Değerli ziyaretçilerimiz,

Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.

Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.

Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.

Sozlock Ekibi

Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. aydınlardan öcalan'ın tecriti son bulsun çağrısı

    şimdi çekilin ağır konuşucam.

    bir ülke düşünün;

    milyonlarca yoksulu, işsizi olsun ;

    çalışabilen şanslı kesim taşeron zulmü altında inim inim inlesin;

    sendikalar devletin önerdiği zammı reddedip milyonlarca memur adına daha düşük bir zamma imza atsın;

    eğitim sistemi 4+4+4 ile darman duman edilsin, bir ideoloji uğruna bir milyon öğrenci imam hatiplere doluşturulsun;

    medyası sansürle, vergi cezaları ile çökertilsin;

    karşı çıkan gazetecileri hapse tıkılsın;

    sağlık sistemi özelleştirilsin, nitelikli ve hızlı tedavi sadece özel hastanelerde alınsın;

    devletin büyük kazanımları bir çırpıda yandaşlara peşkeş çekilsin;

    asgari ücret açlık sınırının bile altında olsun;

    emeklileri ay sonunu getirmek için çocuklarının eline baksın;

    her iline saçma sapan niteliksiz üniversiteler kurulsun, buralara niteliksiz hocalar doldurulsun, gençlerinin umutları ve paraları bizzat devletin kendisi tarafından sömürülsün;

    yata yüzde sıfır vergi ile verdiği mazotu, çiftçisine onca vergi ile birlikte versin;

    dış ilişkilerde elalemin makarası olsun, yaşar dediği iki güne ölsün;

    ama bu ülkenin kendini bir şekilde* aydın olarak adlandıran kısmının işi gücü " aman pyd kantonuna zeval gelmesin :( ", "nolur terörist başını salın nolur bak bu adam iyi biri özge :(( " modunda olsun. işi gücü bıraksın bunun için imza toplasın.

    kimse kusura bakmasın, dünya üzerinde bizimki kadar analitik zekadan yoksun, araştırmayan, okumayan, -populist ise destekleyeyim, değilse umrumda değil- modunda takılan bir tane daha sol cenah yoktur, varsa da pek siklenmez. hımmm şu hareket devletin bütün değerlerine saldırıyor, hemen destek çıkmalıyım kafasıyla da bu ülkede etkili bir sol grubun oluşması nerdeyse imkansızdır. bu gerizekalıları kim değer verip solda yükselttiyse hepsini tebrik ediyorum.

    son olarak, sol düşünceye yakın olmayan seküler bir türk milliyetçisi olarak; ciddi, gerçek anlamda sol muhalefetin gerekliliğine sonuna kadar inanıyorum. umarım 4+4+4 gibi bir eğitim yasası çıktığında ortalığı ayağa kaldırıp bunu engelleyebilecek, ortaya bir irade koyabilecek bir oluşumu ilerleyen yıllarda görürüz.

  • 2. 3 dakikada apo troll'lerinden kurtulma rehberi

    geçmişte hazırladığım 3 dakikada sümeyye troll'lerinden kurtulma rehberi ile pek çok yazarın sinirden bilgisayar monitörüne yumruk atmasını, bilgisayarı camdan aşağı fırlatmasını engellemiştim.

    bugün gördüğüm kadarıyla sözlüğün bu rehberin yeni versiyonuna ihtiyacı var. sadece bugün dikkatimi çeken 5 şahıs ile başlıyorum, linkleri ayrı sekmelerde açtıktan sonra her sekmede kişinin nickinin altında bulunan engelle butonuna basarak ilgili şahısların entrylerine maruz kalmaktan sonsuza dek kurtulabilirsiniz.

    ihbarlarınızı özel mesaj atarak bildiriniz, gerekli incelemeler yapılıp uygun görüldüğünde bu listeye eklenecektir.
    güncellemeleri kaçırmamak için takipte kalın.

    önemli not: listeye eklenme kriterleri; apo'yu, terör örgütünü, terör örgütü eylem ve söylemlerini öven, yalan bilgiler veren, ota boka faşik diyen, türk silahlı kuvvetlerini ve türkiye cumhuriyetinin milli değerlerini aşağılayan kişiler ile bu tarz şeyleri açıkça yazmamış olsa bile yazan kişilere destek verenler listeye eklenir.
    (misal pkk'lılara gerilla, özgürlük savaşçısı demek, pkk'nın kabul ettiği katliamları bile mit'in yaptığını söylemek, ermeni soykırımını kabul etmek, istiklal marşı'nın ırkçı ve dinci olduğunu söylemek gibi eylemler listeye girme sebebidir)
    kişinin ırkına, diline, dinine, oy verdiği partiye vs. değil söylemine bakılır.

    hdp ile, kürtler ile ilgili yazan herkesi söylediğine bakmadan listeye eklersek iş uzun. öyle bi amaç da yok zaten burada. bunu göz önünde bulundurarak ihbarlarınızı yapın. mümkünse verdiğiniz isimle birlikte buraya eklenmesini gerektirecek 1-2 entrysini de bildirin.

    - başlığın "apo trolleri" diye açılmasının sebebi "sümeyye trollleri" ismiyle uyumlu olmasıdır. bazı arkadaşlar itiraz etmişler biz apocu değiliz diye, eyvallah, özür dilerim başlık için. listede yer alan herkes apocu, gizli veya açık terör destekçisi olmayabilir, kriterler yukarıda belirtildi. örneğin milli değerleri aşağılayan bir kişinin bu listeye girmesi o kişiye terörist ithamında bulunduğum anlamına gelmez. sözlük yönetimi uygun görürse başlığı değiştirebilir, hatta hukuka aykırı bir şey tespit ederlerse komple silebilirler bu entryi. kaldı ki abdullah öcalan'la ilgili gayet olumlu yazıları olan bir kişinin gelip "apo trollü" ifadesini terörist yakıştırması olarak görmesi de ilginç. apo'yu seviyorsan ve bunu dile getiriyorsan, benim bunu burada belirtmeme neden karşısın?
    ben burada kimseyi terörist olmakla falan itham etmiyorum, favori sayısından da görülebileceği üzere sözlükte bir kısım yazarların yazdığı şeylerden rahatsız olan ve bu yazıları görmek istemeyen pek çok insan var. amacım bu kişilere yardımcı olmak.

    omer hayvan (bkz: #52903805) (bkz: #52905787) (bkz: #52889734) (bkz: #52865466)
    ilkellectuel (bkz: #52913966)
    redvelve (bkz: #52911848)
    (burada bir arkadaş vardı, ben buraya ekledikten sonra entrysini silmiş. madem akıllanmış, yaptığının yanlış olduğunu anlamış ben de buradan çıkardım kendisini. ama takipçisiyim, o kendisini biliyor)
    intikam (bkz: #52906370)

    alburnus tarichi (bkz: #52839326) (bkz: #52331061) (bkz: #52848693)
    prometheus rising (bkz: #52918181)
    adhocthing (bkz: #52907630)
    av agir hewa welat disa hat (bkz: #52864090) (bkz: #52872923)
    ortamdaonkaplangucundeyim (bkz: #52885683)

    yandex yerine googlea takilan komunist (bkz: #52923805)
    socialist (bkz: #50790480)
    garipadam (bkz: #52923342) (bkz: #52897413)
    wiknhevsmmore (bkz: #52559774)
    awe (bkz: #52924207)

    cyber rider (bkz: #52667330)
    kurd (bkz: #52803813)
    snowmann (bkz: #52907791)
    kendinde sey (bkz: #52927279)
    maarri (bkz: #49469929) (bkz: #50812055)
    apisto (bkz: #45606985) (bkz: #49594178)

    "milliyetçilik aptallıktır" tarzı şeyler yazanların neden listede yer aldığı sorgulanmış. milliyetçilik bu ülkenin kuruluşunda rol oynayan temel bir görüştür, duygudur. milliyetçilik dünyanın her milletinde vardır. her milliyetçiyi ırkçı zanneden ve tüm milliyetçileri topyekün aptal diye nitelendiren adamın en başta beyin fonksiyonlarının düzgün çalıştığından şüphe ederim. ben ırkçı, kafatasçı veya ülkücü değilim. milliyetçi bir insanım. sen bana açıkça hakaret ediyorsun ve seni buraya yazmamı eleştiriyorsun?

  • 3. ahmet necdet sezer

    bu "halktan" kopuk goygoyuna hayatım boyunca anlam veremedim. ulan çok mu sevgisiz büyüdünüz, babanız kötü mü davrandı nedir bu "halkın içindeki cumhurbaşkanı" aşkınız anlamıyorum ya.

    lan bana ne cumhurbaşkanının halktan kopuk olmasından? işini adam gibi yapsın, abuk subuk hukuka aykırı yasalara engel olsun yeter. kızıma damat almayacağım için kişiliği zerre umrumda değil. adam memur sonuçta lan, bana ne?

    10. cumhurbaşkanı.

  • 4. kadının aldatma hakkı olduğunu kabullenememek

    ciddi mi şaka mı yaptığı belli olmayan bir orospunun hezeyanıdır. kadın ya da erkeğin aldatma hakkı diye bir şey yoktur. yeni nesil olarak haklarınızın başkasına zarar vermediği müddetçe varolabileceğini öğrenemediniz.

    kadının ayrılma, boşanma hakkı vardır ama aldatma hakkı yoktur.

    işsizlikten ne yapacağınızı şaşırdınız orospu çocukları

  • 5. traş olan kişiyi işid'li zannedip saldıran kürtler

    dün korelilere saldıran ülkücüler konusunda "yeaa bunlar böyle ama kürtçüler böyle değil. çok okuyorlar, araştırıyorlar. selo başkan harika biri. hdpliler çok zeki insanlar" şeklinde entryler vardı. orada bile pkk propagandası yapan kürtçüler görmüştük. şimdi o yarrakları buraya, yorum yapmaya bekliyoruz.

    belli bir zeka seviyesinin üstüne çıkması muhtemel gözükmeyen kişiler.

    debe'ye sokmuşsunuz kürtçüyü. sokanlar da gelsin.

    (bkz: #52893111)

  • 6. gözleme yapan selahattin demirtaş

    deliriyorsunuz di mi amk?

    bu adamı ailesiyle, sevdikleriyle, kızlarıyla, günlük hayatında gördüğünüzde kafanızdaki kürt imajı sarsılıyor. sizden daha mutlu, daha medeni, daha sevecen bir adam argümanlarınızı yok ediyor. alay edemiyorsunuz "devlet bize bahmiyr" diyemiyorsunuz. onların da bu memleketin güzel insanları olduğuna inanamıyorsunuz. onların barışı sizden çok arzuladığını göremiyorsunuz ya da o kadar çok görüyorsunuz ki deliriyorsunuz.

    hadi başlayın, katil, terörist demeye.

  • 7. gökhan töre'nin bir lahmacuna 39 tl ödemesi

    her şey tamam da o servis ücreti ne amına koyduğum. ayranı susurluk lahmacunu şanlıurfa'dan mı getirdin.

  • 8. kızım öğretmen oldu bir yılda bmw x6 aldı

    (bkz: my first sex teacher)

  • 9. 5 temmuz 2015 yunanistan referandumu

    1 haftadır, ingilizce yazılar olsun, emin çapa olsun ekonomi yazıları olsun bayağı bir araştırma yaptım ve kanaat getirdiğim şeyleri yazma ihtiyacı hissettim. yunanistan krizi neden var? referandumun anlamı ne? avrupa birliğinin amacı ne?

    evvela yunanistan'ın borcu ne durumda? ne kadar büyük bir borcu var ki batık durumda?

    yunanistan'ın borcu 400 milyar dolara yakın, kişi başına düşen milli geliri 20 bin dolar. adamlar yemeyip içmeyip, çalışsa bu borç bir buçuk senede kapanıyor. bu borç ö d e n e m e z. türkiye, ecevit döneminde 9 aya çıkmıştı diye kriz çıkmıştı. yunanistan 18 ayda. şu an türkiye'nin bu borcu 6 ayda. yani dış borcumuzu kişi başına düşen milli gelire böldüğünde çıkan rakam önemli bir veri. ( hiç ekonomiden anlamayan kardeşlerimizin anlayacağı şekilde az terimli anlatmaya çalışıyorum)

    yunanistan halkı tembel mi? adamlar yata yata mı o borcu yaptılar? tam olarak öyle değil.

    oecd ülkelerine göre ortalama baz alındığında daha fazla çalışıyor yunanistan halkı. türkiye'den bile fazla.

    oecd nedir?

    oecd: organisation for economic co-operation and development 'ın kısaltılması. türkçesi iktisadi işbirliği ve gelişme teşkilatı. tüm avrupa ülkeleri, avustralya, meksika yeni zelanda, japonya, şili gibi ülkeler var.

    yunanistan halkı, almanya'dan bile fazla çalışıyor. ortalama bir işçisi, alman işçisinden fazla çalışıyor haftalık saat bazında. evet kulağa çok garip geliyor ama bu böyle. kişisel bir yorum değil.

    peki neden zengin bir ülke değiller? almanya'dan neden daha fakirler?

    her şey çalışmak olsaydı ohoooo... verimsizler. türkiye'nin 70 milyon insan gücü ile 15 milyonluk hollanda'yı ''ancak, kıl payı'' geçmesi gibi.

    verimlilik neden düşük?

    çok cevabı var bunun ama anladığım kadarı ile kayıt dışı ekonomisi fazla ve ekonominin temeli hizmet sektörüne, turizme bağlı. emeklilik yaş ortalaması da oecd ülkelerine göre çok düşük. yani ürettiklerinin çoğunu da emeklilere veriyorlar. bizim bir elde tesbih, bir elde kuran geliyor nurlu süleyman'ın yaptığı gibi bir durum yapmış eski hükümetler. yaşlı nüfusu da fazla olup, genç nüfus az olunca yunanistan hepten krize giriyor. şu anda emeklilerin aldığı para kamunun 100 de 20 sini oluşturuyor. 2030 lara doğru bu oran 100 de 50 lere yaklaşıcak demişti emin çapa. yani nerden baksan tutarsızlık nerden baksan ahmakça.

    yunanistan ekonomisinin 100 de 80'ini hizmet, 15 ini sanayi 5 ini tarım oluşturuyor.

    avrupa para birliğine yani apb'ye girince yunanistan. ihracatını arttırmak için çabalamadı zira ekonomisi kötü de gitse para basmadı. para basabilseydi enflasyonu artıcaktı ve kendini frenleyebileceklerdi. yani avrupa merkez bankasına bağlı olunca, ekonomik kriterleri tam olarak okuyamadı ya da okumak istemedi hükümetleri, halkı...

    aslında bu durumu şöyle özetleyebilriiz. almanya tonla mersedes, adidas üretiyor. kendi ülkesine veriyor bu malları bir de başka ülkeler var. yani herkes krize girerse malını satamaz. bu elimizde bir veri olarak kalsın.
    bir de gümrük politikaları var avrupa birliğinin. sen kısıtlayamıyorsun lüks tüketimini. açığın var, ekonomin kötü enflasyonun artmıyor avrupa birliği parası kullandığın için. sıcak para geliyor ülkeye ve sen de mersedes almaya, kullanmaya devam ediyorsun. almanya da sana borç para vermeye devam ediyor. çünkü almanya avrupa merkez bankasına güveniyor. daha da sadeleştirirsek, almanya ''ketenpereye'' almış yunanistan'ı bak aslanım avrupa birliği, al harca şu parayı, haa yok kısıtlama kendini. ne kısıtlıcan ya vur patlasın çal oynasın yakışır benim yunanıma diyor. kriz çıkınca da ülkeye çörekleniyor.

    2008 yılında bize ''teğet'' geçip 100 de 7 küçüldüğümüz ( nasıl bir teğetse aq, ecevit dönemi 100 de 9 küçülmüştük) kriz yunanistan'ı da etkiledi. 2001'den 2008 e kadar olan korkunç büyüme bitti. zira o zaman amerika dünyaya dolar basıp duruyordu kendi borcu için. piyasada dolar bolluğu olunca yunanistan gibi bizim gibi ülkeler büyür. yatırımlar artar. 2 milyar dolarlık projeleri rahat rahat yapabilirsin...

    papandreu'dan önceki hükümet, avrupa birliğine girebilmek için bütçe açığını çok az söylemiş. 100 de 4 olarak açıklanan bu rakam. papandreu ile 13 e fırlamış herkes şaşkınken gerçek o zaman ortaya çıkmış. adamlar bildiğin rakamlarla oynamışlar. rakam açıklanınca yatırımcılar filan el ayak çekmişler kriz meydana çıkmış.

    sonra imf, avrupa merkez bankası yunanistan'a 240 milyar euro borç verdi. al bunla götiin yıkarsın dedi. borcu verirken de şöle kısıcan kendini böle kısıcan dedi, tüketimini düşürücen filan dedi.

    yunanistan kemeri sıktı ama o esnada amerika dolarlarını geri aldığı için piyasalarda durgunluk vardı. hizmet sektörünün 100 de 80 ini oluşturduğu ekonomisi dışa bağımlı olan yunanistan'ın kemer sıkması bir işe yaramadı. ekonomisini küçülttü. gsyih isi 100 milyar euro düştü, işsizliği arttı. ama borcu çok da azalmadı. oran olarak aynı kaldı. ilk başta söylediğimiz 18 aylık borç oranı.

    bu arada şunu da söyleyelim: eğer avro yerine drahmi kullansaydı küçülen ekonomisini canlandırmak için para basardı. drahmi değer kaybeder ve yunanistan ihraç mallarının döviz cinsinden fiyatı düşerdi. bu da ihracatı olumlu yönde etkileyerek ülkenin tasarrufu açığının azalmasına yol açardı. yani parayı basarak sorunu nispeten çözebilmiş oluyordun.

    peki sorunun temel kaynağı ne, kemer sıkıyoruz olmuyor, onu yapıyoruz olmuyor...

    bu 18 aylık borcu düşürmek için avrupa birliği yunanistan'a daha da kemer sık diyor. tasarruf demek, daha az harcama, daha fazla vergi demek. ithalatı kısıtlama hakkı olmadığı ve ihracatı da artıracak potansiyeli olmadığı için yunanistan’ın elinde sadece maliye politikası kalıyor. kemer sıktıkça ekonomi büyüyemiyor ve gelir yaratamıyor. iş daha da kötüleşiyor.

    sanayiyi neden arttıramıyor? 100 de 15 ağırlığı olan bir veri sanayi. arttırmak hem kolay değil hem de verimliliği düşük.

    dünyadaki resesyon, taşımacılık sektörünü ve turizm sektörünü baltalayınca yani yunanistan'ın temelini oluşturan bu iki sektör darbe yiyince yunanistan'ın kemer sıkması bir işe yaramadı. ekonomi 5 yıl içinde 100 de 25 küçüldü, işsizlik 100 de 25 leri gördü. bizde 11 lerde. yine de ağlıyoruz. durumu anlayın yani.

    syriza bu krizin neresinde?

    iktidara gelme sebebi, avrupa birliğine rest çekmek olan syriza bu krizin hiç bir yerinde, hiç bir günahı yok çipras'ın. avrupa ise kemeri sık diyor bizi ilgilendirmez. merkel o para buraya gelecek diyor. ama o borç gerçekten ödenmez. ödenme şansı yok.

    ulan hep mi avrupa suçlu bu yunanlıların hiç mi suçu yok diyorsunuz muhtemelen. anlattık işte. sahte numaralandırma yapmış adamlar. resmen dükkanına girdiğin adamın durumunu çok iyi göstermesi, şık saat takması, canti dolaşması gibi adamlar yıllarca fake yapmış. lakin işin şu boyutu da var. yunanistan bu yalanları söylerken abd yatırım bankaları bu yalanın içindeydiler. onların borç verdikleri bir ülkeyi tanımamaları diye bir şey yok. lakin para kazanabilmek adına onlar da bu yalana göz yumdu. tüm bunların üstüne bir de devletten vergi kaçırmak rutin haline gelirse devlet para toplayamıyor. yani bizim diş hekimleri muayenehanelerinin zarar etmesi gibi yunanistan'da da fiş kesmek, gelir göstermek yok gibi bir şey. 100 lira kazanan adam devlete 10 lira kazanıyorum diyor. rakamlar gerçekten de buna yakın.

    çipras'ın istediği ne?

    çipras daha fazla kısamam diyor. insanlık krizi var ülkede diyor. bu emekliler gençlere bakıyor, daha fazla kesinti yapamam bunlardan diyor. bu borcu zamana yayın bize para verin ve yatırım yapın ki ekonomimiz büyüsün, gençler iş bulsun ki hacim büyütelim, borcumuz 1.5 senelik borç olmaktan 1 senelik borç olmaya evrilsin diyor özetle.

    yani çipras bu borcu ödemeyelim demiyor. kabadayılık etmiyor. çipras da borcun ödenmesini istiyor ama kemer sıkarak olmaz diyor ki haklı olan çipras. peki almanya neden böyle yapıyor? onlar yunanistan iflas etmeden, euro'dan çıkmadan gerekirse sürünerek borcu ödensin istiyor. üstüne mersedeslerini satmaya devam etmek istiyorlar. emeklilerden kes, lüks tüketiminden kesme. eurodan da çıkma ki bana borcunu ver tatlı tatlı.

    avrupa merkez bankası dolara karşı değer kaybetmemek için euro basıp piyasaya sürse yunanistan'ın işine gelecek ama bunu da yapmıyor doğal olarak. yani yunanistan ölmesin ama sürünsün diyorlar. yunanistan ise çok süründük bir şey değişmiyor, kemeri gevşetin ekonomimiz büyüsün biz lüksü kısacağız diyor vergileri de almak için projeler ürettik diyor.

    referandum nereden çıktı?

    çipras müzakerelerde halka verdiği sözlerden çok ödün vermesine rağmen avrupa ile anlaşamadı. anlaşamayınca referanduma 180 e karşı 120 oyla evet dendi. çipras arkasında ''milli irade'' görmek istiyor. imf'ye olan 2 milyar dolarını vermedi yunanistan. son ay. bankalara 30 euro para çekişi limiti koydu...

    yunanistan maliye bakanı kendi blogunda durumları şöyle açıklamış

    1-) müzakereler tıkandı çünkü kreditörler a) ödenemez duruma gelmiş olan kamu borcunu azaltmayı reddettiler, b) bunun yerine borcun ulusumuzun en zayıf mensupları tarafından, onların çocukları ve torunları tarafından ödenmesini istediler. emekliler, öğrenciler, asgari ücretliler...

    2-) imf bizden yana. avrupa birliği ise kemer sıkın diyor.

    3-) borcu yeniden yapılandırın.

    4-) avrupa para birliğinden çıkmayacağız. biz onurlu yunanistan istiyoruz...

    e peki almanların ne suçu var? aslında pek bir suçu yok. dünyanın en verimli ülkesi. çalışkanlar ve hep başarılılar. her dalda. almanların vergileri ile bir ülkeye borç veriliyor ve ülkenin sorunları hiç bitmiyor. almanlar da bu bakımdan haklı lakin adamlara ödeyemeyeceği borcu vermek? işte burada bir sıkıntı var. papandreu'dan önceki hükümetin yalan beyanları ile vergi vermeyen yunanların günahları çok büyük lakin buna göz yuman yatırım bankalarının ve lüksten kısamazsın diyen avrupa birliğinin, gümrük kanununun da suçu yok değil.

    referandumda evet çıkarsa ne olur hayır çıkarsa ne olur?

    evet çıkarsa, hayırı isteyen bir hükümetin meşruiyeti sorgulanır. hatta avrupa birliğinden biri (adını unuttum şimdi) çipras'ın hükmü kalmaz gibi bir şeyler söylemişti. zaten çipras da kendiliğinden bırakabilir hükümeti. evet kemer sıkmak anlamına geliyor. hayır ise müzakerelerde yunanistan'ın elini güçlendirebilir ve borçların bir kısmı silinip yeniden yapılandırılabilir anlamına geliyor. lakin şu an için avrupa birliği her türlü biz geri adım atmayız havasında zira iki taraf da birbirine güven kaybetmiş durumda.

    iki türlüsü de yunanistan için kısa vadede umut yok gibi. lakin bu kemer sıkma ile bir yere varılacak çözüm yok. kurtuluş, kayıp kaçak oranını düşürmek, devlet'i küçültmek, emeklilerin yaşını yükseltip, maaşlarını düşürmek ve istihdam sağlamak. yani yabancı ülkelerin yunanistan'a yapabileceği tek yardım tatil için bu ülkeyi tercih etmek, taşımacılık sektörü için bu ülkenin sektörünü kullanmak.

    sözde çok kolay duran kayıp kaçak oranını düşürmek ise becerilebilen bir şey değil pek.

  • 10. bir halkın önderini hapislerde çürütmek

    ister önder olsun ister lider, orospu çocuğu bir katil olduktan sonra doğru bir eylemdir.

  • 11. istanbul'da çekilecek gerilim filmi için mekanlar

    açık ara:

    (bkz: esenler otogarı)

  • 12. uzak mesafe ilişkisi

    bugün fark ettim, aralık'ta aldığım arabamla 7 ayda 30 bin kilometre yol yapmışım.

    arabanın dizel olduğunu ve ortalama 100km'de 5,7litre yaktığını hesap edersek 1710 litre mazot tüketmişim.mazotu 3,90'dan hesap edersek 6.669 tl mazot gideri olmuş.aylık ortalama 952 tl mazot giderim olmuş.

    çoğu yolculuklarım da sikimsonik* uzak mesafe ilişkilerinden dolayı.siktiğimin çerkezköy'üne defalarca gittim, defalarca ufak tefek kazalar atlattım, on binlerce tır kamyon solladım, yüzlerce defa çay kahve molası verdim, enerjim bitti tır parkına çektim bagajdaki kırlenti alıp arka koltukta iki büklüm uyudum.

    taksitlerimin çok olduğu dönemlerde maaşım zor yettiği için otelde değil de arabanın arkasında yattım.bir sürü ufak tefek badire atlattım.allah'a şükür başımıza bir iş gelmedi.

    hepsini niçin mi yaptım, sevdiğim insan için.3 yıllık bir ilişkinin kopmaması yürümesi ve evlenmemiz için!sonra ne mi oldu;

    bir gün kendisinden haber alamadım.defalarca aramama rağmen açmadı.facebook hesabına yazdım cevap vermedi.telefonuna mesajlar attım polise gideceğim seni çok merak ediyorum başına bir iş gelmesinden korkuyorum, diye.son aramam da bir adam açtı telefonu o evlendi artık mutlu, yuvasını kurdu gitti buralardan bir daha arama!beynimden vurulmuşa döndüm.ayakta duramadım, söyleyecek tek bir şey aklıma gelmiyordu, nasıl olur, sen kimsin, neyi oluyorsun onun, ben onunla görüşmek istiyorum kaçırdınız mı onu adam gibi söyleyin yoksa canınıza okurum dedim, fakat hiçbir şeye ulaşacak kadar bilgi yoktu elimde.ağlayacaktım ağlayamıyordum işteydim.o gün yüzüm bembeyaz olmuş*.polise gittim böyle bir vaka var zorla evlendirilmiş dedim, polisler yakını mısın deyince, sevgilisiyim dedim.bunun bir şey ifade etmediğini söylediler.

    bir yakınıma kız arkadaşımın bilgilerini verdim, önemli bir kademede çalışıyordu.o doğruladı evliliği. artık olayın ciddi olduğunu anlamıştım.ama sindiremiyordum.o gece uyuyamadım intihar etmeyi her şeye son vermeyi düşündüm.yaşamanın bir anlamı yoktu benim için.o kadar emek verdiğim bir sürü risk alıp defalarca yanına gittiğim her şeyde arkasında olduğum insan beni aldatmış yetmezmiş gibi evlenmişti.bir şekilde ona ulaşıp neden böyle bir şey yaptığını, zorla mı yoksa gönüllü mü evlendiğini öğrenmek istiyordum.yaptıklarını yenilir yutulur cinsten değildi fakat bir şekilde vicdanımı rahatlatmak istiyordum.erkek kardeşinin facesine girmek aklıma geldi.hiç bakmamıştım bu zamana dek, bir girdim; düğün fotoğrafları`::(`.şok oldum bir kez daha.

    biraz daha araştırmadan sonra kocasının telefonuna ve bilgilerine ulaştım.eski kız arkadaşımın yeni facesine de ulaştım.mesaj attım gördü cevap vermedi.sinirlendim ben de.artık bitmişti her şey benim için.gözüm kararmıştı.aradım kocasını anlattım her şeyi.başta inanmadı sonradan fotoğraflarımızı atınca mecburen inanmak zorunda kaldı.sindiremedi tabi, otel kayıtlarımızı bile belgeledim.intikam o kadar çok içime işlemişti ki, balayında tatillerini yarıda kesmek zorunda kaldılar.çocuğun babası elalem ne der, diyerek evliliği devam ettireceksiniz demiş ve evlilik devam etti.ama büyük bir yara aldı o yuva.bu olaylardan sonra kız arkadaşımla görüştük fakat daha fazla detaya girmek istemiyorum.çok can sıkıcı olaylar oldu ve olmaya devam ediyor.
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    benim burada vermek istediğim bir mesaj var değerli dostlarım.bu uzak mesafe ilişkisi karşılıklı güvene dayanır.ben mesela karşımdaki insana sonsuz güvenirdim ve onu kendimden çok severdim.şunu gördüm ki, en masum diye nitelendirdiğiniz insan bile size hayatınızın en büyük oyununu oynayabiliyor.3 yıllık bir ilişkinizi 2 gün içinde sizden habersiz noktalayabiliyor, 2 yıl bir başka adamla nişanlı olabiliyor, sizinle yaramazlık yaparken başka bir adama karşı hanım kız rolüne bürünebiliyor, iki telefon kullanabiliyor ve buluşmaya sadece sizinle görüştüğü telefonu getirebiliyor, iki facebook hesabı açabiliyor, iki ayrı arkadaş grubu oluşturup yapay bir arkadaş çevresi oluşturabiliyor, kendi ailesine sizi yaklaştırmayabiliyor sudan sebeplerle.siz onun için on binlerce kilometre de yol gitseniz onun için bir anlam ifade etmeyebiliyor.siz evlenmek istemezseniz bu aldatmak için geçerli bir sebep olabiliyor ki, ben evlenmeyi istiyordum fakat tarih olarak 24 ay süre istemiştim.söz nişan işini 15 ay sonra hallederiz dememe rağmen.aldatan için her şey bahane olabiliyor.siz siz olun kimseye koşulsuz şartsız güvenmeyin.ben mesela, sonsuz güvendim ne oldu, filmlerde yenmeyen boynuzu yedim.ihanetin en büyüğü.anlattığımda inanmayan arkadaşım oldu.şaka gibi ama değil maalesef.bir kaç sefer şüphelendiğim davranışları oldu fakat sorgulamadım, sorgulasaydım bunlar olmazdı.çok saf ve salakmışım.

    eskiden bu başlığı okuyup, bu ilişki yürümez diyen entryleri eksiler dururdum.fakat artık o entrylere hak veriyorum.gerçekten çok zor iş.yürütene helal olsun.yıpranıyorsun ama o uzak mesafeleri bitirip iki hayatı bağlayabildin mi güzel bir ilişki oluyor.uyanık olun, benim canım yandı başkasının yanmasın.

    edit:teselli mesajlari geliyor, guzel insanlarin guzel temennileri icin tesekkur ederim.iyi ki varsiniz.

  • 13. malezya başbakanının 700 milyon dolar tokatlaması

    malezya’da kamu fonlarının başbakan necip rezak’ın şahsi banka hesaplarına aktarıldığı iddia edilmis. rakam 700 milyon dolar. başbakan "ülkenin demokratik yollarla seçilmiş başbakanını devirmek için siyasi bir sabotaj kampanyası” demis. olmaz ağa "montaj bunlar montaj" diyeceksin. "paralellerin işi" diyeceksin. hiç bir şey bilmiyorsan al 17-25 aralığı incele. paralel diyeceksin paralel, bu önemli. ha bir de mümkün mertebe bankalari kullanmayacaksin, evde saklayacaksin paraciklari

  • 14. ülkü ocakları'nın kimseye saldırmadık açıklaması

    - korelilere saldırdınız mı?
    + yok.
    - maraş'ta alevi katlettiniz mi? *
    + yok.
    - beyazıt'ta bomba attınız mı? *
    + yok.
    - tip'li öğrencileri siz mi öldürdünüz? *
    + yok.
    - inek ne içer?
    + yok.

  • 15. volkan demirel'in lisedeyken çektirdiği fotoğraf

    30 saniye kadar baktım fakat @2'ye yaraşır komik bir yorum bulamadım bu fotoğrafa. tüm sosyal medya kullanıcılarından özür diliyorum.

  • 16. mustafa pektemek

    içerisinde 5 milyon geçen her hangi bir para birimine satılmalıdır. euro olur, tl olur, afyon dinarı da olur.

    not : gs

  • 17. öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

    be my eyes (gözlerim ol) isimli ios uygulaması.

    apple cihazına bunu indiriyosun (telefon veya tablet), kayıt oluyosun, dünyadaki bu app'i kullanan görme engelli insanlara yardım ediyosun. şöyle;

    mesela app'ı kullanan insan bir sokak tabelasının önünde, fakat kabartmayı okuyamıyor. app'ı açıp online olan herkesin görebileceği bir arama yapıyor, kim müsaitse açıp kamerasını doğrultmasını bekliyor. tabelayı görmeyen insana yazıyor (telefonu ona mesajı okuyor), ve bitti gitti.
    app'ı kapatıp, hayatına devam ediyosun.

    not: app'ın girişinde bir sayaç var. gösteriyor ki şu ana kadar 84bin kişiye yardım ulaşmış. ne güzel bişey yav.

  • 18. turkcell nitelikli dolandırıcılık hizmeti

    ben şimdi şu alevilik kısmına takıldım açıkçası. olm siz operatörle görüşme yaparken, mevzuyu nasıl oluyor da aleviliğe getirebiliyorsunuz? hayır, biz mi yanlış yapıyoruz bir yerde amk?

    -bu arada aleviyim ben kıps;)

    bizim memleket hakikaten garip bir yer.

  • 19. messi neymar podolski sneijder

    2014 dünya kupası yarı finalisti 4 takımın 10 numaralarıdır...................

    2'si galatasaray'ımda 2'si ise barcelona'dadır.....................

    https://pbs.twimg.com/media/cjjyx-ewsaaygwj.jpg

  • 20. euroleague

    ne kadar ticari bir kurumdur bilmem ama, azıcık kurumsal bir lig olsa, zaten oyuncularının maaşlarını bile ödemeyi beceremeyen galatasaray gibi bir takımı kapısından hiç sokmazdı.

  • 21. özel üniversitelerin özeti

    her seferinde özel üniversite değil vakıf üniversitesi diyen öğrencilerinin olması. tebrikler einstein. tebrikler aq. bilmiyoruz her seferinde yaz.

  • 22. lucas podolski hatasını bomba haber yapan ntv spor

    evet, bugün gerçekleşmiş hadisedir.

    ancak dün kendi yaptıklarını hemen unutmuşlar.

    gs store'un "ön tasarımda" 'lucas' yazmasını haber yapan ntv spor da dün lucas podolski yazmıştı oysa!!!!!!!!

    işte ntv spor'un "bomba" haberi...................

    bu da dün podolski'nin imza töreninde ntv spor'un haberi verişi

    "yeni transfer lucas podolski için imza töreni düzenleniyor" ntv spor

  • 23. caner eler

    öncelikle yazıdan bir bölüm:
    "kahve tiryakisi de olmuştum. en sevdiğim şeylerden biri evde kahve yapmaktı. ama onu taşıyamıyordum. daha doğrusu ayakları swing dans hareketleriyle yönlendirip salona geçiyordum. ya da benim için taşıyanlar oluyordu."

    eurosport'ta staj yaptığım dönemdi. kafayı kaldırıp etrafa bakındı. her zamanki gibi gözüm üzerindeydi. "hey stajyer!" dedi, "senden bir şey rica edebilir miyim?"

    caner eler, yani benim spor spikerliğine başlama sebebim, bisiklet tutkumun ses bulmuş hali, idolüm, benden bir şey rica ediyordu; bense ricasını zaten emir telakki etmeye dünden hazırdım.

    "buyur abi, tabii ki" dedim.
    "köşedeki starbucks'tan kahve alabilir misin bana?" diye sordu.
    ben hala benden bir şey istediği için şaşkın bir mutluluk içinde ona bakarken açıklamaya yapmaya girişti:
    "ben alırım aslında da, taşıyamıyorum.."

    nasıl üzüldüğümü ama onun için bir şeyler yapma şansına eriştiğim için de nasıl sevindiğimi anlatamam. yazıdaki mavi kısımla yazılan kelimelerin altına saklanan yüzlerce insandan biri olmanın mutluluğu vardı içimde.

    ah be caner abi.. ağladığım yazının sahibi..

  • 24. fernando muslera

    para benim cebime gelmiyor ben tv izlerken muslera olmadığında para benim güvenimi kazandırmıyor.bu yüzden kalsın

  • 25. muslera'yı sevmeyen galatasaraylı

    muslerayi sevmeyen galatasaray'lı zapata'ya vurduruyordur.

  • 26. hakan hepcan

    oha bu adam ntv'de program mı yapıyo lan. senin ben yayın akışını ntv. üç günlük bebelere mi kaldın sen yazık.
    tanım: değil yüzüne ismine tahammül edemediğim şey.

  • 27. moral bozukluğuna iyi gelen şeyler

  • 28. lukas podolski

    "herkese çay, volkan'a yok, o'na ben koyucam" lukas podolski

  • 29. luis carlos almeida da cunha

    az önce tv'de kendisini karşılamaya giden kalabalığı gördüm. çıldırmış adamları arabanın üzerinden dut gibi silkeliyordu bir görevli.
    o ne ya! hac'dan baban geldi desen götünü kaldırıp gitmez karşılamaya pezemenk ya :)

  • 30. ekşi sözlük'ün şaka maka 30'luk teyze kaynaması

    sen okumayı bilmezken o teyze dediklerin burda entry döşüyordu yiğen

  • 31. beşiktaş

    taraftarının yarısı scout olan kulübüm. diğer yarısı ise pro lisanslı teknik direktör elbette.

  • 32. kadınların sadece yakışıklılığa baktığı gerçeği

    kısmen doğru olduğunu düşündüğüm durum.

    sırf yakışıklı diye %100 orospu çocuğu biriyle beraber olmazlar diyeceğim ama olurlar amk.

  • 33. turkcell'den vodafone'a geçmek

    son zamanlarda çevremde sıkça gözlemlediğim durum. konunun nedenleri daha detaylı araştırınca bir turkcell müşterisi olarak gerçekten geçmek için birçok sebep gördüm. bunlardan ilki tabii ki fiyat politikası. turkcell'de herhangi bir tarifenin fiyatı ile bu tarifeye benzer özelliklere sahip vodafone'daki bir tarifeye baktığınızda neredeyse yarı yarıya fiyat farkının olduğu görülüyor. bir diğer nedeni ise turkcell'in müşteri hizmetlerinin hiçbir şekilde sorunları çözemiyor olması.

    şu şekilde tarifeleri karşılaştıracak olursak;

    turkcell hepsibir arada (1000dk-1gb-1000sms) kontratlı 59 tl, kontratsız 69 tl
    vodafone kırmızı akıl küpü (1000dk-1gb-1000sms) kontratlı 35 tl, kontratsız 39 tl (kullanılmayan dakika, sms ve internet gelecek aya devrediyor)

    turkcell interneti bol (1000dk-4gb-1000sms) kontratlı 69 tl, kontratsız 85 tl
    vodafone red medium (2000dk-4gb-2000sms) kontratlı 65 tl, kontratsız 75 tl (vodafonelularla ve sabit hatlarla sınırsız konuşma, dk ve sms iki katı olmasına rağmen daha uygun.)

    turkcell platin prestij paket (4000dk-6gb-1000sms) kontratlı 129 tl, kontratsız 145 tl
    vodafone red elite (6000dk-8gb-6000 sms) kontratlı 115 tl, kontratsız 125 tl (vodafonelularla ve sabit hatlarla sınırsız konuşma, dk ve internet 1,5 katı, sms 6 katı olmasına rağmen daha uygun.)

    görüldüğü gibi turkcell inanılmaz derecede pahalı. vodafone'a geçmemek için açıkçası ben de hiçbir neden göremiyorum ve önümüzdeki aylarda vodafone'a geçmeyi düşünüyorum.

  • 34. tek başına iktidarı 537000 geçersiz oy kaybettirdi

    avrupa birliği bakanı ve başmüzakereci volkan bozkır, "istanbul'da 537 bin oy geçersiz olmasaydı belki de oy oranı çok daha fazla olacaktı ve tek başına iktidar kurulabilecek bir yüzdeye yaklaşılmış olacaktı" demiş.
    hala hata suç dışarıda aranmakta ve demekki hala milletin verdiği ders alınmamış. tek başına iktidarı 537 bin geçersiz oy kaybettirmedi, tek başına iktidarı
    - 4 bakanı oylarınızla yüce divana gitmekten kurtarmak kaybettirdi
    - aksaray kaybettirdi
    - kabataş kaybettirdi
    - taksim gezi direnişi kaybettirdi
    - paralel paranoyanız yüzünden insanları hallaç pamuğu gibi atmanız kaybettirdi
    - peygambere uzatılan dil kaybettirdi
    sizler böyle davrandıkça, hatalarınızı görmek yerine kendinizi hatasız kabul ettikçe, '' biz ne yapsak bu millet bize oy verir'' zihniyetiniz devam ettikçe daha çok oy kaybedersiniz.

    hadi diyelim o 537 000 geçersiz oy yüzünden kaybettiniz tek başına iktidarı. peki diğer partilere verilen geçersiz oylar geçerli olsaydı ne olurdu onu hiç düşündünüz mü ?

  • 35. soyadı mutfak aleti olanların zengin olması

    (bkz: uğur derin dondurucu)

  • 36. lukas podolski vs luis nani anketi

    gs'lıların daha önce bir benzerini yaptığı anket.

    https://twitter.com/…ahce/status/617331378192011264

    edit : http://www.gscimbom.com/…usunden-isterdiniz-122473/

  • 37. boşalmadan 52 dakika sevişebilen erkek

    erken boşalan erkektir.
    sabah koy beni karının üstüne akşam al.

  • 38. robin van persie

    madem bu kadar iyi bir futbolcu neden senelerce premier lig'de oynayıp ingiltere milli takımına 1 kere seçilmediğini anlatsın?

    ama yoook van persie çok iyi çok özel... yav he he.

  • 39. kpss 2015

    güzel bir olaya denk geldiğim sınav. ehliyetle sınava gelen bir kişiyi görevliler içeri almayınca orada bulunan ve sınav için gelmiş biri "al arabanın anahtarını git al abi kimliğini" dedi.
    ne güzel insanlar var dedim götüme soktuğum evin anahtarıyla içeri girerken.

  • 40. 5 temmuz 2015 migros kasiyer rezaleti

    ben migros kasiyeri bir yazar olsam bu akşam açacağım başlık
    `15 dakika beyefendi duruşunu bozmadan kasada bekleyen sığır` olurdu.

  • 41. öcalan idam edilsin

    gün itibari ile başlattığım kampanyadır. altına en az 200 sözlük aydını imza atsa yeter. böylelikle yetkililere sesimizi duyurmuş olur, türkiye'nin en az yüzde sekseninin istediği birşeyi gerçekleştirmiş oluruz.

  • 42. sümkürdüğü mendille gözünü silen halk önderi

    tasarruflu bir kişilik, takdir ettim.

    https://www.youtube.com/…abq&feature=youtu.be&t=160

  • 43. türk kızı

    (bkz: entry nick uyumu)

  • 44. rte'nin beştepe camii'ne ayakkabılarıyla girmesi

    cumhurbaşkanımızın islam'da reforma başladığını gösteren gelişme.

    buyrun;
    http://i.imgur.com/egriwq0.jpg

    mekan beştepe'de yapılan millet camisi. yani tayyip başkan'ın kendi evi bir nevi.
    üstelik başkanın yanında mehmet görmez'de var.
    bu şu demek, yanında mehmet görmez var ve o da camiye ayakkabılarıyla girmiş. yani camiye ayakkabılar ile girmek caiz.

    not: arkadaki masonik sembole hiç girmiyorum bile.

  • 45. 6 temmuz 2015 izmir depremi

    her seferinde olduğu gibi yine alttan vurdurmalı deprem olmuştur... daha önceki izmir depremlerinde de alttan vurdurmalı dediğimde mesajla dalga geçiyorlardı, öyle deprem mi olur götünüzden uydurmayın diye, sanırım geçen yazdı... ama burada depremler hep böyle oluyor. yani düşün evine aşağıdan kamyon çarpmış gibi bir sarsıntı yaşıyorsun. milletin depremi sallar, bizim depremler sarsar. o yüzden çekirdeğe çiğdem, simite gevrek deriz.

  • 46. galatasaray'ın podolski'nin adını yanlış yazması

    internet kullanmayı bilmeyip her gördüğüne yeni gelin gibi atlayan davarların iddiası.

    az kafayı çalıştırın amk: http://www.gsstore.org/pinfo.asp?pid=9800

  • 47. galatasaray

    3.5 a amrabati satip 2.5a podolskiyi almis takimim.

    hayatimda ilk defa boyle bir sey gordum sanirim galatasaray'da. normalde oyuncumuzu 3 e satar yerine daha kotu bir oyuncuyu 5 e alirdik.

  • 48. 6 temmuz 2015 abd japonya kadınlar futbol maçı

    doğu turkistan'a destek olmak için abd'yi tuttuğum maç. ezin şu cinlileri.

  • 49. benimle yatan kazanır diyen sözde lider

    çok ilginç ki bir çok taraftarı olan sözde liderdir.

    şu sözde lider

    yüceltmezsem şerefsizim de var tabi.. videonun sonunda namusunu korumaya çalışan kızı da ikna çabası var. anlamadık sanki, yarıda kesmişler.

  • 50. çinli sanıp korelilere saldırmak

    tarih bu kez trajikomik bir biçimde tekerrür etmiştir.

    ülkücülük tam olarak budur ve bunun için vardır. devlet, kafası çalışmayan, zır cahil, sorgulamayı bilmeyen, kaba kuvvetten başka bir vasfı bulunmayan, tamamen sürü psikolojisi ile hareket eden, primattan hallice bu organizmaları özellikle bulundurur el altında. bunların eline verir sopayı, verir silahı, kulağına da üç beş vatan millet edebiyatı fısıldar, salar meydana. sonuç mu? (bkz: 6-7 eylül olayları)

    şu linkte, uygur'da yaşananları ve yaşanmayanları anlatan güzel bir yazı var: http://vivahiba.com/…le/show/uygurlar-ve-cin-zulmu/

    yani aslında şu an bu primattan hallice grubun inandığı hayali olaylar falan yaşanmıyor uygur'da. ama bu adamlarda okuyacak, araştıracak, öğrenecek beyin olmadığı gibi, eylem yapma yetisi de yok.

    6-7 eylül olayları da tam olarak böyle olmuştu. devlet, selanik'teki atatürk evine bomba konduğu şeklinde yalan bir haber yaymıştı ve yine böyle bir grup, iki gün boyunca istanbul'daki tüm azınlıkların evlerini ve iş yerlerini yağmalayıp talan etmişti.

    bugün de aynı şey yaşanıyor hemen hemen. bu kez devletin tezgahladığı bir olay değil ama, fark o.

    ülkücüler bunun için var derken, tam bunu kastediyorum. örneğin emperyalist amerika'nın 6. filosu türkiye'ye geldiğinde bunu protesto etmek isteyen solcuların karşısına çıkarılsın diye var ülkücüler. sendika çalışması yaparak işçiyi bilinçlendiren solcuları durdurmak ve patronun çıkarlarını korumak için var ülkücüler. üniversitelerden harçlar kalksın diye eylem yapan öğrencinin karşısına çıkarmak için var ülkücüler.

    kısacası ülkücülerin devlet tarafından yıllarca beslenip el altında tutulma sebebi, sömürü düzeninin devamlılığını sağlayıp sermayenin ve emperyalizmin koruyuculuğunu yaptırmaktır. bir de yine vatan millet ayağına çek senet tahsilatı, falan filan işte.

    ülkücülerin hepsi mi gerizekalı ve cahil? aslında değil. tüm bu kaba kuvveti desteklemeyen, bu primat kılıklı güruhun gerizekalı olduğunu ve acilen bu politikadan vazgeçilmesi gerektiğini söyleyen bir avuç ülkücü oldu. hem de okuyan, yazan, araştıran, düşünen... ama hiçbirisi ne parti içinde tutunabildi ne de ocaklarda. tekere çomak sokmaya çalışanı sevmez sistem.sayıları bir elin parmaklarını geçmeyecek bu kitle de uzaklaştırıldı siyasetten. çünkü düşünen, kafası çalışan, aklını kullanan hiçbir bireyi ve/ya kitleyi, böyle mal mal eylemlere yollayamazsın. o zaman da ülkücülerin varlık nedeni anlamsızlaşır.

    türkeş'in komando okullarında adamların beynini değil de sportif faaliyetlerle kaslarını geliştirmek istemelerinin nedeni de budur zaten.