(bkz: kanzuk koş, sözlüğün anası sikiliyor)

varlığı hakkında en ufak bir ispatı olmayan şeyleri yok saymak, veya en azından şüphe etmek oldukça mantıklı bir davranıştır.

bertrand russell bu konuyu kutsal demlik'te açıklamıştı.

normalde birisi kalkıp, uzayda dünyanın etrafında dönen, hiçbir teleskop veya aygıtla görülemeyecek kadar küçük kozmik bir demlik var desek buna herkes gülüp geçer. ama bu bilgi, yıllar önce yazılmış bir kitapta olsa ve bu kitap herkese küçük yaştan beri "doğru" olarak anlatılsaydı, o zaman bu demliğin varlığını reddetmek delilik, hatta öğretilere ihanet sayılırdı.

toplumun genelini ilgilendirmeyen, yalnızca belli bir kesimi ilgilendiren konu hakkında boykot çağrısı yapan mallara acıyorum. üstelik boykot çağrısına konu olan olay futbol gibi saçma sapan bir mevzu. acınası.

“kıyaslanmaktan korkuyorlarmış” diyor yazar.
bak uzun ilişkiden çıkmış, sevdiği adamla birlikte olmuş, boşanmış kadın için bu söylemler geçersiz.

fakat her gece, her hafta, bir o barda, bir o diskoda, ya da her türlü takılırım kafasındaki kadınları istemiyorum kardeşim. bu kadınlar 30 a yaklaşınca mülayim evlenecek adam arıyor. hayır kardeşim sen de senin gibi önüne gelenle sevişen bir adamla evlenmek zorundasın!

evlenmek için kişiliğini değiştirip bakirelik önemli değil diye zırlayamazsın dediğim olaydır

arkadaşlar boşverin türbanı falan, bakın gençler ne güzel eğleniyor, dünya umurlarında değil. dikkat ederseniz kimsenin cinsel ve etnik kimliğine, inancına ve giyimine aldırış etmeden bir arada eğleniyorlar. işte bize bu anlayış ve birliktelik lazım. bizler bir arada oldukça böyle daha güzeliz.

bu durumun gerekliliğini pekiştiren bir söz bırakayım:

'' medeniyetin borçlu olduğu en dikkate değer başarılar insanoğlunun özgür ve birbirinden bağımsız farklı uğraşlarıdır. ''

edit: özelden bana küfür eden dindarlar(!) ben de inançlıyım ve sizin gibi insanlara hakaret-küfür ederek savunmuyorum dinimi. bir tanesi de '' dinin sembolü olan türbana saygısızlık p...a...o... '' diyerek küfür ediyor. yani bir yanda dini bir sembolü savunup diğer yanda benim gibi düşünenlere küfür ediyor. nasıl kafalar yaşıyorsunuz anlamadım. dini savunmak sizin gibi bağnazlara kaldıysa, işimiz çok zor.

açacağınız başlığı, paylaştığınız videoyu, yapacağınız işi, iq seviyenizi vedahi derdinizi sikeyim yeter lan.

amına koydunuz kutsal bilgi kaynağı oldu kutsal meme kaynağı bu nedir ya

edit : başlığı kırk kez editleyip duyar başlıklara bkz vermekle sıyrılamıyorsun bu leşlikten canım. öncesinde bunların hiçbirine yazmamış, 10 entry'sinden 7si futbolla ilgili olan bir adamsın. yine de kötek işe yaramış demek ki, aferin. doğru yoldasın.

alt edit : bu başlıktan önce sadece temmuz ayında 40 entry'si olan ve bunların 1 tanesi bile toplumsal duyarlılık içermeyen bir yazar ağlıyor gözleri yaşlı. saymadım ama ortalama 25-30'u futbol entry'si bunların.. nooldu len birden bire filantrop mu kesildin ayarı yiyince?bi yardımseverlik, bir hayırseverlik, bir duyarlılık.. hala kuyruğu dik tutmaya çalışıyor bir de. hiçbir şey için geç değil, hala dürüst davranıp şu köşede utanma hakkın varken bu tarz ergen çıkışlar yapmanı sana hiç yakıştıramadım. ^*

2019 eksi duyuru & eksi sozluk hatira ormani oluşturuyoruz kampanyasina hoş geldiniz,

herkese iyi bir hafta dileyerek başlıyorum,

sevgili duyuru ve sozluk ahalisi,

orman mudurlugu 'hatira ormani kampanyasi' kapsaminda adeti 10 tl olan 2000 fidan ucreti toplandigi vakit ihtiyac olan belirledikleri yere dikiyor ve sonrasinda bakimini ustleniyor.

duyurucular olarak baslattigimiz bu akimda, ne zaman sona erecegini bilmedigimiz su fani hayatta dikili bir agacimiz olmasi icin, biz gitsekte bulundugu cografyaya fayda saglayamaya devam edecekleri icin agaclarin sayisini artirmak istedik.

bugun orman mudurlugu - agaclandirma biriminden aldigim detayli bilgiyi aktariyorum.

dikimler 15 ekimden sonra gerceklesiyormus, parayi toplamamiz icin baya suremiz var.

bizden de gelip dikmek isteyenler oldugunu soyledim, dikim alanindaki 40 agac icin dikim etkinligi yapabileceklerini soylediler.
sayimiz artarsa bence adeti artirabilirler fakat az kisi olursa gelen zaten yeterli olur.

dikim yeri 2019 icin çatalca ve şile belirlenmiş, daha merkezi bir yerde olması için ısrarcı oldum fakat mümkünatı yokmuş, zaten önerdiğim alanlarda 'orman' statüsünde değilmiş.

ücret için onların hesabına farklı yerleden ücret geldiğinden birimizin hesabında toplanıp aktarılması gerekiyormuş.
bu konuda sözlük'ten destek istedim, maile cevap bekliyorum.

2000 adet tamamlarsak levhamız olacak, sonrasında gidip görebileceğiz, tamamlamazsak da dikimi yapacaklar ama levhamız olmayacak. levhanın önemi yok ama hedefimiz 2000 adet olmalı ki faydamız dokunsun.

duyurucular olarak su ana kadar 450 civari fidan sozu aldigim icin basligi buraya tasimaya karar verdim.

bugünden itibaren başlıyoruz, sözlükte mod yokmuş artık sanırım, ssg'ye de mesaj attım ama kolay ulaşabileceğimi sanmıyorum, öğrenmek istediğim husus para toplama ile ilgili sözlükte sistem nasıl işliyor, var mıdır online olarak görülen bir sistem yoksa birimizin hesabında toplanıp dekont mu güncelleniyor eklendikçe, bunu da bilen varsa bilgilendirirse bugun başlayabiliriz toplamaya.

+100 benden diyor ve başlatıyorum, lütfen + kaç ile destek oldugunuzu bildirin, sadece destek oluyorum yazmak yerıne boylece hedefe ne kadar yaklastık onu hesaplayabılelım. ödeme dedıgım gibi en kısa zamanda hazır olunca yapılacak sımdılık adet yazmanız yeterli.

şimdiden herkese çok teşekkürler!

edit: vallahi harikasınız, hepiniz ayrı ayrı harikasınız hem de. para toplama için sözlükten haber bekliyoruz mutlaka içimize sinen bir şekilde formül bulacağız. önemli olan katılımın yeterli adete ulaşması gerisi hallolur diye ümit ediyorum.

(tema ile konustum, hem tek tek ödeme almıyor tek seferde alıyormuş, hem dikim için etkinlik düzenlemiyorlarmış hem de ege'nin dağlarından dikiyorlarmış dolayısı ile uygun değil. )

edit 2: bu arada ankara'da yapılması için de çok talep var ama ben hem müdürlükle görüşme anlamında hem de iş gerçekleşince başında durmak istediğim için başka şehir için ön ayak olmaya cesaret edemiyorum, varsa öyle bir cengaver sonrasında ankara için de yapılması güzel olur, ya da bazı arkadaşların önerdiği gibi doğu'da da yapabiliriz, hiç ağaç olmadığı için ufak bir oranda iklim değerlerini bile iyileştirir. öncelikle bunun altından alnımızın akıyla çıkalım da devamı gelir.

edit 3: sözlük yönetiminden kim olduğu belirtilmemiş bir mailde şöyle bir cevap geldi

'kullanıcılarımızdan para toplamayı politikamız gereği kabul etmiyoruz. bu nedenle amacı her ne kadar iyiliğe yönelmiş olsa da, para toplama gibi hassas bir konuda ekşi sözlük marka adının kullanılmasını başka kampanyalarda kötüye kullanım olasılığının ve yanlış anlaşılmaların önüne geçmek adına istemiyoruz.'

son edit: arkadaslar herkese merhaba, son durum şöyle fongogo sitesinden yapıcaz bağışı, direk orman mudurlugunun hesabına gidecek toplam tutar toplanınca. site %7 kesinti yapıyor ama başka çaremiz kalmadı, en azından kredi kartı yerine ibandan gonderırseniz daha az kesinti olur onun dışında başka türlü parayı güvenilir şekilde toplama şansımız yok malesef. benim ya da baskasının ıban'ını paylasmam güvenilir olmaz gibime geldi, istemeyenler de oldu. basvuruyu yaptım bir iki gun ıcınde acılacak buradan paylasıcam ben de hemen.

en son uzungöl' de bir çevre düzenlemesi yapmışlardı. her yer beton oldu. mangalcıların uğrak mekanı olacaktır. yediklerini toplamayan, çitlemiş oldukları çekirdeklerini de sağa sola savuran andavallar dolacaktır.

direnise destek verelim. ormanlarin yok olmasina ortak olmayalım. kaz dağları milli servettir. sesimizi çıkaralım. türkiye buna dur demeli!

edit: başlık açılalı 2 gün olmuş. 3-5 entry geçmiyor. uplama yapın gündem oluşturalım. kaç ormanımız kaldı. evimizin saksılarında yeşillik göreceğiz.
(bkz: salda gölüne millet bahçesi yapılması)

açılın, el öpmeye geldim.

rap müziğe gönül vermiş, saygı duymuş, 2000'lerin başında kasetlerden ceza, silahsız kuvvet, nefret, sagopa dinleyen biri olmama rağmen norm ender'i tanımıyordum^*.

son dönem ıvır zıvırları hakkaten beni de çok rahatsız ediyordu ama ne yazık ki oldschool abilerin de düzene uyduğunu görüp "türkçe rap bitmiş" diye düşünmeye başlamıştım.

norm ender ne efsane bir insanmışsın. mekanın sahibi'ndeki ve twitter'da yazdıklarını benim diyen çıkıp söyleyemez. ağzına, bileğine, yüreğine sağlık. bundan sonra senciyiz.

açıp eski parçalarını tek tek dinlemeye başladım. "aa bunu ender mi söylüyomuş" diye ikide bir aydınlanma yaşıyorum. demek ki ben eskiden de senciymişim.

okuduğunu bildiğim için direkt hitaben yazıyorum. ekşi sözlük eskisi gibi değil artık malumun. yönetim de trap yapmaya, wrap yapmaya^* başladı. kalite buraları uzun zaman önce terk etti. sen de çok ciddiye alma. ya da istersen al, bi diss de buraya atarsın.

seviyoruz seni.

egzoz yolsuzluğu. bilmeyenler için kısa hatırlatma: egzoz ölçümlerinde ölçüm yapıldığını anlayan ve salınımı az gösteren bir yazılım kullandıkları anlaşılan, dahası audi ve porsche'de de uygulandığı ortaya çıkan utanç verici yolsuzluk. sonuç ne mi? elbette ceo'lara bir halt olmadı (ne yani siz adil bir dünyada yaşadığımızı, hatta kapitalist dünyanın adil olabileceğini mi düşünüyordunuz?), üst yönetime de dokunulmadı. bir iki garibim mühendis hapse girdi. vw ve kardeşi firmalar doğayı ve çevreyi kirlettiler. ceo'lar pembe kıçlarını yaya yaya ve yayvan kahkahalar ata ata purolarını tüttürdüler ve dumanını yüzünüze savurdular. ha duyarlı tüketici denen naneden pek olmadığından olayı kimse umursamadı, vw ve audi ve kardeşleri satış rekorları kırmalara doyamadı. bizim memlekette de "abi golf abi", "abi gti abi", "abi bilmemneresi şöyle basıyor abi" diyenlerin sesi bir saniye titremedi veya kısılmadı. hatta siz bunlardan bahsettiğinizde uzaylıymışsınız gibi baktılar yüzünüze.
link 1
link 2
edit: düzeltme ve linkler

yalnızlık yazan idealist dostlara selam olsun.

birçoğunun gerçek yalnızlığın ne olduğunu bilmediklerine eminim.

''oraya park etmeyin, mal gelecek.''

sonra kendi park eder. metafor da yapıyor ibne.

işim gereği bir süre romanya'da çalıştım.
romanya'da ilk başta bana da garip ve fazla gelse de;
-çalışan işçi haftada 2 gün izin hakkına sahiptir.
-işçi beş günden fazla çalışamaz. 6. günü gerekirse ek izin alacak şekilde dinlendirilmek zorundadır.
-hangi sektörde çalışırsa çalışsın ayda en az bir hafta haftasonu izin almak zorundadır.
-her 3 ayda 3 gün ücretli izin hakkı doğar.

bu çalışma sistemi nedeniyle sanılanın aksine ülkede hiçbir iş aksamıyor. bu durum yeterli sayıda çalışan bulundurma ihtiyacı nedeniyle daha fazla istihdam imkanı yaratıyor.
en önemlisi işçi, yaşamına zaman ayırabildiği için verimli çalışıyor.

bende 45+ çalışan ve fazla mesai ücretini alamayan biri olarak şunu söylüyorum;
(bkz: sen eşek olduktan sonra, semer vuranın çok olur)

kendi kanından canından olanı, sırf iyi partili diye döven bir takım orul orul orospu çocuğu sözde milliyetçi ve ülkücü çakalı sahaya davet ediyorum. ama yok orrospu dölleri siz vatanınıza türk'e türklüğe, atatürk'e nefret kusan ve türk vatanını yok etmeye adeta and içmiş olanlara köpeklik yapmayı seçtiniz değil mi? sizin kanınızı sikeyim anasını siktiğimin şerefsizleri.

tanım: bir adet anasını siktiğimin meslekten ihraç edilmesi gereken hatta vatandaşlıktan çıkarılması gereken orospu çocuğu vatan haini içeren video.

bugün cebeci plajındaydım. adamlar kumun bittiği yerde sergiyi sermişler, semaveri yakmışlar, nargilelere seri köz getirmişler. camış gibi siki taşşağı yayıp oturuyorlar, onun bunun karısının arkasından resimlerini çekip kahkaha atıyorlar.

senin 20 sene el bebek gül bebek büyüttüğün evladın bu amına koyduğumun orospu evlatları yüzünden sınırda şehit oluyor. 3 vardiya ve cumartesileri dahil çalıştığın iş yerinin verdiği maaştan; marketteki, benzinlikteki, konfeksiyondaki bütün işlemlerinden alınan vergilerle bu onun bunun evlatları nemalanıyor. bu evveliyatını siktiğim arapları bir süre önce "kafa kesecem kafa" diyordu ya...

bu işten kurtulmanın tek yolu...... ne desem gg!

edit: yazdıklarım münferit olaylarmış. ben size bıraktım. küfür serbest...

(bkz: dincilerin çok gergin olması)

(bkz: #93208083) hayırdır birader, evreni bizzat sen yaratmışsın da biz gelip işgal etmişiz gibi, neye bu kızgınlığın? inançlı olunca iç huzurunun olması gerekmiyor muydu senin?

az önce "fight kulüp" şarkısını dinleyince ne kadar büyük bir sanatçı olduğunu tekrar anladığım kişi.

en anlamsız sözleri bile diğerlerinin en anlamlı sözlerinden daha anlamlı. en kötü parçası bile diğer tüm rapçilerin en iyi parçalarına bin basar. respect!

edit: anladığım kadarıyla herkes benim gibi buraya koşmuş. aklın yolu bir.

galoşların üzerinde yıldızlı cumhurbaşkanlığı armasının olmaması ile üzmüştür.

ahbr: başkan rakının yanına peynir bakarken görüntülendi!

gökhan kırdar - üstüme basıp geçme.

(bkz: yabancı damat)

evet yaşım biraz küçük.

(bkz: özür dileyeceksin justin trudeau)

kendisine hamile oldugum donemde, yani 9 ay boyunca hergun ayni saatte, once karnima, karnim buyumeye basladikca bacaklarima, yer kalmadikca donusumlu olarak kollarima kan sulandirici igne yaptigim, ugruna kariyerimi biraktigim canim oglum bana bugun bir tane bile haribo ayicik vermedi.

en az ekonominin başına damadını, başdanışmanı olarak evladını, vekil olarak şöförünü atamak kadar adice bir harekettir.

hükümet eliyle üniversitelerin değersizleştirilmesidir. insanlar tabii ki çocuklarının üniversite okumasını istiyorlar. hükümet de oy uğruna her tarafa üniversite açıyor. ama devletlümüzün de dediği gibi her üniversite okuyan iş bulmak zorunda değil. önemli olan üniversite binalarının yapılırken müteahhitlerin para kazanması, okuyan gençlerin işsizliği azmış gibi göstermesi, küçük yerleşim yerlerine ekonomik canlılık getirilmesi gibi sekonder kazançlar. günü kurtarmak adına, oy uğruna ülkenin geleceği hiç ediliyor. eskiden lisede kim okur belliydi. geri kalanlar başka bir işe yönelirdi. şimdi ise herkes üniversite okuyor. üniversite bitince de belli bir yaşı geçtiği ve diploması olduğu için her işe girmek isteniyor . ondan sonra ver elini depresyon. bunları düşünmeden üniversite sayısıyla övünenlerin de yatacak yeri yok.

(bkz: gulupgulupgulup feat. lolololo &hıdıdıhıdıdı)

yoğun istek üzerine gelen edit:)
(bkz: &mamınımamınımamını)

iyi insan olmanın sonuçları nedir çok bilemiyorum ama "iyi insan" olduğunu sandığında başına gelecekler pek hoşuna gitmeyecektir.. gerçi, kuvvetle muhtemel farketmeyeceksin bile.. iyi insan olmak serabı zaten seni yeterince^* oyalayacaktır..

iyilik ve kötülüğü kendi uyduruk terazinle tartıp bu ikisi arasından kendine yer beğenmelerin, bu cetvel üzerindeki konumunu bildiğini zannetmelerin falan eskilerin "vehim" dediğinden farklı haller değil.. çünkü insan, kendini mütemadiyen aldatan ve bundan sadistçe keyif alan bir varlık.. içinde boy verdiğimiz bu sanrı denizinden hiç çıkmak istemiyoruz.. bayılıyoruz bu rüyaya..

zamanında vergilerimizle yayın yapan trt'de futboll yorumculuğu yapmış, karşılığında devasa paralar almıştır. o zaman bu olay chp tarafından eleştirildiğinde onu kollayanların kimler olduğu kısa bir google araştırmasıyla bulunabilir.

ismail saymaz'ın alman göndermesi dışında başından sonuna düpedüz haklı olduğu tartışma. suriyeli mülteciler için "durmasın gitsin" demeniz uluslararası sözleşmeler bağlamında imkansız. ancak türkiye'de mülteci olayının sözleşme kapsamını ve maddelerini çoktan aşıp keyfi ve yasadışı bir yerleşim halini aldığı da aşikar.

bunun muhatabı elbette suriyeliler değil ancak banu güven ve benzerlerinin bu tutumu nedeniyle asıl sorumlu olan hükümetten de hiç kimse hesap soramıyor.

koskoca ülkenin halkına tek satır bilgi verilmeden, açıklama yapılmadan 4 milyon kişi alındı lan türkiye'ye. 4 milyon diyorum 4! insanlar merak içinde, bunlar gidecek mi, kalacak mı, entegre edilecek mi, nasıl edilecek, gerçekten maaş ödeniyor mu, ücretsiz sosyal haklar veriliyor mu? 4 milyon yahu!

ülkeye 4 milyon insan sokmuşsun, hesabını sormak isteyenlerin bir dayak yemediği kalıyor. ismail saymaz bunu soruyor, banu güven konu kapansın, konuşulmasın diye topu taca atıyor. ülkenin demografik yapısı sarsıldı sevgili banu güven, etme eyleme yahu!

sana bir soru; bugüne kadar suriye'de ne kadar terör olayı olmuş rusya'da ne kadar terör olmuş bir araştır.
hayır ruslarda kadınlar hariç ayaklanmaz kimse. ^* çünkü bir rus savaştan kaçmaz. ordusu en güçkü ordulardan olan bir ülkeden bahsediyoruz dostum. senin aklın sırf kadınlarda kalmış.

(bkz: sözlüğün anasını siktiniz anasını)

sözlük moderasyonu ne iş yapar allah aşkına? burası nasıl bir yere dönüştü ya? sikeyim sizin ben sözlük formatınızı.

edit: gelmişken bir bilgi de verelim. deniz gezmiş idam cezası aldığında kararın değiştirilmesi için imza verenlerin arasında samuel beckett da varmış.

eski bir gazeteci olarak söylüyorum mevcut ekonomik durumda bağımsız bir medyadan söz edebiliyor olsaydık ak partinin oyu yüzde 20'yi geçemezdi.

ecevit'e yapılanların yüzde 10'u bu iktidara yapılsa çoktan başka bir liderden bahsediyor olurduk. fakat ne acıdır ki ecevit'e bunu reva görenler bugün muhalif cephede yer alıyor. keser döner sap döner hesabı işte. kısacası sonuna kadar hak edilen durumdur, bu millete az bile...

edit: medyanın sistematik olarak ele gecirilmesi yıllar önce mevcut güruhun hayaliydi bunu başardılar da. hesap edemedikleri şey nazi medyasına dönen havuz medyasının artık ciddiye alınmaması. akpli vatandaş bile fox tv izliyor artık. bunun yanında, sen belki s400 diplomasisinde algı yaratabilirsin ama ekonomiyi iyi gösteremezsin yemezler. velhasıl hâlâ umut var, bu güç ellerinde patlayacak.

ankara yazarların şehridir. edebiyatın ev sahibidir. ankara, ıstanbul'un yapay sanat ortamından uzaktır. katıdır. burada saygın olan her yerde olur. ankara, cumhuriyet'in kentidir. atatürk 'ün ebedi istirahatgahının eteklerinde aydın fikirlerin yeşerdiği yerdir. mağrur bir kenttir ankara. cumhuriyet' in en önemli üniversitelerinden birkaçının bulunduğu, yakışıklı şehirdir.

sallamayın. aynı olay değil, aynı adamlar değil. gözünüzle mi izliyonuz götünüzle mi anlamadım ki.

ya buralara bu sorulari sormayin. buralardan aldiginiz cevaplara gore davranmayin.

daha once partnerini aldatmamis birisinin daha sonra da aldatma eylemi icine girmeyeceginin garantisi yok. daha onceki partnerini aldatmis biri de sizi aldatacak diye birsey yok.

ne kosullarla, ne yasandi bilmiyoruz. bilmedigimiz hikayeler hakkinda hukmetmek yersiz. hobi olarak aldatan, keyif icin eve cinsel yolla bulasan hastalik getiren biri mi? veya eski esi tarafindan aldatmis, sonrasinda misilleme olarak aldatma eyleminde mi bulunmus biri mi? yoksa hic istemeden kendini baskasina asik olmusken bulan biri mi?

cok uzun yillardir birlikte olan bir evli cift biliyorum. bu kadin ve adam birbirleriyle tanistiklarinda baskalariyla evlilermis. asik olmuslar birbirlerine. baktilar olmuyor, ayri kalmak mumkun degil, eslerinden bosanip birbirleriyle evlenmisler. omurlerini gecirecek kisiyi baskalariyla evli iken bulmuslar yani. (bu entry'de sorulan 2. soruya cevap olabilir bi nebze)

cogu insan esine asik olmadan evleniyor maalesef. hayat arkadasligi diyor, boyle yasar gideriz diyor, fena biri degil, cok iyi bi insan diyor. bunlar da sikinti degil aslinda, hakikaten boyle yasar gider insan. ama iste bazen o ask denen sey insanin karsisina evliyken cikiyor.

aldatma genel bir prensip olarak kotu evet (monogam bir iliski icindeyseniz) ama hayat bir fizik formulu gibi yasanmiyor. her hikaye kendine ozel, kendi kosullari var.

falçao meselesine celince... çendisine çok tişekkür ediyürüz. çulubüne de çok tişekkür ediyürüz bizi çok iyi mi-safir ettüler monakoda. ama dedim gibi ma-lesef olmadı. bundan soraki fitbol yaşaminda falçao’ya başarılar diliyürüz. başka sorisi olan?

bir şehrin gelişmişlik düzeyi dar gelirlilerin otomobil satın alabilme oranıyla değil, zenginlerin toplu taşıma kullanma oranıyla ölçülür. japonya'da, abd'de, pek çok batı avrupa ülkesinde aylık ortalama kazançları 20.000-100.000 dolar bandında olan global şirketlerin cfo'ları, ceo'ları dahi metro gibi toplu taşıma araçlarını tercih eder. toplu taşıma medeniyettir, kent soyluluktur. hem insanların öncelikleri de farklı olabilir. benzine ödeyeceği parayla karaköy lokantası, pandeli veya yanyalı fehmi'de yemek yemeyi tercih de edebilir pek tabii. ülkemizde her gün trafiğe çıkan sıfır araçların yarısından fazlası banka kredisi ile alınıyor, aylık geliri 3000-4000 lira seviyesinde olanlar bile otomobil sevdalısı, anlamak gerçekten güç. görgüsüzlük parayla mı?

tik tak sesi duyulan saat
sineklik
kullanılmayan tv
tarihi geçmiş paketli gıdalar

bu başlıkta marşımıza basıyoruz arkadaşlar..

böyle bir genelleme yapacak kadar gözlem yaptım.
evlilik öncesinde erkeğin ailesiyle, arkadaşlarıyla kurulan o cana yakın, sevgi ve saygı dolu ilişki evlilikten sonra tam tersine olacak şekilde hızlıca değişir.
evlilik öncesi paraya pula önem vermeyen o naif meleğin evlilik sonrası paragöz bir canavara dönüşmesi bir gerçekliktir.
evlilik öncesi fikirlerine, zevklerine değer veren o kafa dengi muhteşem kadının evlilik sonrası yaşam tarzını acımasızca eleştiren bir saygısıza dönüşmesi neredeyse kesindir.
kısaca o uyumlu, sevimli, duyarlı, sevgi dolu melek gider yerine acımasız, bencil, sevgisiz bir ayı gelir.

(bkz: mamak mebs)

--- spoiler ---

nba takımı olacakken kışla olmuş hede.
(bkz: #91908159)
--- spoiler ---

eskiden hepsi bilgisayar dergilerinin verdiği promosyon cd’lerden falan otomatik kurulumla sızıyorlardı, ama şimdilerde geliştiler, internetten bulaşıyorlar. makinedeki ram’in yarısını doldurup hızı 3’te 1’e düşürüyorlar.
özellikle norton’un bulaştığı makine bir daha iflah olmaz. çok dikkatli olmak lazım bunlara karşı.

siberalem.com a gitsenize

blup blup

tecavüzle gey falan olunmaz, (muhtemelen) yakında getirilmek istenen bir sansürün temeli atılıyor. yemeyin.

gelen mesajlara cevaben edit: sansür konusu daha çok tahmin, bir anda başlatılan bu çok yoğun lgbti şeytanlaştırma kara propagandası sebepsiz değil diye düşünüyorum.

orospu çocukları tarafından eziyet edilmiş kedidir.

şu yeni hayvan hakları yasası gelsin artık meclise yeter!

devletin suriyeli sapık o.ç. bile koruduğunu görmemizi sağlayan olaydır.

sözlükte her fırsatta dile getiriyoruz, yineleyelim;
günümüzde yaşananlar alenen arap işgalidir,
ve başımızdaki hainler de kendi vatandaşlarına sunmadığı ayrıcalığı bu işgalcilere sunuyor.

devletin tüm imkanlarından bedava faydalandıkları yetmiyormuş gibi işledikleri suçlarda bile devlet bu yaratıklara sahip çıkıyor.