Değerli ziyaretçilerimiz,

Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.

Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.

Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.

Sozlock Ekibi

Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. mine koraş

    kimse aktroll vs muhabbeti yapmasın.
    hanımefendi çocuğun nereli olduğunu sorarken ne bekliyordu? muhtemelen doğulu olmasını ümit edip buradan aşağılamaya girişecekti.
    baktı oradan ekmek çıkmamış eğitimini soruyor, burada da yine bir üstünlük kurma çabası var muhtemelen fakat yine istediğini elde edemiyor.
    o çocuğun hangi partili olduğunun hiç bir önemi yok ama, efendiliğiyle, terbiyesiyle gereken cevabı vermiş.
    bırakın artık insanları hor görmeyi, bırakın elitist tavırlarını, önce insan olun sonra seçmen olun!

  • 2. evli birine aşık olmak

    merhaba 2. kadın. merhaba metres adayı. merhaba. yine evli bir adam ve evli bir adamı baştan çıkarmaya çalışan kadın, kadınlarımız. durumun özeti şudur ki hanım ablalarım, kocanız sizi hemcinsleriniz ile aldatıyor. bu ne demek? siz kadınlar olarak kendi aranızdakileri çözerseniz, kocanız da elinizden gitmez.

    bak başlığı açan hanım ablamıza. "çocuk var" diye duygu sömürüsü yapıyor. aldatılan kadını düşünen yok, yazık.

    adam evli olmasa şimdi kucağına oturmuştum diyor. ne güzel erdem, poponun sandalyede olması.

  • 3. deutschland

    almanya tarihine biraz aşinaysaniz daha da zevkli izlenecek olan kliptir.

    klibin acilisinda bir grup romali askerin ormanda yurudugunu goruyoruz. roma imparatorluğu'nun cermen kabilelerine uzun yillar boyunca akinlar yaptigi bir gercek. klipte gosterilen ad 16 tarihi, romalilar tarafindan germania'ya yapilan akinlarin sonuncusu oldugu icin onemli bir tarih kanimca. sonra marcus aurelius'a kadar bir daha akin yapilmamis. ( gladiator izlenebilir ve bu donemi gormek icin, biraz daha gecmis donem icin spartacus ve rome tavsiye edilir )

    daha sonra futuristik bir kac sahne giriyor araya, belki distopyan bir gelecek? o arada bir u-boot goruyoruz ve sahne kutsal roma imparatorluğu'nun hacli seferlerine cikmasi ile devam ediyor. (denizalti sevenler das boot'u izlesin)

    sonrasinda efem bahis icin muşta ile dovusen adamlar goruyoruz. bu olaylarin alman tarihinde ozel bir yeri yok ama sanirim anlatilan donem 1920ler almanyasi. ( bu donemler icin babylon berlin ve peaky blinders izliyoruz evet)

    sonra grubun agir cekim bir sekilde patlama bolgesinden uzaklasmasi giriyor kadraja. aaa bir bakiyoruz arkada guzelim hindenburg'un enkazi duruyor. yil 1937 haliyle.

    ve hop 1960'lara atliyoruz. almanya dogu bati diye ayrilmis. doğu almanya devlet güvenlik bakanlığı aka stasi revaçta o zamanlar. uniformali alman amcalar, rus ablalarimiz ve yuri gagarin kılıklı bir astronot abimizle ofiste sampanya qeyfi yapmaktalar. (dogu almanya donemini merak edenler deutschland 83 ve goodbye lenin'i izlesin pls tsk. das leben der anderen'i de izleyin diyor guru)

    sonraki sahnede fareler icinde yuruyen bir grup kesis goruyoruz. sonrasinda kesişler bir hana icmeye gidiyorlar yan masada da askerler oturuyor. tahminimce 1618 ile 1648 yılları arasında olan otuz yıl savaşı'na gonderme yapilmis burda. otuz yil savasi avrupa'da mezhep birliğini sağlamak için yapilmis bir savasti. bu savas sirasinda veba salgini oldugu da biliniyor. (fareler vebaya gonderme ) bu arada keşislerin yamyam gibi gosterilmesi otuz yil savaslarinin son yillarinda halkin acliktan kirilmasi ve sonunda birbirini yemesi yuzunden saniyorum. (ete para vermemisler birbirlerini yemisler zaaaaa) hatta kiliselerden bile yamyamlik haberleri gelmismis o yillarda. https://www.genealogy.com/…al/topics/30yearswar/11/

    yamyam keşislerden sonra bir hapishanede buluyoruz kendimizi. mahkumlar bizimkileri protesto icin kafalarina para kagit para atiyolar. 1921 ile 1923 arasi almanya'nin hiperenflasyonla mucadele ettigini biliyoruz. para o kadar degersizlesiyor ki odun yerine kagit para yakmak daha karli oluyor bir sure. https://www.sciencephoto.com/image/518148/800wm sanirim burda ona bir gonderme mevcut fakat hapse neden dustuler orasi belli degil?

    ve pek tabi ki almanyanin bir ömürlük kabusu olan 2. dunya savasi ve toplama kamplari. 2. dunya savasi sahnesi, uzaya ilk ulasan roket aggregat 4 ile basliyor ve sonrasinda belki de klibin en cok tartisilan sahneleri ile devam ediyor. kahramanlarimiz toplama kampinda bu sefer ve maalesef hepsi daragacinda. soldan sağa: homoseksuel, yahudi, yahudi/siyasi suclu, asosyal (asosyal grubunun icinde cingeneler, deliler, alkolikler, dilenciler,miskinler vs. var). (simdiden elestiriler baslamis bu sahnelere)

    baya etkileyici bir toplama sahnesinden sonra 1970'lere atliyoruz. rote armee fraktion olmadan bir almanya dusunulemezdi degil mi? 4:31'de duvarda şu posteri gorebilirsiniz. yeri gelmisken (bkz: baader-meinhof fenomeni) not: ulrike meinhof rolunde till lindemann var :)))

    bundan sonra butun donemlerde yer alan karakterler bir araya geliyor ve kitap yakiyorlar. bu olayin almanya tarihinde yeri buyuk. 10 mayis 1933 nazi almanya'sinda milliyetci ogrenciler tarafindan buyuk bir kitap yakimi meydana geliyor. fahrenheit 451 bu olaydan esinlenerek yaziliyor. bebelplatz'da olaya ait anma aniti var, gidip gorebilirsiniz. https://www.visitberlin.de/…ing-memorial-bebelplatz

    daha sonrasinda ise molotoflarin atildigi, arabalarin yakildigi ve polisin milleti copladigi bir ayaklanma sahnesi var. bu sahne de buyuk olasilikla 1 mayis 1987 olaylarina gonderme. may day in kreuzberg olarak geciyor tarihte. berlin polisi 36 saatligine kreuzberg'ten cekilmek zorunda kaliyor. https://en.wikipedia.org/wiki/may_day_in_kreuzberg

    bundan sonrasi futuristik bir almanya'yi gosteriyor.

    evet klipte yer alan donemler kabaca boyle, bir de her donemde olaylarin icinde olan germania ablamiz var. adeta forrest gump gibi butun olaylara o sebep oluyor. off with their heads* edasiyla etrafta salinan bu ablamiz aslinda almanya'nin ta kendisi. o yuzden de dogura dogura bir german shepherd* doguruyor zaten. (golden retriever doguracak degildi ya!) jokullmagic dedi ki "onlar german shepherd degil leonberger!" leonberger'in olayi ilginc bakin ama ha (bkz: #88259323)

    ozetle, bana cok zaman sonra tekrar uzun entry girdiren klip olmustur. elinize saglik rammstein, hem muzik hem de gorsel bir ziyafet! deutschland deutschland über allen!

    not: neden über alles degil de über allen diye soranlar oldu. bunun iki sebebi var. 1) deutschland deutschland über alles yani oh almanya almanya sen herseyin ustundesin cumlesi almanya milli marsinin acilis cumlesi idi zamaninda. sonracigima naziler mille marsin gerisi atip sadece ilk kismi soylemeye baslamislar, haliyle savas bitince bu da degismis. bu yuzden milli marsi deutschland deutschland über alles olarak soylerseniz hoş bakilmaz. kanunen yasak zannediyordum degilmis ama bunu soyleyen nazi damgasi yer simdiden uyarayim. 2) yukarida germania ablamizin aslinda almanya'nin vucut bulmus hali oldugundan bahsetmistim. iste bu sebeple almanya sen herseyin ustundesin demek yerine uber allen yani herkesin ustundesin demeyi tercih etmisler gibi bir yorum yapabiliriz.

  • 4. tarım ve hayvancılıkta ilerleyemememizin nedeni

    90'lı yıllardan itibaren milyarlarca lira kaynak ayrılmasına rağmen, tarımsal destekleme kredilerine rağmen, hayvan ve mazot desteğine rağmen ilerleyemiyoruz. devletin/iktidarın aldığı yanlış kararları eleştiriyoruz amenna ama ya köylü, ya çiftçi? niye kimse köyünün tembelliğinden, bencilliğinden, kurnazlığından ve dolandırıcılığından bahsetmiyor acaba?

    anadolu'da herhangi bir köye gidin, 50 dönüm arazisi olan en az 100 çiftçi bulabilirsiniz. bu insanlara, ''yahu gelin şu tarlaları birleştirip 5 bin dönüm elde edelim, sonra kooperatifleşerek ticari değeri yüksek tarım ürünleri üretelim ve hep birlikte satalım. böylece hem aracılar bizi ezmez hem de girdi maliyetlerini düşürürüz'' deseniz ''sie ordan gominis'' diye kovalarlar sizi. bir çok çiftçi aldığı tarımsal desteklerle istanbul'da daire sahibi oldu. bir ara esenyurt ilçesinde sadece köylülerin dairelerinden oluşan siteler vardı. burada şunu da belirteyim, eleştirim köylü yada çiftçinin mülk sahibi olmasına değil, tembel ve vizyonsuz olmasına itirazım. tarımsal hibeleri veya destekleme kredilerini pavyonda yiyen, iki tavuk bakmaktan aciz olduğu için yumurtayı köyündeki ucuzluk marketinden alan ( ki köyde tavuk yetiştirmek bedelsizdir) babasından kalan 50 dönüm araziyi 7 kardeş bölüşmeye çalışan bir topluluktan pek hayır gelmez.

    ekleme: özel mesajla çok fazla yüklenen olduğu için bu eklemeyi yapmayı uygun buluyorum. arkadaşlar tarım politikalarını yürütenler, uygulayanlar veya hükumet olan kişiler sütten çıkmış ak kaşık değil,ben de bunu iddia etmiyorum. evet tüm çiftçiler tembel değil, tüm genellemeler yanlıştır evet. tüm bunlar netleşti ise esas konuya gelelim;

    türkiye'nin neredeyse bütün ilçe merkezlerinde ve büyük köylerinde ucuzluk marketleri var. olmayan ilçe var mı? evet var ama çok az var. bu marketlerde o yörenin insanının üretemeyeceği bir çok ürün satılıyor (kalkıp temizlik malzemesini üretecek değil çiftçi). öte yandan bu marketlerde koli koli yumurta, paket paket bulgur, ekmek, sebze meyve ve hatta tavuk eti satılıyor. inanın hiç bir ürün bozulmadan, geri gitmeden satılıyor. ben bunu anlamak da zorlanıyorum, anlamayacağım. allah aşkına özel mesajla açıklama yapıp ikna çabasına girmeyin. bir köylü/çiftçi yumurtayı marketten-bakkaldan alıyorsa, tavuk etini marketten alıyorsa, hazır salça ve bulgur alıyorsa mümkünse hiçbir şeyden şikayet etmemelidir. benim tembellik veya vizyonsuzluk olarak bahsettiğim şey budur. eskişehir'de akrabaların tarlası var, uygun olmasına rağmen 15 yıldır pancar ekimi yapmıyorlar. biz ekimi bıraktığımızda daha ne şeker fabrikaları özelleşmişti, ne de üretimde doğru düzgün takip edilen bir kota sistemi vardı. peki neden bıraktık? sulama maliyeti nedeniyle tabi. ama o maliyeti çekip, desteklemeyi de alıp sonra bir de şikayet edebilirdik değil mi? olayı hemen nohuta, baklagillere ve yem bitkilerine ayırdık. işi az buçuk toparladık. ha şimdi milyon lira mı kazanıyor akrabalarım? tabi ki hayır. en azından hayvanına yem sağlıyor. bir yıllık masrafını finanse ediyor. evet durumları çok iyi değil, fakat dışardan ne bir kilo un aldıklarını gördüm, ne de 1 tane yumurta. yiyecekleri ne varsa kendileri yapıyorlar.
    düzeltme: @besligozluk'ün uyarısı üzerine paragraf boşlukları ekledim.

  • 5. 31 mart 2019 yerel seçimleri tahminleri

    yahu arkadaş, halk ekranı diye bir kanal var youtube'da. kadın röportajda açık açık soruyor vatandaşlara. akp'nin oy deposu şehirler hariç, diğer şehirlerde seçmenler "millet ittifakına" deyip deyip geçiyor. hatta maraş gibi akp'nin oy deposu olan bir şehirde bile insanlar "akp nasıl olsa maraş cepte deyip, şehre bir hizmet yapmıyor. o yüzden onlara bu seçimde bir ders vereceğiz." diyorlar.

    ahan da link

    ama buraya bakıyorum; çoğu yazar cumhur ittifakı alır, demiş. bu nasıl bir iştir, ben anlamadım.

    bence bu seçim tam bir murphy olacak. yıllarca akp'yi yenilgiye uğratmaya çalıştık. ama nasip olmadı. bu seçimde tam da umutları yitirmişken bir de bakacağız ki, akp hezimete uğramış. hadi hayırlısı...

  • 6. sevgilinin karşı cins kankası ile tatile gitmesi

    sevgili dostlarım, kardeşlerim. bu amcanız yaşı kemale erenlerden. öte taraftan bildiriyorum - yok öyle birşey. insan gençken saçma sapan şeylere inanabiliyor ancak emin olun karşı cins kanka ayağı, göt ayağı. emin olabilirsiniz.

    yatırım tavsiyesidir.

  • 7. adana'da çarşaflı kadına yapılan saldırı

    allah allah. tam da seçim arifesinde. çok ilginç.

  • 8. sözlükçülerin uyuz oldukları insan tipleri

    yurt dışında yaşayıp yaşadığı ülkeyi sabah akşam boklayan, "e burası o kadar kötüyse o zaman ülkene dön" deyince tip tip bakan çomarlar bu konuda favorim olur.

    bir de beraber gidilen restoranlarda sürekli menüdeki yiyecekleri değiştirmeye çalışanlar.

    -bana x getirir misin, yalnız peyniri az olsun, tomatesi fazla olsun, az pişmiş olsun, yumurta organik olsun, süt keçi sütü olsun...

    -git evde kendi yemeğini yap o zaman yavşak. bildiğin yemek tarifi veriyor.

  • 9. pkk'lı murat karayılan'dan seçim çağrısı

    denizden köpek su içti diye deniz kirlenmez.

    bu itin söylediği cümleler bizim için yok hükmündedir.

    dün çözüm sürecinde söylediklerinin değeri nasıl yoksa bugün söylediğinin de değeri yok.

  • 10. 29 mart 2019 erdoğan'ın 8 miting yapması

    (bkz: kimin parasıyla yapıyorsun) diye sorman gerekirdi ak troll kardes.
    gerci sende o zeka ne gezer.

    (bkz: örtülü ödenekte rekor harcama)
    (bkz: devlet parası ile c.b seçim kampanyası yapan aday)

    degisen pek bisey yok ne yazik ki.

  • 11. erdoğan'ın imamoğlu'na sen adam mısın demesi

    sen kimsin, sen adam mısın ? gibi cümleler artık standart oldu, bunlara takılmıyor kimse.

    burada tehlikeli olan sözler, istanbul'u bunlar alırsa siz sanıyor musunuz ki chp yönetecek istanbul'u, kandil yönetecek kandil diye bağırdı.
    ankara içinde aynı şeyi söyledi.

    yarın bir gün bu sözlerden destek alan adamın biri, imamoğlu veya yavaşa suikast girişiminde bulunursa bunun hesabını kim verecek? ben size söyleyeyim. halk verecek.
    zaten pamuk ipliğine bağlı ilişkiler , resmen bu ipliği kopartmak için uğraşıyor. böyle bir dil, devlet adamına yakışır mı, elinizi vicdanınıza koyun söyleyin.

    devlet adamlığı, imamoğlu ve yavaşın terörist olduğunu bilse dahi bunu dile getirmesini engeller, perde arkasında çözer bu durumu. devlet adamlığı boş bir kelam değildir, halkın önüne bunlar terörist diye atamazsın kimseyi. kazanacağınız seçim olabilir ancak kaybedeceğiniz ülke olabilir. en ufak bir karışıklık belki de bu ülkeyi iç savaşa sürükleyecek,bunun bile farkında değil mi kimse!

    bir cumhurbaşkanının bu kadar rahat bu kadar pervasız konuşabilmesi ülkem adına utanç verici.

  • 12. sizleri resulün gemisi ak parti'ye davet ediyoruz

    şirk denizinde yüzüyorlar sanırım.

  • 13. karısı kızıyla rakı içen insan

    keyifli adamdır. karısının kızının rızkını başkaları ile harcamaz onlara yedirir.
    bir de annesinin dizinden tahrik olan orospu çocuklarına dert olmuş babadır.

  • 14. 29 mart 2019 dolar kuru

    yemin ediyorum şu tarz başlıkların mackolik forumlarından bir farkı yok. kimsenin bir şey bildiği yok, herkes kıçından sallıyor.

  • 15. ensesinde gözü olan duvarcı ustası

    dikkatli bakilmadan bile, videonun tersten oynatildigi belli oluyor.

    not. insaatta kalip ustasiyim

  • 16. chp ile yeni tanışacak şehirlere dostça uyarılar

    "haftasonu akp'li akinina hazirlikli olun" denilebilecek olan.

    (bkz: haftasonu olunca chp'li yerlere akın eden akp'li)

  • 17. köpeğinizi alır mısınız çocuk korkuyor

    köpekten korkmak da suç oldu amk.
    korkar, korkabilir; yaklaştırmayıver köpeğini. çok mu zor?

    pardon ya, sokaklar köpeklerindi, fazlalık olan bizdik; unutmuşum.

    bıktık lan hayvan faşizminizden; yeminle bak!

    sevgi değil, faşizm dedim; ikisi ayrı şeyler.

  • 18. dünyanın en lüks şeyi

    zamandır abi. herkese eşit gibi görünür ama aslında öyle değildir. parası olan zamanı satın alır, olmayan ise zamanın kölesi olur.

  • 19. mumbai'de turistle fotoğraf çektiren hintliler

    “piyasada a...cıkk mı var?” diyerekten fotoğraf çektiren hintli erkeklerdir.

  • 20. metrodan inenleri beklemeden binmeye çalışmak

    bazen yapiyorlar. ınenleri beklemeden ahir hayvani gibi biniyorlar. ben zaten millete kilim. boyle bir seyle karsilasirsam, "lutfen izin verir misiniz inelim" demiyorum. karsimda kimse yokmuscasina kapidan dumduz millete carparak geciyorum. buradaki asil nokta "hicbir sey demeden" ve "karsinda kimse yokmuscasina" devam etmek. bir gun yine aynisini yaptim.. binmeye calisanlardan bir tanesi "hayvansin hayvan" diye arkamdan bagirdi. cok keyif aldim.

    elbette hayvanim.

  • 21. 29 mart 2019 istanbul soğuğu

    sadece bana mı ilginç geliyor enteresan bir soğuk var dışarda durulmuyor

  • 22. 29 mart 2019 turk eli seçim araştırma sonuçları

    11 yillik sozluk yazari olarak 2 gun suren arastirma ve analizlerimin ardindan paylasmak istedigim yerel secim sonuclaridir. bu secim oldukca karisik ve karmasik. hangi partinin hangi illerde aday gosterdigini bulmak bile saatler surdu. sadece 30 buyuksehirin analizini yapabildim. dogru durust arastirma yapip paylasan anket sirketinin olmadigi bu secimde eksi sozluk adina tasin altina elimi koydum.*

    referans icin bazi onceki basarili ongorulerim:

    (bkz: #67302998)
    (bkz: #36450676)

    analizlerimde onceki secimleri, yerel akimlari, aday profillerini ve guncel konjonkturu baz aldim. yine de bazi sehirler kapali kutu. bazi sehirlerde 17 yildir ilk kez akp ve chp logosu goremeyen egitimsiz secmen ne yapacak cok net degil mesela.

    lafi uzatmayayim, sonuclar su sekilde (en cok oy alan 2 aday):

    adana: chp (millet) 50.7 - mhp (cumhur) 47.3
    ankara: chp (millet) 51.2 - akp (cumhur) 48.3
    antalya: chp (milet) 52.5 - akp (cumhur) 46
    aydın: chp (millet) 54 - akp (cumhur) 44.6
    balıkesir: akp (cumhur) 48 - iyip (millet) 47
    bursa: akp (cumhur) 52.2 - chp (millet) 45.3
    denizli: iyip (millet) 49.8 - akp (cumhur) 47.2
    diyarbakır: hdp 66 - akp (cumhur) 30
    erzurum: akp (cumhur) 72.1 - hdp 10
    eskişehir: chp (millet) 50.9 - akp (cumhur) 47.7
    gaziantep: akp (cumhur) 60 - iyip (millet) 19.9
    hatay: akp (cumhur) 49.6 - chp (millet) 49.4
    mersin: chp 48.9 - mhp (cumhur) 40.4
    istanbul: akp (cumhur) 50 - chp (millet) 48
    izmir: chp (millet) 64.4 - akp (cumhur) 34.4
    kayseri: akp (cumhur) 66.7 - iyip (millet) 29.6
    kocaeli: akp (cumhur) 55.2 - iyip (millet) 37.3
    konya: akp (cumhur) 68 - iyip (millet) 24
    malatya: akp (cumhur) 66.6 - chp (millet) 28.9
    manisa: mhp (cumhur) 49.1 - iyip (millet) 43.6
    kahramanmaraş: akp (cumhur) 72.6 - chp (millet) 25
    mardin: hdp 59.4 - akp (cumhur) 36.4
    muğla: chp (millet) 50.4 - akp (cumhur) 35.7
    ordu: akp (cumhur) 58.3 - chp (millet) 36.6
    sakarya: akp (cumhur) 69 - iyip (millet) 27
    samsun: akp (cumhur) 61.4 - iyip (millet) 31.8
    tekirdağ: chp (millet) 55.2 - akp (cumhur) 39.7
    trabzon: akp (cumhur) 68.2 - iyip (millet) 28
    şanlıurfa: sp (urfa toplumsal ittifaki) 50.4 - akp (cumhur) 49.2
    van: hdp 60.7 - akp (cumhur) 35.3

    sonuc (kazanan aday/toplam aday)
    akp: 15/27
    chp: 9/19
    hdp: 3/13
    mhp: 1/3
    iyip: 1/12-13*
    sp: 1/30

    not: balikesir, hatay, istanbul ve sanliurfa kafa kafaya. o yuzden sonuclar degisebilir.

    revize 1: mugla ve samsun'daki bagimsiz adaylar ve karisik durum icin bu iller guncellendi. manisa aday etkisi tekrar arastirilarak guncellendi.
    revize 2: aydin ve eskisehir'de chp oylarini excel'den gecirirken hata yapmisim ve toplam oylar %100'u gecmis. duzeltildi. uyari icin tesekkurler.

  • 23. 3 ayda 76 bin kazancın 22 binini devlete ödemek

    bu ayki bordromu görünce, artık canıma tak ettirmiş olaydır.

    bordro

    3 ayda toplam 76 bin tl'lik ücret ödemesi hakediyorum. para daha elime geçmeden 22 bini kesilmiş.

    bu parayı hangi avukat, hangi doktor, hangi futbolcu, hangi esnaf hangi iş adamı ödüyor? benim başka önemli bir gelirim yok. yani tüm hayatım için elde ettiğim tek gelir bu sayılır. ve daha para elime geçmeden %30'u kesilmiş. üstüne ödediğim kdv, ötv'yi de koysam iyice kafayı sıyıracağım. üstlelik sonraki aylarda daha da artıyor ödeyeceğim vergi oranı.

    şimdi soruyorum. 6 bin tl'ye yakın sgk kesintisi yapılmış. neyin bedeli bu? zaten özel sağlık sigortam var, devlet benim için, ilaç ya da tedavi masrafı yapmıyor. aylık 3bin liraya kendime özel doktor tutarım, hergün gelir beni muayene eder anasını satayım .emeklilik deseniz 60 yaşını beklemem gerek. ki ne kadar emekli maaşı alacağım o da belli değil.

    geri kalan 16 bin tl vergi. arkadaş ben ne yaptım bu devlete? nasıl bir yük yarattım, ne gibi bir hizmet aldım karşılığında. 1 tane çocuğum var o da özel okula gidiyor. yine devlete hiçbir masrafım yok. geriye güvenlik kalıyor. ayda 5 bin tl'ye iki tane korumayla gezerim 24 saat!!!

    artık yeter arkadaş. şu vergi sistemine adalet gelsin. milyon dolarları kaldıran adamlar tek kuruş vergi ödemezken, bizim gibi orta direğin iliği sömürülmesin!!!

    edit: yıllardır sözlükteyim. ağırlıklı ekonomi ile ilgili yorumlar yapmaya çalışırım. ilk defa içten kendi durumumla ilgili bir başlık açtım patladı gitti.

    iki şey çok tuhafıma gitti. öncelikle herkes maaşımın çok yüksek olduğunu söyledi. nesi yüksek anlamadım. türkiye'de kişi başına düşen gelir yaklaşık 10.500 usd. e benim elime yıllık nette 200.000 tl para geçiyor. bu para ile ben eşim ve kızım üçümüz geçiniyoruz. yani kişi başı yıllık 65.000 tl gibi , onu da dolar cinsinden baksan 12.000 usd civarı birşey yapıyor? nası ortalamanın baya üzerinde oluyorum? aslında global anlamda orta direk değilim bildiğin dar gelirliyim. oecd ülkeleri orta direk yani mid wealth kesimini yıllık 40.000 usd- 200.000 usd olarak tanımlıyor.

    özellikle öğrenci arkadaşlar yardım istedi, elimden geleni yaparım elbet. ama sanki jet sosyeteymişim gibi davranmayın. standart bir yaşantım var. istanbulda iyi bir daire 5 milyon tl’den başlıyor. ben bu maaşla alamam öyle bir ev. ama bakıyorum kapış kapış gidiyor.

    ikinci ilgimi çeken konu ise nasıl bir iş yapıp böyle bir maaş aldığımı soranların olması. genç arkadaşlar veya memur arkadaşlar 5-6 bin civarı maaş aldığını söyledi. memurluk yapanlar sonuçta garanti ve rahat bir iş için tercih ediyor sanırım. ama özel sektör öyle değil, köpekler gibi çalışmak zorundasınız. 7/25 mesai kavramı yok, tatil yok.

    yine söylüyorum arkadaşlar 15 yıl iş deneyiminden sonra bu rakamlar gerçekten yüksek değil. ne iş yaparsanız yapın. umudunuzu kaybetmeyin, en az 10 yıl geçtikten sonra patronunuz için vazgeçilmez olmaya başlarsınız ve umarım çoğunuz, bu bordorunun yanına birer sıfır daha konulan bordrolar alır.

  • 24. türbanlıya hakaret eden adamın aktroll çıkması

    bazı akılsızlar bu çakalın facebook profilinde paylaştığı rakı fotoğraflarını gösterip "böyle ak partilimi olur?" diye veryansın ediyor.
    sevgili beyin fukaraları, akp'nin en tanınmış trollerinden rasim ozan kütahyalı denen fırıldak bir yandan sabah akşam akp yalakalığı yapıp diğer taraftan helin avşar ile yatak pozları vermedi mi? bunlar ne zaman akp için bir kriter oldu ki şimdi çıkmış rakı fotoğrafından komünist türetiyorsunuz?

  • 25. çocukken satın almak için para biriktirilen şeyler

    walkman ve pil.

  • 26. demokrasiye inanmıyorum oy kullanmıyorum

    oy vermeyen en istemediği adaya oy vermiş demektir.

  • 27. ekşi itiraf

    hafızamın git gide zayıflaması ile gittikçe aptallaştığımı hissediyorum. kullanmadığım bilgileri unutur oldukça cahilleşip fikirsizleştiğimi, heyecanlarımdan uzaklaştığımı görüyorum. bir yandan sadeleşmek, durulmak, ilk baştaki o tabula rasaya yeniden kavuşmak gibi bu; öte yandan hızla akıp giden, seni beklemeden yol alan dış dünya karşısında direncin kırılması, gardın düşmesi sanki.

  • 28. 8 miting yapıp üstüne canlı yayına çıkmak

    8 mitinge gidiyor da, yorulan sadece çenesi. bedenen bir işle meşgul değil ki; hiçbir iş yaptığı yok. insanlar akşama kadar köle gibi çalışırken, tayyip'in özel uçağıyla gittiği şehirlerde, donanımlı otobüsünden yatığı mitinglerini düşünecek halim yok. trafik desen öyle bir derdi yok, iki km eskortla yağ gibi akıyor yollarda, dert yok tasa yok. insanlar işsizmiş, geçim derdiymiş düşünmediği için içi de rahat...

    sadece sesi kısılabilir, onun da yaşanmaması için danışmanı prof. saraçoğlu bir şekilde hallediyordur.

  • 29. 29 mart 2019 zeynep esin cinayeti

    ve o sırada savunmasız çocukların, hayvanların haklarını korumak için yıllarca önleyici tedbir alamayan siyasetçiler bütün dikkatlerini muhtar, belediye başkanı seçimlerine vererek rantın daha önemli olduğunu önemle altını çiziyorlardı.

    pedofili ile mücadele edemeyen bir siyasetçi utancından ölmeli.
    sonra uçak, tank, yapsanız ne olur, işgal ordusunun yapamadığını yıllardır pedofili ile mücadele edemeyerek yaptınız.
    çocukların,hayvanların tecavüze uğradığı yerde yemişim tankı, tüfeği.....

  • 30. imkanı olduğu halde ülkesini terk etmeyen insan

    biz bu ülkeden şikayetçi değiliz, mevcut iktidar sahipleri gaflet ve dalalet içinde olduğu gibi aynı zamanda ihanet içindedir. bu topraklar bu insanlardan ve fikirlerinden kurtulunca cennet olacaktır. bunun için mücadele ediyoruz.

  • 31. ekrem imamoğlu

    adı açıklanınca ben de dahil kim ya bu diye soranları, yürüttüğü müthiş seçim çalışmasıyla tokat manyağı yapan, binali yıldırım'la seçimlere iki gün kala kafa kafaya giden, kendisinden yüzlerce, binlerce klonlanarak chp kadrolarına yerleştirilmesini istediğim trabzon uşağı istanbul bşb başkan adayı. pazar akşamı sonuç ne olursa olsun bireysel olarak kazanmıştır. insanların gözünde partide çok başka seviyelere gelmiş, yıldızını parlatmıştır.

    yolu açık bahtı şen olsun. can-ı gönülden dilerim ki istanbul'un büyükşehir belediye başkanı olsun.

  • 32. ayasofya'yı seçimden sonra camiye çevireceğiz

    ardından söylenen "erdoğan'ın ağzından lâf bir kere çıkar" cümlesiyle kahkaha atmama sebep olmuştur. tayyipcim sen bu ülkenin gördüğü en omurgasız siyasetçisin. 2 saat önce dediğini 2 saat sonra yalanlayacak kadar halkını gerizekalı gören bir harissin.

  • 33. köpeğe yetkisiz katarakt ameliyatı yapan doktor

    öncelikle haberi doğru okumak gerekir. başlığı açan kişi bile doğru düzgün okumadan yazmış galiba. sadece bir göz doktoru yok. 3 göz doktoru ameliyata girmiş ve yanlarında veteriner hekimler de varmış. kısaca, bir doktorun kafasına göre gerçekleştirdiği bir ameliyat değil.

  • 34. ilk defa seks yapacak erkeğe tavsiyeler

    tahmin ettiğinden biraz daha aşağıda :)

  • 35. sinem için bağırıyoruz

    mersin'de zeka yaşı 11 olan 22 yaşındaki bir kız aynı mahalleden 5 kişinin tecavüzüne uğruyor.
    hamile kalınca -ki onu bile annesi farkediyor- olay açığa çıkıyor. adamlar tutuklanıyor.
    mahkemede hakim sinem'e bağırıp bağırmadığını soruyor. sinem 'bağırmadım' diyor. neden bağırmadığı sorulduğunda da büyük bir saflıkla 'bilmiyorum' diyor.
    ve bu beyanla sanıklar elini kolunu sallayarak serbest kalıyor.
    bu kız ağır derecede zihinsel engelli, hiçbir şeyin ayırdında değil. iyilik, kötülük kavramlarını bilmiyor, belki de mahallede her gün gördüğü insanlar olduğu için güvendi, bilmiyorum. kundaktaki bebeğe bile tecavüz edilen bir ortamda o da bağırmadı ama bağırsaymış mı diyecek yargı, bu davadan böyle bir sonuç mu çıkacak...

    "22 yaşında olan ama zeka yaşı 11 olduğu raporlarla tespit edilen ve kendi konusu komşusu 5 kişi tarafından camiye, eve, sokağın bir köşesine götürülüp defalarca tecavüz edilen kızımız için haykırıyoruz. üç yaşındaki çocuklar için haykırıyoruz. 38 günlük bebek için haykırıyoruz. 9 aylık bebek için haykırıyoruz. tecavüze uğrayan ama bulunduğu koşullar sebebiyle ses çıkaramayan bütün kadınlar için haykırıyoruz. 'kırmızı ruj sürdü' diye tecavüz edilmesinde ceza indirimi uygulayan hakimlere sesleniyoruz, kravat taktı diye ceza indirimi uygulayan hakimlere sesleniyoruz. lütfen görevinizi vicdanınızla beraber yapın ve iyi hal indirimi artık kullanılmasın. çocuklar, kadınlar ve engelliler huzur içinde yaşayabilsinler. çocuklarımızı, engellileri koruyamayacaksak niye varız. hep birlikte dayanışma halinde olmalıyız"
    kaynak:
    sinem için bağırıyoruz

    bu da avukatının verdiği röportaj:

    ama bağırmamış

  • 36. erkan petekkaya'nın uçaktan indirilmesi

  • 37. ithalatın yüzde 16.9 azalması

    fakirleştiğinden eskisi gibi herhangi bir boku ithal edemiyorsun anlamına geliyor.

  • 38. erdoğan'ın ülkü ocaklarında yemin etmesi

    ister istemez aklıma bunu getirdi
    https://eksiup.com/8e296a06d450

  • 39. buse terim'in 40 bin tl'ye kiraladığı ev

    peki bundan bize ne? bunu bilip öğrendik ne olacak birader? bi söylesene cidden merak ettim? ne yapacağız bu bilgi ile?

    tanım: bize ne olan evdir.

    edit: (bkz: #88263180) başka ne konuşacakmış.. canım ya..buyur sana alternatif: http://www.kizlarsoruyor.com/ burada istediğin magazinel konuları, x'in toynağını, y'nin kıçındaki boklu donu konuşabilirsin. vasıfsız nesne seni.

  • 40. vajinismus'a türkçe isim önerileri

    (bkz: başım ağrıyor)

  • 41. karısını kucaklayıp aşti'den atan adam

    kadin insallah hayatta kalir ama bh orospu cocugunu direk cinayet sucuyla yargilayip agirlastirilmis muebbet vermeyen adalet benim icin adalet degildir.

  • 42. 30 yaşında hala anne babayla yaşamak

    32 yaşındayım

    babamı 7 yaşındayken kaybettim.annem 70 yaşında.

    ablam var evli şehir dışında yaşıyor arada onun yanına torununu sevmeye gidiyor.

    şimdi ben bu yaştaki kadını istanbul gibi bir şehirde nasıl yalnız bırakıp gideyim evlilik,tayin veya terfi gibi bir olay olmadan.

    edit: arkadaşlar bir çok yazardan mesaj aldım "sakın takma kafana" vs. diye.kimseyi bırakıp gittiğim falan yok kesinlikle yanlış anlaşılmasın.zaten küçük yaştan beri sorumluluk sahibi olduğum için kesinlikle yapamam.bu tarz noktalardan kişilerin varmak istediği yer belli.eziksin şöylesin böylesin diyenler olacaktır.sakın kulak asmayın bu şekilde düşünen kadın/erkek herkesten uzaklaşın.tavsiyemdir.

  • 43. 29 mart 2019 avrasya yerel seçim anket sonuçları

    yahu anlamıyorum arkadaş şu anda resmi olarak ysk'ya göre ;
    oy verme gününden önceki 10 gün içinde yazılı, sözlü ve görsel basın ve yayın araçları ile kamuoyu araştırmaları, anketler, tahminler, bilgi ve iletişim telefonları yoluyla mini referandum gibi adlarla bir siyasi partinin veya adayın lehinde veya aleyhinde ya da vatandaşın oyunu etkileyecek biçimde yayın yapılması ve herhangi bir surette dağıtılması yasak olacak.

    kaç gündür böyle ama her gün 3-4 anket açıklanıyor bir kimse'de çıkıp demiyor ki anket sonucu açıklamak yasak diye.

  • 44. evli erkek arsızlığı

    iş hayatı memleketteki insan kalitesizliği ile doğru orantılı. üşenmedim başlıktaki çoğu entryyi okudum, zaten üç aşağı beş yukarı yazılanlar aynı.

    hep yurtdışında öyle kafanıza göre kimsenin çoluk çocuğunu sevemeyeceğiniz, anında tepki göreceğiniz örneği verilir. amacınız, niyetiniz ne olursa olsun ortaya çıkmış rezil hadiselerden dolayı bu yanlış kabul edilir. oysa bizim memlekette ne doğaldır çocuk sevmek değil mi?

    iş hayatına henüz atılmamış ya da yolun başında olan kadınlara nacizane tavsiyem karşınızdakinin yaşı, pozisyonu, medeni hali ya da hali tavrı ne olursa olsun mesafeli olmanız. bu mesafeli oluşa bırakın ne denirse densin, zaten tepki gösterecek ya da empati yapamayacak kişi karakter yoksunudur.
    yok abim gibi, yok babam yaşında, yok torun torba sahibi. geçin bunları, bu ülke ahlaksızlığı gizleyebildiği kadar ahlaklı olunabildiğini düşünenlerin ülkesi.

    sonuç olarak, iş hayatınızda kadın ya da erkek, insanları size kötülük yapana kadar iyi zannetmek yerine, iyilik yapana kadar kötü zannedin. hep tetikte olun ki sonradan şaşırıp, üzülmeyin. mesafeli olun, sonra mesafeli olun ve yine mesafeli olun.

  • 45. migrosta küflü soğan satılması

    devletinin sana verdiği değeri gösterir. senin rusya'ya gönderdiğin konteynırlar dolusu domates ufak bir sinekten, italya'ya gönderdiğin fındık zerre kadar sebepten geri dönüyorken, hayatım boyunca hiçbir pazar, manav, market tezgahında görmediğim kadar kötü, leş kalitede bir soğan, senin ülkene mısır gibi bir ülkeden geliyorsa, bu devletin, milletine verdiği değeri gösterir.

    sonra da, beka sorunuymuş.
    yersen.

  • 46. 2019 ekonomik krizi

    diyelim ki bir oku yaya yerleştirdiniz, yavaş yavaş çektiniz, gerdiniz, gerdiniz, gözlerinizi kıstınız, bir hedef aradınız, iyice gerdiniz... sonra elleriniz titremeye başladı, ama oku atacak bir hedef bulamadınız, bırakamıyorsunuz. yay sağa sola sallanmaya başladı, avucunuzun içi terledi, tırnaklarınızın altındaki kan iyice çekildi. nihayetinde iki parmağınızın arasındaki oku tutabilecek dermanınız kalmadı, artık dayanamadınız ve ok kontrolsüzce kendi kendine fırladı gitti...

    hah işte, bizim ekonomimizde o ok 2016’da yaydan çıkmıştı zaten arkadaşlar. biz o günden beri koşarak o oku yakalamaya çalışıyoruz. bomboş işlerle hayati zamanlar kaybediyoruz. sadece doları baskılamak için çağ dışı yöntemlerle finans rezervlerimizi tükettik, yatırımcıyı kaybettik, cari açığımızı taa neptün'e ulaştırdık. şimdi de erken seçime kadar 3-5 gün dolar baskılamak için tl'nin itibarını, türk şirketlerinin uluslararası değerini, ülkenin son birkaç damla finansal güvenini, yani uzun vadeli neyimiz varsa hepsini yok ediyoruz.

    bir dalı kurtaracağız yalanıyla ağacın kökünü baltalıyoruz.

    bizim oku atacak bir hedef bulamayışımızın birçok nedeni var; bunlara çok detaylı girmeyeceğim. özetle ülkece inşaat rantını sevdik. çünkü üretim riskine girmedik. peki niye; ne üretebileceğimizi bilmiyorduk. niye bilmiyorduk; liyakat yok ülkede. güney kore ile aşağı yukarı aynı zamanlarda aynı amerikan rüyasına başladık, onlar ar-ge ile, eğitim ile, üretim ile fersah fersah ilerlerken biz dpt’yi kapattık, üniversiteleri sulandırdık, tübitak’ın tüm bilim damarlarını bitirdik, işi gücü bırakıp vasıfsız imam hatipli kopyaladık. yetmedi, yüzyılda bir gelecek küresel para bolluğu fırsatını da oto servisinden devşirme cahil müteahhitlere emanet edip daha da borçlanarak kaçırdık.

    bu ülke nasıl kurtulur biliyor musunuz? tek bir cevabı var: herkes isterse kurtulur. ülkenin halini görmeyen memnun kindar çoğunluğu ikna etme çabalarımız halen “vatan hainliği” sayılıyor ama olsun, elli kere yazdım yine yazacağım, bu ülkenin sorunları ekonomik krizden çok öte.

    bu ülkenin herhangi bir alanda bir doğrusu bir politikası yok. adalet yok, basın özgürlüğü yok, kişisel haklar yok. ülkenin sabit bir dış politikası yok, pinpon topu gibiyiz adeta, dış işleri bakanlığı malum bir kadının bayram evi gibi, bütün akrabaları orada. eğitim politikamız yok, okullarımız cahil üretiyor. sağlık politikamız yok, her şey özelleşiyor, menzil cemaatinden olmayan ambülans şoförü olamıyor. sporda, kültürde, sanatta bir hedef bir başarı aramak delilik zaten artık şu devirde. tarım can çekişiyor, yıllarca tüik verileriyle oynanıp gerçekler saklandı (bak 13 sene önce yazmışım buraya), patates soğansız kaldık hala kimse akıllanmıyor. resmen bağıra bağıra su sorunu geliyor, bir 15 sene sonra çocuklarınız okur belki. daha ne sayayım, mesela, deprem bölgesinde yaşıyoruz ama ülkenin doğru dürüst bir afet planı var mı? yok (van depreminde vali ile belediye başkanı 3 günde yan yana gelemedi kriz masası başkanı kim olacak kavgasından. ve üstelik ikisi de olmamalıydı, çünkü genel teammüllere göre ikisi de afetzededir ve kriz masasına dışarıdan yetkili atanır). açıyorum bakıyorum, bizim mahallenin deprem toplanma alanı neresi diye, ta-taam, deniz kenarındaki dolgu alan. akp'nin elini atıp da kurutmadığı alan yok.

    özetle şu an ekonomiye kafa yormuyorum. çünkü ekonomik kriz ülkede adalet, özgürlük, eğitim, özgür basın olmadığı için var. ekonomik kriz bu ülkede ar-ge, üretim, bilim yapan cezalandırıldığı için var.

    madem ekonomik krize kafa yormuyorum, peki bu tuğla gibi yazıyı yazmaktaki derdim ne? bakın; ortalama bir vatandaş olarak ben neden “swap, cds, short'lamak” falan öğrenmek için bu kadar uğraşıyorum? bu terimlerin daha türkçesi bile yok yahu, normalde ülkede toplasan 1000-2000 kişinin bilmesi gereken terimler lan bunlar, bize ne? bize ne londra borsasındaki spekülatörün beklentilerinden? daha düne kadar çoğumuz ohal kanununu hatmetti. "f-35 mi s-400 mü?" denince hepimizin boş boş bakması gerekiyor ama çoğumuz menzillerini bile biliyoruz, cevap verin yahu niye?

    biz niye insan gibi balkon bitkileriyle, kümes hayvanlarıyla, "diy - wooden folding table" videolarıyla falan uğraşamıyoruz ya? bir kanadalı, finlandiyalı, yeni zelandalı, güney koreli iş çıkışı arkadaşları ile oturup bir şeyler içerken pinterest'te cam boyama modeli beğeniyor da ben niye üniversitede finans&ekonomi sınavı geçirecek bilgiyi matrix'teki neo gibi yüklüyorum kendime?

    vallahi bir şey istemiyorum, lan 17 yıldır ülkeyi yönetiyorsunuz, bir huzur verin artık ne olur ya ne yapıyorsanız yapın.

    lan belimizi incitmeyin yeter be.

  • 47. 31 mart 2019 yerel seçimleri

    ilk kez bir seçimde gündemden bu kadar uzak durdum. bunun sebebi son seçimdeki hayal kırıklığı değildi. günbegün kimseden çekinmeden adalet kavramının yok sayılmasına tanık olmaktı.
    yaşanan kuşatılmışlık hissi, beraberinde gelen çaresizlikle birleştiğinde çoğu insan için alışmak, şaşırmamak sıradan bir durum oluyor.
    ben alışmadım ve alışmak da istemiyorum. öfkem dinmiyor, hafızamdan hiçbir şey silinmiyor.

    evet belki şu an gönül rahatlığıyla oyumu vereceğim, beni temsil etmesinden memnun olacağım bir parti yok. ama varlığımdan rahatsız olduğunu bildiğim, benim gibilere tahammülü olmayan, eline geçecek ilk fırsatta yok olmamı isteyecek bir taraf var. sabit değil, hep hareket ediyor. neyse ki asla yanımda olmayacak, yanında olmayacağım.
    bazen ne istediğini bilmezsin ama ne istemediğinden çok eminsindir. işte aynen öyleyim. o yüzden 31 mart pazar sabahı, oy kullanma hakkımı kazandığım günden beri yaptığım gibi sandığa gideceğim.
    gerisine 1 nisan sabahı bakarız.

  • 48. 29 mart 2019 piar anket sonuçları

    istanbul 50.3 imamoğlu - millet
    ankara 54.7 yavaş - millet
    izmir 63.1 soyer - millet
    antalya 52.7 böcek - millet
    adana 53.3 sözlü - cumhur
    aydın 60.4 çerçioğlu - millet

    şeklinde çıkmış sonuçlardır.

  • 49. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

  • 50. içki içen insanların ahirette vereceği hesap

    enflasyon oranına göre ve vergilere göre değişebilecek hesaptır.