Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. sözlükçülerin 2020'ye girerken borç miktarları

    borç : 0 tl

    alacak: 0 tl

    cepte - bankada: 0 tl

    maaş: 0 tl

    tam yok oluyordum bu başlığı gördüm. evet ben yokum

  • 2. hepsiburada.com

    10 gün önceden takibe aldığım bir oled tv'nin fiyatını 4 gün önce 8400 tl'den 9100 tl'ye çıkarıp black friday marifetiyle fiyatını tekrar 8400 tl'ye çekerek indirim ayağına yatacak gibi duran alışveriş sitesi.

  • 3. para mutluluk getirir mi getirmez mi sorunsalı

    sağlık dışında paranın çözemeyeceği hiç bir şey yoktur. sadece ölüme çare yok. dünyada çok paranın elde edemeyeceği şey yoktur aksini iddia edip de duygusallık kasmanın anlamı yok.

  • 4. 1.5 yaşındaki oğluna kanser teşhisi koyulan yazar

    edit 2: arkadaşlar, o kadar çok destek mesajı aldım ki, hala bir çoğunu yanıtlayamadım, öncelikle çok teşekkür ediyorum. bu kadar samimi, iyi niyetli ve yardımsever insanın mesajı almak gerçekten çok iyi geldi.
    yardım teklifleriniz için çok teşekkür ediyorum. maddi olarak bir yardıma ihtiyacım yok, mesajlarınız manevi anlamda çok iyi geldi, teşekkür ediyorum.
    ama madem bu kadar yardım etmek isteyen arkadaş bir araya geldi, bence bu birlikteliği boşa harcamayalım. hacettepe pediatrik onkoloji hastanesinde, yardıma ihtiyacı olan birçok çocuk var. sadece hacettepe hastanesi de değil, diğer hastanelerde de birçok çocuk mevcut. ben burada yaşadığımız hikayeyi anlatma şansı buldum ama bizden çok daha kötü hikayeleri olan ve ciddi anlamda yardıma ihtiyacı olan çocuklar var. eğer aramızda bunu organize edebilecek birileri varsa, bu fırsatı kaçırmayalım derim. nasıl yaparız, nasıl ederiz bilmiyorum, benim çocuğun durumundan dolayı vakit ayırabileceğimi düşünmüyorum ama mutlaka bu organizasyonun bir yerinde olmak isterim.

    edit 1: arkadaşlar, iyi dilekleriniz için çok çok teşekkür ederim. yazılanları okudukça gözlerim doldu, beni çok mutlu ettiniz, ümidimi tekrar tekrar yeşerttiniz, çok teşekkür ediyorum. maddi imkanlarım idare eder, zaten devlet bütün tedaviyi ücretsiz karşılıyor, sadece profesör muayene farkı ödüyorum cüzi bir miktar. maddi olarak herhangi bir desteğe ihtiyacım yok.

    manevi olarak ciddi problem yaşamaktayım, çünkü evin babası olmak zormuş. baba olmak ne demek, bu süreçte anladım ( bu arada 29 yaşındayım ). birde 3 yaşında kızım var. 2 çocuğu idare etmek, anneye moral vermek, hastane işlerini organize etmek, işyerindeki işleri takip etmek, evin ihtiyaçlarını karşılamak ve sürekli güler yüzlü kalıp evde morali yüksek tutmaya çalışmak, hiçbirşey yokmuş gibi. gerçekten çok zor.

    mesaj yazan arkadaşlara çok teşekkür ederim, teker teker cevaplayacağım. çok sağolun.

    öncelikle 3 konuya değinmek istiyorum.
    1. benim doktor pr'ı yaptığımı söyleyen arkadaşa:
    ben doktor değilim, mühendisim. ama bir beyin ameliyatındaki hassasiyeti az çok tahmin edebiliyorum. burçak hocam o gün 3 ameliyata girdi, bizim ameliyat ile beraber yaklaşık 11 - 12 saat ameliyat yaptı. ameliyat sonucunda beyin içerisindeki ventrikülleri bile doldurmuş olan, omuriliğe kadar uzanmış olan tümörü tamamen temizledi.
    biz bu durumun ne demek olduğunu, kemoterapi başladığında, aynı odada yattığımız çocukların hikayelerini dinleyince öğrendik. adana'da, antalya'da, istanbul'da çeşitli büyük illerde, adı marka olan hocalarda ve hastanelerde yapılan ameliyatları dinledik. tümörü tamamen temizlediğini söyleyen doktorları ama sonrasında mr'da ( yoğurtun kaymağını alır gibi, tümörün üstünden parça alıp kapatılan ) kabak gibi görülen tümörlü çocukları gördük. burçak hocanın gece gündüz demeden bu çocukların tedavisi için, ameliyatı için koştuğunu ve başarı ile sonuçlanan ameliyatlarını dinledik. bizim en büyük şansımız burçak hoca ile tanışmak ve ona ameliyat olmak oldu. bundan dolayı pr'sa pr, övgüyse övgü. burçak hocam allah'ın izniyle benim oğlumun hayatını kurtaracak olan hamleyi yaptı, kölem ol dese olurum. bu konuyu tartışmaya açmıyorum.

    2. siyasi görüşümden dolayı ileri geri konuşan kişiye:
    öncelikle, bu hesap yine liseden bir arkadaşımın. ben bir hafta önce şifresini istedim, kafa dağıtmak için zaman geçiriyorum. daha önceleri yazmış olduğum bir yazıyı sıkıntımı paylaşmak, benimle aynı durumda olan biri varsa tanışmak, konuşmak için buraya aktardım. siyasi görüşümüz aynı ya da farklı ne fark eder insan olmayı öğrenemedikten sonra. yazan 100 kişi içerisinde 1-2 kişinin böyle saçmalamış olması normaldir, umarım benim yaşadığım sıkıntıları yaşamaz, tecrübe etmezsiniz.

    3. benim imkanıma sahip olmayan diğer hastalar hakkında:
    benimde yazımda belirttiğim gibi, allah gerçekten bu durumda olan kişilere yardım etsin. bir mr için bir yıl beklemek gerçekten çok büyük bir sıkıntı. ayrıca, bekleme süresinin bir yıl olma nedeni anestezili mr olması. normal mr randevusu daha kısa süre içerisinde verilebiliyor. ben şanslıyım ki, orkun baba var.
    -------------------------------------------------------------------------------

    öncelikle merhabalar,

    sıkıntılı olan sürecimizde, bunalıp yazmış olduğum bir yazıyı buraya koyuyorum. bu olay başımıza gelene kadar hiçbir bilgi sahibi olmadığım, tümör ile kanser arasındaki farkı bilmeyen biriyken, malesef şu anda yeteri kadar bilgi sahibiyim. keşke hiç öğrenmeseydim.

    bu yazıyı buraya koyma amacım, çoluğu çocuğu olacak olan / olan arkadaşların bir kere okumasını sağlayıp, bilgi sahibi olmaları. ters giden ufak tefek şeylerin arkasında olabilecek olan büyük sıkıntıları görmeleri. birde başına gelen arkadaşlar ile tanışıp dertleşmek. çünkü bu sıkıntıyı sadece yaşayanlar bilir.

    hikayemiz

  • 5. şaka maka erdoğan'ın işleri yoluna sokması

    serengeti düzlüklerinde doğal ortamından sıyrılıp muhalif kamuflajı giymeye çalışan bir adet aktroll sıçmığı.
    (bkz: engelle)

  • 6. fazla zeka gerektirmeyen üniversite bölümleri

    (bkz: besyo)

  • 7. yaşar büyükanıt

    sırlarıyla göçmüş rahmetli.

    emekliliğinden sonra hediye edilen zırhlı audisiyle beraber gömün bari.

  • 8. gerçek yaş vs hissedilen yaş

    gercek yas 23 hissedilen 40

  • 9. dominos'un yeni pizzasının adını sen koy

    ürünlerinde bolca salam, sosis, "sucuk" ve "kavurma" olan fakat bunların hepsini kanatlı etinden üreten dolandırıcı firmanın, tahminimce son pr çalışması. bütün sözde kampanyalarını billboardlarda, televizyonda gözümüze sokarcasına büyük harflerle yazarken, bu saydıklarımı en altta bit kadar yazarlar.

    sadece tavuk ve hindi etinden sucuk, kavurma olur mu ya? türkiye gibi insanların kırmızı et sevdiği, dünyanın kebap merkezi diyebileceğin bir ülkede sen nasıl insanları böyle kandırabilirsin? nasıl mı? bedavacılığımız yüzünden.

    domino's pizza türkiye pazarına "30 dakikada kapında, gecikirse bedava" stratejisiyle girdi. reklama ve pazarlamaya inanılmaz paralar döktü. tabii şark kurnazı olduğumuz için "allaaaah, belki bir ihtimal beleş pizza yeriz" diyerek siparişlere abandık. ama şu an öyle bir noktaya gelindi ki, insanlar pizzanın içeriğine, malzeme kalitesine bakmadan, önceden çok kez sipariş verdikleri için şartlanıp sipariş vermeye devam ettiler. gerçek şark kurnazı domino's da kerizleri kandırmaya devam ediyor. etsin. adamlar olayı baştan çözmüş, bizim milletin anladığı dilden konuşuyorlar.

    domino's: "bakın bol malzemos diye pizza yaptık, içinde 27 malzeme var!"

    müşteri: "e kavurma diye tavuk eti koymuşsun abi, mozzarella yerine de eritme peyniri kullanmışsın?"

    domino's: "şşş. sessiz. yeni pizzamızın adını koymaya ne dersiniz?!"

  • 10. masterchef türkiye

    suna elenirse ördek yemeği ile elenmesi çok manidar olacak

  • 11. mansur yavaş vs ekrem imamoğlu

    mansur yavaş on numara adam iyi işler yaptı fakat el insaf imamoğluda geldiğinden beri gece toplu ulaşım konusunda adım attı,ücretsiz süt dağıtımı,30 bin öğrenciye burs,yeni nesil metrobüs arayışı,11 kreşin temel atımı,7 senedir neden açılmadığı belli olmayan alibey köy ormanı açılışı,durdurulan onlarca metro inşaatının bir kaçının yeniden başlaması,londra da istanbul'u tanıtıp tahvil ihracı,eminönündeki balıkçıların kaldırılması,ispark'ın yeniden yapılandırılması(özellikle kadın çalışanlara kapı açılması,ödemelerde istanbul kartın geçerli olması)... bir çok şey daha eklenebilir,sayın yavaş'da başkan seçildikten sonra londra ve moskovaya gitti,imamoğlu da paris ve londraya gitti. özellikle londra paranın merkezi daha ucuza borçlanmak için londraya gitmek gerekiyor,bunlar gayet doğal şeyler. yavaş yada imamoğlu hizmette birbirine rakip olabilirler ama sürekli gündemde tutulmaları iyi niyetli değil...

  • 12. internete ilk defa bağlanıldığında girilen site

    o zamanın en popüler arama motoruydu: www.altavista.com

    yıl 1996

  • 13. 90'larda öğrencinin avucuna sopayla vurulması

    mersinde bir belediye okulunda okudum ben.7. sınıfa kadar şerife adında insanlıktan nasibini almamış ruh hastası dayak sevdalısı bir matematik öğretmenim vardı,kadın türbanını omzuna asar okul çıkışında takardı.ders anlatmak dışında sürekli din bilgimizi sorgular her fırsatta vurmak için bahane kollardı.sessiz sakin bi tiptim,matematikten tiksindirdi bu kadın beni canım çalışmak istemiyor kaldıki anlattığı hiç bişeyi anlamıyorum sormaya da korkuyordum,çarpım tablosunu ezberleyemedim bi türlü sevmediğimden matematiğin m sini bile.bi gün sınavda kalemliğimin içine kopya diye çarpım tablosu koydum çarpım tablosu ya,bunu farkedip bulmasıyla bir hışım saçlarıma yapışıp önce kafamı masaya vurdu 11 12 yaşındayım,sora elindeki sopayla sol koluma öyle bir vurduki çıktı kolum. bildiğin çıktı ağrıdan kıvrandım ağladım ders sonuna kadar tuttu sınıfta.kaçtım okuldan dersten sonra.sora bu ruh hastası ertesi sene okuldan gitti,niye gitti bilmiyorum. yerine gelen kadın öyle güzel hitap ediyor iletişim kuruyorduki 7. sınıfa kadar 1 düşen matematiğim 8. sınıfta 5 düştü.orospu şerife yıllarca biyerlerde denk gelsemde ağzını yüzünü siksem diye kendi kendime kuruldum durdum hep,umarım birileri ağzını yüzünü sikmiştir at suratlı gudubet meymenetsiz.

  • 14. bulgaristan göçmenleri

    osmanlı'nin cok cok zor alt ettigi karamanoğulları beyligi mensuplari olup, osmanoğulları'ndan daha ari turklerdir. osmanlı tarafından balkanlara sürülmüşler, benliklerini kaybetmeden yüzyıllarca yasayip sonralari irkci yaklasimla karsilasinca türkiye'ye goc etmek zorunda kalmislardir. 1 tanesini arap tasagi yalayici 1000 comara degismem.

  • 15. 32 adet ihaleyi eşinin şirketine veren tcdd memuru

    bu adamların her yaptığı iş arsızlık, hırsızlık barındırmak zorunda mı?

    kulak arkasını da isteyecekler mi? tedirginim sözlük.

    --- spoiler ---

    türkiye cumhuriyeti devlet demiryolları (tcdd) tarafından ulusal demiryolu sinyalizasyon projesi’nde tesisler kontrolorü olarak görevlendirilen veysel karani babacan’ın, kamu ihali kanunu’na (kik) aykırı şekilde, 1 milyon 584 bin 64 tl bedelindeki 32 adet sinyalizasyon ihalesini, eşi sündüs babacan’ın üzerine kurulu paravan şirkete verdiği ortaya çıktı. babacan’ın emekli olduktan sonra bu şirketin başına geçtiği öğrenildi. babacan ve eşi ile eski tcdd 1. bölge müdürü nihat arslan’ın da aralarında bulunduğu 31 kamu görevlisine ihaleye fesat karıştırmak suçundan dava açıldı.
    --- spoiler ---

    link

    edit= (#98099686) mesaj atacak troller once bunu okusun sonra yazsin yeter sıkıldım her birinizi ayri ayri göt etmekten..

  • 16. kadınları çözmüş erkek

    hapı yutmuş olabilir. kırmızı olanından.

  • 17. üstteki yazarın oy vereceği partiyi tahmin etmek

    italian fascist party

  • 18. türk çocuklarının sürekli bağırıp ağlaması

    gerek yurtdışı tatillerinde, gerekse türkiye içinde turistik bölgelerde yaptığınız tatillerde daha net gözlemleyebileceğiniz sinir bozucu hadise.

    elin almanının rusunun 3.5 yaşındaki bebesi sandalyede oturup herhangi yardım almadan eline çatal bıçak alıp köftesini parçalar yer, bizim 6 yaşındaki ayaz uras kuzey alya mira burnundan sümükler akarak ağlarken yerde sürünüp sandalyenin bacaklarını sinirden kemirmekle meşgul.

    herhangi bir cafe/restorana gidersin, çocuklar çığlık çığlığa, en ufak işini yaptırabilmek için çığlık atıyorlar. anne/baba çocuğun maskarası olmuş, bağırmasın diye üzerine cep telefonunu fırlatıyor, her dediğini yapıyor. bir kısmı da artık o kadar hissizleşmiş ki çocuk çığlığı kulağına fısıltı gibi geliyor.

    doğru düzgün ilgilenmeyecekseniz yapmayın şu çocuğu.
    işin enteresan tarafı bunlar güya yeni dönemin "ilgili/anlayışlı/çocuk psikolojisinden anlayan" ebeveynleri.

  • 19. 15 temmuz vakfının ve 309 milyonun kayıp olması

    15 temmuz 2016'daki “darbe girişimi”(!) sonrasında gazi ve şehit yakınlarına yardım için kurulan 'türkiye şehit yakınları ve gaziler dayanışma vakfı'nın akıbeti hala belli değil. toplanan 309 milyon liranın da nereye harcandığı açıklanmıyor.
    paraların toplandığı iddia edilen vakfa ait olduğu söylenen adrese giden chp’li vekiller vakfı yerinde bulamayarak, "bu vakıf nerede?" diye sorup duruyor aylardır.

    nerede bu vakıf - 20 kasım 2019

    nerede bu vakıf - 15 ekim 2019

    chp ankara mv:
    “15 temmuz sonra kampanyalar düzenlendi, dernekler kuruldu. vakfın adresi yok. şehit yakınları ve gaziler için toplanan paralar nereye gitti. 15 temmuz için para topladın, nerede bu para, cevap yok? 15 temmuz şehit ve gazilerimiz için vatandaştan 309 milyon topladılar. hala şehit yakınlarına, gazilerimize dağıtmadılar. paranın akıbetini sorduk vakıf kurduk dediler. adrese gittik vakıf ortada yok. telefonu zaten yok. her işiniz sahte!”

    çok uzun zamandır bu vakıf, toplanan paralar nerede diye sorulup bir cevap alınamadığı gibi maalesef gündem de olmuyor bu durum.

    işin ilginç tarafı 3 yıldır para toplanan ve şu adreste denen vakıf, cumhurbaşkanının 15 temmuz 2019’daki müjdesiyle “vakıf kuracağız” diye duyuruluyor.

    müjde! 15 temmuz için vakıf kuracağız. - rte 15 temmuz 2019 konuşması

    erdoğan açıklaması:
    "aile, çalışma ve sosyal hizmetler bakanlığı tarafından hazırlıkları yürütülen türkiye şehit yakınları ve gaziler dayanışma vakfı'nın kuruluşu resmen tamamlanmıştır. çünkü bunun çok istismarı yapılıyor. onun için istedik ki aile, çalışma ve sosyal hizmetler bakanlığımız da bu devletin teminatı altında olsun. ilgili tüm bakanlık ve kurumlarımızın mütevellisinde yer aldığı bu vakfımız aracılığıyla, şehit yakınlarımıza ve gazilerimize verdiğimiz hizmetleri daha iyi daha derli toplu yürüteceğimize inanıyorum. vakfımızın hayırlı olmasını diyorum."

    1. madem kurdun vakfı, adres nerede?
    2. adres var vakıf yok, vakıf hiç olmamış adreste, vakıf nerede?
    3. e hadi kenarda biriktirdin, para şimdi nerede?
    4. 3 yıl önce kurmuş para toplamışsın neden şimdi müjdeliyorsun?

    şşşşşşş sus! (bkz: yedik biz onu)

    (bkz: ne desem gg)

  • 20. askerlikte ilk kaka

    askerdeyken gece gündüz düşündüğüm tek şey buydu. samimi söylüyorum sıçamıyorum diye oturup ağlayacak kıvama gelmiştim. kocasını camda bekleyen yeni evli gelin gibi bir insan tuvalet yolunu gözler mi lan? sürekli yollara bakıyordum. hani kenefe de gelen giden oluyor mu? millette göt var mı diye.

    tam sekiz gün geçti bir pırt bile yapmadım. günde üç öğün de yemek yiyorum. lan nereye gidiyor bu yemekler. sabah uyanınca donuma bakıyorum sıçmış mıyım diye. yoo sıçmamışım. nerede peki abi bunlar? lan kafayı yicem. hani abartmıyorum beni mancınığa koyup kaleye fırlatsalar o kaleyi bokumla yıkarım. aselsan böyle silah geliştiremez. kahvaltıda ekmeğe reçel sürerken artık dayanamayıp ağlamaya başladım. böyle ekmeği ısırırken gözümden yaş akıyor. çok severim reçelli ekmeği. ”nen var" diye sordu devrem.

    ”sıçamıyorum la ben, parmaklar mısın beni? kurcala beni kuytu yerde heh”

    dememek için kendimi zor tuttum. "dayımın ölüm yılı bugün, o aklıma geldi" dedim. lan dayımı sikim, çıldırmak üzereyim. kimseye derdimi anlatamıyorum. zaten anlattığım an ''ahaha derdini sikeyim'' deseler gitti göt.

    birine anlatmam lazım ama kime diye düşünürken doğru telefon kulübesine gittim. sırada bir sürü asker var. kimi ”aşkım seni seviyorum” diye sevgilisiyle konuşuyor, kimi ”ozledim anam” diye annesini arıyor. kimi "işler nasıl" diye arkadaşıyla konuşuyor. sıra bana gelince ajan gibi ahizeyi elimle kapatıp annemi aradım. ”ana ben sıçamıyorum” dedim. çaktırmadan da geriye bakıyorum dinleyen oluyor mu diye.

    "ben de seni özledim oğlum, ben de seni" dedi.

    - anne bak ben ciddiyim. geldiğim geleli tuvalete girmedim.
    + iki kaşık zeytin yağı iç geçer.
    - yanına da 35'lik rakı açayım mı? meyve tabağı, fırında somon buğulama falan. yahu askerdeyim diyom, nereden bulayım zeytin yağını?
    + doktora git oğlum o zaman. bak abin istiyor, abine veriyorum telefonu.
    - anne sakın ona ver..
    + ahahaha sıçamiyon mu lan sen.
    - eheh.
    + utanma olum. komutanlarına söyle onlar düzeltirler seni.
    - abi kapatmam lazım çok sıra var.
    + kapatma lan aç onu aç. ahahaha.
    - dıt dıt dıt...

    askerdeyken göreceğim ben senin o götünü diyen ibne abimin dalgalarına daha fazla dayanamayıp telefonu kapattığım gibi doğru koğuşa koştum. moral bulayım derken iyice moralim bozulmuştu. artık bir şekilde konuyu diğer askerlere açmalıydim. açtım da;

    "beyler, aslında askerlik sanıldığı gibi zor değilmiş ha"
    - nasıl yani.
    ''baya işte lan. yiyon içiyon sıçmıyon ohh mis. mesela ben sekiz gün bitti daha sıçmadım eheh"

    - ahaha ben de.
    - ben de.
    - ben de.
    - valla ben de.

    ''abi, tuvaletler alaturka mı? klozetli mi? daha bilmiyorum eheh''

    - ben de.
    - ben de.
    - ben de.

    ''hay bendenize sıçayım sizin. la olum madem hepiniz sıçmıyorsunuz, niye sıçıyomuş gibi davranıyorsunuz?''

    - revire mi gitsek?
    - hakket niye sıçamıyoruz abi biz ya?
    - böyle şehit olmak istemiyorum.

    falan fıstık uzunca bi muhabbetten sonra edirne selimiye'de oturan yücel adında bi devrem ve üç askerle beraber tuvalet sorumlusu komutanın yanına gittik. kapıda dikiliyor adam.

    - komutanım bir şey soracaktık.
    + dinliyorum.
    - acemiler neden sıçmıyor?
    + bu mu soru.
    - komutanım 1 hafta oldu.
    + merak etmeyin eğitimler başlasın sıçıttırırlar. ahahaha siktirin gidin lan burdan.

    hepimiz gittik.

    velhasılı adam haklıydı. eğitimler sıkı bir şekilde başladıktan sonra yarım saat sıçtım. çok mutlu oldum. hani şimdinin kutlama modaları o zaman olsa ”neco'nun acemilikteki ilk kakası” diye koğuşta parti bile yaptırırdım.

    + oley, oley, oley...
    - bıızztttttt, bızzt, bıızzzzttttttttttttttttttttttttt.
    + oleyyyyyyyyyyyyy...

  • 21. 20 kasım 2019 barcelona fenerbahçe beko maçı

    ikinci yarı/üçüncü çeyrek başında barça öyle güzel bir set yaptı, öyle güzel adam boşalttı ki sanat gibiydi yeminle. obra reyizin masterpiece setleri gibi.

    20 fark yemeyelim bari ya.

    -

    bir de öküzün biri "oyuncuların oraya gitmeleri takıma zarar veriyorsa fener nba'e oyuncu vermesin, zorla mı amk" demiş. senin nöronlarını sikeyim afedersin. yani şu "fikre" sahip olabileni de insandan saymak zorundayız ya, gel de kafayı yeme.

  • 22. her duyulduğunda insanı etkileyen film müzikleri

    kesinlikle hans zimmer - interstellar eseridir.

    ritmi, insana yaşattığı hisler ve uyku öncesi dinlediğiniz zaman verdiği o haz harika.

    the danish national symphony orchestra versiyonu için tık tık

  • 23. şu ana kadar en az 6 ay ikamet edilen iller

    iyi yaşamışsınız valla.
    izmir
    çanakkale
    antalya
    alanya
    izmir

  • 24. çok az kişinin farkında olduğu korkunç gerçekler

    2020 yilinda buyuk bir olasilikla kuresel bir ekonomik kriz, en iyi ihtimalle de ekonomik resesyon olacagi tahmin ediliyor. su an sadece fragmani izliyoruz. fransa'daki sari yelekliler, irak, iran, misir, azerbaycan, lubnan, sili, bolivya olaylari, venezuella ve arjantin'de ekonominin dibe vurmasi, ekvador, uruguay, haiti protestolari, ispanya'dan hong kong'a uzanan cografyadaki halk isyanlari da buna isaret ediyor. temel sebepler devletlerin kemer sikma politikalari ve neoliberalizmin getirdiği sosyo-ekonomik eşitsizlik.

    turkiye ise gelir dağılımı esitsizliğinde avrupa ikincisi ve nufusun yuzde 20'si kazancin yarisini elde ediyor. ekonomi zaten bir suredir resesyonda ve alarm veriyorken, zorba bir iktidar ile yonetilen turkiye sizce bu kuresel hareketten nasil etkilenecek? muhtesem bir yil bizi bekliyor, ucusa hazir olun.

    link

  • 25. 3 ayda evlilik kararı almak

    3 ayda hangi ayakkabıyı alacağına karar veremeyen insanlar var.

  • 26. yazarların en çok para gömdüğü zevki

    sigara hiç içmedim, bütün arkadaşlarım ise delicesine içiyorlar. sigaranın fiyatını dahi bilmiyorum ama -atıyorum- 12 lira desek, ayda 360 lira yapıyor aşağı yukarı...

    peki sigara yerine ben neye para gömüyorum? hemen söyleyeyim. yıllık bazda toplamda daha az bir tutar karşılığında kendim için daha sağlıklı ve faydalı şeyler yapıyorum: her ay devamlı güncellediğim okuma listemden en az 5-6 kitap satın alıyorum, 2-4 civarı sinema ya da tiyatroya gidiyorum, tarihle iç içe bir coğrafyada yaşıyor olmamın avantajını da kullanarak en geç iki ayda bir daha önce gitmediğim yerlere gezmeye gidiyorum... bir de kalem tutkum var, farklı türlerde rengarenk kalemler alıyorum, bir sürü de kağıt elbet, yazıyorum, siliyorum, çiziyorum, yazıyorum, yazıyorum, yaşıyorum...

  • 27. akp çocukları

    ''sosyal medyada "akp çocukları" isimli bir hesap açılmış. hesapta, akp’li ya da akp’li isimlerin yakınları oldukları iddia edilen kişilerin lüks yaşantılarına ilişkin paylaşımlar yapılıyor. akp çocuklarının paylaşımlarda lüks arabalarda, yatlarda çekilen fotoğraflar, partiler, düğün videoları yer alıyor.'' haber kaynak

    şahsi görüşüm ; bu hayatı hak ederek alın teriyle ve liyakat çerçevesinde yaşıyorlarsa gerçekten benim için hiç bir problem yok. bu manada laf edersem yıllardır maruz kaldığım muhafazakar ikiyüzlülüğünün aynısını yapmış olurum. hepimiz istediğimiz hayatları özgürce yaşayalım... dini açıdan bu durum yanlışsa da hesabını inandıkları allah'a verirler, onların inanç problemi... ülkede onca yoksul varken şatafatlı hayatlarını bu denli rahat paylaşmayı tercih ediyorlarsa bu da onların vicdan ve görgü problemi... bu durumda tek tartışılması gereken çözüm arayışı içerisinde ülkede, zengin ve fakir'in arasındaki bu denli uçurum ve nedenleri olur.

    lakin yaşadıkları hayatı 80 milyon vatandaşı tokatlayarak, ''bu milletin mına koyacağız'' felsefesiyle hepimizin geleceğinden çalarak yandaş usulu elde etmişler ise devran döndüğünde hesap verip cezalarını çekecekler, çekmeliler.. akp çocuklarına dair gerçekler, bir devir sonlanınca elbet ortaya çıkacaktır. o noktada hak edenler alkışlanır hak yiyenler içinse korkunun ecele faydası olmaz herkes rahat olsun yargı o zaman gerekeni yapar! ülkedeki karanlığın çocukları ise bu günlerin tadını çıkartsınlar . güneş yakında cehaletin rönesansını yaşayan güzel ülkeme doğacaktır..

    edit: hesap askıya alınmış! ''haber kaynak'' yazan linkten fotoğrafların bazılarına ulaşabilirsiniz..

  • 28. ekşi itiraf

    depresyon bir hastalık değil, bir yaşam tarzıdır.

  • 29. yani biz sınavda ter dökerken sen kısır yiyordun

    hakli bir serzenisttir. ben de isterdim esimi soguk bir tostla ise gondereyim. "bebegiiiimmm kapiyi kapat da ev soğumasın" diye arkasindan seslenip sicak yatağıma geri döneyim. ama hayat zor, hayat meşakkatli...
    sabahın ayazinda cigerlerimi elime aldım keh keh öksürerek okula geldim. verem olmamışımdır insallah. alt komşu simdi uyanmis kahvesi elinde sabah programi izliyordur. bazen de benim topuklu ayakkabi sesime uyanıyormuş piremses... kiyamam.

    esin sayesinde ayakta duruyorsan, o ayakların yolu neredeyse oraya yürürsün. onun kanatlariyla uçuyorsan, canı istediğinde yere indiverir. defalarca kez soyledik, söyleyeceğiz: evlilik hasta ruhlu insanlarin iyilesecegi bir mekanizma degildir, özgürlük hic degildir. kir dizini babanin yaninda oku. 14 yasinda neyin pesinden gittin?

  • 30. kolpaçino özgür

    hebebimi veriyorum hem de fırça yiyorum.

  • 31. volkswagen ceo'sunun türkiye'de yatırım açıklaması

    volkswagen ceo'su gelsin yarrrraaaaama temel atsın. kendisine aynen böyle söyleyin.

  • 32. ankara soğuğu

    an itibariyle esat kavşakta otobüs beklerken bildiriyorum, buna soğuk diyen ankara'ya dün gelmiştir.

  • 33. bakanlar ve ailelerine ömür boyu sağlık sigortası

    kesinlikle destekliyorum. akrabaları, eşleri, dostları, hatta bir keresinde denk gelip hey bakanım naber ya diyenlerin bile ömür boyu tüm masraflarını ödemeliyiz.

    biz eşeğiz ve eşeklik bunu gerektirir.

  • 34. jelko obradoviç

    senol gunes'i begenmeyen besiktas taraftarina gecen sezon demistim ki lan oglum siz hayatinizda sampiyonlar ligi ikinci tur mu gordunuz, bu havaniz kime. dinlemediler kovdurdular senol'u, besiktas'in hali ortada. yine fenerbahceli olarak bu sefer obradovic'i istifaya davet edenlere diyorum ki lan oglum sen bu adam gelene kadar birak euroleague sampiyonlugunu, final four mu gordun adam gibi, bu havan kime?

    yok efendim dunyanin parasini harciyormusuz da herhalde basarili olacakmis da, basinizda seneler boyu aziz yildirim gibi bir adam vardi aziz yildirim, ne paralar harcayip ne kadrolar kurdu futbol takimina da nal topladik, parayla pulun bu iste kistas olmayacagini hala anlamadiniz mi? herifin bu sezon basarisiz oldugu asikar, sezonu basarisiz sekilde noktalayacagi da belli oldu, ne olacak kardesim olsun bir sene basarisiz, onumuzdeki sene yine basarili olur, olmasa sonraki sene yine euroleague kazandirir, hadi futbol seyircisi aceleci, bilgisiz ve kultursuz bir guruh, en ufak basarisizlikta kelle istemenin takimi duzeltemeyecegini bir turlu anlayamiyorlar, basketbol seyircisi ne ara futbol seyircisi kivamina geldi ben o gecisi hakikaten kacirdim galiba, sasiriyorum yazilanlari okudukca.

    herkes premier lig'i konusuyor futbolda, premier lig o noktaya her basarisizliginda adam kiskislayarak degil, sir alex ferguson'lara, arsene wenger'lere 20 sene sabrederek geldi. hayatin kaidesidir bu, ne her guzel sey, ne her kotu sey sonsuza kadar surmez. her basarinin ardindan bir basarisizlik, her basarisizligin ardindan bir basari gelir, bunu anlayamayip sportif basarilari sezon bazinda degil, 10 senelik genis periyodlarda degerlendirmeyi ogrenmedikce bu ulke sporunun burnu boktan cikmaz, her basari tesaduf olarak kalmaya, ozlenmeye devam eder.

  • 35. konya'da yaşamak isteyen danimarkalı kız

    beyinsiz göçü

  • 36. karizmatik ilaç isimleri

    (bkz: arveles)

    antik yunan ağrı ve adet tanrısı.

  • 37. kadın fakir erkeğe aşık olur mu

    olur. normalde elbette olmaz derim. hâlâ diyorum gerçi. ama bir kadın bana, ben ultra fakirken aşık oldu.

    üniversitede hem çalışıp hem okumadım. hem çalıştım aileme yardım ettim, hem okudum. o kadar fakir hani.

    ve 10 yıldır bana aşık kadına öyle bakıyorum.

    tipimde pek iyi sayılmaz. öyle sarı saçlı, mavi gözlü, uzun boylu değilim. yakışıklı sayılmam. ama olabiliyor demek. ki ben cesaret edip benden kat kat güzel bir kıza açılamazdım bile. o geldi.

    işte bu sebepten diyorum ki kadınına göre değişir. çok az da olsa fakire aşık olabilenler var.

    seni seviyorum selma.

  • 38. deep turkish web

    entel feridunlar basmış burayı. yav bi siktir olun gidin amk.

  • 39. sabah duş almak vs geceden duş almak

    yazları sabah, kışları gecedeni makuldür.

  • 40. lahmacun arasına konabilecek alternatif ürünler

    sarımsaklı, süzme yoğurt. denemedim. ancak başlığı görünce kastım biraz ne olabilir diye. aklıma geldi. fena da durmadı düşünce olarak. denenebilir. ufaktan bir iskender tandansı oluşabilir.

  • 41. sözlükteki evli erkek terörü

    hepsi mutsuz, hepsi eşlerinden ilgi görmüyor, hepsi çocuk için bu katlanılmaz evliliği yürütmek zorunda. aslında kendisi sadece sohbet edebileceği (sohbet derken seks demek istiyor), kafa dengi birileri ile konuşmak(ama sadece kadınlar). bu kadar masum ve naif istekleri olan güzel ülkemin yalnız ve mutsuz adamları. yersen.

  • 42. gülşen bubikoğlu denince akla gelenler

    sözlükte bir gülşen bubikoğlu başlığı olduğu.

  • 43. midyeli çiğ köfte

    böyle ölmeyiz birader dürüme cheddar ekleyip yanında çikolatalı lokmayla menü haline getirin. bunlar anca amatör eğlendirir.

  • 44. şu anda çalan şarkı

  • 45. kuruluş osman

    bu gece atv'de ilk bölümü yayınlanan sünni islam/siyasal islam pompalama amaçlı yapılmış dizi.

    hayırlı uğurlu olsun...

    •dizide ilk anda fark ettiğimiz tarihi hata, osman gazi'nin amcası dündar bey normalde osman gazi'den en az 40 yaş daha büyüktür, fakat dizide gördüğümüz kadarıyla aralarında bu kadar yaş farkı yok.
    https://i.postimg.cc/fw8ntxhy/t-rke.jpg

    •yine dündar bey, ertuğrul gazi'nin yokluğunda kayılara liderlik ediyor, gündüz bey'de onunla birlikte, her ikisi de osman gazi'yi sevmeyen kötü adamlar olarak lanse ediliyor.
    oysa ki dündar bey her ne kadar osman gazi'nin liderliğini kabul etmese de bey olduğunda yeğenine tabi olmuş, gündüz bey de kardeşi lehine beylikten feragat etmiştir. yani her ikisinde de bir düşmanlık, kahpelik yok aslında. sanırım senaryo gereği kötü adam yapılmışlar.

    •osman gazi'nin büyük abisi savcı bey yok dizide. acaba savcı bey karakterini atladı mı senaristler?

    •aynı savcı bey gibi, osman gazi'nin annesi haime hatun da dizide yok. ölmüş olabilir mi? olamaz, zira ertuğrul gazi yaşıyor, ertuğrul gazi yaşadığına göre haime hatun'un da hayatta olması gerek, çünkü haime hatun ertuğrul gazi'den sonra vefat ediyor.

    •dündar bey'in kızı, yani osman gazi'nin amcasının kızı, osman gazi'ye aşık.
    lakin eski türklerde böyle bir aile içi akraba evliliği/ensest kavramı yok, hiç olmadı. siyasal islamcılar kendileri gibi zannetmişler 13. yüzyıldaki karakeçili türkmenlerini.

    kulucahisar tekfuru yorgopulos diye bir karakter tarihte yok. zaten o dönem ismi yorgopulos olan bir rum/bizanslı da yok. yorgopulos ismi yunanistan'daki yunanlara has bir isimdir.
    tabi bu kurgusal bir karakter ama isim konusunda dikkat edilebilirdi.

    •kayılarda/karakeçili türkmenlerde alpler kadar alp kızlar da vardı. ki biz bunlara bacılar diyoruz.
    ama dizide savaşçı, ata binen, kılıç sallayan bir alp kızı, bir bacı göremedik. dizide kadınlar süslü püslü giyinmiş, çadırından dışarı çıkmayan, erkeğin gölgesinde kalan tipler olarak işlenmiş.

    •alpler demişken, alplerin kullandığı kılıçlar yatağan kılıcı dediğimiz cinsten.
    yahu, yatağan kılıcını 13. yüzyılda değil, 15. yy sonu, 16. yy başında kullanmaya başladı alplerimiz.
    https://i.postimg.cc/1znh6glb/konta.jpg

    •osman gazi şeyh edebali ile karşılaşana kadar sürekli gününü gün eden, şarap içen, macera peşinde koşan ele avuca sığmaz bir gençtir.
    edebali ile tanıştıktan sonra bazı değişimler başlar, aklı başına gelir ve olgunluğa erişir. ama dizideki osman gazi, hiç yaramazlık yapmayan bir devlet adamı olgunluğunda. tabi şimdi osman gazi'yi şarap içip geyik eti yerken gösterecek değiller ya atv'de...

    •bu bağlamda dizi, diriliş ertuğrul dizisinde olduğu gibi yine sünni islam-arapçılık ifadeleri ile dolu.

    oysa bakınız kayılar, daha doğrusu osmanlıların mensup olduğu karakeçili oymağı o tarihlerde çoğunluğu müslüman olmayan türkmenlerden oluşmaktaydı. hatta osman gazi, daha doğrusu otman gazi, şeyh edebali ile tanışana değin pek aman aman müslüman değildi, daha ziyade şamanistti...

    kaldı ki kayılar müslüman olduklarında da sünni islamı değil, hacı bektaşi veli'nin öğretisi olan bektaşiliği seçmişlerdir.
    bunu nereden biliyoruz?
    amucalar kabilesinden.

    amucalar dediğimiz topluluk osman gazi'nin abisi gündüz alp'in soyundan gelenlerdir.
    osman gazi bey olunca karakeçili oymağından ayrılıp doğu anadoluya yerleşmişler, oradan da alınıp rumeli'de iskan edilmişlerdir.
    amucalar, bugün balkanlarda ve trakya'da hala mevcuttur ve kendileri alevi bektaşi müslümanlardır...

    ama dizide görüyoruz ki henüz gök tanrı inancından tam vazgeçmemiş olan ve müslüman olanları da bektaşi olan kayılar, sünni islam inancına mensup bir toplum olarak irdelenmekte.
    sürekli allahuekberler havada uçuşmakta, kuran okunmakta...
    https://i.postimg.cc/hk20fpmw/t-rke.jpg

    dizi daha başlamadan, fragmanında da kuran rahlesi falan vardı ki, bu rahlede duran kuran'ı kerim matbaa basımıydı.
    https://i.postimg.cc/ssrfpk3f/kuran.jpg

    yahu araplar bile sizin kadar arapsever değil ha.

    dizinin yapımcıları keşke 80'li yıllarda trt tarafından çekilen kuruluş osmancık adlı harika diziyi seyredip ona göre yapsalarmış.
    osman gazi'nin gerçek dizisini şuradan izleyebilirsiniz;
    https://www.trtarsiv.com/…us-osmancik-1bolum-118873

  • 46. veda ederken 2019'a bir not bırakmak

    muhteşem başlayıp dibi gösteren bir yıl oldun. seni tanımak güzeldi...

  • 47. kombiyi gündüz kapatıp gece açmak

    geçen sene bu konuya kafayı takıp, mühendislerin görüşlerini siktir edip, kendim testlerde bulundum.

    normalde kombimiz daima en düşük ayarda açık olurdu. termostatı soğuk bir odaya koydukları için en düşük ayarda olsa da kışın daima yeterince sıcak değilmiş gibi çalışırdı. fakat bu çalışma düzeni tam da en optimum sıcaklığı sağladığı için dokunmazdık. vesselam bence bu noktada termostatın yeri önemsiz çünkü çalıştığı ayar minimum yaşanacak sıcaklığı zaten zar zor yaratıyordu.

    geçen kış ise ben kışın sıcaklığa ihtiyaç duymadığım ve evde çalıştığım için gece yatarken kombiyi tamamen kapattım, akşam eşim işten gelmeden 2 saat önce de açtım. yani gece 12 ile akşam 5 arasında kombi hiç çalışmadı.

    bu şekilde önceki seneye göre doğalgazın zamlı olmasına rağmen fatura neredeyse yarısına indi.

    kombi hep açık olsun daha az yakar meselesi de zannımca şirketlerin tüketimi arttırmak için bir numarası.

    deneme izmir'de yapılmış olup çok soğuk memlekette farklı sonuçlar verebilir.

    edit: alt ve üst komşularımız evi cehennem derecesinde ısıtan tipler. tişörtle falan geziyorlar kışın. bunun da elbette bir faydası vardır.

  • 48. erdoğan'ın chp başına geçirmek istediği kişi

    rahmi turan'in 1 gram gazetecilik onuru varsa yarınki yazısında açıklaması gereken kişi..

  • 49. bipolar bozukluk olan sevgiliden kurtulma yolları

    üniversite zamanı yaşadığım zulüm. ayrılmak istediğimde veya ilaçlarını al dediğimde zıvanadan çıkıp ortalığı yıkmaya, bağırmaya başlardı, kendini kesmeye çalışırdı. hayır bi de sakin adamım amk gelemem böyle rezilliklere. kaç sefer komşular yüzünden polis geldiydi eve.

    nasıl mı kurtuldum? askere gittim, döndüğümde bitmişti. başka birine bela oldu herhalde. askere git

  • 50. rize'de nesli tükenmekte olan vaşağın katledilmesi

    vahşi hayvanlarca saldırıya uğrayan vaşak.