Değerli ziyaretçilerimiz,

Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.

Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.

Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.

Sozlock Ekibi

Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. jelko obradoviç

    ön edit: bu yazıyı 1 haftadır bekletiyorum, emindim böyle olacağına. boşu boşuna oyaladı bizi.

    ayrılığı ile bombayı fenerbahçe yönetiminin kucağına bırakan koç. ve kimse kusura bakmasın fenerbahçe taraftarının kendisini affetmemesi gerekir.

    sözleşmesinin bu sene biteceği belliyken fenerbahçe'nin elini kolunu bağladı. de colo'nun, vesely'nin, datome'nin ve sloukas'ın 2022'ye kadar sözleşmesi var ve yaklaşık 10 milyon dolar ediyor aldıkları para toplamı. sezon başından beri takımın hiçbir sıkıntısını çözmedi, takım bütün seneyi çift başlılıkla geçirdi. bakın çözemedi demiyorum, çözmedi. tek yapması gereken sloukas'a yeter demekti ama onun yerine de colo'nun önünü kesti, ocaktan beri de colo'nun 30 dakika üzerine çıktığı maç sayısı 2 (11 maçta). vesely fiziksel anlamda defo doluyken 3 yıllık sözleşme ile durumu kilitledi, datome 2017'den beri vasat takılıyorken ve 32 olmuşken onu da kallavi bir kontratla tuttu. tamam, türkçe öğreniyor, entelektüel falan ama performansı 2 senedir yetersiz olan, dizleri eskisi gibi olmayan 32 yaşında bir oyuncuya 3 yıllık kontrat verilmez.

    bu sezon başında berbat transferler yaptı. şutör guduric yerine westermann, şutör uzun ve takımın en iyi ribaundçusu melli yerine sırtı dönük oyundan başka bir şey bilmeyen williams'ı getirdi ve kendi kurduğu sistemi bozdu. üstüne üstlük 8 ay kaçıran lauvergne'in nasıl döneceği belirsizken ve vesely sakatken bir tane bile oyuncu takviyesi yapmadı. stimac demeyin, stimac'ın gideceği aldığı 3 aylık kontrattan belliydi. kenneth faried, chris singleton gibi bir takviye ile takım çok daha iyiye gidebilecekken hiçbir şekilde sistemine uymayan stimac'ı geçici kontratla aldı.

    ve en önemlisi obradovic istemiyor. çok belli bu. geçen seneye kadar modern basketbol oynayan takım ne hikmetse salak salak sırtı dönük oyun zorlayan, yardımlaşmayan bir takım oldu. herhangi bir mağlubiyette "bugün istemeliydik, daha iyi olacağız" diyen adam şubattan beri "yorulduk, bir isteksizlik var niyeyse" diye ağız değiştirdi. takım modern olan hiçbir şeyi yapmıyor, ligin en demode oyununu oynuyor ve takım ruhu yok. normal sezonda 8. falan olduysa tek sebebi kadro kalitesidir. oyuncular uyumsuz da olsa çoğu euroleague ortalamasının üstünde isimler. daha kaliteli olup takım ruhun olunca hoca beceremese bile barcelona gibi oynuyorsun, her maçı ite kaka alıyorsun, bu senaryoda da bir sürünüp bir coşuyorsun işte.

    bu noktaya bir anda gelinmedi. bu noktaya 39 sayı atarak maç alan oyuncunun önünün kesilmesiyle, 2 şampiyonluğa mal olup 3 ribaund anca çeken dizleri pert bir pivota 3 yıllık kontrat verilmesiyle, avrupa'da hiçbir takımın direksiyonu emanet etmeyeceği pısırık bir gardın uydurmasyon nba tehdidi ile 3 yıllık kontrat verilmesiyle, abuk abuk transferlerle, ekim-mart arasında takımın oturmamasıyla gelindi. şayet obradovic bunları ayrılma uğruna bilerek yaptıysa ikiyüzlüdür ve sözleşme hak etmemiştir. yok, obradovic'in basketbol konusundaki görüşü hakikaten tarihe gömülü oyuncuların başarı getirebileceğine evrildiyse de çağdışılıktan dolayı sözleşme hak etmemiştir. böyle eski kafalı bir antrenör takıma hiçbir şey katamaz, pesic'li barcelona'da bütün sene gördük. muhtemelen pesic'in yerine barcelona'ya gidecek. orada tomic'i ilk 5'e çekip mirotic'i 30 dakika oynatmazsa, higgins varken hanga üzerinden hücum planlarsa, topu calathes yerine heurtel'e emanet ederse ancak samimiyetine inanabilirim. yoksa hiç canınızı sıkmayın, obradovic fenerbahçe'de zora zor kalmış demektir. zora zor kalıp takımını bilerek sabote edecek hoca da eksik olsun. ister phil jackson olsun, ister zeljko obradovic, ister gregg popovich, bir takım böyle bir rezilliği kaldıramaz.

    kendisine üst üste 5 final four, üst üste 3 final ve 1 şampiyonluk için teşekkür ederim. ama böyle ayrılık olmaz. bu resmen takımı dinamitlemek. fenerbahçe o kontratlardan kurtulana kadar tehdit olamayacak. (ondan sonra da ekonomi fişi çekecek zaten) ve bu esnada da obradovic ve barcelona şampiyonluğa yürüyecek. cidden kalleşçe bir hareket. panathinaikos'a, real madrid'e yapamadığını fenerbahçe'ye yapması da kendisi için ayrıca utanç olmalıdır. her şey kupa değil, her şey şampiyonluk değil. jerry sloan'ın utah'ta bıraktığı miras ortada. fenerbahçe gerek seyircisiyle, gerek iki yönetimiyle obradovic'e gereken desteği ziyadesiyle verdi. eğer istemiyorduysa 2019 haziranında "benden bu kadar" diyebilmeliydi. hem fenerbahçe'nin yeniden yapılanma fırsatı olurdu, hem obradovic hatırasını lekelemezdi. ama böyle olunca fenerbahçe önümüzdeki 2 sezonu daha başlamadan yitirdi, herhangi bir koçun şu oyuncu grubu ile yapabilecekleri çok sınırlı. adamlar birbirini sevmiyor lan, daha ötesi var mı? de colo uzatmada üçlük atar sloukas üzülür, perde ister vesely gelmez, pas ister kalinic'le datome sallamaz. takımda şu bölünmenin önünü alabilecek tek koç obradovic'ken hiçbir şey yapmaması kabul edilemez. hiçbir şey yapmayarak fenerbahçe'nin kendisine herhangi bir şekilde tehdit olma olasılığını yok etti, gerçekten alçakça. umarım barcelona'da başarısız olur. kendisi takımını baltalayacak kadar niyeti bozmuşsa boşa iyi niyet beklemesin kimse. umarım finale kadar herkesi ezerek ilerler,maç dahi kaybetmez ve finali son topta kaybeder.

    lebron james 2011'de aynısını yaşadı, 2021'de senin de aynısını yaşaman dileğiyle koç.

  • 2. iyi erkeklerin nerede olduğu sorunsalı

    benim tanıdıklarımın bazısı yalnız, bazısı evli.
    iyi çok geniş bir kategori.
    ben iyi ya da kötü değilim. böyle tanımlayamam kendimi.
    eğilimim var. iyiliğe de, kötülüğe de.
    ve zamanımız bizi kötü olmaya itiyor.
    kadınlar özellikle. çok az şey vaad edip çok şey istiyorlar.
    paranın ve zamanının çoğunu... her şeyini. geleneksel beklentilere sahipler. ama geleneksel kadın vaadlerini gerici bulup kabul etmiyorlar. öyleyse ben de kadınlar için kötüyüm. çünkü onlar için hiçbir şey yapmıyorum. hayatımda kadın istemiyorum.

  • 3. monster notebook rezaletler silsilesi

    ziyaret editi: az evvel satış müdürü serkan bey'i yolcu ettim. bir iki saat önce beni arayıp, evime gelip beni ziyaret etmek istediğini söylemişti.

    evime geldiğinde muhtemelen rahatsız etmeme düşüncesiyle kapı önünde konuşmak istedi ama zor olsa da kahve içmeye ikna edebildim:) sağ olsun taa istanbul'dan ziyaretime gelmişler.

    kahvelerimizi içerken yaşadığım sorunlar hakkında konuştuk; gerçekleşen olayların büyük bir şanssızlık olduğu ve bundan dolayı üzgün olduklarını ifade etti. teknik servisin, çağrı merkezinin pandemi dolayısıyla çok yoğun olduğunu, ayrıca bunu önlemek amacıyla gerekli aksiyonları aldıklarını ve çalışan sayılarını daha da arttıracaklarını ifade etti. teknik servis direktörü erdem bey'in mektubunu ve çikolata hediye etti. belirtmeliyim ki sadece yaşadığım sorunları konuştuğumuz bir sohbet değildi. özel hayatlarımız hakkında ve birçok konuda muhabbet ettik. kendisi çok sıcakkanlı, güleç ve hoşsohbet bir insan.
    tekrardan evime kadar geldiği ve bu keyifli sohbeti yaptığımız için kendisine teşekkür ederim.

    sonuç: mesai saatlerinin ilk dakikalarında teknik servis sorumlusu aydın bey ve teknik servis direktörü erdem bey tarafından art arda arandım.

    öncelikle teşekkür ederim; kendileri çok nazik bir şekilde konuştu. yaşadıklarımı okurken çok üzüldüğünü söyledi ve özür diledi. karantina döneminde büyük bir yoğunluk yaşadıklarını, uzun saatler boyunca mesai yaptıklarını, artniyetli olmadıklarını, hataların sehven yapıldığını ifade etti. birkaç çözüm önerisi sundular. ben yaşadıklarımdan ötürü iade yoluna gideceğimi ifade ettim. markadan ayrılmamı istemediklerini tekrar tekrar dile getirdiler. ancak ben nihai kararımı iade olarak değerlendireceğimi söyledim. son olarak iadeyi hızlı bir şekilde geçekleştireceklerini, bizzat kendisinin ilgileneceğini söyledi.

    tekrardan nazikçe kurdukları iletişim ve sundukları çözüm yolları için teşekkür ederim.

    keşke bütün bunlar yaşanmasaydı.

    ekşi teşekkür: başlığı gece vakti açmama rağmen; gerek başlığa gerekse mesaj kutuma -abartmıyorum- yüzlerce mesaj geldi hala da geliyor. bu mesajların tümü sanki çok yakın bir dostun mesajı gibiydi; çok samimi, çok içten, yardım ve destek mesajlarıydı bunların hepsini geç de olsa cevaplayacağım.
    gerçekten ilgi ve alakanıza çok çok teşekkür ederim. biz çok büyük bir aileyiz.

    herkese merhabalar ekşi ahalisi,

    özet:

    rezalet 1: sıfır alınan laptopta kasanın tam oturmamış yarı açık halde gelmesi.(linkte fotoğrafı mevcut)
    rezalet 2: sıfır alınan laptopta mavi ekran, oyundan ve uygulamadan atmalar, garip ses çıkarmalar.(linkte fotoğraflar ve videolar mevcut)
    rezalet 3: haber verilmeden değişim talebimin onarım olarak değiştirilmesi.(linkte sms ss'i mevcut, değişim talebiyle gönderdiğim dilekçemde mevcut)
    rezalet 4: anakart sıfırıyla değiştirildi bir daha sorun olmayacaktır, denmesine rağmen tarafıma ulaştıktan sonraki ilk gün aynı hataları tekrar yaşatması.(linkte teknik servis raporu mevcut yeniden yaşadığım mavi ekran hataları mevcut)
    rezalet 5: teknik serviste konuştuğum müşteri temsilcisine ulaşamamam. 5 gün süresince hep öğle vakitleri aradım farklı kişiler açtı 1-2 saat sonra size x bey size dönecektir, dendi. ne yazık ki 45 gün oldu ama hala dönüş olmadı.
    rezalet 6: x bey dönmeyince karşıma çıkan ilk kişiye anlattım, bir daha sorun yaşamam değil mi, diye sordum. hayır yeni sıfır bir ürün göndereceğiz yaşamazsınız dendi, değişim talebiyle gönderdim, değişim talebim kabul, edildi, laptop kargolandı, tarafıma ulaştı. dış kutusunu çıkardıktan sonra iç kutusunu elime aldım ve fark ettim ki onlarca çizik ve lekeler var. benim önceki kutum üç kere kargo yolu çekmesine rağmen tertemizdi. zannediyorum ki uzun süre serviste elden ele dolaşmış bir kutu olabilir. (kutu inanılmaz derece pis koktuğu için terasa koymak zorunda kaldım o yüzden çıkıp fotoğraf çekemeyeceğim şimdi)
    rezalet 6.1: laptop ekranı ile klavye arasında bulunan süngerimsi koruma yoktu.
    rezalet 6.2: laptop ekranını koruyan poşet yoktu.
    rezalet 6.3: laptopun adaptörü öncekinden farklıydı. laptopa bağlanan kablo ve prize takılan fişin kablosu farklı renklerdeydi. ikisinin takım olmadığını düşünüyorum.(linkte fotoğrafı mevcut)
    rezalet 7: laptopun kasasını kontrol ettiğimde fark ettim ki kasa vidalarından birinin yeri boş.(linkte fotoğrafı mevcut)
    rezalet 8: bu durumdan şüphelendim kasayı açtım ve bir de ne göreyim.. elimdeki kasa kapağının üstüne yapışmış içinde bir set vida olan küçük bir poşet. (linkte videosu mevcut) teknisyen tarafından unutulduğu düşünüyorum. ben o kasadaki boş vida yerini fark etmesem; açıp oyun oynasam 95 derece sıcaklığa çıkan laptopta neler yaşardık hiç bilemiyorum. herhangi bir yanma, patlama, kısa devre sonrası bunu teknik servise nasıl izah edebilirdim...
    rezalet 9: hemen test için bi oyun kurdum önceki laptopta cs:go'da high modda 200 fps alırken bu laptopta düşük ayarlarda 75 fps gösteriyor.(linkte videosu mevcut)

    ezcümle: laptopu değişime gönderirken anasayfalarında benim sahip olduğum modelin satışta olmadığını fark etmiştim. bu durumda ne olacağını sorduğumda sorun olmadığını stokların bu gibi durumlar için ürün tuttuklarını ifade etmişlerdi. ama ne yazık ki kutunun çiziklerle dolu olması, farklı kablolar ve geçen seferkinde koydukları koruyucu parçaların olmaması bana ürünün sıfır olmadığı hissini uyandırdı.

    şu noktada yetkili bir kişinin bana ulaşmasını bekliyorum. artık bunca mağduriyetten sonra arayıp bir de 20-30 kişi telefon sırası beklemek istemiyorum.

    kanıtlar

    sikayetvar

    uzun uzadıya rezalet:

    uzun süre sıkıntı yaşamadan kullanmak için pahalı ve kaliteli bir laptop almaya karar verdiğimde türk firması olması sebebiyle tulpar t5 v19.1.2 modelini tercih ettim. laptop elime ulaştıktan kısa süre sonra mavi ekran hataları vermeye başladı. laptop sıfır ve yüksek donanıma sahip olduğu için hatanın sebebini hep kendimde aradım. monster ile iletişime geçtiğimde windows güncelleme, driver güncelleme, format her türlü tavsiyelerini uyguladım; fakat düzelmeyince donanımsal olduğuna kanaat getirdim, servise değişim talebiyle yolladım.

    epey bir süre sonra telefonuma ''cihaz parça bekliyor'' içerikli mesaj geldi. değişim talebini belirttiğim dilekçeme rağmen böyle bir mesaj gelmesi sebebiyle anında teknik servisi aradım. x bey ile görüştüm. x bey "cihazın anakartında sorun varmış, ayıplı olduğu tespit edildi. anakart sıfırıyla değiştirildi. sizin talebiniz hala değişim midir? şu an cihaz onarılmış durumda gözüküyor. değişim hakkınızı kullanmak isterseniz süreç uzayacaktır. en az 15 gün sürecektir, daha fazla da sürebilir." deyince üniversite ödevlerim olması, laptopa muhtaç olmam sebebiyle bu süreci göze alamadım ve emrivaki olarak "değişim" iken "onarım" olarak değerlendirdikleri talebimi x bey'den bundan sonrası için bir problem olmayacak sözünü aldıktan sonra güvendim ve onayladım. x bey, laptop onarılmış pazartesi size kargolanır, demesine rağmen çarşamba gününe kadar kargolanmadı. ben tabii sürekli arıyorum gidişat hakkında bilgi almak için; laptop kargolandı, demelerine rağmen bana takip numarası gelmedi. aras kargo'yu aradım orada bir hanfendi ile konuştum sağ olsun çok yardımcı oldu, bize monster'dan 67 tane kargo geldi ama sizin isminizde bir kargo yok, bize en son gönderdiklerinin hepsini kargoladık, dedi. ben bu durumu öğrenene kadar servis yakında kargo numaranız gelir demekteydi ta ki ben kargonun kargo şubesinde olmadığını tespit edip servise izah edene kadar... tekrar servisi aradım. nihayet bir sorun olduğunu anladılar çözeceğiz, dediler. neyse uzatmayalım beni sabahın 9'unda alarmla kalkmak zorunda bırakan (öğlenleri 40-50 kişi sıra beklememek için sabah 9 da kalkıp mesai saatlerinden 1 dakka önce arayıp 17 kişi bekliyorum) bu küçük meseleyi...

    laptop servisten geldiği ilk gün tekrar mavi ekran hataları, donmalar, garip ses çıkarmalar... gibi aynı sorunlarla katbekat karşılaştım. 5 gün boyunca teknik servis'i arayıp, beni x bey'e bağlamalarını istedim. her seferinde farklı kişiler tarafından talebinizi iletiyorum, 1-2 saate size dönüş yapacaktır, dendi. 5. gün sonunda pes ettim. (bu arada aradan bir ay geçmesine rağmen hala x bey bana dönmedi.)telefona çıkan y bey ile görüştüm. laptopu sıfırı ile değişim talebiyle gönderdim. laptop iki hafta geçtikten sonra dün elime ulaştı. dış karton kutusu epey hırpalanmış ve çok kötü kokuyordu. iç kutusu üzerinde bolca çizikler ve lekeler olan daha önce kullanılmış bir kutu gibiydi. laptopu açtığımda klavye ile ekran arasına koyulan süngerimsi koruma ve ekran koruması için koyulan poşet yoktu. adaptör ve şarj kabloları birbirinden farklı çıktı; takım olmadıkları gayet belli oluyor.
    bütün bunlar bir kenara laptopun arkasında bir vida yeri boştu. kuşkulandım içini açtım. kasanın içinden içi vida dolu bir poşet çıktı... fark etmeyip çalıştırsam belki poşet eriyecek, (95 dereceye çıkan bir cihaz) herhangi bir donanım yanacak, patlayacak...

    uzun zaman dertsiz tasasız arkama bakmadan laptop kullanayım diye düşünerek yıllardır biriktirdiğim harçlığımı verdikten sonra şu iki üç aylık süreçte yaşadıklarım gerçekten beni çok yordu. her gün oyunlarda hata vermesi, online derslerimde, ödevlerimde sıkıntı çıkarması, skype üzerinden yabancı öğretmenin izleyeceği münazarada mavi ekran vermesi, laptopu en lazım olduğu zamanlarda kullanamamam bu süreç boyunca 30 günü geçkin serviste olması, paramla rezil olmam, aklımla dalga geçilmesi, dakikalarımın bitmesi, psikolojimin gitmesi, doların artması; muadili laptopların 2 bin lira zamlanması, maddi ve manevi zararım, bünyemde ciddi huzursuzluk yaratan bir olay oldu. sizlerle paylaşmak istedim.

    bütün bu yaşadığım rezaletlerden sonra servisi arayıp önümde benim gibi sorun yaşayan onlarca kişiyi beklemek ve sonunda yine derdimi anlatmak istemiyorum. şimdi telefonumunu kontrol ettim de laptopu aldığımdan bu yana 49 kez teknik servisi aramak zorunda kalmışım. yaklaşık 400 dakika görüşme yapmışım. tabii bu dakikaların pek çoğunda sıra beklemişimdir.
    şu raddeden sonra yetkili birinin benle iletişime geçmesini bekliyorum.

    *en başta anlattığım gibi iletişime geçildi, iade alacağım.
    5 ila 10 bin lira civarındaki f/p laptop önerilerinizi bekliyorum.

  • 4. 2000 liralık döner hesabı

    fiyatları türk parasını koruma kanununa aykırı olarak euro olarak belirten bir mekanın adisyonudur. bu yüzden ceza yerse acısı çıkabilir belki.

  • 5. survivor 2020 ünlüler-gönüllüler

    acun'un elenen yarışmacılar hakkında genelde yaptığı yorum:

    -ben de birkaç şey söylemek istiyorum. çok temiz kalpli ve hanımefendi/beyefendi bir kardeşimizsin. seni tanıdığım için çok memnunum. umarım yolun açık olur.

    acun'un evrim elendiğindeki yorumu:

    -seninle ilgili söyleyebileceğim tek şey; parkurda kendini çok geliştirdin.

    :)))

  • 6. filmlerde sorulmuş unutulmayan sorular

    ne yüzüme bakıyorsunuz lan zaire'nin cumhurbaşkanı ben miyim?

    (bkz: hababam sınıfı)

  • 7. aileden para almanın bırakıldığı yaş

    yaşı 22'den büyük olup da ailesinden para alan asalaktır demek taş kalpli olmaktır. bu ülkenin ekonomik durumundan ötürü iş bulamayan, insan içine çıkamayan gençleri asalak olmakla suçlayamazsınız. psikolojisi iyi olmayan bu çocuklara hakaret ederek ne yapmak istiyorsunuz? gerizekalılar.

  • 8. fetö ösym'nin tüm sorularını çaldı

    zamaninda bizler bas bas “hakkimiz yendi” derken “cemaatin cocuklari iyi yerlere yerlestiriliyor” derken, binlerce genc protesto icin yuruyusler duzenlerken, “ben tatmin oldum“ diyenlerin “sehven olmus“ diyenlerin simdi patir patir dokuluyor olmasi ya da “aaa bu hainler sorulari bile calmiiis” seklinde salaga yatmalarini aklim almiyor.

    ben de meshur sifreli 2011 ygs magdurlarindandim. cemaatle alakasi olmasa bile sirf basarili diye, fetoyla yakinligi bilinen fem dershanesine (nam-i deger fethullah egitim merkezi) giden bir arkadasim vardi. tam sinavdan bir iki gun once dershane cocuga “bugun mod ve medyan ile ilgili cok onemli konu anlatimi olacaktir. herkesin gelmesi gerekmektedir” gibi bir mesaj atmisti. sinavdan iki gun once? bilenler bilir o sinavdaki sifre sistemi dairesel mod seklindeydi ve sorulari bu sistemle dogru cevaplayabiliyordunuz. surada anlatilmis (bkz: #109267503) bizimki de kalan 2-3 gun boyunca, kesin mod medyanla ilgili soru cikacak diye sirf bunlara calismisti. sinavda bir tane bile mod sorusu cikmazken, sifre skandalinin patlamasiyla aslinda cikacak soruyu degil, kendi cocuklarina bu sifreleme sistemini ogrettiklerini farketmisti. tabi arkadasim gibi herseyden habersiz olan saflar kesin soru cikacak diye gunlerce mod calisip durmuslardi.

    o doneme bakarsaniz bunun gibi bir suru olay vardi sinav oncesi. forumlarda dairesel modla ilgili soru cikacakmis diyen mi ararsin son gun mod calistiran dershane mi ararsin hepsi vardi. bunlarin da hepsi biliniyor, gencler sokaklarda yuruyusler yapiyor ama kimse kilini kipirdatmiyordu. malum kisiler osym baskaninin aciklamalarindan tatmin oluyor sinavda boyle seyler olamayacagini soyluyordu.

    simdi ise devir dondu hersey unutuldu. saflar degisti, aciklamalar degisti, halkin bir kisminin zaten ya umrunda degildi ya da ne dense inaniyordu. halkin o kesimi simdi, sanki bunlar o zamanlar bilinmiyormus gibi “vay hayiiiin fetooo sorulari bilen calmiiis” derken o zaman bas bas bagiran bizler simdi yine sanki hic birsey olmamis gibi sesimizi duyuramiyoruz.

  • 9. polisin apış arasına tekme atan adam

    konu bu değil ama şuna takıldım: "yaralı polis memuruna ilk müdahaleyi meslektaşları yapmıştı..." ne yaptılar allahını seversen söyle :)

  • 10. türk lirasına güvenen herkes kazanacak

    hatırlayın en son ''dolara yatırım yapan yaya kalır'' diyorlardı. (((7.3.2015 tarihinde dolar 2.58)))
    sağolsun dolar götüne motor taktı 7tl oldu. siz buradan pay biçin işte ne kadar çokomelli bir ekonomimiz var.

  • 11. başhekimin kadın doktoru bayıltıp istismar etmesi

    bu nasıl haber lan. kadın ilaçların etkisinde ama maşallah her şeyi ayrıntısına kadar hatırlıyor. kusura bakmayın ama bu habere bu şekliyle inanan net salaktır.

  • 12. ali koç

    aziz yıldırım ile arasında hiçbir fark olmadığı emre ve volkan'a verdiği değerden belli. bizde kulüp profesyoneller tarafından yönetilecek diye seviniyorduk. yine kaldık emre ile volkan'a.

  • 13. bugüne dek alınmış en yanlış karar

    üniversitede okuduğum bölüm.

  • 14. iki günde tez yazma ihtimali

    intihaldir o, ihtimal olsa duramazdın.

  • 15. fatih portakal'ın lüks yatı

    çalışarak kazanıp aldığı yattır.

    yetim hakkı çalarak almadığından sorun yoktur.

  • 16. whatsapp mesaj kazaları

    mesajı herkesten silmen gerekirken yanlışlıkla benden sil yapmak.

    artık mesajı herkes görüyordur, sen hariç herkes.

  • 17. menderes'in idam cezasının geçersiz sayılması

    (bkz: diriliş menderes)

  • 18. uykuyu bir üst noktaya çıkaran detaylar

    sağlık.

    sağlığınız varsa gerisi boş arkadaşlar. rahatça nefes alıp verebilmenin o huzuru, farkına varmadığınız bir nimet.

    yaz günü, pikeyi hafiften bacaklarınızın arasına dolamışsınız cam açık ve tülü hafiften kaldıran bir rüzgar eşlik ediyor size. dışardan gelen cılız şehir gürültüsü...

    sağlıklı bir nefes daha alın. gerisi çalışarak hallolacak dertlerdir.

  • 19. iflası beklenen 3 ülkeden birinin türkiye olması

    hiçbir değeri olmayan rapordur. yabancılar hep türkiye'ye düşman olduğu için son sıralarda çıkıyoruz. ayrıca müslüman olduğumuz için son sıralara koyuyorlar bizi.

    arjantin müslüman değil ama messi'nin memleketi olduğu için ronaldo lobisi sonlara koyuyor onları. gürcistan'ı da yükselen bir bölgesel süper güç olabilme potansiyeli olduğu için...

    lütfen büyük resmi görelim.

    edit: imla

  • 20. sesine 5 saniye bile tahammül edilemeyen kişiler

    (bkz: malum şahıs)

  • 21. bir bilgisayara 3000 tl'den fazla para vermek

    3000 tl para mı lan it?

  • 22. bihter ziyagil

    ölümünün 10. yılında saygıyla andığımız türk televizyon tarihinin giydikleri, taktıkları, yaptıkları, söyledikleriyle en ikonik karakteri.

    “tabi siz anneleri tarafından size emanet edilen çocuklara her bakımdan yetersiz gördüğünüz bir kadının annelik etmesine şiddetle karşısınız ama.”

    “siz bana istemeden ya da isteyerek herhangi bir zarar veremezsiniz matmazel. bu konuda içiniz rahat olsun.”

    “salak mısın cemile?”

    “yalancılara, korkaklara inanmamam gerektiğini öğrendim. kendi çıkarları için yer yüzünü çekip aldılar ayaklarımın altından. hiç yaşamamış olmayı dilerdim bu seneyi. unutana kadar acıyla, nefretle hatırlayacağım.”

    “bihter ziyagil’in ben. firdevs yöreoğlu’nun kızıyım. kimse ayaklarının altına alamaz beni, kimse canımı acıtamaz.”

    “hilmi önal’ın pısırık oğluyla evlisin! mutluluktan dört köşesindir herhalde.”

    “kokumu eve mi sıkmışlar? belki de yatağa yastığa? bu kadarı yetti mi seni aldattığımı düşünmen için? evden içki bardağı mı getirmişler, ne yapmışlar? daha azına da inanırdın belki.”

    "sessizce çıkıp gideyim hayatından öyle mi? bütün olanların yükü altında tek başıma ezileyim. sen de amcanın imkanlarından faydalanıp nihalciğinle mutluluk oyunları oyna. firdevs hanımın kızı buna müsaade eder mi?"

    “senin cesaretsizliğin yüzünden bu onursuzluğa katlanan kadınım ben.”

    “korkma kendime bir şey yapacak değilim. hem de behlül için.”

    “firdevs hanım’ın kızı konuşuyor. sıkıcı evliliğimin oyuncağına mesajımdır. seni sevmedim doğru. benim için tutkuydun sadece, olmasını istediğim yerdeydin. bu kez söz tamamen çıkıyorum hayatından. tüm izlerini sildim.”

    “senin behlül olduğunu unutmuşum.”

    “beni tanıyorsan, ben kendimi tanıyorsam... ben bihter’sem eğer, bu evlilik olmayacak.”

    “ben adnan’ı seviyorum hiç değilse, sen nihal’i sevmiyorsun. yazık sana!”

    “özlediğini biliyorum. beni adnan’ın yanında gördükçe, onun yatağında olduğumu düşündükçe kahroluyorsun. sana bu seneki hediyem bu olsun. ömür boyu uzaktan bakacaksın bana.”

    “gayet iyiyim ben. teselliye ihtiyacım yok benim. şimdi dinleneceğim. güzelleşeceğim yarın için. üvey kızım evleniyor. kocamın yanındaki yerimi alacağım yarın. çok güzel olacağım. yüzümde en sahici gülümsememle onların mutluluğunu alkışlayacağım. anne nasıl dayanacağım?”

    “asıl bunun için boz diyorum sana, bunun için! ölüyorum anlasana! gözlerimin önünde birbirlerini seviyorlar. ben işkenceler içinde kıvranırken onların mutluluğundan ölüyorum.”

    “peki”

    “nihal'i terk edemeyeceğin için beni terk ediyorsun. o ölmesin diye beni öldürüyorsun. nihal tek nefeste sönüverecek bir çiçek. peki ya bihter? beni kaybetmeyi göze alabiliyor musun? beni... beni... beni, beni bihter’ini?

  • 23. yazarların yapmak istediği meslekler

  • 24. dünyanın düz ve sabit olduğunun 19 kanıtı

    "there are flat earth supporters all around the globe" denilesi trajikomedi.

    edit : sayko bir arkadaştan bu entarime gelen mesaj
    edit : bugün özelden linç günüm galiba. nesi sayko diyenlere söyleyeyim, çeviri kuramlarına göre mizahın, ironinin ve kültürel metaforun tercüme edilmeleri imkansıza yakındır. örneğin siz "şıp demiş burnundan düşmüş" gibi bir yapıyı çeviremezsiniz.

    bu tümce de bir internet kalıbıdır ve ingilizce gramer üzerinden mizah içerir. "all around the globe" yapısını türkçeye doğrudan çeviremezsiniz. şu cümleyi dahi anlayamıyorsa bir insan, zaten okumasın bu entry'i.

  • 25. bir erkeğin kalitesiz olduğunu anlama yolları

    psikoterapim esnasında böyle bir sohbet geçmişti benle psikoloğum arasında ve bana ilişki kuracağım kişiye özelimden bir seyler anlatır bazı yaralarımı açarım bunu bana karşı kullanacak mı yoksa o konuda hassas davranmayı seçip yardımcı olmaya mı çalışacak gözlemlerim demişti
    diyeceğim o ki kalitesiz erkek ve ya kadın cinsiyeti fark etmez karşısındaki insanın yaralarından bir kez daha yaralayan ve bunu kötüye kullanandır

  • 26. 24 haziran 2020 alişan'ın trafik kazası

    haram para bir yerden çıkacak.

  • 27. tanrının insana verdiği en büyük ceza

    var olmak

  • 28. en rahat ayakkabı

    (bkz: camper)

    bu kadar rahat, bu kadar kullanışlı ve dayanıklı bir ayakkabı olamaz.

  • 29. indirimle 89.044 liraya satılan bisiklet

    bisikletin kadro ağırlığı 980 gramdır. bu bile ne kadar özel bir bisiklet olduğunu gösteriyor. (normali 10kg civarı)

    alıp da parklarda gezilsin diye üretilmedi zaten bu bisiklet.

  • 30. nescafe 3ü1 arada + zeytinli poğaça + sigara

    (bkz: reflü)

  • 31. erkek düşerse ilk tekmeyi kadın vurur

    bunu öğrendim. belki daha önceden biliyordum ama kabul etmemiştim. o yüzden bunu kabul ettim demek daha doğrusu. hayat bu, insana ne getireceği belli olmaz. psikolojik olarak bazı sorunlar yaşadığım şu günlerde, bu sorunları aşıp hayatıma devam etmeye çalışırken yaşadığım inişli çıkışlı durumlarda yıllarca birlikte olduğun kadının destek vermesini beklemem büyük bir hataymış. erkeklere tavsiyem, acı tecrübeler yaşamak istemiyorsanız kadınlara asla zayıf tarafınızı göstermeyin.

  • 32. starbucks'tan daha güzel kahve yapan kahveciler

    starbucks bütün dünyada satış yapan bir zincirdir ve diğer bütün dünya çapındaki zincirler gibi (mc donalds, subway, pizza hut, dunkin donuts vb.) kolay hazırlanabilen ve tüketilebilen, lezzeti orta kesime hitap edecek ürünler hazırlamaktadır. türkiye'de kahve kültürü ve damak tadı henüz tam oturmadığı için ve biraz da starbucks'ın sağladığı yaşam alanı göz boyadığı için bu kahveler insanlara kaliteli gelmektedir. (bkz: https://medium.com/…-bitter-and-burned-b4ab8ab81919)
    istanbul'da hizmet veren 3.nesil kahvecilerin çoğu starbucks'tan çok daha lezzetli kahveler sunmaktadır. biraz araştırıp yorumlarını okursanız zaten hangilerinin iyi olduğunu çok rahat görebilirsiniz. özellikle şurup vb. katkı maddeleri olmayan kahveleri tercih ederseniz zamanla kahve konusunda damak tadınızın geliştiğini fark edebilir ve aradaki farkı kendiniz görebilirsiniz.

  • 33. ekşi itiraf

    yıllar önce ablamla aynı odada ranzada altlı üstlü kalırdık. o zamanlar üst kattan telefon ışığı gelirdi bazen de ağlama sesi gelirdi. zannederdim ki erkek arkadaşı üzdü o yüzden öyle ağlıyor. hatta asla onun gibi bi erkek için böyle ağlamıcam dediğimi hiç unutmam. büyüdüm ablam başka yere taşındı. bende şimdi üst ranzadayım ve az önce aynı onun gibi hıçkırarak ağladığımı farkettim. bi erkek için ağlamıyorum galiba ablamda bi erkek için ağlamıyordu. bu ev, bu sınav süreci, bu belirsizlik ve sağlıksız iletişim sonucu oluşan sinir boşalması. ablamdan özür diliyorum ve onu çok iyi anlıyorum artık.

  • 34. ölümüyle müziğin de bir kısmını öldürecek müzisyen

    david gilmour

  • 35. ikinci el otomobil piyasası

    bir twette görmüştüm;
    bmw almak için golf satanın egea aradığı piyasadır.

  • 36. 24 haziran 2020 düğün tedbirleri genelgesi

    her masada yeterli sayıda en az yüzde 70 alkolden sonrasını okudum.

    kolonyaymış. pehh.

  • 37. new york times'ın yeni türkiye haritası

    merhaba (bkz: chp'nin kapanması gerekliliği) başlığının sahibi sevgili ak troll,

    2016'da yayınlanmış bu haber reis megri megri diye koparken, meydanlarda gülen'e 'evine döööğğn' çağrıları yaparken veya ankara'ya istanbul'a göndere kürdistan bayrağı çekilirken aklına gelmedi de 'tunç soyer algısı kasmak isterken' mi aklına geldi?

    detay için, ilgili haber linki..

  • 38. ferhan şensoy

    büyük oyuncudur. onun gibisi zor gelir bir daha.

  • 39. 1 günlüğüne beraber takılmak istenilen ünlü

    vizyonum dar benim yurt dışına açılmıyorum. ayşe hatun önal diyip geçiyorum.

  • 40. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    hiç tanımadığım insanlarla muhabbet etmek daima hoşuma gitmiştir. iyi de geliyor insana bence. benimle aynı görüşte olan varsa yeşillendirebilir. boşverin derdi falan. yeni bir insan tanımak, farklı muhabbetler renk katar.

  • 41. fethullah gülen

    eskiden fetullaha küfür ettiğim için bana vatan haini diyen adam şimdi fetullaha küfür ediyor ve beni fetöcü olmakla suçluyor.

    be amına koyayım kendimi bildim bileli fetullaha küfür ediyorum ben, ne beyinsiz adamlar var.

  • 42. 24 haziran 2020 covid-19 vakasının 191657 olması

    en yakın arkadaşımın babası, covid-19 yüzünden 2 ay yoğun bakımda kaldı ve vefat etti. ölüm raporu, organ yetmezliğine bağlı doğal ölüm. siz hala bitti demeye devam edin!

  • 43. acun medya ekşi sözlük maçı

    sozluk yalakalarini ortaya dokmus basliktir

  • 44. canan kaftancıoğlu'nun hapis cezasının onanması

    başlıkta her zamanki gibi birkaç grup insan var.

    1- adalet duygusu ile kararı eleştirenler
    2- troller
    3- temel ilköğretimi eksik olanlar
    4- zeka özürlüler

    2 ve 4 numaralı gruba bir hayrımız dokunamaz. allah şifa versin diyorum. 1. grup zaten olayın farkında. biz her zamanki gibi 3. grubu hedefliyoruz bu mecrada entry girerken. çünkü bu grup bir şekilde fırsat bulup yeterli eğitimi alamamış olabilir. muhakeme yeteneği bu eksiklik ile sakatlanmış olabilir. ve bu hal giderilebilir.

    şimdi eldeki verileri başlıktan toplayarak bir hipotez oluşturalım;

    burada deniyor ki canan kaftancıoğlu terör lehine 7 yıl önce bir dizi tweet atmış. ayrıca cumhurbaşkanı ve hükümete de ağza alınmayacak laflar etmiş.

    bu veriye istinaden şöyle bir sonuç sunuluyor bize. bu suçlar neticesinde bu kişi hapis cezası aldı.

    bilimsel düşüneceksek, modern dünya normlarına uyacaksak, mağara adamı değilsek, mantıksal bir çıkarım yapmamız gerekiyor. çıkarımımız şu;

    7 yıl önce herhangi bir terör yapısına destek tweeti atmış biri, aynı zamanda şu an hükümeti oluşturan kişilere de hakaret etmiş ise hapse girer. bakın "girmeli" demiyoruz, girer dememiz gerekiyor ki çıkarımımız bir temenni değil, mantık olsun.

    şu an sayın cumhurbaşkanının yanında, 7 yıl bile değil 3-4 yıl önce kendisine hakaretler eden ve fethullah gülen lehine sayfalarca yazı yazan, hatta mitingler yapan insanlar mevcut. akp başkan yardımcısı orhan miroğlu "pkk terör örgütü değildir" diyen biri canlı yayında.

    şimdi yukarıda ürettiğimiz mantık sistemine göre bu kişiler hapse girdi mi? girmedi. yani gerçekleşen olayı bu hipotezle açıklayamadık, çalışmadı çünkü.

    canan kaftancıoğlu'na ceza verilme nedeninin bu olmadığını test ederek görebildik. çünkü aynı etkiler aynı evrende aynı sonucu doğururlar. buna cosmos diyoruz, yani düzen. eğer öyle olmasaydı ne olurdu, chaos olurdu, cosmos'un zıttıdır.

    modern toplumlarda chaos olmaz arkadaşlar. iyi yetişmiş insanlar chaos'a "sevindirici bir gelişme" demezler.

  • 45. starlink'in türk telekom'u bitirecek olması

    bir müslüman olarak allah'tan elon musk'a yardım etmesini, bu projeyi güçlendirmesini, topluma yayabilmesini diliyorum. inşallah amin...

  • 46. insan olmasaydın ne olmak isterdin

    herhangi bir şey "olmak" aslında bir personayı seçmek demek insan için. kişilik anlamına gelen persona bilindiği üzere eski yunandan gelen maske anlamına da sahip. yani başka bir şey olmak demek yine kendimiz her neysek o kalarak kendimize olmasını istediğimiz şeyin maskesini, personasını takmak suretiyle mümkün. diğer taraftan persona ismi kökü itibariyle latınce iki kelimenin birleşiminden yaratılmış. per-sonare. per, aracılığıyla demek, sonare ise ses demek. yani persona kelimenin tam anlamıyla ses aracılığıyla gerçekleşmektedir. maskeler de öyle değil mi? maske arkasından bir ses ile muhatap oluruz. kuklacı sesi ile hayat verir kuklalarına. hacivat ve karagöz sesi ile mevcudiyet kazanırlar perdede. ses yokken kukla sadece tahta parçasıdır öyle değil mi? insan olmayıp bir bulut olabilseydi şayet insan bulut maskesi, personası arkasında konuşabilmeliydi, anlatabilmeli, dramatize edebilmeliydi. aksi halde olmaktan bahsedemeyiz. olmanın koşulu sesi manifest eden, gerçekleştiren bir persona yani maske medyası ile mümkün.

    olmanın koşulu olan personamız ses olmadığında ölü, kuru ve anlamsız bir halde olacağına göre insan dışında ne olursak olalım yine hiçbir şey değişmeyecektir. maske değişip de içindeki ses değişmeyeceği için insan yerine kurbağa da olsa, serçe de olsa, kelebek de olsa yine benzer şeyleri konuşucak, kafaya takacak, benzer şeylere üzülecek ve aynı karpuz kabuklarından aynı gemileri yapacaktır. çünkü ses, bilinç veya ruh aynı...

    mesela tiktok'un da bu kadar populer olmasının sebebi bu aslında. ınsanlara özgürlük veriyor. başkasının sesiyle başka birisi olabiliyorsun kısa bir süre için. mesela uygulama sevdiğin bir aktörün, şarkıcının sesini senin ağzından çıkıyor gibi gösteriyor ve bu sefer sen o sese eşlik edip o sesin bilinen personasının alternatiflerini kendi jest ve mimiklerinle tıpkı hem kukla hem de kuklacı gibi yaratıyorsun. bir başkası oluyorsun kısa bir süre için. özgürleştirici, eğlenceli ve kendi dert ve sıkıntılarını unutturucu bir uğraş... zaten insan kendi mevcudiyetinden mutlu olsaydı neden başka bir şey olmayı isterdi ki, bu yüzden tiktoku en çok seven ve kullananların yoksul ve sistemden en az faydalanan insanlar olması tesadüf değil, tiktok onlara başka biri olma lüksünü veriyor, çok başarılı bir proje gerçekten.

    yani sözün özü insan mutsuz olduğu için başka bir şey olmak istiyor ama kaderin cilvesi başka bir şey olsa da yine kendisinden kaçamıyor. çünkü başka olmasını sağlayan personalar yani maskeler gerçek değildir, maskenin arkasında konuşandır gerçek olan.

    bu yüzden en iyi şey sessizlik olmaktır. hiç ses etmemek, hiç konuşmamak. hiçbir şeye karışmamak. hiçbir şeyi umursamamak. böylece her şey ve hiçbir şeyi bir arada yaşamaktır. ama bu ne mümkün, çünkü insan olmak hiç susmamak, hep konuşmaktır...

  • 47. en güzel bira

    ya ne anlatıyosunuz giriyon bakkala tuborg var efes var aga almanya’da yaşamıyoruz heineken bile bulamıyosun aq

  • 48. metin feyzioğlu

    birkaç sene önce chp başkanlığına aday gösterilmekten akp'ye danışmanlığa geçişi kendi içine sindirebiliyor mu merak ediyorum.

  • 49. ingilizcen yetersiz olduğunda kurtaran cümleler

    -i was like... you know... and she was like... you know.

  • 50. kadınların yaptığı korkunç hatalar

    erkek arkadaş mi sevgi mi stediklerine emin olmadan biri ile flört etmek.

    ben yaptım mesela bunu. yaparken bilmiyordum. bir cocukla konuşuyordum ve ondan hoşlandım sanıyordum. sonra mesaj attim ve yazmadı uzun bir süre. muhtemelen işi gücü vardı adamın. kızacak değilim fakat.... mesajına cevap vermeyince bir anda onla konuşmak istemediğimi anladim. ve dedim ki... ben bu çocuktan hoşlanıyor olamam. çünkü birinden cidden hoslansaniz daha toleranslı olursunuz. böyle basit şeylerde konuşmayı kesmek istemezsiniz
    demek ki benim ihtiyacım olan şey, erkek arkadaş degil; konuşabileceğim, anlatabileceğim beraber vakit geçirebileceğim normal bir arkadaş. yani ilgi ve sevgi ihtiyacı duyduğum bir dönemdeyim demek ki. bunu anlamak çok iyi geldi bana mesela. artık uzaktaki arkadaşlarımla daha sık konuşuyorum ve iş yeri arkadaşlıklarımi pekistiriyorum.

    bazen... neye ihtiyacımız olduğunu düşünmeden bodoslama atlıyoruz ve sonra "neden olmuyor" diye ağlıyoruz. olmaz ,çünkü zaten istemiyorsun ki. bence sevgili kadın kardeşlerim siz de dikkat edin buna