Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 6 ağustos 2017 beşiktaş konyaspor maçı

    quaresma'nın eski bıçakçılardan olduğunu görmemizi sağlayan maç. o nasıl kelebek sallamak yiğidim.

  • 2. kaymakamın doktoru ayağına çağırması

  • 3. evlilik teklifine müdahale eden polis

    sonuna kadar haklı polistir. bir tane çok afedersiniz amına koduğum evlenme teklifi edecek diye trafiği felç etmenin manası yoktur. cırtlak sesli mavili ablamız da 5-10 dakika trafik durdu ne olacak yani gibisinden bir şeyler söylüyor, öncelikle kendisine akıl fikir diliyorum, trafik durunca ne olacağını idrak edebilmesi için bir sevdiğinin ambulansla hastane yoluna düşmesi ve trafiğin durması neticesinde yolda can vermesi gerekiyor sanırım.

  • 4. antalya'da arabayla köpek ezen sürücü

    ne mutlu bana 4 gün sonra antalyadayım. o köpeğin ruhu adına seni arayacağım karacahil. memleketimin anasını siktiniz bende seni sikmezsem orospu çocuğu bekle sen
    edit. yazdığım bazı arkadaşları güldürmüş?! olay çok komik galiba.
    katılmak isteyen arkadaşlara duyurulur ya bu boku kendimiz düzeltiriz yada öldürülen her canlının arkasından zırlarız böyle.

  • 5. jeremain lens

    haydaaaaa yine başladılar birbirlerini yalamaya. olaya bak:

    sen gecenin bu saatinde kalk surinam asıllı hollandalı bir futbolcunun başlığını aç bütün entryleri oku oku oku sonra da

    "omo soz boyok doğolsonoz fobo vo goso on boyok tomom mooooo"

    diye entry gir.

    tamam lan siz büyüksünüz. birbirinizi yalamanız bittiyse siktir olup gider misiniz? biz yeni aldığımız kanat oyunucumuz hakkında bir şeyler okumak istiyoruz.

    ne kadar aptal dolu bu sözlük ya. bunların alayını bi odaya koyacaksın üzerilerine de krem şanti dökeceksin yalayın lan birbirinizi şimdi deyip kapıyı kitleyeceksin.

  • 6. jeremain lens'in fenerbahçe'ye teşekkür videosu

    ayar mi? kafayi mi yediniz siz yoksa ingilizce mi bilmiyorsunuz? adam en ust seviyede oynamak derken, sunderland’in 2. ligde olmasini, tr liginin altinda bir lig olmasini kast etmis, ordan ayrilmak istedigini, ve fenerbahcenin teklif yapmadigini anlatmaya calismis. they were the one that made me an offer dedigi de besiktas, bu da fenerbahce teklif yapmadi demek. hicbir sey sokup cikardigi yok, truth hurts diyerek, biz istedigi parayi vermedik diye bize gelmedi diyen aziz yildirim kopegini rezil edip fenerbahce taraftarina guzel bir tesekkur etmistir. biz bu yonetimin nasil aciz, taraftar dusmani orospu cocuklari oldugunu biliyoruz. yolun acik olsun kral.

  • 7. türk polisinin ingiliz kıza yazılması

    he amk kız kezban, ingiliz kezbanı.

    insanların kişisel bilgilerini kontrol eden bir memur bu bilgileri kendi isteği doğrultusunda k-u-l-l-a-n-a-m-a-z.

    sözkonusu mal bu işi yaparken kendi kişiliğini değil, "sadece güvenlikten sorumlu olduğunu düşünmek istediğim" polis teşkilatını temsil ediyor. işe alınmadan önce bu konuda terbiye edilmesi gerekiyordu en başta.

    üstündeki arma pezevengin mi senin it?

  • 8. feridun düzağaç'ın akıl almaz canlı performansı

    canlı performans videolarını daha önce izlemiş biri olarak söyleyebileceğim şu ki; sadece biraz kafa dumanlıyken çıkmış sahneye bence. ben bu şarkıyı kendisinden daha önce -biri canlı olmak üzere- çok kez dinledim. öyle bir detone şarkıyla kimse fd'nin sanatçılığına laf edemez, şu ülkede sayılı sanatçı denilebilecek insanlardandır kendisi. ses tellerini komple alsalar dahi yazdığı şarkılarla havada karada alır sanatçı sıfatını.

  • 9. beşiktaş'ın lens transferini açıklama videosu

    videoyu fenerbahçeli arkadaşlar da beklemektedir.

  • 10. yeni mezunların ortalama 4270 tl maaş alması

    bugün türkiye'de yeni mezun bir mühendis branşından bağımsız net 1750 ile 2000 tl arası maaş alıyor. o da iş bulabilirse tabii. çünkü okuldan mezun olur olmaz 3 senelik iş tecrübesine sahip olmak, mesleğine dair bilgisayat programlarını sular seller gibi bilmek zorunda. nasıl olacaksa o da...

    milleti salak yerine koymanın hürriyetçesi.

  • 11. e-ticaretin avmleri batırması

    amazon, e-bay gibi siteler nedeniyle abd'de yaşanan durum.

    ortalama türk tüketicisinin de e-ticareti yeni yeni keşfetmeye başlamasıyla türkiye'de de 10-15 yıllık periyotta yaşanması muhtemel.

    kasası dolu, kafası boş inşaat yatırımcılarını uyarmak haddimize düşmez ama yerinizde olsam lojistik&dağıtım sektörüne yönelirdim.

    kafası boş diyorum çünkü mantıklı bir yatırımcı 200 metre arayla avm açmaz.
    "ama onların fizibilitesi yapılıyor" demeyin. yerli şirketlerin fizibilite başarısı "buralar metro gelince değerlerir"den öte değil. fizibiliteyi yabancı yatırımcı yapıyor. avm zarar etmeye başlamadan parayı cukkalayıp kaçmak için.

    abd'den örnekler:
    https://www.buzzfeed.com/…-americas-abandoned-malls

  • 12. game of thrones

    --- spoiler ---

    jaime de mount and blade ci çıktı beyler. baktı kergitler orduyu biçiyor, karşı tarafın komutanına koltuklanmış kargı vuruşuyla tek atmaya çalıştı ama olmadı.

    edit: svadya olup da şövalye yerine piyadeyle gezersen böyle olur.

    --- spoiler ---

  • 13. onemliuyarilar'a yardım ediyoruz 2

    bir kanser hastası olarak durumu gayet iyi anlıyorum.

  • 14. usain bolt

    ulan adamın 11 dünya şampiyonluğu vardı bi yarışını da ben izleyim dedim 3. oldu amk

  • 15. swinger

    yapan beni bağlamaz. neden yapıyorsun sorusunu da sormam. ama bunlar yurt dışında normalmiş bir tek bizim ülkede anormalmiş gibi saçma sapan konuşmalar yapmayın. bu dünyanın her yerinde anormal bir aktivite.

    adamlar yurt dışını öyle lanse ediyorki sanki liseyi bitiren her kızı babası pornoculuğa özendiriyor, karısını komşuya öneriyor. nerenizle çıkıyorsunuz kardeşim yurt dışına?

  • 16. barlarda biranın 16 lira olması rezaleti

    markette 8 lira bomonti filtresiz.
    barlarda 16 lira olması rezalet değil, en ucuz halinin 8 lira olması rezalet bence.

  • 17. lens'e 2.7m önerdik o 2.2m'ye beşiktaş'a gitti

    arkadas ya körsünüz ya da malsınız.
    daha neyi tartışıyorsunuz, adam şampiyonalar liginde oynamayı tercih etmiş. gereksiz tartışma.

  • 18. caner taslaman ahmet mahmut ünlü tartışması

    habertürk'de eylül ayında gerçekleşecek büyük maç. fatih altaylı da moderatör olacakmış. belki murat bardakçı da olur. kim bilir ?

    editting : fatih altaylı bloomberg tv'de anlattı. bir aksilik çıkmazsa bu tarihi maç eylülde habertürk'de. çerezimizi ve biramızı aldık bekliyoruz.

  • 19. aydınlı tostçunun reklam filmi

    bu reklamı beğenen biri, son dönem bayağı türk filmlerini, recep ivedik serisini filan beğenmediğini söylerse inanmayın. aynı vasatlık, aynı bayağılık, aynı ucuzluk ama yerel işletme reklamı, özetle henüz zengin olmayan birinin çalışması, o yüzden beğenmekte sakınca yok, hatta tak tersi beğenmek lazım, özetle zengin olunca linç etme hakkı saklı olmak üzere bu rezilliği şu an beğenebiliriz.

    reklam kötü ama miğde bulandıran esas şey bu vasata övgü ve bu övgünün temelinde yatan hastalıklı bakış açısı. iğrenç.

  • 20. muzaffer izgü

    okula giden robot kitabı ile hatırladığım, hayatıma dokunmuş, bende iz bırakmış olan yazarlardandır.

    güzel günlerdi, annem gülten dayıoğlunun, muzaffer izgünün hikayelerini okurdu ben dinlerdim, öyle uyurdum. zaman geçti gitti, biz büyüdük, dünya kirlendi. şimdi üniversite bitiyor, stresten ağzım burnum yara oluyor. nerede o eski dertsiz, güzel günler.

  • 21. erkeklerin kız seçme ölçütleri

    +pembe nüfus cüzdanı
    +uzun saç
    +askerlikle ilişkisi bulunmamalı
    +lisans derecesinde mezuniyet
    +seyahat sıkıntısı olmamalı
    +office programlarını kullanabilmeli
    +esnek buluşma saatlerine ayak uydurabilmeli

    şartlara uygun birileri varsa yeşillendirsin yarın çalışmaya başlayalım..

  • 22. ulaştırma bakanı'nın milli e-posta müjdesi

    allahin ne olursun birileri artik ulastirma bakanligi ile teknoloji bakanligini ayirsin. bu nasil bir zulmdur.

  • 23. fikret orman ingilizcesi

    dalga gecmek icin geldim, göt olup gidiyorum. guzel ingilizcedir.

  • 24. cumali ceber

    sinema ile ilgileniyorum az çok. jean-luc godard veya yeni dalgacı agnes varda izleyip yorum yazmayı, yorum yapmayı severim. alegori, metafor ile de aram fena sayılmaz. başka sinema takip ederim. her neyse sosyolojik genel perspektif ile değerlendirmeye çalışacağım.

    post-modern bir gülme eylemi olarak hap gibi vine videoları ortaya türedi. bu aslında mcdonalds tüketmekten, günde 5 dakika ayırarak fit bir vücuda sahip olma programlarından farksız. veya 4 saatte ingilizce vs vs. demek istediğim hız. basit ve sığ olması da bu hıza içkin zaten. biz ne kadar ilginç ve basit olanı yakalarsak esasen başarının da öyle geleceğine inanırız. hatta ekşi sözlükte bile en çok favorilenen, beğenilen entryler arasında minnacık, akıl dolu bknz entryleridir. beğenilen uzun şeyler de o kadar ilginç ve bilgi doludur ki ancak o yüzden beğenilmiştir gibi.

    bu sığ ve ucuz şeylerin popüler olmasına da değindikten sonra film ve film çekmenin diyalektiğinden bahsedeceğim. twitter bize 160 karakter veriyor. ee bizim ihtiyacımız olan şey zaten hızlı ve pratik olan şeyleri tüketip onun üzerine tek saniye dahi düşünmeden onu idrak etmek. bu durumda ortaya oportünist bir kitle çıktı. nedir efendim odun herif gibi fenomenler. buram buram ucuzluk kokuyor.

    şimdi bu arkadaşların sadece fragmanını ve birkaç vine, youtube videosunu izleme gafletinde bulundum. yukarıdaki entrye istinaden "bok olduğunu bile bile" izledim. çünkü bu yorumu yapabilmem için izlemem lazımdı. her neyse.

    türkiye'de karmaşık esprilere asla ve asla gülünmez. hatta anlaşılmadığı için de tepkiler genellikle "öff buz gibi espri yahu" denir. fıkra esas anlamını yitirmiştir. bugün ferhan şensoy ferhangi şeylerine gitmiş olsak emin olalım ki cumali ceber'den daha az gülecek insanlar çıkacaktır. bakın ferhan şensoyu bu entrye alet ettiğim için ben utanıyorum fakat şunu kabul edelim ki ferhan şensoy'u tanımayan bir güruh var.

    basit iktisadi analiz, talep varsa; arz edilir. bu insanlar bu kadar aşağılanıyor fakat yine gişe yapıyor. evet işte sorunumuz da bu elemanın bu filmi çekmesi değil. sorunumuz bu filme gidip cumali ceber 2 filminin vizyona çıkmasına ön ayak olanlar.

    biz istesek de istemesek de bu film çıkacak. halil söyletmez denen dümbük umurum değil. o gider başka bir dallama film çeker. zaten çekilecekti de. bok, sıçmık, kusmak, osurmak gibi olağanın olumsuzlaması ve bunun mahremiyetini kullanarak çok basit denklemlerle film üretilir, üretilmeye devam eder ve onlar kazanır gider en güzel alkolü tüketip en güzel arabayı çeker altına. burada ideolojik ögelere girmek durumunda kalmak da istemiyorum. ama karşımızda dimdik bir kültür endüstrisi ve liberal ekonomi var.

    cahil bırakılmış bir güruh var, siyasal islam var, basitliğin yüceltilmesi var, sıradan olmayanın alçaltılması var, kitap okumanın garipsenmesi var, dogmalara tapmak var, tecrit var, demonizm var, amorf öğreti var, egzoterizm var. yani var oğlu var.

    final olarak da şunu söyleyeyim bari. basit olanı aşağılamaktan imtina etmeyin. çünkü basit ancak aşağılanarak sönümlenir. bunların aşağılanması bizden besleniyor anlamına gelmez. düşünmek hala bedava. belki yanlış düşünüyorumdur. düşünüp geri dönüş yapan olursa seve seve okurum. öyle işte

  • 25. ekşi itiraf

    aslında böyle şeylerle hiç uğraşamam, standart french press ile kahve içen bir insanım. ama belki bir gün evlenirsek diye iki filtre kahve makinesinin özelliklerini karşılaştırdım. sen bunu bilmiyorsun.

    puding tenceresinin dibini, kalan son köfteyi, son birayı ve karışık çerezdeki tüm antep fıstıklarını tamamen hür irademle sana veririm. sen bunu da bilmiyorsun.

    ps4'üme gelişine vole vursan, şövalye figürümün kolunu kopartıp geri versen sana asla kızmam. sen bunu da bilmiyorsun.

    doğum günün ile rammstein konseri aynı güne denk gelse, “ben zaten ikinci dünya savaşından beri almanlara gıcığım” diyerek konsere gitmem. sen bunu da bilmiyorsun.

    sehpayı ayağının ucuyla kendine çekerken, ilk baskısını sahaf sahaf dolaşıp da bulduğum şiir kitabımın üzerine bi şeyler döksen, içimden bile olsa “senin ayağının ayarını...” demem, sana sarılıp "canın sağolsun” derim. sen bunu da bilmiyorsun.

    aslında genel olarak seni ne kadar sevdiğimi hiç bilmiyorsun;
    ben de söyleyemiyorum. ikimizin de canı sağolsun.

    edit: gelen destek mesajları için teşekkür ederim. çok iyisiniz.

  • 26. keanu reeves

    bıkmadınız mı arkadaş 3 günde bir aynı şeyleri yazmaktan? tamam güldük eğlendik ama yeter artık.

    tanım: işsiz ekşicilerin butun ergenliklerini bosalttiklari baslik.

  • 27. 07 jn 433

    umarim ve dua ederim ki cok agir bir trafik kazasi yapar, aracin icinde ezilir ve agir agir bekler caninin cikmasini. evet nefret doluyum bu yaratiklara artik. eskinin sulu zirtlak humanistiydim bu hale geldim...

  • 28. e-ticarete ek vergi gelmesi

    e ticaret yapanların iş yerine, elemana ihtiyacı olmadığını sanan aptal birisinin tespiti.

  • 29. dün gece yanlışlıkla teoman'ı dövmüş olabilirim

    yalan hikaye.

    flash'ın son üretim tarihi 1995.

  • 30. cengiz imren'in düşler sokağı yorumu

    annem aldirma diyor, keske annesi aldirsaymis cengiz kardesimizi.

  • 31. pepe

  • 32. beyaz tenli olmak

    burada beyaz olmaktan güya yakınanların yüzde doksanı zaten beyaz tenli değil, kendini beyaz sanan buğday tenli. süt beyazı olmakla görece açık tenli olmayı karıştırıyor insanlar.

    esmer tenli buğday tenli başlığına hepi topu yirmi otuz kişi utana sıkıla yazmış, beyaz ten başlıkları yüzlerce entrylerde ağlayanlardan geçilmiyor. oslo'dan mı giriyor herkes sözlüğe? memlekette bu kadar çok beyaz tenli varsa sokakta gördüğüm esmer insanlar nereli?

    aslında kendini beyaz tene yamamaya çalışan türkler gayet güzel buğday tenli, hani etnik, çirkin bir esmerlik de yok türklerde ama bu beyaz ten kompleksi nedir anlamadım gitti. araplarda hintlilerde çok var, fair&lovely kremlerle rengini açmaya çalışanları gırla... çünkü o insanların esmerliği baya ekstrem seviyede, mosmor dudaklar, kahverengi gözaltları hakikaten hoş değil. türklerin en çikolatası bile o kıvama erişemez. sevin ablacım kendinizi. buğday tenli olduğunuzu itiraf edince çirkin olmazsınız korkmayın.

  • 33. 14 yılda 3 milyar 750 bin ağaç dikildi

    birkaç yıl önce bende benzer bir haber duymuştum. o haber de ülkemizdeki ormanlık alan miktarının 10 yıl öncesine göre % 15.000 arttığı şeklindeydi. bunlar ülkemiz için çok güzel gelişmeler. ülkemizin tamamı adeta amazon ormanlarına döndü. ağaçlardan dolayı bir metre önümüzü göremiyoruz. teşekkürler akepe!!!

    tanım: damat gazetesi haberi.

    edit: ilk iki satır şu anda olmayan bir üstteki entrye göndermeydi ama silmiş aslan parçası!

  • 34. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    dertleşmek isteyenlerin cinsiyetini de yazmayı ihmal etmemesinden ulaştığım sonuç burda beklenti yüksek. belirtilen cinsiyet de hep "erkek" bu arada.

    --- spoiler ---

    öyle bir derdim var ki beni sadece karşı cins anlayabilir.

    --- spoiler ---

    başlığa tıkladığımda odaya taşak kokusu yayıldı kapatiyorum amk.

  • 35. 5 agutos 2017 media markt güvenlik rezaleti

    bir arkadaşımla televizyonları kıyaslamak üzere gittiğimiz izmir optimum mağazasından çıkarken kadın güvenlik görevlisinin arkamızdan seslenerek beyler bakar mısınız demesi ve arkamıza döndüğümüzde oyun bitti buraya kadar diyerek etrafımızı saran 3 güvenlik görevlisi ve amirinin bizi 2 metre karelik bir yere sokarak çıkartın üstünüzdekileri arayacağız demeleriyle başlayan rezalet. polis çağırın siz bizim üstümüzü arayamazsınız diyerek polisleri beklemeye başladık. o sırada odaya 15 - 16 yaşlarında başka bir hırsızlık şüphelisini getirdiler. güvenliklerden biri bize kendi telefonundan çekilmiş 3 kişinin fotoğrafını göstererek bu sensin bu o bu da şu, siz sürekli gelip burdan hırsızlık yapıyorsunuz. çetesiniz. bu çocuğa gözcülük yapıyorsunuz gibi mesnetsiz paranoyak suçlamalarda bulunuyor. başka bir güvenlik üstümüze yürüyüp göreceksin sen falan diyor. bana sen diye hitap edemezsiniz dediğimde ise kimsin ki sen. sen kim oluyorsun vs gibi cevaplar. gelen iki sivil polise de paranoyak senaryosunu anlatan güvenlik görevlisi karakola gideceğimizden emin bir şekilde beklerken polisler kimliklerimizi sorgulayıp başka bir mağazadan aldığımız alışverişleri ve fişlerini karşılaştırdılar. çalıştığımız yerleri söyleyip personel kartını da gösterince her aklı başında kişinin yapacağı gibi olayla ilgimiz olmadığını anladılar. güvenliklerden şikayetçi olduğumu söylediğimde polisler önce beni ikna etmeye çalıştı. bu arkadaşlar asgari ücretle çalışıyormuş. çalınanlar da maaşlarından kesildiği için gerginmiş. o yüzden böyle davranmışlar. özür dilesinler geçermiş. şikayetimde ısrar etmem sonucunda da o zaman karakola gidin deyip başlarından savdılar. iki dakika içerisinde gururuma ve insanlık onuruma tecavüz edildi ve özür dileyerek herkesin bu rezaletten paçasını sıyırabileceği düşünüldü. müşteri hizmetlerini arayıp şikayetçi oldum. akşam mağaza müdürü aradı. defalarca özür diledi ve bunun telafisinin mümkün olmadığının farkında olduğunu, tekrar uygun bir zamanda mağazaya uğramamı ve bizi ağırlamak ve yüz yüze de özür dilemek istediklerini falan anlattı. buraya kadar güzel en azından müdürün sesindeki üzüntüyü ve söylediklerindeki samimiyeti fark etmek bile iyi gelmeliydi. gelmedi. psikolojim nasıl bozulduysa uyku tutmadı. sakinleyemedim. hayatında bir tane trafik cezası yemeyen, engelli otoparkına aracını koymayan, kırmızıda geçmeyen, arkadaşından kitap ödünç almayan, herkese büyük küçük siz diye hitap eden, metroda inenlere öncelik veren kısacası insanca yaşamaya çalışan ve takıntı derecesinde prensipleri olan ben hırsızlıkla suçlandım. sindiremiyorum.
    edit: yazım hatası

  • 36. erman toroğlu

    eyyamcıları çatır çatır canlı yayında pozisyon üzerine söylüyor, beğenin beğenmeyin adam göte göt diyen nadir adamlardan.

  • 37. beşiktaş

    çekilen çilelerin kutsal olduğunu söylemedi mi kimse sana ? ilahi adalet kavramı kulağına çalınmadı mı hiç ? yerde tekmelediğinin ayağa kalkma ihtimali hiç geçmedi mi aklının ucundan ? hakkı yenenin günü gelince hesap soracağı çok belli değil miydi ? niye şaşırıyorsun ? niye hınç dolusun ?

    1992-93 sezonunda ihtiyacın olan 8 golü rakibinin boş kalesine yuvarlarken, er ya da geç bunun bir çıkışının olacağını neden düşünmedin ?

    duayla himmetle, örgüt yardımıyla takımın ayağa kalkarken içine sindirebilip sevinmedin mi ? vahap beyaz şampiyonu gözünün önünde değiştirirken haksızlığa ses çıkardın mı ?

    iki sene üst üste şampiyon olmasına izin verilmeyen beşiktaş, samsunspor maçında alenen doğranırken gülen sen değil misin ? utanmadan şampiyonluk kutlamadın mı sene sonunda ?

    105 yıllık rakibinin düştüğü zor durumla, alay etmek kibir değil miydi ? o duruma düşebileceğini hiç düşünmüş müydün ? ondan 5 yıl sonra tesislerini satmak zorunda kalacağını bilsen, o pankartı yine sırıtarak tutar mıydın ?

    oyuncularına maaş ödemekte zorlanan beşiktaş'ın oyuncularına "kafamı kızdırmasınlar en iyi oyuncularını alırım" diyen sen değil miydin ? bu da kibir değil miydi ? beşiktaş, en iyi 3 oyuncunu takımından sökünce niye ayaklandın ? başkanın bunu dediğinde keyiflenen sen değil miydin ?

    menemeniyle alay ettiğin beşiktaş'ın, şampiyonluk balosunda barcelona sol bekinin olacağını söylesek menemen görünce boğazın düğümlenmez miydi ?

    mutevazı kadrosuyla üçüncülüğün üzerine çıkamayan beşiktaş'la "üç" geyiği yaparken, üçüncü olmak için fikstür hesabı yapacağın günlerin flashforward'ını göstersek, yine o geyikleri yapabilir miydin ?

    bir maç bile stadında misafir edemediğin beşiktaş'ın, stadında sana top göstermeyeceğini bilsen bu kadar dik başlı olur muydun ?

    olimpiyat stadı'nın bataklığına mahkum ettiğin bu çocuklar, 90 dakika yağmur yediği maçtan 0-2 mağlup döndü. keyfini çıkardın. bizim dolmabahçe'ye döneceğimizi neden düşünmedin ?

    8 gol yediği maçta atkısını açan anfield'daki çocukla neden alay ettin ? o çocuk sana şampiyonlar ligi müziğini haram ederken niye kızıyosun şimdi ? merhamet mi bekliyosun ?

    beşiktaş hakem faciasıyla şampiyonlar ligi'nden elendikten sonra kahkahalı başlıklar açan sen değil miydin ? takımının adı bilinmeyen bir takıma eleneceğini bilseydin, parmakların klavyene gider miydi ?

    süleyman seba'ya küfür ederken, onun çocuklarının gelip size şampiyonluğu haram edeceğini bilseniz kendi dilinize küfür etmez miydiniz ?

    medya patronlarının geliri azaldı diye alaşağı olurken beşiktaş, umursamaz bir tavrın vardı. şimdi onlar bile yıkamıyor beşiktaş'ı. niye tutuştun ?

    8 yılda 1 şampiyon olurken aşırı derecede sempatik bulduğun beşiktaş'ı şimdi niye antipatik buluyosun ? kendi menfaatlerine göre tayin ettiğin sempatikliğine muhtaç olduğumuzu nereden çıkardın ?

    ligin beşincisi beşiktaş'ken yükselenin çarşı olurken, aynı çocuklar zafer kutlayınca galiz küfürler etmen neden ?

    hakem tarafından kesildikten sonra hak arayan beşiktaş'a "ağlıyor" derken, 13 puan geride kalıp bunu hakemlere mal edeceğin günleri göremedin mi ?

    yaptığı transferlerle alay edip "anadolu takımı oldu" dediğin beşiktaş'ın büyüklüğünü yeterince anlamamak senin suçun değil miydi ?

    kadrosuna bakıp "ligden düşerler" dediğin beşiktaş'ın gün gelip defans hattında bir real madrid bir de barcelona'lı oyuncuyla oynayacağını bilsen büyük konuşur muydun ?

    penaltılarla avrupa'dan elenen beşiktaş'a nispet yapar gibi uefa kupası paylaşırken, ilk kez avrupa maçına çıkmış bir takıma elendikten sonra niye sus pus oldun ? keyfin kaçtı, neden ?

    puslu gecelerde takımının yolunda 52 saat deplasman çeken adamlar, armasına üçüncü yıldız'ı takınca niye tinerci oldular ?

    her derbi mağlubiyetinde alay ettiğiniz sınıfının tek beşiktaşlı ufaklığından korkup okula gelemeyeceğiniz günleri önceden göremediniz mi ?

    bu tohumları siz ekmediniz mi ? bizi bu hale siz getirmediniz mi ? bizim güzel günlere olan hasretimizi karanlığınızla artırmadınız mı ? o sopanın bir gün bizim elimize geçeceğini düşünmeden hareket etmediniz mi ? hırsımızın ve kinimizin bir telkari işçiliği gibi zaman geçtikçe zarifleşeceğini gözardı etmediniz mi ? biz sağlam temeller üzerinde sarsılmaz tahtımızı inşa ederken, siz bizi küçük görmediniz mi ? biz tahta oturunca bu huzursuzluğunuz neden şimdi ? yıkamadınız mı ? yıkamayacaksınız.

    beşiktaş taraftarının halihazırdaki hali ne kibirdir, ne de görmemişliktir. karanlığa mahkum ettiğiniz çocukların aydınlığa olan aşkıdır yaşanan. güzel günlere olan hasretimiz öyle derindi ki, şimdi keyfimize dokunmaya cüret edeni pişman ederiz.

    andolsun ki bırakmayacağız aydınlıkları. bizi karanlığa sürüklemeye çalışanlara gürzümüzü indireceğiz. aydınlığın keyfini çıkarmaya devam edeceğiz. siz, hak ettiğiniz yerdesiniz. çünkü mutluluğu en çok bu çocuklar hak etti.

    zincirlerinden kurtulmuş bir kartal neşesi ve hırsıyla, yüksel beşiktaş !

  • 38. asteğmen

    iş, nöbet, sorumluluk vs. yüklemeye gelince subaylıktır.
    saygı, özlük hakları, maaş, lojman vs. konularına gelince subaylık değildir.

  • 39. turkcell hatlarımızı iptal ediyoruz kampanyası

    tutmayacak kampanyadır, çünkü insan olanlar çoktan iptal etti zaten.

  • 40. shameless'in türkiye'ye uyarlanması

    offf, çok kötü ya.

    "paramız yok, babamız sarhoş, fakiriz biz" her şeyi özetleyen bir cümle olmuş, daha ötesine bakmaya bile gerek yok.

    olmayacak bir uyarlama olacağını zaten biliyorduk ama emmy rossum-hazal kaya etkileşimini gördükten sonra diyorum ki: yok artık. kadın resmen "sizin yapacağınız işi seveyim" demiş, hazal kaya da "ehehehe evet bizizzzz" falan demiş. are u ok sevgili hazal kaya?

    bu hikaye sizin hikaye değil yapımcılar. shameless ile uzaktan yakından alakası yok ve olmayacak da. neden bu ısrar anlamıyorum. bu hikaye tutabilir ama lütfen buna shameless uyarlaması demeyin, kalbinizi kırarım.

    son olarak mickey'den geliyor:
    -f*ck you, f*ck you and especially f*ck you.

  • 41. türkiye savaşa girse kaçacak insan

    turkiye sebepsiz/anlamsiz bir savasa sokulursa, sonunda savasa sokanlar kaddafiyle ayni sonu paylasir. ayrica korkak neo-osmanlicilarin ilk kacacagini da biliyoruz, bu hep boyle oldu, boyle olacak.

  • 42. stannis baratheon

    game of thrones evreni diyince ben de bir şey yazacak sandım. bsg.

  • 43. aşık olunan kişinin nefret edilen kişiye dönüşmesi

    neymiş efendım bana güvenmiyormuş.
    kızın biri fotomuza yorum yaptı diye lan. hadi tamam kıskandın sonra zaten uzaktayız olmuyor demek ne demek lan.
    tamam amk zamana bırakalım, bıraz konuşmayız kendisi özler, yazar dedik.
    3 gün oldu lan daha, 3 gün olmuş lan imansızın kızı.
    bana gelip yeni tanıştıgım biri var, diyorsun.
    bana esneyerek ben sana bitti demiştim zaten, diyorsun
    ben senin için agladım, dedim. başkası içinde ağlarsın boşver, dedi.
    tamam lan umursamıyorsun olsun ama saygın olsun de mi?
    ben seni sevdim lan ama şuan sevdiğim kadar nefret ediyorum. evet sana 2 ay önce söylediğim oruspu cocugu lafını hak ediyorsun.
    senin ben gecmişini sikeyim lan.
    olum bırakın beni şurda rahatca küfür edeyim bee.
    agalar ben cok guvendim anladınız mı?
    ben bu saaten kime guveneceğim lan?
    ekleme:bana mesaj atan, bütün ekşi sozluk yazarlarına tesekkurler.
    mutlu ettiniz beni, sağ olun agalar.
    iyiyim bu arada merak edenleriniz varsa. kendisine yazdım, son olarak; böyle olmayı eski sevgilin mi öğretti şerefsiz?, dedim.
    evet, cünki eski sevgilisi bunu aldatmıştı. bunu söyledikten sonra engelledi beni.
    içim rahat en azından. söyleyeceklerimi soyledim köpeğe.
    aslında bakarsanız sarhoş olup tanımadığı bir adamla öpüşen kadından ne hayır gelir de mi?
    şarabımı alır içerim, sonra yoluma devam ederim.

  • 44. venezuela

    yurdum solcusuna göre zamanında petrol gelirini teknoloji, ar-ge, bilişim gibi kanallara yatırmayıp ülke ekonomisini tamamen petrole bağımlı hale getirmesinde, petrol fiyatları düşmeye başlayıp gelirleri azalmaya başladığı zaman fiyat kotası gibi üniversite 1. sınıfa giden iktisat öğrencisinin bile yapmayacağı bir karar alıp ekonomiyi darboğaza sokmasınında, sabit kur rejmi kararı alıp karaborsacılığın, temel gıdalar için bile uzun kuyruklar oluşması gibi meselelerde bolivarcı hükümetin hiçbir sorumluluğu yoktur. bunlar hep amariga'nın oyunudur.

    hele ki 2015'te meclisteki çoğunluğunu kaybettikten sonra alelalece meclisin çalıştıramaz hale getirilmesi, muhalif isimlerin hapse atılması filan bunlar da hep amerikan oyunudur. yoksa biliyorsunuz ortaokul mezunu bir otobüs şöforü olmasına rağmen solcu, devrimci, bolivarcı yoldaş maduro baskıcı bir yönetimi benimseyerek ülkesini amerikan uşaklarından korumaktadır.

    bu arada venezuelalı dostlar size sesleniyorum ne diye açız diye şikayet ediyorsunuz devrimin gerçekleşmesi için gerekirse açlıktan öleceksiniz, siz isyan ederseniz ülkenizi amerikancılar işgal eder. o yüzden 2-3 saat kuyrukta bekleyin ne olacak, elektrik kesintileri de olur öyle, mum ışığı neyine yetmiyor, açın iki kitap okuyun.

    merak etmeyin arkanızda koskoca yurdum solcusu var. her gün amerikan köpeklerine karşı yoldaş maduro'nun ne büyük zaferler elde ettiğini habersol'da okuyoruz, zaten bir diğer yoldaş kim-jong un da başta amerikan köpeği zavallı güney kore olmak üzere tüm amerikancılara ayarı veriyor, bu uğurda gerekirse kitle imha silahı kullanıp dünyayı yok edecek fakat olsun her şey nazım hikmet'te takılıp "abi solculuk harika bir şey, sevmediğim her şeye faşist ve amerikancı diyorum her tartışmanın galibi ben oluyorum" diyen türk solu ve solcusu için.

  • 45. milli piyangodan zengin olanların ibretlik sonu

    hayatında hiç para yönetmemiş insanlar için son derece normaldir. kıçına başına sürerek olmuyo bu işler.

  • 46. bjk'lilerin konyasporlu diye bjk'lilere saldırması

    (bkz: tiner)

  • 47. aleyna tilki'nin emrah karaduman ile tatili

    çeşme'nin en ünlü beach klübüne gidip "yakalanmışlar" yerseniz.

    yemeyiniz dostlar, yemeyiniz ahali.

    bu ülkede ünlü olmak bikiniyle reşit olmadan 30 yaşında bi adamla samimi pozlar vererek spekülasyon oluşturarak yapılacak kadar kolay olmamalı. kime ilgi gösterirseniz onu yüceltirsiniz.

    o yüzden ilgi göstermeyiniz.

    hatta bu başlığın bile reklam olduğunu düşünüyorum.

  • 48. ekşi sözlük'ün şaka maka 30'luk teyze kaynaması

    ekşi sözlük'le tanışmam 22-23 yaşıma denk gelir. bu da 15-16 yıl öncesi.. *o zamanlar sadece okurdum. hayranlıkla okurdum.. işte biz büyüdük ve kirlendi dünya var ya.. sözlük de bu dünyada.. o da kirlendi. kirleten ve kirlenen olarak payımız var. bu başlığa daha önce yazmıştım. sonra bir boka yaramıyor diye silmiştim. unutkanlık fena şey.. başta niye yaş falan dedim? 15 yıldır hayatımda sözlük. iyi kötü birlikte büyüyoruz. bu arada ssg kaç yaşında sahi? yıllar koşarak geçiyor.

    31 yaşımdayken hala, 33 yaşımdayken anne oldum. kız kardeşim olmadığı için ancak kızımın arkadaşları teyze demeye başladığında teyze oldum. çok da mutluyum. başlığa göre zaten 32 yaşımdayken sözlük yazarı olduğum için teyze olarak giriş yapmıştım.

    badi listemdekilerin çoğu +30 yaş. çünkü bana yakın hissediyorum. deneyimlerinden faydalanıyorum. formatın tüm deformasyonuna rağmen sözlük gibi kullananlar var. 25-30 yaş olanları okurken güncel konulara dair fikrim oluyor, kimi merak uyandırıyor. sanırım teyze deme meraklıları <25 yaş olanlar. onlar henüz genç yetişkinler, ergenlikten yeni çıkmışlar. bana teyze, hala, anneanne vb demelerinde bir sorun yok benim açımdan.

    ruhum 26'da.. hala enerjik.. kimi 30 yaş altının ölgün ruhunun üstüne bir de o toprak atar. bence 30 yaştan sonra herkes aynı yaşta.

    akıl yaşta değil başta diyeceklere lafım hazır.. gençlik yaşta değil ruhda..

    iyi ki var 30 yaş üstü kadınlar ve erkekler..

  • 49. alvaro negredo sanchez

    takimi ile 1 2 idmana cikip maca cikan futbolcu. son derece umut vericiydi. poziyonu kokluyor. ayrica cenk'in attigi golde de alan yaratti. simdi bok atan trollere bakmayin sezon icinde iclerinden gectiginde burda gorunmezler.

  • 50. 5 ağustos 2017 bülbülderesi rezaleti

    başlığı açan arkadaş haklıdır haksizdir bir yorum yapmayacağım ama çeşmede turizmciyim diyen yazar arkadaşa bir çift lafım var:

    sen ve senin gibiler yüzünden, bu sezon çeşme'de, özellikle alaçatı'da çoğu restorant (kurumsal bir kaç yer hariç) sinek avlıyor. geleni siktiniz gideni siktiniz. şimdi eliniz belinizde sik gibi ortada kaldiniz. umarım senin gibi düşünenler dahada beter olurlar. "fiyat sormayana böyle geçiririz" demek ahlaksızlığın dik alâsıdır.

    edit: çeşmeli arkadaşı ciddiye alıp buradan laf ettim ama adam trollmuş yahu. geçmiş entrylerine baktım bir gün otelci, bir gün istanbul'da kamyoncu, birgün floridali öğrenci, birgün fransa'da gurbetçi falan olarak entryler girmiş:) azılı bir "reis" destekçisi, sorsan en büyük dindar bunlardır ama hak yemeyi normal görüyor. okurken çok eğlendim ama yaman trollmüş delikanlı.. ya da büyük şizofren:)