Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. avrupa'dan ürün almıyor tatile gitmiyoruz
-
2. kararı yok hükmünde sayıyoruz
az önce cnntürk ekranında gördüğüm yazı. arka planda ömer çelik.
yani diyorlar ki ap istediği kararı alsın biz yok sayıyoruz. napcanız, akp genel merkezinde 7şerden iki takım kendi kendinize müzakere mi etceniz? "avrupa birliği" yerine "avruba dirliği"ni mi kuracaksınız? lise münazarası mı düzenleyeceksiniz?
(bkz: abidas)
(bkz: nikke)
(bkz: nev balans)
link
edit: imla
edit2: "ab'li yetkililer kendi görüşlerini kurumlarının görüşü olarak yansıtıyorlar " diyor bir de. ya ne olacaktı, yazılı bir kitaptan ya da bir liderden mi alacaklardı talimatları? el kaldır indir olayı o mecliste olmayınca şaşırdınız herhalde.
edit3: link eklendi -
3. eşini en çok aldatan meslek grubu
mühendis değildir zira evlenecek eş bulmakta zorluk çektiğinden kadir kıymet bilir.
-
4. avusturya'nın türkiye'ye silah ambargosu kararı
önemsiz gibi görünse de aslında önemli bir karardır. millet şimdi diyecek "avusturya kim yeeaa, savunma sanayisi mi varmış? keh keh" var kardeşim hem de türkiye'nin savunma sanayinden daha gelişmiş bir sanayisi var. özellikle tabanca, piyade tüfeği, barut, rdx, kurşun geçirmez yelek, miğfer(jöh'lerin kullandığı miğferler avusturya yapımı) gibi teknolojilerde ileriler ve türkiye, avusturya'dan baya bir gerekli ekipman ya da yan malzeme almaktadır. avusturya savunma sanayi, almanya tarafından desteklenmektedir. aslında almanya gözdağı veriyor türkiye'ye ayağını denk al mahiyetinde
(bkz: kavga öncesi önden çocuk yollamak) -
5. kıçımı yırtıp 2000 tl den fazla veren iş bulamamam
mezun olalı 3 sene olmuş, hiç işsiz kalmadım. öyle bulduğum işe kafamı gömüp kapanmadım da. askerliği de yaptım. ama yok. iş var mı var. 1500'e çalışacaksan var, 1750'ye var, hadi zorlasan 2000'e de var. onun dışında bi sikim bulamıyorum. hem de yükselebileceğin terfi edebileceğin işler de olmuyor bunlar. 25 sene çalışıp sürekli 1800-2000 tl civarında maaş alıp emekli olacağın işler. ne pozisyon değişebilir ne de maaşın. yaptığın işin çok da önemli olmadığı, diplomadan doğan imza hakkın için yaptığın işler.
çok da severek okudum psikoloji bölümünü. girmeden önce herkes woaaw psikoloji falan diyordu. okurken herkes wooaaw psikoloji ha, iyi kazanıyorlar falan diyordu. tabi kimsenin bi sikim bildiği yokmuş. psikoloji bölümü mezunu olunca herkes seni çocuklar duymasındaki psikolog sinan bey olup meltem hanım'la terapi yapıp paraları cukkalıcaksın sanıyor da öyle bir dünya varsa da ben görmedim. ya kpss kasıp memur olacaksın 2700-3200 aralığına talim edeceksin ya da özelde özel eğitim merkezlerinde, engelli bakım merkezlerinde, özel okullarda falan sürünüp 1500-2000'e talim edeceksin. kısaca fen-edebiyat mezunu olma aç kalırsın sevgili üniversite öğrencisi adayı. sonuç olarak şu anda mezun olduğum bölümle pek de ilgisi olmayan başka bir işte çalışıyorum 2000 tl'ye ve bir yandan da yüksek lisans yapıyorum mezun olduğum bölüm dışında başka bir mesleki yeterlilik edinebilmek için. zira bölümden de soğudum bu sektör yüzünden. en son iş görüşmesine gittiğim özel eğitim merkezi de psikologlarının iş değiştireceği için işten çıkacağını söyledi ve maaş beklentimi sordu. maaş beklentisi olarak 2200 tl deyince de ''o kadar verseydik şu andaki psikoloğumuz ayrılmazdı'' yanıtını aldım. kadın 20 senelik deneyimliydi alanda.
neyse kıçımı da yırtsam sonuç bu işte. sikeyim böyle hayatı. asla mezun olup 5-6 bin tl'yle işe başlamayı bekleyen tiplerden olmadım ama gidişatı gördükçe karamsarlaşıyorum. 1500 tl'yle başlayacaksam en azından bi 5 sene deneyim ve çalışmadan sonra 3000 tl - 3500 tl alabileceğim bi iş olsun isterdim. ama yok. üniversite mezunu olmanın tek getirisi kas gücüyle çalışan adamlarla aynı parayı alıp masa başı çalışmam. bi de mesleki ünvanın kas gücüyle çalışanlara göre birazcık daha prestijli olması. eve giren ekmek parası aynı. kendimi onlardan üstün görmüyorum asla ama maddi anlamda bir fark olmayacaktıysa ne bok yemeye okuduk o kadar sene diye düşünmeden edemiyorum. şimdiye usta başı falan olmuştum oraya harcayacağım zamanla. pimapen, iç dekorasyon ne bileyim laminant parke falan döşeme öğrenseydim şimdi daha çok kazanırdım. sikik ergenler de hala gidip ben psikolog olcam diye psikoloji bölümü yazıp duruyor. gelin gelin ebenizin amını olursunuz. milyon tane psikolog doldu ülke.
zaten psikoloji sektörünün koca bir yalan girdabı olduğunu eninde sonunda bir çok kişi anlayacak. o gereksiz yere yapıp 250 tl istediğiniz zeka testlerinden tutun, suçu eğitim ve aile sisteminde bulmayıp çocuklara hiperaktif yaftası yapıştırıp ritalin alan haplanmış ve seansına 200 tl aldığınız zombi çocuklar üretilmesine katkıda bulunduğunuz için, aslında bir çok konuda bir bok bilmeyip de sektör gereği her şeyi biliyormuş gibi davrandığınız için. psikoterapi anlamında bir halt bilmeyip sırf 5-10 bin tl verip kazıklandığınız için bir nane sandığınız siktiriboktan sertifikalarınızı çerçeveletip astığınız için... daha kendi hayatlarınızı düzene sokamamışken aile ilişkileriniz berbatken ve kendi çocuğunuzla bile doğru dürüst iletişim kuramazken ukalalık taslayıp başkalarının hayatına 'yönlendirme' ve 'müdahale' yaptığınız için ve bu ithama karşılık ''o iş öyle olmuyor'' tavrını takındığınız ve o işin nasıl olacağını sorduğumda bilmediğiniz için. nasıl yapıyorsunuz diye soranlara gerçekten aldığınız eğitimin çok çok temel kaldığını bilmenize rağmen 'biz bu işin eğitimini aldık.' dediğiniz için... yüzde doksanınızın böyle olduğunu siz de biliyorsunuz.
neyse telefon çalıyor.
edit: eleştirilere bir nebze cevap : (bkz: #64286984)
okumaya üşenenlere not : iş beğenmeyip evde oturan adam yaptılar ya okumadan ben daha bişi demiyorum. 3 senedir işsiz kalmadım, 3 senedir çalışıyorum arada askerlik de yaptım, bir de yüksek lisans devam ediyorum. şu anda da tam zamanlı bir işte ders saatlerim maaşımdan kesilmek suretiyle çalışıyorum. açıköğretimden okuduğum okulu saymıyorum zaten herkes yapıyor. adam bana evde oturan iş beğenmeyen adam diyor. ne diyim... bi de o bok attığım sertifikaların falan hepsini de aldım binlerce lira vererek hani özgeçmişim dolu dolu 3 sayfa tüm eğitimleri, sertifikaları, iş-staj deneyimini falan yazınca. onların da bi boka yaramadığını anlatıyorum burada size.
edit2: yavaş yavaş üniversitede yatarsancılar toplaşmaya başladığına göre... üniversite süresince 4 stajım var, toplum gönüllüleri vakfı, büyükşehir belediyesi gönüllü takımı, greenpeace ve sosyal haklar derneği, türk psikologlar derneği gibi derneklerde 7 yıldır aktif gönüllüyüm. 30'u yakın sosyal sorumluluk projesinde koordinatör ve katılımcı olarak yer aldım. karşıma çıkan her mesleki eğitimi dişimden tırnağımdan arttırıp aldım. katıldığım informal eğitimlerin de haddi hesabı yok. ama olmuyor kardeşim işte.
en sonunda cv koyduracaksınız buraya.
edit3: soranlar oldu. şu anda psikologluk yapmadığım işten 2000 tl kazanıyorum. psikolog olarak 2000 tl veren yer de vardır ama ben bilmiyorum. -
6. 24 kasım 2016 suriye'de 3 şehit verilmesi
savaş sebebi olan eylem değildir. savaş sebebi olan eylem türkiye askerlerinin suriye sınırını suriye'den izin almaksızın geçmesidir.
-
7. kendisini başöğretmen ilan eden lider
savaşa girmeden kendini başkomutan ilan edenden bin kat evladır.
-
8. kadir inanır'ın filmde eşcinsel oğlunu dövmesi
(bkz: başlık ve nick uyumu)
-
9. fetö ekonomik operasyon yapıyor
girilen ekonomik krizin faturasını the cemaat'e atan ülke başbakanımızın beyanatı.
twit
(bkz: mağdur geldi hanım)
sıfır sorumlulukla ülke yönetmek ne güzel. kötü her ne olursa olsun bu, hükümet dışında herhangi bir şey yüzünden gerçekleşmiş oluyor.
ülkedeki herhangi bir kötü olaydan gidişattan kesinlikle sorumlu değiller.
ve ilginci millet bunu yiyor.
dolar neden yükseldi diye sokak röportajı yapılsa 10 kişiden 5-6'sı fetö diyecek.
bu ülke bu kafayla bu günlere nasıl gelebildi, nasıl ayakta kalabildi, gerçekten hayret. -
10. 24 kasım 2016 fenerbahçe zorya luhansk maçı
deplasman tribununde 8 kisi var. farkli yerlere oturmuslar. lan insan bari sohbet eder sen kiev'in neresinden diye
debe editi: senin anıtkabirin olmayacak, her sene öldüğün gün ve saatte saygı duruşu olmayacak sen sadece öleceksin.. daima yaşasın mustafa kemal atatürk ilke ve inkılapları. -
11. 24 kasım 2016 adana patlaması
hiçbir türk tv kanalını izlemem. çünkü bana göre hepsi yandaş. sadece halk tv izlerdim. darbe döneminde o da akp ağzı yapınca kafada bitirdim kanalı.
neyse, haberleri internetten ve ekşi sözlük'ten takip ederim. sadece bu tür olaylar ilk olduğu anda görüntüleri izlemek için açarım. işte az önce cnn türk'ü açtım, tam o sırada dha muhabiri bağlandı canlı yayına.
muhabir, canlı yayında olduğunu farketmeden "yeni bilgileri canlı yayında verecek miyim?" dedi. şimdi kesin bağlantı kopma ayağı yaparlar diye düşünüyordum ki telefon bağlantısı koptu! muhabir tekrar bağlandığında ise spikere "yeni bilgi yok" dedi!
iğreniyorum lan sizden! -
12. 24 kasım 2016 ap'nin ab müzakerelerini dondurması
-
13. 30 yaşından sonra yurtdışına taşınmak
eski iş kolu müdürüm vardı, 60 yaşında, adam şirketin amerika lokasyonuna geçti.
kazandıklarına bakalım;
-çocukları amerikan üniversitelerinden kabul aldı, orada okuyacaklar.
-hayat standartı yükseldi, hem parasal hem sosyal olarak.
-artık insan haklarına daha çok değer verilen bir yerdeler,
-kafasına esince tecavüz yasası, gündem değiştirmek için “lozan hezimetti”, her şey bitince “vahdettin hain değildi”, o da işe yaramazsa “bütün suçlu 1940 cehapesi” diyen birileri bu adamı yönetmeyecek,
-kural ülkesine gitti. mesela eşi, çocukları kırmızıda geçen arabanın kendilerini ezme ihtimalinin azaldığına eminler, çünkü eminler ki orada kurallara uymayanlara ağır yaptırımlar var,
-işi hukuka kaldığında biliyor ki "o hakim benden", "o savcı bizden değil" anlayışı orada yok,
-eşine, kızına sarkıntılık eden insanlar komünü, cinsel açlık ülkesinden sıyrıldı,
-göz zevkinden yoksun, kuralsız, dayanıksız evlerin oluşturduğu beton tarlasında değil, oğullarının hobileriyle uğraşacağı garajlı bir evleri var,
-işten çıktığında kalabalıklar, trafik içinde kaybolmayacak artık, müdürün işten çıktığı alandaki yol; 2'şerli 3 adet yolun birleşip önce 3 sonra 2 şeride düştüğü bir yer, bazen 1 kilometre yolu 40 dakikada alıyordu, artık şehir planlamasının en güzel yansımalarından birinde yaşamını sürdürecek,
-"biz müslümanız, onlar gavur" diye batıya giydiren ama her türlü kul hakkı yiyen, devletin malını sahiplenen, rüşvetle iş yapan, vergi kaçıran, birlikte yaşamanın getirdiği sıraya girme, karşıdakine saygı, hoşgörü ve yardımseverlikten nasibini zerre almamış riyakar adam sayısı daha az,
-telefonla "paranız pkk’ya geçti, şuraya para gönderin de sizi kurtaralım" diyen dolandırıcı sayısı daha az,
-yanında çalıştığı herkes oraya hak ettiği için seçildi, birinin yeğeni olduğu için değil, liyakatin adaletini hissedecek,
-yolda görevini yapan memura "sen benim kim olduğumu biliyor musun?" diye dayılanan bir adam olmayacak, çünkü oradaki adamlar götündeki kan miktarının bu şekilde dayılanma için yetersiz olduğunu biliyor,
bak biraz karışık oldu ama 60 yaşında da olsa taşınmanın iyi, güzel tarafları sayabildim;
bu adam türkiye'de en az 20.000 tl net para alıyordu. şirketin kendisine tahsis ettiği araba 5 serisi bmw'ydi.
ve en az 70 milyon insanın gıpta ile bakacağı bir yaşam, onu mutlu etmedi.
neden;
daha insani yaşam koşulları mevcut.
o yüzden buraya özlem duymamak için çok fazla neden var, ha sen dersin ki benim özlemim ince belli bardak, boğaziçi, ayder yaylası, ailemin yanında olmak; bak onu anlarım.
seni ne daha çok mutlu edecekse onu yaparsın.
edit: hep iyi yönlerini yazmışım, göç etmenin kötü yönlerini sadece çay özlemi olarak basitleştirmişim gibi oldu.
vergilendirme, eğitim ve sağlığa ödenen paralar, ırkçılık vs. bunların bazı ülkelerde bizden daha fazla olduğunu biliyorum, keza gsmh'sı bizden fazla olmasına rağmen alım gücü bizden az olan yerler de var.
ama günümüz şartlarındaki hukuksuzluk, kuralsızlık ve hak yeme öyle boyutlara ulaştı ki bunları gözüm görmüyor.
arkamda bıraktığım annemi özlerim bir tek. -
14. şangay beşlisi deyince akla gelenler
ne yaparsam edeyim aklima jackie chan geliyor. boyle artistik ve komik hareketlerle kotu adamlari dovuyor falan.
-
15. 24 kasım 2016 dolar kuru
2018 tahmini 1.80 olan ve kendine o kadar güvenip bir de milletin okuduğu üniversiteye bok atan adamlara akıl sağlığı diliyorum.
devlet üniversitesi mezunuyum; herhangi bir suser karşı çıkmayacaksa konuya dahil olmak isterim. hangi ekonomik veri veya siyasi veri ile tl güçlenecek merak ediyorum. 4 aydır ohalle yönetiliyorsun, sokaktan tekrar tankların gecmeyeceğinin garantisi yok. her gün bir kuruma kayyum atıyorsun. siyasi parti liderlerini içeri tikiyorsun, belediyelere cokuyorsun, gazetecilere cokuyorsun gazete kapatıyorsun, 3 kredi derecelendirme kuruluşunun 2 si seni güvensiz görüyor. yabancı yatırımcı ülkeden kaçıyor, tl nin itibari yerle bir olmuş insanlar dolar alıyor, ülkeni tek ayakta tutan inşaat sektörü zarar görecek diye faiz artiramiyorsun, üstelik dolara en kısa sürede müdahale edebileceğin faizi artırmak yerine hala düşürün diye bankalara çemkiriyorsun, aralıkta fed faiz artırımı gündemde, sen bunlarla uğraşmak yerine hala başkanlık seçimi peşinde koşup ülkeyi geriyorsun, ekonomik stres yetmiyor gibi bir de piyasaları seçim stresine sokuyorsun, bir gün ab ye yanliyorsun bir gün shangay 5lisine, hem nato üyesi olup hem shangaya yanlamak gibi saçma sapan şeyler yapıyorsun, ülkende şehit verdiğin yetmiyor gibi suriye'de de şehit veriyorsun, kısacası ülkede ne huzur var ne istikrar ne de ekonomik bir plan.
bor çıkararak veya lozanla uğraşarak mi dolar dusureceksin burssuz kardeşim? -
16. milletin ilk seçimde yine akp'ye oy verecek olması
(bkz: make türkiye çomar again)
-
17. üniversite mezunu olup ev hanımlığı yapan kadınlar
kadının tek düşmanı kadındır lafını doğrulamış başlıktır. hakaret edenlerin çoğu kadın. vallahi rezillik.
-
18. araba kullanırken pet şişeye işemek
dün akşam tem mahmutbey gişeleri'den geçmeye çalışırken binbir zorlukla yaptığım eylem. montla sıçmaktan sonra ızdırapların en acısıymış.
o güzergahta oturanlar bilir, gişeleri sgs yapacağız dediler, daha beter sıçıp batırdılar. akşam saatlerinde hayvan gibi trafik oluyor artık, biz de mecbur ya ica'ya para veriyoruz ya da olimpiyat stadı'nın oradaki yanyolu kullanmak zorunda kalıyoruz. yine oradan geçmezdim ama, dedim şimdi arka yollardan uğraşmayayım, trafik de olsa yavaş yavaş giderim. demez olaydım! birden bire acayip çiş gelmesi olayını yaşadım. arabadaki pet şişenin ağzını açtım, fermuarı indirdim, bir yandan manuel araç ile dur kalk yapıyorum, bir yandan camları dikizliyorum birisi bakıyor mu acaba diye, diğer yandan da yamulmuş çükümle pet şişenin içini tutturmaya çalışıyorum. şişe yarısına kadar doldu, son hamlemi yapıp bitireyim dedim, pet şişenin içinden çükümü çıkarmamla üzerime bir miktar işemem bir oldu. direksiyon falan sidik oldu. bir an kendimden tiksinsem de ıslak mendil vasıtasıyla her şeyi kontrolüm altına aldım ve karayollarına bir kere daha küfür ettim. -
19. 2016 ekonomik krizi
mahfi eğilmez : hayali sürekli olarak önceki yüzyıllara dönmek olan bir ülke ileri gidebilir mi? esas mesel bu..
-
20. 24 kasım 2016 volkan demirel'in ettiği küfür
kendisine edilince statı terk ettiren küfürlerdir. mağdur ayağına yattı kaç zamandır. ama milletin anası bacısına küfür ederken beyefendi çok rahat.
-
21. ilkokul öğretmenine söylemek istenen şeyler
size hiç saygı duymadım çünkü beni sürekli arkadaşlarımın yanında küçük düşürdünüz. kilolarımla dalga geçerek onlara örnek oldunuz. başarılıydım fakat her türlü etkinliğin baş kahramanı olarak sırf daha güzel gözüktükleri için hep o sevimli, şirin kız ve erkek çocuklarını tercih erttiniz. bir kere 500bin liram vardı. okulun yanındaki marketten 250 bin lira vererek cips almıştım. haliyle para üstü olarak 250 bin almıştım. çılgın bir kalabalık vardı bakkalın önünde. bakkal benim ödeme yapmadığımı sandı cüzdanımı alıp baktı. 250bin lira var bunu bana vereceksin dedi. direndim. seni okuluna şikayet edeceğim dedi. et dedim ben de. ispiyoncu sınıf arkadaşlarım olayı sana anlatmışlardı. beni, tüm sınıfın karşısında tahtaya kaldırdınız ve azarlayıp aşağışadınız. tarafınızdan iftiraya uğruyordum. o gün ağlamamıştım çünkü iğrenmiştim sizden. tek hatırladığım deli gibi kalbimin çarptığı. bir daha o markete hiç gitmedim. sizi de hiç sevmedim. yıllar sonra karşılaştık. büyümüş, zayıflamış, çocukluk halinden çıkmış ve ergenliğimi atlatmıştım. başarılıydım. sen ise bir grup öğretmen arkadaşınla oturuyordun. beni gördün ve benimle övündün, işte benim öğrencim diyerek... ben sadece samimiyetsizce gülümsedim. keşke o gün söyleyebilseydim, beni sizin iyilikleriniz, zekanız, bilgi kaliteniz yetiştirmedi, beni sizin ikiyüzlülüğünüz, gaddarlığınız ve kötülüğünüz yetiştirdi.
-
22. iki bin lira avukata maaş veriyorum
zam yapmamak için işverenin sunduğu bahanedir. çalıştığım departmanda tek tek herkesi çıkardılar . üç kişilik işi tek başıma yapmaya başladım. 2 senedir zaten doğru düzgün zam alamıyordum. iş tempom neredeyse iki katına çıktı. bugün patron kişisiyle oturdum durumu izah ettim. biliyorum , farkındayım dedi. ama işler bla bla , işsizlik bla bla , çekmece cv dolu bla bla... diye devam etti. dosyanın birinden cv çıkardı . özel ekonomi üniversitesi mezunu biri , işi öğrenene kadar maaş istememiş.sonra diğer dosyaların birinden bir bordro çıkardı. şirketin tam zamanlı çalışan avukatının maaşını gösterdi. asgari geçim indirimi dahil ikibin lira. avukata ikibin lira veriyorum sen yine iyi alıyorsun aslında dedi. maaşlar gerçek rakam üzerinden sigortalandırılıyor , bunu biliyorum. patronum ve eşi bayram tatilinde uzak doğudaydı. eşine yeni mercedes a 180 aldı. gözüm yok ama şurada çalıştığım on senedir bir kez işlerin iyi gittiğini duymadım. avukat arkadaşa da üzüldüm. full takım elbise bond çantayla gezen 2-3 senelik avukat olan yakışıklı bir çocuk. yani dışarıdan ikibin lira maaş alıyor deseler kimse inanmaz. başka bir avukat arkadaşıma anlattığımda piyasa özel üniversite mezunu avukat dolu. hukuk büroları para vermiyor , iş öğrenme ayağına 3-5 sene süründürüyorlar dedi.
şimdi sindim köşeme çalışıyorum. ikinci taarruzum yılbaşında olacak.
edit : avukat arkadaşın özel üniversite mezunu olup olmadığını bilmiyorum. özel üniversiteleri küçümsediğim yok. konu patronun bahanesi özel üniversite mezunu parası olan insanlar bile düşük maaşa iş arıyor olması. -
23. 24 kasım 2016 merkez bankası faiz kararı
doları düşürmek için yapabilecekleri tek şeydi.
lakinki öyle değildir. yine de artacak. -
24. son çare olarak gireceğimiz ittifak
-
25. putin'in türkiye'den çifte intikam alması
putinin uçak yamuğunu kolay kolay unutmayacağı doğru olsa da burda yapılan saçma sapan bir analiz.kardeş türkiye'de kemalistler ordudan ergenekon ve balyoz denilen abd- nato güdümlü operasyonlarla, akp ve cemaat eliyle tasfiye edildi hatırlarsan, 15 temmuz sonrası putin eliyle değil yani. 10 senedir fanusta falan mı yaşıyordun, yoksa salağa yatan bir fethullahçı mısın anlayamadım.
edit: bir de sövmüş paşam. öyle dandik analizlerle uluslararası ilişkiler uzmanlığı taslarsan cevabını alırsın, cevabı kaldıramayacaksan da siktir git yazma. -
26. ekşi fular
http://www.quizbean.com/…ek-i-fular-1/58371f40a1120
yaptım oldu. 20 soru, zaman sınırı yok, tarih var teknik var popüler kültür var. hem de geyik.
cevapları sağda solda bulmanız kolay, yani oturup 2-3 dk. harcasanız full çekebilirsiniz ama size kalmış tabi. -
27. 24 kasım 2016 ahmet türk'ün tutuklanması
“ben içeri girmişim, girmemişim, ne olacak ki!.. mesele, bu kan nasıl duracak, o nasıl çözülecek, bu kan, bu kan nasıl duracak…”
“barış için elimizi değil,gövdemizi taşın altına koyarız.aldatmaya kalkmayın,ipe un sermeyin,dürüst olursanız bu barış gerçekleşir"
"diyarbakır cezaevinde kimsenin hayal edemeyeceği işkencelerle karşı karşıya kaldık.ama inanın kimseye nefretle bakmadık"
diyen birinin tutuklanması olayı.
bu arada "kürtlerin tarih boyunca türklerle en karlı alışverişi, mehmet metiner'i verip, sırrı süreyya önder'i almak olmuştur" gibi efsane bir demeci de vardır ahmet türk'ün. -
28. bu krizin bedelini millete ödettirmeyeceğiz
-
29. en iyi sevişen burç erkeği
(bkz: teselli aranan başlıklar)
-
30. hepsiburada.com
sozluge oyle bir reklam vermislerki, herhangi bir basliga tikladiginizda veya sayfa degistiginizde 15 saniye boyunca reklama maruz kaliyor ve kapatamiyorsunuz.
eksi sozluk mu beter, hepsiburada mi bilemedim. bu ne ya ciddi misiniz abi siz -
31. vatandaşlarımız döviz satmıyor bu yanlış
lan var da mı satmıyoruz alla allaaa, dinden imandan çıkarırlar milleti!
taşşak mı geçiyorsunuz arkadaş ne doları? asgari ücret alan adamların omuzlarına binip cebindeki üç kuruşa da vergi diye çöktükleri yetmiyormuş gibi bi de taşkala yapıyorlar . -
32. 23 kasım 2016 beşiktaş benfica maçı
dün akşam halı saha maçındaydık. 9 da bitti. maç çıkışı birahaneye gidip 2 bira çakıp laflayalım dedik. hep gittiğimiz yerler doluydu başka bi yere oturduk resmen son masaya. devre arasıymış yüzler asık. bi baktım maç başladı 0-3 yazıyor. dedim bu ne ?! ne zaman 3 gol yedi.
neyse baktık maç güzel. 2 galatasaraylı sohbeti bıraktık maça kitlendik. sonra efsane bir gol, ardından penaltı... beşiktaşlılarla beraber tezahürat yaparken bulduk kendimizi. 3.gol geldi ortalık yıkıldı. tanımadığım adamlarla sarmaş dolaş sevindik. boğazımız patlayana kadar bağırdık.
harikaydı be. son yılların en güzel 45 dakikasıydı. bi galatasaraylı olarak gurur duydum. o kadar dolmuşuz ki... arada böyle bir nefes verdi bize beşiktaş. teşekkürler hepsine. uefa kupası zamanlarına döndüm yine. bi 45 dakika gündemden sıyrılıp kafayı boşalttım, sevindim...
eve gelince yabancı bir kanalın özetlerine baktım. gece yastığa başımı koyunca uyumadan önce aklımda tek bir cümle yankılanıyordu:
what a comeback ! -
33. 24 kasım 2016 akam seçim anketi
chp'li adam gelmiş chp'ye %30 oyu çok görüyor. e işte seçmen böyle olunca yöneticiler nasıl kendilerine güvensin. herifler her yerden sallama ankette %60 akp çıkarıyorlar, bütün kanallarında algıyı yönetiyorlar, çomarlar en çirkin,adi yasa tasarısını savunuyorlar, sen gelmiş oy verdiğin partiye %30'u çok görüyorsun. bunlar gibi karaktersiz olma tabii de, kendine/bize biraz güven. ha yoksa chp'ye oy vermiyorum, vermeyeceğim diyorsan o durum başka durum.
edit: hiçbir partiyi desteklemeyenin yorumuymuşmuş. o zaman rengini belli etmeyen ama sandıkta "oyumu istikrara verdim" diyenlerin algı oyunlarına da ayrı bir dikkat.. -
34. emlak balonu
geldi yine inşaat sektörünün "hee tabi tabi bekleyin siz" tayfası. bunlar, dolar 2.3 iken "hee bekleyin tabi dolar 3 lira olacak", rus uçağı düşürülüp "turizm krizi çıkacak" dendiğinde de "hee tabi tabi oteller kepenk kapatacak amk" diyorlardı.
beyin vücudu terk etmiş, muhalefete muhalefet etmekten vaziyetin boktanlığını göremiyor adam.
he amk he insanlar 3.000tl maaşla 700.000tl'ye ev almak zorunda kalacaklar bundan sonra. -
35. recep tayyip erdoğan
az önce 24 kasım nedeniyle yaptığı konuşmada unutamadığı bir hocasını anlatırken "bizi haftasonu sohbete götürürdü." diyerek nerden geldiğini bir kez daha itiraf etmiştir bence.
-
36. kur artışı ekonomiyi tehdit eder boyutta değil
bebeğim petrolü ve doğalgazı dolarla alıyoruz.
aldığımız doğalgazın %44.7'sini elektrik üretiminde kullanıyoruz.
elektriğin, petrolün birim maliyete etkisini düşünürsek yeterli mi bu yoksa paket yapayım evde mi ağlarsın? -
37. beşiktaş
evinde oynadıği büyük maçlardan hicbirini kazanamayan takım ;
napoli, benfica.. -
38. şenol güneş
şenol güneş, türk futbol tarihinde bambaşka bir şey yaratıyor ve geliştiriyor fakat biz içinde olduğumuz için bu büyük ve muazzam tabloyu tam manasıyla göremiyoruz. bundan 15-20 yıl sonra bu büyük teknik adamın yaptıklarını çok farklı şekillerde dinleyeceğiz, bugün içinde göremediğimiz onlarca detayın farkına vardıkça şaşıracağız.
dün akşam oynana benfica maçının içinde skorun dönebilmesini sağlayan en önemli figürdü şenol hoca. sırf içimde kalmasın, yaptıkları daha iyi anlaşılsın diye geldim, uzun zaman sonra sözlüğe entry yazıyorum.
şimdi dünkü oyuna bakalım.
şenol hoca nasıl bir kadroyla başladı?
rhodolfo'nun sakatlığı sonrasında iyileşme dönemini yeni yeni atlatan tosiç mecburen stoper mevkisine geçti, sol bek için hocanın iki adayı vardı. ya adriano ya da adana maçında denediği beck.
beck tercihi iki açıdan doğruydu. orijini savunmacı olan beck, adriano'ya göre daha az pozisyon hatası yapan, hızlı rakibi karşılamada faydalı olabilecek oyuncu modeliydi. ayrıca sağda yavaş yavaş temposunu kazanmış, q7'ye en çok uyum sağlayan gökhan gönül'ü 11'de oynatabilmesi için beck'in sola geçmesi gerekiyordu. kağıt üstünde burada tek eleştirilebilecek tercih, adriano olabilirdi. onun da deplasmandaki napoli maçında içeriye kat edişi ve golü atışı şenol hocada ileri uç için önemli bir gösterge olmuştur muhakkak. yerine oynaması düşünen cenk'in adana maçındaki etkisizliği, olcay'ın aşırı formsuzluğu burada adriano'yu öne çıkardı.
ortada ise herkesin beklediği üçlü oyuna başladı. tolgay ve atiba ön libero, ozzie tam bir forvet arkası olmayan her türlü serbestliğe sahip oyun kurucu olarak maça başladı. sağda q7, solda adriano ve önlerinde aboubakar.
şenol hocanın maç öncesi kafasında oynadığı maçı hayal edebiliyorum. napoli gibi oyunu kendi sahasında kabul eden, aşırı kontrollü bir benfica. buna karşılık akdeme kademe pas yaparak rakip sahaya yerleşen beşiktaş. kanatlara ineriz, ozzie ve tolgay top bizdeyken yakın paslaşır, atiba arkada sübap. kanattan q7 ve adriano hem içeri girer, hem orta yapar. aboubakar bitirici.
fakat enteresan bir başlangıç izledik. benfica inanılmaz cüretkar bir anlayışla sahaya çıktı. savunmasını neredeyse orta saha çizgisine yakın kurdu. orta sahası bizim sahanın yarısına kadar açılmış, forvet hattı sürekli stoperlere baskı uyguluyor. ilk yarı nefes aldırmadılar, beşiktaş'ın en önemli silahı olan kademeli olarak rakip alana yerleşme felsefesini bozguna uğrattılar. en önemlisi, sahip oldukları topu atağı sonlandırana kadar kaybetmediler, hücumda yakaladıkları her pozisyonu da maksimum doğrularla uygulayıp golleri attılar.
bu garip ve sıkıntılı ilk yarıda, şenol hoca üç farklı skorla geriye düşmüş takımın mahzun hocası pozuyla ellerini bağlayıp kenarda durmadı. sürekli bir şeyler deneyerek oyunun akışını değiştirmeye çalıştı. beck'i orijinal pozisyonuna alıp gönül'ü önüne koydu. adriano sol beke geçti. q7 sol açığa dönüştü. ve bunları 30. dakikada oyun oynanırken yaptı, devre arasını bile beklemedi. devre arasında hoca şunu anladı, bireysel oyuncu performansında genel bir düşüş vardı evet ama oyun anlayışının genelinde bir problem vardı.
neydi bu problem?
biz dün akşam beklemediğimiz bir oyunu çok ama çok iyi uygulayan bir benfica ile karşılaştık. spektaküler bir 45 dakika. hem alan daraltan, hem hücum presini çok doğru yapan hem de az pas hatasıyla sürekli hücumda doğru tercihler yapan bir benfica. bu oyun düzenine sahada anında cevap veremedik. devam eden bir oyunda hoca mevkisindeki iki adamın yerini tek hareketle değiştirir ama mentaliteyi değiştiremez. bunun için devre arasına ihtiyaç vardı. şenol hoca maç 2-0 iken saha içi yapabildiği kadar müdahalesini yaparken açıkçası farkı azaltmayı ummuyordu. en büyük beklentisi daha fazla gol yenmemesiydi. tam da bu esnada yenen 3. gol ise tuhaflıklar gecesinin son meyvesi oldu.
devre arasında duruma direkt müdahale eden şenol hoca, tolgay'ı sarı kartından dolayı çıkarıp yerine gökhan inler'i aldı. şayet tolgay sarı görmeseydi oyundan çıkacak adam atiba olacaktı. gökhan gönül'ün yerine giren cenk ise sol tarafa deplase olurken en kritik hamle burada geldi. şenol hoca, ozzie'yi adeta bir sol iç oyuncusu gibi cenk'in arkasına ve adriano'nun önüne koydu. bir anlamda sol tarafa 3 oyuncu koydu. atiba da sağ taraf öncelikli olmak üzere geriye yakın ve destekçi oyunu oynadı. göbekte sadece inler kalırken ona da oyun kurma görevi verildi. top sağ kanada açıldığında sol taraf olduğu gibi ceza sahasına sızdı, aynı şekilde ters kanata açıldığında da öbürleri bunu yaptı. 40 metrede oynayan rakibe buyur hodri meydan dendi. tankımla, topumla, tüfeğimle geliyorum hem de bu sefer doğru taktikle geliyorum dendi.
bakın ben size bunun anlamını söyleyeyim. şenol hoca çocuklara şunu demiş. benim gözümde 3 yemekle 6 yemek arasında fark yok. ya çıkıp varımızla yoğumuzla her şeyi deneyeceğiz ya da ciddi fark yiyip oturacağız. bu büyük bir hocalık vizyonudur, avrupada bile birçok teknik adamın gösteremeyeceği cesaretin örneğidir.
ikinci yarının başında mitroglou 4. golü atsa zaten maç orada bitecekti ve biz bugün
şenol hocanın müthiş restini konuşamayacaktık. tamer hocayla ilk yarının sonlarına doğru o kağıtlara yazıp çizdikleri her şey, ikinci yarıda gördüklerinizdir. maçı 40 metreye sıkıştıran rakibe karşı kanatlarda çoğalmak, inler ve ozzie gibi adamlarla atak yönünü aniden değiştirmek, rakip topu aldığında sürekli ve doğru baskıyı uygulamak.
bakın bunları 3-0 geride olan takıma yaptırdı, devre arasına girmeden daha sahada bunları çalıştı, çizdi, hazırladı. soyunma odasındaki o savruk ortamda da çocuklarına dört dörtlük bunları aktardı.
3-0'dan 3-3'e yürekle gelinir derken hocanın tam olarak anlatmak istediği şey buydu işte. gerekirse 3 tane daha yemeyi göze alarak o ikinci yarıya çıkabilmek yürek ister. şenol güneş, benim gözümde türk futbolunun bir kahramanıdır, efsanesidir artık. dün akşam birçoğumuza hocalık dersi verdi, adamlık dersini yıllardır veriyordu zaten. -
39. vatanım sensin
ilkokuldan itibaren ''yararlı cemiyetler ve zararlı cemiyetler'' diye bi konu işliyorduk ya hani. eğer hâlâ bu konu işleniyorsa ''yararlı cemiyetler ve tevfik'' olarak değiştirilsin dersin adı. bi tane de fotoğrafını koysunlar tamam. herhangi bi açıklama yazmaya bile gerek yok. zararlı cemiyetleri tanımlamak için tek başına yeter bu amına koduğumun çocuğu.
-
40. walter white
kusura bakmasın ama karısı orospudur.
-
41. 25 kasım 2016 sözlüğün kullanılmaz hale gelmesi
normalde bir kez izletilecekken her tıklamada zorla 15 saniye boyunca reklam izletilerek gerçekleşen olay. bu bir hata ya da virüs değilse reklam veren firmadan tiksinmemize neden oluyor sayın yetkililer, amaç bu değildir muhtemelen.
sadece başlığı açmak için 4 kez maruz kaldım amk. -
42. steven gerrard
emekli olmuş.
http://www.bbc.com/sport/football/37972429
edit: emekli olmuş ne lan. futbolu bırakmış. memurluğu iliklerimde hissediyorum... -
43. kış saati uygulamasının kaldırılması
bu ekşicilere yaranılmayacağının göstergesi. dünya lideri, başkomutanı ve de padişahı reisimiz istanbul içinde her sabah melankolik seyahatler yapmamızı sağlayan, her gün farklı bir heyecan yaşamamıza sebep olan bu uygulamayı, sırf halkına hizmet için yaptırmış bu ekşciler hala şikayet ediyor. az evvel metro istasyonunun karanlık tarafında biri kayboldu. istasyon olarak büyük heyecan içindeyiz. evet.
edit: metrodan inince otobüse biniyorum. istisnasız herkes gözlerini kapatmış uyukluyor. sefaköy yolunun üstünde fidanlık durağı var. bilenler bilir çevresindeki araziler tam rezidans dikmelik (ağaoğlu yine iyisin ;)) kıps). bu durumdan mütevellit zifiri karanlık buralar. biri el etti otobüse ama sadece eli görünüyor. şoför ve yolcular olarak hızlı bir istişarede bulunduk ve zombi, vampir yada farklı bir mahlukat olabilme ihtimaline karşı yolumuza devam kararı aldık. arkadan biri de arkadaşlar bu bir virüs olabilir mi diyor bence ekşici. -
44. herkes 100 dolar alsa akp'nin çökeceği gerçeği
döviz bürolarının girişinde polis beklemesine, bankalardan döviz alanların fişlenmesine sebep olur.
bahane çıkartmayın lan adamlara, zaten içeri atmak için sebep arıyolar. -
45. tuba büyüküstün
kendisi ile aynı lise de okuduk, o zaman kısa saçları vardı,voleybol takımında oynardı, zamane akımı popüler tikilerinden değildi, gayet ağırbaşlı ve zarif bir insandı, kendisini şu an ki pozisyonunda görmek bana gurur veriyor ve başarılarının devamını diliyorum.
-
46. pizzagate
aksi fikir beyan edenler - komplo teorisidir diyenler ile merak ettim mesajlastim birkaç gündür, ortak özellikleri: julian assange'in kim olduğunu bilmiyorlar. wikileaks nedir bilmiyorlar. kanıt içeren yazı yolluyorum, yazıyı çok uzun okuyamam vaktim yok diye yanitliyorlar.
yazının içindeki linklere bak bari kanıtları ordan görürsün diyorum, eleman ona bile bakmaktan aciz. direkt caps linkini yollasan olmaz mi diyor. ama bir yandan da gelmiş burda paragraflarca yorum yapma hakkini kendinde görüyor. bilemedim. -
47. 30 haziran 2016 ab ile vizelerin kalkması
bir ülkenin dış politikasının, 5 ay gibi kısa sürede ne kadar değişebileceğinin ansiklopedik tanımıdır.
unutmadan bilmeyenler için not yazalım. batılı ülkelerde bu dış politikalar on yıllar mertebesinde yazılırlar.
(bkz: siyaset bilimi) -
48. avrupa birliği bakanlığı
(bkz: türkiye atom enerjisi kurumu)
(bkz: türk uzay kurumu)
(bkz: bilim ve teknoloji yüksek kurulu)
'
'
'
türü bir şeydir. -
49. ab ile zaten sıkı fıkı değildik
http://t24.com.tr/…ararinin-hicbir-onemi-yok,372798
başbakan binali yıldırım'ın ap'nin kararından sonra verdiği ilk demeç
dolar - 3.44
(bkz: kaptan gemi yalama oldu) -
50. atiba hutchinson
sahada milletin arkasını topladığı yetmiyormuş gibi vincent aboubakar'ın gol sonrası attığı formayı da gidip yerden topluyor. tam bir baba, tam bir reyis!
atibaba diyeceksiniz
https://t.co/errv5tgdf4