Değerli ziyaretçilerimiz,

Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.

Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.

Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.

Sozlock Ekibi

Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. mesut ol

    koskaca kulüpler dilenciden farksız hale geldi, hepsi bi köşeyi tutuyor aminyum.

  • 2. koskoca doktorun polo bile alamaması

    yahu başlığı açan arkadaş ülkenin o kadar acı bir gerçeğine değinmiş ki normal bir ülkede olsa aklı başında her insan bu gerçeği farkettiğinde bir afallar, diyecek laf bulamaz. gel gör ki alttaki iki entry "git ikinci el al", "koskoca doktor"a takılmış. entry'de girilenle alakasız, başlık tanımı hele hiç olmayan şaçmalıklar.

    artık okuduğunu anlamamak mı, sözlük trollemesi mi toplumun geneline yayılmış inkar edilemez gerzeklik mi bilemiyorum.

    edit: ilk 3 entry'i okuyup iş bu entryi girene kadar sürede önümde 7 tane daha entry girilmiş. hepsi ama hepsi alakasız, troll, dalga geçmezsem/yermezsem öleceğim hastalığına yakalanmış zavallı entryler. niye böyle yapıyorsunuz? adam polo delikli şeker demiş, mühendisler kocaman değil mi demiş*, polo'dan sonrasını okumadım demiş**. çok acı. başlıkta yazılanlar da cevap olarak yazılanların vasatlığı da.

    arkadaşlar doktorluk mesleği her ülkege saygın bir meslektir. gelir dağılımında orta üstü kazanır. gelişmiş ülkelerde de polo araç ortalama ve altı araçtır. türkiye gibi avrupa bizi kıskanıyor sanan ülkelerde polo vasat olmasa da çok iyi kategorisinde de değildir. örneğin 2005 model bir polo'yu norveç'te 1 maaşınızdan daha azıyla alabilirsiniz bakınız. başlığı açan troll olabilir ama bu sorun gerçek. belki de "ehuehu delikli şeker" diye dalga geçmek yerine biraz düşünmenin vakti gelmiştir.

    not: doktor değilim, mühendisim. bir doktorun kendisine koskoca demesi beni rahatsız etmiyor. neden etsin ki zaten?

  • 3. imamoğlu'nun vatandaşa hak ettiği cevabı vermesi

    şimdi verilen cevabın doğru olmadığını ekrem imamoğlu bilmiyor mu sanıyorsunuz? sorunun alt metninde yatan bambaşka bir şey. o bir saniyede bunu herkes anlıyor ve ona göre pozisyon alıyor ekrem imamoğlu'nun yaptığı da bu. bu soruyu soran kişi yüzde 99.9 akp'li. oradan geçen siyasi, bir akp'li olsaydı bu soruyu soracak mıydı? hayır. aklınca karşı ideolojiden birini alt etmek için bir soru neticesinde kendi alt olan bir vatandaş görüyoruz. yoksa o adamın da corona morona umrunda değil aslında.

  • 4. chp'nin halkla bütünleşememesindeki temel sebep

    diğer partilerin sebepleri ile aynıdır. halkla bütünleşmekten kastın ne? hangi halk? izmir halkı ile bütünleşmiş ama konya halkı ile bütünleşmemiş. akp de konya halkı ile bütünleşmiş, izmir halkıyla bütünleşmemiş. hdp mesela diyarbakır halkı ile bütünleşmiş ama erzurum halkı ile değil. akp ile chp arasındaki fark, konyaların sayısının izmir veya diyarbakır'dan daha fazla olması. sizin halkla bütünleşmekten anladığınız şey ''halkın huyuna suyuna gitmek'' ise, bunun ismi popülizmdir. chp bundan geri durmuyor zaten. genel başkanı kara çarşaflıya rozet takar, maraş katliamı yıl dönümünde alpaslan türkeş ailesini ziyaret eder, çarşıda bozkurt işareti yapar, namaza gider vs.
    yok, halkla bütünleşmekten kasıt sınıfsal ise (sosyo-ekonomik) o zaman altın klozete sıçan adam ile götünü taş ile silen adam nasıl bütünleşmiş oluyor.
    artık çok sığ, çok saçma yerden mevzuya yaklaşılıyor. bunun çözümü nedir? diye sorarsanız;
    (bkz: ademi merkeziyetçilik)
    izmirli, trabzonlu şeriatçının, konyalı da, cihangirli gayin kahrını çekmez. ha ona da vatan, millet, sakarya diyorsanız ağlamayın. oturup sineye çekin. yapacak bir şey yok.

  • 5. dünyanın en güzel hissi

    sağlıklı olma hissidir, hiçbir sağlık sorununun olmadığını bilmektir.

  • 6. otuzundan sonra efendi arayan kadın

    hormonal dengesinin kendisine çocuk doğurması için yaptığı baskıya dayanamayan kadın.

    lisede piç sever, üniversitede piç sever, iş hayatının başlarında piç sever ama iş evlenmeye gelince, sevdiği piçlerin kendisiyle asla evlenmeyeceğini bildiği için efendi arar.

    çünkü lisede, üniversitede, çalıştığı dairede/ofiste muhakkak kendisini beğenen bir amsalak mevcuttur. ona birazcık işve yapar ve ağına çeker. amsalağımız altı aya kalmadan parmağında bir yüzük oluştuğuna şahit olur.

    lisedeki ayşe, üniversitedeki fatma ya da çalıştığınız yerdeki tuğçe, yıllar sonra sizi instagramda takibe başlarsa, whatsapptan yazarsa ya da öğle aralarında yan masanızda yemek yemeye başlarsa, biliniz ki radara girmişsinizdir.

    ha ben gençliğini doya taşa yaşamış, normalde bana bakmayacakken birden bendeki güzelliği fark etmiş, fuckbuddysine köle olurken bana prenses olan kadınla evlenirim abi yia diyorsanız, bize de çeyrek takmak düşer. ha bir de bu kadının daha önceki sevgililerine ve buddylerine denk gelmesine rağmen bunu yapan varsa ona tam takarız.

    (bkz: kadının planı tutmayınca çirkefleşmesi)

    (bkz: cahil bakımsız çirkin kadın nazı)

  • 7. zamanında sırf moda olduğu için yapılmış şeyler

    ilkokuldayken enseye kuyruk bırakmıştım, üzücü dönemler.

  • 8. street fighter'da ryu ve ken'i seçmeyen kişi

    street fighter 'da ryu ile oynanırdı. yanına birisi girerse o da ken olurdu. bu ilk arcade versiyon. street fighter ıı 'de bu karakter seçme işi geldi. orada da balrog vega sagat ve mr. bison seçilemiyordu. onun dışında diğer karakterler de seçilmeye başladı. ondan sonra special mod geldi ki oyunun pik noktasıydı. istediğin oyuncuyu seçerdin. ben de vega'yı severdim mesela. sonra işin bokunu çıkardılar honda'nın balrog'un ryu gibi güç topu attığı versiyonlar geldi ama biz büyüdük tabi artık. yani adam hem bilmiyor hem konuşuyor bir de başlık açmış.

    edit: atari salonu efsane nesli toplanmışız. gelen mesajlardan öyle anlıyorum. çocukluktaki en büyük hayal kırıklıklarımdan birisi de street fighter filmidir. ne büyük beklentiyle gitmiştim. küçüksün merkeze uzak bir ılçedesin. o zamanlar sinemaya gitmek falan bin türlü uğraş... o ne abuk subuk ne biçim filmdi allah belanızı versin. bir jacki chan filminin içinde bir 3 dakika street fighter sahnesi vardı. o 3 dakika hicivli komiklikli sahne bile o van damme'lı filmin içinden geçer.

    (bkz: abi geçeyim mi)

  • 9. köprü (belgesel)

    birand belgesellerinin arkasında can dündar vardı ama başka çok önemli isimler de vardı. mesela altan öymen, mesela rıdvan akar, mesela mithat bereket hatta şimdilerde birçok kişinin antipati ile baktığı cüneyt özdemir ve herkesle konuşabilen ve kamerasını herkese odaklayabilen bir mehmet ali birand. belki bundan da önemlisi yaptığı işi seven ve bu uğurda birçok bedel ödemiş ve ödemeye de razı olan gerçek gazeteciler vardı. (bkz: uğur mumcu)

    tek başına bir adamdan bunun yanına yaklaşacak kalitede bir belgesel beklemek zaten hayaldi. kanımca kendisi de bunu hedeflemedi. zdf kanalı sayesinde batıya bir kez daha türkiye'de neler olup bittiğini anlatmayı amaçladığını düşünüyorum. batının bizim sistemi anlattığımızda anlayabilecek bir hamaset tarihi olmadığı için bizim için çok değerli olan teferruat anlatılmamış. çünkü onlara her şeyi anlatabilirsiniz belki de yargı ve idarede liyakat sahibi olmayanların söz sahibi olmasını ya da sınav sorunlarının çalınmasını anlatamazsınız. onlara kendi ülkelerindeki adaletin otuz yıllık bir programla hem de görev başındaki hükümetin sonsuz gayretiyle yerle bir edilmesini anlatamazsınız. anlatırsanız bizim insan olduğumuzdan bile şüphe ederlerdi. tebrik etmek lazım.

    ama bundan sonrası için şöyle güzel bir ayrıcalık var. artık birand belgesellerinde olduğu gibi kayıt ve görüntüleme konunun öznelerinin tekelinde olan bir durum değil. tıpkı köprüde olan biteni ilk anda objektif bir biçimde değerlendiren motorcu kurye gibi hemen hemen her telefon artık birer haber vericisi. iyi bir editörün elinde bu 15 temmuz ve sonrasında olanlar elbet gün yüzüne çıkacak. özellikle belgeselde alman büyükelçinin dediği gibi yüzler, binler değil onbinlerin o listelere ne zaman yazıldığı ve bunu ilk anda recep tayyip erdoğan'ın neden bir lütuf olarak gördüğü 15 temmuz 2016 tarihinden belki de 10 yıl geriye giderek açıklanacak. ama zamanı ne yazık ki bugün değildi. hukuk konusunda ciddi sıkıntıları olan bir ülkeyiz. sadece hükümetin politikaları ekseninde değil haklı olduğumuz en ufak bir konuda bile hakkı hukuk dışında almak isteyen bir güruhuz. burak'ın ablasının aradan geçen 4,5 seneye rağmen bir tane bile tanık bulamaması adaletin bu ülkede çoktan unutulmuş olduğundan olsa gerek.

    bugün yaşadığım bir anıdan bahsetmek isterim. bir meslektaşım beni ziyarete geldi bugün. 15 temmuzdan 6 ay sonra tutuklanıp 5,5 ay cezaevinde kaldı ve ardından önce tahliye edildi sonra da mahkemeye bile çıkmadan beraat etti. babası kendisi cezaevindeyken savcının odasına girip "ya benim oğlum ne yaptı da içeride? kime ne zararı oldu? kime ne yaptı?" demiş. savcı da babasının yüzüne bile bakmadan "bir de böyle konuşmazlar mı?" diyerek odadan çıkarmış. o savcı şimdi yurt dışında kaçak. at izinin it izine karıştığı, adaletin darbeden onlarca yıl önce rafa kalktığı bir ülkede bir şeyleri değiştirmek çok zor olsa da en namüsait şartlarda en kısa sürede en iyisini yapabilen bir millet olarak bu illetten de kurtulacağız. bir gün. elbet bir gün. ama önce ahlak, sonra vicdan, peşinden de adalet ile.

  • 10. yasakların 31 mart 2021'e dek uzatılması ihtimali

    aynen beyler. anasının amına kadar uzatılsın diyerek destek veriyorum.

    sizin tuzunuz nasıl kuru lan? para nereden geliyor? faturalarınızı nasıl ödüyorsunuz? söyleyin biz de yapalım aynısını. "vaka sayısı sıfıra inene kadar devam etsin" diyor adam. neyin kafası lan bu? nasıl bir ütopyada yaşıyorsun başkan? sanki simcity oynuyor herif. sanal bebek miyiz lan biz?

    devletin üç kuruş destek verdiği yok. gerçekler bunlar. sen bu gerçekleri görmezden gelip anasının amına kadar yasak olsun, kimse sokağa çıkmasın, kimse ekmek parasını kazanamasın kafasında ütopik rüyalar görüyorsan ben buna söverim. kafanızı duvara vurun çalışmıyorsa. yan yatırın.

  • 11. 22 ocak 2021 burak yılmaz'ın mesut özil açıklaması

    burak yılmaz'ın göte göt dediği açıklama.

    sanki senelerdir esir kamplarında yaşamış gibi 'sürgün bitti. ülkeme dönüyorum' diye komik açıklamalar yapan. en sevdiği diziler sorulduğunda dalga geçer gibi "payitaht, uyanış selçuklu ve kuruluş osman" diyen mesut efendi değil burak içi boş milliyetçilik yapıyormuş öyle mi? hadi lan ordan.

    vatanını o kadar seviyordun madem vatandaşlıktan niye çıktın? 30'undan sonra mı aklına geldi memleketin? reisinden öğrendiği taktiklerle asıl içi boş milliyetçiliği kimin kastığı ortada.

  • 12. kadınların güzel gözüktüğünü sandığı şeyler

    kaşlarınızı kazıyıp yerine siyah pastel boya gibi bişey sürüyorsunuz, ortaya iki boyutlu bişey çıkıyor ya, o olmuyor ablalar. adile naşitte oluyordu ama o komedyendi.

  • 13. trafikte en çok küfredilen hareket

    normal hızda seyrederken arkadan aşırı hızla gelen arabanın eğer geçemezse çok yakın seyretmesi ve sürekli selektör yaparak ve korna çalarak taciz etmesi. geçebiliyorsan geç arkadaşım, ne afra tafra atıyorsun. yoldan buharlaşıp uçacak halimiz yok ya. normalde hiç küfür etmeyen ben, böyle bir durumda bir keresinde annemin yanında hiç ağıza alınmayacak bir küfür etmiştim. annemin ağzı açık bir şekilde bana bakışını hiç unutamam.

  • 14. kapanan dükkan falan yok

    desteklediğim açıklama. benim de üslubum bu olacak bundan sonra.

    adamlara “açsın. altında yok üstünde yok, hayatın çakmasını yaşıyorsun, çoluk çocuğunun her şeyi eksik” diyorsun, kıt aklıyla savunmaya kalkıyor.

    bırakın yahu, bırakın “ooo iyisin lan her şeyin var daha ne” deyin, bırakın kendi şikayet etmeye başlasın. evet de demeyin, “yürü git lan terörist misin nesin” deyin, iyice kudursun.

  • 15. babala tv suriyeli tartışması

    suriye'de herşey normale döndüğünde suriyeliler geri dönmek istiyormuş. peki herşeyin normale dönmesi için suriye'den kaçan suriyeliler nasıl bir çaba gösteriyor? birilerinin onlara güvenle yaşayabilecekleri bir ülke bırakmak için uğraşması gerektiğini mi düşünüyorlar?
    "savaşmak istemiyorlarmış" emek vermeden, mücadele etmeden kazanmak yok. kimse sizin için birşeyler yapmak zorunda değil.
    bu durum bile suriye'den kaçan insanların ne kadar bencilce düşündüğünün bir kanıtı değil mi?
    evet aileni, sevdiklerini güvenli bir bölgeye götür ama tekrar dönüp onlara güzel bir ülke bırakmak için mücadele et. hem de ölümüne.

  • 16. pingsiz türkiye istiyoruz

    ön edit: ping süresinin mutlak var olması gerektiğini, argümanın yanlış olduğunu savunan baltalar yüzünden konu amacından sapmasın diye açıklama yapmak istiyorum. malum kişiye anlatır gibi anlatacağım.

    ping süresi bağlanılmak isteyen sunucu ile bağlanılan yer arasında geçen süreye denir, bunu hepimiz biliyoruz. yalnızca siz bilmiyorsunuz bunu. dahi sanmayın kendinizi.

    ping süresi sunucu ile olan mesafe ile ilgilidir. fakat ping yalnızca bununla ilgili değildir!
    ping süresi, kalitesiz altyapı, bant genişliği gibi etkenlerle de artmaktadır.
    bu mesafelerin global olarak hesaplanması durumunda, örneğin frankfurt'ta yer alan bir sunucuya istanbul üzerinden bağlanılmak istendiğinde ideal ping süresinin yalnızca mesafeye bağlı olarak olması gereken aralık 25-35 ms değeridir.

    şimdi, istanbul'dan 25-35 ms değerlerinde pingler ile sunucuya bağlanabilen arkadaşlar başlıktan çıkabilir, oyun oynayabilirler.
    özgür eker'in 70-80 ms ping süreleri ile e-spor arenasında savaş verdiği düşünüldüğünde, biz bu arada ki 40 ms olan ping süresi farkının iyileştirilmesi için savaş veriyoruz. burada çıkıntılık yapmaya gelenler, konuyu amacından saptırmak dışında bir işe yaramıyorlar.

    twitter'da topic trend listesinde an itibari ile zirvede olan, woxic nam-ı diğer özgür eker'in cloud9 csgo takımından türkiye'de var olan ping sürelerinin uzun olması sorunundan dolayı çıkarılması sonucu, taylan yıldız nam-ı diğer internetçi abi'nin de desteği ile oluşturulmuş hashtagtir.

    sözlük ahalisinin bu sorunu gündemde tutması gerektiğini düşünüyorum.

    edit: pingsiz olayına takılan bazı aklı evveller olmuş.
    pingsiz internet demek, ping süresinin elverişli şartlarda bulunduğu internet bağlantı kalitesi anlamına gelir.
    0 ms ping anlamı barındırmaz. bir siz akıllısınız ya hani, sazanlık yapasınız gelmiş.

  • 17. bağıra bağıra söylenebilecek şarkılar

    (bkz: fenere opera)

  • 18. 22 ocak 2021 murat kaya'nın dövülmesi

    dövmek ne lan. kısasa kısas. o zavallı kadına yaptıklarının bedelini sadece dayakla ödememeli. yemin ediyorum maddi imkânlarım sağlam olsa ve arkamda perişan olacak bir ailem olmasa işi gücü bırakır , yol yapar , mesai harcar dexter gibi düşerdim bu şerefsizin peşine.

  • 19. parasına kesinlikle değen şeyler

    kısır bir erkeği " baba" yapabilen ürolojik ameliyatlar ve tüp bebek tedavileri. bana bir kız bebek armağan etti, helali hoş olsun.

  • 20. 23 ocak 2021 irfan fidan'ın aym'ye atanması

    hukukun son kırıntısının da tüketilmesidir. bilmemkimin kızının bilmemne üniversitesine araştırma görevlisi olarak atanmasından belki 100 kat daha önemli bir gelişmedir ama sözlükte henüz bir tepki oluşmamış gördüğüm kadarıyla. gerçi tepki göstersek ne olacaksa...

    görev yaptığı istanbul cumhuriyet başsavcılığından bir anda yargıtay’a yükselen, hiçbir görev icra etmediği yargıtay’da aym üyeliği için adaylığını koyup (bakın burası çokomelli) yargıtay oylamasından en yüksek oyu alan ve bu gece itibariyle de 2 aylık işlevsiz yargıtay üyeliği sonunda anayasa mahkemesi’ne atanan irfan fidan’ın son görev değişikliğidir.

    muhtemelen zamanı gelince anayasa mahkemesi başkanı da olacaktır. işte o zaman “aym kararları bağlayıcıdır ve uygulanmalıdır” cümlesini tüm akp ahalisinin ağzından duyacağız.

    kaynak

  • 21. henry onyekuru

    gelişiyle galatasaray'da iii. henry dönemini başlatmış oyuncu.

    23 yaşında 3. kez galatasaray'a geliyor, biri ilkokul çağında olmak üzere iki çocuk sahibi yılanoğlu.

    herif hayatı da kendi koşu hızında yaşıyor belli ki.

  • 22. 5 senelik köpeğini mi kurtarırsın bir insanı mı

    elbette köpeğimi kurtarırdım. insanlardan o kadar çok kazık yedim ki iyilik yaptım karşılık beklemedim elbette ama kötülük yapmasaydınız bari. şu an bir kedim var kızsam bile yine gelip pati atıp kucağına al beni diyor. bunu hangi insan yapar? ağlıyorum gelir patileri ile koluma sarılır. insanın doğası insan olsa da ben oldum olası insanları sevmiyorum arkadaş. kedi köpek kuş fark etmez hepsi candır, kendi türümüzden daha yakındır.

  • 23. 30 yaşına gelip hala eti puf yiyen tip

    33 yaşındayım hala yiyorum ne var amk

  • 24. antalya'nın türkiye'nin teksas'ı olması

    "araştırmasında cumhuriyet başsavcılıklarına intikal eden toplam olayın yetişkin insan nüfusuna oranlanmasında suç oranı en fazla il yüzde 9.34’le antalya çıktı. antalya’yı yüzde 8.97 ile kilis, yüzde 8.52 ile muğla takip etti. ayrıca düzce (% 8.22), gaziantep (% 7.95), aydın (% 7.79), mersin (% 7.56), edirne (% 7.36), nevşehir (% 7.35) ve karaman (% 7.18) nüfusa göre suç oranı en fazla iller oldu"
    https://www.neoldu.com/…-en-yuksek-sehirler-46h.htm

    adana goygoyunuz bittiyse klavyelerinizi yere bırakabilirsiniz.

  • 25. çöp bulamayınca çöpü elinde taşıyan insanlar

    dünyanın yüzü suyu hürmetine döndüğü saygıdeğer kişilikler.

  • 26. 23 ocak 2021 türk gemisine korsan saldırısı

    öncelikle personelin yakınlarına ve tüm denizcilik camiasına büyük geçmiş olsun.

    gemideki bütün personeli tanıyorum. ne kadar inanmak istemesek de haber doğru. nijerya açıklarında yapılan bir korsan saldırısı.

    ne yazık ki 15 personel kaçırıldı. gemide şu an sadece 4. kaptan, baş mühendis ve yağcı bulunmakta.

    azeri vatandaşı 2. mühendis arkadaş öldürülmüş. umarım kaçırılan tüm personel sağ salim kurtarılır.

    gemi şu an verilen rotaya doğru güvenli bir bölgeye ilerliyor. gemide bulunan yağcı arkadaş da yaralı.

    edit: yukarıda nijerya'yı başka ülkelerle karıştırmama nasihatı veren coğrayfa uzmanı arkadaş işi kafa avcılığı vs ile taşağa vuruyor sanırım ama firma 3 günlük firma değil. bu ve filoda bulunan diğer gemilerin nijerya'ya yaptıkları ilk sefer de değil. elden gelenin ardına konulmayacağı aşikar.

    4 senedir korsan saldırılarına rastlanmadığını ve olayı saçma bir şekilde biden effect diye bağlayan arkadaşa da şu bkzları verelim;

    (bkz: hra)

    (bkz: high risk area)

  • 27. akp'nin türkiye'ye verdiği en büyük ders

    örgütlü cehalet ile örgütlü kötülüğün el ele vererek bi ülkeyi yok edebileceği.
    siayasal islamın yeryüzünden imha edilmesi gerektiği.
    laikliğin hava ve suyun ardından 3. en önemli temel ihtiyaç maddesi olduğu.

  • 28. sapyoseksüel kadınları düşürecek kritik kelimeler

    tartovski nuri bilge ceylan zeki demirkubuz akino kurasova makbett bu aralar favori yönetmenletiö...

    -benden öğrendiklerini kızlara mı yazıyosun ancuk! çaaat.

  • 29. instagram kullanmayan kız

    normal kızdır. ne diye burada kendini övüyor millet anlamış değilim. ohh bıraktım, valla rahatlıkmış, geri de dönmem, hımfsss ... çok da ipimizdeydi yani. ben kullanıyorum hıh.

  • 30. 23 ocak 2021 ali koç oğulcan açıklaması

    biri şuna sorsun artık. transferi açıklandığında röportajda 3-5 aydır emre abi ile görüşüyordum diyen sinan gümüş başkanı olduğu kulübün oyuncusu değil mi? rize'den aldığı vedat için hasan kartal'a sponsorluk ücretini ödedi mi?

    para koparmak için futbolcunun rızası olmadan, görüşme yapılmadan sözleşmeyi tek taraflı uzatmak ne kadar etik? sen kendini ne sanıyorsun ki konunun takipçisiyiz diyorsun? rizespor'un avukatı mısın? saray ziyaretlerine devam edip kamera önünde izmir marşı çalmaya devam et sen.

    bir adet gs kompleksinden kafayı sıyırmış birinin alakası olmayan bir konuda yaptığı açıklama.

  • 31. 23 ocak 2021 rusya olayları

    olaylar biraz ciddilessin bizim comarlar putin siki yalamaya baslarlar bak gor. severler cunku o ayni kumastan kesilmis insanlarin sikini yalamayi.

    kuresel guclerle kahramanca mucadele eden putini dis guclerin devirmeye calismasi vs diye klasik hikayeleri siralamaya baslarlar.

  • 32. sevgilinin geçmişi

    önemlidir.

    itin kopuğun tabelasına skor olacak kadar özsaygısını yitirmiş biriyle ömür geçirmek istemem.

  • 33. oberyn martell pekmezcilik

  • 34. uzay boşluğunda salınırken dinlenecek şarkılar

    freedom*

  • 35. öpüşürken düşünülen şeyler

    yazılanları okuyunca anladım ki çoğu insan sadece öpüşmüş olmak için öpüşüyor.

  • 36. kapitalizm övücülüğü

    başlığın en çok favorilenen entrysi vesilesiyle liberal zekası üzerinde biraz antrenman yapalım.

    (bkz: #118598088)

    batının refahında kapitalizmin payını şöyle savunuyor arkadaşımız: "sömürge falan zırvalayacaklar hiç gelmesin, yiyosa sen de git avrupa'yı sömür o zaman? maçan yemez, çünkü yeteri kadar kapitalist değilsin."

    öncelikle, sömürge değil, emperyalizm. ama bu bir şey değil. asıl komik olan sömürmek için daha çok kapitalistleşmek gerektiğini itiraf etmesi. (bkz: yanlışlıkla solcu olmak)

    tabii ki bu saçmalıklar bir yazarın suçu değil. kapitalizm insanlık üzerinde öyle bir ideolojik hegemonya kurdu ki, insanlar cahilce kapitalist sezgileri kendilerine ait fikirler sanıyorlar. iş savundukları düzeni teorik olarak açıklamaya geldiğinde liberalizmin yapısal tutarsızlıkları bireysel beyinlerde böyle arızalar yaratıyor.

    bir şeyi daha açıklama fırsatı buluyoruz biz de. bu dünyanın uluslararası tekellerin ihtiyaçlarına göre şekillenen bir siyaseti var. onlar arasındaki kavgaları, ortaklıkları vs. izliyoruz aslında. emperyalizmin merkezindeki devletler dünya proletaryasının ürettiği artı değere daha kolay el koyma imkanına sahip. gelişkin ekonomik, kültürel, askeri avantajları var. savaşlar başlatıp savaşlar bitirerek yeni pazarlar elde edebiliyorlar. bu sayede kendi işçi sınıflarına görece daha iyi koşullar sağlayabiliyorlar.

    daha doğrusu sağlayabiliyorlardı. ama kapitalizmin kaçınılmaz krizleri bir kez daha kapıya dayandı. (bkz: kar oranlarının düşme eğilimi yasası) artık her ülkede tekelleşme büyürken sınıf bütün olarak yoksullaşma trendinde. bunu kitlesel korona ölümlerinde, evsizlerin sayısında, göçmen sorununda, artan işsizlikte, büyük şiddet eylemleri vs. daha bir çok sosyal sorunda kolayca gözlemleyebiliyoruz. dünyada neredeyse her ülkede (emperyalistler dahil) ücretlerin milli hasıla içindeki payı sefil oranlara düştü. servet eşitsizliğinden bahsetmiyorum bile. dünyanın %1'lik kesimi dünyadaki zenginliğin yarısından fazlasına sahip.

    şimdi yazarın başka bir tespitine geliyoruz. aslında bu da kendi bulduğu bir şey değil. kapitalizme özgü tarihsel bir bönlük sadece.

    "şimdi o elindeki iphone'u sakince yerine bırak ve bir kapitalistin ürettiği yumuşacık yatağına yatmadan önce yine başka kapitalistlerin ürettiği diş macunu, diş fırçası, musluk bataryası, havlu gibi vahşi kapitalizmin suç aletleriyle haşır neşir ol."

    hayatta kalmak için kullanmak zorunda olduğumuz materyalleri kapitalistlerin ürettiği iddia ediliyor. peki benim yatağımı ikea'nın delft'teki şirket yönetim kurulu üyesi mi yaptı? yoksa doğu avrupa'daki ikea işçileri mi yaptı?

    bakın zeka küpü arkadaşlarım. bir şeyi üreten kapitalizm ya da sosyalizm değil. bunlar toplumun örgütlenme şekillerine verilen isimlerdir. (bkz: üretim ilişkileri) mesela ipana diş macununu üreten kapitalizm değil, kapitalist örgütlenmiş işçilerdir. bu örgütlenme sebebiyle ürettikleri şeyin mübadele değeriyle aldıkları ücret arasında bir fark var. işte bu yüzden sömürüldüklerini söylüyoruz. işte birilerini zenginleştiren bu ilişki. ortadan kalkması gereken şey bu. üretimin toplumlaşması ile kapitalist mülk edinme arasındaki çelişki.

    üretim araçlarının kamu mülkiyetine geçirilmesi gerekiyor bu çelişkinin sona ermesi için. sosyalizm dediğimiz bundan başka bir şey değil. işsizliğin tavan yaptığı, özelleştirilmemiş hiçbir kurumun kalmadığı, enerjiye, kiraya para yetiştiremediğimiz 2021 türkiyesinin sosyalizm kavramıyla alakasını kurabilmek mürekkep cehalettir.

    kapitalizmin yarattığı zenginliğe bakarken sömürülen işçileri görmeyenler emperyalizme baktıklarında sömürülen ülkeleri görmeyenlerle aynı kişiler. biz bunlara liberal diyoruz. bunların sofistike görünen makyajını azıcık kazıyın, altından kıraathane tespitleri çıkar. istisnasız hepsinin.

    insanlığın geleceğinde kapitalizm tıpkı bugün köleciliğe bakarken hissettiğimiz türden bir barbarlık, ilkellik olarak görülecek. eğer geçmişte medeniyeti ileri götürmek bu yazar gibi tiplere kalsaydı insanlık kapitalizmi de göremez, davar gibi yaşardı.

    edit: ilgili entry'nin edit kısmı gerçekten ibretlik. harika bir özet. işte liberalizm tam olarak budur. bireyciliğin akla saldırısıdır. kendi başarılarını sistemin başarısı ilan etmek, kapitalizmin başarısızlığını ise insanların bireysel başarısızlığı olarak göstermektir. çalışınca oluyormuş. artık dağılabiliriz. türkiye'de 10 milyonlar ölçeğindeki reel işsiz de tembellik yüzünden ortaya çıktı zaten. mutsuz patronlar yüzünden şey oldu hep...

    (bkz: hacıyatmaz)
    (bkz: liberalizmin bir çeşit din olması)
    (bkz: gerçek kapitalizm bu değil)

  • 37. duyunca güvensizlik hissi veren kelimeler

    bir araya gelince şöyle bir cümle oluyor:

    "özgürlüğüme düşkünüm."

    bunu söyleyen ve yolumun kesiştiği insanların pek çoğu kişisel alan tecavüzcüsü idi. artık duyunca tüylerim diken diken oluyor.

  • 38. yeğen sevgisi

    bugün dayı oldum..iki gün önce rüyamda görmüştüm sarışın bir erkek bebek ellerini yüzüme yüzüme sürüp beni sevmeye çalışıyordu. sonra sımsıkı sarılıp uyumuştuk..bugün ise dünyaya merhaba dedi. ben seni doğmadan önce sevmiştim yeğen, umarım gelecek yıllarda hep mutlu anılarımız olur seninle..

  • 39. nuri can beyazpınar için adalet

    arkadaşlar merhaba, evladını feci bir kazada kaybeden ailenin sesini duyurmak istiyorum.

    olay anı kanında uyuşturucu madde tespit edilen ve ters şeritte giderken 25 haziran 2020 tarihinde bisikletli 17 yaşındaki nuri can beyazpınar’a çarparak ölümüne yol açan zanlının şu an aramızda dolaşması hepimizin vicdanını sızlatmaktadır. adli tıp raporu başta olmak üzere, ailesinin ifadelerini ve tüm bilgileri paylaşmak istiyorum.

    tüm adli rapor ve tutanaklar

    feci kaza anı mobese kayıtlarında

    katilin kanında uyuşturucu çıktı

    nuri can’ın babası “%100 trafik raporlarına göre ve adli tıp raporunun sonucuna göre hala oğlumu suçluyorlar ben adalet istiyorum”

    adli tıp raporu
    26.06.2020 tarihli (saat: 10.46) samsun ruh sağlığı ve hastalıkları hastanesi tıbbi laboratuvar tetkik sonuç raporunda; sürücü mehmet akif erusta'nın kanında 81 ng/ml thc bulunduğu belirtilmiştir.

    09.10.2020 tarihli bilirkişi raporunda; sürücü mehmet akif erusta'nın asli (birinci derecede) kusurluolduğu, sürücü nuri can beyazpınar'ın kusurlu olmadığı, yolcu ibrahim öztürk'ün kusurlu olmadığı belirtilmiştir.

    kaza değil cinayet

    kardeşinin ifadesi “21 ocak 2021 tarihindeki mahkemeye sanık gelmedi, tanık da gelmedi yine ve suçlu olan bu kişiler serbest bırakıldı. 3. kez adlı tıp raporu iştendi ama kabul edilmedi kamera kayıtlarını da kabul etmiyorlar tekrar izlenmesini talep edildi... sanık şu an serbest"
    "karşı taraf her kanıta itiraz ediyor kamera kayıtlarını kabul etmiyorlar yalanlıyorlar, uyuşturucu kullanmadığına itiraz ediyorlar adli tıp raporu var uyuşturucu kullandığına kanıt, sonuca karşılık 2 kere daha test yapılmasını talep edildi...uyuşturucuyu sahilde bulduk da kullandık bilmiyorduk ifadelerini veriyorlar... abim için ön kaldırıyordu akrobasi hareket yapa yapa geliyordu yalanını çıkardılar, o zaman kamera kayıtları orta da yoktu...kamera kayıtları yayılınca her şey ortaya çıktı... abimin yoluna giriyor, hız sınırının üstünde üstelik uyuşturucu var bu normal bir trafik kazası değildir bu düpedüz cinayettir! sen 16 yaşındaki çocuğu öldürdün biraz vicdan yap yastığa her başını koyduğunda abimin yüzünü gör... sen beni abimden ayırdın... ben abim için adalet istiyorum biz nurican için adalet istiyoruz bir profesyonel bisiklet sporcusunun hayatını söndürdün... biz abimle beraber türkiye şampiyonasına hazırlanıyorduk sen bizim hayatımızı hayallerimizi elimizden aldın...”

    babası’nın ifadeleri “metin beyazpınar nurican beyazpınarın babasıyım ; oğlum nuri can beyazpınar 25 haziran 2020 de arkadaşlarıyla antrenman amaçlı engize gitti. tam takım kırmızı fosforlu kıyafeti siyah şortu fosforlu kaskı ile tam takımdı karşıdan gelen mehmet akif erusta isimli şahıs çevrede olan vatandaşların söylemleri zikzak akrobasi hareketleriyle hız sınırının 90-100 km aynı yolda 6-7 kere hızla geçildiği konuşuluyor. kanında yüksek oranda uyuşturucu çıkmasına rağmen ilk mahkemede serbest bırakıldı türkiye de adalet var ise adalet mülkün temeli ise bu uyuşturucu müptelası insanların cezalandırılmasını hakkettiği cezayı almasını bil nebze de olsa içimizin rahatlamasını istiyorum. ben nurican'ın babası olarak oğlumla kurduğum hayallerim toprağa gömüldü. ben suçlunun en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum benim oğlum daha 16 yaşımda hayatından kopardılar. oğlumla birlikle beni de kopardılar...hakimle savcımın vicdana gelmelerini istiyorum benim yerime kendilerini koymalarını ona göre hüküm vermelerini istiyorum. bugün benim başıma gelenler yarın onların başına da gelebilir.”

    annesi “ben yasemin beyazpınar nurican beyazpınarın annesiyim ; biliyorum hiç bir şey evladımı geri getirmez. benim tek istediğim böyle bi suçun cezası para cezası değil hapis cezası almasını istiyorum. cezaların caydırıcı olması gerek.

    "biz nurican'ı çok özledik"

    hayatının baharındaki nuri can beyazpınar’ın huzur içinde uyuması ancak ve ancak zanlıların gereken cezayı almasıyla mümkün olacaktır. olay anının kamera kayıtları, adli tıp raporları ve zanlının kusurlu olduğunu belgeleyen her şey ortada iken adaletin hala tescil edilmemesi bizleri derinden yaralamaktadır.

    lütfen bu başlığa yorum yaparak daha çok insana ailenin sesini duyurmama yardın edin...

    edit: sanık uyuşturucu madde etkisi altındayken araç kullanmış, üstelik aracı ters istikamette ve hız sınırının üzerinden bir hızla kullanmıştır. adli tıp raporu, bilirkişi raporu ve kamera kayıtları bunları doğruluyor. bilirkişi raporunda sanığın 1. dereceden kusurlu olduğu ve nurican’ın kusurunun bulunmadığı belirtiliyor. sanığın işlediği adam öldürme suçunun tck 21/2 e göre olası kastla işlendiği kanaatindeyim. çünkü sanık uyuşturucu madde etkisi altındayken araç kullanması halinde birine çarpıp öldürebileceğini biliyordu ya da bilmesi gerekiyordu. ters istikamette üstelik hızlı araç kullanırken birine çarpıp öldürebileceğini biliyordu. ancak bilse de bunu önemsemeyerek sonucun meydana gelmesini göze alıyor.
    olası kast: suçun kanuni tanımındaki fiilin gerçekleşebileceğinin mümkün veya muhtemel bir şekilde “öngörülmesine” rağmen, sonucun meydana gelmesinin göze alınması, adeta “olursa olsun” biçimindeki bir düşünceyle fiilin işlenmesidir.
    hal böyleyken sanığın olası kastla adam öldürme suçundan tutuklu yargılanması gerekiyor. tutuklama için öngörülen katalog suçlarda kasten adam öldürme suçu da vardır. olası kast, kastın içinde değerlendirildiğinden sanığın öncelikle tutuklu yargılanması ve olası kastla adam öldürme suçundan dolayı cezalandırılması gerekmektedir.

  • 40. çocukken ansiklopedi okumak

    teknolojinin bu kadar yaygın olmadığı dönemde çocuk olmak başkaydı. o zaman uzak ülkelerin coğrafyasında seyahat edebilmek, hiç bilmediğimiz yılan türlerinin resimlerini görebilmek için ansiklopedi sayfalarında uzun uzun gezinmek gerekirdi. elifi görse mertek sanacak bir ailede a'dan z'ye genel ansiklopedi setinin olması da benim için büyük bir şanstı. babaannemin arada bir çocuklarına baktığı aile, artık yaprakları sararan ansiklopedileri elden çıkarmak istediği için kitaplar önce babaanneme sonra da benim olmayan kitaplığı dizilivermişti sıra sıra. dizileri bile sonuna dek izleme lüksümüzün olmadığı o senelerde içinde birbirinden zengin bilgilerin bulunduğu onlarca ansiklopedi bana verilecek en güzel hediyeydi. en çok öteki ülkelerin bilinmeyenlerini ve hayvanları merak ederdim. değişik bir hayvan resmi görünce onu hemen biriyle paylaşmak isterdim. denizi ilk olarak bir ansiklopedi sayfasında görmüştüm. denizsiz şehirlerde yaşayan karasal iklimin insanlar için o sonsuz mavilik, gökkuşağı gibi bir şey, rengarenk bir mutluluk... bu yüzden ansiklopedilerin bizim evdeki tek okuyucusu olarak en çok hayal kuran, bildiği ama hiç görmediği şeyleri özleyen tek kişi bendim. hiç görmediğim bir şeyi özleme alışkanlığım çocukken her biri iştahla okunan o sarı sayfalardan girmiş gönül pencereme.

    internet erişimin çok kısıtlı ya da hiç olmadığı bir zamanda bize bir peri masalı lazımdı. teyze kızları, okula ebeveyn zoruyla gelen gözü dışarıda(!) kızlar, kıpkırmızı bir kına elbisesiyle düğün salonunda salınmayı hayal ederken biz, yani tek kurtuluş yolunun okumaktan geçtiği bilenler, ansiklopedilerle ileride gitmeyi umduğumuz şehirleri satır satır okurduk. bir de tam aradığımızı bulduk diye sevinirken yaprakları yırtılmış bölümler vardı, aslında yoktu. biliyorum sana giden yollar kapalı derken şair, imkansız aşkı değil de kopmuş ansiklopedi sayfalarını mı kastetmişti mi acaba? sonra bir gün bizi o beton gibi yorganların ağırlığından kurtarıp gökyüzüne uçuran o güzelim ansiklopedilerin gözlerimin önünde yakılışına şahit oldum. miadı dolmuştu, attila ilhan'ın ihtiyarlar baladı'nı hangi hüzünlü hislerle yazdığını şimdi daha iyi idrak ediyorum. çağın icadı tüm ihtişamıyla cebimizde çan çan öterken ansiklopediler sobaya atılan gereksiz eşyalar kulübünde başı çekmeye başlamıştı.

  • 41. akp'nin halktan kopmasındaki temel sebep

    - benim türbanlı bacımı üniversitelere almadılar edebiyatının miadını doldurmuş olması
    - yalı medyası(bkz: pelikan)'nın türkiye değil isveç haberleri sunması
    - saray eşrafının aşırı lüks kullanımlarının, harcamalarının savunulamaması ve özgür medyada kısıtlanamaması
    - halkın ağır ve adaletsiz vergiler altında ezilmesi
    - muhalefetin yandaş müteahhitlerden tutun yandaş olan her kesimdeki adaletsiz zenginliği çok güzel ifşa etmesi ve halkın gözüne gözüne sokması (meral anne zaten malumunuz ama kılıçdaroğlu özellikle son 2 aydır kabuğundan çıkmış vaziyette)
    - saadet partisi'nin dahi muhalif videolarla iktidarı çok ciddi şekilde eleştirmesi nedeniyle olayın muhafazakarlıkla ilişkisinin olmadığının halk tarafından idraki
    - muhafazakar geçinen akp bireylerinin en alt kadridan en üst kadroya lüks, şatafatlı hayatlarının afişe olması ( bakanların vekillerin gemileri, yalı hayatları, rümeysa bebeklerin diş partileri, akp çocukları'nın son model araçları, alkollü partileri,...)
    - halk için çalışan belediyelerin bir seneyi aşkın engellenmesi ve bunun halk tarafından görülmesi
    ...

  • 42. babana söyle 900 lira daha çeksin

    cümlenin sahibi onun bunun komik çocuğudur. istanbul’da sokağa çıkıp tiktok çeken piçleri denetlesinler. babasıyla birlikte dışarıya çıkan çocuğa yaşattığı travmaya bak. görmezden gelememiş yanındaki kameralar yüzünden. onun bunun komik evlatları.

  • 43. ceza alanında dünyanın en iyi golcüsü

    bu tip anketlerde "en" diye belirtilmesine rağmen aklına gelen her ismi alt alta yazanları görünce engelliyorum iyi oluyor.

    izlediğim futbolcular arasında bu kişi: mario jardel

    not : bjk

  • 44. previously on denince akla gelen ilk dizi

    lost demeyen cindir.

  • 45. aaron boupendza

    bu fener niye 3 ayda bir takım yeniliyor? habire adam alıyorlar, böyle mi takım kimyası oluşturacaksınız?

  • 46. sokakta eşofmanla dolaşan gamsız tip

    (bkz: siz kaçın beni tanıdılar)

  • 47. erkeğin aramasını beklemeyip mesaj atan kız

    benimdir.

    karşılığını da her zaman ya terk edilerek ya da sallanmayarak almışımdır.
    türk erkekleri peşinden koşturan, naz yapan, yüz vermeyen, çile çektiren, trip atan hanımlardan hoşlanıyolar. bunu çokça gördüm+deneyimledim. aferin kız size iyi yapıyosunuz bunlara.

  • 48. avcılık bir spordur

    "avcılık asla bir spor değildir. çünkü sporda iki taraf da bir oyunun bir oyunun içinde olduğunu bilmelidir."

    paul rodriguez

  • 49. türkiye'den gitmek isteyip gitmeyenlerin sebebi

    iş bulamıyorlar ve vize alamıyorlar. ilk gidiş için gerekli finansmanları da yok. çoğunun cebinde uçak parası bile yok. bir yerlere gitse iş ararken dayanmasını sağlayacak iki üç aylık para yok. bu sebeplerden dolayı çakılıp kaldılar.

  • 50. shot bardağı olan eve melek girmez

    kahvenin yanına su koymak için shot bardağı alan annem üzgün