Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 4 haziran 2017 eskişehirspor göztepe maçı

    maç başlarken;

    keşke ikisi de çıksa...

    maç biterken;

    keşke ikisi de çıkamasa....

  • 2. 5 haziran 2017 katar krizi

    çeşitli arap ülkelerinin hangi teröristlerin destekleneceği konusunda yaşadıkları ayrılığın şiddetlenmesi hadisesi.

    umarım böyle devam eder. hepsi tek örgütü desteklese haksız rekabet olur.

  • 3. göztepe

    göttepe mi? kardeşim sen bunu nasıl düşündün? haa göztepedeki z nin yerine t koydun sonra hani o organ olan göt ortaya çıktı hassiktir kardeşim sen bayağı linguistik bir dehaymışsın da haberimiz yokmuş.

  • 4. türkiye'nin en hoşgörülü şehri

    muhtemelen trakya'dadır

  • 5. turkish girls on erasmus are easy

    6 aylık erasmus sürecinde bu gözler beni ispanyol zannedip sevişmek isteyen, akabinde türk olduğumu öğrenince vazgeçen ne türk kızları gördü. o yüzden büyük ölçüde haklı bulduğum tespittir.

  • 6. 4 haziran 2017 cleveland cavs gs warriors maçı

    maçtan da anlaşılacağı gibi, kevin durant'i nba'de durduran tek kişi russell westbrook'muş.

  • 7. erkan tan'ın kılıçdaroğlu'nun orucunu sorgulaması

    ''mezhepçilik suç olsun, böyle açıklamalar yapanlar yargılansın.'' dedirten densizlik.

  • 8. ateizm ve ensestlik

    bu konuya dair daha önce yazdığım ancak sözlük müslimlerinden utanmadan kendini rezil edecek kadar küçülerek açık seçik saçmalamak dışında bir cevap alamadığım yazım:

    ensest'in ahlaksallığı konusu hristiyan yaratılışçıların "ahlakın temelinde din olmazsa ahlak çöker" önermelerinde kullandıkları başlıca argümanıdır ki müslümanlar okuma yazma öğrenmeye başlayınca onlara da geçmiş.

    kitaplarında "ensest serbesttir" yazsa burada gelip ensest savunması yapacak arkadaşlar ensestin ahlaksallığı sorununun tanrının varlığına büyük bir delil olduğunu iddia ediyorlar. oysa biz ensestin ahlaksallığında yetkinin doğada ve doğanın oluşturduğu insan güdülerinde olduğunu düşünüyoruz. çünkü insan ahlakını oluşturan doğadır. çünkü insanlar sosyal canlılardır ve sosyal canlılar varoluşları gereği belirli normlar oluştururlar. mesela aslanlar da sosyal canlılardır ve onların sosyal normları insanlarınkinden bambaşkadır. ya da filler de sosyal canlılardır ve onların sosyal normları da apayrıdır. bu sosyal normlar doğanın -yani doğanın ardındaki iradenin- (ki buna şopenhaur "kör irade" derdi) eseridir. o kör iradenin tanrı olduğu iddiası sadece bir tezdir: doğrulanamaz, yanlışlanamaz çünkü bilimsel değildir. doğada bazı hayvanlar arasında ensest mevcutken ve hatta kendi kendini dölleyen hayvanlar bile varken bazılarında da ensest hiç yoktur. mesela lemurlar ve sırtlanlar ensestten şiddetle kaçınırken hamamböceklerinde ensest mevcuttur. ensestin fenalığı eğer mutlak bir tanrının en ahlaklı kurallarından biri olsaydı bu farazi tanrı muhtemelen bazı canlıları ensestçi yaratmazdı. islam ve muhammed sağolsun türk insanı da yarı-ensest (kuzenle evlenme) ahlakını edinmişlerdir mesela. türkiye'nin yüzde 22'si hala akrabası ile evleniyor. muhammed yarı-ensesti helal kıldı diye bunu uygulayanlar tam ensesti helal kılsa uygulmazdık diyorlar. kazakistan'da kazak toplumunda 7 tane klan var mesela ve hiçbir klan kendi klanından bir karşıcins ile evlenmez (modernitenin getirdiği istisnalar olabilir). hatta kazaklar arasında kendi klanından biri ile evlenenlerin çocuklarının kuyruklu doğacağına dair anlatılar mevcuttur. türk insanına kuzenle yarı-ensesti islam bulaştırmıştır. bir de ensest üzerinden islamcılık yapıyor bu suçu hala savunanlar.

    ensestin dinler sayesinde toplumda kötü bir fiil olarak görüldüğü ve insanlığın bu yüzden dinlere şükretmesi gerektiğini ve hatta dinsizlerin, ateistlerin bile dinlere mesela muhammed'e şükretmesi gerektiğini düşünüyor arkadaş. kısmen olabilir, mümkündür. ancak bunun hakikat olduğunu göstermek için: dinlerden önce insanın enseste bakış açısı neydi? insan doğası zaten dinler olsa da olmasa da ensesti içgüdüsel olarak "kötü fiil", "ayıp", "fenalık", "sapıklık" kılmış mıydı? sorularını cevaplamak gerekir.

    bugün dünyada hakim olan ibrahimi dinlerden önce insanlar gerçekten ensesti ahlaksal olarak sorunsuz mu görüyorlardı?

    eğer öyleyse ensestin bu dinlerden önce insanlarda zaten var olan bir tür kötü fiil olduğunu; ve hatta dinlerin insanın doğasından kaynaklanan bu sistemi yazıya döken bir takım insan ürünü metinler olduğunu düşünebiliriz.

    ancak burada şöyle bir sorun ortaya çıkıyor:

    *müslüman diyor ki: dinlerden önce diye bir tarih yok, ilk insan adem ve ademden beri gelen tek din islamdır.
    *hristiyan diyor ki: dinlerden önce diye bir tarih yok, ilk insan adem ve ademden beri gelen tek din iseviliktir.
    *yahudi diyor ki: dinlerden önce diye bir tarih yok ve bütün tarihin tek dini yahudiliktir.
    *budiste göre dünyanın bir başlangıcı mevcut değil sonu da yok, her şeyi yaratan biri olmadığı gibi herkes tanrı olabilir ve budizmde de ensest yasak.
    *hindu'ya göre evrenin varoluşunda hiçlikten ve yokluktan gelen yılanlı kobralı mitolojik hikayeler var. ensest bunda da yasak.

    bu bilgilerden sonra eğer bir müslümanın kafa yapısı ile bakacaksak bu kez şöyle bir soru çıkıyor ortaya ve bu soruyu aşmadan ensestin -tıpkı sırtlanın tabiatı gereği ensestten kaçınması gibi insan'ın da kendi doğası gereği kaçındığı- anaolojisini oturtamıyoruz:

    ademden beri tek gerçek din müslümanlık ise tarihin en dibinden elimize ulaşan en eski metinlerin islamı belli açılardan doğrulaması, antik kalıntıların islam teorisinin en azından bir kısmına uygun olması gerekir. elbette arkadaş sünni islam teorisine inandığı için burada sünni islam paradigmasını referans alacağız. yani camii benzeri mabed, namaz, alkol yasağı, çıplaklık yasağı, tesettür, her kavme peygamber (124 bin veya 224 bin civarı), şeriat, fıkıh, tek tanrı, allah kelimesi, peygamberlik makamı, ahiret inancı, kutsal kitap, cennet anlatısı gibi kavramların tarih boyunca tüm toplumlarda var olması gerekir. isterse bu toplumların bir çoğu "tarih boyunca var olmuş o tek din olan islamı" hep reddetmiş, değiştirmiş ya da bozmuş olsun bir şeyler tanıdık olmalı. mesela aborjin dini ile islam arasında bir bağlantı olmalı ya da hinduizm ile islam arasında olmalı. ki bu sayede hinduizm aslında islamın bozulmuş bir versiyonuna benzesin. gerçekten böyle midir?

    mesela aborjinlerin mitolojisine bakarız: kutsal bir kitabın varlığına dair tek bir emare yok. sözlü yolla nesilden nesile anlatım var. çıplaklık serbest. atalarının göç hikayelerini falan anlatıyorlar. insan merkezli bir inanç yerine doğa merkezli bir inanç var. islamla uzaktan yakından ilişkisi yok. avustralya'da keşfedilmiş bir tane bile mabed yok, namaza, oruca dair hiçbir belirti yok, peygamber geldiğine dair hiç bir belirti yok, zina sebest, dans serbest. muhammed ile hiç bir alakaları yok. buraya muhammed'in allahının peygamberler gönderdiği ama aborjinlerin sapkınlık yaparak gelen peygamberlerin dinlerini değiştirdiği gibi iddialar komiğin de ötesinde sadece.

    mesela eskimolara bakıyoruz: islamın bel kemiği olan "namus" o kadar yok ki eskimolar hristiyanlığa geçirtilene kadar yabancılarla karılarının yatmalarından hoşnutluk duymaları gibi adetleri vardı. eskimo dininde öte dünya inancı yok, cennet yok cehennem yok, mabed yok, tek tanrı yok, dans var seks var; kurana, allaha, muhammede muhalif ne kadar kavram varsa tümü mevcut eskimolarda. acaba sünni islamın "her kavme peygamber gönderildi" iddiası eskimoları kapsamıyor mu? kapsıyorsa hani nerede? bir din bu kadar mı tahrif edilebilir? bir cuma namazı kılsaydılar bari!

    mesela hristiyanlara bakıyoruz: alkol serbest. hatta efkaristiya ile alkol içmek ibadet. zaten sünni islama göre muhammed'in alkolü kademeli olarak yasakladığı iddiası da kendi içinde tutarsız. madem tek bir din var ve bütün insanlık tarihi bu dine inanmakla mükellefti, muhammed yasaklayana kadar neden dünyanın hiçbir yerinde alkol yasak değildi? haydi diyelim ki hristiyanlar isanın orijinal dinini tahrif ettiler, tam o tahrif edilen güne gidiyoruz: alkol bir gün yasak bir gün serbest. böyle bir tarih anlatısı mı olur? bu değişikliğe neden birileri tarafından itirazlar edilmemiş, külliyatlar düzülmemiş? kimse umursamadı mı "islamın gerçek hristiyanlıkta haram olması gereken şarabın bir gecede serbest bırakılmasını?" müslimlerde de kaynak sadece taberi ve tabakat bu arada: bu kitaplardaki metinlerin yarısı zaten insan aklıyla dalga geçer. sünni islamın kendi dar tarih anlayışı bu. oysa hristiyanlık tarihi bambaşka şeyler anlatıyor. elbette alkolün zararlarına ve içilmemesi gerektiğine dair fikir beyan eden isevi azizler olmuş ancak hiç bir zamanda 2. yüzyıl, 3. yüzyıl, 4. yüzyıl vs. alkol toplumsal bazda yasaklanmamış. romalılar hristiyanlığa geçerken alkolün yasak olduğuna dair tartışmalar yapmamış. neden? çünkü sünni islamın hristiyanlık tarih anlatısının "hristiyanlık tahrif oldu" nassından başka dayanağı yok. sünni islam bir kez olsun açıp roma kroniklerini incelemeden bu hükme varıyor ve bunu en mutlak gerçek bilgi sayarak bütün görüşlerini bu çürük temel üzerine inşaa ediyorlar.

    kore şamanizminde tanrılara meyve sunma ayini var, yine dans ve müzik var. konfüçyüsçülükte öte dünya diye bir yer yok. çok tanrı var. orta asya şamanizminde de tek tanrı diye bir şey yok, onlarcası var. afrika inançları apayrı bir hikaye: dans, çıplaklık, seks islama ters düşen ne ararsan mevcut. haiti mitolojisi yine aynı islamla uzaktan yakından ilgili değil: şarkı, müzik, dans ve çıplaklık. mezoamerika dinleri daha beter insanların ağaç insanlardan geldiğini düşünüyorlar. dünyada binlerce tür inanç var. afrikada, amerikada, asyada, okyanus adalarında her kabile farklı ruhların farklı ayinlerin farklı hikayelerin tesirinde.

    arkadaş madem senin allahın bütün dünyaya binlerce peygamber gönderdi ve bütün bir tarih boyunca tek bir din gönderdi: o dinde mahrem var, içki yasak, mabed var, secde var, kitap var...

    hani nerede? neden emarelerini göremiyoruz orta doğu hariç hiçbir yerde?

    işte bu soruya sallamasyonlardan başka cevaplar verilemediği için biz islamın muhammedle ve hatta muhtemelen sistemli olarak muhammedden çok daha sonra başladığını ve islamdan önce yaşayan insanların enseste doğa temelli güdüleri gereği karşı olduğunu düşünüyoruz. çünkü "doğada her hayvanda ensest var" diye genel bir kaide yok hatta ensest doğada yaygın bile değil ve insanın da enseste güdüsel olarak karşı olan o hayvanlardan sadece bir tanesi olduğu iddiası, bir arap köyünde ümmi bir adamın çıktığı ve bütün dünyaya ahlak öğrettiği iddiasından daha tutarlı, daha ikna edici.

    arkadaşın "hırsızın eli kesilmeli", "sevişen gençlere 100 sopa vurulmalı", "dinden çıkan öldürülmeli", "köşede kendi halinde şarap içen adamın şarap küpü kırılmalı" gibi akıl almaz derecede barbarca nizamlara iman ediyor oluşunun tek gerekçesi dünyada birilerinin çıkıp da big bang'den öncesini açıklayamamış olmasıymış.

    "hadi big bang'e kadar olup biteni abiyogenez ve evrimle açıkladınız diyelim de big bang'den önce ne vardı?" sorusundan aldığı güçle önce tanrı diye biri olduğuna, sonra o tanrının muhemmed'in tanrısı olduğuna, sonra muhammedi en iyi imam-ı azam'ın anladığına ve en son da hangi cemaatte ise imamı azamı en iyi anlatanın o cemaat olduğuna iman ediyor.

    neden?

    çünkü bu 10 yaşındayken babası bunu elinden tutup o cemaate kayıt ettirmeye götürdü, bir kaynaktan din öğrendi, bu din öğretilirken " dini terketmek yasak yoksa cehennemde yanarsın" dendi.

    başka hiçbir açıklaması yok bunun.

    bing bang'den önce ne vardı bilmiyorum, sense biliyorum deyip işkembeden bir masal uyduruyorsun: haydi biliyorsan ispatla. bilmiyorsun inanıyorsun sadece. sen bilmediğini açıklayamayacak korkakken ben bunu ifade edecek kadar dürüstüm. big bang'den sonrası için en makul teoriler abiyogenez ve evrimsel literatüre ait ama körü körüne de bağlı değilim bunlara ve evet bir insanın sırf hırsızlık yaptı diye elinin kesilmesi gerektiğine inanmak, bir insanın sırf dinden döndü diye öldürülmesi gerektiğine inanmak, bir insanın sırf alkol alıyor diye dövülmesi gerektiğine inanmak, bir insan sevişiyor diye 100 değnek vurulması gerektiğine inanmak (bu kuralın bizzat kendisi saçma hatta en hafif tabirle o. çocukluğu, sanane lan kimle sevişirsem? z*kerimin bekçisi misin? bu ilkenin uygulamasının zor olmasının ilkenin kendisi ile alakası nedir?) bana göre dünyanın en saçma sapan kuralları.

    sen hırsızlık yapanın elinin kesilmesi ve dinini değiştirenin öldürülmesi gerektiği görüşünü ahlaklı ve erdemli hareketler sayarak big bang öncesinin de bunların yazılı olduğu bir takım tarihsel kaynaklara göre belirlenmesini uygun buluyorsun, öyle inanıyorsun, 6 günde/devirde yaratıldı önce dünya yaratıldı sonra uzay ona çatı olarak yaratıldı falan (uzay direksiz duruyor işte ayetteki gibi nasıl inanmazsın?). adamın bütün hayatını uğruna adadığı ve ona göre kendini şekillendirdiği, kısıtladığı öğretilere bak. muazzam. priapos akıl fikir versin.

    tartışmanın geçtiği yer: (bkz: ateizm/@skocax)

    bu yazıya bu başlığı açan kişi tarafından verilen cevap şuydu: "hayır aborjin dini islama çok benziyor!"
    buna inanarak ve bütün hayatını bu bilgiyi kesin sayarak şekillendiren birinin yaşadığı depresyonları siz hayal edin. üzerine çok gitmeyin, yazık o da insan.

  • 9. sivas'ta öğretmenin öğrencileri tokatlaması

    ogretmen belli ki eski kusak cok temiz vuruyor, elindeki enerjinin 1 joule'u bile bosa gitmiyor. bundan dolayi ve ustundeki onlukten meslek lisesi oldugunu anliyoruz.

    mesela 3. cocugun 2. tokadinda net bir sekilde ses gelmiyor orada bir enerji kaybi var, diger cocuklara haksizlik olmasin diye orada kaybettigi enerjiyi ekleyerek 3. tokadi atiyor.

    boyle zanaatkar hocalar kalmadi.
    eline saglik.

  • 10. kapitalizmi özet geçmek

    kapitalizm bu başlık altında defalarca ifade edildiğinin aksine kendiliğinden oluşagelmiş, doğal bir sistem değildir. örneğin tarım toplumunda ortaya çıkması beklenemez.

    kapitalizm sürdürülebilir eşitsizliktir. kapitalizmin temel koşulu arti değerin transfer edilebilmesidir. kapitalizm azınlıkların toplum üzerinde ki tahakküm mekanizmasıdır.

    kapitalizm tıpkı sosyalizm gibi korunmaya muhtaçtır, aksi halde çökmesi kaçınılmazdır. kapitalizmin tek alternatifi de sosyalizm değildir. kapitalizmin alternatiflerini ekonomik düzen önerilerinde aramak sığlıktır. bu alternatif ancak derin bir felsefik yaklaşımda bulunabilir.

    bir gün insanlar tüketmekten bıktıgında işler değişecektir.

  • 11. dünyanın en samimiyetsiz cümlesi

    şirketlerde sıkça duyulan ''biz bir aileyiz'' cümlesi şahane bir örnek teşkil edebilir.

  • 12. ideal bir uyku için gerekenler

    rahat bir kafa ve yorgun bir vücut.

  • 13. türkiye'nin en iyi üç kadın şarkıcısı

    1: dil
    2: be
    3: ray

  • 14. survivor 2017

    berna ve sabriye mal mal oturuyor gökhan eleniyor vay amunike. gel de gülme şu trajikomediye.
    bu gökhan acaip düzgün bir insan yalnız. performansı daha erken yükseltebilseymiş keşke.

  • 15. baygın kadını inşaata götürerek tecavüz etmek

    yıllar önce ilk kısmı başıma gelmiş bir olaydır.
    yıl 2002 mi ne, ankara'da, sakarya caddesinde geziyorum bi pazar günü, öğlen sularında, tek başıma. hiçbir tanıdığım yok o şehirde. şirket içi bir oryantasyon için gelmişim bikaç günlüğüne...
    aniden bi migren atağı başladı. ama nasıl korkunç. gözlerimi açamıyorum. yürüyecek halim kalmadı. "bi taksi bulup hastaneye gitmeliyim" diyorum ama bi binanın dibinde ağlamaktan kalkamıyorum. zaten gözümü açıp etrafa bakamıyorum. öyle bir ağrı... yarı baygın gibiyim...

    iki koluma iki adam girdi aniden çöktüğüm yerde. afalladım. ilk önce birileri yardım mı edecek dedim ama adamlar kara kara adamlar. hiçbişey de söylemeden beni sürüklüyorlar. hemen önüme baktığımda, kaldırımın yanında bir arabanın arka kapısının açık olduğunu, ve beni ona sürüklediklerini farkettim. bırakın beni diyorum ama duymazdan geliyorlar. allahtan son anda bağırmayı akıl ettim ve kendimi yere attım. o korkunç ağrıyla bağırmak iğrenç bir çukura düşmek gibiydi.
    sonra sanırım korktular. ilk bi kaldırmaya çalıştılar ama bağırarak debelenmeye başladım. bırakıp kaçtılar beni. birileri geldi sonra, bi taksiyle hastaneye gittim vs

    adamlar muhtemelen uyuşturucu madde tesiri altında olduğumu ya da sarhoş olduğumu sanmışlardı. bu daha çok zoruma gitmişti. ve gündüz vakti, sakarya gibi bi yerde oluyor olay da.

    bu ülke, bir kadın için kesinlikle bir 3. dünya ülkesi maalesef.

    geçmiş olsun diyorum kız kardeşe. ve umarım ibret için inanılmaz bir ceza verecek, yürekli bir hakim bakar davaya

  • 16. yılmaz vural

    bu adamın çalıştırdığı her takım lig değiştiriyo.

  • 17. türk erkeklerinin kolay lokma olması

    bir erkek olarak sonuna kadar katıldığım tespittir.
    lütfen beni cinsel obje olarak görebilecek dürüst kadınlar yeşillendirsin.

  • 18. erkeklerin meyve yeme alışkanlığının olmaması

    birinin soyup, cekirdegini cikarip lokmalik dilimler halinde getirmesini beklediklerindendir. bakin bir test edin, boyle ikram ederseniz geri cevirmeyeceklerdir.

  • 19. 5 haziran 2017 almanya'nın incirlik'den çekilmesi

    incirliğin artık koz olarak kullanılmasından bıkmışlardır . sırada önce incirliğin işlevselliği düşürülecek sonra türkiyenin natodaki yeri konuşulacaktır. ayrıca katarın da köşeye sıkıştırılmasıyla türkiye hem ekonomik hem askeri anlamda köşeye sıkışmış olacaktır.

  • 20. marcelo antonio guedes filho

    biz yanına da sağlam bir stoper alalım diye beklerken mevcut en kaliteli stoperi mi göndereceğiz. bunun yerine vida'yı alıp yanına tosic'i koyup mu çıkacağız şampiyonlar ligi maçlarına. size kolay gelsin, iyi seyirler gençler. bu kadar stres bana yetti. kalp hastası olmak istemiyorum.

    bi de boşluğunu doldururuz falan denmiş. kamera şakası mı dönüyor burada nedir? kjaer kjaer diyorsunuz bu ligin en fazla kafa topu alan ve top kesen oyuncusu marcelo. haberiniz var mıydı?

    gerçekten sinirlendim ya. ulan tosic'e yapıldığı kadar bile tezahürat yapılmadı marcelo'ya şu tribünlerden. savunmada kendini parçalayan, dengesizin teki olunca seviliyorsun. egemen'e de böyle tapmışlardı. ama işini hepsinden iyi yapan ve üstelik kart görme riski de olmayan üst düzey bir savunmacı umurlarında olmuyor. bu adamın standardı şampiyonlar ligi'dir. ne 7'si, 8'i? ben 10 milyona bile satılmasını istemem. 10 milyona marcelo yok çünkü varsa bile bulması risk. ne gerek var ulan? imza parası şusu busu. bu adam atiba'nın da eski takım arkadaşı. takımla uyumu üst düzeyde. gene menajerlere para gerekiyor anlaşılan.

  • 21. ekşi itiraf

    ciddi ciddi ilgiye muhtaç olduğumu düşünüyorum. bu yüzden de bana azcık ilgi gösteren herkese bağlanıyor, ilgim karşılık görmezse de mahvoluyorum.

  • 22. 5 haziran 2017 makedonya türkiye maçı

    <0>
    |
    /\

  • 23. izmir'de bir suriyelinin iki genç kızı ezmesi

    ınsan başına gelmeden karakteriyle ilgili atıp tutmamalıymış. ırkçı olmadığımı sanırdım. uzaktan her milleti sevmek kolaydı ama dibimizdeyken bunu söylemek çok güç.

    ben denizdeyken sahildeki esyalarimın, havlumun üstüne rahat rahat oturan tiplerden, market çıkışında çocuğuna aldığım mamayı beğenmeyip bez al diyenden, para ver diyenlerden, sadece bedeni küçük geldiğinden üstelik bazılarının hatırası varken, olsun biri giysin ısınsın diye verdiğim kıyafetleri mevsimi degil diye sokaklara atanlardan, utanması, sıkılması, edebi olmayan bu milletten midem bulanıyor.

    gecmis olsun.

  • 24. mehmet ekici

    bu adama neden bu kadar sevdalanıldığını anlayamadım.

    not:obradoviç

  • 25. robin van persie

    amerika nın küçük kasabalarından birinde yaşıyorum ve buranın nüfusu 70 bin falan, şehir merkezini saymıyorum sadece yaşadığım kasabayı söylüyorum. bu kasabanın daha da dışarısında ufak bir ben diyeyim köy siz deyin yerleşim birimi bayağı küçük bir yer daha var sanırım nüfüsu 2-3 bin falandır bazen oraya balık avlamaya gidiyorum. neyse bu gittiğimin bir keresinde orada aldi market var, burayı bilmeyenler için söyleyeyim türkiye deki bim in orjinali yani ucuzluk marketi. işte oradan içecek falan birşeyler almak için girdim ve burada bizim bildiğimiz ayakla oynan futbolu hiç sallayan yoktur kimse maç sonucu da bilmez kuralları da bilmez.

    neyse aldım içecekleri kasaya geldim üzerimde de fenerbahçe yağmurluğu var. kasadaki çocuk üzerindeki armaya baktı ve şey dedi; ben bu takımı biliyorum neydi adı? dedim saçmalama nereden bileceksin bu türkiye de bir futbol klübünün arması. çocuk bana şöyle dedi; bu robin van persie nin oynadığı takım değil mi ?

    fenerbahçenin mal bir başkanın ve türkiye nin mal adetleri dolayısıyla böyle bir adamın adından yeterince faydalanamamış olmamız onun bir efsane olduğunu değiştirmiyor. 30 milyon euro bu adamın sadece adı için bile verir çin klüpleri ki burak yılmaz gibi bir çöpe bile para verdilerse.

  • 26. b. arınç'ın damadının fetö'den gözaltına alınması

    sıranın damatlara geldiğini gösterir. allah'ım sen fatih koleji'nden mezun olan damat berat albayrak bakanımızı koru.

    ayrıca bu ilk değil, şuna da bakın.

  • 27. anadolu efes spor kulübü

    yazacağım,dayanamadım.okumak isteyen okusun.

    ülkeye basketbolu sevdiren lafı kadar mit bir laf duymadım ömrü hayatımda.

    efes pilsen bu ülkeye basketbolu falan sevdirmemiştir.yok öyle birşey.kendi kendine misyon uydurup,yıllarca tam tersi bu ülkenin basketbolunun önünde ki engeldir kendileri.

    bu ülkede biz 1985 te lütfi kırdar'da ağzına kadar salonda fener ile final oynarken efes neredeydi?

    bugün sırf galatasaray'dan kovulduğu için halen galatasaray'a hırs besleyen turgay demirel'in yıldız olduğu,efe aydan'ın fener'de oynarken imrendiğimiz seneler neredeydiler?

    bir laf uydurmuşlar,biz basketbolu sevdirdik.

    hayır kardeşim,siz ve ülker bu ülke de az kalsın basketbolu bitiriyordunuz.eczacıbaşı gerçeği varken size ne oluyor?

    altyapı olaynız sadece ufuk sarıca,volkan aydın ve hidayet türkoğlu'ndan ibaret.30 senede 4 tane adam yetiştirmişsiniz.nerede o hep sözünü ettiğiniz altyapı?

    tamer oyguç eczacıbaşı kökenli,mirsat novi pazar.

    2 yabancı sınırlaması olan türkiye basketbol liginde o dönem çok sanşlı bir jenerasyona denk gelip,naumoski ile harmanlıyıp 4 sene üst üste şampiyon oldunuz diye mi basketbolu sevdirdiniz bu ülkeye?

    kinder bologna serisi,stefanel milano ve aris koraç kupası finali.evet bizde o gün efes pilsen'i tuttuk.evet bizde o gün efes kazansın istedik ama ne ben,ne fenerli arkadaşim ''aaaa basketbol diye birşey varmış,ne zevkli'' demedik.

    asıl siz basketbolu biz ile sevdiniz.asıl siz ilk önce spor takımı kuran müesseseler vergi indirimi alır adında spor klubü kurdunuz.sonra bu indirim kesmedi ki,geldin bokunu çıkardın.

    ben yaşlıyım,benim hafızam ile baş edemessiniz gençler.yok öyle şimdi çıkıpta 100 senelik camialara laf etmek.

    eğer olay basketbolcu yetiştirmek ise,ne itü'nün ne eczacıbaşı'nın hatta fenerbahçe,galatasaray'ın eline su dökemessiniz.

    90'ların ortalarında naumoski'nin gelişi ile basketbola merak saran her fenerbahçe'li,beşiktaş'lı ve galatasaray'lının asıl siz parkelerden uzaklaşmasını sağladınız.

    97 senesini hatırlarmısın? salondaydım ben.kerem tunçeri daha yeni yetme ama fena yetenekli.alt yapımızdan çıkmış.orhun ene büyük kaptan var.teoman öztürk,alba berlin'den almışız.yabancı sınırlaması var işte.2 tane de amerikalımız.

    play off yarı finalinde eşleştik.ilk maç.salon nasıl? iğne atsan düşmez.yenilmez armada geri dönüyor.

    ne oldu? döndürmediler.

    hakemler doğraya,doğraya bitiremedi.senin o hidayet'li,mirsat'lı,ufuk'lu,naumoski'li kadro hakem yardımı ile maçı aldı gitti.

    daha yazarım.ne maçlar var hafızamda.fenerbahçe'den ibrahim kutluay'ı alışınızı da unutmadık.ptt'den murat evliyaoğlu'nu.

    ya da ülker'in doğru yolu bulmadan önce yaptığı şerefsizlikleri de.

    siz asıl bu ülkenin genç neslinin basketbolu tam sevecekken önünde tuttuğu takımı 30'lara 40'lara yatırarak basketboldan kaçırdınız.

    ne kadar çok genç arkadaşım,kardeşim basketbolu sevmeye çalışacak olsa da,bakıyordu ki '' fenerbahçe 56-efes pilsen 89'' '' galatasaray 78-efes pilsen 93''

    sonra ben bu 12-13 yaşında ki çocuğa nasıl gel maça gidelim diyeceğim? sevmek gelmiyordu içinden basketbolu.

    eczacıbaşı gibi kapatın gidin yol yakınken.gittikçe antipatik hale geliyorsunuz.

    paok,ludwing diye dalga geçtiğin takımlardan önce sen asvel'e yarın bütçe kadar olan takıma nasıl istanbul'da 20 bin seyirci önünde 2 kere çeyrek finalde elendin onu anlatsana bize?

    mesele bu ülkeye kupa getirmekse fenerbahçe daha yeni en büyüğünü getirdi.hemde 7 senelik bir yapılanma ile.

    mesele basketbolu sevidrmekse,

    tofaş bursa'ya sevdirdi.karşıyaka izmir'e.beslenspor vardı yaşınız yetmez.antep'e.çukurova mersin'e.olin edirne edirne'ye.

    mavi jeans ortaköy vardı amk bu ligte ya.hiç bir farkınız yok işte bu klüpten.tek farkınız daha fazla para harcayıp,daha fazla ego tatmini başka bir şey değil.

    yabancı sınırlaması serbest kaldığından beri ortalarda yoksunuz.o da başka bir tartışma konusu aslında.

    neyse,

    hüsnü çakırgil,harun erdenay,hakan yörükoğlu,mert uyguç,ömer büyükaycan'lı derbileri çok özlüyorum halen.

    sizi ise hiç bir zaman özlemeyeceğim.

  • 28. herkesle aram iyi olsun insanları

    üşengeç insanlardır. herkesi zannedildiği kadar önemsemiyorlardır. tartışmakla uzun uzun laf anlatmakla hiçbir şeyin değişmeyeceğini, imamın yine bildiği duayı okuyacağını, bunun kendilerine sadece eziyet olacağını biliyor ve boşuna zamanlarını harcamak istemiyorlardır. hem bir olayda taraf tutup ne yapacaksın ki? bir süre sonra birbirlerine girenler barışacaklar ve suçlu da siz olacaksınız. hiç gerek yok, herkesle aram iyi olsun ve aramızda da biraz mesafe olsun.

  • 29. lebron james

    öyle bi takımda ki 5 dakika dinlenemiyor bile. ama karşı takımda oynayan kenara çekiliyor dinleniyor. kaç tane sayı, asist yaptı ama takımın genel anlamda katkısı 0.

    buna rağmen hala "çakma kral" diyen haterleri görüyoruz. bugünde başkası adına utandık.

  • 30. whatsapp'ta son görülmeyi kapatan insanlar

    lanet olasıca telefonu ve whatsapp'ı hiç susmayan insandır belki de.
    siz sadece sevgililerinize hesap vermek için kullanıyor olabilirsiniz ama; whatsapp artık iş hayatına da girdi. evrak alışverişi vs. dönüyor whatsapp'da.
    sonra münasebetsiz saatlerde gereksiz iş görüşmeleri yapmak için " 3 dakika önce çevrimiçiymiş demek ki müsait" kafasında hanzolara cevap yazsan bir dert, yazmasan bir dert.

  • 31. venezuela'da gm fabrikasının kamulaştırılması

    lan venezuela'da %51 ile fabrikaya çökmüşler çok mu?
    %51 ile çökülen ülke biliyoruz biz.

  • 32. ingiliz mizah anlayışı

    (bkz: ingiliz mizahı)
    (ara: ingiliz mizah*)

    bu kadar inanmayacak ne vardı?

  • 33. zeki kadınların genelde yalnız olması

    uzun zaman yalnızdım, daha doğrusu evli değildim, evlendiğimden beri kendimi bir aptal hissediyorum demek bu yüzdenmiş.

  • 34. ios 11

    inanılmaz, akıllara ziyan, devrim niteliğinde bir özellikle gelen işletim sistemi. mobil platformlarda tam bir oyun değiştirici olacak olan bu özellik bugün sızdı. bütün apple fanları için gururla açıklıyorum:

    ios 11'de files isimli bir dosya yöneticisi geliyor. artık iphone kullanıcıları telefonlarına yüklemiş oldukları dosyaları görebilecekler!

  • 35. enpara.com

    paramı verin lan.

  • 36. 5 haziran 2017 dolar kuru

    işsizliği bir anda rekor orandan yüzde beşe düşüren,
    ülkenin kredi notunu çöp seviyesinden "koşun koşun acilen yatırım yapın" seviyesine çıkaran,
    cari açığı kapatıp cari fazlaya çeviren,
    asgari ücreti açlık sınırının altından alıp göklere taşıyan kurdur.

    ulan adamlar otomobilden bile emlak vergisi almaya başladı, bu sığırlar hala ekonomiçokiyicilik oynuyor.

  • 37. deniz seki

    abi bu kadın gogodan girmedi mi hapse? beyaz güvercinle falan o pozlar nedir yahu? sanırsın ortadoğu'ya barış getirdi...

  • 38. eskişehirspor

    1996'dan beri eskişehir benim için aşktır. şehrin en zenginlerinden,en fakirlerine, küçücük çocuklarından kadınlarına , eskişehirspor'a duyulan aşka, coşkuya, sevgiye yıllardır şahidim. şehirde benim şahsen tanıdığım en az 300 kişi maça gitti. dolayısıyla bir tarafımla çok istedim bu maçı almalarını ve süper lige çıkmalarını .

    fakat bir tarafımla da üniversiteye yeni gelmiş bebelerken, yanımdaki üniversite arkadaşım bir çocuğu kulağında küpe var, saçı uzun diye döven de bu takımın taraftarıydı. son yıllarda taraftarının "koşulsuz destek" fikri ile klüple ilgili en küçük eleştiriye tahammül edemeyen de bu klübün taraftarıydı. beşiktaş'lı bir kadın olarak, istediğimde formamı giyip sokağa çıkamadığım zaman da sebep bu klübün taraftarıydı.

    bok gibi para harcayıp, borca batıp, harcamaların nereye nasıl yapıldığını açıklayamayan da bu klüptü.

    dolayısıyla o tutkulu taraftar için gerçekten içim yansa da her şerde bir hayır vardır. belki şapkayı önüne koyar düşünürler.

  • 39. ricardo quaresma

    yeteneksizlik abidesi denilen olcay şahan 180 maçta 35 gol 34 asist yapti.

    dunyanin en yeteneklisi, yuruyen efsane, uzayli quaresma ise 154 maçında 29 gol, 52 asist yapmış. takdir edildigi performans bu:))))

    ustelik olcay mac boyu 1 dakika topla oynarken quaresma 10 dakka topla oynuyor.

    sezon sonu, gokhan gonul, cenk, aboubakar, oguxhan, necip uysalin roportajlarindan anladigimiz uzere kendisini kimse sevmiyor takimda.

    ve bencilliginden dolayi sinir oluyorlar ama buna ragmen takim bu adamin aşiri bencilligini tolare ediyor. helal olsun hepsine gercekten cok delikanli oyuncular bizimkiler.

    gokhan gonul ustu kapali quaresma yuzunden ebem sikiliyor sag kanatta dedi gecen gun lig tvde. quaresma sol
    kanada gectigi mac gokhan gonul gol
    atti. son osmanli macinda da gokhan gonulun 4 kişiyi çalimladigi pozisyonu unutmayalim.

    sene boyu sustuk elimizden geldigince. artik yeter.

    şampiyonluk maci bursa macinda 2 kisiye kasti tekme atmasi, sari kart gorup hakemi alkislamalarinu unutmadik.

    kimse kusura bakmasin. beşiktas futbol takimina yakişmiyor. giderken futbol topunu da beraberinde goturebilir.

  • 40. genç kızlara taş çıkartan 70 yaşındaki kadın

    28 yıldır şeker tüketmiyormuş, sıvı tüketiyor, spor yoga yapıyor.
    ağzınıza koyduğunuz her yiyeceğe dikkat etmelisiniz ve ayaklarınızı sürekli hareket halinde tutmalısınız diyor ablamız vallahi denemeye değer.

  • 41. 5 haziran 2017 ekonomik krizin resmen bitmesi

    (bkz: net söylüyorum trolsun ve salliyorsun)

    bir iddia.

  • 42. icloudservisi.xyz dolandırıcılığı

    bize düşen dolandırılmış bir kişiye "bunu nasıl yuttun?" demek değil, elden geldiğince destek vermek olmalı.

    ben de kendimi müşteri (!) gibi tanıttım. karşıdaki kişi eft yapılacak banka-isim bilgisini iletip paranın gönderilmesini talep etti. yapılan açık bir şekilde dolandırıcılık ve cezalandırılmayı hak ediyor. banka hesabı türk ekonomi bankası'nda. zaten bankada hesabı olduktan sonra tckn, adres, kimlik bilgileri v.s. tamamına erişim çok kolay. dolandırılan kişinin yerinde ben olsam mutlaka mahkemeye verirdim. konu 100-200 tl değil, dolandırıcılık.

    benzer olayların önüne geçmek adına site ayrıca google'a şikâyet edilmeli ve adsense hesapları dondurulmalı.

    ben siteyi şikâyet ettim, siz de şu bağlantı aracılığıyla şikâyet edebilirsiniz: https://support.google.com/…ontact/violation_report

    ilave not: bugün 50-60 yaşında olan insanların internet ile olan ilişkisi takdir edersiniz ki bugün 25-30 yaşlarında olan kimseler ile bir değil. maalesef 50-60 yaş aralığındaki kimseler internet üzerinden dolandırılmaya karşı görece daha savunmasız. annem örneğin, kendisine her ne kadar facebook'ta gördüğü paylaşımlara inanmamasını söylesem de okuduğuna inanıyor. insanların "buna da inanılmaz ki" şeklinde bakış açısına sahip olduğunu, yani üstü kapalı şekilde suçun dolandıranda değil de dolandırılanda olduğunu ima etmelerini görmek üzücü.

    ayrıca site içeriğinde "teb bankası - şube cepteteb - hesap no 50445936 / vedat begdaş" bilgisi var. bu bilgi olduktan sonra mahkeme kararının olması halinde kişinin ikâmetgah ve tc kimlik no bilgisi olmak üzere erişilmeyecek bilgisi yok.

    son olarak türk ekonomi bankası'nın ilgili bölümüne konuyla ilgili olarak ayrıca gerekli bilgiyi birazdan ileteceğim.

    edit: "kendi hür iradenle eft yapmışsın, suç duyurusunda bulunmak gereksiz" diyenler nasıl bir eğitim-öğretim sisteminin ürünü merak ediyorum. dolandırıcılık yoluyla fon sağlayan kişi nasıl olur da "hür iradesi ile para gönderenlerden fon sağlıyor" olarak değerlendirilebilir? dolandırıcılık ne zamandan beri "hür iradesi ile para gönderen kişilerden sağlanan gelir" oldu?

    " (...) ceza kanunu’nda “malvarlığına karşı suçlar” bölümü altında yer almaktadır. dolandırıcılık suçu, hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak kendisine veya bir başkasına bir yarar sağlanmasını içermektedir (tck, md.157). kullanılan araç veya mağdurun niteliğine göre bu suç “nitelikli dolandırıcılık” olabilmektedir (tck, md.158). (...)"

    "(...) geniş anlamda mali suçlar, şiddet içermeden işlenmek suretiyle mali bir kayba neden olan tüm suçlar olarak tanımlanmaktadır. (...)".

  • 43. instagram

    kendini pazarlama sitesi. para kazanmanıza gerek yok. 178 takipçinize hayatınızın ne kadar güzel olduğunu göstermek için en güzel uygulama. en mutlu ilişki sizde, dünyanın en minnoş bebeğine siz sahipsiniz ve tabii ki en müthiş anne de sizsiniz. işinizde çok başarılısınız, beyaz yakalısı olduğunuz şirketi temsilen yine başka bir şehirde/ülkede koşturmaktan ara vermiş, çirkin bacağınızın da kadrajda olduğu içecekli fotonuzu yoksa başka nereden paylaşacaktınız?!her haftasonu yeni bir mekandasınız, kahvaltıyı asla evde yapmazsınız. tabii ki hep arkadaşlarla takılan süper sosyal kişilersiniz ama kahve/kitap keyfi sizin vazgeçilmeziniz. bayramlarda geniş aile resmi paylaştıktan sonra tabii ki "bir yerlere kaçarsınız" ve "huzur" tagiyle paylaşmazsanız asla huzura ermezsiniz. her şeyin en güzelini yemek hakkınız ne de olsa spor yaparken milyon tane enstantane paylaştınız, biliyoruz ki spor yapıyorsunuz. kadınsanız pilates/yoga minderinde, erkekseniz ayna karşısında ağırlıktan şişmiş şekilsiz biceps fotolarınızı tabii ki gördük. işin acıklısı paylaştığınız çoğu fotoda estetik olgusundan eser yok. hepinizin hayatı nasıl da aynı, nasıl da vasat. çok farklı sandığınız hayatlarınız kimseninkinden farklı değil.

    bi kaç gündür iran şahı nasıreddin kaçar'ın harem fotoları paylaşılıp oradaki kadınlarla dalga geçilen paylaşımlar yapılıyor. yaklaşık 150 yıl önce yaşamış bu kadınlar için "beni reddetmezse ben kendimi öldürürüm bööyk iğrenç şeyler" yazan hırbolar, mallar, dalyaraklar, 150 yıl sonra sizin maymun götü suratınız için de büyük ihtimal aynı şeyler yazılıp çizilecek. saatlerinizi, paracıklarınızı harcadığınız moda/güzellik/başarı kavramları hep gelip geçici. belki 15-20 yıl sonra bile kendi resminize bakıp hay o günkü aklıma zıçayım diyeceksiniz. ama o zaman da başka akımlarım köpeği olacaksınız.

    instagram sanal ortamın insan pazarıdır. kendi arkadaşlarıma sinir olmaya başladığımdan ben tüm mobil uygulamalarımdan sildim. halbuki günde rahat 1-2 saatimi geçirdiğim bir uygulamaydı. kafam rahatladı arkadaşlar. insan görmeyince çevresindekilerin ne mal olduğunu dakika başı hatırlamıyor. tavsiye ediyorum.

    edit: n2es dedi ki iran şahı haremi haberi doğru değil, o dönem iran'da sergilenen bir tiyatro oyunundan, erkek oyuncuların resmi imiş. o bıyıklı kadınlar aslında kadın değilmiş yani erkek tiyatro oyuncularıymış.

  • 44. 4 haziran 2017 enpara.com kartsız işlem hırsızlığı

    son edit: çok sayıda mesaj aldığım için tek tek dönüş yapamıyorum ama akıl veren, yardımcı olmaya çalışan ve iyi dileklerini ileten herkese çok teşekkür ederim. bu sabah enpara tarafından arandım ve konuyu netleştirdik. yaşadığım durum maalesef her banka müşterisinin sıklıkla karşılaşabildiği kart kopyalama hırsızlığıymış. yani hırsızlar muhtemelen bir pos cihazından benim kart bilgilerimi kopyalamışlar ve şifremi girdiğim sırada şifremi de öğrenerek kolaylıkla hesabımdan para çekebilmişler. dolayısıyla cep telefonuma onay mesajı gelmemesinin sebebi de buymuş. hırsızlığın ardından enpara müşteri hizmetleriyle ilk iletişime geçtiğimde olayın yeni hayata geçen kartsız işlem uygulamasından gerçeklemiş olabileceği ihtimali söylenmişti ve ben de banka kartımı çaldırmadığım için bu ihtimal çok mantıklı gelmişti, o nedenle bütün senaryo ihtimallerini kartsız işlem üzerinden kurgulayarak ben de sizler gibi telefonuma onay mesajının nasıl gelmemiş olabileceği konusunda kafa yordum. ancak enpara, kamera kayıtlarını izleyip hırsızlığın yapıldığı finansbank atm'sini tespit ederek çok kısa bir süre içerisinde hesabımdan çalınan 810 tl'yi iade etti ve konuyla çok ilgilenerek içimi rahatlattılar. bu durumu yaşamış olmam elbette bende genel bir paranoya yarattı, ancak enpara tarafından bu kadar hızlı bir dönüş yapılmış olması ve mağduriyetimin çabucak giderilmiş olması, enpara hesaplarımla ilgili olarak olumsuz bir durumla karşılaştığımda karşımda bir muhatap bulabileceğimi gösterdiğinden bir yandan da içim rahatladı. yine enparalılara ufak bir öneri: eski bir enpara kullanıcısıysanız bankamatik kartlarınız muhtemelen benimki gibi çipsizdir ve hırsızlar pos cihazlarından çipli olan kartları kopyalayamıyorlarmış. enpara buna önlem olarak yeni bankamatik kartlarını çipli hale getirmiş, dolayısıyla siz de önlem olarak kartlarınızın çipli olarak değiştirilmesini talep edebilirsiniz, böylece en azından kartınızın kopyalanma riskini bertaraf etmiş olursunuz. enpara başta olmak üzere konuyla ilgilenen herkese tekrar teşekkür ederim. umarım hiçbiriniz benzer bir sorun yaşamazsınız.

    yaklaşık 2 yıldır son derece büyük bir memnuniyetle kullandığım, hayat kolaylaştırdığını düşündüğüm ve tanıdıklarıma da bankacılık işlemleri için her fırsatta tavsiyede bulunup memnuniyetimi dile getirdiğim enpara.com'un yeni olan atm'lerden kartsız işlem ile para çekme uygulamasındaki güvenlik zafiyeti nedeniyle bugün saat 19:11'de birikim hesabımdaki 810 tl tutarındaki meblağ kimliğini bilmediğim bir şahıs tarafından lokasyonunu henüz bilmediğim bir atm'den çekilmiş durumda. (devamını okumaya üşenenler en son paragrafa geçebilir. enpara kullanıcılarının kendi hayırları için son paragrafı okumalarını tavsiye ederim.)

    bu işlemin gerçekleşmesinden 9 dakika kadar sonra aynı şahıs hesabımdan 1500 tl çekmeye çalışmış, hesabımda hiç para kalmadığı için başarılı olamamış, (muhtemelen bakiyemi göremeyip şansını tekrar denemek istediği için) 30 saniye sonra bu sefer 1000 tl çekmeye çalışıp tekrar başarılı olamayınca 810 tl'nin hesabımdaki bütün para olduğunu fark ederek pes etmiş.

    ilk hırsızlık girişimi yapılırken enpara tarafından ne cep telefonuma ne de mail hesabıma herhangi bir bilgilendirme yapıldı. 810 tl'lik hırsızlık tamamlandıktan 5 dakika sonra hesabımdan bu meblağın çekildiğine dair cep telefonuma yalnızca bir bilgilendirme mesajı geldi ve bu mesajdan 2 dakika kadar sonra da enpara tarafından telefonum aranarak son derece ironik bir şekilde kartsız işlem uygulaması için para çekme limitimi arttırabileceğime ve bunun için çağrı merkezini aramam gerektiğine dair bir bant kaydı dinletildi. bunun üzerine para çekme işleminden haberdar olmadığıma dair derhal enpara'yı arayarak bütün hesaplarıma internetten ve atmlerden erişimi geçici olarak durdurdum ve bu hırsızlığın nasıl yapılmış olabileceğine ve sürecin devamına dair bilgi almak istedim.

    öğrendiğim kadarıyla kartsız işlemin atm üzerinden yapılabilmesi için tc kimlik numaranızı ve şifrenizi girmeniz gerekiyor. bunun üzerine de enpara'ya tanımlı cep telefonunuza onay şifresi geliyor ve bu onay şifresini girerek atm'den 1000 tl'ye kadar olan bir meblağ çekebiliyorsunuz. enpara bu uygulamaya geçeli henüz 1 hafta bile olmamış. sanıyorum 2 yıl kadar önce de bu uygulama varmış ama benim mağdur olduğum gibi çok sayıda enpara müşterisi mağdur olunca bu uygulamayı sona erdirmişler. sonra da yeterli güvenlik önlemini aldıklarına ikna olmuşlar ki uygulamayı 30 mayıs tarihinde tekrar hayata geçirmişler, ancak gelin görün ki daha uygulama hayata geçeli 1 hafta bile olmadan (bütün hesaplarımı enpara üzerinden kullandığım için) cebimdeki son para olan 810 tl'yi bir hırsıza kaptırmış bulunmaktayım.

    olayı ekşi üzerinden bu kadar uzun ve detaylı olarak anlatmamın sebebi benim gibi bu uygulamanın hayata geçtiğinden henüz haberdar olmayan çok sayıda enpara müşterisi olabileceğini tahmin ederek bu güvenlik zafiyetinden insanların haberdar olmasını istemem çünkü ben şu anda cebimde kalan son paradan olup eşten dosttan borç istemek durumunda kaldım ve görünen o ki bu olay her an başkalarının da başına gelebilir. maalesef enpara her müşterisini otomatikman bu uygulamaya dahil etmiş durumda, yani enpara'yı arayıp hesabınızı kartsız işleme kapatmadığınız sürece her enpara kullanıcısının her gün hesabındaki 1000 tl bu şekilde bir potansiyel hırsızlığa açık hale getirilmiş durumda.

    keşke enpara bu uygulamayı tekrar hayata geçirmeden, yıllar önce mağdur ettiği müşterilerde yaşadığı güvenlik zafiyetini daha büyük bir ciddiyetle ele alıp bu zafiyeti giderdiğine gerçekten emin olduktan sonra tekrar başlatsaymış çünkü uygulama hayata geçeli daha 1 hafta bile olmadan bunlar yaşanıyorsa kim bilir 1 ayı doldurduğunda kaç hırsızı daha sevindirerek kaç müşterisine daha borçlu kalacak. (eskiden) mutlu bir enpara kullanıcısı olarak şu anda en çok üzüldüğüm konu ise enpara'ya olan güvenimi kaybetmiş olmam ve hesaplarım konusunda paranoya yaşamaya başlamış olmam, zira enpara zaten kendi güvenlik zafiyetleri nedeniyle kaybettiğim meblağı bana iade etmek zorunda ama bunun için ne kadar beklemek zorunda olduğumu ve bu konunun beni ne kadar uğraştıracağını henüz bilmiyorum.

    peşinen notumu da düşeyim, bu hırsızlıkta kullanılan herhangi bir bilgimin kendi ihmalkarlığımla başkası tarafından ele geçirilmesine neden olabilecek (yakın zamanlarda kimliğini, banka kartını kaybetmek vb.) hiçbir davranışım olmadı.

    üşenenler için özet: tüm enparalıların hesapları 30 mayıs itibariyle enpara'nın başlattığı atm'lerden kartsız işlem uygulaması nedeniyle her gün 1000 tl'ye kadar kartsız para çekme işlemine açılmış durumda. hırsızlık mağduru olmak istemiyorsanız en kısa sürede enpara'yı arayarak hesaplarınızı kartsız işleme kapatın.

    suserlardan gelen sorular üzerine edit: telefonum android ve sms onay şifresi uygulamasının nasıl aşıldığı benim de cevabını en çok merak ettiğim konu.

  • 45. golden state warriors

    esat yılmaer'den kendileriyle ilgili bir röportaj beklediğim takım. curry, fikret orman'dan bahsetsin. durant başta olmak üzere bütün takım bizim kulüplerin bütçe küçültmesine üzülsün hatta birisi böyle hesapsız harcarsanız olacağı buydu diye takılıp blues dinlemeye devam etsin falan.

  • 46. çağatay akman

    şimdi çağatay bebesinin kendi yaptığı açıklamalardan kronolojik sıralama yaparsak;
    -şarkıyı youtube'a koymuş ve anna rf'ten sample aldık diye not düşmüş.
    -bakmış şarkı tutuyor anna rf kısmını kaldırmış.
    -sonra bu şarkı güllü'nün yea diyip şarkının bestecisi mehmet ali sezer'i kafalamış bir şekilde.

    bu noktaya kadar hiçbir sıkıntı yok. anna rf durumdan memnun. çağatay durumdan memnun. gelgelelim dallamalık burda başlıyor.

    -çağatay gidip youtube'a bu şarkı güllü'den arak biz bestekarla konuştuk ve telif aldık. bu yüzden anna rf'in şarkısını kaldırın diyor.
    -youtube da böyle bir durum varsa dikkat edelim diyor ve şarkıyı incelemek üzere askıya alıyor. tabi ortada bir şey olmayınca şarkıyı tekrar yayına sunuyor.
    -bu sırada kendi şarkılarının bir kısmının kullanılması konusunda gayet olumlu yaklaşan ve sorun çıkarmayan anna rf, baktı adam baya baya şarkıya çöküyor hatta kendilerini bile egale etmeye çalışıyor al madem sana telif, ebeninkini gör diyor ve youtube'a şikayette bulunuyor.
    -youtube yine böyle bi durum varsa bi inceleyelim hacı diyor ve askıya alıyor. tabi çağatay kardeş birebir arak yaptığı için hemen açılmadı.
    -çağatay şimdi destek almaya çalışıyor ve güllü kozunu oynuyor. muhtemelen sonuç çıkmayacak ve şarkısı silinecek. muhtemelen yasal bir ceza alacak.
    -bu sırada youtube yorumları altında türk ergen irileri çağatay bebesinin yaptığı hırsızlığı öven açıklamalar yapıp, anna rf'in etnik kökeni üzerinden israil gömmeleri yapacaklar. çağatay da israile karşı direnen halk kahramanı olacak.

  • 47. semih şentürk

    o nasıl penaltı vuruşu. volkan demirel'le birlikte mi çalıştınız?

    edit: penaltı atışını normal karşılayanlar var. 10 m açılıp deli gibi koşarak köşelere vuramayacağı aşikardı.

  • 48. lazio'lu iki futbolcunun gay olduğunu açıklaması

    keita balde'nin ırkçı taraftarı ile meşhur lazio takımının oyuncusu olarak hem siyahi, hem müslüman hem de gay olması ve bunu hiç korkmadan açıklaması ile dumura uğratmıştır. büyük cesaret. helal olsun.

    (bkz: seni tanımak istiyorum yiğidim)

  • 49. içki içmeyen insanlar

    vay arkadaş güvenilmezmişiz de, hayattan keyif almayı bilmiyormuşuz da sıkıcıymışız da. buraya bunları yazan adamlar başka başlıklarda insanları "şekilcilik"le suçluyor.

    hayır zannedersin âb-ı hayat suyu içiyorlar.
    sağlığa çok çok faydalı bir şey, herkes tarafından önerilen bir şey, hatta o kadar yarayışlı ki çoluğa çocuğa gözü kapalı içirebiliriz.

    sen arkadaşınla buluşup 2 muhabbetin belini kıramayacaksan, illa kafayı bulmaya odaklı bir hayat anlayışın varsa hayattan kim daha çok keyif alıyor? *

    (bkz: öyle zevk almak ki kafayı çekmeden yaşamı çekememe)

  • 50. 5 haziran 2017 ankara yağmuru

    son olmaması dilediğim yağmur. az önce nemden kavruluyordu ortalık, iyi geldi.