türkiye cumhuriyeti'nde yaşayan biri olarak hiçbir türk siyasetçinin veremediği güveni bu adam veriyor.

yapmacık değil gerçek bir acı var bakışlarında. kınayacak gibi değil; buradan çıkıp bunu yapanların 7 ceddini yok edecek gibi bir bakış var. büyükelçiye söz veriyor gözleriyle. "şehit oldun daha ne istiyosun" demiyor, "moskova'da bir sokağa ismini veririz" demiyor, "bunu yapanlara lanet olsun" demiyor. bunu yapanlara cehennemi, bu dünyada yaşatacağına söz veriyor. kendisine güvenim tam.

rizelilerin bu duruma fazla ses cikaracagini sanmiyorum. put falan diyorlar hatta heykele. erzurum'dan daha koyu bir muhafazakarlik ve milliyetcilik ariyorsaniz, rize'ye bakin direk.
isterseniz eksileyin su entryi de.. ama gercekler ortada.
rize denilen yer, kücük, dünya gerceklerinden bihaber, ice kapali, reise hayran, kafatasci ve islamci bir sehirdir. adamlarin, atatürk ilkelerini ve ülkeye sundugu yenilikleri, modern gelismeleri filan takdir ettigini mi saniyorsunuz? onlar dikilen betona bakar, duble yola bakar..

(bkz: diego)

vestel e-ticaret işine giriyor olabilir mi?

mantıksız bulan ergenleri er yada geç bekleyen sürpriz.
eve seks işçisi almadığınız gerçeğini hazmetmeniz zaman alabilir

askerde kepini çaldıran gariban er bile ''kep gitti, göt gitti'' muamelesi görürken, koca tankı kaptıran ordu'nun komutanına hiç bir şey olmuyor.

akşam akşam kafamdan aşağı kaynar sular döküldü.. daha da kötüsü, kobani'ye filan saldırdıkları süreçte sözlükte bile bu ışid denilen orospu çocuklarını destekleyip tezahürat yapan bir sürü tip vardı.

nerede tezahürat yapan o orospu çocukları?

yalakalık yapmak için kullanılan öğrenciler.

artık nasıl yalakalık yapacaklarını sapıttılar.

biz çocukları şiddetten, karakterlerini kötü etkileyecek olaylardan korumak için uğraşırken bunlar aksine çocuklar sağlıksız büyüsün diye uğraşıyor...

size pedagojik formasyon veren üniversitenin rektörünü sikeyim!!!!

kocası izin vermese tuvalete bile gidemeyek bir ninja kaplumbağa sıçmığı. daha senin inandığın dinde değerin bile yok lan embesil ne tehdidinden bahsediyorsun.

aynı zamanda askerlerimizi yakanlara yardım etmiş kişilere hayran olan halktır.

sanıyorum iki asker ışid tarafından canice yakılarak katledildi demeyi reis-i cumhur yasaklamış, o yüzden şimdilik ponpon kızlar, penguenler yayınlıyorlar. eh tabii bir insanın can çekişirken anne diyen feryadından ancak tuzu kuru haysiyetsiz medya bahsetmez.

ne olur iki asker ışid tarafından canice katledildi deyip, en azından öldürülen iki askerin aileleri ile fotoğraflarını paylaşsanız ?

katledilen iki insanın ailesi olduğu görülse ne olur ? giden iki canı bu vatandaşlar görse ne olur ?

iki asker katledildi tıpkı ölen meçhul askerler gibi onlarında hayatlarından bir kesit sunsanız.

koskoca vicdansızlar plazaları doldurmuşlar, canice katledilen iki askerin haber değeri yok tabii.

yeni şafak'a bakıyoruz halep diyor, yeni akit'e bakıyoruz "laikler rahatsız oldu ehehe" diye heykelin kaldırılma haberine gönderme yapıyor, sabaha bakıyoruz fetöcü çıktı diye büyük elçiyi kalleşçe katledeni gösteriyor. hürriyet futbol, emekli maaşı, kar tatili kombosu çakmış.

alay ediyorlar, alenen aşağılıyorlar, aptal yerine koyuyorlar.

edit: zaganospasa adlı yazar arkadaş medyaya dair ssli sıralı tam liste yapıyor; (bkz: #64951961), buradan paylaşmamı istedi.

cihat kelimesinin karşılığını bilmeyen bir adet cahildir. muhtemelen eve gittiğinde yemek tuzsuz oldu diye kafasına iki tekme yiyip kendine gelmiştir.

akp döneminde çekilmemiştir.

kimine göre zevklidir ama bana göre işkencedir. o ne lan öyle kemikli pirzola gibi eline attığın her yer kemik.
kadın dediğin biftek gibi olacak hacı, bonfile gibi löp löp olacak, ele avuca gelecek yani.

geçen yine bir takım sevişmeler yapmak için pavyona gitmem icap ediyordu. sevişme dediğime bakmayın siz. ne yalan söyleyeyim 7 aydır aynı mekana giderim daha bir kız hoplatmışlığım yok ama her akşam da çağırıyor zilli. çağıran da 2 aydır bana musallat olan kuru götlü tahta göğüslü bir kız. yani yüzündeki güzelliği olmasa inan 31 e malzeme bile olmaz ama dedim ya yüzü güzel, dili güzel. zaten o da beni sevdiğinden değil paramı sevdiğinden arayıp duruyor.

- aloo aşkım dün gelmedin, özledim seni
- lan siktir 2 aydır oyalıyon beni
- gel gel seninim bu gece.
- bak eğer yine ekersen sa
- gel söz seninim, sabaha kadar sik lan beni.

(evet reis, bu alemde böyle konuşuyorlar) hemen eczaneye gidip 100 lük mavi boncuğu kaptıktan sonra vardım mekana, başladık karıya içki ısmarlamaya;

- bu 6. kadehin serap,
- içesim var tutma beni
- giren bana giriyor ama.
- sen de bana gircen, hem kafam çakırken çok deli sevişirim ben.
- iç kız o zaman,

gece 3 lere kadar hem elleştik hem içtik bunla ve o muhteşem an geldi. evet artık sandalyeler ters çevrilmeye başlanmış ve kimse kalmamıştı. konuştuğumuz gibi taksi tutup alt caddede bunu bekleyecektim. (mekandakiler görmesin diye önlem yani. ağalardan çekiniyor zilli.)

ve yüce tanrım, uça uça geliyordu. uça uça derken, rüzgarlı hava yani, bu da kuru kemik ya savrulup duruyor mal, tam düşerken taksinin kolunu tutup bindi arabaya, oturdu yanıma. heyecanlandım lan, içim kıpır kıpır olmaya başladı. sonuçta hoşlanmıştım ondan, bir gece de tanışıp sevişme olmayacaktı, tanıyorduk birbirimizi. huyumuzu suyumuzu, doğum tarihlerimizi, tuttuğumuz takımları, sevdiğimiz dizileri her şeyi biliyorduk. aşk değil başka bir şeydi bu. sevişmemiz gayet zevkli olacaktı, en azından ben öyle sanıyordum yani öyle olmalıydı. daracık kalça minicik surat, tomurcuklanmış göğüs... evet öyle olmalıydı. kendimi cennete yolculuk yapıyormuş gibi hissettim ve çaktırmadan esneme bahanesiyle viagrayı da yutup vardık eve.

- vodka var mı?
- serap çok içmedin mi?
- ver ver bi şey olmaz bana.
- sevişsek diyom hani.
- hem içelim hem soyunalım, doldur sen.

sinirlenmiştim. 20 liği kavradığım gibi başladım buna koymaya. yarısına kadar koydum 'durma koy koy ' dedi. acı olur, tadını alamazsın dedim ' sen durma koymaya devam et' dedi. sonra üzerine kolayı da ekledim. artık votkası hazırdı ve başladık bunla soyunmaya, o soyundu ben soyundum, o soyundu ben soyundum, o soyundu ben durdum. ben durdum o soyundu. ben şok olup koltuğa yapıştım o soyundu, ben giyinmeye başladım o külotunu çıkardı. amk o nasıl fizikti lan öyle. bi de dans etmesi yok mu, neyin var da neyin havasını yapmaya çalışıyorsun it, bildiğin afrika'dan gelip mülteci olarak sığınmış 127 gün yemek yememiş biri. allama benim göğsüm onunkinden daha iri.

ve beni çekingen götlü biri sanmış olacak ki birden kucağıma oturmuştu. delice öpüyor, boynumu falan emiyordu, elleriyle penisimi okşayıp göğüs uçlarıma küçük masum ısırıklar atmaya başladı. inanın viagranın hatırına kalktı, yoksa zerre etkilenmemiştim. kalkan penisimi indirmek için bunu usulca koltuğa uzattım, bütün kemikleri abaküs gibi karşımdaydı. abartmıyorum kırık çıkık için röntgen çekilmesine, o doktorlara boşuna para vermesine gerek yok. resmen kaburgaları sayılıyordu. buralarda bi yerlerde iki meme olacağını bildiğimden hemen karın boşluğundan ( ne boşluk ne boşluk, bildiğin kuyu, italyan çukuru ) yukarıya doğru öpe öpe çıkıyordum. derken dudağıma bir çıkıntı deydi, ahan dedim kesin meme ucu bu. bedava cola kazanmış velet gibi sevinmiştim, du şunu bi ıstırayım, hafif bi dilleyim dedim. dilledim dilledim, çılgınlar gibi yalanıp kemirdikten sonra dilimi diğer memeye doğru yola çıkardım. arandım tarandım fakat orada meme falan yoktu, ulan dedim bu tek göğüslü mü amk. şöyle çaktırmadan hafifçe doğrulup olayı çözmek için kuş bakışı baktım.

vay vay vayy, dakikalarca yaladığımız şey meğer kızın ben'iymiş aga.. sikerim lan böyle sevişmeyi deyip dayadım küsküyü buna.

dayamaz olaydım.. tek kişilik orkestra mübarek;
forsstttttttt,,, şortsssssss,,, fırstttttt,,, pıfsssssss,

ulan amından tüm notalar çıkıyordu, senfoni orkestrası gibi..dellenmiştim amk.

eğilip alete baktım, bakayım harbi sevişiyoz mu diye. evet sevişiyormuşuz reis. böyle laşkalaşmış bir vajina olamaz. biz de sanıyoruz ki sıfır bedenli kızlar dar kukuludur.

nah dar kukuludur.

o da diğerleri gibi bildiğin vajinaymış meğer. kolunu soksan bacak bacak diyen cinslerden. hülasa, yalan oldu sevişmemiz. o sesler ( forst fırtt sesleri) kesilsin diye sasha grey'i düşünerek attırdım, şükürler olsun ki başarmıştım.

kurban olun siz tombul götlü iri memeli kızlara, onlar gibisi var mı lan. hem memesini beraber yalayabiliyonuz. daha ne istiyonuz olum?

cübbeli ahmet hoca, ihsan şenocak ve nureddin yıldız'in ayni gün sohbetlere ara verip veya komple iptal edip evlerine saklanmasi olayidir.

http://i.hizliresim.com/njrobm.jpg
http://i.hizliresim.com/r63o03.jpg
http://i.hizliresim.com/lzybvz.jpg

putin reis henüz tekke ve zaviyleri kapatmadigina göre bu adamlarin bizim bilmedigimiz seyler bildigini varsayiyorum. bir seyler varsa ya bu cuma ya da gelecek cuma cikar ortaya herhalde. malum cuma rutin darbe ve bombalama günü oldu ülkemizde.

biraz önce aradığım kanal. 02124135600.

yayın yasağı mı geldi hocam diye sordum "yoo" dedi. haberi niye vermiyorsunuz o zaman dedim. haberi nerede gördünüz dedi. ulan internette izledim videoyu ne demek nerede gördünüz. haber kanalı sizsiniz dedim. internette her gördüğünüze inanmayın dedi suratıma kapattı. hz ali aşkına yüce cosmos aşkına bi arayın şunları siz de.

işte böyle böyle alıştırdılar sizi ; masum askerlerimizin ölü bedenlerine...
işte böyle böyle kanıksadınız ; her gün onlarca şehit haberini...

işte böyle böyle sorgulamayı unuttunuz ; askerlerimizi ölüm tuzaklarına itenleri...
bize üstün şehitler diyen korkaklar,trilyonluk villalarında parçalanmış kardeşlerimizin cesetlerini çiğnediler arsızca!..
sormayın,itiraz etmeyin, kabullenin dediler,kirli sakallarını sıvazlayarak...!

doğrusu; ışid'in şehit ettiği askerler diğer şehit askerlerden üstün olması gereken cübbeli ahmet hoca'nın hadsiz söylemi.

yazılı ; http://odatv.com/…s/resimler/cübbeli ahmet hoca.jpg

video; http://odatv.com/vid_video.php?id=8eac4

yok ışid daha büyük kafirmiş de, onunla savaşan daha büyük şehit olurmuş!

milleti halkı allahla uyutup ışid'in katlettiği masum askerlerimizin ölü bedenlerine alıştırmaya çalıştırıyorlar bizi!

adam bundan sonra askerimizi ışid öldürecek alışın , bol bol suriye şehidi türk askeri göreceksiniz demek istiyor...

onlar daha büyük şehit diyerek içimizdeki isyan ve itiraz duygusuna kast ediyor bu adam.

kabullenin diyor halka; ışid'in öldürdüğü güzel ölüdür diyor!

ışid'in askerimizi öldürmesini kutsayan skandal rezalet alçak bir açıklamadır bu!

alışın şehitlere demek istiyor kara sakallı!

alışın daha çok gencecik asker ölüsü görmeye diyor kara cübbeli!

üstün şehit kavramıyla öldürüyorlar askerini,askerimizi!

adam alenen şunu demek istiyor ki; ışid ne de olsa müslüman,bizim askerimizi müslüman olanlar vurursa şehitlerimiz ekstra sevap kazanır...tabi pkk askerlerimizi öldürürse daha az sevap olup,daha düşük profilli şehit oluyorlar!

ulan ciğerimi siktiniz yeter artık be!

sakallarından utan be!

neden askerlerimiz şehit ediliyor,

neden askerlerimiz suriye tuzağında yalnız bırakıldılar,

neden askerlerimizi kahpe soysuzlara yem ettiniz?

diyeceğine;

ne güzel üstün şehit oluyorlar deyip sevinen zihniyet, cehennemin dibine girsin!

türk silahlı kuvvetlerini yüzyılımızın tüm kancıklarına yem edenlere lanet olsun!

demiştim size daha önce, kahpe suriye tuzağında bilerek ölüme sürülen askerlerimizin iç parçalayıcı durumlarını!

ey tuzak ölümlere yem edilen vefalı askerim...seni paramparça ederken soysuz kahpe eller, içine düştüğüm bu çaresizlikten dolayı,senin tertemiz ölünün affına sığınıyorum!....tarihin hiçbir döneminde seni bu kadar yalnız bırakmamıştık!

ahhh şanlı şerefli ordum; bilmem ne oldu bize ki ,ancak senin ölülerini sayar olduk!

gökler ve yerler neden aynı anda yıkılmıyor ey halk!

türk ordusu, suriye cehenneminin ortasında koskoca bir çölde, ölüm pususuna yatmış canilere kurban ediliyor!

ey elleri ayakları kırılasıca vefasız halk; yüreğin mi katranlaştı senin?

askerin,askerim; bir bir kalleş kahpelere yem ediliyor!

gün askere sahip çıkma günüdür...onlar senin askerin,bu vatanın aslan parçaları.
ölmelerine izin verme...!

edit; derdimiz adamın bu alçak yorumunun içeriği değil sadece....derdimiz;

neden askerlerimizin 10'ar 20'şer öldürülmesine hesap sorulmadığı!

neden askerlerimize alçakça utanmazca; öldün ama güzel şehit oldun haaa, diyen insanların boğazına sarılmadığımız!

öldürüyorlar katlediyorlar askerlerimizi, büyük şehit üstün şehit diyeceğine;

neden ölüyor askerimiz neden diye soran yok!

işte bu adamlar yüzünden...!

yarın suriye'den 100 şehit haber gelse;

ooo iyiymiş 100 üstün şehidimiz oldu mu diyeceğiz!

askerlerimiz bir tuzağın içinde amansız katlediliyor ey halk!

akan kanın her zerresinden sorumlusun!

56. recep tayyip erdoğan
57. daeş lideri ebu bekir el-bağdadi

şeklindeki manidar listedir.

ilk defa trollenmiş olmak istiyorum.

ankara 2. sulh ceza hakimliği'nin 2016/6934 d. iş sayılı ve 19.12.2016 tarihli kararı uyarınca kadına erişiminiz engellenebilir.

biletleri ücretsiz dağıtılan yardımlaşma maçı.

yersen tabi...

bu iktidarın her yerinden irin akıyor artık..

şimdiye kadar gördüğum en çapsız genelkurmay başkanı. bunun rutbe almasına okey veren tüm paşalara, hakkımı helal etmiyorum.

rusya'yı artık kimsenin sakinleştiremeyeceği noktaya ulaştıracak saldırıdır. bir takım ülkeler gibi 22 aralık şehitler metrosu diyerek geçmeyeceklerine emin olabiliriz.

edit: saldırı olmadığı açıklanmış. 22 aralık şehitler metrosu iptal o zaman.

mahalle yanarken ortaya çıkan taraktır.

reddit gibi komplocuların cirit attığı yerlere bakarsanız, her şey sahte, biz de matrix'in içinde yaşıyoruz.

sırtından vurulduğu için ve saniyeler içinde yere düşüp öldüğü için kan görmek çok zor ama görünmüyor değil, görünüyor, birazdan paylaşacağım.

bir diğer sebep de kurşunlardan birinin kalbe isabet etmesi. kalp kan pompalamadığı zaman kanama yalnızca fizik kanunlarına göre gerçekleşiyor.

bütün bunların dışında da, insanların yüzde 99'u gerçek bir mermiyle yaralanma görmediği için gerçeği django filmiyle karıştırıyor. hani orada adamlara ateş ettiğinde adeta kan patlaması yaşanıyordu ya, gerçek hayatta öyle olmuyor.

son olarak da, elimizde 1 dakikalık video var, sonrası hakkında görüntü bulabildiğim kadarıyla yok. 1 dakikada ortalığın kan gölü olmaması için yeteri kadar akan kanı emecek kıyafet giymiştir andrey karlov.

ki zaten en başta dediğim gibi karlov'un baş arkasında, yani kanı emecek herhangi bir yer bulunmayan bölgesinde kan görünüyor.

http://i.hizliresim.com/za3jv7.jpg

çünkü çirkinim ve yüzümü örtmek durumundayım.

makyaj da yapamayacağıma göre geriye en iyi seçenek sakal kalıyor.

başka sorusu olan?

uludağ üniversitesi tıp fakültesi' nde tedavi görmekte olan 11 yaşındaki arda için yardım toplanmakta olup aşağıda verdiğim linkten detaylı bilgi alınabilir.

https://www.facebook.com/…tek/posts/229409900820039

facebook kullanmayanlar için ise ilgili metin şu şekildedir:

arda’nın dolayısıyla bizim hikayemiz şubat 2014 te başladı. bilemezdik ki karanlık bir güne uyandığımızı. oğlumu okula gitmesi için uyandırdığımda bir isteksizlik ve kırgınlık fark ettim. gün içinde merak edip okula uğradığımda halsizliğinin arttığını ve yürümede zorluk çektiğini gördüm. hemen u.ü.t.f. aciline geldik ve serüvenimiz başladı. oğlum7,5 yaşında idi ama hastalığı yaşına yakışmayacak kadar büyüktü. adına lösemi dediler .
ilk günlerimiz çok zor geçti. insan evladının küçücük yaşta kanser olmasını kabul edemiyor. kanser, sanki büyük insanların mücadele edebileceği zor ve arda’mın bedenine çok ama çok büyük gelen bir gömlek gibiydi.
hastalık hakkında bilgi edinince umutlanmaya başladık. evet zordu, ama neden olmasın dedik. çocukluk çağı kanserlerinden en iyi yanıt vereniydi. hep birlikte bu işin üstesinden geliriz dedik. nitekim arda tedaviye iyi yanıt verdi. o kadar iyi bir tedavi süreci geçirdik ki tanı anından 9 ay sonra okula geri döndü. bir yanımız tekrar korkusuyla çırpınırken bir yanımız da hayata dair planlar, hayaller kurmaya başlamıştı bile…
ve kasım 2015 te tekrar yıkıldık. arda’nın hastalığı tekrar etti. ilk tanı anı da zordu elbet ama hastalığın tekrar etmiş olması daha ağır geldi. hocamız hastalığı erken tekrar eden çocukların tedavi sonucunun çok yüz güldürücü olmadığını söylese de kısa süreli umutsuzluğun ardından yine mücadele ederek bu işi başaracağımıza kendimizi inandırdık. çünkü oğlumun yaşam enerjisi içimizdeki tüm sönen mumları tekrar yakmıştı.
ağır kemoterapilerin ardından haziran 2016 da arda kemik iliği nakli oldu. nakil sürecimiz güzel geçti. “yaşasın oğlumuz yeniden doğdu!” diye düşündük. istanbul’dan evimize dönebilmenin sevincine paha biçilemezdi. haftada bir istanbul’a kontrollere gidiyorduk. ve yine planlar yine hayaller başladı.
ama maalesef bu da uzun sürmedi. nakilden üç ay sonra hastalık tekrar etti. bu sefer ümitlerimiz iyice azalmıştı. arda’mın küçük bedeni denenen son kemoterapilere de yanıt vermedi. hocamız “isterseniz eve götürebilir, isterseniz de denemediğimiz kemoterapi kombinasyonlarını deneyebiliriz ama bilin ki fazla iyileşme beklentimiz yok.” dedi. dünya başımıza yıkıldı, zaman durdu o an. morfinin bile rahatlatamadığı ağrısıyla oğlumuzu eve de götüremezdik...
beynim bir türlü oğlumu kaybedecek olmayı kabul edemiyordu. dipten bir çıkış yolu mutlaka olmalıydı. böyle bitmemeliydi günahsız bir yavrunun hayat mücadelesi. üstelik oğlum yaşam enerjisi ile dopdoluyken... arda’nın, oğlumun, canımın :”anne bu yaşadıklarımı, yaşadıklarımızı bir gün unutur muyuz?” sorusu ile gözyaşımızı sildik ve “haydi kalk bir yolu vardır elbet, hiçbirşey tedadüfi yaşanmıyor hayatta...”dedik eşimle beraber.
internet üzerinden yaptığımız araştırmada yurt dışındaki bir çalışma karşımıza çıktı. özellikle arda’nın durumunda olan dirençli lösemililer üzerine bir çalışma. %93 başarı oranlarından bahsediyordu. hocamızın da yardımı ile londra ve seattle daki çalışmayı yapan hastanelerle iletişime geçtik. seattle’ daki hastaneden olumlu yanıt geldi. oğlum hayatta ve onun için büyük bir umudumuz var artık.
yine karanlıkta bir mum ışığı göründü bize. aynı zamanda bu tedavi kimbilir arda ile birlikte kaç çocuğa umut olacak?
arda seattle childrens hospital tarafından tedaviye uygun bulundu fakat bizden tedavi bedeli olarak 455.000 $ talep ettiler. hatta nakilde orada yapılırsa 1.000.000 $ talep ediyorlar. amacımız kanserli hücrelerden kurtularak ilik naklini tekrar türkiye’de yaptırmak.
miktar çok fazla fakat ucunda oğlumuzun hayatı olabilir belki. ne yapıp edip denemeliyiz. bizim yerimize hangi anne baba bunun mücadelesini vermez ki. şu an uludağ üniversitesinde oğlumun amerika ya gidebilmesi için gereken kemoterapi tedavisi görüyoruz ve bu miktarı toplamak için mücadele ediyoruz. zaman darlığının olması da ayrı bir zorluk. 20-30 gün içinde amerika’daki tedavisine başlanması gerekiyor.
ben hemşireyim, eşimde makine mühendisi. tüm varımızı yoğumuzu oğlum için harcamaya hazırız. oturduğumuz evi ve arabamızı satışa çıkardık. bunlarla birlikte miktarın ancak dörtte birini karşılayabiliyoruz..
umarım bu bizim için en dip noktadır. artık buradan çıkışa geçmek için dua ediyoruz.
yüreği yaralı bir anne olarak, oğlumun hayatını kurtarmak adına önümüze gelen bu fırsatı değerlendirmek için bize el uzatmanızı diliyorum. ve dua ediyorum. allah hiçkimseye bizim yaşadıklarımızı yaşatmasın ...
suzan zağaralı adalı
ev+araba+nakit birikimimiz: 125.000 $
arkadaş+aileden toplanabilen: 30.000 $
toplanması gereken yaklaşık tutar: 300.000 $
yardımlarınız için banka hesap numaramız;
halkbank
arda adalı
ıban : tr54 0001 2009 2920 0001 0210 25
şube kodu : 0292
hesap numarası : 01021025

resmi yazılar ve hesap numarası:

http://i.hizliresim.com/o0jvko.jpg
http://i.hizliresim.com/o0jv62.jpg
http://i.hizliresim.com/mo0daa.jpg

bir kez de ben anlatmayı deneyeyim. şu anda suriye'de olma sebebimiz kürt kantonlarının birleşmesini engellemek. peki neden bu duruma düştük? çünkü stabil durumdaki suriye devletinin stabilitesini bozdun. bunu neden yaptın? 364313241321 defa anlatıldı, katar doğalgazı için.

suriye'nin stabilitesini bozup iç savaşı gazlarken oluşan otorite boşluğunda kürtlerin kendi yönetimlerini oluşturacaklarını neden hesaplamadın? çünkü esad birkaç aya düşer sandın. neden böyle sandın? çünkü dünyaya dincilikten bile dar olabilecek tek gözlük olan mezhepçi gözlükle bakıyorsun ve suriye halkının, sırf senin silahlandırdığın kafa kesiciler sünni diye onlarla birlikte isyan edeceğini sandın.

mezhepçilik belası... temeli akılla, bilimle değil bu kadar uyduruk bir ideolojiyle attığın için bu temel üzerine attığın her adım kaçınılmaz olarak hatalı oluyor.

bu arada muhalefet ne dedi? girme amına koduğumun ortadoğu bataklığına diye diye insanların dilinde tüy bitti mi? bitti. dinledin mi? hayır. her zamanki gibi gene sen haksız muhalefet haklı çıktı mı? evet. sıçtığını ne zaman anladın? putin'i karşına alınca...

hep aynı döngünün içindeyiz. "cemaate devleti verme" dersin, 10 yıl sonra akılları başlarına gelir. "bak bu ergenekon falan hikaye, abd cemaat eliyle amerika karşıtı subaylara operasyon yapıyor" dersin, 10 yılda kafa yerine gelir. "suriye'ye bulaşma, suriye'nin toprak bütünlüğü bizim de lehimize", 5 yıl... "bu kadar ucuz dövizi bir daha bulamayız, bu fırsatı inşaatla harcama", 15 yıl... "rus uçağını düşürmek hataydı", bunu muhalifleri rusçulukla suçladıktan sonra putin'den yedikleri dayakla 1 yılda anlamayı başardılar.

şimdi başkanlık sistemi diye getirilenin diktatörlük olduğunu, kuvvetler ayrımını tamamen ortadan kaldırıp meclisi ve yargıyı süs haline getireceğini, türkiye'nin bunu kaldıramayacağını anlatmaya çalışıyoruz. bakalım neler olacak.

rusya ve iran'la suriye'nin toprak bütünlüğü üzerinde anlaştığımıza ve rusya'ya kazık atacak gücümüz olmadığına göre el-bab'ı esad'a vermek üzere almaya çalışıyoruz demektir.

türkiye tarihinin gelmiş geçmiş en beceriksiz, en etkisiz, en burnunun ucunu görmekten aciz hükümeti yüzünden bu haldeyiz. bu ülke kuruluş dönemi dışında hiçbir zaman rasyonel bir şekilde yönetilmedi ama bu kadar akıldan, mantıktan uzak bir yönetim de hiç olmamıştı.

ne yapıyorsun sayın cumhurbaşkanım,
uyuyor musun ?
ben uyuyamadım,
sinir krizi geçirmekteyim,
haberin var mı ?
belki de etrafını sarmış yalakaların cesaret edip söyleyemedi,
ben söyleyeyim dedim,
türkiye cumhuriyeti tarihinde ilk kez iki askerimiz canlı canlı yakılarak öldürüldü.
iki askerimiz,
hani beğenmediğin iki ayyaş dediğin adamlar vardı ya ?
ha işte onlar bir askerimiz için dünyayı dümdüz ederlerdi,
sen ne yapıyorsun ?
uyuyor musun?
devam et böyle,

--- spoiler ---
nüfus cüzdanını otelde bırakan rus büyükelçi andrey karlov'un katili mevlüt mert altıntaş’ın ele geçirilen cep telefonunda, 4 haneli şifre tespit edildi. kırılamayan şifreler için ruslar destek verecek.
--- spoiler ---

abi tuş kilidi olmasın o? ruslara gerek yok, götürün sirkeci'ye iki dakikada kırsınlar.

bu arada ilgili haber.

(bkz: cahillerin ateistleri ateis sanması)

akıllara tekrar şu karikatürün gelmesine neden olan zam.

- arabanız nerde?
- arabayı da mı getiriyorduk ?

daha rahat torpil yapabilmeyi amaçladığını düşündüğüm uygulamadır.

optik okuyucularla bile en kıytırık sınavın okunup değerlendirilmesi 1 ay sürerken milyonlarca sınav kağıdını nasıl kısa sürede değerlendirecekler ki? üstelik bu iş için birden fazla kişinin manuel işlem yapması gerekecek. değerlendirilecek olan şey yorum ve analiz yeteneği ise bunun kıstası nedir?

elbette bu tarz kaygılar sistemi yaratanlar tarafından güdülmemektedir. onlar torpili kolaylaştırma derdinde.

ilk değildir ve maalesef son olmayacaktır.

(bkz: çuval olayı)

(bkz: türkiye'nin süleyman şah türbesini ışid'e vermesi)

(bkz: akp döneminde gerçekleşmiştir)

o an karar aldım. bundan sonra tırnak işaretiyle başladığım her cümleyi, parantezi kapayarak bitirecektim.

twitter ve youtube uzun bir süre kendine gelemez. ekşi sözlük'ün de durumu parlak değil.

beslediğimiz köpek bizim elimizi ısırdı, bizi yönetenlerin zorla kafamızı kuma gömmekten başka çözümleri yok.

bu ülke bu dünyanın cehennemi.

kendiniz çalıp kendiniz oynuyorsunuz amk başlığında göt kılları kudurun. asker felan sikinizde değil siz anca işid pkk fetö gibi adamların sürekli götlerini yalarsınız. birgün devran dönecek o solculara yalvaracaksınız ülkeyi kurtarın diye. kansız köpekler.

saldiriyi burkalilarin yapip yapmamasinin onemli olmadigi yasak. buradaki mesaj aciktir.

"cogunuz ulkeye multeci olarak gelen muslumanlarsiniz. iyi kotu is, yardim, devlet destegi buluyorsunuz. dininize, kilik kiyafetinize karisilmiyor. ama topluma saldirmaya devam ederseniz once ozgurluklerinizi elinizden aliriz sonra da ananizi sikeriz"dir.

yedikleri kaba sicanlara her sey mubah bence.

bir grup sado-mazoşistin, hayvan hakları ayağına outdoor fantazi gerçekleştirdiği performans.

22 aralık 2016 halep'in düşman işgalinden kurtuluşu.

asın bayrakları.

rüzgar bile istememiş de pankart açılmamış aq. ya da bu kamiller becerememiştir.

gençlik istedi yeni anayasa geli....

gelemedi.

(bkz: arap afedersin)

arapların bu dünyanın orkları olduğunu kabullendiğiniz an, bunlara şaşırmazsınız.

"bunlar dininde imanında, namazında niyazında insanlar" diyen dindar amcadır.

"yol yaptılar" diyen hamal amcadır.

"çok şükür allah devletimize zeval vermesin" diyen işsiz teyzedir.

"benzin zammı beni ilgilendirmez, ben hep 50 liralık alıyorum" diyen şoför dayıdır.

"rusya'ya haddini bildirdik" diyen ve elindeki domatesi satamayan pazarcı abidir.

"herkes bize düşman, almanya bizi kıskanıyor" diyen öğrenci arkadaştır.

"aman olayın resimleri ve videoları ortada dolaşmasın ki 2 gün geçmeden unutabilelim" diyen ekşisözlük yazarıdır.

unutma güzel kardeşim. izle bütün görüntüleri. bilinçaltına öyle bir işlesin ki görüntüler, bir daha hiç unutamayasın. belki o zaman bir şey değişmeye başlar ülkemde.

"seks"i, "sikmek" olarak algılayan erkekler bunun başlıca sebebidir.

edit: biraz da sevişmeyi deneyin lan. inanın daha zevkli.

(bkz: büşra sıkarım bak düzgün dur)

iyi düşünülmüş sistem.

bence, devlet ve milletin bekası için kapsamının genişletilmesi gerekir. düşün evin içinde sigara içiyor, twitterda geziniyorsun. birden ekrana geliyo;

- cezai müeyyidesi var yalnız!!!!

(bkz: çay)
bisküviyle..

türkiye cumhuriyeti kurucusu mustafa kemal atatürk ve cumhuriyetin kuruluşunda şehit olan kahraman ordumuza edilmiş küfür.

tarihten silinmek üzere olan bir halkı yeniden küllerinden doğurmuş bir lidere edilmiş küfür.

bu cumhuriyet kurmak için:

doğu cephesinde(ermeni harekatı) 46 şehit 76 yaralı.

batı cephesinde:
gediz muharebesi 181 şehit 135 yaralı

1. inönü savaşı 95 şehit 183 yaralı

2. inönü savaşı 1499 şehit 2470 yaralı
kütahya eskişehir muh. 1522 şehit 4714 yaralı.

sakarya savaşı 3282 şehit 13618 yaralı
büyük taarruz 2542 şehit 9977 yaralı.
--------------------------------------------------------------------------
toplam subay ve er 9167 şehit 31173 yaralı.

çeşitli adi ve bulaşıcı hastalıklardan ölenlerin sayısı muharebelerde öelnlerin iki katından fazladır...

bütün kayıp şu durumdadır:

muharebe meydanlarında ölen 662 subay 8505 er
yaralanma sonucunda ölen 53 subay 1665 er
çeşitli hastalıklardan hastahanelerde ölen 147 subay 22543 er
asker alma mıntıkalarında ölen 118 subay 2838 er
kıt'alarda muhtelif surette ölen ---- 688 er

--------------------------------------------------------------------------
toplam 980 subay 36239 er

yalnız subay kayıbı nın muharebelere göre dağılımı şu şekildedir:

birinci inönü muharebesinden önceki devre...... 28şehit 16yaralı 187 esir
birinci inönü savaşı.................................... 8 şehit 19 yaralı 9 esir
ikinci inönü savaşı..................................... 91 şehit 181yaralı 54 esir
kütahya-eskişehir muharebelerinde................ 121 şehit 267 yaralı 54 esir
sakarya muharebesinde.............................. 345 şehit 1217 yaralı 49 esir
büyük taarruzda....................................... 122 şehit 381 yaralı 7 esir
--------------------------------------------------------------------------
toplam ....................... 715 şehit 2081 yaralı
360 esir

çanakkale'de illere göre şehit sayısı

adana (842), adıyaman (11), afyon (95), aksaray (285), amasya (32), ankara (1772), antalya (183), artvin (10), aydın (1746), balıkesir (2779), bartın (254), bayburt (21), bilecik (854), bingöl (8), bitlis (59), bolu (1405), burdur (606), bursa (3737), çankırı (972), çanakkale (1788), çorum (1333), denizli (2195), diyarbakir (49), edirne (858), elazığ (159), erzurum (109), eskişehir (843), gaziantep (502), giresun (114), gümüşhane (39), hatay (283), içel (1218), ısparta (55), istanbul (1648), izmir (1720), kahramanmaraş (213), kars (1), kastamonu (2425), kayseri (771), kırıkkale (232), kırklareli (366), kırşehir (448), kocaeli (583), konya (2683), kütahya (1487), malatya (141), manisa (2174), mardin (7), muğla (671), muş (7), nevşehir (525), niğde (509), ordu (56), rize (71), sakarya (526), samsun (44), siirt (40), sivas (25), tokat (47), trabzon (155), tunceli (30), urfa (383), uşak (818), van (36), yozgat (661), zonguldak (753).

bütün harp boyunca gerek muharebelerde gerekse muharebeler dışındaki harekatta subay ve er olarak yaralananalar 33.685 kişidir.bunun 33.460'ı ateşli silahlarla 225'i de süngü ile yaralanmıştır.
harp sonunda malul kalanlar ise 159 u subay ve 1284'ü er olmak 1443 kişiden ibarettir...

bütün bunları geçip günümüz türkiyesine bakacak olursak; son 5 yılda gelen şehit cumhuriyet tarihinde görülmemiştir.

ya hak.

ya vicdan.

ya vatan.

unutmayın unutturmayın, elbet gün gelir hesabı sorulur bu ihanetlerin.

şu videoda görülen harekettir; https://twitter.com/…oran/status/811949301354074112

türk ordusundan aldıkları tanktan ise "ganimet" olarak bahsediyorlar.

bu ülkeyi bu duruma düşürenlerin umurunda olmayacaktır tabii. stepne milliyetçiler de evlerinde oturup küfür edecekler ve konu kapanacak.

edit: bana küfür etmeye başlamışlar. algı yaratıyormuşum. lan geri zekalılar havuz medyası taklidi mi yapalım ülkece?

yok videoyu paylaşan kişi pkk'lıymış da bilmem ne. videoyu paylaşan kişi akp'nin has kankası olan barzani'nin hükümetine bağlı bir gazeteci. kuzey ırak yönetimiyle pkk'yı ayırt edemeyen dangalaklığa cevap yetiştiriyoruz hale bak.

edit: bayrak falan dedik de. çok vahim görüntüler geldi arkasından. lanet olsun. "bu başlığı devlete şikayet ettim" diyen orospu çocuğuna da lanet olsun. namussuz pezevenkler.