ön edit : (bkz: ekşi fenerbahçe whatsapp grubu)
"alımlar için sadece yoldakisubirikintisi ve freedomforus a mesaj atıp bu ailenin bir parçası olabilirsiniz. "
işte karakteri ve tertemiz geçmişi (!) ile tüm gs'li taraftarların adeta taptığı , sicili bozuk lafından sonra örnek gösterilecek karakteri olmadığı için kupalarla karakterini kapatmaya çalıştıkları fatih terim :
- f. terim 40 yıl önce, 8 temmuz 1974'de ads'den galatasaray'a transfer olmuştur. rüya gibi bir masalın başlangıcı
- kendisini gs'de isteyenlerin yanında istemeyen gs'liler de vardı. bunlardan biri de gs divan kurulu üyesi gündüz aktuğ'dur
- 24 yaşında gs'ye transfer olan f. terim, kendisini takımda istemeyen emniyet müfettişi gündüz aktuğ'u bayıltana kadar dövmüştür
- polis ve savcılık tutanaklarında, dövülen aktuğ'un 10 bin lira kadar parasının ve yüzüğünün de "kaybolduğu" yazmaktadır.
- olaydan sonra kayıplara karışan terim için emniyet "görüldüğü yerde yakalanması" emri çıkardı. gündüz aktuğ davacıydı
- gs yönetiminin kulübe götürerek davacı olmaması için adeta yalvardığı aktuğ, baskılara dayanamayıp şikayetinden vazgeçmek zorunda kaldı.
- sonrasında terim, hiçbir ceza almadan oynamaya devam etti. aktuğ gs başkanı s. beyazıt'a telgraf çekerek "gs'liliğimden utanıyorum" dedi
- 1977 yılında müjde ar için gazino basan f. terim , müjde ar'a çicek gönderen adamın kafasını yarmış ve karakolluk olmuştur, araya giren gs yönetimi ve emniyetin çabalarıyla kurtulmuştur.
- 1980'de maç sonunda emniyet görevlileriyle kavga etmiş, tutuklanmıştır.
- görülen davada yine "gizli bir el" araya girmiş ve cezası paraya çevrilerek kurtarılmıştır.
- 1982-83 sezonunda, uzun yıllardır şampiyon olamayan gs, önemli bir maç olan ads maçında 3-0 kaybedip şampiyonluk şansını yitirmiştir
- bu maçta f. terim eski arkadaşı erol togay'a ağır küfürler eşliğinde kafa atıp dişini kırmıştır
- 3-0 mağlup olan gs penaltı kazanmış, seijdiç atışı kaçırdıktan sonra herkes sahasına dönerken terim, erol'u beklemiştir
- erol togay, her şeye rağmen eski arkadaşı hakkında kötü konuşmamış, olayı sinirli oluşuna vermişti. ettiği küfürleri ise asla söylemedi
- erol, sakin kalıp terim'in ettiği küfürleri gizlerken, erol'un el işareti yaptığını söyleyen terim'i ise hiçbir kamera [vhttps://pbs.twimg.com/…aah9yr?format=jpg&name=small doğrulayamamıştır]
- 1985'te antalyaspor maçında erdal keser'e kırmızı kart çıkaran hakemin üzerine yürümüş, ağır küfürler edip yüzüne tükürmüştür.
- kırmızı kart gören terim, sahayı terketmeyi reddetmiş, tribünleri galeyana getirmiş, sahadan polis zoruyla çıkarılmıştır.
- maçtan sonra "aslında çok sakin ve her zaman sahada hakemlere yardımcı olan biri" olduğunu söylemiştir terim
- hakem ve gözlemci raporları doğrultusunda mevcut disiplin yönetmeliği gereği alacağı ceza "futboldan men" olacaktır ancak, yine "bir gizli el" devreye girer, raporlar değiştirilir, cezalar değiştirlir ve sadece 5 maç ceza ile kurtarılır fatih terim
- eğer raporlar değiştirilmese, kurallar uygulansa, hakemi darp eden, küfür eden, yüzüne tüküren terim ileride t. direktör olamayacaktı.
- örneğin aynı sezonda hakeme tüküren adanasporlu bakir, talimat ve yasalar gereği futboldan men edilmiş, tutuklanarak cezaevine konmuştur
- bu tür "gizli el" konusunda terim'in söylediği söz utanç tarihine geçmiştir.
- bu maçtan sonra kendi kendini men eden (futbolu bırakan) terim, jübile yapmış, kursları bitirmiş ve antrenör olmuştur.
- bu terim'in federasyon ve "gizli el" tarafından son kurtarılışı olmayacaktır. futbolcu terim gibi antrenör terim de defalarca kurtarılır
- gs'li atilla türker'in haberi. federasyon, 4. hakemin raporunu gizliyor ve antrenör terim cezadan kurtarılıyor.
- t. direktörlüğünde olduğu gibi futbolculuğunda da centilmen ve saygılıdır terim. kamuoyundaki hakim görüş tamamen algı operasyonudur
- her zaman fair playe, hocalarına saygıya, futbol oyun kurallarına uymuştur.
- futbolcunun disiplinsiz davranışlarına tahammülü yoktur terim'in. futbolcu takım disiplinine uyarsa başarı gelir.
- adalet terazisine inancı tamdır türkiye futbol direktörünün. her zaman adaletten yanadır.
- "onu çekme bunu çek" eskiden "beni çekme onu çek" miş.
- arabası söz konusuyken görevini yapan ve kuralları uygulayan polisle karakolluk olabilir ama "sevgi ve gönül adamı"dır aslında
- sabır taşı gibidir terim. futbolculuğundan beri hep susar, hep içine atar. bizi mahçup eder.
- aslında bir konuşursa herkes utanç duyar ama o konuşmaz. 40 yıldır konuşacağı günler bir türlü gelmemiştir.
- o kadar mağdur edilir ki hayatı boyunca, dünya sıralamasında 200. olan malta maçında bile o bir şey yapmadan boğazını sıkarlar terim'in
- mevcut m. takıma keyfince istediğini alan istediğini almayan terim, zamanında kendisi çağrılmayınca bunu olgunlukla karşılamıştır hep
- sadece antrenörlüğünde değil, (volkan d. yıldıray baştürk vs) futbolculuğunda da istediği oyuncuyu harcayıp istediğini kollar terim
- eskiden kalma bir alışkanlığıdır "bir daha dönmem" dediği yerlere dönmesi. birkaç kere gs'ye, birkaç kere m. takıma döndü sadece
- nisan 1989'da ankaragücü t.d. iken hakeme hakaretten 45 gün hak mahrumiyeti alır.
- ne tesadüftür ki yine araya "hatırlı dostlar" ve "gizli eller" girer ve maçlara çıkmaya başlar
- her ne hikmetse, terim'in hayatında hep bir gizli el olmuştur. ne zaman başı sıkışsa hızır gibi yetişmiştir.
- eskiden "ders alır"dı terim...
- sonra ne olduysa, "ders almam, ders veririm" oldu.
- "sevgi ve gönül adamı, ırkçılık karşıtı" terim "hele bir yugoslav'dan..." hiçbir söz hak edecek adam değildir
- gs'de oynadığı süre boyunca sürekli ilk 11'dedir. neredeyse her yıl "yılın futbolcusu" seçilir ama o kadrodayken gs hiç şampiyon olamaz
- 2003'te elazığ maçında hakem ali aydın'a aleni şekilde küfürler eder. hem sahada, hem tv'de izleyenler bu küfürleri duyar.
- fakat ne hikmetse hakem ali aydın raporunda bu küfürlere yer vermez. gözlemci, tv görüntülerinden bir rapor hazırlar.
- fakat aynı ali aydın, bir gs-bjk maçından sonra gs başkanının isteği ve tff başkanının "olur"u ile düdüğünü asmıştır. kader işte...
- 2003'te trabzon'da "allaha ve dine küfür ettiği" için hakkında dava açılmıştır. tabi ki dava cezasız kapanmıştır.
- 2003-2004 sezonunda, inönü stadında bjk tribünlerine el hareketi çeker.
- fakat medyanın büyük çoğunluğu bu hareketi ayıplamak yerine tribünlerin terim'i tahrik ettiğini söyleyerek aklamaya çalışır
- 2000'de fiorentina'yı çalıştırırken uefa kupası maçında, maçın türk hakemi orhan erdemir'e ağır hakaretler etmiş, tribüne gönderilmiştir
- o. erdemir yıllar sonra, o maçtan sonra kariyerinin nasıl çabucak "bittiğini" anlattı.
- 10. dakikadan 80. dakikaya kadar küfür, maç sonu soyunma odasında tehdit ve kariyeri bitirilen erdemir...
- bir milli maçtan sonra tartıştığı osman tanburacı'ya telefonda küfür ettti. dava açıldı ve ceza aldı.(!)
- korkmayın yahu ceza aldı dediysek... gerçi bazıları için ağır bir ceza ama...
- 2012'de, bir mersin iy maçından sonra, basın toplantısında, canlı yayında, yanında kadın bir görevli varken medyaya demeç verir.
- kadın görevlinin yanında, medyanın önünde gazetecilere onu çekme bunu çek diyerek cinsel organını göstermiştir.
- ilginçtir, medyanın neredeyse tamamı, "yarabbi şükür" diyerek kınamak veya protesto yerine olayı kapatma gayretine girmiştir
- 2005... milli takımın başında ve isviçre maçı... futbol tarihinin utanç gecelerinden biri...
- saha kenarında gerilim... bütün futbolcuların, tribünlerin, ülkenin sinirlerini yay gibi geren hareketler
- herkesle kavga... herkese küfür... herkese öfke yükleme...
- saha kenarından oyuncusuna "6 numaralı oyuncunun bileğine bas..." şeklinde anlaşılan talimatı...
- m. takım çok ağır cezalarla karşılaşır. fed. başkanı ulusoy'un "özel girişimleri" ile cezalar minimuma indirilir.
- türkiye futbol direktörümüz bu utanç gecesinin de baş rolündedir.
- 2012'deki süper final maçları. gs evinde ts ile 0-0 berabere kalıyor.terim hakemlere hakaret ediyor ve son fb maçı öncesi ceza alıyor
- terim, süper finalin son maçında takımın başında olamayacak. sonrasında, artık alıştığımız o gizli el yine devreye giriyor veee sürpriz!
- 12 mayıs 2012... bir vahşetin tarihi
- maç 0-0 bitmiş, taraftar 3 temmuzu yaşayıp son saniyeye kadar şampiyonluk kovalayan takımını alkışlıyor. ancak...
- sonradan dava dosyalarına giren, itiraflarla ortaya çıkan polisin tribünleri stat içinden ve dışından gazla tahriki ve oluşan can pazarı
- emri veren, uygulayan nerdeyse bütün polis, emniyet amiri ve hatta valinin bile tutuklu olduğu olay bir katliam girişimidir adeta
- stat bu durumdayken terim "illede kupamı burada, şimdi isterim" diye tutturmuştur. herkes can derdindeyken dönemin başbakanı aranmıştır
- eşi ve çocukları da statta olan ve gazdan etkilenen a. kocaman'ın açıklaması şudur:
- gs yöneticisi abdurrahim albayrak'ın maç sonu açıklaması ise kısa ve net olmuştur:
- 2015'te, alaçatı'da lüks bir villa alan terim, mahallelinin baktığı köpeklerden rahatsız olmuş ve onların "atılması"nı söylemiştir.
- haber, vatan gazetesinin eki macaron'da çıkmış, ancak terim haberi vatan'ın internet sitesinden kaldırtmıştır
- kaldırması ile yetinmemiş haberi yapan kişiyi kovdurmuş.
- işler yolunda gitmediği zaman kafasına göre hakemin önünde rakip teknik heyeti tokatlar ama futboldan asla men edilmez çünkü o fatih terim'dir.
- a milli takım teknik direktörü kebapçı mekanını basmaya gider, dayak yedikten sonra saksı üzerinden atlayarak topuklar. bir hafta ortalıkta gözükmez... bu şahıs futboldan men edilmez...
- ardından tff açıklama yapar. tff ve fatih terim anlaşarak yollarını ayırmıştır.
- sonrasında fatih terim tff'ye dava açar. tff yedek kurul üyesi (bkz: selahattin aydoğdu) 'na yani işverenine saldırıp kovulduğu için tazminatı hak ettiğini düşünmüş olsa gerek. senin, benim, bizim paramızı talep eder tff'den.
- ve fatih terim gs'ye döner. maaşı ise düşündürücüdür. 1905 tl. bu hareketin tazminat alabilmek için yapılmış olabileceği fikri herkesin aklına gelmiştir.
- ve fatih terim tazminatını kazanmıştır. parayı da çocuk esirgeme kurumuna bağışlamıştır. tamam paranın çocuk esirgeme kurumuna bağışlanması güzel hareket ama bizim paramızı haksız bir şekilde elde edip, parayı bu güzel kuruma bağışlaması ne kadar doğru? takdir sizlerin
- kendi taraftarına dahi ağır küfürler eder. büyük / küçük ayırt etmez.
- çocukların kumbarasına para koydum diye duyar kasan şahıs yanına gelen 8-9 yaşlarındaki çocuğa nasıl küfür ediyor. ( entrye katkısı ve mükemmel gazeteciliği için @_deniz_1 teşekkür ederiz.)
özetle aslında nasıl bir kişiliğe sahip olduğunu adınız gibi bildiğiniz ama sırf kupalar ve şampiyonluklar için bu yaşanan rezillikleri ört bas ettiğiniz kişidir fatih terim. yeri geldiğinde eli göğsünde metin oktay pozları istersiniz efendilik,saygı ve terbiye dersiniz işinize gelmediğinde bu rezillikleri yapan kişiye imparatorr diye lakap takıp yüceltirsiniz. (sözüm doğrusuna doğru yanlışına yanlış diyen taraftarlara değildir).
işte sicili bozuk lafının karşılığı bu üstteki maddelerdir.
edit: yanlış tarihler düzeltildi.
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. fatih terim'in gerçek rezalet sicili
-
2. 19 eylül 2019 slovan bratislava beşiktaş maçı
bir galatasaray taraftarı olarak beşiktaş'a başarılar dilediğim müsabaka. umarım iyi bir sonuçla döneriz ve gruba iyi başlarız. diğer temsilcimiz trabzonspor'un da iyi bir skor almasıdır temennim.
öte yandan, vurduğun gol olsun roma! -
3. iett şöförlerine sakal yasağı getirilmesi
yasak zaten vardı; uygulanmıyordu.
kamuda hizmet ediyorsan canlı bomba gibi tarikat sakalıyla gezemezsin. özel hayatında istersen git kendini badelet, bize ne aq.
edit: başlık altında şu sakalı savunanları görmek cidden şaşırtıcı. bakın ben bu fotoğraftakinin 2-3 katı uzunlukta sakala sahip, tarikata üye olduklarından emin olduğum şoförleri bizzat gördüm. ve kıyafetleri de şalvardan bozma idi. hayırdır gencolar, osmanlı falan mı oldu istanbul biz görmeyeli? o otobüslere çoluk, çocuk biniyor. ıslak rüyalardan uyanmanızı öneririm. ayrıca burda kimse top sakala, keçi sakalına vs bir şey demiyor. burda hedeflenen tamamen tarikatleşmenin önüne geçmek. kusura bakmayın ama adam seçimden önce bunu vadetmişti zaten bize (bkz: kaynak)
edit 2: "avrupa'da olsaydı o sakalları savunurdunuz ama iki yüzlü şerefsizler sizi, burda islamı temsil ediyor diye karşı çıkıyorsunuz" diye mesaj atan bir liboş arkadaş ve onun kafasındaki liboş, yetmez ama evetçiler, aktroller, pelikanlar, leyleklere gelsin aşağıdaki cevabım:
evet, avrupa'da sakal bırakan insanlar hipster oluyor, dünya sikime minare götüme modunda tiplerdir onlar. bu sakallıların kafasındakiler en son darbe yapmışlardı, ne çabuk unuttunuz? tarikatlerin amacı her zaman genişlemektir; dolayısı ile başkalarını etkilemektir. iett'de de bu tarikatlerden olan şoförler haşere gibi doluştular içeri ve kılık kıyafet yönetmeliğini sikip attılar üstleriyle birlikte. kusura bakmayın ama kimse kamusal alanda beni, çocuğumu, karımı etkileyemez. halihazırda şeriat ile yönetilen ülkeler var, siktirin gidin oraya.
birisinin özgürlüğü başka birinin özgürlüğünü kısıtlayana kadardır. bu kısıtlama orta ve uzun vadede tehlike arz ediyorsa sikmişim özgürlüğünüzü.
küfürler, argo için çok afedersiniz. -
4. yaşanılan ilçeyi adını söylemeden anlatmak
bu başlıkları açan kişiler galiba, twitter ortamında bulunan şahıslar, bravo burayı da iyice twittera benzettiniz....
-
5. bütçenin %55'i memur ve emekliye gidiyor
paydayı büyüterek bu oranı düşürmek gayet de mümkündür ve olması gerekendir.
vergi ödemeyen şirketlerin kapısını çalmaya ne dersiniz sayın devlet-i aliye?
kamuda israfın ve makam saltanatının önüne geçmeye ne dersiniz beyzadeler? -
6. ali koç
bir fenerbahçe taraftarı olarak ben fatih terim'e söverim kızarım, galatasaray ile ilgili olumsuz konuşabilirim holiganlık yapabilirim (hiçbirini yapmam ayrı mesele) çünkü ben bir taraftarım. ama ali koç'un başka bir deyişle fenerbahçe başkanının bir taraftar gibi davranmasına razı değilim. yöneticilikte bu kadar duygusallığa yer yoktur. mesele fenerbahçe'nin menfaati ise takımına sahip çık. adam akıllı transferler yap takımın parasını çer çöp etme. fatih terim ile uğraşmak nedir arkadaş? fatih terim'den ben de haz etmem ama fatih terim ne zaman çıkar galatasaray başkanı olur çık o zaman konuş. toplumu bu kadar germenin anlamı yok. allah göstermesin iki hafta sonra fenerbahçe galatasaray maçında bir olay çıksa birinin başına bir iş gelse bunun sorumlusu yöneticilerdir. aynı şekilde fatih terim ve mehmet cengiz için de geçerli. onlarla ilgili yorum yapmak istemiyorum ama benzer bir tartışmayı onlar başlatsaydı ali koç'tan beklentim hiç muhatap olmaması ve takıma yoğunlaşması olurdu.
adama vizyon başkan dedik televizyon başkan çıktı.. sayesinde galatasaray taraftarı konsolide oldu. bir sonraki iç saha maçında belki de 10 bin kişiyle oynayacakken şimdi 40-50 bin kişiyle oynayacak galatasaray. -
7. ruh eşini bekleyenler kulübü
bulunca s.kip atıyorsunuz yok size ruh eşi falan.
-
8. yazarların sabah alarm ve evden çıkış vakitleri
kanzuk bu verilerle napiyorsun
-
9. bir kadınla sevişmek dışında yapılabilecekler
evlenmek.
(sevişmek dışındaki herşeyi kapsar). -
10. 19 eylül 2019 tff maç tekrarı kararı
(bkz: olmamış olaylar hakkında başlık açmak) ya da sıçmak.
-
11. kumarhanelerin tekrar açılması
konya ovasi gibi atil bir yer var koca ulkede yap orayi las vegas gibi, konya ovasinda olan konya ovasinda kalir gibi de bir motto yaparsin. zengin gider eglenir parasini yer, ulkeye doviz girer para girer, fakir zaten gidemez win win.
fakat bu ulkede o isi yapanlar da vergi vermez. seksen yasinda domates satmaya calisan kadindan almaya calisirlar yine vergiyi. -
12. rakı içen kadınlara hiçbir erkeğin aşık olmaması
yıllardır rakı içerim bir yağız delikanlı da çıkıp 'ya ne güzel rakı içiyorsun, rakı içişine aşık oldum' demedi.
anca bana 'iyi içiyon haa' desinler. emminiz miyim ben sizin.
birisi aşık olacak diye yıllardır rakı içip resmen göbek yaptık lakin olmuyorlar.
ben kendiminkini ve arkadaş grubumun başını yaktım rakı içen kadınları erkekler seviyormuş diye diye anca ayyaş olduk.
siz yapmayın bacılarım.
edit: bak şu yazıya bile göbek olmasaymış iyiymiş yazan ayılar var.
mizahtan anlamıyorsun anladık ama bari tek elle yazdığını bu kadar belli etme. -
13. ios 13
gerçekten bu başlık altında en çok merak ettiğimiz bilgi, indirme işleminizin tamamlanmasına kaç dakika kaldığıydı. teşekkürler ekşisözlük.
performans ile ilgili bir yorum yapmak için telefonu biraz kullanıp görmek gerekiyor ancak ilk etapta temel görsel değişiklikler şu şekilde;
bir uygulamada görüntülediğiniz fotoğrafı kaydetmek için üzerine basılı tuttuğunuzdaki görünüm https://eksiup.com/p/rg135840k2sr
screenshot alındığında beliren menü değişikliği https://eksiup.com/p/4x135871a3fb
çok matah bir şeymiş gibi herkesin heyecanla beklediği light/dark mode ayarlar menüsü https://eksiup.com/p/pg135877fozy
dark mode yapınca ekran görünümü https://eksiup.com/p/ho135908yeqa
uygulama ikonlarının üzerine basılı tutunca çıkan yeni menü https://eksiup.com/p/ro135940cjkv
edit: görsel değişiklik bilgilendirmesi. -
14. bir ösym sınavında ilk 1000'e girmiş yazarlar
2005 öss 158.000
2006 öss 672
mesajlar için edit:arkadaşlar,ego olarak değerlendirmeyin ancak gerçekten önemli bir başarı değil. ilk sene mal bir ergendim. ikinci sene yetenekli mesleğini seven iki hoca hayatımı değiştirdi.muhendis oldum. şu an ticaret ile uğraşıyorum. mesleğimi yapmıyorum. en yakın ticari rakibim ilkokul mezunu. saygılarımla. -
15. behzat ç.
-
16. en keyif alınan üçlü kombinasyon
bir tek benim mi aklıma threesome geldi ?
-
17. geceye bir erkek yalanı bırak
"ben yalan söylemem. herkese yalan söylerim, sana yalan söylemem."
-ibrahim tatlıses, 2005 -
18. aşk-ı memnu
küçümsenmemesi gereken dizi. konusu yasak aşk gibi görünse de çok önemli toplumsal başka bir sorunu öyle işliyor ki, bekarlar elinde kalem kağıtla not ala ala izlemeli bu diziyi. yanlış evlilik!
adnan bihter'in kendine uygun olmadığını bile bile evleniyor. olsun diyor, genç ve güzel. bihter adnan'ın kendisine denk olmadığını bildiği halde o da olsun diyor, zengin ve babacan. bakın burada önemli bir nokta var, dizideki en aklı başında, en sağduyulu erkek karakter adnan bile bile yanlış evlilik yapıyor. etrafımda böyle insanların yanlış evlilikler yaptığını görüyorum. her bakımdan olmasa da birçok bakımdan yetersiz gördükleri insanlarla evlilik yaparak iki hayatı birden mutsuzluğa yuvarlıyorlar.
behlül iki kere yanlış evliliğin kıyısından dönüyor, sevmeden, belki de hoşlanmadan elif ve nihal'le nişanlanıyor.
elif ve nihal kendilerini sevmeyen, hatta kendilerine zaman zaman kötü davranan adamla evlenmek istiyorlar. uyarıları, işaretleri gözardı ediyorlar.
ben, yani dizi yayınlanırken "türk dizisi izlenir mi yeaa" diyenlerin bayrak sallayanı, bunu söylüyorum size, evlenmeden önce mutlaka izleyin. emin misiniz, iyice düşünün. denk misiniz? iyice ölçüp tartın. dizideki gibi hüsran yaşamayın.
bak şuraya da en sevdiğim 5 diziyi yazıyorum:
the wire
the sopranos
oz
breaking bad
aşk-ı memnu -
19. 1600 cc altı araçlara sol şeridin yasaklanması
(bkz: ha ha ha siktir)
-
20. hastanede kameralara takılan geçmiş olsun hareketi
görüntüleri güvenlik kamerasından çekip yayan kişi hakkında suç duyurusunda bulunması gereken hasta ve yakınıdır.
o güvenlik kameraları senin eğlencen olsun diye durmuyor orda. yasal olmayan bir durum söz konusu ise git müdahale et. -
21. kızılay'ın boğaz'da yalı kiralaması
işin garibi kızılay’ın eskiden boğaz’da kendi yalısı vardı; vaniköy’deki mahmut nedim paşa yalısı. genç cumhuriyetin ilk yıllarında başlayan boğazdaki bir çok eseri eğitim için kullanma adetine uyulan yalı, uzun zaman kızılay’ın hemşirelik okulu öğrencileri için yurt olarak hizmet verdi. hemşirelik okulu sağlık bakanlığı tarafından kapatılınca yalı bir süre boş kaldı. 2004’te ederinin çok altı bir fiyat olan 3 milyon $’a sabancı ailesine satıldı, bugünkü değeri 60-70 milyon $ civarında. sarayları okullardan makamlara vermek ülkede en üstten alta adet oldu yani.
yeri gelmişken ekleyelim, cumhuriyet’in ilk milli hemşire okulu da olan kızılay'ın hemşirelik okulu “hilaliahmer hastabakıcı mektebi” atatürk'ün talimatıyla 21 şubat 1925'te istanbul aksaray'da haseki hastanesinin karşısında yer alan sinekli bakkal kazasker ali bey konağı’nda kuruldu. okulun faaliyete başladığı konak aynı zamanda halide edip'in sinekli bakkal ve mor salkımlı ev romanlarını yazdığı konaktır ve halide edip tarafından hemşire eğitimi verilmesi amacıyla kızılay'a armağan edilmiştir. -
22. bu ülkeyi biraz araplaştıracağız
"yallah arabistan'a" denecek açıklama.
niye uğraşıyorsun ki, tamamı araplardan müteşekkil ülkeler var, git oraya, arap'a doy be adam. düşünsene, kafanı nereye çevirsen arap, daha ne istiyorsun? hayatının geri kalanını arap içinde geçirirsin işte ne güzel, sen de mutlu ol biz de mutlu olalım. -
23. dünya karışık kuruyemiş ise türkiye nedir
eksi kabak cekirdegi, bi hevesle citlersin tum agzinin tadini bozar
-
24. müjde ar'a çiçek gönderen adamın kafasını yarmak
fanatizm insanların gözünü öyle kör ediyor ki adamın yaptığı ahlaksızlıkları, vandallıkları savunacak konuma geliyorsun :)
zaten ülkenin halinden anlaşılmıyor mu bu -
25. türk kızlarının ayak bileklerinin çok kalın olması
(bkz: derdini sikeyim butonu)
benim böyle bi yavrum yok. -
26. ekşi yazarıyım dendiğinde gelen tepki
genelde insanlar cok sasiriyor. neden sasirdiklarina da ben sasiriyorum. yapmaniz gereken 10 entry girip beklemek sonuc olarak.
ama sunu anladim ve cok uzucu olarak sunu fark ettim ki, eksi sozluk cok agir olarak erkek egemen ve insanlarin bana soyledigi sekliyle “kaba” bir platform olarak goruluyor toplumda. en azindan benim cevremde.
o yuzden beni burayla bagdastiramiyor olabilirler (ki bir arkadasim ne isin var ya orda gibi bir tepki verdi) ama ben buna cok uzuldugumu belirtmeliyim. keske bu kadar cinsiyetci ve anonimlige siginarak kufredilebilen bir platform olmasa, modlar ve yonetim cok iyi bir sekilde takip edebilse.
cunku, yeri geliyor cok guzel filmler, diziler veya kitaplar ogrenebiliyorum buradan. yeri geliyor icimi dokebilecegim bir gunluk oluyor. gundemdeki her seyi buradan ogreniyorum, ihtiyaci olanlara cok guzel yardimlar ediliyor. bazen sinava calisirken bile buradan yararlaniyorum hatta.
fakat bazen gundemde belki de 5-6 tane cinsiyetci baslik gorunce entryleri cekinerek yaziyorum. bu “ayy bana yazacaklar” cekincesi degil de, neden buraya yaziyorum ki boyle dusunuyorlarsa hissi oluyor.
konu nereden nereye geldi farkindayim ama ic dokmek istedim eksi ile ilgili. dedigim gibi, umarim daha da iyilesir burasi. herkes -saygili olmak sartiyla- daha da rahat yazabilir. ınsanlarin eksi’yi daha cok sevmesini ve negatif algilarini yikmasini istiyorum cunku. -
27. mucize doktor
ya sikicem doktorluğunuzu da, steteskopunuzu da, otizmli çocukların hepsi böyle değilinizi de. genel cerrah neden kvc yapıyormuş da bilmem ne. lan amk bizim tıp bilgimiz augmentin’den ibaret, hiç de sikimizde değil inan pnömatik toraksmış periferal comolokkoymuş. orda adamlar yan yana vajina estetiğiyle kbb ameliyatı yapsa sorgulamayız, bilmiyoruz çünkü. anca siz ego kasarsınız onu da sikleyen yok.
bir siki de beğenin lan amk. ölüp bittiğiniz game of thrones’ta adam öz kardeşini sikiyodu, ağzınızın suyu akarak izlediniz.
mantık aramayın lan azıcık, hata aramayın. tarihsel belgesel değil bu, olur o kadar.
bizim türk halkına, en azından “otizmli çocuklar aslında öcü değilmiş” lan dedirtse bile yeter.
tanım: başrol oyuncusu keratanın çok güzel rol kestiği, küçüklüğünü oynayan sıpanın çok tatlı olduğu dizi. -
28. ali koç'un hayattaki en büyük başarısı
yalı camından, güneşin batışını izlemesi.
-
29. 19 eylül 2019 getafe trabzonspor maçı
takımının efsanesi ismi lefter olup trabzonspor'a rum diye hakaret ettiğini zanneden gevşeklerin getafe'yi desteklediği maç.
kuşbeyinli mq. -
30. iyi ki modası geçti denilen şeyler
-ispanyol paça aşırı uzun jean altına topuklu ayakkabı giymek suretiyle havada süzülüyormuş izlenimi yaratan korkunç görüntü. ayakkabılar asla görünmüyor falan, tüyler ürpertici.
-göt çatalına leblebi atıp kaçma isteği uyandıran aşırı düşük belli pantolonlar.
-bolero.
-dev fiyonklu taçlar ve babetler.
-şeffaf ama üstünde incik boncuk bok püsür barındıran leş sutyen askıları.
bu gecelik nefret kotamı doldurdum. aklıma gelirse eklerim. -
31. 1 ekim 2019 galatasaray paris saint germain maçı
kylian mbappe, edinson cavani ve neymar kadroda yokken real madrid'e 3 atmış takım bize neler yapmaz.
-
32. hdp'li vekilin oğlunun lüks yaşamı
bütün milletvekilleri ve ailesi böyle, neye şaşırıyorsunuz? milletin vekili olacağına kene gibi milletin sırtına yapışıp kan emiyor hepsi.
-
33. fatih terim'i anlatacak kitaba isim önerileri
(bkz: sicilyalı)
-
34. yalnızlığın en çok koyduğu an
bazı insanlar için hastanede refakatçisiz olduğu anlarmış. ya da daha genel bakarsak durum ne kadar gereksiz olursa olsun birine ihtiyaç duyduğumuzda kendimizle başbaşa bırakıldığımız anlar diyebiliriz.
geçtiğimiz ay bir öğleden sonramı bir hastanenin görüntüleme bölümünde geçirdim. işlemlerin yapılacağı bölüme geçtiğinizde zaten yanınızda kimse olmuyor. kıyafetlerinizi çıkarıp, önlük giymeniz gerekiyor. benimle ilgilenen hemşire bir kabin gösterdi, değerli eşyalarımı (cüzdan, telefon vs) koyabileceğim dolap da kullanacağım kabinin içindeydi. hazırlığımı yaptım, dolabı kilitleyip anahtarı aldım ve gösterilen yerde beklemeye başladım.
bekleme odasında bir kadın daha vardı, elimdeki anahtara bakıp "yalnız mı geldiniz?" diye sordu. önce soruyu anlayamadım, boş boş baktığımı görünce "dışarıda sizi bekleyen kimse yok mu" diye detaylı sordu. yalnız gelmiştim çünkü iş saatiydi ve birinin yanımda olmasını gerektirecek özel bir durum da yoktu. ama bunu açıklama gereği duymadan "evet" diyerek geçiştirdim.
"dikkat ettim, sizin ve benim dışımdaki herkesin bir bekleyeni var, onlar eşyalarını dışarıdakilere bıraktı."
doğruyu söylemek gerekirse o an en son istediğim şey biriyle sohbet etmekti, hem de böyle bir konuda...ama kaçmak ayıp olacaktı. konuyu orada bulunma nedenine getirerek bu melankoliden kurtulmayı umdum. öğrendiğime göre bir sorunu yoktu, sadece kontrol ve olası tanı için oradaydı. yani aslında (bana göre) birine ihtiyacı yoktu. belki korkuyordur diye düşündüm ve işlemlerin korkulacak şeyler olmadığını anlatmaya başladım ama beni dinlemediği yüzünden anlaşılıyordu. bazen insanların yüzünde bir gölge görürsünüz ya hani, kadın sanki tamamen bir gölgeden ibaret gibiydi.
bunu görünce kendi gölgelerimi düşündüm. gerçekten birine dayanmak isteyip de o kişiyi bulamadığım anları.
her şeyi unutuyor insan. yaşadığı kötü günleri, ona bunu yaşatanları, bir anda kaybolanları ama o an yaşadığı duygu unutulmuyor. bin yıl geçse çıkarıyor bohçasından ve belki de hiç haketmeyen birinin önüne döküveriyor. -
35. hamburger yerken eldiven takmak
"farklı konseptlere ayak uydurmak" şeklinde savunulan davranış. ne demekse artık.
ek olarak son zamanlarda bu saçma sapan mecrada joker olarak kullanılan savunma argümanı: "kimse sana zorla yaptırmıyor".
ulan yeni çıkan bir akımı, davranışı, modayı eleştirme hakkımız yok mu? beğenmediğimizi, saçma bulduğumuzu söylemek için illa zorla yaptırılması mı lazım? ne kadar enteresan insanlarsınız siz ya.
tabi biz farklı konseptlere ayak uyduramadığımız için anlamıyoruzdur* -
36. aşkını arayan çaylak cansu'nun yardım çığlığı
cansu’ya açık mektup.
her şey rüya gibiydi. aynı uçağa aynı vapura aynı metroya binip seyahat ediyorduk. aslında ben biraz rotamı değiştirip istanbul yerine izmire gelmiştim ama olsundu. sana değerdi. gözlerine baka baka sigaramızı içerken sen kalkıp gittin ya işte o an ben aynaya bakıp kendimden utandım. bu surat dedim, bu tip dedim cansu’yu asla hak etmeyecek dedim.
sen gittikten sonra hemen evime geri dönüp en yakın hastaneye gittim. estetik yaptırıp sana layık bir bey olmaya çalıştım. umarım bu halimi beğenirsin. seni bekliyorum. -
37. 11. sınıf ingilizce kitabında değiştirilen kadın
baba saçını başını bilmiyorum ama o resmi oraya paintle yapıştırmamışlarsa terbiyesizim.
-
38. 18 eylül 2019 club brugge galatasaray maçı
eskiden olduğu gibi haldır huldur başlayıp 20 dakkada 2-0 geriye düştüğümüz maçlardansa böyle oturaklı bir oyunu tercih ederim. gayet akıllı oynadık bence, maç karşı tarafa da gidebilirdi bize de gelebilirdi. o eski sistem olmuyor işte avrupa'da. sonra acımıyor elin adamı.
tanım: 0-0 biten avrupa maçı -
39. suudi arabistan vs iran
suudi arabistan denen çöl bedevileri her ne kadar medeniyetsiz ve ilkel bir toplum olsa da; iran denen ülkenin de tarihteki iran ile hiç bir alakası yoktur. aksini iddia edecek olana, suudi arabistan'ın onda biri büyüklüğünde olan ve kurulduğu günden beri çalkantılar içinde bulunan ırak ile yaptığı körfez savaşı'nı ve göt kadar ırak karşısında kayda değer bir varlık gösteremediğini hatırlatırım.
ırak'ın aldığı amerikan desteğini falan kimse öne sürmesin. o destek iran ile olan coğrafi, nüfus ve askeri farkı kapatmaya sadece destek olmuştur.
not: suudiler kendi uçaklarını vuracak kadar mal olduğu için iran ile başetmeleri imkansız olsa da; iran da bir boku beceremeyecek bir devlettir. iran'ın güçlü olduğu ve çevresine hükmedip bizim diş geçiremediğimiz dönemleri hep türk idaresindeki dönemlerine denk gelir. şah dönemleri ve arkasından gelen islam devrimi döneminde iran kendi halkından bile korkar hale gelmiştir. böyle bir devletten sağlıklı ve güçlü adımlar atması beklenemez. ayrıca rusya iran'ın taktiksel olarak arkasında görünür. henüz rusya ile çözülmemiş ihtilafları olan ve bir asır önce toprak kavgası yapan bir devletten bahsediyoruz. -
40. fatih terim
bol sıfırlı bir hayata gözlerini açmamış, hayata sıfırdan başlayarak bugünlere gelmiştir.
çalışanlarını ezerek değil, beraber çalıştığı insanlarla omuz omuza -omuzlarda- yükselmiştir.
hayatında hatalar yapmıştır ancak pis işlerini yaptırmak için maşa kullanmamış, yaptığının arkasında durmuştur.
galatasaray'ın ve türk futbolunun elde ettiği pek çok başarıda pay sahibidir.
kariyeri boyunca sevenleri ve sevmeyenleri (dost ve düşmanları) olmuştur ve ciddi meblağlar kazanmıştır. bir gün tüm servetini kaybetse dahi sevenler ve sevmeyenler olacaktır. gelin görün ki parasını çıkarsanız değil dostu düşmanı dahi kalmayacak insanlarla muhatap olması beklenmektedir. -
41. whatsapp'tan terk eden sevgili
yukarıda bir yazar arkadaş yazmış, bunun adı terk etmek değil kaçmaktır diye. sizinle yüz yüze konuşup da iki kelime söyleyecek cesareti olmayan şu cibilliyetsizler için dertlenmeyin gözünüzü seveyim. her şeyden önce yaptığı size değil kendine saygısızlık, kendisine saygısı olmayan insan size nasıl saygı göstersin?
bırakın topuklarını vura vura kaçsınlar. sevdiğim bir aile büyüğümün biraz argo ama böyle durumlara cuk oturan bir sözü vardı. “at kaçtı mı kazığı bir kere yere iki kere kendi götüne vurur” diye. size bir kere vurdu vurmasına da daha iki kere de ona değecek o kazık, üzülmeyin o yüzden. zaten karşınızdakinin kale alınmaması gereken bir varlık olduğu bilincine vardığınız zaman kendisine vurmasının da önemi kalmayacak sizin için, emin olun bundan. -
42. 19 eylül 2019 fenerbahçe kural hatası başvurusu
cisse'nin büyücü olduğunu öğrendiğimiz başvuru.
"... alanyasporlu futbolcu papiss cisse, her ne kadar sırtı fenerbahçe kalesine dönük gibi gözükse de göz ucuyla topu takip etmek suretiyle kendisi ve takımı lehine avantaj yaratmıştır."
adam göz ucuyla topu takkip ederek takımı lehine avantaj sağlıyor. millette ne oyuncular var, bizimkiler anca top çevirsin. -
43. 19 eylül 2019 ali koç'un pfdk'ya sevk edilmesi
bence ali koç un galatasaray maçına gelmemesi için yapılan düzmece operasyon, şimdi ortalık çok gerildi. ali koç un 2 hafta sonra galatasaray ın stadına gelme cesareti yok, gelsede nahoş olaylar olacak, gelmese korktu olacak, ee ne yapalım diye düşünüp bu orta yolu bulmuşlar, bakın görün galatasaray maçında ali koç cezalı olacak ve gelmeyecek arenaya. inşallah ceza almaz da bakalım nasıl girip maç izleyecek bu atmosferde arenada, bizim de merakımız giderilmiş olur. muhtemelen fenerbahçe resmî olarak kendi talep etmiştir sırf ali koç arenaya gitmesin diye.
-
44. sözlükçülerin penislerinin isimleri
ciddi ciddi entry giren var
-
45. 19 eylül 2019 galatasaray instagram paylaşımı
fenerbahçe’ye neden başarılar dilememişler ki ?
-
46. ekşi itiraf
sabah yugoslav eşofman üstlü bir kız gördüm. şimdi diyeceksiniz ki "la kerranator yugoslav eşofman üstü ne amiraquai?" hocam yugoslav eşofman üstü hani şu seksenlerde halkın giydiği kayakçı montu gibi üçgen dağ desenli ve turkuaz, mor, pembesi falan olan, kişiye bol gelen ve her daim sarkan oldschool eşofman üstü. neden yugoslav eşofman üstü dedin dersen zamanında büyüdüğüm şehirde yugoslav arkadaşlarımız ve yine o dönemden futbolcular giyerdi bunları umumiyetle. bizler daha 90'lara geçmiştik, onlar çok severlerdi bu ince ama hayvan gibi terleten giysiyi. hah gördüğüm kıza gelince doğu avrupalıydı belli ki, romen olabilir. altına da yine dönemin meşhur kotlarından giymişti. hani ta belin üstüne kadar çekilen yukarıda iyice sıkan, aşağı doğru elmas keskinliğinde basenlere doğru genişleyip aşağıya doğru yine incelen ama basen ve bel aksine bol kalan kot çeşidi. bir de mübarek şu meşhur buz mavisi renkte idi, arasan bulamazsın. saç kesimi de şu kahküllü ön taraf belirgin kaşları kapatan, arkada toplu meşhur bavul ticaretçisi abla saçı idi. şimdi celil abi senin ciyerini zikeyim bunu niye anlatıyorsun, celilyum kafası mı yaşıyorsun dediğinizi duyar gibiyim. bilakis böyle fragmanları çok seviyorum gardaşlarım. yani birilerinin belki imkanlar ve çevreden ötürü zamanın bir yerinde takılı kalmış ya da en azından bu intibayı uyandırıyor olması şenlendiriyor garip gönlümü. celil abiniz böyle dünyayı seyre dala dala ömrünü tüketti o ayrı konu. oğlum celilcan ve kızım celilsu'yu bu konuda uyarıciim.
-
47. iki insan arasındaki en uzun mesafe
iki insan arasındaki en uzak mesafe midir bilmiyorum ama iki insan arasındaki mesafeler içinden en zor olan, aynı evin içinde birbirinden olabildiğince uzağa savrulmuş olmalarıdır. aynı yatakta yatıp birbirinden km’lerce uzakta hissetmek çok can yakıcıdır zira..
-
48. menzil tarikatı
gidenin bozulduğu bir yerdir . suyunda bir tuhaflık var herhalde . kredi ile ev aldım diye , bunlara mensup bir akrabam oturduğum ortamda . kim faize bulaşmışsa annesi veya ablası ile ilişkiye girmiş kadar günaha girmiştir dedi . kim demiş bunu diye sorunca da şeyh hazretleri dedi . islamda ince bir çizgi var böyle kıldan da ince . işte o çizgiyi geçtiğin anda , artık insan değilsin . sen artık insanlığa tehlikesin . kafa da kesersin , canlı bombada olursun , bedenini bir hocaya da sunarsın yada en iyi ihtimal ile yeni ev almış genç akrabanın karşısına geçip böyle ahlaksızca konuşursun .