(bkz: alf)
Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. izlenilen ilk yabancı dizi
-
2. 1 ocak 2020 gss borcu olanların tedavi olamaması
sikis var burada sikis efendilik arayan isvicreye gitsin demis adam resmen.
-
3. yazarların en sevdiği starbucks şubesi
kuşadası liman . kahveyle denize atlayasım geliyor bazen
-
4. prestij kaybeden meslekler
şanlı türk ordusunun korkusuz askerlerinin kaybettiği prestij kadar hiçbir şey değer kaybetmemiştir bu ülkede.
-
5. abdülkadir geylani'nin yediği tavuğu diriltmesi
süper hikaye amına koyayım.
devamında diriltilen tavuk tekrar öldürülüyor ve pilavın üstüne tiftikleniyor.
tavuklarla uğraşacağına götü yiyorsa gelsin babaannemi diriltsin dediğimdir. -
6. 2019 aralık ayı doğalgaz faturaları
yakıp 60-80 lira geldi diyenlere çok önemli bir önerim olacak. banyo, duş gibi hijyenik durumlarla bi alakanız yok. yemek , bulaşık gibi derdiniz de yok belli.
siz neden evde kalıyorsunuz arkadaş? eve kira vermeniz çok saçma. nasılsa banyo yapmıyorsunuz , yemek yapmıyorsunuz. yoksa kimseyi kandırmayın 60 lira gelemez . iyi giyinin, köprü altında ateş yakanlarla yaşarsınız. sizin eve ihtiyacınız yok. iş yerinde kalın ya da. kimse bişey demez , yemek zaten yapmıyorsunuz belli, iş yerinde tuvalet de varsa yaşadınız lan. her ihtiyacınız karşılanır. nasılsa hiç bişeye ihtiyacınız yok sıçmak dışında.
yok izolasyon iyiymiş de , yok ev yeniymiş de. yalancılık yapmayın. asıl sizi kurtaran pis olmanız, haftada 1 , ayda 1 yıkanmanız ve ekmek arası soğan yemeniz. ısınmak için hiç yakmasanız da , hiç ama hiç yakmasanız da, kışın banyo yapan , yemek yapan birinin faturası 60 tl gelmez.
halk sağlığı açısından sorun teşkil eden insanlar lütfen 60 tl geldi, az geldi demesin. siz kira ödeyerek zaten kazık yiyorsunuz, eve ihtiyacınız yok ki -
7. şu an okunan kitap
doktor moreau'nun adası - h. g. wells
-
8. istanbul'un merkezi
taşşakkk mı geçiyonuz lan mecidiyeköy, beşiktaş falan diyenler var.
ilçe olarak merkez tabi ki bizans surlarının içidir yani fatih ilçesidir, bizans ve osmanlı sarayları, kapalıçarşı, eminönü, valilik, belediye, emniyet, aksaray, balat, saraçhane, beyazıt, şehzadebaşı, fatih, cağaloğlu, cerrahpaşa, edirnekapı, yedikule, samatya, hırka-i şerif, karagümrük, aya yorgi, süleymaniye, ayasofya, sirkeci, sultan ahmet, topkapı, kariye, tekfur sarayı vs vs hepsi fatih'tedir.
istanbulda doğma büyüme bir arkadaş vardı, hep anadolu yakasında yaşamış, genelde de bostancıda yaşamış. neyse biz de gittik mi hatunun karagümrükteki akrabalarına fatihe gidiyoruz, oralarda takılıyoruz falan, bu elemana fatihteyiz diyorum sanki ilk defa duymuş gibi orası ne yaw, orda ne var ki, kim yaşıyo lan orda, en son çocukken gitmiştik gibi salak salak cümleler kuruyor. tabi bizde aslında gerçek istanbulda olduğumuzu kendisinin alaksız bir yerde yaşadığını anlatmaya çalışmıştık ta kafasında bir ampul yanmıştı.
fakat istanbulun meydanı hangisidir derseniz pek çok irili ufaklı meydan vardır ve şurası ana meydandır diyemezsiniz eminönü, taksim, beşiktaş, üsküdar, kadıköy, bakırköy vs hepsi kendi çapında merkezdir, siyasi meydan taksimse ticari meydan eminönüdür falan felan. -
9. 2 ocak 2020 libya tezkeresi oylaması
ayağına daş değmesin korosu loading
ha bir de burnu bile kanamasın'cılar var.
burnu bile kanamadan çizik bile almadan onca kanlı savaştan çıkmış bir kişiyi tanıyorum
(bkz: legolas)
edit: uyaran arkadaşlara teşekkürler. legolas reyis hobbit filminde çıraklık dönemindeydi, ondan kanadı burnu ama lotr ustalık dönemiydi. lotr'u sıfır çizikle atlattı. -
10. içlik giyen erkek
ya amk evladı gel ağrıya -30 da ananın a... görde giyme :d
-
11. atiye (dizi)
neredeyse sahne sahne yazılmış çizilmiş, 105481 tane entry döşenmiş ama bir kişi de çıkıp mehmet günsür denen, orta 2'de girdiği bunalımdan lise 3'te ibrahim sadri şiirleriyle çıkmayı denemiş fakat üniversite hazırlıkta okuduğu albert camus ile hayatın anlamını çözerek sıyrılmış çürük çilek kokulu bu adamın yaptığı mini çakallıktan bahsetmemiş.
--- spoiler ---
nezarette geçirdiği gecede, parmaklıkların diğer tarafındaki adam,* babasının süryanice söylediği sayıların kuran'da geçen ayetler olabileceğini söylüyor. sonra bizim bohemoviç bu bilgiyi, hem de 2 kez kendi bulmuş gibi satıyor. evet. hiç arlanmadan hem de, "ben buldum" diyor. resmen prim yapmak için sıkıyor bu kolpayı. sana gıcık olmak için sayısız sebep varken elimi daha da güçlendirdin çürük çilek.
--- spoiler --- -
12. bebek arabasını görüp asansörde yol vermeyen tip
bebek arabası bu, ne özür, ne yaşlılık, ne hastalık. tabi ki sırasını bekleyecek. bunu da çocuğum olmasından dolayı bebek arabası ile dolaşan biri olarak söylüyorum. benim tek çirkefleştiğim nokta, benden sonra gelip, önce binmeye çalışan olursa. bebek arabası olduğundan haliyle çok seri hareket edemiyorsun, bunu fırsat bilip dalanlar oluyor önceden. işte o zaman iş değişiyor.
-
13. göbeklitepe'yi kürtlerin inşa etmesi
arttırıyorum; big bang'i de kürtler patlattı.
(bkz: kürt bang)
tanım: kaynağı olmayan iddiaya konu olmuş eylem. kaynak olarak netflix var ya diyeni duvara çarpa çarpa sikerim. -
14. hiç sevgilisi olmamış kız
bu kadını övmek ya da korumak için başka kadınlara sövülüyor. sanki bunun tersi önüne gelene sakso çeken kadınmış gibi. ha bana kalsa herkesin tuttuğu da çektiği de kendine, bu ne kimseyi ilgilendirir ne de birini basit yapar. ama ben iyiyim demek için bir başkasını gömmeye ihtiyaç duyuluyor ne yazık ki. herkes diğerine sövgüsüyle yüceliyor. kendi olarak, tercih ettikleriyle var olup böyle de değerli olduğu aklına gelmiyor. öbürü tu kaka ben iyiyim. sen kötü ol ki ben iyi görüneyim. peh.
-
15. 2 ocak 2020 rte açıklamaları
-
16. çingene deyince yazarların aklına gelen düşünceler
herkesin malini calan , sürekli tombul sise efes icen, resmi nikah kiymayan, bok gibi kokan , bebek denilebilecek yasta çocuklarının bile ayaklarında ayakkabi olmadan çıplak ayakla sokağa salan anne baba, sabahin erken saatlerinde sokaklarda karton arabalariyla gezip bisiklet motor ne varsa calan , kalitesiz pislikler. bu arada sizin humanistliginizi sikeyim.
-
17. sözlük yazarlarının 1 ocak 2020'deki kiloları
190 cm boy
90 kg
4 kg fazlam var umarım bu sene 194 olurum. -
18. 2 ocak 2020 libya tezkeresinin meclisten geçmesi
akp ve mhp ye oy vermiş vatandaşlarımızın çocukları yollanırsa en azından bu durumdan sorumlu olmayan ailelerin çocukları bir gürühün yanlış kararları ve politikaları sonucu ölmüş olmayacaktır.
-
19. ekşi itiraf
tırnağı taşa değmesin dediğim babamın artık ölmesini istiyorum sözlük...
uzun süredir alzaymır hastası, artık son evresinde nerdeyse.
yakın zamanda yemek yemeyi unutacak belkide.
nasıl bir illetse sizi yavaş yavaş boş bir bedene çeviriyor.
ruhunuz alınmış ama vücut kendi kendine hareket ediyor gibi.
her şey çok anlamsız.
şu an sadece bir bebek gibi bakıyor etrafa , bişeyler söylüyor anlatmaya çalışıyor ama anlayamıyoruz.
bazen gülüyor , aniden ağlıyor sonra...hepsi çok kısa aralıklarla.
neler gelip gidiyor o an aklına kimbilir...
ne acı çektiğini anlıyoruz, nede iyi olduğunu tam olarak biliyoruz.
artik tanımıyor beni uzun zamandır.
yanına oturuyorum, kendisiyle konuşmaya çalışıyorum, o sıra bir kaç saniye olsa gözlerime bakıyor.. o anda bir kaç saniye de olsa beni tanıyor diyorum, sonra yine anlamsız bişeyler söyleyip boş dalıyor etrafa.
duygusal anlamda çok yıpratıcı bir durum.
babalar erkek çocukların gözünde çok büyük bir otorite. elbette benim için de öyleydi , şimdi bu çaresiz durumu beni çok yıprattı.
hepbirlikte çok zor zamanlar geçirdik ,çok zor evrelerdi hepside...
şimdi yatalak artık . hiç takati kalmadı.
bizim de dayanacak gücümüz kalmadı ama
bakamadığımızdan değil ,acı çekmesine gün gün yavaşça ölmesine artık dayanamıyorum.
allah her şeyin hayırlısını verir , belki de bu hayırlısı diyip teskin ediyoruz kendimizi sadece ..
fakat kimsenin bu şekilde bir imtihana girmesini istemem.
allah herkese hayırlı bir ölüm nasip etsin diyecek bişey bulamıyorum başka.. -
20. sınavıyla katliam yapan lise fizik ögretmeni
"bu çocukların ihtiyacı olan şey fizik değil seviyelerine indirgenmiş bir programla gelebilecek başarı hissi" cümlesini kurabilmek asıl katliamdır.
bu ülkede insanların artık gerçeği görmesi gerekiyor. kimse size komplo kurmuyor, kimse zorla elimizden mamamızı almıyor. biz "çocuksu bir saflığa" sahip olduğumuz için her haltımızı başkalarına veriyoruz ve bizi pohpohlayan eğitimcilerimiz de ne vahim halde olduğumuzu göstermiyor.
abd'de "lise fiziği" dediğimizde neden bahsettiğimizi örneklendirirsek hatanın nerede olduğunu daha iyi anlayabiliriz:
https://en.wikiversity.org/…iki/high_school_physics
abd'de lise mezunu bir genç şunları bilmek durumunda yani:
-temel bağlam (bilimsel metot, birimler/boyutlar, trigonometri, vektörler)
-mekanik, kinematik (newton fiziği, iş, güç, enerji, yerçekimi, dairesel ivme, tork vb.)
-sıvı dinamiği,
-termodinamik,
-elektromanyetizma (coulomb kanunu, gauss kanunu, flux, devreler, manyetizma vb.)
-dalga, pendulum, ses, optik vb.
-atomik, nükleer ve partikül fiziği giriş,
-özel görelilik, genel görelilik, kozmoloji ve kuantum fiziği başlangıç.
(son madde merak uyandırıp teşvik etmek amacıyla)
çocuklardan olabileceklerini çalarak asıl katliamı yapmaktasınız. -
21. aziz yıldırım'ın beraat kararının bozulması
usülden bozulmuş diyorlar, bir iki evrak eklenip onanır, hemen atlamamak lazım hamsi gibi.
-
22. ateistlerin inşallah demesi
türkiye'de yaşayan ve türkçe öğrenen yabancılar da "valla", "inşallah", "maşallah" kelimelerini kullanıyorlar. bunlar dini kelimeler olmaktan öte, kullanan kişilerin niyetini belli eden kelimelere evrilmişlerdir.
eğer kişi oldukça dindar ise, maşallah kelimesi oldukça dindar bir niyet belirtirken, inançlarına göre yaşamayan biri ise o kelime yerine kullanabileceği başka bir kelime olmadığından kullanılmıştır.
niyet önemli niyet! -
23. yunanistan'daki bir partide dans eden hatun
sözlük sözlük değil whatsapp grubu amk. beynini siktiklerim
-
24. ak parti'ye oy verenlerin ortak noktaları
zehirlenmis, egitilmez birer cahil veya beyin özürlü olmalaridir.
bilinc seviyelerinin insanalti duzeyde olmasidir. -
25. sahip olmak isteyip henüz alınamamış şeyler
-
26. azerin'in okan bayülgen'e verdiği tarih dersi
okan da bilmiyordu bunu..
yahu, bir önceki programında da aynı konuyu vurgulamıştı zaten adam.
yine, aynı şekilde "bilmiyor edasıyla" yaklaşarak. (bkz: tecahül-i arif)
adamın amacı bu. bunu düzelttirmek ve vurgulamak.
toplumdaki yanlış algıyı, yanlış bir söylemi dillendirerek düzelttirmek.
"okan'a verilen ders" başlıkları, aslında adamın bir azeri sanatçı aracılığıyla size ders verdirdiği halde, hala olayı anlamadığınızı görmemizi sağlıyor. -
27. 1 ocak 2020 poşetlerin 30 kuruş olması
naylon poşeti enflasyona ezdirmeyen güçlü bir devletimiz var.
-
28. sözlük erkeklerinin yakışıklılık dereceleri
valla hiç acımam yoktur. not konusunda çok kısırım. bu yüzden 1.7/10 veriyorum kendime. o da kendim olduğum için yoksa daha az verirdim bu tipe.
-
29. sarı mikrofonun galaksimizin ismi nedir sorusu
aslında bilmeseniz çok da şey kaybetmeyeceğinizdir çünkü galaksimizin adı galaksidir.
galaksi eski yunanca'da sütlü demek (galakt, glakt gibi kelimelerle laktoz, laktik asit gibi terimlerin nereden geldiğini görebiliriz)
romalılar galaxias kyklos (süt çemberi) şeklinde almıştır. latincesi de via lactea yani süt yoludur. aynı sebepten ingilizce'de de milky way (sütlü yol) denir.
peki türkler neden samanyolu demiştir? çünkü farsçada 'kahkaşan' saman kubbesi demek olduğu için. çoğu asya ve afrika ülkesi saman çemberi, saman yolu der. en eski kaynak bir ermeni miti olan saman hırsızının samanları çalarken gökyüzüne saçtığı inancıdır.
kuzey ülkelerinin bazılarında 'kış yolu' denir. uzak asya'da 'gümüş dere' denir vs.
dolayısıyla 'bizim' türklerin galaksi adıyla norveç galaksisinin adı aynı değildir. galaksimiz derkenki 'biz' insanlık olarak galaksimizin adı anlamında sorulmadığı için doğru soru: "bizde galaksiye ne isim verilmiştir?" olmalıdır. diğer türlü computer'ımızın adı nedir gibi bir soruya bilgisayar cevabı vermek gibi oluyor.
neyse, bana niye denk gelmiyor bu sokak röportajları ağzının payını vermek istiyorum herkesin. -
30. kilometre düşürmek dolandırıcılık mıdır sorunsalı
üst edit 2: arkadaşlar konuyla ilgili kişinin telefon numarasını başlık olarak açmak nedir yahu? haklıyken haksız duruma düşmek bu. sizden ricam o başlığa bir şekilde yazmış kişilerin yazdıklarını silmesi. kişiyle ben görüştüm, aracın kilometresinin yanlış (?) girildiğini söyledi, fotoğraf istedim; yarına kadar atacak. atmazsa suç duyurusunda bulunuruz, ifşa olur. bu şekilde yaptığınız kvkk gereği tamamen suç. yapmayın arkadaşlar. lütfen.
üst edit 1: satıcı kişi 7-8 defa ısrarla aradı. km'nin yanlışlıkla (?) o şekilde girildiğini, öyle insanlar olmadığını, arabanın ilanını yanındaki arkadaşının sarhoşken girdiğini beyan etti. o kişiyi arayıp kızdığını vs. belirtti. ben de buna binaen "tamam o zaman, lütfen aracın başına geçip şu anki kilometresinin fotoğrafını atar mısınız?" dediğimde "ben şu an şehir dışındayım, araba o arkadaşta." dedi. "whatsapp'tan size atsın." dememe de "whatsapp kullanmıyor." diyerek cevap verdi. ismi geçen o sarhoş arkadaş whatsapp kullanmıyor ama sarhoşken sahibinden'e ilan yükleyebilecek bir akıllı telefonu var. tahminimce kilometre eski haline getirilip fotoğraf atılacak diye düşünüyorum. "çok gözünüz kaldıysa geri vereyim." diyerek durumu çirkinleştirmeye çalıştı ama tepki vermedim. gelişmelere göre güncelleyeceğim.
ayrıca ekşi ailesi olarak sizlere çok teşekkür ederim. tepkiniz doğrultusunda ilgili kişi konudan haberdar oldu. yorumları gördüğünü söyledi.
---
geçtiğimiz günlerde eşimin arabasını satıp da aynı aracı 50.000 km düşük haliyle sahibinden.com'da görünce aklımıza takılan, bu dolandırıcılığa göz mü yummak gerekir diye düşündüren sorunsaldır:
özetle; 2013 model renault clio 1.5 dci sport tourer aracımızı 28.12.2019'da aydın'dan gelen bir avukata sattık. avukat sicil numarasına kadar elimizde var. aracı, vekaletname ile eşinin üzerine aldı. ama bankacılık işlemleri; avukatın kendi hesabıyla benim hesabım arasında geçti. araç satış sözleşmesini koyuyorum; ekspertiz raporu ve benim ilana koyarken eklediğim km fotoğrafı da mevcut. km fotoğrafını aşağıya ekledim. bir ara satmaya niyetlendiğimizde ekspertiz yaptırmıştık; o dönemki ekspertizi buldum km yazıyor. kaynak
biz aracı sattığımızda 234.000 kilometredeydi. yeni plakayla satışa koymuş, 183 bin kilometreden. muayeneye girdiği en son km'nin birkaç km fazlasına kadar indirmiş belli ki. bu kilometrede sattığını ispat edebilir misin diyenler için tek kanıtım bu fotoğraf açıkçası. fotoğrafın ayrıntılarından oluşturulma&değiştirilme tarihine vs. ulaşılabiliyor. diğer fotoğraflarla aynı anda çekildiğini oradan ispat edebilirim diye düşünüyorum ama konu ile ilgili hukuki yetkinliğim yok. birkaç ay öncesine ait ekspertiz raporunu bulabildim telefonumda.
https://www.sahibinden.com/…iz-icon-774295887/detay
ilanı kaldırmış; ben ekran görüntüsü almıştım.
internette bu konuya dair şöyle bir kaynak buldum ama doğruluğunu teyitlemedim. yani bu yapılan elbette bir suç ama bugüne kadar bununla ilgili bir emsal karar var mı bilemiyorum.
üstelik bu dolandırıcılığı yapan kişi bir avukat. hukuki yaptırımı olduğunu mu bilmiyor mu yoksa kimsenin bu işlerle uğraşacağını düşünmediği için mi gönül rahatlığıyla at koşturuyor; bilemedim.
ilan linkini özellikle koydum ki şikayet edebilesiniz diye.
edit: aracın, benim sattığım araç olduğunu nereden anladığımı soranlar olmuş. eklediğim araç satış sözleşmesinde sağ üstte yeni plaka yazıyor arkadaşlar.
edit 2: ilanı yayından kaldırmışlar. ekran görüntüsünü yükledim.
edit 3: km detayı verildi.
edit 4: ekspertiz fotoğrafı eklendi.
edit 5: ilan kaldırıldıktan sonra eklenen ekran görüntüsünde alıcının kimlik ve telefon bilgisi silindi.
not: arkadaşlar konu; benim bu yapılan şeyden duyduğum hicap veya "tüh düşük fiyata verdik, adam para kazandı." meselesi değil. bu yapılan dolandırıcılığın herhangi hukuki bir yaptırımının olup olmaması. o yüzden ironi maksatlı bile olsa giydirmeye çalışmanız sadece entryler arasında göz yoruyor; yapmayın. -
31. üniversitede en çok sevilen ders
(bkz: film scores)
(bkz: music appreciation)
okulun sanat fakültesi olmamasına rağmen sanat dersleri konusunda iddialı olması, benim de işletme öğrencisi olmam ve seçmeli ders sayısının yaklaşık olarak bölümün iki yılına karşılık gelmesi sebebiyle zamanında fine arts derslerini baya sömürmüştüm.
geçen akşam sinemada la dolce vita izledikten sonra en son 5 sene önce konuştuğumuz canım hocama mail attım, “fellini filmleri sinemada gösteriliyor siz çok seversiniz kaçırmayın” diye. üniversitede dersini özlediğim tek hocadır, okul bittikten sonra da arada “bu dönem hangi dersi açtı, dersleri hangi konularla cennet yapıyor acaba?” diye kıskanarak stalklardım. fellini, antonioni, hitchcock ve başka bir sürü yönetmenin filmlerini izleyip yorumlardık. bir gün 3 saat blok dersten sonra “çocuklar konularım yetişmiyor, 1 saat daha uzatalım mı?” dediğinde çok sevinmiştim öyle muhteşem bir hoca ve zevkli bir dersti.
şimdi tatlı tatlı filmi yorumluyoruz. hasretle karışık mutluluktan ağlamak üzereyim. üniversiteyi hiç özlemem ama o derse geri dönmeyi ne kadar isterdim anlatamam :( -
32. gta 6'nın istanbul'da geçmesi
en son görev, iş çıkışında zincirlikuyu’dan metrobüse binip oturabilmek olmalı.
-
33. 2019'un nasıl geçtiğini bir kitap ismiyle anlat
sana gül bahçesi vadetmedim- joanne greenberg
-
34. 2 ocak 2020 fatih'te donarak ölen vatandaş
eskiden sokakta kimse yaşamıyor diye övünürdük. yardımlaşan, dayanışan toplumuz derdik. amerika'daki evsizleri gösterip 'gelişmişler ama insanlarına sahip çıkamıyorlar bak.' diyenlerimiz olurdu.
şimdi sokakta donarak ölüyor insanlarımız.
sağken yardım istese bir şey yapmayacak olan sağlık görevlileri ölüsü için seferber oluyor.
ekleme: sağlık sektöründeki arkadaşlar mesaj attılar, sağlık görevlisi ne alaka diye.. burda bahsi geçen sağlık görevlisinin kendisi değil sistem. sizinle konunun ne ilgisi var? (bkz: 1 ocak 2020 gss borcu olanların tedavi olamaması) diye bir şey çıktı. paranız yoksa ve işsizseniz tedavi olamıyorsunuz. ve 50 lira ödeyemediği için dahiliye kapısından gönderilen teyze gördüm daha geçen ay.
düzeltme: öğünmek değil, övünmek. -
35. mülakatlar kaldırılsın
mülakat ile mağdur edildik. mağduriyetimizin gündeme getirmesini istiyoruz. lütfen entry girerek gündeme gelmesine yardımcı olalım.
olay 26.12.2019 da açıklanan sonuçlara göre ceza ve tevkif evleri genel müdürlüğü görevde yükselme sınavında gerçekleşmiştir.
müdür olabilmek için yazılı sınavda derece yapan adaylar sözlü sınav ile elenmiş ve 75 kişilik kadroda kendilerine yer bulamamıştır.
1.aday: 100 puan (başarısız ilan edildi)
2.aday: 99 puan (başarısız ilan edildi)
3.aday: 97 puan (başarısız ilan edildi)
4.aday: 96 puan (başarısız ilan edildi)
5.aday: 96 puan (başarısız ilan edildi)
6.aday: 96 puan (kazandı)
7.aday: 95 puan (başarısız ilan edildi)
8.aday: 95 puan (başarısız ilan edildi)
bu adaylar başarısız ilan edilirken, yazılı sınavda 60,1 puan alarak barajı zor aşan onlarca aday sözlü sınav neticesinde başarılı sayıldı. liyakat kavrami ayaklar altına alındı. mülakat bazı unvanlar için gerekli olabilecek bir müessese olsa da, ülkemiz de isletilemedigi icin mülakatları kaldırılmak gerek. (bkz: (torpil, referans, adam kayırma))
sonuçlar açıklanırken puanlar gizlenerek açıklandı.
(bkz: https://www.memurlar.net/…av-notlarini-gizledi.html)
diğer seçenek, mülakatı değil, yazılı sınavı kaldırmak. en azından emekler çalınmamis olur -
36. atatürk'ün ingilizce soruyu fransızca cevaplaması
atatürk’ün, bir büyükelçinin ingilizce sorusunu "kızım türkçe cevap verebilir mi?" diyerek fransızca cevaplaması olayı.
buram buram kalite kokan görüntüdür. yaşamadığı günlere özlem duydurur insana. şu kaliteden i speech kürsü kıvamına ne ara geldik bilemiyorum.
işte o mükemmel görüntü
alternatif youtube linki
edit: video linki düzenlendi. -
37. motorlu taşıtlar vergisi
-
38. sigarayı bırakmak
18 yıl boyunca içmemiş de adeta yemiş gibi paket paket sigara içen ben, mart başında sigarayı bırakmış olmamın sene-i devriyesini kutlayacağım.
gelin size neler yaşadığım ile ilgili samimi bir portre çizeyim;
bırakmaya karar vermek;
benim için kolay olmadı. son iki sene ciddi düşünmeye fakat hemen akabinde vazgeçmeye başlamıştım. o kadar seviyordum ki onu, her türlü eğlencemin, yalnızlığımın, kalabalığımın, mutluluğumun, hüznümün, bir manzaranın tadını çıkarmanın, beş dakika bir hava almanın, sıkıcı bir sohbetten kurtulmanın bahanesi ve yol arkadaşıydı. efkar dostu, ilham perisi ve bazen de dert arkadaşıydı. çok severdim. sonra bronşite yakalandım. ama öyle böyle değil. sigaramı yine de içmeye devam ettim. baktım nefesim kesiliyor, dedim "olmayacak, ölürsem daha içemem bunu" karar verdim her sigara dalından yalnızca 3 duman çekip atacağım. bakın bu bile çok zordu ama ben sözümü tuttum. asla 4.yü içmedim. 3 duman çekip attım ve bu 7 ay sürdü. sonra bir sabah kalktım ve buna alıştığımı düşündüm. o halde içmemeyi de deneyebilirdim. mart başıydı karar verdim.
sigarayı bırakmak;
ilk gün: "nasılsa yarın pes edeceğim, bari bugün içmeyeyim. erken yatarsam aramam." erken yattım.
ikinci gün: "dur bakayım dün içmedim, bir de bugünü bir zorlayayım, olmadı yarın bir duman çekerim."
üçüncü gün: "ulan iki gün içmedim, deneyeyim bakayım. olmadı yine erkenden yatarım."
ilk 10 gün erken yattım, sorun yok gibiydi. 10 günden sonra yoksunluk krizleri başladı.
ilk krizler başlar: lan elim titriyor. ağlayacağım şimdi. ne gerek vardı ki? hangi dümbük soktu aklıma bunu? sanki herkes sigaradan ölüyor. dedem yetmiş yıl içti, ölmedi. genlerim sağlam? (kriz arası: sabahları nefesim ne kadar açık ama, çok güzel nefes alıyorum.) içeceğim ya... içerim ben. ulan iki haftaya da yaklaştık. bir şeyler yiyeyim bari. (ilk iki ay aralıkla gelir, yoksunluk hissettirir ama dayanılır aslında. atla deve değil)
ikinci krizler (güdülenme nöbetleri): arkadaş ortamları, mekanlar, sahiller, etkinlik aralarında el herkes gibi önce cebe gider. "ulan buranın tadı da böyle mal gibi dikilerek çıkmaz ki" "sigara mı koktu?" "ulan nasıl da derin çekiyor kitapsız!" "ciğerlerim temizlenmiştir, artık içebilirim aslında" lan iki ay olmuş ama ya, emeğe yazık. üç aya tamamlayıp başlarım ya, yaz geliyor zaten, kumsal sigarasız olmaz. (kriz arası: yalnız tipimde ki serkeş ifade gitti, kokmuyorum da?" en iyisi bir şeyler atıştırayım.
son krizler (yaz sonu) aralıklı içme isteği ve bunu takip eden anlık öfkeler. "kişi bıraktığına ikna olmuştur ve kendisine karşı öfkelenmektedir" aşaması.
aldığım 6 kilo dışında dik yokuşlara bile keçi gibi tırmanan birine dönüştüm. sigara kullanan dostlar yokuş ortasında taşikardi ile nefes nefese oturuyorlar. anlam veremiyorum:) yokuşu koşarak bile çıkabilirim. ara ara istek hala yokluyor ama yoksunluk bitti. el alışkanlığı kaldı sanırım. kokusuna tahammül edemiyorum ve içen arkadaşlar gerçekten leş kokusu gibi bir koku geliyormuş. benim bile boğazım yanıyor, nasıl içiyorsunuz?:)
bırakabilirsiniz. karar vermek ve ara atıştırmalık taşımak, çay içmek, soğuk su içmek yardımcı oluyor. hadi iyi haberler verin bize. -
39. 2 ocak 2020 kız arkadaşıma ulaşamamam
ayça_26'nın oturum açması bekleniyor.
-
40. tayyip erdoğan'ın olası ekşi sözlük nick'i
(bkz: şahsım)
-
41. lc waikiki'nin zengin markası olduğu yıllar
maskotunun maymun olduğu yıllardır
-
42. kitap okuma alışkanlığını feci şekilde kaybetmek
çok üzücü, kendine nefreti arttıran olay.
okumayı öğrendiğim günden başlayarak üniversiteyi bitirene kadar kitap okumadığı gün olmayan bir insandım. iş hayatına başladığından beri(4 sene) galiba 4 kitap bitirememişimdir. eve geldiğim anda ceset gibi oluyorum. tek istediğim kafamı dağıtacak şeyler yapmak ve asla bunların arasında kitap okumak olmuyor. çok yoğun bi iş tempom var. lanet olası istanbul zaten adamı dövmekten beter ediyor. ve en önemlisi hala daha okumak zorunda olduğum ve ders kitapları, makaleler yüzünden kitap lafı dahi duymak istemiyorum. çözümü de ancak şu lanet olası tempodan kurtulmak. o da imkansız gibi birşey.
hayat değerleri şeyleri çok kolay alıyor ama hiç de rahat geri vermiyor. bir gün tekrar kitaplarda boğulmayı çok istiyorum. -
43. ünal karaman'ın berat albayrak'a verdiği ayar
" eğer gerçekten olduysa hocayı kovma konusunda haklılar bu ülkenin bakanına kimse hakaret edemez."
diyebilecek kadar tıynetsiz kişileri görmemizi sağlayan hadise. -
44. mutsuzken yapılanlar
uyur. uyumak unutturur.
-
45. 4 sinema bileti mısır ve kolanın 235 tl olması
istiyorlar ki halk isyan etsin, korelilerin ve bunlara müsade eden yetkililerin götüne o mısırları tek tek soksun. bunlar mazoşist, başka mantıklı bir izahını bulamıyorum.
dün türkiye'deki arkadaşlarımın yeni yıllarını tebrik ederken laf arasında ne yapacaklarını sordum. maddi durumu iyi olan dahi dışarıda bir şeyler yapmaktan çekinir halde. arkadaşlar arasında bir evde toplaşmaca veya evde çekirdek mandalina modunda insanlar. dışarısının pahalılığı bir yana, ülkenin geldiği durumdan ötürü parasıyla rezil olmaktan korkuyor insanlar. ben şu durumu vahim bulurken insanların sinemaya dahi gidemiyor olduğunu idrak etmek canımı çok sıktı.
ne günlere kaldık. ülkenin beyaz yakalısı dahi sinemaya gitmeye imtina eder hale gelmiş. sinema ulan sinema! bazı ülkelerde o paradan daha ucuza golfe kayağa gidiyor insanlar. çekirdek aile sinemaya gideyim dese bir haftalık mutfak parasını bırakıyor oraya. evde faturadan korktuğu için doğalgazı elektriği kullanamıyor. yılbaşında bir şişe rakı içmeye imtina ediyor maliyetinden ötürü. asgari ücretle çalışan zaten kılını kıpırdatamıyor. onların ki zaten yaşamak değil bildiğin ultimate survivor. -
46. f. oktay'ın sonunu düşünen kahraman olamaz demeci
memleket kurtlar vadisine döndü sözü devlet nazarında tescillenmiş oldu böylece
-
47. ekrem imamoğlu'nun olası ekşi sözlük nick'i
(bkz: ekrem siksin seni)
-
48. ustabaşı maaşta mühendisi geçti
arz talep meselesi. artik sallasan muhendise değiyor memlekette. bizim koyde bile kahvede vakit öldüren bir sürü akp muhendisi türedi. bayburt, ardahan gibi akp'nin üniversite unvanı verdigi liselerden mezun inşaat muhendisleri. yuzde 35 eğimi olan 3 omuz çatıya ne kadar sac gidecegini hesaplayamayan inşaat muhendisleri. diğer yanda o çatıyı yapan ustalar. böyle bir iş için usta arayip zor bulduk, bunlar da akp öncesi yetişen 50 yaşını geçmiş ustalar. gençlik komple üniversite mezunu, gece yarisina kadar kahvede cepten online oyun oynuyorlar. bu durumda kimin kazancı çok olmali? şimdi ordan biri ziplar, "senin ustan 30 katli binayi projelendirip yapabilir mi?" diye. bu iş muhendis işi ama o muhendisler zaten işlerinin ehli, onlar ustalara göre çok fazla kazanıyor halihazirda. kahvede oturur akp muhendisleri baraka bile yapamiyor.
son olarak, gunumuzun ustalarinin degerini bilin, 30 yil sonra herkes muhendis olacak, ufak tefek işlerinizi yaptirmaya usta bulamayacaksiniz. -
49. papanın elini çekiştiren kadına vurması
papa vatandaş olarak haklı ama papa olarak ağır sıçmıştır.
tokadı yiyince diğer tarafını dönmesini öğütleyen bir dini lideri temsil ettiği söylerken çok basit bir olayda öfkelenip bir kadına vuruyor.
dinin olayı hep aynı. siyaset ve güç. geri kalanı masal. -
50. metal müziğe başlama hikayeleri
ortaokul 1’de haluk levent ile başlamıştım. aşkın mapushaneyi dinleyip elimle cıv cıv cıv diye hava gitarı çalarken kendimi hemen bir sonraki aşamada önce manowar, sonra megadeth, sonra iron maiden ve rammstein dinlerken buldum. o geçiş nasıl oldu anlamadım ama haluk levent’in başarısı olduğu kesin. adam bir şekilde insanların hayatına dokunuyor. kendisinden önce spice girls ve backstreet boys dinlediğimi de eklemeliyim. dönüşümüm muhteşem oldu. sağol ahbap.