asıl ortada bir ikiyüzlülük varsa, o da havaalanı saldırısından sonra göbek atıp, köprü açmaktır.
Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. 15 temmuz 2016 nato'nun yas kararı
-
2. hilafeti satan yahudiye ulu önderim diyorsun
dininizi satan yahudiye de uzun diyosunuz, reis diyosunuz.
-
3. bir gün herkes tayyip bey'e teşekkür edecek
"hülya hanım'ın da par(s)ası bitmiş , trt projelerinde yer almak istiyor anlaşılan" diye düşündüren başlık.
yakında alırız haberini... bakalım hangi kıymetli (!) trt projesinde yer alacak kendisi. -
4. uyuyan yolcunun fotoğrafını çeken metro muavini
metro turizmin artık terör örgütü ilan edilmesi gerektiğini gösteren muavin.
iki gün skandalsız durun be kardeşim. -
5. yemeksepeti'nin joker sipariş üçkağıdı
rezalet anlatımı: 8
rezalet boyutu: 5
hak arama: 8
beslenme alışkanlığı: 1 -
6. 15 temmuz 2016 tsk'nın yönetime el koyması
sabiha gökçen de 1 saattir uçağın içindeyiz ve pegasus bedava su veriyor. suyu verdiği an durumun ne kadar ciddi olduğunu anladım işte
-
7. halifeliğin ilanının türkiye'yi uçuracağı gerçeği
4 halifenin bile huzurla halifelik yapamadığını ve 3 tanesinin öldürüldüğünü bilmeyenlerin hilafet ile islama huzur geleceğini sandığı bir deli saçmasıdır...
-
8. 15 temmuz 2016 darbesine tiyatro diyen insan
şu anda canlı izlediğim için tiyatro diyorum. yarın da film diyeceğim.
-
9. 15 temmuz 2016 uefa şampiyonlar ligi kura çekimi
fener'e monaco'nun çıkacağı kura çekimidir. 2 terör ülkesini birbirine kırdırırlar muhtemelen.
-
10. 15 temmuz 2016 darbe girişimi tiyatrosu
daha en başından bunun bir tiyatro olduğundan şüphelenmiştim. şu anda eminim.
trt'de bir bildiri yayımlanıyor ama özel kanallarda bildiriyle alenen taşak geçen yorumcular var.
rte rahatça konuşma yapabiliyor.
halk sokağa çıksın çağrısı yapılıyor. ntv'de halkın protestosu eşliğinde "tanklar geri çekiliyor" görüntüleri veriliyor.
vs vs...
bu olay sebebiyle başkanlık sistemi garantilendi. son hamleydi ve çok güzel oynandı (biz yemedik ama şu anda sokaktan artarak yükselen korkunç korna seslerinden anlıyoruz ki akp teşkilatı gayet güzel dökülmüş sokaklara).
hepimize geçmiş olsun. daha güzel bir sabaha uyanmayacağımız garanti.
edit: lütfen okuyun,
(bkz: 15 temmuz 2016 provokasyonu) -
11. porno vs gerçek seks
tvde-stadyumda maç izlemek vs halısahada maç yapmak gibidir.
bir tanesinde profesyonelleri izlersin, diğerinde sevdiğin insanlarla berabersindir.
bir tanesinde spektaküler hareketler vs vardır, diğerinde ise yani işte herkes elinden geldiğince.
bir tanesinde kenarda bir teknik direktör sahada hakemler vs vardır diğerinde herkes kendinden mesuldür.
bir tanesinde kondüsyon önemli değildir, sadece oturursun- diğerinde kondüsyonu düzelticem leeeeeaaaan diye popondan solursun. -
12. as monaco
ukrayna'da iç savaş: rakip shakhtar
rusya ile kriz: rakip l.moskova
operasyonlar devam: kurada amed
nice saldırısı: rakip komşu monaco
bordo bereli miyiz bu ne amk. -
13. 15 temmuz 2016 nice saldırısı
bu katliamın ardından hani ölümlerden zevk alır gibi tweet yazan, entry giren, fransa'nın dış politikasına değinip rüzgar eken fırtına biçer misali şeyler yazan çizen insanlar var ya, ve açık açık ışid'i destekleyenler. işte prensiplerimden ödün verip hepsine orospu çocukları diye küfretmek istiyorum ama hem annelerine ayıp hem de orospulara hakaret olacak.
neden bu olaylar fransa’da oluyor da başka yerde olmuyor diyenler var. zira hem fransa avrupa’nın en çok müslüman barındıran ülkesi, hem de nüfusundaki müslümanların büyük bir kısmı sömürge kökenli (cezayir, tunus ve batı afrika ülkeleri). ne tam fransız olabilmişler ne de tam olarak cezayirli, tunuslu. soykırım ve geçmiş fransız politikaları yüzünden devlete karşı mesafeliler ama aynı zamanda fransa’yı hak edilmiş vatan olarak görüyorlar. içlerinde hayli marjinal; terör örgütlerinin manifestolarına kanmaya, aidiyet hissetmeye muhtaç insan var. ışid ve benzeri örgütler de bundan nemalanıyor. libya harekâtı veya petrol şirketleri ile alakalı teoriler tali mevzular anlayacağınız.
bu saldırının islam dini ile alakası var mı? şimdi eğri oturup doğru konuşalım, yayılırken bile kan dökmüş, savaşlarla hakimiyet kurmuş bir dinden ve eli kılıç tutan bir peygamberin dininden “islam kelime manasıyla barış anlamına gelir, haliyle islam barış dinidir” gibi bir argüman çıkardığınız anda ben dahil aklı başında birçok kişiyi bir gülme krizi tutuyor. kuran’ın içinde bilhassa medeni surelerdeki bazı ayetlerin ötekini dışlamaya, sindirmeye, köleleştirmeye, düşman belletmeye, öldürmeye çanak tuttuğu da açık.
şimdi kendini zeki addeden bazı suserlar diyor ki, “bu ayetler o zamanın, o günün koşulları yüzünden indi” gariplerim öğrenmişler ya tarihi o günün koşullarına göre değerlendirmeyi, bunu kullanıyorlar akılları sıra.
hmm… şimdi bu kuran isimli kitap mukaddes değil mi? her kuşağa, her zamana, her çağa hitap eden evrensel bir kitap öyle değil mi? o halde her ayeti ve her hükmü bugünü de kapsıyor?
o halde? bu dindar tayfa af buyursunlar o kadar aklı evvel ki, kendi kendilerini yalanlıyorlar ama farkında bile değiller. çıkıp da o ayetlerin hükmü kalmadı diyebiliyor musun? hadi çıkın diyanet işlerinin bir etkinliğinde kapın mikrofonu, bas bas bağırın bu tür ayetlerin hükmü kalmadı diye, bakalım linç ediliyor musunuz edilmiyor musunuz?
sonuç olarak bu adamlar terörist olabilirler, psikolojik sorunları olabilir, başka nedenlerden tevarüs eden kinleri olabilir ama bu insan müsveddelerini kalabalık arasında kendilerini patlatmaya, bir tırla masum insanları ezip geçmeye götüren o inanç, o motivasyon, ebu bekir el bağdadi gibi canilerin perspektifinden, retoriklerinden, manifestolarından geliyor. peki el bağdadi ve muadillerine müslümanların kanmasını kolaylaştıran temel sebep ne? inandıkları dinin en mukaddes emanetinde bazı sayfalarda bulunan bazı ayetler, el bağdadi’nin düşüncelerini destekliyor veya tam tersi el bağdadi o ayetlerden yola çıkarak kendine göre bir sistem yaratıyor. zira adam diyor ki, bu kitap mukaddes ise ve kıyamete kadar hükmü geçerliyse niye öldürmeyeyim, yıkmayayım, patlatmayayım? bana bunu emrediyor.
siz bu konuyu konuşmadığınız düşünmediğiniz, sırf dininizi koruyacaksınız diye aptalı oynadığınız sürece islam dünyasından daha çok terör örgütü çıkacaktır.
buradan birileri çıkıp bana hristiyanlığın yayılım döneminde roma topraklarında yaşananları, haçlı seferlerini, emperyalizm ve misyonerlik faaliyetlerini, kolonyalizm ve köleliği, ırak’ta yaşananları anlatmaya kalkmasın. emin olun çoğunuzdan daha iyi biliyorum bu ve anmadığım çoğu tarihi vakayı. islam’ın aydınlanma çağını, en hakiki oryantalistlere açıklayıp kafa ütüleyen biriyim ama doğrucuyum da.
islam’ı diğer semavi dinlerden ayıran ve onların geçirdiği dönüşümü yaşamasını engelleyen, önünü tıkayan bir özelliği var. islam’ın şeriatı, peygamberi yaşarken tesis edildi ve mukaddes kitabı ardıllarınca yazılmadı, peygamberin bizatihi kendisi tarafından sahabelere ezberletildi. kuran incil’in aksine konsillerde seçilmedi, derlenmedi. kuran kitaplaştırılma sürecinde ne yaşadı, hangi ayetler eksik nakledildi hangi ayetler değiştirildi onu da bilemeyiz ama halifeler döneminden beri kabul edelim ki bu kitap mutlak kudretini korudu.
zaten bu yüzden islam’ın aydınlık çağı çok uzun süremezdi. ilim ve felsefe alanında yapılan çalışmalar zamanla insanları kitabı sorgulamaya ve islam’ın dilini konuşup ona ait olmayan çok daha kadim inançlara, tasavvufa, vahdet-i vücuda, animizme sürüklüyordu. haçlıların yaşattığı zulmün travması da işin içine eklenince içtihat neredeyse bitirildi, cihat kavramının üzerine titrendi. o gün bugündür islam’ın ana gayesi budur. ha barışla, ha savaşla yayılmak, fethetmek, tahakküm kurmak, ümmetin popülasyonunu artırmak. bilimmiş, felsefeymiş, sanatmış, ticaretmiş, bunlar ikincil, üçüncül meseleler olarak kaldı.
insanlarda hegelyen bir beklenti var. hristiyanlığın yaşadığı reformu er geç islam’ın da yaşayacağı farz ediliyor ama kanaatim şudur ki bu olmayacak. aksine islam bir süpernova gibi şişecek, şişecek ve kendi içine çökecektir zira ardındaki tarihselliği onun önünü tıkıyor.
işte ülkemizde, fransa’da, suriye’de, ırak’ta ve dünyanın birçok ülkesinde yaşanan bu katliamlar bahsettiğim çöküşün emareleri. çaresizlik... islam alternatif üretemiyor, çağa entegre olamıyor. her modern girişim veya aydınlanmacı politika daha fundamentalist antitezler yaratıyor. özgür, kişisel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılmadığı, insanların istediği gibi yaşayabildiği, rahatlıkla yazıp çizebildiği bir islam ülkesi var mı? buna en yaklaşan ülke türkiye idi ama son otuz yılda neler olduğunu görüyorsunuz. ayet okunmuş fasulye ile bilim yarışmalarında ödül alan bir nesil üretebildik hamdolsun.
bunlar devam ederken, bu çöküşün şarapnel parçalarından etkilenen dünyanın geri kalanının islam’a fobi geliştirmesini engelleyemezsiniz. batı’nın ortadoğu politikasını anarak bu katliamları ve örgütleri aklayamazsınız. batı’nın elinde bir hipnoz cihazı mı var? tunuslu adamı hipnotize edip terörist mi yapıyorlar? istediğin kadar tarihsel bahanen olsun, sivil insanları, çocukları, polisleri, askerleri öldürüyorsan suçu gidip geçmişe atamazsın, bizi sömürgeleştirdiniz ben de sizi öldürüyorum dediğin an tarih önündeki haklılığın silinip kaybolur. asala’dan pkk’ya, boko haram’dan el kaide’ye her terör örgütü için söylüyorum bunu.
fransa’da bu vakaların sık yaşanmasına bir sebebinin de pyd’nin uluslararası mecrada meşrulaştırılma girişimi olduğunu iddia eden bir asalak vardı başlık altında. engellediklerimden biri olduğu için nickini şimdi göremiyorum. varsa böyle düşünenler, onlara da cevap yazalım.
pyd pkk tabanlı bir oluşum olduğu kadar, içinde hiç pkk’nın içinde bulunmamış, suriye’nin kuzeyinde yıllarca yaşayıp suriye vatandaşı olmayı bekleyen kürtleri de barındırıyor. ister kabul edin ister kabul etmeyin, suriye’de ışid’e karşı en etkin mücadeleyi gerçekleştiren, örgütün belini büken örgüt de pyd oldu. sizin ne idüğü belirsiz özgür suriye ordunuz değil anlayacağınız. avrupa’yı kana bulayan ışid’e karşı en etkili mücadeleyi sergileyen bu örgüte sempati beslenmesi kadar normal bir şey var mı? ki hatırladığım kadarıyla pyd heyeti daha bu şubat ayında elysee sarayı’na ziyarette bulunmuştu. hükümetiniz hükümet olsaydı da geleceği öngörebilseydi, pyd’i destekleyip ülke içindeki kürtlerden de tam destek alarak alemlerin en kral ülkesi olsaydı. belki bu kadar asker ve sivilimiz de ölmemiş olurdu? ha ne dersiniz? ama ne yaptı türkiye cumhuriyeti? ne yaptığını gayet iyi biliyorsunuz, kimleri desteklediğini, kimlere terör örgütü diyip kimlere demediğini…
pyd sizce terör örgütü mü ve hala bu katliamların arkasında bu tür ülke bölmeli menfaatler mi arıyorsunuz? pkk’nın suriye’ye geçmesi ve pyd’nin örgütlenmesi için kürt koridorunu açan ben miydim akp hükümeti mi? neden götünüz yemiyor da şimdi terör örgütü olarak ilan ettiğiniz bu örgüte vaktiyle kucak açan hükümete iki kelam edemiyorsunuz? 1984’teki okyanusya halkından zerre farkınız yok.
oturduğunuz yerden komplo teorileri yazıyorsunuz. bugün fransa’da haftalar önce istanbul’da masum insanlar ölürken, malak gibi yatağa yayılıp üç kuruşluk bilginizle teori kasıyorsunuz ve benle, benden daha nitelikli olanların sesini o gürültüde duyulmaz kılıyorsunuz. tek vasfınız bu… istatistiksel veri olmaktan gayrı hiçbir şey başaramayacak vasat insanların sesinin bu kadar çıktığı bir dönem var mı acaba medeniyet sahnesinde?
temennim odur ki bu ve benzeri katliamlar bir daha yaşanmasın, ülkemiz ve dünyanın geri kalanında böyle örgütlerin soyu kurusun, daha medeni daha barışçıl bir gelecek bizi bekliyor olsun lakin dedim ya az evvel doğruyucum diye, mantığım temennimin nidasını bastırıyor.
çok istiyorum biliyor musunuz birçoğunuz gibi kan ağladığımı, üzüntümden gece uyuyamayacağımı, kahrolduğumu yazabilmeyi, romanesk cümlelerle duygularımı ifade etmeyi. ama çoğunuz kadar sahte olmayı başaramıyorum. uyuyamayacağım diyenlerin çoğunun horul horul uyuduğunu, kahrolduğunu söyleyenlerin şu an belki kahvaltı yapıp işe gitmek için hazırlandığını, kan ağladığını söyleyenlerin eşiyle sevgilisiyle seviştiğini biliyor olmak, bu kadar gerçekçi olmak insanı insandan soğutuyor.
duyarsızlaştığımı hissediyorum. bir ailesi, çocukluğu, gençliği, hayalleri olan, bir kızın bir oğlun ana babası olan bir kadının bir erkeğin eşi olan bu insanların; benim gibi sizin gibi şu dünyaya en fazla yetmiş seksen yıllığına gelmiş bu canların bir çırpıda, aniden, yok yere, şeytanın dahi tasavvur edemeyeceği kadar gaddar bir şekilde öldürülmesine karşı duyarsızlaşıyorum.
hayalleri olan, yaşam hakkı olan tek bir insanın öldürülmesi bile günlerce aylarca üzerinde durulup düşünülmesi elzem bir hadiseyken, yüzlerce insanın bir anda öldürülmesine müteakip siyasi, tarihsel, dini tartışmalar yapan biri durumuna gelmek, getirilmek. üzülüyorum zira sizi yererken size dönüşüyorum, size bir şey anlatayım derken sizin dilinizi öğreniyor kendi dilimi unutuyorum.
türkiye ve dünya halklarından ümidimi keseli çok oldu. masumlara kolayca dokunan şu ecel efendinin, siyasi ikbali için dünyanın başına bu belayı açmış şeref yoksunu tiranlara dokunacağı günü bekliyorum. mezarlarına tüküreceğim günü bekliyorum.
o günü görecek kadar şanslı mıyım acaba? zira biliyorum ki şu ölüm dediğimiz şey her nedense en son katilin kapısını çalıyor.
ekşi sözlükten insan manzaraları:
örnek 1: okuduğunu anlamamış bir sözlük yazarı. http://i.hizliresim.com/ppje5n.jpg
örnek 2: direkt küfrü basmış garibim. http://i.hizliresim.com/9lzgb9.jpg
ben canilere bile küfür etmek isteyip edemediğimden yakınayım, gençlik rahat rahat annemizi orospu, ecdadımızı yahudi dölü, bizi ibne kılıyor. insan müsveddelerinin arasında yazıyoruz resmen. -
14. darbe olayları il ilçe durumları
(bkz: yozgat)
bildiğiniz yozgat işte. -
15. 16 temmuz 2016 camilerden sela verilmesi
galiba cumhuriyet öldü. selası veriliyor.
-
16. nice değil de lice olsaydı bu kadar üzülmezdiniz
iş yerindeki etnik arkadaş kesinlikle haksız, nice ile lice arasında hiç bir kafiye yok. nis diye okunur o, dolayısıyla bitlis ile yarıştırması lazım gözyaşlarını.
-
17. afrika'da soykırım yapan fransa'ya az bile
atanların, ışid müslümanları temsil etmiyor demeye hakkı olamayan manşet. adeta "biz aynı kafadayiz, şiddeti destekliyoruz" diyorlar.
-
18. misvak dergisinin ışid'i öven karikatürü
birkaç öfkeli karikatürist diye birileri tarafından es geçilecektir. bu arada bundan yaklaşık 50 yıl önce bülent şeren yeni türkiye'yi kusursuz çizmiş.
-
19. bkz'ları bölerek yapılan efsanevi şaka
-
20. pokemon go
-
21. her terör saldırısından sonra dine saldıran tip
merhaba ben gerçek islam bu değil, her terör saldırısında çıkarak gerçek islam bu değil derim, bunu her dediğim hafta en az 100 kişi başka bir ülkenin başka bir yerinde patlıyor. ama bence suçlu islam değil çünkü ben hiç kuran'ı okumadım öyle kulaktan dolma sallıyorum ama her ne kadar her hafta 100 kişi ölse de yine aynı şeyi söylemeye devam edeceğim böylece saldırılar da hep olacak çünkü gerçek islam bu değildir.
-
22. 16 temmuz 2016 ankara patlaması
bir hırsızın ülkeyi getirdiği noktanın resmidir o patlama. ışid, pkk, darbe... ülkeyi mahvetti siyasi hırsları için. allah belasını versin...
-
23. nice saldırısına dair hiç görüntü olmaması
önce nicke sonra entry'ye bak...
önce nicke sonra entry'ye bak...
önce nicke sonra entry'ye bak...
önce nicke sonra entry'ye bak...
öğrenicem zamanla. -
24. recep tayyip erdoğan
gazeteci : f16ların bir skorskyi düşürdüğü iddia ediliyor
rte : ben de duydum
cango: valla ben de duydum -
25. maçın yıldızı messi değil cumhurbaşkanı erdoğan
(bkz: eto'o gerçekten bitmiş)
-
26. jose ernesto sosa
bu sosa mevzusu eğer demirören döneminde olsaydı, parası zamanında ödenmediği için bu bahaneyle ya çoktan gitmişti ya da yönetim yıllık ücretini 3 milyon euro'ya çıkarmıştı. ama şimdiki yönetim hem mali hem transferler konusunda disiplinli olup oyunu kuralına göre oynadığından sosa kıpırdayamadı bile. severiz sevmeyiz ama demirören gibi bir felaketin ardından fikret orman bu kulübe ciddiyet, itibar kazandırdı.
-
27. yurtta sulh konseyi
yalnız çok acaip demokratik bir bildirisi var şu an trt'den duyduğum. hani bilmesem seçim propaganda metni diyeceğim.
-
28. 16 temmuz 2016 cnn türk baskını
cnn türk'ün çaycısı kanala el koydu , darbe içinde darbe amk.
-
29. 26 temmuz 2016 muse konseri rezaleti
bildiğiniz üzere sevgili muse 26 temmuz'da şehrimize şeref vermeye geliyor.
organizasyonu yapan firmanın adı istanbul blue night.
yapılan ise tam bir terbiyesizlik.
biletlere bakan bilir; biletler çıktı, 1 hafta geçti ve 160 lira civarı olan normal ayakta biletler tükendi (biletix'de öyle yazdı). bu yüzden ben ve bir çok arkadaşım 330 lira bayılıp golden circle almak zorunda kaldık.
şimdi ise bilin bakalım ne oldu?
biletix'de "normal ayakta" bilet var.
terbiyesiz herifler önce tükendi gibi gösterip diğer kategorilerden de bilet sattırdılar, sonra herhalde millete pahalı geldi, kimse almıyor diye, ya da konsere az kaldı diye tekrar ayakta bileti aktif ettiler. bu yasal olarak suçtur.
biz bilet alan 12 arkadaş ve çevremizde toplamda bilet alan yaklaşık 40-50 kişi olarak istanbul blue night hakkında tüketici mahkemesi'ne şikayette bulunacağız, avukat arkadaşlarımla konuşacağım ve eğer mümkünse şirket hakkında dolandırıcılık yaptıkları gerekçesiyle de suç duyurusunda bulunacağım.
bunun adı nitelikli dolandırıcılıktır neredeyse.
hiç yakışmadı, tadımızı tuzumuzu kaçırdınız.
eğer bizle aynı durumda olan insanlar var ise yeşillendirsin, hep beraber şikayette bulunalım. yaptığımız fazla ödemeyi dahi iade etmek zorunda kalırlar.
insanları bu kadar kolayca keriz yerine koyamazsınız.
biletler burada
bu arada bu rezilliğe biletix'in de ortak olduğunu lütfen unutmayalım. bu konu biletix ve istanbul blue nightın ortak hareketidir. biletix'in de kabul etmemesi gerekir böyle bir şeyi. bu yüzden biletix hakkında da şikayette bulunacağız.
bu sefer yanınıza kalmayacağına emin olun. -
30. hilary clinton fetö bağlantısı belgelendi
2009 diyor.
yanlış bilmiyorsam o zamana ait rte ile fetö bağlantısına ait de bayağı belge var.
insanın aklı götünde olunca ancak böyle boklar çıkıyor işte. -
31. erdoğan'ın halkı meydanlara çağırması
bir çeşit kendi götünü kurtarmak adına iç savaş çağrısı.
-
32. türk sen övün değilsen iteat et olmadı geber
(bkz: türk sen)
sendikalı türkler -
33. doğduğu köye gerçek din gönderilmiş şanslı mümin
itzel, milattan sonra 924 yılında mayaların quirigua isimli köyünde doğdu. quirigua bugün guatemala'nın izabel vilayetine dahil. itzel'e annesi bu ismi verdi. kadim maya dilinde gökkuşağı tanrıçası anlamına geliyor ismi. gözleri kömürden daha kara toparlak yüzlü güzelce bir kızdı. inançlıydı. kabilesinin diğer bütün üyeleri gibi o da mayaların kutsal kitabı olan popol vuh'a inanırdı. gerçek tek bir din vardı ve bu din onun köyüne gönderilmişti, kendini şanslı görürdü. en gerçek dini yaşadığına ve en gerçek tanrılara inandığına dair içinde en ufak bir şüphe bile barındırmazdı. popul vuh'un kiçece olan şiirsel dili onu büyülerdi. tanrıların en kudretlisi olan kukulkan'ın merhametine ve rahmetine teslim ederdi kendini. arılar tanrısı ah muzen cab ona lezzetli ballar ikram ederdi. sağlık ve şifa tanrısı ahau chamahez onun sıhhatini temin ederdi. yağmur ve fırtınalar tanrısı zaman zaman onu ve halkını cezalandırırdı ama olsundu, tanrılardan gelene isyan olmazdı. insan kurban ederek tanrıların gönlü alınmalıydı. sonuçta onlar gerçek tanrıydı ve başka yerlerdeki başka tanrılar gibi uydurma değillerdi. bu yüzden itzel çok ama çok şanslıydı. en nihayetinde doğru yolda olduğu için xilbaba denilen ve yerin altında bulunan kötü tanrılar ve iblisler onun kan kusarak ölmesine, derisinin şişmesine ya da kanının bozulup hastalanmasına ya da kıtlığa ve felakete yol açamayacaklardı. mutluydu.
milattan sonra 1524 yılında ispanyol fatih pedro de alvarado maya imparatorluğunu ve mayaların bir alt unusuru olan kiçelerin topraklarını işgal ettiğinde itzel'in 31. kuşaktan ilk torunu henüz doğmuştu. ispanyollar kiçelerin birçoğunu da diğer mayalara yaptıkları gibi katlettiler. katlarca fazlası da avrupa'dan ispanyolların vücudunda gelen mikropların salgın hastalıklara özellikle çiçek hastalığına neden olması ile öldü. aradan geçen 300 yıl sonunda hayatta kalan kiçe halkları dillerini unuttular ve ispanyolca konuşmaya başladılar; tanrılarını unuttular ve katolik hristiyan oldular.
milattan sonra 1904 yılında itzel'in 50. kuşaktan ilk torunu doğdu. ona da itzel adını verdiler. itzel'in yaşadığı aynı köyün yakınındaki şehirde yaşıyordu hala. 50. kuşaktan itzel'in gözleri kömürden daha karaydı, toparlak bir yüzü vardı ve güzelce bir kızdı. inançlıydı. ailesinin diğer bütün üyeleri gibi o da incile inanırdı. gerçek tek bir din vardı ve bu din onun köyüne gönderilmişti, kendini şanslı görürdü. en gerçek dini yaşadığına ve en gerçek tanrılara inandığına dair içinde en ufak bir şüphe bile barındırmazdı. incilin dili onu büyülerdi. tanrının oğlu kutsal isa'nın ve meryem ananın merhametine ve rahmetine sığınmıştı. papaya büyük muhabbet beslerdi. kilisede şarkılar söyler paskalya günü yumurtalar boyardı. mutluydu.
milattan sonra 1985 yılında itzel'in 54. kuşaktan ilk torunu doğdu. ona da itzel adını verdiler. 54. kuşak itzel 25 yaşına geldiğinde ecdadını merak etti. bir paskalya günü internetten açıp popol vuh'un ispanyolca çevirisini okudu:
"tanrı ilk insanları çamurdan ve ikinci insanları da odundan yarattı. ama odundan yaratılanların akılları ve duyguları yoktu. ilk insanları bir sel ile helak etti ve onlar maymunlara dönüştüler....."
-"bu ne lan?"
dedi itzel.
-neyse ki bu saçmalıklardan kurtulup aklı başında katolikler olmuşuz biz.
suratında mağrur bir ifade ile açıp daha önce hiç okuma zahmetine kalkışmadığı incilden rastgele bir sayfa okudu
" taşakları ezilmiş ya da siki kesilmiş kişi rab'bin topluluğuna girmeyecek. (deuteronomy/23-1)
"vay mk bu ne laaan?"
iyice çıldıran itzel en iyisi açıp bir de kuran okuyayım dedi.
"andolsun, cehennem için de birçok cin ve insan yarattık ki kalbleri var, fakat onlarla anlamazlar; gözleri var, fakat onlarla görmezler; kulakları var, fakat onlarla işitmezler. işte onlar hayvanlar gibidir, hattâ daha da sapık... ve işte gâfiller onlardır!" (araf, 179)
atalarının tersine kendini artık şanslı bir mümin olarak göremeyen kara gözlü itzel en sonunda icq'dan tanıştığı online sevgilisi skocax'ın tavsiyesi ile açıp voltaire okumaya karar verdi.
"tanrı var olmasaydı onu icat etmek gerekirdi."
"bayım tanrı diye bir şey yok ama sakın uşağıma var olmadığını söylemeyin yoksa beni uykumda öldürür."
itzel bugün ne mi yapıyor? mutfakta fincanları duruluyor kara gözlüm. az önce birer türk kahvesi içtik. 55. kuşaktan itzel yeğeninizin yalanlarla, mitoslarla, efsanelerle ve masallarla dolu bu dünyaya gelmesine 4 ay kaldı.
doğdukları köylere en gerçek dinler gönderilmiş tüm şanslı müminlere benden bi türkü: https://www.youtube.com/watch?v=xwtdhwltsig -
34. hollanda vatandaşının krala hakaretten ceza alması
yıl olmuş 2016 hala dünyada krallar, kraliçeler var amk. özelliğin ne de ayrıcalıklısın? baban da kraldı. onun babası da kraldı onun bilmem kaç kuşak öncesindeki babası da devrin en güçlü çetesinin elebaşıydı.
sikeyim krallığınızı.
hakaret eden kim olursa ceza alsın ama kral nedir amk? -
35. 15 temmuz 2016 beylerbeyi olayları
eğer askeri darbeyse bizi 14 yıl geriye götürmesi dileğiyle dediğim darbe.
-
36. arda turan'ın teknede okey oynaması
evet saatine 1000 lira verip tekne kiralıyorsun, üzerinde okey oynuyorsun. ben vizyon diye buna derim. başka bir dille asgari ücret alan adamdan milyon kat fazla kazanıyorsun ama, muhteviyat olarak bir adim önünde değilsin. orta doğu insanı işte fazla bişey beklememek gerek.
-
37. bakire olmamasına rağmen evlenmek isteyen kız
adaçayının faydaları:
zararlı toksinlerin vücuttan atılmasını sağlar
beyin fonksiyonlarını geliştirir
bronşit ve astım belirtilerini hafifletir
karaciğeri temizler
idrar yolu enfeksiyonunun tedavisine yardımcı olur
aşırı terlemeyi azaltır
stresi azaltır
sakinleştirir
menopoz sonrası belirtileri hafifletir
saçların beyazlamasını yavaşlatır
mantar enfeksiyonlarına karşı kullanılır
hafızayı güçlendirir
alzheimer’a karşı yardımcı olarak kullanılır
kan şekerini düşürür
dişeti iltihaplanmasına karşı kullanılır
ağız yaralarının tedavisinde kullanılır
sinirsel baş ağrısını hafifletir
safra kesesini çalıştırır
gargara suyu olarak kullanılır
boğaz ağrısını alır. -
38. kayseri'de 30 suriyelinin 3 kişiyi dövmesi
muhtemelen emniyetin göz altına aldığı 3 barzodan özür dileyip serbest bırakmasıyla devam edecek olay. sınır dışı mı o da ne?
cihangir solcularını göreve davet ediyorum, zorlanmamaları için kendilerine birkaç ipucu da vereyim;
• ama adamlar savaştan kaçtı.
• yalan haberdir.
• daha evvel de bu tür olaylar oluyordu, sanki bunlar gelmeden önce türkiye çok güzel bir yerdi.
• ırkçısınız, faşosunuz ühühühüh
• nankör orospu çocukları, suriyelilere iftira atıp türk halkının arap zikiyle nurlanmasını engelliyorsunuz. (arapperest stayla) -
39. ışid uluslararası bir projedir
bir selman maltaş iddiası. sen buralarda harcanıyorsun ya bir gazete bulup köşe yazıları yazsana, sonra yedek sözlük hesabından xxx tarihli selman maltaş'ın yazısı başlığı altında köşe yazılarını paylaşıp, paylaşan sen değilmiş gibi yaparsın.
teşekkürler selman maltaş, thank you captain obvious gibi. -
40. milletin sokaklara inmesi
millet düşmanlarının istediğidir. milletini seven yapmasın.
-
41. çomar diye aşağılananların darbeyi engellemesi
arkadaşım bak, gerçek bir darbede osmanlı tuğralı doblo'na atlayıp tank üstünde tepinemezsin. şunu kafana bir sok. gerçek bir darbe yapılsaydı, senin götünde pireler uçuşurken yapılırdı, sıkı yönetime uyanırdın. asker sokağa çıkma yasağı koymasına rağmen, sokağa çıktıysan, o tankın namlusunu götüne sokarlardı.
-
42. ikizinin yerine sınava girmek
bunu zamanin oss'sinde yapanlari biliyoum. ayni liseyi kazanacak kadar benzer zekaya sahip ikizlerden biri lisede kendini haylazliga vuruyor digeri derslere. universite sinavina gelince tabi biri cakiyor digeri geciyor. bir sonraki sene ikiz kardesinin yerine de sinava girip yanina aldiriyor.
haylaz olan kardes de bunun karsiligini kardesinin konusamadigi kizlarla konusup iliskinin temelini atip kardesine devrederek veriyordu ama o baska konu. -
43. tası tarağı toplayıp gidilebilecek en iyi ülke
(bkz: yeni zelanda)
lan yol 35 saat sürüyor, it kopuğun gitmeye zahmet etmeyeceği kadar uzak. -
44. erdoğan'ın istanbul üniversitesi mezunu olması
(bkz: istanbul üniversitesi demedim)
(bkz: istanbul'da bir üniversite dedim)
şahsen beni tatmin etmemiştir. -
45. ekşi sözlük bira içmelik arkadaş veritabanı
ihtiyaç duyulan veritabanı.
her tür tırt muhabbet için girilen oluşuma bu bağlamda girilmemiş olması eksiklik resmen.
diğer şehirler benzer durumda mıdır bilmiyorum fakat, izmir'de bundan 6-7 sene önce ölmeye başlayan alsancak'taki, bornova'daki keyifli ortamı özlüyorum şahsen. sokağa girer oturur biranı içerken bir sürü insanla tanışır sohbet ederdin.
kafa siken leş ortamlı, daracık, fahiş fiyatlı club çakması mekanlar her yeri doldurmadan önce, alsancakta sokaklarda insanların sohbetinin uğultusu olurdu. çeşit çeşit canlı müzik dinleyebilirdiniz, blues isteyene de mekan vardı metal isteyene de. isteyen yine gider pop, ya da elektronik müzikle de içer coşardı. az güzel insanla tanışmadım o ortamda, şimdi buraya doluşup it kopuk serseri diyenler olur. gayet seviyeliydi ortam, çok şey öğrendiğimiz insanlara da az denk gelmedik.
şu an alternatif yok denecek kadar az. mekanlarla beraber insanlar da samimiyetini kaybetti, küçücük yerlere sıkış tepiş dolup, kaçak gelen kolonyadan bozma vodkalarla yapılan kokteyllere yüzlerce lira verip, leş gibi aşırı yüksek sesli müzikle kafa şişiriyor, herkes birbirine potansiyel sapık ya da katil gözüyle bakıyor, yarım metrekare alana 2 kişi sığmaya çalışıp, biri diğerine değerse kavga çıkarıyorlar.
şimdi diyorum ki kalan üç beş idare eder mekanlara gidip o zamanların frekansında muhabbet edecek, bir kaç bira yuvarlayacak arkadaşlar nerede? belki biraz biraz toplanırız da, arz-talep eğrisinde bir değişim olur bahaneyle. hem biz de güzel vakit geçiririz fena mı?
varsa o zamanların alkollü kafayla yapılan tatlı muhabbetlerini özleyen takılmak insanlar, ses versinler. ara sıra toplaşalım.
edit: isteyen vodka içsin, isteyen cin. bira değil olay, sohbet.
hesap kitleme, böbrek hüpletme, dağa kaldırma falan gibi durumlar söz konusu değil. rahat olun.
tırsan önce uzakta bir masaya oturup izleyebilir.
frp seven gelsin mesela, yıllardır girmediğimiz işler. gamer'lar da atlasın.
her türden müzikle ilgilenen, bir şeyler çalan, dinleyen de olur...
ilim irfan sahibi, felsefede bilimde bizi aydınlatacak arkadaşlar
edebiyat sevenler, şiir-kitap-dergi takip edenler
sinemayla, diziyle, animasyonla haşir neşir olanlar
şu memleketin aydın, hoşsohbet insanları neredesiniz oğlum? gelin içkiniz benden, sayenizde iki yeni şey öğrenelim, aydınlatın. hepimiz eve kapandığımız için böyle oldu zaten işler. -
46. audi r8 vs ferrari 458
ikisini de en azından birkaç kez bile görmemiş biri olarak hügümet çog iyi.
-
47. 16 temmuz 2016 tbmm'nin vurulması
gerek kalmadığındandır
-
48. domuz eti yiyip alkol alıyordu
-
49. oğuz haksever
nasıl bir satılmışsa, darbe olmuş, bunun derdi hala muhalefetin canlı yayınlara bağlanmaması. emir-kukla zincirinin en rezil halkalarından.
-
50. sürekli tartışma yaşanan bir evde yaşamak
zordur. ebeveynlerin sürekli tartıştığı ve şiddetli kavga ettiği bir ortamda çocuk kendini çok güvende hissedemez, endişe sahibi olur. sevgi konusunda açlık yaşar, tam olarak sevginin ne olsuğunu öğrenemez veya hissedemez. ebeveynlerinin tartıştığı saatler onun ilgi, şefkat, oyun zamanı beklentisini karşılayamaz. bir şey sormaya, bir şey istemeye, acıktığını dahi söylemeye çekinir. içine kapanır.
tartışmalarda söz sahibi olamadığı için bir köşede korkarak izlemek durumunda kalır ve aklında ailesinin kendiyle ilgili bir sorun olduğuna dair şüpheleri ortaya çıkar. bunu dile getiremez, okulda dikkat dağınıklığı yaşar. arkadaşlarıyla ilişkileri zayıflar, onların anne baba ilişkilerini merak eder, imrenir, izler, izler, izler...
bir sonraki tartışmanın ha çıktı ha çıkacak olma düşüncesiyle aklına geleni rahatlıkla paylaşamaz veya soramaz. çocukluğuna dair sorular aklında kalır, kaldıkça birikir ve cevaplanmamış sorular yanıtlarını az bir ilgi gördüğü yöne doğru akıtır. yanlış arkadaşlıklar başlar, yanlış duygusal beklentiler oluşur. önce kendisini suçlar, sonra bunun küçük yaşlarda ailesinden kaynaklandığını düşünür. kendi içinde çatışma yaşar. biyolojik evrelerinin geçişi sürecinde ailesinden gerekli tam desteği alamaz.
şu bir gerçektir, ailede içerisinde büyük tartışmalar gören çocukların akıllarına bu görüntüler kazınır ve kendilerinin aile yaşamının da böyle olacağı korkusuyla yaşarlar. özgüven problemi yaşarlar. güvensizlik ve tedirginlik yaşar daha çok, olması gerekenden daha fazla şüphe taşır aklında. geleceklerine dair şüphelr, ilişkilerine dair şüpheler, işlerine dair şüpheler ve güvensizlikler. kısaca herşeye karşı güvensizlik yaşarlar.