Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. adana'da fren yerine gaza basan sürücü

    başlığı görünce herkesin aklına sürücünün kadın olduğu geldi değil mi?

    yanılmadınız.

    yakınlarına sabır dilerim.

    tanım : kadın sürücüdür.

    çok sayıda mesaj gelmesi editi : kadınların koordinasyon eksikliği erkeklere nazaran bariz bir şekilde ortadayken, konumuz da bu iken ; olayı kadın düşmanı olmama bağlayan mesajların yazarlarına selam olsun.

    konumuz trafik canavarlığından ziyade, fren yerine gaza basma hadisesi. koordinasyon eksikliği. bunu giderip araç kullanan kadınlara saygımız tabii ki olacak.

    ulen kalkışı zor bulup, kalkış hesaplaması yapmamak için kavşaklarda durmayan, yol vermeyen kadın sürücülere hiç mi denk gelmediniz? bir motorcu olarak kadın araç sürücülerini maalesef çok iyi tanıyorum.

  • 2. geceye iç ferahlatıcı bir cümle bırak

    kendi adıma söylemek gerekirse
    2 gün önce baba oldum:)

  • 3. general erdoğan'ın arkasında eşek gibi saf tutacak

    tam hali;
    "çatal bıçak setli generalleriniz var ya, hepsi şimdi erdoğan'ın arkasında saf tutuyor. oynaya oynaya, eşek gibi saf tutacaklar!" olan akit gazetesi haber müdürü murat alan'a ait bir beyandır..

    ve evet, bu ülkede ulusal yayın yapan bir kanalda bu laf edilmiştir.. bir insan, bir oluşum, bir düşünce yapısı kendi ordusuna ancak bu kadar düşman olabilir..

    ismail saymaz ne güzel demiş; "altı şehidin geldiği gün siz stüdyoda türk ordusunu aşağılarsanız, yarın cephede savaşacak subay bulamazsınız."

  • 4. sigara içmeyenlerin ezik tipler olması

    dört dal sigara bu başlığı açtırdıysa eroin veya alkol içse neler olurdu düşünmek bile istemiyorum.
    edit: başlık sahibi kaçmış. ilk entry bu değil sonra gelip de " bu nece bir giriş entrysidir gurban" demeyin.
    şey yazmıştı arkadaş, dört dal sigara içtim ezikliğim geçti falan işte.

  • 5. türkiye'deki korkunç afgan istilası

    edit3: eleman uygurlulardan ne istiyosun demiş hahahaha. buradaki uygurlular 3 yaşındaki kızlarını gözlerine kadar kapatan ışid sempatizanlarıdır. türk dediğin adam islamcı olmaz hele hele kadına mal muamelesi hiç yapmaz. ben bu elemanların çin'den buraya getirilmelerine de karşıyım.

    an itibari ile istanbul zeytinburnu'ndaki korkunç olay. bayram nedeni ile boş olması gereken zeytinburnu bulvar caddesi afgan,pakistan ve uygurlular tarafından istila edilmiştir. eşiniz ya da kız arkadaşınız ile yürüyemezsiniz. durum gerçekten çok vahim.

    malesef türk etnik kimliği tehdit altındadır. türkiye, yeni bir kavimler göçü ile karşı karşıya, afgan, iranlı, pakistanlı ve suriyeli başta olmak üzere birçok etnik kökene sahip mülteci korkunç bir şekilde türkiye'ye yasadışı yollarla gitmektedir. böyle giderse, türk ırkı yok olacaktır.

    edit: avrupa ülkelerindeki türkler mülteci değil, onların istekle götürdüğü işçilerdir. ve hiç biri savaştan kaçıp ülkelerini terk etmemişlerdir. oysa bunlar kendi vatanına ihanet edip ülkesini terkeden, ç.künün zevkinden ödün vermeyip kontrolsüz bir şekilde çoğalan topluluktur. bakın bu işin ciddi anlamda dalga geçilecek bir hali kalmadı.

    edit2: akın akın istanbul zeytinburnu'na doluyorlar ve cnntürk'te mazlum kardeşlerimiz diye meşrulaştırmaya çalışıyor gerçekten çok yazık. link

    bakın ben ırkçı değilim sadece yasa dışı yollarla türk devletine girmelerine karşıyım. afganların çoğu taliban sempatizanı. uygurlular da ışid. ben yıllardır bunlar ile iç içe yaşıyorum bana anlatmayın.

    en son spor salonuna gelen afgan'ın afganistan'da üç kişiyi öldürdüğünü duymuştum.

  • 6. hak ettiği değeri görememiş diziler veritabanı

    (bkz: my name is earl)

  • 7. binali yıldırım'ın 150 milyon euro'luk serveti

    insanı hayrete düşüren servet. 150 milyon euro! 981 milyon tl!

    işte binali yıldırım'ın dudak uçuklatan çok gizli mal varlığı. karun kadar zengin çıktı.

    ekrem imamoğlu'na karşı yarışan ibb başkan adayı binali yıldırım'ın gizli serveti dudak uçuklattı. yıldırım'ın yıllardır açıklamaktan kaçındığı o mal varlığı, merhum sadri alışık'ın ''kırk haramiler'' filmindeki hazine sahnesini hatırlattı.

    yıldırım ve oğulları tam anlamıyla multi milyoner... yaklaşık 150 milyon euro değerindeki mal varlıkları var. bu yarım milyondan fazla asgari ücretlinin maaşına denk geliyor. yıldırım mal varlığının tamamına yakınını yurt dışındaki offshore hesaplarında tutuyor.

    mediapart’ın ve hollanda gazetesi nrc'nin haberine göre, binali yıldırım ve ailesinin malta ve hollanda’da kayıtlı 30 kargo gemisi var. dahası da var. yıldırım'ın yine hollanda’da her biri servet değerinde 10'a yakın gayrı menkulü var.

    binali yıldırım gemicik filosunu 1998'de kurmaya başladı. ülke 28 şubat'ın yaralarını sarmaya çalışırken, yıldırım silver fish yani gümüş balık adında eski bir kargo gemisi aldı ve malta'daki paravan şirketler üzerinde sürekli yeni gemiler almaya devam etti.

    yıldırım'ın mal varlığındaki büyük patlama 2010 senesinde yaşandı. bugün sahip olduğu onlarca gemiden 6'sını o yılda aldı. gemilerin fiyatı 2 milyon euro ile 33 milyon euro arasında değişiyordu.

    binali yıldırım gemilerin büyük bir kısmını isviçre bankaları üzerinden nakit satın aldı. geriye kalanları ise kuveyt türk bankası'ndan çekilen kredilerle ödediği öne sürüldü. gemicikleri yine malta ve hollanda'da kurduğu paravan şirketler üzerine kaydettirdi.

    fransız medipart'a göre; binali yıldırım'ın malta'daki gemilerinden bazıları, amcası yılmaz yıldırım'a kurdurduğu ceren danışmanlık denizcilik şirketi üzerine kayıtlı. diğerleri ise doğrudan oğlu erkam yıldırım tarafından yönetiliyor.

    binali yıldırım'ın malta'daki gizli mal varlığının hollanda'daki yatırımlarının yanında devede kulak kalıyor. mediapart, yıldırım ailesinin sadece hollanda’daki servetinin 120 milyon euro’nun üzerinde olduğunu yazdı.

    erkam yıldırım'ın hollanda'da 3 milyon euro değerinde 6 ayrı mülkü bulunuyor. bu emlaklar castillo real estate bv şirketi üzerinden işletiliyor. yıldırım hanedanının asıl hazinesi, yine hollanda'daki zealand shipping şirketinin hesabında yatıyor. sicil kayıtlarına göre, şirketin gemilerinin piyasa değeri 120 milyon euro civarında.

    ve dudak uçuklatan bir rakam daha. binali yıldırım rotterdam, armsterdam ve almere adlı gemilerini tanesine 33 milyon euro yani toplamda 100 milyon euro ödeyerek satın aldı. habere göre, yıldırım ödemenin yüzde 50'sini kaynağı belli olmayan nakit parayla yaptı. diğer yarısını ise kuveyt türk ve yapı kredi bankası’ndan aldığı kredilerle tamamladı.

    tr7-24'ün haberine göre, 2000'li yılların ilk çeyreğinde binali yıldırım'ın aile serveti deşifre oldu. bunun üzerine gemilerden bazısı alelacele satıldı, bazısı ise söküme gönderildi.

    2010'dan sonra yıldırımlar servetlerine servet katmaya başladı. bu dönemde fiyatları 1.9 ila 33 milyon dolar arasında olan 11 gemiyi banka kredisi olmadan nakit ödeyerek satın aldılar. gemiler türkiye yerine, yurt dışında iç içe geçirilmiş offshore şirketler üzerine kaydedildi

    binali yıldırım 2016'da başbakan seçilince şirketlerini mal varlığında göstermemek ve güvenceye almak için yeğeni süleyman vural'a devretti.

    binali yıldırım gizli mal varlığına şahitlik edenleri kamuda kritik görevlere getirdi. 3 gemisini yapan sefine adlı tersanenin sahibi suat hayri aka'yı 2014’te ulaştırma bakanı yardımcısı yaptı.

    tüm bunlar, binali yıldırım hanedanının su yüzüne çıkmış mal varlığı. buzdağının görünmeyen yüzünde ne kadarlık bir servetin saklı olduğu ise henüz bilinmiyor.

    kaynak

  • 8. izmir'de çekilmiş fantastik fotoğraf

    sana necilerin son malzemesi.

    şimdi bu çiftler yiyişirken kimseye bir laf düşmüyor ya benim merak ettiğim aynı fotoğrafta mastürbasyon yapan birisi olsa neden linç ediliyor. her iki durumda da kimseye zarar verilmiyor sonuçta. hani ölçütünüz kimsenin zarar görmüyor olması şartıyla herkesin istediğini yapma özgürlüğü ya ondan sordum. mesela birisi oraya tuvaletini yapıp sonra poşetle de alabilir o da kimseyi ilgilendirmez.

  • 9. domuz kan sosisi

    kokoreçin,tuzlamanın,şırdan-mumbarın-ayak-paçanın ve sofraya kafasında bir demet maydanoz ile servis edilen kuzu kellesinin harman olduğu türkiye için küçük ama ingilizler için büyük bir lezzettir.
    bizim kelleyi ikiye ayırışımız,yanaklarını ayrı,gözünü-dilini,beynini ayrı çıkarıp yiyişimiz yanında bence çok da takılmamak gereken sosistir.
    atalarımız “lan gurmeyiz aq biz hayvanı bir de böyle yiyelim çok şahane oluyor” diye götünü başını yemediler herhalde,her toplum bir dönem yokluk yaşamış ve bu yokluk yemek kültürü olarak hayatlarına yansımıştır.

    zorla yedirmiyorlar sonuçta aq koyarlarsa önüne kullanmıyorum dersin,çok da şeetme bence.

  • 10. arife günü çalışmak

    yollar bombos. kimse yok. sanirim tek basima dünyayi kurtarmaya gidiyorum.

  • 11. ali türkşen

    türkçe dışında bir resmi kurum tabelası olamaz. olanı da akp garabetidir. kendisinin bu konudaki tutumunda bir sıkıntı yok. sıkıntı resmi dilin yanına bölgesel dillerin de tabelalarının sokuşturulmasıdır, bu bölücülüktür. milli eğitimin iflası ve avrupanın 10 yıldır denediği ve terk ettiği multikulti saçmalığıdır.

  • 12. keçiören belediyesi'nin yaptığı usulsüzlük

    ak partili belediye başkanı (bkz: turgut altınok) idaresindeki keçiören belediyesi’nin yapmış olduğu, usulsüz ve kanunsuz, rant uğruna adam kayırma , insanları mağdur etme çabasıdır . keçiören belediyesi’ne bağlı bir arsa , 2017 yılında 15 yıllığına yap-işlet-devret modeliyle cengiz peker isimli bir iş adamına yaptırılıyor. adı bengi royal düğün salonu olarak faaliyete geçen bu işletme ,anlaşmaya göre 15 yıl boyunca bütün ticari faaliyetleri yürüteceğini belirtiyor . buraya kadar her şey normal. taa ki (bkz: turgut altınok) belediye başkanı seçilinceye kadar . turgut altınok seçildikten sonra, emlak müdürü davut kaya geliyor ve düğün salonundaki fotoğraf ve video işletmesi’nin turgut altınok’un isteğiyle balkan dönmez isimli şahısa vermesini belirtiyor . işletme sahibi tüm işletme ve yasal hakları kendisinde olduğu için bu isteği geri çeviriyor . bunun üzerine işletme ruhsatını elinden alacaklarını , mühürleyecekleri,gerekirse binayı yıkacaklarını söylüyorlar .

    ardından (bkz: a takımı) isimli meşhur oluşum her gün işletmeyi basarak yıpratma politikası uyguluyorlar . daha sonra imar müdürlüğü gelerek , eksikleri belirterek binayı mühürlüyorlar . keçiören belediyesi resmi yazıyla 30 gün içinde işletme’nin eksikleri’nin tamamlanmasını istiyor . resmi kağıda da 30 gün rakamının üstünü çizip el yazısıyla 3 yazıyorlar. (!) ve vazgeçtik 3 gün içinde tamamlayın diyorlar . daha sonra zabıta müdürlüğü tarafından ,düğün salonuna işletme’nin iptali için yazı yazıyorlar . tüm bu gelişmeler üzerine işletme ,yürütmeyi durdurma kararı aldırıyor . keçiören belediyesi , bu gelişmeler üzerine hiç bir aksiyon almayarak , bayram çıkışından itibaren 30 adet düğün sahibini mağdur ediyor . hem de ne idüğü belirsiz bir tane adama rant sağlanacak diye ...

    cengiz peker isimli iş adamı’nın twitter adresi ve ilgili açıklamaları

    ilgili belgeler

    edit : sevgili yazarlar sizden ricam bu başlığın olabildiğince yukarda tutulmasıdır . yolsuzluklara alıştık da düğünü olacak insanların mağdur olmaması için ulaşabilecek tüm mecralara ulaştıralım.

  • 13. 2 haziran 2019 ysk kararı

    halkla alenen taşşak geçildiğinin ispatıdır.

  • 14. şu an okunan kitap

    zülfü livaneli - serenad.

    yarısına geldim. pek bağlamadı beni ama okuyanlar çok tavsiye etti.

  • 15. binali'nin imamoğlu beni taklit ediyor demesi

    https://twitter.com/…tatus/1135310726149693441?s=21

    linkte görebileceğiniz rezillik. ben artık inanamıyorum gerçekten. insanda zerre kadar onur, gurur olmaması lazım şunları söyleyebilmek için. seçilmiş başkanın hakkını gasp ettikleri günden beri mecliste reddettikleri imamoğlu icraatlerini gerçekleştirip kendileri düşünmüş gibi şov yapıyorlar. imamoğlu ise halkın içindenmiş gibi görünmeye çalışıyormuş. bu şahısa bile bile oy veren insan babam olsa bütün ilişkiyi keserim. akp içindeki gelmiş geçmiş en mide bulandırıcı, itici üç figürden birisin yıldırım.

  • 16. lgs 2019'da tartışmalı fen bilgisi sorusu

    cevap c sikkidir. cunku zit kutuplarin birbirini cekmesi boyanin metale yapismasinda, ayni kutuplarin birbirini itmesi ise esit dagilmasinda etkili olmustur.

  • 17. göktanrı inancına mensup antalyalı çiftçi

    mahmut tığrel adında vatandaştır. bu ülke için hala umut olduğunun göstergesidir.

    instagram1

    "vücut gocadıda gönül gocamadi göktengri gecenize kut katsın"

    instagram2

    yorum:
    "goca yörük kardeşim, kalben goktengri inanç sisteminden hissediyorum kendimi, ama yapılması gereken ibadetler hakkında bilgi edinmek istiyorum"

    yanıt:
    "göktengri yat kalk bana ibaret et tapin demez toprağı hatayı suya sahip çık kirletme üret üretki kuş yesin kurt yesin börtü böcek yesin doğaya yaşayana canlıya faydalı ol canlıya yaşayana kendine zarar verme hepsi bu"

    instagram3
    "bu gün göktengri benden hosnuttur 6donum y mercimek 13 donum anason ektim benim ibadetim üretmek"

    instagram4
    "göktengri benden hoşnuttur bugün toprağı işledim tohumu serptim gurda kusa börtü canlıya doğaya yararlı iş yaptım benim ibadetim üretmek yatıp kalkıp ibadet edip tapınmak deyil arabin bokunda boncuk yok arayıp durmayın."

    edit: "umut" şeklinde ifade etmeme birileri kızmış. umudunuz bu mudur? demişler. evet, budur. fakat mesele sandığınız gibi bu adamın inancı değildir. çalışmayı, üretmeyi, hayvanları sevmeyi, doğayı korumayı ibadet olarak görmesidir. adam "bugün çalıştım, ürettim, kurda kuşa faydalı bir iş yaptım. bu yüzden tanrı benden hoşnuttur" diyor. işte bize umut veren bu türklük şuurudur. vatanını en çok seven işini en iyi yapandır der yüce atatürk. bu bilinçaltı ve iç şuur bizi, senelerdir ayakta tutan, coğrafyamızdaki diğer unsurlardan ayıran en önemli niteliğimizdir.

    düşünüyorum: bu adamın inancı; üretmekten kaçan, sırtını petrole dayayan, tembel, yaşadıkları coğrafyada kan gövdeyi götüren, vatanını korumaktan aciz, çevre ülkelere sığınan, sığındıkları ülkeyi de bozan, erkeğe, kadına, cocuğa, hayvana, bitkiye, canlıya, cansıza hiçbir şeye saygısı olmayan nargileci müslümanlardan daha evla değil midir allah katında? şimdi bu nargileciler müslüman, bizim yörük dinsiz midir? sırf müslüman olmama ihtimali var diye övgüye layık değil midir?

    peki can alıcı soruyu soruyorum, onu dinsizlikle, övgüye layık olmamakla itham edenler kimdir? kimin nasırlı ayağına bastık?

  • 18. 2 haziran 2019 toronto raptors golden state maçı

    http://buffstreamz.com/…a/warriors-vs-raptors-2.php
    60 fps, cam gibi yayın, başka bir yayın aramanıza gerek yok, iyi eğlenceler, diğer maçlar için de bu maç başlamadan nba stream reddit yazın, maç başlığına girin, ilk linke tıklayın verilen..

  • 19. 5 yılda 8700 tl harcanan kızın terk etmesi

    kız tüplü müydü az yakmış.

  • 20. tuvana türkay

    ünlülerin ne kadar görgüsüz ve düşük iq’lu olduğunu gösteren örneklerden sadece biri. yatsın kalksın estetikçisine dua etsin. bir zahmet de bundan sonra doğa için çal projelerinde yer almasın cidden gına geldi artık kendisini görmekten.

  • 21. sarımsaklı plajı

    suyu soğuktur, değil diyeni allah çarpar

  • 22. mezuniyetine gitmeyen öğrenci

    ilköğretim
    lise
    üniversite

    hiçbirinde gitmedim yokluğunu da yaşamadım hiç

  • 23. la casa de papel

    fragmanda biraz daha spoiler verseler sezonu izlememize gerek kalmayacaktı.

    böyle fragman mı olur, 3. sezon özeti olmuş resmen :)

  • 24. ekşi itiraf

    küvette, lavaboda, klozette ve sabun üstünde saç, kıl görünce çok iğreniyorum, kendi saçım dahil.
    ama kıllı ve yaldır yaldır saçlı erkek seviyorum.

  • 25. 10 dakikadan uzun süren muhteşem şarkılar

  • 26. vedat muriqi

    adı fenerbahçe ile anılırken hakkında "çöp, balon, vizyonsuzların forveti" yazanlar şimdi çok iyi oyuncu olduğunu ve fenerbahçe'nin elinden aldıklarını yazıyor. türkiye'de taraftarların %90ı tımarhanelik yemin ediyorum.

  • 27. cem küçük'ün ahmet hakan'a köpek demesi

    hakan’a yönelik, “bizim taraftan değilsin ama sen bizim tarafın köpeğisin.” demiş.

    it iti ısırmaz derler ama;

    (bkz: hadi inşallah)

  • 28. tsk'nın izmir marşını kaldırması

    saf tutan eşeklerin icraatıdır. o lafı yiyenlerin şaşırtmayan hareketidir. az bile demişler size.

  • 29. en iyi kot markası

    açılın kot işinde çalışmış biri yazıyor. dsquared kot piyasasında trend lideri firmadır. peşinden diesel ve g-star gelir. çok daha üst düzey markaları yazmaya gerek görmüyorum. hatta kişiye özel üretim yapan butik firmalar da var ama bu üç marka fiyat performans olarak sektörde lider konumdalar. bunların dışında türk firmaları önerecek olursam mavi, ltb, collins ile merter piyasasının pek bir farkı yok. nerden alsanız aynı materyal, aynı kalite. hiç boş laf salatası yapmaya gerek yok. şu an almanyada ltb ile dieselin aynı yerde satıldığı bir mağazaya girin, diesel 100 euro ise ltb 60 eurodur. o yüzden bence en iyisi merterden alıp giymektir.

  • 30. şule çet'in otopsi raporu

    otopsi raporunun delil sayılmadığı bir dava düşünün.
    adaletin sadece kadın ismi olarak kaldığı ülkede gerçekleşen bir dava

    ve bu dava artık cinayet davasından çıkmış, haklı ile haksızın, zengin ile fakirin, ezenler ile ezilenlerin mücadelesine dönüşmüştür.

    o iki piçin cezaevine girdiğini görmeden, soğumaz içimiz.

  • 31. gözlerde kalıcı hasar bırakan juventus forması

  • 32. bir kadından duyulan en iyi iltifat

    "beynini kuşa taksak ters uçar" demişti. ben de hani hayvan ekstra yetenek kazanır, bana da yetenekli diyor sandımdı. meğer kuş beyinlinin de altında anlamındaymış.

    şaka lan şaka bu değil tabii ki.

  • 33. doktorların almanya'ya göçü

    ingilizce bilmeyen doktor azdır zaten.
    bu adamlar ya fen ya da anadolu lisesi mezunu sonuçta.

    hatırlatalım , almanya ve hollanda'da dil kursları türk mühendis dolu. kanada, amerika, ingiltere'de zaten dil sorunu yok.
    hem öğrenir bu insanlar koçum , sen merak etme.

    ek: fen lisesinde ingilizce öğretilmez diyen meslek liseli ergenler, siz kalın la. sizi kimse almaz zaten, asdf

  • 34. tek gecelik ilişki yaşayan kadın

    başlığı hortlatan dalyarağa bakıyoruz, arkadaş dün akşamdan beri mesaide anlaşılan.

    gerek ne kadar da süper edebi bir kişilik olduğunu tüm sözlük kadınlarına belli etmeye çalışmış

    1 2 3 4 5 6 7 8 9

    yeri geldiğinde de adeta bir don juan, casanova gibi ne kadar womanizer birisi olduğunu gözümüze sokmaya çalışmış; ama bunun sebebinin geçmişteki ilişkileri olduğunun ipucunu vermeye çalışmıştır. üstüne basa basa da bakireliğe, tek gecelik ilişkilere vs. olumsuz gözle bakmadığını ifade etmiştir.

    1 2 3 4 5 6

    he tabi derdinin ne olduğu açıkca belli, zaten kendisi de söylemiş

    kendini türk kadınına bok atmaktan da alı koyamamıştır. tık

    ekşide de diğer yerli yabancı tüm sosyal medya mecralarında da görülen hayatının merkezine seksi koymuş buna rağmen ona tahammül edecek bir kadın bulamayan 3 dakika sevişebilmek için götünü yırtan ama tüm talihsizliklerini de kadınlara bağlayan, içten içe onlara kin besleyen bir luğzırdır. bir redpillci veya mgtowcu olması olasıdır. luğzırdır.

  • 35. sanal seks

    - üzerinde ne var?
    - valla bir ağırlık var canım, orospu necla'nın nazarı değdi kesin, gözü hep bende karının. bıktım bu şirkette çalışmaktan, zaten çift vesaitle gidiyorum canım çıkıyor yollarda aşkım. aşkım?
    - zzzz

  • 36. bir erkeği adam edip başkasına kaptırmak

    (bkz: kadınların kötü günde terk edip gitmeleri)

    basliginda zir zir aglayan tipler bu baslikta "sen adamin sahibi misin, isterse gider ulan" diye racon kesiyor. asiri guldum.

  • 37. hatay'da reenkarnasyona inanan insanlar

    toplanın bilim geldi. bilim insanları bu konuyu araştırmış.

    çocukların iddiasına göre geçmiş bir hayatları var ve birtakım deneyimleri mevcut. peki çocuklar nasıl oluyor da geçmiş bir hayatı olduğunu iddia ediyor. bununla ilgili birçok hipotez mevcut.

    1- reenkarnasyon hipotezi: çocuğun önceki bir yaşantısı var.

    2- telepatik hipotez: çocuklar ruhlarla iletişime geçip geçmişteki bir ruhun hayatını anlattıklarını aslında reenkarnasyona uğramadıklarına dair hipotez.

    3- ruh kabuğu hipotezi: çevre ruhlar birtakım izler bırakıyor. çocuk da bu izleri hissedip o ruhun yaşantısını aktarıyor.

    4- özel güç ve cin hipotezi: cin gibi varlıklar var. özel güce sahip çocuklar, cinlerden bilgi alıyor.

    5- sahtekarlık hipotezi: bunlar tamamen sahtekar. bunların hiçbir gerçekle alakası yok.

    6- kültürel inşa hipotezi: çocukların doğduğu belli kültürlerde, örneğin hatay bölgesinde reeankarnasyona inananlar var. evrensel bir olgu olsa her yerde eşit oranda olması gerekir. özellikle hatay’da olmasının sebebi ne? özellikle orada o inanç var. çocukların zihni de zaten varolan inançtan dolayı belli telkinle şekillendirdiğinizde o tarz hikayeler anlatmaları mümkün. ergenlik çağı öncesi çocuklarda zaten böyle hikaye anlatma eğilimleri var. mesela bazı çocuklar tuvalete gittiğinde orada peter pan ve diğer kurgu karakterlerin olduğunu anlatır. siz bu masal deyip geçiştirirseniz o geçer. ancak siz reenkarnasyon inançlarının olduğu bir bölgede bu tür hikayeleri daha da teşvik ederseniz, o sosyal inşayla yaparsınız. yine, bazı reenkarnasyon inançlarında örneğin kendisi erkekse erkek geliyor, kızsa kız geliyor, bazı reenkarnasyon inançlarında ruh beden bulmadan arada bekliyor. bu konuda şu gözlemde bulunmuş araştırmacılar; o çocuk hangi reenkarnasyon tipi inanışa sahip toplumdan geliyorsa kendi durumunu da o hikayeye uydururarak anlatıyor. mesela kadından erkeğe geçişin olmadığı bir kültüre sahip toplumda doğan çocuk bu tipte bir reenkarnasyon hikayesi anlatmıyor. doğan çocuğun doğduğu toplumda nasıl bir inanış hakimse ona yönelik bir hikayesi oluyor.

    sonuç olarak bu tür olayları açıklayan en doğru ve mantıklı hipotez “kültürel inşa hipotezi”dir.

  • 38. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    (bkz: #90823824) bu nedir allah aşkına. çok mu yalnızsın yiğidim?
    cesaret hapı içen bir yazarın da içinde bulunduğu veritabanı.

    edit: telefon numarasını yazmış suser, kaldırmış.

  • 39. evde yemek yapma kültürünün bitmesi

    valla disaridaki yemeklerin fiyat lezzet performansina bakarak evde yapmanin her zamanki gibi daha saglikli, lezzetli oldugunu dusunuyorum. o nedenle haftada bi iki kez disarda yense yeterli. diger turlu kaliteli yemek icin baya para harcamaniz lazim, butce sarsici.

  • 40. selamun aleyküm demenin kıroluk olması

    merhaba arapça, selamün aleküm ibranicedir: shalom aleyhem

  • 41. kafede yalnız oturan insanlar

    içerisinde bulunduğum ve bunu yaşam tarzı haline getirmiş insanları saygıyla gözlemlediğim insan grubudur.

    bu insanlar kişisel alanlarında kalmayı severler ve diğer insanların kişisel alanlarına saygılıdırlar. üretkenliği genellikle yüksek insanlardır. odaklanmayı ve genelde kendilerine yatırım yapmayı severler.

    en önemlisi ise topluma zararsız insanlardır.

  • 42. istanbul havalimanı

    işimden dolayı uçuşlarım neredeyse günübirlik idi.
    bu nedenle arabamı otoparka bırakabiliyordum. dün sabah 5:25 teki uçuşum için bayram tatili uzun, boşuna o kadar otopark parası vermeyim dedim. havaist ile gitmeye karar verdim.

    açtım web sitesini mahmutbey metro durağı için saat gece 3'te sefer olduğu yazıyordu.
    evden bindim taksiye 02:45 durağa geldim. istanbulkart'a 50 lira para yatırdım.
    benim gibi 10-15 kişi daha gelmiş, bekliyoruz.
    saat 03:00 gelen giden yok. 03:05 havaist yok.03:15 yok. gece vakti millet tedirgin oldu.
    153'ü aradım. zar zor ulaşım hizmetlerine bağlanabildim.

    derdimizi anlatıyorum.
    -25 dakika geçti. havaist otobüsü neden hala gelmedi.
    -*bulunduğunuz duraktaki seferler kaldırıldı.
    -yahu nasıl kaldırıldı? web sitesinde yazıyor işte. sizde bakın.
    -*web sitesi güncellenmemiş olabilir. ama maalesef artık sefer olmayacak...vs
    -peki neden ?
    -*alınan karar ile halkımızın daha ucuz ulaşım sağlayabilmesi için iett hattı kurulmuştur.
    -peki... nerde iett hattı?
    -*efendim iett hattı gece hizmet vermemektedir.
    -şaka mı bu? gecenin bir yarısı burada yaşlılar var. bu insanlar havalimanına nasıl ulaşacaklar?
    -*dilerseniz otogar veya yenibosna havaist duraklarından ulaşım sağlayabilirsiniz.

    daha fazla dayanamadım. artık ağzıma ne geldiyse söyledim. telefonu kapattım.
    (sanki adamlarında çoktaa umrundaydı.)
    duraktakiler yakınlarını aradılar. bir kısmı taksi ile gitmeye başladı.
    kim bilir? taksimetre ne yazıyordur?
    yaşlı çift ile konuştum. siz beni bekleyin dedim.
    valizimi onlara emanet ettim. alelacele evden arabayı aldım.
    durağa döndüm. teyze ile amcayla beraber anca havalimanına varabildik.

    bayram öncesi yaşadığım olayı düşündükçe sinirleniyorum.
    bide adamın söylediği şey halkımız içinmiş......vs

    not: uçağa bindiğimde anca aklıma geldi.
    keşke a4 sayfasına sefer yok iptal!! yazıp durağa bıraksaydım. çünkü her saat başı sefer yazıyordu. muhtemelen insanlar yeni oraya gelip, aynı şeyleri yaşamıştır.

    imla düzeltme.

  • 43. an itibarıyla yazarların nerede olup ne yaptığı

    koğuşun karanlık köşesindeki bir ranzanın üst katında uzanmış, ayaklarım katlanmış yorganın üstünde tıpkı benim gibi manga komutanı olan 375 kısa dönem arkadaşım bayram'ın kafasına değdi değecek. ters uzanmış yatağında. whatsapp ile google çeviri arasında mekik dokuyor, sanırım yabancı bir hatunla konuşuyor, saçları kızıl, tam seçemiyorum, gözüm kayıp duruyor.

    altımda yatan, badim ali. o da benim gibi kısa dönem. nişanlı. günün on saatini telefonla konuşarak geçiriyor, eli kulağında müezzin gibi dolanıyor her eğitim dışı mola zamanlarında. yurt dışına dil eğitimi için gitmek istemiş ancak bir yıl geçmesine rağmen parayı denkleştiremediği için çıkamamış ve askere gelmiş (bu arada nişan için 20 000 tl [yirmi bin lira] harcamış). askerden döndüğünde tekrardan deneyecek misin yurt dışını soruma, "nişan bekletilmez badi" diyor. ben de ona "ah ali" diyorum içimden.

    yan ranzanın üstünde, komşum berdan. diyarbakırlı. yarın sabah gidiyor bu eğitim tugayından, çekmiş sivilleri üstüne. demirle yatak arasına sıkıştırdığı şaşalın içinde akşam içtiğimiz kola var. dolabına ben yerleştim, onunki koğuşun içindeydi, benimki koridorda, "komutanım" dedi, "bu akşam boşaltıyorum" dedi, "siz geçin bu dolaba" dedi. kabul ettim, dolabımı taşırken gillette mach 3, (usturaya izin yok) sol baş parmağımın üstünde yanal kayıverdi, şu an sızıyor, klavyenin soluna her basışımda ince bir elektriklenme hissediyorum. sol baş parmağımı kullandığım harfler, aralarına virgül koyma zahmetine katlanmadan: asdfgertyzxcv.

    daha derin bir sızıyı, bundan iki hafta önce hissetmiştim. adı ökkeş, düz adım atamıyormuş, attığında sağ ayak bileğindeki kemiklerin arasına et sıkışıyormuş dediğine göre. komutan düz bas demiş, ökkeş gururuna yedirememiş, ayağım sakat demek yerine düz basmış. ayağının sakatlandığı gün tanıştım ökkeş'le, onu hep sol ayağının üstünde sekerken gördüm buradan terhis olana değin. neden bu ayakla askere geldiğini sorduğumda, tam anlayamadığım yuvarlak yanıtlar verse de sözün özünde, askerliğini yapmayanı erkekten saymıyorlar bizim orada, anlayışı olduğunu hissettim. daha önce çobanlık yaparken başına gelmiş kemiğim arasına et sıkışması, bir gece kalmış yabanda, ağlamış. "abi" diyordu, ayağının sakatlanmasının ardından birkaç dakika geçince ilk konuşmamızda, "şu an utanmasam ağlardım" (iki üç kez daha tekrarladı aynı sözü dertleşmemiz esnasında). dedim, milleti siktir et, git al çürüğünü. bana karşı gelmemek için kafasını sallasa da 1 hafta sonra sağlam raporu aldığını öğrendim kendisinden, mutluydu tek ayağının üstünde durup tuvalet kapısının yanında murattı'sını içip bir yandan benimle konuşurken. usta birliğine katılalı bir hafta olmuştur. o bilekle ne yapıyordur acaba? öyle bir bilek olmamalı, görmemeliydim.

    berdan'ın yatak ile ranza iskeleti arasına sıkıştırdığı su şaşalı içindeki kolaya geri dönelim. her zamanki gibi akşam yemeği, spor ve banyo üçlemesini geride bırakmış, şu anda, bulunduğum konumda, yatağımda yatıp kitabımı okurken, enes ve arkadaşları geldi. "abi bu akşam kitap okumak yok, itiraz istemeyiz" dediler. aralarında benim kitaplarımı ödünç okuyanlar ve çarşıdan benim aracılığımla kitap ısmarlatanlar da vardı. acemilerden birinin çocuğu doğmuş, dışarıda çardakta kola içip baklava yiyecekmişiz. indik çardağa. akşam karanlığında bir tuhaf geldi askerler. hepsi devre kaybıydı. birkaçı, beyoğlu'nun arka sokaklarında bir ters bakışımla başıma iş açabilecek insanlardı (bu düşünce dilerim abartıdır, kuruntudur). ilk günler nasıl da takmazlardı beni çardaktakiler, komutandan saymazlardı. acemi olmanın korkusuyla, mış gibi yaparlardı. karşılarında temiz yüzlü, aldığı eğitimi belli eden, beyaz türk prototipinde bir lavuk vardı fakat bir yanıyla bu lavuk onlara da benziyordu sanki, aba altından sopa gösterir bir hali vardı.

    onlara ilk önce "saygı" denen şeyi gösterdim. afalladılar. onlara göre saygı, birinin karşında eğilip bükülmesiydi, eyvallah etmesiydi. sonra onlara saygıyı öğrettim eğitim alanında. sağa, sola, geriye dönmek, tekmil vermek, uygun adım yürümek eğitimlerinin ardında yatanın itaat değil, saygı olduğunu öğrettim onlara. diğer komutanlarla iletişime geçtiklerinde kendilerin emin, dik durmalarını, bükülmemelerini, komutanın gözlerinin içine bakmalarını, gür bir şekilde tekmil verip dertlerini doğrudan anlatmalarını söyledim, böyle ciddiye alınırsınız, dedim, böyle size saygı duyarlar, dedim, önce saygı göstermelisiniz, dedim, saygınlık sonra gelir, dedim. gittikleri usta birliklerinde şoför, yazıcı gibi konumlara saygı olmadan gelemeyeceklerini, benzer durumun sivilde de olduğunu söyledim (sonuncusunda biraz yalan söylemiş olabilirim).

    sonuç: diğer birliklerin arasında parlayan bir takım. koridorda, orada burada gülen gözler, şakayla karışık bana kep selamı vermeler. iki haftada "saygı" kavramını ucundan kavramak.

    kolayı almışlar fakat bardak almamışlar. baklavaya gömüldüler. sularını içip, şaşalların içine kolaları doldurdular. baba olan erin adını anımsayamadım, çocuğununki regaip'miş. hayır, regaip gecesinde doğmamış. herkes tebrik etti kendisini.

    masadaki herkes gülüyordu, kıllı tüylü adamlar gitmeye yakın olduklarından duygusaldılar. onlara göstermediğim şeyi, sevgiyi gösteriyorlardı bana şaka yoluyla takılarak. fakat ben gösteremiyordum pek. ne zordur sevgi göstermek, oysa o zaman yatağıma uzanıp bir şeyler okumak daha kolaydı, hayatın böyle beceremediğin basitliklerle geçecek oğlum utku, aklını sikeyim senin. burada sigarayı bıraktım ancak günlük iki paket küfrü eksik etmez oldum.

    elbette burada anlatılan pembe tablo bozulacak ileride. usta birliklerine gittiklerinde onlar, zorbalaşacaklar, kendilerinden zayıf olanı ezecekler, yasak olanı yapacaklar, gücünün yettiği üstlerini takmayacaklar, yetmediklerinin karşısında eğilecekler, eziyet edecekler birbirlerine, sivil de farklı olmayacak. benimle geçirdikleri iki hafta, azınlıkta nadiren hatırlanan iyi birer anı olarak kalacakken çoğunluğunda silinecek, hatırlansa da adamdan sayılamamanın siniriyle bir "siktir" ile yitecek.

    kola ve baklavayı sevmiyordum zaten, yiyip içmedim. koğuşa geçtim. kitabı elime almak istemedim bu sefer, günlüğü de. telefonu çıkardım dolaptan. uzun zamandır girmiyordum ekşi'ye. biraz mies okumak istedim fakat yazarlığını uçurmuş. koğuşun karanlık köşesindeki bir ranzanın üst katında uzanmış, ayaklarım katlanmış yorganın üstünde tıpkı benim gibi manga komutanı olan 375 kısa dönem arkadaşım bayram'ın kafasına değdi değecekken şu an içinde bulunduğum başlığı gördüm.

    benim bir garip dünyamın küçük bir köşesinde bunlar gerçekleşiyor, zaman akıyor, zaman geçiyor; zaman, uygun adım yürüyor. bayram çoktan uyumuş. ali yatağında, telefonu şarjda. ökkeş kim bilir ne halde. berdan'ın kolası, bu karanlıkta, o siyahlığına rağmen parlayabiliyor.

  • 44. kadına asla güvenme

    "kadınlarla hiç sorunu olmayan bilakis kadınsız bir hayat düşünemeyen biri olarak yazıyorum. " başlığı açan arkadaşın giriş cümlesi bu. meali: kadını sadece sikilecek varlık olarak görüyorum ama kadınlar bana vermiyor.

    dünya üzerinde hareketleri kestirilemeyecek tek canlı insandır. bunun kadın erkek boyutu olmaz. fakat insana ait olan duygular güven düşüncesini aşılar. kadınlar guven duymadan da güven vermeyi pek tercih etmezler.

  • 45. kadınların iyi araba kullanamamalarının nedenleri

    evrimsel şeysi. şöyle bir okudum da sözlük erkekleri evrim teorisini şimdiye dek sadece haftada en az 5 kişiyle sikişme haklarını temellendirmek üzere kullanıyorlardı, şimdi farklı alanlara kaymışlar yine iyidir. bi değişiklik olmuş.

  • 46. iyi sevişen erkeği anlama yolları

    başıma bir iş gelmeyecekse kedisi vardır diyenleri tekmelemek istediğim sikik anket.

  • 47. kız arkadaşımın nick altına yazdığını siler misin

    (bkz: kardeşim adres ver lan şerefsiz)

    yeni bir bkz doğuyor olabilir.

  • 48. bahçelievler ilçesinin ibretlik uydu görüntüsü

    dört sene yaşadığım yer. iki hafta önce ayrıldığım yer.

    öyle bir yer ki balkondaki saksılarda toprak vardı onları dökecek yer bulamadım. bakın ciddiyim toprağı dökecek toprak bir açıklık bulamadım. her yer beton, asfalt, kilit taş, kaldırım falan. ağaç bile yok ki dibine döksem.