Değerli ziyaretçilerimiz,

Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.

Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.

Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.

Sozlock Ekibi

Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 1 ekim 2020 rangers galatasaray maçı

    türk futbolunun, taraftarların bile rahatsız olmadığı sorununun bir kere daha ayyuka çıkması ile galatasaray'ın avrupa'nın en kasap ve futbola uzak liginin devine karşı etkisizin ötesinde oynadığı ve kaybettiği maç.

    (bkz: tempo)

    bu amk oyununu türkiye kadar yavaş oynayan ülke kalmadı çünkü halen daha ortasahada teknik, kavisli toplar atan ve fiziken etkisiz oyunculara, 4-2-3-1 denen gerizekalı sisteme, çizgide topla artislikler deneyen beyinsiz kanatlara falan güveniyoruz.

    pırpır diye bir futbolcu tabiri var türkiyede, hızlı ve topla ilerleyen kanatlar için kullanıyorlar. sanki hızlı kanatların tek bir tipi varmış gibi. robben de hızlı bir kanat, adama traore de, ikisinin farkını anlat desen anlatamayacak, sabahtan akşama kadar oyuncu boklayan gerizekalı bir taraftar çoğunluğu var türkiye'de.

    galatasaray'ın kadrosu iyi miyi değil mesela, ama yorumcusundan taraftarına herkes ligin en iyi kadrosu olduğunu söylüyor. neden? çünkü denk geldiğinde topa çok iyi vuran adamları var, ortasahada ayağı düzgün bir sürü isim var ve top kazanabilen stoperleri var diye. ha ligin en iyi kadrosu kimde desen tartışılır.

    ilk yarı luyindama ve marcao rangers forvetlerinden birinin stoper ve ortasaha bloğuna doğru çekilmesine izin vermeyip sürekli takip ettiler, sözlükte de ''galatasaray oyuna hakim ama üretemiyor'' gibisinden entryler vardı. çünkü topa sahip olma yüksek olunca takımın üstün oynadığını sanıyoruz hala.

    ikinci yarı rangers, luyindama ve marcao'nun markaj için boşalttıkları alanlara hızlı paslarla akın etti ve tamamen kırdı galatasaray'ı.

    çünkü bu amk liginde kimse hızlı oynamıyor. en son tam anlamıyla hızlı oyun oynatmaya, tempoya, güce ve mücadeleye dayalı oyun oynatmaya çalışan biliç vardı. havasını aldı bu ligde. geride düzgün yerleşip beklemeye çalıştığında korkaklıkla suçlandı, tempolu oynamaya çalışan ve alana akabilen mustafa pektemek'i maç sonlarında oynattı diye küfürler yiyordu çünkü mustafa pektemek teknik bir oyuncu değil ya amk, ondan.

    adam türkiye'den ayrıldıktan sonraki sene west ham'i prem'de 7. yaptı. west ham en son ne zaman bunu başardı hatırlayan olmaz. bütün büyük takımlara çalım falan taktı hatta bir ara ilk 4'ü görür mü diye konuşulmuştu zaten o sene leicester şampiyon oldu.

    bizde de ligin duayeni şenol güneş geldi. başarılı da oldu, bilic'in sistemini devraldığı sene avrupa'da pek bir şey yapamadı lokomotiv moskva'ya diş geçiremedik falan.

    sonraki sene temposuz, oyuncuların tekniği ve fizik becerisine dayalı, kanatlardan set hücumları çevirerek, tamamen o anki elinde olan kadrodaki oyuncuların belli özelliklerini sömürmeye dayalı bir oyun getirdi. bazen çok da iyi oynattı ama ne oldu?

    beşiktaş zamanla hücum edemeyen, varyasyonları dar, temposu düşük, yaşlı bir kadroya evrildi çünkü birden motta, pedro franco, serdar kurtuluş ile tottenham ile kapışan takıma olcay falan yetmez olmuştu. kendini kanıtlamış, büyük takımlarda geçmişi olan büyük beklentiler olan adamlar dolduruldu.

    şu anki halimizin sebeplerinden biri de o zaman takımın kadrosunun ve oyuncu beklentilerinin geçirdiği dönüşüm. halen daha avrupa'nın hiçbir takımında, şu glasgow rangers'ta bile top oynayamayacak anderson talisca gelecek olsa yılda 2 milyon eurodan 4 sene sözleşme imzalar bizim gerizekalı kulüpler, taraftarlar da bayılır, ölüp biter.

    sonra da ''bu oyuncular hep yatmaya geliyo yeaaa!''

    türk futbolu türkiye'nin özeti gibi, kalitesizlik, dünyanın kalanını takip edememe, etse de nedensellik ve rasyonellikle açıklamaya üşenip basite indirgeme, küçük hesaplar, birilerinin sürekli manipülasyonuna kanma gırla gidiyor.

    bu zeka seviyesiyle bu kadar olur.

    şu oyunu bizim kadar tıngır mıngır oynayan ülke var mı? liglerde hakemler maçları katletmek için fırsat kolluyor, ikili mücadelelerde ''ne olur ne olmaz'' diye faul çalınıyor, takımların hiçbiri hızlı hücum etmeye yanaşmıyor, kimse tempo yapmıyor.

    son dünya kupasında panama'nın oynadığı kadar bile hızlı oynayamıyoruz.

    fransa'yı içeride dışarıda yenmiş milli takımımız andorra'ya gol atamıyor bu kabzımallığımız yüzünden. çünkü türkiye'deki futbol kültürü aklıa eskide kalmış dinozorların elinde, taraftarlar da bu adamlara tapıyor çünkü bir şekilde senede iki tane büyük maç kazandıklarında işi çözüyorlar.

    kalitesiz ve futboldan zerre kadar anlamayan, sadece gazla ve tutkuyla çalışan, futbolu asla oturup mantıklı analiz edemeyen taraftar, sektörde konum edinmiş, asla işsiz kalmayacağını bilen, hiçbir taktik gelişim veya çaba içinde olmayan memur zihniyetli antrenörler, amatör ötesi yönetimler, berbat ve kalitesiz taraftar ile yandaş federasyonun arasında pelte olan hakemler, maç hakkında neredeyse hiç konuşmayan, hiç maç yorumlamayan ve sadece oyuncuların adını tekrarlayan rezil ötesi çapsız futbol spikerleri, her hafta televizyonlara çıkıp boş beleş, hissi ve verilere dayanmadan konuşan çapsız spor yorumcuları.

    bu amk ülkesinde emre bol, serdar ali çelikler, erman toroğlu, ahmet çakar, rasim ozan kütahyalı falan futbol konuşuyor.

    aralarından çok sevilen ali ece falan var, inanın adamın her tarafından amatörlük akıyor. şu adamların hiçbiri, değil ingiltere, italya falan, inanın rusya, ukrayna gibi ülkelerde bile medya kuruluşlarının kapısından giremezler.

    bunların hiçbirinden rahatsız olmayan, ''abi maç kazandıran oyuncu istiyoz maç!'' , ''n'sakala çöp yeaa'', ''6 ay top oynatılmayan ve şimdi sağ ayakla sol bekte oynatılan linnes'in galatasaray'da ne işi var yeaa!'' türü gerizekalıca yorumlar yapan bir kitle var.

    malın alıcısı ne ki kendisi bir bok olsun? türk futbolu ne oluyor diye burada sayfalarca veryansın eden insanlar, bu halin en büyük sebeplerinden biri sizlersiniz zaten.

    biri gelmiş ''glasgow rangers'a yenilemeyiz yeaa'' diyor. sen kimsin lan? nedir galatasaray'ın, beşiktaş'ın falan futbol piyasasındaki çapı ederi de sen rangers'a yenilmeyeceksin?

  • 2. çocuklarımıza öz türkçe adlar veriyoruz kampanyası

    ''ohorotto oropço hosop vorocokson'' diyen arap tapınıcılarını rahatsız eden uygulama.

    arap köpeği olmak da farklı bir duygu galiba.

    edit: eskiden dindarları ahlaklı bilirdik. şimdi ebemizi düzmeler, kafir ilan edilmeler, ırkçı şerefsiz olarak yaftalamalar, ahiretle tehdit edilmeler havada uçuşuyor. yavrum biraz rahat durun. şurada birkaç yıllık iktidar deneyiminiz oldu, ne halt olduğunuz ortaya çıktı. iyi ki de çıktı...

  • 3. 2 ekim 2020 donald trump'ın koronaya yakalanması

    şimdi soru şu;

    trump vaka mı hasta mı?

    washington'da gözler fahrettin koca'ya çevrildi.

  • 4. yazarların sempati duyduğu kötü karakter

    (bkz: kanzuk)

  • 5. yazarların en az 500 kere dinlediği şarkı

    maiden dan fear of the dark ve hallowed be thy name

    sentenced dan end of the road

    pentagram dan sonsuz

    manowar dan hail and kill

    rainbow dan temple of the king

    black sabbath dan heaven and hell

    blind guardian dan mirror mirror, imaginations from the other side ve nightfall

    ve tabii ki kızım henüz bebekken 6 ay boyunca istisnasız her akşam kanguruya takıp koruya uyutmaya götürdüğümde ninni olarak dinlettiğim mavi sakal dan günler ve led zeppelin den stairway to heaven

  • 6. fatih terim

    "taktik bilmez." dedikleri kadar var maalesef. başımızı yere eğdirdi rangers maçında. dünyadaki tüm galatasaray taraftarlarına sorsan babel ile başlamazdı. kanat oyuncusu emre'yi orta saha oynatarak neyi hayal ediyor anlamadım. fener maçında aynı şeyi arda ile yaptı, şimdi babel. yanlış diziliş ile çıkıyoruz. gol yemezsek veya dakika 70 olmazsa asla değişiklik yapmıyoruz. bir şeyde ısrar ediyorsa takım zarar görse bile asla değiştirmiyor. inatla o yaptığı şeyin kendince olmasını bekliyor.

    yordun be hocam. koca rangers maçındaki tüm hücum varyasyonumuz doldur-boşalt yapmaktı. biz 3. lig takımlarının gol taktiği ile oynayacaksak bari 4-4-2 oynasaydık da diagne'de kalırdı belki şişirdiğimiz toplar.

    güçlü bir takıma elensek içim yanmayacak. rangers'ın tek yaptığı şey; 4-3-3'ün orta üçlüsünden ileri üçlüsüne havadan ara pas.

    yönetim oyuncu almıyorsa da babel'i oynatmazsın be hocam. zaten gitmiyor, alma kadroya, nedir yani? gerekirse alt yapıdan oyuncu koy. neden bize ceza olarak bitik oyuncular izletiyorsun.

    koskoca galatasaray 2 senedir kaleye top götüremiyor ya. hızlı bir kanat oyuncumuz yok, kanat forvetimiz yok. belhanda'dan gollük pas bekliyoruz, olacak şey değil. bir şey üretmeyen 4-1-4-1 taktiğin sıktı be hocam. donk ile birlikte 3-4-3 bile denenir bu takımda. illa 10 numara tarzı bir oyuncu oynatmak zorunda da değiliz. 4-4-2 oyna, ona da razıyım.

    arda, babel, belhanda'dan medet ummayı kes, gözünü seveyim.

  • 7. yazarların ömür boyu başına bela olacağı özelliği

    (bkz: overthinking)

  • 8. doktorun cuma namazına gitmesi

    devlet hastanesi doktorunun gerçekleştirdiği hadise.

    mevzu basit, annem bulaşık yıkarken kavanozun kırılması sonucu çok derin bir şekilde elini kesiyor. hemen acile gidiyorlar, durum acilde anlaşılıyor ki sinir minir kalmamış, ameliyatlık bir durum söz konusu. ama diyorlar ki önce ortopedi doktoru görsün. başlıyoruz beklemeye, saat 12'de öğlen yemeğine çıktığı için beyimiz, bir bok yiyemiyoruz beklemekten başka. normalde saat 13'te gelmesi gerekiyormuş ama cuma namazına gittiği için, 13:30da gelecekmiş. hala gelecek.

    bu memlekette din kullanılarak insanlar mağdur edildiği sürece bir sik olmayacak. sorsan mesleği de kutsal, ama 70 yasında bir kadını ameliyatlık elle kan içinde tutmak günah değil.

    insanın en çok zoruna giden de bunlardan medet umuyor hale gelmemiz. allah belanızı versin.

    edit: fiziki ihtiyaçlarla manevi ihtiyaçları karıştıran arkadaşlar umarım su an bulundugum duruma düşmezler. amk yerinde sanki yemek yemeye gitti diye eleştirmişim adamı, ölüm kalım meselesi de olabilirdi ki su an zaten kadının sinirlerinin hasar gördüğünü falan söylüyor asistan. bu kadar kritik bir durumda ben kimsenin manevi ihtiyacını bekleyemem.

    edit 2: kişi ve kurum ismi kaldırıldı.

    son edit: arkadaşlar, 33 yaşındayım. bugüne kadar hiçbir zaman doktor, öğretmen vs. gibi kutsal gördüğüm meslekleri eleştirmedim ya da anlamadan dinlemeden yargılamadım. insanın canı yanınca anlıyor durumu, bakın çok basit bir olaydan bahsediyorum, herkesin başına gelebilecek bir ev kazası ve dikiş atılması için 2 saat hastanede bekledik. sistem şu, 3 tane ortopedist var, 2si görevinin başında o anda ama acilden yönlendirilen doktor yok. bize de başka kimse bakmıyor acilden yönlendirdikleri için. kaldı ki acilden yönlendirilen en az 7-8 hasta daha var. birinin kolu kırık, birinin bacagı kırık vs. şimdi hal böyleyken yemek molasından sonra doktoru beklemek en doğal hakkımız. molasını kullanmasın demiyorum asla, kullansın, yemegini de yesin ne yaparsa yapsın ama saat 13'de bitiyorsa molası, işinin başına dönsün, zira yaptıgı iş acil hastalara bakmak. bakın orada namaz kılarken, daha kötü sonuçlar ortaya çıkabilirdi. şahsi değil genel düşünüyorum, ben bir doktor olsam, bana göre iyileştirmek, hastaların derdine deva olmak en güzel ibadet.

    allah'a şükür annem iyi, yukarıda da yazdıgım gibi yine aynı doktor sayesinde iyileşti. ama sistemdeki saçmalık artık can yakmaya basladı. tek dikkat çekmek istediğim nokta bu.

    iyi dilekler için sağolun. sağlıklı günler herkese.

  • 9. 01111001 01100001 01111010

  • 10. sağlık bakanı'nı istifaya davet ediyoruz

    istifa ettiğini hayal edelim;

    1. sağlık bakanı çıkıp gerekli açıklamayı yapıp istifa eder,
    2. sosyal medya #fahretinkocanınyanındayız tagi ile twitler yardırmaya başlar,
    3. rte istifayı kabul etmez,
    4. kahraman ilan edilir.

    süleyman soylu filmini izlemediniz mi siz?

  • 11. ermenistan'ın bm'ye sunduğu harita

    dunya bu seviyede fantastik bir toplum daha gormemis olabilir..

  • 12. mark zuckerberg türkiye'de doğsaydı ne olurdu

    (bkz: internetçi arkadaş)

  • 13. 2 ekim 2020 merkel vize serbestisi açıklaması

    “euro kaç tl olmuş nasılsa gelemezler amk” ön kabulüyle yapılmış olabilecek açıklama.

  • 14. 2 ekim 2020 cumhurbaşkanın gençlere çağrısı

    reis dur daha yeni geldin göreve ne bu acele alt yapı kurmalar falan

  • 15. radamel falcao garcia

    haksızlık yapılan el tigre.

    adamın penaltı kaçırmışlığı var mı?

    penaltı verdiler de o mu atmadı? kale önünde al kaleye yuvarla dediler de o mu yuvarlamadi?

  • 16. erkeklerin balık etli kız yerine zayıf kız tercihi

    hangi balık olduğunun çok önemli olduğu tercihtir.

  • 17. abonelik iptalinin e-devletten yapılması

    bilgi teknolojileri ve iletişim kurumu (btk) tarafından resmi gazetede yayımlanan karara göre, gerekli çalışmalar tamamlandıktan sonra abonelik iptalleri artık e-devlet üzerinden yapılabilecek.

    televizyon, internet, telefon gibi abonelik sözleşmelerinin iptali için istenen faks, imzalı dilekçe ve kimlik ibrazı dönemi artık sona eriyor. adeta vatandaşların çilesi haline gelen sözleşme feshi, btk tarafından çalışmaların tamamlanmasıyla e-devlet üzerinden yapılması mümkün olacak.

    artık aboneler e-devlet üzerinden abonelik fesih bildiriminde bulunacak. 24 saat içinde de operatör fesih bildirimini aldığını karşı tarafa bildirecek ve 48 saat içinde hizmet sonlandırılacak. hizmet sonlandırılmaz ve abone kullanmaya devam etse bile firma bu kullanımı faturaya yansıtamayacak.

    abonelik iptali e-devletten yapılsın kampanyası amacına ulaşmış ve yetkililer sesimizi duymuş anlaşılan.

    kaynak editi: arkadaşlar internette arama yaptığınız zaman bugün son 2 saatte bütün gazetelerin bu haberi kelimesi kelimesine aynı olarak verdiğini göreceksiniz. btk sitesinde aradım kaynak bulamadım. ülkenin bütün gazetelerine aynı haber metni verilmiş. gazetelerin tümünü trollemek kolay olmamalı.

    önceki haberlerde düzenlemenin 15 eylül'de yürürlüğe gireceği yazılıydı. bugün e-devlete baktım. abonelik ve borç bilgilerine ulaşabiliyorsunuz fakat abonelik iptali butonunun eklenmemiş olduğunu görüyorsunuz. alacak iadesi taleplerini ise e-devlet ilgili şirketin web sayfasına yönlendiriyor. sanırım şirketler düzenlemenin yürürlüğe girmesini geciktirmeye çalışıyor ve başarmış görünüyor.

    tebrik editi: sadece istanbul, kocaeli ve hatay belediyeleri su abonelik iptallerini e-devlet üzerinden yapabiliyorsunuz. bu belediyeleri bilumum telefon, tv ve internet şirketlerinden daha yüksek teknolojiye sahip olduklarından dolayı kutlarım.

  • 18. 1 ekim 2020 glasgow rangers'ın yaptığı paylaşım

    güzel mizah yapmışlar. avrupa'da cogu takım kendi arasında böyle paylasımlar yapıyor. gelişmiş ülkelerde görülen güzel bir mizah, gülün geçin.

    not: galatasaray.

  • 19. türkiye 300 cihatçıyı karabağ'a gönderdi

    azerbaycan’ın nüfusu ermeniler’in dört katı. azerbaycan’ın aktif asker sayısı, yedek kuvvet sayısı katbekat fazla. aynı zamanda uçak, tank, iha/siha, füze ve bilimum silah bakımından üstünlüğü tartışılmaz. ermenistan gdp’si 10 milyar dolar civarındayken azerbaycan’ın 50 milyar dolar’ın üstünde.

    silahlanmaya ayırdıkları bütçede ise 600 milyon dolara karşı 2,2 milyar dolar olarak azerbaycan lehine. savaşmak için neden 300 cihatçı getirmeye ihtiyaç duysunlar, anlayamıyorum. halk zaten coşmuş durumda, cepheye gönüllü yazılmak için kadın-erkek uzun kuyruklar oluşturup yönetimi zorluyor.

    ayrıca, büyük çoğunluğu şii olan azerbaycan halkının en sevmediği şey, radikal sünni akımlar. neden yeterince askerleri varken ülkelerine bu cihatçıları davet etsinler, aklım almıyor.

    bana ermeni propagandası olma ihtimalli çok yüksek geliyor. ama eğer gerçekse; azeriler, bu savaşı tamamen türkiye’den gelen kurmaylara bıraktılar. buna paralel olarak; işin tamamen türkler’e bırakılmasına karşı olan azerbaycan genelkurmay başkanı sadıkov’un istifa ettiği dedikoduları dolaşıyor. ve bizimkiler de kendi eğittikleri personelle bu savaşı yürütmek istiyorlar. suriye’de ve libya’da kullandıkları suriyeli gruplarla başarının daha hızlı ve kolay olacağına inanıyorlardır. gerçekse tek ihtimal bu.

  • 20. hdp'li 50 belediyenin 45'ine kayyum atanması

    ama onlar da "terörörörööööö" diye zırvalayacak yazarları bolca göreceğimiz başlık. "ulan madem terörle alakaları var, ne diye seçime sokuyorlar bu adamları?" diye sorgulayacak bir zeka yok çünkü koduğumun mallarında :)

  • 21. ekşi itiraf

    yazılanlardan anladığım kadarıyla sözlüktelerin yarısı sevişmek, diğer yarısı ölmek istiyor. birde arafta kalmış bir kesim var onlar hem sevişmek hem ölmek istiyor.

  • 22. komşu ile fuckbuddy olmak

  • 23. saray'ın günlük masrafının 10 milyon tl olması

    ne diyordu değirmenci dayı;
    bu nasıl çark ulan!

    buğday biziz, ezilen biziz.
    un olan biz, kalan hepimiz.
    kim bu doymak bilmeyen şerefsiz? *

    (bkz: itibardan tasarruf olmaz)

  • 24. 2 ekim 2020 n11.com rezaleti

    gün geçmiyor ki bir site tarafından dolandırılmıyım. bu sefer yanlışlık falan yok ama n11.com ve onun mağazası olan demir_bilişim1 ortaklığıyla alenen dolandırıldım. tüketici hakem heyetine de verdim zaten durumu ancak içim soğumadı. başkaları da bunlara aldanmasın herkesin haberi olsun diye buraya da yazıyorum.

    17.09.2020 günü www.n11.com'dan (onun firması olan demir_bilişim1 adlı mağazadan) xiaomi mi 8 lite 64 gb /4gb ram çift hatlı cep telefonu satın aldım. telefonun aynısı bende de vardı bunu babama aldık. neyse açtık telefonu kuruyorum her şey normal gibi görünüyordu. ziraat bankası uygulamasını da kurdum babam giriş yaparken şöyle bir uyarı verdi:

    görsel

    telefon rootlanmış. daha sonra kıllandım imei kaydına baktım. çift sim kart olduğu için çift imei kaydı olması gerekirken (benimki öyle) tek imei kaydı var. n11.com üzerinden mağazaya sordum bu nasıl oluyor diye. o telefon tek hatlı dedi adam. arkadaşım dedim aynısını ben de kullanıyorum ayrıca ürünü satın aldığım ekranın görüntüsünü de attım çift hatlı diye satıyorsunuz dedim. sen ürünü iade et o zaman dedi. bak beni uğraştıracaksanız onu bileyim dedim. yok dedi gönder sen tamam. anladım sıkıntı çıkaracaklarını ama iade kodu alıp göndermeye karar verdim.

    telefonu rootlamışlar başka imei'i buna çakmışlar sıfır diye satıyorlar benim anladığım bu. neyse iade kodu oluşturup kargoya verdikten tam yarım saat sonra iadem mağaza tarafından reddedildi. sebep: kargo mağazaya ulaşmadı. haha. adamlar inanılmaz seri çalışıyorlar. yarım saatte izmirden istanbul'a nasıl gönderemedik lan ürünü biz. hata bizde. burdan nasıl insanlar olduklarını anladım tabii. iyi oldu bi yandan önlem aldık sağolsunlar.

    n11.com la yine görüştük tekrar iade kodu oluşturun dedi ve mağazayla muhatap olmayın dedi. tamam dedim. gönderdim yine. 2 gün sonra mağazadan (demir_bilişim1) arandım. "beyefendi ürünü 2'ye bölmüş yollamışsınız. ürün kırık." diyor bana. diyorum cihaz rootlu, oynanmış, güvenlik açığı var, imei kaydı sahte ya da oynanmış diyorum, onda sorun yok o değil de ürünü kırmışsınız diyor.

    tabii ki ürün kırık değil. ama telefonda böyle konuşuyor kadın pişkin pişkin. ama ben naptım. yarım saat içinde iademi reddettikleri için ürün kargolanırken, kargoya verildikten sonra video'ya çektim ve tüketici hakem heyetine verdim bunları. sonra merak ettim bunlar teşkilat mı acaba diye. evet teşkilatmış. bir sürü insana sahte imei'li rootlu telefonları satıyorlar kimi anlıyor kimi anlamıyor, ziraat bankası uyarmasa biz de anlamayacaktık. sonra da "telefonu kırmışsınız, ürünü ikiye bölmüşsünüz ama" diyerek milleti yıldırıyorlar. n11.com da bu konuyla ilgili hiçbir şey yapmayıp mağazaya ödemesini yapıyor.

    mağaza reddediyor ya ürünü, n11.com diyor ki "mağaza iadeyi reddetti". sadece bize haber veriyor. sen ne işe yararsın n11.com? sen olmasan biz demir bilişim mi tanırız? ben bunları nerden bulup da ürün alırdım yani? haa bu arada nasıl yaptılar bilmiyorum ürünü aldığım sayfaya yorum da yapamıyorum. hata veriyor hep. ondan çok ciddi teşkilatlar. umarım çökertecez bunları. şu an bu ülkede adalet ne kadar kalmış onu test ediyorum. adamlar göz göre göre bizi dolandırdı ya lan. şuraya bu mağaza hakkında diğer şikayetleri de koyayım da görün durum ne kadar fena:

    görsel
    görsel
    görsel
    görsel
    görsel

    bu verdiğim 3. tüketici hakem heyeti konusu bu arada son 1 ayda. evlenmek çok zormuş cidden ne aldıysak getirmiyor adamlar ya da böyle çıkıyor. rezaletleri sıraladım dinlenip dinlenip yazıcam. baya evlendim yalnız ha krizi fırsata çevirip. çok acayip. neyse onu sonra anlatırım desteklerinizi bekliyorum arkadaşlar.

    edit: mağaza bu https://m.n11.com/magaza/demir-bilisim1#reviews

  • 25. ben kürt'üm sizler kürt'ün temsilcisi olamazsınız

    pkk'lılar ışıktan hızlı doluşmuş başlığa.
    sizi bunlar ve analar bitirecek oğlum çırpınmayın.

  • 26. playstation 5

  • 27. bim'in başarısının sırrı

    aynı fabrikadan çıktı diye farklı marka ürünleri aynı kalitede sananlar var.
    üretimde kalite koşullarını sağlayamayan ürünleri ne yapıyorlar sanıyorsun acaba sayın suser ?

    bim’de satılan ürünlerin üreticileri tağşiş raporlarında nasıl çıktığını biliyoruz.

    uzun zamandır hiçbir marketine girmediğim oluşum

  • 28. covid pozitif öğrenciler okula gidebilir müjdesi

    "pozitif olan öğretmen veya öğrenci, iki saatte bir kontrol edilecek."
    bu dahiyane tedbir kimin aklına geldiyse, onun aklını sikeyim.
    adamlar, bu virüsü tüm türkiye'ye yaymak için ant içmişler sanki.

    (bkz: bak bunu buradan alın)

  • 29. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    özeti şöyle olan veritabanı;
    "evet, canınız sıkılıyorsa yeşillendirebilirsiniz. hızlı hızlı entry'lerinize göz gezdirip kadın olduğunuzda karar kılarsam direkt cevap veriyorum. ha bu arada bu başlıkta yedek hesabımla yazıyorum ki ana hesabımda oluşturduğum kolpa kişiliğim burada düştüğüm aciz durumdan zarar görmesin, oradaki ekmeğimden olmak istemem öyle de ilkeli bir adamımdır."
    dünyanın en büyük kolpası burada yazılan entry'ler olsa gerek.
    yalnız telegram linki veren arkadaşı göremedim, bu gece hasta galiba ya da hatun taklidi yapan dayının birinin peşine takıldı.

  • 30. en sağlam içki içen dizi karakteri

    buraya bi (bkz: behzat ç) yazmazsak ayıp olurdu.

  • 31. 1 ekim 2020 rio ave milan maçı

    her şeyden öte penaltılar 5-4’ken rio’da panenka atan bi manyak vardı. öyle de yavaş attı ki, anlık ekran başında ben bile gerildim sebepsiz. tesadüfen denk gelen böyle küçük sürprizler çok güzel oluyormuş. televizyonu kapatmadan kanalları gezerken penaltı başlangıcına denk geldim, film gibi penaltılar oldu.

  • 32. ssd vs hdd

  • 33. dağların hiçbir işe yaramaması

    (bkz: ben malım demenin alternatif yolları)

    konu hakkında uzman olmasam da bildiğim birkaç şeyi yazayım.

    - ormanlar genelde dağlık arazidedir. çünkü düz ovadaki ağaçları keserler araziyi tarım amaçlı kullanırlar. ormanların faydalarını burada tek tek yazmıyorum siz kendiniz araştırabilirsiniz.

    - genel prensip olarak yüksek dağlar yağışı çeker. dağ olmasa bulut dümdüz geçer gider. dağ eteği tarım alanlarına düz ovaya göre çok daha fazla yağış yağar.

    - dağlardaki hava sıcaklığı ovadaki hava sıcaklığından çok daha düşüktür. bu sebeple kışın yağan karlar ilkbahar hatta yaz aylarına kadar dağların yüksek yerlerinde uzun süre kalır, su ihtiyacının en yüksek olduğu dönemde yavaş yavaş erir, akarsular yolu ile bütün dünyaya hayat sağlar.

  • 34. 10 yıl üzeri evli kalanlardan evlilik tavsiyeleri

    23 yıl oldu. 25'i geçince kitap yazacağım alır okursunuz.

  • 35. sevgilinin annesine süt hakkı bilezik istemesi

    "sizin kızınız süt içti de benim oğlum saman mı yedi? devletin istediği saçma sapan vergilere benziyor bu talebiniz." aynı beklentide olan kuzenimin kayınvalidesine eniştemin söylediği söz. kadın cevap veremedi haliyle.

  • 36. trt göktürk ve uygur dizisi çeksin kampanyası

    son yıllarda türk tarihine merak saran trt'nin, islamiyet öncesindeki devletlerle ilgili de diziler çekmesi için başlattığım kampanya. sonuçta bizim tarihimiz islamiyet'ten ibaret değil.
    change.org linki

  • 37. steven gerrard'ın fatih terim'e verdiği ayar

    bu bilgi bana da geldi, maç sonu gerrard gidip fatih terim'e silahı uzatarak ya beni affet ya da vur demiştir. kesin bilgi.

    kaynağım: (bkz: andrea pirlo)

  • 38. 2 ekim 2020 dsö'nün türkiye açıklaması

    - siz covid pozitif olanları, semptom göstermiyor diye vaka olarak bildirmediniz mi?"
    + evet.
    - neden?
    + ülkemizin itibarını ve çıkarlarını düşündük.

    söyleyeceklerim bu kadar.

  • 39. avrupa'da fenerbahçe'nin yokluğunun hissedilmesi

    ligde binbir operasyonla çökülmeye çalışılan takıma “gidebiliyorsan git” demek için gerçekten gerizekalı olmak lazım.

    bu fenerbahçe şampiyon olduğu sene herhangi bir ceza almamasına rağmen sadece 1 imza ile avrupa’ya gönderilmeyen takım değil mi? hele bir bunu açıklayın.

    siz gidin aq sizin olsun hepsi. az kaldı 2-3 sene sonra maddi durum düzelince çok ağlarsınız.

  • 40. 2 ekim 2020 kars belediyesine kayyum atanması

    ayhan bilgen geçen gün yazdığı mektupta, tutuklanırsam yerime belediye meclisi yeni başkan seçsin diye istifa edeceğim demişti. kars halkının iradesini korumak istediğini söylemişti.

    adam tutuklanır tutuklanmaz kayyum atamışlar. akp'nin demokrasiyle, halk iradesiyle falan hiçbir işinin olmadığının bir başka kanıtı daha. ayrıca böylece, yanlış bilmiyorsam hdp'nin kazandığı bütün belediyelere kayyum atanmış oldu.

    edit: bahsi geçen "mektup": https://twitter.com/…gen/status/1311235022301601792

  • 41. galatasaray

    bu akşam babel'le başlayarak zaten maçı karşı takıma hediye etmiş takımım.

    mis gibi etebo taylan belhanda orta sahasıyla çıkmalı, emre kılınç'ı sol çizgiye atmalıydı fatih hoca. babel'den hala ne bekliyor bunu gerçekten anlayamıyorum. kaç maçtır sıfır katkı yaptı! çok yazık oldu çok.

  • 42. bodrum'da güpegündüz aşk yaşayan dayılar

  • 43. 1 ekim 2020 türkiye'de hayat pahalılığı

    isin acisi ne biliyor musun:

    hayat sadece sana pahali. onlara sorsan marketlerdeki fiyatlari bilmezler. ortulu odeneklerin limiti yok, kimin umrunda olur ki mutfak masrafi?

    ve bu umursamazligi mumkun kilan sizin vergileriniz.

    oy verirken, oy verdiginiz insanlarin cebinizden kesilen vergilerinizi de yonetecek insanlar oldugu bilinciyle verseydiniz boyle olmazdi.

  • 44. 2 ekim 2020 mansur yavaş tweeti

    milli eğitim bakanı ziya selçuk'un duyup da duymazlıktan geldiği, görüp de kılını bile kıpırdatmadığı açıkları mansur yavaş'ın doldurmasıdır.

    belediye başkanlığını bu kadar iyi yapan bir adam cumhurbaşkanlığını kim bilir nasıl yapar...

  • 45. kızların sözlüğü erkek düşürmek için kullanması

    yalan değil. düşürdüm ve yapıştım kendisine. darısı olmayanların başına.

    edit: sözlükten değil duyurudan düşmüş beyimiz, düzeltmemi istedi.

  • 46. el fatiha'yı üç saniyede bitiren kişiler

    “yanlış fatiha’yı mı okuyoruz acaba?” diye düşündüren kişilerdir.

  • 47. 2 ekim 2020 haliç köprüsü'ndeki trafik kazası

    yazık be, o çocuğun katili değil mi şimdi bu adam?

    bu trafikte arkadan arabanın götüne kadar dayanıp sıkıştıran orospu çocuklarına inat daha da yavaşlıyorum, gaz fren gaz fren yapınca aklı gidiyor. yandan sıkıştırırsa ve trafik akıyorsa hiç direksiyon çevirmiyorum, yol boşsa ben de ona yanaşıyorum, yanaştığı gibi geri dönmek zorunda kalıyor. ah sizin ananız bu kadar mı kıymetsiz be, küfrettirmeye and içmiş gibisiniz.

    t: bir cinayettir.

    edit: çocuk emniyet kemersizmiş arkada...

  • 48. 1 ekim 2020 yazarların borç durumu

    bir gün es kaza çok zengin olursam her ay birinizin borcunu kapatacam

  • 49. bira içmelik arkadaş veritabanı

    yok mu samsun'da sohbeti saracak biri ?