edit: başlığı 3 aralık şeklinde açmıştım fakat sözlük yönetimi tarafından bugünün tarihi ile değiştirilmiş. olayın meydana geldiği tarih 3 aralık arkadaşlar.
edit 2: hamile eşin ve bebeklerin durumunu soranlar olmuş, üçünün de durumu iyi şükür ki.
önce lütfen şu haberi izleyin
dün akşam haberlere yansıyan beton mikseri sürücüsünün neden olduğu vahşet. olaydaki mağdur kişi emre bağcı bir yakınım olur. eşi 7 aylık hamile, ikiz bebek beklemekteler.
olaydaki beton mikseri ak beton firmasına ait. aracın plakası 34 km 7296. bu da olay yerinden fotoğraf. firmanın web sitesi şu.
haberde izlediğinizin daha detaylı halini kendisinin anlattığı şekilde aşağıya yazıyorum.
"dudullu organize sanayi bölgesi kavşağında kavşağa girerken aşırı hızlı şekilde gelen beton mikseri sürücüsüne elimle yavaş işareti yaptım, "bu kadar hızlı olmanın anlamı yok yavaş olur musun" dedim, adam "yol benim" dedi. "yolun kimin olduğunu tartışmıyorum, çok hızlı geliyosun, eşim hamile korktu" dedim. tartışma uzamasın diye ben yoluma devam etmek istedim. bunun üzerine adam beton mikserini arabamızın üzerine sürdü, önümüzü kesti. bunun üzerine ben de arabadan indim, adama "napıyosun kardeşim bizi mi öldüreceksin" dedim, adam cevap olarak "yol benim demedim mi ben sana" dedi. bunun üzerine adamın arabasının kapısını açtım. kapıyı açmamla beraber beyzbol sopasına benzer bir sopayla kafama birkaç kez vurdu. kendimi toparlayarak zor da olsa adamı arabadan aşağı indirdim ve ben de ona vurdum. sonra çevredekiler geldi ayırdı bizi. ardından adam tekrar arabasına bindi ve arabasını geri geri sürmeye başladı. adamın olay yerinden kaçacağını düşünürken arabamızın içinde eşim varken hızlıca arabamıza vurdu. önüne atlayıp kendisini engellemek istediğimde aracı benim de üzerime sürdü. eşim arabanın içindeyken iki kez bu şekilde geri çekilip gelerek arabamıza vurdu. ardından eşimi arabanın içinden çıkardım ve bundan sonra 2 kez daha aynı şekilde sırıtarak arabamıza vurdu. çevredekiler bıçaklarla adamın arabasının lastiğini patlatmaya çalıştı, sonunda durdu adam. ardından da polisler geldi. eşim hamile olduğu için hastaneye gitmemiz gerekti, polislere "araçları olduğu yerden çekmeyin bu kaza değil adli vaka, cinayete teşebbüs, savcı gelsin" diyerek olay yerinden hastaneye gitmek üzere ayrıldım. daha sonra gelen telefonla araçların çekildiği ve polisler tarafından olayın kaza olarak raporlandığı söylendi. hastaneden polisin yanına gittim ve karşı tarafın da bizden şikayetçi olduğunu öğrendim. polise durumu anlattım ve görüntüleri izlettim. polis video'yu izledikten sonra "bana olayın kaza olduğunu söylediler o yüzden raporu böyle tuttuk. bu olay kaza değil adli vaka" dedi. daha sonra eldeki deliller çerçevesinde adli rapor tutuldu."
evet olay bu şekilde arkadaşlar. yakınım olan emre bağcı'nın ak beton firması yetkilileriyle de görüşme çabaları oldu fakat, olumlu bir cevap alamadı. aracı süren şoförün adını henüz bilmiyoruz davada öğreneceğiz. haberde de bahsedildiği gibi bu caniliği yapan adam hala serbest, karşı taraf ise suçsuzmuşcasına şikayetçi oldu.
emre'nin burnundaki sargılar burun ameliyatı olduğu için var, olay anında olan bir şey değil bu arada.
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. 13 aralık 2017 beton mikseri vahşeti
-
2. overrated yiyecek ve içecekler
(bkz: oreo) bisküvi
-
3. sözlükçülerin yılbaşı planları
cuma, cumartesi, pazar... 3 gün dağ evindeyim sözlük. odun kırıp, sobayı yaktıktan sonra masayı hazırlayıp içmeyi ve insanlıktan kendimi soyutlamayı planlıyorum. 3 gün sonra istanbul trafiği ile boğuşabilir, iş yerinde nursuz suratlarla entrikalara devam edebilirim sanırım.
-
4. abd'yi yenmenin yolları
bilimdir.
bilimdir.
hayatta en hakiki mürşit ilimdir. atatürk. -
5. güzel seviştiği tahmin edilen ünlüler
şimdi buraya bir isim yazsam,
başlık banko silinecek... -
6. dücane cündioğlu'nun attığı saçma tweet
hadi bi de ben yapayım bari:
(bkz: dücane cündioğlu kim amk)
zorunlu edit: dücane cündioğlu'nun kim olduğunu biliyorum, fikirlerinin, ideolojisinin, geçmişinin ne olduğunu biliyorum. kerameti kendinden menkul, düşüncesi boş, kendisi boş bir kişilik. elbette bunlar benim kişisel fikirlerim. kimse katılmak veya onaylamak mecburiyetinde değil. hemen üstte verdiğim bkz'a gelirsek; bu çoğu zaman, bahsi geçen kişi tanınmadığı için değil, söylenen sözün yanlışlığı ve mantıksızlığı veya da sözü söyleyen kişinin gerçekte konu üzerine yorum yapma ehliyetine sahip olmadığı düşüncesinden yola çıkılarak yapılmış ve de karşı argüman üretilemediği ya da üretilmek istenmediği durumlarda kullanılan dolaylı ve kelime oyunlu bir eleştiri şeklidir.
(bkz: ad hominem) *
mesaj atıp ismin anlamını filan açıklayan arkadaşları da allah'a havale ediyorum.
a m k. -
7. hakan yılmaz ve eşinin otel lobisinde dayak yemesi
şu başlık ".... saldırıya uğraması" olarak düzeltilebilir mi lütfen.
-
8. bitcoin
referans linki vermek için 00:00'da entry girmek de nasıl bir çakallık amk.
sürekli artan bir yatırım aracı. -
9. 13 aralık 2017 doğu kudüs filistin başkenti kararı
-
10. doktorların bilinçli hastaya tahammül edememesi
geçen hafta grip belirtisi ile hekime gittim. parasetamolden başka, boğazda enfeksiyon başlangıcı olduğundan antibiyotik de yazmak istedi ama kısa bir kar-zarar hesabı yaptıktan sonra "antibiyotiksiz olmaz mı ?" dedim hekim hanıma. o da "eğer birkaç gün içersinde enfeksiyon azalmazsa tekrar gelin, antibiyotik konusunu gözden geçirelim" dedi. hasılı geçti geçmesine de hafta sonu tekrar nüksetti. pazartesi kalktım gittim muayenehaneye, "size bağışıklık sistemini kuvvetlendirecek bir ilaç yazacağım, içersinde beta glukan olan herhangi bir hapı tercih edebilirsiniz. bu aylarda ben de kullanıyorum, hücreye giriş sağlanan bölümü kuvvetlendiriyor, hani tuğla örer gibi " dedi anladığımı uman gözlerle. ben de evvelen bir programda duyduğum şekliyle " hücre membranı mı ? " dedim. inanın hekimin gözleri parladı, memnun bir ifadeyle "çok yaşayın !" dedi ve detaylandırmaya devam etti. hülasa; zamanında doktor egosundan çok çekmiş biri olarak diyeceğim : her şeyi genellemeyin ey insanlar, üç-beş kurudan ötürü o masum yaşları da yakmayın.
-
11. ufak tefek cinayetler
iki üç bölüm önce oya izmir'e dönmeye karar vermişti ve kliniği kapatacağı için asistanı ilhan mağdur olmasın diye ona para vermişti. o paranın akıbeti ne oldu bilmiyorum. ilhan sanırım iç etti onu. o paranın takibindeyim, oya için önemsiz olabilir ama sonuçta iyi niyeti suistimal etmemek lazım. o parayı geri ver ilhan efendi!
-
12. avukat sayısının 100 bini geçmesi
hukuk yok, avukat rekoru kırılıyor. üretim yok, mühendis rekoru kırılıyor. iş yok, üniversiteler mezun rekoru kırıyor. güvenlik yok, polis sayısı rekoru kırılıyor. her beş kişiye bir cami düşen ülkede, cami sayısı rekoru kırılıyor. akademisyen sayısında rekor kırılıyor, bilimsel çalışma yok.
ülkede içini boşaltmadıkları bir şey kaldı mı acaba? -
13. bitcoin'den vergi alınması
önce üç beş kuruşa abuk subuk adalarda paravan şirket açıp milyonlarca lira vergi kaçıran yavşak oğlu yavşak vatan haini çürük piçlerden bir vergi toplamayı öğrensinler. ondan sonra bitcoin'den mi shitcoin'den mi ne boktan vergi alacaksa alsınlar.
bu milletin amına koyacağız diyen çernobil artığı vampir orospu çocuğunun kaç lira vergi borcunu sildiniz? abuk subuk şeylere vergi getirene kadar önce şu yavşaklardan adam gibi vergi toplayın. -
14. canı istemiyorsa telefona yanıt vermeyen insan
"arkadaşımın telefonu çaldı, çok cool olduğu için açmadı, babası öldü"
ortada telefon açmayı sevmeyen biri var. buna da çevresi uyuz oluyor. adam bir trajedi yaşamış, arkadaşı gelmiş, ortadaki dramdan telefon açmamayla ilgili anekdot devşiriyor ya, vay be.
telefonunu açmayı sevmeyenler, siz açmamaya devam edin. "telefonunu açmıyordu öldü" gibi istatistiki anomalilere kulak asacaksanız zaten uçağa da binmeyin, evden de çıkmayın.
başınıza gelen acı olaylardan hikaye çıkarıp, üstüne anonim anonim arkanızdan sallayan arkadaşlarınız varsa, derhal onları da uzaklaştırın. birini seçeceksem telefonunu açmayan adamı seçerim, en azından samimi.
not: bir de 00:00'ı beklemiş muazzam, ibretlik tespitini paylaşmak için. (bkz: leş kargası) -
15. #kürdistan kalbimizdir
(bkz: kalbinize sokayım)
-
16. fenerbahçe amblemi
ortadaki maydanoz, marul, lahana vs degil, metanet, kuvvet ve sağlamlığın ifadesi olan meşe dalidir.
asaletli bir amblemdir. -
17. takım elbise giyince hissedilenler
herkesin bana "heh şu artiste bak. kendini bi' bok sanıyor" diyerek baktığını düşünmek... güneş gözlüğü taktığımda da oluşuyor bu his.
nedendir bilmem, sadece bir ceket giydiğimde bile oluşuyor bu his (evet içime bir şey giymeden, pis sapıklar). sanki dünyada o an takım elbise veya ceket giyen tek ben varmışım gibi, insanların bana cins cins baktığını düşünüyorum. hâl ve tavırlarımla "arkadaşlar, ben de aslında sizdenim. bugünlük giymem gerektiği için giyiyorum. yoksa hayatta giymem, valla bak." mesajını karşıya vermeye çalışıyorum. böyle de şizofrenik bir yanım var işte. -
18. 6.850.000 dolar'lık evdeki babaanne tepsisi
o eve bir hafta kapatilsam , cildirmak uzereyken o tepsiye sarilabilirim.
bu zevksizlige bizde bir isim bulmaliyiz. estetik fakirligini öneriyorum. -
19. 13 aralık 2017 didi içeceğin bira çıkması rezaleti
normal didi fiyatına satılıyorsa kimse çakozlamadan kasa kasa almak lazım. nesi rezalet yahu?
-
20. iota
2014 yılında ethereum ilk çıktığı zaman (bkz: presale) fiyatı 0.30 usd idi.
azıcık araştırma yapanlar o zaman da, tıpkı şimdi iota'da olduğu gibi insanların reddit gibi platformlarda ikiye bölündüğünü rahatlıkla görebilirler. daha büyük güruhun toplandığı kısım "lan daha bitcoin gelişemedi o kadar, ethereum neymiş? hem aynısının laciverti; scam (dolandırıcılık) var bu işte, girmeyin. bitcoin rulez" derken, nispetle ufak bir güruh "bunun teknolojisi çok şeyler vaadediyor ve bence bu yükselecek" minvalinde yaklaştı olaya. yani şimdi iotada olanın aynısı.
hızlı bir hesap yapalım:
2014 yılında 10 ethereum alan kişi 3 dolar ödedi. hiç satmadığı* düşünürse şu an yaklaşık 6000 dolar değerinde parası var. 3 yıldaki artış: 2000 kat.
2014 yılında 10 bitcoin alan kişi 6000 dolar ödedi. hiç satmadığı düşünülürse şu an yaklaşık 170.000 dolar değerinde parası var. 3 yıldaki artış: yaklaşık 28.3 kat.
tarihin tozlu sayfalarına gömüleceğini öngören bakış açısı: (bkz: #40735319)
tarihe şanlı harflerle yazılacağını öngören bakış açısı: (bkz: #41570130)
not: iki entry arasında -etherin fiyatında oynama olmadığı- 30 günlük bir zaman farkı var.
bu karşılaştırmanın benzerini dash, litecoin, ripple ve hatta bitcoin ile yapmak mümkün.
ne yazık ki, internetin acayip çocuklarının büyük kısmı -şiddetle aksini iddia etseler de- değişime ve yeni teknolojiye ziyadesiyle kapalı.
eh, hangi güruhun haklı olduğunu tarih göstermiş, değil mi?
ekleme: bazı mütevazi, teknolojik olarak çok farklılık vaadetmeyen, zayıf developer ekibine sahip, markette hiçbir zaman yüksek paya sahip olamamış, zaten öyle iddiası olmayan ve/veya goygoyuna çıkarılmış* kripto paraları örnek göstererek bu entry'i gömmeye çalışacak arkadaşlar muhakkak olacaktır. onlara peşinen şunu söylemek istiyorum: (bkz: baran 14 yaşında arkadaşları ona einstein diyor)
ekleme bölüm iki: yapacağınız tüm yatırımlarda her türlü risk size aittir. sonuçta para sizin lan? -
21. ekşi itiraf
1999 yılında tanıdığım en harika insan olan kuzenimi kaybettim. 27 yaşındaydı. ailesi köylüydü. anne , babası okuma yazma bilmezdi bile. on kardeşi vardı. ondan büyükleri okuyamamıştı imkansızlıktan.
ailesi, bizim yanımıza yollamıştı ortaokul çağında. aşırı çalışkan ve zekiydi. sınavlarda birinci olarak dershaneye ücretsiz gitti. iyi bir üniversitede endüstri mühendisliği bitirdi. bir yandan çalışıyor, kardeşlerine destek oluyordu. iyi bir işe girdi, hayatını erkenden kurmuştu, başarılıydı.
inanılmaz azimli, merhametli, kibar, tevazu sahibi biriydi. aşırı kibar biriydi. beş yaşında bir çocukla konuşurken bile o kibarlığı korurdu. insancıldı. paylaşımcıydı. daha yirmili yaşlarındayken, hem ailesine, hem toplumuna, hem kendine inanılmaz yararlar sağlamıştı.
ailedeki çocukları toplar, sinemaya tiyatroya götürür ; en uzaktaki akraba çocuklarına kitap yollar, kendinden ufaklara harçlık verirdi. büyükler bile ona danışırdı bazı konularda. sinirlenirken bile sesini yükseltmezdi.
bu harika insan, tam yaşamını kurmuş, topluma da inanılmaz faydalar üretecekken, ne yazık ki denizde boğuldu tatilde. deniz fobisi varmış, iyi yüzme de bilmezmiş. ben 13-14 yaşındaydım. haberini aldığımda.
yaşasa şimdi 45 yaşında olacaktı. o 45 yılı da azimle, sevgiyle, başarıyla, insancıllıkla donatacaktı. olmadı, yaşayamadı. kaderin karanlık elleri aldı onu aramızdan. sonra başkalarını da kaybettik tabi.
şimdi, bazen boş bir gün geçirdiğimde, biraz bencil veya duygusuz olduğumda , hatırıma onu getiririm. acaba bu hayata ne verdim, ne bekliyorum, isyan etmeye hakkım var mı diyorum. o harika insan yaşasa, bana kızardı. daha fazla çabala derdi, karamsar olma derdi. ona borçlu hissediyorum. ben de de emeği vardı.
bu tarz harika insanların, böyle anlamsızca kayıp gitmesi, insanda bir boşluk duygusu uyandırıyor evet, ve aynı zamanda onların misyonunu devralmamız gerektiği de ortada. -
22. 2018 pasaport harcı zammı
normalde böyle bir harcın hiç olmaması gerekiyor. sen devletsin. mafya mısın eşkıya mısın dışarı çıkanın yolunu kesip parasını alıyorsun??
türkiyenin içi cehennem gibi. biraz kaçayım nefes alayım diyorsun ama ülkeden dışarı çıkarken de son ana kadar hissettiriyorlar iğrençliklerini.
aq ülkesi beni tam bir ancap'a çevirdi. -
23. atatürk'ün şu an gelmesi halinde ilk icraati
sarayı boşalttırır ve istiklal mahkemelerinin kurulma emrini verirdi.
(bkz: ben mustafa kemal atatürk mekanın sahibiyim)
edit: inönü ile karıştırıyormuşuz istiklal mahkemeleri olmazmış. tatlı şey istersen hiç yargılanmasınlar, uzlaştırma kurumuna gönderelim orada uzlaşalım öpüşüp koklaşıp topluma kazandıralım ne dersin? bu kadar salak olmayı nasıl beceriyorsunuz kuzum. -
24. geceleri uyutmayan şeyler
yaygın anksiyete bozukluğu
-
25. kabataş yalanı
iftiranın, şerefsizliğin, köpekleşmenin, utanmazlığın, arlanmazlığın, kokuşmuşluğun, piçliğin zirve yaptığı yalandır ve zirvedekinden gelmiş köpeklerince salyalar akıtılarak günlerce, haftalarca, aylarca insanların beyni yıkanmış işlevsiz olduğu anda da bakın ne kadar dürüstüz bir yanlış anlaşılmaydı özür diliyoruz diyerek sinekten yağ çıkarılmış ve iktidarını korumak isteyen birinin ne kadar alçalabileceğini gösteren binlerce yazılı ve görsel bırakarak tarihte yerini almıştır.
bugün buna inandık diyenlerin yarın mezarına torunları tükürecektir. tabi kendine benzer insanlık müsveddeleri yetiştirirlerse o ayrı. -
26. güzel yemek yapan erkek
rahmetli babamın yaptığı fırın yemeklerinin tadını hiçbir yerde bulamam. mutfağı savaş alanına çevirse de, yerken kendimizden geçerdik. pide bile yapardı, evet bildiğin pide! turşudan konserveye her gıda maddesine el atar, gayet de iyi bilirdi. annemi delirtirdi ama olsun. sabah biz camış gibi uyurken kahvaltı hazırlardı, zeytinler bile hizaya girmiş olurdu.
eski sevgililerimden biri yemek yapmayı öğrendi, şahane sofralar hazırlamaya başladı. ayrıldığımızda benden çok daha iyiydi.
bir diğeri de gayet hamarat, aşure bile yapan bir bireydi. hamur işi yapmaya kalksa eminim çoğu kadından güzel yapar çünkü yemek yapmayı seviyordu.
tanıdığım en iyi, kıvamında pilav yapan kişi bir erkek çünkü en sevdiği yemek pilav.
bence kadın da erkek de yemek yapmayı bilse iyi olur. birincisi şahane bir terapi, ikincisi benim gibi aşırı hassas sindirim sistemi olup dışarıdan yiyemeyen insanlar var. hazır yemek yerine kendi yaptığı yemeği ikram eden erkeğe laf ettirmem!
sonuç olarak yemek yapmayı bilen ve seven erkeğe meriç, pasif, ezik ya da başka aptalca sıfatlar yakıştıranı kol böreğiyle döverim. siktirin gidin buradan bozuk turşular! -
27. doğmuş olmak istenen ülke
dunya haritasini acalim. atina, helsinki, vancouver ve los angeles sehirlerini bularak birer nokta ile isaretleyelim. sonra bu noktalari hemen hemen bir dikdortgen olusturacak sekilde birlestirelim. iceride kalan alanda herhangi bir yer.
-
28. türkiye'de jazz müziğin tutulmama sebepleri
tutmamak degil o.
henuz olmamasi. olmasi icin saglam bi gerekce sunulmamasi.
bakin bi "ıssız adam" filmi izledik. butun ülke pikap delisi, 70 lerin 80 lerin muziklerine hayran oldu 2 günde. plaklar satilmaya baslandi her yerde.
noldu?? rafine zevkleri hapla mi yutuyoruz??
evet. cunku bizim ulkede hobi, zevk edinme
kulturu yok. kucuklukten beri aman kızım
çok gülme diye, çok güldük başimiza bir iş gelecek denilerek büyütülen insanlariz.
3 yaşindan itibaren sevdigimiz hobilere degil, anamizin babamizin ve ogretmenlerin yonlendirmelerini yapmak zorunda kaliyoruz.
dolayisi ile ortak zevkler, taklit hobiler oluşuyor. cogumuzun en büyük zevkim dedigi şeyler ogrenilmiş zevkler hep.
rakı üzerine kitap yazabilir cogunuz, eminim alayiniz ayilip bayiliyordur. neden?? cunku oyle ogrendin.
mangal en büyük zevkiniz demi??
kahve içmeden güne başlayamiyorsunuzdur da siz kesin?? 3 sene once masaya french press konunca strese giriyordunuz napicaz diye ama şu an filtre kahveye bayiliyorsunuz demi?? fotolar falan hemen.
kafa dergisi, kafkaokur en sevdiginiz yayinlar demi?? en buyuk
pazar zevkiniz.
kitap okumaya bayiliyorsunuz ve son okudugunuz 3 kitap fi çi pi mi?? ondan önce de elif şafak falan?? aa sapiens de en sevdiginiz kitaptir:))
tatile bozcaadaya gitme planiniz var?? kaş ve akyakaya da bayiliyorsunuz??? ha bir de sülüklü göle kesin gitmek lazim abi demi?? salda gölünde kamp??
hallstatta gitme planiniz var?? balayinda bali ya da maldivler?? dogu ekspresini kesin yapmak lazim?? kuzey isiklarini gormeden ölmemeniz lazim??
neyse sonuc olarak göre göre ediniliyor zevkler genelde. jazz da bir gun mutlaka yayilir.
bi etkileyici filme bakar, 2-3 bloggerin ya da 1-2 futbolcunun paylaşimi her seyi degistirebilir. cok derin manalar aramaya gerek yok tutmamasinda. -
29. ilk türk kripto parası için isim önerileri
-
30. star wars episode viii the last jedi
eleştirilerin iyi olmasına görmeden inanmayacağım, hatta gördükten sonra da bir süre inanmayacağım film.
hayır aynı şeyi force awakensda da yaşadık. herkes iyi yazdı. 1 sene sonra hepimiz kötü konuşmaya başladık hakkında. -
31. tostçu erol'un kargoyla tost yollamaya başlaması
şu linkten gördüğüm durumdur.
ya bu nedir arkadaş ? eğer viral değilse adam ciddi ciddi şehir dışına tost yolluyor. kargonun gelmesi 2 gün sürse içindeki malzemeler ne hale gelir ? birde yumurta koyuyor içine o tost nasıl kokar, nasıl taze kalır ekmeği ?
hepsini geçtim bir insan şehir dışından tost söyler mi lan, tost bu ya tost anasını satıyım ne kadar değişik olabilir ya !
millet kafayı yedi gerçekten yemin ediyorum ne desem boş.
edit: şampiyonlar ligi müziğinin, işte gidiyorum şarkısının ve bir tostun aynı yerde olduğu tek video bu olabilir sanırım. -
32. 13 aralık 2017 acil kan ihtiyacı
hayatım boyunca hep böyle başlıkları gördüm ve bu başlıklarda inanılmaz bir dayanışma olduğunu bilmek inanılmaz mutlu ediyor. bir gün kan arayacağım hiç aklıma gelmezdi fakat maalesef şimdi acil bir şekilde ab rh - kana ihtiyacım var.
yarın sabah babamın diz kapağından ameliyat olacak olması nedeniyle 4 ünite ab rh - kan gerekiyor. biraz zor bulunan bir kan olması nedeniyle eğer bu başlığı görürseniz elinizden geldiğince yardımcı olursanız inanın çok sevinirim. kan verecek kişi bu akşam 21:00'a kadar çapa kızılay'a bağış yapabilir. bu akşam bulamaz isek de saat sabah 10:00'a kadar vaktimiz var. çok uzatmadan şimdiden herkese teşekkür ederim. -
33. canlı yayında flakka içen genç
videonun altında, donald trump fotoğraflı elemanın yorumuyla yarmıştır.
--- spoiler ---
gl0buspreliatorgl0buspreliator
derdiniz tasanız varsa sigara alkol uyuşturucuyu bahane etmeyin. en büyük stres atma yolu 31 çekmektir ne zaman sıkılsam 31 çekerim tam geçmezse sıkıntı bi daha çekerim herşeyin çözümü 31 dir hem maliyeti yoktur hemde zarar vermez yeşilay 31cileri olarak bunu yazmak istedim
--- spoiler ---
edit: silinirse -
34. tek gecelik ilişki teklifini reddeden erkek
kadını beğenmemiştir. niye şaşırıyorsunuz oğlum buradaki herkesi eli s2nde abazan mı sanıyorsunuz amk?
-
35. türkiye'de ortalığa sıçma olaylarının artması
hangi yazarın entrysiydi bilmiyorum, bulursam editlerim. şöyle bir şey yazmıştı:
'' biz eskiden de böyle insanlardık, artık herkes kamera taşıdığı için bu tür olaylar görünür oldu ''
artış söz konusu değil, artık hiçbir şey gizli kalmıyor. -
36. türkiye'nin matematik fen eğitiminde 104. olması
eğitimi, yarın öbür gün amerikada üniversite okuyabilecek çocukların algısına göre ileri seviye müfredatla daha iyi yapabileceğini zannedenlerden dolayı başımıza gelmiş olan olaydır.
kapasite ve algı farkı olan milyonlarca gencin bünyelerinin alacağından fazlası bilgilerle doldurulmaya çalışılması iyi eğitim aldıkları anlamına gelmez.
hiç bir nedensellik bağı kurulmadan anlatılan ve ne yazık ki kimsede merak duygusu uyandırmayan bu müfredattan çıktıktan sonra biz amerikadaki muadillerimizden sınavlarımızı daha iyi verdik demek olmaz.
ben, fen ve matematikle 24 yaşından sonra ilgilenmeye başlayan bir insan olarak hormonlarımın tavan yaptığı bir dönemde benim ilgi alanlarımla bağdaştırmadan beni heyecanlandırmadan kalk oğlum bu hafta sen anlat konuyu diyen memur zihniyetli öğretmenlerin sonucuyum. ve ne yazık ki onların sayesinde eşit ağırlık tercih ederek şu an hiç sevmediğim bir işi yapıyorum.
bu ülkede eğitim sistemi değişecek eninde sonunda merak etmeyin. çünkü içimizde bunun sonucunu yaşayan ve bunu düzeltmek için uğraşan insanlar olacak. ömrünü buna vakfedecek insanlar olacak. bu ülkenin daha fazla nesil kaybetmesine gerek yok.
edit: öğretmenlerin sonucu derken müfredatın dolayısıyla milli eğitimin sonucu olduğumdan bahsediyorum. yoksa insanların hayatlarına dokunarak onların önünü açan binlerce öğretmen olduğu gibi senden bi bok olmaz diyerek öğrenilmiş çaresizliği gencecik insanların bünyelerine zerk edenlerine de şahit oldum. ben fizik kimya gibi zaten öğrenilmesi zor alanlarda "haftaya bu konuyu sen anlat" diyerek oturduğu yerden maaş alan öğretmenlerden bahsediyorum. ama sonuç olarak şu da bir gerçek ki bu ülkede öğrenmeyi öğretebilecek nitelikte kendini sürekli alanında geliştiren öğretmen sayısı da oldukça az. -
37. bindallı giyen kadın iticiliği
insanların neden bu derece nefret söylemine varan şekilde yargıladığınızı anlamıyorum. bırakın insanlar hayatlarındaki önemli anları istedikleri ve mutlu olacakları şekilde yaşasınlar. sırf sizin vizyonunuz "daha geniş" diye insanların beğenileri karşısında bu derece sert tutum almak, bu şekilde davranmak ne kadar enerji düşüren bir olay. ne gerek var? kadın özenmiş olabilir, hayatı boyunca bunu beklemiş olabilir, keyifle çabalamış olabilir. hayatında kaç kere odak noktası olup, aile ve çevre baskısı olmadan gönlünce dans edip, dağıtacak? sanki türkiye'de yaşayan evlenilecek kız profilimiz ekşisözlük beklentilerine göre süzülmüş ve yüksek kalite zevkleri olan bir habitat oluşturuyor.
zorunlu not: annem beni evlatlıktan reddetse bu şekilde kutlamam ama nedeni tercih etmediğim için olur. bekarlığa veda şeklinde kutlamak ne kadar tercihe bağlıysa bu şekilde bindallı ile kutlamak da tercihe bağlı. rahatsız olacak bir durum yok, hele insanların güzel-mutlu günlerinde bu kadar yerecek kadar bir olay hiç yok. -
38. engellenecek beşiktaşlı yazarlar veritabanı
ödevin falan yok muydu çocuum senin? (bkz: işsizlikte çığır açmak.)
-
39. fanatik gazetesinin burak yılmaz'ı aklama çabası
söz konusu kazada burak yılmaz'ın yaptığı kazanın sanki çok normalmiş gibi sanki kanuna yasaya aykırı hiçbir fiil bulunmuyormuş gibi yapılan haberlere bir yenisini daha ekleyen galeridir.
insanların şunu anlaması gerekiyor. burak yılmaz polise ifade vermeden alkol kontrolü yapılmadan kaza yerinden apar topar kaçtı. burak yılmaz'ın alkollü olup olmadığını bilmiyoruz. ancak kaza yerini apar topar terketmesi dahi suç teşkil eder.
ama sıkıntı yok. bir referandumda bir evet videosu daha çeker olur biter -
40. caner erkin
anlam veremediğim futbolcu. ulan bir yaptın hadi olur o kadar dedik, iki yaptın az mırıldandık özür diledin, üç oldu ebesinin amı kadar ceza yedin. yani ya kafanı topla çık sadece top oyna, yok ben mahallenin abisi gibi ona buna atarlanacağım diyorsan, sezon arası da yaklaşıyor yavaş yavaş uza sen kardeşim. kantarın topuzu kaçtı kaçıyor. yeter!
-
41. bir laptop'ı beş seneden fazla kullanmak
hp pavilion g6 ile 7. yılı devirerek katıldığım durum.
gerçekten şu hayatta birkaç insandan sonra en çok değer verdiğim şey. iyi ki varsın canım laptopum. yeri geldi fanından çıkan sesle caddeyi eve taşıdın, yeri geldi o soğuk kış günlerinde beni ve odamı ısıttın, yazı geldi ısınıp sen kapanma diye beni eşiklerde oturttun, envaiçeşit yiyecek tattın, sivrisinek cesetleri taşıdın. yağlı ellerle dokunmadım, üzerine toz kondurmadım, bebek ıslak mendilleriyle sildim. bunca hukuk, yaşanmışlık varken beni bırakırsan çok üzülürüm. nice 17, 27 yıllara.. -
42. redneck vs çomar
redneck: kendi küçük toplumunda kendi halinde başkalarına müdahale etmeden yaşar. hatta ayrılıkçıdır, kendi ayakları üzerinde durmaya çalışır, düşündükleri ile yaptıkları tutarlıdır.
çomar: yaşam tarzını, kendisi ile en ufak bir ilgisi olmayan, hiç bir zaman tanımayacağı ya da etkileşime geçmeyeceği insanlara da dayatmaya çalışır. ayrılık fikri aklından bile geçemez, düşman olarak gördüğü insanlara muhtaçtır. hatta eline fırsat geçtiği anda onların yanına kapağı atmak için uğraşır. -
43. 12 aralık 2017 alabama seçimleri
redneck , bağnaz, ırkçı, hillbilly, white trash, inbreeding denen adamların #countryoverparty sloganı altında toplanarak kapağı taktığı seçim oldu. bizdekiler ise hırsızlığı bütün dünyada konuşulan adamlara analarını peşkeş çekmek istiyorlar.
-
44. adana'da otobüse sıçan cono abla
adam nereye sıçacaklar dedi teker teker cevaplar geliyor
(bkz: adana'da sıradan bir gün) -
45. ripple
o kadar zamandir elimde tuttugum ama sattigim gunun aksami ucuslara gecerek akil sagligimla oynamistir. niye sattin diyecek olursaniz: wtc (waltonchain) almak icin. peki wtc ne oldu bu arada derseniz: ben aldiktan sonra dususe gecti. ama yemezler, bu defa yolun sonuna kadar hodl.
amk kutup ayisi, cölde ne isin var senin? -
46. mısırlı şarkıcının muz yedi diye tutuklanması
sınıfta tahtada “class 69” yazması da ilginç bir detay olmuş. bu arapların da ortası yok he.
-
47. erkeklerin giydiği ben piçim gömleği
dünkü maço erkeklerden hoşlanıyorum ayakkabısı başlığının kötü bir kopyası
-
48. eskişehir'e termik santral yapılmasın kampanyası
sonuna kadar desteklediğim kampanya.
kısa bir bilgi de vereyim;
eskişehir, doğalgaz gelmeden önce türkiye'nin en kirli havasına sahip şehirlerinden birisiydi. eğer bu santral kurulursa bahsi geçen kirlilik eskisinin 10 katından fazla olacak. yapılmış araştırmalarla sabit, kömürlü termik santral olan bölgelerde yaşayan insanların ömrü 10 sene daha kısa oluyor.
bahsi geçen santralde kullanılması planlanan linyit bu zamana kadar hiç çıkarılmamış. sebebi ise günlük ve sanayi kullanımına uygun olmaması. ve bu kömürden yıllık 6 milyon ton kullanılacak. bu rakam ortalama 1 milyon 250 bin evin yaktığı günlük kömürle denk. ki eskişehir'de 100 bin konut olduğu düşünülürse bu cinayet anlamına geliyor.
bunların yanında santral günlük 3 milyon metreküp su kullanacak. ve kullanılan bu su sakarya nehrine geri bırakılacak. nehrin suladığı tarım alanları tamamen kullanılmaz hale gelecek. nehirden sulanan canlılar ölecek.
dünya üzerinde %80'i eskişehir'den çıkarılan lületaşı tamamen yok olacak.
santraldan çıkan gazlar; kükürtdioksit, azotoksit ve partikül madde gibi maddeler içerdikleri ağır metallerle insanların merkez sinir sistemini etkileyecek; anormal doğumlara yol açacak ve gelişme, öğrenme yeteneğini azaltacak.
bakın bu "yav bu çevreciler de her şeye karşı" bakış açısıyla yaklaşılacak bir konu değil. yırca'da zeytin ağaçlarını katleden kolin inşaatın adamları bölgede kol geziyor. bakanlık yetkilisiyiz diyerek bölge halkını kandırıyor. buralar değerlenecek, iş imkanı sağlanacak vaatleri ile insanların geleceklerini çalınmaya çalışıyor.
sırf patronların cepleri şişecek diye, sırf siyasi iktidar buradan rant devşirecek diye bu projeyi desteklemek aptallıktır. hele de yenilenebilir enerji alternatifleri varken.
bu santrale karşı çıkmak hepimizin boynunun borcu. eskişehir'li olmaya ve ya orda yaşamaya gerek yok. -
49. bir erkeğin gay olduğunu anlama yolları
götüne parmak atın.ayyy diye tepki veriyorsa gaydir.napıyon lan amına koyduğum diyorsa hızlıca topuklayın.
-
50. kötü seviştiği tahmin edilen ünlüler