Değerli ziyaretçilerimiz,

Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.

Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.

Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.

Sozlock Ekibi

Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 1 kasım'da oy kullanmadan önce bakılacak fotoğraf

    budur. bu insandan kime zarar gelir?

  • 2. 21 ekim 2015 galatasaray benfica maçı

    galatasaray, benfica'yı yendiği için kasasına 1.680.000 $ girecek.

    bu para 560.000.000 fb yandex aramasına denk geliyor.

  • 3. develi restoran'da çocuklara kezzap atılması

    ya benimsin ya toprağın, bana yar olmayanı kimseye yar etmem mottosuyla donatılmış varoşun yetiştirdiği neslin kdv'si. kezzap atan virüs şimdi kendini "büyük aşık" olarak goruyordur.

    kaç hayatın içine sicti bu sivri zeka. çocuklar, çocukların aileleri, kız, restoran sahibi, restoran calisanlari. sorsan cok seviyordur.

    siz sevmeyin amq. görücü usulü evlenin, bitki gibi yaşayın gidin.

    dün gece bu haber twitter'da dolaniyordu. duyar yapılıyor filan diye düşünmüştüm. öyle ya bu amq ülkesi türkiye bile olsa kim gider restoranin çocuk oyun salonuna kezzap atar, üç - bes çocuğu yakar.

    3-5 sene önce hindistan'dan halliceydik, şimdi hindistan gibi olduk. bir kast sistemimiz eksik.

    (ara: kezzap)

  • 4. zizek'in kürtler ortadoğu'nun ümididir demesi

    1 hafta kürt nüfusunun yoğunlaştığı topraklara salsak kafasına sıkacak duruma gelecek insan söylemi.
    uzaktan davul sesi hoş tabi. ben de amerikayı seviyorum ama olur da demokrasi getirmeye kalksa sıçarım.

  • 5. thy uçuşlarında içki verilmesin kampanyası

    kampanyayı destekleyenlerin uçağa binmemesi gerekir. %10 içki içmiyor diye %90'ın hakkı gasp edilemez. 1 kişi bile içki içiyorsa bu hak gaspıdır.

    son derece desteklemediğim kampanya.

  • 6. taraftara kızan pilotun uçağı kaldırmaması

    pilota "sanane be, sen işine bak" diyen arkadaşlar, siz daha otobüs içerisinde nefes almak için zıplamak zorunda kaldığınızda hala arkalara ilerleyin diyen otobüs şoförüne gıkınızı çıkartamıyorsunuz, o uçaktaki her açıdan tek yetkili adama mı akıl vereceksiniz?

    bunu türkiye'de değil de bir amerikan havalimanında yapsan, anında tutuklanırsın. bak uçaktan indirilirsin falan demiyorum, tutuklanırsın. amerikan vatandaşıysan 5 yıl uçuş yasağı yersin, vatandaşı değilsen sınırdışı edilirsin ve vizen iptal edilir.

    uçak lan bu uçak, dingonun ahırı değil. deplasman uçağı falan da değil, bildiğin tarifeli uçak. ne hostes senin bağırmanı dinlemek zorunda ne de diğer yolcular. ben uçakta tezahurat yapmak istiyorum diyorsan kiralarsın kendi özel uçağını, istersen uçakta halay çekersin.

  • 7. chp'nin trabzon'da hamsi dağıtarak oy istemesi

    akıllıca bir yöntem. zira halkın omega 3 seviyesini artırır.

  • 8. gürsel tekin'in ayakkabıyla girdiği ev

    belki çorapları yırtıktır amk.

  • 9. sevişirken popoya şaplak atan erkeğin asıl amacı

    sahipliğini, üstünlüğünü, kontrolünü vurgulamaktır. şaplaktan keyif alan karşı taraf da teslimiyetiyle kendinden geçer.

    doggy'nin olmazsa olmazdır. siz tokatlamazsanız başkası tokatlar.

  • 10. izmir

    ilk kez gidenlerin kültür şoku yaşamalarının doğal olduğu şehir. muhtemelen ilk kez kültür görüyorlar çünkü.

    ayrıca her yer leş gibi, hepimiz pislikten kokuyoruz.

  • 11. 21 ekim 2015 hepsiburada.com rezaleti

    böyle kepazelik olur muymuş, oluyormuş. çünkü güzel ülkemde herkes pervasızlığa alışmış. işinin hakkını vererek yapan, yaptığı hatayı telafi etme sorumluluğu ve erdemi gösteren resmi - özel hiçbir firma, kurum, kuruluş, kişi olmaz mı, yok arkadaş, ahlaksızlıktan, arsızlıktan, pişkinlikten öleceğiz, bu durumdayız ülke - millet olarak.

    aşağıdaki resimlerde yaşanan kepazeliğin bütün ayrıntısına ulaşabilirsiniz.

    buyrun hepsiburada.com müşteri hizmetleriyle yaptığım görüşmeler;

    http://i.hizliresim.com/m56oz1.png

    http://i.hizliresim.com/ep8gm8.png

    http://i.hizliresim.com/jj30rn.png

    http://i.hizliresim.com/251l4j.png

    http://i.hizliresim.com/b4pjgv.png

    bunlarda ilgili ürüne ait resimler;

    http://i.hizliresim.com/p9zraj.jpg

    http://i.hizliresim.com/rbkd4z.jpg

    http://i.hizliresim.com/3ply35.jpg

    http://i.hizliresim.com/wekjyp.jpg

    http://i.hizliresim.com/yr5bv9.jpg

    http://i.hizliresim.com/g5rlgn.jpg

    http://i.hizliresim.com/zy5d1o.jpg

    http://i.hizliresim.com/ag7bvz.jpg

    http://i.hizliresim.com/d03ya7.jpg

    http://i.hizliresim.com/bydnag.jpg

    http://i.hizliresim.com/xjkoj0.jpg

    http://i.hizliresim.com/qwbb0v.jpg

    http://i.hizliresim.com/qrm7ab.jpg

    http://i.hizliresim.com/9eok3o.jpg

    miliyetçiler, muhafazakarlar, komünistler, liberaller, anarşistler ve sen sade vatandaş;

    gelin şu başlığa bir el verin, bir allah'ın kulu da yaptığı hatanın bedelini ödesin.

    bir kişinin bile bu pişkinliğe tavır almasını sağlayabilirsek belkide bir bedel ödetilmiş olur

    ki gün gelir bu pervasızlıklara son verilir belki bu ülkede.

    edit - 1 :konuyla ilgili hepsiburada.com yetkilisiyle yaptığım görüşmede tüketici haklarının korunmasına dair kanunun ilgili maddesine istinaden cayma hakkımı kullanmak istediğimi belirttim ama ilk olarak hasarlı ürün sebebiyle iade talebinde bulunduğum için cayma sebebiyle iade talebimi kabul edemeyeceklerini söylediler.

    edit - 2 :kontrol etmeden teslim alma mevzusuna gelince, bekar adamım,gündüz evde teslim alacak kimse yok yani mecburen iş adresini verdim.burası yurtiçi kargonun rica minnet dağıtıma geldiği bir köy, saniye beklemeye tahammülleri yok adamların. kaldı ki ürünün karton ambalajında, plastik iç ambalajında en ufak bir hasar - şüpheli durum yok. deneme zaman ve imkanım olmadığı için ben de mecburen teslim almış oldum.

    edit - 3 :fakir edebiyatı bakınızı veren arkadaşa gelirsek, dostum 80 lira az para değil belki ama yine de bu paradan olmak beni öldürmez ama mesele bu şark kurnazlığı. bir de bu pişkinlik dokunuyor insana.

  • 12. kamyonların yavaş kamyonu arkada bırakma hobisi

    (bkz: türkçe neydi türkçe emekti)

  • 13. tinder

    "sürekli cevap verememiş veya ilgisiz görünmüş olabilirim ama sonuçta numaram var olm sende, yarı yarıya başarmışın yani" yani diyen kızların kullandığı uygulama.
    (bkz: kadınların kendini ödül olarak görmesi)

  • 14. beşşar esed

    batı ve ortadoğu'daki amerikan kuklalarıyla 5 yıldır savaşan ve bugün 2011'de iç savaş başladığından beri ilk kez ülkesinden ayrılan lider. 18 temmuz 2012 şam'da intihar saldırısında bakanlarının, kuzenin öldürüldüğü, kardeşinin ağır yaralandığı gün bile ülkesinden ayrılmamıştı. tüm bunlar olurken suudi kuklası yemen cumhurbaşkanı al-hadi ülkede ayaklanma başladığında ertesi gün yemen'den kaçıp saudi'lere kendi ülkesini bombalamaları için yalvarıyordu.

    ortadoğu tarihinde kendisi gibi liderler çok az gelmiştir. bir çok insan hala yanı başımızda olan bitenin farkında değil. eğer bu adam ülkesinin başında olmasaydı suriye'deki bütün aleviler, hristiyanlar, dürziler tek tek vahabiler tarafından katledilecekti ve çok büyük bir ihtimalle tarihe bir soykırım daha eklenecekti. umarım kendisini ortadan kaldırmak ve suriye'ye batı yanlısı bir kukla koymak için bütün bir ülkeyi yerle bir eden, yüzbinlerce insanın ölmesine sebep olan orospu çocuklarının mahkemelerde yargılanıp hesap verdiği günleri görebilirim bir gün. hissettiğim acı sadece o şekilde hafifler.

  • 15. 21 ekim 2015 galatasaray u19 benfica u19 maçı

    dk.84

    galatasaray bitti demeden bitmez.

  • 16. yaran inci sözlük entry'leri

    başlık: yaklaşık 1 sene önce

    1.istanbuldan edirne'ye gidiyodum alttan kalan sınavlarım için. 47 numaralı koltukta oturuyorum. yan tarafta bi kız var resmen afetül dehşet. yol boyunca baktım ama hep uyuyodu amk yanında da bi domuşuk oturuyo zaten zar zor görüyom kızı. neyse geldik edirne'ye ben valizi alana kadar kız ortadan kaybolmuş amk lan dedim nasıl bulcam o kızı. neyse gittim bi bilet kesen bayiye. dedim şu saatte istanbuldan edirne'ye gelen otobüste şu numarada oturan kişinin ismini öğrenebilir miyim? ilkten ık mık etti ama ısrarlarıma dayanamadı verdi isimleri. bi tanesinin adı hazal noktanokta yazdım faceye o dediğim domuşuk çıktı. diğerini yazdım zehra noktanokta diye bi baktım o kız. hemen mesaj attım ama cevap yok, ertesi gün bi mesaj daha yine cevap yok. arkadaş olarak ekledim, reddetti. bi daha ekledim yine reddetti. bi mesaj daha attım bu sefer engelledi amk. neyse dedim bende. akşam bi baktım bi adam mesaj atmış "birader ben zehra noktanokta'nın nişanlısıyım hayırdır" yazmış, fotoğraflarına bi baktım en az 30 yaşında, bi de polis amk. lan dedim napsam napsam geri mesaj attım buna "ya usta daha yeni mi mesaj atıyosunuz ben o gün zehra noktanokta ile aynı otobüsteydim onun oturduğu koltukta bi altın kolye buldum yanında oturan bayana ulaştım ona ait değilmiş, ben de zehra noktanoktaya ulaşmak istedim onundur diye ama cevap vermeyince karakola götürdüm kolyeyi. zehra hanım'a söyleyin kolye onunsa esentepede karakoldan alsın" dedim. lan ondan sonra bi mesajlar atmaya başladı "kardeşim kusura bakma biz yanlış anladık seni, hakkını helal et, hem kendi adıma hem zehra adına özür dilerim senden, ben zehraya sordum kolye onun değilmiş, ama senden allah razı olsun, senin gibi iyi insanlara ülkenin ihtiyacı var" falan yazdı amk ben de "sağolun" falan yazdım. hâla arada mesaj atıp halimi hatrımı soruyo, bu yaz düğünleri varmış amk beni de davet ettiler. gitsem mi, gitmesem mi amk?

  • 17. akp'nin pkk temalı reklamı

    tam da akp'nin çözüm sürecini gösteren reklam olmuştur. teröristler nöbet tutan askere hedef alacak kadar palazlanmış, asker operasyon yapmadan kışlasında açık hedef olarak duruyor. akp de kamerasını yerleştirmiş yalnızca izliyor. teröristlere "vicdan, merhamet" gelmesini bekliyor. işte çözüm sürecinde oluşan gafletin filmi!

  • 18. arabayı satıp iddaa'da fenerbahçe'ye oynayan adam

    sadece "fener kazanır"a değil aynı zamanda "bahis bürosu 140 bini bana öder"e de basmıştır parasını. hayırlısı.

  • 19. ak parti'ye teşekkür ediyoruz kampanyası

    en başından beri oyunu ak parti'ye veren bir insanımdan sonrasını okumadım.

  • 20. yerli saab 9-3'ün tıra yüklenme görüntüleri

    seçim malzemesi olarak yerli diye yutturulmaya çalışılan saab 9-3'ün isveç'ten tıra yüklenme görüntüleri. tır şoförü abimiz kendi sosyal medya hesabında paylaşmış sağolsun.
    sözleşme vs işlemler 7 haziran'a yetişmemiş, 30 temmuzda araç anca yola çıkabilmiş. hamdolsun 1 kasım'a yetiştirmişler.

    video
    fotolar

    http://www.hurriyet.com.tr/…n-boyle-gelmis-40003793

  • 21. türk kızını yabancı kızdan ayıran özellikler

    sevgilisinin kendisi ile barışmak için yanına elinde bir bardak asit ile gelmesi. canı sıkılınca asidi etraftaki çocukların üzerine dökmesi.

    (bkz: develi restoran'da çocuklara kezzap atılması)

    siz hala goy goy yapın kezban aşağı, kezban yukarı diye. bu kızlar kezban oluyorsa bir sebebi var.

    bir başka yerde de başlık açılmış sokakta taciz edilince bayılan kız diye. yorumlar arasında "demek şimdiye kadar taciz edilmemişmiş, alışık değilmiş" gibi yorumlar var.

    (bkz: tacize uğradıktan sonra bayılan kütahyalı kız)

    evet türk kızı, suratına asit atılmasına, sokak ortasında oranın buranın ellenmesine alış. yoksa ekşi sözlük yazarları seni kezban yapar. hakkında başlıklar açar, seni küçümser.

    ne ayıp!

  • 22. maçın ortasında dizi reklamı yapan ingiliz spiker

    bi ingiliz kulübünün maçını seyrederken tam maçın ortasında yırtık dondan çıkar gibi dizi reklamı yapan spikerdir. yahu sen skysports spikerisin sana ne bbc'de yayınlanacak diziden. neymiş hikayesiyle insanları ekrana kitleyen sherlock maçtan hemen sonra bbc ekranlarında imiş. bizim türk kanallarında hiç öyle bir şeye rastlamıyorum. yani ertem şener'in maçı anlatırken on dakikada bir firar dizisini izlememizi ısrarla tavsiye ettiğini hiç hatırlamıyorum. ya da yalçın çetin'in diriliş ertuğrul dizisinin çarşamba günü, filinta dizisinin cuma günü trt ekranlarında olduğunu söylediğini hiç anımsamıyorum.

  • 23. 22 ekim 2015 usa today gazetesi manşeti

    marty mcfly junior'ın hırsızlıktan tutuklandığını içeren haberdir.

    usa today 22 ekim 2015

    filmdeki manşet

    konuyla ilgili haber

    usa today gazetesi back to the future iki serisinde gösterilen sayfayı 30 yıl sonra ciddi ciddi birebir yayınlamış. böylece filmde gerçek gazete kullanılmış oldu. yaratıcı, gülümseten bir sürprize imza atmışlar. dünyada güzel şeyler de oluyor dememe yetti. teşekkürler usa today. benim gibi birçok geleceğe dönüş hayranını durduk yere mutlu ettin.

  • 24. fake taxi'nin istanbul'da görülmesi

    fake taxi, bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde pek popüler olmadığı için bilinmemesi gayet normal.

    normal taksinin aksine buradaki taksi şoförleri yardımsever insanlardan oluşuyor. gideceğiniz gere götürdükleri halde para talep etmiyorlar. karşılığında ufak tefek iyilikler falan istiyorlar. kısaca takas usulü çalışıyorlar.

    ben şoför olarak başvuru yapmıştım ama boydan kaybettim.

  • 25. 21 ekim 2015 istinye park yemek katındaki fare

    saat 19:30 gibi iş çıkışı yemek yemek için girdiğim istinye park'ta karşılaştığım, herhalde kendini ratatouille zanneden canlı.

    o kadar sağlıklı beslen nereye kadar, bir şey olduğu yok bari gidip bi fast food yiyeyim dedim ve popeyes'in önüne geldim. solda yerde, koltukların arka tarafında hareket eden siyah bir şey vardı, hamam böceği veya serçe (ki istinye parkın içinde uçarlar) olabilir diye düşündüm, çünkü çok aç olduğum için fare olma ihtimalini kabullenmek istemedim. ancak aynı anda 2 kişi de ona yaklaştığında bir ilginçlik olduğunu anladım, evet bu gerçekten bir fareydi. yanındakine fotoğrafını çek der demez ben video moduna almıştım bile ve peşinden boynere doğru koşarak aşağıdaki videoyu çektim. en son görevli beni durdurdu, ne yapıyorsun neden çekiyorsun dedi, arkadaşlarıma göstereceğim ondan çekiyorum dedim. bir yere ayrılma dedi, bu sefer de onlar beni takip etmeye başladı. beni takip edeceğinize fareyi yakalayın dedim, ve fareden öğrendiğim taktiklerle d&r'a girip izimi kaybettirip çıktım.

    https://www.youtube.com/…ptft1xxjq&feature=youtu.be

  • 26. 21 ekim 2015 konda seçim anketi

    chp'nin oyu yüksek görünen anket ama pek inandırıcı gelmiyor.

    bok da çıkabilir.

    not: cehape zihniyetliyim elhamdülillah

  • 27. 21 ekim easyjet rezaleti

    -yeterince uzun yazilmamis.
    -kimseyle kavga edilmemis.
    -sacma sapan isteklerde bulunulmamis.

    lezzetsiz rezalet.

  • 28. 21 ekim 2015 kılıçdaroğlu teke tek özel yayını

    (bkz: allah'ım gol)
    15 dakikadır izliyorum adam hat-tricke koşuyo yeminle..

    fatih: silah saklamışlar devleti kandırmışlar
    kılıçdar: ne kandırması herşeyden haberleri var.
    fatih: valiler saklamış
    kılıçdaroğlu: al o zaman valileri görevden. neden almıyorsun alamıyorsun...

    devlet içinde paralel yapı olmaz.
    eğer bu durum oluştuysa, onların döneminde oldu.
    genel müdürü, müsteşarı ben atamadım onlar atadı.
    düne kadar kolkola gittiğiniz adama terör örgütü diyorsunuz.
    fatih: kandırmışlar ama
    kılıçdaroğlu: çocuk musunuz devlet yönetiyorsuz. kandırılıyorsanız devlet yönetemezsiniz...

  • 29. rte'ye diktatör diyenlerin beşşar esad'ı yalaması

    son zamanlarda esed yerine esad kullanmaya başlayanları gösteren başlıktır. **

  • 30. polonya'nın ukrayna'dan toprak istemesi

    erasmus'ta 1. sıradan polonya yazdığım gün gerçekleşmiştir. şuanda antep'de okuyorum. çeçen militanlar benim kadar savaş görmüyor.

  • 31. 21 ekim 2015 onedio'nun 1985'e dönmesi

    pencereden dışarı bakarak tam da "hiç araba falan gelmiyor ki be" diyip çocukluğumu buzluğa geri kaldırırken gördüğüm efsolu olay.
    http://onedio.com/

    şu an başlıktan başlığa mecmua okuyor gibi neresi varsa geziyorum asjkhak sanırım daha da 2015'e dönmem.

  • 32. 200 liranın bozdurulduğu an gelen moral bozukluğu

    "ahan da gitti dağ gibi 200 lira" diye içinizden geçmiyorsa beni de köyün çıkışına kadar taşlayın.

  • 33. 21 ekim 2015 putin ve esad'ın moskova'da görüşmesi

  • 34. 22 ekim 2015 bilal erdoğan a haber canlı yayını

    yüzlerce morona gerek yok. moronlukta bilal tek başına bütün aktrolleri tokatlar.

  • 35. 21 ekim 2015 kız kardeşimin kaykayının çalınması

    nereden baksan rezillik. kazık kadar herifin teki yolun kenarında usul usul giden kızın kaykayını çalmış. bi de birileriyle kavga etmiş falan ortalığı birbirine katmış. böyle hödüklerle aynı ülkede yaşamak zorunda mıyız arkadaş? bi çocukların malına göz dikmediğiniz kalmıştı...

  • 36. back to the future'ın tek cümlelik özeti

    o güzel insanlar uçan kaykaya binip gitti demirin tuncuna arabanın piçine kaldık

  • 37. 21 ekim 2015 ahmet altan'ın köşe yazısı

    ahmet altan' ın haberdar adlı internet sitesinde yazdığı üçüncü köşe yazısı;

    anarşi

    ankara’daki korkunç bombalamayla ilgili, daha sonra geri çekmek zorunda kaldıkları yasaklama kararına şöyle bir göz attınız mı?

    o yasaklama kararını veren yargıç, olayın “eleştirilmesini” de yasaklıyordu.

    bir yargıç, bu ülke tarihinin en korkunç terör saldırısını 78 milyon insanın “eleştirmesini” yasaklama cüretini gösterebiliyordu.

    devletin izlediği, bütün telefon konuşmalarını dinlediği, sabahleyin kendilerini ve insanları öldürmeden önce nerede kahvaltı ettiklerini, kahvaltıda ne yediklerini bile bildiği adamlar gelip ankara’ nın göbeğinde bombaları patlatacaklar ve bizim bunu eleştirmemiz bir yargıç tarafından yasaklanabilecek.

    tabii ki yasağı kimse dinlemedi.

    dinlemez de…

    fransız devriminin en genç ve en sert liderlerinden biri olan saint-just’ ün ünlü lafını biraz değiştirerek söylersek:

    “anarşi silahların değil, yasaların patlamasıdır.”

    böyle bir olayda “eleştiriyi” yasaklamaya kalkmak “yasaları patlatır” ve büyük bir yargı anarşisine yol açar.

    üstelik akp iktidarının başımıza musallat ettiği “yargı anarşisinin” tek örneği bu değil ki…

    hükümeti zor duruma düşürecek her olaya yayın yasağı getiriyorlar.

    neden yayın yasağı getirdiklerinin hukuki bir açıklaması yok.

    tek açıklaması, akp iktidarını korumak.

    roboski’ ye yayın yasağı, suruç’a yayın yasağı, mit tırlarına yayın yasağı, diyarbakır saldırısına yayın yasağı, ankara’ya yayın yasağı, reyhanlı’ya yayın yasağı, star gazetesinin sahiplerinden birine mafyanın düzenlediği saldırıya bile yayın yasağı.

    bir cübbe, bir kürsü, dört jandarma, yargıcı yargıç, yargıyı yargı yapmaya yetmez.

    yargının gücü, toplumun yargıçlar tarafından verilen kararların “adil ve tarafsız” olmasına inanmasındadır.

    bu inanç kaybolduğunda ortada yargı da kalmaz, yargıç da kalmaz.

    bugün türkiye’de, akp’nin muhaliflerine yavşak diye küfreden yargıç var.

    insanlık tarihinin en kutsal mesleklerinden birinin üyesi bu adam ve mesleğinin hiç bir kuralına uymadan seviyesizce küfrediyor.

    bir başka yargıç facebook sayfasına “uzun adama hayran olduğunu” hiç çekinmeden yazıyor ve karşılığında bir kürsü sahibi oluyor.

    bu kararlar ve bu yargıçlar yüzünden türkiye’de büyük bir yargı anarşisi yaşanıyor.

    akp’yi ya da cumhurbaşkanını eleştiren bir yazıdan sonra bu yargıçlardan birinin karşısına götürülseniz “adil” bir şekilde yargılanacağınıza inanır mısınız?

    ahmet hakan’ı dövenleri serbest bırakıp, bir twit attı diye bülent keneş’i tutuklayan yargıdan söz ediyoruz.

    bülent keneş tutuklanacağı için “mutlu olduğunu” açıkça dile getirebilen savcılardan söz ediyoruz.

    erdoğan, kendisini başkan yapacaklarını sanarak pkk ve apo’yla görüşürken onun bütün adamlarının pkk’yı ve apo’yu istedikleri gibi övmesine ses çıkarmayan ama erdoğan’ın başkan olamayacağını anlayıp savaş açmasından sonra aniden tavır değiştiren ve pkk terör örgütü değildir diyen diyarbakır barosu başkanı tahir elçi için “yakalama kararı” çıkaran bir adalet anlayışı var karşımızda.

    doğrudan erdoğan’a bağlı bir hukukçu grubuyla karşı karşıyayız.

    onunla birlikte tavır değiştiren bir yargı bu ülkeye adalet getirebilir mi, bu toplumun saygısını kazanabilir mi?

    akp, kendi gücünden ve siyasi varlığından çok daha büyük boyutta bir hasar yaratarak yargıyı mahvetti.

    paraları “sıfırladıkları” gibi yargıyı da sıfırladılar.

    bugün yargıyı medya dinlemiyor, kararın adaletsiz ve hukuksuz olduğunu görüp, “ben bu kararı dinlemiyorum” diyor.

    bunun bir adım sonrası halkın “ben de dinlemiyorum kardeşim” demesidir.

    17 aralık'ta ayakkabı kutularıyla, para sayma makineleriyle yakalananları serbest bırakıp, bu adamları yakalayanları “darbeci” diye hapse atan bir yargıya kim neden güvensin?

    kimse güvenmiyor.

    sadece yargıya değil artık devletin hiç bir kurumuna güvenmiyor halk.

    şu ankara’da insanları öldüren canlı bombalara bir bakın.

    bu adamlar adıyaman gibi küçük bir kentte, bir çay ocağında ışid’e nefer yazılıyorlar ve bunların eylemlerini kimse önlemiyor.

    bu ışid’ciler, hdp’lileri ve solcu muhalifleri onar onar, yüzer yüzer öldürüyor.

    niye bu insanları yakalamadılar?

    başbakan’a göre, “canlı bombaları kendilerini patlatmadan önce yakalamaları hukuka aykırı” oluyormuş.

    siz, makineli tüfeklerle çocuk yuvasını basmış bir iktidarsınız, siz makul şüphe diye gazeteci tutuklatmış bir iktidarsınız, siz bir twit attı diye sedef kabaş’ın evine terör polislerini göndermiş bir iktidarsınız…

    iş, ışid’cilere gelince mi eliniz kolunuz bağlanıyor?

    ben size basit bir soru sorayım.

    o adıyaman’daki çay ocağı pkk’ya ait olsaydı ve pkk’ya asker toplasaydı, o çay ocağını kuranı da, işleteni de, oraya gidip asker yazılanı da bu devlet yakalar mıydı, yakalamaz mıydı?

    hadi pkk’dan da vazgeçtim.

    o çay ocağı, cumhurbaşkanının paralel adını taktığı cemaat’e ait olsaydı, yakalarlar mıydı yakalamazlar mıydı?

    hepimiz biliyoruz ki yakalarlar, analarından emdikleri sütü burunlarından getirirlerdi.

    ışid’cileri neden yakalamıyorlar peki?

    çünkü ışid, onların muhaliflerini öldürüyor, onların muhalifleri arasında terör yaratıyor.

    onun için ışid büyük bir koruma şemsiyesi altında varlığını sürdürüyor.

    iki polisi vurduğu için pkk’ya savaş ilan eden, bize operasyon yapılmazsa biz ateş açmayacağız diyen pkk’ya operasyonlar düzenleyen bu iktidar, 102 insanı öldüren ışid’e bir “operasyon” düzenledi mi, ışid mevzilerini bombaladı mı?

    hayır.

    neden?

    nedeni basit, ışid seni başkan yaptırmayacağız demedi.

    ışid’i bombalamak hdp’nin oylarını belki azaltır türünden bir ümit yaratmıyor bu iktidarda.

    ışid sadece muhalifleri öldürüyor.

    üstelik ışid, 102 insanı bombalarla paramparça ettikten sonra başbakan çıkıp, “o patlamanın ertesinde yapılan araştırmalar oylarımızın arttığını gösteriyor” diyor.

    ışid öldürsün, akp oy kazansın.

    100 insan ölünce bir puanlık oy kazandıysanız, durmayın devam edin, diğer bombacılara bin kişi öldürtün, 10 puan kazanırsınız, bir milyon insan öldürtün ülke tapusuyla size geçsin.

    bu kafadaki insanlar neden ışid’e dokunsunlar?

    onların tek bir derdi var, ne olursa olsun iktidarda kalmak ve başkanlık sistemi dedikleri kanlı bir diktatörlük kurmak.

    siyasetlerinin, operasyonlarının, yargılarının tek hedefi bu amacın gerçekleşmesine yardım etmek.

    akp, siyaseten iktidarda kalamayacağını, iktidarda kalamazsa da yargılanacağını biliyor.

    iktidarda kalabilmek için deliliğe varan bir panikle şiddetten medet umuyor.

    taraf gazetesi’nin yalanlanmayan haberine göre bunun için “çiftliklerde” silahlı milisler yetiştiriyor.

    hitler’in sa’ları gibi onları iktidarda tutacak birlikler oluşturuyor.

    ve, bu ülkeyi bugüne dek kimsenin yapmadığı gibi bölüyor, nefrete boğuyor.

    düşünün, konya’daki milli maçta, bir kalabalık, üstelik de allah’ın adını anarak, ankara’da ışid’in öldürdüğü kurbanları yuhaladı.

    öldürenleri değil, ölenleri, masum kurbanları yuhalayan bir insan grubu.

    bunu yaparken “rahim ve rahman” allah’ın adını kullanan, dindar olduğunu söyleyen bir kalabalık.

    her toplumda böyle “ölülerden bile nefret edecek” kadar gözü dönmüş maraz grublar vardır.

    büyük ve şık otellerin çöpleri olduğu gibi, her toplumun da böyle maraz grupları bulunur ama onlar ortaya çok çıkamazlar, yasalar, gelenekler, “ayıp” duygusu, yargının ve yöneticilerin tepkileri bu “çöp”ün varlığını görünmez bir şekilde sürdürmesine yol açar.

    akp, bu marazlı azınlığı, toplumun çöpünü, otelin girişine yığdı, stadyumlarda bağırır hale getirdi.

    akp’nin asıl seçmen kitlesi, dininin “hayırla yad ediniz” dediği ölüleri böyle vicdansızca yuhalayan kalabalık değil, bu hastalıklı, nefret dolu insanlar değil.

    ama akp, artık bütün siyasetini bu maraz kalabalığa uygun bir şekilde sürdürüyor, onların dilini kullanıyor, onların nefretini kendine bayrak yapıyor.

    muhaliflerini “düşman ve hain” ilan ediyor, silahlı birlikler yetiştiriyor, ışid’in yolunu açıyor, muhaliflerin bombalanmasına göz yumuyor, güneydoğu’da küçücük çocukları kafalarından vuruyor, şehit ailelerini “karaktersizlikle” suçluyor, yargıyı akp’nin “hukuk ve propaganda” kolu halinde kullanıyor.

    bütün bunları da iktidardan düşmemek ve bir adamı “başkan” ilan edebilmek için yapıyor.

    o adamın “başkanlıktan” ne anladığını da oturduğu altın tahtlardan görüyoruz zaten.

    maaşını halkın verdiği, sarayının parasını halkın ödediği, sırtındaki ceketi vergileriyle halkın aldığı adam, halka patronluk taslamak, halkın padişahı olmak istiyor.

    sen bizim “hizmetlimizsin”, senin paranı bu halk veriyor, senin patronun bu halk, sen nasıl bu halka hükmetmeye kalkabilirsin?

    sen nasıl, bir azınlığın sırtından bu ülkeyi ölümlerle bölüp, padişahlığını ilan ederek, çoğunluğu tahakküm altına almayı aklından geçirebilirsin?

    bunu aklından geçiriyor…

    ve bunun için şiddetten medet umuyor.

    akp iktidarının devamı, bu ülkenin korkunç bir şiddet batağına batması, ışid’çi bir terörün suç ortağı olması, silahlı milislerin ortalığı haraca kesmesi, ölüleri yuhalayan hastalığın ülkeyi kökünden koparıp parçalaması anlamına gelecek.

    bu partiye oy vermeyi düşünenler gerçekten böyle bir ülke mi istiyor?

    ya da ülkenin o hale gelmeyeceğini mi düşünüyor?

    ankara’da parçalanan insanlara bakın, gazetecileri dövenleri serbest bırakıp twit atanları tutuklayan yargıya bakın, “yavşak” diye küfreden yargıçlara bakın, elini kolunu sallayarak dolaşıp bombalarını muhalif gösterilerde patlatan ışid’cilere bakın, çiftliklerde yetiştirilen milislere bakın, cumhurbaşkanının kendisini eleştirenleri “terörist”
    ilan eden konuşmalarına, oturduğu altın tahta, yaşadığı saraya bakın.

    bir istikrar, bir huzur, bir ümit görüyor musunuz?

    hırsız bir iktidar, bu ülkeye istikrar getirmez.

    bombaları, ölümleri, parçalanan vücutları, ölüleri yuhalayan bir hastalığı getirir sadece.

    türkiye’yi, allah'ın adını anarak ölüleri yuhalayan hastalıklı bir anlayışın yönetmesini istiyor musunuz?

    muhaliflerin bombalarla parçalanmasına göz yuman insanların yönetmesini istiyor musunuz?

    istiyor musunuz gerçekten?

    bu iktidar sizi de, geleceğinizi de, ülkenizi de mahvedecek.

    kurtulun bu insanlardan.

    kendi geleceğiniz, ülkeniz ve çocuklarınız için kurtulun.

    ahmet altan / haberdar

    http://www.haberdar.com/anarsi-makale,407.html

    twitter.com/ahmetaltan2015

  • 38. google maps

    geçen kış; edirne'de yaşayan ve alzheimer benzeri bir hastalığı olan ihtiyar teyzemin "tepesinde kamera olan araç" gördüğünü iddia etmesi üzerine ailece, "tabi canım, gugıl da edirne'ye bayılıyordu" demiştik.
    el birliği ile bizi g.t ettiniz; teşekkürler google, teşekkürler teyzeciğim!

  • 39. chp'nin yalanlanan faiz silme vaadi

    kardeş, (bkz: kaynak götüm) desen daha güvenilir olurdu.

    ahahaha "anlaşma filan yok" ne amk?

  • 40. karşı cinsle tanışma denemesi replikleri

    + lütfen kıpırdamayın saçınızda sinek var!
    - gerçekten mi?
    + sineğin şakası olmaz, lütfen kıpırdamayın... tamam aldım, bakın at sineği!
    - çok teşekkür ederim!
    + rica ederim, yalnız sinek biliyor konacağı yeri at gibisiniz gerçekten, saçlar da kahve kahve!
    - ahahahahhaha...

  • 41. halısahada kaybedilen maçın sorumlusu

    abimdir. abimle oynuyorsak kesinlikle abimdir yani.

    ikinci yarı "ben sıkıldım" diyerek sigara yakıp rakip kaleye yatıyor, evet rakip kaleye. hep de çocukluk arkadaşlarım ve akrabalar olduğundan maçta, sevdiklerinden saydıklarından kimse ses de edemiyor adama.

    şut çekiyoruz, abimden dönüyor. adam bizim takımda bu arada. lan kalk diyorsun "kocaman kale, niye buraya atıyorsunuz?" diyor, "bizim kaleye yat bari" diyoruz "burayı sevdim" diyor. halı sahanın sahibi küllük getiriyor, tellerin dışından muhabbet ediyorlar, normalde atması gerek, o da atmıyor. neyse çocuğu filan oldu gelmiyor artık maça, ne biçim adamsın lan sen abi.

  • 42. çin'de bulutların arasında görülen gizemli şehir

    1.4 milyar adamı çin'e sığdıramadıklarından bulutların üstüne kaçak kat çıkmışlar.

    (bkz: kayıp şehir)

  • 43. sabah sabah insanı geren şeyler

    uyanmak. olm bundan daha gergin bi'şey var mı!

  • 44. selahattin demirtaş

    demirtaş: "mahkemeye gitseniz karşınızda akp yargıcı var. sokağa çıksanız sokakta akp polisi var. okula gitseniz akp eğitim sistemi var.
    dünyada kaç ülkede çocuklar cumhurbaşkanından korkar? çocuklar cumhurbaşkanından korkuyor.

    inanmıyor. partisinin iktidardan indirildiğine bir türlü inanamıyor"

  • 45. galatasaray formasının turuncu-kırmızı olması

  • 46. hitler yahudileri yok etmek istemedi

    doğru bir iddaadır. öldürülen yahudilerin altın dişleri toplanıp devlet bankasına gönderiliyordu. kesilen saçları döşek yapımında kullanılıyordu. vücut yağlarından ise sabun yapılıyordu. yani adamların etinden sütünden yumurtasından faydalanmış hitler. yok etmemiş.

  • 47. taksiciye yalan söylemek

    tıraş olurken bıyık kısmını bir süre bırakmak ve "çaylar rize'den mi geldi?" esprisiyle birlikte benim tırt hayatıma renk katan üçüncü şey. evet ben bir taksi yalanı bağımlısıyım. hayat tarzım oldu artık bu. taksiye bindiğimde gideceğim yer hariç hiçbir şeyi doğru söylemiyorum. hatta 1-2 sefer gideceğim yer için de yalan söyledim ama sonra dönüşte sıkıntı oluyor diye vazgeçtim.

    her taksi yolculuğu ayrı bir hayat benim için. her takside kafamda canlandırdığım farklı bir hayatı anlatıyorum. bazen mimar oldum taksicinin sövdüğü yol için "yalnız buranın projesi bana ait .s .s .s" diye trip yaptım, bazen doktor oldum "şuramda bi ağrı var" diyen taksiciye "emar olmadan bi şey söyleyemem hipokrat çarpar" dedim, bazen eski futbolcu oldum "ön yan çapraz bağlarım kopmasaydı şimdi barcelona'daydım be abi" diyerek uzaklara baktım radyo seymen'de çalan şarkıya klip çekerek. bazen emlakçı oldum birkaç aya inanılmaz değerlenecek diyerek taksiciye eniştemin arsasını satmaya çalıştım. yetmedi memleketim diyerek hiç görmediğim yerleri öve öve bitiremedim. kütahyalı bi taksiciyle il sınırına 100 kilometre bile yaklaşmadığım kütahya'yla ilgili bir konuşmam var ki sanırsın kütahya'nın pınarları akışırken bizzat oradaymışım.

    böyle küçük küçük eğlenirken bir gün hiç ummadığım bir şekilde eski türkiye hafıza şampiyonu olduğunu düşündüğüm, emeklilik günlerini de taksicilik yaparak geçiren biriyle karşılaştım. hiç acelem olmamasına rağmen paldır küldür taksiye bindim bizim evin oradan.

    - kolay gelsin. bilmemnereye gitmemiz lazım baya acelem var.
    + gidelim tabi. aa bi dakika sen burada mı oturuyordun?
    - oturmuyor muydum?
    + abi bi gece ta seni nereye bırakmıştım. ev senindi hatta sıkışıktın baya satmaya çalıştın bana da.
    - haa doğru tabi ya. yok ben arkadaşta kaldım burada ehe.
    + ee yenge bi şey demiyor mu?
    - ben evli miyim?
    + dedin ya abi rusla evlendim diye. hatta o gece geç gittin eve diye bi sürü çemkirir şimdi dedin.
    - oha! haa biz onla boşandık, anlaşamadık.
    + yapma be yenge boşta yani eheheheh.

    lan olm nasıl tutmuş aklında adam, bir de "abi yenge de erik gibiymiş kütür kütür" muhabbetine giriyor. kafayı yiyecektim. hiç olmayan bir rus kadın için kıskançlık krizine girip taksiciye dalacaktım.

    - neyse boşver anmayalım adını bitti gitti.
    + e abi çocuklara yazık ya, onlar noldu?
    - hasiktir çocuğum da mı var?
    + ikiz kızların vardı ya abi.
    - oha ikiz mi? off allam neler oluyor böyle. iyiler iyiler anaokuluna başladılar işte maşallah.
    + abi 2 ay önce daha yeni doğdular demiştin.

    fil misin be mübarek? yüz tanıma programı mı yerleştirdin beynine? öyle çaresiz, öyle zavallıydım ki bu taksici görünümlü android karşısında.

    - incem ben!
    + daha gelmedik ki acil demiştin.
    - incem bırak beni nolur bırak. yalvarırım. yapamadım, anlıyor musun yapamadım. her şey bitti. al şu parayı üstü de kalsın.
    + abi sen ayrıldıysan ben yengeyi feysbuktan ekliyorum o zaman.
    - nasıl ekliyosun. kim ki o?
    + gösterdin ya fotoğrafını o gece feysbuktan.
    - lan o arkadaşın manitasıydı :((

    özür dilerim olmayan rus eşimden, olmayan ikiz kızlarımdan, arkadaşlarımdan, robert de niro dahil taksicilikle en ufak ilgisi olan herkesten.

    taksicilere artık yalan söylersem kütahya'yı bir daha görmek nasip olmasın :(

  • 48. söylemesi zevkli basketbolcu isimleri

    (bkz: dikembe mutombo)

  • 49. poyraz karayel

    --- spoiler ---

    bu kadar korumayla gezdigine gore, ismail karayel kesin tahmin ettiginiz partiden milletvekili
    --- spoiler ---*

  • 50. 22 ekim 2015 doğan gurubunun açıklaması

    adamlar açık açık star gazetesi ceosuna saldırı olayının kumar borcundan kaynaklandığını yazmışlar. ethem medyası bize saldırıyor çünkü bunu gizlemek istiyor demişler. vay amk. medya özgürlüğü diye ağlayan kumarbaz islamcı da gördük ya. artık ölebiliriz.

    doğan grubu havuzculara neredeyse ana bacı çektiğine göre sanırım tek başına akp iktidarı yalan olmuş gibi gözüküyor. doğan grubunun siyasi havayı, seçim sonuçlarını iyice koklamadan böyle bodoslama dalacağını hiç sanmıyorum.