Değerli ziyaretçilerimiz,

Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.

Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.

Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.

Sozlock Ekibi

Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. fetö'nün okullarında tespit edilen gizli bölümler

    gizli bölümler, hmmm.
    bu okulların bir projesi yok mu? var.
    bu projeyi onaylamakla yükümlü mimarlar, belediyeler var mı? var.
    peki bu projelerdeki okulların inşaası esnasında imar planına ve projesine göre yapılıp yapılmadığını denetlemekle yükümlü belediyeler değil mi? evet.
    okulların inşaası bittikten sonra geçici kabul ve kesin kabul için heyetler buraları gezmiyor mu? gezmek zorunda.

    o zaman soru şu?
    nasıl oluyor da kimler bu gizli bölümlerin yapılmasına göz yumuyor? bunların hepsi tek tek ortaya çıkarılmalı.

  • 2. cezaevinde unutulan yüzbaşı

    "basbakana suikast yapacakti manteseti ile 2006 yilinda gundemden dusmeyen yuzbasi murat eren hala cezaevindedir.

    ergenekon ve balyoz davalarinin hazirlik calismalarini yuzbasi murat eren uzerinde yapan fetöcü serefsizler, ne kadar kolay basariya ulastiklarini anlayip, diger tsk karalamalarina basladilar hiz kesmeden.

    yargilandigi mahkemede adi gecen diger saniklarin beraat etmesi ve sadece yuzbasi eren in yargilanmaya devam etmesi akillara durgunluk vericidir. sozum ona atabeyler cetesi lideri olarak anilan yuzbasi eren, hem cete kurmus hem yonetmis ama tum bunlari tek basina yapmis!!!

    saka bir yana hala cezaevinde olan yuzbasinin anayasa mahkemesine yaptigi yeniden yargilanma talebi 2 yildir gundeme alinmamistir. bu talebin degerlendirilmemesi yogunluktan degil, bildigin fetöcülerin serefsizliklerindendir.

    bu nasil vurdumduymazliktir, daha ne kadar kahpelesebilir bu insan musveddeleri! su an 3,5 yasinda olan kizini, 20 gunluk bebekken kundakta birakip kendi ayagiyla teslim olmus ve turkiyedeki yargi makamlarina guvenmistir. bu guveni gunumuz kosullarinda kulaga delilik gibi gelse de oyle vatansever bir turk subayidir yuzbasim.

    ailesinin feryadi belli bir kesimce bilinse de, davada adi gecen tek subay olmasi nedeniyle mucadelesine yanliz basina devam etmektedir.

    nedir bu yasananlar bir anlam veremiyorum. nasil telafi edilir hayatindan calinan 10 yil bilemiyorum.

    araciligimiz ile gundeme gelmesini saglarsak ve bir nebzede olsa destek verirsek cok mutlu olurum."

    direkt olarak esinin dusunceleridir.

    edit: neden 10 yil kismina aciklama getirmek istedim. ilk olarak 2006 yilinda tutuklanmis ve 3 ay sonra beraat etmistir. fakat daha sonra baska davalardan yargilanmaya devam etmistir.

    #muratereneözgürlük

  • 3. 15 temmuz şehitler köprüsü

    ankara garında 103 kişi öldü, orası hala gar.

  • 4. 15 temmuz darbe girişimini en iyi anlatan atasözü

    (bkz: dinsizin hakkından imansız gelir)

    bakalım ikincinin hakkından kim gelecek.

  • 5. sahilde fit vücutlu erkek görememek

    selülit dağları ve değirmen taşlı hobitler arasında pek de göze batmaz.

  • 6. arda turan'ın beşiktaş'a transferi

    http://amkspor.sozcu.com.tr/…eleri-16-510334/?pid=3

    bir beşiktaşlı olarak istemediğim transfer. sen gelme espirisi yapacağım da hesap sorar diye korkuyorum.

    edit: düzeltme

  • 7. türkler dublajı iyi yapıyor

    katıldığım önerme.

    mesela bakıyorsun, ağız hareketleri, yüz ifadesi falan açıkça faşist teokratik dikta ama duyulan ses özgürlük, eşitlik, ileri demokrasi.

    vay anasını be!

  • 8. ilker ayrık yarışmacının saçlarını kesti

  • 9. nurşen mazıcı

    25 temmuz 2016 haberturk enine boyuna programinda soylediklerinden hatirladiklarim ;

    -"tanklarin onune yollanan halkin cani en az erdogan in cani kadar degerlidir"
    -"dunyada darbelere karsi olan liderler tanklarin karsina halklari degil kendileri gecerler"
    -"darbeye karsiyiz ama kime yaradigini anlamazsak suclusunu bulamayiz"
    -"simdi teror orgutu dediklerine zamaninda ne istediler de vermedik diyenler, o f-16 lari onlarin eline verdiler bizim bu ulkede can guvenligimiz yok"
    -"askeriyede emir komuta vardir emir gelir sokaga cikilir emir gelir geri cekilir halk askerin onune atilmamalidir"
    -"darbeye karsi olmak akp nin yaptiklari ayiplari ortmek demek degildir, akp yi elestirmek de darbeyi desteklemek demek degildir"

    dedi ve haberturk yayinindan gonderildi. umarim kocaman yurekli bu guzel insan cadi avindan etkilenmez.

  • 10. 77 yaşındayım dünyada bir tane dikili taşım yok

    "dikili tasi bosver amca. dikili agacin var mi?" diye soracagim adamdir. cevabi da bellidir, dikili agaci vardir elbette, bilhassa memleketimizin ocagina incir agaci dikmisligi vardir ki, 200 senede su enkazi uzerimizden atamayiz. oyle bir agac yani.

  • 11. eylül 2016 türkiye'nin nato'dan ayrılması

    yerinde bir karar olur.

    ayrıldıktan sonra da ışid - iran - suriye - rusya ile ortadoğu beşlisi ne gireriz.

    yada onlar bize girer .

    o da olumlu.

    büdüt : nato dan çıkmamızı öneren ak cengaver tüymüş. başlık başa kalmış.

  • 12. ortadoğu insanının en karakteristik özelliği

    asagidaki ayrimin sukela sekilde ortaya koydugu gibi, bastan savma is yapmalaridir.

    japonlarin ise yaklasimi:
    "ıf one can do it, ı can do it.... ıf no one can do it, ı must do it."

    araplarin ise yaklasimi:
    "wallahi if one can do it, let him do it.... ıf no one can do it, ya-habibi how can i do it ?"

  • 13. erdoğan'dan başka ben dahil kimseye güvenmeyin

    - sen dahil kimseye güvenmeyeceksek, bu cümleye de itibar etmememiz lazım çünkü sen söyledin amk.

  • 14. seda sayan'ın oscarlık klip performansı

    yasal uyarı: televizyonunuzun keko ayarları ile oyanamayız.

  • 15. 7 dakika bekleyince birçok şeyin hallolması

    7 dakika nefesinizi tutup beklersiniz her şey hallolur. beyaz bir ışık ve let the sunshine!

  • 16. tıbbın yaşam kalitesini artırmadığı gerçeği

    dişi apse yaptığında ağrı kesici ve antibiyotik yok diye(yok derken, ulaşma şansım hiç bir şekilde yoktu, hiçliğin ortasındaydım) ağzının tavanını bıçakla parçalayıp suyla çalkalamak zorunda kalan birisi olarak söylüyorum ki, seni sikerim kalbini de kırarım.

    bu arada bu yaptığım acıyı azaltmadı, ki bıçakla ağzımı yarmak apseden daha az acı veriyordu, sadece enfeksiyonu akıtıp şişliği biraz azalttığı için çenem açık dil dışarıda gezme derdinden kurtuldum, alt ve üst dişlerim birbirine değecek kadar ağzımı kapatabiliyordum.

    ha sen şimdi hafif bir rüzgar yedikten sonra duşa girip majeziği alıp hafif bir şeyler dinleyerek dinleniyorsun ya baş ağrın geçsin diye, işte o majezik olmasa ne yapacağını bilemez müzik dinlediğin kolonları götüne sokarsın. ki bak daha ciddi ilaçlardan falan bahsetmiyorum, vertigo hastalarının normal bir şekilde yürümelerini sağlayan, astım hastalarının nefes almalarını sağlayan, diyabet hastalarının kollarının bacaklarının kesilmemesini sağlayan şeylerden bahsetmiyorum, her insanın bir noktada aldığı ilaçlardan bahsediyorum.

    daha ne yapsın lan tıp yaşam kaliteni artırmak için, cuma akşamları sana kobe bifteği yedirip senfoni dinlettikten sonra rusa mı götürsün istiyorsun?

  • 17. 15 temmuz 2016 günü aylık akbil yükleyen kişi

    ön edit: iett iade ediyormuş ücretleri. kaynak

    en acı duyguların insanı, en çorak çöllerin bedevisidir.

    ayın 10'u gibi biten aylık iett mavi kartını cuma gününden doldurmuş, cumartesi de işe gideceğinden, kendisini riske atmamıştır. tabi cuma günü akşam yaşanan darbe girişimi, ve ertesinde gelişen demokrasi nöbetleri vesilesiyle istanbul'da ulaşımın son iki haftadır ücretsiz olmasıyla yıkıma uğramıştır.

    yüklediği paranın yarısı heba olmuş insan.

    yeminle söylüyorum, bu bir dramdır.

    keşke 15 ve 16 temmuz 2016 tarihinde yüklenen mavi kartlara da uzatma ya da iade gelse.

  • 18. 28 mart 2014 tarihli gizemli tweet

  • 19. bir kadından duyulan en iyi iltifat

    "senden harika bir baba olur."

    sonuç: evlendik.

  • 20. suriye'nin lazkiye kentindeki beach party

    lan galiba esad çürükleri, ipsiz sapsızı bize itelemiş. evet.

  • 21. norveçli polisin kendine ceza kesmesi

    evet yanlis okumadiniz, norvec'te yasanmis olay.

    5 yil once teknede devriye yaparken fotografi cekilmis ve bugunlerde kendini gormus.

    aciklamasi da soyle;

    o gun yelegi giymeyi unutmustum daha sonra arkadasim farketmeden giymistim. bu harika ulkeden ozur diliyorum.

    sonuc olarak kendine 500 norvec kronu (177 try) ceza kesmis.

    http://www.birgun.net/…isine-ceza-kesti-121483.html

    http://norwaytoday.info/…n-forgot-lifejacket-fined/

  • 22. 25 temmuz 2016 hulusi akar'ın ifadesi

    günlerdir beklenen ifadeye bak, hizaya gel. emir komutanın başı, rehin alınan genelkurmay başkanı, onun ağzından ifade yaz desen ben bunu yazardım, öyle ifade vermiş.

    ha bir de şunlara tav oluyorum bak:

    -"dilerseniz sizi kanaat önderimiz......"

    oğlum bu ney lan? "kanaat önderimiz, yüce insan, ahlak timsali, first of his name".
    arkadaş işi fetonun yaptığına ikna olalım diye mi yapıyorsunuz bunu? böyle cümle mi kurulur amk o ortamda? teslim olan pkk'lı videolarında konuşturulan tipler gibi anasını satayım. umarım ifadenin kalanına ulaşırız, bu nedir bir bok öğrenemedik gene.

  • 23. fikret orman

    benim için de beşiktaş dünyanın en önemli kulübü, niye mi, çünkü ben beşiktaşlıyım, taraftarı olduğum kulüp benim için dünyanın en iyisidir.

    ben taraftar olarak böyle düşünüyorsam bırakın da adam başkanı olduğu kulüp için aynısını düşünebilsin, ne var amk eleştirecek bunda?

    aşık olduğunuz kadın dünyanın en güzeli değil midir, hah biraz da öyle düşünün, eleştirmek için eleştirmeyin bir zahmet...

  • 24. bu entry silmezsen şikayet ediyorum egm'ye

    ellerinde yeşil şeriat bayraklarıyla sokağa çıkanlar "kimse için değil allah için sokaklara çıktık" diyecek, herşeyden habersiz emir kulu gencecik çocukları katledecek, sokaklarda laiklere ölüm diye bağıracaklar bende onlara şehit diyeceğim öyle mi.

  • 25. suikast timi abisinin ekşici çıkması

  • 26. izmir

    taksileri cok pahali , bundan çok sikayetçiyim.

  • 27. 26 temmuz 2016 japonya'da bıçaklı saldırı

    tokyo'ya yakin bir yerde bir engelliler bakim merkezine saldiri sonucunda gerceklesmis hadise.
    japon kyodo haber ajansina gore bu bilgiler var. detaylari yakinda cikar ortaya.

    edit: sanki ben japonca biliyormuscasina yazdim, degil mi?
    aklima aziz nesin'in bir hikayesi geldi. yazmaya hevesim olsaydi uzun uzun yazardim ama ozet geceyim. dur bakalim ne kadar anlatabilecegim cunku hikayeyi lise doneminde okumustum. o hikayesine aziz nesin soyle basliyordu "fransizca'dan turkceye cevirdigim kitaplari cagaloglu'nda yayinevine teslim ettim ve eve dogru geri donuyordum ki beyazit'ta onumde yuruyusunden, salinimdan ve ruzgarda savrulan atkisindan fransiz oldugu tahmin edilen bir kadin yuruyordu" sonra bir yerde bu kadin bir adres sormus ve etraftakilerin diyaloglarini uzun uzun anlatiyor aziz nesin ama cok hos anlatiyor. ilk olarak soru sordugu adam hic birsey diyemiyor ama yardim da etmek istiyor. gitgide kadinin etrafinda kalabalik toplaniyor ama kimse yardim edemiyor. kadin anlatmaya calisiyor. kadinin fransiz oldugunu anliyorlar ama etraftakilerin fransizcasi da yok. aziz nesin de iclerinde ve olan biten herseyi susarak izliyor. bir ara uc tane liselinin kendi aralarinda konusurken birisinin digerine "hadi konussana oglum, okulda fransizcadan 10 uzerinden 9 almistin, konus lan. anlat" diyor. oburu de "ben konusamiyorum ki oglum, ben okuldakileri biliyorum, konusma farkli" falan diyor. yani diyaloglar diyaloglar. neyse ilerleyen kisimlarda sorun cozuluyor ve aziz nesin soyle bitiriyor oykusunu "simdi siz diyeceksiniz ki maden fransizcadan turkceye kitap ceviriyorsun da niye orada kadina yardim etmedin. cevap vereyim, ben fransizca bilmiyorum ki. o kitaplarin ismini yayin evinden aliyorum sonra gidip arapcalarini sahaflardan satin aliyorum. arapcadan turkceye ceviriyorum ve yayinevine gidip fransizcadan turkceye cevirmis gibi parami aliyorum"

    ben de yukarda ilk yazdigim iki cumleyi japon haber ajansindan almiscasina bbc'den arakladim.

  • 28. plajda squat yapan kız

    bomboş sahilde yaparlar tabi gelsinler bizim beyaz atletli çomarlı suriyeli halk plajında yapsınlar şu hareketi. denize girmeden yıkarlar kızları mazallah.

  • 29. halil inalcık

    kaybettiğimiz büyük bir değer.

    100 yıllık şanlı bir ömür. o kadar büyüktü ki ilber ortaylı hoca gibi birini de yetiştirmiş bir halde hakka yürüyor.

    allah gani gani rahmet eylesin.

  • 30. 25 temmuz 2016 nazlı ılıcak'ın gözaltına alınması

    akıllara şurada burada sıkça rastlanan, muhtemelen çoğunuzun duyduğu bir öyküyü getiren olaydır.

    yaşlı bir adam tereyağı yapıp bakkala satıyor. bir gün bakkalı şeytan dürtüyor ve 1 kilogram olarak anlaştıkları tereyağını terazide tartıyor, tereyağı 900 gram geliyor. bakkal yaşlı adamı çağırıyor ve " sakalından utan be adam, sen göz göre göre eksik mal verip adam kazıklıyorsun! " diyor. yaşlı adam, karşısında sinirden ve haksızlığa uğramış olmaktan kıpkırmızı kesilen bakkala şöyle diyor : " beyim, bizde terazi yok. zamanında sizden aldığımız 1 kilogram şekere denk tutup öyle ayarlıyoruz tereyağı miktarını..". bakkalın öfke tonundaki kırmızısı, utanç tonuna dönüyor.

    eğer haber doğruysa, zamanında 900 gram şeker verildiğini bilip buna göz yummasının diyetini ödemiş. o eksik gramın ne kadar ağır olduğu duygusunu ölçebilecek bir ölçüm aleti yoktur.

  • 31. ersan şen

    yalaka bir gazeteci "canım şimdi balyozda ergenekonda ateş olmayan yerde duman olmaz cemaat de o dumanı kullandı" filan diye gevelerken şak diye "bak dikkat et bu yöntemle 17/25 aralık meselesinde cemaati aklamak üzeresin" dedi. yalaka olanı anında konuyu değiştirdi. sakin sakin izlerken bir anda kahkaha attım.

  • 32. düzgün erkeklerin hepsinin kapılmış olması

    enseyi karartmayın, düzgün erkekler hâlâ var. ama bazıları, ya kendilerinin ya da çevresindekilerin yaşadığı acı tecrübelerden dolayı kendilerini duygusal paylaşıma kapalı tutuyorlar.

  • 33. memleket yanarken pokemon go oynayan beyinsizler

    eleştirenlerin bu esnada ne yaptığını çok merak eden beyinsizlerdir. peki sizin öneriniz nedir sayın amına koyduğum?

  • 34. nazlı ılıcak

    ortalık karışınca anne-oğul kolpadan olduğu belli bir twitter kapışmacı yaptılar. evlat bu "kavga" esnasında erdoğan güzellemeleri yaptı kendini sağlama aldı. hemen arkasından anne bodrum'a "tatile" gitti. hani şu her gün günü birlik feribot seferleriyle yunan adalarıyla gidilebilen yere.

    şimdi bu olay bütün bu yeryüzündeki kargaşalarda olanın yine garibana olduğunun taze örneği.

    devlet cemaate karşı tavır alıyor, ama bu yapılana kadar cemaatin liderleri yurtdışına kaçmış durumda, olan geriiye kalan dersane öğretmenine oluyor.

    zenginler cenneti olma yolundaki rusya ile obezler medeniyeti abd çekişmelerini türkiye'ye taşıyor, bedelini alakasız türk vatandaşı garibanlar ödüyor. tek bir rus askeri işkence gördü mü? tek bir abd'li gazeteci tutuklandı mı?

    bundan önce ırakta afganistanda suriyede ne olduysa aynısı oluyor: halkı ilgilendirmeyen, sıradan insanı ilgilendirmeyen menfaatler için kapışan insanların günahlarının kefareti dönüyor dolaşıyor garibanın sırtına yükleniyor.

    nazlı ılıcak yıllarca sağ kesimin muhafazakar kesimin en nadide vitrin çiçeğiydi. kültürlü kadın alımlı kadın, güzel kadın. bu özelliğini kullanarak sağ ideolojiler adına toplumu manipüke etti. samimi değildi, çünkü yaşam tarzı temsil ettiğini iddia ettiği kitle ile uzaktan yakından alakalı değildi. muhteşem ev partileriyle nam salmış tipik bir istanbul zengini. bir ara oğluyla içkili restoran bile işletti!

    çünkü bunlar şunu çok iyi biliyor: para güçtür. parası olan nükleer patlamadan bile korunabilir. bunlar toplumu menfaatleri doğrultusunda yönlendirmekten çekinmez, toplumun mutluluğu basışı esenliği refahı diye bir kaygıları yoktur. hiç acımadan toplumun damarlarına basar dururlar. böylelikle şöhret, güç ve para devşirirler.

    işler karışınca da kolayca arkalarını dönüverirler, sıyrılıverirler. bunlar konuşur konuşur toplumu gerer, bedelini alt sınıf öder.

    hanimefendi ortalarda yok! e hani her şey çok güzel olacaktı, hani asker vesayeti sona erince süper olacaktı? hani nerede o mecliste koluna girerek birlikte toplumu provoke ettiğiniz arkadaşın nerede? şimdi neler yapıyor? neler yazıyor? son yıllarda provoke ettiğin gariban kitle ne olacak? yıllardır gazladığın saf temiz insanlar ne olacak?

  • 35. wilfried bony

    transferden biz de çekildik. kim olduğumuzu da söylemiyorum amk. merak edin.

    edit: bjk sözlük sanki burası amk salağı...

  • 36. sekülerlerin adam olmayacağı gerçeği

    mangolu smoothie nasıl hazırlanır?

    hem lezzetli hem de bağışıklık sisteminizi güçlendiren bir içecek istiyorsanız mangolu smoothie'yi tercih edebilirsiniz.

    her türlü ortamda rahatça tüketebileceğiniz bu içecek biraz zahmet istese de beğenmeyecek pek az arkadaşınız olacaktır.

    ferahlatıcı ve yaz aylarına uygun mangolu smoothie aynı zamanda oldukça düşük kalori içeriyor.

    malzemeler

    1 büyük mango
    250 ml süzme yoğurt
    150 ml süt
    8 küp buz
    yarım muz

    yapılışı

    mangoyu ikiye kesin.
    küp şeklinde doğrayın.
    yoğurt ve sütü blenderda karıştırın.
    karışıma mango parçalarını ekleyin.
    buzu ekleyin.
    dilediğiniz kıvama gelinceye dek karıştırın.

    mangolu smoothie'yi kamışla servis ederseniz içmesi daha kolay olacaktır.

  • 37. hulusi akar

  • 38. hdp mitingine gitmeyip chp'ye giden sosyalistler

  • 39. evlenilecek erkekte aranan özellikler

  • 40. imamın ordusu

    fetocu zombi sürüsünün orduda ve emniyette nasıl yuvalandığını, durumun ne kadar vahim olduğunu anlatan bu kitabın yazarı değerli ahmet şık bir zamanlar sırf bu kitabı yazdı, fetocuları ifşa etti diye tayyip rejimi tarafından yaka paça derdest edilmiş, ergenekon'dan içeri alınmıştı. kitap yasaklanınca pdf'i nete düşmüş, vatansever ulusalcıların epey bir kısmı anında indirip okumuştu.

    hatırlayan var bunları di mi?

  • 41. sözlükte 30 yaş altı yazar istemiyoruz kampanyası

    (bkz: dede kalk yerine yat)

  • 42. periscope canlı yayın araba kazası

    umarım çarptıkları araçtaki insan(lar)da ağır bi' durum yoktur.

    kendileri için ise "tüh, ne kadar da gençler oysa..." diyerek üzülecek değilim. ölümle (hem de karşılarındakinin ölümüyle) sonuçlanabileceğini bile bile bu tip bi' hareket yapmak gözümde cinayete teşebbüsten farksızdır.

    şu an bu gençler için empati yapan, yapmaya çalışan yazarlara tek sorum var;

    bu heriflerin tavrını paylaşılan videolarda görüyorsunuz, üstte de yazılmış, örnek vermek gerekirse;

    "beyler akşama burada olun e-5 te makas var"
    "boş yolda basılmıyor be dolu yol yok ki basalım"

    soru şu;

    * kendi eğlenceleri için, sırf biraz tanınıp ünlenmek için başkalarının hayatını hiç umursamadan tehlikeye atan bu sorumsuz serseriler (ki şu an dizginliyorum kendimi daha ağırını yazmamak için);

    - ya akraba gezmesinden dönen ve akşam evde ne yemek yapsak diye konuşan anne-babanızın arabasına çarpsalardı...

    - ya uzun zamandır görmediğiniz için çok özlediklerini söyleyip sizi ziyarete gelen minik yeğenlerinizin arabasına çarpsalardı...

    - ya 10 dk önce telefonda size "sevgilim yola çıkıyorum, 1 saat sonra falan buluşuruz" diyen sevdiceğinizin arabasına çarpsalardı...

    - ya kendi halinizde giderken birdenbire sizin arabanıza çarpsalardı...

    ...bu kadar anlayışlı olabilecek miydiniz?

    çok netim, zerre üzülmüyorum ikisi için de. trafikte birden fazla kere bu tip serseriler yüzünden ölümle burun buruna geldim, panik fren yaptım, ani direksiyon kırdım, ucu ucuna sıyırdım. bu tecrübelerin en sonuncusunda ise arka koltukta 3.5 yaşında yeğenlerim oturuyordu. o zamandan beri ne vakit böyle bir serserilik haberi alsam, aklıma direkt o miniklerim gelir, nefretle dolarım.

    yine de kimsenin ölmesini dileyecek değilim. fakat ölmeyip cinayetle yargılanmaları en büyük temennimdir. bu tip serserilerin yarattığı trafik terörüne karşı çok ciddi önlemler alınmasının zamanı geldi de geçiyor bile.

    bu konuyu ciddiye almak için illa bir yakınınızı kaybetmeniz gerekmiyor.

  • 43. kılıçdaroğlu'nun fetö diyememesi

    çok değil daha iki yıl önce tüm chp'lilere, kılıçdaroğlu'na ve laik kesime fetullah gülen hocaefendimize feto diyemezsiniz diyen anadolu çomarlarının yeni icadı.

  • 44. adriano correia claro

    bir kez daha hatırlayalım: tarık çamdal: 4.5 m euro

  • 45. istanbul adalar'ın araplarca istila edilmesi

    haftasonunu büyükada'da geçirdikten sonra kesinlikle katıldığım önerme. evden çıkmadan geçirdiğimiz sessiz sakin, huzurlu bir cumartesi günü ve gecesinden sonra pazar günü aşağı inince gördüklerime ciddi ciddi inanamadım. böyle bir istila olamaz. çocukluğumdan beri neredeyse her sene yazını kışını gördüğüm, tonla anı biriktirdiğim, istanbul'un rant uğruna heba edilmeden güzel kalmayı başarmış belki de son bölgesinin war of the worlds setine dönüşmesi içimi acıttı.

    büyükadada'da pazar öğleden sonrası için gözlemlerim:

    - çarşı ve sahil kesiminde metrekareye 2 insan düşecek bir kalabalık var ve bunun abartmıyorum 2/3'ü arap turist
    - profil genellikle 3-4 çocuklu, bebek arabalı, kucakta ağlaşan çocuk taşımalı geniş aileler ya da parmak arası terlikle 3-5 erkek birden gezen sap ekipler
    - herkesin elinde fosforlu mavili, pembeli, sıvı sabun renginde abuk sabuk dondurmalar. (ne kadar absürt bir manzara olduğunu anlamak için göt göte duran ve delicesine dondurma yalayan 500 insan düşünün)
    - yerler çöp. çocuklar cips yiyip paketini rahatlıkla yere bırakıyor ve kimsenin umurunda değil.
    - meydandaki 10 metrekarelik çimene bile altı aile oturmuş.
    - anneler çocukları resmen çarşının içindeki ağaç diplerine işetiyorlar.
    - faytonlar yol ortasında durmak mecburiyetinde kalıyor. sokakların ortasında yürüyüp atlara dokunmaya falan çalışıyorlar. zavallı hayvanlar stresten kafayı yemiş.

    en çok dikkatimi çekense, arap ırkının doğayla uzaktan yakından bağının olmadığını net bir şekilde görmem oldu. adalar'a gitmenin bizim için mantığı nedir? iki ağaç göreyim, çime yatayım, bisiklete bineyim, gaza gelirsem denize gireyim vs değil midir? hangimiz salak mado dondurması yiyip alışveriş yapmaya gidiyoruz? bu adamların kültürünün bana en garip gelen kısmı bu işte. aşağısı zombieland'e bağlamışken yukarılardaki mesire yerlerinde sadece türkler var, bisiklete sadece türkler biniyor, denize sadece türkler giriyor. bunlarsa sadece dondurma yalayıp, yemek yiyip, hediyelik eşya alıp, kaldırımlara oturup geri dönüyorlar. adamlar ülkelerinde sadece bunlar yapılabildiği için net bir şekilde beton ve alışveriş seviyor. dışa dönük ve değişime açık olmadıkları için de büyükada'ya bile gitseler 15 dakika yürüp çimende deniz manzarasına karşı oturmak yerine çarşıda kaldırıma oturup orada yemek yiyorlar (ki gerçekten yanlarında getirdikleri örtüyü kaldırıma serip yiyen aileler gördüm).

    bu insanları arap oldukları için aşağılamıyorum. kaba, görgüsüz, tüketimden başka bir eğlence bilmeyen, doğaya sırt çevirmiş, tembel ve aşırı konformist bir topluluk oldukları için aşağılıyorum. ırkçılıkla salaklığa tahammül edememek farklı şeyler. zaten belirli bir seviyede olanların bu gerizekalılığın içine dahil olmadığından eminim. bunlar dışındaki bir insanın şu ortamda eğlenebilmesi, mutlu olabilmesi cidden imkansız.

    kısacası, insan kendi çomarına bile zor tahammül ederken istilacı yaşam formlarından üstün bir zeka gösteremeyen bu kadar yabancıyı bu kadar göz bebeği bir yerde görmeyi kaldıramıyor dostlar.

  • 46. recep tayyip erdoğan

    15 temmuzdan beri bu adama bakışında yumuşama olanlar, birlik beraberliği sağlayacağını falan düşünenler net geri zekalıdır. bu cicim günleri bitince gene bunlaaar diye inlemeye başlayacaktır, boşalan kadroları akp'ye yakın tarikatlarla, orduyu imam hatiplilerle dolduracaktır. kısaca kabus gibi üzerimize çökmeye devam edecektir.

    bu arada, "abd'ye resti çeker, bağı koparır artık" diyen arkadaş da bi zahmet torbacısının kontak bilgilerini göndersin bana. mal çok sağlam galiba.

  • 47. eşofman altına iç çamaşırı giymeyen insan

    işte superman; sırf bunlara mahal vermemek için, donunu aşörtmeninin üstüne giyiyor.

  • 48. uzak durulması gereken erkekler

    her gün bir selfie çekip sosyal medyada yayınlıyorsa uzak durun. cinsiyet farketmez.

  • 49. selvi kılıçdaroğlu

    ev hanimidir. üniversite diplomasi yoktur, cünkü evlenince basin yayin'i birakmistir, bunu da belgeleyebilmektedir. keske birakmasaydi.

    dersimlidir. ocakzadedir. soyunun islam peygamberine dayandigina dair osmanli ulemasinca verilmis soyagaci vardir.

    varosta büyümemis, üst düzey bürokrat, resim kolleksiyonu yapilan bir ev hanesinin yöneticisidir, fransa'da yasamistir. ancak mütevazidir, antikaya 150 bin lira, bardaga 1000 euro verecek bütcesini vergi mükellefleri ödemez. kacak ev, villa yaptirmamis, böyle yerlerde yasamamistir.

    esi, cocuklarinin tamami ve bizzat kendisi katillikle, kacakcilik, sahtekarlik, kalpazanlik, yagmacilik, teröre destek ve benzeri suclarla milli ve uluslararasi sorusturulmalara maruz kalmamis, kardesi 50 kilo esrarla yakalandiktan sonra hala yükselmeye devam etmemistir.

    secmeninin kendisiyle ya da herhangi dürüst bir vatandasla sorunu oldugu sanmiyorum, o yüzden de ne kendisini ne esini gelen giden kandirip, ayipci, pis islere alet ediyor diye biliyorum.

    (bkz: benim oyum bir kriminalle bir mi?)

    ps: chp secmeni degilim, türkiye'deki parlamenter sisteme inanmadigim icin secmen bile degilim. selvi hanimi tanimam, eger esiyle ayni cizgide devletcisiyle biraraya gelebilecegim konular son derece sinirli. ancak kendisine akseylerin yaptigi saldirinin temelinde alevi kökenli olmasinin (kendi ifadelerine göre kürt/zaza degiller, aidiyet meselesinde kisinin kendi beyani esastir zannimca) yattigini düsünerek yazdim bunlari. sorun selvi kilicdaroglu degil zati, havadan nem kapan avanenin is baskasi olunca bu kadar edepsizlesmesi.

  • 50. karşı cinsten iki arkadaşın aynı yatakta yatması

    şahanedir.

    şimdi evliyiz. ve hala en iyi arkadaşım.