Değerli ziyaretçilerimiz,

Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.

Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.

Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.

Sozlock Ekibi

Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. beyoğlu'nda taşlı sopalı ramazan linci

    izledim ve kanım dondu. abi neresi burası allasen? bu çomarları tanıyan eden var mı? bulabilir miyiz sizce? bulabileceksek şöyle sözlüğün 3-5 toramanı toplaşıp bir gidelim ya. bu amk çomarlarının anlayacağı tek dil bu galiba. gidip tatlı tatlı anlatalım. gel bakayım güzel kardeşim, elin alemin içtiği içki götüne mi giriyor be orospunun evladı diye bi güzelce betimleyelim hadiseyi. sen, özellikle bağıran arkadaşım, bi gel bakiym az da bize bağır diye hallenelim. bunu da orucun en sikici olduğu saatlerde yapalım, dayakla bozalım oruçlarını sürüsünü siktiğimin çomarlarının. ne dersiniz?

    başka türlü anlatamayacağız yoksa.

    -
    edit: çokça mesaj aldım. en mantıklısı şu gibi: (bkz: 24 haziran 2016 beyoğlu'nda içiyoruz kampanyası) (bkz: #cumartesi21decihangirdeyiz)

  • 2. arda turan'ın basın toplantısını terk etmesi

    başarı kıstasını turnuvaya katılmak diye tanımlayan arda'nın yaptığı eylemdir. madem iddaan yoktu arda, bıraksaydın hollanda çıksaydı da adam akıllı maçlar izleseydik. ben uefa yetkilisi olsam türkiye gibi turnuvaya önem vermeyen takımları bir şekilde turnuvadan sallamayı isterdim, gelecekte de eleme maçlarında hakem ayarlar ayaklarına çelme çakardım siktirsinler gelmesinler heyecanı bozuyorlar diye. bakıyorsun bir kenarda takımlar turnuvayı renklendiriyor, iyi işler yapmaya çalışıp adlarından söz ettirmeye çalışıyorlar. bizimki de çıkıp turnuvaya katılarak başarılı olduğumuzu gösterdik zaten gerisinin koy götüne diyor. bizim yerimize gruplarda her türlü iddaası olacak portakalları izlerdik daha çok eğlenirdik. turuncu koşan futbolcular, uçan hollandalı geyikleri vs falan bi olayı olurdu. istemiyorsanız siktirin gidin aq çıkmayın maça.

    not:(bkz: iddia)*

  • 3. lgbt onur yürüyüşüne yasak getirilmesi

    fetih diye diye inleyip istanbul'un dört bir yanını felç eden, "vatandaşların güvenliği ve kamu düzeni" sağlama konusunda hiç sıkıntı çekmeyen orospu çocuklarının yürüyüşe izin vermemesi durumu.

    "ramazanda yürüyerek niye insanları provoke ediyorsun?" diyen sığırlara da tek tek kafam girsin. size soracaktı insanlar çünkü ne zaman sokağa çıkıp ne zaman çıkamayacağını. kaldı ki yürüyüş her yıl bu tarihte yapılıyor. yürüyüşün üstüne havadan destursuz inen asıl sizin ramazanınız. tüm dünyada senede bir gün organize olup seslerini duyurmaya çalışan insanlara bile tahammülünüz, özgürlükten bir sik anladığınız filan yok. yürümekten provoke olursunuz, mini etek giyenden provoke olursunuz. öpüşenden provoke olursunuz. ramazanda yiyip içeni görüp provoke olursunuz. aynaya baktığınızda gördüğünüz şeye benzemeyen herkes sizi provoke ediyor. çünkü ilkel, yobaz ve sığsınız.

    "homofobik değilim, harika bir insanım, ben de sizdenim" deyip kocaman bir ama koyarak bu yürüyüşlerin ne kadar "ahlaksız" olduğunu ileri sürüp, iki kişi soyundu diye "o yürüyüşlerde çok kaka şeyler oluyor, çıplak insanlar filan var :(" diyerek yasağı meşrulaştırmaya çalışan arkadaşlar da ahlak ve özgürlük üzerine okumalarını biraz artırsınlar. günümüzde özgürlükler konusunda dünyanın geri kalanına ders verecek düzeyde kendini geliştiren batıya birazcık burnunuzu uzatıp bakarsanız, iki tane meme gördüğü için ahlak elden gidiyor diye aklını kaçıran toplumlar değil, yolsuzluk, cinayet, tecavüz, terör gibi vakalara rastlandığında psikolojisi bozulan, rahatsızlık duyan, ahlak elden gidiyor diye ağlayan toplumlar görürsünüz. gerçek özgürlüğü yüzüne yumruk atsa fark edemeyecek insanların özgürlük üzerine saçmalaması gülünç oluyor.

    varlık mücadelesi veren insanlara "yürümeyin, bildiri filan yayınlayın." diye uzaktan akıl verenler, "ne desem homofobik oluyorum." diye yakınanlar, "bu kadar göz önünde olmak zorunda mısınız? sadece soruyorum" kafası yaşayanlar, çok hoşsunuz. "ailemin, eşimin dostumun eşcinsel olmasını asla istemem" diyerek zaten "sen var olma ulan ayı" diye peşinen yok olmasını ümit ettiğiniz bireyler, üstüne üstlük bir de sizin çerçevesini belirlediğiniz şekilde yok olsunlar, öyle mi? peki :)

    vatandaşlar olmasa ben de devlet yönetebilirdim sanırım.

  • 4. oğuzhan özyakup

    amk beyinsizi takım başarısını mağlubiyet sayısıyla ilişkilendiriyor:)

    beşiktaş ligin en çok gol atan, en çok puan toplayan, kendisine en fazla faul yapılan, en az faul yapan, en çok başarılı pas yapan, gol ve asist kralı çıkarmış takımı, oğuzhan da bu takımın en önemli parçalarından, hani 1-2 ay öncesini unutmuş gibisiniz de bir hatırlatayım dedim.

    sonra gelmiş, galaktikos tek passos, he amk he, bir de bize tinerci diyorlar...

    mal...

  • 5. 17 haziran 2016 ispanya türkiye maçı

    ikinci yarida volkan sen, emre mor ve cenk tosun'un girmesi gerek. kimse cikmadan.

  • 6. beyoğlu bira saldırısının provokasyon olması

    güruh diyen agzini sikeyim kardesim

  • 7. beyaz tişörtün içine siyah sütyen giyen kız

    benim.
    zira beyaz ve ten rengi sütyen çok çirkin görünüyor, siyah ın bir tarzı var. üstelik mevzuya uyandırayım ne renk giyersek giyelim evet memelerimiz var ve senin dikkatini çeken sadece bu, renk farketmez.

  • 8. iftarda boğa kavurma var

    boğanın taşaklarıyla idare edeceğiz gibime gelmekte.

  • 9. arda turan

    sürekli bahsetmek istemiyorum ama messi 2014 dünya kupasında daha ilk maçtan ıslıklandı, golünü attı. ikinci maç yine ıslıklandı yine golünü attı. bakın messi ıslıklandı diyorum. ıslıklamak, ıslıklanmak gayet doğal şeylerdir ve gayet meşru bir tepkidir. bunu tv'de vatan hainliği gibi göstermek olacak iş değildir. gerçi kime anlatıyorsun, adamlar arapça marş bile yapmış.

    arda'nın da ne kadar profesyonel bir oyuncu olduğunu görmüş olduk bu arada.

  • 10. kilolu adam iticiliği

    benim bu.
    kiloluluyum.. yalnız ne ara kilolu oldum ben onu hatırlamıyom.
    en son hatırladığım 3-4 sene önce 70 kilo civarı falandım.şimdi 95...
    sanki bir sabah uyanmışım da, göbeğimi ve göğüslerimi, gece ben uyurken bana monte etmişler gibi geliyor...

    itici geldiğimin farkındayım, yani ben de bu durumu dert ediyorum zaman zaman da, ne yapayım..
    iticiyim biliyorum. misal eskiden otobüste metroda, karşıma oturan insanlar yüzüme bakardı, şimdi şöyle önce bir göbeğime bakıyorlar.
    bir mağazaya girdiğimde, "geldi göbeğine sıçtımının" bakışını yakalıyorum, mağaza çalışanlarının... halbuki eskiden buyrun hoş geldiniz derlerdi..
    "bunun 2xl olanı var mı" diye sorduğumda, karşımdaki çomak gibi ince belli, hafif kirli sakallı eleman yamuk bir gülüşle; "markamız 2xl üretmiyor beyefendi" diyor.
    lan olm ben seni ekmek arasına gömerim lan vitaminsiz...
    biranın yanındaki peynirli çerez gibisin, tipini siktiğim bakışı atıyom ben de...

    bi ara dellendim mesela, dedim ki; "lan bari spor salonuna gideyim".
    soyunma odasına bi girdim, adamlar birbirinin götüne bakıyor "ağğbi, 500 lbs bastım, ooo bacaklar taş gibi olmuş" falan diyorlardı birbirlerine..
    bana ise 95 kilo olduğum için pas pas gibi bakıyorlardı... "hocom son bo goboğo nordo yopton yooo" demişti mesela kanat yemekten tavuk göğsü oluşmuş kişi.
    "evde" demiştim ben de..
    salonda sadece bi hocam vardı çok sevdiğim, "abi sakın sıkılma, ben senden kiloluydum, bak bırakmak yok" dediydi.. ben de bir kaç sene öncesindeki fit halimin fotosunu gösterdiydim... "olur abi birlikte yaparız" dediydi. sonra o işi bıraktı ben de salonu...

    bazen kilolu kızları görüyorum mesela, yolda otobüste, zayıf kızların kıyafetlerine bakarken yakalıyorum onları. anlıyorum ne hissetiklerini falan...
    bir kere kilolu bir insansanız pek bir değeriniz olmuyor kimsenin gözünde..

    ben de kilolu adamım işte, halı sahada kaleye geçen, yazın tişört giydiğinde göbeği, memesi belli olan, hıffsss hıfss diye nefes alan..
    ben de sevmiyom göbeğimi ama olmuyo işte napayım, kendimi mi keseyim amk. ne kadar denersem deneyeyim gitmiyor.
    göbekli halimi bir tek oğlum seviyo, geliyo göbeğime yatıyo falan.. başka da seven yok ben dahil...

    neyse itici kilolu adamım ben, birazdan metroya binecem, göbeğim benden önce inen yolculara yol verecek..
    neyse gideyim de ketçaplı mayonezli, sarımsak soslu makarnamı yiyeyim.

    not: oruç da tutmuyom, kan şekerim düşüyo elim ayağım titriyo. hep iticilikten bunlar amk..

  • 11. mastürbasyon sınıfı

  • 12. ersin düzen

    ersin burayı okuduğunu biliyorum;

    neymiş, 8 yıldır bu turnuvayı bekliyormuş da isyan edermiş bu tepkilere.

    ulan zaten toplam 30 takım filan var yarışta olan, aralarından ilk 24'e girmek başarıysa, git kosova'yı tut. ne mücadelesi amk? hangi mücadele? turnuvada ilk defa 3 gol yiyen takım türkiye; en az koşan takım türkiye; en fiziksiz takım türkiye; ama ne hikmetse oyucuları, teknik heyeti en çok konuşan yine türkiye.

    neymiş de 8 yıl beklemişmiş. sanki biz engelledik gitmelerini amk.

    sen ve senin gibi eyyamcılar, takımdan çok kişileri tutan, ordan buradan tanıdıklarıyla bir yerlere gelen adamlar yüzünden bu takım/ülke bu halde zaten; bu yüzden insanlar artık kendi takımlarını bile sevemiyor.

    insanda biraz utanma olur.

  • 13. cuma namazına gidenlerin hor görülmesi

    13:27'de yazılmış yazı.

    kendisi de gitmemiş.

  • 14. bu parti tayyip'in partisi değildir

    aynı haltları birlikte yerken sesleri çıkmaz, yol ayrımına geldiğinde de doğruluk timsali olurlar.

  • 15. onur gurur türkiye

    az once trtspor'da denk geldigim turk milli takiminin arapca ve kurtce, ilahi muzik tadinda milli takim sarkisi. yemin ediyorum rasgele birine dinlet isid marsi sanar.

    yeni turkiye'nin eseri. arapca milli takim sarkisi da yapildi artik. allah sizi kahretmesin.

  • 16. 17 haziran 2016 çek cumhuriyeti hırvatistan maçı

    srna'nın babası ölmüş adam edebiyle sahaya çıkıyor milli marş esnasında sessizce ağlıyor, sonra da ülkesi için koşturuyor.

    bazıları da "çok eleştiriyorsunuz keyfimiz kaçıyor" diye basın toplantılarında ağlıyor. kıyamam.

  • 17. ispanya'nın türkiye'yi yenmesine sevinen insan

    benim aq bu. sizin sikindirik değer yargılarınıza göre mi belli oluyor vatanseverliğimiz? madem o kadar vatanseversiniz fransa'ya bu vatandaşın parasıyla giden gereksiz insanları sorgulayın (bkz: tff'nin fransaya 650 kişi götürmesi) yada devletin örtülü ödeneğinden çıkan paralar nereye gidiyor onu sorgulayın.

  • 18. şenol güneş

    beyler yer açın bir şey diyeceğim. yaşı itibariyle kendisinin kalecilik dönemini de hatırlayan bir arkadaşınız olarak dümdüz bir entry paylaşayım.

    senin ben taşaklarını yiyeyim hocam.
    bu kadar net.

    kılığını kıyafetini vaktiyle diline dolayanlara (hıncal), karizmadan yoksun diyenlere (şansav), kadro iyi teknik adamda bir özellik yok diyenlere (serhat), rakipler kolay çıktı yoksa ohhoo diyenlere (erman), bu kadro ile 3.lük başarı değil (oha) -ki kıtalararası turnuvada da 3. olduk akabinde- diyenlere bu gece, senin adına bizden armağan olsun.

    sen ki, yerde gördüğün vuvuzela'yı anlık olarak "içi boş değil, içinde özgürlük var" diye niteledin ya goygoycu medyaya ayak üstü, sen ki "eskiden fakirler oynardı zenginler izlerdi, şimdi zenginler oynuyor fakirler izliyor" diye endüstriyel futbolu özetledin ya, sen ki gezi parkının üç gününden sonrası için tüm medya karşı galeyana gelmişken; "kendilerini ifade edebilen gençler, biz öğretmen karşısında konuşamayan kuşaktık, onlar tersi, orta yol bulunması için iyi bir gelişme, ve olacaktır" dedin ya, elbette bunlar gelecekti başına.

    iyi ki beşiktaşıma geldin hocam, iyi ki bir hayalim gerçek oldu.

    oynattığı futboldan bağımsız yazıyorum.

  • 19. bolu milli eğitim müdürünün 10. yıl marşı yasağı

    rüzgar tersten esmeye başladığı zaman bayrağı kapıp en önde marşı söyleyecek olan müdürün marifetidir.
    yakındır seni kortejin önünde göreceğimiz günler müdür!

  • 20. chp'yi kınıyoruz provokasyon broşürleri

    profesyonel iştir.
    psikolojik harbin kızıştığını gösterir.

    adam bu kadar yılda ne boklar yedi. sen bu şekilde broşürleri posta kutusuna bırakabildin mi? halkı uyandırabildin mi?
    bak, adam bu görüşme işlerinin en ağababasını kendi yaptığı halde bombayı birden nasıl senin kucağına bırakıverdi.
    zannediyor musun ki hayatını 5 kelime ile idame ettiren yurdum insanı bu işin gerçekliğini araştırmak için internet üzerinden türlü türlü kaynakları tarayıp, adamların maskesini düşürecek.

    sana şu kadarını söyleyeyim: çok beklersin. şu anda o evlerde oturanların %90'ı bu masala inandı, onlar da bu bilgiyi eşlerine dostlarına aktarıyor.

    profesyonellikten kastım aynı zamanda chp'den bahsederken parti amblemini kullanmışlar ki fotoğrafik hafızada da yer etsin de yarın bir gün seçim pusulasında hata yapılıp chp'ye oy verilmesin.

  • 21. 17 haziran 2016 arda turan'a gösterilen tepki

    ıcimin yaglarini eritmistir. helal olsun lan staddaki turklere.

  • 22. türkiye'de anlatım bozukluğunun yaygın olması

    türkiye'de, beşten fazla kelime içeren tüm cümlelerde anlatım bozukluğu vardır gibi geliyor bana.

    fark eden, umursayan var mı bilmiyorum ama memlekette cümle kurabilen yok. hat höt, bıt gibi komutlar dışında anlamlı ve akıcı bir dil kullanamıyor insanlar.

    mesela tv'lere bakın. adamlar cümlelere bir başlıyorlar; ortalarda bir yerde bir noktalı virgül koyuyorlar; sonra başka bir dala atlayıp tümlece kadar ilerleyip; cümlenin sonunda da alakasız bir yüklem koyarak işi bitiriyorlar.

    bazen düşünüyorum; türkçe konuşmak isteyen bir yabancı olsa, bu cümleleri anlayabilir mi? herhalde gramer kitabını filan yerler; biz bu dili çözemiyoruz diye. sokaklarda, insanlar arasında da durum böyle. bu yüzden de insanlar birbirlerine doğru dürüst bir şey aktaramıyorlar ve kavgalar da biraz bu yüzden çıkıyor belki de.

    merak ettim. ingilizce kanallarda dilin nasıl kullanıldığına dikkat ettim. ama adamlar gerçekten insan gibi cümle kuruyorlar. cümleleri bittikten sonra bunun başı kıçı nerdeydi diye düşünmüyorsun.

    biz de insanlar düşünmeden, organize olmamış boş cümleler kurduğu için diyaloglar da vasat. dil düşüncenin evidir, demiş wittgenstein. bizim ev, tepemize çökmüş anlaşılan. bu durumumuzu, gelişen internet teknolojisiyle dilin esnemesine de bağlayamayız tabii.

  • 23. ingiliz milletvekilinin öldürülmesi

    ingiliz polislerin britanya bayrağı açıp katille fotoğraf çektirdikleri gelen bilgiler arasında.
    azımsanmayacak bir kitle de milletvekili bunu hak etti, büyük britanya imparatorluğu yeniden diriliyor gibi yorumlarda bulunuyormuş
    karıştırıyor olabilirim.

  • 24. arda turan'ı bekleyen acı gerçek

    ne acı gerçeği acaba???

    top oynayan ve milyon dolarlar içinde yüzen insanları mesleki veya dünyevi bir nedenden dolayı büyük bir acı beklemez. zaten 5 yıl sonra mesleği bitecek süper gitse bile.

    lütfen acı kavramını itibarsızlaştırmayalım.

    acı; hasta annesi parası olmadığı için gözlerinin önünde yavaş yavaş ölen adamlara, parası olmadığı için küçük kızı onkoloji koridorlarında yavaş yavaş eriyen insanlara aittir.

  • 25. rıdvan dilmen

    ''biz ülke olarak zaten çok büyük ülkeyiz kıskanılan ülkeyiz'' minvalinde bir şeyler söyledi.

    sana yazıklar olsun.

  • 26. ikinci gezi parkı direnişinin yavaştan yaklaşması

    ak trolleri sinirden kendilerini sikmelerine sebep olucak olay. pardon siz çocuklara sulanıyordunuz.

  • 27. fatih terim

    an itibarıyla "buranın keyfinin çıkarılması gerek,her zaman söylüyorum"dedi maç sonu basın toplantısında.
    çıkarın hocam keyfini bende ayda 300 bin tl kazansam bende oranın keyfini sürerdim.haklısın hocam sabah kalkın bir güzel kahvaltı yapın eyfel kulesine doğru.

    edit:ayda 300 bin euro kazanıyormuş.kahvaltıyı siktir edin hocam,et yiyin kaliteli bir fransız şarabıyla

  • 28. arda turan'ın milli takımı bırakması

    bu kadar protestonun üzerine gerçekleşebilecek korkunç olay.

    bizi bırakma arda...

    şaka şaka...

    siktir git...

  • 29. alevileri sevme sebepleri

    yoktur.

    yani bir insanı alevi diye sevmem için bir sebep yoktur. tatlı insanlardırlar, mağrurdurlar, iyidirler falan geçin bunların hepsini. beş parmağın beşi bir mi?

    lisedeyken en yakın arkadaşlarımdan biri aleviydi. anlaşırdık, iyi adamdı. ancak aynı lisede fizik öğretmenimiz olan adam hayatımda gördüğüm en yalancı, en kaypak, en üç kağıtçı insanlardan biriydi ve o da aleviydi. şimdi ben ne düşünmeliyim aleviler hakkında? tabi ki hiç bir şey.

    insanları belli kriterlere göre gruplandırıp genelleyerek değerlendirmek kadar anlamsız bir şey olamaz.

  • 30. vedran corluka

    hırvatistan'ın kanayan yarasıdır

  • 31. türkiye rusya krizinin proje olması

  • 32. 24 haziran 2016 beyoğlu'nda içiyoruz kampanyası

    +5imle orda olacağım kampanyadır. eğer orada tek bir laf edeni görürsem yüzyılın lincini gerçekleştireceğime emin olabilirsiniz. götü yiyen çıksın karşımıza.

  • 33. asfalta tecavüz eden yeni zelandalı

    adamlar duble yol yaptı diye sevinen çomarları şimdi daha iyi anlamamızı sağlamıştır.

  • 34. hatem ben arfa

    fb ve psg arasında kalacak kadar malsa, bir futbol takımında oynamayı bırak, evden çıkmaması gereken futbolcu.

  • 35. karısına bikini giydirip siyasi ahkam kesen kimse

    ben de milletin karısı bikini giymiş mi diye merak edip bakan orospu çocuklarından her şeyi beklerim.

  • 36. kadını köpek edecek 5 erkek davranışı

    olmayan davranislardir. para, arabaymis.. gulerken sandalyeden dustum resmen fakirler. napiyosunuz bagcilar'da, esenler'de apacilik mi yapiyosunuz?

  • 37. lgbt provokasyonu

    öncelikle doğrusu için (bkz: provokasyon).

    arkadaşım onur yürüyüşü her sene aynı zamanda yapılıyor, siz ramazanı her sene kaydırdığınız için şimdi aynı zamana denk geldiler. kimse size ramazanı niye pride zamanına denk getiriyorsunuz diye hesap soruyor mu? ramazanda onur yürüyüşü istemiyorsanız kaydırmayaydınız bu zamana.

  • 38. 16 haziran 2016 cleveland cavs gs warriors maçı

    bu seriden veya hatta maçtan da önce diyelim, ekşi sözlükteki genel kanaat:

    golden state: nba'in gelmiş geçmiş en iyi takımı. gelmiş geçmiş.
    curry: nba'in gelmiş geçmiş en iyi oyuncusu. jordan da iyi. barkley falan geçtik. shaq kim. adam jordandan iyi.tartışmasız, tartışsak küfür yiyoruz.

    cleveland: amk torpilli takımı. ezik. sahte. torpille buraya geldi. dandik takım. bizim botaş konyapor fark atar buna.
    lebron james: torpille buraya kadar geldi. bi tek smaç basabiliyor. onu da trambolinle ancak basar. yetenek fakiri.

    seri 3-3'e geliyor. yani bi dakka abi, ekşi sözlükteki yorumlara göre, cleveland ve lebron acaip bişey başarmamış mı oluyor hacı? birazcık adam olun lütfen ya. bu kadar ergenlik de olmaz. adamlar sizin söylediklerinize göre, nba'in en gelmiş geçmiş en iyi takımıyla başabaş. 3-3 oluyor.

    şampiyon kim olur bilmiyorum.golden state olsun. fark etmez. ama lebron james acaip bir iş başardı hacı. adam savunmada mükemmel , hücumdan bahsetmeyecem. biraz adam olun.

    ben zevkine izliyorum maçları. cleveland şehrine gitmedim hiç. lebron lise arkadaşım değil. ama bu golden state manyanklığını anlamış değilim. adam golden state yenildi diye küfürler saçıyor. anlamak mümkün değil

    edit: bu arada lebron denen torpilli hakemler sayesinde 41 sayı, 11 asist, 8 rebound yapmış. yaptığı en az bir bloku ben çok iyi hatırlıyorum.çünkü nba'in gelmiş geçmiş en iyi oyuncusu curry'e yaptı. 2 de olabilir. hakemler sayesinde olduğunu da belirteyim.

  • 39. burak yılmaz

    burak'la orta son sınıfta beraber okumuştuk. sadece bir sene. başka bir okuldan nakil gelmiştim. 1.50 boyunda ufak tefek, kompleksli, uyuz bir tiptim. henüz ergenliğe bile girememişim. herkes uzamış, serpilmiş, gürbüzlemiş, bir ben kısa kalmışım. yetmezmiş gibi bir de ortamlara yabancı kalmışım.

    kendimi iyiden iyi triplere soktum. ilk günler çok zor geçti. sınıfta her hareketim alay konusu oluyor, öğretmenler bile yükleniyordu. (ya da ben çok alıngandım) sağolsun burak hiç girmedi o işlere. pek efendi bir çocuktu. daha ilk günden sıcak karşıladı. öyle ki benimle yaşıt bu herife abi diyecek kadar oldum.

    beyazıt öztürk'ün coni vayt tiplemesine bayılır, sınıfta hep taklidini yapardı. bir de barış manço'nun vefatına çok üzülmüştü. ders aralarında walkman'de mançoloji dinlerdik hep. (ne kadar duygusalmışız)

    özay ve burak, spor konusunda inanılmaz yetenekliydiler. o arka bahçedeki beton zeminde oynadıkları topu, attıkları golleri görmeniz lazımdı. bu iki çocuğun normal golü yoktu. kesinlikle hepsi rencide edici türdendi. ağzımız açık izlerdik oyunlarını. çok acayiptiler çok.

    şimdi ise oğlumla evimin bahçesinde futbol oynarken ikimiz de en sevdiğimiz futbolcular oluyoruz. oğlum messi oluyor, ben ise sabri.

  • 40. game of thrones

    orjinali

    dizide geçen sözler üzerinden ufak bir lise müfredatı hazırladım, aranızda ilgili bir diktatör varsa bu planı beraber hayata geçirelim...

    1) ekonomi

    "a lannister always pays his debts"

    -borçlar hukukunun yatırım yapmak zor. tek kriter geçmiş performansınız. o yüzden, robert bosch amcamızı dinleyin ve insanların güvenini kaybetmektense para kaybetmeyi tercih edin. bu madalyonun diğer tarafı da sermaye sahipleri için geçerli. eğer sermayeyi işletmek çok riskli ise onu biriktirmenin de manası yok, vur patlasın çal oynasın yaşanılır. tek alternatif gayrımenkula yatırmak ama...

    "winterfell is mine bastard...come and see"

    -mülkiyet hakkı olmadan gayrımenkula yatırım yapmanın da manası yok, elalemin 1000 senelik evi kapanın elinde kalıyor. daha geniş anlamda, perulu ekonomist hernando de sotonun tezi şuydu: mülkiyet hakkının iyi korunmadığı piyasa ekonomileri güdük kalır, her sektör kayıtdışına itilir, bankacılık olmaz

    "the iron bank of braavos will have its due"

    -bankalarla uğraşılmaz. bunlardan kolay borç bulup kapasitenizin üstünde yaşama tuzağına düşmeyin, mortgage krizinde olduğu gibi gelir evinizi elinizden alırlar. nasıl ki kumarhane her zaman kazanır, bankalar da her zaman haklıdır.

    "we do not sow"

    üreten sınıfların üstünde bir parazit gibi yaşayan kesimler her zaman olacak maalesef. westeros'un tüm işçileri, birleşin!

    ***

    2) doğal bilimler

    "winter is coming"

    -ortak düşmanlar, normalde kavga eden insanların birleşmeleri için eşsiz fırsatlar. küresel ısınma sorununu bu yönden enerji ve gezegen bilimleri konusunda müthiş atılımlar yapmak için bir fırsat olarak görmek lazım. "the earth in human hands" kitabındaki tezlerden biri bu.

    "what is west of westeros?"

    -bu dünyanın bir çok yeri hala gizli saklı: okyanuslar, mağaralar, kanyonlar...7 milyar kişinin yaşadığı bir gezegende, kimsenin daha önce görmediği bir şeyi görebilmek, her zamankinden daha değerli bir tecrübe. bu arada westeros'un batısında tabii ki hindistan var... herşeyin batısında hep hindistan vardır.

    "we are ironborn"

    -insan vücudunda 3-4 gram demir var. 80 kiloda, %0.005 demek, neren demirden doğma senin? demirin ilginç tarafı, en ağır "doğal" element olması. yıldızlar, bundan daha hafif olan elementleri birleştirerek (füzyon) enerji üretiyorlar. daha sonra bu yeni elementler de birleşip daha ağırlarını oluşturuyor. fakat yıldızlar demirden ötesine geçemiyorlar, çünkü ondan ağır olan elementleri füzyonla yaratmak enerji üretmiyor, tersine enerji gerektiriyor. daha ağır elementler, ancak enerjinin bol olduğu süpernova patlamalarında oluşuyorlar. evet, o dandik parmağındaki altın yüzük aslında bir süpernova kalıntısı.

    "valar morghulis - all men must die"

    -her canlı bir gün mutlaka ölümü tadacaktır. telomerler, kromozomlarımızı iki ucundan koruyan yastıklar gibiler ama her hücre bölünmesinde kısalıyorlar. bu kısalma yaşlanmaya ilişkilendirilmiş durumda (nedensel olarak değil şimdilik ama korelasyon var). bence bu biyolojik kısıtı çözüp ölümsüzlüğe ulaşabiliriz ama bence bu noktaya gelene kadar, çoktan zihinlerimizi bir mikroçipe yükleyecek bilişim teknolojilerine ulaşmış oluruz. many-faced god'ın yerini, many-core cpu alacak.

    -"we do not kneel"

    adam karda kışta yürümekten romatizma olmuş, eğilip kalkamıyor diye gurur yapıyor sanıldı. romatizma hakkında iki şey öğrendim bunca yıldır bilmediğim: böyle tek bir hastalık yok, genel bir terim. çoğunlukla bir autoimmune hastalığı, yani vücut kendi kendine saldırıyor.

    "hold the door"

    uzay zamanı yeterince bükersek, birçok zamanda varolmamız mümkün (closed timelike curve). bu şekilde geçmişi etkilememiz illa bir paradoksa (grandfather paradox) yolaçmayabilir. mesela sadece belli bir olaylar zinciri vardır, ama zincir bir halka oluşturur. yani bir olayın neden olduğu olaylar serisi, dönüp dolaşıp ilk olaya neden olabilirler. veya novikov's self consistency principle var ki, herhangi bir zamansal tutarsızlığa neden olabilecek hiçbir şey gerçekleşemez diyor.

    "daenerys stormborn, the unburnt "

    kadının saçı bile yanmıyor. ateistler, sıkıyorsa bunu da açıklayın. hadi bunu geçtim, yanmak nedir? epey zor bir soru aslında, çünkü sıradan bir olay olmasına rağmen, açıklaması birkaç ayrı bilimsel prensip gerektiriyor. şurada yapılmışı var.

    ***

    3) sosyal bilimler

    "the north remembers."

    -tarih eğitimi önemli. günlük politikalar gütmeyin, keser döner sap döner, eee, bumerang mı lan bu, ne biçim deyim. neyse, millet unutmaz yaptıklarınızı demek isterdim ama aslında bal gibi unutur, unutuyor da. ama adalet arayışıyla alakalı bir wishful thinking epey güzel kafa yapıyor, bozmayalım keyfimizi.

    "a dragon is not a slave"

    -savaşlarda hava kuvvetleri üstünlüğü mutlak derecede önemli. israil 6 gün savaşının başında, sadece 3 saat içinde mısır, suriye ve ürdün'ün yüzlerce uçağını ve bir düzineden fazla askeri pistini yoketti. çoğu arap uçağı havalanamadan yerle bir oldu. israil elde ettiği bu hava üstünlüğüyle savaşı kazandı. ve o pilotun adı, albert einst....tamam, kestim.

    "kingslayer"

    -nüremberg davasında nazilerin standart savunması, "biz sadece gelen emirleri uyguluyorduk" idi. bizim elemansa burada deli bir kralın emirlerini uygulamak yerine, cenevre insan hakları sözleşmesine baktı diye adama etmedik hakaret bırakmadılar

    "ı am the watcher on the walls....ı pledge my life and honor to the night's watch, for this night and all the nights to come."

    -ırkçılık öyle bir bela ki, resmen zombi ordusu çıkagelse, yine de onlara karşı ittifak yapmayı kendine yediremiyorsun. zira yüzlerce senedir bir grup diğerine "diz çökenler" demiş, öteki de bunlara "yabani". duvar olağanüstü hal bölgesi, night's watch da özel harekat timi. bu adamlar varlıklarını, yabanilerin "yabani" olarak kalmasına borçlular. iki taraf da çözüm sürecine girmeye çalışanları sabote etti. sonuçta kazanan zombiler oldu. türkiye bundan ders çıkarmalı ama zombi diye bir şey olmadığından belki de çıkarmamalı, emin olamadım şimdi.

    "the man who passes the sentence should swing the sword"

    -bir lider kendi yapamayacağı bir işi, başkalarından istememeli. kendi oğlunu sahte raporlarla askerden kaçırıp, başkalarının çocuklarıyla savaş çığırtkanlığı yapanların kelleleri vurula.

    "first of her name."

    -kadın haklarının gelişmişliğini nasıl ölçmek lazım? pakistan'da benazir butto, bizde de tansu çiller (first of her name) kaç sene önce başbakan oldu, abd'de ise daha yeni bir kadın başkan adayı var. ama bakıyorsun, türkiye'de 2015'te 81 ilin 43'ünden kadın vekil çıkmamış. hdp dışındaki partilerde kadın vekil oranı %5-15 arası. kadınları çadıra kapamak isteyen dothrakiler ve chadora kapamak isteyen muhafazakarlar utansın.

    "the breaker of chains"

    -daenerys ne yazık ki ortadoğu tarihini okumamış. özgürlük ve demokrasi getireceğim diye gidip, diktatör devirmekle iş bitmiyor. hele ki toplum homojen değilse. asıl iş, oluşan güç boşluğunda çıkacak iç savaşları engellemek. stealth fighterların da olsa böyle, ejderhaların da.

    "chaos isn't a pit, chaos is a ladder...only the ladder is real"

    makyavelli + there is no spoon. sanat için sanat gibi, güç uğruna güç. aslında makyavelli yanlış anlaşılıyor, adam o taht oyunlarını ve kirli işleri, eninde sonunda düzen sağlansın ve millet kaosa sürüklenmesin diye savunuyordu. the ends justify the means. bu açıdan asıl makyavelli, herhangi bir nihai amacı olmayan littlefinger değil, sevgili keltoşumuz lord hadım.

    ***

    4) edebiyat - felsefe

    "hodor... hodor... hodor.. hodor "

    iletişimin özü, ne söylediğin değil nasıl söylediğindir. çünkü insanlar irrasyonel varlıklar.

    "shame..shame..shame..shame"

    en kuvvetli dinler, önce insanı eziyorlar utanç ve suçluluk duygusuyla (örn: original sin), sonra onlara bir arınma ve yeniden doğuş vadediyorlar (evangelism, rebirth). ilk aşamada yıkılan bireyin yarattığı boşluğu dini otorite dolduruyor. ikinci aşamada yeniden yapılan birey, varlığını bu dini otoriteye borçlu hissetiği için o otoritenin bir parçası oluyor.

    "the faith and the crown are two pillars that hold up this world. one collapses, so does the other"

    ortaçağ avrupasının özeti. aristokrasi ve ruhban sınıfı elele, hep beraber tribüne.

    "the things ı do for love"

    ensest niye bu kadar tabu? ilk akla gelen çocuk istismarı ve sakat doğum. diyelim ki iki reşit, kısır ve yaşıt insandan bahsediyoruz (yaşıt kısmı önemli, psikolojik bir güç dengesizliğini ortadan kaldırıyor). buna ensest değil de başka bir isim taksaydık, hala tabu mu olacaktı, yoksa "kötü"ye veya "garip"e terfi mi edecekti bir nevi? her halükarda bizim lannisterlar'in, saraydakini dinleyip en az 3 çocuk yapmaları kötü olmuş. westeros'un teknolojisini de ahlaksızlığını da almayalım.

    "you know nothing jon snow"

    epistemoloji 1. kısım: bilginin sınırları. (sokrates'ın bildiği tek şey hiçbir şey bilmediği idi. jon snow'un bildiği tek şey sanırım oral seks).

    "that's what ı do. ı get drunk and ı know things"

    epistemoloji 2. kısım: bilgiye ulaşma metodları. (alkollü vaziyette birşeyler öğrendiyseniz, onları daha sonra en iyi alkollüyken hatırlıyorsunuz).

    "a girl is no one"

    dil nedir? sadece objelere verdiğimiz etiketler mi? "girl", "arya stark", "someone"...sadece etiketlerden oluşan bir dilde, görece zor kavramları öğrenmek için, neredeyse sonsuz bir etiket sorgulama döngüsüne girmemiz gerekirdi. oysa birinci, bilemedin ikinci seviye etikette, o objenin veya kavramın özüne inmiş oluyorum, anlamını temellendirmiş oluyorum. (bkz: symbol grounding problem)

    "lord friendzone"

    söylenecek fazla bir şey yok. yol tabelalarını iyi takip edin ve asla bu bölgeye sapmayın. bir daha çıkamazsınız.

  • 41. tuttuğu kiralık katili başka katile öldürtmek

    korkusuz korkak'ta mülayim sert bu yola başvurabilirmiş.

  • 42. biz bitti demeden bitmez'in ingilizcesi

    everything is something finished.

  • 43. şaka maka en kötü milli takımın türkiye olması

    kötü demeyelim, götü büyük diyelim.

  • 44. türkiye a milli futbol takımı

    her katıldığı turnuvaya renk katan takım. bu turnuvada da en farklı yenilgiyi alarak turnuvadaki gol kısırlığına derman olmuştur.

    biz bitti demeden bitmez.

    -anneeaaa bittiii.

    biri sifonu çeksin.

  • 45. 2016 turizm krizi

    2006 yılında eşimle birlikte, dalyan'da 10 tane otelin kapısından yer yok diye geri çevrildiğimiz aklıma geldi. otellerden birinde güvenlik çocuğa sordum hiç bir otelde yer yok nasıl iş diye.

    "abi yer var aslında ama yerli turist almıyoruz, boşuna dolaşmayın burda hiç bir otel yerli turist almaz " demişti. geceyi dalyan sahilde, çay bahçelerinin önündeki otoparkta arabanın içinde uyuyarak geçirmiştik.

    şimdi bakıyorum yorumlara aynı gemide beraber batıyormuşuz. ulan siz bizi zaten hiç bir zaman istemediniz ki.
    bugun yabancı turist olsa gene istemezsin. batmanızdan manyakça bir keyif aldığımı söyleyemem ama umrumda da değilsiniz açıkcası.

  • 46. lebron james

    şu adama duyulan nefretin sebebini anlamıyorum. tamam ben de fanı değilim ama, bu kadar nefret edilmesi saçma bence. ayrıca başlığa 50 kere curry yazılmış, curry de harika oyuncu ama lebron'u köri'ye 100 kere tercih ederim.

    şu final serisinde bile ne kadar dominant bir oyuncu olduğunu gösterdi. lebron dendi mi hücumdayken de savunmayken de rakip altına sıçar çoğu zaman. oyunu böyle all-around oynayan, çoğu şeyi mükemmele yakın yapan kaç oyuncu gösterebilirsiniz allah aşkına.

    şut tercihleri yanlışmış. yahu bu adamı süperstar yapan o şut tercihleri zaten. michael jordan'ın low post oyunlarının kaçı teoride doğruydu? kobe'nin fadeaway'leri? o kadar curry demişsiniz, orta sahadan şuta kalkmanın, fast breakte üçlük atmanın teoride nesi doğru? arkadaş herkes doğruları yapmaya kalksa, brave new world'daki soma atan motörheadler gibi sikik bir sonuç çıkar karşımıza. yaratıcılıktan uzak, tek düze bir spor olur basketbol.
    teoride yanlış olan şeyler bu oyunu güzel yapan.

    saçma yorumlar yapmayın, eleştirecekseniz de biraz üstüruplu eleştirin.

  • 47. bir arap turist beş rus turist eder

    fettah tamince'nin buyurmasıdır.

    http://www.hurriyet.com.tr/…etici-kadardir-40118687

    dayanak olarak da saudi'lerin kişi başı gelirinin 30 bin dolar olmasını göstermiş.

    ama dur bir dakika, almanların geliri 45 bin dolar, ruslar onlardan fazla harcıyor! nasıl yani fettah? bunu çözebilir misin?

    kafa olmuş bin beş yüz, hala daha alternatif diyor. ruslara buldun diğerlerini ne yapacaksın?

  • 48. ozan tufan

    adamın futbolculuğuna laf edin, rahatlığına laf edin de be koduklarım siz kimsiniz de çok tipsiz fubolcuymuş, orospu benzetmeleri falan. tamam 18 yaşındasınız, dünyaya varlığınızı kanıtlamaya çalıyorsunuz, asisiniz, dünyanın en yakışıklı adamısınız falan ama ayıp lan ayıp. not:gs

  • 49. kadıköy'deki kentsel dönüşüm rezaleti

    kadıköyde kentsel dönüşüm inşaatlarından birinde şantiye şefi olarak çalışıyorum. bazı arkadaşların da bahsettiği üzere olayın chp'yle ilgisi yok. riskli bölgeler çevre ve şehircilik bakanlığı tarafından belirlenir. belediyelerin ben şu mahallemi riskli bölge ilan ediyorum, burada kentsel dönüşüm yapacağım deme gibi bir yetkisi yoktur. yani avcılardan başlanmayıp kadıköyden başlanmasının sebebi chp değil bizzat akp'dir. ha başta chp olsaydı farklı mı olurdu? kesinlikle olmazdı.

    kentsel dönüşüm gereklidir. ancak bu şekilde olanından değil. çünkü 50 sene sonra tekrar bir kentsel dönüşüm gerekecektir. şu an yapılan günü kurtarmaktır.

    şantiyemde iş güvenliğinin gerektirdiği bütün koşulları sağlamaya çalışıyorum. ve %80-90 oranında da sağlıyorum diyebilirim. geçen gün meydana gelen kaza arka sokağımda oldu ve kadıncağızı yerde yatarken gözlerimle gördüm. görmez olaydım...

    bu konuda empati yaptığımda suçun kimde olduğunu çözemedim. şoförde mi, malzemeyi yükleyen fabrikada mı, kentsel dönüşümü çıkaranlarda mı, belediyede mi, malzemeyi isteyen şantiyede mi, müteahhitte mi vs. vs. vs.

    hepimizin eline o kadıncağızın kanı bulaşmış durumda. kimse bende suç yok diyemez. burada evlerinin önündeki şantiyeden dert yananlar, sıra kendilerine geldiğinde müteahhitten 1m2 fazla koparmak için atmadıkları takla, yapmadıkları ahlaksızlık satmadıkları eş dost komşu kalmıyor.

    32 senelik hayatım boyunca ülkemin insanlarının yaşadığımız şu dönemdeki gibi yozlaştığı, cahilleştiği, bencilleştiği, çok garip bir hal aldığı hissine hiç bu kadar kapılmamıştım.
    sonumuz iyi olur inşallah.