Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. oğlum bana en güzel hediyeyi şehit olarak verdi

    kadıncağız bastırıyor acısını,içine gömüyor hasretini belli ki. tutunmuş bir şeye işte. onu da bıraksa belki hiç yaşayamayacak.

    eleştirmemek lazım. şaşırmaktan ziyade üzüldüm.

  • 2. 8 mayıs 2016 beşiktaş'ın attığı gol

    nizamidir.

    https://pbs.twimg.com/…ia/ch9lnulugaajine.jpg:large

    türkçesi ne diye mesaj atanlar oldu. özet geçiyorum:

    eğer sahaya giren kişi seyirci ise ve pozisyona etkisi olduysa gol iptal edilmelidir. eğer sahaya giren kişi seyirciyse ve pozisyona etkisi olmadıysa gol iptal edilmemelidir, nizamidir.

  • 3. ücretsiz internet bir vatandaşlık hakkıdır

    bizim burda 2 mb için adamın dalağını söküyorlar estonya abi.

  • 4. markaların en kötü marka yüzü seçimleri

    cristiano ronaldo & türk telekom

    ne alaka amk? he çok hızlı he...

  • 5. 8 mayıs 2016 galatasaray beşiktaş maçı

    futbol tarihinde ilk defa sahaya giren bir geri zekalı ilgiyi üzerinde toplayamadı, çünkü o esnada gol oluyordu. ahahaha, büyük göt oldu lan adam.

  • 6. 10 bin yıllık anıta devrimci sol yazmak

    taşın üzerine devrimci-sol yazıldığı için belediye falan suçlu oldu. bir de bunun üzerinden komünizme bok atmak mallıkmış.

    bunu her olayda komple anadolu halkına, dindarlara, milliyetçilere bok atanlar söylüyor. kayıtlara geçsin.

  • 7. matkapla mısır yiyen kızın hazin sonu

    2b ormanlık alanının imara açılmasıdır.

    edit: düzeltme

  • 8. tayyip erdoğan'ın gözyaşlarını tutamaması

  • 9. volkswagen ve apple müşterilerinin ortak özelliği

    700 milyon satmış bir telefon veya dünyanın en çok üretilen otomobillerinden biri için "ciğere uzanamayanlar" diyerek kendini bir yerlere koymaya çalışan tuhaflar da var. adamın kapısının önünde çadır kurup sıra bekliyosunuz ya neyin ayrıcalığından bahsediyorsun...

    sanki konu bugatti falan da "herkes alamaz" diyor allahım çıldıracağım.

  • 10. erdoğan'ın davutoğlu'nu dövdüğü iddiası

    işin enteresan ve ürkütücü tarafı kimsenin böyle bir olaya şaşırmayacak olması.

  • 11. gelmiş geçmiş en iyi 10 ekşi sözlük yazarı

    sabahtan beri konuşuyoruz, bir kişi de dememiş arkadaş.

    (bkz: depeyi)

    hızımı alamadım, bir güzel başlığını da şuraya nostalji bağlamında koymak istiyorum müsadenizle. hem 9 sene önce sözlüğü sessiz sedasız bırakmış olan bu efsane yazarın mizahından yeni nesiller de bu vesileyle nasiplenmiş olsunlar.

    (bkz: hastane mimarisinde ebe siken labirent ekolü)

    ayrıca sabah sabah bu mevzuyu açmanız sayesinde bir kez daha okudum, bir kez daha gülmekten tıkandım arkadaş ya, hay siz çok yaşayın emi*

  • 12. 8 mayıs 2016 ales

    alese her seferinde girip kendimi gerizekalı gibi hissederek çıkıyorum.

    insanın egosunu dizginlemesi için harika bir sınav.

    nasıl yetişiyor lan bu süre.

    söz1 mat 1 tamam ama mat2 için 15 dakikam kalıyor her seferinde.

    kalan beynimle de 4 soru çözebiliyorum ancak.

    yapana edene helal olsun.

  • 13. survivor 2016

    yunus ezgi'nin adını yazarken "ada hayatında en azından benimkine bi katkın yok" dedi ya lan.

    ince gördüm !

  • 14. ryan donk

    adam bu sezon o kadar başarısız ki, fenerbahçelileri bile üzdü sonunda ahaha.
    geniş spektrumlu antibiyotik gibi herif.

    8 mayıs 2016 galatasaray beşiktaş maçında ezeli rakip iki camiayi aynı nefrette birleştirmiştir.
    muazzam olay.

  • 15. tübitak'ın yıllara göre değişen bilim algısı

    2002 yilindaki listede adimi gorunce duygulandim. listedeki tanidigim kendim dahil 12 ogrenciden 11 tanesi su an yurtdisinda yasiyor, turkiye'den kacmis. bir tanesi de mecburi dogu hizmeti sirasinda vefat etmis, rahmetli doktor. bunu da belirtirsek belki bilim nereye gitmis daha iyi anlasilir.

    biri bana kavanoz getirsin, iki cift laf edecegim.

  • 16. 8 mayıs 2016 gs bjk maçının tekrar edilmesi

    (bkz: fener ağlama)

    bir fenerli ağlıyor gözleri yaşlı...

  • 17. 299.792.458 metre çubuk yapıp ışık hızını geçmek

    ışık hızı saniyede 300 kilometreymiş. aydınlanmış olduk.

  • 18. 1100 tl maaşı beğenmeyen yeni mezun

    ulan yazanları okuyunca üzülüyorum neyini beğensin 1100 tl nin.
    1100 tl nedir kardeşim 22 kg et lan adam günde 1 kilo et yese 8 gün aç kalacak

  • 19. mario gomez

    hunharca renklilere döşeyen futbolcu.

  • 20. periscope'un cafelere verdiği zarar

    (bkz: su veren itfaiyenin hortumunu siksinler)

    digitürk zarardaymış. bir kulak arkamız kaldı sikilmedik hala digitürk zararda.

  • 21. ağzı bozuk olan hatunlar

    arkadaş olanları iyiymiş, kafa oluyorlarmış. sevgili olanı çekilmezmiş. kadın dediğin zarif olurmuş.

    siktir git be paşam.
    "kadınların efendi adam yerine piç tercihi"ne giydirip duruyorsunuz ya, siz de farklı değilsiniz.

    düz kadın sevmiyorsunuz. kendi gibi kadın sevmiyorsunuz.
    yanınızda "-mış gibi" olacak kadın. naz, niyaz yapacak. peşinde koşturacak, inletecek, öttürecek sizi. kırılacak kibarlıktan. porselen gibi oturacak yanınızda. ingiltere kraliçesinin türkiye şubesi olacak. boku bile pembe olacak.

    hem ağzı bozuk kadın deyince ne canlanıyor gözünüzde, o var bir de.
    yolda yürürken yanından geçene cüccük hareketi yapıp, durduk yere "naber lan yarraaam" mı diyecek kız size? öyleyse kız değil, deli bulmuşunuz zaten, sessizce uzaklaşın yanından.

    sinirlenince, kızınca, üzülünce, belden aşağı bir fıkra anlatınca sövüyoruz arkadaşım biz de. beğenmeyen küçük oğluna almasın.

  • 22. erdoğan meşru değildir ona karşı direnmek haktır

    (bkz: ben kimim ya)
    (bkz: sen kimsin ya)
    (bkz: o kim ya)
    (bkz: biz kimiz ya)
    (bkz: siz kimsiniz ya)
    (bkz: onlar kim ya)

    ulan ilki hariç hepsi kafamda canlanabiliyor. *

  • 23. ahmet bey sabaha kadar uyumadı ağladı

    altı temizse gazı vardır. yüzüstü sol ele yatırıp sırtını pışpış etmek lazım.

  • 24. beşiktaş

    umuyorum ki içinizde, maç öncesi sözlüğe giripte , başlığı takip edenleriniz vardır. en azından otobüsle arenaya giderken cep telefonlarınızı kurcalıyorsunuz ya. bir nebze belki görürsünüz. olcay, özellikle sen okuyorsan anlat ve tercüme et diğerlerine. şenol hoca zaten seni her koşulda oynatıyor. sende dinle beni.

    bizim burada belediyede temizlik işlerinde çalışan bir abimiz var. mesaisi bitince alır eline boya takımını, ek işini yapar. bir kaç kuruş kazanmak için gecesini gündüzüne katan adamlardan yani kendisi. her akşam 10 dakika kadar bizim dükkan önünde oturur. sohbetimizi yaparız. varsa kısmeti 3-5 kuruşa ayakkabı boyar. bu sefer oğlunu getirmiş yanında. ilk kez görüyorum. öyle tatlı bir şey ki. şaşı gözlerini burnunun ucuna kadar düşmüş gözlüğünün üstünden gördüm. babası gözlüğünün saplarına ip bağlamış düşürmesin diye. belli ki biraz hiperaktifliği var. sonra ben bunu konuşturayım dedim. adını sordum, kaça gittiğini sordum. fakat o dünya tatlısı çocuk engelliymiş. konuşurken gözleri kayıyor, kafası oynuyor sağa sola. dükkana girdim hemen, çekmeceden şeker aldım. iki elimi yumruk yapıp, hadi bil bakalım hangisinde diye ufak bir oyun oynadık. yanlış eli gösterince emin misin diye gülüşerek bir tepki verdim. bu sefer diğer elimi gösterdi. açtım avucumu. küçücük bir şeker ama dünyalar onun oldu. hangi takımlısın bakiyim sen dedim. cevap çok netti : beşiktaş !

    gel seninle bir anlaşma yapalım dedim. eğer beşiktaş galatasaray'ı yarın (bugün) yenerse sana forma alacağım. başını öne salladı onaylayıp. sonra çak dedim. ellerimizi çarpıştırdık. ben girdim dükkana tekrar.sonra oğlumu aradım. biraz konuştuk. kafamı dağıtmaya çalıştım.olduğu kadar dağıldı işte.

    olcay. okuyorsan burayı eğer, almışsındır umarım mesajı.

    hayat

  • 25. anneler günü

    mutsuz bir evlilik bir insanın başına gelebilecek en kötü şeylerden biri.
    işin mi kötü, değiştirirsin. arkadaşların mı nankör, hayatından defedersin. ailende mi pislikler var, görüşme; neticede sen seçmedin onları, doğumunla gelen bir eklenti paketiydi hepsi.

    oysa evlilik öyle değil.. sırtına zibilyon tane umudu, hayali, planı yüklenip evleniyorsun biriyle. sen seviyorsun. sen seçiyorsun. sen yürüsün istiyorsun. aşkınız kabından taşıyor, çocuğun oluyor. ama olmadı mı olmuyor, yürümüyor.. isteyerek seçtiğin ve bir nikah memurunun önünde "evet" diyerek başladığın hayatı, bir başka salonda, bir hakimin karşısında "evet, boşanmak istiyorum" diyerek bitiriyorsun.

    bugün anneler günü.
    kızım babasında.
    sabahın beş buçuğunda, gözleri çakmak çakmak geldi yanıma.
    "gitmek istemiyorum, anneler günü bugün, seninle olmak istiyorum" dedi.
    baba günü bugün dedim.. gitmezsen üzülür dedim.. yarın acısını çıkartırız biz dedim..

    "kahretsin ki beceremedik geçinmeyi..
    yanlış insanlar seçmişiz evlenmek için..
    mutsuz olduk, mutsuz ettik..
    affet kızım, üzüntümüzü senin üstüne de bulaştırdık.." diyemedim.

    baba günü bugün dedim.

  • 26. en karanlık atmosfere sahip film

    cevabi dark city olan gereksiz anket sorusu.

  • 27. 1936 türkiyesi ve 2016 türkiyesi

    mustafa kemal atatürk'ün hedefi ile recep tayyip erdoğan'ın hedefi hiçbir akla ve izana göre aynı değildir. paralel evrenlerde bile ikisinin benzeştiği bir gerçeklik bulunamaz.

    mustafa kemal atatürk modern türkiye cumhuriyetinin kurucusudur. hedefi çağı yakalamış, dünya ile dost, tam bağımsız, akla ve bilime önem veren bir ülke yaratmaktır.

    malum şahıs ise bu hedefe son veren, tüm umutlarımızı çöpe atan kişidir.

  • 28. şenol güneş

    bu adam futbolu çok iyi biliyor. adam milli takımı üçüncü yaptı, güney kore'de teknik direktör oldu, omuzlara çıkarıldı, efsane oldu ve hala seviliyor. trabzonspor'a geldi, 2010 - 2011 sezonunda şampiyonluğu kaçırdı ya da hakkı yendi. bursaspor'u ertuğrul sağlam döneminden bile iyi bir futbol ile potaya soktu, türkiye kupası finaline taşıdı. şimdi de beşiktaş'ı şampiyon yapmak üzere.

    adam santrafor üzerine sistem kurmayı iyi biliyor, neredeyse tüm takımlarında gol kralı çıkarttı:

    (bkz: fatih tekke)
    (bkz: burak yılmaz)
    (bkz: fernandao)
    (bkz: mario gomez)

    ayrıca adam bireysel olarak parlattığı pek çok futbolcunun büyük takımlara transfer olmasını sağladı:

    (bkz: umut bulut)
    (bkz: volkan şen)
    (bkz: şener özbayraklı)

    ben fenerbahçe'liyim, ama kendisini saygıyla selamlıyorum. çok da efendi bir adam, yeri geldi mi de taşı gediğine oturtuyor.

  • 29. meral akşener

    sinan oğan'ın delege nezdinde herhangi bir karşılığı olmadığından meral akşener karşısında şansı yok.

    bunun dışında meral akşener'in çalışmaları bir siyasi partiye genel başkan olma hedefinin ötesine geçti. zira genel başkanlık için delegelerle kapalı kapılar ardında görüşüp, ikna faaliyetleri yürütmek yeterli. oysa akşener, seçim propagandası şeklinde bir çalışma ile tüm ülkeyi geziyor.

    cemaat konusu çok net.

    akşener cemaatçi değil; ancak cemaat muhtemelen şu sıralar akşenercidir.
    çünkü cemaat, erdoğanın karşısında kim güçlü ise onu desteklemeye hazır.

    mhp genel başkanlık yarışında önde olan akşener değil de oğan olsaydı, cemaat oğancı olurdu.

    durum bu kadar basit.

    kalın kafalılar gibi aynı argümanlarla gelmeyin.

  • 30. ışık hızının sınırlandırılmış olması

  • 31. enes kanter

    çok değil, bundan 3 sene önce başımızdaki malum adam, bu adamın hocasıyla takışmasaydı; şuan karşı kanattan size o twitter'dan gezici, vatan haini, terörist diye laf sokacak bir adamdı.

    buradan her hıyara tuzla koşan sözde muhalif yazarlar için yazıyorum bunu.

    ergenliği henüz üstünden atamamış, milli takım falan sikinde olmayan, hocasının .... (anladınız onu) baktığı yöne bakan bir şakirt eziktir şahsiyet olarak.

    milli takıma girmek için iyi bir oyuncu olmak tek dikkate alınacak kriterse, bu konuda yapılabilecek birçok transfer de var farklı milletlerden. neden yapılmıyor? çünkü milli takım.

    milli takımın kaybettiği maça kahkaha twiti atan adam yerine, gider haritada türkiye'nin yerini bulamayacak iyi bir oyuncu da transfer edersin nihayetinde.

    işte bu denklemde açıkçası milli takım için değeri yok bu adamın.

  • 32. galatasaray'ın beşiktaş'a yatacağı gerçeği

    galatasaray da yatmadı gayet oynadı. bjk de yendi.

    fenere yine göt olmak düşüyor.

  • 33. türk halkının cahil kalma nedeni

    rönesans'ın dışında kalmasıdır.

    dünya, rönesans'ı yaşayabilenler ve yaşayamayanlar şeklinde ikiye ayrılıyor. bugünkü dünyanın temelinde rönesans (sonrasında reform ve sanayi devrimi) var.

    rönesans akımına katılanlar, bugünün en ileri medeniyetleri. katılamayanlar ise belli. o zamanlarda buna dahil olamayan osmanlı (dolayısıyla türkiye), orta doğu ve asya ülkeleri, yani en geri olanlar...

    japonya, atom bombası travmasıyla açığını kapatabildi. türkiye içinse kurtuluş savaşı ve sonrası bir şanstı; fakat değerlendirilemedi.

    siz hâlâ insan beynini, kadın veya erkek diye ayırmaya devam edin. erkeğin kadının elini sıkmasından (el sıkışmak), kadının görevinin erkekleri doğurup yetiştirmek olduğundan bahsedin.

    türban ve pardösüler, kara çarşaflar, burkalar gibi bez parçaları kadar yer tutun bu hayatta ve bunu destekleyin. yaşamayın ve yaşamadığınızı da fark edemeyin. başka bir halt beklenemez zaten.

  • 34. rıdvan dilmen

    ntv'de agliyor.

    yok hakeme kulakliktan demisler hocam sahaya biri girdi oyunu durdur bilmem ne.

    ulan gerizekalı. adam sahaya gol olmadan saniyeler once giriyor top zaten ceza sahasında. hakem oınu duysa bile oyunu mu durduracak. kaldı ki sahaya giren vatandas ortada santra noktasındaydı top da o sırada galatasaray'ın kalesine girdi girecek. utanmazsın sen rıdvan. bu sene senin fener nah sampiyon olur, agla bakalım ntv'de.

  • 35. seni seviyorum derken gözleri dolan sevgili

    bunun bi de en içten haliyle seni seviyorum derken sıkı sıkı sarılıp kokunuzu içine çeken dakikalarca öyle kalan versiyonu vardır ki hah işte o beni aldattı mesela hiçbirine kanmamak lazım.

  • 36. cenk tosun

    3 puan alırsak bu çocuk sayesinde... allah ne muradı varsa versin... aldığın her kuruş helal be kardeşim...

  • 37. dusko tosic

    stoper oynadığı maçlarda gol yemedik sanırım. herifin günahını çok fena almışız. çok iyi oynadı bugün. 70'lerde ceza sahası dışından attığı şutu ismail rüyasında atamaz bu arada.

  • 38. tolga zengin

    bakın buraya yazıyorum:

    beşiktaş bu adama rağmen şampiyon olursa bu leicester city'nin öyküsünden daha büyük bir öykü olur. asıl peri masalı bu olur.

    zerre abartıyorsam kıçıma kartal kaçsın, süper ligde mersin ve sivasspor'un kalecisi hariç her kaleciyi bu adama tercih ederim.

    edit: mersin'in kalecisi muammer de iyiymiş. ben başka kel bir şey hatırlıyordum. (mihaylov'muş.) * mersin'in kalecisi de olur o zaman. o da olumlu.

  • 39. leicester city vs beşiktaş

  • 40. penise kazara dökülen balı yalayarak temizlemek

  • 41. hayata dair gülümseten detaylar

    bizim oğlanla bir oyun icad ettik, bir süredir oynuyoruz. hayal gücü gelişsin diye evin içinde sözde çadır kurup kamp yapıyoruz. battaniyeyi üstümüze çekip güya gece oluyor, uyuyoruz. sonra oğlum beni uyandırıyor odanın lambasını gösterip " sabah olmuş " diyor. ben de " aa ne kadar güzel, güneşli bir gün " falan deyip karşıki dağlarda ne gördüğünü soruyorum falan. başlarda " inekleri görüyor musun? " dediğimde anlamıyordu olayı. artık kendisi neler gördüğünü söyleyebiliyor.

    dün akşam yine aynı oyunu oynarken sordum,

    -oğlum karşıki dağlarda ne görüyorsun?
    +inekler var orda.
    - başka?
    + köpek var?
    - peki başka?
    + koyunlar var.
    - ee oğlum ağaç yok mu?
    + yok.
    - neden? dağda biraz da ağaç olmaz mı?
    + o zaman koyunları göremezdim ki!

    apışıp kaldım yemin ederim. ben hiç öyle düşünmemiştim. 3 yaşında çocuğa hayal kurmasını öğretelim derken ayar yedik. korkarım inanmasam,

    + dümdüz duvarda ineği, köpeği gördüğüme inandın da ağaç göremediğime mi inanmadın? diyecek.

    maşallah deyin oğluma. (bkz: swh)

  • 42. kafa dergisinin 40 bin satması

    sektörden bildiriyorum.

    ana akım iş değilsen; aylık 15-20.000 satışı öp başına koy. 30.000 ise sağlam iş, patron dostun olur, kızını verir. 40.000 ise günümüz sektöründe iyi başarı bir dergi için, derginin adını seninkiyle değiştirirler. acı ama gerçek bu rakamlar...

    "long live masaüstü yayıncılık ve kağıt kokusu"

  • 43. oya aydoğan'ın ölmesi

    oya aydoğanbaşlığına durumu kritik sanatçı şeklinde girilebilecek bir entry için ayrı başlık açacak kadar saçmalanan durum. sözlüğün anası sikilmiş ama biz hala tanım yapacaz diye kasıyoruz.

    çöp entry falan deniyordu çöp başlıktan geçilmiyor ortalık. herkes haber sitelerinde sanatçılarla ilgili haberleri ayrı başlık açsın o halde. cem yılmaz'ın tuvalete gitmesi, mustafa sandal'ın bardan çıkarken görüntülenmesi falan filan. troll müsünü yoksa gerçekten gerizekalı mısınız çözemedim henüz.

  • 44. ekşi sözlük yakıt tüketimi veritabanı

    yazılanlardan çıkan sonuç:
    1- verilere göre en verimli motor hdi ve dci akabinde tdi geliyor
    2- bazı dizel motorlar benzinli motorlara göre daha çok yakıt tuketiyor. örnek crdi.
    3- 1.2 tsi motor f/p canavarı dizeli aratmayacak ekonomi sunuyor
    4- yakıt fiyatları ülkemizde aşırı pahalı böyle siktiri boktan işlerle uğraşmanıza neden oluyor.
    edit: mobil kullanımı ve imla

  • 45. buldukları parayı bankanın içine atan çocuklar

    5 yasinda yerden buldugum parayi, sahibini bulmam icin az ilerideki bakkala girip,
    - yerde para buldum bakkal amca bu sizin mi?
    demem ile bakkalin, evet deyip elimden parayi hemen almasini aklima getirmistir.

    bazi esnaflar 25 yil oncede oc mus.

  • 46. ama sen hiç kürde benzemiyorsun

    ama sen hiç almana benzemiyorsun cümlesinde herhangi bir hakaret göremiyorum. en fazla söylenen kişi insanların kafasındaki sarı saçlı mavi gözlü alman kalıbının dışındadır ama aynı kalıbı kürt birine söyleyince hakaret aşağılama bütün kürtleri kötüleme gibi bir durum varmış algısı yaratmaya çalışması oldukça garip.

  • 47. öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

    bildiğiniz gibi kur'an-ı kerim'de ayetler bütün olarak tek seferde inmedi. 23 yıla yayılan bir süreçte parça parça indi. 23 yıl içerisindeki dönemi, savaşları, peygamber'in hayatını da güncel olarak inceleyen bir kitabın yüzyıllar boyunca insanlara rehber olacağına inanmamanın verdiği rahatlık ve huzurla ufak incelemeler yapmayı sözlük ahalisine borçlu olduğumu hissediyorum.

    muhammed peygamber'in paşa gönlü olsun diye allah tarafından indirildiğine inandırılan, insanlığa, geleceğe hiçbir faydası olmayan, sadece peygamberin günlük işlerini, cinsel hayatını düzenlemeye yönelik ayetlerden bahsetmek istiyorum. bakalım öve öve bitirelemeyen muhammed adamın dibi miymiş?

    ahzab 37
    hani sen allah'ın kendisine nimet verdiği, senin de (azat etmek suretiyle) iyilikte bulunduğun kimseye, "eşini nikahında tut (onu boşama) ve allah'tan sakın" diyordun. içinde, allah'ın ortaya çıkaracağı bir şeyi gizliyor ve insanlardan çekiniyordun. oysa kendisinden çekinmene allah daha layıktı. zeyd eşinden yana isteğini yerine getirince (eşini boşayınca), onu seninle evlendirdik ki, eşlerinden yana isteklerini yerine getirdiklerinde (onları boşadıklarında), evlatlıklarının eşleriyle evlenmeleri konusunda mü'minlere bir zorluk olmasın. allah'ın emri mutlaka yerine getirilmiştir.

    ilginç, ilginç, çok ilginç... muhammed'in kölesi ve evlatlığı olan zeyd'in eski karısı zeyneb ile muhammed'in evlenmesi hakkında indirilmiş bu ayet. allah, sırf muhammed, zeyneb'e aşık oldu diye işleri ne kadar da kolaylaştırıyor. sen büyüksün ya rab!

    ahzab 50
    ey peygamber! biz sana mehirlerini verdiğin eşlerini, allah'ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunan kadınları; seninle beraber hicret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helal kıldık. ayrıca, diğer mü'minlere değil de, sana has olmak üzere, mehirsiz olarak kendini peygamber'e bağışlayan, peygamber'in de kendisini nikahlamak istediği herhangi bir mü'min kadını da (sana helal kıldık.) mü'minlere eşleri ve sahip oldukları cariyeleri hakkında farz kıldığımız şeyleri elbette bilmekteyiz. bütün bunlar, sana herhangi bir zorluk olmaması içindir. allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

    memlekette başka kız var mıydı? onları da helal kılsaydınız keşke. peygamber olmak ne güzel lan. istediğini seçip beğenip alabiliyorsun, karşı tarafın itiraz hakkı da yok ayette geçiyor, kabulleneceksin. gerçi onlar için peygamberin kendisini seçmesi ayrı bir lütuf, orası ayrı konu. ayrıca allah, kan bağı bulunan yakın akraba ilişkilerinden doğan çocukların sakat kalma ihtimallerini es geçmesi de sıcak bir gülümseme bırakıyor yüzlerimizde. ne sandın lan? peygamber'in çocukları sakat mı olacak?

    ahzab 51
    ey muhammed! bunlardan (hanımlarından) dilediğini geri bırakırsın, dilediğini yanına alırsın. uzak durduklarından dilediklerini yanına almanda da sana bir günah yoktur. bu onların gözlerinin aydın olması, üzülmemeleri ve hepsinin de kendilerine verdiğine razı olmaları için daha uygundur. allah kalplerinizdekini bilir. allah hakkıyla bilendir, halimdir. (hemen cezalandırmaz, mühlet verir.)

    muhammed, bokunu çıkarmışsın sanki? tamam peygambersin, kralsın da kızları daha yeni kumdan çıkardık, dur bismillah hemen geri soktun kuma. bizim millete sorsan, islam kadına çok değer verdi, çok yüceltti, öyle böyle yükseltmedi derler. ulan allah'ın elçisi dediğin, belki de en örnek aldığın adamın kadınları istediği gibi alıp bırakması, karşılığında da kabullenmen gerekmesinin çaresizliği. bir neden söyle be muhammed? gerçi haklısın, elin arabının götündeki bokun kokusunu çekmek zorunda değilsin, siktir et ne hali varsa görsün.

    ahzab 53
    ey iman edenler! yemek için çağrılmaksızın ve yemeğin pişmesini beklemeksizin (vakitli vakitsiz) peygamber'in evlerine girmeyin, çağrıldığınız zaman girin. yemeği yiyince de hemen dağılın. sohbet için beklemeyin. çünkü bu davranışınız peygamber'i rahatsız etmekte, fakat o sizden de çekinmektedir. allah ise gerçeği söylemekten çekinmez. peygamberin hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. böyle davranmanız hem sizin kalpleriniz ,hem de onların kalpleri için daha temizdir. allah'ın resûlüne rahatsızlık vermeniz ve kendisinden sonra hanımlarını nikahlamanız ebediyyen söz konusu olamaz. çünkü bu allah katında büyük bir günahtır.

    adamdaki rahatlığa bak. kafana göre zırt pırt gelme diyor. müthiş sabırlı dediğiniz adam sırf sohbet için geldiler diye rahatsız oluyor. nasıl sabır lan bu? ayrıca perde arkasından istekte bulunmak da nedir be? yolunda kan döktüğünüz, allah'ın elçisi diye göklere sığdıramadığınız peygamberin eşlerine mi yavşayacaksınız? bir de peygamber öldükten sonra sakın nikahlamayın diye de dipnot bırakılmış. cool story!

    tahrim 1
    ey peygamber! eşlerinin rızasını arayarak, allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin sen kendine haram ediyorsun? allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

    bu ayetin hafsa olayı ile ilgili olduğu tefsirlerde, bir çok islami sitede incelenmekte ve rahatlıkla da kabul edilmekte. kaynak olarak da ebu cafer taberi'nin tarih-i taberi eserinde geçer.

    (bkz: ebu cafer taberi) (bkz: tarih-i taberi) (bkz: hafsa bint-i ömer)

    şimdi elçimize daha yakından bakalım.

    muhammed; savaş, yağmalama, ibadet filan derken kendine de vakit ayıran bir peygamberdi; ama çok büyük sıkıntıları vardı. peygamberle beraber olabilmek için can atan zevceleriyle uğraşamayacağını anlamış ve onları cinsel ilişki sırasına sokmuştu. bir gün, sıra karılarından hafsa'ya geldiğin de, ilişkide bulunmak için odasına gider, fakat hafsa orada yoktur. o sırada allah'ın bir lütfu mudur artık bilmiyoruz, cariyesi marya ile karşılaşır. şimdi adamcağızın bir rutini var, bunu bozacak değil ya herhalde koca peygamber lan haktır hak diyerek marya'yı hafsa'nın yatağına yatırıp ilişkiye girer. bunun üzerine hafsa içeri girer ve ikisini yakalar.
    hafsa, muhammed'e "ey tanrının elçisi!(rte gibi hayal edin) beni aşağıladın. benim günümde, benim sıramda, benim yatağımda bir cariyeyle yatıyorsun!" diyerek atarını yapar. muhammed de "vallahi billahi marya ile bir daha yatmayacağım" diye yemin eder.

    vay amk neler dönmüş serhat ya? bildiğin brezilya dizisi senaryosu.

    işin ilginç kısmına geliyorum.

    muhammed, yemininden pişmanlık duymuş olmalı ki, kısa sürede yukarıda alıntıladığım(tahrim 1) ayet geliyor. şimdi taşlar yerine oturmuştur diye umuyorum. öve öve bitiremediğimiz günahsız olarak gördüğümüz peygamberin failine bakın.

    sonuç olarak; kusursuz, günahsız, müthiş sabırlı, müthiş ahlaklı dediğiniz muhammed peygamber'in o kadar da sağlam ayakkabı olmadığını bu ayetlerden görebilirsiniz. adamın gönlü hoş olsun diye güncel olarak vahiy geliyor. kıvırmanın alemi yok, bildiğin söyleyemediklerini "vallahi vahiy geldi, benlik bir durum yok" diyerek yedirmeye çalışmış.(yedirmiş.)

    düşünün ki, tüm insanlığa, yüzyıllara rehber olacak son kutsal kitapta bunlardan bahsediyorsun. bulunduğu coğrafya dışında gram bilgi veremeyen, daha önceki mitolojik masalların üzerine hiçbir şey koyamamış, dünya'yı, evreni, coğrafyayı, canlı anatomisini, bilimsel hemen hemen her şeyi saçma sapan tarif edip tutturamamış, miras ayetlerinde gülünç şekilde olasılık hataları olan bir kutsal kitaptan daha iyisini beklemiyordunuz herhalde?

  • 48. jose ernesto sosa

    bugün şannsız olabilir lakin bu sezon ayağının bağıyla beşiktaş'ımıza çok puan kazandırmış oyuncudur. 90'da ateşlediği frikikleri hatırlatır, komutana inancın kaybedilmemesini salık veririm.

  • 49. zeki insanlar nasıl beynini oyalar

    tabi "kod yazarak" evet. 1950'lerden önce hiç zeki insan yaşamadı.

  • 50. beyaz futbol

    sinan engin "bu ne müzügü ölüm müzügü mü?