Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. sürpriz evlilik teklifi reddedilen genç

    bir tek ben mi masada kalan kadın çantasını fark ettim diye düşündürten olay.

    bu nedenle mizansen olduğunu düşünmedim de değil. ayrıca hemen kıza kezban demişssiniz ama olayın başını da bilmiyorsunuz.

    şu ihtimaller hiç mümkün değil mi acaba?

    * bunlar sevgili değillerdir, erkek aşıktır böyle bir emrivaki düşünmüştür
    * sevgililerdir ve erkek kızı aldatmıştır, kendini affettirmek için evlenme teklif ediyordur
    * ayrılmışlardır erkek yeniden başlamak için kızı zaten bir süredir taciz ediyordur en son da bu yola başvurmuştur.

    bu liste böyle bir çok ihtimal dahilinde uzayıp gidebilir.

    kesin olarak insanın hoşuna gideceğine ve bu teklifi kabul edeceğine emin olmadan böyle toplum içinde emrivaki yapmamak lazım ayrıca. herkes dikkatlerin üzerinde toplanmasından ve baskı altına alınmaktan hoşlanmayabilir.

    insanları gömmeden önce iyi düşünmek lazım, hoşumuza gitmeyen bir şey bize emrivaki olarak dayatıldığında biz nasıl tepki veriyoruz acaba?

  • 2. 21 şubat 2017 galatasaray açıklaması

    ünal aysal'ın bıraktığı iskeletle hala şampiyonluk kovalamaya çalışan, yönetimde bulunduğu dönem boyunca galatasaray'ı vasat oyuncu yuvasına çeviren üstüne utanmadan bu vasat futbolcuların her birine 2 milyon euro maaş bağlayan. her mikrofon gördüğünde ünal aysal yönetimine "borç takıp kaçtı :(" diyerek olaydan sıyrılmaya çalışan galatasaray tarihinin en başarısız yönetiminin yaptığı açıklama. gidin önce top oynayacak takım kurun, galatasaray taraftarı böyle göz boyalmaları yemez amk.

    not: sneijderspor.

  • 3. 16 nisan 2017 referandum sonucu tahminleri

    bakın analiz kasmaya gerek yok, chp ekstrem bir şey yapmadığı sürece ki yapmaz, akp'nin propagandalarıyla evet çoğunluğu çıkmaz. çık-maz. bir daha söylüyorum çıkmaz.
    %45'i geçmesi imkansız şu anki görüntü.

    o tarihe kadar yaşanacak her türlü kötü olay hayır oyunu artıracaktır, dolayısıyla evet çıkması için bir sebep yok.

    millete güvenin, kimseyi aşağılamayın. yapılacak en doğru şey bu.

    e hadi hayırlı geceler.

    not:gs

  • 4. eşcinsellik hastalıktır

    bu lafı eden, "hastalıktır" ile başlayıp, son olarak "evet tercihtir." ile (edit 4) bitirmiş.

    ne tatlı, dakikalar içerisinde ikna olmuş, konuyu kapatmıştır.

    *tercih de değildir aslında evet ama işte bu arkadaşa tercih de yeterli şimdilik.

  • 5. figen yüksekdağ'ın milletvekilliğinin düşmesi

    kimler 'ama' ve 'oh' ile başlayan hangi gerekçelerine sığınırsa sığınsın, demokrasi açısından tek kelimeyle skandaldır. türkiye siyasi tarihine böyle geçecektir.

    türkiye'de bir parti başkanının milletvekilliği düşürüldü.

    edit: şurada hiçbir politik görüş belirtmiyorum, yaşanan durumun endişe verici olduğunu vurgulamaya çalışıyorum, adam "ağla ağla :d" diye mesaj atıyor. hayat çok garip.

    edit 2: anlamayanlar için biraz daha açıyorum. her şeyin bir usülü, devlet bürokrasisinin bir ağırlığı vardır. bitsin vekilliği ne yapılıyorsa yapılsın. herkese eşit davranılması lazım. devlet bir sözleşme yapmış vekil seçilirken, uyması lazım. devlet insan gibi değildir, duyguları yoktur, kesin kuralları vardır. madem var dokunulmazlık, uymak içtihattır. vekilliği bittikten sonra ne gerekiyorsa yapılırdı. o da başka bir devlet kuralıdır, suç varsa ceza vardır. ama usülüne göre. devleti kurumsallaştıran bu kuralların tek taraflı esnetilmemesidir.

    neler yazılıyor inanamazsınız, "tayyip düşmanlığından gözün kör olmuş" diyenler (!), "delirrrrr", "çıldırrrrr" yazanlar... vallahi ülke kafayı yemiş.

  • 6. atatürk'süz liraları almama kampanyası

    zorunlu ütten edit 2: arkadaşlarım, spartalılar, kemalistler, chp'liler bu sözüm de size. bakınız, siz bunu çocukça tepki görebilirsiniz, uygulamazsınız, ama uygulayanla dalga geçmezsiniz. şimdi evet haklısın, baktığın zaman ne anlamı var. %1 yapacak. millet dalga geçecek. akp yıllardır tüm mesajlarını semboller üzerinden veriyor, ve şimdi bu sembolüne geldi sıra. sesini çıkarmayacaksan elbette saygı duyarım, ama ben bunu sembol olarak görüp diğer alanlarda verdiğim tepki gibi tepki vermeye devam ediyorum. dilerseniz siz izlersiniz. bu kampanya belki çöp olacak. olsun. cesaret vermek başkalarına, onların yüreğindekini alevlendirmek bile yeterlidir. olumludur.

    üstten edit: olumlu yorum ve katılımlara teşekkürler. zaten bunu bildiğim için bu konuyu buraya taşıdım.

    olumsuzcu arkadaşlarda 2 tip görüyorum, biri akp'li olup da sinirlenip giydirmeye çalışanlar diğeri de akp'li olup da değil gibi yapanlar. arkadaşım, bir arkadaş başlıkta çok güzel yazmış, bu amacını belli etme yarışıdır. elbette bir ateşi 2 tane para almayarak söndüremezsin, ama senin yaptığın bir hareket cesaret verir, söylenemeyenlerin önünü açar. misal her yanım akp'li olan iş yerimde masamda kocaman bir hayır yazısı duruyor. işten bile atılabilirim, doğru. ama normalde hayır verme fikri olduğunu açıkça beyan edemeyecek yoğun akp'li 2 arkadaşım, gelip bana, ben de hayır vereceğim galiba dedi. bu kişi ki normalde en saçma şeyleri bile savunan biri. yani özeti bu. biz korkmadan ne kadar dik durabilirsek her saçmalığın karşısında, diğer insanlar da cesaret alır. eyyorlamam bitti.

    öncelikle; [atatürksüz liralar artıyor http://www.sozcu.com.tr/…z-liralar-artiyor-1691137/ buna bakalım.]

    sadece hatıra para gibi basılıp, sonra da kalıcılaştırılmaya çalışıldığı apaçaık. zaten bakacak olursak, tedavülde en çok kullanılan madeni para da 1 tl.

    bu yüzden haberde de bahsedilmiş bir eylemi geçenlerde ben de gerçekleştirmiştim. mahalle bakkalı, para üstünü gıcır gıcır o 1'liklerden verdiğinde "bu paralar değersiz, atatürk'lü olanından alayım" diyerek iade ettim. önce biraz şaşırdı, sonra kendisi bile şüphe etti.

    bu şekilde ellerindeki 1 tl stoklarını harcatmayarak veya açık şekilde protesto ederek almamaya devam edeceğim. sizi de beklerim, gelsenize.

  • 7. ankara'nın en çok sevilen yanı

    özellikle istanbul dönüşü ankara sınırlarına girildiği an hissedilen yoğun olmayan trafik, ferahlık ve düzen.

  • 8. sivrisinek ölünce üzülmeyip köpek ölünce üzülmek

    bir insanı peru'da bilmemne köyünde ölen bilmemkime üzülmüyorsun da amcan ölünce üzülüyorsun diye ikiyüzlülükle suçlamak kadar saçma bir iddiadır.

  • 9. akp iktidara geldiğinde hızlı internet yoktu

    akp iktidara geldiğinde iphone 7 de yoktu. hadi açıklayın chp'liler!
    steve jobs, stylus kalemlerle dalga geçiyordu. tek parti iktidarıyla birlikte apple pencil bile geldi be!

  • 10. kızılay civarındaki unutulamayan mekanlar

    olgunlar sokakta (bkz: sakal kafe) vardı. acayip samimi huzurlu bir ortamı vardı. her odasında kitaplarla dolu raflar vardı. iş fatura ödemeye gelince baş masada oturan sakallı abilere gidip, onlar da ne yediğini sorardı ona göre hesap keserdi başka bir denetlemeden geçirmeden.

  • 11. binali yıldırım'ın bozkurt işareti yapması

    hdp tabanına hoş görünmek için sınırda halayla, seyyar mahkemelerle terörist karşılayanlar için çok zor olmayan eylem. nasılsa inanan çok bu ülkede..

  • 12. eskişehir'in tek kelimelik özeti

    tek kelime olmadı ama:

    (bkz: sex, drugs and "donas")

  • 13. 20 şubat 2017 müjdat gezen trollü

    (bkz: müjdat gezdiren)

  • 14. atatürk'ün cephede bira içmesi

  • 15. 21. yy'da radyo dinleyen insan

    artık daha fazla radyo kanalına internet sayesinde ulaşabilecek bir insandır.

    ben anadoludaki radyo kanallarını açıyorum ve kendimi oradaki insanlar ile özdeşleştiriyorum. düşünsenize gecenin bir saati kırşehir'den, kayseri'den, erzurum'dan, elazığ'dan vb. başka şehirlerden bir radyo kanalını açtığınızı ve oraya özgü türkülerin çalındığı ve o insanlara özgü konular konuşulduğu. adeta yaşadığın mekandan mental olarak kurtuluştur.

    kaç yüzyıl geçerse geçsin radyo dinleyen insanlar hep var olacaktır.

  • 16. survivor 2017

    ogeday'ı görünce "sitede oturan basketbol seven kıvırcık ergen irisi" başlığını aklıma getiren yarışma programı.

  • 17. hayır desek alayı evet diye gezerdi

    hayır diyen insanların gerekçesini gerçekten anlamadığını gösteren açıklama. sırf muhalefet olsun diye yapılan bir şey değil sayın bahçeli.
    açıp oku bir zahmet neyi oyladığını.

  • 18. ilham aliyevin c.başkanı yard olarak eşini ataması

    benzeri türkiye'de zaten oldu.

    sümeyye hanım onbinlerce liralık maaşla danışman, damat berat paşa bakan, şehzade bilal de zorunlu bağış derneğinin başkanı oldu.

    böyle güzel icraatler artsın diye referandumda oyum evet.

    edit: imla
    edit2: kul hazretlerinin zoruna gitti. özür dilerim senden. ama ikimizde en nihayetin de padişahımızın kulu değilmiyiz? herkez gibi güçlü türkiye için sende varmısın kul hazretleri kardeşim?

  • 19. erkeği kadının gözünde bir anda yücelten davranış

    misal;
    çift olarak arkadaslarla yemektesiniz içeri dikkat çekici bir kadın girdi masanızdaki tüm herifler dönüp bakıyor eşleri komada, siz o sırada kızarkadasınıza karınıza eğilip ulan ne karılar var be diye bahsedin. o kadına bakmaya tenezzül etmeyin. işte o an siz bir numarasınız.
    bana dua edeceksiniz. hadi bakiim

  • 20. zeki kadının zeki olduğunun en önemli göstergesi

    regli sancısı yerine varoluş sancısı çekmesidir.

  • 21. ekşi itiraf

    apartmanda aidatları toplayan, temizliğini yapan, bahçeyi sulayan halihazırda görevlimiz var. bunların bir de madde bağımlısı kocasından ayrılıp gelmiş 14 yaşında oğlu olan bir akrabası var. bugün kapı çalınca karşımda bu 14 yaşındaki çocuğu benden aidat isterken buldum. daha önceden çöpleri ona attırdıkları oluyordu. sinirim bozuldu. aidatı verdim 10 dakika sonra yine kapıyı çaldı. giriş kapısının anahtarı değişmiş anahtarları dağıtıyor.

    bunlar bu çocuğun işi değil. çocuğa başında kimse olmadığı için, annesiyle birlikte zor bir hayat sürdüğü için istediklerini yaptırma rahatlığı gösteren aşağılık apartman görevlilerinin işi. çocuğu gördüğümden beri keyfim kaçtı. onun çıkmazını düşündüm, elimden ne gelebileceğini düşündüm, inip apartman görevlisinin evini basma hayali kurdum, onları görünce yüzümü nasıl ekşiteceğimi düşündüm, çocuğun yarınki ödevlerini ne ara yapacağını hesaplarkenki halini düşündüm, bela okudum, iyi temenniler geçirdim sonra demir kapıyı kapatıp sigara içtim.

    herşeyin bir bedeli var dimi? peki yok yere zor bir hayatın içinde büyüyen bu çocuğun bu zamanlarını kimin hangi bedeli ödeyecek?

  • 22. sevilen birinin öldüğü ilk gece

    biz geceyi mezarın başında geçirmiştik. kardeşlerim, kuzenlerim toprağın üstüne yatmıştık, elimiz onun elini tutar gibi, sıkı sıkı tutunmuştuk toprağına. sabaha karşıydı eve döndük, toz toprak çamur halde girmiştik yataklara uyumaya. o geceyi hayatta unutamam. bir daha dünyaya öyle babanne gelmez.

  • 23. kaset erkek erkeğe olamaz uzaylıyla filan mı

    çok ilginç, hiç bir isim geçmemesine rağmen, ben dahil bir çok kişi başlığı görür görmez kimden bahsedildiğini biliyor.

  • 24. barselona'ya gideceklere tavsiyeler

    dünyanın en büyük klubünde oynadığını unutma, ülkeni iyi temsil et, ışid'li gibi sakal bırakma, yandaş olma, bir de "evet" videosu çekme gözünü seveyim.

  • 25. izmir'i görmüş biri olma duygusu

    abartmayın demiyorum hobi olarak yine abartın dediğimdir.

  • 26. 2017 ekonomik krizi

    bizimkiler sülalecek atatürkçüdür. bizde fetö'nün ne mal olduğunu ezelden beri herkes bilirdi. bu yüzden başarılarımdan dolayı sürekli kapıyı aşındırmalarına, burslar teklif etmelerine rağmen değil evlerine, okullarına.. dersanelerine bile adımımı atmadım hayatımda. hiçbir siyasi partiye veya derneğe üye olmadım hiç. bank asya'yı bırak yeşil sermaye ile işim olmaz zaten. kaldı ki 10 senedir deistim.

    terörün her türlüsüne her zaman karşı oldum. destekleyen kitle ne mağduriyet yaşamış olursa olsun terörün, insan hayatına kıymanın hiçbir mazareti olamayacağına inanırım. pkk'ya her zaman diş biledim..

    gelin görün ki bu ülkede çalışan bir insan olarak yarın başıma bir şey gelmeyeceğinin, suçsuz yere süründürülmeyeceğimin garantisi yok. varımın yoğumun üstüne bir savcının kelamıyla veya bir khk ile çökülmeyeceğinin garantisi yok.

    gerçekten tüm paraları dolara çevirip abd'deki hesaba göndermeyi iyiden iyiye düşünmeye başladım.

    ederine gidebileceğini bilsem malı mülkü satıp nakte çevirmek için bir an beklemem.

    şu an bu memlekete katma değer yaratma, bu memlekette gelecek şekillendirme namına en ufak motivasyonum yok. etrafımdaki hemen herkes de böyle. nice pırıl pırıl insanlar işlerine konsantre olamadan çaresizlik içinde bekliyorlar.

    işimin minimum gereksinimlerini yerine getirmenin haricinde kendimi yurtdışında iyi iş bulmak için daha çekici hale getirmeye verdim. alanımdaki trend konuları daha iyi öğrenmek için gayret ediyorum. ingilizcem zaten akıcı. almancamı da tekrar diriltmeye çalışıyorum bir yandan.

    yarının ne olacağı belli olmadığı için tüm gereksiz harcamaları sıfırladık. üstümüze başımıza zaten aylardır yeni bir şey almıyoruz.

    hal böyleyken dolarda öngörülen dip olan 3.50'yi beklemeden kalan tl'leri de bir an önce dolara çevirip abd'ye swiftleyeceğim sanırım.

    khk ile suçsuz yere işinden atılanlar canına kıyıyor. müjdat gezen'in okulu kundaklanıyor. akgezen milisler silahlandırılıyor. başsavcı vekillerine kadar faşizme arkasına dayamış herkes artık açık açık tehditler savuruyor.

    ve bu ülkeyi yönetenlerden hiçbiri bu endişelerin yersiz olduğuna dair bir telkinde bulunmuyor.
    tam tersi söz konusu.
    yapılan tüm faşizanlıklar üstlerdekilerden destek buluyor.

    bu ülkenin aklı başında kesimleri de ucunu göremedikleri bir çağlayana sürüklendikleri korkusuyla "mış gibi" yaşamaya çalışıyorlar. kuyuruğu dik tutmaya çalışıyorlar.

    hasılı kelam, ne ekonomik krizi, ben hayatım boyunca bundan daha büyük topyekün kriz hali görmedim bu ülkede.

    avm'lerde kim ne harcıyor bilmiyorum ama benim gibi düşünen en az %30 var bu ülkede. sırf bizim gibiler harcamamaya devam etse zaten daha kaç ay geçebilir ortalık çatırdamadan, onu da bilmiyorum.

  • 27. ömer seyfettin'in çocukların psikolojisini bozması

    saçma değil gayet yerinde bir iddiadır.

    o kaşağı yok mu kaşağı... lan o suçsuz bebenin ölümüne o kadar üzüldüm ki anlatamam. çocuğum lan daha, 7 yaşındayım amk. kardeşim var bi de. kardeşimin başına böyle bi şey gelse naparım diye düşünüp içlendiğimi hatırlıyorum.

    çocuklarınıza okutmayın.

  • 28. parkta yiyişirken polise yakalanan çift

    paşam sizin bu gençlerle sorununuz tam olarak nedir ya?

    kiralar ateş pahası, hele ki bir bekar için ama var say ki parayıp bulup buluşturdu. ev vermezsiniz. çünkü bekardır. eve kız atabilir.

    eve kız arkadaşını getirince "kerhanemi bu mahalle" diye çemkirirsiniz.

    sokakta el ele dolaşınca kötü kötü bakarsınız. öpmek, öpüşmek mi? hiii! sümme haşa!

    otelde evlilik cüzdanı sorarsınız. zaten insani oteller de genç bir adam için ateş pahasıdır.

    e evlilik desen aileler devreye girince ortalık karışıyor. herkes karşı duramıyor en ucuz gelinlik bile olmuş 3000 tl. takısıydı,salonuydu en dandiği ortalama 10-15000. asgari ücret 1.404 tl

    sinemada, cafede iki öpüşünce, yaygara koparırısınız.

    e mecburen halka açık parklara gidiyorlar orada da olay çıkıyor. bu adamlar nereye gitsin? her yerden kovuyorsunuz zaten adamları.

    hadi zengin desen bir yolunu bulur. hadi videodaki aşmış olayı da geçeyim. ama biraz yakınlaşacak ol. teyzelerin ahlakı bozuluyor anlamadım gitti.

    ulen resmen ben mutlu olamıyorum kimse de mutlu olmasın diyeceksiniz.

  • 29. testislerine kütük ve taşla vuran asyalılar

    yılanın başını küçükken eziyorlar, takdir ettim. bravo.

  • 30. tek eşliliğin erkek doğasına aykırı olması

    beyler! üzgünüm ama doğada yaşamıyoruz. açık açık niyetinizi söyleseniz ya. ben cok eşli olayım ama her bir eşim tek eşli olsun istiyorum deyin bence. bu asimetrik ve cinsiyetçi isteğinizi meşru kılmak için kırk takla atmak zorunda kalmazsınız en azından.

    insanlar olarak doğada var olan bir çok davranış biçimini uygulamıyoruz hatta uygulamaktan kaçınıyoruz. medeniyet dediğimiz şey aslında bir doğadan kopuş hikayesi. (norbert elias'a bir parantez açmak istiyorum. elias, hayvani ihtiyaçlarımızı kapalı alanlarda karşıladığımızı söyler ve bunun sebebi olarak da hayvani taraflarımızı gizleyerek medeniliğimizi vurguladığımızı belirtir. yemek yemek, sevişmek, dışkılamak gibi.) doğada bazı canlılar idrarlarıyla bölgelerini işaretler. biz de mi böyle yapalım.

    doğa analojileri günümüz toplumunu anlamak ve yorumlamak için fazlaca sıkıntılıdır. antropoloji bazı davranışlarımızın kökenini, evrimini vs irdelemek için doğada yasayan ilk insanları vs inceleyebilir fakat buradan hareketle günümüz toplumunu yorumlamaya çalışmakla bazı kökensel izlekler takip etmek farklı şeyler. doğa üzerinden insan toplumunu açıklamaya çalışmak bugunki sosyal bilim anlayışı açısından fazlaca eski ve geçersiz kaçıyor sanırım. 18. ve 19. yüzyıllarda fazlaca yaygındı ama üzülmeyin! fakat toplumu doğa üzerinden anlamaya, açıklamaya ve hatta şekillendirmeye çalışmak çok büyük garabetlere yol açtı. tarihe bakmak yeterli. insan bazı kırılmalar sebebiyle medenileşti. ve bundan sonra oluşan davranışlar bütünü artık doğal değildir. dolayısıyla doğadakilerden farklı dinamikler ve gerekçelerle şekillenir. her olgu kendi bağlamı içerisinde anlaşılmalıdır. olguları bağlamından kopararak farklı bağlamlara uygulamaya çalışmak da yine en temel hatalı yaklaşımlardan biridir günümüz sosyal bilimleri açısından. tekrarlıyorum doğada var olan doğada geçerlidir ve doğadaki olguları açıklamak için kullanılır.

    bir ikinci sav da kadın erkek anatomileri ve fizyolojileri arasındaki farktan yola çıkarak bu durumu meşrulaştırmaya çalışmak gördüğüm kadarıyla. her ilişkiye girdiğinizde üremek amacıyla mı birlikte oluyorsunuz partnerinizle. ınsan cinsellikten zevk alan istisnai canlılardan biri yanılmıyorsam. bir kaç örnek daha var diye biliyorum. dolayısıyla cinsellik salt üreme ekseninde değerlendirilemez. insan sadece üremek için sevişseydi belki kurduğunuz mantık makul olabilirdi ama bir çoğumuz cinselliği zevk amaçlı ve odaklı algılıyoruz ve uyguluyoruz. yani başlığı canlandıran ilk entrideki bir kadın ve yüz erkek örneği de geçersiz. kadın üremek için en ideal adayı seçebilir belki ama sevişmek için bir seçim yapmayabilir ve yüzüyle de sevişebilir. günümüzde korunma yöntemleri hayli çeşitli inanır mısınız?

    en başta söylediğimi yineleyeyim. isteğinizi lafı dolandırmadan dillendirin bence. kabul edenler olabilir bu asimetrik talebinizi. ama siz cok eşlilikten yana değilsiniz. siz hayatınızı yaşarken uslu uslu sizleri bekleyecek, sizden başkasıyla cinsel hayatı olmadığı için sizi dünyanın en iyi sevişen erkeği ilan edicek kölecikler istiyorsunuz.

    ekleme: çok fazla entri olduğu için yazılanların hepsini okumadım. benden önce aynı şeyleri dillendiren yazarlar olduysa onlardan özür dilerim.

  • 31. 500bin gence 1502tl maaşla iş müjdesi

    taşıma su ile işsizlik oranını düşürme yöntemi.
    anlamıyorsunuz, üretmeyen ülke kalkınmaz, üretirken rekabet edemeyen ülke kalkınmaz, katma değerli üretim yapmayan ülke kalkınmaz.

    önce yukardakini yapın, sonra sosyal sorumluluklara para saçın.
    hadi verdiniz egitimi diyelim, eğittiniz de, belli bir sure vergilerle toplanan parayı da çarçur ettiniz, siz parayı kestiğinizde ne olacak? hedefiniz %kaçlık bir başarı? kaç kişinin bu egitimle iş hayatına tutunacagını düşünüyorsunuz?

  • 32. kamusal alanda çiftleşmeyi medeniyet sanmak

    medeniyet kamusal alanda çiftleşmek değil, bunu yapanlara karşı saldırma ve öfke duygularını kontrol edebilmektir

    size ne lan adamın eşiyle parkta ne yaptığından. biraz medeni olsan çiftleşmek eyleminin insanlar için değil hayvanlar için kullanıldığını bilirdin, çitleşme eylemini ise biz duymadık bunun sadece size özgü bir şey olduğunu anlıyoruz ve hayırlı çitleşmeler diyerek çekirdeklerimi alıp kamusal alanda çitlemeye başlıyorum.

  • 33. selahattin demirtaş'ın 5 ay hapis cezası alması

    televizyonda sizin gibi geri zekalıların beynini yıkamak için her gün yayınlar yapılıyor. a haber'in de, ulusal kanal'ın da, pkk'nın kanalının da tek kuruluş amacı sizlerin beynini yıkamak. bu yayınlarda sizlere gösterilenleri kenara bırakıp, ülkenin yüzde 10'undan fazlasının oy verdiği bir kişinin hapse atılmasının ne anlama geldiğini göremiyorsanız umarım aramızdan ayrılır ve ülkemizin zeka seviyesini ölerek yükseltirsiniz. teşekkürler.

  • 34. 190cm kaslı sarışın yakışıklı kültürlü pilot erkek

    yeter artık erkekleri kalıplara sokup onları bir cinsel obje gibi kullanmanızdan bıktık bu anaerkil toplum düzeninden!!!

    bi dakka beyler yanlış başlık.

  • 35. içerde

    muammaya neden olan çanta atraksiyonu konusunda senariste can simidi atacağım dizi. sevgili senarist gel şöyle yamacıma...

    1. önerim:
    sen şimdi bu kardeşleri buzhanede kavuşturmuş ol. bunlar birlik olup kedinin fareyle oynadığı gibi oynasınlar kebapçı celal ve yusuf müdürle... çünkü çantayı acele ettirerek sarp unutturdu handan'a, eğer handan mert'i aramadıysa sarp haber vermiş olmalı... sonra mert'e sen git celal'e ver, götürüp handan'a versin, gözüne girsin vs demiş olsun. yapıştırdın mı bir de buzhane flash back'i. kardeşler sarılsın ağlasın, intikam yemini etsinler falan... vay arkadaş meğer ikisi de içerde değil, birliktelermiş diyelim. bak bu herkes için bomba bir ters köşe olur, değerlendir bence.

    2. önerim:
    handan da celal'in kızı çıksın. celal'in, sarp'ın muhbirliğini test etmek için kurduğu bir başka tuzak olsun. çantayı söyleyecek mi bakalım bana falan desin. oradan da olayları bağlayarak uzatabilirsin. hem celal'in neden handan'ı öldürmek yerine gözüne girmeye çalıştığını da mantıklı bir sebebe oturtursun.

    3. önerim:
    handan'ın konuştuğu kişi mert ile sarp'ın babası çıksın. ölmemiş olsun. mafya zannederken içerdeki polislerden biri çıksın. zavallı annenin yüzü gülsün bu kez.

    4. önerim:
    eylem de celal baba'nın ekibinden birisi çıksın. mert, celal'i söyleyecek mi diye ha bre test edip dursun. celal baba bu, mert'in aşk hayatını serbest bırakacak değil ya.

    5. önerim:
    bak en bombası bu. sarp ile mert'in annesi mafya anası çıksın. celal bile buna bağlı olsun. yalandan düşmanlık yapıyor olsunlar, alyanak'la olduğu gibi.

    6. önerim:
    davut, yusuf müdürün asıl oğlu çıksın. doğumda annenin bebeğini değiştirip yerine başka bir bebek vermiş olsunlar.

    7. önerim:
    celal'in karısı beni hafife almayın dedi ya. o da taa en içeriye sızan bir polis çıksın.

    olay örgüsünde tıkanırsanız buradayız. her daim yardıma hazırız. kib.

  • 36. atiba hutchinson

    benim tanık olduğum beşiktaş tarihinin en önemli futbolcusu(2003-günümüz).
    yanağından öpüp tokalaşıp foto çektirmek isterdim. o kadar ama. boynuma yarağını dolamaya ya da ağzıma taşaklarını doldurmaya falan gerek yok.

  • 37. mhp etkinliğinde erdoğan posteri asılması

    (bkz: adalet ve milliyetçi kalkınma partisi)
    (bkz: amk parti)

  • 38. salatalığın kilosunun 13 tl olması

    üreticinin cebine sadece 5 tl si yansımaktadır. ayrıca üretilen ürün miktarı beşte birine düştüğü için fiyatlar artmıştır.

    --- spoiler ---

    16 nisan'da güçlü bir türkiye için ben de hıyarım diyorum.

    --- spoiler ---

    üretici editi: üreticiye yansıyan kısmında ilaç, gübre, mazot, işçilik vs. masrafları düşülmemiştir. ayrıca kumluca halinde güncel çengelköy salatalık fiyatı da 6 lira değil 5 liradır. hatırlatayım! bizi öptükleri gibi sizi de çok pis öpüyorlar tüketici kardeşlerim.

  • 39. 21 şubat 2017 youtube'un çökmesi

    (bkz: a team of highly trained monkeys)

    youtube da iyi değer veriyormuş çalışanlarına.

  • 40. sinema tarihinin en iyi koşu sahnesi

  • 41. 22 şubat 2017 nasa basın toplantısı

    nasa bir bilim kurumudur.

    bilim alanında ilerleme genellikle kısa adımlarla ve ispatlarla gerçekleşir. muhtemelen bu açıklamada da zaten bildiğimiz bir olgu için yeni bir kanıt sunulacak.

    birileri de gelip "bu mudur?" diye soracak.

  • 42. hamza hamzaoğlu

    zamanında galatasaray'dan kim kovduysa cidden büyük bir iş yapmıştı, ha sonrada belki akıllanıyor demiştim ama o da olmamış.

    neden sevmiyordum, şampiyon olduğumuz sene sanırım 462829 tane röportaj verdi, işine odaklanmayı unutmuştu, geçtiğimiz hafta galatasaray hoca ararken, çıkıp defansta suçu aramamak lazım, aslında muslera yan toplara çıkamıyor dedi. bugün de galatasaray beni neden çağırmadı diyor, sence neden... hep bir şeyler demeye meyilli, susmayı başarsa yanında birçok şey de başarabilecek hoca.

  • 43. kaan cep telefonu

    (bkz: kaan n1)

    bkz'a tıklarsanız yukarıdaki esprilerin daha önce yapıldığını görebilirsiniz.

    (bkz: akıllı telefon markasına kaan ismini vermek)

    buna tıklarsanız da ismi ile ilgili tartışmaları ve açıklamaları okuyabilirsiniz.

    ekşi101.

  • 44. uzun boylu erkeklerin kısa boylu hatun tercihi

    antarktika'daysa bulduğuna şükretsin.

  • 45. göğüs dekoltesine bakmamaya çalışmak

    yapmadığım ve yapmayacağım eylem. kezbanlar hemen ıyy yobaz, kıro falan diye doluşmasın.
    dekolte güzelse, göğüsler de iyiyse bakarım. insani şeyler bunlar. yani sanırım dekolte de sıcakladığın için var olan bir şey değil.

  • 46. en ucuz sigara 30 tl olsun kampanyası

    et yiyemiyoruz
    alkol tüketemiyoruz
    üzerine sigara da içmezsek
    çok sağlıklı bir toplum olacağız.
    allah reise zeval vermesin.

  • 47. yumurta haşlama makinesi

    benim için anne evi kahvaltısının hazır olduğunun habercisidir.

    bunun en retro turuncusundan bir tane annemin evinde var. 1970-1975 yılında almanyadan hediye gelmiş annemin çeyizine eklenmiş.

    yumurtalar haşlandığında öttürdüğü düdüğü uykumda duyuyorsam büyük ihtimal günlerdir pazardır ve anne evinde mükemmel bir kahvaltı hazırlanmıştır , kalkmam gerektir...

  • 48. erdoğan'ın dünürünün silahlı grup kurması

    silahlı çete kurmak ve paralel devlet yapılanması - derin devlet vs. gibi suçlardan yargılanması gereken elebaşı dünürdür.
    edit: ayrıca gündemden düşmemesi ve yargı önüne çıkması için ne gerekiyorsa yapılmalıdır.

  • 49. porno izlediğini sevgiliye itiraf etmek

    itiraf etmeyince anlamadık zaten.

  • 50. 21 şubat 2017 trt sınavı rezaleti

    evet kaderde rezalet başlığı açmak da varmış. aslında 21 şubat 2017 yerine 16 ekim 2015 desek daha doğru olur. çünkü bugün açıklanan bu sınav 1.5 yıl önce duyurulmuştu. trt, yayın-yapım elemanı, prodüktör, muhabir, spiker ve teknisyen kadroları için 370 kişilik bir ilan verdi. tabii bu ilan öyle alışık olduğumuz kurum sınavları gibi değildi. kurum sınavlarına girenler bilir, genelde süreç 4-5 ay civarıdır. ancak biz geçen sene 14 şubat'ta girebildik bu sınava.

    neyse, ben de ilanı görünce sevindim. her iletişim fakültesi mezunu gibi en büyük hayalim trt'de çalışmaktı. ancak kurum, eski adıyla cemaat yeni adıyla fetöcülerin elinde olduğu için yanına yaklaşmak bile mümkün olmadı. her girişimimiz sonuçsuz kaldı. işte 16 ekim 2015 günü bu ilanı görünce inanılmaz heyecanlandım. sonunda hayaller gerçeğe dönüşecekti. yazılı sınav ilanı verildi. trt kanunu, anayasa, meslek etiği, dilekçe hakkı kanunu, bilgi edinme hakkı kanunu, türkçe, matematik, tarih ve genel kültür'den oluşan 80 soruluk bir sınav. allahım diyorum hem hayalim gerçek olacak hem de çocuklarıma güzel bir gelecek sağlayacağım. öyle bir çalıştım ki sağlığım bozuldu artık. kendime 6 saatlik bir uykuyu bile çok görüyordum. neticesini de aldım. yazılı sınavı dereceyle kazandım. şükürler olsun bu sefer olacak. saf hayaller işte.

    14 şubatta yazılı sınavına girdiğim kadronun mülakatı 2017'nin ocak ayını buldu. mülakat dediğime bakmayın trt'nin duyurduğu şekliyle "uygulama sınavı". bunu okuyunca ne anlarsınız? bir prodüktörün, pre-production, post-production aşamalarında neler yapacağı sorulur, uygulatılır veya adayın muhakeme gücü, betimleme yeteneği test edilir vs. problem değil. biliyorum nasıl olsa. ama olsun dedim 7-8 ay da ona hazırlandım. ve bingo uygulama sınavı dediğimiz şey tamamen hayal. olan şey bildiğimiz mülakat. 2 genel kültür 3 de teknik soru sordular. 5 sorunun 4 tanesini bildim. ancak sevinemiyorum. çünkü salona girdiğim andan öyle bir hava estirdiler ki "senin ne işin var ulan burada" demedikleri kaldı.

    ve dün gece saat 00.30… 1.5 yıllık süreç bitti. listeler açıklandı ve yokum. ufacık çocuklarıma bakıyorum, soluksuz çalıştığım, didindiğim geceleri hatırlıyorum, eşime hadi siz yatın dedikten sonra sabaha kadar ağlıyorum. listeyi açıyorum tek tek sosyal medya hesaplarına bakıyorum ve tabii ki şaşırmıyorum. hem kpss puanı hem de kurum sınavını ucu ucuna zor bela geçen adamlar trt mensubu oldu. tabii profillerine baktığınız zaman neden kazandıklarını anlamanız da zor değil. bir arkadaşım daha vardı. onlarca kısa film çekti, ulusal kanallarda kameramanlık yaptı, onlarca ödülü var ve bu adamın mülakatı da süper geçti. kendi ismimi göremeyince ona bakıyorum hemen. allahım bari o kazanmış olsun diyorum ama maalesef o da yok.

    ve işin en acı tarafı bu kurum ilana çıktığı zaman 370 personel ihtiyacı vardı. üstüne bir de 500 kişi ihraç edildi. yani deli gibi ihtiyaç varken, 370 kişilik ilanda sadece 240 kişi alındı. kurum yeterli görmeyebilir lafım yok ama 1.70 boyuyla kameraman olan adamın nasıl kazandığını da kimse bana izah edemez.

    forumlarda ve facebook gruplarında yazıştığımız kişilerin neredeyse hepsi bitmiş durumda. herkes sudan çıkmış balık gibi. kendimi tamamen geçiyorum, öyle donanımlı çocuklar gördüm ki çok ciddi söylüyorum ülke kaybetti. kazanan sadece ufak bir azınlık ve onlar çok mutlu. bize yine hüsran. ne diyeyim, 24 saattir uyumuyorum, gözlerim kan çanağı, çocuklarıma bakıyorum ve bize nefes alma hakkı yok bu ülkede diyerek ağlıyorum.

    madem almak için liyakatten daha önemli kriterler vardı, niye sınav açtınız? madem bu sınavı açtınız niye bizleri 1.5 yıl oyaladınız?

    edit: ilk olarak 1.70 boy meselesine takılanlar olmuş. kırdığım biri varsa çok özür dilerim. benim maksadım kimseyi fiziki görünüşü itibariyle aşağılamak değil haddim de değil benim boyum da o civarlarda zaten. ancak mesleğin gerektirdiklerini hepimiz biliyoruz. ikincisi ben kendi durumumu anlattım ama benden çok daha zor durumda olanlar var ve bu insanlar 1.5 yıldır hayatını erteliyor. dediğim gibi benim derdim "ben niye kazanamadım" değil. mülakatı beklerken tanıştığım bir iki kişi vardı mesela adamların öyle güzel özgeçmişi var ki bu işi benden daha fazla hak eden adamlardı açıkça söylüyorum. onlar da giremedi maalesef. hala iyi niyetli söylüyorum belki de doğru bildiğim cevaplarım yanlıştı bir şey diyemem ama zaten sınavın yapılış şekli sakat işlem. ancak çok fazla donanıma sahip olup altı üstü 5 dakikada sorulan her soruya doğru cevap veren nitelikli adaylar da elendi. demek istediğim şey herkese haksızlık yapıldı.