ekonomin savaşa hazır değil... diplomatik gücün savaşa hazır değil... hatta, hani tarikatlarla enseye şaplak göte parmaktan dolayı ordu bile belki tam anlamıyla savaşa hazır değil...
halkın gittikçe fakirleşiyorken; benim vergilerimle ona buna kabadayılık yapmak yerine önce ülkeye huzur, adalet, liyakat falan mı getirsek?
yunan halkı da, türkler de savaş falan istemiyor! ne kadar doğalgaz buluyorsanız aranızda paylaşın amk...
edit: "koyktun mu çen bakiim" diyerek mesaj atıp dalga geçenlerin suratına tükürmeye tenezzül etmem ama naçizane her türlü düdük makarnasına da cevap verme hakkını kendimde saklı tutarım.
mesaj kutum var ya tam bir "gerzek şenliği" haline dönüştü;
- a haber izlemekten beyni yanmış ve "ne yunanistan'ı o doğalgazın hepsi bizim amk" diyenler
- "o doğalgazı paylaşacağıma ölürüm" deyip sanki o doğalgazın kendisine bir faydası olacakmış sananlar
- "baş komutan tayyip erdoğan ile savaşa girmek benim için onurdur, sen orospu çocuğusun anlayamazsın" diyenler...
- doğalgaz için savaşa girip kazansa bile aynı gazı %80 vergiyle evinde yakacak olup, birilerinin offshore hesaplarını doldurmak için enayi yerine konduğunu bile fark edemeyecek kadar aptal olanlar....
- vatan haini olduğumu iddia edenler...
- "senin gibi ermeni soyunun da zamanı gelecek" diye tehdit edenler...
- “yahudi dölü” olduğumu da iddia edenler...
- "türkler savaşmak için vardır" diyerek nereden cesaret bulduğu belli olmayan ve 1000 yıl öncesinde takılı kalmış olanlar...
- "bir türk tüm dünyaya bedeldir" palavrasıyla beyni yıkanmış piçikolar...
- içindeki gayrimüslim nefretini çıkartmak için fırsat kollayan, gavurun ümüğünü ilimle değil imanla sıkmaya çalışacak olan çember sakallılar...
ve daha niceleri!
hiçbirinize cevap vermiyorum. ekmeği karneyle almaya başladığınızda tekrar sorarım fikrinizi... tabi yaşıyor olursanız...
hadi diyelim ki girdik savaşa! bana ihtiyacınız yok. hatta kimseye ihtiyacınız yok. yunanistan’ın içinden geçmeniz 15 gün bile sürmez ama... peki ya sonra? hiç sonrasını düşündünüz mü avanaklar?
herkes bize ambargo uyguladığında, buğday, et, bakliyat bile ithalat ederek halkını doyuran ülke nasıl sağ kalacak?
daha %100 haklı olduğunuz kıbrıs macerasından doğan yeni ülkeyi bunca senedir kabul ettirtmemişsiniz, bunu mu başaracaksınız?
işte siz bu kadar karpuzsunuz!
ama ben size, sizin sorununuzu söyleyeyim mi; osmanlı bozgunu bitmedi içinizde yaşıyor. 500 yıl önce elde edilmiş zaferlerle, bozgun sonrası elinizde “nihayetinde” bir avuç toprak kalmasından dolayı benliklerinizde biriken aşağılık duygusu arasında bir denge kuramadınız. üzerine de binmiş faşistliğinizle de kabadayılık yapıyorsunuz.
umarım ahmaklığınızın bir gün farkına varırsınız zira bu ülkenin kaybedecek şeyleri var daha...
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. erdoğan'ın savaşa hazırız açıklaması
-
2. masterchef türkiye
boş beleş insanların izlediği yarışma.
doktor bir arkadaşım vardı, bu yarışmayı izleyen.
-sen salak mısın lan, vaktini neden boş beleş işlerde harcıyorsun dedim.
dün gece aradı, 1 haftadır yarışmayı izlemediğini, bu süreçte yaptığı çalışmalarla covid19 aşısını bulduğunu ve bana borçlu olduğunu, aşıya da benim adımı vereceğini söyledi. -
3. donanımhaber'deki covid ölümlerine dair iddia
edit : link uçmuş diyenler için yeniden, ayrıca en sona yazıyı da kopyaladım ama orijinal yazının sonunda foto da var. dh link
iddia bana ait değil sadece dh'den buraya ilettim .
donanımhaber yazarı, covid-19 ölümlerinin gizlendiğine dair iddiasını, kız arkadaşının babasının ölümü ile delillendirmiş.
sosyal medyada paylaşılmasını da özellikle istediği için linki aşağıya bırakıyorum.
ne kadar doğru bilemiyorum, ben sadece iddiayı taşıdım.
dh link
--- spoiler ---
herkese sağlıklı günler dileyerek yazıya başlıyorum. şimdiden yazının gidişatını kestiremiyorum fakat biraz uzun olabilir, okuyun ve okutturun lütfen. bizzat tecrübelerimi içerir.
6 ağustos 2020 günü kız arkadaşımın babası corona şüphesiyle apar topar ambulans ile hastaneye kaldırıldı. çekilen ciğer filmi sonucunda buzlu cam görünümü mevcuttu ve hasta istanbul'da bir hastanede karantinaya alındı. yapılan test sonucu 9 ağustos 2020 günü covid-19 pozitif tanısı kesin olarak koyuldu ve hasta istanbul sancaktepe'deki pandemi hastanesine sevk edildi. hastayla irtibatımız hiçbir şekilde mümkün olmadığı için elimizden geldiği kadarını yapıp enabiz'dan uygulanan tüm işlemleri, tahlil ve raporları takip ediyorduk. bu süreçte hastane personeli de bizi her gün arayıp durum hakkında bilgilendiriyordu.
günden güne durumu kötüye giden ve yoğun bakımda tedavisine devam edilen hastamızın 24 ağustos günü enabiz da tahlillerini kontrol ederken, ne hikmetse bir kez daha covid testi yapıldığını ve test sonucunun negatif olduğunu görmem üzere vefat haberini alacağımızı düşünmeye başladım. nitekim öyle de oldu. bir-iki saat içinde hastaneden arandık ve negatif covid sonucunun sisteme girildiği gün vefat haberini aldık.
bu hastanede covid yüzünden vefat eden hastaların naaşı sancaktepe cenaze işlerine gönderilip burada cenaze namazı kılındıktan sonra defin işleminin yapılacağı yere naklediliyor. ve covid yüzünden ölen merhumun yanına hiçkimse alınmadığı için naaşı tanıma işlemi fotoğrafı çekilip yakınlarına gösterilmek suretiyle yapılıyor. biz sancaktepe cenaze işlerinde geçirdiğimiz yaklaşık 1 saatlik süre içerisinde 5 naaş buraya getirildi ve hepsinin ölüm sebebi covid idi.
şimdi nasıl oluyor da sadece istanbul sancaktepe de 1 saat içinde 5 covid vakası defin ediliyorken, türkiye genelindeki günlük ölüm sayısı 15-20 arası lanse ediliyor?
covid yüzünden vefat eden hastanın pozitifden negatife çevrilmesine dair kanıt:
--- spoiler --- -
4. 26 ağustos 2020 halis karataş'ın ata vurması
bu atlar hobi olarak koşmuyor arkadaşlar. seve seve yaptıkları bir iş değil. zorla yarıştırılıyorlar. yedikleri dayağın bini bi para. ne bekliyordunuz ki? yarış kazanıp para getirirse değerli, getirmezse hiçbir değeri olmayan işçiler bunlar. millet boşuna mı kıçını yırtıyor yıllardır hayvanların yarıştırılması yasaklanmalı diye.
tanım: yarış atlarının güzellikle koşturulabileceğini düşünen iyi niyetli insanları tanımamıza sebep olmuş durumdur. -
5. babadan dededen hiç miras kalmaması
miras sana verilen avanstır, hayatın hile kodudur, arkadan esen rüzgardır, yokuş aşağı yoldur, çölde vahadır, gollük ortadır, puzzle'ın en büyük parçasıdır, kirişteki kilit taşıdır, çekirdekleri ayıklanmış karpuz dilimidir, yağı siniri alınmış löp ettir.
hiçbir çaba göstermeden, yattığı yerde bok gibi mirasa konduğu halde hala şikayet eden insanların ağzını burnunu dümdüz etmek istiyorum. amk asalakları.
tanım: büyük talihsizliktir. -
6. ruh halin bir müzik grubu olsaydı
grup laçin
-
7. yks 2020
5 gündür her sabah "tercih sonuçları açıklandı... mı" ( mı kısmı habere tıklayınca gözüküyor ) şeklinde haber yapan clickbaitçi haber sitelerinin anasını sikeyim. millet sonuç bekliyor bunlar tık peşinde orospu çocukları. bunu yapan siksokhaber.net de değil bildiğin herkesin bildiği onlarca yıllık gazeteler.
-
8. araba üretse düşünmeden tercih edilecek markalar
apple asla değildir, heryerden yakıt almana izin vermez mesela;
“aracınız bu pompacıyı desteklemiyor”, “yakıt alımı için kullanılan istasyon tanınmıyor” gibi uyarılarla karşılaşabilirsiniz, yakit almak icin her defasinda akasya ya da zorlu’ya gitmek durumuna kalabilirsiniz vs vs -
9. 25 ağustos 2020 paok beşiktaş maçı
geçen ay egm'ye tinerci ihbarı yapmama sebep olan şu efsane iki entryi yad etmeden geçemeyeceğim;
(bkz: #110690885)
(bkz: #109501119) -
10. fifa'nın açtığı fenerbahçe vs galatasaray anketi
fifa bile takipçi kasıyor aq.
-
11. 25 ağustos 2020 kamuda esnek çalışma genelgesi
sırf ekşi sözlükteki öğretmen düşmanları yüzünden bu yaştan sonra bir daha sınava girip öğretmenlik kazanasım geliyor.
(bkz: ruh hastalığı) -
12. cahil insanların en çok düşman olduğu şeyler
-
13. 26 ağustos 2020 4 ülkeden tatbikat kararı
herkes yunanistan'a sallamış nasıl olsa yunanistan kolay lokma.
sanıyorlar ki yunanistan yalnız savaş olursa avrupa ülkeleri karışmaz .
işin içinde almanya fransa italya mısır var bunlar görünürde destek verenler ingiltere abd israil ne yapar belli değil sınırımzda bekleyen ağır silahlarla donatılmış pyd var suriye devleti var .
hepsini yeneriz sanıyorsunuz herhalde
evde pc başında ne var sikeriz sokarız diyorsunuz da mahallen uçaklarla bombalandığında ülkenin altyapısı çöktüğünde evinde elektrik su yokken gıda sevkiyatın durduğunda görürüm savaş tamtamları çalan ergenleri bunlar ilk mülteci olacak olanlardır çünkü sorumsuz ve düşüncesizsiniz
herşey yasal yollarla çözülmeli mutlak bir zafer yoksa ortada savaş sadece yıkım getirir
unutmayın erdoğan hükumeti rusyanın askerlerimizi bombalaması sonrası rusya askerlerimizi bombaladı bile diyememiş dış unsurlar demiştir
sonrasında tam kadro rusya'ya gidip putinle anlaşmış sınır ötesi haerkattan vaz geçmişlerdir
olan gencecik yaşta toprağa giden askerlerimize olmuştur
edit: sen ne öneriyorsun elimizde olanı kaptıralım mı domalalım mı diyenlere verdiğim cevaptan alıntı
sen ne öneriyorsun ? savaşalım mı ?
bunlar topluca saldırırsa kazanır mıyız ? ciddi ciddi hesap edip düşündün mü ?
kazanamazssak bunun sonuçları ne olur hiç hesap ettin mi ? hangi topraklar elimizden çıkar ne kadar tazminat öderiz ?
ekonomi zaten bitmiş savaşı kaldırabilir mi bu ekonomi ne ile finanse edeceksin ?
bizim olan derken daha ortada bulunan bir enerji kaynağı yok .
daha bulunmamış petrol için savaşa girmeye halk desteği ne alemde ?
savaş sadece mutlak bir zafer öngörülüyorsa tercih edilebilir aksi durumda güçlenene kadar devleti ayakta tutmak zorunlu olandır
2. edit : kıbrısa girdik tüm dünya birşey yapamadı şimdi de yapamazlar
cevap: o zaman sovyetler vardı türkiye'nin eksen değiştirme riskini göze alamadılar zira ülkenin başında sol parti vardı ambargoyla yetindiler
bu arada bugün savaş tamtamları çalan kitle kıbrısa girdik diye yapılan abd ambargosu sonucu oluşan kuruklar için akp döneminde 20 yıldır chp döneminde gaz kurukları vardı diye goygoy yaptılar
bir tanesi chp'ye teşekkür etmedi -
14. aykut elmas'ın sel tweeti
adam yanlış bir şey söylememiş ki. aynı bu zihniyet büyük 1999 depremini falan da zinaya bağlıyordu. tecavüz olaylarıyla gündem olan kuran kurslarına ve çocuk yurtlarına tanrı nedense herhangi bir lanet falan göndermiyor ve her seferinde sessiz kalmayı tercih ediyor. gerçekten çok enteresan.
edit:
“şüphesiz ki lüks içerisinde yaşayıp, dubleks evde oturarak, 25 bin tl maaş alıp utanmadan garibana şükür telkin etmek en büyük günahlardandır.” -
15. recep tayyip erdoğan'ın iyi yönleri
artık yaşlanıyor olması.
-
16. seminere katılan öğretmende covid-19 çıkması
beyinsiz misiniz?
online çalışamayan iş grupları tabii ki gidecek yüzyüze çalışacak. bir sağlıkçının online çalışabilmesi mümkün değil.
ama öğretmenlerin seminerleri gayet online yapılabilirdi. daha fazla insanı gereksiz yere riske atmak demek sağlık çalışanlarına daha fazla iş çıkarmak ve onları da riske atmak demektir, onlar üzerinden ajitasyon yapmayı kesin. siz sadece kötü niyetlisiniz. -
17. pepsi ali'yi yaşat kampanyası
özel bir firmaya ilaç yardımı yaptırmaya çalışmak? bu firma insanların neden ilaç ücretini karşılasın ki?
son günlerde her gün bir kişi için 3 milyon dolara yakın para isteniyor. şu ana kadar istenen kişişerin toplam ücreti 30 milyon dolara yakın yani yaklaşık 210 milyon lira.
bu hastalık anne karnında anlaşılabiliyorsa özellikle sürekli şu para ödesin bu para ödesin diyen arkadaşlara bir şeyler söylemek isterim. -
18. ekşi itiraf
savaş karşıtı alfredo'nun, muhalif olduğu kralın sancağı altında savaşması gibi mecburi bir hayatım var.
yahut, edison'un verimsiz doğru akım şebekelerinde çalışan tesla çaresizliğim... -
19. 30 ağustos'un resmi olarak kutlanması gerekmiyor
cüneyt özdemir küfür yemeyi bir zevk haline getirdi artık, yemeden duramıyor.
dönüş hızından marmara'nın elektriği üretilir. -
20. mor ve ötesi şarkılarında geçen mükemmel sözler
"hiç anlatamadım.
hiç anlamadılar." -
21. evlenmelik eş arayan yazarlar veritabanı
hani daha önce hiç evlenmemiş arkadaşları anlayabiliyorum, bilmedikleri için merak ediyor olabilirler. fakat aranızda dulların çoğunlukta olduğunu seziyorum. sözüm size boşanmış arkadaşalar, insan bir hatayı bir kez yapar. ne bok işiniz var burda.
-
22. 50 adet maskenin 15 liraya kadar düşmesi
mart ayında ankara'da eczane önünde kuyrukta bekleyip 4 tanesini 20 liraya almıştım. içerde eczacı kızın teki koliden elleriyle çıkarıp 4lü halde poşete sokuyor, paketi zımbalıyor ve satışa hazır hale getiriyordu. diğer vatandaş sikiş timi üyesi eczacı ortakları da satışları yapıyordu. nisan sonu bir kez 5 adet ptt kargo'dan beleş geldi, diğer taleplerimin hiçbirisi ne aileme ne bana geldi. sonraları migrostan 50lik kutular aldım ona da 50 verdik.
bu arada, o dönemde maske&pandemi konusunda vatandaşı müthiş rahatlatan, kıskanç almanya'nın falan ağzına sıçan unutulmaz bir gelişme olmuştu: #105348806 -
23. batı'nın doğu'ya üstünlüğünün sebebi
doğu, allah'ı zarar görmesin diye gerçekleri yok sayar. batı, gerçeği bulabilmek için tanrısını yok sayar.
-
24. sergen yalçın
bu 1 maçla kral olunmaz diyenler hangi 1 maçı kaybettiğimizin farkında mı acaba ? ulan yana döne istediğin 2 transfer ayakta duramıyor. necipin sağ bek geçmişi var atibanın var dorukanın var. gidip lensle çıkmak ne demektir. 2 senedir bizfe oynayan roco var sarı kafalı arkadaştan daha mı kötü oynayacaktı. yiğidi öldürün ama hakkını verin bu maçta büyük amatörlük yapmıştır. umarım sezona bu şekilde başlamaz.
-
25. metro turizm ile 5 saatlik yolu 11 saatte gitmek
metro turizme binmişsin ve uymuşsun, umarım geç gelen sadece otobüstür!
edit: düzenleme -
26. berat albayrak'ın aşırı komik fıkrası
yanlış fıkra seçimidir. şöyle olmalıdır:
1 fransız, 1 alman, 1 ingiliz, las vegas’a tatile giderler. bir bar’da otururken;
fransız almana sorar: bu fıkranın temel'i nerede amk?
ingiliz cevaplar: dolar 7.40 olduğu için gelemedi... -
27. açılacak kafeye isim önerileri
(bkz: faraday)
(bkz: faraday kafesi) -
28. italyan denildiğinde akla gelen ilk şey
10 yildan beri italya'da yasayan biri olarak bunlari anlatayim biraz maddeler halinde:
- yemek konusu burda o kadar onemlidir ki italyan politikasi bile yemek uzerinden sekillenir. gecmis tarihlerinde de yarimadanin birlesip siyasi birligin saglanmasinda yemek kulturunun buyuk onemi vardir. gunluk hayatta da yemek saatlerinde hayat resmen durur, sokaklar bosalir, millet yemek yemeye cekilir.
- giyim konusu ve moda da bir o kadar onemlidir, daha cok siyah renklerin hakim oldugu ciddi bir giyim anlayisi on plandadir, şık olmayi beceremeyenler italyan toplumunda icten ice horlanirlar. bu bir gosteristen ziyade duzgun bir imajla guven yaratma meselesidir.
- hayvan sevgisi yukaridaki iki madde kadar on plandadir, bir cok kisinin mutlaka evcil hayvani vardir, sokaklar hayvan gezdirenlerden gecilmez.
- hijyen konusunda hergun dus alsalar da eve ayakkabi ile girmek ve el yikamamak gibi bizim onaylamayacagimiz aliskanliklari var maalesef, ben kendi evimde beraber yasadigim italyanlara el yikatiyorum ama. sikerim valla.
- genel olarak diger avrupa ulkeleri gibi kurallara uysalar da biraz istemeden yaparlar ve bu her konuda boyledir ornek olarak yaya gecitlerinde araba yaya gorunce durur ama tam gelip dibinde durur, daha medeni ulkelerde 3-4 metre tampon birakip daha geride dururlar.
- ciddi bir liberal anlayis vardir, kisisel alana girilmez, disarda kimse kimseyle goz goze gelmez, toplumsal alanlarda sevmedikleri bir durum olsa bile birbirlerini uyarmaktan imtina ederler, kendi problemleri yapmak istemezler.
- servis sektoru berbat durumdadir, bizdeki gibi musteri velinimettir tarzi bir anlayis yoktur, o yuzden turkiye'de servis sektorunun degerini bilelim. dunyada hic bir ulke bu konuda turkiye kadar iyi degildir heralde zaten.
- ingilizcenin aksine italyancada "siz" kalibi olmasina ragmen ( hitap edilen kisiye ucuncu tekil sahis kullanmak suretiyle ) genelde ve ekseriyetle birbirlerine "sen" diye hitap ederler. kultur meselesi.
- kahve konusunda cok fanatiklerdir, yanlarinda nescafe falan icererseniz dillerinden kurtulamazsaniz. bizim caydanlik gibi moka diye bir kahve aletleri butun evlerde bulunur ve evde iceceklerse sadece ondan cikani icerler.
- iliskilerde, evliliklerde patron hep kadindir. o ne isterse o yapilir, o nereye gidelim derse oraya gidilir, kararlari o verir. beni sikiyorsun o zaman istedigimi yaptiririm tarzi bir bakis acisi var heralde.
- kuzeyi ile guneyi iki farkli ulke gibidir, bunu ben degil italyanlar soyluyor. insanlar kendilerini daha cok ait olduklari bolge ile kimliklendirirler; mesela benim tanistigim bir cok napolili "ben italyan degilim napoliliyim" demistir bana. bununla iliskili olarak her bolgenin kendine ait bir dialekti vardir ve o bolgede ekseriyetle bu dialekt konusulur, italyanca ikinci plandadir. -
29. covid-19
selam
yine ben.
hani demiştim ya annem babam pozitif ben negatifim diye.
an itibari ile teste dahi gerek duymadan evdeki pozitifliğimi ilan etmiş bulunuyorum.
delice baş ağrısı, boğaz ağrısı, yüksek ateş, halsizlik, ishal, kaşıntı.
ne ararsan var.
koronayıda olmadık demeyiz amk.
gezin siz tabii beachlerde sahillerde biz burda sizin yerinize de yatıyoruz.
illet bir hastalık.
yaştan kurtardım, annem babam da iyi çok şükür.
allah olmayanlara tez zamanda akıl versin.
geri kalmış zavallı türkiye vatandaşları napcaz sizi böyle.
allah nitelikli azınlığa bu ülkede yaşama sabrı ve dirayeti versin amin. -
30. otobüste dayak yiyen kadının şikayetçi olmaması
yıl 2006 falan, üniversitede akşamcıyım. saat 10 gibi dersten çıktık. kız yeşillikte yere düşmüş sevgilisi tekmeliyor. karnından sesler çıkıyor. iki erkeğiz dayanamadık araya girdik. tabi sana ne oluyor sürtüşmesi kavgaya dönüştü.
güvenlik geldi, karakola götürdüler derken. kız şikayetçi oldu. bizden. sevgilisini dövmüşüz.
erkek çocukları güzel yetiştirelim evet.
ama kız çocuklarını da güzel yetiştirelim.
en azından kendilerini kendilerinden koruyabilsinler. -
31. menüdeki fiyatları görünce mekandan gitme özgüveni
avrupa'da çok lüks bir kafeye oturdum. pahalı olduğunu biliyordum ama ne kadar pahalı olabilirdi ki? menüyü istedim. sıradan bir kahve 24 euro! bir fincan kahveye 180 lira bıraksam 3 ay uyuyamazdım. ama fakir gibi çıkıp gidemezdim de. garson tepemde dikilmiş sipariş bekliyor. abuk subuk şeyler sordum var mı diye. orospu çocuğu ne sorsam var efendim diyordu. sonunda bana sade bir türk kahvesi getirin lütfen dedim. bizde bulunmuyor dedi. derin bi nefes aldım, lütfen menünüze ekleyin deyip kalktım.
türk kahvesine de var deseydi bayılma numarası yapacaktım. -
32. kırklareli'de hırsızın yaşlı çifti öldürmesi
doğrusu "kırklareli'nde evlerine girdiği yaşlı çifti öldüren ve otuz sabıkası olan hırsız" olan başlıktır.
bakın yazıyla otuz. sayıyla 30.
otuz sabıkası olan ve sokaklarda aramızda serbestçe dolaşan bir insan artığı şerefsiz, arkadaşımızın ailesinin canını almıştır.
bu ülkede adalet bitmiştir. bu ülkede hukuk ve insan hakları ayaklar altındadır. bana hiçbir hukukçu otuz sabıkası olan insanların sokaklarda aramızda dolaşmasını ve masum insanların canını almasını mantıklı bir biçimde anlatamaz.
o sokaklara bıraktığınız, af çıkardığınız her bir suçlu bugün yakınlarımızın yarın bizlerin canını alacak ya da başımızı belaya sokacak.
https://www.sondakika.com/…ki-yasli-cifti-13540287/ -
33. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı
uzun bir zamandır başlığı ne zaman gündemde görsem bir tane mal var, o mal burada mı diye tıklayıp bakarım. görünce ise sırıtıp, çıkarım başlıktan. eğlenceme dönüştü. aynı entry’i silip, silip, sürekli giriyor. ne zaman baksam istisnasız her 2-3 sayfada bir,
--- spoiler ---
kişinin dertleşecekken bile kendisine benzeyenleri aradığı liste.
39 yaş, xy dizilim, izmir dolayları.
--- spoiler ---
entry’sini giren o mal. yarılıyorum bu arkadaşa. yahu bari entry’i değiştir, farklı bir şeyler yaz, yine şansını dene. yok abi! kopyalayıp kopyalayıp, mesai gibi sabah akşam yapıştırıyor. çok işsiz insan gördüm ama bu kadarı da pes doğrusu. malum entry, arkadaşın pick up line’ı gibi bir şey herhalde.
sözlükte, bora ben olayından sonra en eğlendiğim olay bu olabilir. -
34. fake hesap açarak sevgilisini sınayan kadın
sevgilisinin tinder kullandığından şüphelenen bir arkadaşım fake profil oluşturup gerçekten tinder da sevgilisini buldu ve yazıştı. uzun süredir hayatımda kimse yok, sadık aşka inanan biriyim, görüşelim vb muhabbeti sonrası sonuç ayrılık, hüsran tabii. bunu yapmasaydı muhtemel boynuzlu gezmeye devam edecekti. güven vermek önemli ilişkide, emek ve yürek ister. güveni olusturamadıysanız önce bir kendinize bakmanız gerekir.
-
35. jp morgan'ın dolar sat tl al tavsiyesi
geçen sefer jpmorgan usd satın tl shortlayın dediğinde soruşturma açmıştı bizimkiler. şimdi davulla zurnayla duyuruyorlar. arkadaşlar gerçekçi olun yabancılar can havliyle kalan parasını ülkeden çıkartmaya çalışıyor. bu tip haberler yayacaklarki 3 kuruş daha düşükten dövizini alıp çıkabilsin. bugün bu hafta bu ay düşer önümüzdeki ay katmerli şekilde alır çıkar gider. hep aynı hikaye.
-
36. ev yapımı reçel markası için isim önerileri
(bkz: rachel)
-
37. aykut elmas
sakın geri adım atma aykut kardeşim. bu ibneler iyi alıştılar, ipliğini pazara çıkaranları korkutmak için organize bir şekilde operasyon çekmeye.
hepi topu 200-300 tane götündeki boku temizlemekten aciz kapı köpeğinin para karşılığı sana saldırtılması bütün mevzu.
tanım: piyasadaki gerçekten yetenekli iki üç sosyal medya ünlüsünden biridir. -
38. izmir'de sokakta çişini yapıp maskeyle silen kadın
olayda hoşuma giden şey, kafe sahibinin yaptığı açıklama. o kadar kibar bir şekilde anlatmış ki olayı.
(bkz: bu durum bizi üzdü)
niye üzdünüz lan bu güzel kalbi? -
39. meb seminer covid vakaları
seminerler başlayalı henüz 3 gün olduğuna göre (kuluçka süresi ortalama 7 gün malum) muhtemelen herkes çalışırken sürttükleri sahillerden kaptıkları virüs nedeniyle kaydedilen vakalardır.
-
40. türkiye'nin döviz fazlası vereceği dönem geliyor
dövizle maaş almadığımdan beni ilgilendirmeyen durumdur. bakan bu işlerle uğraşmasın, türk halkının dövizle işi yok, gitsin başka işlerle uğraşsın, ağzına bir daha döviz dolar euro kelimelerini almasın, türkiye cumhuriyeti vatandaşlarının dövizle işi yoksa türkiye cumhuriyeti bakanı döviz konuşmasın, o ne öyle amerikan ağzıyla konuşuyor döviz falan
-
41. yunanistan kıta sahanlığı açıklaması
üst edit: arkadaşlar haber aldatıcı biraz. bahse konu bölge iyon denizi. yani italya ile olan arasındaki bölge. benim aşağıda bahsettiğim konu adalar denizi (ege denizi) ile ilgili.
türkiye için savaş nedenidir.
(bkz: casus belli)
--- spoiler ---
1974 kıbrıs barış harekatı’ndan sonra yunanistan ege denizi’nde açık deniz alanı olarak kabul edilen alanların büyük bir kısmını kendi egemenliğine almak için, karasularını 12 deniz miline çıkarma girişiminde bulundu. türkiye 15 nisan 1976 tarihinde yunanistan’ın bu girişimini savaş sebebi (casus belli*) sayacağını dönemin dışişleri bakanı ihsan sabri çağlayangil tarafından yazılan bir mektup ile amerika birleşik devletleri'ne (abd) bildirdi.
zaman içerisinde soğuyan mesele; 1982 yılında imzalanan birleşmiş milletler deniz hukuku sözleşmesi (bmdhs)’nin kıyıdaş ülkelere karasularını 12 deniz miline kadar ilan etme hakkı vermesi ile tekrar gündeme geldi. yunanistan, 1995 yılında türkiye’nin taraf olmadığı sözleşmeyi yürürlüğe koydu. yunan parlamentosu, 1 haziran 1995 tarihinde kendi stratejisine uygun olan bir zamanda, ege’de karasularını 12 deniz miline çıkarma hakkını saklı tuttuğunu ilan etti.
12 deniz mili türkiye için ne anlama geliyor?
yunanistan’ın ege denizi’nde karasularını 12 deniz miline çıkarması ege denizi’nin %40’ını oluşturan yunan karasuları büyüklüğünü %70’e yükseltecek, açık deniz alanının büyüklüğünü %51’den %19’a düşecektir. nihayetinde türkiye’ye ege denizi’nin %10’undan daha az bir alan kalmış oluyor.
türkiye zorlayıcı diplomasi kapsamında; yunanistan’ın ege’nin büyük bir kısmına hakim olmasının önüne geçmek için, 8 haziran 1995 tarihinde türkiye büyük millet meclisi'nde (tbmm) bulunan tüm parti temsilcilerinin ortaklaşa hazırladığı bildiri ile, yunanistan’ın ege’de karasularını 6 milin ötesine çıkarması halinde, bu durumun savaş sebebi sayılacağını, türkiye cumhuriyeti hükümeti'ne askeri bakımdan gerekli olanlar da dahil olmak üzere tüm yetkilerin verileceğini beyan etti.
1997 yılında olası bir türk-yunan çatışmasının engellenmesi tansiyonun düşürülmesi maksadıyla, abd’nin girişimiyle madrid’de yapılan nato zirvesi öncesinde her iki taraf bir mutabakat metni imzaladı. bu metne göre taraflar, barış, güvenlik ve iyi komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesi, birbirlerinin egemenliklerine saygı gösterilmesi, anlaşmazlıkların, ortak rızaya dayanarak, kuvvet kullanımı ve tehdit olmadan, barışçıl yollardan çözülmesi konularında mutabık kaldılar. ab ile ilişkilerin geliştirilmesine matuf olarak türkiye’nin çağrısı üzerine 2002 yılında yunanistan ile ikili görüşmeler süreci başladı. bugüne kadar yapılan toplam 60 görüşmede somut bir ilerleme kaydedilemedi.
kaynak
--- spoiler ---
özetle böyle bir durum türkiye açısında asla kabul edilemez ve savaş nedenidir.
edit: konuyu merak edenler için bazı ilaveler yapma ihtiyacı hissettim. öncelikle üst editte mevzu bahis bölgenin türkiye ile ilgili olmadığını yineleyelim. bilindiği gibi birleşmiş milletler deniz hukuku sözleşmesine göre kara suları 12 deniz mili. türkiye bu sözleşmeye taraf ülke değil yani imza atmadı. dolayısı ile bizi bağlamaz. zaten lozan'da 3 deniz mili olan kara sularımızı 6 mile (yunanistan tek taraflı olarak 6 mile çıkardığı için) çıkararak geçmişte bir hata yaptık. şimdi adalar denizinde eğer türkiye 12 kara suları tezini kabul ederse bu deniz bir yunan gölü haline geliyor neredeyse. türkiye’nin hak kaybı çok çok büyük. bunu türkiye kesinlikle kabul edemeyeceği için zaten geçmişte dünyaya ilan etti ve bunu savaş nedeni sayacağını söyledi. bu hala geçerli olan bir şey.
o yüzden yunanistan ve italya bunu kabul edebilir çünkü ikisi de birleşmiş milletler deniz hukuku sözleşmesine taraf ama biz değiliz. yani yunanistan bunu adalar denizinde (ege) uygulayamaz. uygulamaya kalkarsa o zaman lozan'da arkasına aldığı batılı güçlerle bizden çaldığı adaları çok kısa sürede kaybeder.
böyle bir deliliğe cesaret ederler mi? hiç sanmıyorum. yine de asker tetikte her zaman olduğu gibi. -
42. hiç sevgilisi olmamış erkek
çağa ayak uyduramamış, bir tarafı hep eksik kalmış erkek modeli. ben ekstradan hiç flört etmemiş erkek kategorisiyle de dahilim bu gruba.
eğer bahsedilen kişinin basit muhabbetler ettiği bir kız arkadaşı bile yoksa, karşı cinsle iletişim kuramıyorsa, sevgilisinin olmaması güzel bir durum falan değildir. kişiyi bu duruma iten, mükemmeliyetçilik baskısı ve kızlardan alacağı tepkilerden çekinmek olabilir. kesinlikle yanlış anlaşılma olmasın, olumsuz yanıt aldığı halde defalarca ısrar eden, gecenin bir vakti rahatsız eden, seviyesiz konuşan tacizcilerden bahsetmiyorum. ama basit bir tanışma mesajının bile sosyal medyada ifşalandığına sıkça tanıklık ediyoruz. hatta iş instagram'ı falan aşmış durumda linkedin'de bile bu tarz ifşa paylaşımları var.
bir de ortamda sevgili muhabbeti geçtiğinde bu erkeklere moral olsun diye söylenenler yok mu onlara bitiyorum. neymiş, olmaması daha iyiymiş direk evlenirsinmiş. oh kafa rahatmış trip yok bilmem ne bir ton zırvalar. bunu diyen paşalarımın da sevgilisiz geçirdiği dönem olmuyor neredeyse. bir taktik vereyim bir yardımcı olayım falan ne gezer. hep bir olumsuzu kabullendirme çabası var. bu tesellilerin alt metninde şu yatıyor: "bu saatten sonra sevgilin falan olmaz senin. o potansiyeli görmüyorum sende. kabullensen iyi edersin."
şu ana kadar iletişim kurulan sınırlı sayıdaki kızlar desen, iyi çocuksun havasında davranıyorlar. sana çok güveniyorlar gibi görünüyor. ama sanki bunun altında erkek yerine konmamak yatıyor. biraz da küçük, çocuksu görününce hemen adam yerine koymamaya başlıyorlar. ya da konuşmayı pek sevmiyorsun atıyorum; özgüvensiz, korkak diye yaftalanıyorsun.
bu konuda yardımcı olan bazı iletişim, ilişki koçlukları falan var ama olmadığı biri gibi davranıp türlü taktikler şaklabanlıklar yapıp sonuç almayı da yediremiyor insan kendine.
neyse ya, hedefimiz 2023. 2023'te alttaki başlıkta ajitasyonuma devam edeceğim sanırım. *
(bkz: daha önce sevgilisi olmamış 25 yaşındaki erkek) -
43. düğünüme dokunma
keşke tüm tweet atanlar için toplu düğün organizasyonu yapılsa ve biz buna doğal seleksiyon desek.
-
44. müge anlı ile tatlı sert
dusunun lan bu hami ile guluzar'in cocuk yaptigi memlekette yasiyorsunuz. bu ikili gidip oy verip geleceginize yön veriyor. ve bunlardan binlercesi var...
-
45. 20 yıldır erdoğan'ı canlı görmemiş insan
yaşadığı 20 yıl boyunca hiç bir şey kaybetmemiş insandır.
-
46. irem sak
bu kızı aristokrat mı buluyorsunuz? küçümseyerek söylemiyorum çünkü onu sevimli bulma nedenlerimden biri bu: kendisi gayet mahalle kızı, komşunun kızı havasında bir kız. bir kere bir galaya gidip ünlüleri gördüm demişti. sempatiktir, aristokrat değil.
-
47. ilişkilerde yapılan en büyük hatalar
herkesin görünmez bir kantara sahip olması gerekir. alacaksın karşındaki insanı oturtacaksın o kantara, hemen ağırlığını hesaplayacaksın ve ederinden çok değer vermeyeceksin.
en büyük hata, haddinden fazla değer vermektir. -
48. jeremain lens
lens bir sağ bek değildir, lens bir sağ açık da değildir binaenaleyh jeremain lens futbolcu değildir.
-
49. tenet
(#112108132) bir entry içinde bu kadar saçma argüman ve bu kadar nefret söylemi nasıl olabilir? bir insan bu kadar pis düşünceyi nasıl barındırabilir? görsel