sadece 6 ayda 0 dan 12 milyon euro'ya parlatıp satan gs yönetimini ve fatih hocayı tebrik ederim
Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. ozan muhammed kabak
-
2. mühendis kalitesinin artması için çözüm önerileri
yegane çözüm; yeni açılan sikko özel ve sikko devlet üniversitelerinin kapatılmasıdır. barajı geçen mühendis oluyor bu ülkede artık.
-
3. kol saati 10 bin tl'den ucuz olan erkek
kolundaki saati çıkarınca 5 kuruş etmeyecek insan hezeyanı.
bu da erkeğin gold diggeri sanırım, aklı fikri pahalı şeyler. -
4. reis'in gerçekleştirdiği en büyük devrimler
(bkz: kandırıldı)
-
5. 1350 euro ile almanya'da aç geziyoruz
aynı zamanda ''gelin o zaman türkiye'de refah içinde yaşayın'' diye soran elemana ''ben türkiye'ye gelsem sürünürüm, herkes üç kağıtçı'' diyen bir döneğin beyanı.
buyrun
edit: burada (almanya) yaşayıp da türkiye buradan daha gelişmiş diyen insanlar en hafif tabirle ahlaksız çakallardır. içlerinde çalıştığım için biliyorum. 2 euro bahşiş için takla atan domalan tipler bunlar.
en koyu milliyetçisini, parası pulu olmadan türkiye şartlarında bir ay asgari ücretle geçinmek üzere alın türkiye'ye, bir ay sonunda bu adam, vatana millete sövüp almanya'ya topuklamazsa ben hiçbir şey bilmiyorum. -
6. para mutluluk getirir mi getirmez mi sorunsalı
öğrenciyim. para size mutluluk getirmiyorsa bana verebilirsiniz.
-
7. ölünce yaratıcıya söylenecek ilk söz
cahildim dünyanın rengine kandım.
-
8. efsane kelimesini tam olarak karşılayan kişiler
mustafa kemal atatürk
-
9. sabah sabah insanı geren şeyler
farları ayarsız olduğu için zekeriya beyaz gibi dolanan, sabah sabah gözlerinize tecavüze yeltenen araçlar ve sahipleri.
-
10. 9 yaşındaki kıza 9 ay tecavüz eden akrabaları
hadım edilmesi şart olan akrabalardır.
tecavüz eyleminde kısırlaştırma şarttır. -
11. knight online
gençlik törpüsü.
bu saatten sonra 1299 gelse de mafyalaşmaya bir şey yapamaz diyen arkadaşlara sesleniyorum. bak o 1299 gelsin gör sen o koca koca klanları 40 level bir adam nasıl fıtık ediyor nasıl kanser ediyor gör. 3-4000 onlinelı serverlarda bu oyunu öğrenince sen de böyle sanıyorsun tabi de. bu gözler bir slot için bir hafta birbirine ks atan adamlar gördü. o eski playerlar bir dönsün görürsün sen mafyalaşmayı. -
12. çamaşır asan cam silen ütü yapan evi süpüren erkek
bu kişi benim.
eğer ben bunları yapmazsam, eşim bunları tek başına yapacak ve ben de tek başıma dizi, film izlicem.
bunun yerine eşimle birlikte bütün işleri yaparım. dizimi, filmimi onunla birlikte izlerim
benim için keyif budur. kimi zaman bira, kimi zaman şarap eşlik eder bize. -
13. gillette
son reklamıyla bizzat kendi müşteri kitlesini gömerek korkunç bir pr skandalına imza atmış şirket.
reklamının ne sebeple rahatsızlığa sebep olduğunu anlayamayan olmuş, anlatalım. reklamda bir tıraş bıçağı şirketi tutmuş bana kadınlara karşı nasıl davranacağımı, çocuğumu nasıl yetiştireceğimi falan anlatmaya kalkıyor. bu da yetmez gibi reklamı izleyince tüm erkekler tacizci, kavgacı yaratıklarmış gibi lanse edip tepeden bakarak akıl veren mesajlar görüyorsunuz. açık açık "tüm erkekler böyledir" denmese de çıkan mana bu. iyi erkek olmak denince akla neden tacizden vazgeçmek geliyor? tacizcilik erkeklikle beraber gelen varsayılan bir özellik midir? içindeki ufak bir azınlığın işlediği suçtan dolayı bir insan grubunun -burada bahsedilen insan grubu dünyada yaklaşık 3.5 milyar insanı kapsıyor- tamamını o suça meyilliymiş gibi yansıtmak ırkçılık değil midir?
hala anlamadıysanız, yarın örneğin bir ped reklamının kadınlara yönelik olarak "lütfen gold diggerlık yapmayın, çocuklarınızı dövmeyin, nafaka davalarıyla eski kocalarınızı süründürmeyin, masum erkeklere taciz iftirası atmayın. kadınlık böyle olmaz." diye bir mesajla reklam yayınladığını, sonra "ya tüm kadınlara demedik" diye kendini savunduğunu düşünün ve tepkileri hayal edin. -
14. aziz kocaoğlu
adam çıkmış benim istemediğim birini aday gösterecekseniz ben adayım diyor. mafya mısın kardeşim sen? ipotek mi koydun izmir'e? hizmetini yap çekil kenara.
bakın chp içindeki kılıçdaroğlu başta olmak üzere koltuk sevdalısı herkes gizli akp'lidir. bu kadar açık ve net! -
15. 16 ocak 2019 leman dergisi kapağı
-
16. mavi rengin en çok yakıştığı araba modeli
subaru impreza ve bmw 4 serisi.
-
17. oyun oynamayıp oynayanın videosunu izleyen nesil
internet kafelerde abilerin yanına oturup onların oyunlarını izlerken abi ölümsüzlük şifresi yazam mı diyen nesilin yanından bile geçemeyecek nesildir.
-
18. almanya'da bulunup türkiye'de bulunmayan şeyler
(bkz: alamancı çomar)
oranın çomarları buranın çomarlarından daha çomar. -
19. müslüm gürses'in abartılmış bir şarkıcı olması
müslümün müslüm olduğu yılları istanbulun bir varoşunda geçirmiş, etkilediği insanların dramına bizzat şahit olmuş (bu konuda kendisine bir suç isnat edemem) birisi olarak katıldığım bir önermedir. kötü bir kültürden beslenip kötü bir kültürü beslemiştir. son döneminde entelektüel tayfa tarafından sahiplenilip değer verilmesi ise zannımca bir tür oryantalizmdir.
-
20. kemal kılıçdaroğlu'nun ekşi sözlük'te alacağı nick
levent gök. götünde t yok.
-
21. şırnak'ı beğenmeyen öğretmen
(bkz: şırnak'ı beğenmeyen mini etekli öğretmen) şeklinde bir başlık açılsaydı muhtemelen entry'lerin çoğunluğunda yobaz, gerici, siyasal islamcı, laiklik düşmanı, oksijen israfı, yallah arabistan'a (az kalsın unutuyordum bak) vs. gırla gidiyordu. kafaya baş örtüsü takınca cennetlik olduğunu sananla mini etek giyince laik olduğunu sananlar ve onları öyle görenler... neyse fazla uzatmayacağım. ağır cahilsiniz ve ülke sizin gibi cahiller yüzünden pislikten kurtulmuyor.
tanım: benlik saygısından mahrum olan bir yüz karası meslektaşım. -
22. ekşi itiraf
hep yogaya başlamak istedim, hep erteledim. zira koşma, zıplama, tekmeleme aşığı bünyeme çok hareketsiz geliyordu. 1 hafta önce palu ailesinin zihnimdeki tahribatını onarmak için nihayet yogaya başladım. her sabah 15-10 dakika yoga yapıyorum, saç diplerime kadar iyi geldi, muhteşem bir şey. palu ailesi allah belanızı versin.
-
23. zübeyde hanım'ın yaşasa akp'ye oy verecek olması
yüzyılın dahilerinden birini doğurup yetiştiren anayla kendi mercimek beyninin aynı seçimi yapabileceğini düşünecek kadar öz güven sahibi sığırın beyanı.
bir mustafa kemal büyütmüş kadının zekasına hakarettir.
genetik diye bir bilim dalı var biliyor musun? -
24. sözlükçülerin iş ile ev arası yolculuk süreleri
her gün değişmekle birlikte genel olarak,
sabah;
6,45te çıkarsam >> yarım saat
7,15te çıkarsam >> bir saat
7,30da çıkarsam>> bir buçuk saat
akşam ise;
18de çıkarsam >> bir saat 45 dak
19da çıkarsam >> bir saat
20.30da çıkarsam >> yarım saat
istanbulda trafiğe çıkış saati cidden çok fark ettiriyor. -
25. tarık çamdal
bu tip oyuncuların takımlarımıza tekrar musallat olmasını istemiyorsak, her platformda yabancı sınırı getirilmesine karşı kamuoyu oluşturmalıyız.
unutmayın veysel sarı’lar, tarık çamdal’lar, ozan tufan’lar, alper potuk’lar ve niceleri bu yerli oyuncu seviciliği yüzünden peydah oldu. -
26. öğretmen kalitesinin artması için çözüm önerileri
çok şey var ancak bir anımı paylaşmak isterim. lisede iken ingilizce öğretmenimiz müfredatı çöpe attı ve kafasındaki eğitim ve öğretim şablonu bize uygulamak istedi. o da şuydu : temel gramer bilgisinden sonra her hafta bir konu belirlenir. (örn: futbol) onunla ilgili key words'ler belirlenir onları ezberlemeye çalışırdık. sonra bir hafta boyunca sınıfta türkçe konuşmak kesinlikle yasak. tamamen tarzanca bir ingilizce ile maç muhabbeti.. her hafta başka bir konu. aradan 2-3 ay geçti. biz şaka maka ingilizce konuşmaya başladık. derdimizi gayet güzel anlatıyoruz. sonra okul yönetimi araya girdi. müfredatı uygulanmadığı için ingilizce öğretmenimize uyarı verdiler. konu il mem'e gitse soruşturma açılabilir diye de tehdit ettiler. sonra açtık müfredat kitabını
" may feyvırıt popstar is tarkan" -
27. xiaomi'nin 160 milyar dolar kaybetmesi
darısı niye huawei'nin başına anlayamadım. apple fan olarak korkuyor musunuz la yoksa?
tanım: telefon piyasasının apple'ın tekelinde olmasını isteyenlerin hayallerini içeren haber. -
28. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı
yaz kizim:
sehir: izmir
meslek: tiçır
yas: her yil degisiyor, bi sey dicem seneye yalan olcak
ıq: zeki ama çalışmıyor (yani g.zekalı)
tip: yahuşuklu diil ama sempatik (saka saka baya baya giderim var .p )
ilgi alanlari: latin danslari,dansci,spor, yoga (yoga yapmam ama belki sirf yoga icin yazmak isteyenler olabilir diye ekledim)
sohbet imbd: 8.7 (1.3 ü kusuratli olsunda inandirici gelsin diye kirdim)
mesaj ucretleri operatörünüze gore degiskenlik gösterebülü
çaylaklar kampanyadan faydalanabiler
>for mor informeyşın send mi messıc -
29. şak diye x günlük rapor alan memur
ben memur olsam şak diye 10 gün alırım. insanlar şaşırır.
sonra şak bir 10 daha alırım. şaşırılar, noluyor derler.
sonra şak bir 10 daha alırım.
herkes çil yavrusu gibi dağılırlar.
dolar da 2.85 olur. -
30. solistin ikinci planda olduğu müzik grupları
(bkz: bruce dickinson) da ikinci planda, (bkz: james hetfield) da. hatta hatta (bkz: freddy mercury) de ikinci planda. onlar kim ki zaten doğru.
oğlum eğleniyorsanız kendinizle eğlenin. solistin ikinci planda olduğuna en iyi örnek olan grup the beatles'tır. hepsi de kaliteli vokallerdir (ringo starr bile). beatles denince akla solist ismi gelmez. jimmy page birinci plandaymış. hele hele bak sen. robert eşek zaten. lan o gırtlak olmasa adamda stairway to heaven'ın sonunda when all are one and one is all derken öte aleme gecemezdin angıt. ya neyse yatıyorum ben. -
31. 2019'da alaturka tuvalet kullanmanın çağdışılığı
sağlık açısından makbul olanıdır, gereklidir.
-
32. ışid'e katılacak kızı ayaklarından kelepçelemek
bu kadının ve onun beraber cinayet işlediği adamın ve buna benzer insanların travma yaşattığı kadın, erkek ve çocuk var geride. kim adına kim affediliyor.
özellikle “yea bi hata yapmış siz hiç hata yapmadınız mı?” diyen yazara ithafen yazmak istedim; benim yaptığım hatalar burdan hollanda’ya yol yapar ama bu hatalar arasında kafa kesmek, tecavüz etmek, işkence etmek ve bunlara destek olmak yok.
bu müsvedde ve onun gebertilmiş kocasının yaptıklarının belki sadece %1’ine tekabül eden vahşiliği videolardan izledik. bir de bunu yaşayanlar var.
bu süprüntü ancak travma sahipleri tarafından affedilirse göğü ve yeri yeniden görebilmeli aksi durumda içerden çıkmamalı.
çok pişmanmış da bilmem ne.
biri şunun babasına kızının bakkaldan sakız çalmadığını türlü sapkınlıklara iştirak ettiğini söylesin.
şu tiplerden melek yaratmayın artık siz de.
hümanizm bu değil be. -
33. fuckbuddy'nin hamile kalması
fuckbuddy'nin ufakbirbuddy'e vesile olmasıdır
-
34. artist ne arar la bazarda
mağaradan dünyaya merhaba.
-
35. yazarların kırdıkları en büyük pot
en büyük müdür bilemem ama yakın zamanda yaşandığı için birkaç haftadır her yerde kırmızı bir suratla gezmeme sebep olan kırık pot...
mekan: resmiyetten uzak samimi bir yazıhane ortamı..
muhatap: daha önce yüzyüze tanışmadığımız, altmışlarının başında bir ağbi..
kadro: ben+25 senelik kadim dostum; ağbi+yardımcıları..
ağbi son derece güleryüzlü ve hoşsohbet biri.. işle ilgili kısımlar hızlıca geçildikten sonra boş beleş muhabbete meraklı olan bu satırların yazarı mikrofonu alır eline.. gülüşmeli, kakara kikirili bir muhabbet içinde konu her nedense sürekli robotlara, androidlere ve gelecekte her bir parçamızı yedek parça değiştirir gibi değiştirip yarı insan yarı robot tipler olarak dolaşacağımıza falan gelir.. hahaha hihihi falan derken ayrılma vakti gelir.. bu satırları yazan dangalak kardeşiniz iletişim bilgilerini alabilmek için ağbiden bir kartvizit rica eder.. ağbi "tabi" der, sandalyesini yana doğru çevirir ve dizindeki bir noktaya bastırıp oradaki kilidi mekanik bir *klik* sesiyle oturtarak ayağa kalkar, seke seke içerideki odadan bir kartvizit getirir..
tabii orada belli edilmez ama dışarı çıkıldığında iki arkadaş birbirine bakıp "hay açtığımız o şom ağza %&!#!?*&#" diyerek hoş ve nazik temennilerde bulunurlar kendilerine.. -
36. big bang'den önce var olan şey
herkes big bangden önce neyin olduğunu açıklamaya çalışmış fakat kimse dememiş "big bang teorisi, big bang teorisi, nedir bu big bang teorisi?". öncelikle bu soruyu big bang teorisini baz alıp tanrı veya yaratıcı kavramını açıklamaya çalışan dincilere sormak lazım nedir bu big bang teorisi diye. akılları sıra bu arkadaşlarımız big bang teorisini, kesin kuralları değişmez bir kanun gibi algıladığı için "peki ondan önce ne vardı? yaa cevaplayamadın dimi. allah var iştee! 11!1" şeklinde konuşurlar sürekli. sevgili dinci arkadaşım big bang sorulan sorulara verdiği cevaplar bakımından evrenin yaradılışını en iyi açıklayan teoridir. hatta bunu 1920 li yıllarda ilk kez ortaya atan iki kişiden birisinin inançlı bir papaz olması da ironiktir. neyse ki edward hubble amcamız bunu gözlemleyerek matematiksel formül olmaktan çıkarmış. ne gözlemlemiş peki diye soracak olursanız "doppler etkisini" gözlemlemiş. bu doppler kanunu der ki : eğer bir ışık kaynağı sizden uzaklaşırsa dalga boyu uzar ve siz bunu kırmızı olarak görürsünüz. size yaklaşır ise de dalga boyu kısalır ve siz bu ışığı mavi olarak görürsünüz. nitekim hubble amcamızın gözlemleri sonucu tahmin edebileceğiniz gibi uzak galaksilerin ışığı kırmızı olarak gözlemlenmiş. daha sonrasında gelen bilim adamları da demiş ki madem bunlar uzaklaşıyor bunun bir başlangıç noktası olmalı. buna da mutlak tekillik noktası demişler. aslına bakarsanız big bang ismi bu teoriyle dalga geçmek için verilmiş bir isimdir. "hadi canim olur mu öyle şey. yav he he bir noktada bütün bilinen maddeler büyük bir patlama sonucu yayıldı he he" diyerek ti ye almışlar aslında. teorinin ismi de big bang kalmış. ben olsam mutlak tekillik teorisi derdim. neyse. sonra einstein amcamızın kuramları da katılarak demişler ki evet bu teori doğru. ışık en hızlı şey ise uzayda galaksiler ne kadar hızlı uzaklaşırsa uzaklaşsin veya evren ne kadar hızlı genişlerse genişlesin bir şekilde bizden uzaklaşan galaksilerin ışığı daha hızlı olduğu için gözlemlememiz doğru demişler. hmmm. çok ilginç dimi. aslında bizim gözlem yaptığımız galaksilerin genç halini görüyoruz. çünkü bize ışığı ulaştığı anda aslında bizden hızla uzaklaşan o galaksi gerçekte olduğu yerde olmamalı, yani bizim onu gördüğümüz yerde. çünkü biz onun geçmişten gelen ışığını gozlemliyoruz. bunu da şöyle formülize edebiliriz. galaksinin mevcut konumu = bizden uzaklaşmasının hızı + bize gelen ışığının hızı. neyse efendim siz bu formülü daha iyi gelistirebilirsiniz. ne diyorduk evet big bang. big bang dediğin işte bu kırmızı uzun dalgalı ışıktır aslında doppler etkisinden kaynaklanan. peki güzel. ya karanlık madde? şuanda bilinen evrendeki bütün maddeler aklına ne gelirse gelsin bütün maddeler, evrenin yüzde 5 ini oluşturuyor. hadi big bangciler bunu da açıklayın *
belki de galaksilerin ışığını kırmızı görmemizin sebebi doppler etkisi değildir. aradaki karanlık maddenin ışığı soğurması ve dalga boyunu uzatmasıdır. bir de bu açıdan bakın. gerçi bunu yakın zamanlarda nobel fizik ödülü sahibi bir amcamız (bkz: plazma evren modeli) diye bir teori ile açıklamaya çalışmış. iyi de yapmış. böyle böyle doğruyu bulacağız. şimdi big bang den önce ne vardı diye soran arkadaş. soruyu doğru sor önce. bize de ki "madem evren mutlak tekillik halindeki bir noktadan atom altı parçacıklarının muazzam ısınması sonucu birden genişlemeye başladı o zaman peki bu evren yani bilinen maddeler neyin içinde genişliyor" *
edit : imla(@alpa uyarısı için teşekkürler) -
37. galatasaray
parası olan kulübü babam da yönetir. psg'ye bak ne kolay yönetiliyor. ona rağmen uefa ile başı ağrıyor psg'nin.
olum ne istiyorsunuz lan? bari elaleme bak ibret al... vizyon diye gelip küme düşme potasında ilk yarıyı ve bitiren ve "uefa'dan men yesek te olur boşver ffp'yi" diyen başkanlar var bu memlekette. şampiyonlar liginden namağlup lider çıkan kadroyu sata sata tüketen, "paralar nerde" denilen başkanlar var...
adam geldi
1. bizi dursun özbek'in kulübü tahakküm altına almasından kurtardı.
2. uefa'dan kesin denilen cezadan kurtardı. yapılandırma ile yırttık.
3. borç öde, galatasaray'ın mevcut borçlarında küçülme sağladı.
4. cavanda gibi bir çöpten 2m kar etti. (bence en büyük başarı)
5. en pahalı satışımız ndiaye (16m €) yapıldı.
6. tff hoca ile uğraşırken hocanın yanında durdu, bir sürü ceza aldı, susmadı.
7. şu ana kadar "çöp" diyeceğimiz bir tane transfer yapmadı. (nagatomo, onyekuru, akbaba) (muğdat, ömer zaten yedek diye alındı)
bazen konuşmalarında hata oluyor ama metinsiz konuşuyor. metinsiz konuşabilmek kolay iş değil, pratik zeka örneği. zaten onun için de sözcüler ayarladılar.
tek eleştirim basketbol şubesine yeterli desteği vermemeleri. basketbol bu kadar boşlanmamalı.
edit: imla. -
38. 30 yaşında bekar kadın
beni rahatsız eden bekar kalmak ya da evlenememiş olmak değil açıkçası. insanların bekarlara bakış açısı beni rahatsız eden.
bekarsan, sen bir birey değilsin insanlara göre. mesela aileme göre bir yere gideceksek evli abime soruluyor gelebilecek misin diye, bana sorulmuyor benim işim olma olasılığı ya da başkasına sözüm olma olasılığı olamaz çünkü, benim adıma söz verilebiliyor yani.
bekarsan, bağlı olduğun üstüne göre işyerinde saat kaçta çıktığının saat kaça kadar mesaiye kaldığının bir önemi yok. daha geçenlerde işyerinde bağlı olduğum kişi, sizin akşamları bu kadar çok çalışmanıza üzülüyorum, gerçi senden ziyade diğer arkadaşlara daha çok üzülüyorum, çünkü onlar evli ve çocuklu dedi. niye öyle söylüyorsunuz ki, ben de bu gidişle evlenemicem diye cevap verdim.
bekarsan, bir de 30 yaşını geçmişsen evde kalmış gözüyle bakarlar. ilave olarak yöneticiysen sorunlu derler. erkek olsa canı istemedi, kafasına yatmadı, düzgün kız bulamadı falan derler halbuki.
genellemek hoşuma gitmiyor ama, türkiyedeki genel algı bu şekilde maalesef. umarım bu tarz şeylerden kaynaklı evlilik kaygısına düşüp hiçbir zaman mutlu olamayacak insanlarla evlenme gibi bir yanlışa düşmezler. -
39. 15 ocak 2019 ingiliz parlamentosu brexit oylaması
soyle bir olaylari gozden gecirelim:
1.thatcher'in ab ile yaptigi "rebate-ingiltere'nin ab fonuna yaptigi katkinin azaltilmasi/bir kisminin geri alinmasi" anlasmasina benzer bir hulya icindeki notting hill tayfasindan david "sevgili sam'in e$i" cameron ab'den bir cok istekte bulunup cevap alamayinca ab'den cikis tehdidini kullandi. dillendirince de geri adim atamadi.
2. ab'den cikis lehine referandumun oylanmayacagi dusuncesi ile kalmak icin cameron ve taifesi propaganda calismasi bile yapmadilar.
3.bunu bir firsat goren boris, michael gove gibi muhafazakarlar, daimi destekci nigel farage kampina katildilar. tum dunyanin proleterleri birlesin diyecek zannedilen isci partisi jeremy corbyn ve unite isci sendikasi lideri len mccluskey onderliginde ayrilmaya destek verdi.
4.referandum brexit lehine cikinca cameron istifa etti. herkes boris'in basbakan olabilecegini dusunurken michael gove'nin o gorevi kendi alabilmek icin boris'e ihanet ettigi ortaya cikti. boris yeterince gucsuz oldugunu gordugunden, gove ise hain damgasi ile aday olamadi. osman bin affan'in halife secilmesine benzer bir sekilde hic beklenmedik bir t.may/andrea leadsom finali ile muhafazakarlar lider/basbakan secimine girdiler. brexit yanlisi leadsom feragat etti/etmek zorunda birakildi ve bremain taraftari may gorevi ustlendi.
5.ingilizlerin en onemli ozelligi son iki yuzyilda ciddi bir diplomasi hatasi yapmamis olmalariydi ve ilk defa bu durumla karsilastilar (siz bakmayin ingilizdir, ikinci plani vardir, kurnazdir, rovasata atar, bizim evin tarhanasi meshurdur muhabbetlerine). basbakan zaten deri pantolon giyen bi eleman. boris ve gove guven vermiyor. philip hammond sıkıcı banka muduru gibi, dominic raab'dan bir sey olmaz, jacob rees-mogg cok ayristirici.
6.ilk baslarda "ab ne para istiyormus, islik calar geceriz" diyen grup sonradan 39 milyar sterlinlik bosanma tazminatini kabul etmek zorunda kaldi. boylelikle ayrismanin kar degil zarar getirecegi yavas yavas daha iyi anlasilmaya basladi.
7. bu arada ab muzakerecisi michael barnier'i de tebrik etmek lazim. tam bir alman gorunuslu fransiz olarak isleri goturdu. bu bize ne gosteriyor? ab'yi luksemburg/portekiz/polonya gibi ulkelerin degil almanya/fransa/italya ve eskiden ingiltere (mesela roy jenkins) gibi ulkelerin politikacilari yonetmeli. ne anlar juncker/tusk gibi adamlar buyuk devlet vasiflarindan?
8. kalma taraftari ama brexit'in gerceklesmesini saglayan artikel 50'yi tetikleyen may bassiz tavuk gibi kosustururken " herkese yar olmak isteyen, kimseye yar olamaz" gercegi ile herkesi kendine kusturdu. partisinden kendini devirmeye yonelik hareketi atlatmis gibi gorunse de yuzden fazla milletvekili gitmesi yonunde oy kullandi.
9. en son the sunday times'in " a very british coup" diye adlandirdigi meclis baskani/speaker i john bercow'un tavrindan islerin kotuye gittigi anlasiliyor, bekleniyordu.
10. bugunku oylama sonrasi belli olduki may su veya bu sekilde gidecek. ingiliz halkinin-ozellikle genc ve fakir olanlarin- sanssizligi muhalefetin de bu konuyu cozmek degil, iktidarin degisimini saglamak icin bir firsat gormesi.
11. michael caine, neil warnock gibi parayi bulmus yaslilar brexit'ten yana. paramiz var, yabancilar gelip huzurumuzu kacirmasin diyorlar (ah blair ah). gencler gucsuz, profesyonel politikaci sinifi arsiz. peterloo'nun ikiyuzuncu senesinde bu olay buyuk bir degisimin habercisi. yoksa ulkeleri elden gidecek. magna carta'yi tam olarak bilmedigini soyleyen david cameron basbakan, tanri var mi tam emin degilim diyen justin welby canterburry baspiskoposu oldu. merkez bankasinin basinda bir kanadali var (anlatmasin kimse commonwealth falan).
hava cok sogudu, parlamentonun perifesinde bildiriyordum, gidip biraz isinayim, sonra yine yazarim. -
40. 1 kilogramın 100 milyon tonu itmesi
videoda anlatılan şey bir kilogramlık kütlenin 100 milyon tonluk kütleyi itmesi değil kütle farkı arttıkça çarpışma sayısının pi sayısının 10^x katına yaklaşması. anlamıyorsanız başlık açmak zorunda değilsiniz, iyice çöplüğe çevirdiniz. başlığa bak, internet sitelerinin tık almak için uydurduğu aptal başlıklar gibi.
ayrıca, kg bir ağırlık birimi değil kütle birimidir.
edit: biri de demiş ki “gerçek hayat öyle videodaki gibi olmaz”. zaten teorik ve pratik kavramlarını da öyle günlük hayatta boş muhabbet çevirirken kullanıyoruz sadece... -
41. erkeklerin kadınlarda baktığı ilk yer
1- gözler
2- göt
şekilden şekle girip palavra sıkmaya gerek yok ibneler.
no offense -
42. mahdieh moftakhari far iade edilmesin kampanyası
üst edit: zaman 48 saatten kısa....
-----
elini vicdanına koyacak her türlü arkadaşımızdan destek beklediğimiz çok önemli konudur...
cevval avukat arkadaşımız (bkz: benimdiyenkız)'dan gelen elimdeki bilgilerle hayati öneme sahip bilgiyi hemen paylaşıyorum. entry güncellenecektir.
mahdieh moftakhari far; kadıncağız iran vatandaşı, bütün ailesi müslüman, kendisi hristiyanlığı seçiyor. amcası şikayet ediyor... bu kızın iran'da anladığım kadarıyla klipleri falan da yayınlanmış... hakkında idam kararı var.
bir kaç sene önce türkiye'ye kaçıyor, uluslararası koruma talep etmiş fakat bu koruma talebi reddedilmiş. sabah oturma izni bittiği için polis tarafından göz altına alınıyor. anladığım kadarı ile 48 saat içerisinde iade edilecek. bu kızı büyük ihtimalle idam edecekler...
bir kaç saat önce zamanımız geri saymaya başladı...
aihm'e göre ölüm cezası olsun olmasın, ölüm tehlikesi olması bile kızın iade edilmemesi için gerekçe, şu an hiçbir evraka ulaşamadık, entry güncellenecek...
gündeme getirin ne olur! en azından süre kazanalım...
kızın facebook hesabı;
https://eksiup.com/f1f913cff294
-detaylar geldikçe güncellenecek-
dört sene önce eşi ile türkiye'ye kaçıyorlar. sebebi iran'da kiliseye giderken polis takibine takılmış. hristiyan olduğu öğrenilmiş ve orada ceza almış. ayrıca bir yourube videosu var, bir adamla düet yaptığı video... linkini paylaşacağım. kocasından şiddet falan görüyor, daha sonra kocası çocuğu alıp iran'a geri gidiyor. sekiz ay türkiye'de bekliyor, gerekli yerlere müracaat ediyor, bir cevap da gelmeyince, iran'a gidiyor. iran'a gider gitmez orada tutuklanıyor. hakkında idam cezası varmış, iran'da bir hafta boyunca ceza evinde kalıyor. sonra adli kontrolle serbest kalıyor (burayı ben de anlamadım şimdilik) türkiye'ye kaçıyor. van'a geliyor. van'da göç idaresi iki ay boyunca tutuyor. sonra bir avukat geliyor. koruma başvurusunda bulunuyorlar. serbest kalıyor. oturma izni bitiyor...
söz konusu klip
https://www.youtube.com/…?v=8aivk2vhxrg&app=desktop
-detaylar geldikçe güncellenecek-
edit : kadın il göç idaresinde yer olmadığı için karakolda tutulmaktaymış, göz altında değilmiş, -
43. gillette toxic masculinity reklamı
düzgün ülkelerde her hareket bir sarkaç gibi davranır, çok gaza gelmeye gerek yok. her salınımın bir de dönüşü var. yorum yapmayın demiyorum, bilakis bunlar ilginç konular ve zaten sarkacı hareket ettiren faktörlerden biri de sosyal medya tepkileri. ama bazıları aşırı gaza geliyor, cihada çıkıyor resmen.
çoğunuz 60'larda 70'lerde yaşasaydı, muhtemelen o hippi-feminist-civil rights hareketlerine bakıp " 5 seneye bu medeniyet çöker" derdi. halbuki aradan 50 sene geçti, toplum hippilerin free love olayını içselleştirmedi. veya black panther hareketi anaakım olmadı. ilk dalga feminist değerleri içselleştirmiş kadınların çoğu erkek gibi giyinmiyor, bıyık bırakmıyor. yani aşırılıklar törpülendi, sarkaç öte yana sallandı. bu reklama gelen tepkiler ve #metoo hareketinin ters tepmeye başlaması (aziz ansari olayı mesela), sarkacın doğal sınırlarını gösteriyor bize.
elbette sarkacın merkez noktası zamanla kayıyor ama sandığımızdan daha yavaş bu hareket/ o yüzden, "soyboyların batı medeniyetini çökertmesi" kehaneti sandığınızdan çok daha uzun sürece gerçekleşecek. o olana kadar da daha köklü başka değişimler olacaktır. ve bu cinsiyet rolleri tartışmaları filan tamamen manasız kalacak.
***
aynı öğüdü, diğer tarafın katmerli biçimde dinlemesi lazım.
bu reklamı eleştirenler "istediği gibi taciz edemeyeceği için sıkıntı çeken potansiyel tacizciler" filan değil, az bir sakinleşin. zaten bu doğru olsaydı, youtube yorumlarından hareketle, insanlığın %80'i potansiyel tacizci demek olurdu. böyle bir dünya görüşünüz varsa kendinize bir kafes yaptırın ve dışarı çıkmayın. ya da mars'a gidin ilk nesil koloniciler olarak, orada daha güvende hissedersiniz. böyle yaşanılır mı?
insanların, özellikle de kampüs liberallerinin, sevmedikleri şeyleri tartışmaya dahi açmamayı erdem sanmaları büyük bir sorun. dincilerin tutumundan çok farkı yok. niye?
hemen her konu, ilk anda düşündüğümüze kıyasla daha nüanslı, daha ayrıntılı. cinayetin bile 50 çeşidi var, her adam öldürene aynı ceza verilmiyor. "bu reklamı beğenmeyeni hayatınızdan çıkarın" benzeri duruşlar, kendini bu olasılıklara kapamaktır. her cinayete müebbet veren bir hakim gibi olmaktır.
***
ben bu reklamı beğenmedim yarı-doğrularla dolu olduğu için. ama daha önemli olan şey, bu reklamın bir turnusol kağıdı olmadığı. en kuvvetli hislere sahip olanlar da (iki yönde de) en akıllı, en erdemli, en prensipli olmuyorlar otomatikman.
özet: yakında hepimiz robot olacağız, çok gaza gelmeyin.
(edit: şu youtube yorumunu beğendim. reklam üstünden kamplaşmanın saçmalığına başka yerden çakmış: "thanks for the moral advice, multi-national company that was recently caught profiting off forced child labour and price fixing.") -
44. türbanlı kesimin seküler alanda varolma çabası
"türbanlı" yerine aslında "dindar" demek daha doğru olurdu.
yakın zamanda yaşanan deniz çakır olayını "seküler kesimin, dindarların sosyal ortamlarda artmasını çekememesi" gibi yansıtarak, "dindar x seküler" çatışmasını "türbanlı mağduriyeti" algısı üzerinden sürdürmeye çalışıyorlar.
dindar kesimin, ayasofyada çekilen bale fotoğrafını hatırlarsanız eğer, "kronik mağdur" olduğunu düşünürsek, asıl meselenin bu seçim sürecinde de safları sıklaştırmak olduğunu anlamak zor değil.
fakat deniz çakır olayı, ayasofya gibi eskiden ibadethane olup, bugün bir müze olarak sekülerleşmiş bir ortam yerine, doğrudan seküler bir ortamda yaşanıyor.
ben, dindar kesimin seküler yani 'toplumsallaşmanın herhangi bir dini referansa göre gerçekleşmediği" bir toplumsal alanda bulunmalarına karşı değilim. hatta bence, yaşadıkları çelişkinin vücut bulduğu yer olması bakımından o ortamda bulunmaları da gerekir ki, bazı sorgulamaları yapabilelim.
dindar kesimin şunu anlaması lazım:
bugün gerek mağaza-marka-sermaye sahibi olarak ve gerekse müşterisi olarak var olmaya çalıştıkları veya var oldukları o büyük alışveriş merkezleri, inandıkları “kim bir kavme benzerse, o onlardandır” hadisi uyarınca kendilerine benzememek için türbana, cübbeye, sarığa kuşandıkları batı medeniyetinin yarattığı seküler toplumsal alanlardır. batılıdır o alanlar, sekülerdir. inşa edilmelerinin islam ile zerre kadar alakası yoktur ve hatta islam ile uyumlu da değildir bu ortamlar.
yani batı'ya benzememek ve sekülerleşmemek mücadelesi verirken, bugün en çok var olabildikleri ve ekmeğini yedikleri sosyal alan batı'nın bu seküler toplumsal alanlarıdır.
bakın, "orada var olma hakları yok" demiyorum, böyle bir şey düşünmeye bile hakkı yok kimsenin. ancak mesele, deniz çakır gibi seküler bir insanı, kendi toplumsal alanında "suçlu" konumuna düşürme gayretine girecek kadar kendilerine yabancılaşmaları ve kendi neden oldukları bir çatışma ortamı yaratmalarıdır.
gezi olayları sırasında "camiide içki içtiler" iftirası atılırken, hiçbir seküler çıkıp da "aman canım içmişlerse ne olmuş?" demedi. bir ateist olarak ben de camiide içki içilmesini onaylayamam. geçenlerde camiide seks yapan imam haberi vardı, aklı olan kimse onaylayamaz. çünkü camii, alkole ve zinaya hassasiyeti bulunan bir inanç sisteminin toplumsal alanıdır (evet, camiiler aynı zamanda toplumsal alanlardır). "camide içki içtiler" iftirasına karşı çıkan herkesin tek savunusu aslında şuydu: "evet, camiide içki içilmez ama zaten hiç kimse camiide içki içmedi".
şimdi şunu demek istiyorum:
seküler toplumsal alanlarda içki içilebilir, kadın erkek o ortamda birlikte bulunabilir. bu, o ortamın doğasında var.
dolayısıyla bireyin kendi yaşamından başlayıp toplumla ilişkisini tümden kontrol etmeye çalışan bir dine inanmalarına rağmen, dindarların seküler bir ortamda bulunma çabaları bir çelişki değil midir?
islam bir müslümanın, alkol içmesini bırakın, alkol alım-satımında taraf olmasını ve tüketilen ortamda bulunulmasını dahi istemez. peki dindar bir insanın içki içildiğini bildiği seküler/batılı ortamda bulunması “kim bir kavme benzerse o onlardandır” hadisine aykırı değil mi?
ha ama "benim dinim alkole karşı, benim olduğum ortam seküler olsa da alkol içilmesin" diyorlarsa eğer, bir ateistin camiye girip "bence burası kutsal değil, namaz kılmayın, gereksiz" demesine benzemez mi bu? ikisinin de buna hakları yoktur.
islam, birbirine namahrem kadın ve erkeklerin aynı ortamda bulunmalarını, hatta karşı cinslerin seslerinin bile birbirlerine haram olduğunu dikte eder. bununla ilgili açıklamaları olan ilahiyatçılarımız bile var. peki dindar birisinin bir konserde bulunması "ey kadınlar, mahreminizle konuşun, namahremle konuşmayın!" hadisi uyarınca kendi diniyle bir çelişki değil midir?
bakın, seküler bir insan olarak bu ortamlarda bulunmaları beni rahatsız etmez, çünkü ben o ortamda herhangi bir dini gerekçe ile bulunmuyorum. kimsenin hangi gerekçe ile orada bulunduğu da beni ilgilendirmiyor. ben bir dindar ile karşılaştığımda, onun sosyal ihtiyaçları doğrultusunda o ortamda var olduğunu düşünüyorum. ve her insan bu ihtiyacı gidermek zorundadır.
fakat islam'a göre namahrem kadın ile erkek sadece ekonomik zorunluluk olursa bu doğrultuda iletişim kurabilir. kaldı ki "hıristiyan ve yahudileri dost edinemezsin" ayeti uyarınca, gayri müslimlerle arkadaş olamazlar. hele biz ateist ve bizim gibi dinsizlerle hiç sosyalleşemezler. islam yasaklıyor bunu. yani bir müslümanın sosyal kaygıları, islamın izin verip vermediklerine göre belirlenir. standardı islamdır.
islama göre bir müslüman, islamın emrettiği ve uygun toplumsal kaidelere ve normlara göre oluşturulmamış bir toplumsal alanda, ekonomik zorunluluklar dışında bulunamaz.
peki, dindar birisi gerçekten de inandığı dinin kaideleri bakımından ki, tek tek sayabilirim o kaideleri, batı'lı seküler bir ortama ait midirler gerçekten?
bakın "orada bulunmaya hakları" demiyorum. bunu demeye kimsenin hakkı yok ama islamın kendi diyor bunu.
yani islama göre bir dindar, toplumsallaşmanın islama göre gerçekleşmediği bir ortamda bulunamaz.
ben, bulunmak hakkında sahip olduklarını düşünüyorum. -
45. 7 tl'den dolar alanlar ne yapıyor
kısa vadede zarar etse de uzun vadede zararını çıkartır. beklemesi yeterli.
seçimlerden önce dolarda hareketlilik görülebilir. bir bakmışsın 7 tl olmuş. neyinize güvenip olmaz diyorsunuz anlamıyorum. doların 5-10 yıllık grafiğine baksan yeterli. gören de sanacak hep 5,35’te kalacak.
alan kişiyi gerizekalı ilan etmenin anlamı yok. dolar o sıralarda 4,5 dan 7,30’a kadar çıktı. bunu yanılmıyorsam 2-3 haftada yaptı. şimdi dolar 5 olduğunda alanlara almayın denildi. ama 5’i asti. 5,50 den alan oldu keriz dendi. 6 dan alan oldu mal dendi. sürekli yükselişteydi yani. hiç düzeltme yapmadan hep yukseliyordu. 7 olduğunda 8-10 konuşuluyordu. dolayısıyla o dönem 6’dan alıp 6,90 dan satan kendini ekonomist ilan etmesin. hanginiz zirveyi dibi biliyorsunuz da millete keriz diyorsunuz? -
46. dünya uzay boşluğundaysa niye aşağıya düşmüyor
(bkz: açılın ben fizikçiyim) * *
dünyanın düşmediğini kim söyledi? düşüyor zaten. yalnız dünya değil, güneş de düşüyor. yalnız güneş değil samanyolu galaksisi de düşüyor. yalnız bizim galaksimiz değil. tüm galaksi kümeleri düşüyor.
günümüzde kütle çekimi en iyi açıklayan kuram olan einstein’ın genel görelilik kuramına göre uzay-zamanda yer alan her nesne*** serbest düşme yapıyor. bu düşmeyi uzay zamanın eğriliğine göre hesaplanan jeodezik doğrultusunda yapıyorlar. bunun hesabını yapabilmek için uzay-zamanın eğriliği ile alakalı metrik tensörün ikinci mertebeden türevleriyle ilişkili olan riemann eğrilik tensörü hesaplanıyor vs. vs. başlığı açan arkadaşın eleştirdiği deney de einstein’ın genel göreliliği geliştirmesini sağlayan kütle çekim modeline göre tasarlanmış bir deney.
ha bu kuram başarısız olabilir diyen arkadaşların ellerindeki akıllı telefonlar vb. gps imkanı barındıran cihazların uyduyla düzgün iletişim kurabilmesi ve dolayısıyla doğru çalışabilmesi için gerekli hesaplarda genel görelilik kuramı dikkate alınıyor. mesela ligo deneyinin bulduğu kütle çekim dalgaları da yine bu kuramın öngörüsü.
öte yandan einstein’a kadar kütle çekim böyle algılanmıyordu. daha ilkel bir şekilde yasayla açıklıyorduk kütle çekimini. yasadan kurama terfi edişimizi einstein’a borçluyuz. dinamik evren anlayışımızdan, big bang modeline kadar hepsi bu kuramın sonrasında ortaya çıkan fikirler.
öyleyse bu başlığı açan davara cevap vermek boşa. e öyleyse niye yazdın derseniz, sırf merak edip burayı okuyanlar birkaç şey öğrenebilsin diye.
daha fazla bilgi edinmek isteyenler mesaj kutumu yeşillendirebilirler.
hadin hayırlı işler...
edit: imla -
47. semih kaya
ne bekliyorsunuz amk ozan'dan gelen parayı paşka bi stopere mi gömsünler? uefa kulübün arkasında şemsiyeyi yağlarken alan'a balotelli'ye kamyonla para mı saçsınlar. uefa'nın men cezası vermemesi bu kadar gündem olmuşken üçüncü bi ffp ihlalinde galatasarayı fena öttürecekler bunun mu olması lazım.
semih türkiye ligi için yeterli bir oyuncu. 19 yaşındaki ozan kadar oynar. daha kötü oynamaz. maliyeti de düşük. galatasaray alırsa akıllıca davranmış olur. -
48. ankara'da görüntü kalitesinin düşük olması
bir kapatıp açtığınızda düzelen problem.
-
49. babasından aylık 10 bin tl'den az para alan erkek
bu malı tanıyorum büyük ihtimal 2. hesabını açmış ve düşer mi diyerek amerikan pasaportlu paralı zenginlikli seksi vücutlu başlıklar açıp duruyor efendim durduramıyoruz. engelleyip geçtiğiniz taktirde hiçbir şey kaybetmezsiniz çünkü 100 yılda 1 bile olsa düzgün bir entry girme ihtimali yok adamın.
tanım: babası vardır. -
50. recep tayyip erdoğan'a sorulacak tek soru
bozkurt yapabilir miyim?