inanmayanlara hakaret eden dinlere söylenecek her söz ifade özgürlüğü olmalı. kuranda inanmayanlara edilen hakaretler ifade özgürlüğü mesela, benim hakarete karşılık vermem niye suç olsun.
not: hiçbir dini inanca sövmüyorum ama inançlar bana çok sövüyor.
(bkz: inanmayanlara kurandaki hakaretler)
Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. dine hakaretin ifade özgürlüğü olup olmadığı
-
2. alınan ilk arabanın yılı modeli ve fiyatı
1998 model renault twingo, 1998'de.
fiyatı hatırlamıyorum, ama alış şekli komikti.
okul-askerlik gelmişim işe girmişim. maaş iyi. ama gençlik, sağa sola çakıyoruz, biriktirme falan olamıyor. borcum olsa ödeyeceğim.
birden hürriyet pazarlama'nın kampanyasını gördüm. milliyet de olabilir. peşinat feci cüzi, girip ödemeye başlıyorsunuz, 36 ay idi sanırım fakat otomobilin size ne zaman geleceği her ay noter huzurundaki bir çekilişle belirleniyor. 1. ayda da olabilir, 36. ayda da alabilirsiniz. süper tuhaf bir sistem.
otomobili 1994'te prag'da öğrenciyken görmüştüm. çok hoşuma gitmişti. benim otomobil 8. ayda çıktı. yeşil, kurbağa gibi anlatılmaz bir tatlılık. çok güzel hatıralara vesile de olmuştur.
sonra x, y, z dört ve iki tekerlilerle yolları arşınladım. tutup motosikletle karşılaştıramam ama, orijinal twingo kadar hasretle özlediğim başka bir otomobilim olmadı. çok sevdim seni yeşil kurbağam. -
3. 27 ocak 2023 beşiktaş alanyaspor maçı
su golu atti diye icardi'yi 3 hafta ovduler.
-
4. 26 ocak 2023 sabahat akkiraz tweet'i
biz aleviliği ile değil, vizyonsuzluğu ile ilgileniyoruz. enflasyon arşa çıkmışken, başortüsü söylemine girmenin alevi olmakla ilgisini biraz açar mısınız?
"ama mansur yavaş'a kürtler oy vermez" bu demokrasi oluyor değil mi?
bu düpedüz ırkçılık, kafatasçılık. mesela zahmet olmazsa bunu da eleştirir misiniz? -
5. 27 ocak 2023 kılıçdaroğlu'nun muhtarlara müjdesi
üst edit: yine aktroll ilan etmişler nickaltımda, kemotroller.
böyle saçmalayan bir adamı savunmak için kırk takla atıyorlar. şu enerjinizi düzgün bir aday için verseniz, ülkeye bahar gelecek. kemal'in trollü olacak kadar ne yaşadınız aq? dedenizin vizyonuna sokayım sizin.
video
"tek muhtar var, yardımcısı bile yok. dünya kadar işsizimiz var. ben söyleyince kıyameti kopardılar. iktidara gelince getireceğiz. muhtarın olmadığı yerde büro personeli olacak."
bak tüm samimiyetimle söylüyorum bu adam tüm muhalefetin imtihanı.
parti içinde bir tane de mi "senin ben vizyonunu sikeyim, 2023 yılındayız ne muhtarı aq" diyecek vekil kalmadı.
bir de hesap uzmanı, sınavı dereceyle kazandı diyorlar. hahahahaha kimsenin bir şey bilmediği yerde herkes her şeyi bilebilir.
burada bomba bir detay var aslında. diyor ki söylediğimde kıyameti kopardılar ama yapacağım. yani bu adam diyor ki halkı duymuyorum duymayacağım ben ne dersem o.
ve ülkede yaklaşık 50 bin muhtar var. yani muhtara ihtiyaç var mı diye tartışılması gerekirken adam muhtarlara yardımcı atayacağım diyor.
üniversite mezunu adam gidecek, ne mezunu olduğu bile olmayan birine çay taşıyacak. kafaya bak aq kafaya gel de delirme.
şayet seçimi kazanırsak, bu adama rağmen kazanmış olacağız.
bu kadar salakça, boş vaat olamaz aq ya. bir de işsizliğe çözüm bulduğunu sanıyor.
geriye kalan 10 milyonu kime yardımcı atayalım bunak? -
6. sancaktepe'de 3 çocuğunu asan adam
artık nasıl bir yerdeyiz bilmiyorum. artık allah kahretsin bu sistemi. ben ne adamı ne kadını ne kişisel başkasını yargılamıyorum. bu artık sistem suçudur. bu artık çürümüşlük. bu kültürel yozlaşma bu bir çok şey bu bir lanet bizim üstümüzde. allah kahretsin.
-
7. ölüm korkusunu yenmenin yegane yolu
yaşamamak. hayatınız yeteri kadar kötü ise ölümden korkmazsınız. ölüm korkusu hayatı güzel olanlaradır.
-
8. 27 ocak 2023 erdoğan'ın valiyi eleştirmesi
o da kaymakamları fırçalar, kaymakamlar da müdürleri, müdürler de memurlarını, yandın müstahdem izzet abi.
-
9. 26 ocak 2023 babala tv abdüllatif şener yayını
şener'in, 1952 yapımı elia kazan'ın viva zapata filminden alıntı yaptığı yayın.
güçsüz halklar güçlü liderler çıkarır, güçlü halklarınsa lidere ihtiyacı yoktur...
oğuzhan ugur demese kimse alkışlamayacakti. salonun seviyesi bu işte... -
10. dışarda yemek yemiyoruz kampanyası
ya arkadaş hazır bu başlık trend iken, belki birileri görür diye burada belirtmek istiyorum.
üniversite öğrencileri olarak çoğumuz yemek siparişlerini gerek evde olsun, gerek restoranda olsun daha ucuza geldiği için promosyonlardan dolayı getir, yemeksepeti ve trendyol gibi platformlar üzerinden sipariş veriyoruz.
ancak gelin görün ki son 2 aydır, yapılan indirimlere göre restoran sahipleri zam yaparak indirimli fiyatı sabit tutuyor ya da minimum sipariş miktarını yükseltiyor.
platformların öğrencilere destek amacıyla, öğrenci şehirlerinde yaptıkları indirimlere bile bu şekilde kahpelik yapan restoranlar mevcut iken artık çoğunluk olarak buna gerçekten bir son vermemiz gerekiyor.
adamların normal fiyatlara yaptığı zamlar yetmezmiş gibi, zaten aradaki farkı platformun ödediği durumda bile kârı daha da artırmak için promosyona göre de zam yapıyorlar.
derdimi belki çok net anlatamamışımdır, o yüzden bunu biraz daha netleştirmek için şöyle bir örnek vermek istiyorum.
mesela kabul edelim ki lahmacunun güncel fiyatı 30 tl, ayranın güncel fiyatı 5 tl ve trendyol %40 indirim veriyor maksimum 20 tl sınır ile.
2 tane lahmacun 1 tane ayran aldığınızda hesap 65 - 20 = 45 tl kalıyor, değil mi?
ertesi gün trendyol %50 indirim verip, maksimum 25 tl sınır verdiğinde normalde 65 - 25 = 40 tl vermemiz gerekirken bu adamlar öğrenci 69 - 25 = 44 tl ödesin diye lahmacunun fiyatını 32 yapıyor.
zaten aradaki farkı alırken, üzerine bir de fırsatçılık yapıp daha fazla kazanıyorlar.
ciddi anlamda bu mağduriyeti insanlara yaşatmayıp, olduğu gibi sunsanız zaten o gün içerisindeki siparişleriniz de artacak ancak kime ne anlatabiliriz ki? sadece öğrenci milletinin olduğu bir şehirde, öğrenciler ne yesin amk?
ya da trendyol, getir, yemeksepeti napsın daha bize?
bakın burada 1 tane lahmacunun nasıl 30 tl olduğunu sorgulamıyorum bile artık, yaptıkları normal zamları geçtim; insanlar ucuza alabilsin diye platformların sağladıkları indirimlerden bile çıkar sağlıyorlar; konu bu sadece. -
11. 27 ocak 2023 erdoğan'ın adaylığı hakkında açıklama
20 yıl iktidarda olup ilk dönemi olması gerçekten hayret vericidir.
-
12. tv'den canlı izlenmiş muazzam olaylar
(bkz: 11 eylül)
-
13. askerde sahip olunan en büyük lüks
kuzey ırakta olduğumuz için türk operatörlerini kullanıp arama yapamıyorduk, ailemizi aramak için fastlink diye buradaki vınn şeklinde modem kullanıyorduk, rütbeliler de mecbur olduğumuz için akıllı telefon kullanmamıza bir şey demiyorlardı.
yanımdan üsteğmen geçerken ailem ya da arkadaşlarımla görüntülü falan konuşabiliyordum, bence gayet lüks bir durum. -
14. aksaray valiliği'nin köpeklere reflektör takması
tam türk işi yarım yamalak çözüm yahu köpeğin yeri sokak değildir. hayvanın yiyecek yemeği suyu yok ama parlayan tasması var bu ne lan? toplayamıyorsun sonra tasma takıyorsun gök delinmiş yağmur yağıyor, sokakta aç adam bulmuşsun yemek yedikten sonra elleri kirlenmesin hasta olmasın diye ıslak mendil veriyorsun gibi bir şey yaptıkları.. yani.. ne bileyim...
-
15. öğretmenlerin sıra dayağı attığı karanlık dönem
öğretmenden dayak yedik diyenler... siz bir de 60'lı yıllardaki dayağı tatmış olsaydınız ne düşünürdünüz acaba?.. hemen söyleyeyim, sizi biraz pataklamış olabilirler ancak...
1966'da ilkokul 1. sınıftaydım. siyah bir önlük, naylon bir yaka, gri pantolon, bez mendil, sıfır ya da bir numara alabros saç tıraşı bir öğrencinin demirbaş aksesuarlarıydı. pranga kaçağı gibi dolaşıyorduk ortalıkta... okulun duvarları bile hastane sarısıydı. nereye baksan siyah-beyaz bir görüntü... estetik yok, renk yok, ruh yok...
sıralarda üçer kişi oturuyorduk. şişman olan öğrencinin yanına iki tane zayıf öğrenci koyarlardı ki sıraya sığabilsinler. yanlış hatırlamıyorsam 80 kişiden fazlaydı bizim sınıf. dışarıdan sınıfa girdiğinizde berbat bir koku genizleri yakardı. bir müddet sonra bu kokuya alışır, doğalmış gibi gelir ve artık hissetmez olurdunuz.
sınıfın ortasında hababam sınıfı filminden fırlamış gibi tıpatıp aynısı kömürlü bir soba vardı.
siz istediğiniz kadar iyi, çalışkan, saygılı, efendi, kibar bir öğrenci olun sıra dayağı denen bir olay vardı. bir sınıfta fazla gürültü mü yapıldı?.. istisnasız tüm öğrenciler sıra dayağına çekilirdi. sıra dayağında kullanılan malzemeler; cetvel, pergel, sopa, plastik cop, vb. sıra dayağına çekilecek sınıftaki öğrenciler (kız ve erkek ayırt edilmeksizin) sağ ve sol avucunu dayağı atacak öğretmene ya da idareciye (müdür ya da yardımcısı) açar, avucuna inecek darbeyi korku içinde beklerdi. 5 sene içinde kaç kere sıra dayağı uygulamasından dayak yediğimi tanrı bilir. bir ya da birkaç öğrenci acil cezalandırma vakalarında öğretmen ya da idareci tarafından kulak memesi çekilmek ya da suratına inecek tokat şeklinde olurdu. korkudan altına işeyen ya da sıçan çocuklar gördüm.
düşünün 6-7 yaşında küçük bir çocuksun, eşek kadar 30-40 yaşındaki yetişkin birisi tarafından (ki bu öğretmen) fiziksel şiddet görüyorsunuz. tanrı aşkına!.. küçük bir çocuk ne gibi bir suç işlemiş olur? düşünüyorum, ya yanındaki arkadaşınla biraz yüksek sesle konuşmuşsunuzdur, ya sıradan kalkıp şöyle ortalıkta dolaşmış olursunuz, yere çöp atmış olursunuz, vb. şeyler.
60'lı yıllar tuhaf yıllardı. okulda öğretmenden dayak yediğimizi evdekilere söyleyemezdik. çünkü toplum o yıllar oldukça muhafazakar. "ne halt yedin de öğretmenin seni dövdü?" derler bir de evdeki ebeveynlerinden dayak yerdiniz. ancak kulak zarı patlatılması, kafada yüzde ağır travma izleri olduğunda dayak yediğiniz açığa çıkardı. kulak zarı patlatılan bir çocuğun annesi okulu ayağa kaldırmıştı hiç unutmam...
o yıllar dayak sadece okullarda değil askeriyede de çok yaygındı. askerde adamı hastanelik edene kadar kafa kol kırmaca döverlerdi. askere gidip de dayak yemeyen erata rastlayamazdınız.
dayak ile bir insanı adam edemezsiniz. ancak korkutup sindirebilirsiniz. zaten amaç çocukları korkutup sindirmek ve kayıtsız şartsız itaat etmesini sağlamaktı. ama dayak atmaktan çirkin bir zevk alan öğretmenler, idareciler vardı.
günümüzde bu yöntem geri kalmış ülkelerde uygulanmıyor mu? millet korkutulup sindirilir ve ülkede ne kadar çok haksızlık yapılsa bile kayıtsız şartsız itaat etmeye zorlanır. polis ya da asker dayağı, olmadı hapis edilme korkusu...
hülasa; dayak ilkel ve insanlık dışı, medeni olmayan bir uygulamadır, suçtur... -
16. kemal kılıçdaroğlu
aday olsun diyenlerin profillerine bakin, hep akp trolleri. %5'i falan da bizim kesimin gerizekalilari.
-
17. 3 bin özel okul kapanabilir
oldu anasını satayım. zenginler çocuklarını özel okula göndersinler, bizim çocuklar devlet okuluna giderken bir de bizim vergilerle bunların çocuklarının okulu sübvanse edilsin.
-
18. depresyona giren erkeklerin yaptığı şey
bir olaya üzülmek, acı çekmek ile depresyonun karıştırıldığı başlık. tanımı yaptığımıza göre devam edelim.
dostlar depresyon farklı bir durumdur. eğer gerçekten depresyona girdi iseniz saçınızı kestirmekle, pavyona gitmekle, üç gün deli gibi içmekle ya da arkadaşlarınızla halı sahaya gitmekle bu işi çözemezsiniz. burada bir anlaşalım.
depresyona giren erkeklerin yaptığı şey de kadınlarla aynıdır. çok ağır boyutta değil ise psikolog, ağır boyutta ise ilaç tedavisi ile birlikte terapi. bunun başka yolu yok.
kalkıp "ben depresyona girdim ama senin dediğin gibi olmadı. iki bira içtim, üç şehir gezdim, iki tane hatunla takıldım ve geçti." diyorsan senin yaşadığın şey depresyon değil can sıkıntısıdır, üzülmektir, kahrolmaktır belki.
kolun kesilmişken yara bandı yapıştıramazsın. depresyon kolun kesilmesidir. bir çoğunun depresyon diye adlandırdığı ise kedi tırmalaması. -
19. koklanan en berbat koku
halı saha yelekleri
-
20. email'le bitcoin isteyen hacker
bana gelen bir mail. tabii dkim, spf falan hak getire olduğundan spam'e düşmüş tesadüfen gördüm.
"profesyonel bir hacker" bilgisayarımı ele geçirdiğini ve 1490 dolar değerinde bitcoin yollamazsam kameradan mastürbasyon yaparken kaydettiği videolarımı paylaşacağını söylemiş. önce tam metni paylaşayım sonra aralarına girip yorumlayacağım ve size de benzer mailler gelirse nasıl gerçek bir şantaj mailinden ayrıştırılabileceğine dair ipuçları vereceğim. çünkü açıkçası tüm dünyayı sizlerin mastürbasyon yaparkenki videolarınızdan korumak istiyorum.
tam metin şöyle:
--- spoiler ---
selam!
profesyonel bir hacker olarak işletim sistemini hack’lemeyi başardım.
artık hesabına eksiksiz erişim kazanmış durumdayım.
ayrıca aylardır tüm etkinliklerini gizlice takip edip tüm yaptıklarını izliyordum.
tüm bunlar, porno içeriği olan bir siteye girdiğin için bilgisayarına kötü amaçlı casus yazılımımın bulaşmasıyla başladı.
sana bu işin nasıl çalıştığını anlatayım.
truva atı virüsleri sayesinde bilgisayarına ve diğer tüm cihazlarına tamamen erişim kazanabiliyorum.
bu sayede hem ekranında olup biten her şeyi görmem, hem de senin iznin veya haberin olmadan istediğim zaman kameranı ve mikrofonunu açmam mümkün.
ayrıca tüm kişisel bilgilerinle birlikte epostaların ve sohbet mesajlarını da açıp görebiliyorum.
antivirüs programının neden kötü amaçlı yazılımımı bulamadığını merak ediyorsundur.
bunu da anlatayım bari: sürücü asıllı bir kötü amaçlı yazılım kullanıyorum ve bu yazılım 4 saatte bir imzalarını yeniliyor, bu sayede de antivirüs programın virüsümü bulamıyor.
sol tarafta sen keyifle mastürbasyon yaparken sağ tarafta da izlediğin videoyu gösteren bir video derlemesi hazırladım. xd
tek yapmam gereken, bu videoyu cihazından veya bilgisayardan iletişime geçtiğin tüm eposta adresi ve mesajlaşma uygulaması bağlantılarınla paylaşmak.
ayrıca tüm epostalarını ve sohbet geçmişini de herkesle paylaşabilirim.
herhalde bunu yapmamı istemiyorsundur.
o halde ne yapman gerektiğini söyleyeyim: bitcoin hesabıma 1490 dolar (usd) değerinde bitcoin gönder
(aslında bunu yapmak çok basit, nasıl yapacağını bilmiyorsan internetten öğrenebilirsin).
bitcoin hesap bilgilerim (bitcoin cüzdanım): 1kp9gaarfojb4bxe7fucehfhlayvrlztz1
gerekli miktarı hesabıma aktardığında tüm videolarını silip seni bir daha rahatsız etmeyeceğim.
50 saat (2+ gün) içinde ödemeyi yapmayı unutma. bu epostayı açtığında hemen bildirim alacağım, böylelikle geri sayım başlamış olacak.
bana güven. çok dikkatliyimdir, iyi plan yaparım ve asla hata yapmam.
bu mesajı başkalarıyla paylaştığını öğrenirsem anında tüm videolarını herkesle paylaşırım.
bol şans!
--- spoiler ---
çözümlemesi:
> selam!
düz bir selam, mailin size özel oluşturulmadığını, size mail yollayanın adınızı bile bilmediğini gösteriyor. burada isminiz yerine mail adresinizin ilk parçası olsaydı da şüphelenebilirdiniz, "selam skapan12345!" gibi. o zaman kişi hala email'inizden başka bir şey bilmiyor demektir çünkü.
> profesyonel bir hacker olarak işletim sistemini hack’lemeyi başardım.
profesyonel hacker'lar firmalara çalışırlar ve sadece güvenlik açıklarını bulup raporlama amaçlı yasal hacking yaparlar. birinin bilgisayarına ve bilgilerine izni olmadan erişmek suçtur.
> artık hesabına eksiksiz erişim kazanmış durumdayım.
ne hesabı olduğunu belirtmemiş. yine muğlak. çünkü sizi tanımıyor. ne hesabınız olduğunu bile bilmiyor. herkese yazılan şablon bir mail.
> ayrıca aylardır tüm etkinliklerini gizlice takip edip tüm yaptıklarını izliyordum.
ona rağmen adımı ve ne hesabım olduğunu öğrenememişsin.
> tüm bunlar, porno içeriği olan bir siteye girdiğin için bilgisayarına kötü amaçlı casus yazılımımın bulaşmasıyla başladı.
bu çok uçuk bir senaryo değil. porno siteler her yola çıkabilen dipsiz kuyular. yani zararlı yazılım yükleyen porno site kılığına bürünmüş bir siteye denk gelmek çok uçuk bir ihtimal değil.
> sana bu işin nasıl çalıştığını anlatayım. truva atı virüsleri sayesinde bilgisayarına ve diğer tüm cihazlarına tamamen erişim kazanabiliyorum.
"truva atı virüsleri" mi? herhalde 2001'den beri bu tabiri duymamıştım. bunlar çok eskiden kalma antika tabirler. yazan burada uçmuş, sadece alıcıyı korkutmak için rastgele kelimeler serpiştirmeye başlamış.
> bu sayede hem ekranında olup biten her şeyi görmem, hem de senin iznin veya haberin olmadan istediğim zaman kameranı ve mikrofonunu açmam mümkün.
evet zararlı yazılımların bu imkanları var. bu da uçuk bir ihtimal değil.
> ayrıca tüm kişisel bilgilerinle birlikte epostaların ve sohbet mesajlarını da açıp görebiliyorum.
ısrarla bir hizmet ismi vermeyip genelgeçer "eposta" ve "sohbet" tabirlerini kullanması sizi tanımadığını güçlendiren unsurlar.
> antivirüs programının neden kötü amaçlı yazılımımı bulamadığını merak ediyorsundur. bunu da anlatayım bari:
çünkü öyle bir yazılımın yok, ama anlat bari.
> sürücü asıllı bir kötü amaçlı yazılım kullanıyorum ve bu yazılım 4 saatte bir imzalarını yeniliyor, bu sayede de antivirüs programın virüsümü bulamıyor.
bu cümlede kullanılan saçma tabirler sayesinde google translate ile ingilizce'den çevrilen bir metinle karşı karşıya olduğumuzu anlıyoruz. "sürücü asıllı bir kötü yazılım" dediği "driver-based malware"in çevirisi ama türkçe'de o şekilde kullanılmaz. kötü çeviri.
teknik olarak da driver-based malware'leri de antivirüs'ler tanıyabiliyor. hatta uefi tabanlı rootkit'leri bile tanıyorlar artık. "4 saatte bir imzalarını yeniliyor" kısmı da asılsız, mantıksız. bir kötü amaçlı yazılım kendi imzasını "yenileyemez" çünkü imzasının ne olduğunu bilmez bile. imzalar antivirüs veritabanında durur. o imzayla uyumunu yok etmek için kendini tamamen yenilemesi gerekir. öyle bir şey de mümkün değil.
> sol tarafta sen keyifle mastürbasyon yaparken sağ tarafta da izlediğin videoyu gösteren bir video derlemesi hazırladım. xd
ciddi mi ya? yani beni mastürbasyon yaparken izlediğin yetmedi, benden yeterince tiksinmedin, bunu bir de kaydettin, sonra bu mastürbasyon videosuyla izlediğim videoyu senkronize etmek için adobe aftereffects başında saatlerini harcadın, benim mastürbasyonumu 50 kere tekrar izlemek zorunda kaldın ve bundan gocunmadın, üzülmedin? "napıyorum ben ya?" diye düşünmedin? videodaki senkron hatalarıyla uğraştın. doğru encoding oluşturdun? baya iş yaptın? üstelik karşılığında bir şey alıp almayacağın da belli değilken? belki de derdin para değildir, belki sen gerçekten benden hoşlanıyorsundur?
bir de böyle bir iddia olduğunda beklemeniz gereken şey bir numune: videonun birkaç saniyelik ve düşük çözünürlüklü halinin mail'e iliştirilmiş olması. böyle bir şey yoksa bu metnin sahibi size martaval sıkıyordur.
> tek yapmam gereken, bu videoyu cihazından veya bilgisayardan iletişime geçtiğin tüm eposta adresi ve mesajlaşma uygulaması bağlantılarınla paylaşmak.
dostum bunu yapabilecek imkanın varsa benle de paylaşabilirsin. paylaşmıyorsan açıkçası ben dediklerinin doğruluğundan şüphe duyarım.
> ayrıca tüm epostalarını ve sohbet geçmişini de herkesle paylaşabilirim.
tüm epostalarımı mı? 2004'teki "fw: fw: komik fıkralarrrrr!!" mailini kim ne yapsın. korkarım epostalarıma da sahip değilsin, öyle bir intiba aldım senden.
> herhalde bunu yapmamı istemiyorsundur.
kimse istemez.
> o halde ne yapman gerektiğini söyleyeyim: bitcoin hesabıma 1490 dolar (usd) değerinde bitcoin gönder (aslında bunu yapmak çok basit, nasıl yapacağını bilmiyorsan internetten öğrenebilirsin).
bitcoin hesap bilgilerim (bitcoin cüzdanım): 1kp9gaarfojb4bxe7fucehfhlayvrlztz1
bitcoin adresini özellikle sansürlemedim çünkü adrese baktığımda şaşırtıcı bir şey gördüm. 22 ocak tarihinde bir kişi bu hesaba binance'ten para yollamış! o kişi adına üzüldüm. umarım başkası benzer tongaya düşmez.
> gerekli miktarı hesabıma aktardığında tüm videolarını silip seni bir daha rahatsız etmeyeceğim.
yok ya hayatta silmezsin. mastürbasyon videomla saatlerini geçirmiş insansın. o kadar emek var. bırakamazsın o videoyu. senin de hoşuna gidiyor itiraf et.
> 50 saat (2+ gün) içinde ödemeyi yapmayı unutma. bu epostayı açtığında hemen bildirim alacağım, böylelikle geri sayım başlamış olacak.
bu paniğe sevk etme taktiği standarttır. ancak bu tarz "epostayı açtığın anda anlama" gibi bir işlem ancak e-posta'nın içine gömülü ve uzaktan istenen bir resim varsa mümkün. aksi halde mümkün değil. bu iyi bir şey çünkü o resmin olduğu sunucudan hacker'a doğru giden bir iz sürme mümkün olur. polisin yakalamasına daha çok imkan yaratılmış olur. iyi bişey bu. sağolsun hacker kardeş.
> bana güven.
şantajcıma güvenmeyeceğim de kime güveneceğim?
> çok dikkatliyimdir, iyi plan yaparım ve asla hata yapmam.
bundan böyle tüm şantaj işlerim için size geleceğim. bu profesyonellik takdire şayan.
> bu mesajı başkalarıyla paylaştığını öğrenirsem anında tüm videolarını herkesle paylaşırım.
herkes kaybeder. herkes üzülür.
> bol şans!
açlık oyunları başlasın.
not: bu tarz şantajların gerçek olanları da yok değil. özellikle reşit olmayan gençler arasında uygunsuz halde bir foto ya da videonun okuldakilere yayılması ve okulda alay konusu olmak en büyük kabuslardan biri. üstelik ilk başta nispeten masum bir video ya da fotonuzla başlayıp daha açık saçık foto/video yollamazsanız onu yaymakla tehdit ederek başlıyorlar ve bu taleplerin asla sonu gelmiyor. sonunda annenin babanın kredi kartı, evi arabayı saldırganın üstüne yapmaya kadar gidebiliyor. bu tür şantajlarda saldırgan size kişisel yoldan bir mesajlaşma yazılımıyla ulaşır, size isminizle hitap eder, sizle diyalogda kalır. hacker falan olması da gerekmez. sizi bir başkasıymış gibi kandırabilir. annenize babanıza şikayet ederseniz ya da bloklarsanız vs hayatınızı mahvetmekle tehdit eder.
böyle bir durumda yapabileceğiniz en iyi şey saldırganla iletişimi kesip anne babanızla yüzyüze bu konuyu konuşmak. siz mastürbasyon yaptığınız için, uygunsuz fotonuz videonuz olduğu için suçlu değilsiniz. kimse sizi bunun için suçlamaz. ama bu tiplerin taleplerine boyun eğerseniz çok daha ağırını ve kötüsünü yaşarsınız, onların da yaptıkları yanlarına kar kalır. anne babanıza güvenmeseniz bile mutlaka bir şans verin. size yardımcı olmazlarsa da doğrudan polise siz gidin. kendinize hiçbir suçunuz olmadığını, utanacağınız bir şey olmadığını hatırlatın. -
21. isveç'in tevrat yakılmasına izin vermemesi
izin verilmemesi degil, yapacak grubun eylemi iptal etmesidir haber. baslik yanlis ve provokatif.
-
22. 26 ocak 2023 ümit özdağ'ın akşener açıklaması
benim de parti genel merkezinde çaycılık yapan eltimin kaynından duyduğuma göre kesin dogru bir açıklama.
ümit özdağ da muhalefet birbirine düşsün diye laf taşıyan akraba teyze rolünde ne kadar başarılı bir performans sergiliyor değil mi? ne kadar sürpriz bir gelişme, ne kadar beklenmedik bir davranış. -
23. şekersiz sütsüz filtre kahve
sabahları kahvaltı sonrası bi çakınca beyin çalışmaya başlıyor sanki. normalde müptela biri değilim ancak diri tutuyor
-
24. 27 ocak 2023 danimarka'da kutsal kitap yakılması
ışid islam adına türk askeri yaktığında ( diri diri) sus pus olanlar ki bunun başında bizim islamcı hükümet tarikatler ve islamcı kesim olmak üzere chp,hdp,mhp bütün türkiye'dir. matbaada basılıp 10 euroya satılan emevi kitabı için çıldırıyor. yani o matbaada basılan kitap 2 türk askerinden daha kutsal öyle mi?
-
25. tr'de 810.000 tl almanya'da 142.197 tl olan araba
buna benzer yüzlerce başlık açıldı daha önce. ama tahammül edemediğim şey, orada beyaz eşya muamelesi gören bi cihaz bizim ülkemizde neden bu kadar astronomik. tamam vergisini verelim ona bi şey demiyoruz. ama türk insanı siyasilerin karnını doyurmaya mı hayata geliyor be kardeşim. yani neden bu düzene ses çıkmıyor ben gerçekten çıldırmak üzereyim.
türkiye'deki araç bmw 3 serisi e93 cabrio model. araçta ekran yok ve m paket değil.
her iki araç da 320i benzinli motor, aynı şekilde gri renk ve cabrio model. yine her iki araç 2007 model. yalnız türkiye'deki araç 230.000 km de iken, almanya'da ki araç 239.000 km de. hata boya değişen sorgulamıyorum artık arabalar 17 yaşında. araç linklerini ayrı ayrı bıraktım. vicdanınızı, bu ülkedeki gelecek planlarınızı sorgulamaya başlayabilirsiniz.
tr'deki araç
almanya'daki araç
edit : euro olarak da yazmam istendi. buyrun
tr'deki araç : 39.244€
almanya'daki araç : 6.950€
bonus linki türkiye'de ki emsal araca verdiğiniz para ile almanya'da alabileceğiniz araç
daha üst model ve motor hacmi daha büyük bir araba
edit 2 : iki ülke asgari ücretlerinin de belirtilmesi istendi. buyrun
tr'de asgari ücret : 8500 tl / 417€
almanya’da asgari ücret : 1744€ / 35.490 tl -
26. 21 sene sonra koalisyon hükümeti kurulacak olması
şu anda akp-mhp-bbp koalisyonu olduğundan geçersiz bir önermedir.
-
27. dekolte bluz giyip göğüs çatalını elle kapatmak
kıyafet seni rahatsız ediyorsa ve elinle kapatıyorsan o kıyafet iyi bir kıyafet değildir. kıyafet seni germemeli. rahatsız edici bir eylemdir. karşıdaki erkek bir anda kendini röntgenci bir şerefsiz gibi hissedebiliyor.
ayrıca memesi öne sarkma ihtimali olmayan küçük memeli kadınlar da bunu yapıyor. o net bir bahane midir ona emin olunamaz. -
28. 26 ocak 2023 türkiye uzay ajansı paylaşımı
böyle bir yazı altına tag’ledikleri “jesus_tr” de pek bir manidar olan paylaşım.
-
29. jayden oosterwolde
parayı, mesut özil gibi okeye dönen bitiklere değil de bunun gibi potansiyeli olan gençlere yatıralım.
-
30. abdülhamit han düşmese osmanlının 1914 politikası
o zaman abdülhamit han'da güçlü durup düşmeseydi. hayret bir şey ya.
okçular tepeyi terk etmeseydi, bayezid, timur'a yenilmeseydi, başka var mı kıyaslama aklınıza gelen yazalım.
zaten güçlü bir padişah olup gerekli tedbirleri alsa kimse onu yerinden etmezdi merak etme. herkes gücünü birgün kaybeder.
bu muhteşem sultan süleyman için geçerli ise senin benim için de geçerlidir. -
31. gezip tozmalarda 36 poz hakkı olunan zamanlar
ayrıca 36 pozun hepsinin çıkacağının da garantisi yoktur; belki de en güzel olduğunu düşündüğünüz fotoğraf yanmış olabilir ve hiçbir şekilde çıkmayacaktır.
fotoğrafçıya teslim almaya gittiğimde sorduğum ilk soru idi; kaç poz çıkmış? -
32. 33 yaşında halen ailesiyle yaşayan işsiz erkek
herbokologluğunuzun insanları nasıl bir ruh haline sürüklediği hakkında hiçbir fikriniz yok ki böyle saçma sapan başlıklar açıyorsunuz. bir insanın tüm hayatını bilmiyorsunuz, bilemezsiniz. bunu bilemiyorken de kimseyi yargılamaya, aşağılayıcı yorum yaparak üzmeye hakkınız yok. sizin bu aptal yorumlarınız yüzünden intihar eden insanlar var. yarın bir trafik kazası geçirip kolsuz bacaksız kalsanız ve biri sizin durumunuzla ilgili bir başlık açsa ancak o zaman anlarsınız düşüncesizliğinizi
-
33. gelecekteki sevgili ile yapmak istenen şey
aklımda ilk canlanan şey beraber yaşadığımız evde kedimiz kucağımızda koltukta oyalanmak.
birlikte yemek, içmek, uyumak, uyanmak, gezmek, okumak, ağlamak, gülmek... şimdiye dek tek yaşadığım hayatı sevgilimle doyasıya paylaşmak isterdim. -
34. iyi bir insanın acımasız bir insana dönüşmesi
kendimi bildim bileli hep iyi bir insan olmaya, paylaşımcı olmaya, duyarlı olmaya çalıştım. hiçbir zaman bu davranışlarımı günün birinde karşılık bulurum diye yapmadım. her daim önemsediğim vicdanım ve öz-saygım oldu. pek çok şeyi sineye çektim, yanlışları görmezden geldim, kötü sözleri duymazdan geldim. ama herkesin bir tahammül sınırı varmış. değişmek 'zorunda' kaldım çünkü hiçbir zaman manevi anlamda bir doyum hissedemedim karşı taraftan. en azından insanların bana kötü davranmamasını, her hareketimi eleştirmemelerini, hedeflerimi küçümsememelerini bekledim. ama olmadı. hiçbir şeyin değişmediğini fark edince ben değiştim. telefonlara bakmaz, kimseyi arayıp sormaz, yardım isteyeni reddeder oldum.
doğal olarak, ne oldu da değiştin sorusuna çok maruz kaldım. bugüne kadar beni bu duruma getirmek için sanki özel çaba sarf eden insanları bir meydanda toplayıp ''hepsi sizin yüzünüzden oldu o..... ç.....'' söylemek isterdim. keza, bazılarına bunu yaptım bile. zamanla insan ilişkilerinin bana göre olmadığını anlayınca, ki bunu kabullenmek gerçekten bir insan için oldukça zor bir durum, kendime yöneldim. kendime daha çok yatırım yaptım. açığa çıkmamış bazı yeteneklerimi keşfettim ve bunlardan maddi gelir bile sağlar oldum.
kitaplar en büyük dostum oldu. hayatın daha çok haksız, acı ve sinir bozucu taraflarına maruz kaldığım için karamsarlık felsefesine yöneldim. ve bu tercihim kafamdaki pek çok soruya yanıt bulmamı sağladı. çünkü eserlerini okuduğum o bilge insanlar zaten pek çok şeyi yüzyıllar öncesinden çözmüş. yapmış olduğum pek çok şeyin beyhude olduğunu fark ettim.
ve kaçınılmaz bir şekilde, acımasız, duyarsız, ilgisiz ve umursamaz bir insana dönüştüm. bununla övünmüyorum, bunu iyi bir şeymiş gibi anlatmıyorum. ancak hayatımın bu evresinden sonra insanların bana daha çok saygı duyduğunu, benimle konuşurken sözlerine dikkat ettiklerini, başları sıkışınca ilk aradıkları kişinin artık ben olmadığımı fark ettim. bana katılır ya da katılmazsınız bilemem ama bir insan sorumluluk alanını, görüş açısını ve içindeki iyi insanı ne kadar azami seviyeye indirirse, kendi hayatını o kadar çok kazanıyor; kendini daha iyi tanıyor, hatalarıyla/doğrularıyla daha net yüzleşiyor. şu an olduğum/dönüştüğüm kişiden gayet memnunun. kimsenin tavuğuna kışt demiyorum. ne ölüme ne de ölülerine.
''insanlar, bağışlandıklarında arsızlaşan, bu yüzden onlara yumuşak ve sevecen davranılamayan çocuklara benzerler. bir dostun ödünç alma isteğini reddetmekle o kişiyi yitirmeyiz, ama ödünç istediği şeyi ona vermekle, onu kolayca yitirebiliriz; bunun gibi, bir dosta karşı gururlu ve onu biraz ihmal edici bir biçimde davranarak onu yitirmeyiz ama ona karşı çok fazla dostça ve kibar davranırsak, onu yitiririz çünkü bu davranışımız onu küstah ve katlanılmaz kılacaktır, bu da bir kopmaya yol açacaktır. (syf: 168)
(bkz: parerga und paralipomena)
"doğuştan gelen bir kusurumuz var; hepimiz mutlu olmak için dünyaya geldiğimizi sanıyoruz. bu kusurumuzu gidermedikçe, dünya gözümüze çelişkilerle dolu bir yer görünecektir. çünkü her adımımızda, ister büyük ister küçük bir şey yapmış olalım, dünyanın ve insan hayatının, mutlu bir yaşam sürdürmeye olanak verecek biçimde tasarlanmadığını anlayacağız. işte bu yüzden bütün yaşlıların yüzlerinde aynı ifadeyi, yani düş kırıklığını görmek mümkündür." (syf: 22) (bkz: parerga und paralipomena)
"beni sadece davetsiz bir misafir gibi kabul eden dünyayı affedebilecek miyim?"
(syf: 77) (bkz: gözyaşları ve azizler) -
35. her 5 muhaliften 4'ünün kılıçdaroğlu'nu istememesi
35 bin kişi anket yaptık hala algı diyorsunuz. kaç para alıyorsanız söyleyin de yollayalım. çoluk çocuğunuza yüzünüz olsun.
dün yapılan büyük kılıçdaroğlu anketiyle bilinenin ayyuka çıkması durumudur. -
36. iş hayatının insana kazandırdıkları
sabır.
bunu kazanırken, neleri kaybettiğiniz saymakla bitmez. -
37. 26 ocak 2023 büyük kılıçdaroğlu anketi
cbaskani olmasi durumunda kadro hevesiyle kendisini yalaya yalaya bitiremeyen yancıları ve dersim lobisini dumura uğratan ankettir.
uzgunuz, yaladiginiz kisiye suanda ulasilamiyor. lutfen daha sonra tekrar deneyin. -
38. yokluğunda dünyayı kaosa sürükleyecek meslek
-
39. evli kadınla birlikte olmak
- yapmayın.
- yapmayın.
- yapmayın.
- yapanla arkadaşlık yapmayın, selâmı sabahı kesin. -
40. ecevit'e kasa fırlatan adamın ekonomiyi beğenmesi
bu adam normal biri değil. ya vazifeli ya fırıldak. her sene düzenli olarak gidişatla ilgili birbiriyle zıt ifadelerde bulunuyor:
mesela 2015 yılında akit'in haberinde, beyefendi eskiye sövüp mevcut akp iktidarını övüyor. her şey çok güzel diyor.
şimdi her şey güllük gülistanlık
ancak 2017'de ise bu sefer ecevit adam gibi adammış diyor ve ekliyor:biz çok yanlış insanları kendimize lider seçmişiz
ama aynı yıl yetmez ama evet diye bağırarak, koalisyonlar bizi mahvetti diyor:
koalisyonlar bizi mahvetti
yetmiyor, 2019'da ise o dönem gerçekleştirdiği eylemi o an yapmasının artık mümkün olmadığını söylüyor:
yazar kasa atmak artık mümkün değil
ama coştu bizim adam bir kere, öyle hemen durur mu? sonra ise 2020'de durumun berbat olduğunu, esnaf olsa tekrar yazar kasa atacağını belirtiyor:
bugün esnaf olsam yine yazar kasa atardım
ve nihayet sövdüğü ekonominin iki ayda düzeldiğini belirterek yine açıklama yapıyor:
iki ayda düzeldik
yorum sizin. -
41. 27 ocak 2023 izmir fırtınası
adnan menderes havalimanı'na uçak indirtmeyen fırtına.
tk2354 mevlana oldu dönüyor, iki kere iniş denemesi yaptı inemedi. https://www.flightradar24.com/thy9ev/2efb8239
edit: uçak istanbul'a geri dönüyor sanırım.
edit2: uçak istanbul'a iniş yaptı. -
42. istiklal marşı'ndan rahatsız olan ukraynalı
köyüne geri göndereceksin sabah akşam bomba sesi duysun amk.
-
43. 27 ocak 2023 erdoğan'ın mitingde şarkı söylemesi
bi kulağımızın içi kalmıştı
-
44. 50€'luk ilacın 3750€'ya satılması haberine yasak
başlığa ancak bu kadarı sığan durum. tam hali şöyle:
(bkz: akp'li eski vekil şükrü ayalan'ın, 50 euro'luk ilacı sgk'ya 3.750 euro'ya sattığı haberlerine erişim yasağı konulması) -
45. hayatın çok güzel olduğunun anlaşıldığı anlar
2.5 aylık kızımla her allah'ın günü hayat çok güzelmiş lan diye kendi kendime söylenirken uyanıyorum. yüzümde aptal bir gülümseme beliriyor. içimde kelebekler uçuşuyor göz göze geldiğimizde.
mesela dün sabah şakımasıyla uyandım adeta. şu ara sesini keşfediyor. sabah sabah minik yaban mersinimin sesiyle uyanmak, bana gülümsediğini görmek… lan o da beni seviyor diye mutlu olmak… -
46. özge ile merve arasında kalmak
yatakta olursa süper olacak bir uygulama.
-
47. sigara ve alkol içmeyen erkek
alev almaktan kıl payı kurtulmuştur
-
48. esra erol'daki paranormal çift
uyuşturucu madde kullanan adamın trajikomik ifadelerini canlı canlı izliyoruz. hangi madde olduğunu bile tahmin edebilmek de benim hayatımın trajikomik yanı.
-
49. şaka maka türkiye'nin batı'ya üstünlük kurması
aktrol geldi hanım!
bas engeli geç. -
50. şahmaran (dizi)
izlediğim en kötü senaryoya sahip netflix dizilerinden. yönetmene, ekibe yazık olmuş. yani şahsu ve maran diye iki karakterin şahmaran diye dizide bir arada gelmesi yetmemiş bir de şahsu karakterinin şahmaran'ı ders veriyor ayağına bunu bir de okura anlatması gerekmiş. kör gözüne patates çuvalım.
chatgpt'ye şahmaran diyaloğu yazdırdım şunu çıkardı:
- neden bunu yaptın?
- neden mi yaptım?
- evet neden yaptın?
- bunu gerçekten bana mı soruyorsun?
- evet sana soruyorum!
- sen ciddi misin ya
- evet çok ciddiyim soruyorum
- sen neyi neden yaptığımı gayet iyi biliyorsun
- öyle mi?
- evet
- al çay koydum iç
- *hüp*
(bir dakika boyunca sessizce çay içerler)
- ben gidiyorum
- nereye?
- ne demek nereye?
- e nereye diye sordum işte ne var bunda?
- sen normal misin şu anda gerçekten?
- alt tarafı bir soru sordum ne var ki bunda şimdi?
- sen ne olduğunu gayet iyi biliyorsun
- öyle mi?
- beni sınamaya kalkma lütfen