(bkz: hazır değillermiş)
Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. 28-30 ocak'ta erkek yazarları mesaja boğuyoruz
-
2. demirtaş'ın yerine sakın bir türk göz dikmesin
"türkiyelileşme tartışması yürütülürken dikkat edilmesi gereken önemli bir husus var. gündelik siyasette özellikle medya üzerinden ve genellikle yanlı bir biçimde yaratılmaya çalışılan algılara dayalı bir türkiye partisi ol(ama)ma tartışmasının çalışmamız açısından bir değeri yok. bu tarz gündelik tartışmalarda türkiye partisi olmak bir zorunlulukmuş gibi dayatılarak öncelikle ahlâki bir sorunla malul olunmaktadır. “etnik” ya da “etnik olmayan” bir parti olmanın bir tercih olduğunun göz ardı edilmesinin, ne denli seçkinci ve buyurgan bir tavrı yansıttığının fark edilmeyerek söz konusu üslubun kullanılması son derece ironiktir. ikincisi, kürt yasal siyasetine “türkiyelileşmediği”, “türkiye partisi” olmadığı ya da olamadığı eleştirileri yöneltilirken, bu sava kanıt olarak genelde demokratik toplum partisi’nin (dtp) türkiye’nin her yerinden oy alamaması gösterilir. nitelikten çok nicelikle ilgilenen bu bakış açısı doğru kabul edildiği takdirde milliyetçi hareket partisi (mhp) ve
hatta cumhuriyet halk partisi’nin (chp) de –etnik parti olarak yaftalanmamalarına rağmen– “türkiye partisi” olmadıklarının iddia edilmesi gerekmekte." (şeref kavak- kürt siyasetinin 2000’li yılları: “türkiyelileşme” ve demokratik toplum partisi türkiye siyasetinde kürtler isimli kitabın içinde)
öncelikle halkların demokratik partisi'nin türkiyelileşme iddiasına yukarıda ifade edilen bakış ile bakmak gerektiğinden, onun ne kadar türkiyelileştiğine dair izleri %10 barajını aşan performansıyla, türkiye'nin her yerinden oy almasıyla, neredeyse her ilinde örgütlü olmasıyla, politikalarında öncelik ayrımını gözetmesine rağmen (ki bu da nesnel şartlardan dolayıdır) her türlü soruna dair çözüm önerisi sunmakla, partili milletvekillerinin mecliste gösterdiği performans ile ölçülür. şerif kavak, demokratik toplum partisi'nin türkiyelileşme iddiasını milletvekillerinin meclisteki performansı üzerinden inceleyerek, dtp'nin her şeye rağmen türkiye'nin genelini ilgilendiren problemlere yönelik çözüm çabalarını ortaya çıkarır.
"tbmm 23. dönem dtp/bdp grubu milletvekillerinin meclis çalışmalarının tematik istatistikleri bu açıdan oldukça ilginç veriler sunmakta. dtp’li vekillerin verdikleri 267 araştırma önergesinin konu başlıklarına göre sayıları şu şekildedir: ekonomi: 44, çevre: 28, çalışma yaşamı: 22, faili meçhuller: 22, sağlık: 21, insan hakları: 19, eğitim: 18, kadın: 12, demokratikleşme-kürt sorunu: 17, cezaevleri: 10, çocuklar: 9, üniversiteler:8, farklı kültürler: 7, basın özgürlüğü: 6, asker intiharları: 6, toplu mezarlar, kayıplar: 5, anadil: 4, engelliler: 4, koruculuk: 3, spor: 2."
"dtp’li vekillerin verdikleri kanun tekliflerine baktığımızda da bu parti için “kürt meselesi dışında politikası olmayan”, “etnik parti” ifadelerinin kullanılmasının temelsizliği teyit ediliyor: çalışma yaşamı-özlük hakları: 20, cezaevleri-tutukluluk- cmk: 14, inanç-düşünce özgürlüğü-tmk: 10, anadil-yer isimleri- kürdoloji: 10, kadın: 8, tck’da değişiklik: 7, siyasi partiler-seçim kanunu: 7, eğitim: 7, genel: 5, toplumsal olaylar-polis kanunu: 3, sağlık: 3, askerî kanunlar: 3, faili meçhul-hakikat komisyonu: 2 (barış ve demokrasi partisi resmî blogu 2011).
aynı çalışma bdp ve hdp için yapıldığında benzer sonuçlar alınacağından eminiz. dolayısıyla parti, türkiyelileşme iddiasını fiile dökmüş, bu konuda somut ve pratik adımlar atmış, hatta öyle ki demokratik toplum partisi'nin de hedeflediği konumdan ileri gitmiştir. bunu da eşbaşkanlık seviyesinde ifade etmiştir. yerellerde mümkün olduğu kadar (ki bunu yüksek kota ile) kadın cinsine yönelik eşitlikçi adımı ile taçlandırmıştır.
şimdi, hdp'nin türkiye partisi olma iddiası geçen zamanda kanıtlanmıştır diyebiliriz. türkiye'nin her türlü sorununa parti programı ve demokrasi mücadelesi ekseninde çözüm önerileri sunmuş, türkiye'nin batısında saldırıya uğramamış çok az yer olmasına rağmen her yerinde örgütlenmeye çalışmış, temsiliyet düzeyini tabana yaymıştır. mesele eşbaşkanın birinin türk olmasının zorunluluğundan öte politik faaliyetinin bu eksende olup olmamasıdır.
türkiyelileşme meselesinin bir türk eşbaşkanın varlığı ile gerçekleşmediğini, ama onun varlığı ile en somut haline büründürülmek istendiğini figen yüksekdağ'ın eşbaşkan olmasıyla kanıtlanmıştır.
hasip kaplan'ın partinin yeni döneminde, parti ve taban içinde ortaya çıkan 'lidersizlik' sıkıntısını arkasına alarak demirtaş'ın yerine bir türk'ün gelmesini hazmetmemekle ortaya koyduğu anlayış şekilci, bürokratik ve aynı zamanda halkların demokratik partisi-halkların demokratik kongresi programını zerre kadar anlamayan bir siyaset anlayışıdır. bizim cepheden gösterilen tepkinin, onun ve partinin ırkçı olduğu iddialarına kadar ulaşması, kaplan'ın niyetinden öte parti fikrinin ve pratiğinin türkiyelileşme iddiasında katettiği mesafeye gözlerini kapatmaktan kaynaklanıyor.
buraya kadar olan satırlar dostlarıma ve yoldaşlarıma bir hatırlatmadır.
başta şovenist sol olmak üzere sonrasında faşistler ve ulusalcıların gösterdiği tepkiye gelirsek: onlardan her fırsatta partinin ırkıçlığına, teröristliğine dair söylediklerinden başkaca bir şey duymamaktayız. herhangi bir temsiliyet hakkına sahip olmayan hasip kaplan'ın söyledikleri üzerinden kendi faşist zihniyetlerine kanıt aramakla meşgul olan bu kişiler, parti merkezinin yaptığı (demokratik bölgeler partisi de dahil olmak üzere) açıklama karşısında gerekli cevabı almışlardır. altan tan üzerinden partinin dinciliğini yorumlayan bu şüreka, kaplan üzerinden, bir noktaya kadar kabul edilebilir bulunan, 'ezilenlerin milliyetçiliği' tavrına gösterdikleri tepki kürt halkına gösterdikleri yaklaşımdan bağımsız değildir. parti içi tartışmaların sizlerin platformuna aksetmesi üzücü ama aynı demokratik olgunlukla kaplan'ın parti içinde de sıkıntı yaratan ama hızlı bir reflekle gösterilen tepkinin niteliği sizlerin asla kavuşamayacağı bir mekanizmayı da ortaya dökmüştür. kaplan'ın amacının koltuk sevdası olması, kendini kürt halkını realitesine borçlu olduğu konumu kullanma hakkı vermez ama aynı zamanda siz ırkçı ve faşistlerin de buradan yola çıkarak partiyi (ve hatta kürt halkını) ırkçılıkla itham etmenize imkan sağlamaz. -
3. ekşi sözlük sigara içmeyenler veritabanı
yarım saat arayla dahil olduğum grup.
yaz beni de. -
4. ufak tefek cinayetler
senaryo itibariyle bitmiştir.
--- spoiler ---
1– kocası gözaltına alınan "güçlü" kadın soluğu emniyet müdürlüğünde alır.
2– kocasının mevcutlu çıkarıldığı sulh ceza hakimliğinde salonda olmayan kadın güçlü filan değildir.
3–sorguda avukatı bulunmayan adam zengin olmadığı gibi zır cahildir.
4–oya hanım emniyet müdürünü tanısa bile ceza ve tutukevine elini kolunu sallayarak giremez. ceza infaz kurumları ile emniyet müdürlükleri arasında dağlar kadar fark vardır. adalet bakanlığını emniyet müdürlüğü emrine verdiniz lan, ayıp.
5–ceza infaz kurumunda hastalanan –hastalık panik atak– tutuklu için jinekolog olan aile dostu aranmaz.
6–nihal vekaleten her şeyi halledecekse merve imza atmaya gitmez.
7–yatırımcı batan şirketin çalışanına malını emanet etmez.
--- spoiler ---
yeter bu kadar, yoruldum. -
5. türk olmakla övünmek
türklerin dünyaya, bilime, insanlığa muazzam katkıları vardır. bir bozkır milleti olarak tüm imkanlarıyla insanlığa katlı vermiş bir ırktır türkler. bozkırın ortasında rönasans reformu yapacak değillerdi. at koşum takımlarından, pantolona ihtiyaçları dahilinde dünyaya katkılar vermişlerdir. uygurlar döneminde bozkır yaşamından biraz koparak bu katkıları o dönemin ilker matbaalarını yapacak kadar geliştirmişlerdir. araplara din öğretmişlerdir. türklerin tek yaptığı savaşçılık değildir. altın elbiseli adam kurganındaki sanata bakarsanız türklerin savaş dışında sanatta geliştiğini görürsünüz. aynı şekilde altın tarak da buna örnektir. eski türk çalgılarını dinleyip de sevmeyecek adam tanımıyorum. kadına değeri milattan önce verebilen ve tomris hatun, amazon kadınlarını var eden bir yapısı vardır.
savaşlarda sayı üstünlüğü olmadığı zamanlarda vardır. onları da kazanmıştır. fatih sultan mehmet ile dünyanın bilim açısından en yüksek devrini yaşamıştır. bir deha olan fatihin bilim dünyasına katkıları da çoktur. aynı şekilde timur atatürk gibi dehalarda yetiştirmiştir. dünyanın yedi harikasından olan bir mimari eseri türkler yapmıştır. avrupadaki minik derebeylikleri yenerek yükseldiği doğrudur. ancak avrupa o dönemde zaten bundan öte bir devlet değildir. o minik derebeyliklerin arkasındaki büyük devletlerin düzenlediği haçlı akınlarından da sayısal olarak az olsa bile galip çıkmıştır. dağılma ve duraklama devrine girmesinin sebebi güçlü avrupa devletleri değil çağının gereklerini yerine getirmeyen şarlatan bir zihniyete bürünmesidir. o zihniyette atatürk ile yıkılmıştır.
başka millet olmayı aşağılık saymadığı sürece her türk, türklüğüyle övünebilir. dünyanın kadim milletlerinden olan türklere gereksiz eleştiriler sunmanın anlamı yoktur. -
6. erdoğan'a isyan eden antalyalı çiftçi kadın
"sana oy attıysak bizi böyle et demedik."
sır bu cümlede arkadaşlar. başkanlık seçiminde hiç düşünmeden reis'e oy verecek kadının isyanıdır. -
7. türkiye'nin %42'sinin yerde yemek yemesi
şehirli nüfusun yüzde 40'ı yerde yemek yiyormuş.
"köyler komple şehre göçtü" demenin bir başka türü.
bu saçma sapan şeyleri otantiklik diye ballandırmak da varoşluğun bayrak taşıyanı olmak, başka bir şey değil. -
8. optik mağazasına isim önerileri
15 temmuz şehitler optik
-
9. her gün beş kere ezanı duyup inançsız kalabilmek
inancli bir insan olarak, sabah namazinda 500 desibel ile besiktas'in ses rekorunu gecmeye calisan cami memurlari tarafindan inananlarida uzaklastiran eylemdir.
ezan, davettir sade okunmalidir sanki su icer gibi bogazdan akan suyun cikardigi ses gibi okunmalidir. insanlari dunya kargasasina degil, gurultuden uzak allah ile bulusmaya davet etmektedir. camilerin maasli memurlarinin kotu sesleriyle son ses bagiracagi kadar basit bir sey degildir. -
10. işe alımlarda burçlara bakılsın
yengeçler işsiz, yengeçler aç, yengeçler ağlıyor...
-
11. bir ortaokul mezununun bile ateizmi çürütebilmesi
subhanallah kardes ibretlik bir gerizekaliymissin.
-
12. ekşi itiraf
* sıkıcı bir gün. dışarda hava berbat. mavi tulumlu küçük bir bebek var etrafımda ve ağlıyorum. ağladığımı anlıyor. bana doğru emekliyor üstüme tırmanıyor ve gözyaşlarıma dokunuyor. dediğim gibi hava berbat.
*berbat havalarda güzel şeyler yazanların aklına şaşarım zaten.
*bugün diş hekimine gittim. röntgen çekilirken radyasyondan zarar görmemem için bana kurşun geçirmez yelek giydirdiler. işe yaradı. keşke bana hayatımın her alanında kurşun geçirmez yelek giydirseler.
*balığım niyazi ipek intihar ettiğinde çok üzülmüştüm ama yerine gelen kaktüsüm mecit onun acısını hafifletti. aslında bize çok üzüntü veren şeylerin yerine yeni bir şeyleri sevebildiğimizde acılarımızı unutuyoruz.
*son günlerde de böyle bir arkadaşım vardı. beni terk edip giden arkadaşlarımın boşluğu, eski sevgilimin üzüntüsü ve hatta yaralı çocukluğum bile onunla konuşunca biraz iyileşmişti. kırkikindi yağmurları gibiydi. mercedes gibi, turkuaz gibi sanki yaz gibiydi. fazla bir mektup son bir şans gibiydi. gitti.
*mert fırat çok tatlısın. sev-sen diye bir sendika kurmayı düşünüyorum. gel beraber yönetelim.
*her sabah dünya yeniden kurulur. bunu asla unutmayın.
*ölenle ölünmüyor ya keşke ölünse.
* bir adam vardı birkaç yıl önce. maddi manevi hiçbir insani zafiyetle üzemeyecek kadar çok sevmiştim onu.
*o adamı yeniden görsem derdim ki "seni hiçbir dünya telaşına değişmedim ben, evlerin ve kalabalığın ağırlığını sana üstün tutmadım." ama demem. çünkü yüzünü bile görmek istemiyorum.
*gerçek dostların sana ailen gibi davranır, daima.
*hala birini sevmekten korkmayan insanlar var mı varsa tebrik ederim, ben birini severim de yine hayatım kayar diye kimseyi sevemiyorum.
*bu şarkı da benden tüm malatyalı dostlara gelsin. klibi izleyerek dinleyin. işin güzelliği orada. -
13. tron coin
inandık traderlara, öyle böyle dediler.
trx sayesinde elumize verdiler. -
14. cinemaximum'da suyun 4 tl olması
hatalı bir satış stratejisidir. tam olarak emin olmasam da, sanırım tüm sinemaların olduğu yerde, bir adet market mevcut. yani yaklaşık 2 dakika yürüyerek, maksimum 1 liraya alınacak suyun yerine, küçük boy ve susamış insana yetmeyecek miktardaki suyu 4 liraya almaz kimse.
alternatifinin olmadığı yerlerde, kazıklama mantığını yine bir nebze anlıyorum. örneğin havaalanları, ucuz satan hiç bir yer yok. ama bu cinemaximum işletmesinin fiyatlarını kim belirliyorsa, özel üniversite mezunu, zorla mezun olmuş, okuldan bir şey anlamamış birisi olduğunu anlamak hiç zor değil. keşke torpille falan adam almasaydınız.
kar maksimizasyonu nedir? bunu bilen birini işe almanızı tavsiye ediyorum.
edit: cinemaximum’a gitme diyen parlak zekalı arkadaşlar var, adamlar neredeyse tekel vaziyette. sinemaya gideceğim diye bir sürü yol derdi çekip, aracıma park yeri aramak daha zoruma gidiyor.
aynı zamanda bilet parasına laf edenler var, ilk seanslar 7 lira, migrostan 20 liralık alışveriş yaparsanız, tüm seanslar 10 lira. daha ucuza sinema mı var?
anlıyorum, dikkat çekmek için yazıyorsunuz. anlıyorum farklı olma çabası falan, yaşlar ufak. ama bu yaptığınız, mantıklı bir argüman geliştirirseniz başarılı olur. bu şekilde safi saçmalık. -
15. uyap'ı maalesef fetö'cülere kaptırdık
''uyap gibi çok önemli bir teknolojiyi maalesef,bu bir öz eleştiridir. fetö’cülere kaptırdık.''
bu bir öz eleştiri değil suçtur.ve her suç işleyen şuçlu gibi yargılanmalıdır. -
16. kadınların görünce dayanamadıkları tek şey
(bkz: yarrak afedersin)
-
17. her şey bitti derken çıkagelen insan
sizi seveni bırakmayın, sizi sikene bu kadar el açmayın gençler. öyle güzel insanlar varki onlara yer açın gitsin. tam siz düşecekken sizi tutuyorsa biri vardır bir sebebi. tutun o eli, utanmayın. vicdani rahat olan herkes daha kolay toparlanır. siz o vicdanı beş para etmez, riyakar ve uçkur azmanları yüzüne hayat davanızda size ilham verenlerden olmayın.
safi kötülükler görmüş biriyim ben. kime el uzattiysam bileğimden kırıp o eli götüme soktu. ama ben vazgeçmedim iyi düşünmekten. şimdi hayat benden daha yaratıcı oldu benim adıma. öyle güzel şeyler verdi ki bana resmen yatağıma yoluma aktım gittim. adalet yerini buldu, o cüppenin hakkını veren o kişiyi giymenin gururunu yaşıyorum.
ınanın ne yediğim kazıklari, ne yapılanları hatırlayacak ve hatta kim olduklarını dahi düşünecek vaktim yok. zihnim pir-u pak ve yarınlarım aydınlık içinde...
eğer kendini bir yol ayrımında gördü isen sana tavsiyem en karanlık yola git; o karanlık yol çok klise olacak ama seni aydınlığa boğacak. sadece kalbin ve niyetin temiz kalmalı. siktir et inancı ve tanrıyı. güzel şeyler inançsizlara da geliyor vallahi.
vicdanı çirkef olmuşları da vicdanı derya olmuşları da gözünden tanıtıyor bu hayat. en güzeli de tersine soluduğun nefesini, doğru yerinden ciğerine üfletiyor bazıları. ışte o size huzur veren, nefes veren ve el verenlere sahip çıkın. zamanla dediğimi kaybedince anlarsınız.
winter is coming bizim qız bizim oglan... o göte şaplağı yemekten korkma. yeter ki o şaplağı atan olma. -
18. newton yasasına uymayan turuncu madde
bildiğin türk milletine benziyor.
birden saldırınca taş gibi oluyor. yavaş yavaş çaktırmadan elini sokunca dibine kadar girebiliyorsun. -
19. arif v 216
yeni izleme fırsatı bulduğum, başıma bir iş gelmeyecekse de beğendiğim film. cem yılmaz gora, arog ve yahşi batı’da karikatürist kimliğiyle biriktirdiği tarz esprileri sinemaya aktardı ve o defteri kapattı gibi görünüyor. yani sinema salonunda kasıkları tuta tuta güldürmeyecek bizi artık.
lakin bu filme ilişkin en çok hoşuma giden ayrıntı 40 küsür yaşında bir adamın kendi zevkini ön plana koyarak çekmiş olması. ayhan ışık’la ve sadri alışıkla aynı sahnede de göründü, zeki müren kostümüyle tarkan şarkısı da söyledi, klas bir dövüş sahnesi de çekti... yani biraz cem yılmaz’ın çocukluğundan beri kendini görmek istediği her sahneyi izledik gibi geliyor. ve bunları naif yeşilçam atmosferinde izlemek benim hoşuma gitti.
açmak istediğim iki parantez var ki: kerem alışık’ne turist ömer olmuş be. ve farah zeynep abdullah’tan ajda olmuş mu emin değilim ama feci çekici bir şey olmuş. -
20. regl izni
dünya düzeni ne kadar berbat bir halde yahu. daha da kötüsü burada kadınlı erkekli "yok canım ne izni. sürünerek çalışsın işte." deniliyor. bahsi geçen durum sadece karın ağrısı değil ki sadece ilaçla geçsin. benim mesela bağırsaklarım bozuluyor. direkt ishal oluyorum. midem bulanıyor o gün pek bir şey yiyemiyorum. baş ağrısı, bel ağrısı. hormonlardan dolayı gelen aşırı sinir, ateş. yazarken bile fenalaştım. algı sistemin kapanıyor zaten bunlarla birlikte. bu durumda çalıştığın işten verim alamıyorsun. tüm gün çalışıyormuş gibi yapıp eve dönüyorsun yani. bana kalırsa insanların sağlığı ile ilgili bir hususta o gün parasını alamasın, bayılsa da çalışmaya devam etsin mantığı normal değil.
-
21. öğretmen akbilindeki indirimli fiyat saçmalığı
öğretmen kartını sadece atanan öğretmenlerin alabildiğini düşünen yazar beyanı.
iki bin beş yüz brüt maaşa özel okullarda çalışan öğretmenlerin varlığından bihaber bir şekilde yazılmış saçmalık.
daha fazla tanım tatmin edecekse eğer, editleyerek dahasını yapabilirim.
devlet bünyesinde çalışan öğretmenler dışındaki öğretmenlerin hayatları hakkında bilgi sahibi olmadan avel avel sallayan arkadaşlar da önünden yesin.
öğretmenlik eskiden kutsaldı. hepiniz tüm akademik hayatınızı öğretmenlere borçlusunuz. sallamaya gelince de en önde gidenler hep böyle adamlar oluyor. saygısız pezevenkler. -
22. 38 marmaray treninin çürümeye bırakılması
kaynak cumhuriyet demişler.
ya ne olacaktı!
a haber mi verelim.
biz direk mehteri versek... -
23. boğaziçi öğrencilerinin erdoğan'a cevabı
şöyledir;
‘diplomasız diktatör’
“türkiye siz değilsiniz!
dün (07.01.2018) boğaziçi üniversitesinde diplomasız cumhurbaşkanı tayyip erdoğan’ın katıldığı bir etkinlik gerçekleşti. etkinlikte üniversitemizin yerli ve milli olmayışından, “batılı” özgürlük anlayışından dolayı başarısız olduğuna değinen diplomasız diktatör, bir de biz boğaziçi üniversitesi öğrencilerine görev çağrısında bulundu.
bizim de bir çift lafımız olacak elbet.”
‘okul kapalıydı ayırt edememişsiniz; boğaziçililer cumhuriyet’in çocukları, gezi’yi omuzlayanlardır!’
“okul kapalıyken geldiğinizden ayırt edememiş olacaksınız; göreve çağırdığınız boğaziçililer, yani bizler, cumhuriyet’in çocuklarıyız. 90 kuşağıyız, gezi direnişi’ni omuzlayanlarız.
sizin halk düşmanı tarih yazımınızda bir orta doğu ülkesi olarak resmettiğiniz türkiye hikayelerine pabuç bırakır mıyız sandınız?”
‘saray soytarılarının ne amaçladığının farkındayız’
“gerek saray, gerekse saray’ın medya soytarıları tarafından yıllardır maruz kaldığımız “millilik” tartışmasının, üniversitemizi köksüzleştirmek ve marjinalleştirmekten başka bir amaç gütmediğinin farkındayız.
asıl türkiye’nin, cumhuriyet devrimini yaratmış bir batı ülkesi, boğaziçi üniversitesi tarihinin ise cumhuriyet ve eşit yurttaşlık mücadelesinin kendisi olduğunu çok iyi biliyoruz.”
‘kampüse ancak biz yokken sessizce girmenizi anlıyoruz’
“elbette kampüslerimize ancak bizler yokken, sessiz sedasız ve korkakça girmenizi çok iyi anlıyoruz. çünkü biz yine biliyoruz ki, üniversitemiz, tarihinde olduğu gibi bugün ve gelecekte de cumhuriyet’in kazanımlarının, eşit yurttaşlık mücadelesinin, laiklik ve bilimin öncüsü olmaya devam edecek.”
“biz boğaziçililer,
ülkemizi de, üniversitemizi de karanlığınıza teslim etmeyeceğimizi bildiriyoruz!"
kaynak -
24. açım diyen erkeğe dışarıdan söyleyelim diyen kız
şu erkeklerin birileri tarafından doyurulmak zorundaymış gibi davrandıkları embesil hallerine kılım.
komşumuz bizdeyken kocası aradı. noldu ki dedik acaba bi şey mi oldu dedik. kadın 15 dakika falan aşağı inip geri geldi. geldi dedi ki benimki böreği beğenmemiş yemek ısıttım uyuza dedi. yemek yapmak da değil bakın "yemek ısıtmak". adam yemek ısıtamıyor. özürlü zaar.
kadın o kadar börek yapmış, hanzademiz beğenmemiş, bir de üst kata telefon açıyor gel beni doyur diye hiç utanmadan.
tanrım yalvarırım şu adamın götündeki keyiften biraz da bana. çeyreği olsa yeter.
böyle erkeğe börek açan kadın değil yumurta kıran kadın bile çok. ama yavşak şansı işte... senin adamlığına tüküreyim...
edit: "kocası evdeyken kadın sizde ne arıyor" sorusu soran birkaç mesaj aldım. özrü kabahatinden büyük derler ya çok doğru hakkaten. bu sorunun hiçbir yerinde sevgiye dair bir kırıntı olduğuna ihtimal vermiyorum. bu soruda tek bir itiraf var: erkek hiçbir şekilde evde yalnız bırakılmaması gereken 3 yaşında çocuktur.
güzel mesajlar da geliyor olsa da mesaj alımımı kapatıyorum. bugün bir "ekşi yazarı yurdum erkeği" daha görmeye tahammülüm yok.
edit 2: mesajı kapatmadan önce taze taze yetişen mesaj: "sanki atomu parçalıyordunuz belki karısını özledi"
gözü de kör ruhu da kör.
anlattıklarımdan bunu çıkarmış ve belki dediğine bakmayın böylesine sinirlenecek kadar bu ihtimale inanmış ve hala oksijen tüketiyor.
hangi kadın kendisini özlediğinden yanına çağıran erkeğe öfkeyle "uyuz" diye hitap eder bilemedim şimdi.
(bkz: favori almış entry düşmanlığı) -
25. apple manyağı ilginç doktor yazar
uzunca yazdığı yazıyı tabii ki okumadım ama yeminle entry'ye bakarken şu cümle gözüme çarptı.
"bunlar samsung’da zaten var..” diye karı gibi zırlayacaktır, karı gibi.."
seni yetiştirenin de seni doktor yapanın da... -
26. 1996 yılından hatırda kalanlar
bir aile dostumuzun ablası ailecek kaza geçirmislerdi.taziyeye gitmistik ailecek biz de.. arabadaki anne ve oğul ölmüştü, baba ve kız yaşıyordu..oğlan 2 yasindaydi kurtulan kız çocuk 8.. babanne sürekli ağlıyor ve aynı cümleyi tekrarlıyordu " keşke oğlan degil kız olseydi, allah'ım niye kızı almadın oğlumu bana geri ver kızı al" .. küçük kız da yanımizda ağlıyordu..
hayatımda daha kötü birini goremeyecegimden emindim o an.. -
27. sözlük yazarlarının müziksel karşılıkları
-
28. beyinden gelen cpu sesi
uzun sürmüş akşamların gecesinde böyle omurilik soğanı dolaylarında, içerden duyulan, genelde 1-1.5 saniye saniye süren ses, cızırtı. literatürde tespit edilmiş midir acaba.
-
29. bir yabancıya yedirebilecek ilk türk yemeği
arap ise bulgur pilavı
rus/ukraynalı ise mercimek çorbası
hint*/pakistanlı ise köfte
alman ise kısır
koreli ise sarma
fransız ise börek
portekizli ise lahmacun
hollandalı ise her boku yiyor. -
30. binali yıldırım'ın hiç görülmemiş fotoğrafları
en meşhur resmi konmamış
şöyle bırakayım -
31. darbe bilgisi saray'a 14 temmuz'da verildi
anlaşılan bir tek ölen vatandaşların darbeden haberi yokmuş.
-
32. organize işler 2'nin kadrosu
erdal tosun olmadan her daim eksik kalacak kadrodur.
-
33. 2019'da osmanlı sultanları tekrar hüküm sürecektir
-
34. abdullah gül şubatta sahalara iniyor
meral akşenerden sağlam oy alır.
sonra da mhp gibi akpyi destekliyoruz der. gül beyden çıkacak maksimum iş budur. -
35. mersin'de iki motorcunun hayatını kaybettiği kaza
kazanın olduğu yer sanırım tam olarak burası.
videonun başladığı viyadük altından 500m kadar ilerisi.
youtube videosunun tam olarak 28. saniyesinde geçtikleri nokta kaza yaptıkları yer.
sanırım aynı yolda git gel yaparak gazlıyordu rahmetliler.
ayrıca orası kavşak falan değil. dönel ada falan da yok. ayrıca ışıklandırma da yok videodan anladığım kadarıyla.
kazanın olduğu düzlüğe çıktıklarında (videonun tam olarak 22. saniyesi oluyor) orta refüjdeki abidik gubidik sikim sonik ağaçlar. kocaman kocaman motosikletten daha yüksek büyükşehir belediyesi yazısı gibi görüşü kapatan unsurlar yüzünden ters yönden gelen ve dönüş yapacak olan araç şöförünün bu motosikletleri görmesine imkan yok zaten. adam görmedim dediyse haklıdır.
videoda kazanın olduğu son sahnenin başladığı nokta ile kazanın olduğu yer arasında google maps ölçülerine göre 120-150 metre gibi bir mesafe var.
eleman son sahneye bile frenleyerek giriyor zaten. kamyonla buluşması ise 4 saniye falan sürüyor.
yani ortalama 130m mesafeyi 4 saniyede frenleyerek katediyor. 4 saniyede 130 metre ilerlemek demek saatte 117 km ile gitmek demek. ki bu zaten frenlere asılarak gittiği hızı. yani daha yüksek bir süratten düştüğü hızı.
yani kamyon şöförü yolu görüyor olsa bile, kontrol ederek dönüşe başlamış olsa bile bişey farketmiyor anasını satayım. karşıya baktın yol boş ve dönüşe başladın.
senin dönüşün 10 saniye kadar sürecek, ve 5. saniyede olan oluyor, hiçlikten iki adet motor geliyor ve çarpıyor.
tabi ben gece gece videodan belli belirsiz varsayımlarla kendimce analiz de yapmış olabilirim.
ama hatayı tamamen motosiklet sürücülerinde buluyorum. basmayın lan bu kadar.
kamyon olmaz ise 150 metre önüne uçak bile düşebilir. 70-80 ile gidiyor olsan durursun işte gerekli mesafede.
canından kıymetlimi lan...
edit;
buyrun birde kamyon şöförünün gözünden bakın olaya.
kamyonun dönüş yaptığı nokta ile ileride orta refüjdeki ağaçların başladığı nokta 80m kadar bir mesafe.
görüntü tarihi google maps'ta 2015 olarak görünüyor.
videoda görüldüğü üzere şuan o orta refüjde daha çok ağaç ve motosikletten daha yüksek büyükşehir belediyesi yazısı mevcut. gürüş daha çok kısıtlanmış.
yani kamyon şöförünün görebileceği en iyi mesafe 80 metre kadar. motosiklet ortalama 120km ile gidiyorsa saniyede 33 metre yol alır. 80 metreyi 2,7 saniyedede kateder.
var gerisini sen düşün işte... -
36. 10 ocak 2018 adil gür anket sonuçları
-
37. en iyi sucuk markası
inatla markasız sucuk / kasap sucuğu tavsiyesi verilen anket.
ya arkadaş başlıkta kocaman "marka" ibaresi var. herkes de ayrı ayrı markasız olsun diyor. hatta biri gidin kastamonudan alın falan yazmış... he amk verem 300 tl uçak biletine gidem en güzel sucuğu yiyem.
düzgün bi marka yazın ki, tek sucuk kaynağı marketler olan, yerel esnafa güvenemeyen, belki gurbette olan, belki evinden 1000 km uzakta olan kişiler, marketlerden bari düzgün sucuklar bulabilsin. baharat/yağ deposu sucuklarla sindirim sistemini haşat etmesin.
tekrar hatırlatayım başlık: en iyi sucuk markası
en iyi sucuk değil! -
38. vergi adı altında soygun
akp hükümetinin yaptığı soygundur.
mesela yol yaptık dedikten sonra siz o yola girince sizden alınan haraçtan veya akp dönemine kadar milletin olan ama şu an özel sektörün elinde bulunan "müzelerden" falan bahsetmiyorum.
günlük yaşantımızın bir parçası haline gelmiş, nefes alıp vermemiz kadar basitleştirilmiş bir soygundan bahsediyorum. maaşımızdan, benzinimizden, aldığımız ekmekten; evimize gelen her faturadan bahsediyorum.
https://www.facebook.com/…784615270/?type=3&theater
https://www.instagram.com/p/bdvpbxtf9bd/ -
39. hayvanları öldürme ile ilgili kanun tasarısı
adalet bakanlığı tarafından hazırlanan kanun taslağına göre sahipli ya da sahipsiz hayvanlara işkence eden, onları öldürenler 4,5 yıl; nesli tükenme tehlikesi altında olan hayvanı öldürenler de 7 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacaklar.
kaynak
edit: istenc adlı, sanırım hukukçu bir yazar arkadaşımız rica etti. şu linki paylaşmamı istedi. durum sandığımız kadar umut verici değilmiş sanırım. bir göz atmakta fayda var. -
40. 9 ocak 2018 kırıkkale'de çıplak gezen vatandaş
tertemiz delirmiş adam. kemiksiz. tebrik ederim.
-
41. otobüste uyuyan güzel kızı öpmeyi istemek
vay mınakoduğumun ağzını yüzünü siktiğimin iki yüzlü ekşici piçleri sizi.
metro muavini yapınca hede hödö diyorsunuz ama zamanında burada başlığını açıp ağzınızdan salyanız akarak neler yazmışsınız. ibnetor dümbük top götverenler sizi.
ulan yoksa malum metro muavini dingil herif bu başlığı açan ekşici mi? gerçi olmasa da aralarında pek fark yok gibi duruyor. -
42. 9 ocak 2018 izmir depremi
duvar yarıldı ölüm meleği canımı aldı ölmedim.
tahminim: 3.1 -
43. türkiye simülasyonunu başarıyla geçtiniz
aniden uyanıp gözünüzü açtığınızda, karşınızda dikilen beyaz önlüklü bir kaç kişinin gülümseyerek söylediği ilk cümledir.
siz kendinize gelmeye çalışırken bu kişiler ellerindeki tabletlere bir takım veriler girmektedir.
sağa sola bakınırken duvardaki ekranda ülkedeki çarpıklıklara karşı verdiğiniz tepkiler ve başarı puanınız yazmaktadır.
level 74: araç almak istediğinde ötv’yi son sınırına çıkar.
sonuç: geçti( çıldırma belirtileri saptansa da uzun süreli etki gözlemlenemedi)
level 132: tez yazarken abidük gübidik tezlerin onaylandığı haberinin yayınlanması
sonuç: geçti (atom profesörlüğüne sövdü ama deveyi gütmeye devam etti) -
44. rammstein'e müziği bıraktıracak du hast cover'ı
ya oğlum bir kişi bile çıkıp ulan biz ne yapıyoruz amınakoyim demedi mi ya? dedirten cover.
-
45. hasip kaplan
hdp' nin mehmet metineri.
virüs, tüm vücudu kaplamadan, kopartilip atılmalı.
şunun dediklerini savunan kürt varsa da, kürt halkına yapılanları eleştirdiği için yıllarca hapis yatan ve hala yatmakta olan, kürt kimliği olmayan insanlardan utansin. -
46. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı
ribony.com/marmeladov24
kafam biraz güzel galiba...