Değerli ziyaretçilerimiz,

Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.

Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.

Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.

Sozlock Ekibi

Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 13 nisan 2017 lyon beşiktaş maçı

    maça biraz istatistik temelli ve rasyonel bir şekilde bakalım beraberce.

    lyon evinde şu ana kadar %53.6 topla oynama yüzdesiyle oynuyor. qarabag ya da ludogorets gibi takımların bile gerisinde bir yüzde bu. beşiktaş'ım ise avrupa ligi'nin deplasmanda en yüksek topla oynama yüzdesine sahip 3 takımından biri. (%59,8 gibi hayvani bir yüzde.) kısaca topun daha çok beşiktaş'ın ayağında olması olası diyebiliriz.

    bu tek başına anlamlı bir veri oluşturmuyor. biraz daha derine inip beşiktaş'ın avrupa ligi deplasman maçlarında %84,8 pas yüzdesi yakalamasını da ele alalım. bu yüzde de organizasyonun en iyi 4. yüzdesi. şimdi resim biraz daha netleşiyor.

    adım adım ilerlersek, lyon'un bu maçta topla az oynayan taraf olacağını ve beşiktaş'ın yüzdeli paslaştığını söyleyebiliriz. peki, lyon savunmada kolay pozisyon veriyor mu? yani, o paslaşmalar 3. bölgede bir fayda sağlayacak mı?

    maç başına kalesine 16,3 şut çekiliyor lyon'un. beşiktaş'ın deplasman maçlarında kalesine tanıdığı şut sayısı ise sadece 9.9. kısaca; beşiktaş, hem rakibine kolay şut şansı tanımıyor, hem de topla daha fazla oynayan taraf olarak, lyon kalesine rahatça şut deneyebiliyor. baktığımızda da beşiktaş deplasman maçlarında kaleye ortalama 13.5 şut çekiyor ve bu alanda da turnuvanın en iyi 7. takımı.

    oyuncular özeline inersek;

    cenk tosun organizasyonda 3 gole sahip. ve bunu sadece 117 dakikada yakaladı. aboubakar'ın ise 200 dakikada 3 golü bulunuyor. cezalı olması olumlu anlamda çok fazla etkileyebilir belki de. kırmızı yedikten sonra da takım olumlu etkilenmişti.

    lyon'un o çok korkulan gol ayakları 205 dakikada 4 gol bulan fekir -ki cenk ve aboubakar'dan da iyi- ve 254 dakikada 3 gol bulan lacazette. bu tabloda denge olduğunu söylemek mümkün. cenk'in lacazette'den 2 kattan bile fazla gole daha yakın olduğu düşünülebilir hatta. bir de, cenk'in arkasındaki isim ile lacazette'nin arkasındaki fekir'in rolleri farklı. lyon'un turnuvaya 3 asist sığdırabilecek bir pamuk bileği yokken, beşiktaş'ın bir deplasman maçında ihtiyaç duyacağı bu kahramanı mevcut: anderson talisca!

    talisca, maç başına 4.5 şut deneyerek aynı zamanda avrupa ligi'nin kaleyi en çok düşünen ismi olarak da dikkat çekiyor. kısaca hem gol, hem de asist anlamında bu deplasmanın kilit adamı olacak isim bizzat talisca.

    ayrıca, beşiktaş'ın 11'inin boy ortalaması lyon'dan 5 cm uzun. haliyle lyon'a hava topu mücadelelerinde de üstünlük kuracağı bariz.

    beşiktaş, son 10 avrupa ligi maçının 9'unu kaybetmedi. 13 resmi maçtır kaybetmiyor. lyon hafta sonu lorient'e evinde 4-1 kaybetti. orta saha maxime gonalons bu maçta oynamıyor. neden lyon'un bu denli favori olduğunu anlamak oldukça güç. beni de kışkırtan bu oldu açıkçası.

    ben bu maça -yurt dışında yaşayan biri olarak- ilk yarı/maç sonucu beşiktaş oynadım. (ahanda kanıtı) 10.09 orandan bahsediyoruz burada. tamamen saçma bir oran! 47.7 euro buna ve 2.3 euro da söylemek istemediğim bir sürprize para attım. iddaa oranı da 8.25 ve oradan da oynanabilir. (iddaa harici oynayanlara da oynadığım siteyi önerebilirim hatta.)

    son 5 resmi maçında sadece 1 kez kazanabilen lyon'u hiçbir beşiktaşlının gözünde büyütmesine gerek yok. 13 resmi maçtır kaybetmeyen ve son yılların en iyi futbolunu oynayan bir beşiktaş var ortada.

    beşiktaş tarih yazıp dönecektir. ben buna yürekten inanıyorum. uefa kupası bu ülkeye 2. kez gelecek, bunu da şimdiden buraya not düşeyim.

    vurduğun gol olsun beşiktaş!

  • 2. hayırcıların karıları kızları evetçilere helaldir

    referandumda göğsümü gere gere hayır oyu vereceğim. karıma ve kızıma yan gözle bakacak adamın da hayatını siker atarım. gel bekliyorum seçimden sonra.
    tanım : yok tanım fln. adam karımıza kızımıza laf edecek ben tanım yapmaya kasacam. (bkz: sigigit)

  • 3. hayır diyen şerefsizleri işten atmazsam namerdim

    (bkz: akp'li ahlakı)

    edit: sağcı ahlakı bakınızı verecektim, başlığı yok diye vazgeçtim; ama yerindeymiş. lafın sahibi eski dyp'li.

  • 4. 16 nisan 2017 referandum sonucu tahminleri

    yüzdesini bilmem ama halk anayasa teklifini kesinlikle reddedecek. daha sonrasında ise parlamenter demokrasimizin zayıf yanları tartışmaya açılacak ve tüm partilerin ve diğer paydaşların katılımıyla doğru düzgün bir anayasa yazılacak ve halkın önüne tekrar getirilecek. mutlak kuvvetler ayrılığına ve hukukun üstünlüğüne dayanacak olan bu yeni anayasa teklifine halk büyük bir farkla evet diyecek ve güzel ülkemiz güneşli yarınlara yelken açacak.

    sonra birden uyanıyorum ve bir bakmışım ki tam tersi olmuş. ama rüyası bile güzel öyle değil mi?

    zorunlu hatırlatma: mutlaka sandığa gidin. gittikten sonra da oylar sayılırken sakın ola sandıkları boş bırakmayın.

  • 5. 13 nisan 2017 abd kuzey kore savaşı

    an itibariyle twitter abd gündemi

    an itibariyle twitter kore gündemi

    an itibariyle twitter türkiye gündemi

    beyler biz neyin kafasındayız ya?

    edit: 4 saatten fazla geçti hala ısrarla 3. dünya savaşını çıkarma peşindeyiz.

    abd gündemi vs kore gündemi vs ve bizim gündemimiz anasını satayım

    bonus dünya gündemi

  • 6. bir milyon lira verseler evet demeyecek yazarlar

    alıyorsunuz 1 milyon liranızı, sokaktan 3-5 tane göt kılı çevirip 100 liraya hayır oyu kullandırıyorsunuz. içlerinden en az biri hayır verir. sahtekarlık yapan şerefsizlere diyecek lafım yok. ondan sonra gidiyorsunuz evet veriyorsunuz. tebrikler, hem 999500 liranız oldu, hem de evet oyu artmamış oldu.

    sonuç olarak benim dahil olmadığım yazar grubudur.

  • 7. kısa boylu kızlara tavsiyeler

    boyunun 1.78 olduğunu yazmak için bahane arayanların da verdiği tavsiyeler. konu fizik olunca, niye birbirlerini yiyorlar acaba? burada görücüye mi çıkıyorlar, anlamıyorum ki.

  • 8. 13 nisan 2017 pamukkale turizm rezaleti

    su anda saat sabah 04.46 ve 35 pk 134 plakali pamukkale turizm araci beni dinlenme tesisinde zamaninda kalkmis olmama ragmen birakip gitti. hem de sofor benim orada olmadigima dair host tarafindan uyarilmis iken. bir adet anons yapildi ve yerimden kalktim. otobuslerin oldugu yerde otobusu goremedim, diger soforlere sordugumda iceri yonlendirdiler. dinlenme tesisine tekrar girip anons yapan kisiye sordum cikti dediler. ardindan baska bir araca bindirildim ve bindigim aractaki host, beni birakip giden aractaki hostu aradi ve yolcu biraktiklarini, birakilan yolcuyu kendilerinin aldigini soyledi, bunun uzerine ben telefonu istedim ve telefondaki host'a " gece saat 4.30da tek basina binen bayan yolcunuzu biraktiginizin farkinda misiniz, siz napiyorsunuz, hareket etmeden once tum yolcularin aracta olup olmadigini kontrol etmek sizin goreviniz" dedim, aldigim yanitla ise şok oldum, " hanimefendi ben sizi kalkarken gordum, sofor bey'e soyledim ama bekleyemeyecegini soyledi ve hareket aldi" dedi. yani sofor biletli bayan yolcusunun geldigini bile bile gore gore ve hostun uyarmasina ragmen sabah 4.30 da beklemeyerek hareket aldi. peronda cok arac vardi ben muhtemelen onu 45 sn ile falan kacirdim ki ayni anda hareket alan pamukkale turizmin diger araclari ile ayirt edemedim camekanli ic mekanda yururken. ardindan anons gorevlisi geri donup beni almasini talep ettiginde cok uzaklastigini soyledi sofor ama bu mumkun degil cnk gecen maksimum 3- 4 dklik bir surec. aracta dort adet buyuk bagajim var ve hic birine kupon fisi kesilmedi. hangi merciiye gerekiyorsa basvuracagiz ama bu yasadigim ve aldigim cevap oldu olacak turden degil.

    soforun ismini soyadini israrla sormama ragmen sadece ismini soylediler.

    benim yasadigim herkese ders olsun. ulusoy ve varan'in ardindan gerek sozluk gerek baska mecralarda olumlu seyler okumustum ama ne oldugu ortada.

    not: normalde araci kacirma durumlarda ozellikle yolcunun benim gibi coklu bagaji varsa ya geri donup yolcu alinir, ya da yolcu hemen ardindan kalkacak otobuse bindirilip ilk benzinlikte transfer yapilir. bana reva gorulen muamele ise izmir otogarda bavullarimin pesine dusmek.
    dilerim onlarin basina bir sey gelmez!

    tanim: kadin yolcusunu sabahin 4.30unda gore gore bile bile, hostun uyarmasina ragmen dinlenme tesisinde birakan ve 4 adet buyuk bagaja kupon fisi kesmeyen profesyonel! firma.

    edit: "kadin yolcu" kelimesine takilanlar olmus, bu olayda benim dinlenme tesisinde keyfi birakildigim asikar. yasadiginiz memleketi hepiniz taniyorsunuz, ben yanimda esimle babamla vs bir erkek ile binseydim sizce "keyfi" olarak sabahin 4unde dinlenme tesisinde birakilir miydim? rica edicem herkes yasadigi ulkenin sartlarini dusunup, elini vicdanina koyup bu soruya oyle cevap versin.

    edit 2: gercekten okudugunu anlamayan insanlar var. beni birakan aracin hostu " ben sizin masadan kalktiginizi gordum ve sofore soyledim, bekleyemem dedi" diyor. yani saniyelerden bahsediyoruz. yani keyfi. ayrica otobus firmalarinin standartlari var ve hostun sayim yapmasi da bu standartlara dahildir. ben camekanli ic mekanda yururken disarda ayni anda hareket alan pamukkale araclarini secemedim takdir edersiniz ki.

    edit 3: vardiya amirligine gidip dilekce verdim. bana soylenene gore sofor normalde 25. dakikada anons yaptirmasi gerekirken 4 dk erken anons yaptiriyor ve anonstan 1 dk snr da hareket aliyor. benimle beraber iki yolcu daha tesiste kaliyor onlar hostun uyarmasi ile son saniyede binebiliyorlar. host beni gostererek " hanfendi geliyor" diyor ancak sofor beklemiyor. olayin ozeti bu. tabi ben bunlari otogara gelip pamukkale turizme girince ogrenebildim. host ile beraber halkla iliskiler birimiyle gorustuk. kesin geri donus yapilacagi soylendi.

    ayrica ben dinlenme tesisinde anons merkezinden soforu telefonla arattigimda, beni birakan otobusun henuz daha 50 metre kadar ilerlemis oldugunu, tam tesisin cikisinda oldugunu ogrendim. takdir sizlerin.

    ayrica pamukkalenin standartini da ogrendim, normalde 25. dk da anons, 30 dk hareket sayim ve eksik yolcu durumunda vardiya amirligini arayip bildirme, arti 5 dk seklindeymis. bunlarin hic biri uygulanmadi.

    edit4 : arkadaslar entrylerin cogunu okuyamadim ama oncelikle gecmis olsun mesaji atan herkese cok tesekkur ederim, tek tek yanitlayamayabilirim. az once pamukkale turizm yetkilisi aradi ve ortada bir sorun oldugunu ve benim basima gelen olayin bir istisna oldugunu, hakli oldugumu, ilgililer hakkinda cezai islem uygulanacagini soylediler ve firma adina uzuntulerini bildirip ozur dilediler. magduriyetimde hakli oldugumu ve giderilmesi icin ellerinden geleni yapip bana sonucu bildireceklerini soylediler guzelce. ayrica sirket yetkilisi "yalniz seyahat eden kadin yolcular" tarafindan en cok tercih edilen firmalardan biri olduklarini ve ozellikle kadin yolcularin guvenliginin kendileri icin cok onemli oldugunu ekledi.

    - benimle beraber aslinda otobusun daha almayacagi iki kisi daha var, host onlarla da ilgili uyariyor ama muhtemelen onlar disarida, ben icerde camekanli bolumde oldugum icin ben kaliyorum.

    prosedur de su sekildeymis yetkili beyefendi teyit etti, herhangi bir yolcu gec kalsa da sayimin ardindan once sofor vardiya amirligini arayip durumu bildirmek durumunda, ardindan anons yapilmasi ve bir kac dk daha beklenmek durumunda. ben gec kalmamama ragmen muavin arkadasin uyarisi dikkate alinmiyor ve ben orada birakiliyorum. anons manons vardiya amirligine bilgi vermek vs hic biri yok yani. umarim anlamayanlar aydinlanmistir. hala 3 anons yapilmistir vs diyenler.

    - tekrar soyluyorum anons sadece 1 kere ( yazi ile bir) yapildi.

    bavullarin akibetini merak eden arkadaslar bavullar muavin arkadasin yardimi ile eksiksiz olarak teslim alindi.

    bir de bana gerek ozel mesaj gerek entry vasitasi ile hakaret edenler hakkinda islem baslatacagim, ilgililerin bilgisine. 6 senedir sozlukte yaziyorum bugune kadar kurumlarla ve mekanlarla yasadigim sorunlarin hic birini degil rezalet basligi, ilgili kurumun basligina bile girmedim. ilk defa gercekten "mecbur" kaldigim ve yasadigim buyuk bir haksizlik oldugu icin sozlugu kullandim. ne yalanciligim kaldi, ne manipulasyonum, ne 45 dk sallana sallana oturmam, ne de 3 defa! yapilan anonsa ragmen kalkmamam, daha neler neler. bazi insanlarimiz basli basina "turkiye'de yasamaktan nefret etme sebebi". simdi anladiniz mi neden "kadin yolcu" vurgusu yapildigini? cunku sizin gibi zihniyetler her yerde. entrylerinizi silmeniz de bir ise yaramiyor, bilginiz olsun. gecmis olsun dileklerini iletenlere cok tesekkurler, haksiz yere itham ve hakaret edenlerin de evrimlerini en kisa zamanda saglikli bir sekilde tamamlamalari dilegiyle.

    edit: pamukkale turizmin yetkilisi bugun 2 kez aradiginda kendisine beni aradiklari cagri numarasindan 24 saat ulasabilecegimi soylemisti ancak ayni numarayi simdi aradigimda musteri temsilcisi arkadas boyle bir seyin mumkun olmadigini soyluyor. eger beni arayan yetkiliye ulasabilirsem editleyecegim.

  • 9. en yüksek hayır oranı çıkacak il

    tabi ki tunceli

  • 10. hayrettin karaman'ın evet demek farzdır fetvası

    34 yıllık müslümanım, artık ilan ediyorum ki bunlar müslümansa ben değilim. bunların inandığı allaha, dine peygambere, kitaba ben inanmıyorum.

    hayatımda, istisnasız bildiğim ttüm nefret objeleri dahil, bu kadar nefret ettiğim bir kitle olmadı.

    ne demek farz orospu çocuğu ne demek farz. dini sata sata posasını bile bırakmadınız şerefsizler. iğrenç adamlar.

    sizin dininizden değiliz, allah cennete koyacaksa beni sizden ayrı tutsun cehenneme razıyım

    edit: bunların inandığı allaha inanmıyorum çünkü bunlar müslüman olamazlar. müslümanlık insanlara dini pazarlamayı, şahsi istikballeri için din simsarlığı yapmayı, bir insana dokunmayı ibadet sayma müşrikliğini, yalanı, hileyi aleni şekilde din mecburiyetiymiş gibi gösterme gafletini, allahın tüm emir ve yasaklarını kendi istedikleri gibi evirip çevirmeyi hoş görmez. aksine yasaklar. sizinle aynı dinden olamayız

  • 11. 13 nisan 2017 devlet bahçeli ntv yayını

    mensubu olduğum partinin genel başkanlık makamını kongreleri engelleyerek zorla işgal etmekte olan şahsın katıldığı yayındır.

    mhp'li olarak söylüyorum; bu şahsın ağzından çıkana inanılmaz. yıllarca söylediği sözleri unutup tavır değiştiren, federasyona gidilmesine sebep olacak ve ülkenin bölünmesi ile sonuçlanacak bir sürecin ilk adımını atan, milli egemenliğin canına okumaya çalışan ve gelip de bize mhp genel başkanıyım diyen adamın ağzından çıkan lafın benim için hükmü yoktur.

    kendisi partinin başında olsa da partiyi, partilileri, milliyetçi damarı ve ülkücü camiayı temsil etmez. bunların hepsine terstir.

    davasından dönmüş, koltuğuna yapışmıştır. koltuk sahibi olmak dışında hiç bir özelliği yoktur.

  • 12. doktorların bilinçli hastaya tahammül edememesi

    internet çıkınca oradan okuyup doktora artistlik yapıpta "bilinçli" olmadım maalesef.

    sakal kıran için ayak mantarı ilacı veren doktoru sorgulamadım, haybeye faydasız ilacı uzun süre kullandım. başka doktora gittik, araştırdık mevzuyu öğrendik. bilinçli oldum.

    soğuk hava deposunda mikrop kaptım, 10 günde 15 kilo verdim, ağrıdan ishalden can verecek konuma geldim. doktorumuz ağrı kesici olarak sadece "kadınların doğum sancısını geçiren" iğne yazdı. eczacı taşak geçti. öğrendim, başka doktordan teyit ettik. bilinçlendik.

    almış yürümüş bel fıtığına 1 yıl boyunca strese bağlı deyip psikiyatriye sevk eden doktora inandık, sonra bel fıtığı olduğumu öğrendik özel hastaneden. bilinçlendik.

    sonra ne mi oldu, her doktoru sorgular hale geldik. sıkıldık ezbere antibiyotik dayamalarından çünkü. 3 yıl mide yanması şikayetiyle gittiğim doktorların istisnasız hepsi talcid yazıp gönderdi. en son özel hastanede endoskopi yaptırdım, midemde ülsere dönen yara çıktı. kanser riskimin var olduğunu öğrendim. bilinçlendim.

    şu an midemle ilgili tüm sıkıntılara gastroentroloji bölümü bakıyor bakması gerekiyor. ama bu bölüme devlette direk randevu alamıyorum. önce bir dahiliye doktoruna görünmem gerekiyor. ve her muayenede doktor "durumumu anlatıp gastro bölümüne sevk istediğim halde" önce kan testi, sonra idrar ve dışkı testi yapıyor. ve tüm bu testlerin sonunda beni hiç bir bok demeden "sizin olayınız gastroluk, sevk ediyorum" diyor.
    e ben bunu sana en başında söyledim zaten pezevenk diyorum, biliyorsanız bana niye geldiniz diyor. önündeki sistemle aldığım ilacın barkoduna kadar görebiliyorken, gördüğüm tüm tedavileri sıraya dizebiliyoekn sevk etmek yerine beni süründürüyor ve ben küstah internetten okuyup artislik yapan hasta oluyorum.

    edit : fayfimyeşillendirdi, kendisi de bir doktormuş ve yazdığım entry'den cehalet akıyormuş.

  • 13. erdoğan'ı kahkahaya boğan soru

    nedense insanda yıllar önce ölmüş birinin görüntülerini izliyormuş hissi uyandıran içten bir gülücük barındıran video.

  • 14. nevşin mengü

    bu gece konugu burhan kuzu'ya ne sordugunu eksi'den takip etmeye calisip hic bir bilgi bulamadigim cnn türk sunucusu.ne sordu kadin abi ? biri de tek cümle yazmamis.

  • 15. ya anneni sileceksin ya beni diyen kadın

    (bkz: üzen yanlış okumalar)

  • 16. 12 nisan 2017 kılıçdaroğlu kanal d cnn türk yayını

    oy kullanalım gençler
    bok sarısına kaşeyi basalım
    üşenmeyin banane demeyin
    %1 bile çok önemli hayır için
    az akıllı olun

  • 17. mansur ark'ı takip ediyoruz kampanyası

    akşama kalmaz "90'lara vefa" gibi bir başlıkla ekşi şeyler'e düşer bu kampanya. sonra oradan daha da hızlı yayılır. demişti dersiniz. malımı tanıyorum.

    ekşi şeyler'e koymazlarsa da ben bu entry'i siler hiçbir şey olmamış gibi takılırım.

  • 18. kemal kılıçdaroğlu'nun mazotun fiyatını bilmemesi

    ha, dünyanın en pahalı mazotunu kullanmamıza neden olanlara değil, mazot fiyatını takip edemeyenlere kızalım..

    ne desin lan adam..

    "daha 1 hafta önce 4.50 ye alıyorduk, 2 önce 8 kuruş daha geçirdiler, bi haftada 2 zammı olur amk, km si 40 kuruşa geliyor, satıp tüpe geçecem" mi desin..

    böyle dese sanki chp ye oy atacak.

  • 19. aral ithalat

    http://www.rekabet.gov.tr/…kararı/16-37-628-279.pdf

    rekabet kurumu tarafından haklarında 196 sayfalık yazı yazılan firma. sayfa 19'dan itibaren geçen konuşmaları mutlaka okuyun derim.

    ek : bazı yazarlar bu belgeyi paylaşmak senin için sorun teşkil etmiyor mu diye sormuş. bu belgeyi rekabet kurumu kendi sitesi üstünden yayınlamış dikkat ederseniz. sitenin alanadı .gov.tr ile bitiyor. yani devlete ait. kaldı ki belgenin belli kısımlarında ticari sır etiketi ile firma açısından sorun teşkil eden kısımları yayınlamadan önce silmişler.

  • 20. 2017 yılından harp okulları manzaraları

    şu türban nereye girse, orayı mahvediyor.

  • 21. evlenilmemesi gereken erkekler

    ben.

    evlenilmemesi gereken erkekler listesine ilk sıradan girmeliyim.

    umut vermem ama yaşadığım her ilişki sonucunda

    bu ilişki nereye gidiyor sorusu soruluyor bana.

    ebesinin amına gidiyor çok afedersin.
    gül gibi yaşıyoruz ne istiyorsun benden?
    7 sene aynı evde yaşamışız bizi rahatsız eden yok. gül gibi geçiniyoruz.

    bir andaval çıkıyor diyor ki?
    "bu seni oyalıyor, senle evlenmeyecek, götüne tekmeyi vuracak".

    bak bi malın dediğine bizim ex de inanıyor.
    diyorum ki evi üstüne yapalım umrumda değil mal mülk madem seni yarı yolda bırakacağımı düşünüyorsun böyle bir şey yapalım.

    bak evlensek bu ev evlilik öncesi olduğu için benim adıma olacak
    ancak ben sana bunu teklif ediyorum hani kendini garanti altına alacaksın ya!

    diyor ki konu bu değil?
    diyorum konu ne?
    ya beni terk edersen?

    evlenince boşanmayacağımızın garantisi var mı?
    yok!

    eee o zaman da terkedebilirim seni.

    neyse uzatmıyorum evlendik. hem de resmen 40 gün 40 gece düğün.

    abi düğün masraflarını karşılamak için evi de sattım mecbur.

    şimdi bir evim bir arabam kaldı. evlenmeden önce bir evim vardı.
    ya düğün için eldeki avuçtaki yetmedi ev sattık amk.

    neymiş hayatta bir kere evleniyormuş.
    bu lafı her dediğinde ya sabır dedim.

    neyse 3 sene de evli yaşadık. şimdi kendisi beni aldattı. boşanma davası açtım.

    ulan neye yanayım. bak ilk 7 sene muhteşemdi ya!!!

    7 senenin peşine aklına evlilik fikri işlendi ve sonraki 3 sene rezillikti.

    şimdi boşanıyoruz çocuk falan da yok.
    şimdi size soruyorum manyak mısınız amk evlenelim de evlenelim.

    aklınızı niye kullanmıyorsunuz.
    evlenince bu adam nasıl olsa beni terketmez benden boşanmaz diye afedersiniz haymana aygırı gibi kendinizi salıyorsunuz. 7 sene 59 kilo olan kadın son 3 sene 20 kilo aldı. 79 kilo nedir ya! ben çalışmak istemiyorum evde olacağım dedi. peki dedim.

    sonra internetten çıkmamaya başlamalar falan.

    hay sikim sizin anlayışınızı.
    ilk 7 sene her sene yurtdışı tatilleri, sanat evleri, müzeler, tarihi lokasyonlar gezen biz son 3 sene evde akşamları gündüz kuşağından esra erol hikayeleri dinledim.

    lan ne evleneceğim amk.

    evlenilmeyecek erkekler listesine büyük puntolarla benim adımı yazın.

    edit: arkadaşlar iyi dilekleriniz için teşekkür ederim ama acıyan arkadaşlara şaşırıyorum niye acıyorsunuz lan bana :))
    kendi hayatlarınız çok mu güzel!?
    ben bir trajedi yaşadım ama mutluyum en nihayetinde umursamıyorum çok.
    geçmişime çok takılırsam kafayı yerim çünkü.

    iyi dilek mesajları gönderenlere
    evlilik teklifi edenlere
    teşekkürü bir borç biliyorum mesaj kutumu yeşillendiren güzel insanlar hepiniz iyi ki varsınız

    edit 2: ya siz ne güzel insanlarsınız ya ne güzel mesajlar yazdınız çok sağolun.
    burasını hep bir ergen yuvası olarak görürdüm. iyi ki varsınız

    edit3: tam 110 mesaj aldım. hepsini tek tek cevapladım. çok güzel dilekleriniz için çok sağolun. iyi ki varsınız utandım çok hem de

  • 22. 16 nisan 2017'de %70 üstü evet diyecek iller

  • 23. bir erkeğin seksten daha çok hoşuna giden şey

    seksten sonra ne dedin?

  • 24. manuel vites araba üretmenin anlamsızlığı

    manuel vitesli arabanın şanzımanını kendim tamir edebilirim. bu işin uzmanına götürmem gerekmez söker takar dişlileri tornadan geçirir ve yaparım ama otomatik şanzıman hem çok karmaşık hem tamiri zor bir şey elektronik aksam çok. bu yüzden manuel vites 3310 telefon gibi düşer kalkar ama çalışır kolay kolay bozulmaz. otomatik viteste akıllı telefon gibi bir kere düşürdün mü işi biter ve bir dahada adam olmaz.

  • 25. 13 nisan 2017 bahçeli'nin hayır çağrısı yapması

    zaten kendisini dinleyen yok, ne çağrısı yaparsa yapsın nafile bundan sonra. evirseniz de çevirseniz de o sandıktan hayır çıkacak.

  • 26. doktorlardaki internetten araştırdım alerjisi

    iyi doktorlarda olmayan alerjidir.

    çünkü onlara "internette x gördüm, böyle midir?" demeniz gerekmez.

    yakın zamanda annemin rahatsızlığı dolayısıyla birçok doktor gezdim. özel hastaneler, devlet hastaneleri, muayenehaneler... ismini yazmamdan hoşlanır mıydı emin olmadığım için yazmayacağım ancak bir doktorla karşılaştım ki "eğer türkiye'deki herkes işini böyle yapsa cennet gibi bir yerde yaşıyor olurduk" dedirtti.

    sıkıntılardan bahsettikten sonra adam açtı ansiklopedisini, bak dedi, buna şu şu şu sebep olabilir. listelenmiş. belki 15 tane madde var onun altında. hepsini tek tek açıkladı, neyi neden ekarte ettiğimizi de. ekarte edemediklerimizi, edebilmek için hangi tetkiklerin yapılması gerektiğini de. hangisi, neye sebep olabilir, bunları da...

    yaklaşık 40 dakika sürdü tüm bunlar. devlet hastanesinde randevu aralıkları 8 dakika. gazi hastanesi'nin online randevu sistemine girin mesela. 8 dakika size tanınan süre. doktorun sıkıntıyı dinlemesi zaten 15 dakika falan. hele tetkik sonucu götürdüyseniz onları okuması 20 dakika.

    şimdi bu kadar sıkışık halde hasta ile ilgilenen bir doktor da anlattığım anlayışa, ilgiye, özene sahip olamıyor dolayısıyla.

    sorun doktorlarda da değil. herkesin yaptığı işten nefret etmesini sağlayan sistemde.

  • 27. hakan çelik

    doğan medyasının tarafsız görünümlü aktrol gazetecisi.
    kılıçdar patlattı kendisini bu akşam.

    kariyerinde başarılar diliyoruz kendisine.

  • 28. türban takıp saçın önünü bilerek göstermek

    garip durum. son zamanlarda ayak bileğini gösterme çabaları da dahildir bu gruba.

    edit: az önce tarife uyan ve bir kaç tık kendini açmış bir türbanlı gördüm her şeyi anladıkta yırtmaçlı etek giymek nedir? onu giydin türban ne alaka şimdi?

    edit: ayak bileğini göstermek mekruh ya da günah değilmiş yazar bir arkadaş yeşillendirdi fakat bize öyle öğretilmedi. hadi öyle diyelim fakat olay ayak bileği göstermek değil ki dar kıyafet ve pantolonlar, taytlar kısacası vücut hatlarını belli eden şeyler giyinmek nedir?

    bir inancın varsa ona uygun yaşa ha olmuyorsa moda diye ayak uydurma çünkü inancın modası, kreasyonu olmaz.

    edit2: makyaj konusuna daha değinmedim bile. o olay başlı başına bir konu.

  • 29. kılıçdaroğlu kasetle geldi cd ile gidecek

    kılıçdaroğlu'nun vermesi gereken cevap: "hapisten gelen de hapse gider"

  • 30. kahve içmeden güne başlayamıyorum tribi

    kendi dilinde günün ilk öğününün adının kahve altı olduğunu unutan mal beyanıdır. yani kahve içebilmek için önceden yenilen şeydir kahvaltı. bu kadar önemlidir işte sabah kahvesi.

    kompleksli danalar sizi.

    çay neden içiyorsun diye sorsak - bilmezsin. cumhuriyet kurulduğunda "rize'de ne yetiştirek kanka" sorusunun cevabı çay olduğu için ağzından burnundan çay çıkıyor şu anda. öncesinde çay mı vardı?

    çaydanlığın desen semaver kopyasıdır ki - özü rusya'dır. çay kültürünün kendisi iran'dan kopyadır. sorsan bunlar özentilik değil ama.

    çünkü kompleks full pompa.

    kendinizi bilin, ama iyi bilin. sonra da gözlerinizi dünyaya açın.

    korkmayın.

  • 31. ekşi itiraf

    annemin bir ilişkisi var sanırım sözlük. yani emin değilim ama şüphelerim var. telefonunu köşe bucak saklıyor, sürekli mesajlaşıyor, bazen biri aradığında telefonu açmayıp, "neden açmıyorsun, kimmiş" dediğimde "tanımazsın, sonra ararım ben onu" diyor. bazen de köşe bucak samimi konuşmalar yapıyor.
    annemle babam ayrılalı seneler oldu, normal bi durum olması gerekiyordu bunun ama henüz normalleştiremedim sanırım.
    annemin biriyle ilişkisi olması değil aslında yadırgadığım, annemin birine sevgisini gösterebiliyor olmasını normalleştiremedim sanırım. bizim ailede erkekler kız çocuklarına, kadınlar da erkek çocuklarına düşkündü hep. yani babam bana; annem de abime düşkün olagelmiştir. ama en başında yanlış takımı tutmuşsam demek ki annemle babam ayrıldıktan sonra babam beni de unuttu. on dokuz yıl aklına gelmedim. haliyle tek kalemi de kaybettim. o yüzden öyle pek sevgi ortamında büyüdüğüm söylenemez. sevgiyi tatmamış biri olarak, birini sevsem bile sevdiğimi göstermede başarılı olamadım. çünkü nasıl seveceğimi öğretmediler hiç. şimdi bunca yıl sevgisini esirgemiş ya da göstermemiş annemin birine şirinlik yaptığına, güzel sözler söylediğine şahit oluyorum. insan merak ediyor madem sevmeye yeteneğin vardı benden neden esirgedin ki bunca yıl? şimdi birini seviyor oluşunu nasıl kabulleneceğimi bilmiyorum.
    peki hangisi daha kötü ki? annemle ayrıldıktan sonra beni de unutup on dokuz yıl aramayan babam mı? yoksa yanında olmama rağmen bunca yıl sevgisini benden esirgeyen annem mi?

  • 32. 16 nisan 2017 anayasa değişikliği referandumu

    bugün bu referanduma dair umudum cok arttı.
    hastalik derecesinde akp'li olan eniştem, her yerde evet naraları atarken bugün oturup ilk defa maddeleri incelemis ve bu anayasa olmaz diye simdi hayir diyor.
    hala akp'li, hala tayyipci. ama hayir diyecek. şükürler olsun ki, gerçeği gören akp'liler de var. hem de düşündüğünüzden cok daha fazla.

  • 33. ömer akbayrak

    hayırcıların karıları kızları evetçilere helaldir diyerek "cihat" yapan bir belediye çalışanıymış. foseptikte çalışmıyorsa üzücü. foseptikte çalışmak derken, bok olarak.

  • 34. 3. dünya savaşı için sözlükçülerin stokları

    yıllanmış beylik tabancam...

    http://i.hizliresim.com/j8amzn.png

    poşetinden çıkardım. bir mevzu olursa dalıcam aralarına...

  • 35. cep telefonunu arka cebinde taşıyan kız

    sözlük erkeklerin ottan boktan tahlil kasıp üzerinde kişilik incelemesi yaptığı kadındır. siz gerçekten kafayı yemişsiniz, diyebilecek başka bir şey yok. çünkü kadınlara normal insanların yapabileceği hiçbir şeyi yakıştıramamak, itici bulmak falan bunlar hiç normal şeyler değil.

  • 36. 12 nisan 2017 bayern münih real madrid maçı

    ronaldo'nun kazandırdığı maçtır diyelim kısaca. önce javi martinez'i attırdı ki 11 kişi oynayan bir bayern'e 5-6 gol pozisyonu bulmak çok çok zordu. sonra 2 golüyle takımını avantajlı konuma soktu ki, kaçanları hiç saymıyorum. bayern yanlış çalınan bir penaltı ile skoru 2-0'a taşımış olsa fark açacağı bir maça dönebilirdi ama futbol bu ne zaman ne olacağı hiç belli olmuyor. neuer farkı engelledi. bayern çok şanssızdı, lewandowski'nin eksikliğini hissettiler. ribery de çok etkisizdi. sakatlığı bulunan douglas costa da 90 dakika oynayamayınca bir çok faktörün bir araya gelmesiyle sahalarında ucl maçlarında 18 maçtır kazanan takım (en son 0-4 real'e yenilmişlerdi) bir kere daha yenilgi yüzü gördü ki avrupa kupalarında bayern'e back to back yapan yani iki deplasmanda kazanan ilk takım oldu real. bernabeu'da her şey değişebilir hiç belli olmaz ama tabii avantajlı skor elde etti real.

  • 37. kuzey kore'nin savaş durumuna geçmesi

    sosyal medyada yayılan siren sesi doğru değil. o video 2015 yılındaki şili depremi ile alakalı. buyrun link

  • 38. almanların yunanistan'ın 14 havaalanını devralması

    link

    adına ister modern sömürgecilik deyin, ister ulus devletlerin hazin durumu deyin, ister oh olsun deyin, ne derseniz deyin ibret alınması ve yol yakınken har vurup harman savurmaktan vazgeçmemiz gerektiğini gösteren hadise.

    görüldüğü üzere borcunu ödeyemezsen milli varlıkların birer birer yabancıların eline geçer ve bağımsızlığından bahsedemez hale gelirsin.

    artık kapitalizm toprak ilhak etmekle uğraşmıyor. neden orayı iskan etmekle, güvenlik bütçesi ayırmakla uğraşsın ki. koyar kukla hükümetlerini, seni ölesiye borçlandırır ve nihayetinde kucağına alır.

    aynı zamanda bizi turizmimiz açısından da çok etkileyecek. almanların işlettikleri havaalanlarını tam kapasite çalıştırmak için kendi vatandaşlarını yunanistan'a gitmeleri yönünde teşvik edeceklerini tahmin etmek zor değil.

    geçmiş olsun.

    yok la şaka şaka svihs

  • 39. moral bozuk olunca kaçılan yer

    yatağım ve uykunun şefkatli kolları *

  • 40. vatanım sensin

    referandumda evet oyu kullanmayı düşünenler tevfik'i iyi izlesin.

  • 41. trt'de sorulan efsane matematik sorusu

    birler basamağındaki en büyük tek sayı: 9
    onlar basamağındaki en büyük çift sayı: 8
    yüzler basamağındaki en büyük sayı: 9

    topla hepsini 27 yapar, 2017'den al 20'yi topla 27 ile 47 yapar ve milliyetçi hareket partisi 47. yıl dönümünde iktidar olur.

  • 42. devlet bahçeli

    bir zavallıdır.

  • 43. geceleri uyutmayan şeyler

    yapılanların pişmanlığı,
    yapılmayanların keşkesi,
    yapılabileceklerin bilinmezliği,
    yapılamayacakların çaresizliği...

  • 44. 13 nisan 2017 konda referandum anketi sonuçları

    3 milyon memur var kaçı hayır oyu vereceğini çekinmeden söyleyebilir?

  • 45. pardus

    seneyi hatırlamıyorum ama, pardus için bir çok gönüllü geliştirici dahil herkesin şevkle bir şeyler yapmak için didindiği ilk senelerdi. izmir atatürk organize sanayi bölgesinde seminer gibi bir şey verilecekti, bir kaç arkadaşla gittik. sanırım ali ışıngör falan da konuşmuştu. güzel bir seminerdi.

    neyse seminer bitti. organize sanayi bölgesinden belli ki dernek başkanı gibi ensesi kalın birine benzeyen bir şahıs, yanında genç bir üniversite öğrencisi ile beraber geldi. elinde cv. hemen yanımızda, erkan tekman'ın (ismini yanlış hatırlamıyorsam, ama galiba ta kendisiydi) yanına gelerek, elindeki cv'yi kendisine uzatıp, işte bu genç şuyum olur, projede bir staj falan gibi bir şeyler ayarlayabilir misiniz diye sormuştu. erkan bey'in cevabı ise, biz bu şekilde stajyer almıyoruz ama, projemizi irc kanallarımızdan falan takip ederek çok şey öğrenebilir, stajyer alımlarımızı gönüllü geliştiricilerden almayı tercih ediyoruz diyerek geri çevirmişti elemanı.

    bu proje böyle ciddi bir çalışma iken, sonradan klasik badem baskını ile şu an ki haline döndü, pardus'un facebook kanalında akp propagandası yapılır oldu.

  • 46. recep tayyip erdoğan'ın hıristiyanlığa geçmesi

  • 47. ibrahim erkal

    bazı şarkıcıların şarkıları dolu doludur ama hayatları boştur. bazılarının hayatları dolu şarkıları bomboştur. bazılarının ise, hayatları şarkılarını, şarkıları hayatlarını doldurur ki bu çok nadir rastlanan bir durumdur. işte bir insan frank sinatra'yla ibrahim erkal'ı bu sebeple eşit derecede sevebilir. mesela büyük bir aşk hikayesi vardır, bütün sanat hayatını besleyen. şurada #63089145 bahsini etmeye çalışmıştım biraz. devamı gelecek onun, ama şimdi konu bu değil. sonra bir ara sanatçıları organize edip 81 ilde 81 okul kampanyası başlatmış, yeterli desteği göremeyince kendi payına düşeni ( sanırım 3 okul ) yaptırıp bırakmıştı. hatta aynı dönem haydi kızlar okula kampanyası için reklam filminde şarkı söyleyen sezen aksu'ya '' ama sezen abla hangi okula? okul yok, okul yaptıralım '' demiş, cevab alamamıştı.

    üç mucize hakkım olsa birini tam şimdi onun iyi olması için kullanırdım. sanatçı kısmından bağımsız, soğuğundan başka hiçbir şeyi gelişmemiş o coğrafyaya umut olmuştur bu adam. hayalperest bir ilkokul öğrencisiyken televizyondaki renkli hayatlara bakıp '' birileri bizi bu lanet coğrafyaya hapsetmiş, orada yiyollar, içiyollar, eğleniyollar. biz burada sessizce yaşayıp yok olucaz '' diye söylendiğim günlerden birinde babam '' bak o da buralı, hemen şu dağın arkasında köyü '' diyerek önce tv'deki ibrahim erkal'ı, sonra pencerenin karşısındaki dağı göstermişti. ve böylelikle sırtımı yasladığım dağ olmuştu ibrahim erkal. başarabilirdim.

    o günden sonra yaşıtlarım '' bir dünya bırakın biz çocuklaa ra '' yı filan dinlerken ben ibrahim erkal'ın a kuzum uykusuzum unu dinliyordum. hatta okula yeni gelen bir öğretmen hadi içinizden birisi şarkı söylesin demişti de onu söylemiştim. öğretmen bayağı beğenmiş, 23 nisan'da okul bahçesindeki etkinlikte sahneye çıkarmış yine söyletmişti ki bu anıda unutamadığım kısım; şarkının girişi biraz sönük, nakaratta coşuyor. nakarata gelirken yanındaki öğretmene omuz atmış, '' bak şimdi '' demişti bizim öğretmen. ben de patlatmıştım yı alanım yoooookk!ve onlar da yetenek sizsiniz jürisi gibi büyük büyük şaşkınlıklarla aynı anda basmışlardı alkışı. sonra bi daha söyletmişlerdi filan. biri de demedi ki sen ilkokul çocuğusun, hadi kuzuyu anladık, ne bu mutsuzluk umutsuzluk? peh ulan. aynı öğretmenler coğrafyamızın okumakta gözü olmayan çocuklarını okuyarak ibrahim erkal gibi olabileceklerine ikna etmişti. büyüyünce ne olacaksın? ibrahim erkal. ibrahim erkal nasıl olunur? okuyarak. tabi.

    neyse işte. sonra aramıza deep purple'lar, bob dylan'lar, leonard cohen'ler filan girdi ama onun yerini kimse dolduramadı. bakmayın siz kıçı kırık popülistlere ibrahim erkal iyi bir insan, özgün bir sanatçıdır. bütün sevip de kavuşamayanlar gibi hep hüzünlüdür. umarım bu geçirdiği kaza sadece beyninin frontal lobunda ufak bir değişiklik yapar ve bütün o hüzünlü anıları unutarak uyanır, kendisiyle sağlam bir kara komedi filmi filan yaparız.

    az bilinen şu efsane şarkısıyla bu entryi noktalıyorum. umarım şarkı bitene kadar iyi haberi gelir.

    edit; okul üçmüş.

  • 48. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    sözlüğün irc serverını kursak da herkes bi rahatlasa amk. #zurna'sı olsun, #ayna'sı olsun, #islam'ı olsun, #hiphop'ı falan olsun ha?

    <citipiti18f> benimle eylenmek istiyorsan tıkla >> #çemişkezekliler

    - individualist has changed topic to "kanala op alımı vardır"

  • 49. türkler kendi giden araba yapsa olabilecekler

    arabalar park yerlerinde toplanır, "ben 23 kuruş yakiyom, sen ne yakiyon? " gibi muhabbetlere girerlerdi.

  • 50. 13 nisan 2017 booking.com rezaleti

    konuyu direk özet geçiyorum.

    1- aralık ayında booking.com üzerinden amsterdam'da nh collection amsterdam grand hotel krasnapolsky otelinde giriş çıkış tarihleri aynı olan fakat rezervasyon kodları ayrı iki adet oda ayarladım.

    2- otelden çıkış yaparken iki ayrı odanın da parasını kredi kartımdan ayrı ayrı tahsil ettiler.

    3- türkiye'ye geldikten sonra farkettim ki benden ayrıca 1000 euroya kadar extra bir ücret kesmişler.

    4- oteli bin kez aradım aldığım cevap hep aynıydı, bugün git yarın gel falan fistan.

    5- booking.com'a şikayet oluşturdum. kart extresini detayları mail yoluyla bildirdim. 1 hafta sonra dönüş yaptılar. tamam otelle konuştuk paranızı yollayacaklar dedi.

    6- aradan 2-3 hafta geçti bankamdan kontrol ettim para falan yollamamışlar. bu sefer tekrar oteli aradım, dedim şu extra çektiğiniz 1000 euronun faturasında kimin adı soyadı yazıyor. resepsiyondaki kadın bana, benimle aynı tarihlerde otelde kalmış olan abidik gubidik bir isimden bahsetti ve dediki evet yanlışlık yapmışız paranızı geri yollayacağız.

    7- aradan 1 ay geçti ve bana yine para yollayan olmamış.

    8- tekrar booking.com'u aradım ya arkadaş dedim böyle böyle, bu beni hatta tuttu, dur ben şu oteli bi daha arayayım dedi. sonra bana döndü ya bu otel paranızı dün yollamış bir kaç gün içinde kredi kartınıza iade olarak geçecek dedi.

    9- aradan 1 ay daha geçti dün bankamı aradım, allah kuruşu yollayan olmamış. booking.com u aradım yine aynı muhabbet...

    bu ne lan emenike, adamlara güvenip kart bilgilerini veriyoruz. kafalarına göre 1000 euro geçiriyorlar bize.

    ha bu arada otelde extra bi şey yiyip içtik ama hepsini nakit ödedim.