Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. ekvador'un türkiye'ye nota vermesi

    yeni notamız memlekete hayırlı olsun. bir ekvador kalmıştı zaten.
    protestolar sırasındaki olaylar sebebi ile ekvador iç işleri bakanlığının "bizde ifade özgürlüğü var kardeş sen hayırdır" şeklinde dış işleri bakanlığımıza verdiği (ayardır) notadır.

    kalk sen okyanus ötesine iyi ilişkiler kurmaya git nota yiyip dön.
    komedi-dram resmen!

  • 2. yürek yakan popo görüntüleri male edition

    yürek yakan popo gifleri entrysinin debeye girmesinden sonra ben de popo seven hanımlara ve gaylere bir hizmet vereyim dedim. bakalım uçuruluyo muyuz, itin götüne mi sokuluyoruz, noluyoruz?

    31 tane paylaştım ki ergen oğlanlar ve homofobikler de sadece sayıya bakıp 31 çekebilir.
    zaten kadın poposu kadar fazla malzeme yok ortalıkta malum her şey erkekler için.

    şukulamayana aşkolsun diyorum.

    edit: hani nerde "emeğe saygı", "eline sağlık" nerde hani nerde sözlük?

    irkik giti içmiyin!11!1 sen zaten açma minik oğlan. erkekte göte bakan kadınlar vardır ve gayet fazlalar.

    1

    2

    3

    4

    5

    6

    7

    8

    9

    10

    11

    12

    13

    14

    15

    16

    17

    18

    19

    20

    21

    22

    23

    24

    25

    26

    27

    28

    29

    30

    31

  • 3. dünyanın tamamına yakınını dolaşmış bir liderim

    bir ifade.

    "dünyanın tamamına yakınını vatandaş vergisiyle çoğunlukla fuzuli olarak üstelik tek kuruş ödemeden dolaşmış liderim."

    (bkz: fixed it for ya)

  • 4. fuse tea'nin dehşet verici dayak reklamı

    peki o çocuğun o saatte orada ne işi varmış sorarım size !

    edit; yanlış alarm afedersiniz.

  • 5. manchester united'ın tarihi şikeyle doludur

    6 şubat 2016 manchester city leicester city maçından sonra manchester city kulübü başkanı peter kay'in yaptığı açıklamadır. işte o açıklama:

    "herkese iyi akşamlar. leicester iyi oynadı tebrik ediyorum. ama asıl mevzu bu değil. bence manchester united cok şerefsiz bi takım. ve aşırı derecede şikeci. ayni zamanda baskanlari orospu çocuğu. tabi bunlar benim şahsi kanaatim. bundan sonrasına yüce ingiliz adaleti karar verecek!"

    aciklamayi izleyen ingiliz spor yazarlari dernegi baskani russell howard ""what the fuck is he talking about? whats this bullshit got to do with the game!" turkcesi: "baktiginiz zaman baskan da hakli" yorumunu yapti.

  • 6. sizce ben brad pitt'in gençliğini andırıyor muyum

    93-94 yılları. bizim mahallede bir nuri vardı benden birkaç yaş küçük. sık sık saçını buzağı yalamış gibi tarayıp gelir "abi abi ben brucelli'ye benziyom mu?" diye sorardı. (bkz: bruce lee) biz de güzelinden bir s.ktir çekerdik. ne geri zekalı çocuktu lan..

    not1: brucelli yazıldığı gibi okunur.
    not2: nuri büyümüş sözlük yazarı olmuş, nereden nereye..

  • 7. kadınların gerçekte bir s.kiş makinesi olması

    tam ilgili sozluk yazarinin argumanina dere/tepe sovecektim, bukowski'nin soyledigini gorunce sonuna kadar hak verdim. cunku eksici olmak bunu gerektirir.

  • 8. rvp korner isterken hakemin penaltı vermesi

    fenerbahçe maçlarında geçerli olan "sarı-lacivert formalı oyuncu rakip cezasahasında yuvarlanırsa penaltı çalınır" kuralının farklı bir boyuta taşındığı ilginç hadise.

    fenerbahçenin yıldız futbolcusu robin van persie cezasahasında rakibi ile mücadele ederken yerde kalıyor. robin van persie ayağa kalkarken kale arkası hakemine korner bayrağını işaret ediyor. orta hakem ali palabıyık ise tatmin olmayıp "ulan olm, yere düştün, sen fenerli değil misin? tabi ki penaltı. benden iyi mi göreceksin?" dercesine penaltı noktasını gösteriyor.

    orta hakem ali palabıyık'ın pozisyona olan uzaklığı en az 30 metre. rvp'nin pozisyona uzaklığı ise en fazla 1 cm falan. rvp, ali palabıyık'tan iyi mi görecek?

    şimdi sizleri 5 şubat 2016 antalyaspor fenerbahçe maçı'nda gerçekleşen bu efsane cömertlikle başbaşa bırakıyorum.

    https://twitter.com/…ani_/status/695749298617712641

    tabi robin van persie, afiyetle penaltıyı kullanıp golünü atıyor.

    ekleme: bu pozisyona penaltı diyen arkadaşların lig tv'nin verdiği özeti tekrar izlemelerini tavsiye ederim. daha maçın başında bruno alves'in antalyaspor'lu oyuncuyu * cezasahasında dirsekle yüklenip vücutla aynı şekilde indirmesine, hakem devam kararı verdi.

    30. saniye ile 40. saniye arası. 45 ile 50. saniyeler arasında da ağır çekim var.

    http://www.ligtv.com.tr/…r-fenerbahce-macinin-ozeti

    faul aynı faul. rvp'ye göre penaltı değil yok eğer hakeme göre penaltıysa diğeri niye penaltı değil?

  • 9. zeka düzeyi ortalaması düşük ortamlar

    survivor o ses türkiye vs televizyon programlarinin konuşulduğu başlıklar.

  • 10. japonların yaptığı pratik balık ızgara

    balık ızgara değil, omurga nakli operasyonudur. müzik ve hareketlerin hipnotize edici etkisi yüzünden kitlenip izlemişim. yalnız yüzünü görerek bir şeyi yemeyi midem kaldırmıyor. adam kafayı kesti, yanlardan açtı katladı öeh!

  • 11. son feci bisiklet

    30 yıl sonra anılmayacağına emin olduğum grup. bariş manço, moğollar ve son feci bisiklet aynı cümlede bile olmuyor lan.

  • 12. postacı ile kargocu arasındaki fark

    birisi kapıyı iki kere çalar
    diğeri evde bulamaz

    *mic drop*

  • 13. 7 şubat 2016 dada'daki izleyici protestosu

    az once gerceklesen protesto. eylemcinin ozur dilemesi ile son buldu. galiba eylem tarihine gececek bir eylemcinin ozur dilemesi lol zgahahdh

    okan'in profesyonelligi oha cok iyi lan dedirtmistir. son derece dakik davranarak ne eylemciyi tehlikeye soktu nede kendi programini.

    yaptigi aciklama ile hem beyazi savundu hemde ne kadar profesyonel oldugunu gosterdi. muhtesem bir kriz yonetimiydi.

    canli yayini kesmeyip soyunmaya calisan eylemciyi alip karsisina insanca konustu. ne guzel bir davranis sergiledin okan!

    olayin videosu geldi
    haber

    tiyatro diyenler var.toplumca paranoyak olduk. yahu okan o riske girebilir mi? eğer kızın yaptığı başarılı olsaydı eylem olacaktı başarılı olmadı diye tiyatro oldu. peki.

  • 14. güzel bir kadınla evlenebilmek için gerekli maaş

    allah ici guzel olani nasip etsin. guzel dedik 5 sene dinimi imanimi sikti, dinden ciktim amk. sadece guzellik fln bakmiyorum artik.

  • 15. turkcell superonline taahhüt zorbalığı

    turkcell superonline'nın müşteriyi yolma departmanının en çok çalışan birim olduğunu bir kez daha öğrenmemizi sağlayan olay.

    müşteri ilişkileri bölümünün kapısında dev puntolarla "sakın unutma! aklı olan müşteri kendi isteğiyle bizle hayatta devam etmez." yazdığına eminim.

    çağrı merkeziyle yapılan karşılıklı konuşma;
    f: ben, ç: çağrı merkezi çalışanı.

    f: merhaba, firmanızın adsl müşterisiyim, geçerli aboneliğimi başka bir adrese taşımak istiyorum.

    ç: merhaba ben hüseyin, hemen bakıyorum. bana taşınacağınız adresi söyler misiniz?

    f: tabi, ....

    ç: taşındığınız adreste fiber alt yapı var, ama siz adsl kullanıyorsunuz, bu durumda kurumumuz kuralları gereği fiber alt yapıya geçmek ve 24 ay ek taahhüt vermek zorundasınız

    f: ama zaten 2016 haziran'a kadar daha önceki adres değişikliğimden kaynaklanan bir zorlama sonucu taahhüt almıştınız.

    ç: kurumumuz kuralları gereği amacımız mümkün olduğunca müşteri bağlılığını sağlamak ve taahhüt almaktır.

    f: fakat "kurumunuzun kuralları" na göre pratikte sonsuza kadar taahhüt vermek zorunda bırakılıyorum, bu size adil geliyor mu?

    ç: cayma bedelini istediğiniz zaman ödeyerek kurumumuzu bırakabilirsiniz.

    f: cayma bedeli ücreti nedir?

    ç: hemen hesaplıyorum...
    ç: 980tl efendim.

    f: !??, bakın sizin de anlayabileceğiniz gibi caymayı olasılık dışı bırakıyorsunuz. burada haksızlık var, şikayette bulunmak istiyorum.

    ç: şikayet alamam sizden.

    f: şikayet almaya yetkiniz yoksa yetkili birine aktarın lütfen.

    ç: hayır, alabilirim ama şikayet modülümüzde böyle bir başlık yok, teknik olarak şikayetinizi kaydetmem imkansız.

    f: "diğer" diyip alın şikayetimi lütfen.

    ç: öyle bir seçeneğimiz yok, isterseniz hizmet@superonline.net'e şikayetinizi iletebilirsiniz. (arkadaş burada pişkin gülümsemesini duymamı sağlar)

    f: siz de biliyorsunuz sanırım bu hesaba gönderilen yazıların müşteri lehine yanıtlanmadığını?

    ç: tek yapabileceğiniz bu. iyi günler.

    özetle, bu firmanın kampanyalarına aldanmayın, emin olun ki hepsi sonraki dönemde size "en büyük boy kazığı" nasıl yerleştireceklerinin hesaplanması sonucu üretilmiştir.

  • 16. tartışma yaratan laptoplu yunan kabartması

    büyük ihtimal çikolata kutusu şeklinde bir hediyenin krala sunuşunu temsil etmişler.bizdekiler de haber yapacak şey bulamamış,ofiste copy-paste sosyal medya geyiklerini haber yapıyorlar.

  • 17. galatasaray bir yıldızı beşiktaş'a vermeli

    istemez lan şimdi bunlar yıldız diye umut bulut'u verir allah esirgesin daha pektemek'ten kurutulamadık!1!

  • 18. arabanın arkasına bağlı annesini bırakmayan kuzu

    (bkz: açmayın ağlamalı video)

    bu dünyadan da, ölümün ve acının mecbur olduğu düzeninden de nefret ediyorum.

  • 19. ekvadorlu akademisyenlerden erdoğan bildirisi

    mürekkep yalamış ne kadar insan varsa ülke, etnik kimlik, kültür ayrımı bile olmadan bu adamdan nefret edebiliyor, o açıdan iyi olmuş. en azından sorun bizde değilmiş onu gördük.

  • 20. türklerin dünyadaki en asil ırk olması

    islamiyetle tanışmadan önceki türkler için doğru önerme.

    ensest, pedofili araplar ve eşekçi mezopotamyalı çomarlarla karşılaşmadan önce çok daha asil duyguların insanlarıydık.

    hakanlarımız kadınlarına değer veriyor, toprağa 'ana' diyorduk.
    gök tanrıya inanıp, doğanın ruhunun olduğunu biliyorduk.

    şansımızı sikeyim çok yanlış zamanda geldik çok. bu mallarla uğraşıyoruz işte.

  • 21. resmi belgelerde tc yerine ytc kullanılması

    hayatının son 5 yılında resmi belge görmemiş, sıfat bulamadığım kişilerin "çakma" olarak nitelendirdiği belge.

    cevap bana değil, eşime gelen bir cevap. ev adresimize göndermişler mernis'e göre. mernis, takbis, polnet, mersis, jnet hiç duydunuz mu beyler? devletin resmi sistemleri bunlar. bunlardan yığınla resmi belge alırsınız ve imza olmaz. e-imza olur, kontrol linki olur.

    resmi belgelerin bu şekilde olduğu konusunda özellikle avukat arkadaşların açıklamaları olacaktır. ankara barosu avukatı olan varsa yüzyüze bile görüşürüz adliyede.

    resmi belgelerin büyük bir kısmı artık e-imzalı oluyor arkadaşlar. bak bakalım bir daha resime. en altta ne var? evet dostum doğrulama kodu. o doğrulama kodunu sisteme girdiğinde (heralde orada yazan web sitesine girebilirsin!) belgeyi doğrularsın.

    gidip e-devletten öğrenci belgesi alın. imzasızdır ama resmi belgedir. altında doğrulama kodu olan her belge, doğrulanabildiği sürece tam anlamıyla resmi belgedir. hem de mühürlü belgeden daha resmi bir belge. zira doğruluğunu kontrol edebiliyorsun. devletin bunun kontrolü için vatandas.uyap.gov.tr diye başlayan, ekteki belgeden de anlaşılabileceği üzere resmi bir sitesi var.

    trollmüş. yukarıda mesaj bölümü var bildin mi? oradan yazsan detayları anlatırım dostum. anlamadan dinlemeden troll diyorsun. elimden her gün en az 50 tane resmi belge geçiyor. ne diye böyle bir konuda trollük yapayım? elime ne geçecek?

    not: evet paint terkim. senin olmayan beynini inandıracağım diye photoshop öğrenmedim. fotoğrafını çektiğim belgeyi "paint'te düzenle" dedim. ilgili kısımları beyaza boyayıp koydum. istersen tc kimlik numara ve adresimle birlikte banka kartı şifrelerimi de vereyim.

    edit2: buradan laf yetiştiremiyorum. resmi yolları kullanıp bilgilendirme yapacağım.

  • 22. esra erol'da game of thrones müziği ile buluşma

    yine ekşiciler sayesinde aşırı duyara kurban gidecek bir mizah örneği. adam 30 senedir 40 senedir cüce. artık o şekilde yaşamaya alışmış bir birey. tyrion lannister'ı da tanıdığı aşikar, müzik çalınca gülümsüyor o da. bakın dikkat ettiniz mi, gülümsüyor. mutlu yani. komik bulmuş. dalga geçilmemiş ki ne dalgası? adamı bi ünlüye benzetmişler, o ünlünün oynadığı dizinin müziğini çalmışlar. doğal bi durum. karakter pis değil, karakteri canlandıran insan kötü insan değil. dalga geçilecek durum bunun neresinde şimdi?

    gayet de komik olmuş. bu izdivaç zımbırtılarında korcan cinemre'den sonra gördüğüm en iyi mizahtır. bok atmayın.

  • 23. miray çınar

    stadın kaba inşaatının büyük kısmını yapan çiçekler inşaat'ın sahibi kardeşlerden birisi üniversiteden yakın bir arkadaşım. çocuk hasta fenerbahçeli. her görüştüğümüzde "bitireceğiz inşallah, allah utandırmasın" gibilerinden sahiplenici ve saygılı şeyler söyledi. alnının akıyla da altından kalktı.

    beşiktaş'ı tutmayabilirsin. sevmeyebilirsin de. ama para kazandığın bir kurumdan başkalarının da görebileceği şekilde "alay" edersen bedelini ödersin.

    yazık...

  • 24. leicester city

    bazı eziklere kapak olmuş takımdır.

    olum bu ne kibarlık, bu ne naiflik? neredeyse hiç bir entryde orospu çocuğu lafı bile geçmiyor. bu muyuz la biz? böyle dostça kardeşçe futbol mu yorumlanır? nerede şikeci kuşlar? nerede leicester yosmaları? nerede bu hakaretler ulan?

    arkadaşımın lençıstır diye telaffuz ettiği takımdır.

  • 25. 6 şubat 2016 galatasaray torku konyaspor maçı

    arena'dan yaziyorum. tv'den izleyip sikici diyen arkadaslar. bir de bizi dusunun amk. hayat muhasebemi yapiyorum son 35 dakikadir. nerelerde yanlis yaptim. hedeflerim neler... onlara kasiyorum.

    #faa

  • 26. güllerin savaşı

    gülru denen solucan cenini kılıklının mutsuz, kepaze, rezil ve yerle yeksan olmamasıyla beni büyük hayalkırıklığına uğratmış dizi. oysa bu paranoyak obsesif delinin sonu akıl hastanesi olmalıydı, ama bakıyorum ki koltuk kumaşından kıyafeti ve topuklu ayakkabılarıyla, gülfem'e ait olan bahçede yalpalaya yalpalaya yürüyor.
    bakın bu karı gülfem olmakla o kadar kafayı bozmuştu ki gülfem'in kirli donlarını çalıp saklamış ve giyiyor olabilir.

    bu dizinin ilk bölümüne teyzemde iftardayız diye mecburiyetten bakmıştım, o gün teşhisi koyup "bu gülru tam bir sinsi kevaşe, sakın buna acımayın" diye aile bireylerimi de tembihlemiştim.
    sonra ara ara hiçbir zorlama olmaksızın hür irademle sadece gülru inşallah ölür diye baktım ama korkunçlu karı ölmediği gibi malın mülkün üstüne de konmuş, güya çok başarılı bir modacı olmuş, hahaha kız o avam paçoz kim moda tasarım kim?
    evine barkına, soyadına konduğu yetmiyormuş gibi bir de gülfem'in siyah beyaz portre fotoğrafının aynından kendine yaptırmış, görünce altıma işedim, gülfem'e benzeyeceğim derken cezmi kalorifer zalımlar albümündeki jiletçi öroyinman kızlara benzemiş ahahahaasd.

    gülru'ya karşı eşsiz bir iğrenme hissetsem de dünyanın en sevimli canlısını barındırıyordu bu dizi: gülfem sipahi. kendisini sevmek, sarmalamak ve "sen her şeyin en iyisine layıksın" demek istiyorum. sonradan bunların öz kardeş olduğu ortaya çıksa da ne gülru ne de birbirinden düşük seviyeli kardeşleri asla bir gülfem sipahi olamazlardı.

    sinek dudağı gibi dudaklarına sürdüğü kırmızı rujla iyice sinirimi bozan gülru'ya paranoid obsesif şizofreni teşhisi koyup deli gömleği giydirmek yerine köşkün hanımı yapan senaristlere kırgınım ve gülfem sipahi'yi muhteşem yüzyıl kösem'de tam da layık olduğu üzere safiye sultan'ın uzaklardan gelen kızı filan olarak izlemeyi istiyorum. çünkü onun yeri saraylar.

    gülru, sen değil gülfem'in atolyesini satın almak, evine konmak filan, gülfem'in kafasını koparıp kendine taksan da atladığın bir şey var:
    "if you're cheap, nothing helps*". bye.

  • 27. pringles kutusunun üzerindeki adamın ismi

    (bkz: güllü erhan)

    .

  • 28. bir kadının kalitesiz olduğunu gösteren detaylar

    yalan söylemeyi alışkanlık haline getirmesidir..

    yalanını farkettiğim için bitirdiğim bir ilişkim olmuştu bundan 2 sene önce. çok büyük ve affedilemez bir yalan da değildi üstelik.
    bir daha yapar mıydı, özür dilerken samimi miydi, son bir şansı hakediyor muydu, bu beyaz yalan bir ilişkiyi bitirmeye değer miydi diye hiç düşünmedim, hiç pişman olmadım.
    güven tek kullanımlıktır çünkü..!

    aradan çok uzun zaman geçti. binlerce yalan söyledim, yüzlerce yalan duydum, ama ne zaman yalan kelimesini duysam, o geldi aklıma. çünkü ben ona hiç yalan söylemedim..

    dün gece hiç bir sebep yokken aklıma geldi. özledim, merak ettim. yeni bir ilişkiye başladığını duymuştum.
    mutlu muydu, iyi miydi, aşık mıydı bilmek istedim..
    twitter'a adını yazdım, açtım.. bir insan hiç mi değişmez?

    geçen hafta doğum günümü kutladım, bir yaş daha yaşlandım. doğum günümü kutladığım gün bir twit attığını fark ettim.

    '' nice senelere şiir gülüşlü adam.. ''

    sevgilisi de bu twitin altına yorum yapmış. kimin doğum günü diye sormuş haklı olarak. ben olsam ben de sorardım.

    - kim bu şiir gülüşlü adam?

    + babam

    bir insan hiç mi değişmez?

  • 29. 6 şubat 2016 manchester city leicester city maçı

    idman azerbaycan tv'deki spikerin "city azerkeşleri, dersini bilmeyen mektepliler gibi sadece otururlar" diye yardığı maçtır.

  • 30. arkadakinin çarpması pahasına yayaya yol vermek

    ülkede güvenli takip mesafesi diye bir kültür oluşmadığı sürece yayanın da hayatını tehlikeye atacak harekettir. o sana çarpar sen de yayaya.

  • 31. göğüs dekoltesi

    valla millet debe'ye girer mi bilmem ama ben duşa giriyorum.

  • 32. a haber'in akademisyenlere yönelik reklam filmi

    `diktatörün gücü yönettiklerinin sabrıyla sınırlıdır`. nokta.

  • 33. kaya çilingiroğlu

    adam yine golünü atmış

    1-2 gün içinde trt'den kovulur.

  • 34. hiç kimsenin arjantin'e savaş açmaması

    oğlum orada messi var , yenemeyiz diye düşündüklerinden olabilecek durum..

  • 35. dada

    okan bayülgen kısaca ''ben bu ülkenin ne salağıyım ne de kahramanıyım, söylenecek çok şey var ama söyleyeni bir daha söyletmiyorlar. ben senin arkanda dursam kimse benim arkamda durmaz'' dedi.

    böyle aşağılık bir ülke olduk. kimse sesini çıkaramayacak, korkudan muhalefet dahi yapılamayacak duruma gelinecek.

  • 36. hamilelik

    38. haftadan bildiriyorum... bizim kız doğum kanalına girmis... yani eli kulağında... doktor sancılar konusunda uyarısını yaptı ve gelecek hafta beni yine beklediğini söyledi... her şey yolunda giderse normal doğum olacağa benziyoruz... bu arada ağrılar sıklaştı gece uyuyamama hali peyda oldu... içerde olmasına bir itirazım yok da ağrılar olmazsa çok iyi olacak

  • 37. kedi

    bizim evin ordaki bim'de personelin beslediği bir kedi var. ne zaman yolum düşse mıncırlarım. tosun gibi bişi. bayadır görmemiştim geçenlerde yolum düştü dedim şurdan bişiler alayım da eve gideyim. neyse tam çıkıcam çalışan arkadaş fermuar bey sizin kedileriniz var anlarsınız nesi var bunun dedi. aa baktım bizim minnak. öyle şişmiş ki. dedim bunun doğumu gelmiş ondan kıvranıyor acilen kutu gibi bir şeyin içine koyalım dedim. tam içeri girdim poşetlerimi bağlayıp kenara koydum ki ilk yavru geldi. arkadaş millet de mal ya ulan hayvancağızın ilk doğumu belli ki kendini besleyen adamların yanında güvende hissetmiş tam giriş kapısının önünde doğum yapıyor millet tepkisiz. neyse depo tarafında kutu varmış içine gazete koyduk hava da öyle soğuk ki anasını satayım dayanamadım annemin ördüğü boyunluğu kutuya serdim güzelce kızımızı da koydum kutuya yavrusuyla. birkaç merdiven aşağıda eski depo kapısının oraya götürdük. tüm doğumunu orda yaptı. eve geldim ellerim kanlı annem hemen atladı noldu olm bu halin ne yolunu mu kestiler bıçaklandın mı asdfghjk dedim yok anne bugün ebeliğimin ilk günüydü. boyunluğun nerde buz gibi hava dedi, dedim böyle böyle. demek kediye serdin he, yaa anne dünyaya can gelmiş boyunluk ne ki dedim sarıldı. ehehehe. yavrular çok tatlı. yirin.

  • 38. okan bayülgen

    o kız bugün yaptığını mehmet ali erbil'in programında yapsaydı, mehmet ali kız soyunurken yardım ederdi.

  • 39. imdb'de doctor who'ya 1 puan veren 3709 kişi

    sırf bu başlığı görünce inadına aralarına dahil olduğum grup. insanların rasyonaliteleri kendilerine aittir. yani özetle sana ne yarraam.

  • 40. yaran facebook durum güncellemeleri

    allah bir kapıyı kapatıyor öbürünü de dışarıdan kitliyor kurban olduğum.

  • 41. sucunun utanan maymun gönderir hale gelmesi

    whatsapp eskiden sadece yakın arkadaşlarımın falan olduğu bir yerdi. sonradan böyle sucudan utanan maymunların üzerime üzerime geldiği bir yere dönüştü (bkz. ilgili foto) ayrıca tolunay abi (sucu) sen o damacanayla taksim'in ortasında çırılçıplak banyo yapabilecek arsızlıkta bi adamsın..bırak bu ayakları allah aşkına ya. hem yersiz ve anlamsız kullanıyosun. sadece "evde değilim abi başka sefere" dedim..bundan neden utanıyosun? ne alaka yani?

    bak suat abi öyle değil mesela. onun da whatsapp'ı olmasına rağmen hala sms ciddiyetinde, yaşına uygun hareket ediyor. henüz istanbulspor'un süper lig'de fırtına gibi estiği ve uçaklardaki 'kara kutu'nun aslında turuncu olduğunu bilmediğim yıllar... bir simitçi (suat abi) beraberindeki yaklaşık 150 simitle bizim tribüne doğru yaklaşıyor... ölüm kalım maçı. karşı tribünle yaptığımız tezahüratın 'es' verdiği anlarda suat abi de tek başına kendi pazarlamasını yapıyor. yani bir süre sonra tribündeki tezahürat "sarııııııııııııııııııııııııııııı" "smiiiiiğğğttttt" "siyaaaaaaaahhhhhhhhh" şeklinde anlamsız bir şeye dönüşüyor. ama çok aldırmıyoruz.

    yükseklerden kalabalık bir grup 15-20 tane simit söylüyor. suat abi durumu ciddiye alıyor ve gruba doğru ilerlemeye başlıyor. suat abi ile grup arasında kısa bir süre sonra bi hareketlenme oluyor. gruptan bi manyağın "lan simit 500 olur mu bizim orada 250!!!!" diye bağırdığını duyuyorum sadece. "o zaman sizin oradan alıp gel oros çocuğu" demiyor suat abi. terbiyesizliğin her şekliyle muhattap olan ama hala kibar kibar dert anlatmaya çalışan, terden sırılsıklam ve güneşten kapkara olmuş bir adam var o kalabalığın ortasında. en son "bundan simit alanın annnassınnı skeyim!!!" dediğini duyuyorum o manyağın. ardından suat abi ve beraberindeki simitler 2-3 sıra aşağı doğru yuvarlanıyorlar. henüz 60. dakika ama hakem maçın bitiş düdüğünü çoktan çalıyor benim için.

    yıllardır en çok kafayı taktığım konulardan biridir bu tribünde dönüşüme uğrayan karakterler. hadi bunu zimbardo'nun 'the lucifer effect'i (bkz. the lucifer effect) açıklıyor diyelim..peki evlerdeki tüm bölümlerin elektrik düğmeleri içerideyken neden sadece banyo ve tuvaletin düğmeleri dışarıda onu açıklayabilen var mı? sanırım ev halkı birbirleriyle bol bol şakalaşsın, arada küskünlük dargınlık olmasın diye zamanında şakacı bir mimar tarafından anlamsızca böyle uygun görülmüş ve günümüze kadar sorgulanmadan böyle gelmiş. başka bir şey gerçekten gelmiyor aklıma.

    ama aklımdan gitmiyor suat abi. bırakıyorum maçı falan, gidiyorum yanına topluyoruz simitlerini. belki simitçi değilim fakat ben de az adam smith'çi değilim. hür teşebbüsün halinden anlarım. şöyle kafamı kaldırıp "ayıp değil mi beyler?" şeklinde inceden bi tepki göstereyim dedim. en az 30-35 kişinin kafası bir anda bana döndü ve içlerinden biri "ne diyosun lan yavşak??" diye bana seslendi. ardından "bekleyin bakayım siz orada bekleyin!..." şeklinde gruptan 7-8 kişi milletin kafasına basa basa bize doğru ilerlemeye başladı. ben, suat abi, simitler ve tüm bunların sorumlusu adam smith hayvan gibi kaçmaya başladık. ama nası koşuyoruz...

    stadın turnikelerinden harika bir atlayış gerçekleştirdim. ben o atlayışı yaptıktan sonra stadyum böyle filmlerdeki gibi havaya uçacak sandım. onun yerine suat abinin göbeği turnikelere takıldı. geçemiyor adam. bastırdım elimle suat abinin göbeğini, o da geçti sonunda. işte biz o gün tanıştık. ilk lafı "siz de benim yüzümden maçınızdan oldunuz be yavrum" oldu. "en azından şerefimizden olmadık suat abi ne olacak" dedim. 2 tane simit verdi. biri adam smith'e. "zaten bu şerefsiz karıştırdı ortalığı suat abi ona verme" dedim ama dinlemedi. adam smith "bunlar yere düştü, ben yemem" dedi. "adam" dedim.. "ya sen çok pis bi insanmışsın be" dedim. "senin ilkelerin uğruna az kalsın canımızdan oluyorduk sen ne diyorsun olum" dedim. sonra hızımı alamadım "buna simit verenin annnassınnı skeyim!!!" dedim. ağzımı bozdu şerefsiz. ama sustu, çıkaramadı sesini..somurta somurta kafasını öbür tarafa çevirip bi ısırık aldı.

    o günden beri irtibatımız vardır suat abi'yle. müthiş ilginç bi hayatı var. bir ünlü ölür ölmez, aynı gün atkısını üretebilme gücü var. her şey var suat abi'de. ömrü cenazelerde geçiyor. bir gün hal hatır sormak için aradım, ibrahim tatlıses vurulur vurulmaz atkı yaptırmış "benim oğlanlar yarın öğlene kadar yok, bana 2-3 saat yardım etsene" dedi. hastanenin önünde buluştuk. yaklaşık 3 saatte 30-35 tane atkı sattım. önceki gece biri gelse, "yarın ibrahim tatlıses mermiye kafa atacak, sen de hastanenin önüne gidip onun atkılarını satacaksın" dese "sen git ananla dalga geç" derdim. onun yerine simsiyah takım elbiseli, güneş gözlüklü bi adam geldi "sen vurulacağını biliyor muydun ne zaman yaptırdın bu atkıları?" dedi, elim ayağım titredi. "suat abi yaptırdı abi ben yaptırmadım" dedim. "suat abi kim?" dedi. tam o sırada suat abi elinde ibo baskılı fermuarlı üstlerle geldi, "olm atkıları boşver, bunlara yüklen" dedi. allah belanı versin suat abi allah belanı versin. suat abi kısa sürede adamı üstün güçleri olduğuna ikna etmiş olacak ki adam gitti. bana whatsapp' ta neden profil fotoğrafım olmadığını soruyorlar..evet belki bayramdan bayrama mesajlaşıyoruz ama ben whatsapp'tan bile artist artist bakamam suat abi'ye (buraya utanan maymun gelecek) ondan yok. vesikalık koyacak kadar da patolojik bir şekilde yaşlanmadım henüz. şimdilik en iyisi hiçbir şey olmaması. en iyisi bu.

  • 42. insan ilişkilerinde sık yapılan hatalar

    insanları gözünde fazla büyütmek.
    onlar zaten kendilerini o kadar büyük görüyorlar ki, bir de sen büyütünce, karşında tanrı pozisyonunda seni yargılayan biri oluveriyor.
    "hele bi' otur soluklan yeğenim" jokerinizi elinizden hiç bırakmayın.

  • 43. sallamanın ingilizcesi

    (bkz: entry nick uyumu)

  • 44. burak yılmaz'ın beijing guoan'a transferi

    çinliler bunu tanıyana kadar kafadan 15 penaltı alır.

  • 45. cüneyt arkın

    ilginç bir insan. yeri geliyor dünyayı kurtarıyor, yeri geliyor kendini kurtarıyor. zaten şu hayatta bana sorarsanız kendisini kurtarabilmiş bir tek insan var, o da cüneyt arkın. filmlerine dikkat edin mesela, babasını kurtarıyor ama kendi, çünkü babasını da kendi oynuyor, dedesini kurtarıyor ama kendi, çünkü dedesini de kendi oynuyor.

  • 46. beşiktaş

    çaresizce şike defterlerini açmak zorunda kalan rakip taraftarlar. futbolculara bakıyorlar, hepsi sağlam. takıma bakıyorlar, taş. kulüp, oldukça iyi yönetiliyor. taraftar iyi günde kötü günde yanında. e ne kalıyor geriye, bir şike, iki 8-0.

    şike simidine sarılmışlar, birazdan sekiztaş yazan diğer bir dana da gelir, sinek ikili tamamlanır.

  • 47. en iyi yoğurt markası

    (bkz: ev yoğurdu)

  • 48. şaka maka yarın survivor'un başlayacak olması

    hangi yarın amına koyim şeklinde yorumladığım mevzu. bu kadar gerizekalıca başlık mı açılır yahu?

  • 49. yaran inci sözlük entry'leri

    yazildi kardes
    (bkz: #51881185)

  • 50. evleneceğim erkek iyi para kazanmalı diyen kız

    evlenecegim kadin guzel olmalidir diyen erkegin lezzet ikizidir.