Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 31 temmuz 2020 ekşi sözlük bayramlaşması

    sosyal mesafeye dikkat. birkaç entry boşluk bırakarak yapılması gereken eylem.

    iyi bayramlar.

  • 2. arka lamba tasarımı en güzel araba

    önceden araba tasarımlarına puan verirdik. nasıl çöktü isek arka stoplara kaldık.

  • 3. 31 temmuz 2020 bodrum magandası ile imtihanım

    ülkede huzur olmayınca en ufak kivilcimdan ateş çıkıyor.

    inanın bana yurt dışında yaşayanlar bunu net gozlemliyor. bunu tr sınırlarına girdiğiniz an farkediyorsunuz.

    adamın tatili yok, parası yok, sofrasına et koyamıyor. sofrasına akşam stresini atacagi rakisini koyamıyor.

    insanlar boşuna barut gibi gezmiyor sokaklarda. insanların eğlencesi, tadı yok. vergi için çalışıp ölüyorlar.

  • 4. evlenen eşin 4 gün sonra boşanmak istemesi

    "nafaka talep etmeyeceğini söylüyor...hayatım boyunca anlam veremeyeceğim elim bir hadise"

    mahkemede nafaka isteyince anlam verirsin.

    edit: bu 600 fav umarım #nafakacinayetsebebidir diyenler değildir. bozuşuruz yoksa!

  • 5. ali erbaş'ın kılıcına isim önerileri

    hz ali'nin zülfikar'ı, kral arthur'un excalibur'u varsa diyanet işleri başkanı ali erbaş'ın cumadan bayrama, bir an olsun yanından eksik etmediği kılıcının da bir ismi olmalı düşüncesiyle yapılması elzem hale gelmiş önerilerdir.

    benim önerim:
    adil öksüz

  • 6. #nafakacinayetsebebidir

    nafaka erkeğe şiddettir

  • 7. sevdiğinizin yüzü yansa onu yine sever misiniz

    severim. hemde nasıl severim. daha çok severim çünkü artık benim sevgime daha çok ihtiyacı vardır. yüzüne kaşına gözüne olmaz ki sevgi. ben içinde ki o kara, kıvırcık minik kız çocuğunu seviyorum. iyi ki var o ufaklık

  • 8. kızların bikinili fotoğrafı instagram'da olmamalı

    bu ünlü eskileri gençken her boku yiyorlar, çeşmelerindeki su bitince kazulete dönüşüyorlar.

  • 9. 30 temmuz 2020 adana demirspor karagümrük maçı

    adana demir'in kalecisinin iq'sunun düşük olması sebebiyle kaybettiği maç.

    ulan penaltılarda atışa rakibe başlatmak nasıl bi aklın ürünü. önce sen kullan ki golü atıp rakibi strese sok, önce sen kullan ki takım arkadaşın penaltı atmaya gelirken "kaçırsam bile kalecimiz kurtarabilir." diye düşünüp strese girmesin aq.

  • 10. türkiye ekonomisini düzeltecek tek hamle

    recep tayyip erdoğan'nın istifa etmesi.

  • 11. galatasaray lisesi'nin kapatılması

    islamcılar sıkıldıkça liseme saldırırlar. 2005 yılında da ayni haberler çıkıyordu. bir sikim olmaz merak etmeyin.

    edit: galatasaray lisesi bir fransız lisesi değildir. milli egitim bakanlığına bağlı bir devlet anadolu lisesidir. cahil beyinsizlere duyurulur. kaldı öyle olsa bile galatasaray lisesi hem türkiye cumhuriyeti'ne hem osmanlı devleti'ne senin bütün soy ağacının toplamından daha çok katkı sunmuştur.

    edit2: yeni akit'teki köşe yazısındaki yalan yanlış bilgilere cevaben:

    ilk olarak, liseyi abdulaziz kurmamıştır. lise "galata sarayı sultanisi" ismiyle 1481 yılında ii. bayezid'in şahsi emriyle kurulmuştur. abdulaziz zamanında (1868 yılında) yalnızca bugünkü binası inşa edilmiştir, çünkü eski bina büyük bir yangında yok olmuştur. bir sultani mektebi olarak 1481'den itibaren mektep şehzadelere, paşa çocuklarına, elçi ve sadrazam çocuklarına yatılı medrese eğitimi vermis, aynı zamanda bu cocuklara arapça ve farsca öğretmiş, askeri ve diplomatik egitim vermiştir. görüldüğü üzere örf ve adetimize aykırı herhangi bir durum yok.

    ikinci olarak bu yazdiklarinizin hiçbiri galatasaray lisesini bir fransız lisesi yapmaz. neden? çünkü turkiye'de laik egitimin, frankofon egitimin, fransız ve avrupali hocalardan ders almanin tarihi ta üçüncü selim ve ikinci mahmut ıslahatlarına dayanır. tanzimatla birlikte yoğun batılılaşma çalışmalarından ilk nasibini alan kurumlardan biri elbette mekteb-i sultani olmuştur. zira bu dönemde orduda, yargı teşkilatında, hukukta, yüksek öğrenimde, istanbul sosyetesinin her seviyesinde yoğun bir batililasma oldugundan, şehzadelere egitim veren mekteb-i sultaninin bunlardan ayrı kalmasi mümkün olamazdı.

    bugün de fransiz hocalar egitim veriyor lisemde. ve bugün de galatasaray lisesi bir fransiz lisesi değil. yalnizca her zaman olduğu gibi bugün de devletimizin "batiya acılan penceresi".

    yeni akit ise biz orada öğrenciyken okul çıkışlarında kız arkadaşlarımızı dikizleyen, okul üniformalı 15 yaşında kızların gizlice fotoğraflarını çekip göğüslerini buğulayarak bunu "bakın galatasaray lisesinde kız öğrenciler dekolte giyiyorlar" diye haber yapan, okulumuzun içinde türk bayrağı değil fransiz bayragi, atatürk heykeli değil napolyon heykeli olduğunu iddia eden, götünü silsen götünü kirletecek bir paçavra. kale almaya değmez.

  • 12. türkiye gelecek 20 yılda ab üyesi olamaz

    türkiye'nin avrupa birliği defteri çoktan kapandı diye biliyorduk zaten biz.

    bizim avrupa birliği'ne, avrupa birliği'nin de bize göre olmadığı en başından beri farklı galaksilerden bile biliniyordu.

    şimdi bu açıklamalara içinizde üzülecek olan varsa, ya ne olacağını sanıyordunuz? tarih boyunca batı'nın "zıddı" olagelmiş osmanlı ülkesi, batı'ya nasıl eklemlenecekti?

    türkiye, istediği kadar reform yapsın, yoksul bir ülkedir. avrupa boyutlarına göre de epey geridir.

    ikincisi, "demografik yapı" gerçekten çok ürkütücüdür. türkiye, çoğu köylü, ama asıl ezici çoğunluğu gecekondu köylüsü olan bir ülke.

    türkiye’de kitap okuyan birkaç bin kişi, gazete okuyan birkaç yüz bin kişi var, ekonomik açıdan iyi kötü "kendini kurtarmış olan" da hepi topu beş-altı milyon insan... geriye yetmiş beş milyonluk amansız bir kara kalabalık kalıyor.

    avrupa, bu kitleyi içine sokmaz. hadi buna "din farkını" da ekleyin. dinden önemlisi, yaşama biçimi farkını, anlayış farkını, zihniyet farkını katın.

    sizin düşünce kalıplarınız ve davranış biçimleriniz orada geçmez.

    dar çevrenizdeki insanların "avrupai" olması da bütün türk milletinin avrupai olması anlamına gelmiyor.

    avrupa, kendi antitezi olan osmanlı’yı arasına almaz. alırsa kendi kendini inkar eder.

    "osmanlı geride kaldı" demeyin, hiçbir bok geride kalmadı, yaşıyor. üstelik osmanlı bozgunu ve bunun getirdiği çapaçulluk da bilinçaltımızda sürüyor. dizilerle... minbere kılıçla çıkmalarla... zırt pırt minarelerden atılan selalarla...

    edit: okuduğunu götünden anlayanlar var, "hırvatistan-romanya ilim irfan yuvası mıydı" diye saçma sapan sorular soran var, biz zaten girmek için uğraşmadık deyip kuşbazlık yapanlar var, nasıl gireceğiz diye sorup hayal kurmak isteyenler var...

    çok merak ediyorsanız cevap vereyim;

    türkiye ancak bir tek şekilde bu birliğe girmeyi umut edebilir; kıbrıs'tan çekilir, güneydoğu bölgesini de bir kürt devletine terkederse!

    yani küçük, uysal, "haddini bilen" bir türkiye... "eski büyüklüğünü" hatırlamayan, ezikliğe razı olmuş türkiye... bazılarınızın ölçülerine göre de "ağzı burnu düzgün, adam olmuş" bir türkiye!

    ha bunu söyledim diye şimdi bir de bölücülükle suçlayın amına koyayım! hadi!

  • 13. kurban eti yiyip ateistim diye geçinmek

    halbuki ateistlikte kurban eti yemek büyük günahtır

  • 14. ali erbaş'ın eline kılıç almayı çok sevmiş olması

    mercedes s600ü ile çıksa daha samimi olurdu. düşünsene arkada siyah mercedes dörtlüleri yanıyor önde ae hutbe veriyor.

  • 15. 30 temmuz 2020 kdv indirimi

    eğer vergileri ürünü aldıktan sonra ödesek ne işe yaradığını anlardık

  • 16. queen sevemeyenlere queen'i sevdirecek tek şarkısı

    (bkz: don't stop me now) bu şarkı ile de sevmiyorsa kişinin müzik zevki yoktur. uzak durunuz.

  • 17. ben yandım bari siz yanmayın tavsiyeleri

    mutsuz insanlardan uzak durun, hele ki sakın ola evlenmeyin, tüm enerjinizi sömürürler sonra da seni suçlu çıkarır giderler...

  • 18. ekşi itiraf

    hayatıma yeni insanların çok hizli girdiği ve eskilerini çatır çatır sildiğim bir dönemdeyim. blöf yaptığımı zannedenler çoktan arkada kaldi bile.

  • 19. yalnızlığın rengi

    keyfine varırsanız yalnızlık bütün renkleri barındırır

  • 20. kurban pazarında et paylaşımı kavgası

    "yiyin birbirinizi ete para vermeyin" mottosunun iflasına şahitlik etmemizi sağlayan kavgadır. adamlar para vermiş et almış, buna rağmen birbirlerini yiyorlar. enteresan.

  • 21. fatih karagümrük spor

    sekiz yaşındaydım. rahmetli hüseyin dayıyla babam balkonda rakı içiyorlardı. hüseyin dayı babama göz kırptıktan sonra bana döndü. "benim bisiklet fabrikasında çalışan arkadaşım var" dedi, "hem de bmx!" yaz sıcağında bayılan gözlerim faltaşı gibi açıldı birden. "valla mı be dayı?" dedim. bmx diye yanıp tutuşuyorum o ara. ama babama aldıramıyorum bir türlü. "ben sana alırım," dedi hüseyin dayı, "ne renk olsun?" heyecandan yerimde duramıyorum. bir yandan babamı da kolluyorum, kızar diye tedirgin oluyorum. "ama bir şartım var" dedi, "beşiktaş'ı bırakıp karagümrüklü olacaksın!" şaşırdım. babama baktım. yüzünde kızgınlık emaresi yoktu.

    beyaz bmx'in üstünde hayal ettim kendimi. zafer bakkalın önünde durmuşum. almancıların kızı şafak balkondan bana bakıyor. bmx ile ön kaldırarak on beş pedal atıyorum. hakan, murat, ömer alkışlıyorlar beni. şafak'ın hayran bakışları üstümde... "tamam dayı, kabul" dedim. hüseyin dayı mağrur bir tavırla sigarasından bir nefes çekti. "koş içeriden kağıt kalem al gel" dedi. matematik defterimin ortasından bir sayfa kopardım, kalem alıp geldim. "otur bakalım şöyle" dedi, "söylediklerimi yaz şimdi." o söyledi ben yazdım. beşiktaş'ı bırakıp karagümrüklü olduğumun beyanı. sağ üst köşeye tarih attırdı. bilmem kaç ağustos 1988. altını imzalattı. kağıdı katlayıp gömleğinin cebine koydu. "bekle, bir hafta sonra bmx kapıda" dedi. babamla gülüştüler.

    kıyak kafayla verilen sözlerin tutulmadığını o yaşta öğrendim. bisiklet gelmedi. beşiktaş'ı bırakmadım. ama o günlerin hatırına, yazmayı yeni öğrendiğim eğri büğrü harfleri yan yana getirerek verdiğim sözün hatırına karagümrük'ü de bırakmadım. süper lige hoş geldin karagümrük. babam hayatta olsaydı arardım şimdi.

  • 22. kabak çiçeği dolması

    türk mutfağının en güzel eserlerinden biridir.

  • 23. nizamülmülk'ün kadınlar hakkındaki sözü

    kadının o devirde ne işi vardı!?

  • 24. denize işemek etik midir

    balıklar da denize işiyor. o da ağzınıza kaçar. denize sıçmayın kafi.

  • 25. 31 temmuz 2020 avrasya araştırma anketi

    görsel

    görsel

    toplaşın arkadaşlar, taze anket var.

    akp %35, cumhur ittifakı %42.4
    chp %28.4, millet ittifakı %40.8
    hdp+gelecek+deva %16.2
    yani geniş muhalefet: %57

    akp 35, hala mı? diyenler var duyuyorum.
    1. eylül'ün başından itibaren bugunu bile aratacak bir ekonomik çöküş başlayacak. oylar erimeye devam edecek.
    2. z kuşağını kaybetti akp. her geçen yıl yeni 18 olup seçmen olacak gençler var. her yıl geçtiğinde oylar düşecek.

    2021 kasım'a kadar en geç seçim olacak! o zamana kadar akp'nin %30'a kadar düşeceğini öngörüyorum. kemik kitlesi var, seçim kaybetmeden dağılmalar başlamaz, o yüzden kısa vadede %30'un altı hayal.

    yani %38'u aşamayan bir cumhur ittifakı söz konusu olacak. karşıda ise %62'lik bir muhalefet.
    parlamenter sistemden başka çıkış yok akp için, ona da ben olsam izin vermem muhalefet olarak. bu yetkilerle bir başkan çıkarsın da muhalefet, kanyayı konyayı görsünler...

    güzel günler yakın çocuklar:)

  • 26. sadece kızların sevdiği dandik müzik grupları

  • 27. an itibarıyla yazarların nerede olup ne yaptığı

    covid hastalarının geldiği birimde nöbetteyim. akşam sekizden beri 4 hasta yatırdım. bir kaç saat en azından hasta gelmemesini umuyorum. çünkü ne serviste ne yoğun bakımda yer kaldı.

  • 28. jandarmanın işkence edip tehdit etmesi

    ön edit: eğer mağdur arkadaş onay verirse isim soyisim diğer şikayet dilekçelerini paylaşabilirim onay almadan paylaşmak doğru olamaz diye gizli paylaştım. 100. yıl evleri grubundaki gönderisine burada paylaşmak istediklerini yazabilir ben gönderiyi editlerim.

    edit 2: mağdur arkadaşla görüştük. arkadaş bunun lgbt nefreti olduğunu düşünüyor. kısa şortu olduğunu ve kibar olarak görüldüğünü söyledi. normalde sokaktan geçen birine yapılmayacağını düşünüyor. kendi ağzından şöyle bir mesaj yazdı:
    "işkence sırasında kız gibi ağlama, cinsel bölgene makas sokarım vb. gibi tacizler, biraz adam ol gibi cinsiyetçi söylemler. zaten durmuyorlardı ben yere kapanmıştım genelde bu tarz seylerler içindeydiler o anda her dediklerini anlayabilecek vaziyette değildim. ben gözaltına alındığım sırada dışarıda bekleyen arkadaşım ellerinde yine bira ile geçen turistler geçmiş onlara bişey dememişler. arkadaşım sormuş neden onlara bir şey demediniz diye arkadaşınla uğraşıyoruz demişler. orada 5-10 tane jandarma 60 kiloluk benimle uğraşıyorlardı işte."

    100. yıl evleri facebook grubunda ortaya çıkan kan dondurucu olaydır. olayın gündemde kalması lazım hangi çağdayız.

    okumaya üşenenler için özet: antalyada elinde birayla sokakta yürüyen genci zorla karakola atıp saatlerce (parantez edit: bazı arkadaşlar saatlerce dayak yese o kadar az olmaz yazmış. haklılar, abartmışız. mağdur arkadaş iletişime geçti yarım saat bir saat kadar olduğunu söyledi. saate bakmamış ama en az yarım saat diyor. en az beş farklı yüz gördüğünden emin, tahmini 5-10 kişi diyor.) işkence ediyorlar. şikâyetçi olmaması için tehdit ediyorlar.

    arkadaşın kendi ağzından yazısı:
    merhabalar size 30 temmuz gecesi antalya-side'de yaşadığım bir olaydan bahsedeceğim. buraya tatile gelmiştim okuldan arkadaşlarımla. 29'u 30'a bağlayan gece arkadaşlarımla bir mekana alkol almaya ve eğlenmeye gittik. gece 01.30 civarları kaldığımız otele geri dönmek için yola çıktık ellerimizde birer bira vardı. yolda yürürken 2 tane jandarma bizi durdurdu ve alkolleri çöpe atmamızı söyledi. ben de kendisine türkiye cumhuriyeti'nde böyle bir kanun olmadığını söyledim. yaptığının hukuksuz olduğunu belirttim. sonrasında ısrar edince kendisinin var olduğunu iddia ettiği kanunu bana belirtmesini ve bu kanun gereğince bana para cezası yazmasını istedim. kanun benim diye karşılık verdi ve gel sana kanunu göstereyim diyerek bir anda yaka paça gözaltına aldı ve kelepçe taktı . zaten o sırada karakolun önündeymişiz. beni karakolun hemen girişinde boş bir odaya attılar ve tekme tokat dövmeye başladılar, tüm karakoldaki jandarmalar da içeri girdi ve hepsi beni yaklaşık yarım saat bir saat boyunca dövdüler, işkence yaptılar, aşağıladılar, sözlü cinsel tacizde bulundular. sanırsam bu tarz işkenceleri baya yapıyorlar çünkü o oda zaten boş ve kamera yok ve özellikle iz bırakmaycak şekilde işkence ediyorlar ve vuruyorlar. beni dövenlerden komutan olan bana vururken parmağını kırdı. sonrasında hepsi içeri girdi tekrar dövdüler özellikle iz olmasın diye kulağımın arkasına çok sert bir şekilde parmaklarıyla bastırıyorlardı. dışarıda arkadaşlarım içeri girmeye çalıştı karakola beni dövdükleri yere kadar gelmiş beni bir sürü jandarma döverken görmüş ve onu hemen dışarı çıkarmışlar ve gördüklerini anlatmak için ifade verdirtmemişler seni de mi yanına atalım diye tehtid etmişler. şuan bunları yazarken bile ellerim ayaklarım titriyor uyuşuyor ağlıyorum. çok büyük bir travma yaşadım dayak bittikten sonra sürekli aşağıladılar sanki iğrenç bir varlıkmışım gibi davrandılar bunu tüm karakol yaptı. sonrasında beni hastaneye götürdüler arkadaşlarım hangi hastane diye sormuşlar cevap vermemişler. hastaneye geldik zaten o sırada şoktaydım ağlıyordum, hastaneye girerken sürekli bana sus karı gibi ağlama diyorlardı kızıyorlardı. doktor geldi yanıma neyin var dedi bende korkumdan çok bişey yok dedim sadece küçük bir morarma ve kan var dedim. halbuki bir çok yerimde morluk vardı. resimlerini sizinle paylaşacağım. doktora sizinle yalnız görüşebilir miyim dedim. doktor izin vermedi, jandarmalar da yasak olmaz dedi. daha sonra hastanede yalvardım herkese benimle konuşsunlar dinlesinler diye kimse cevap vermedi. komutan da beni döverken kırdığı parmağı için kendisine darp raporu aldı ve benden şikayetçi oldu ona takme atmışım sözde halbuki ellerim kelepçeli ve yerde tekmeleniyorum üstümde en az 5 adam var böyle birşeyin ihtimali yok. beni karakola getirdiler sonrasında ve ifademi alma sırasında arkadaşlarım babamı aramışlar babam karakolu aramış ve bağırmış onlara siz benim oğlumu dövüyorsunuz diye. onlarda sürekli babası olay çıkarıyor falan diye konuşuyorlardı zaten. sonra parmağı kırılan adam geldi biraz benimle daha yumuşak konuştu ve bana seni dövdüğümüzü söylemezsen sana yardım ederim yarın dedi adliyede ama dövdüğümüzü söylersen de ömür boyu hapisten çıkamazsın dedi. ben zaten şoktaydım ve korktuğum için karakolda dayak olmadığını söyledim ifademde. sonrasında bana sen şizofrensin seni dövmedik falan diyorlardı. daha sonrasında beni nezarete attılar nezarette fenalaştım çünkü karnıma tekme atmışlardı nefesim kesilmişti uzun bir süre. onun ağrısı ve şoktan vücudumun her noktası uyuştu ve çok titriyordum, bayıldım gibi bişey oldu hareket edemiyordum yakınımdaki yerler vurarak ses çıkardım yardım istemek için ve geldiklerinde git yat uyu bişeyin yok dediler. sonra adliyeye götürülene kadar hiç gelmediler. daha sonra savcılıkta beni döverken parmağı kırılan adam geldi savcıya girdiğimde yanımda değilerdi ama kapının önünde bekliyor olmaları beni korkuttu ve onlardan şikayetçi olmadım. ama savcıya karakoldaki ifadem yanlış dedim ve daha doğru bir ifade vermeye çalıştım ama savcıya ifade verirken de zaten yerimde duramıyordum zangır zangır titriyor ve ağlıyordum ordada herşeyi anlatamadım ve düzenli olarak kullandığım 3 ilacım ve ruh sağlığı ilacı onları içemedim kendimde değildim ve tekmeden dolayı çok karnım ağrıyordu. sonra tutuklanmak üzüre mahkemeye sevkedildim. mahkemede de aynı şekilde ben olayı anlatırken o jandarmaların arkadaşları vardı ama yine de daha doğru bir ifade etmeye çalıştım ama ben beni dövdükleri ve yaptıkları işkenceleri tacizleri söylerken hakim geç oraları dedi ben de sustum. yine şikayetçi olmadım çünkü şikayetçi olsam ve tutuklanırsam yine beni onların ellerine vereceklerdi yine işkence edecekler diye düşünerek. mahkeme tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı yurt dışına çıkış yasağı ve haftada 2 gün imza vermem gerekiyor karakolda. olay böyle işte psikolojim bozuldu ve hiç aklımda çıkmıyor. hep bunları yaşayarak yargılanan benim olması beni daha kötü yapıyor ve bu ülkede yaşamaktan çok korkuyorum kendimi hiç güvende hissetmiyorum. sizlere anlatmak istedim sizce ne yapmam lazım sizlere sormak istedim ve bu konuyu sizle paylaşarak yalnız olmadığımı hissetmek istedim.

    kanıt:
    1: https://drive.google.com/…6o1kbc0/view?usp=drivesdk
    2: https://drive.google.com/…d0spm_7/view?usp=drivesdk
    3: https://drive.google.com/…0wouaqj/view?usp=drivesdk
    4: https://drive.google.com/…ombkvve/view?usp=drivesdk
    5: https://drive.google.com/…ga7vsl3/view?usp=drivesdk
    6: https://drive.google.com/…txc3fjp/view?usp=drivesdk
    7: https://drive.google.com/…psqhcre/view?usp=drivesdk
    8: https://drive.google.com/…ogodnnu/view?usp=drivesdk

  • 29. 41. komando tugayı

    15 ay askerlik yaptım. bu kadar teşhis ve teşbihte bulunmadım!

    edit: askerlik ocağını 'butik otel sevenler derneği' olarak tanımlayıp, eleştiri yapanları küfürle cevaplayan entryler doluşmuş başlık altına. eleştiriye 'amk' gibi kelimelerle ile başlamak sizi çok havalı yapmıyor 'tatlı su komandoları'. eleştiriye saygıymış bak sen!

  • 30. soğuk havanın sıcak havadan iyi olma nedenleri

    sıcağın kaçışı yok. soyunsan bile terliyorsun. soğukta giy 5 kat istersen kalorifere dönersin, çok mu bastı çıkartırsın. soğuk hava candır

  • 31. bayram namazına diye gidip dolanıp geri gelmek

    ateist tavafı.

  • 32. 31 temmuz 2020 sivas vahşeti

    kan donduran ve üzen vahşet.

    millet cinnet getiriyor, akp internet kapatma peşinde. reyiz, sana tavsiye. toplumdaki cinneti iyileştirmek için ulusal kanalları kapat önce. diziler bu milletin beynini uyuşturdu. sonra akp'yi kapat. milletin sırtından inin artık.

    edit: vahşeti akp'ye bağlamamdan rahatsız olan bir yobaz tayfası var. rte'ye küfür eden adamı saniyesinde alan polisimiz, bekçimiz, bir caniyi denetleyemiyorsa kim bunun sebebi? gılıştar mı? çemişgezek kanarya sevenler derneği mi? kim ulan kim? çok akıllıysan cevap ver. hem polis devletisin hem de adam elini kolunu sallaya sallaya, biri doğmamış bebek, 5 kişiyi öldürüyor. devletsen önleyici tedbirler alacaksın kardeşim. "twitter'ı kapatayım, youtube'u kısayım" demek sorunları halının altına süpürmektir. kafasının içinde iki nöronu var, ikisi de birbirine küs, iletişim kurmuyor, gelmiş bana akıl veriyor. bu vahşetin sebebi akp'dir. devlet, önleyici tedbiri alacak. yoksa devlet niye var? devleti de bu hale getiren şahsıdır.

  • 33. survivor yasin ile fotoğraf çektiren kalabalık

    ülkedeki muazzam iq fışkırmasını gözler önüne seren kalabalık. biz bu ülkenin cehaletini gerçekten çok hafife alıyoruz.

  • 34. 3 öğrenciye 100'er tl bayram harçlığı kampanyası

    sinyalciliğin hastasıyım.
    gelmiş yine tipini siktiklerim.
    bira, tatil vs için para isteyen mi dersin, oyun dilenen mi dersin, gülücüklü maddi durumum kötü değil ama üj bej ateşle diye sinyal çakan mı dersin, kendini acındıran mı dersin...
    hangisi daha kötü bilemedim.

    tiksiniyorum.

  • 35. bira içmelik arkadaş veritabanı

    merakımdan soruyorum hopa- arhavi :)

  • 36. evrim doğruysa bugün maymunlar neden insan olmuyor

    bu dincilerin beyni fındıktan büyükse beni sikin.

    aga maymun olmadığımız için olabilir mi?

    tabi bunlar bilmez alem şube sınıf farkını, okumadıkları için.

    primatlar sınıfındayız; maymunla birebir aynı değiliz amına koyayım o yüzden.

    he ama inanırlar gökten koyun indiğine. bu hikayeyi yazan adam da o dönemim en çok hayvana sahip çobanı.

  • 37. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    tanrım, bana neden bu ruhu verdin? kim bile bile kırılacağını bildiği bir oyuncağı fırlatır?

  • 38. nasa'nın salda gölü tweeti

    nasa'nın tweeti;

    "salda gölü, jezero krateri'nde (mars) bulunanlara benzer karbonatlar ve çökelme özellikleri içeren dünya'da bilinen tek göldür."

  • 39. gitmeye kararlı sevgiliye söylenebilecekler

    “gitmek isteyeni kırk düğüm halatla bağlasan, tutamazsın.
    kalmak isteyene bir saç teli yeter.”

  • 40. adana demirspor

    ptt 1.ligin en çok gol atan takımı (71) olmasına rağmen 48, 42 gol atan hatayspor ve erzurumspor takımı süper lige çıktı zaten süper lige çıkmayı orada kaybetti, bu takım ilk 2 bitirmeden süper lige çıkamaz.

    4.play-off'u da kaybetti, kazandığı savaş yok. adana demirspor ölüm kalım maçına çıkarsa ölür.

  • 41. suriye'nin türkiye ile savaşağını açıklaması

    efendim aç karınlarını doyursunlarmış, gotlerine peçete alsınlarmış, bir alaylar komiklikler... safak gecmek düşmanı hafife almak ne kolay, ne eğlenceli... oysa sağduyu ile bakınca durum biraz farklı gibi görünüyor;

    ülkece dış politikada iyice köşeye sıkışmaktayız. libya'da mısır ile karşı karşıyayız, ki mısır'ın arkasında kimin olduğunu artık hepimiz biliyoruz. öte yanda doğu akdeniz ve ege'de fransa ve yunanistan ile sular kızışıyor. son olarak da putin destekli suriye atar yapmaya başladı... evet ülkece büyük ve bölgede askeri açıdan güçlü bir ülkeyiz ama bu kadar çok cephenin hepsinde birden çılgın bir gerilim ortamı yaratmak bana yine bıyığı ile meşhur orta boylu bir diktatörü ve onun sonunu hatırlatıyor ama hayırlısı...

    yani öyle gülüp şafak geçmeden önce şapkayı önüne alıp iyice bir düşünmek lazım derim ama siz bilirsiniz yine de...

  • 42. sözlük yazarlarının favori starbucks içeceği

    kışın americano, yazın iced americano

  • 43. en güzel delirme sahnesi

  • 44. muharrem ince

    o gece kendini bitirmişti ama sadece bir hayal kırıklığı ile aniliyordu..

    muhalefetin birleşmesi gereken şu zamanda ayrilikcilik yapıp parti kurarsa çok daha kötüsü ile anılacak kişi.

  • 45. güneş sistemi kadar büyük uzay gemisi inşa etmek

    kanka cesaretini kırmak gibi olmasın ama o işi bir tek allah yapabilir gibime geliyor.

    o kadar demiri nereden bulacaksın bir kere?

  • 46. şu ana kadar en az 6 ay ikamet edilen iller

    bu başlığın üzerine ciddi ciddi düşünülüp açılmış olması mı daha trajik yoksa çoğu kişinin çok önemli bir şeymiş gibi sayfa sayfa şehirlerini içeren entry döşemesi mi bilemedim.

  • 47. kadınların kitap okuyan erkeklerden hoşlanması

    kadınlar şairleri sever ama müteahhitlerle evlenir.

  • 48. ingiltere'de yediğinin yarısını devletin ödemesi

    biz de yediğimiz zaman devlete de 4 tane alıyoruz, sözde onlar bizi kıskanıyor amk

  • 49. baklava ağza ters atılır safsatası

    birşey yerken içerken illa öyle yenir, yok bunu yerken bu yenmez, rakının yanında leblebi beyaz olur tarzı ebesininki mertebesinde insanlara karışmayı içeren safsatalardan biridir. bu konuda karışan olursa sana ne lan götüm cevabını alması isabet olur

  • 50. 31 temmuz 2020 kurban bayramı

    annemsiz geçecek ilk bayram.
    sabah bayram namazı için beni dürtemeyecek,namaz dönüşü kahvaltımız hazır olamayacak.
    elleri öpülemeyecek
    kavurma mı yapayım haşlama mı sorusu duyulmayacak
    bundan sonra onun mezar taşı öpülecek,mezarına su dökülecek,dualar okunacak
    bayramlarda hüzün dolacak gözlerimize.
    alışamadım be sözlük !
    hala yutkunuyorum
    hala hastanedeymiş gibi hissediyorum.
    alışamayacağım da sanırım.
    nur içinde yat canım annem...