şu negredo'ya pas atın siktirmeyin dalağınızı amk yeter ulan içim daraldı herife mahçup oluyorum gibi hissediyorum ya!
Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. 18 eylül 2017 beşiktaş atiker konyaspor maçı
-
2. moda sahilinde oral seks yapan amca
duyar kasmaya çalışanlar olmuş ne yaparlarsa yapsınlar diye.
arkadaşım orası halka açık alan. kimin kime sakso çektiği umurumda değil. olmamalı da. ancak düşün çocuğunu gezdiriyorsun sahilde, kayalıklara gidiyor ve karşılaştığı manzara birbirine oral seks yapan iki adam. hoş mu? -
3. 18 eylül 2017 kidzmondo'da çocuğumuzun azarlanması
-
4. marketlerde poşetin parayla satılması
desteklediğim ama nasıl yönetileceğini merak ettiğim uygulama.
bahsi geçen rakamlar bir poşet için çok fazla. belli ki bu rakamların caydırıcı olması hedeflenmiş. peki elde edilen kar marjı kime kalıyor?
ben biraz araştırdım, ve piyasaya bu poşetleri satan önde gelen şirketlerden birinin fiyat listesini buldum.
liste şurada görülebilir...
bahsi geçen market poşetlerinin bir tonu, üretici tarafından kilo üzerinden 7 liraya satılıyor. yani bir ton alırsanız 7,000 lira ödüyorsunuz. bunun üzerine bir de klişe bedeli var. onunla birlikte satın alma maliyetiniz 7,200 lira. bunun üzerine nakliye ücreti de ekleyelim. 800 lira da onun için eklesek, 8,000 liralık bir masraf var.
bahsi geçen üretim, kilo başına 145 adet 27x55cm ebatlarında, 5 kiloya yakın taşıma kapasiteli, son derece standart poşet içeriyor. bir tonluk bir siparişten 145,000 poşet elde ediliyor.
8000 lira bölü 145,000 poşet, eşittir poşet başına 5.5 kuruşluk gider. son derece büyük marketlerimizin herhalde en azından bir %10 indirime yol açacak satın alma gücü vardır diye düşünüyorum. öyle olduğunu var sayarak poşet başına 5 kuruşluk bir market maliyeti öngörebiliriz.
şurada görülen haberde ülkemizin baş esnafı sayın bendevi palandöken bize çok önemli rakamlar sunuyor, ve sonra da müjdeyi veriyor.
sayın palandöken'in sunduğu rakamlara göre, türkiye'de ortalama bir marketin aylık poşet tüketimi 10 ton.
kendisi yaklaşık 25,000 market olduğunu hesaplayıp, ayda 250,000 ton poşet tüketildiğini iddia ediyor.
kendisi çok büyük bir çevre dostu. eminim bu durum onun gece uyumasına engel oluyordur. zaten kendisi de aynı haberde bu poşet kullanımının hem sağlığımızı, hem de ekosistemimizi olumsuz etkilediğini belirtmiş.
gelelim büyük müjdeye...
bu poşetler tanesi 25 kuruş ila 50 kuruş gibi "cüzi" bir miktara satılacakmış.
benim yukarıda seçtiğim poşet profili, en orta halli olanı. diyelim ki bu orta halli poşetin satışı da 35 kuruş olsun.
burada poşet başına marketler tarafından elde edilen 30 kuruşluk bir kar söz konusu. eğer ortalama bir market, sayın palandöken'in iddia ettiği gibi ayda 10 ton, yani 1.5 milyon poşet kullanıyorsa, bunu 0.3 ile çarparak marketin parmak kımıldatmadan elde edeceği net karı hesaplayabiliriz.
1.5 milyon x 0.3 lira eşittir 450,000 lira ek kar.
diyelim ki yüce tük halkı da sayın palandöken'in ekosistem ile ilgili ettiği lafları ciddiye aldı ve çocuklarına daha güzel bir gelecek inşa etmek için kullandığı poşet sayısını yarı yarıya azalttı. bu durumda bile ortalama marketimiz ayda 225,000 lira ek net kar akışı sağlayacaktır.
çarpın 25,000 market ile... senede 5.6 milyar lira eder. haydi diyelim ki sayın palandöken'in matematik ile arası yok. biraz abartmış olabilir. o rakamı da ikiye bölelim... senede 2.8 milyar lira vatandaşın cebinden alınıp market sahiplerinin cebine gidecek. biz buna kısaca rant diyoruz. buradan sadece marketçiler yemez. yedirmezler. ama çikolatalı rantlı pastanın boyutları buna yakın.
burada kısa bir ara verip migros, bim, a101 hissesi alıp yazmaya devam ediyorum.
peki ne olmalı?
sayın palandöken'in gece rahat bir uyku çekebilmesi için çevremizi temiz tutmamız lazım. mesela...
asrın liderimiz, başımızdan eksik olmayasıca sayın erdoğan türk futbolundaki yabancı sayısını çözer çözmez bir khk (yani röportaj) ile poşet üreticilerinin her poşete iki boyutlu bir barkod yazmasını sağlayabilir. bunun formatını da "üretici-sene-seri no" şeklinde dayatabilir.
zaten sabahtan akşama kadar barkod okuyucu ile dit dit dit çalışan kasiyerlerimiz bu barkodları sisteme okutup her gün kullanılan poşet barkodlarını "türkiye çevre bakanlığı" bünyesindeki "çam ağacı" sistemine ("evergreen" :)))) aktarabilir. bu sistem, marketçilere ek üretim kayıplarını karşılamaları için poşet başına 2 kuruş tahsis ettikten sonra, poşet başına geri kalan 28 kuruşun cari kaydını tutar, ve her ay sonu o marketi toplam meblağ üzerinden faturalandırır.
bakanlığımızın elde ettiği bu gelir ile "türkiye yeniden dönüşüm" enstitüsü kurulur, buraya liyakat ile odtü çevre'den filan birileri alınır, plastiğin yeniden işlenmesi ile enerji sağlanır, bunun finansmanı da market paralarından çıkar.
hem ülkemiz kalkınır, hem çevremiz temiz kalır, hem kalifiye insanlar için iş sahası yaratılır... hem de sayın palandöken rahat rahat uyur. ona kıyamam ben.
tabii bence şu andaki dizayn ile marketçilerin "ağaoğlu my-bag" konseptli sitelerden senede üçer beşer daha ev almaları hedefleniyor da olabilir.
bilemiyorum altan.
gerçi bu parayı devletimiz (asrın liderimiz) de toplasa yeridir. kendisine yazlık saray lazımmış. hak verdim. adam iki günde hem futbolu hem eğitimi çözdü (yeniden). tatil onun da hakkı.
ben bu kadar yazıyı sırf sayın palandöken'in iyi uyuyabilmesi için yazdım. çevre nasıl olsa düzelir. önemli olan marketçilerimize zeval gelmesin.
buradan en zararlı çıkacaklar ise poşetçiler :)) zaten bu başlık altında gidip poşetçi yatırımı yapmaya hevesli sevgili sözlükçülere de gülümsedim. hayır. onların iş hacmi düşecek. marketçilerin (ya da mucize olursa devletin) kar marjı yükselecek. poşetçi almayın. marketçi alın. ya da bana ne?
son bir fikrim daha var. mesela her apartman birleşip aralarında zaten topladıkları aylık aidata 5-10 lira daha ekleyerek üreticiden direk kendi poşetlerini tedarik edebilirler. bence 100 kilo alsalar (1,000 lira filan) ortaya çıkacak 14,500 poşet nir apartmanı en az bir kaç ay idare eder. maliyetine... poşet başına 6-7 kuruş. ama dikkat edin... sizi de potö'den toplamasınlar. poşetçi terör örgütü. -
5. 17 eylül 2017 slovenya sırbistan basketbol maçı
şu avrupa şampiyonluğunu biz kazansak kupa töreninde podyumda 175 kişi olurdu, slovenya'nın koçu bile arka plandaydı kupayı zorla aldı.
-
6. bir sabah uyanıldığında türkiye'nin almanya olması
bu sabah uyandık istanbul nüfusu 5 milyona düşmüş, tüm nüfus anadolu'ya yayılmış. organize sanayi bölgeleri hakkari'den edirne'ye her yerde. işyerimden aradılar bizim işyeri samsun'a taşınmış kalacak yer sağladıkları gibi maaş da ayni hatta euro cinsinden.
aile avukatı aradı , annem ve babam emekli maaşı ile miami'de yerleşmeye karar vermişler.
otoyollar tren yolları bir gecede tüm ülkeyi nasıl kaplamış metroda karşılaştığım ulaştırma bakanı ile bu konuda şakalaştık bile. adam başkanı eleştirirken ben garipsedim. demokrasi var kardeşim dedi.
whatsapp aile grubu çalkalanıyor kuzen evleniyormuş bildiğin hemcinsi ile evlat edinmiş hatta bir suriyeli çocuğu.
telefon şirketi aradı 10 yıldır fazladan ödenen para faizi ile geri iade ediliyor muş. bin bir özür dedim gerek yok zaten devlet tüm ötvyi geri ödüyor.
cezaevleri boşalmış ne olacak bu cezaevleri paralar ziyan olmuyor mu diye muhalefet ayakta. hükümet otel ya da üniversite olur diye düşünüyor.
sendikalar taksimde onlar da şokta bir hafta çadır atarız diyorlar. herkes ne yapacağını şaşırmış .
diyanet işleri kapanınca camiler para nereden gelecek diyor inanamadığım mahallemizin camisidir diye camiye hiç
gitmeyen dayım bayağı bağış yapacakmış.
kusura bakmayın işyerinde happy hours vardı biraz kaçırmışım imla hataları olabilir -
7. şeyma subaşı
acun ılıcalı'nın bütün bunları (bekarlığa veda partisi, düğün, selfieler, hatta "ben şeyma'nın peşinden koştum" şeklinde açıklamalarını) kızı için yaptığı çok belli.
o kız ilerde büyüyecek, annesi yüzünden okulda, sosyal hayatında geyik malzemesi olacak, basında çıkan haberleri okuyacak, eziklik hissedecek diye ilişkinin adını koyuyor. anneyi aklamaya çalışıyor.
çünkü normal şartlarda acun ılıcalı'nın değil şeyma, bu yaştan sonra kimseyle evlenecek, bütün bu instagram/düğün/"mrs ılıcalı"/"bride :))" tırı vırılarını çekecek bi adam olduğunu zannetmiyorum.
adam sadece "kız babası"
ne kalbi, ne "a&ş"si, ne düğünü allaasen. -
8. bir türk kadınının taciz günlüğü
ülkede her gün istisnasız kadınlar birileri tarafından tacize uğrarken bazı piçler tarafından "ilgi çekmek için yazıyor yeaa" diye dalga geçilen günlük.
ben onu bunu bilmem aga 11 senedir bu sözlüğü takip ediyorum ama son 1 senedir kasıtlı olarak sözlükte kadın düşmanlığı pompalanıyor. bunu yapan adamlar da belli. sürekli kadın tüm kötülüklerin anası gibi gösteriliyor. bunu yapan lavuklara da prim veriliyor, alkış tutuluyor.
her iki cinsin de iyisi var kötüsü var, çıkarcısı, karaktersizi, yalancısı, düzenbazı vs. ama bu dallamalara göre erkekler hep melek, kadınlar şeytan. elini vicdanına koy be amk oğlu. böyle bir şey mümkün olabilir mi?
beni de meriç ilan edin de gelmişinizi geçmişinizi bi sikeyim amk lavukları. -
9. bursalı galericilerin sahibinden.com protestosu
galericiyi isyan ettirdiğine göre, sahibinden haklıdır diye düşündüğüm protesto.
-
10. alvaro negredo sanchez
belki aradığımız adam değil, leblebici forvete gomez yüzünden bir anda alıştık falan da; arkadaş porto maçındaki üçüncü golde babel topu aldığında şöyle bir bakıp bir saniyede o koşuyu yapmayı akıl eden adama balon topçu diyeni sikerler. futbolu biraz bilen adama çok şey anlatıyor o koşu. pozisyon da gol oldu zaten.
o an ayakta alkışlayasım geldi daha asisti yapmadan. belki çok gol atamayacak ama bize çok faydası olacak adam. vurduğun gol olsun. -
11. erdoğan'ın teog'u kaldırtma sebebi
önce her ilde bir tane olan fen liseleri mantar gibi çoğaldı. sonra bütün ismi olan süper liseler kapandı, bütün düz liseler anadolu lisesi oldu.
hala göremediniz mi?
toplumda çalışkanı, zekiyi ayıran onu daha ileriye götüren bütün şeyler ellerinden alınıyor.
bir torpilli vasat yandaşı kaliteli anadolu lisesi mezunundan ayıran bir okul yok artık. böylece alt kitle bu ayrımlardan arınıp kolay yoldan yukarılara çıkabiliyor.
eskiden 10 binincinin girdiği üniversite bölümü şuan 60-70 bininciyi alıyor. açın bakın istanbul üniversitesinin mühendislik bölümlerine 10 yılda neler değişmiş.
diğer kademesi de üniversite idi, her ile açıldı, açık olanların kontenjanları 4 e katlandı. sadece istanbulda 60'a yakın üniversite oldu.
neden?
okuyan adamı değersizleştirmek için. tüm kitleyi bir düzene sokmak ayırt edilmemesini sağlamak için. ne oldu? derece ile mühendislik okumuş kişi, iş verenlerin kapısında yarı maaşa razı olur hale geldi. çünkü kapıda bir sürü mezun vardı.
eskiden torpille bile yerleşecek olmasına rağmen bir yer kazanamayan kitle artık 3 soru sallasa 4 yıllık kazanıyorlar. önlerindeki diploma engeli yok oldu. formaliteden bir şey bitir tamamdır.
anlamıyorsunuz ama orta kesimin, çalışkanın başarılının koluna takacağı bütün bilezikler bir bir sökülüyor. olay prestiji olan her şeyi değersizleştirmek, kendinizi aciz ve değersiz hissettirmek, hak edenin değil atananın pohpohlanmasını sağlamak. -
12. ekşi itiraf
pazari pazartesiye baglayan gecelerde varligimi sorgulamaktan uyuyamiyorum. eger bir gun intihar edecek cesareti toplarsam, kesinlikle bu gunu tercih ederim.
sabahin korunde kalk, hayata karis ve onlarca yavsakla muhatap ol. bence intihar etmek icin gayet hukuki bir gerekce. -
13. iphone x'teki hızlı şarj için ekstra para istemek
asus'un apple ile taşak geçtiği reklam gerçek oldu.
-
14. kızlık soyadını kullanmaya devam eden evli kadın
valla ben avrupa soylusu olmadığım için, soyadım sadece 3 nesildir piyasada ve tamamen götten uydurma, meslek ismi bile değil. zaten soyumu da 4 nesil öncesine kadar sürebiliyorum. çok da umursamamak lazım bu işleri. çoğumuzun ailesinin özel bir hikayesi yok. olanların da çoğu ırgatları sömürmüş ağalar, derebeyleri, hırsız baronlar zaten. onların hiç övünecek bir yanı yok.
pratikte aynı soyadı daha kolay. bir sürü ülkede zorluk çıkarıyor farklı soyadları, beraber kalamıyorsunuz veya vize bile almanız zor oluyor. geri ülkelerin geri tantanaları işte. uğraşacak enerjiniz varsa ne ala.
ben olsam resmi evraklarda aynı soyadı kullanır, kalan her şeyde kendi soyadımı kullanırdım. veya schwarzennegger'inkini. fatma schwarzennegger. gayet yakıştı. -
15. her gün duş alan insan
ben de günde 7 ile artırıyorum.
ulan bir de her gün duş almayan insana "sıkıntılı" muamelesi yapılmış. tamam, çok hareketli geçirilen sıcak günler vardır. o gün 2 de alırsın 3 de.
güzel kokmak, temizlik vs her şey iyi hoş da, siz günde 28 saat falan yaşıyorsunuz herhalde. veya hiç hobiniz yok da, hobi olarak mı yapıyorsunuz olm? rahatsızsan, insan içine çıkacaksan veya koktuğunu hissediyorsan yıkanırsın. hissetmiyorsan bile aradan biraz zaman geçmişse yine yıkanırsın.
şimdi de pis-pasaklı-asosyal ilan edilirim diye korktum. biri gelir, günde kaç saat dışarda kaldığını anlatarak delil hazırlar falan. bunlar hep tansiyon sebebi. -
16. türkiye'den siktir olup gitmek
on yıldır berlin'de yaşıyorum. size bugün neler yaptığımı anlatayım.
sabah kahvaltımı meşhur bir alman fırınında yaptım. siyah ekmek üzerinde pesto sosu, mozeralla ve domates yedim. yanında muhteşem bir de kahve içip ormanda yürüdüm. öğleden sonra bir buçuk saat berlin teknik üniversitesinin spor kompleksinde tenis oynadım. akşam yemeğinde suşi yerken yanında beyaz şarap içtim sonra evime gelip fenerbahçe maçını izlerken de bir buğday birası içtim sonra çıkıp kanal kenarında biraz yürüyüp evime geri döndüm. biraz haber falan okuyup uyurum. harcadığım para 'yirmi euro'. çok mu para? değil çünkü saat ücretim de yirmi euro.
neyse yarın sabah dokuzda kahvemi alıp işe gidicem. evimle işim arası bisikletle sekiz dakika.
özet: türkiye'den ne kadar uzaklaşırsanız kaliteye o kadar yaklaşırsınız. -
17. tinder
eşleşmeler oluyor, olmuyor değil ama eşleşmeden sonra muhabbet cagliari-lecce tadında ilerlemese tam süper olacak amk!
-
18. sinirlendiğinde çok kırıcı olabilen insan
normalde melek gibi falan değildir, her şeyi biriktirip biriktirip zamanı gelince kusmak meleklik değil, sinsiliktir. kimse olmadığı bir şeye dönüşmez.
-
19. the red pill
şu sonsuzluk ve bir gün gibi saf gençlerin kanına giren the red pill baronları; iki elim yakanızda olacak. sırf bu çocuklar için bu başlıkta yazmaya değer.
adam o kadar naif ki kızamıyorsun bile... örnekleri, hedefleri, hayata dair beklentileri... evladım niye günde 6 saat ders çalışan adama ameliyat olayım manyak mıyım ben? bu ameliyatı en çok en iyi kim yapıyorsa ona olmak isterim. belli ki cerrahlar hakkında da birşey bilmiyorsun. bu nasıl kendini geliştirmek kurumsal hayat vs. hiçbirşeyden haberin olmasın ama bütün cahil cesaretinle daya döşe... alfa olmak desteksiz sallamak değil. belli kafan öğrencilikte kalmış (belki hala öğrencisin) senin için alfalık birimi ders çalışma saati, kafanda iş bulmak var; hayat standardı için mütevazi hedeflerin var; bunlar kötü şeyler değil ama elini bu kadar açık etme. bak baronlarına göt olacakları çarpıtamayacakları konulardan nasıl kaçıyorlar. canın bilgisayarda oyun oynamak istiyorsa aç oyna; kimse oynamadın diye sana artı puan vermez. ben betayım andığın oyunların hiçbirini bilmiyorum sen alfa adayısın ama belli aklın orda...
sizin kendilerine özenmenize; kendilerini iyi hissettirmenize ihtiyacı olan adamlara sallayın tekmeyi; şeyhini uçuran mürit olmayın, hiçbir şekilde mürit olmayın. -
20. 2019 seçimleri ekşi sözlük anketi
tahmin ettiğim üzere akşener'ın açık ara önde olduğu ankettir. bakın bu anket bize seçim sonuçları hakkında değil, muhalif seçmenin eğilimi konusunda bilgi veriyor. twitter'daki anketlerde de görüldüğü gibi muhalif kesim ister sağcı ister solcu artık çift kutuplu akp/chp sisteminin rte'den başka galibi olamaycağını nihayet anlamış olacak ki çoğunluk akşener'den yana oyunu kullanıyor.
akşener'i sevin veya sevmeyin, ama bunu artık kabul edin; başkanlık için tek gerçek alternatif kendisidir. chp'nin adayı kim olacak bilmem, ama kazanma şansı sıfırdır bunu da unutmayın. aklını başında toplamış herkesin artık merkez bir adaydan başka kimsenin rte'ye rakip olamayacağını idrak etmelidir. -
21. 18 eylül 2017 pazartesi istanbul trafiği
• • • büyükşehir çalışıyor • • •
istanbul büyükşehir belediyesi, yol bakım onarım ekipleri birdenbire bi gaza geldi böyle. her bir çukuru asfaltlama arzusu, muhteşem bir çalışma azmi peydah oldu adamlarda. in cin top oynadı oysa tüm mevsim. harekete geçmek için "okulların açılmasını" beklediler zahir. bilemedim. kaldırım taşları da yenileniyor pek çok muhitte. yılda bir değişiyor bu kaldırımlar zaten. altı ayda bir değişse daha hoş olur bence. hatta haftada bir. cadde kaldırımlarını tümüyle yenileyemeden bir ekip, öteki ekip döşenen taşları sökecek. hep bi devr-i daim.
istanbul emniyet müdürlüğü trafik şubeye bağlı birimler de coştu keza. bağdat caddesi'nde dört şeridini kukalarla iki şeride düşürmüşler. habur sınır kapısı'nın o meşhur tır kuyruğu gibi bir kuyruk. varıyoruz ki nihayet en öne, beyefendiler araç arama, araç tarama yapıyorlar tam bugün. hafriyat ve çimento kamyonlarına ceza falan kesiyorlar. bu hafriyat kamyonlarına ceza kesmeyi şimdi mi akıl ettiniz bre muhteremler!
iki km ileride bir başka ekip, pizzacı lahmacuncu dönerci, tüm scooterları durduruyor. kaskı olmayana, muayenesi olmayana bam bam bam ceza. ayol tüm bir yaz bağdat caddesi arizona çölü gibi kimsesizdi. scooterlar, moto kuryeler terör estirdi hep ortalıkta. anlaşılan o ki trafik şube de "okulların açılmasını" beklemiş cansiparane çalışmak için. -
22. liseler meb kontrolünde kendi sınavlarını yapar
ulan eskiden çalışan girerdi anadolu veya fen lisesine. ben anadolu lisesine ilkokul 5'te girdim. okulların bir prestiji vardı. şimdi her lise anadolu anasını satayım. ayrıca fen liseleri sınavı da baya bildiğin kazıktı. çalışmayan kıçını yırtsa giremezdi. geri getirin eski sistemi tamamdır. üstünde oynaya oynaya bok ettiniz.
-
23. tuğçe kazaz'ın ak parti'den soğuması
zeka gerektirmeyen yeni bir din keşfetmiştir.
-
24. yabancı kuralı gelecekse beinsports'u iptal et
arkadaşlar güçlü olan biziz. bunu asla aklinizdan çıkarmayın.
bunların planı 2-3 sene sonrasina bu sınırlamayı başlatmak. bunun amaci da tam olarak bu boykot ihtimalini bertaraf etmek. akillarinca 2 seneye bu iş zaten sogur gider diye bakıyorlar.
and olsun selçuk inan'siz ilk sezon olduğu halde tff resmi sitesinde bununla ilgili duyuruyu gördüğüm anda digitürk'u arayip iptal talebi olusturmazsam ben de ne olayım!
yeter artık! para benim değil mi amk ya? ben parami gomis yesin istiyorum kardeşim size ne lan!?
yok abi büyük yemin ettim yedirmeyecegim bu çeteci türk futbolcularına parami. -
25. anaokulu 4 yaş öğrenciden 1 top a3 kağıt istemek
neyse en azından okul tadilatı için çimento falan istememişler. şükretmeyi öğrenin.
-
26. yabancı futbolcu sınırının beşe düşmesi
tabi ki kalite açısından demiyorum, fakat şaka gibi de olsa seyir zevki bakımından süper lig şu an premier lig'le yarışır. ellemeyin amk keyifle maç izlemeye başlamışız tam.
liglere göre gol ortalamaları:
ingiltere: 2.44
almanya: 2.42
ispanya:2.43
italya: 2.89
fransa: 2.53
hollanda: 3.09
portekiz: 2.44
türkiye: 3.19
valla şimdi "defanslar boktan abi" diyecekler çıkacaktır ki haklılar da, fakat yabancı sınırı olsa hem defans daha da boktan hem hücüm boktan olacağından ortalamamız listedeki herkesten daha alt olacak, bundan kesin eminim.
atın yiyin futbola can verin. lig 4-5 sene bu kadar gollü ve mücadeleci olsun, hem tv başındaki izleyici sayısı inanılmaz artar, hem de tribünler daha dolu olur.
ayrıca madem 30 yaş üstü kardeşleriniz emekli olmak zorunda kalıyor(kıyamam), yabancı transferine 30 yaş sınırı gelsin hem lig gençleşir hem de 30 yaşındaki kardeşleriniz aç(!) kalmaz. -
27. kariyer.net'te yayınlanan köle ilanı
eller ayır sabire
yollar ayır sabire
bi dakka lan bu o değildi -
28. nasa'nın dünya fotoğraflarını shoplamasının sebebi
-
29. sekülerizm kıskacında debelenen insanlık
yeni diyanet işleri başkanı ali erbaş'ın göreve başlangıç gününde şırınga etmeye çalıştığı zırva tebliğinden zırva bir tamlama.
http://odatv.com/…nen-insanlik...-1809171200_m.html
(bkz: yallah arabistan'a) -
30. 23 eylül 2017 fenerbahçe beşiktaş maçı
beşiktaş ile fenerbahçe'nin maçıdır. pek tabii ki diğer takım taraftarları da yorum yapar ama iş gelip burada fenerbahçe'yi yalamaya varınca insan ister istemez iğreniyor.
beşiktaş yener veya yenilir orası ayrı konu da, ağlak köylü kurnazı dediğin adam milli takımın başına geçsin diye daha birkaç hafta önce bir tarafınızı yırttınız.
uzatmaya gerek yok. bazı davarlar sözlüğe adımını attığı anda fark edilmek için soluğu beşiktaş başlıklarında alıyor. kendi takımından daha çok 'tinerci' yazıyor, iki tane fazladan beğeni almak için diğer takıma yanlıyor. bir de sıfat bulmuş haspam. ulan size yakışan ne sıfatlar var da zavallı deyip geçiyoruz.
şimdi o dilini al ve siktir git buradan. -
31. 3 tane kitap ismi sayamayan türk gençliği
bu tip şeyleri görüp çok üzülenleri rahatlatmak için:
1) dünyayı olduğundan kötü gösteren bir yöntem bu. gerçek örneklemi göremiyoruz. belki 100 kişinin 50'si saydı bir şeyler. haberciliğin kendisi, hikayeyi şekillendiriyor. ("evlilik programları izlemeyenler kolayca kitap ismi sayarken, diğerleri sayamıyor").
2) diğerleri de demiş, benim başıma da geldi: yüzüme mikrofon tutulunca araba farına tutulmuş geyik gibi kalakaldım. lan nickimi söylesem zaten üç dünya klasiği eder ama olmuyor o anda. zaten çoğu klasiği okuyalı bilmem kaç sene oldu. bugün okuma diyetimin kaçta kaçı klasik? sıfır.
*
yalnız şu son noktadan yanlış bir yerlere varmamak lazım. yani bugün her okumayı internetten yapıyoruz diye, "roman gereksiz olabilir" denilmiş mesela. roman okumak bu çağda niye gerekli diye bir düşünüyorum. cevabı, eskilerin tv yerine radyo dinlemesine benziyor.
radyo dinlerken, aktif olarak bir dünya hayal edersiniz. bu hayalin büyük kısmı gözünüzde canlandırma kısmıdır, yani görme ile alakalı. zaten beynin de önemli bir kısmı görmeye ayrılmış (korteks'in %30'u. dokunma hissi için sadece %8'i, duyma hissi içinse %3'ü).
o canlandırma kısmı efor ister, beynin diğer kısımlarını da işin içine katar. seçimler yaparsınız, "şu da olsun bu sahnede" diye. bu zevkli bir şey.
ben halihazırda bu yeteneği kaybettiğimi düşünüyorum. tv'de bu dünyalar zaten hazır geliyor. internet + cep telefonu kombosunda hayli hayli hazır. aktif olarak hayal kuracağım hiç bir alan kalmadı. tuvalette bile video izliyorum artık. eskiden tuvalette boktan boktan hayaller kurardım ne güzel.
roman okumak, bu hayal yeteneğini, bu oyun alanını korumaya yarar. ben bu hayal işini podcastlerle ve audiobooklarla da pek yapamıyorum (ikisini de çok dinlememe rağmen). yani onları bilgi için dinliyorum ama dünyanın içine girmek (immersion) zor oluyor.
oysa kindle aldım bir tane, onunla kanepeye uzanıp siyah beyaz okuyunca aynı kitabı, kafam başka bir moda geçiyor. beynin o kısmını da arada sırada çalıştırmak lazım. -
32. mustafa kemal'in askerleriyiz
arap siki yalayanların zoruna giden slogan.
-
33. başakşehir stadında çocuklara yapılan eziyet
"bu arada beşiktaş kulübü, iki çocuğu bulmak için harekete geçti. siyah-beyazlılar, pazartesi akşamı oynanacak olan beşiktaş - atiker konyaspor maçının seremonisine, iki çocuğu trabzonspor formasıyla çıkarma kararı aldı."
not: alıntı
(bkz: gururlan burası beşiktaş) -
34. adı kadın ismi olan şarkılar
(bkz: gaydırı guppak cemilem)
-
35. hulk'u öldürmenin yolları
avengers filminde hulk insan halindeyken defalarca kafasına sıkmasına rağmen yeşil adamın tükürüp kurşunu çıkardığını açıklamıştır.
-
36. her cümlesinin sonuna üç nokta koyan insan
yazdıklarına edebi, derin bir hava katmaya çalışan yazardır. üç nokta tırt edebiyatçının sığınağı, kurtarıcısı, en büyük yardımcısıdır. (hayır efendim, her üç nokta kullanan tırt edebiyatçı değildir tabii ki, ancak tırt edebiyatçı bol bol üç nokta kullanır.)
bir de, #şiirsokakta tayfası pek sever özellikle bu üç nokta kullanımını. adına şiir dedikleri şöyle şeyler yazarlar duvarlara:
"haydi gel, sevişelim.
halvet olursak sigara, olmazsak çay içelim...
bir de, göğe bakalım...
#şiirsokakta" -
37. edinson roberto cavani gomez
bir brezilyalı iyidir.iki brezilyalı risklidir.üç brezilyalı teknik direktörü işinden eder.*
-
38. adnan menderes
memleketi yabancı sermayeye peşkeş çeken vatan haini.
vatan evlatlarını kore'de ölüme gönderen vatan haini.
köy enstitülerini kapatıp memleketin belini büken vatan haini.
amerikancı vatan haini.
siz aklasanız da paklasanız da vatan haini, o kadar. -
39. 69. emmy ödülleri
dramada the handmaid's tale, mini dizide big little lies silip süpürdü. the handmaid's tale 11'de 8, big little lies 10'da 6 yaptı. aynı kategoride birden fazla oyuncuları aday olduğu için tht 10, bll 8 ödül alabilirdi zaten en fazla. 10'da 8 ve 8'de 6 da diyebiliriz o yüzden.
diğer ödül törenlerindeki gibi gelen giden trump'a giydirdi. trump başkanlığı bırakana kadar böyle gider büyük ihtimalle.
kevin spacey yedinci emmy adaylığında da ödülü alamayarak hugh laurie'yi yakaladı. jon hamm de sekizinci adaylığında kavuşabilmişti emmy'e.
julia louis-dreyfus da veep'le 6.kez üst üste en iyi kadın oyuncu seçildi. seinfeld ve the new adventures of old christine'le de birer tane almıştı, toplamda sekizinci emmy'si oldu. -
40. efendi erkeğin önünde sonunda kazanacak olması
efendi erkek: aşkım seninle bir şeyler paylaşabilir miyiz?
kız: üff spk ya sus bi dha msj atma üff.s.s.s.s.
piç erkek: domal lan!
kız: tmm aşkm hmn. -
41. ricardo quaresma
bozulmuş düşmanları yel gibi sikti.
-
42. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı
(bkz: düşüyo mu böyle)
-
43. şeyma subaşı'nın paylaştığı dans videosu
muhtemelen "ohh ne kadar akıllıyım 500 bin tl için "var mısın yok musun"da götümden şarıl şarıl ter akıtıyorken, acunu kapıp kendimi milyoner yaptım yaşasın salak acun" diye düşünen kadının yaptığı danstır.
-
44. 18 eylül 2017 hotmail sorunu
@1 sen bana mı gönderiyorsun la yoksa bende cv bekliyorum hala gelecek...
-
45. galata kulesi'nin abartılmış olduğu gerçeği
o beğenmediğin galata kulesi 1500 yaşında
bak bakalım çevrene 1500 yaşında kaç tane yapı var? modern teknoloji, beton, çelik kullanılarak inşa edilen binalar kaç sene ayakta durabiliyor? düşün.
ha diyorsan ki "yazıktır. o güzelim galata kulesinin çevresi iğrenç binalarla çevrilmiş. koruyamamışız. yapının güzelliği ve görkemi onların arasında kaybolup gitmiş" anlarım.
ama zamanının en yüksek binalarından biri olan o güzelim gözetleme kulesi asla abartılmış bir eser değildir. sadece biz çevresini korumayı becerememişiz. -
46. cem yılmaz'ın sigara ile instagram'da poz vermesi
(bkz: az bilinen efsane duyarlar)
derdiniz mi yok sizin arkadaş. cem yılmaz sigara içiyor diye kötü örnek oluyor evet. çünkü çocuk hiç dışarıda, arkadaşlarında hiç sigara görmüyor, özenmiyor. lan tr de sigara içme yaşı 10 yaşında falan başlıyor. -
47. 25 eylül 2017 kürdistan referandumu
çok hızlı gelişmeler yaşanıyor:
* ırak milli güvenlik konseyi, ırak kürt bölgesel yönetimi'nin (ıkby) 25 eylül'de düzenlemeyi planladığı bağımsızlık referandumunu anayasaya aykırı olduğu için reddetti.
* bm genel sekreteri antonio guterres, "tek taraflı referandum kararı terör örgütü ışid ile mücadeleye gölge düşürür" dedi.
* türk silahlı kuvvetleri (tsk), habur sınır kapısı'nda askeri tatbikat başlattı.
* türkiye barolar birliği (tbb) başkanı feyzioğlu, referandumun ırak anayasasına ve uluslararası hukuka aykırı olduğunu savundu. "referandum bölgede istikrarı daha da bozar" dedi.
* iran meclisi başkanı ali laricani: "ırak hükumeti ve komşu ülkeler referandum yapılmasına karşıdır, bu konu gelecekte bu ülke açısından sorun yaşanmasına ve ülkenin ekonomik sorunlarla karşı karşıya kalmasına neden olabilir ve biz bu nedenlerden dolayı referandum yapılmasına karşıyız" dedi.
* türkiye'nin barzani'yi referandumdan vazgeçirmek için fransa ile birlikte 3 aşamalı bir plan için çalıştığı iddia edildi. bm toplantısı için abd'ye giden erdoğan, yarın macron ile görüşecek. ıkby'ye yapılan çağrı ardından, barzani referandumdan vazgeçerse ikinci adıma geçilecek. ırak merkezi hükümeti ile ıkby arasındaki sorunlar çözülmeye çalışılacak.
* türkiye ve iran'ın bağdat büyükelçileri bir toplantı yaparak, referandum konusunu konuştu.
* hüda-par, referanduma desteğini açıkladı, genel başkan yardımcısı: "ıkby dostane bir şekilde ırak'tan ayrılmalı" dedi.
* ıkby, rus petrol şirketi rosneft’le doğalgaz anlaşması imzaladı. işin ilginç tarafı: projeyle, ırak'tan türkiye tarafına boru döşeneceği ve 2020 yılında ihracata başlanacağı iddia ediliyor.
ek : türkiye tarafına boru döşeneceği iddiasının doğru olmadığı söyleniyor, ancak resmi bir açıklama henüz gelmedi.
* peşmerge komutanlarından biri "kendimizi her türlü tehlikeye karşı koruyacak güçteyiz" açıklaması yaptı. haşdi şabi komutanlarından biri "iç savaç çıkar" tehdidinde bulunmuştu.
* ırak birliklerine, referanduma dahil edilen tartışmalı illere ilerleme emri verildiği iddia edildi.
* ırak yüksek mahkemesi (anayasa mahkemesi), ikby bağımsızlık referandumunu askıya aldı, yasakladı.
* ırak başbakanı haydar el ibadi, askıya alınan ıkby referandumunun durdurulmasını resmen talep etti.
* diyarbakır 8. ana jet üssü'nde izinler geçici olarak kaldırılmış.
* haşdi şabi, kerkük ve tuzhurmatu'ya askeri konvoylar sevketti.
* haşdi şabi kuzey bölge komutanı el-mühendis, askeri bir kuvvetle kerkük'e geldi.
* chp grup başkanvekili engin altay, referanduma ilişkin "bu referandumun sponsoru da ak partidir. barzani'nin bu noktaya gelmesi, ak parti politikalarının sonucudur. yapılırsa bu referandumun sponsoru ak partidir" dedi.
* başbakan yıldırım, urfa'daki konuşmasında: "ulusal güvenliğimizi tehdit edecek içeride ve dışarıda her türlü girişim karşılığını anında görecek. kimse güney sınırlarımızda, ırak'ta ya da suriye'de oldu bittilerle iş çevirmeye kalkmasın" dedi.
* bm toplantısı için abd’nin new york kentinde bulunan dışişleri bakanı mevlüt çavuşoğlu, ikby dışilişkiler ofisi sorumlusu felah mustafa ile toplantı yaptı. toplantı sonrası çavuşoğlu, “mesajlarımızı bir kez daha vurguladık” dedi.
* fransa dışişleri bakanı, "referandum için zamanlama uygun değil" dedi.
* ıkby başbakanı neçirvan barzani: "bugüne kadar uluslararası toplum ve abd'ye sorduğumuz soru şu: 'referandum yapılamaz, ertelenebilir ya da zamanı doğru değil' deniyor. o halde, referandumun doğru zamanı ne zamandır? buna cevap alamadık" dedi.
* ingiltere savunma bakanı michael fallon, erbil'e gitti. bakan, barzani ile görüştü.
* sabah saatlerinde başlayan tsk tatbikatı halen devam ediyor. ırak sınırına mevziler kazılmış. sadece göstermelik değil, teferruatlı bir tatbikat yapılıyor.
* haşdi şabi kuzey bölge komutanı el-mühendis ve beraberindeki konvoyun kerkük'e gelmesi ile beraber milislerin sokaklardaki peşmerge bayraklarını toplama görüntüleri yayınlandı.
* türk silahlı kuvvetleri (tsk) jetlerinin, kuzey ırak'ta pkk hedeflerine çok yoğun bir bombardıman yaptığı yönünde bilgiler var. uzun yıllardan sonra ilk defa erbil'e çok yakın pkk hedefleri de vurulmuş.
* barzani, ingiltere savunma bakanıyla görüşmesinden sonra yaptığı açıklamada: "bağımsızlık diyaloğu için uluslararası garanti olmadan referandum ertelenmeyecek" dedi.
* cumhurbaşkanı erdoğan, ırak başbakanı ibadi ile telefonda son gelişmeleri görüştü.
* kerkük'te türkmen milliyetçi hareketi binasına saldırı olduğu ve çatışma çıktığı söyleniyor. ölen ve yaralananlar varmış.
cumartesi ve pazar günü olan gelişmeler :
(bkz: #70825817)
(bkz: #70842665)
son güncelleme : 22:38 -
48. hiperaktif çocuğun zeki sanılması
kompleksli ana baba saçmalığıdır. çocuğu halının perdenin anasını bellemiştir, ağzı çenesi durmaz, ama ana babasına sorsan çocukları zekidir zeka fazla gelince böyle yaramazlıklar yapıyordur. he amk mutant senin çocuğun zeka nöbeti geldi ya başkalaşıma girdi piçin.
-
49. abdullah gül'ün teog açıklaması
en azından birilerinin hala fırsat eşitliği ilkesini hatırlıyor olduğunu gösteren açıklama.
fırsat eşitliği yetersiz derken biz, ondan da olduk zira. -
50. jeremain lens
"bu kadar cehalet, eğitim gerektirir" diye bir söz vardı. bu adam da o kadar formsuz ki bir sebebi olmalı. ama ne? henüz çözebilmiş değilim. bir futbolcuyu kendi haline bıraksan, 6 ay topa değmese bu kadar dibe vuramaz.