Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. eroinle geçimini sağlayan muhteşem lider

    eroinin o dönemde de şimdiki gibi tüm dünyada yasaklanmış narkotik uyuşturucu kabul edildiğini sanan mal beyanı.

  • 2. her gün dişini fırçalayan batı özentisi entel tip

    (bkz: ecdadını sikiyim)

  • 3. 25 ekim 2015 saatlerin 1 saat geri alınamaması

    adamlar sonunda evdeki saatleri bile ayrıştırdı amk.

    ak party nin son icraatıdır.

  • 4. whatsapp

    (bkz: kanım dondu şerefsizim)

  • 5. dilek doğan

    gece vakti yüreğime taş gibi oturan kız. ailenle evde uyuyorsun, eve polis dalıyor, seni vuruyor. önce çatışmada öldü diyorlar, sonra olmayınca abisi vurdu diyorlar. olaya haber yasağı getiriyorlar. günlerce yoğun bakımda can çekişiyor ve ölüyorsun. cenazeni de polis kaçırıyor. sonra karşına geçip gülüyorlar.

    kahraman polismiş, yüce devletmiş, önce türkiye'ymiş falanmış filanmış. batın ulan batın, yerin dibine batın. çektirdiğiniz acının daha fazlasını çekmeden ölmeyin. çoluğunuz çocuğunuz bile utansın sizden katil sürüleri.

  • 6. 25 ekim 2015 fenerbahçe galatasaray maçı

  • 7. birilerinin arapça'ya allerjisi var

  • 8. broşür dağıtan ak partili gençlere yapılan saldırı

    bildiri dağıtmak fikir ve ifade özgürlüğü kapsamında bir haktır. her ne sebeple olursa olsun engellenmesi doğru değildir. elinden bildiriyi alıp yırtma kısmı olmasa, karşı kaldırımda durup size katılmıyoruz denilerek eylem koyulsa demokratik, özgürlükçü bir hamle olur.

    şu haliyle elf gözlerim kınanması gereken bir durum görüyor.

    sokaklar hepimizin, beraber yaşayacağız, kimseyi eksiltmeyeceğiz.

    gezi neydi?
    gezi emekti, eşitlikti, özgürlüktü.

    onlar bize yaptı biz de onlara yapalım kafası çirkinliğin lacivert olanıdır. aynı boktur.
    bu süregelen hınç vicdanlıların göğüsünde kırılmazsa bin yıl daha kırılmaz. işinize gelmese bile hakkı hak edene teslim edeceksiniz.

    bunun başka yolu yok.

    baskıyla, sindirmeyle varılabilecek bir ütopya da yok.

    ya hep beraber, ya hiçbirimiz.
    kurtuluş yok tek başına.

  • 9. 50 yıldır hiç seçim kazanamayan parti

    buna rağmen çalışmaya devam etmektedir. bir seçim kaybedince ülkeyi iç savaşa sürükleyenler gibi değildir.

  • 10. kürtlerle türklerin japonya meydan muharebesi

    300 hdp'li japonya'da bile neden oy atmaya toplu halde gider?

    bu adamlar neden her işlerini sürü halinde yaparlar?

  • 11. galatasaray bizim dostumuz değil

    aziz yıldırım beyanatı. o kadar üzgünüm ki galatasaray'ı dost saymadığına...

    kadıköy'de kupa kaldırmışız suçumuz da oymuş. ne büyük kabahat. sanki kendisi tt arena'da şampiyon olsa kupayı kaldırmak istemez. arkadaş kurallar belli. kaldı ki o kupayı alırken stadın ışıklarını söndürmeye varan saygısızlığı da galatasaray yapmadı.

    bunları yazarken kadıköy'deki 6-0'lık maçta fenerbahçe'nin gollerini alkışlayan özhan başkan geldi aklıma... bir de fenerbahçe cumhuriyeti, fenerbahçe ve diğer 17 kulüp ve bir gün herkes fenerbahçeli olacak laflarını söyleyen aziz yıldırım'a bak.

    http://www.ntv.com.tr/…degil,eymtfrcop02g-66pyu4uma

  • 12. arabasını satıp iddaa'da fb'ye oynayan adam

    kendisine aylık akbilimi hediye etmek istediğim taraftardır.

  • 13. torrent izlemenin film izlemekten zevkli olması

    torrentte 20'ye yakın indirmeyi eş zamanlı takip etmekteyim, şerefsizim film seyretmekten daha keyifli. utanmasam saatlerce seyredeceğim. bir torrent görüntüsünü 110 dakika 35 mm kamera ile çekip vizyona soksam gişe yapmazsa hiç bir şey bilmiyorum.

  • 14. evlilik düşünmeyen kadının hayattaki amacı

    sınıf arkadaşımdı ayşe (adı ayşe olsun). ben hiç evlenmeyeceğim demişti, dünyayı gezmek istiyorum, hayattaki tek amacım yeni yerler görmek, oralarda yaşanan hayatlardan bir tadımlık da olsa pay alabilmek diyordu. netekim öyle de oldu. okul bittikten sonra kendini önce güney afrika'daki karadan bilmemkaç mil uzaktaki bir petrol terminalinde buldu, arkasından alaska'da başka bir şirkette çalışmaya başladı, şimdi dubai'de çok uluslu bir şirketin genel müdür yardımcısı. hiç evlenmedi, evlenmeyi de düşünmedi.

    geçenlerde facebook'ta yazıştık. mutlu musun diye sordum, aldığım cevap müthişti:

    "daha iyisi olamazdı galiba."

  • 15. 6 ay bekleyelim 2 saat ileri alalim

    mantikli bir aciklama. hazir saat krizi yasaniyorken krizi firsata cevirmek gerek.

    (bkz: 25 ekim 2015 saatlerin 1 saat geri alınamaması)

  • 16. ahmet davutoğlu'nun çok sevimli olduğu gerçeği

    bu karelerden de görülebilecek gerçek:

    ceket

    içecek

    çocuk sevgisi

    kulak çekme

    takke

    arkada kalmak

    haykırış

  • 17. wesley sneijder

    bakti olmuyor olcan'in kafasina carptirip attirdi golu...

  • 18. türkiye araplaştıkça kuduran kemalist

  • 19. 26 ekim 2015 antalyaspor beşiktaş maçı

    (bkz: say lan)

    bak hele amına koduğum cahili gelmiş diyor ki yapımı vodafone arena'dan sonra başlamış , önce bitmiş onlarca stadyumdan biriymiş .

    bre cahil ;

    antalya stadı 0 hafriyatlı araziye 23 haziranda temel atıldı bak bilale anlatır gibi anlatıyorum hafriyat yapılmadı ! inönü stadına ise haziran başında yıkılmaya başlandı tören aralık sonu !

    inönü stadı'ndan ise 76 bin kamyon yani 760bin metre küp hafriyat çıktı . o beyninin algılaması için şöyle örnekleyeyim sana : koca beton kamyonlarının içindeki beton miktarı 8 metreküptür . düşün yenikapı ve 3. havayolu için gereken arazi düzeltmelerinde de bizim stadımızın hafriyatları kullanılmıştır kuş beyinli .

    bir diğer husus ise trafik . istanbul'un orta yerinde gündüz vakti trafiğe çıkması izin verilmeyen kamyonlar , beton mikserleri ; sadece gece yarısında stada girebilmiş veya hafriyatı dışarı çıkarabilmiştir . bu uygulamaya rağmen çevreye rahatsızlık yüzünden yüzbinlerce liralık ceza kesilmiştir kamyonlara .

    o kadar cahilsin ki , bu stadın oraya yapılmasının ne gibi siyasi savaşlara yol açtığını bilmiyorsun . stadın arkasına 40 katlı otel dikilmesine izin verilirken , çatımız 40 cm fazla oldu diye inşaat durduruldu , devletin başı tarafından yaptırılmamakla tehdit edildi .

    aptalca argümanın için bir diğer hatırlatma ise şuan yapılan bütün stadyumları devletin yaptığıdır . kendi stadını yapan tek takım o pis ağzına bile alamayacağın şanlı beşiktaşımdır .

    kendi semtinden kopup tarihini e-5 kenarına peşkeş çekmiş , stadını devlete yaptırmış bir takım taraftarının vodafone arena'ya tek bir söz söyleme hakkı yoktur .

  • 20. 25 ekim 2015 galatasaray'ın attığı tweet

    aslında 25 ekim galatasaray sosyal medya ekibinin fenerbahçe'ye verdiği tarihi ayar olacak olan ama karakter sınırına takılan başlık.

    derbi öncesi galatasaray sosyal medya yöneticilerinin verdiği ayardır.

    ayar için tıklayın

  • 21. beyaz futbol

    ahmet çakar az önce fenerli volkan'a belgesel oyuncusu dedi, bu kadar güzel tanım yaptığına ilk kez tanık oluyorum.

  • 22. yaran facebook durum güncellemeleri

    sabah uyandım evdeki saati bir saat geri aldım, kardeşim kimse almamıştır diye geri almış, zaten saat otomatik geri almış. şuan temmuz ayındayız. telde 8 duvarda 9 arabada 10 evde 15

  • 23. şimdi saat 10 mu 11 mi

  • 24. sevişilen en ilginç yer

    (bkz: ahır)

    özledim karakaçan'ı ...

  • 25. istanbul'un 1931 yılına ait görüntüleri

    --- spoiler ---

    yazik lan.. ankarada birisi oturup herkes sapka takacak diye kanun yazmis. koca bi millet sapka takmis.
    tayyip diktatorse, bunu yapan neydi acaba?
    --- spoiler ---

    "koca bir millet" ha, işte cumhuriyeti kuranların derdi buydu be kardeşim, din tüccarlarına tapan, cennetten arazi alacam diye din tüccarlarının maskarası olan cahil halkı, din tüccarlarının, aşiretlerin elinden kurtarabilmek, onu bir birey yapabilmek, millet yapabilmekti amaçları.

    bunu yaparken birde içte ve dışta türkler kendini yönetemez manda himayesine girmeli diyenler ile uğraşıyorlardı, unutmamalı ki abd lozan'ı tanımamış türkler barbar işgalcilerdir anadoluda rum ve ermeni devletleri kurulmalı demiştir. cumhuriyeti kuranlar biz barbar değiliz modern bir toplumuz diyebilmek için ne kadar çaba harcamışlardır...
    tarihi dününü bilme gel 100 sene sonra ukela ukela buralarda ahkam kes,
    gıcık oluyorum bu dallamalara

    unutma ki cumhuriyeti kuranların en büyük hayali çok partili yaşama geçmekti, çıkardıkları kanunlar ve anayasa topluma veriler haklar iken, avrupanın en modern anayasalarından biriyken, tayyip verilen hakları geri almak ile uğraşmaktadır.

  • 26. eski sevgilinin başkasıyla sevişiyor olması

    benimki kesin sevişiyodur lan. whatsapp profil fotoğrafından birlikte tatile gittiklerini çıkardım. kesin yaramazlık yaptılar kesin. neyse bende işte milli kütüphaneden çıkmıyorum ders falan çalışıyorum çok mutluyum. tabi.

    edit: erkeğim olum ben, allahını seven kız sanıp teselli etme ayağına saldırıya geçmesin gece gece güldürmeyin beni.

  • 27. cehape gelirse herkesin hapse atılacak olması

    "tüm belediyelerde kurumlarda yolsuzluk"

    nasıl da biliyor yedikleri bokları.

  • 28. 25 ekim 2015 trt propaganda konuşmaları

    hdp adına mustafa sarısülük:

    "türkiye halkları, işçiler, emekçiler, yoksullar, kadınlar, gençler ve tüm ezilenler, hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

    bundan iki sene önce, haziran ayında, taksim'de gezi parkı'nda bir mücadele başladı. bir özgürlük mücadelesiydi bu. hep birlikte omuz verdik bu mücadeleye. yok sayılmalara, sömürülmeye, kentlerimizin kâr ve iktidar hırsına peşkeş çekilmesine, doğanın talan edilmesine karşı "buradayız" demek için bir araya geldik. sonra diğer şehirler de katıldı çağrımıza. özgürlük talebimiz büyüdü, bütün ülkeye yayıldı, sel oldu. bize sadece kendilerinin uygun gördüğü bir yaşamı dayatanlara karşı onurumuzu korumak için direndik. hep birlikte.

    'hepimizin yüreği geleceğe dair umutla dolu'
    farklıydık hepimiz. belki de daha önce hiç dinlememiştik birbirimizi. belki de birbirimize karşı çeşitli önyargılarımız vardı. işte bu direnişle aslında bir yanımızla hiç de farklı olmadığımızı öğrendik. birbirimizi tanıdık, birbirimize dokunduk. yemeğimizi beraberce pişirip eşit şekilde dağıtabileceğimizi; yaşadığımız yeri el birliğiyle temizleyebileceğimizi; birbirimize bakabileceğimizi; dayanışma içinde birlikte tartışarak ortak karar alabileceğimizi; tüm farklılıklarımızla ortak bir yaşam kurabileceğimizi gördük. hepsinden önemlisi, ‘bir avuç seçkin siyasetçinin' bizi yönetmesine ihtiyacımız olmadığını anlamaya başladık. hepimizin yüreği geleceğe dair umutla doldu.

    işte iktidarı elinde tutanlar, tam da bu umuda saldırdılar. eşit, özgür ve kendi kendimizi yönetebileceğimiz yeni bir yaşam hayaline saldırdılar. çünkü iktidarlar en çok ezilenlerin umutlarından korkarlar. bu korku ile bizden en kıymetlilerimizi aldılar. ali ismail'i, abdocan'ı, ahmet atakan'ı, medeni'yi, mehmet ayvalıtaş'ı, berkin elvan'ı, hasan ferit'i, ethem'i katlettiler. binlercemizi yaraladılar, yüzlercemizi tutukladılar. hiçbirini unutmadık, unutmayacağız.

    ama her şeye rağmen halkların ve ezilenlerin uyanışını engelleyemediler! her gün izlediğimiz televizyonların ve okuduğumuz gazetelerin, yaşadığımız polis şiddetine dair neredeyse tek kelime etmemesi, aksine bizlerle dalga geçer gibi penguen belgeselleri göstermesi bir şeylerin farkına varmamızı sağladı. belki de ilk defa "biz ülkenin doğusunda olanları yıllarca bu televizyonlardan mı izledik?" diye sorduk kendimize. evet, özgürlük, eşitlik ve demokrasi istedik diye bize bu kadar zulmü reva görenler kim bilir kürt yurttaşlarımıza neler yapmıştı? düşünmeye başladık. taksim'den lice'ye bir köprü kurmuştuk artık. 8 canımızı almışlardı bizden. ancak milyonlarca canın yan yana gelmesini engelleyememişlerdi.

    'rojava'da çok inançıl, çok kültürlü bir yaşam kuruldu'
    farklılıkların eşit ve özgür bir biçimde bir arada yaşama sevdasında daha nice destanlar yaşandı bu coğrafyalarda. çok uzakta değil, hemen güneyimizde, kürtler, türkmenler, araplar, süryaniler, ezidiler ve diğer halklar rojava devrimi'ni gerçekleştirdiler. ortadoğu'yu kana bulayan el kaide ışid çetelerinin zulmünün ortasında bir kardeşlik bahçesi yaratıldı. köy, mahalle ve şehir meclisleri yoluyla halkların kendi kendilerini yönettiği; paylaşımcı bir ekonominin kurulduğu; kadınların hayatın her alanında eşit temsilinin ve gücünün bulunduğu; çok dilli, çok inançlı ve çok kültürlü bir yaşam kuruluyor rojava'da.

    ancak ezilenlerin umudundan korkanlar bu devrimi boğmak için ellerinden geleni artlarına koymadılar maalesef. bölge halkları yeni, özgür ve eşit bir yaşamı inşa ederken mevcut siyasi iktidar el nusra ve ışid çetelerini besledi, onlara lojistik destek, silah ve mühimmat verdi. tır'lar dolusu cephane yolladı. sınırlarını açtı. gün geldi ve besledikleri ışid çeteleri, insanlığın en güzel düşlerinden birine, kobanê'ye saldırdı. kobanê günümüzün kerbelası oldu. onlar ışid çetelerine alkış tuttular. "kobanê düştü düşecek" dediler. türkiye halkları 6 ekim günü, kobanê'den yükselen feryada daha fazla sessiz kalamadı. devletin ışid'e yardımlarını kesmesi, kobanê'ye yardım koridorunun açılması talebiyle demokratik protesto hakkını kullanarak sokaklara döküldü. ancak yine katledildi insanlarımız. onlarca canımız bizzat güvenlik güçleri ve onların yönlendirdiği gruplarca öldürüldü. katiller hiçbir ceza almadı. hiçbirini unutmadık, unutmayacağız.

    gezi'nin idealleri hdp'de cisimleşti
    işte halkların demokratik partisi tüm bu deneyimin üzerinde yükseldi. gezi direnişi'nin temel talebi farklılıklarımızla bir arada, eşit ve özgürce kendi kendimizi yönetme talebiydi. yaşadığımız şehirle ve hayatlarımızla ilgili kararları kendimizin alabilmesi talebiydi. gezi bir özyönetim talebiydi. rojava'nın mücadelesi de aynı şekilde insanların kendilerini yönetebileceği, özyönetime dayalı yeni bir yaşam modeli kurmaktı. 7 haziran'a giden yolda, gezi'den rojava'ya, taksim'den lice'ye eşitlik ve özgürlük köprüsünü kuran milyonlar, tek adam yönetimine, yoksulluğa, esnek ve güvencesiz çalışmaya, işsizliğe, borçlandırılmaya, her türden ayrımcılığa, kadın cinayetlerine isyan ederek hdp'de buluştu. gezi'nin idealleri hdp'de cisimleşti.

    büyük insanlık kazandı
    kobanê düşmedi ancak akp 7 haziran'da iktidardan düştü. "seni başkan yaptırmayacağız" dedik, 1980 faşist darbesinin ürünü olan seçim barajını yıkarak meclise girdik. işçilerin, köylülerin, yoksulların, işsizlerin, kadınların, gençlerin ve bütün ezilen halkların partisi hdp'nin zaferi eşit ve özgür bir yaşam umudunu bir kez daha yükseltti. büyük insanlık kazandı.

    gelin görün ki ezilenlerin umudundan korkanlar sonları yaklaştıkça zulümlerini daha da arttırdılar. saray, tek başına iktidarı kaybetmenin verdiği korku ve hırs ile bu ülkenin en büyük sorunlarından olan kürt sorunu'nun çözüm sürecini bitirdi ve demokrasi cephesine karşı topyekûn bir savaş başlattı. sarayın ve ona hizmet eden hükümetin amacı hdp'ye yönelen kitleleri korkutmak, yıldırmak ve uzaklaştırmaktı. bunu söylemekten çekinmiyorlardı da. "millet kaosu seçti, hayırlı olsun" dediler. bir de utanmadan sıkılmadan "çözüm sürecini hdp'nin yüksek oy alması bitirdi" dediler.

    '400 vekil için katlettiler'
    400 vekil için başlatılan bu savaşın ilk adımında kobanê'ye okul, park ve kütüphane inşa etmek üzere yola çıkan 33 sosyalist genç, suruç'ta barbar ışid çetelerinin canlı bombasıyla katledildi. 10 muhalif bir araya gelse takip edenler, dinleyenler ve saldıranlar türkiye'yi bir üs olarak kullanan ışid çetelerinin bu kanlı eylemlerini önlemek için hiçbir şey yapmadılar. katliamı gerçekleştiren ışid'e tek laf etmeyenler ölenleri suçladı. bu çok açık bir mesajdı aslında. ülkenin batısındaki demokrasi güçlerinin, kürt halkının acısı ve haklı mücadelesi ile kurdukları bağı parçalamayı hedeflemişlerdi katiller. siyasi iktidarın bu katliam karşısındaki sessizlikleri ve eylemsizlikleri hep bundan dolayıydı. çünkü bu, tam da onların istediği şeyle örtüşüyordu.

    suruç'u tartışamadı bu ülke. yitirdiği gençlere gözyaşı bile dökemedi. çünkü hemen ardından 24 temmuz'da geçici akp hükümeti savaş ilan etti. güvenlik güçleri 20 temmuz'dan 10 ekim'e kadar 150'ye yakın sivili keskin nişancılarla, kontrgerilla çeteleriyle katletti kürt illerinde. aralarında 35 günlük bebek de vardı, 10 yaşında kız çocuğu da, 80 yaşında yaşlı amca da. terörist dediler hepsine, hem de hiç utanmadan. halkın seçilmiş belediye eşbaşkanlarını tutukladılar, görevden uzaklaştırdılar. 100'den fazla hdp yöneticisini gözaltına aldılar. genel merkezimizi ve 300 il ve ilçe binamızı yaktılar, tahrip ettiler. bölgede 12 bin futbol sahası büyüklüğünde ormanlık alanı bombalarla yaktılar. yani bizler barış diye bağırırken, onlar "sonuna kadar kan dökmeye devam" dediler.

    10 ekim günü, emekçiler türkiye'nin dört bir yanından gelerek barış talebini ankara'da haykırmak istediklerinde ise tarihimizin en kanlı katliamını yaşadık. kalbimizin orta yerinde patlayan bombalar 102 canımızı aldı bizden. hala onlarca arkadaşımız hastanelerde yaşam savaşı veriyor. ışid çetelerinin katlettiği 102 canımızın kanı yerde kurumamışken, yine bizleri suçladılar. kendi kendimizi katlettiğimizi ima ettiler. türkiye'nin en korunaklı, istihbaratın en sağlam olduğu yerde, ankara'nın göbeğinde patlamıştı bombalar. patlatanlar emniyetin bildiği, aradığı şahıslardı. katliam hazırlığından emniyetin haberi vardı. ama engellemek için hiçbir şey yapılmamıştı. göz göre göre gelen katliama resmi gözler yumulmuştu.

    bu seçimde sadece iki çizgi yarışıyor. bir yanda sarayın ve onun güdümündeki akp'nin tekçi, baskıcı ve tek adam diktatörlüğünü dayatan projesi, diğer yanda ise farklılıklarımızla hakça, eşitçe, kendi kendi kendimizi yönetmeyi temel alan yeni yaşam projesi.

    bir yanda taşeron çalışma, iş cinayetleri, kent yağması, doğa katliamı; diğer yanda sosyal haklar, güvenceli yaşam, özyönetim.

    bir yanda farklı kimlikleri, kültürleri, inançları, dilleri yok sayan tekçi cumhuriyet, diğer yanda eşit yurttaşlık temelinde büyük insanlık değerleri üzerinde inşa edeceğimiz ve farklılıklarımızla birlikte yaşayacağımız demokratik cumhuriyet…

    'tek çıkış yolumuz ezilenler olarak yan yana durmaktır'
    1 kasım'da herkesi tek adam diktatörlüğüne ve tek parti hâkimiyetine dayalı yasakçı bir türkiye kurmak isteyenlere hayır demeye çağırıyoruz. yaşadıklarımız karşısında tek çıkış yolumuz bütün ezilenler yan yana durmaktır.

    'tek adam diktasına karşı birleşelim'
    onlar ölümü bizler yaşamı, onlar zulmü bizler özgürlüğü, onlar gericiliği bizler demokrasiyi ve bir arada yaşamayı haykırmaya devam edeceğiz.

    1 kasım'da tek adam diktasına karşı kendimizi de, kentimizi de, ülkemizi de birlikte yöneteceğimiz demokratik türkiye'ye evet demeye çağırıyoruz."

  • 29. japonya'da oy kullanmaya pkk çaputuyla giden hdpli

    türk büyükelçiliği'ne bir sürü halinde, ellerde pkk çaputu ve biji serok apo sloganları ile oy kullanmaya giden ve kendilerinden olmayan seçmeni tartaklamaya çalışan hdp'li.

    ulan gerizekalı, orası türkiye mi ki sana müsamaha göstersin devlet.

    japon polisi gerekeni yapmış bu vandallara.

    bıktık sizden pkk artıkları.

    edit: sözlükteki pkk artıkları kanıt istemiş. izle bakalım burada atılan slogandaki apo hangi apo? çıkaramadıysan söyleyeyim, bebek katili abdullah öcalan. https://twitter.com/…adam/status/658296508694077440

    ayrıca mesaj yolu ile cinsel fantazilerini ileten pkk artıklarını, duran kalkan'ın pkk kadınları ile kurduğu hareme gitmelerini tavsiye ediyorum. belki bacılarınızı duran kalkan'dan kurtarabilirsiniz vandallık yapmak yerine.

  • 30. vitor pereira

    galatasaray maçında rakip %56 topa hakim olmuş maçın tek hakimi bizdik rakip sırf defans yaptı diyip bizimle taşşak geçiyor.

    aziz yıldırım karı sikiyor diye ersun yanal'ı yolladı. bu adam bizi sikiyor.

    hakikaten aziz yıldırım dediği gibi fenerbahçe'yi herşeyden çok seviyorsa direk ersun yanal geri gelir.

  • 31. mhp'li koalisyona destek verme ihtimalimiz yok

    bir selahattin demirtaş sözü. sözlükte dışarıdan destekli bir chp-mhp koalisyonunu kurmadığı gerekçesiyle devlet bahçeli'ye demediklerini bırakmayan tatlı su siyasetçilerine selahattin demirtaş kapağı takmıştır. hayırlı, uğurlu olsun yeni kapağınız, artık kapak takılacak yeriniz de kalmadı.

  • 32. oy veremeyecek öğrenciye yol desteği

    uzun tatil sebebiyle hem oy vereyim hem de ailemi göreyim diyecek ama aylık harcama kotasını mücbir sebeplerle doldurmuş üniversiteli arkadaşlara katkıda bulunmak için düşünülmüş eylem.

    bütçem dahilinde toplam 5 üniversite ögrencisi ile sınırlı olmak üzere "gelin oy verin, gitsinler yoksa bu ülke bi tarafımıza kaçacak" düsturuyla katkıda bulunmak istediğimi belirteyim.

    lafı evirmeden çevirmeden söyleyeyim. hem objektif hem de subjektif kriterlerle sececeğim beş kişinin (sözlük yazarı ya da bildireceği bir yakını arkadaşı) oy kullanacakları şehre gidiş-dönüş otobüs biletlerini almayı taahhüt ediyorum. 5 kişinin her biri birbirinden bağımsız olacak.

    subjektif olan kısmı şu. akp'ye oy vereceklerin veya baraj altı partilere oy vereceklerin bu konuda şansı yok. chp-mhp-hdp. ha yine de ben bi trolleyeyim diye mesaj atan olursa da profilinden falan yakalarım nasılsa. kaale alınmadık diye üzülmeyin sevgili aktroller. zaten kimliksiz ve kişiliksiz yaşadınız bugüne kadar. öyle de yok olacaksınız sanal alemden ağababalarınız musluğu kapattığında.
    idealist ve bu ülkeyi yürekten seven sözlük yazarlarının isteklerini önceliklendirmek de bu kısma giriyor.

    objektif olan kısım ise iletişime geçme sırası ama öyle dımdızlak mesaj atarak değil. tek istediğim bana seçmen kağıdınızın bir fotosunu göndermeniz, güzergahınızı ve gidiş-dönüş günlerinizi belirtmeniz. bulabilirsem belli başlı firmalardan alacağım otobüs biletlerini, insan canı herşeyden daha kıymetlidir.

    dolayısıyla ne yaparsam yapayım sonuçta subjektif + objektif = subjektif bir seçim olacak. 5 kişiyi belirlediğim anda bu entryi editleyeceğim.

    bu sistemin epeyce açıkları olduğunun farkındayım tabi. o açıkları kullanacak birileri olursa da, yapılabilecek hiç bir şey yok maalesef. biz zaten sözün bittiği yerdeyiz demektir. memleketin kapısına kilidi vurun, şişme botlarla egeye akdenize falan açılın. gücünüz kesilinceye kadar kürek çekin, rüzgar sizi nereye sürüklerse artık.

    belki bu eylem küçük bir ivme yaratır ve oy kullanamayacaklar için ortak akılla başka eylem biçimleri ortaya çıkar. keşke öyle olsa tadından yenmez.

    hadi bakalım, çıktık bir yola. kum saati çalışssın o zaman.

    not 1 :sorularınız ve mesajlarınız için mesaj kutumu yeşillendirebilirsiniz. sözlükte kirlilik yaratmayalım.

    not 2:chp seçmeniyim.

    not 3: öyle sanayici işadamı falan değilim. maaşlı çalışıyorum. yalnızca konuşmak dışında bir şeyler yapılmasını gerektiğine inandığım için kişisel tasarruflarımdan feragat ediyorum.

    not 4: bu beş kişinin adını sanını benim (ve referans olan sözlük yazarı) dışında kimse bilmeyecek. benim tercihim bu yönde. gerisi o arkadaşların kendi tercihlerine kalmış.

  • 33. hdp'ye oy veren chp'li sığır

    bakıyorum seçim yaklaştıkça aksığırlar sinire kesmiş. : ) evet, "sizin reyizi başkan yaptırmayacağız".

  • 34. 25 ekim 2015 mustafa sarısülük trt konuşması

    adam yazmış ki "sırf kardeşi öldürüldü diye aday gösterildi".

    yıllardır meclise sırf çok parası var diye, sırf derin ilişkileri var diye, sırf yüksek yerde tanıdıkları var diye, sırf aşiret reisi diye, sırf ihalelerde iş yapar diye ... yani sırf bizim işimize yarayacak meziyetleri olmamasına rağmen kendi çıkarlarını korusun diye insanlar girdi ona ses etmedin, kardeşini bir hak arama mücadelesinde kaybetmiş buna rağmen sinmemiş davasının arkasında duran bir adamın aday gösterilmesi mi zoruna gitti?

    aferim sana!

    çok büyük bir zeka!

  • 35. fenerbahçe'nin galibiyetine 70 bin lira basan adam

    cocugunun adini olcan koyacaktir.

  • 36. diego'nun golü'nün 18 cm ofsayt olması

    önüme baktığımda az bir fark değil diyebiliyorum sadece...

  • 37. olmasa ne yapardık diye düşünülen yiyecekler

    (bkz: patates)

  • 38. valentino rossi'nin marc marquez'e tekme atması

    çocukluğumuzun efsane oyununu hatırlatmıştır.

    road rash

  • 39. tuzla'da oturup beylikdüzü'nde çalışan insan

    tuzla'da oturmuyor, uyuyordur sadece. oturmaya vakti olduğunu sanmıyorum.

  • 40. fırat aydınus

    aziz yıldırım'ın neden inşallah yok yarın galatasaray'ı yeneceğiz dediğini 45 dakika içinde anlamamı sağladı, allah belasını versin.

  • 41. olcan adın

    artik sikildim su salak yorumlardan.

    adam 40. dakikada oyuna girene kadar ne ofansif, ne defansif bir etkinligi yok galatasaray'in. teki gol olmak uzere fb sag tarafindan 7 atak yedik. zira carole ilginc bir bicimde cok önde ve icteydi. olcan girdi, fb sag taraftan girememeye basladi, yasin ve wesley'in etkinligi artti, gitti bir de mukemmel bir ortaya kafa vurdu gol atti. hala daha hicbir yorumcu adamdan bahsetmiyor, hala daha adama giydiriliyor. yav daha adam napsin? zaten yedek oynuyor ama ne konsantrasyonunu yitirmis, ne de kendini salvermis. gayet iyi oynadi. gs'nin sol tarafi emin ellerde diyorum ve carole yasin ve wesley'le beraber daha cok is yapacak olcan.

    adam daha napsin? osursun mu?

  • 42. murat belge

    akp'nin dünü bugünü bir değilmiş gibi murat belge'nin kandırıldık sözüyle arınma çabaları samimi değil. kanmadınız, bal gibi biliyordunuz. 2010 referandumuna kadar kendilerini islamcıların akıl danışmanı olarak görüp böbürleniyordu bunlar. referandumdan sonra aziz babuşçu'nun dediği gibi kullanma tarihleri geçince bu iktidar hede höde diye şikayete başladılar. yönetme yetkisini sapına kadar kullanıp ülke ateş içindeyken hiçbir sorumluluk almayıp hayali düşmanlara suç atan hükümetin bu pişkinliğini zamanında az beslememiş gibi bugün kandırıldık demesiyle üzerindeki kirden arınamaz. metin lokumcu'nun öldürülmesini akp'nin oy kaybetmesini isteyen "derin" çevrelere bağladığını, bakana yumurta atan öğrencilere darbe sevicisi imalarını unutmak mümkün değil. metin lokumcu ergenekoncuymuş zaten diye cinayeti geçiştiren belge gibilerin beslediği kafa bugün sokaklarda mobilize olup kitabevi yakıyor yahu! bu tiplerle uygar siyasetin destekleyeceği bilinçli bir toplum yaratılacağına inanmaları bile korkunçtu. hatırlayın ahmet altan taraf'taki köşesinde turkuaz renginde yeni bayrak falan tasarlıyordu.

    ülkenin sadece dincilerden kurtulması yeterli olmayacak; kendini islamcıların akil abisi zannederek muhalif partilerden sendikalara kadar önüne gelene elindeki balyozu indiren belge gibi bilgi üniversitesi janrlı aydın profilinden de arınması gerek. dün metin lokumcu'nun ölümüne sebep olan aynı rejimin polisi kendisini bilgi üniversitesine sokmak istemeyen öğrencileri vatan haini ilan ediyor. kandırıldık!

  • 43. kemal kılıçdaroğlu

    illa kendine lider arayan çomarların beğenmediği adam. illa güdülecekler amk koyunları.

  • 44. hayvanlara yardım edene kadar insanlara edin

  • 45. arkadaşlar şu anda saat kaç

    aynen bu başlığı açmak için sözlüğe girdim. hatta başlık açmaya utandım. dallamanın biri ülkenin saati bozukken sözlüğün formatını korumaya çalışır diye eline malzeme vermemek için açmadım. cesaretinden dolayı kutluyorum arkadaşım seni.

    gerçekten saat kaç bu mına kodumun memleketinde?

  • 46. beşiktaş

    engellenecekler listesine 1 adet cauba trollünün gireceği taraftara sahip takım.

    dont feed the troll lütfen.

  • 47. cihan araçman

    sorun, çocukları piyasa koşullarında çok değerli kılmaya çalışırken, başka açılardan noksan bırakan ebeveynlerde. cihan araçman'ın babası "öyle mutlu bir aileydik ki ilk ona girerdik" demiş. mutluluk böyle ölçülebilir ve sayıya vurulabilir bir şey değil. öyle mutluyuz ki acaba ilk kaça gireriz gibi bir dünya görüşü mümkün mü. sürekli olarak zirveye-zirvelere oynamak zorunda hisseden birinin düşebileceği en derin gayya kuyusuna düşmüş biri. bir romancı olarak böyle psikopatolojik bir karakter yaratsanız ve alegorik bir isim arasanız, seçeneklerinizden birinin taşıyabileceği bir ismi var bir kere. cihan araçman. dünyaları istemenin altına düşmeyecek bir iştahın ve bu yolda her şeyi, herkesi araçlaştırabilecek bir hırsın temsilcisi.

    anne - baba olunca büyük değişimler yaşanmadığını savunurum hep. çocuğu olunca bencilliklerinin sona erdiğini söyleyenlere de inanmam. hep kendini düşünmenin bencilliği çocukları da kapsayan bir bizcilliğe dönüşür en fazla. ama sadece kendi çocuklarını kapsayan bir bizcilliktir bu. diğer tüm çocuklar hem kendi çocuğunuzun mutluluğu için zorunlu sosyal unsurlardır hem de onun doğal üstünlük alanı için tehdit. onlardan kiminin daha akıllı, daha yetenekli, daha çarpıcı ya da daha sevimli, daha şeytan tüylü daha karizmatik olması sürekli bir gerilim yaratır anne babada.

    kendisine "kimyasal enişte" diye lakap takıp aramızda bunun gibi bir çok örneğin olduğu söylenmiş. ama bence enişteliliğinden önce babalığı vurgulanmalı. toksik baba bu. içindeki zehre karşı bir panzehir geliştiremeyecek kadar, kendini geliştirme kitaplarının sığ felsefelerinde, jargonlarında, sloganlarında boğulmuş biri. o sloganlar ki risk almasını, kendini aşmasını, farklılığını vurgulamasını, istediği her şeyi elde etmenin bir yolu olduğunu fısıldar durur boyuna. tıpkı bir büyüğümüz gibi "vasat olma şansı" yoktur.

  • 48. 26 ekim 2015 natgeo beyin ameliyatı canlı yayını

    hastanın gss prim borcu yüzünden iptal edilen ameliyat.

  • 49. laikçilerin küfürbaz olması

    yobazların hırsız, sapık ve katil olduğu gerçeğini değiştirmez.