Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 19 temmuz 2021 recep tayyip erdoğan müjdesi

    kktc parlamentosunda açıklanacak erdoğan müjdesidir.

    olası tahminler:

    1. kktc yakınlarında doğalgaz bulundu.
    2. azerbaycan kktc'yi resmi olarak tanıyacak.

    bonus: ercan havalimanının adı ersin havalimanı olarak değiştirilecek.

    lingo

    gene mi saray amk.

    kandırdın bizi erdoğan, başlık açmaya bile değmezmiş vereceğin müjdeyi öpüyüm. her gece rüyanda saray mı görüyosun kardeşim nasıl bir çocukluk yaşadın sen.

  • 2. 19 temmuz 2021 afgan istilası

    (bkz: afganistan'dan sadece genç erkek sığınmacı gelmesi)

    bir de şu var., neden sadece bize geliyor bunlar? bir sürü komşuları var. alemin kerizi biz miyiz, komşu olmadığımız halde hepsi bize geliyor.
    (bkz: afganistan'ın sınır komşuları)

    edit: bir arkadaş alt entrylerde "içlerinde terörist olursa bunun hesabını kim verecek?" demiş. var içlerinde terörist. masum bir aileyi katletmiş adamlar. eğer bu saçma sapan sığınmacı politikası olmasaydı büyükşen ailesi bugün yaşıyor olurdu.

    (bkz: büyükşen cinayeti katillerinin afgan çıkması)

  • 3. afganlar gaznelilerin torunları ve soydaşımızdır

    ulan azerbaycan dışında bir tane devlet çıkıp türkler bizim soydaşımızdır canımızdır ciğerimizdir demiyor biz gelene sakso çekiyoruz amk

  • 4. 19 temmuz 2021 süleyman soylu tweeti

    hay ecdadınızı öpeyim sizin ben ya. bomboş açıklamadır. daha geçen gün tırdan oluk oluk inen afganları görmesek eyvallah.

  • 5. afganistan'dan 10 milyon kişi göç edebilir

    recep tayyip erdoğan:
    türkiye'nin ortadoğuda bir görevi var. nedir o görev? biz geniş ortadoğu ve kuzey afrika projesinin eşbaşkanlarından bir tanesiyiz ve bu görevi yapıyoruz.

    ve tabii ben özellikle diyarbakır'a çok farklı bakıyorum. yani diyarbakır'ı istiyorum ki şu anda yani amerika'nın da hani düşündüğü büyük ortadoğu projesi var ya genişletilmiş ortadoğu yani bu proje içerisinde diyarbakır bir yıldız olabilir bir merkez olabilir.
    erdoğan'ın söylemleri

    şimdi diyoruz ki bu suriyeliler, afganlar, afrikalılar vs. neden, nasıl sürekli ülkemize koşa koşa geliyor? arkadaşlar bunların koşa koşa gelmesi için senaryo yıllarca önce yazılmış zaten. biz şu an filmi seyredip yadırgıyoruz. senaryoyu yazan biz değiliz ama filmin başrollerinden birinin kim olduğu belli.

    biz mi? kim siker lan bizi? 20 yıldır ne için biraraya gelip sesimizi çıkarabildik, ne için hakkımızı savunduk, hangi yanlışa dur diyebildik?

    bizim en iyi yapabildiğimiz;
    (bkz: silivri soğuktur şimdi)

  • 6. yanlış gelen mantı yüzünden veganlığın bozulması

    yanlışlıkla yerseniz bozulmuyor diye biliyorum. allah kabul etsin.

  • 7. ik'cıların türkiye'yi terk etmesi

    ulkedeki kalitesizliğin bas mimarlarindan olan bir toplulugun ülkeyi terk etmesi. surdan siktirip gitsinler.

  • 8. twitter'daki sevgilisini bıçaklatan kız flood'u

    şu olayda bile mağdur edilmiş, tehdit ve şiddete maruz kalmış birini, erkeğe yüklenen toplumsal rol üzerinden "erkek ol, güçlü ol" gibi argümanlarla pasifize etmeye kalkanlar, bu toplumdaki erkeklerin ne kadar büyük bir baskı altında yaşadığını ispat ediyorlar aslında. düşünsenize erkeksen mağdur bile olamıyorsun. niye? çünkü erkek güçlü olmalı, erkek gibi olmalı, adam gibi olmalı, bıçaklansa dahi gıkını çıkarmamalı. kimse kusura bakmasın, böyle çarpık bir bakış açısının genel kabul gördüğü bir toplumda, kadın erkek eşitliğinin ancak ucuz bir kopyası var olabilir.

  • 9. sahte hakimin savcı ile evlenmesi

    soluksuz okudum. vay canına.

    işin en dikkat çekici tarafı kadının sahte kimliğini kaybetmesi üzerine polise başvurması. tiyatroyu iliklerinde hissetmiş.

    nasıl bir cesarettir bu, bir gün ayyuka çıkacağını bile bile mutluluğu hedeflemek. enteresan.

  • 10. melih bulu'nun türkiye'den ayrılmaya karar vermesi

    ayrılmaya karar vermesi dedikleri de büyük ihtimal altı haneli bir maaşla yurtdışı elçilik konsolosluk ya da bilmem ne görevine atanması. yoksa buna yurtdışında kim ne iş verir?

  • 11. oturulan 4 kişilik masada olması istenen 3 kişi

    (bkz: #100090306)

    20 yaşımda ben,
    35 yaşımda ben,
    40 yaşımda ben
    ve bugünkü ben.. dördümüz.

    (bkz: ali poyrazoğlu)
    (bkz: davet)

  • 12. 19 temmuz 2021 sıcaktan uyuyamamak

    hanımlar ve beyler,evimiz ekmek fırınının üstünde.yeni aldığım terlikler 1 hafta odada durdular diye büzülmüşler ve giyemiyorum.ev sıcak değil,cehennem simülasyonu ve hiçbir şey çözülmüyor aaaaaa

    lütfen benim için de nefes alın

    edit: evi değiştirmiyoruz çünkü dedemin evi.maddi durumumuz orta düzeyde,ev alamamızdan ötürü buradayız.tapu meselesi sebebiyle adam akıllı dava açılamıyor ve üstüne üstlük 3 bacadan eve is yağıyor.bunların hiçbirisi yasal değil,hiçbirisi mantıklı değil.çeken biz oluyoruz.sabah sabah kafa şişirdim umarım götlerine girer bacalar ay.

    edit 2: klima yardımı teklifi geldi,evet adres veriyorum...

  • 13. ruşen çakır

    meraba iyi günler...
    yukarıda bir yazar çok güzel ifade etmiş. maksimum 15-20 sene biyolojik, 10 sene kullanım ömrü olan boomerların benim hayatımın 40-50 yılını etkileyecek demografik darbe gibi bir konuda fikir beyan etmeye, karar vermeye hakkı olmamalı.
    evet söyleyeceklerim bu kadar.
    edit: bak ne güzel gomaşinen var. anı kitabı tadında takip ediyoruz.

  • 14. en kötü kokan sigara

    net camel soft'tur. hatta bir gün bi kız arkadaşımın bana “camel soft içmene rağmen seninle öpüşüyorum.” diye şaka yapmışlığı dahi vardır.. (bkz: swh)

  • 15. mercedes audi ve bmw'lerle gelen 713 bin gurbetçi

    haber
    akın akın giriyorlar. öyle böyle değil harbi harbi giriyorlar. 1500-2000 euro maaş alan almancılar, altlarında mercedes, audi, bmw ve muadil araçlarla güle oynaya memlekete geliyor. sorun gelmeleri değil. sorun, buraya gelip fakir edebiyatı yapmaları.

    örnek veriyorum:
    --- spoiler ---

    almanya'dan gelen ali uslu: ''türkiye'ye giriş yaptığımızda toprağı öpmek istiyorum, o kadar özledim" ifadelerini kullandı.
    --- spoiler ---

    ulan dalyarak, madem özledin gel yaşa. bir gör geçim derdini, o altınızdaki arabayı almak için 1238148 sene çalış da göreyim özlüyor musun, kaçmak için fırsat mı kolluyorsun görelim hep birlikte.

  • 16. nevşin mengü

    10 sene sonra kapağı atacağı isveç’ten ortadoğu çöplüğüne dönmüş olacak olan türkiye hakkında yorumlarına devam edecek liboş. hayatının hiç bir anında çok sevdiği “mültecilerle” bir arada bulunmak zorunda kalmayacağını bilmenin rahatlığı ile türkiye cumhuriyetinin mezarını kazmakla meşgul.

  • 17. bir evde huzur olduğunu gösteren detay

    the godfather 2. bölümde bir sekans vardır. benim için tüm üçlemede en iyi sekanslardan biridir. huzurun tanımı gibidir adeta. genç vito eve gelip yemek masasına bir armut bırakır. eşi carmela da "ne kadar güzel bir armut" der. vito gülümser ve sahnenin devamında yemeği hazırlamış olan eşine bir teşekkür öpücüğü verir. huzur olan evde minnet vardır, teşekkür vardır, küçük şeylerden mutlu olabilen insanlar vardır.

  • 18. avrupa'nın modern türkiye düşmanlığı

    edit: başlıktaki "modern" tanımı günümüz türkiyesine değil, türkiyenin modernleşme, ilerleme, batının bir parçası haline gelme hareketine bir atıftır.

    akp ve erdoğan sonrası dönemin yaklaşması ve mevcut mülteci kriziyle kendisini daha da göstermeye başlamış durumdur. ne yazık ki almanya'sından tut, hollanda'sına, ingiltere'sine, ülkenin yarısının bir parçası olmak istediği ve bunun için her şeyi yapacağı avrupa; gerek mülteci konusunda gerekse türkiye'nin modernleşmesi ve ilerlemesi için olumlu her türlü adımda ya türkiye'nin karşısında duruyor ya da fonladığı (yemlediği) stk ve siyasi partiler aracılığıyla karşıtlara destek çıkıyor.

    tıpkı kurtuluş savaşında olduğu gibi modern dünyanın bir parçası olmak için, modern dünyanın kendisiyle çarpışmamız gerekiyor.

    laik türkiye ülküsüne inanan bir türk vatandaşı olarak, cumhuriyetin kuruluş ilkeleri gereği dost ve müttefik bellediği batı ve avrupa dünyasının türkiye'yi ortadoğu bataklığına saplamak için bu kadar çaba göstermesi insanı derin düşüncelere itiyor. o kadar ki; bu durum türkiye'yi rusya'nın kucağına bırakmak anlamına gelebilir. ancak bu kadar uzun süre türkiye'yi "dışladıktan" ve ötekileştirdikten sonra, kaybeden türkiye olmayacaktır.

    edit: başlık altına bin bir türlü insan toplanmış doğal olarak. ben avrupa düşmanı avrasyacı birisi değilim, tam tersi avrupa medeniyetine inanan bir insanım, ancak önemli olan bu değil. önemli olan ortadoğu'da bulunup, nüfusunun çoğunluğu müslüman olup medeni yasalar ve hükümetler (sözde olsa bile) tarafından yönetilen tek batı görünümlü ülke olan türkiye'nin modernleşme mücadelesine avrupanın neredeyse hiç destek sağlamaması. bu konuda binlerce örnek verilebilir, en önemli örnek atatürk türkiye'sinin bir numaralı düşmanı olan fetö'cülere verilen sığınmalar ve vizeler.

    bir de tabii avrupa düşmanları toplanmış başlık altında, onlara diyecek bir şey yok zaten. hele avrasyacılar varsa, allah akıl fikir versin diyelim.

    ayrıca avrupa'nın tam tersi modern bir türkiye isteyeceğini belirtenler olmuş ama olay burada "modern türkiye" denilince akla ne geldiği olmalı. mantıken bakınca şu an bile türkiye afganistan veya suriye'den daha modern bir ülke, ancak türk vatandaşları için öyle mi?

    edit 2: türkiye'de kalıplara girmeden fikir belirtmek kötü bir şeymiş, her taraftan küfür yiyorsun.

  • 19. sesine aşık olunan kadınlar

    (bkz: fairuz)
    (bkz: emel)
    (bkz: lana del rey)
    (bkz: nancy sinatra)
    (bkz: sema)
    (bkz: nil burak)

  • 20. 19 temmuz 2021 şirinevler baklava kuyruğu

    40 derece sıcağın, ölümcül nemin altında sahte baklava sırası beklemek!

    hükümet çoğiyi amk, hee çoh iyi!

  • 21. 2. doz biontech aşısından sonra oluşan yan etkiler

    yan etkilerinin içindeki maddelerle çok bir ilgisi yok genelde.

    "içinde ne var bunun bilmiyoruz ki" diyenler için içindekiler listesi şu: https://www.gov.uk/…pfizerbiontech-covid-19-vaccine

    içindekilerininin tamamı aslında virüsün taç proteinlerinin kodunu içeren mrnayı korumak ve hücre içine girene kadar tek parça tutmak için gerekli maddeler. yağ, şeker, tuz, kolesterol v.s.

    amerikalıların geliştirdiği mrna aşısı da buna çok benzer ancak kullandıkları yardımcı maddeler farklı olduğu için aşının saklama koşulları farklı olmuş oluyor.

    bu mrna başarılı bir şekilde hücrelere girince hücre tarafından okunup virüsün taçlarını oluşturuyor ve dışarı bırakıyor. işte o ateş, ağrı, titreme v.b. yan etkiler de bu noktada ortaya çıkıyor.

    sebebi? vücudunuzun savunma mekanizmaları bu virüs parçaları ile karşılaşınca savaş moduna geçiyor, ateş titreme v.s. hep vücudunuzun bordo berelilerinin yaptığı saldırılar.

    madem virüs yemiş gibi kötü yapıyor, peki ya virüsten farkı ne o zaman? farkı şu ki, vücudunuza enjekte edilen mrna ile hücrelerinizde üretilen taç proteinleri bitince savaş da bitmiş oluyor ve her şey normale dönüyor. gerçek virüs ise çoğalmaya devam ediyor, haliyle savaş haftalar hatta aylar sürebiliyor. savaş uzayınca savaşı kaybetme veya ağır hasarla bitirme riski de haliyle çok daha büyük olmuş oluyor.

    gerçek virüs girdiğinde bağışıklık sisteminiz hiç tepki vermese, virüs sizi öldürene kadar çoğalacak. aşırı tepki verse, bu defa kendisine zarar verecek ve hatta sitokin fırtınası ile sizi öldürebilecek.

    aşı yapıldığında bağışıklık sistemi tepki vermese mrna ve üretilen taçlar yok olup gidecek(-80 derecede anca muhafaza edilebilen narin yapılar bunlar, vücudunuz 37 derece). aşırı tepki verirse de aşıyı ve taç proteinlerini yok edene kadar yan etki yapacak.

  • 22. akp'nin türkiye'ye verdiği en büyük ders

    (bkz: laiklik) nedir, ne işe yarar?
    bilmeyenlere 20 senedir silke silke öğretti. hala öğrenmeyenler varsa daha da bi bok öğrenemezler bu hayatta.

    yüzünü batıya çevirmiş koca ülkeyi şener şen'in filmindeki gibi, sizi münihe götüreceğim dedi doldurdu bir kamyona. rabia dedi, ümmet dedi, din allah kitap dedi ortadoğu bataklığına bıraktı.

    ab'ye gireceğiz derken çakma birleşmiş milletler olduk. suriyelisi, afrikalısı, afganı, ırak, iran vs. derken dünyada ne kadar boş beleş insan varsa doldurduk ülkeye. yetmedi akın akın gelmeye devam ediyorlar.

  • 23. radamel falcao garcia

    bu futbolcuyla ilgili rakiplerin düştüğü bazı yanılgılar var. en çok dikkat çeken de fenerbahçelilerin falcao'yu kendi takımlarına transfer olmuş gibi değerlendirip van persie ile karşılaştırması. van persie bizde yattıysa, falcao da hastanede yatar diye düşünmesi.

    şimdi falcao'nun galatasaray'da bir hafta içinde yaşayacaklarını anlatayım sizlere. sağlık kontrollerine giderken yolda sakatlanacak bu adam. denilecek bak kardeşim, burası türkiye, yatsan da alırsın maaşını. bu sakatlık işinin maestrosu gökhan zan idi. futbol tarihinin gelmiş geçmiş en iyi 20 cam adamı arasındadır, götün kalkmasın yani, senden çok çok daha büyük sakatlar galatasaray'a geldi.

    bak kaplan kardeş, bu da tobias linderoth heykeli. senden iyi olmasın o da çok sakatlanan bir abimizdi.

    daha sonra veya daha önce godfather tipli fatih terim'in karşısına çıkacak tabii bu adam. zaten tanıyordur da daha ilk göz temasında, ilk el sıkışmada işte uğruna sakatlanılacak bir teknik direktör diyecek kendi kendine. sizin ve bazı aptal galatasaray taraftarının da şivesiyle falan dalga geçtiği abdurrahim albayrak'la haşır neşir olacak. şaşıracak, bir kulüp 2. başkanı nasıl bir futbolcuya bu kadar içten davranıp, oğluymuş gibi sevebilir diyecek. şakalaşmalar sırasında bir kez daha sakatlanacak. mert çetin'i tanıyacak. florya'nın havasını soluyacak. havadan zehirlenip 3 ay maça çıkmayacak. tabi en önemlisi de oynadığı tüm o büyük kulüplerde görmediği bir taraftarla tanışacak. bir kez de onlar için sakatlanacak.

    sonuç olarak ne diyecek biliyor musunuz? ''- keşke 25 yaşımda buraya gelseydim, yata yata maaş alıyorum amk.''

    yani falcao van persie gibi bir yıldız olabilir, onun yaşlarında türkiye'ye transfer olmuş olabilir ama geldiği takım fenerbahçe değil, galatasaray. sakatlık yaşamama ihtimali yok.

    orijinali ahahahaha: (bkz: #94730032)

  • 24. 18 temmuz 2021 türkiye'den kaçan yazılımcılar

  • 25. 18 temmuz 2021 sıcağın cılkının çıkması

    adana'da güneşe ateş eden arkadaşa, eyleminden dolayı güldüğüm için çok pişmanım.

  • 26. lewis hamilton

    yarış komiserlerinin raporu,

    " video ve telemetri kanıtlarını incelendi"

    araç 33 [verstappen] ve 44 [hamilton] 9. viraja araç 33 önde ve araç 44 biraz geride ve içerideyken girdi.

    "44 nolu araç, virajın zirvesine ulaşmayan bir çizgideydi ve içeride boş alan vardı.

    araç 33 viraja döndüğünde, araç 44 temastan kaçınmadı ve araç 44'ün sol önü araç 33'ün sağ arka tarafı ile temas etti. araç 44 ağırlıklı olarak hatalı olarak değerlendirilir."

    hamilton'un bu kazada suçlu olduğu su götürmez bir gerçek. hatalı mı değil mi tartışması boş bir tartışma

    net olarak hatalı

    bu kazada sorulması gereken soru bu kaza oyun içinde olabilecek bir kaza mı? komiserler kazayı normal oyun kodu içinde değerlendirildi. ve ceza ona göre verildi.

    bu ifadelerin f1 terminolojisine hakim olmayanlar için tercümesi hamilton faul yaptı ama sportmenlik dışı bir faul olmadığı için kırmızı kart görmedi.

    bazen futbol maçlarında olur ya! rakibin ayağı kırılır. ama ayağı kıran sadece sarı kart alır.

    bugün ingiltere de bu yaşandı.

    kendi şahsi görüşüm. bu kaza normal değil. dünyanın en hızlı virajlarından birinde nasılsa rakibi geri adım atar diye bu şekilde riskli biçimde giremezsin.
    nasılsa rakip yavaşlar onu geçerim ve bir şey olmaz. adam yavaşlamadı. hakkı olan yolda sürüşüne devam etti. sonucunda da sen ön tekerinle adamın tekerini kırdın. 51g kuvveti ile bariyerlere çarptırdın.

    ve saha komiserlerinin raporuna göre sen önde değildin. yan yana bile değildin. gerideydin. bir kumar oynadın.

    kendi ve rakibinin hayatını tehlikeye atan bir kumar.

    bu etik değil. normal de değil. normal oyun kodu ile değerlendirilemez. ceza bu şekilde olmamalıydı.

    tüm bunlar yetmezmiş gibi rakibin hastanedeyken ve senin yüzünden oradayken bunu kabul etmesen bile seninle birlikte yaptığı bir kaza yüzünden hastanedeyken hiç birşey olmamış gibi galibiyeti kutladın.

    bir yazar arkadaşın belirttiği gibi

    https://youtu.be/rljbnzgmmrk
    https://youtu.be/ehbgqw5oeca
    https://youtu.be/oikel6jvd3q

    alışkanlığın olduğu şeyi yaptın. ön tekerin ile rakibinin arka tekerine temas edip rakibini yarış dışı bıraktın. hem de bunu bu sefer önünde şampiyonluğa giden rakibine dünyanın en hızlı f1 virajlarından birinde hızla gitmekte olan rakibine yaptın.
    adam 51g ile bariyere çarptı. ve sen sadece 10 sn cezası aldın. çünkü 7 şampiyonluğu olan sözde f1 pilotuna adam öldürmeye teşebbüs etme cezası vermeyeceklerini hele de 140 bin ingiliz taraftarının önünde vermeyeceğini biliyordun. şuan f1'in en güçlü takımı mercedes'in lobi gücünü, marka imajının zedelenmesine izin vermeyeceğini de.
    seni böylesine arsız yapan bunlar. evet haklı çıktın. kazandın. ama adam değilsin. çünkü

    galip geldikten sonra bugün ki yarışı kazandım. ama bu yarışta bir kazanan yok. hepimiz hastanedeki arkadaşımız için üzgünüz. sadece profesyonel olarak devam etmemiz gerektiği için devam ettim. bugün kimin birinci olduğunun bir önemi yok falan diyebilirdin. hiçbir şey söylemesen bile galibiyet sevincini ölçülü olarak yapabilirdin.

    ama yapmadın.

    şampiyonluk için çekiştiğin, senden önde olan rakibinin tekerini kırıp bariyerlere 51g kuvveti ile savur. sonra kazandım diye sevinç gösterileri yap

    hamilton hiç boşuna drama yaratma. seni zenci olduğu için değil, ten rengin siyah olduğu için değil, lgpt aktivisiti olduğu içinde değil, kalbinin içi siyah olduğu için sevmiyoruz.

    kötü kalplisin adamım. ve şunu unutma iyiler kaybedebilir ama kötüler kazanamaz.

    bugün iyi olan kaybetti.
    ama kötü olarak sen kazanmadın. şuan kazandın zannediyorsun. ama kazanmadın. f1 tarihine efsane şampiyon olarak değil kirli araç sürüşün kötü kalpliliğin ile yazıldın. rakibinin canına kast etmenle

    şampiyon olmak için real madrid messinin ayağını kırsa ne hissederdik. sen bugün bunu yaptın.

    aradaki 25 puanlık fark 8 e düştü.
    rakibinin arabası paramparça oldu. rakibin ölümden döndü. psikolojisi alt üst oldu. ona başa baş giden yarışlarda gözünün ne kadar dönebileceğini gösterdin. beni yenmeye kalkarsan ölebilirsin dedin. ve adama gaza basarken içinde en doğal iç güdü olan hayatta kalma güdüsü ile korkmasını, bu deli ve galibiyet için herşeyi yapar mesajı verdin. bu şekilde o bu sene kaybedebilir. ama sen kazanamazsın.

    hamilton eminim buraları okuyorsun biliyorum. o yüzden yazıyorum :)

    sana romantik gelecek ama ben eminim.

    iyiler kaybedebilir ama kötüler kazanamaz. neden biliyor musun?

    çünkü iyiler kazanmayı ister
    kötüler ise kaybetmekten korkar. ve başkalarının kazanmasından nefret eder.

    hiç kimse sonsuza kadar kazanamaz. korktuğun başına gelecek. ve kaybedeceksin.

    biz iyiler ise bazen kazanacak bazen kaybedeceğiz. kazandığımız da sevinecek kaybettiğimizde üzüleceğiz. ve yin ve yang gibi her ikisinin de gerçek her ikisininde kabul edilebilir olduğunu bileceğiz.
    her ikisini de kucaklayacağız.

    hamiltom efendi

    sen kaybedeceksin. sen kötüsün

  • 27. mülteci karşıtları insan olmayı denesin

    mültecileri çok istiyorsan evinde bir oda ayır da millet delikanlı görsün. tuzu kuru şeref yoksunları sizi. bunlar mülteci falan değil bildiğin istilacı. sınırdaki askerin eli kolu bağlı bir şey yapamıyor. çünkü girsinler emrini yukarısı abd’den aldı. abd’nin köpeği olanlar bugün kalkıp bir de vatansever rolüne bürünüyor. şerefsizsiniz lan siz. benim vergimle ne olduğu bilinmeyen mülteciye neden bakılsın? bunun neresi ırkçılık?

    t: artık yeter denmesi gereken boş bir söylem.

  • 28. ruh sağlığı için uzak durulması gereken şeyler

    narsist kişilikli kadın ve adamlar.

  • 29. kktc'ye cumhurbaşkanlığı külliyesi yapılması

    kendi ülkesinin ağzına sıçtığı yetmedi, bir de kıbrıs'ı betona bulayacaktır.

    hayır, niye kktc cumhurbaşkanı'nın mevcut kaldığı yere "gecekondudan bozma bir yer" dedi ki amk... çok utanç verici bir şey ya. gidiyorsun adamın yönettiği yere ve gecekondudan bozma bir yerde kalıyorsun diyorsun. ayıp lan!

  • 30. ateistler gerizekalıdır diyen hacettepe doçenti

    resi ülkü ocaklarında çıkma. yazık ya şu akademinin durumuna çok üzülüyorum. çocuklarda kendini yırtıyor hacettep ödtü itü vs kazanacağım diye, diğer yerleri saymıyorum bile. ülkemde akademi yok olup bitmiş resmen. bir akademisyenin 21. yy tanrıya inanıyor olması ciddi manada sıkıntılı bir durum.

  • 31. apartman bahçesinde kenevir bulmak

    kenevir olan bitki.

    aralarında çoğunluğu erkek olmakla beraber dişiler de var lakin daha sömek vermemiş. eken arkadaşa ulaşırsanız erkekleri sökmesini söyleyin. yoksa dişiler komple tohuma döner ziyan olur.

    ayrıca 3-4 kok kenevir için kimsenin başını yakmayın. bırakın kalsın. dünyada bu kadar pislik varken bir bitkiden dolayı yorduğunuza değmez.

  • 32. 17 temmuz 2021 112 acil servis skandalı

    öncelikle herkese merhaba işbu entry biraz uzun olacak kusura bakmayın.annem 2 yıldır kanserle mücadele ediyor.tedavi sürecini marmara eah'nde geçirdi. son haftalarda vücudunun heryerini sarmasını mütevellit durumu oldukça kötüleşti. durduk yere başlayan kanamalardan sonra 2 günde bir acilde soluğu almaya başladık. her defasında 112 yi arıyor haliyle kardeşim.ilk zamanlar problem yoktu ama arama sayımız çoğaldıkça gelen att personeline bir haller olmaya başlamış. annemler sancaktepe'de ben ise bahçelievlere'de oturduğum için mevzulara tanık olamadım yoksa kötü şeyler olabilirdi.evde kardeşim tekken annemin kanaması başlıyor birgün. 112 geliyor ama o da ne birinin beli ağrıyormuş diğerinin bilmemnesi. taşıyamazlarmış. neyse rica minnet taşıyorlar ambulansa . her defasında kartala götürüyolar marmarada takipli olmasına rağmen. neyse birgün yine kartala kaldırıldı annem. kanamayı durduramayınca yatışa karar verdiler.1/hafta kontrol altında yattı. ama kanamanın sebebini bulamadılar. girişimsel radyoloji bakması gerekiyor dediler bu civarda bir marmarada bir de fsm hastanesinde varmış.kanama birkaç gün olmayınca epikrize bu durumu not düşerek taburcu ettiler annemi. ertesi gün evde yine kanaması olunca yine 112 yi arıyor kardeşim. yine diyolar marmaraya götüremeyiz. zor bela kardeşim ikna ediyor epikrizi falan gösteriyor öyle gidiyorlar marmaraya .tabi bu olaylar gece oluyor. girişimsel radyoloji nöbetçisi yok. kanama anında bakılması gerekiyomuş. neyse kanama duruyor kendiliğinden kan verip gönderiyolar daha önceden en az 5 kere dedikleri gibi kanama anında hemen getiriin diye tembihleyerek.en son 17 temmuz cumartesi sabah 6da yine kanama başlıyor yoğun bir şekilde.112 geliyor. dedikleri aynen şu. "marmara acildeki doktorlar bu hastayı buraya getirmeyin diyolar bize"! şimdiye kadar en az 10 farklı acilci gördü annemi hepsi durumun ciddiyeti konusunda bizi uyararak kanama olduğu anda gelin dediler.ama bu 112 ekibine böyle diyolarmış. napalım biz şimdi annemizin çektiği sıkıntılar yetmiyomuş gibi bir de bunların yalanlarıyla mı uğraşalım tripleriyle mi. bir defasında kardeşim evdeki 112 görevlisinin komuta merkeziyle şu konuşmasına birebir tanık olmuş. "kartala gidiyolarsa götürün yoksa evde bırakın gelin" biz keyfimize hastane geziyoruz sanki. keyfimize marmaya gitmemiz gerek diyoruz.kendi derdimiz bizi zaten fazlasıyla yorarken bir de bunlar çıktı başımıza. zaten her hastane dönüşü 112 bırakmadığı için 300 tl özel ambulans tutmak zorunda kalıyoruz. bir de artık giderken özel ambulans tutmamız gerekecek bu gidişle. mevzıyu öğrenince aradım 184ü "önce dediler efendim şu anda çağrı merkezimiz koronavirüs ile alakalı çalışıyor sadece" dedim bakın sıkıntımız büyük ve el atmazsanız daha büyük olaylar olacak. zor bela şikayet kaydı oluşturdum. belki bişey çıkmıcak ama ben devlete kendi sesimi duyurdum. olaylar istenmeyen yerlere giderse şayet gitmesin diye attığım adımlar kayda geçsin istedim.

    ekleme:
    yazmak için önce okumayı öğrenmek gerekiyor. ama buradaki bazı insan müsveddeleri okuduğunu anlayamadan yazmayı öğrenmiş de üstüne yazar olmuş. benim derdim bana yeter istediğinizi yazın çizin görmek istemiyorsanız başlığı engelleyin beni engelleyin. ama abuk sabuk yorumlar yapmayın. azımsanmayacak kadar da çoksunuz hangi birinizle uğraşıcam? hata bende bu süreçte en yakınlarımın akrabalarımın bilhassa dayımın gerçek yüzüne tanık oldum. size niye şaşırıyorum ki. tehdit etmiyorum temenni ediyorum biz bu hastalıkla bu süreçle başa çıkamadık dediğinize göre
    . sizin de başınıza gelsin siz çıkarsınız inşallah ne diyim.

    bilgi notu:acili ve 112yi de meşgul etmekle de itham edildim sonunda.
    16 temmuz cuma günü marmara girişimsel radyoloji polikliniği annemi muayene etti. ve bize dediği aynen şu. annenize aktif kanama sırasında operasyon yapılması gerekiyor. hastaneye şimdi yatırmayalım. mesai saatleri içerisinde kanama olursa marmaraya, dışında olursa ivedilikle fsm hastanesine yetiştirin!
    hala bana yok kanamayı ne bekliyosun polikliniğe neden götürmüyorsun diye yazanlara duyurulur.

  • 33. kurban etinden yapılan kavurmadan yiyen ateist

    her cuma camilerde ateistlere alkol kullananlara lanet edip de bu iki kesimin vergilerini çatır çatır yiyen diyanet avanesi kadar abes bir durum değildir.

  • 34. 19 temmuz 2021 avşa sahillerinin hali

    nerede çokluk orada bokluk

    bu ülke bu nüfusu kaldırmıyor. bu zihniyet bu kalabalığı yönetemiyor. bu zihniyetin çoğalmaması lazım. ülke nüfusu takriben 45-50 milyona sabitlenmeli.
    başka çözüm yok.

    hiç eğitim falan demeyin.

    geçmiş olsun.

  • 35. erkeklerin çok az kıyafet ve ayakkabısının olması

    erkek adamın üç pantalonu olur. ikisini giyer diğeri yıllarca hiç giyilmez en sonunda kapıcının oğluna verilir.

  • 36. travis'in en iyi şarkısı

    yaşayarak öğrendim ki why does it always rain on me

  • 37. kadınlardaki kalbi kırık erkeği iyileştirme merakı

    kadınlardaki kalbi kırık erkeği iyileştirme merakı, erkek yüzünden değildir. erkeğin kalbini kıran diğer kadınla rekabet içine girmesindendir. “bak ben sana nasıl iyi geleceğim, her şeyi unutacaksın” derken amacı erkeği iyi etmek değil yani. başka bir taraftan diğer kadına sinyaller gönderip, senin “mutlu edemediğini, ben mutlu ediyorum” demektir.

  • 38. çift yarık deneyinde gözlemci etkisi

    şu sıcak yaz aylarinda buz gibi bir karpuz alin. ıkiye bölün. harika bir yarım karpuz deseni görürsünüz. desen karpuzu kesme açılarınıza göre degisir. sonsuz acıda kesme olasılınız var ve sonsuz ayrı desen olacaktır. karpuzu kesmezseniz o sonsuz sayıda desen karpuzun icinde bekleyecek.

    bu örnekte karpuz olasiliklar evreni, elinizde bicaginizla siz gözlemci, ortaya cikip
    gözlemlediginiz desen olasılıklar evreninin bir tek evrene çökmüs halidir.

    olasılıklar evreninden hareketle varlıkbilimsel yani ontolojik bir soru soralim. varlik nedir, karpuz kesilmeden önce o desenler yine de vardı. ama bıcak kesip ortaya cıkarmadigi icin gerceklik haline dönüşmemisti. bir baska sekilde bakarsak da varedilmedigi icin yoktu. yani varlik ve yokluk ayni seyi ifade edilirse varlik ve yokluk ayni durumu isaret ediyor. öyleyse bizim varlik algimiz bizi yaniltiyor. varligin duyumsamalarimizla var olabilecegini kabul ediyoruz. peki karpuzu kesip tek bir desene indirgedigimizde diger sonsuz desenler her seyiyle yok mu oldu? aynı karpuzun klonunu yetistirsek ve bir baskasi da baska turlu kesse baska bir deseni gorebilecegiz. yani diger desenler hala var olmaya devam ediyor.

    evren dedigimiz sey bizim gozlemlerimizle tanimlaya calistigimiz bir varlik. madde enerjinin yogunlasip yavaslamis hali, ama biz madde ve enerjiyi farkli seylermis gibi algiliyoruz. oysa yogunlasan enerji maddeyi olusturan parcaciklarin arasina sıkısıyor, sonra buna nükleer enerji diyerek kendimizi kandiriyoruz.

    sıkısan enerji gravitonlar sayesinde kutleleniyor, sonra bu kutle cekim kuvveti diyerek kendimizi kandiriyoruz.

    evrende mutlak sıfır yani eksi 273 derece ve hic bir madde bu dereceye kadar soguyamiyor. bu kadar sogusa hic bir madde titresmezdi. ama her madde titresiyor. barindirdigi enerji ne kadar artarsa o kadar daha fazla titresiyor. bizse bu titresimi elektromanyetizma diye kendimizi kandiriyoruz.

    dörboyutlu uzay gecmisi ve gelecegi ayni anda var. fotonlar buyuk patlamadan cok kisa bir sur sonra olustu. ve 13 milyar yildir bir foton icin bir an bile gecmedi. yani bebek foton 13 miyar yildir dogdugu andaki sıfır yasinda, cünkü bir foton icin zamanın hızı sıfır. oysa biz zamanin esiriyiz. fotondan yavas hareket ettigimiz icin zaman diye bir seyin var olduguna inanip kendimizi kandiriyoruz.

    evet, irademizi asabilmemiz cok zor. 3 boyutlu evrenle gore kurgulanmis zihnimizde bir turlu dorduncu besinci vs boyutlari canlandiramiyoruz.

    bastaki karpuz evrene donelim. algimiz o kadar sınırlı ki, diger desen olasiliklari hic varolmadi ve hic varolayacak sanıyoruz. aslinda o deseni bile ancak kendi algilarimizin limitleri icinde gorebiliyoruz. renk körü olsaydiniz karpuzun kirmizi oldugunu bile hic farketmeyecektik. varlik ve yokluk, gecmis ve gelecek, madde ve enerji vs. bunlarin hepsi bir gercekligin iki ayri goruntusunden ibaret. bu farkliymis gibi goruntunun nedeni sadece bizim zihnimizin algi kapasitesinin yetersizligi.

  • 39. burak elmas

    1- 100 milyon dolarlık sponsorlar nerede?

    2- arda turan'a hiç sebep yokken neden %100 zam yaptınız?

    3- transferde neden hep 29-30 yaşında emekliliğine az kalmış oyuncuların ismi geçiyor?

    4- son kararları terim mi veriyor siz mi?

    5- terim geçen sene artık genç yabancılar alacağız dedi, şimdi 30 yaşına gelen ve maliyeti çok yüksek adamların peşindeyiz, bu strateji değişimi kime yarayacak ve elimizde patlayacak yabancıya neden onlarca milyon euro vereceğiz?

    bu 5 soruyu sormak istediğim kişi.

  • 40. bozcaada belediyesinin ibretlik paylaşımı

    bunları yapanı bulup tek tek o şişelere oturtmak lazım. lan ben dağ gezisinden inerken elimde çöp poşetiyle 9 km yol yürüdüm. sizin ben olmayan kafanızı, rezil hayatınızı s*keyim.

    t: insanlıktan nasibini almamış, kafasız insanların güzelim sahillerimizi kirletmesi olayı.

  • 41. göğüs dekoltesine bakmaktan kaçamamak

    neden kaçmaya/kaçınmaya çalıştığımızı anlamadığım eylemdir. kadın meme dekoltesi olacak şekilde giyinmeyi ve böyle toplum içine çıkmayı tercih etmişse biz de buna saygı duyar ve meme dekoltesine veya mini giymişse bacaklarına bakarız. belli ki bakıldın diye giyiyor. bunun neresi garip/ayıp anlamadım.

  • 42. mültecileri savunan herkes vatan hainidir

    tartışmaya tamamen kapalı olan önermedir. kim mülteci güzellemesi yapıyorsa su katılmamış vatan haini ve türk düşmanıdır.

  • 43. ülkeyi asla terk edemeyecek meslek erbabı

    hukukçulardır. türk hukuku başka ülkelerde para etmez. her ülkenin kendi hukuku var

  • 44. monkey b virüsü

    direkt temasla bile bulaşması oldukça düşük bir virüs. havadan bulasmiyor. çok çok nadiren görülüyor. çinli veterinerin tüm çevresi ve temas ettiklerinde virüs yok. zaten ilk 1932'de görülmüş ama bu zamana kadar yayılmamış. her seferinde izole edilmiş.

    ama başlığı açan herifin ilk işi ortalığı bulandirmak. pfizer'dan üyelik sistemi bekliyormuş. boyle haberleri bu şekilde verip insanları aşı olmaktan uzaklaştıran, toplum sağlığını riske atanlara soruşturma açılmalı.

  • 45. akrep burcu kadını

    akrep erkeği ile ilişkisi başta uyumlu gözükse de hatta ruh ikizi zannedilse de inatlaşmalara çatışmalara gebedir.
    yakından tanıdıklarım, iyi niyetli, özverili, düşünceli, değerlerine bağlı ve bakışları deliciydi.

  • 46. 18 temmuz 2021 jahrein'in tweeti

    her sey iyi guzel de, liyakat liyakat derken kendisinin bagimsiz milletvekili adayi olmasi ironik.

    siyaset bilimi mi okumus diye baktim, adam universiteyi son sinifta birakmis.

    nerede simdi o arkasina sigindigi liyakat?

  • 47. sezen aksu'nun az bilinen muhteşem şarkıları

    az bilinen demişler ama adamlar el gibi’yi yazmış, firuze’yi yazmış, şinanay’ı yazmış, kış masalı’nı yazmış. oldu olacak “her şeyi yak”ı, “tükeneceğiz”i falan da yazın da konu kapansın.

  • 48. şekeri bırakmak

    şeker = eroin

    bırakmak zordur ama başaran faydasını misliyle görür.

    sadece çaya şeker değil tüm şekerli gıdalar.

  • 49. hala oğlu neşet'in 7 bin euro'luk maaşı

    "diyanet işleri başkanı ali erbaş'ın halasının oğlu olduğu öğrenilen diyanet'te görevli neşet bodur, ilçe müftülüğü yaparken önce diyanet'te cami hizmetleri daire başkanı yapıldı.

    2 yıl bu görevde kalan bodur, daha sonra “müşavir” kadrosuna atandı.

    bodur, şimdi de kazakistan nur-sultan büyükelçiliği din hizmetleri müşavirliği'ne getirildi.

    nisan da yayınlanan cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kazakistan'daki göreve atanan kuzen bodur, bu ülkeye giderek görevine başladı.

    bodur'un bu görevden yaklaşık 7 bin euro (70 bin lira) maaş alacağı öne sürüldü."

    önemine istinaden: (bkz: keçi otlayan ege'deki 18 ada için savaş mı yapalım/#125879135)

  • 50. garantili ananıza küfrettirme yöntemleri

    araç sollarken ve gayet tabi sağım doluyken, dibime kadar yanaşıp selektör yapmak.