Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 13 kasım 2019 istanbul fantastik banka soygunu

    bir balya parayı havaya atsa kurtulacaktı halbuki dedirten olaydır.

    başıma bir şey gelmeyecekse yakalanmasına üzüldüm. skmişim bankasını!

    -----

    edi: imla

  • 2. tuğba hanım'ın kına gecesi

    kına gecesinin de fragmanı oluyormuş. onu görmüş olduğumuz videodur. o nasıl bi çekim kalitesi, kamera aksiyonlarıdır. hollywood filmi sandım bir ara.

  • 3. bilgisayarda oynanan ilk oyun

    unreal tournament 1999

  • 4. şaban vatan'ın gözaltına alınması

    80 milyon vatandaş, hiçbir siyasi yönü olmayan bir olayda 9 yaşında bir çocuğun hakkını koruyamayacaksak, bu ülkeyi kapatalım artık.

    bu kötülüğün izahı yok. sırf muhalefetin değil, en üçkağıtçı olan iktidar mensuplarının dahi tepki vermesi gereken şeyler yaşanıyor. artîk katilin kim olduğu ilgimi bile çekmiyor. hepimizi ters köşede bırakacak bir gerçek çıksa da önemli değil. bu gerçeği organize şekilde örtbas etmeye çalışanlar, katilden daha büyük kabahatlidir.

    muhalefet vekillerinden, konuda görev alan işbirlikçi savcı, hakim ve polisler için suç duyurusu bekliyoruz.

  • 5. yurtiçi kargo'ya bir cümle bırak

    keşke kargo işine girseniz, isminiz bile tutuyor.

  • 6. sokakta alkol alana 153 lira ceza

    çok fazla bilgi kirliliği var. o yüzden derli toplu şekilde size meselenin özünü vereyim, yarın bir gün böyle saçma ve keyfi bir ceza yazılmaya kalkıldığında cezayı yazana en azından ağzının payını verirsiniz.

    (frombillericay hatırlattı, net olarak ifade edelim: kamusal alanda içki içmeyi yasaklayan bir düzenleme yok. yani sokakta parkta vs. içki içebilirsiniz yasal olarak)

    şu an yürürlükte olan ceza kanunu 2005 yılında yürürlüğe girdi. ondan önce 765 sayılı ceza kanunu yürürlükteydi. ve o zamanlar kabahatler kanunu diye bir kanun yoktu. kabahatler, ceza kanununun bir kitabı olarak kanunun içinde yer alıyordu. yeni ceza kanunu ile birlikte kabahat ve suç olmak üzere ikili bir sistem benimsendi. görece hafif sayılan kabahatler ayrı bir kanunla yaptırıma bağlandı.

    önce sarhoşlukla ilgili eski dönemdeki düzenleme neydi ona bakalım:

    571. madde şöyleydi:

    "her kim, umumi veya umumun girebileceği yerlerde halkın rahatını bozacak veya rezalet çıkartacak surette ve aşikar bir halde sarhoş olarak yakalanırsa on beş günden aşağı olmamak üzere hafif hapis veya 50 liradan aşağı olmamak üzere hafif para cezasiyle mahkum olur."

    572. madde:

    "yukarki maddede gösterilen surette sarhoş olup da başkasına tecavüz ve umumun istirahatini selbedenler iki aydan aşağı olmamak üzere hafif hapis cezası ile cezalandırılır.

    sarhoşluğu itiyat derecesine vardıranlar altı aydan aşağı olmamak üzere hafif hapse mahkum olurlar.

    iki defa mahkum olduktan sonra aynı fiili tekrar işliyenler o fiili itiyat etmiş sayılır."

    573. madde:

    "sarhoşlukta itiyadı iptila derecesine varmış olanların salahı tıbben tebeyyün edinceye kadar bir hastanede muhafaza ve tedavisine hükmolunur. mahkum, hastane olmıyan yerlerde ise hastane bulunan yere gönderilir."

    görüldüğü gibi eski ceza kanunu sarhoşluğu dört kategoriye ayırmıştı. adi (basit) sarhoşluk, sadece etrafı rahatsız edecek şekilde veya kendinden geçmiş derecede sarhoş olmayı düzenliyordu. örneğin parkta içerek etrafa rahatsızlık vermek, içki sebebiyle yürüyemeyecek duruma gelip sızmak vs. bu tür sarhoşluk sayılıyordu.

    saldırgan sarhoşluk da başkalarına musallat olup onlara zarar veren sarhoşların durumunu düzenliyordu. yine aynı maddenin devamında, sarhoşluğu itiyat (alışkanlık) haline getirmiş olanların durumu düzenleniyordu.

    iptila derecesine varan sarhoşlukta ise artık sarhoş kişinin toplumdan uzaklaştırılması ve tedavi görmesi gerekiyordu kanuna göre.

    gelelim eski ceza kanunu mülga olup yerine yeni ceza kanunu ve kabahatler kanunu'nun geldiği döneme.

    artık ceza kanununda sarhoşluk diye bir suç türü yer almıyor. kabahatler kanunu'nda konuyu düzenleyen hüküm şöyle:

    "sarhoş olarak başkalarının huzur ve sükununu bozacak şekilde davranışlarda bulunan kişiye, kolluk görevlileri tarafından elli türk lirası idarî para cezası verilir. kişi, ayrıca sarhoşluğun etkisi geçinceye kadar kontrol altında tutulur. "

    bu maddeye göre, 'adabıyla' içene kolluk kuvvetleri hiçbir şey yapamaz. yaparsa suç işlemiş olur. işleyebileceği iki tip suç var burada kolluğun: eğer siz etrafı rahatsız etmeden içkinizi içerken gelip size ceza yazıyorsa görevi kötüye kullanma, ayrıca sizi kontrol altında tutmaya kalkıyorsa kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını işlemiş olur.

    ayrıca, maddeye göre, polisin cezayı yazması yetmez, ayrıca ceza yazdığı kişiyi kontrol altında tutması da gerekir.

    insanların hukuka uygun davranmasını temin, davranmayanların da cezalandırılması için gerekenleri yapmak ile yükümlü polislerin suç işlemesi kadar büyük bir şerefsizlik olamaz.

    göz göre göre, kanunda var olmayan 'içki içme suçu' gibi bir suç yaratmaya kalkıyorlar görünen o ki.

    kamuya açık alanda içki içmek kesinlikle yasak değildir, bunu ta öğrenciyken pendik sahilde içen insanlara gelip bıdı bıdı yapan polise de aynen anlatmıştım. karışamazsınız burada kayalıklarda kendi halinde içen insanlara demiştim.

    şimdi siz de aynılarını söyleyebilirsiniz. korkmayın. özgürlüklerinizin elinizden alınmasına razı olmayın.

    ayrıca burada bunu destekleyenlere de kafam girsin. haysiyetsizsiniz siz. götünüzden donunuzu alsalar ses çıkarmayacak durumdasınız.

  • 7. bana ne lan vermem kargonu

    bugün ilan ettim kendime tatil,
    evde olsan da umurumda değil,
    zaten gelmiş mesai sonu,
    bana ne lan vermem kargonu.

  • 8. 14 kasım 2019 şaban vatan için tutuklama talebi

    evladının nasıl öldüğünü araştıran baba hakkında istenen tutuklama talebidir.

    istemin zamanlaması ise manidar.

    manidar çünkü olayı ilk başta gördüğünü söyleyen görgü tanığı geçen gün ifadesini tamamen değiştirdi. acaba neden değiştirdi?

    savcılık olayı intihar olarak açıkladı. ancak baba şaban vatan 6 metrelik yatay uzaklığı olan bir alana hiç çarpmadan rabia naz’ın yere düşmesinin imkansız olduğunu bilimsel olarak ispatlayınca, savcılık hemen dosya hakkında gizlilik kararı aldı.

    haliyle bu arada yeni bir senaryo lazımdı. çünkü rabia naz’ın bulunduğu yere oradan sonradan geldiğini ispatlamaları gerekiyordu. bunun için de tanık mürsel küçükal’ın ifadesinin değişmesi gerekiyordu. çünkü 6 metrelik yatay yükseklik gibi bir dertleri vardı.

    mürsel, daha önce yerde yatıyordu dediği rabia naz için “yerde kollarının üstünde sürünüyordu” diyerek ifadesini değiştirdi.

    ancak burada da savcılığın unuttuğu bir detay var. rabia naz ilk hastaneye götürüldüğünde muayene eden ortopedist rabia naz için neredeyse felç demişti. bunu aşmak için de “kollarının üstünde süründü” gibi ütopik bir ifadeyi görgü tanığına yeni ifadesinde söyletildi.

    baba şaban vatan da şimdi bu olayı da ortaya çıkartmasın diye tutuklanmak isteniyor. müthiş adalet sistemi değil mi?!

  • 9. 14 kasım 2019 izlanda milli marşının ıslıklanması

    izlerken utandığım eylem.

    yunan bayrağının üzerine basmayıp yerden alan atatürk gibi bir liderin milletine yakışmamıştır.

    bir ülkenin bayrağına, milli marşına ne olursa olsun saygısızlık yapılmaz.

  • 10. 13 kasım 2019 trump'ın hilal kaplan'a verdiği ayar

    ağzının payının verildiği ayardır.

    götün yiyorsa sorsana böyle sorular kendi cumhurbaşkanına hilal... ne o? gücün amerikan başkanına mı yetiyor?

    ayrıca sen gazeteci değilsin ki hilal, yalakasın, yandaşsın. niye bozuluyorsun? adam yalan mı söylüyor?

    nasıl anladı ama senin “ne” olduğunu iki dakikada... rezil!

  • 11. gelmiş geçmiş en iyi komutan

    gerçek zafer savaşmadan kazanılan zaferdir. başarılı komutanlar savaş başlamadan savaşı kazanan komutanlardır.

    zeki komutanlar bir kenti yakıp yıkmak yerine o kenti tümüyle ele geçirmenin planlamasını dikkatlice oluşturur. tümüyle ele geçirilmiş bir kent ve ordunun nimetlerinin bilincindedir. tarih bu komutanlara kan dökmediği için fazla yer vermez. çoğu başarılı komutanın ismi bilinmez.

    sun tzu - savaş sanatı

  • 12. 13 kasım 2019 trump rte görüşmesi

    trump, türk gazeteciye ; “sen, gazeteci olduguna emin misin?,turk hükümetinden gibisin” dedi ya la...

    ulan ,bu adam bile 5 dakkada, turkiyede gazeteciliğin ,yandaşlık oldugunu anladı .ahahhhh.

  • 13. kötü yöneticilerin ortak özellikleri

    bugün müdür denen zat 2 aylık çocuğumun aşısı için 1 saat izin vermedi.

  • 14. burak yılmaz

    kahkaha attım amk. o nasıl kendini yere atmak :d
    senin geçmişini sikeyim nereye koşuyorsun amk maç bitti :))

  • 15. kasım ayında mini etek giyen kız

    havalar 25 derece de olabilir

  • 16. bir kediye verilebilecek en güzel isim

    pireli

  • 17. köpeğini cafeye getiren duyarsız insanlar

    şimdi canım kardeşim şöyle bir durum var. bazı kafeler evcil hayvana müsaade eder, bazıları etmez. evcil hayvan sahipleri bunu bilir ve yanlarında köpek varsa eğer tercihlerini ona göre yapar. eğer gerçekten bu kadar rahatsız oluyorsan sen de kafe tercihini bu şekilde yapabilirsin. ben köpeğimle uzun yürüyüşler yapmayı seviyorum seviyorum ve eve girmeden bir kahve içiyorum. kahve içeceğim yeri seçerken bu kriterlere dikkat ediyorum.

  • 18. atatürk yaşasaydı türkiye'nin benzeyeceği ülke

    atatürk hala yaşasaydı , hatta sağlıklı ve aklı dimağı yerinde +20 sene bile yaşasaydı dünyadaki diğer ülkeler türkiye'ye benzemek için uğraşıyor olurlardı.

  • 19. hilal kaplan

    trump resmen akp yalaması pelikancıya bütün dünyanın gözü önünde sen gazeteci misin diye sordu. hükümet çalışanı olmayasın dedi asdfgh

  • 20. kadıköy vs alsancak

    izmirli olarak kadıköy dediğim hadise. alsancak bir boka benzemez. uyduruk mekanlar silsilesi.

  • 21. masterchef türkiye

    somer şefin gereksiz egosunu sikeyim. mehmet şef bağırıyor çağırıyor ama harbiden yukarıda da denildiği gibi babacan adam. iş ciddiye binince adamdaki samimiyeti sıcaklığı hissediyorsun.

    somer, insanları küçümseyen rezalet esprileri ve yüksek egosuyla yarışmacı suna'nın ünlü şef olmuş hali. hiçbir farkları yok. yarışmacıları ne zaman bir şey anlatsa "ona biz karar veririz, biz bilmiyoruz tabii" gibi sinir bozucu laflarla bozuyor milleti.

    ulan adam size "komplike bir tabak yaptım" diyor. allahın hanzosu "biz anlamıyor muyuz" diye azarlıyor. e yarak, yarışmacı tabağında neler yaptığını anlatırken aynı şekilde azarlıyor musun? senin bilmediğini mi iddia ediyor o lafı söyleyen biri? sadece tabağını tanıtıyor.

    ne olursa olsun her zaman bu somer denen gereksiz çıkıp saçma salak azarlamalar içerisine giriyor, başkası değil. kurgu çerçevesinde abartıyor olabilir ama mehmet şefin sinirlenmelerinin geçerli bir sebebi var. ama somer'in bütün azarlamaları egosunu tatmin etmek için. biz bilmiyor muyuz, biz anlamıyor muyuz, bırak da ona biz karar verelim... siktir git amk.

    ayrıca kimsenin gülmediği, yarışmacılara inceden laf sokan boktan esprilerini sikeyim.

  • 22. alman dendiğinde zihinde oluşan ilk imge

    sene 89 olması lazım. ben 11 yaşında filanım. alanya'da tatildeyiz. hayatımda ilk defa üstsüz turist görüyorum. alman olduğunu nasıl biliyorum, şimdi hatırlamıyorum. belki isveçli filan. bir deniz yastığı var, altında da mavi bir bikini. inanılmaz güzel olarak hatırlıyorum memelerini ama belki de yıllar ile birlikte kafamda estetik yapmış olabilirim. büyük ama yukarı kalkık memeler. evet, alman denildiğinde benim aklıma o hanım geliyor.

  • 23. merih demiral

    savunma bakanlığıyla muslera bakanlığını bir yürütüyor.

  • 24. çocukluk yıllarını hatırlatan kokular

    fanta kapağının içindeki mavi plastik

  • 25. ispanya'da boğayı kafasından bıçaklayan matador

    entry'de küfretmekten hiç hiç hoşlanmıyorum ama şunu izledikten sonra tek diyebileceğim geleneğinizi göreneğinizi, yapacağınız sporu, zevkinizi sefanızı sikeyim.

  • 26. rabia naz vatan cinayeti

    bugün olayı araştırmak için eynesil e giden gazeteci ve belgeselci gözaltına alınmış.. (bkz: canan coşkun) belgeselci (bkz: kazım kızıl) valla bu tavırlar ile resmen rabia naz ı biz öldürdük diyorlar bence. er yada geç çözülecek bu dava ve siz hapsi boylayacaksınız.. rabia naz ın hakkını yedirmeyeceğiz size katil herifler!

  • 27. tarkan'ın en iyi şarkısı

    yalnız tarkan'ın değil türk pop müzik tarihinin gelmiş geçmiş en iyi şarkısı (bkz: ölürüm sana)
    hele o girişte tarkan'ın uuuuuu derken sesin sol hoparlörden sağ hoparlöre geçişi yok mu, anlayamazsınız...

  • 28. taksim'de bir ayda 30 kişiyi ısıran sokak köpeği

    vay be. şehrin merkezi. şehrin göbeği. ve bir köpek 30 kişiyi burada ısırıyor. yeni delhi bile daha medeni yemin ederim. “ama biz onların yaşam alanlarını işgal ettik” “ben de insansız sokaklar istiyorum” diye zırlayan gerizekalıları da ısırması dileğiyle. aa durun ama, hemen alınmayın üzerinize. ne de olsa durup dururken ısırmaz onlar değil mi? kesin siz onu taciz/tehdit edecek bir davranışta bulunmuşsunuzdur ısırdıysa. yoksa hepsi sevgi ve şefkat bekleyen kanatsız birer melek.

  • 29. rakının kıro içeceği olması

    100'luk rakinin 200 lira oldugu bir yerde raki zengin icecegidir. baska bir anlam yuklemek manasiz.

  • 30. serenay sarıkaya'nın 7000 tl'ye aldığı terliği

    kakalamışlardır.

    çünkü o terlik erkek misafir terliğidir ve piyasası 10 tl'dir.

    tüh tüm büyüyü bozdum sanırım.

  • 31. ya evlenelim ya da ben ayrılmak istiyorum

    şunu anlamıyorum, ayrılma düşüncesini kafana koyabildiğin bir insanla ‘tamam evlenelim o zaman ‘ cevabını aldıktan sonra, imzayı basıp sonsuza dek mutlu yaşayacağına, birdaha ayrılmanıza asla gerek kalmayacağına inanmak neyin kafası acaba? adam yok ben evlenmiyorum dese ayrılacaksın, sonsuza dek olmayacak, e bir insanla hayatı paylaşma kararın o insanın tek bir cümlesine mi bağlı? senin kendi fikrin bu kadar mı değersiz, hükümsüz bu ilişkide. yapmayın etmeyin, önce kendinizi sevin..

  • 32. kilo aldırmasa 7/24 bıkmadan yenilecek gıdalar

    sabah 9

    nutella-fıstık ezmesi
    patates kızartması-ketçap ve mayonezli
    coca cola
    sucuklu yumurta

    öğlen 11 (ara öğün)

    sıcak bir çay ve yanında künefe

    öğlen 1

    iskender-kebab
    coca cola-fanta
    hamburger
    peşine dondurmalı ekmek kadayıfı

    öğlen 4 (ara öğün)

    et döner
    coca cola
    nutella

    akşam 7

    patates mantısı
    köfte
    ayran ( kilo almıyoz diye mideyi de delmeyelim aq)
    peşine şam tatlısı

    gece 11 (son öğün)

    2 muz- 3 paket danone ( muzu içine daldırıp yenilecek)
    antep fıstıklı burma kadayıf
    sıcak çay

  • 33. e-bebek'in bencil anne reklamı

    geçen de billur kalkavan denen şahsın söylediklerine içten içe çok sinir olmuştum bir anne olarak ama...

    ama, yani bu kadar da olmaz yahu!

    siz o bebek arabasına bebeği koyup sokağa çıkınca niye herkes önünüzde diz çöksün istiyosunuz yahu hayırdır?

    tek suçu karşıdan yürüyerek gelmek olan o iki adamı yok etmenin mantığı nedir? siz o kaldırımda yürüyorsunuz diye, herkes yolunuzdan çekilsin de 2 saniye bile siz başkalarını beklemeyin mi yani? ya da azıcık sabredersin zaten kenara çekilir sana yol verirler. ama yoooook herkes şehzade/prenses annesi olduğu için beklenir mi hiç?

    süslü püslü alışveriş torbalı kadının saçını ne hakla dağıtıyorsunuz mesela? sizin gibi doğurmayı üremeyi tercih etmedi saçına başına baktı, alışveriş yaptı diye bu neyin kini? kim kimi ne hakla yargılıyor? herkes üremek zorunda mı? sen üredin kendini saldın diye her kadın aynı şeyi yapmak mecburiyetinde mi? bir de böyle kadınlar gününde filan feminist feminist ahkam keserler. bu dünyada kadın kadının kurdu olmuş yemin ederim.

    ha bir de dokunmadığı müddetçe tonton bi teyze çocuğuma agucuk gugucuk yapabilir. insan olmayı sosyal hayat iletişimini bu kadar mı unuttunuz? tamam taciz tamam tecavüz tamam mikrop tamam mahremiyet alanı filan kabul de bi bebeğe uzaktan da ay canım yapamıycaksak yerim böyle dünyayı.

    not: anneyim. bizzat her zorluğu yaşadım ama sırf ben doğurdum diye herkes yolumdan çekilsin veya fit ve havalı kadınlar yokolsun istememiştim. bu bildiğiniz düpedüz şımarıklıktır. ve bir anne olarak ben bu anne tipine feci sinir oluyorum.

    bu arada link: https://youtu.be/6yvzriywmjg

    bi de altına analar ay bayıldıkkk filan yazmışlar ya hakikaten bu ülkenin insanının özgürlük tanımıyla ilgili ciddi sıkıntıları var.

    edit: mesaj kutumu küfürlü mesajlarıyla kirletenler, tek üzüntüm çocuğum sizin yetiştirdiğiniz ya da yetiştirecek olduğunuz çocuklarla aynı çağda yaşayacak.

    edit2: vazgeçtim üzülmüyorum. o kadar güzel mesajlar geliyor ki çoğunluk biziz sizin çocuklar da bizimkilerin arasında eğitilir düzelir inşallah.

  • 34. e-ticaretin avmleri batırması

    batıran şey e-ticaret falan değil. batıran şey için (bkz: 2019 ekonomik krizi)

  • 35. ekşi itiraf

    *yer sofrası kurulmuşsa, ne kadar aç olursam olayım tok olduğumu söylüyorum. geçen sene muhtarın evindeki bağdaş kurma şampiyonasında, tek erkeklerde arkaya devrildiğimden beri böyle. giderken iki kişiyi de götürdüm yanımda. tek kolumun üzerine yanlayıp, üzüm yiyen napolyon gibi yatmak da ahaliye ayıp oluyor.

    *köylerden zerre hoşlanmıyorum. köyde geçirdiğim bir saat, dünya takvimine göre altı gün sürüyor. çocukken de sevmezdim, teleteksli bir televizyon bulur ve tüm sayfaları dolaşarak hayatta kalmaya çalışırdım. şimdi internet çıktı da mertlik bozuldu, enfes zamanlar geçirebiliyoruz. köylüler çok zamanda az iş yapıyor, verimlilik sıfıra yakın. dedeleri de verimli değildi. torunları da o köyde kalmayacak.

    *tatil köyleri hariç.

    *karamsar değilim, bazen kendi kendime "beyaz şoğ gibi adamsın namussuz" deyip kıkırdadığım oluyor.

    *arabanın para yemesinden bıktım usandım. geçen ay aküsü bitmişti, bu ay muayenesine götürdüm bebeği, plakasını yenilemem gerekiyormuş, gelecek ay yine vergisi, ekstrede sigortası kaskosu, yakıtı derken iflahımı sikiyor ama şimdilik mecburum. çocuğu kreşe mancınıkla fırlatıp paraşütle indiremem, yatık atışlarım o kadar iyi değil. keşke lisede daha önem verseydim fiziğe.

    *bu bilgi gerçek hayatta ne işimize yarayacak dediğim her şey gerçek hayatta işime yarayacak oldu ama tam öğrenemediğimden beceremedim.

    *ev ekonomisi dersinde halı dokurduk, küçük el kadar halılar. ortaya doğru büzüldüğünden bikini altı gibi olmuştu benim halım. o zamanlar utanmıştım ama şimdi olsa, kim kardashian'a yollardım. o seviyor böyle egzotik el dokumalarını.

    *sabah oğlumu kreşe bırakıp, deniz kenarından geri gelirken yağmur başladı. skeeter davis'ten end of the world de çalıyordu, dedim bu ne güzel bir hayat aq. işe gitmek yerine yollara düşmek ve kahve bulana kadar durmamak istedim. fakat zaten her gün geç gidiyordum, insanların sabrını zorlamak istemedim.

    *dün ciğerlerimden gelen ses, 76 model bir renonun karbüratör hırıltısına gönderme yapınca sağlık ocağına gittim. eski solcu olduğuna inandığım bi doktor ciğerlerimi dinleyip, sigara içiyor musun diye sordu. hayır dedim. sigara içmeden ciğerleri elime almayı başardım sanırım. küçük bi kağıda kod yazıp ezcaneye yolladı. kodu yanlış yazmış, x'i k görmüş. boşa gelgit yaptım tüm hayatımda yaptığım gibi.

    *binlik antibiyotikler çok büyük, fitil gibi. neyse ki ağzımıza sokuyor üzerine su içiyoruz. bir de öksürük şurubu vermiş, içince kendimi çocuk gibi hissettim. neredeyse yirmi senedir şurup içmiyordum. bir ara öksürük şuruplarının kafa yaptığını söylerlerdi. o kadar düşmedim daha.

    *tüm gündüzlerimi işe, tüm akşamlarımı velede verince bana tabağın dibindeki sarı leblebi gibi birkaç saat ancak kalıyor. onda da star wars dizisi mi izleyeyim, at gibi yatan ps4'ü açıp pes mi atayım, kitap mı okuyayım bilemiyorum altan. biraz daha büyüdükçe her şey daha kolay olacak. en azından karşılıklı oyun oynasak yeter, şimdi koltukların üzerine çıkıp üzerime atlarken düzenli olarak çarpışıp ağlaşıyoruz.

    *oğlumu galaksideki her şeyden çok seviyorum, şikayet ediyor gibi gözükmek istemem. her babanın az çok aklından geçen şeyler ve burası ekşi itiraf beybikuşum.

  • 36. çakma atatürk'ün hastaneye kaldırılması

    geçenlerde, instagram'da bu adamın olduğu post altında okuduğum bir yorumu aklıma getirmiş vasat olay.

    "atam sen kalk da bu yatsın amk."

  • 37. dipsiz göl'ün valilik izniyle yok edilmesi

    buzul çağından kalma 12 bin yıllık gümüşhane'deki dipsiz göl'ün define söylentisiyle yasal kazıyla yok edilmesi ancak günümüz türkiye'si günümüz akp'sine yakışacak çapta bir cehalettir ancak.

    https://t24.com.tr/…lqkxxcsmjiqvx6iln_b_nxb_oeqeaw4

  • 38. zeki insanlar daha çok küfür ediyor

    bu nasıl başlık amına koduğum mynet com mu bura?

  • 39. imamoğlu'nun su zammı savunması

    bakın buradan bütün aktrollere sesleniyorum. sıkıntı imamoğlu falan değil. artık bu ülkenin %50'si akp karşısında kim varsa ona oy vermeye odaklı. yarın seçim yapsanız yine aynı sonucu alacaksınız. çünkü insanların oy verme motivasyonu size karşı olan nefreti.

    bu yüzden istediğiniz kadar karalamaya, troll basmaya devam edin. hiçbir insanın zerre sikinde değil. size karşı kundurayı aday gösterseler gözü kapalı kunduraya oy veririm.

    edit: @rasrasras uyarı için teşekkürler.

  • 40. atatürk'e benzeyen adama özel sofra kurulması

    bu adamın yaptığını eleştirmeyen hatta öven ekşiciler gidip başka başlıklarda cemaat tarikat liderlerine gösterilen ilgiye karşı ateş püskürtürler.
    bu adamlara sormak lazım acaba ikisinin arasında ne fark var?
    not: iki tarafında yaptığını doğru bulmuyorum.

  • 41. güzel bir kadını çirkin gösteren şeyler

    güzel olduğunun farkında olup, hayatta tek meziyetinin de bu olduğunu belli etmesi.

  • 42. atanamayan öğretmenlerin 1 milyon tweet atması

    üstteki yazara bakmayın.
    insanlar öğretmenlik yapmak istiyorlar.
    çünkü öğretmenler.

  • 43. birini unutmanın en iyi yolu

    (bkz: yüzleşmek)
    ne kadar kaçarsanız ondan, onun silüetinden ve bıraktığı hatıralardan; o kadar canınız yanar her haber aldığınızda. en iyisi bu duygunun üzerine gidip iyi kötü ne varsa yüzleşmektir.

  • 44. 14 kasım 2019 proteinmarket.com rezaleti

    üst edit: şaban vatan'ın gözaltına alınması
    şikayetvar ve hukuki meseleler üzerine güzel bir entry

    bir çaylak arkadaşımızın başına gelen rezalettir. derli toplu ifade etmek gerekirse olayın evveli beş ay öncesine uzanıyor; beş aydır süregelen bir dolandırıcılık söz konusu.

    rezalet başlıklarının aldığı hâl ve kullanılma gayesi bakımından temkinli yaklaşan biriyim, ancak burada gerçekleşen olayın sokakta yürüyen birisinin parasını gasp etmekten çok da farklı olmadığını düşünerek ricası üzerine başlığı açıyorum.

    --kendi ağzından yaşananlar--

    sipariş ekran görüntüsü

    bu sene temmuz ayında spora gittiğim dönemde internetten protein tozu sipariş etmek istedim. görece uygun fiyatlı olan ve kurumsal bir temaya sahipmiş görünen protein market'ten ürün sipariş ettim. teslimat süresini "ürünümüz tedarik edilmedi" gibi bahanelerle uzatan ve oyalayan firmayı siparişten sonraki hafta aradım. telefonu açıyorlar fakat öncelikle ulaşmak çok zor. ayrıca açtıkları zaman kısa cevaplar verip, örneğin; ürün bizde de yok, gelince yollayacağız, gibi; telefonu kapatıyorlar. bir noktadan sonra faydasız olduğunu düşünerek aramayı bıraktım. aylar geçtikten sonra şikayetvar.com üzerinde haklı isyanımı dile getiren bir gönderi paylaştım. onun metnini de şöyle paylaşayım:
    --
    şikayetvar linki

    5 ay önce aldığım protein tozu hala elime geçmedi. ne zaman arasam oyalamaya çalışıp, "haftaya elinizde olur, şu anda stokta değil gelince bilgi vereceğiz, haftaya gelecek" vs. gibi onlarca yalanla insanları kandırıyorlar. tamamen art niyetli bir web sitesi.
    --
    ufak bir taramayla şikayetvar'da söz konusu işletme için yazılmış 15 sayfa şikayet olduğunu görebilirsiniz. rezalet parası alınan ürünün gönderilmemesi ve art arda söylenen yalanlarla sınırlı kalmıyor. canıma tak ettiren asıl problem bu yüzsüz işletmenin beni tehdit etmesi durumu.

    şirkete bağlı hattan attıkları mesajı sizlerle olduğu gibi paylaşıyorum. toplamda aynı mesajı on bir kere attılar. bu firmaya dur diyecek yetkili bir merci yok mu? ellerinde olmayan ürünleri satıp (!), parasını alıp, ürünü göndermemek ne demek? umarım bir şeylere vesile olur bu başlık, teşekkürler.

    tehdit mesajı
    ---
    işletmenin yüzsüzlüğü ve yavuz hırsız ev sahibi bastırır atasözünü doğrulayan gaspçı serkeşliği utanç verici.

    edit: eksiup linki yerine alternatif link koyuldu. bana karşı nazik olsa da eksiup hakkındaki agresif tutumuna rağmen bilgilendirdiği için `@cathars` adlı yazar arkadaşa teşekkürler.
    edit2: birkaç ilgili suser sipariş ekran görüntüsünü talep ediyor, haklı olarak. kendisi okuldan döndüğünde, takriben birkaç saate güncelleyeceğim. ilginize teşekkürler.
    edit3: sipariş ekran görüntüsü eklendi.
    b

  • 45. bir kızdan duyulan en iyi iltifat

    ‘iyi’ ile başlayanlarının sonu hüsran olan iltifatlardır. sen iyi bir insansın, iyi bir adamsın, iyi birisin vb.

    kadınlar için ‘iyi’ yeterli değildir, kanmayın.

  • 46. türk anne babanın çocuğuna yabancı isim koyması

    herkes arapça isim koymak peşinde bu da sayılıyor mu?

  • 47. erkek yazarlardan kadın yazarlara sorular

    doblosunun arka camında osmanlı tuğrası olan yakışıklı tesisatçı mı? bmw'si olan göbekli kel müteahit mi?

  • 48. şenol güneş

    kirli siyasi ilişkileri yoktur, gazeteci beslemez, işini yapar. türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük hocasıdır. çok mu efsane hocadır hayır ama türk en iyi hoca kesinlikle.

  • 49. karısının ütülediği gömlekle sevgiliye giden adam

    eski kocasından aldığı nafakayı sevgilisiyle yiyen kadın kadar alçaktır.

  • 50. avcılar'da satılan 25 yıllık daire

    açıklama kısmındaki "daire tamamen masraflıdır." cümlesiyle dürüstlükte çıtayı arşa çıkaran emlak ilanı.