kaçma eğitimleri verilir ve kaçış teçhizatları (submarine escape and immersion equipment) vardır ama 1200 metre gibi ortalama derinlikte yüzeye çıkamadan boğulursunuz. birkaç yüz metrede bile çıkmazsınız, teçhizatlar işe yaramaz, ciğerleriniz basınç farkına dayanamaz. şu andaki teçhizat ile 180-200 metreden filan çıkılabiliyor. tabi denizaltı battığında gemi içinde uygun lokasyonda bulunmak ve giysiye erişebilir olmak da önemli.

    ve son bir not, şöyle başlıklarda salak salak espri kasanları gördükçe deli olmamak mümkün değil. çok komiksiniz, yarıldık! burada...! bilgi verecekseniz verin, yoksa komik değilsiniz.

    edit: bu bir konvansiyonel denizaltı ve 1980'lerin teknolojisi. bu tip bir denizaltının batması bir nükleer denizaltı kaybı gibi görülmemeli. nükleer denizaltılar hala çok gizli askeri sırlar içeriyor mesela yüzeylerindeki kaplama malzemeleri, reaktör tasarımları filan. ama taşıdıkları en önemli şeyler elbette (füze denizaltıları için ) füzeleri veya nükleer/konvansiyonel torpidoları.

    edit-2: denizalti ile son irtibat kurulan bolge san jorge korfeziymis. bu korfezin ortalama derinligi 85 metre. yerel medyada denizaltinin en son kiyidan 300 km acikta 70 metre derinlikte oldugunu bildirdigi bilgisi yazilmis. bu durumda asiri derin sularda gezinmediklerini ve eger bir kaza olmussa dibe oturmus olabileceklerini soyleyebiliriz. ama elbette gemide elektrik vs destek sistemler calismiyorsa her dakika bulunmalari acisindan cok onemli.

    edit-3: gemiyi anlatan video-1 ve son modernizasyonunu anlatan video-2

    edit-4: denizalti sualtinda batik vaziyette bulunursa ve icinde yasayanlar olursa amerikan donanmasinda bir ornegi bulunan submarine rescue diving and recompression system/ (srdrs) benzeri cihazla denizcilerin kurtarilmasi mumkun olabilir. mesela bu alet tek seferde 16 kisi alabiliyor ve 600 metre derinlikte kurtarma operasyonu icra edebiliyor.

  • 49. imf bizden borç istedi dedim verin

    (bkz: ama nasıl alkollüyüm)