Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. ortalıkta çiftleşmelerin neden arttığı sorunsalı

    bir şeyler dayatılacak. bunların alt yapısı için kasıtlı yaptırılıyor. salak değiliz. bunlar daha iyi günlerimiz! demişlerdi de inanmamıştık.

  • 2. setur miray cruise rezaleti

    özet;

    setur’un sattığı miray cruise’deki 3 gece 4 günlük yunan adaları turunun bir tane bile yunan adası göremeden, açık sularda elektrik kesintisinden, gemi motor arızasına, acil durum teyakkuzlarından, kavga gürültülü hadiselere kadar saçma sapan olaylarla heba olması ve elle tutulur bir telafi yapılmaması hadisesi

    gelelim detaylara,

    19-22 mayıs tarihlerinin pek çok şirket gibi eşim ve benim de çalıştığımız iş yerleri tarafından köprü izin olarak bağlanması sebebiyle, 4 günlük tatilimizi değerlendirebileceğimiz bir yurtdışı turu arayışına giriştik.

    eşimin setur’un web sitesinden bulduğu 3 gece 4 günlük cruise ile yunan adaları turu aklımıza yattı ve bu tura katılabilmek için gerekli tüm hazırlıkları yaptık.

    hazırlık ve gemiye biniş aşamasına kadar her şey yolunda gidiyordu, ta ki m/v gemini isimli gemiye binerek tura başlayana kadar.

    bizlere turun saat 14.00'de başlayacağı, 13.00'de yolcu alımının sonlandırılacağı, bu nedenle 11.00'de limanda hazır bulunmamız gerektiği söylenmişti. biz de saat 11.00'de çeşme limanı'nda hazır bulunabilmek için adana'dan sabah kalkan uçaklara binmek yerine, bir gün öncesinden izmir'e uçarak 1 gece çeşme'de otelde kaldık. otele varmamız saat 03.30'u buldu. tüm çabamız vaktinde gemiye yetişmek ve geminin koyduğu kurallara uymak içindi.

    ancak gemi belirtilen saatte kapı kapatmak bir kenara dursun, hareket dahi etmedi. latin amerika'dan gelecek yolcular için tam 4 saat gemide bekletildik. 1 gün önceden gelip otelde konakladığımız ve sabah 11.00'de hazır bulunduğumuz çeşme limanı'ndan kalkışımız saat 18.00'i buldu.

    geç kalkış için özür dilendi ve bunun girit'e varış saatimizi etkilemeyeceğine dair sözler verildi. girit'e vardığımızda ise hayal kırıklıklarının ilkiyle karşılaştık bile. gemi limana doğru yaklaştıktan sonra ani bir u dönüşüyle açık denizlere doğru yol almaya başladı. yolcular merakla sorular sormasına rağmen kimseye bir açıklama yapılmadı ve anonsu beklememiz söylendi.

    07.00'de girit'te olmayı beklerken 09.00 sularında gelen anons ile girit'e gitmeyeceğimiz ve otoritelerin limana yanaşmamıza izin vermediğini belirten bir anons geçildi. girit'i pas geçerek bir sonraki durak olan santorini'ye doğru yol almıştık. böylelikle girit mübadili bir ailenin mensubu olduğum için tura katılmamdaki yegane destinasyon olan girit'i görme imkanım da ortadan kalkmış oluyordu.

    ikinci durak olan santorini'nin körfez vari kavisli bir yapısı olduğu ve rahatlıkla yanaşacağımız söylendi. yolculara anons yapılacağı, anonsu beklemeleri gerektiği tembihlendi. ancak saatler geçtikçe anons falan gelmiyordu, insanlara herhangi bir bilgi de verilmemişti. insanlar garsonlardan, resepsiyonistlerden bilgi almaya çabaladı saatlerce, ancak ne olumlu, ne de olumsuz hiç bir bilgi alamadık. santorini açıklarında bir kaç saat bekledikten sonra gemi oradan da ayrıldı, bir süre sonra santorini'ye de gidemeyeceğimizin anonsu geçildi. gerekçe olarak hava koşulları gösteriliyordu.

    burada hem girit hem de santorini de güneşli bir havanın olduğunu ve bunun kameralarımızla da kaydedildiğini belirtmek isterim. ayrıca günümüz teknolojisinde hava durumu günler öncesinden tahmin edilebiliyor. eğer turda vaadedilen yerlere hava durumu nedeniyle gidilemeyecektiyse bunun bilgisinin önceden verilmiş olması gerekirdi. hava durumu elverişli olmamasına rağmen her şey yolundaymış gibi turu başlatmanın etik değerlerle örtüşmediğini belirtmek isterim.

    hedeflenen ilk 2 destinasyondan 2'sine de gidilememesi yolcularda gerginlik ve mutsuzluğa yol açtı, üstelik 30 saattir de denizin üstündeydik ve bizden 15 saat daha gemide kalarak toplam 45 saatlik süreyi gemide geçirmemizi bekliyorlardı. geminin içi tabiri caizse miting alanına döndü. bir yandan ispanyolca konuşan yolcuların protestoları, bir yandan türk yolcuların tartışmaları derken tatile gidiyoruz derken kendimizi denizin üstünde 45 saat geçirmeye mahkum kalmış ve yoğun tartışmaların geçtiği gergin bir ortamın içinde bulduk.

    yine de motivasyonumuzu yüksek tutmaya çalışıyorduk, atina'da karaya çıkmanın bizi bir nebze rahatlatacağını ve içine düştüğümüz bunalımlı durumdan bir nebze olsun uzaklaşabileceğimizi hayal ediyorduk.

    tüm yolcular 45 saat gemide mahsur kalmayı ve bize vaadedilen 2 lokasyonu da görmeden geçmeyi sindirmeye çalışarak odalarımıza geçmiştik ki gemide elektrikler kesildi ve tüm gemi karanlığa gömüldü. insanlar panikle koridorlara çıkıp durumu soruşturmaya başladılar. bizlere teknik bir aksaklık olduğu ve ekiplerin çalıştığı söylendi. bir süre sonra elektrikler geldi.

    elektriklerin gelmesiyle kısa süreli bir rahatlama yaşayacaktık ki gemide birden sirenler çalmaya başladı. ilk başta ne olduğuna anlam veremedik. daha sonra acil durum anonsları yapılmaya başlandı, tüm yolcuların can yeleklerini giyerek acil durum toplanma alanlarına gitmesi anons edildi. hemen yeleklerimizi giyip acil durum toplanma bölgelerine gittik. yeleklerimizde yazan filika numaralarının önderi olan personelin levhasını bularak filikalara binip gemiyi terk etmeye hazır biçimde beklemeye başladık.

    bu esnada panik atak krizi geçiren yolcular, ağlama nöbetine girenler, tansiyonu yükselenler derken yaşlı yolculardan bazıları baygınlık geçirmeye de başladı. bizim toplanma alanımız olan casino'da yaşlı yolcular yerlere yığılıyor, rulet masalarının üstünde baygınlık geçiriyordu. nasıl bir atmosferin içine düştüğümüzü kafanızda canlandırabiliyorsunuzdur herhalde.

    uzunca bir süre yolculara açıklama yapılmadı, biz yine görevlilerin ağzından can güvenliğimiz yerinde mi diye sorular sorarak bilgi almaya çalıştık. bu esnada geminin motorları çalışmıyor ve biz sürüklendiğimizden kuşku duyuyor, sürüklenerek bir adaya çarpma durumumuz var mı diye kaygılanıyor, etrafta bize yardıma gelebilecek bir yerleşim yeri var mı diye kendimizce sorgulamalar yapıyoruz.

    bir süre sonra geminin motor arızası yaşadığı ve bu arızanın giderilmeye çalışıldığı anonsu yapıldı. uzunca bir süre üzerimizde can yelekleriyle gemiyi terk etmeye hazır biçimde bekledikten sonra arızanın giderildiği anonsu verildi ve atina'ya doğru yol alacağımız bilgisi verildi.

    bu dakikadan sonra biz dahil bütün yolcularda ne atina'ya gidecek heves ne de moral kalmıştı.

    ertesi sabah atina'ya vardık. atina'da geminin kapısının açılmamasından dolayı da bir süre zaman kaybettik, üstüne yunan polisinin yaptığı pasaport kontrolü de cabası oldu.

    kısıtlı bir süre atina'da gezip yaklaşık 2 tam gün denizde mahsur kalma durumundan kurutulup karaya ayak bastıktan sonra atina turumuzu tamamlayıp geri çeşme'ye döndük.

    özetle vize masrafından tutun, vize için izin alıp ankara'ya gittiğimiz, adana-izmir uçak biletleri masrafına katlandığımız, sırf kalkış saatinde limanda olmak için çeşme otel masrafına katlandığımız, tur ücreti ödediğimiz, yıllık iznimizden harcadığımız yani binbir maddi ve manevi zahmete katlanıp katıldığımız tur burnumuzdan geldi. üstelik bir gezi turu olmasına rağmen gezeceğimiz 3 destinasyondan 2 tanesini de göremedik. tur gerginlik, stres, korku ve %30 destinasyon başarı oranıyla tamamlandı desem yeridir.

    bu arada moral ve motivasyon yönünden hiç de iyi durumda olmayan yolculara gemide defalarca ve açıkça yaşanan bu olumsuz tecrübeyi telafi etme sözleri verildi. kanımca bu vaatlerle bir nebze olsun yolculuk anındaki tepkileri dizginlemeye çalıştılar.

    biz de gemide verilen vaatler ve yaşadığımız kötü deneyimin haklılığına dayanarak karaya adım atar atmaz konuyu setur ile paylaştık. seturun yetkilisi doğal olarak yaşadığımız deneyimin çok kötü bir tecrübe olduğunu, üzgün olduklarını ve telafi konusunda miray cruise ile iletişime geçecekleri bilgisini verdi.

    biz de apaçık mağduriyetimiz ve bu mağduriyetin gemi personeli ve setur tarafından da haklı görülmesinin verdiği özgüvenle telafi konusunda beklemeye başladık.

    bu süre zarfında bize gemide sözler verildiğine dair görüntüleri de setur ile paylaştık, haklılığımızın herkesçe bilinip görünmesini istiyorduk.

    bütün bu yaşanan apaçık olaylara ve elimizdeki kanıtlara rağmen 8 gün geçmesine rağmen setur’dan telafiyle ilgili bir yanıt alamadık. sonunda setur’u arayarak durumun akıbeti hakkında bilgi almaya çalıştık.

    bize verilen bilgi mi desem önerilen uygulama mı desem ne desem bilemiyorum ama açıkça komikti ve dalga geçer gibiydi. binlerce lira masraf ve emek harcayarak katıldığımız tur şirketi, bize yeni bir tur satın almamızı ve bu satın alacağımız turda oda upgrade’i ve gemide 100 euroluk harcama limiti vadediyordu.

    üstelik tüm bunlara eşimle birlikte birer tur daha satın alarak, yani ancak ekstra yeni masraflara katlanarak ulaşabileceğiz. kısaca bizi enayi yerine koymaya çalışan, hatasını telafi etmek yerine yeni bir tur satmaya çalışan bir anlayış ve kabul edilemez bir sözde teklif ile karşı karşıya bırakıldık.

    bu kötü sözde tatil deneyiminden sonra başka insanların da benzer şeylere maruz kalmaması için yaşadığım tecrübeyi tüm sözlük ahalisiyle paylaşılmasını bir görev biliyorum.

    öte yandan hakkımızı arama yolunda başvurabileceğimiz merciler ve hukuki yöntemler hakkında da özelden mesaj atarak bilgi verebilirseniz çok sevinirim.

    edit: 19 mayıs tatili 19-22 mayıs tarihleri arasına denk gelmektedir. başlığı açarken 15-19 mayıs olarak yazmışım

  • 3. ekonomik kriz görmemiş ekşicinin kriz var demesi

    siz aktrollere bakmayın, 2001 krizinde meyve sebze, ekmek ve diğer gıda ürünleri ytl karşılığı kuruşla satılıyordu. yine ytl hesabıyla 2001 krizdinde domates 25 kuruştu, kasa kasa alırdık. herkes evine şekeri, unu, her şeyi torba torba alırdı. muz kıtlığı hiç çekmedik. her şey boldu çünkü yaşadığımız halkın değil bankaların, siyasilerin kriziydi. şu an yaşadığımız iflas. devletin ve halkın iflası. ben böyle bir dönem hiç görmedim. savaşta olsak bu kadar batmazdık.

  • 4. benzinin litre fiyatının 26 tl olması

    nedense konuşulmayan konu.

    arkadaşlar hepiniz mi zenginsiniz? bu nasıl oluyor ya. ortalama bi depo 1000 liradan fazlaya doluyor artık. ulan hakkaten hepiniz 50k maaş mı alıyorsunuz. bu ne rahatlık.

    bi gündeme getirelim şu konuyu artık bir şey yapalım.

  • 5. en son alınan şey ve fiyatı

    dominos gibi ünlü ama ülkemizde kalitesi yerlerde sürünen bir firmadan 2 tane büyük boy pizzaya 180 tl ödedim. genelde laflarken “evde yapsan daha iyi olur” deyip geçeriz, ama harbiden evde yaptığınız en ucuz/sade pizza bile bu plastik hamurdan daha lezzetli olacaktır

  • 6. beyin ölümü gerçekleşen almancının yurda dönüşü

    "evi"ne dönüşü değildir. ev yaşadığın, emek verdiğin, sorunlarıyla ilgilendiğin yerdir. işine gelince yatmadan yatmaya gittiğin yere otel denir.

  • 7. 2022 avrupa enflasyon haritası

    ulan 2 dakikadır türkiye'yi arıyorum. uzun süre göremedim resmen.

    (bkz: bela vaziyyatin içina soxum)

  • 8. silahlı şüpheliyi vuran polisin tutuklanması

    aranması olan, sabıkası manas destanı kıvamındaki uyuşturucu taciri polis gelince silahını çekip yanındaki kadını rehin alıyor, sonra kadını bırakıp silahı kendi kafasına doğrultuyor, işlek bir caddede gerçekleşen olayda şüphelinin kararını değiştirip başkalarına yöneltip yöneltmeyeceğini bilmiyoruz. buna karar verse saniyeler içinde birkaç kişiyi vurabilir. silahını bırakmamakta ısrar eden şahsı bir polis vurarak etkisiz hale getiriyor. emniyet polisi açığa alıyor, yargı tutukluyor.

    bu ülkede değişmesi gereken çok şey var. bu ülkede büyük bir asayiş sorunu var. personeline sahip çıkamayan polis teşkilatı ve bu yargı ile bu ülkedeki asayiş sorunu asla çözülemez. bu tavır vatandaşlar için büyük bir güvenlik sorunu oluşturuyor.

    edit: haberin doğru olmadığı yönünde açıklama yapılmış. olması gerektiği gibi komiser görevinin başındaymış.

  • 9. imamoğlu'na oy verenlerin şimdi düşündükleri

    nasil iki kere koydugumuzu dusunuyorum. altini ciziyorum iki kere.

    üçünsüde yolda.

    bugun yenilmez denene karsi muhalefete kazanma umudunu ve kararliligini asilayan bu adam.

    tum ahlaksizca alcakca saldirilara ve organize bir kahpelige ragmen dimdik ayakta kaldi.

    kendine oy verenlere karsi hata yaptiginda da boynunu egecek , egdirilgini gormus oldu , malum kitle yok karsisinda.

    mansur yavas'i da seviyorum tam bir devlet adami ama hitabet yetenegi yok malasef yok ve pasif kaliyor bir cok konuda.

    bizim millet gote got diyeni ve sert cikis yapani sever , mansur yavas fazla beyfendi kaliyor su haliyle.

    nasil ki turk kizinin piç erkek tercihi varsa , bu siyaset de de boyle surtuk kardeslerim.

  • 10. eş ya da sevgiliye telefon şifresi verilir mi

    saçma sapan sorudur. şifre istemek zaten başlı başına utanmazlıktır. iki insanın hayatlarının dışarıda kalan alanlarını tıraşlayıp birbirlerinin alanına sıkışmak üzere yaptığı şey toksik ilişkiden ibarettir. ortak alanlar birleştirilir, geriye kalan bölümün zaman zaman renginden faydalanılır. o bölümde mahrem olması gereken milyonlarca şey vardır aynı zamanda.

    ben canım sıkıldı ve meraklandım diye arama satırına "exit bag" yazıp onunla ile ilgili okumalar yapabilir, görseller inceleyebilirim mesela. ya da ne bileyim, 20 yaşında bi üniversite öğrencisiysem, arkadaşım gelip alt sınıfta ölüp bittiği birinden bahsettiyse, kadının adını yazıp "kimmiş lan bu" diye fotoğraflarına baktıysam bunların bana özel kalmasını isterim. kimseye yalnızca beni ilgilendiren ve sonuçları yalnızca beni bağlayan bir eylemi neden yaptığımı açıklamak gibi bir borcum yok. partnerim açıklamamı benden talep etmese dahi içine kurt düşebilir, içine kurt düşmese dahi benim içime "ya içine kurt düştüyse" diye bir kurt düşebilir. bunlar her türlü insani ilişkiyi sabote edecek konular.

    sözün hasılı; kimse için sorun olmasa bile yaptığın şeyin birileri için sorun olup olmadığı üzerine kafa yorma zorunluluğu hissediyorsan bu bir sorundur. yaptığın her şeyin biri için 7/24 sorun olma ihtimâli varsa o hayat senin için çekilmez hâl alır.

    günün birinde

    benim galerimde baktığı fotoğrafın bir ilerisini merak etmeyen, üzerine vazife olmadığını bilen;

    telefonumda birinin aramasına yanıt verdikten sonra arama kaydıma göz ucuyla bile bakma ihtiyacı hissetmeyen, gayrı ihtiyari olarak gözüne takılan isimleri saniyesinde hafızasından silip hayatına devam edebilen;

    youtube hesabımdan bana bir video gösterirken arama satırına yazdıklarıyla beraber çıkan tamamlanmış sonuçlara karşı kör olan bir insanla karşılaşırsam ve yeterince sınanmışsa bu konular üzerinde, zaten zamanla o kaygılarımdan arınırım.

    ağzımda lama penisi, belimde orangutan eli görse bile bunu kendisine kaygı kaynağı edinmeyeceğine, bunun mutlaka bir açıklamasının olduğuna tüm kalbiyle inanacağına inandığım gün geldiğinde partnerimle sınırsız olabilirim.

  • 11. ibb kreş ücretinin aylık 690 tl olması

    bedava ulan, 690 lira para mı kreşe.
    bedava olup 10000 kişi faydalanacağına 700 lira olsun 100000 kişi faydalansın hizmet düşmanları sizi.

  • 12. survivor 2022 all-star

    sema aydemir
    elif gören
    merve aydın
    birsen bekgöz
    sude burcu
    seda ocak

    gibi yarışmacıların olduğu yerde son dörde evrim-nisa-ayşe kaldı. işte survivorın geldiği nokta budur arkadaşlar.

  • 13. 2 haziran 2022 bandırmaspor istanbulspor maçı

    erkekler 120 otobüs maça gittiler. ilçede; kadınlar, çocuklar, kediler, köpekler bi'de babam kaldı sjzjsj

  • 14. mini etek giyip bakmayacaksın demek

    "fakir ve çirkinler bakmasın." anlamına gelen karen paradigması.

  • 15. 1 haziran 2022 kemal kılıçdaroğlu'nun soruları

    kaç iktidar devirecek içerik var ama surtuk diyen adamın zaten mantıkla, siyasi ahlakla açıklanacak
    pozisyonu yok ki biz neyi konuşuyoruz.

    t; yerinde sorulardır.

  • 16. 4 bin euro almanya vs 3 bin euro türkiye

    3 bin euro türkiye tabi ki. herkesin dininin imanının para olduğu bir memlekette kral olursun o parayla.

  • 17. johnny depp ve amber heard davası

    ''söyle onlara johnny, git ve tüm dünyaya söyle; ben johnny depp, bir erkek, aile içi şiddet mağduruyum de, ve kim sana inanıyor görelim.''

    söyledi ve bütün dünya inandı.

    adam kazandı.

  • 18. esnafın afgan gence dayak atması

    sahildeki gayleri daha güzel benzetiyorlar anasını satayım.
    herifi oturtmuşlar dükkanın önüne, eline bir çay vermedikleri kalmış* bu mu dayak?

  • 19. 2 haziran 2022 erdoğan'ın gençlere seslenmesi

    seka kagıt fabrikasını 2005'te kapatanın kendisi olduğu bilgisini eklemeyi unutmuş.

  • 20. akp'ye oy verdiği için pişman olan esnaf videosu

    vahşi hayvanlar gibi açlıkla ehlileşeceksiniz hanzolar. sirkte oynatmak için dayak ve açlıkla evcilleştirdikleri vahşi hayvanlara acırım da size acımam. video çekip internete koyacak, üstüne bir gömlek tişört giyememiş, beyaz atletle video çekmiş ayı. yarın ezan, bayrak, 28 şubat, gavur cehape diyecekler ve yine gidip akp'ye oy vereceksin. daha da beter ol ki, bir gün çocukların yüzüne tükürdüğünde belki kendine gelirsin.

  • 21. berna laçin'in su ve kahve fiyatına isyan etmesi

    bu tip yerlere gitmesi konusunda kadın eleştirilmiş ama hayır kadın da haklı. kadın termosuna kahvesini doldurup bebek sahile gidip otursa orada da public sex yapanlar, dal taşak banklarda yatanlar var.

    ne yapsın kadın? mecburen görece güvenli yerlere gitmeye çalışıyor. oralar da çok pahalı ama.

  • 22. pkk'lının kafasına düşen bayraktar 2 mühimmatı

    oysa ne hayalleri vardı zavallının, devlet kurup halay çekecekti. mal gibi geberdi gitti

  • 23. sagopa kajmer

    hayatımın lisedeki 4 senesi falan sagopa dinlemekle geçmiş olabilir, limewire’la indirip mp3 player’ıma atıp dinlerdim. berbat lise anılarıma, öss sürecindeki en karanlık karamsar günlerime, okuldan kaçıp parklarda ve internet kafelerde süründüğümüz günlere eşlik etti. ne zaman dinlesem zamanda yolculuk yaptırıyor.

  • 24. yazılımcıları 4 kelime ile ağlatmak

    remote bu kadar kazanıyormuş.

  • 25. turkey'in turkiye olarak değiştirilmesi

    dış borç alacaklılarından kaçmak için yapmış olabiliriz.

  • 26. kiracısına %60 zam yapan ev sahibi

    eminim burada ev sahibini suçlayan kiracılar bir gün ev sahibi olursa 1000 liraya evlerini kiraya verirler, net bu kadar da dürüsttüler.

    tanım: kiracıların ev sahiplerine ev sahiplerinin kıracılara yardırdığı aşlık

  • 27. temizliğe gelen kadına öğlen yemeği verilir mi

    thread kapsaminda konusuyorum, annesinin temizlige gittigi evdeki olayi yazan kisi etkilesim kasan bir yavsaktir bana gore
    gozden kacan bir suru konu var, burda verilir tabii kalpsiz misiniz siz insan degil misiniz vs vs yazmak cok kolay bence

    1. kimse kimseye mecbur degil. kadin ac kaliyor ve bundan da memnun degilse, gittigi evi degistirebilir. nasil isinizden memnun degilseniz, degistirebildiginjz gibi. hatta belki sizin o kadar seceneginiz yoktur bile. temizlik sektöründe isini iyi yapan bir kadin emin ol secilmez, secer. o kadini elde tutmak icin bi domalmadigin kalir. annelerinize sorun, anlatsin

    2. anlatilan kadin, gittigi eve haftada iki gun gidiyor. evde cocuk yok ve aile belli ki home office calisiyor. 15 gunde bir eve kadin gelmesi farkli, haftada iki gun eve kadin gelmesi cok daha farkli. sahsen ben de o kadar sık yardimci alsam, kahvaltisiydi ogle yemegiydi ugrasmak istemem ayrica evden calistigimi da dusunursek. daha cok evde hayalet gibi olmasini, islerini hizlica halledip parasini alip gitmesini isterim. yani burda ahkam kesiyorsunuz ya cayini da agzina dokuyorum ben boyle bir insanim diye, belli ki evin kadini butun gun oturup yemek hazirlayip cay icecek turden bir kadin degil

    3. cocuk demis ki, sagolsunlar yardimci oluyorlar annem isi bittigi zaman cikabiliyor. burasi cok onemli. siz isyerinizde isiniz bittigi zaman cikabiliyor musunuz? bu ne buyuk nimettir biliyor musunuz? haftada iki gun gittigin bir ev, duzenini biliyorsun ev zaten temiz. muhtemen 3 4 saat icinde altindan girer ustunden cikarsin. kadin belki de ogle yemegi hazirlamakla (dolapta ne varsa) ugrasip vakit kaybetmeden erken cikmak icin ac kaliyor olabilir mi? kendi tercihi olabilir mi yani? sonucta bir makarna haslasan da doyarsin

    4. sonuc olarak haftada 8 gun calisarak ayda 2bin lira garanti para, kafasi rahat cok yormayan (evde cocuk bile yok) bir isi olan kadinin tek sikintisi oglunun bir yavsak olmasi. ayrica haftada iki gun temizlige gelen bir kadina genelde ufak tefek yemek de yaptirirlar, benim gordugum tum orneklerde bu boyle. zira evde cocuk bile yok o evin temizligi cok kisa sürüyor olmali

    5. cocugun olayi anlatma sekli o kadar samimiyetsiz ve yavsakca ki, evin isvereni pahali yemekler yiyor ve anneme sormuyor ister misin diye diyor. sonuna da eklemis herkesin yerini bilmesi gerektigini dusunuyorlar diye.
    kardesim evet herkes yerini bilecek. dunya senin etrafinda donmuyor. annen oraya temizlik yapmak icin gidiyor, oturup sushi yemek icin gitmiyor. dolapta ne varsa yiyebilirsin denmis, eger dolapta bir sey yoksa ve annen gercekten ac kaliyorsa 1. bunu isvereniyle konusabilir gelip sana anlatmaz. 2. yaninda yemek goturebilir herkesin eve gelen kadinin yemegini dusunecek vakti olmayabilir. 3. kimse kimsenin kafasina silah dayamiyor, annen kendisine baska bir aile bulabilir. herkesi kendiniz zannetmekten vazgecin

  • 28. bugün ölecek olsan geriye ne not bırakırdın

    beni neden hiç sevmedin anne ?

  • 29. kayseri meydanı'nda süs havuzuna giren suriyeliler

    rte nin sarayına danışman olması gereken kişilerdir.

    yakıştıkları seviye orasıdır.

  • 30. köyde hiç yaşamayanların bilemeyeceği şey

    hala bazı köylerde tuvaletlerin dışarıda olması sebebiyle özellikle kış aylarında:

    (bkz: montla sıçmak)

  • 31. kiralara üst sınır getirecek yasal düzenleme

    10 bin kira alan adamın evini bin liraya kiralayabileceğini düşünenleri gördüğümüz başlıktır.

    adam o evi yakar yine de sana bin liraya kiraya vermez.

  • 32. galip öztürk'ün evinde 7.2 kilo kokain yakalanması

    hohoho en büyük akp yalakalarından biri olan galip öztürk gürcistan batum’da yakalanmış ve tutuklanmış. batum’daki evinden 7,2 kilo kokain çıkmış…

    ben şaşırmadım :))

    kaynak

    edit: çok söylenmiş. malum foto

  • 33. 1986 yazına dönmek

    bi sonraki yaz afyon’da gerçekleşecek olan queen konserine gidebilecek olmanın mutluluğunu yaşatır.

    (bkz: 14 temmuz 1987 queen afyon konseri)

  • 34. chp bu kadar rahat eleştirilemez bedel ödersiniz

    ödetmeyen namerttir.

    ben eleştiriyorum lan eren. bana bedel ödet.

    anamın, babamın, yedi sülalemin partisi olan chp’yi ben eleştiriyodum, onlar da başladı. bize bedel ödet lan eren.

    atatürk'ün partisini pkk partisine köle yapanları,
    pkk partisine emanet oy verenleri,
    pkk leşlerinin cenazesinde gezen chp'lileri,
    "pyd'yi niçin terör örgütü olarak görelim" diyen chp sözcülerini,
    s-400 ler üzerinden abd'ye mandacılık sözü veren chp sözcülerini,
    "atatürk'ün itleri" diyen teröristlerle beraber iş tutan chp’yi,
    "kürdistana özgürlük diye anıranlar için çekimser oy kullanan chp’yi,
    "cihadçılar olacağına sınırlarımızda ypg olsun" diyen chp’yi,
    “pkk’lıya da gittik dhkp-c’liye de gittik” diyen kemali,
    belediyeleri pkk piçleriyle dolmuş chp’yi,
    “ensar ensar” diye çığırıp chp içindeki onlarca taciz-tecavüz vakasına gık demeyen chp’yi

    ve onlarcasını ben eleştiriyorum.

    sözünüzün eri olun, bana bedel ödetin ulan. bekliyorum.

  • 35. türkiye euroya geçse ne olur

    maaş ödememiz gereken zaman euro basamayız. hibe de vermeyecekleri için, bataruk.

  • 36. tua'nın uzay kıyafeti paylaşımı

    ümmete bir kefen yeter uzaya çıkmak için. böyle abartılı kostümler tamamen dış güçlerin oyunu. yeter ki ümmete imkan verilsin, dualar eşliğinde peynir tenekesi ile dahi ay'a seyahat edebilirler.

  • 37. getir'in batıyor olması ihtimali

    oğlum siz beyininizi neden kullanmıyorsunuz?

    arkadaşlar adam diyor ki eğer böyle 200 tl'lik alışveriş yapılma koşulu getiriliyorsa üzerine birde getirme ücreti talep ediliyorsa insanlar gider migros'tan 140 liraya alır, 60-70 lirası cebinde kalır diyor.

    bu şekilde devam ederse de batar gider diyor siz neyi neden anlamazdan geliyorsunuz?

    a101 vb. marketlerde örnek verilmemiş.

  • 38. jorge jesus

    geçen sene bayern'in, barcelona'nin ve dynamo kiev'in oldugu sampiyonlar ligi grubundan benficayi 8 puanla barcelona'nin onunde sampiyonlar ligi grubundan çikarmis bir hocaya avrupa kupalari için demode bir hoca demek nasil bir kafanin urunu ise o kafaya erismek istiyorum. hemen, simdi.

    edit : fenerbahçemize iki sene içerisinde en az uefa kupasinda final oynattiracak kurt hoca.

  • 39. anın fotoğrafı

    biri sizi gözetliyor.
    görsel

  • 40. 2 haziran 2022 orhan osmanoğlu'nun tweet'i

    buradan sayın osmanoğlu'na bildiririm
    "lan bi siktir git amına koduğumun manyağı "şeklinde cevap veren olursa kendisine hukuki süreçte yardımcı olabilirim.

  • 41. yeterli para olduğunda alınacak ilk şey

    sanırım bahçesi olan bir müstakil ev.. bunun için kaç yılımı vermem gerek hiç bir fikrim yok yalnızca bahçesinde minimal çocuk parkı yapıp bir küçük köpek koyup çocuklarımı güzelce huzurlu bir şekilde çilek yetiştirerek, büyütmek istiyorum hepsi bu.

  • 42. 2 haziran 2022 ebubekir şahin'in çok sinirlenmesi

    (bkz: sü"rtük")

  • 43. pique'nin shakira'yı aldatması

    amk cocu hiç mi çınlamadı kulakların vaka vaka eee eğğ diye utanmaz arlanmaz seni..

  • 44. türk kızlarının hepsinin zengin erkek araması

    başlığı gün boyunca okudum. bütün kadın yazarların olayı haklı ve doğal bulması saçma; çünkü kadınların ''hepsinin sadece zengin erkek'' araması doğal ve mantıklı geliyorsa, ''bütün erkeklerin'' kadını ev hizmetçisi ve cinsel objeden ibaret görmesini de o kadar doğal karşılamaları gerekir; ancak günümüzde hangi kadına sorarsanız sorun, erkeğin kendisinden ne hizmetçilik ne de seks açısından tatmin etmesini beklemesini doğal karşılamayacaktır; hatta hangi yüzyıldayız diyerek isyan edecek, erkeği gelişmemiş ilkel çıkarcı sapık bir keko olarak bulacaktır.

    o halde bu bakış açısı ile bile bu işte bir mantıksızlık olduğunu söyleyebilir; bu tarz kadınların çıkarcı, iki yüzlü, yiyici, ve gelişmemiş kezban oldukları sonucuna varabilirim. iştedikleri şey eşitlik ve adalet değil. tamamen fırsatçılık, kendine yarar sağlama, pozitif ayrımcılıktan ibaret. yeni düzende kadınlar bedenleri, yani seks üzerinden kendilerine en üst çıkarı sağlamaya çalışıyorlar. bu eylemi planlı yaparken halen iyilik meleği olduklarını zannediyorlar; fakat biz insanlar olarak bedenlerini veya seks satan kadınları iyilik meleği olarak değil, başka bir sıfatla anıyoruz.

    kadınların tarihten veya doğadan örnek vererek mantık kurduğu; erkeğin kadına yemek, barınma, korunma, rahatlık vb görevleri vardır ilkesi, kadınlarda; erkeğin ev işlerini yapmak ve cinsel anlamda tatmin ederek soyunu devam ettirmek olarak karşılık bulur. kadınlar erkeğin doğal görevlerini, yani bu başlık üzerinde zengin olmak veya erkek kadını lükse ulaştırmak zorunda kalıbını kabul ederlerken, kendi doğal görevlerine, yani ev işleri ve seks objesi konusuna geldiğinizde; ohoo artık hangi yüzyıldayız, biraz gelişin, medeniyete bakın, modern düşünün, görevleri eşitlik ve adalet temeli ilkesinde çözmemiz, kadını da cinsel obje olarak görmekten vazgeçmemiz gerek olarak bakıyorlar.

    yani ikiyüzlülük ve çıkarcılık kadınlarda doğal-mantıklı karar olarak kabul edilirken, erkeklerde aynı şekilde kabul görmüyor. sırf bu çıkarımdan bile, kadınların mantığı kendi çıkarlarına uygun düşen yöne doğru çalışıyor diyebilirim. kadınlarımız istiyor ki; erkekleri kullanalım, erkekler sayesinde rahat ve lüks bir yaşam elde edelim, erkeklerin sahip olduklarını kendi hayatımıza aktaralım; ama erkekler bize aynı gözle bakmasın, çıkarcı düşünmesin, hiç kullanmasın, seks beklemesin, eşitlik olsun, adalet olsun, modern düşünsünler.

    madem eşitlik adalet modernlik olsun istiyorsunuz, siz nasıl kendinizden epey zengin bir erkek arıyorsunuz, veya nasıl oluyor da her erkeğin size en lüks yaşamı sunmak zorunda olduğunu kendinize hak görüyorsunuz, neden kendi sorumluluk veya görevlerinizi reddediyorsunuz, neden seksi ödül veya stratejik olarak kullanmaya devam ediyorsunuz diye sormazlar mı?

    bir akıllı sizsiniz anasını satayım. bu ülkede kadınların çektiği birçok problem var; ama bu tarz yiyici, çıkarcı, ve iki yüzlü kadınlar, o problemleri yaşayan kadınları örnek göstererek veya temele koyarak, her şeyi kendilerine hak görüyorlar. oysaki problemleri çeken kendileri değil; ama problem yaratan kendileri. aslında kadınları kötü gösteren de kendileri, bir anlamda kusura bakmayın ama eskort olan da kendileri.

    bu arada bana kalırsa da ev işleri vb eşitlik ve adalet şeklinde yer etmeli, ve kadına cinsel objeymiş gibi bakılmamalı; ama aynı şekilde kadın da erkeği paradan ve ona sağlayacağı lüks yaşamdan ibaret görmemelidir. eşitlik, adalet, ve modern görüşün olduğu bir ilişkide kadın ve erkek ortak hareket etmeli, görevler her iki cinsin de ortak sorunu olmalıdır. yani bir erkeğin ev işlerinden tutun bakılacak çocuğun bakımına sorumluluğu ortak olduğu gibi, kadının da gelir ve maddi konularda sorumluluğu ''aynı'' olmalıdır. benim memem var, o halde erkek zengin olmalıdır, ben fakir olsam da olur diye bir anlayış olamaz.

    sen aynı istekte olan bir erkeğe aynaya bak veya davul bile dengi dengine diyorsun; ama bir erkek sana aynı şeyi dediğinde kabul etmiyorsun. siz her konuya benim memem var diye düşünecekseniz, zaten hiçbir konuyu anlatmaya uğraşmayalım.

    kısaca; kadınlar zengin erkek arayabilir veya sadece zenginlerle ilişki yaşamak isteyebilirler; fakat bu mantıkla zengin erkeğin kendisini ev hizmetçisi ve seks objesi olarak ele almasını da kabul etmek zorundalardır. bu durumları kabul etmiyorlarsa, zengin erkek yerine kendisine uygun eşit kriterlere sahip bir erkek aramalıdır. yani geliri yoksa işsiz bir erkeği bile kabul edebilmelidir.

  • 45. 2 haziran 2022 yeliz'in pride tweet'i

    gökkuşağı bayrağı asıldı diye kıyamet kopacak sanan zihniyet ile bundan 6000 sene önce güneş tutulup etrafın 1-2 dk kararmasını tanrının bir uyarısı sanan zihniyet aynıdır.

    aradan 6000 sene geçmiş ama aynı cahillik, kahvehane dayısı tipli akp'li milletvekilinde vücut bulmuş!

    eğer bu kadar ciğerine dokunuyorsa, hadi git bi uyar büyükelçiliği... ama onlar da sana "camilerde, kuran kurslarında çocuk istismarı yapanları koruyan sizler mi ahlaktan bahsediyorsunuz" derlerse çok üzülürsün.

  • 46. izmir 1 nolu shm'de arapça yazının kapatılması

    kim yaptıysa eline koluna sağlık.

  • 47. belçikalı kadının türkleri beğenmemesi

    avrupa'ya yerleşip buradaki türkleri tanıyınca avrupadaki türk düşmanlığının sebeplerini daha iyi anladım.

    sen sanıyorsun ki bu teyze plazada bu satırları okuyan senden benden, etrafındaki arkadaşlarından, ailenden falan bahsediyor. zaten sen de gelsen o türk mahallesinde yaşamayacak o türk mahallesindeki insanlarla anlaşamayacaksın.

    dün kan testi için bir özel bir lab.a gittim. önümde bir amca var. yerel dili bilmiyor. ingilizce de bilmiyor. sordular hangi dili biliyorsun diye, anlamadı. en son isimden falan türk olduğuna kanaat getirdiler ve şansına türk çalışanları varmış. ilgili çalışan geldi yardımcı olmak için ve amca türkçe de konuşamıyor. yani eminim ana dili türkçe ama cümle kuramıyor. kim gönderdi seni diyorlar, doktor diyor. hangi doktor, adı ne? diyorlar. bizim binadaki diyor.

    yani demek istediğim almancı dediğimiz kesimin büyük bir kısmı göçtükleri yıldan bir yıl ileri gitmemiş bir halde avrupanın göbeğinde gettolaşarak yaşıyorlar. hani biz suriyelilere afganlara pakistanlılara kızıyoruz ya. heh tam olarak onu yapıyorlar işte.

  • 48. macaristan'a atanan büyükelçinin inşallah yazışı

    (bkz: siyasal islamcı) yım demenin kısa yolu!?

  • 49. kendini yakan gencin hayatını kaybetmesi

    "mehdi aleyhisselam geliyor" diye bağırıyor. bir terör örgütünün eline düşüp masum insanları öldürmediği için şanslıyız. rip.