sorun değil arkadaşlar, yakalanırsanız tecavüz ediyordum dersiniz olur biter.
Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. zinanın suç kapsamına alınması
-
2. çukur (dizi)
- sena bu kim
-....................
reklam
-sena bu kim
-....................abim
reklam
-sena bu kim
-...................abim
17.bölüm sonu
şef bizle taşşak geçiyor * -
3. tecavüzcülere kimyasal hadım
bu ülkede idam yasalken hiçbir tecavüzcü idam edilmedi. sadece siyasi davalarda, düşünceleri yüzünden hapse giren insanlar katledildi.
benzeri olacaktır. -
4. 20 şubat 2018 esad güçlerinin afrin'e girmesi
sonunda bizimkini rusya'nın mı, abd'nin mi, öso'nun mu, iran'ın mı, papa'nın mı kandırmış olacağı merak edilen olay.
-
5. kedi düşmanı veli yüzünden sınıftan ayrılan kedi
çocuğu ayırsalarmış keşke.
-
6. türk imajının iyi olduğu ülkeler
valla bence amerika'da da kotu degil, genelde egitimli/parali kesim buraya geldigi icin. hatta amerikali eski sevgililerimden biri "senle evlenirsem turk pasaportum mu olucak yani? cok cool" demisti, bilmiyo tabi bi sike yaramadigini.
-
7. katliam yapıp görüntüleri sosyal medyada paylaşmak
kişinin ağır ruh hastası olduğunu kanıtlar nitelikteki eylem.
patolojik narsisizm vaka örneği resmen. çıkan tartışmanın içeriği muhtemelen bu ruh hastasının kendinde eksik görüp, üzerine yüce benliğini inşa ettiği bir noktaya parmak bastı. uğradığı kırılma sonucu -gerçeklerle yüzleşme- borderline dürtülerle böyle bir eylemi tasarladı. eylemi gerçekleştirip sosyal medyada paylaşmasıysa bir çeşit iç hesaplaşma durumu. "bakın hala burdayım, bunları da ben öldürdüm" tamam da, paylaştığın kesim, izleyen adamlar böyle bir tartışmadan, senin reddedildiğinden, yarana tuz basıldığından habersiz ki zaten, neden bir açıklama yapma gereği duyuyorsun bize ? süpersin, adamsın, aferim dememizi neden bekliyorsun ? çünkü patolojik narsisizm bunu gerektirir arkadaşlar.
bu adamın gitmesi gereken yer hapishane değil. bu adamın bakırköy'ün mahkum koğuşlarında her gece beton iğnesi (nörodol, largactil, akineton) yemesi, o kasılmaları tatması gerekiyor. tedavi adı altında yüksek doz antipsikotik ve bilimum etken maddeyle beyin kimyasının sikilip atılması gerekiyor. bir süre hücre'de tutulduktan sonra "düzelme belirtileri" gösterdiğine kanaat edilip, ağır şizofrenik hezeyanları olan bir başka adli vakayla aynı koğuşa alınması gerekiyor. devamında olaylar gelişir zaten. muhtemelen bu ruh hastasının ajan olduğundan şüphelenen diğer hasta gece bunun gözünü falan oyar, burnunu kulağını ısırır bir şeyler olur yani illa ki rahat bırakmaz.
hapishane böyleleri için çok soft, çok rahat bir ortam. -
8. cumhur ittifakı
erdoğan-bahçeli evliliğinin sakat çocuğudur. allah anasız babasız küçültsün.
evliliğin yasal dayanağının olmaması da ayrı bir mesele, çocuk gayrimeşru oluyor galiba(doktrinde piç diyenler de var). yasa değiştirip çocuğa yasal statü kazandırıp aşk evliliği demeleri yakındır.
ortamlarda ittifak dersin kim nerden bilecek koalisyon olduğunu. -
9. elektrikli otomobile %84 ötv uygulayan ülke
-
10. sözlük yazarlarının son gittikleri tiyatro oyunu
(bkz: bir yaz gecesi rüyası) sahne, danslar, oyunculuk harikaydı.
-
11. çocukluğun bittiği an
anne ya da baba bu dünyadan geçip gittiği zaman.
-
12. zevk alınan ufak apaçilikler
arabesk bazı şarkıları söylediğimde kendi sesimden çok etkilenip ağlamaklı olmak.
-
13. 19 şubat çukur dizisinin büyük ayıbı
milletvekili çocuğunun* karakola gelip, tüm polisleri sıraya dizdiği bir ülkede bunun diziye dökülmesi çok mu ayıp amk.
haber kaynağı
edit: ayrıca (bkz: memur teoman) -
14. ufak tefek cinayetler
bu mila'ya passiflora mı dayıyorlar nedir, kız kendisine ne denirse kabulleniyor, bi de her daim sırıtarak geziyor. öyle çocuk mu olur yaw?
-milacım sen birkaç gün babaannede kalacaksın, tamam mı?
normal çocuk:
-ne?? banane banane kalmam ben babaannede! anneeeaaaaaa eve gideliiiiiimmm, böhüüüüwwww!
mila:
-tamam, olur. hadi ben kimseyi rahatsız etmeden kendi kendime oynamaya gideyim. öptüm annecim, bay.
ütopya gibi çocuk lan. -
15. yüksek sesle konuşan insan
bizim fakültede var böyle bir kız. sürekli rakı içtiğinden, rakıyı sevdiğinden, bayağı çok rakı içtiğinden bahsediyor. onun buradan amına koyayım.
-
16. tek eşliliğin erkek doğasına aykırı olması
threesome eseri doğmak isteyenlerin tespiti.
kadınım. bana giren başkasına giremez. sığ bakış açılıyım. tanrı dört eşe izin verdi diye tanrıyı bile reddettim. erkeği sikerim. -
17. ekşi itiraf
(bkz: #57962148)
30 yılımın özeti.
1. bugün benim doğum günüm. hem mutluyum hem yalnızım. bir yurt odası içinde, içimi burkan bir yaştayım... bugün benim doğum günüm, kelimeler büyüyor ağzımda, bildiğim tüm hayatlar... paramparça...
2. bir üst maddeden de anlaşılacağı gibi, doğum günlerimi sevmiyorum. insanların doğum günü kutlama çabasını da anlamıyorum. zaman, yüzüme vuruyor 1 sene daha yaşlandığımı, 1 yıl daha eskidiğimi. nesini kutlayayım ki?
3. (bkz: #57962148) 2 sene önce böyle bir itiraf yazmıştım. "şimdi ise, eleman olarak başladığım üretim fabrikasında idari personelim." demiştim. 2 ay sonra; 27 mart 2013'te girdiğim işten 30 mart 2016'da ayrıldım. sebebi özel. işten ayrıldığım gün, ne yapacağım konusunda düşünmeye başladım. hayatımı gözden geçirdim biraz. bir sürü saçmalık yapmıştım. ne istediğimi biliyordum ama fırsatım yoktu.
o zaman ben de, fırsatlar yaratırdım.
4. başarmak istediğiniz şeyler için ne kadar çabaladınız? neleri göze aldınız? ne kadar peşinden koştunuz? ben, "hayatta yapmam." dediğim bir şeyi yaptım. 18 yaşımda, kazandığım üniversiteyi okumak için evden ayrılırken bana "alabildiğin tüm eşyalarını al ve bir daha da dönme." diyen babamın evine döndüm.
5. bir insanı ne değiştirir biliyor musunuz? ne terbiye eder? zaman. bir şeyin yokluğu ile geçen zaman. ne kadar uzarsa o kadar anlarsınız kıymetini. 1 nisan'dı, şaka gibi bir gündü, 18 yaşımdan beri görmediğim babamın karşısına 28 yaşımda dikildim. ne kadar kızgın olursan ol, ne kadar nefret edersen et. baban o senin. o kadar zamandan sonra, vücudun seni dinlemez de dolar gözlerin.
6. kız kardeşim evliydi. hamilelik döneminde bebeğini kaybetti. o minik kalbi durmuş sebepsiz. kardeşim o günden sonra bir türlü toparlayamadı kendini. panikatak krizleri geçirmeye başladı. geçirdiği krizlerde, evim kardeşime yakın olduğu için hep yanında oldum. kimi zaman gece uyumadık, kimi zaman telkin ettim, kimi zaman "daralıyorum abla, çok geç ama dışarı çıkalım" dedi ve gecenin 3ünde sokak sokak dolaştık. düzelir gibi oldu, bursa'dan kalkıp kastamonu'ya birine kaçtı. bu haberi aldığımda, kız kardeşim evimize dönene kadar, uyuyamadım. korktum başına bir şey gelmesinden. annem, yürek yemiş annem, tek başına gidip kardeşimi geri getirene kadar, onu karşımda kanlı canlı görene kadar düzelemedim bir türlü.
7. hayatımda çok insan oldu, birkaç kişiyi sevdim, en son sevgilim bana evlenme teklif etti, kabul etmedim. 2 sene önce söylemişti, sonra ayrıldık. sebebi çok boktan. anlatmaya değmez. gerçi ayrılmak için bahane arayan insana sebep de fark etmez. bazen bana tekrar dönmek istedi. ayrıldıktan sonra 1 sene geçti, kız kardeşimin olayı patlak verdi. kız kardeşime ulaşmak için ondan yardım istedim, "benim numaramı açmıyor, senden arayabilir miyim?" dedim. kimsem yoktu çünkü böyle bir şey isteyebileceğim ondan başka. o gün geldi, anneme bahsettim, evimize girdi, salondaydık, omzuna yaslandım, ağladım. dizine yatıp üstün körü uyukladım. sabah olup da o işe giderken, kapıdan uğurladığımda öptü beni. 3 gün sonra kız kardeşim gelip de kardeşime destek amaçlı konuşmuş onunla. ve sonra bana dedi ki:
"sen benimle evlenmeyeceksin ama ben bir yuva kurmak istiyorum. kız kardeşin bir evlilikten çıktı, sizin yanınızda yapamaz, hem de ev geçindirmeyi de biliyor, tam aradığım kişi. onunla evlenmeyi düşünüyorum."
hayır, evlenmediler.
8. nisan 2016'da eve döndüm fakat bana bir plan gerekiyordu. yavaş yavaş babamla aramı düzeltmeye çalıştım. 10 yıllık süreç içinde hem benim asi yanlarım törpülenmişti, hem de onun öfkesi dinmişti. bambaşka bir insandı. emekli olması, esnaflığı bırakması, sabit maaşlı bir işte vardiya sistemiyle çalışması babama iyi gelmişti anladığım kadarıyla. geçim sıkıntısı derdi bitmez bazı insanlar için fakat, bazı şeyler düzene girer bir yerden sonra. babama da bu olmuştu. ruhsal hali düzelmişti. "ne yapmak istiyorsun?" diye sorduğunda bana, utanarak, gözlerimi kaçırarak "okumak istiyorum baba." dedim. yanıma oturdu. benim babamın yanağında gamzeleri vardır ve bu gamzeleri 2 şekilde görebilirsiniz: güldüğünde ya da pişman olduğunda. o an gamzeleri gördüm ve babam gülmüyordu.
9. 2016 yılındaki üniversite sınavını kaçırmıştım. ygs için ocak ayında başvuru alınıyordu ve nisan olmuştu. lys kayıtları bile bitmişti belki de. sene kaybetmiştim. yine de hevesimi kaybetmedim.
10. zamanın akışını hissettiğiniz oluyor mu? bunu hiç düşündüğünüz anlar oldu mu? bazen düşünüyorum, mesela şimdi. her yazdığım bir kelime ile birçok saniye geri kalıyor. hiçbir şey yapmasan bile, saniyeler hiç durmuyor. "keşke dursa" dediğimiz anlarda mesela ya da "ya keşke zaman çabucak geçse" dediğimiz zamanlarda. aynı, sabit, tek düze, hiç değişmeyen temposuyla akmaya devam ediyor. zaman; sana, bana, acına ya da mutluluğuna bakmadan, hiçbir şeyi umursamadan, sadece geçip gidiyor. bir kum saatinin kumları gibi, dökülüyoruz tane tane akrep ve yelkovanın arasından. bitiyoruz. bir dakika daha geçti. geçiyor. geçecek...
11. telefonda konuşmayı sevmiyorum. çok acil bir şey yoksa insanları aramam. yazışma yolunu seçerim. bazen gelen aramaları meşgule veririm bazen de açmam, çalar sonuna kadar.
12. hayatına çok kadın girmiş erkekler beni korkutur. onlara hitap etmiyorum çünkü. aslına bakarsanız, kimseye hitap etmiyorum. güzel değilim. sıra dışı da değilim. görsel olarak hiçbir şey vaat etmiyorum. biraz sempatik ya da şirin olabilirim, o kadar. bu yüzden, hayatında her zaman güzel ve alımlı kadınlar olan erkeklerden korkarım. çünkü onlar, bir kadına nasıl davranılması gerektiğini bilirler ve kendilerine aşık ederler. sonra da bir gün... hiçbir şey olmamış gibi... sanki sadece aşık olabiliyor musun diye test edilecek bir denekmişsin gibi aşık olduğun an, çekip giderler. kazanırlar çünkü. öyle düşünürler. bizler, sadece hedef tahtasıyız ve onlar da 12'den vurmaya çalışırlar. vurduklarında, hevesleri biter, söner, kaybolurlar...
13. söz konusu sağlığım olduğunda evhamlı bir insanım. gecenin bir vakti karnımın sağ alt köşesindeki sancıyı "apandisim patladı, çok ağrıyordu, belirtiler kayboldu, kesin patladı, ambulans çağırınnnn!!!!" diye yaygara kopararak ortalığı ayağa kaldırdım.
sonuç: gaz sıkışması.
14. midem hassas benim. çok yağlı, çok baharatlı yiyecekleri yiyemem. ot yemeklerini genellikle yemem. marul çok severim. mantarlı tavuk soteyi çok güzel yaparım. makarnanın bir çok çeşidini bilirim. ezberimde tarif yoktur ama yemek yapacaksam severek yaparım, canım istediğinde yaparım çünkü.
15. hayatımda pek çok karar verdim, doğru ya da yanlış pek çok seçim yaptım. hiçbir yaptığımdan pişman olmadım. pişman olacağımı düşündüğüm şeyi de yapmadım.
16. kolay kolay özür dilemem. haklıysam asla dilemem. eğer telafi edemeyeceğim bir şeyse, özür dilerim. çünkü telafi edilebilecek bir şeyse özür dilenmez bence. özür dilemek, aslında hastalığı geçirmeyen sadece belirtileri geçiren bir tedavi yöntemidir. hastalığı ortadan kaldırmak için telafi tedavisi yapmak gerekir.
17. en sevdiğim ay şubat ayı. içinde doğduğumdan mıdır bilmem. en değişik, en kısa ay çünkü. her güzel şey gibi, o da çabucak bitiveriyor. eğer bir kızım olursa bir gün, adını şubat koyacağım. erkek olursa da kubat koy diyenlerin ağzına kürekle vururum.
18. 2017 yılında ygs ve lys sınavlarına girdim. umudumu yitirdiğim oldu ama asla pes etmedim.
19. puanım açıklandı, tercihlerimi yaptım. en çok istediğimden bölümden, git gide azalan umut sıralamasıyla hiçbiri olmazsa bu olsun bari dediğim bölümlere göre yazdım tercihlerimi. sabırla, yerleştirmelerin açıklanacağı tarihi beklemeye başladım.
20. yabancı dizi izlemeyi çok seviyorum. 45 dakika ile 1 saat aralığındaki bölümlere çok alışkın olduğum için, filmler bana çok uzun geliyor. bir filmi sonuna kadar izleyebilmem için sürükleyici ya da akıcı olması lazım. izlediğim bir şeyi 10 dakikadan fazla boş boş bakarak izliyorsam devam etmiyorum.
21. sonucu merak ediyorsunuz değil mi? buraya koyuyorum: sonuç ilk tercihim, en çok isteyerek yazdığım üniversite, bölüm. ve işte hayat tam o gün, bana güldü. hayatım, işte o gün değişti.
22. çok istediğiniz bir şeye ulaştığınızda nasıl hissedersiniz? en çok istediğiniz bölümü kazandınız. o heyecanı, o mutluluğu tarif edebilir misiniz? ben bir hikayeci olmama rağmen, hala daha bunu tarif edebilecek bir kelime bulamıyorum sözlüğümde. uça uça gittim kaydımı yaptırmaya, ayaklarım yere basmadan dolaştım okulun koridorlarında.
23. daha dersler başlamadan, ders seçimi bile yapmadan, tüm yılın analizini yaptım. en nihayetinde, ben senelerdir bir şeyleri analiz etmekle uğraşmıştım. çalışırken, tabloları; konuşurken, insanları; yürürken, yolları... güz dönemi ve bahar dönemi. bir şeyi hevesle elde ettiğinde insan, nasıl da uğraşıyor değil mi?
24. bir şeyi bilmeyi, çözümlemeyi, öğrenmeyi çok seviyorum. zamanında yarıda bıraktığım hayalimi devam ettirecektim. param yok diye bıraktığım okul hayatına geri dönüyordum. 29 yaşındaydım, babamın-annemin tabiriyle kazık kadar insan olmuştum ve bir hayalimi gerçekleştirmeye çalışıyordum. lise dönemlerimde sevmediğim fizik derslerini bile dört gözle izledim, beş kulakla dinledim.
25. planlama defteri yaptım kendime. görmek ister misiniz? önizleme şeysi. bu zamana kadar hiç yapmadığım bir şey yapıyorum artık çünkü:
hayatımı planlıyorum.
26. bir yoldan yürüyoruz. yolumuzun kenarları değişik yerleri aydınlatan spot ışıklarıyla dolu. her gördüğümüz ışığa koşuyoruz. daha doğrusu ben koştum. yanlış yapıyordum. o ışıklar hep başka bir yere çekti beni, yolumdan saptım. saçma sapan şeyler yaptım. sonradan öğrendim ki; o spot ışıkları onlara koşmamız için değiller. ve en sonunda o ışıkları çevirip yolumu aydınlatmayı öğrendim. fırsatlarımı böyle yaratmaya başladım. her bir spot ışığını düzelttikçe daha da açıldı yolum. şimdi ise ben o ışıklara değil, ışıklandırılmış yolumda koşuyorum.
27. okula başladıktan sonra alanımla ilgili bir derneğe üye oldum. sempozyum, seminer peşinde koşuyorum. şu an 3 tane sertifikam var. 2 gün sonra bir sempozyuma daha gideceğim. hafta sonu ekg ile ilgili eğitime gidip sertifika alacağım. nisan'da kongre var 4 günlük, oraya gideceğim.
28. hırslı bir insanım ama bundan nefret ediyorum. şanssız bir insanım, bu yüzden bir şeyler elde edebilmem için hırslı olmam gerekiyor. hayat bazı insanlara bazı şeyleri bedavaya dağıtıyor, benim gibi insanların ise hırsla koşup, o şeyleri yakalaması ve elde etmesi gerekiyor. hayatın bu denli adaletsiz olmasından nefret ediyorum.
29. güz dönemim bitti. hem de şöyle bitti. bahar dönemim ise yeni başladı. yeni bir sayfa daha açıldı.
30. ve ne olacak bundan sonra? önümde bir sürü seçenek var. yaz tatilinde kpss'ye hazırlanacağım. seneye optisyenlik çift ana dal yapacağım kontenjan açılırsa. mezun olunca optisyenlik sayesinde fizik mühendisliğine geçeceğim. bitirince sağlık fiziği üzerine yüksek lisans yapacağım. eğer optisyenlik çift ana dal yapamazsam hemşirelik seçeceğim ve fizyoloji dalında yüksek lisans yapacağım.
ve... ardımda koskoca 30 yıl. 2 sene önceki itirafımı (bkz: #57962148) yazarken biri bana 30 yaşında öğrenci olacaksın dese "ne saçmalıyor bu dangalak" derdim. şimdi ise hayallerim bir bir gerçeğe dönüşmek üzere.
artık hayatımda bir şeyler yoluna girmeli. artık benim için bir şeyler yolunda gitmeli. ve hayat artık bana borçlu olduğu tüm yılları, tüm fırsatları bir bir önüme sermeli. zaman artık lehime işlemeli.
2 sene sonra 32 maddelik bir itiraf daha yazacağım. umarım her şey yolunda gider. gidecek. gitmeli... bir şey şeylerin sonu artık iyi bitmeli...
bugün benim doğum günüm. hem mutluyum hem yalnızım. bir yurt odası içinde, 30 yaşımın başındayım... bugün benim doğum günüm, kelimeler büyüyor ağzımda, bildiğim tüm hayatlar... paramparça...
"r" -
18. yerli coinimiz sikke
bir sikke yaramaz espirisi yapmak istiyorum fakat şöyle bir baktım fena olmamış. anonim olması, işlem hızı vs. tutabilir
-
19. netflix'in torrent'ten farkı
(bkz: yasal olması)
-
20. fırat çakıroğlu
iki boş beleş grubun kavgası esnasında öldürülmüştür. olayın görüntülerini çok net hatırlıyorum, link vermekle de uğraşmayacağım. kendim mezun olalı çok oldu ancak olay kardeşimin öğrenciliğine denk geldiği için öncesi ve sonrasını da iyi biliyorum.
ege üniversitesi'nde pkk'lıların ders, sınav bilmemne dinlemeden sabahtan akşama kadar zurna-halay ikilisiyle kafa sikip pkk propagandası yaptıkları günlerde üniversite yönetiminin ısrarla göz yumduğu olaylar ve tırmanan tansiyon neticesinde bu ülkü çete ve pkklılar arasında bir kavga kopuyor. fırat çakıroğlu'nun başlarında bulunduğu satırlı, sopalı ve bıçaklı çete kampüsü basıyor ve pkklıları kovalıyor. böyle olayları bilen bilir zaten. baskın basanındır ve basılan da destek gelene kadar topuklar. görüntülerde görüyoruz ki fırat çakıroğlu bir ara içinde bulunduğu gruptan kopuyor ve büyük olasılıkla yanındakilerin kendisini takip edeceğini umarak pkklı grubun üstüne tek başına gidiyor. ancak arkasından gelen grup aksi yöne doğru devam edince kendisi kalabalık bir grupla başbaşa kalıyor ve öldürülüyor.
bakın şurasını iyi anlayın. karşı gruptan bir terör sempatizanı aynı hatayı yapıp bu bıçaklı satırlı ülkücülerin arasına dalsaydı aynı hadise yaşanacaktı ve bugün burada solcu görünümlü pkk'lıların "faşist saldırı, devrim şehidi :((" şeklindeki ağlamalarını okuyor olacaktınız. ama onun yerine ülkücü çetecilerin "hilal bıyıklı şehidimiz :((" şeklindeki ağlamalarını okuyoruz.
lafın tamamı aptala söylenir, derler. su testisi su yolunda kırıldı işte.
peki suçlu kim? suçlu direkt cinayet için örgütlenmiş satırlı, bıçaklı potansiyel katil sürüsünü kampüse sokan, bunların okul ile ilişiğini kesmeyen; aynı zamanda terör propagandası yapan pkk üniversite yapılanmasını ısrarla okulda tutan ve okuldan atmayan yönetim suçludur. en ufak bir olayda öğrenci ve hatta hoca dövmeye gittiği halde bu olayların yaşanmaması için önlem almayan, olaylar başladığında ortalıkta görünmeyen emniyet de en az üniversite yönetimi kadar suçludur.
bu olay yaşanana kadar okulda doğru dürüst ders işlemek, okula gidip gelmek bile mümkün değildi. olayın ardından, o yıl gerçekten okumaya gidip okulunu başarıyla tamamlamış öğrenciler bir mezuniyet töreni bile yapamadılar bu iki it sürüsü yüzünden. oraya okumaya, bu ülkeye faydalı olmaya giden binlerce genci böyle bir savaş ortamına maruz bırakmaya kimsenin hakkı yoktur. o nedenle de ne ölene rahmet dilerim, ne de katiline merhamet ederim. siz de bu ülke için birbirinden zararlı bu iki örgütten birine taraf olmak zorunda değilsiniz. bu ölümleri kutsayıp "devrim şehidi", "turan şehidi" ajitasyonu yaptığınız sürece siz de bu değirmene su taşımış oluyorsunuz.
gelen mesajlar üzerine edit: özelden "gizli pkk'lı" diye küfreden ülkücüler de oldu, "faşist sevici" diyen pkk'lılar da, benimle aynı düşünceleri paylaştığını belirtenler de. son grup daha fazla. görüyorum ki insanlar bu vatanseverlik ve devrimcilik kavramlarını kendi tekeline alanlardan bıkmış, bunların estirdiği terörden bıkmış, bunların akıttığı kandan bıkmış. insanlar bu zihniyetten bıkmış ve huzurla yaşamak istiyor. sizin gibi düşünmeyen herkes faşist, sizin gibi düşünmeyen herkes vatan "hayini" değil. ya da hızını alamayıp nick altıma işeyen bir kuş beyinlinin de dediği gibi "gizli terör sevici" değil.
siz kudurup ağzınızdan köpükler saçıyorsunuz diye, böyle düşünenlere pkk'lı ya da faşist diyorsunuz diye gözümüzün gördüğünü sizin uydurduğunuz masallara değişecek değiliz. sikik ideolojilerinizi de alıp defolun gidin. -
21. beşiktaş'ın bayern münih'i yenmesinin formülü
kesin bir formül yoktur zira bayernin en zayıf yanı rakibi.swf
-
22. beşiktaş'ı destekliyor musunuz anketi
esasında söyle bir seçenek olsaydı onu tercih ederdim.
destekliyorum ama kaybedecekse öle 1-2 gol ile ucu ucuna değil şöyle 8-9 falan yesinki taşamızı geçelim.
edit: en yakın tercih olarak fenerbahçeli olarak destekledim. -
23. gelmiş geçmiş en abartılmış şeyler
(bkz: kola)
bir neslin, belki birden de fazla neslin çocukluğunu sikip attı bu zıkkım. abi travmalara bak;
1) en dolu bardağı alamadın, üzül.
2) şişenin depozitosu yok, üzül.
3) ikinci bardağı vermediler, üzül.
4) şişede kalan kolayı kafana dikemedin, üzül.
5) her içmeye yeltendiğinde 'o zararlı' dediler, üzül.
6) okulda başkasının elinde gör, üzül.
7) harçlık bir türlü kolaya yetmesin, üzül.
8) büyükler 'çocuklara kola yok' desin, üzül.
yazarken içim sıkıldı yemin ederim. çocukluğumu kola, sikti, ergenliğimi düş sokağı sakinleri. -
24. tayyip erdoğan'ın başarısının sırrı
sorunun yanıtı, aziz nesin'in "zübük" adlı romanında...
filmi de yapılmıştı, onu da izleyebilirsiniz... -
25. ittifaka oy verenlere iki oy hakkı verilmesi
çobanın oyu 1 diye söyleniyordunuz, çomarın oyu 2 oldu iyi mi?
(bkz: üşüyoruz aysun reyiz) -
26. 14 şeker fabrikasının satışa çıkarılması
yakın zamanda khk ile şeker kurumu kapatıldı
insan sağlığı için son derece tehlikeli olan, küresel sermaye tarafından üretilen nbş oranı % 35 oranında artırıldı.
bizzat abd başkanı'nın araya girmesi ile bursa orhangazi'de nbş üretimi yapan fabrikanın açılmasına izin verildi. ilgili fabrika sanayi'de değil bursa ovasında açıldı ve bölgedeki kaynak suların satışına da başladı.
şeker pancarı üreten türk köylüsü küresel sermaye tarafından ezildi.şeker pancarı üretiminde yakın geçmiş içerisinde inanılmaz boyutlarda düşüş yaşandı.
ve şimdi şeker fabrikaları satılıyor. lütfen aşağıdaki raporu okuyunuz.
(bkz: nişasta bazlı şeker raporu ve olası sonuçlar) -
27. chp-hdp-iyi parti ittifakının ismi
isim olarak (bkz: ak parti) olmasi muhtemel durum. cikis felsefesi benziyor.
-
28. zenginlerin çocuklarının yakışıklı ve güzel olması
istanbulun en pahalı liselerinden birinde okudum ve onaylıyorum, çok garip bir durum lakin var böyle şeyler. aileden gelen bir durum olarak düşünüyorum, çünkü bu çocukların babaları da dedeleri de zengindi zamanında, babaları zengin olunca anneleri de güzel oluyor böylelikle...
bazılarının güzel anne baba sahibi olmalarının yanı sıra bazen anneleri veya babaları farklı ülkelerden olabiliyor. bu bonus faktörün en alışılagelmiş örnekleri ruslarda, ingilizlerde ve balkanlardan oluyor.
bütün bu analizimizi yorumladığımızda sonuç genetiğe çıkıyor, bakımlı olup olmamakla aslında bir alakası yok. -
29. isyan eden dürüst imamın açığa alınması
35 yasındayım 30 senedir cumaya giderim. her cuma çıkışında dilenir bu camiler daha ben bir kere dilenilmeden geçtiğimi hatırlamam.şimdi gidip bakın koca koca adamlar kapıda para dilenir demek ki paralar bunların çoluk çocuğunun nişanına kınasına gidiyor.
camilerin binasını halk yapar. elektiriği doğalgazı suyu cami cemaatine ödettirilir ama ben hiç elektriği suyu kesilen cami görmedim. dışarda kalan bu kadar insan var. onlara kalacak en azından temizlenecek bir yer ayarlamayı bırak normal saat dışında cami kirlenmesin iş çıkarmasınlar diye caminin kapıları kitlenir. namazı ayakkabılığın orada kılarsın.
daha yeni geçen hafta bir imam o da duş alabilirsiniz dedi diye haber oldu. büyük ihtimal 'kötü örnek' olduğu için başına bir iş gelebilir. ben namaza gitmeye çalışan camiden yararlanan bir vatandaş olarak bu kadar isyan ediyorum ateistler haklarını helal etsinler. -
30. ömer halisdemir
15 temmuzla ilgili ne düşünürsem düşüneyim, bu adamın kahraman olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
(bkz: vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır) -
31. otomobilin kalitesini gösteren küçük ayrıntılar
benim için geri vitese takınca aynaların otomatik olarak hafiften aşağı göstermesi...
-
32. bayern beşiktaş'a 9 atarsa olabilecekler
(bkz: cum to beşiktaş)
-
33. otuz beş yaşında ergen gibi sözlükte takılan adam
43 yaşımda kendisine 8 yaş fark attığım adamdır.
-
34. hemen çocuk istemiyoruz evliliğimizi yaşayacağız
amk yeni türedi neo-muhafazakar sözlük ergen piçlerine, sevişen kızlardan sonra dert olmuş yeni konu sanırım.
lan defolun gidin ananızın bulacağı ve ilk defa sizin elinizi tuttuğuna yemin edecek al yanaklı sevgilinizle evlenip 9 ay sonra da çocuğunuzu da yapın fakat kimsenin hayatına bikbik etmeyin ya..
muhafazakar olmayan yeni yetme ergen piçlerin çocuk sahibi çiftlere sanal ortamda atar yaparak artistlik yapmaları da ayrı bir konu bu arada.
bok var insanların sizi hiç ilgilendirmeyen bireysel seçimleri hakkında atıp tutup onları yargılamakta. -
35. 24 şubat 2018 kadıköy anksiyete bozukluğu zirvesi
-
36. c++
kimin dersini aldığı kimsenin sikinde olmayan programlama dili. buraya yazınca aa efsunger üniversitede bu dersi almış, öncesinde de hiç alakası olmayan python öğrenmiş ne kadar enterasan dediklerini mi sanıyorsunuz?
oğlum burası sizin mikro günlüğünüz değil. gidin instagram'a hikaye atın. -
37. zeytin dalı harekatı
zeytin dalı harekatı, birilerinin istikbal mücadelesi değil türk devleti'nin istiklal mücadelesidir. türk devleti diz çökmeden yaşamak, daha da ötesi yaşamak istiyorsa mutlak surette ayrılıkçı kürt hareketini sınırları ötesinde karşılamalı.
bu mücadeleyi bir işgal hareketi, bir istikbal mücadelesi olarak lanse etmek, yayılmacı politikaların gereği addetmek, iç politik dolgu malzemesi olarak değerlendirmek, komşu devletlerin iç işlerine müdahale olarak isimlendirmek en hafif ifadesi ile gaflettir. bu jargon için doğrudan hıyanet ya da dalaletin dili diyemesek de pekala gafletin ete, kemiğe bürünmüş halidir diyebiliriz.
dün sur'da, cizre'de verilen mücadele ile bugün afrin'de verilen mücadele ve yarın menbiç'te verilecek mücadele, iki yüz yıldır süren kavganın günümüz yansımasıdır. bedirhan isyanı'nın, koçgiri ayaklanması'nın, şeyh sait kavgası'nın, dersim, mutki, ağrı, beytüşşebab isyanlarının bir farklı versiyonudur.
tüm bu isyanların tarihsel arka planlarından, gerekçelerinden ve yöntemlerinden bağımsız olarak, türk devleti için yegane ortak paydası, kendisini zayıflatmaya, bölmeye, parçalamaya yönelik adımlar olması ve varlığı için bir tehdit oluşturuyor olmasıdır. hal böyle olunca, türk devleti, mevcudiyetine tehdit olarak gördüğü her unsur ile savaşacaktır ve savaşması da bizatihi türkiye cumhuriyeti devleti'nin kuruluş felsefesi gereğidir.
bu devlet, bir yangından sağ kurtarılmıştır.
bu devlet, darmadağın olmuş büyük bir ailenin hem yetim hem de öksüz büyümüş balasıdır.
bu devlet, revan göçmenin, bulgar muhacirinin, yunan mübadilinin duasıdır.
bu devlet, sokakta bulunmamıştır, ihanete pey olarak sunulmamıştır, kumar masasında kazanılmamıştır.
biz biliyoruz ki türk devleti zayıflarsa, bu milleti bu topraklarda barındırmazlar. türk'ü boğmayı çok kereler denediler, bir kere daha denerler.
bu devlet kendisini koruyacaktır. her ne pahasına olursa olsun, her kime karşı olursa olsun. devletin bu beka kavgasında, devletin yanında saf tutmak ile şeyh rıza'nın, şeyh said'in, resul ağa'nın, abdulkuddus'un, abdullah öcalan'ın yanında saf tutmak da bir fıtrat ve tıynet meselesidir. nihayetinde herkes, kendine yakışanı yapar. -
38. sapanca gölü'nde kutsal su mucizesi
mayalanma derken?
her yaz, gölde yüzerken göle işeyen binlerce çocuk var... -
39. netflix türkiye
sadece şu başlığa bakarak türkiye'nin ne kadar boş beleş insanla dolu saçma sapan bir 3. dünya ülkesi olduğunu anlayabilirsiniz. adam gelmiş %10'unu anca izledim diyor. netflix baştan sona oturup izlenecek bir platform değil. seçip, beğenip izlenecek bir platform. adam verilene tamah etmeye nasıl alıştıysa ilk filmden başlayıp sırayla izliyor anlaşılan.
-
40. engin geçtan
geçtan, son yılların bana kattığı en büyük değerlerden biriydi. yaşamımın düğümlendiği aşamalarda, belki sokakta karşılaşsam tanımakta güçlük çekeceğim bu adamın eli, omzumdan eksik olmadı. ya da yalın bir okuru olarak duygum hep bu yöndeydi.
okuduğum ilk kitabı, 'psikodinamik psikiyatri ve normaldışı davranışlar'dı. pek çok romandan daha büyük heyecanla okuduğumu anımsarım. başkalarına ve başka şeylere anlam vermek için bir başvuru kaynağı olmasını ummuştum, kendime anlam vermeme yardım edecek bir başucu yapıtıymış meğer.
geçtan'ın varlığı, dünyaya ve türkiye'ye güven ve umutla bakmamı sağlayan nedenlerden biriydi. şimdiden sonra, bu umudu, engin geçtan'ın varolmuş olmasında arayacağım.
yapıtlarında altını önemle çizdiği şeylerden biri, insanı insan yapan şeylerin arasında, karanlık yanlarının da olmasıydı. apaçık ki, yaşamı yaşam yapan şeylerin arasında da ölüm var işte.
--- spoiler ---
"hayat bir dizi rastlantı ve bizim o rastlantılarla birlikte nasıl varolduğumuz ya da olmadığımız. önce günaydın, sonra biraz haz, biraz acı, biraz aşk, biraz hayal kırıklığı, biraz sıcaklık, biraz yalnızlık, biraz boyun eğme, biraz başkaldırı ve ardından iyi geceler."
--- spoiler --- -
41. erkeklerden erkeklere tavsiyeler
beyler allah aşkına şu sakalları kısaltalım beyler. artık hangimiz suriyeli hangimiz akp li hangimiz kürt hangimiz tarz belli değil
-
42. umutlar kırılınca çıkan ses
umutlar kırılınca ses çıkmaz ki. bir karanlık başlar, içe dönüştür bu. sonra bir hesaplaşma umutların söndüğüne dair mesajlar algılanır ve kolayca gidilir. keşke insanlar bunu bilmeseydi. umut vererek tutmaya çalışıyorlar kırdıkları dalları. umut biterse yaşam başlar..
-
43. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı
dahil olmadığım veritabanı. işiniz gücünüz yok mu bir de saatlerce dert dinlerim diyorsunuz anlamıyorum.
-
44. 19 şubat 2018 doğu guta katliamı
daha önce de burada katliam olduğu söylendi sonra ortaya çıktı ki rejim kuvvetleri öso'nun mühimmat deposunu vurmuş ve buradan yayılan kimyasal maddeler halkı öldürmüş.
esad için öso bizim için ypg neyse o.
arkadaş kabul edin bu şerefsiz iç savaşta taraf tuttuk ve elimizde patladı.
şimdi akplilerin yeni lafı geçmişi konuşmayalım olan olmuş. yok ya sen her seferinde bunlaaarrrrrr 80 yıl önce diye lafa gir ama iş senin yaptığın pisliklere gelince konuşmanın yeri zamanı değil. hasiktir.
akp adlı örgüt abd'nin bop'u için bu ülkeyi ateşe atmıştır.
ben ülkemin güvenliğini düşünmek yerine ıslak fetih hayalleri kuramam. -
45. bakire olduğu düşünülen ünlüler
(bkz: yılmaz morgül)
-
46. photoshop'lu belgeyle uzman yardımcısı olan kadın
kızın photoshopla elde edebildiği puanları (hatta daha fazlasını) bileğimin hakkıyla almama ve sınavları birinciliklerle kazanmama rağmen 4 yıl mülakatlardan elenmiş biri olarak, allahın ömrünün sonuna kadar bin türlü belasını vermesini, onu araştırmadan bilerek veya bilmeyerek işe alanların da müstehaklarını bulmasını dilediğim, büyük hırsızların ülkesindeki küçük hırsız. eminim çok iyi yerlere gelecektir.
-
47. bisikletiyle aşk yaşıyor diye boşanmak istemek
bisiklet bahane 400 bin tl şahane.
2 yıl evli kal 400 k para iste. aylığı 16.666 tl. vay maşallah. adam eskorta gitse, her vizite 500 tl olsa, ayda 33 kadınla yatar.
ne yapıyormuş lan adam bisiklet gidonunu götüne mi sokmuş da aşk yaşamış?
haspam bi bisiklet alaydın da adamınla beraber takılaydın. -
48. yazılan mesaja anında cevap yazan kız
ilişkilerinde strateji kaygısı gütmeyen insandır.
yazsın, okuyun, cevap yazın. öküz olmayın. -
49. rusya'nın tsk'ya işgalci demesi
verilen habere göre olmayan olay. ırak’ın moskova büyükelçisi beyanını rusya devletinin resmî açıklaması gibi başlık açmak da ilginç bir kafanın ürünü. hayırdır?
-
50. beşiktaş
abdestinizi tazeleyin, maç duamız hazır !!!
bismillahirrahmanirrahim
eeeyyy geceyi karanlık, gündüzü aydınlık, atiba'yı siyah, talisca'yı çikolata renkli , gökhan töre'yi turuncu, medel' i bal porsuğu gücünde yaratan yüce rabbimiz;
sana hamdü senalar, yüce peygamberlere ehlibeytine salat ve selam olsun.
ya rab, bizlere kereminle lütfet ki, galibiyet 3 puanı yanında bu bayern münich denilen takımı sahadan silip harika bir oyun oynamamızı niyaz eyle.. gecemizi bayram et.
rabbim hazreti muhammed'in hatırına bizim şu maçı kazanmamıza inayet et. bize maç sonrası "umutlandırıp utandırmayın" dedirtme..
aşmeti tâ arşa varan, ey kerîm ve lütufkâr rabbim, beşiktaşlı futbolcu kullarına güç ver, şenol güneş hocamıza yüksek oyum görüşü ve taktik zekası bahşet. yaklaşan mübarek üç aylar hatrına bizi galibiyet ile taçlandır.
mülkün sahibi ve hâkimi rabbim, sen kartallarımın rüzgârına rüzgâr kat, taraftar kardeşlerime güç ver, dualarını kabul eyle, dünyanın heryerinden yüreği kartal aşkı ile atan ve bu gece heyecandan uyuyamayan beşiktaş'lı kullarına galibiyet sevincini yaşamayı niyaz eyle..
ey kerîm ve lütufkâr rabbim, sen bizi son dakika gollerinden, çıkarken kaptırılan toplardan, yenen basit gollerden, hakemin yanlı yönetiminden, gereksiz kırmızı kartlardan ve quaresma'nın saçma hareketlerinden koru. şutlarımızı direkten döndürme, haksız şekilde lehimize verilen kararlardan da koru..
ahkemü'l-hâkîmîn; ite, köpeğe, yanlı basına, fenerbahçe ve galatasaray taraftarına, ekranlardaki spor programlarının manipülatif yorumcularına, kara taşa ,kor ateşe, yıldıza, aya, güneşe, dağa, taşa, şampiyon kartal yazmayı nasip eyle !!!!
(amin.)
allah yar ve yardımcımız olsun. haydi göreyim kartallarım!
vurduğumuz gol yediğimiz offside olsun...