ekşisözlük de hamamböceği gibi mk. ne radrasyon, ne darbe, ne saldırı hiçbir şeyden zarar görmüyor. ekşi hariç hiçbir yere giremiyorum şu an
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. 19 aralık 2019 google servislerinin çökmesi
-
2. sağcılarla solcular arasındaki en büyük fark
sağcı kuş besler solcu kedi. hiç şaşmaz.
-
3. josef stalin
ardahan ve kars'ı isteyip, 1925 yılında imzalanan türk-sovyet dostluk ve saldırmazlık anlaşması 1945 yılında sona erdiğinde tekrar yenilemeyip,
üstüne türkiye'yi tehdit ederek, ülkeyi kapitalizmin kucağına atan şerefsiz.
amerika'ya yanaşmak zorunda kalmamızın, bu yüzden çok partili rejime gereğinden erken geçmemizin, adnan menderes'in, kore savaşına katılmamızın, ülkemizdeki amerikan üslerinin hepsinin ilk sorumlusudur bu göt.
ülkesinin dibinde kapitalizme zorunlu bıraktığı türkiye, sovyetlerin de soğuk savaşta kendi kendine yarattığı bir dezavantajıdır.
imla; menderes'in. düzeltme; @the nights of wonder.
edit: yazdıklarımın doğru olmadığını iddia edenler için. molotov: stalin's cold warrior kitabından books.google'da okuduğum ilginç bir yeri türkçe'ye çevirmeye çalışayım.
1945 yalta konferansından sonra molotov sscb'nin türk-sovyet dostluk ve saldırmazlık anlaşması'nı yenilemeyeceğini ilan etti. türkler bu ilan üzerine yeni bir anlaşma yapmak isteğinde bulundu. 7 temmuzda türk büyükelçisi salim sarper molotov'la buluştu. salim sarper türkiye'nin yeni bir anlaşma dileğini dile getirdi. molotov yeni bir anlaşma öncesi ermenistan'ın ve gürcistan'ın türkiye'den isteklerinin yerine getirilmesini istedi. molotov'un kastettiği kars ve ardahan'dı. molotov 18 temmuzda salim sarper ile tekrar görüştü. ve sovyetlerin toprak isteğini tekrar dile getirdi. iki konuşmada da molotov polonya örneğini anlattı salim sarper'e. 1921'de sovyetler zayıftı ve bu yüzden polonya'daki hakkı olan topraklardan vazgeçti. ve aynı şey türkiye ile de oldu. şimdi polonya ile sınırlarımızı yeniden çizdik. ama gürcistan'ın ve ermenistan'ın talepleri hala yerine gelmedi. (yani sonunuz polonya gibi olur demeye getiriyor)
edit: @sokak cocugu 'a teşekkürler. büyükelçinin gerçek ismi selim rauf sarper. kitapta salim sarper olarak hatalı geçiyor. -
4. n11 tarafından dolandırılmak
edit: oncelikle arkadaslar destekleriniz icin cok teşekkür ederim. konu tahmin ettiğimden fazla ilgi gordu.
sizlerin sayesinde n11 bana ulaştı.
oncelikle 1.5 aydir musteri hizmetleri beni geçiştiriyormuş. bunu anladım zira konu hic merkeze taşınmamış.
çağrı merkezi ve çözüm merkezi arasında dönmüş durmuş. bunu bugün genel merkezin bana ulaşmasıyla öğrenmiş bulunuyorum.
ilkönce çetin bey destek oldu. sonrasında konuyu çözen aylin hanım oldu. 3 saat icinde iadem onaylandı.
simdi sorarim size, ben gerizekali gibi bosuna mi bekledim 1.5 ay iademin yapilmasini.
hayir arkadaslar, dedim ki koskoca firma yardimci olur sureci mantikli bi sekilde sonlandirir. olmadi, ne n11 ne de magaza yardimci olmadi. 1.5 ay kendimi ifade etmeye calistim ama nafile.
bugun sözde genel merkezin aramasiyla buraya yazmaya karar verdim. zira direkt iadenin olmayacagini, bunun mumkun olmadigini dile getirmislerdi.
demek ki mumkunmus, sadece acimasiz olmak gerekiyormus.
umarim bu yasanilanlar bazi seylerin degismesine, insanlarin bilinclenmesine vesile olur.
bireysel yardimci olan 2 n11 merkez calisanina ve burdaki destek olan yardimsever insanlara tekrar cok tesekkur ederim.
yılların kurdu antrepocu da böyle konu açacakmış demekki. deselerdi asla inanmazdım. olmaz demeyin oluyor arkadaşlar.
mevzu şöyle;
kendi telefonum tamirde olduğu için yeğenimin telefonunu almıştım. şans işte, telefonu teslim edececeğim gün ekranını kırdım.
dedim olacağı varmış sorun değil. 11.11 kupon çek vs diyerekten aynı gün n11'den (lanet olasıca firma) lcd ekran siparişi verdim.
günler geçti kargo gelmedi. neyse 10.gün sonunda dedim başlarım işinize direkt aras kargo genel merkezi aradım, tanıdık birileri vardı devreye soktum vs derken o gün kargoyu teslim aldım.
macera şimdi başlıyor;
kargoyu açtım, herhangi bir uygunsuzluk yok. satıcının belirttiği gibi ambalajı bozmadan ekranın dokunmatiği vs sağlam mı diye kırık telefonda denedim.
gol 1, ekranın yarısı pembe. ulan dedim şimdi nanayı yedik. biliyorum n11 çingene, satıcılar daha çingene. asla iade almazlar biliyorum. dedim değiştirteyim bari.
hemen satıcıya mesaj attım, fotoğrafları paylaştım. satıcı da sorun değil gönderin değiştirelim dedi.
iade kaydı vs oluşturdum, iade için kargo numarası alacağım, bir baktım sadece ceva lojistik ile ücretsiz geri gönderim sağlanabiliyormuş.
hayatında hiç ceva lojistik kargo firmasını kullanan biri var mı diye sorsam, sanırım herkes hayır cevabını verir.
neyse parasını vererek yurt içi kargoyla geri gönderdim. satıcı tekrar bana sözde yeni ürünü kargo yaptı. yine aras kargo azizliği vs derken 1 hafta oldu kargom gelmedi. dedim bu seferde ben onlara gidiyim. ziyareti iade yapalım. gittim aras kargo subesıne;
gol 2, dedim ki kargoyu teslim almadan açıp kontrol edeceğim. herhangi bir sıkıntı varsa teslim almayacağım dedim yetkililere. sağ olsunlar dediğim gibi oldu, paketi açtık. bir baktım benim gönderdiğim ekran bana geri gelmiş. ancak bu sefer kırık gelmiş. nasıl aynı ekran olduğunu anladın derseniz, ilk gelen ürünün fotosunu çekmiştim ve üstündeki seri numarası ile gelen ürünün seri numarası aynı.
kargonun zaten yolda kırılması mümkün değil, zira deli gibi sarılmış. resmen ilk gönderdiğim bozuk ekran kırılmış ve bana geri gönderilmiş. mağazanın senaryosuna göre dış ambalajda herhangi bir kusur olmadığı için ben o direkt imzayı atıp kargoyu teslim alacağım ve bingo ekran elimde patladı.
bu onların düşüncesiydi ancak bu sefer köylü yemedi. imzayı vs atmadan kargoyu geri gönderdim.
bu arada satıcıya telefondan aradım durumu izah ettim. abi yapacak bir şey yok, sen geri gönder ben iade alırım dedi. dedi ama nerdeee.
neyse şubeye dedim ki ben bunlara güvenmiyorum. böyle der ama iade almaz, lütfen tutanak tutalım. dediler ki ambalajda sorun olmadığı sürece tutanak tutulmuyor, paket içeriği bizim sorumluluğumuzda değil. en az bu konuyla alakalı yarım saat tartıştım, az çok süreci biliyorum.
hatta aras kargodaki tanıdıkları da aradım, onlarda yok tutulmuyor deyince ikna olmasam da peki deyip çıktım.
sonra efendi gibi n11 uygulamasından iade talebi oluşturdum. dedim ki;
ürün geldi ancak kusurlu olduğu için kargodan teslim almadım. herhangi bir imza vs atmadım. bu sebeple para iadesi rica ediyorum.
olay şimdi başlıyor;
satıcı tam tahmin ettiğim gibi 180 derece r yaparak ekran kırık vs diyerek talebimi red etti. n11 müşteri hizmetlerini aradım, durumu izah ettim.
onlarda çok üzgünüz şöyle anlıyoruz böyle anlıyoruz diye şikayet kaydımı oluşturdular ve devamında günlerce yaptığımız telefon görüşmesi de cabası.
çok fazla uzattım farkındayım, burayı özet geçiyorum bu sebeple; neredeyse 5 kere falan kayıt oluşturdum, mağaza her seferinde red etti.
konu sonra n11 cözüm merkezine taşındı, onlarda yokuşun babası zaten, yardımcı olmadılar.. sonrası onların da üstü genel merkeze taşındı konu.
ve bugün 11.11.2019 tarihinde yapmış olduğum alışverişin sonucunda beni 1,5 aydır mağdur eden n11 bugün yine arayarak hiçbir mazeret olmadan, sadece mağaza uzlaşmıyor diye yardımcı olamayacaklarını dile getirdi.
resmen ben şok, hanımefendi teslim almadığım bir kargonun parasını nasıl geri vermiyorsunuz diyorum cevap yok. böyle bir şey nasıl olur diyorum cevap yok. eee dedim resmen ben dolandırıldım, siz de buna çanak tutuyorsunuz diyorum. efendim yasal süreç başlatabilirsiniz diyor.
yani meblağ yüksek değil ancak insanın resmi bir alış veriş sitesi tarafından dolaylı olarak dolandırılmasının vermiş olduğu acı cidden çok fazla.
sinir bozukluğu inanın tarif edilemez. n11 uygulamasını bugün itibarı ile siliyorum, bir daha asla alış veriş yapmam. bu kadar satıcı yanlısı bir site olamaz.
bunların rezilliklerini herkesin duyması lazım. ben dolandırıldım, siz dolandırılmayın.
selametle. -
5. tony denilince akla gelen ilk kişi
vallahi benim aklıma direk pınar altuğ geldi.
old lar anlamıştır... -
6. sürat kargo'nun ağlattığı fotoğrafçı
aynı şekilde dolandırılmaktan kıl payı dönmüş birisi olarak olayın özünde ne olduğunu merak edenler için yazıyorum:
iphone x ilk çıktığında babam dubaiden satmak amaçlı 2 tane iphone x getirdi. sahibindene ilan verdi. biz ankaradayız, istanbuldan birisi aradı, 2 telefonu da almak istediğini söyledi. tamam dedik, biz burdan 2 telefonu kargoyla istanbuldaki amcama göndereceğiz, amcam da telefonları adama teslim edecek. her şey güzel ama telefondaki herif tutturdu, "abi kargoyu lütfen x kargoyla gönderin olur mu, bir sakatlık çıkmasın, muhakkak x kargo olsun"
tamam diyoruz, x kargoyla yollayalım, adam "harika abi" diyor. sonra bizim içimize bir kurt düştü. bu adam neden x kargo diye tutturdu acaba diye. sonra dedik ki buna bir olta atalım, dedik ki kargoyla göndermiyoruz, direkt biz getircez, adam telefonda bozuldu, yok abi olur mu öyle şey, siz getirmeyin, x kargoya verin, x kargo ile gelmiyorsa almamam falan..
o sırada ekşi duyurudan durumu anlatan bir ilan açtım. bu adam ne yapmak istiyor diye. meğersem çok yaygınmış bu durum. bunlar kargo şirketlerinde çalışan hırsız şebekesi. ana merkezlerde çalışanlar var. organize bir şekilde böyle satın alacağım ayağına ürünü kargolatıyorlar size, sonra da gönderenin adını soyadını ilandan ya da konuşma sırasında öğrendiklerinden merkezde kendileri ya da kendi tanıdıklarınca ürünü patlatıyorlarmış. sahte imzalar atılarak teslim edildi gösteriliyormuş.
biz ucuz yırtmıştık. ve herifin yolladığı 100 tl depozitosuna da el koymuştuk ders olsun diye. haberdeki şahsa da geçmiş olsun diyorum ve sakın isminizi falan bilen kişilere kargoyla ürün göndermeyin. patlatıyorlar. -
7. telefon görüşmesini bitirme isteği belirten sözler
annem icin hep 'ooooooooooolduuuu...'
-
8. c. ronaldo'nun hesaba 10 bin dolar göndermesi
ronaldo havale yapmış kendisi de iş bankası müşterisi ya o yüzden.
başarısız kurgu denemesi. -
9. doğacak çocuğa reklam çeken muhafazakar çift
çocuk posta kutusunda çıkacak sandım bir an.
tanım; iki tane evrimini tamamlayamamış bireyin oynadığı konusuz video. -
10. varlık vergisine halkın isyan etmesi
atı alan üsküdar'ın anasını sikti.
-
11. erdoğan gittiği zaman oluşacak boşluk
o oluşacak boşluğa kurban olurum ben. o boşluk içinde göbek atarım. mahalleliyi getirir kasap havası oynarım. dansöz getirir para sıkıştırırım.
o arkasında boşluk bırakıp giderken gıdısından öper, yanağından makas alırım... -
12. savaşta bedellilerin nasıl savaşacağı sorunsalı
bir yıl boyunca askerde çaycılık, temizlikçilik, kantincilik, fırıncılık, aşçılık, depoculuk vs. işlerde amelelik yapan adam ne yapacaksa onlar da onu yapacak. sanki herkes komandoydu. askerdeki iş gücü ve mal israfını görmemiş gibi konuşmayın.
-
13. geceye cevabı olmayan bir soru bırak
-
14. geceye bir karşı cinse teklif cümlesi bırak
(bkz: merhaba bora ben)
gerisi zaten gelir. -
15. 18 aralık 2019 ronaldo'nun havada asılı kalması
bu dunyadan olmayan yetenekli messi benim hic umurumda degil,coluguma cocuguma anlatip,ornek gosterebilecegim bir model degil.
ne diyecem?"messi vardi evlat,cok yetenekliydi,sende messi'yi ornek al,sende yetenekli ol"mu diyeyim?
dogrusu söyle olan ögüttür; "bak evladim,ronaldo isminde bir hayvan vardi,cok calisti,kendisine bakti,alkol neyim bilmedi,disiplini hic birakmadi, çin'de,katar'da emekli olmaya giden yasitlari gibi ense yapmak yerine 34 yasina gelip tassaklarinin killari agardiginda 2.60 metreye cikip topa kafa atiyordu"
calis senin de olsun. -
16. ölüm şeklini tahmin etme
kalp krizi.
-
17. tuvalet kağıdını gidere atan hayvan
kol gibi b.kları götüren tazyikli suyun tuvalet kağıdını da götüreceğini bilir.
-
18. izmir'de yemek kültürü
aynen moruk. kuşkonmaz, enginar, arapsaçı, kelle söğüş, deniz börülcesi, sevketi bostan falan hep yozgat yoresine ait yemekler.
istanbul’da adım başı lokmacı açılmış, burda bedava dagitilan seyin porsiyonunu 10 liraya yiyorsun, burda gelmis izmir’in mutfagi yok diyor. mal midir nedir? -
19. 2 aralık 2019 uludağ'da kaybolan dağcılar
yakınlarının başı sağ olsun. dağcılık deneyimim var bu yüzden bu konuda bir çift kelam edeceğim.
ülkede malzeme bolluğu ve sosyal medyanın etkisiyle doğa sporlarına ilgi fazlasıyla arttı. artık insanlar likya yolunu, kaçkarları ve aladağları gezmeye keşfetmeye başladı. el attığımız her işteki önemsemezlik, bişey olmazcılık burada da kendisini gösterdi. ben de yıllardır biraz seyrek de olsa vakit buldukça, her zaman dağ olmasa da, doğaya giderim. ve her seferinde öyle tipler görüyorum ki bunlar nasıl bu zamana kadar hayatta kalmış diye de merak ederim. bunları bu başlıkta yazma sebebim bu arkadaşların ihmalkarlığı ve deneyimsizliği değil. bu kazanın detaylarına vakıf değilim fakat deneyimli sporcular olduklarını zannediyorum. bunları burada yazma sebebim ne kadar deneyimli olursanız olun kaza başınıza geldiği zaman işler çok değişecektir.
örneğin iki kişi kuzeyden kaçkar dağına tırmanıyorsunuz. biriniz kayıp düştünüz ve ayağınız kırıldı. telefonun çekmediği kuzey rotasında diğer arkadaşınızın sizi orada bırakıp aşağı inmesi gerekli. telefon çeken alana o adamın ulaşması 6 saat. kurtarma ekibinin organize olması, yola çıkması ve rota başına gelmesi en az 6 saat. istanbuldan geliyorlarsa 12 saat. rotaya girip yanınıza ulaşması da 3 saat dersek. kırık bir ayakla tek başınıza 21 saat geçireceksiniz. sizi sedye ile helikopterin inebileceği bir alana indirmeleri de en azından 6 saat alacak. yani sarp bir dağda bir kaza geçirdiğiniz zaman hava güzelse, yanınızdaki arkadaşınız ve siz sizi bırakıp gidebilecek durumdaysanız (ikiniz için de, kan kaybı, bilincin açık olması, rotayı bilme vs. ) ve sağ salim aşağı inebilirse eger yaklaşık otuz saat sonra kurtulabilirsiniz.
dağlar şakaya gelmiyor. çok deneyimli de olsanız, malzemeniz de tam takır olsa her şeyi olması gerektiği gibi de yapsanız dağ izin vermezse çıkamazsınız.
lütfen gideceğiniz yere en az 3 4 kişi gitmeye çalışın. bölgeyi bilmiyorsanız gitmeyin giderseniz mutlaka gps kullanın. hava kötüyse gitmeyin. yola geç çıkmayın. zirveye çıkacaksanız gideceğiniz rotaya göre gerekirse gece 2 de yola düşün. sınırlarınızı bilin. dagda ekiple kavga etmeyin tartışmayın. ekipte herhangi biri yetersizse yahut kaygıları varsa zorlamayın. bu işi profesyonel olarak yapan topluluklardan eğitim alın. gerçekten dağ izin vermiyorsa gidemezsiniz dağla kavga etmeyin. zorlamayın. o kadar kısa sürelerde olaylar bambaşka yönlere gidebiliyor ki inanamazsınız. -
20. barış atay'ın meclis bütçe konuşması
artık nasıl konuştuysa akp milletvekilleri çıldırmış oturdukları yerde.
konuşmaya gelirsek, helal olsun kendisine.
link
edit: bu arada barış atay tip hatay milletvekili. ayrıca devletin makam aracını kullanmıyor, koruması yok, partisinin tahis ettiği 40 bin liralık aracı kullanıyor, haricinde ise toplu taşıma kullanıyor.
edit 2: aşağıda terörist, vatan haini vs yazanlar suç işlemektedir, bilgileri olsun. hali hazırda tbmm milletvekili kendisi, danışmanları filan okuyorsa yazdıklarınızı, savcılığa bir suç duyurusuyla siciliniz bozulur, benden demesi. adamı sevmiyor olabilirsiniz ama bu size hakaret etme hakkı tanımaz. -
21. sahte doçentin gerçek doktoru dolandırması
ayrıcı tanı önemli doktor hanım. karşısındaki insanın 19 yaşında olduğunu anlayamayan insandan, hastalık ayırt etmesini beklemeyelim.
-
22. işten çıkınca koşa koşa evine giden ezik insan
net cemal süreya'dır.
cemal bey pek seviyor tomris hanımı. her akşam koşa koşa eve geliyor. tomris uyar o günleri şöyle anlatıyor;
"evine bağlı, evinde olmayı seven bir adam -akşamları eve biraz geç gel yahu, bir erkek hiç dolaşmaz mı- dedim. ertesi gün altıyı çeyrek geçe geldi, sonraki gün altı buçuk. normalde altıda gelirdi. bir gün toz aldım, bezi silkelemek için pencereden eğildim ki kapının önünde oturmuş saatin dolmasını bekliyor" -
23. ekşi itiraf
bugün yaşadığım iç burkan şeyi anlatmak istiyorum. yer ankara, çayyolu kızılay dolmuşu. bi adam dolmuşu durdurup param yok binebilir miyim dedi, belli ki zihinsel ve bedensel engelli. dolmuscu tamam diyince binmek istedi, merdiven cıkamadı tuttum elinden cıkardım. sonra kafasına nerden estiyse en arkaya gitti dolmusta, orası da kalabalık. biri yer verdi, para vermedim oturmayım dedi. bi anda adamın biri, kardesim otur iste rahatsız ediyorsun insanları yaaa, diye bagırdı. o adamın durduk yere böyle rencide etmesini ve kötülüğünü, bi de engelli adamın elinin buz gibi oluşunu unutamıyorum.
-
24. uçarak düğün salonuna giriş yapan gelin
bir tek düşmesini bekleyen ben miyim acaba?
-
25. 19 aralık 2019 trablus'ta denizden gelen sesler
video açıklamasında arapça yazılar görünce anında kapatıyorum. arapça yazılar varsa bilin ki bilimsel bir gerçekliğe dayandırmayacaklardır :d
-
26. at eti lokantası için isim önerileri
atiye restaurant
(bkz: at'ı ye) -
27. paris'te evlenmezsek beni unut diyen sevgili
siirt tilloda evlendirilmesi gereken sevgilidir.
-
28. 19 aralık 2019 trump'ın azledilmesi
azledilmemiştir, senato'da görevi kötüye kullanma suçundan yargılanmasına onay verilmiştir. hakkında iddianame hazırlanmış olarak düşünülebilir, yargılanma sonucunda suçlu bulunabilir veya aklanabilir.
tanım: bilgi hatası içeren başlık, henüz gerçekleşmemiş olay -
29. yapay zekanın tıp doktorluğunu yok edecek olması
çok basit bir algoritma ile mevcut durumu simüle edebilir. hayali bir programlama dili ile örnekleyelim.
# sistem açılışı
print: merhaba
input: hasta bilgileri
goto: $.tahlil
wait: random(1 hafta~1 ay)
print: sorununuz neydi?
input: sorun | clear: sorun
register: $.tahlil
print: kanser olabilir
goto: $.emar : $.tomografi
wait: random(1 hafta~1 ay)
register: $.emar : $.tomografi
print: kanser değilmiş
search: promosyonlu ilaçlar
register: maksimum promosyon
print: bunu kullanın gelin
wait: random(1 hafta~1 ay)
loop:karaciğer or böbrek çökene kadar
(
print: hoşgeldiniz nasıl oldunuz?
input: yanıt | clear: yanıt
print: ilaca yanıt vermezse ameliyat gerekebilir.
search: promosyonlu ilaçlar
register: maksimum promosyon
print: bunu kullanın gelin
wait: random(1 hafta~1 ay)
check: $.karaciğer : $.böbrek
if result = çökmüş | register: sevk
)
ekleme: mesele maalesef tanı cihazları üzerinden finanse edilen kurumlar ve ipi gevşek bırakılan ilaç firmaları. peki ya doktor?
çok doktor arkadaşım var ve yüz yüze çok defa ağır eleştirdim ama iş göründüğü gibi değil. özetle doktorun üzerine yasal ve maddi baskı yapan sisteme kafa tutma şansı yok. teoride var ama riskleri çok yüksek. ben doktor olsam ben de alamazdım o riski. yukarıdaki mizahi algoritma "sistemin işleyişidir"
durumun farkında olan ve ilaç firmalarına teslim olmamış vicdanlı doktorlarımızın affına sığınarak... -
30. yazar nick'inden nasıl öleceğini tahmin etmek
haca gittiğinde kabe etrafinda 7.turu tamamlamak üzereyken nefes almaz ve fenalasir yere düşer.millet ibadetinin tamamlamak üzere ilgilenmez ve ciplak baldielar tarafindan ezilip şahadete kavuşur.
-
31. 19 aralık 2019 fenerbahçe beko zenit maçı
sezonun finalini yaptığımız maç. seneye görüşürüz.
-
32. kadınların dert anlatan erkeklerden hoşlanmaması
"derdini karınla paylaş, hem karınla hem derdinle uğraş." demiş büyüklerimiz. vardır bi bildikleri
-
33. kıvırcık saçlı hatunlar
yaz mevsiminde pek eğlenceli olsa da kışın bi sıkıntı basar bu hanımlara.
çünkü makineyle kurutmak, ince telli yapıdaki saçın ahengini, doğal kıvırcığını kırar. -
34. diyanetin tabure yasağı
(bkz: dinin boş adam işi olması)
(bkz: diyanet'in 11 ayda 9.6 milyar harcaması) adamlar boyle isler hakkinda kanaat getirsin diye maas veriliyor milletin vergilerinden. -
35. erdoğan'a yetki verilse ülkenin uçacağı gerçeği
-
36. 14 şubat'ta sözlük kızlarına çiçek gönderiyoruz
bu başlık malum online çiçek satış firması tarafından besleniyor sanırım.
-
37. erkek yazarlardan kadın yazarlara sorular
bir öğretmen arkadaş var, 29 yaşında bir kadın. epey de bilgili, kitaplarla arası çok iyi. geçen gün bir kafede konuşuyoruz 3 kişi, sevgilisi olmuş hayatında ilk defa. bana diyor ki, keşke olmasaydı. neden diye sorunca şöyle cevap verdi: “whatsapp’tan konuşuyoruz, konuşma bitince o uyuyor, ben tüm konuşmaları tekrar okuyorum.” stres yapıyormuş, o yüzden yanlış bir şey yazdım mı diye düşünüyormuş. gün içinde mesaj gelmesini beklemekten yoruldum, her saniye vakit n’asıl geçer diye düşünüyorum, diyor. ilk kez sevdim, son olsun, diyor... bir ona bakıyorum, bir de burada yazan piçlere, utanıyorum yemin ederim. neymiş, 28 yaşında olduğun hâlde neden kendini genç hissediyormuşsun da, yok masaj yapmak ister miymişsin de... sana ne karakter fahişesi, sana mı kaldı bunlar? hepinizin yüzüne tüküreyim, şeref yoksunu piçler!
-
38. instagram'a niçin fotoğraf yüklüyoruz sorunsalı
“kolay ve beleş olduğu için” şeklinde yanıt verilebilecek sorunsaldır.
fotoğrafla ortaokul zamanlarında tanışmış, filmli makinelerle çekim yapıp filmi karanlık odada yıkamış ve siyah beyaz tab etmiş biri olarak instagram yokken flickr vardı oraya yüklerdim.
flickr’dan önce de kendi websiteme koyardım ama ftp ile yüklemek, önizlemesi için ayrı boyutta düzenlemek vs son derece uğraştırıcı olurdu. domain ve hosting için ise godaddy’e ciddi para ödemek zorunda kalırdım.
o zamanlar takipçi ve takipçi sayısı gibi bir kavram yoktu, sırf ego tatmini için de para ve zaman kaybı yaşadığım halde neden uğraşıyordum peki? sebebi çok basit: paylaşmak ve mutlu olmak. çünkü ben de başka bir sitede güzel bir fotoğraf gördüğümde mutlu oluyordum benim fotoğraflarımı görüp gülümseyecek birilerinin olması düşüncesi bile beni mutlu ediyordu. (miniatürk ilk açıldığında hemen gidip fotoğraflarını çekmiş ve tek tek açıklamalarıyla siteme koymuştum da; yabancı bir turizm sitesi bana mail atıp fotoğraflarımı kendi sitelerinde kullanmak istediğini belirtmişti. sevinerek kabul ederken yaşadığım mutluluğu hala unutmam)
şimdi hem hızlı, hem ücretsiz, hem de filtre ve düzenleme araçlarıyla fotoğrafı daha cazibeli hale getiren bir uygulama varken kullanmamayı aklımın ucundan bile geçiremiyorum. -
39. nasa'da 20 bin diyanet'te 125 bin personel olması
aldatmak, gerçekleri söylemekten daha fazla emek ister.
-
40. ormanda yapılan garip feminen ayin
aynısını biz yapsak hastahaneye kapatırlar.
-
41. annenin ilkokul mezunu cahil bir insan olması
benim annem üniversite mezunu bir cahildi. üniversite mezunuydu ama anne olamadı. mesele diploması değil, annelik yapabilmesi arkadaşlar. annelik yapabilen insanları sevin.
-
42. aşık olduğun kişiye bir şarkı bırak
s.o.s - eksik şarkı
-
43. aniden gelen at gibi kişneme isteği
var böyle bir durum gerçekten.
hatta bir tık üstü olarak gün içinde aniden at olmak istiyor insan. doya doya kişnemek. dışarı çıkıp dört nala koşmak istiyor. dıgıdık dıgıdık. ama nereye gideceksin ki? anca çarşıya gidebilirsin. ara sıra yolda güzel kız gördünmü şöyle şaha kalkacaksın görecek boyunu posunu.
alışveriş merkezlerine gideceksin, tin tin gezeceksin. geviş getireceksin. sonra güvenlik çıkıp diyecek sana efendim at olarak gezemezsiniz avememizde. burundan nefes verip dudakların bir kapanıp bir açılırken inceden dişlerini gösterip korkutacaksın güvenliği. aman beton duvarlar onların olsun. şöyle kinayeli bir şekilde kişneyeceksin. yarınlar olmazcasına kişneyip çekip gideceksin hıpızlı yayla taraflarına. bırakacaksın şehir hayatını.
mis gibi temiz havada koşacaksın dört nala, ve kişneyeceksin doya doya.
kişne kişneyebildiğin kadar zaman senin zamanın
edit: atlardan anlayan bir yazar arkadaşımız atların geviş getirmediğini yazmış. ama çene yapıları çok güzel olduğu için ve insandan at' a dönüşen bir at olacağımız için sakız da çiğneyebiliriz bu durumda. -
44. 50000 idliblinin türkiye'ye gelmesi
islamcılar ekonomik olarak bitirdikleri türkiye'yi dna sına kadar katletme peşinde...
şimdi dolar buraya islamcı teröristler 'din kardeşlerimiz' diye...
nedense bunların bu din kardeşlerini hiç camide görmüyoruz, hep maaş kuyrukarında nargilede sahillerde sıra oluyorlar.
islamcılar bu coğrafyanın kanseridir. -
45. güneşe atom bombası atmak
insanlığın patlattığı en büyük nükleer silah olan "çar" yaklaşık 50 megatondu.
güneş, saniyede (evet saniye) 600 milyon ton hidrojeni helyuma dönüştürerek 4 milyon ton maddeyi enerjiye dönüştürmüş olur.
-bunu megatona dönüştürelim.
4 milyon ton (bu arada metrik ton) 4.000.000.000 kilogramdır. enerjiye dönüştürülen bir kilogram 21,5 megatonluk bir nükleer patlamaya eşdeğerdir.
güneşin her saniyesi, 86.000.000.000 megaton yani 86 petatonsluk patlamalar gerçekleştirir.
bunu 5 milyar yıldır her saniye yapıyor ve 5 milyar yıl daha yapacak.
güneş, güneş sisteminin kütlesinin % 99.8'ini oluşturur. jüpiter ise toplam kütlenin sadece % 0.1 ve jüpiter, dünya'dan bin kat daha büyük.
- bir atom bombasın güneşe neler yapabileceğini artık tahmin edebilirsiniz. güneşe karşı, araba farına yapışan sinek kadar çaresiz.
----------
güneşi gerçekten etkileyebilecek tek şey başka bir yıldızdır. güneşi başka bir yıldızla çarpıştırmak kesinlikle güneş üzerinde büyük etkiler yaratacaktır. muhtemelen çarpışan yıldızın kütlesi yeterince yüksekse süpernovaya neden olabilir.
-insanlığın, herhangi bir ölçekte yıldızı etkilemeyi düşünmeden önce, tanrı/tanrıların kullandığı teknoloji seviyelerine ilerlemesi gerekecek. -
46. istiklal marşı'nı arapça okuyan öğrenci
orospuçocuğudur. arabınıza da arapçanıza da kültürünüze de sokayım. türk düşmanı akçomar orospuçocukları da gelip vik vik yaparsa canlarını sıkarım haberleri olsun.
-
47. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı
https://www.youtube.com/watch?v=xej9cqtqecy&t=36s
seslendirmemizin kritiğini tutmak için yeşilinizi bekliyorum. -
48. işsiz vatandaşa git peçete sat diyen vali
umarım ölür.
-
49. ankara sisi
2.5 yaşındaki kızımın sis yorumu: bu ne ya, her yerde bir şey yok.
-
50. yazarların yılbaşı içki listesi
yayık ayranı ile devam ediyorum.