gel aptal kardeşim. gel sana bu kararın neden yanlış olduğunu aptala anlatır gibi anlatayım. niye mi? çünkü aptalsın.
bak burada olan şey tutuklama. öncelikle bunu bil. tahliyenin zıttı. beraat ya da mahkumiyetle alakası olmayan şeyler bunlar. yani sen gülşen'i tutuklamasan, serbest bıraksan da yargılayıp cezasını verebilirsin. aynı şekilde bir kişi tutuklansa bile yargılanıp beraat edebilir. tutuklama denilen meret bir ceza değil, bir koruma tedbiri.
suç olan bir eylem meydana geldiğinde, bu eylemden savcılık bir türlü haberdar olur ve soruşturma açar. delilleri toplar, tarafların ifadelerini alır ve suçun oluşup oluşmadığı hususunda bir kanaat getirir. suç oluşmadığını düşünürse kovuşturmaya yer olmadığına karar verir ve dosyayı kapatır. halk dilinde buna takipsizlik deriz.
he yok efendim burada suç vardır, bu fiilin cezalandırılması gerekiyor derse iddianame düzenler ve yargılamayı yapacak mahkemeye sunar. çoğunlukla bu mahkeme asliye ceza mahkemesi ya da ağır ceza mahkemesidir. iddianamede suç konusu fiil ve hangi suçun işlendiği açıkça yazar.
şimdi burada ne öğrendik? takipsizlik ve iddianame.devam edelim...
yargılama daha yeni başladı bakın.iddianamenin kabulüyle beraber artık duruşmalar başlar, kişinin avukatı çeşitli savunmalar yaparak cezayı azaltmaya veya bu kişiyi beraat ettirmeye çalışır. beraat demek kişinin eyleminin suç teşkil etmemesi manasına gelir kabaca. yani savcılık hatalı olarak iddianame düzenlemiştir bu kişi hakkında. normalde yukarıda bahsettiğim takipsizlik kararını vererek dosyayı kapatması gerekirken kapatmamıştır. burada neyi öğrendik? beraat kararını.
biraz daha geriye dönelim. bazen öyle eylemler gerçekleşir ki, soruşturma aşamasında bu kişinin kaçma, delilleri karartma, tanıkları ya da suçun mağdurunu etkileme ve üzerinde baskı kurma ihtimali bulunur. bu gibi durumlarda soruşturmayı yürüten savcı, şüphelinin tutuklanmasını talep edebilir. kimden? sulh ceza hakimliğinden.
sulh ceza hakimi dosyayı inceler, kişiyi sorgular ve bu kişinin tutuklanma şartları oluşmuş mu buna bakar. duruma göre kişiyi tutuklar veya adli kontrolle serbest bırakabilir. şimdi kanuna bakalım tutuklama konusunda ne diyor?
bazı gerizekalılar google'den tck'daki suç maddesini paylaşarak gülşen'in tutuklanmasını doğru bulduğunu söylüyor. bak aptal kardeşim, o madde gülşen'in hangi cezayı alacağını söylüyor. tutuklamaya dair madde o değil. tutuklama ile ilgili madde tck'da değil, cmk'dadır. yani ceza muhakemesi kanunu. bakalım ne diyor maddede.
tutuklama nedenleri
madde 100 – (1) kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir. işin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı verilemez.
(2) aşağıdaki hallerde bir tutuklama nedeni var sayılabilir:
a) şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular varsa.
b) şüpheli veya sanığın davranışları;
1. delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme,
2. tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma,
hususlarında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa.
bak aptal kardeşim, gülşenin kaçması, saklanması, tanıklara ya da mağdura baskı yapmasının imkanı sıfır. delilleri karartma imkanı da öyle. niye mi? gördüğünüz üzere suç video ile kayda alınmış bir fiil. onbinlerce kişi bu delili elde etmiş zaten. suçun mağduru da olmadığı için baskı altına alınabilecek bir kimse de yok.
gülşen'in kaçacağını mı düşünüyorsunuz? verin adli kontrolü haftada bir kez imza atsın karakolda. imza atmazsa tutuklarsınız o zaman.
kanunda beklenen ceza demiş, o ne ola ki? açıklayalım.
bak aptal kardeşim, gülşen'in işlediği suç, şu anki infaz kanununa göre hapiste yatmayı gerektiren bir suç değil. gülşen yargılansa, hakim gülşen'e 3 yıl hapis cezası da verse gülşen hapse girmeyecek. bilen bilir, sadece bir günlüğüne girecek, evrak işlerini hallettikten sonra denetimli serbestlik ile cezaevinden ayrılacak. belki de hükmün açıklanması geri bırakılacağı için bir gün dahi hapse girmeyecek.
bundan dolayı tutuklamada ölçü de aşılmış. beklenen ceza yani. bu ne demek? bu kişi ceza alsa dahi hapse girmeyecek, özgürlüğü kısıtlanmayacakken sen gidip bu kişiyi gerekçesiz olarak tutukluyor, belki de haftalarca hapiste kalmasına sebebiyet veriyorsun. bu tür tutuklamalar geçmişte de yaşandı, ileride de yaşanacak. sonuçta ne mi oluyor? türkiye bu kişiye tazminat ödüyor.
anayasa mahkemesi bu dosya önüne geldiğinde türkiyeyi tazminata mahkum etmek ve gülşenin ''adli yargılanma hakkının'' ihlal edildiğine hükmetmek zorunda. zira bu olmazsa dosya aihm'ye gidiyor ve türkiye euro olarak tazminat ödemek zorunda kalıyor.
neyle mi ödüyor? senin benim vergilerimle. aptal kardeşim sana diyorum. senin vergilerinle gülşen'e devlet para ödeyecek. bu sebeple hakimin kararını savunmaya devam et.
bu kararın hiçbir geçerliliği ve savunulacak yanı yoktur. hukuki olarak garabetten ibaret. kararı veren hakimi de, gülşen'i tutuklamaya sevk eden savcıyı da kınıyorum.
Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. 25 ağustos 2022 gülşen'in tutuklanması
-
2. 26 ağustos 2022 hala x'e oy vermem diyen muhalif
sedat peker’in iddialarıyla çalkalanması gereken bir içişleri bakanlığı varken gülşen’i hukuksuzca tutuklayan yargıya rağmen “yok kılıçdar aday olursa oy vermem, yok imamoğlu oyumu alamaz” gibi şımarıklıklarıyla artık yoran muhalif güruhtur.
siyasal islamdan kurtulmak için, şeriat düzeninden önce son çıkışta bu şımarıklığı artık saçma bulmamız lazım.
her gün yeni bir rezalet, her gün yeni zamlar, her gün yeni hukuksuzluklar gırla önümüze düşerken şuna oy vermem, o çıkarsa oyum reise demek; bu zehir altında eriyip gitmenin size müstehak olmasıdır. -
3. 26 ağustos 2022 uefa avrupa ligi kura çekimi
kiev ya da braga gelsin.
- intikam, intikam istiyor mu?
- istiyor dayı her şeyden çok istiyor. -
4. deizm sapıklıktır
ali efendi. biri de çıkar "islam arap dinidir, sapıklıktır" derse ne halt edeceksin? sana ne kimin deist, kimin ateist olduğundan.
umuyorum ki gençler bu adamlar sayesinde islam gerçeği ile yüzleşecek ve bu dinin ne kadar tehlikeli olduğunun farkına varacaklar. -
5. 26 ağustos 2022 feridun düzağaç açıklaması
feridun düzağaç'ın 26.08.2022 tarihinde gülşen'in tutuklanmasına istinaden instagram üzerinden yaptığı açıklama ;
"imam kılığına bürünmüş bir sapkının “ dinde zorlama vardır, sopalanabilirler” dediği , ilahiyatçı kılığındaki bir meczubun “ namaz kılmayanlar öldürülebilir” buyurduğu , islamı savunduğunu iddia eden bir zavallının “ iptal ettirdiğimiz festivaller listesi “ yayınladığı bir günde sahne arkadaşına yaptığı orantısız bir şaka yüzünden orantısızca , siparişle ve zevkle tutuklanan bir kadın şarkıcının maruz bırakıldığı hukuksuzluk mide bulandırıcı ve tiksinç. ama ben ülkesindeki kadınların neredeyse yarısına ‘sürtük’ diyebilen bir cumhurbaşkanımız olmasından yada ‘ tecavüze uğrayanı tecavüzcüsüyle evlendirmeyi fikredebilen bir insanın bu ülkenin ‘adalet bakanı’ olmasından yada koltuğunda oturduğu bakanlığı kazıklayan arsızların elini kollunu sallayarak geziyor olmasından, “ doktorları dövmeyip de ne yapacaksınız” diyen imamların özgürlüğünden ve şımarıklığından çok bugün hala kedi köpek tatil havuz kadeh paylaşan sanat camiamızdan ve “ festival adı altında toplanıp uyuşturucu içiyor ve toplu fuhuş yapıyorlar” söylemiyle evlatları galiz hakaretlere maruz bırakılan anne babaların suskunluğundan utanıyorum. üzülme gülşen. haklısın. utanç duyulacak çok şey var."
instagram paylaşımı -
6. ümit özdağ'ın imama tepki göstermesi
hepimizin vergileriyle evine ekmek götüren imamın yaptığı iki yüzlülüğe karşı, çıkarıp masaya koymuştur.
-
7. ölene kadar sıkılmadan oynanacak tek oyun
(bkz: championship manager 01/02)
-
8. spk başkanının 180 milyon $ rüşvet aldığı iddası
kaynak
yüce yargımız türkiyenin 1 numaralı sorunu olan gülşen olayını çözdükden sonra umarım bu konuyuda açıklığa kavuştururlar. -
9. eşi hamile erkeğin aldatma hakkı
evlilik mantığını anlamamış yazarın beklediği hak.
iyi günde kötü günde diye söz verip birkaç ay dayanamıyorsan zaten sen evlenme. bunun hastalığı, sakatlığı daha kötü zamanları var. o zaman her başınız sıkıştığınızda karşılıklı aldatın. -
10. girit'te inşa edilen mimarlık harikası ev
james bond filmlerindeki kötü karakterlerin evlerine benziyor. beğendim.
-
11. on yıl almanya tarafından yönetilsek neler olurdu
dimi lan? amerika da ırak'a demokrasi getirmişti, almanya da bize euro getirir belki.
az daha zeki olsan gerizekalı olacakmışın ama olmamış işte.
almanya senin ülkeni yönetirken halkını kendinden görüp refah mı sağlar? yoksa senin ülkenin kaynaklarını sömürüp kendi ülkesinin refahını yükseltmek için mi kullanır? -
12. bahçeli'nin hayatını anlatan filme isim önerileri
"dönüşüm"
"gregor bahçeli bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini devcileyin bir yancıya dönüşmüş olarak buldu" -
13. gülşen'in tutuklanmasının doğru bir karar olması
bu ülkede ilkokuldan itibaren hukuk dersi konulmalı müfredata, hatta anaokulundan itibaren şu belletilmeli en azından: tutuklama ve ceza ayrı şeylerdir, tutuklama bir ceza değildir.
yani gerçekten nasıl ki birinci sınıfta yüzlerce kez yazdırıyorlardı harfleri, aynen öyle yüzlerce kez yazdırmak lazım sizlere de, kafanız basana kadar: tutuklama ceza değildir.
ceza kanununda bir fiile karşılık öngörülen ceza, yargılama sonucunda varılan kesin hükmün ardından verilir. ceza tutuklama ile başlamaz, eğer tutuklu yargılama söz konusu olmuşsa, tutuklu yatılan süreler cezadan mahsup edilir.
tutuklama bir tedbirdir, ceza değildir. bak sizin yerinize ben yazacam defalarca. yani şu an gülşen cezalandırılmış değil, daha yargılaması bile başlamış değil. tck 216 üzerinden hakkında verilen bir mahkeme kararı yok, dolayısıyla bunun doğru olup olmadığını tartışmamıza da imkan yok, belki beraat edecek. şu an tartışabileceğimiz şey, tutuklama kararının doğru olup olmadığı. onun doğru olduğunu ispatlamak için de tck 216'yı gösteremezsin, gösterirsen aptalca bir şey yapmış olursun, çünkü ceza kanunundaki diğer maddeler gibi, tck 216 da "şu fiili işleyen şu kadar hapis cezası ile cezalandırılır" diyor, tutuklanır demiyor, tutuklu yargılanır demiyor, tutukluluğa ilişkin en ufak bir norm içermiyor.
tutuklama bir koruma tedbiridir ve ceza kanununda değil, ceza muhakemesi kanununda ele alınır. tutuklama bir ceza değildir, şüphelinin veya sanığın kaçması ya da delillerin karatılması ihtimallerinin varlığı durumunda başvurulan geçici bir tedbirdir. bu tedbir de ancak belli şartların varlığı halinde, ölçülü ve orantılı olarak uygulanmak zorundadır.
cmk madde 100 – (1) kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve bir
tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir. işin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı verilemez.
yani bir kere önce ortada kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut deliller olacak, bu da yetmiyor, bir tutuklama nedeni olacak. tutuklama nedeninin varlığı halinde dahi, "tutuklama kararı verilebilir" diyor bak, "verilir" demiyor, yani hakimin takdirine bırakıyor hala. peki nedir tutuklama nedenleri?
cmk m. 100 (2) aşağıdaki hallerde bir tutuklama nedeni var sayılabilir:
a) şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular varsa.
b) şüpheli veya sanığın davranışları;
1. delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme,
2. tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma,
hususlarında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa.
aynı maddenin üçüncü fıkrasında da, bir takım suçlar sayılıyor ve eğer bu suçların işlendiği hususunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebepleri varsa, tutuklama nedeni var sayılabilir diyor. bu suçlara katalog suçlar deniyor ve tck 216 bunlardan biri değil.
peki gülşen'in durumunda hangi tutuklama nedeni var? kaçma veya saklanma şüphesi mi var? hayır. ülkece tanınan, yıllardır her gün toplumun gözü önünde bir şarkıcı, yine en fazla yurtdışı çıkış yasağı getirirsin olur biter. delil yok etme şüphesi mi var? hayır, zaten söylediği şey video ile kayıt altına alınmış, gizlemesi veya değiştirmesi mümkün değil. demek ki ney? ortada bir tutuklama nedeni yok.
yok, bak bu kadar, ortada uzun uzun tartışılabilecek bir şeyi bırak, hiçbir şey yok. yani zerre kadar haysiyeti olan bir hukukçu için, bu bir tartışma konusu bile değil, olamaz. ceza muhakemesi sınavında bu soruya "tutuklama nedeni var" diye cevap veren öğrenci o dersten kalmalıdır.
tck 216'ya gelelim. acaba gülşen bu madde üzerinden yargılanabilir mi? bakalım kanun ne diyor.
(1) halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
şimdi gülşen'i bu madde uyarınca yargılayabilmek için, her şeyden önce şunun cevabını vermek gerekiyor: imam hatipliler halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimi midir?
hayır, bunlardan hiçbiri değildir. imam hatip mezunları ne bir sosyal sınıf, ne bir ırk, ne bir din, ne bir mezhep ne de bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimdir.
"ama onlar da bir kesimdir sonuçta" diyemezsiniz, ceza hukukunda kıyas yasağı vardır. yani kanun koyucunun açık bir şekilde suç olarak düzenlemediği bir davranışı, mevcut suçlara benzeterek suç addedemezsiniz. bu, ceza hukukunun en temel, çekirdek ilkelerinden biri olan "suçta ve cezada kanunilik" ilkesinden doğar. kanunsuz suç ve ceza olmaz. örneğin kanunda "sokak köpeklerini öldüren kişiye 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilir" diye bir madde varsa mesela, bir sokak kedisini öldüren kişiye bu maddeye dayanarak ceza veremezsiniz, çünkü kanun sokak hayvanı demiyor, açıkça köpek diyor. "kedi de bir hayvan, o da bir can" diyerek kıyas yapamazsınız.
özgürlük en temel normdur, özgürlüğü daraltan normlarda genişletici yorum yapılamaz, hükümler esnetilemez, kıyasla genişletilemez. ceza muhakemesinde kıyasa yer vardır mesela ama orda da özgürlüğü daraltıcı kıyas yapamazsınız, mesela koruma tedbirlerinde, tutuklamada kıyas yapamazsınız.
kısacası bir ceza normunu, birebir yazıldığı haliyle ele almak zorundasınız, kanunun açıkça, apaçıkça söylemediği bir şeyi kanuna söyletemezsiniz. hürriyet kaide, yasaklar istisnadır, istisnalar dar yorumlanır, kıyasla genişletilemez. kanun sosyal sınıf, ırk, din ya da mezhep diyorsa, yani neyden bahsettiğini sınırlı sayıda açıkça belirtmişse, siz bunun içine başka bir şeyi katamazsınız, mesela fenerbahçe taraftarlarına hakaret edilmesini bu kanun kapsamına sokamazsınız, "onlar da halkın bir kesimi" diyemezsiniz.
daha da uzun uzun yazılabilir, ama gerek yok. yani zorlayıp hukukun anasını ağlatarak ittire kaktıra 216 kapsamına soksan bile suçun yatarı yok, en fazla hagb alacak. ne tutuklaması, neyin tutuklaması? safi ahlaksızlık, safi zulüm, başka hiçbir şey değil.
son kez: tutuklama bir ceza değildir, bir tedbirdir, gülşen'in durumunda bu tedbire başvurulmasını meşru kılacak en ufak bir şey yoktur, dolayısıyla bu apaçık bir hukuksuzluktur, tutuklama tedbirinin bir ceza olarak kullanılmasıdır, iktidarın esir aldığı yargıyı bir sopa gibi toplumun üzerine sallayarak, en temel hak ve özgürlüklere rahatlıkla, arsızca ve hayasızca tecavüz edebildiğini gösterme şovudur. hukuk denen şeyin insan denen varlık için önemini zerre kadar kavrayan herkes, bu hukuksuzluğa maruz kalan birey hakkında ve söylediği şeyler hakkında ne hissettiğinden bağımsız olarak, öncelikle yargı mekanizmasının böyle bir oyuncağa çevrilmiş olmasını ve tutuklama gibi bir tedbirin ceza olarak infaz edilmesini, böylelikle hepimizin her an en temel hak ve özgürlüklerine tecavüz edilebilmesinin yolunun açık olmasını dert edinmelidir. -
14. youtube'un tamircilerin ekmeğine mani olması
dün bozulan çamaşır makinemin tamirine 800 lira teklif veren tamirciye onay vermeden önce arızayı youtube'da aratarak tamirini 220 liraya kendim halletmem neticesinde vardığım sarsıcı sonuç.
makinenin arızası pis suyu tahliye etmemesiydi. gider hortumunun tıkanmasından tutun da tahliye pompasına çorap sıkışmasına kadar bir sürü nedeni olabilirdi. benim makinemin sıkıntısı ise pompanın dağılmasıydı. gittim bir adet pompa aldım ve 45 dakikada kendim taktım.
45 dakikanın hakkının maksimum 200 lira olması lazım. ama adam benden 400 lira fazladan istedi. eğer hakkını isteseydi, "amaaan kim uğraşacak" deyip belki ona yaptıracaktım ama öyle olmadı. bölgede başka tamirci olmadığı için "el mahkum, mecbur yaptıracak" diye düşünmüş olmalı ki bir kuruş aşağı inmedi. insanı zorla tamirci yapıyorlar.
akşama kadar onun gibi 5 makine tamir etse köşelik olur beyefendi.
fakat buradaki sorun dürüst esnafın da zarar görmesi. bu aç gözlüler yüzünden onlar da iş yapamıyor artık. çünkü sıkıntı çok ince değilse youtube sayesinde herkes kendi tamirini kendi yapmaya başladı.
tamir videolarındaki yorumlara da biraz göz gezdirdim. yorum yapanların büyük çoğunluğu sorunları videolar sayesinde kendilerinin giderdiğini yazmış. işin daha garip yanı ise tamir videoları çekenlerin çoğunun tamirci olması. -
15. yusuf kaplan'ın laiklere hakaret etmesi
"sapık" kelimesi tutuklama ise bu ifade müebbet olmalı
-
16. köpeklerin parçaladığı çocuğun entübe edilmesi
oğlumu uyutuyorlar demiş annesi.
köpekleri uyutacaklarına. -
17. rte öncesi salam sosis kaşarın lüks olduğu yıllar
rteden sonra peynirin lüks olmasıyla devam etmektedir aflşmafslşfsa.
edit: yaw tipimi sikeyim ben bu aktrollün başlığına neden entry yazmışım. engelleyeyim de bir daha bu gerizekalı hatayı yapmayayım. -
18. istanbul'da 19. kattan şampanya şişesi atan iranlı
abartıyor muyum bilmiyorum ama ceza kanunumuzda yapılacak bir düzenleme ile bu tarz hareketler sonucunda kimse ölmemiş olsa dahi, ilgili kişiye “olası kast ile öldürmeye teşebbüs etmek” suçunun en azından indirimli bir halinin verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
aynı şey trafikte makas atan orospu evlatları için de geçerli. öyle trafiği tehlikeye sokmaktan idari para cezası değil, vereceksin alt sınırı 5 yıl olan hapis cezası, bak bakıyım nasıl azalıyor böyle sikik tipler. -
19. xiaomi markasının dandikliği
asgari ücretin an itibari ile 302 dolar olduğu bir ülkede tartışılması gereksiz bir mevzu.
-
20. masterchef türkiye
önyargı denen şey cidden çok kötü. şekilcilik de öyle.
ilk elemelere çıktığında sözlükte onur için bakar bakmaz dolandırıldım diye espriler kasılıyordu. burak kaya da yakışıklı diye fangirlleri oluşmuştu.
bugün gördük ki burak kaya tamamen bir balon, öfke kontrolü yaşayan, saygısız ve egolu biri. onur ise kendisinin konuşmasına dahi izin vermeyen, saygısız ve egolu birine karşı bile terbiyesini bozmadan, seviyeyi düşürmeden cevap veren ve aynı zamanda kendini de ezdirmeyen saygılı, özgüvenli ve efendi biriymiş.
bugünkü dersimizi de bir reality showdan aldık. teşekkürler masterchef. -
21. rte öncesi dönemi bilmeyip muhaliflik taslayan tip
rte öncesi döneminizi de sikeyim, sonrasını da sikeyim.
hala gelip tüp sırası bekliyorduk kafasında entry girenleri de sikeyim. -
22. zafer partisi yüksek oy alabilir
her 100 arkadaşımdan diye başlayan değerlendirmeler gerçeği yansitsaydi akp denen oluşum 10 sene evvel hayatımızdan çıkmıştı. yeni kurulmuş bir parti için %3-5 bandında oy almak baya büyük başarı olur. biraz daha sokaklara inmeliler diye düşünüyorum.
-
23. 26 ağustos 2022 ümit özdağ'ın diyaneti basması
30 ağustos hutbesinde gazi mustafa kemal atatürk'e yer vermeyen diyaneti protesto için yürüyüşü
edit: link düzeltildi
https://www.youtube.com/…atch?v=n_qa0rdtrjc&t=1040s
(#141829771)
açıklamalarından :
"bu diyanet işleri başkanı türk milletine düşmandır."
"gerçekten müslüman olsanız, islam'ın son büyük ordusunun, son büyük taaruzunu yöneten gazi mustafa kemal atatürk'ü rahmetle anarsınız."
"sizin yüzünüzden insanlar cumaya gitmiyor."
"sscb'deki ateizmi geliştirme derneği başkanı ateizme senin kadar hizmet etmemiştir."
"allah gazii mustafa kemal atatürk'e sultan alparslan'a rahmet eylesin".
yayının başında konuşmasını engellemeye çalışan görevliye "burası işgal altındaki toprak değil" diyerek türk insanının sesi olmuştur. -
24. annesi bikini giymiş erkek
bu tarz başlık açanlarda gizli gang bang fantazisi olduğunu düşünüyorum. malum bir çok erkek tarafından entry! yazılıyor.
-
25. 26 ağustos 2022 tarkan tweet'i
-
26. youtube premium
yıl olmuş 2022 ama hala paranın elektrik-su aboneliği ve pazardan sebze almak dışında bazı şeylere de verilebileceğini normal göremeyen köylüleri ortaya çıkarandır.
adam algılayamıyor bak neden para verdiğini. adam diyor bize bir şey vermiyor ki niye para alıyor. algı pazardan patates alana kadar, sonrası yok, adamın beyin sinapsları arasında öyle bir kod yok. illa ağzına götürüp yiyecek, avlayacak falan en azından.
yapın abi şunu düz 100 tl hatta 200 tl, alan alır almayan başka işine bakar. başlıkta da ses soluk kesilir. yukarıda arkadaşın dediği gibi fiyat böyle "açlık sınırında" olunca aç olan da gereksiz konuşuyor, ona para vereceğime haftada 1 simit fazla yerim diyor adam resmen... -
27. gülşen
toplumsal özgürlük için bugün amasız fakatsız yanında durulması gereken şarkıcı. tutuklu yargılanması tabi ki gözdağı, kim böyle bir şeyden tutuklu yargılanmış bugüne kadar? bugün oluşacak tepki bile mahkemeden mahkumiyet kararı çıkmasını engellemeyebilir ama zorlaştıracaktır.
bu kadının üzerine her geldiklerinde daha zıt gitmesi siyasal islamcıları kudurtmaya yetiyor. onun için uzun süredir hedefte.
siyasal islamcıların dokunulmazlıklarını topluma dayatmaya çalışması, havadan nem kapıp mağduriyet uydurmaları, konser festival yasaklayarak hayat tarzlarına müdahalesi, hepsi dibin dibinde bir zihin yapıları olduğunun göstergesi. bu mide bulandırıcı nefretlerinin hedefinde olduğu için bile gülşen'in yanında durmalı. çünkü yargılanan hukuken gülşen, fiilen muhalif herkes. -
28. türkiye'yi sımsıkı birleştirecek tek insan
ne birlesmesi lan? hepiniz yargilanacaksiniz amkduum vatan hainleri.
-
29. kaleci ile karşı karşıya en başarılı futbolcu
simdi herkes farkli oldugunu hissettirmek icin abidik gubidik isimler yazacak ama tabi ki bu alanda da messi acik ara en iyisi, ardindan no9 gelir.
-
30. kılıçdaroğlu'nu koyarsanız biraz zor
bir türkiye gerçeğidir. türkiye'de önemli bir kesim kılıçdaroğlu aday olursa, sandığa gitmeyecektir. bu durumu eleştirebilirsiniz. ama değiştiremezsiniz. acı ama gerçek!
chp'deki bir grubun -kendi ikballeri adına- aday dayatması yüzünden bir seçim riske ediliyor. "tatava etme bas geç" formülünün işe yaramadığını tekrar mı, test edeceğiz? -
31. tilkinin saldırısına uğrayan kadın
daha sonra yakalanıp öldürülen ve kuduz olduğu anlaşılan tilkinin saldırısına uğrayan emekli hemşire kadındır.
tilkiler normalde insanlardan korkar. olur da dağda bayırda denk gelirseniz ve üzerinize doğru geliyorsa bilin ki sıkıntı vardır. -
32. vibroş fiyatlarının kimseyi çıldırtmıyor oluşu
patlıcan, salatalık devam et kardeşim, bütçene yük olmasın.
-
33. yaş aldıkça anlamsızlaşan şeyler
eskiden 30 lu yaşlardaki insanlar bana kocaman gelirdi şimdi anlıyorum ki 50 yaşındaki birisi bile bir çocuktan farksız yeterki insanın içindeki çiçekler ölmesin. yaş aldıkça insanları yaşlarına göre yargılamak, saygı duymak, sınıflandırmak anlamsız gelmeye başladı bana
-
34. gülşen'in katli vaciptir
müslüman müslümanlığını yapmış. arap dinine inanan birinden ne bekliyorsunuz, anlamıyorum.
-
35. en mide bulandırıcı insan tipi
ya hiç arayıp sormuyorsun diye konuşmaya başlayıp ya aslında sana bir işim düştü diye lafı çeviren insanımsılar top 5'e girmeye aday mide bulandırıcılıkta.
-
36. gülşen'in tutuklanmasının asıl sebebi
seçimi kazanmak için halkı manipule etmek.
akp'nin bu saatten sonra seçim kazanma ihtimali yok.
önümüzdeki kasım'da tüm tuşlara basarak seçime gittiler gittiler, gitmediler; kesin kaybedecekler.
bir çok sebep var.
hastaneler çöktü. doktor ve ilaç bulmakta zorluklar var, özel hastaneye gidilse dünya masraf. işsizlik, yoksulluk ve gırtlağa dayanmış borçlarla kaç kişi karşılayabilir bu masrafları?
akp öncesi insanlar tedavi edilirdi, parayı ödeyemezse rehin kalırdı. şimdi paran yoksa kapıdan sokmuyorlar.
tarım ve hayvancılık tarumar edildi. bu yüzden dünya gıda enflasyonunu senelerdir geçen bir gıda enflasyonumuz var ve durum iyileşmek şöyle dursun, gittikçe artan bir hızla daha da kötüleşiyor.
çukurova gibi bir bölgede dahi bir kilo taze patates 7-8 lira.
bu fiyatlar kışa doğru daha da artacak ve inanılmaz fiyatlara satılmaya başlanacak. kaç kişi bir kilo patatese, domatese 30 lira verebilir?
suriyeliler ve kaçak göçmenler yüzünden 2019 yerel seçimlerinde kaybettikleri oyları görmezden gelerek halkla inatlaşıp daha çok kaçak getirdiler. 2019 haziran istanbul seçiminde istanbul fatih'i dahi bariz farkla kaybettiler. fakat öyle bir kibir içindeler ki, her uyarıyı görmezden geliyorlar.
tarım işçileri, inşaat işçileri, tekstil işçileri ve başka gruplar daha bu kaçaklara işveren sermayedarlar tarafından işlerinden atıldı. bu durum da ensar ve muhacir romantizmi ile halka kabul ettirilmeye çalışıldı. tokların hayalleri ve bu hayalleri gerçekleştirmek için yaptıkları insanları çok mağdur etti. bunca saçmalığa rağmen de, hiçbir şey olmamış gibi bir anda 180 derece dönüyorlar ve kimsenin bu zıt davranışları eleştirmesine izin vermiyorlar. eleştirenleri hainlikle, dış minnakların oyuncağı olmakla suçluyorlar.
insanların cebi para görse, keyifleri yerinde olsa yine kazanırlar. ama her konuda öyle bir batırdılar ki, kimse iyi yıllarını dahi hatırlamayacak bu iktidarın. -
37. volkan demirel'in kura topunu açamaması
alksdjakljfdaklfjasf ilk defa volkan sempatik geldi bu videoda.
topu ters yöne çevirmeye çalışmasına şaşmamalı, kaleciyken de topla pek aynı yönlere gidemezdi. -
38. gülşen olayına trt'de yapılan vatandaş yorumları
en özellerini sizler için derlediğim yorumlardır.
görsel
ilahi adalet dede! inşallah cezanı çekersin.
görsel
selam olsun hafızlara! selam olsun hocalara! selam olsun çarşaflı bacılarıma! selam olsun şarvalllı sarıklı abilerime! hitabeti malum kişiden öğrenmiş birisi :(
görsel
patoyongo
görsel
?
görsel
konu döndü dolaştı yine hekimlere geldi..
görsel
niyüdüğü belirsir bir temenni.
görsel
peter kim aşko?
görsel
time management skillerini geliştiren bir spanish lullaby.
görsel
plot twist..
ve görsel limiti dolduğundan paylaşamadığım niceleri..
bonus:
görsel
kendisine teşekkür ediyorum.
edit: müjde! yeni bir tanımımız oldu. (bkz: bu ülke patoyongo değil) -
39. dinamo kiev
"kürtler sizin evinizi bombalarken, biz de sizi stadda bombalayacağız" diye banner açan taraftara sahip takım. bizimkiler putin diye bağırınca olay olmuş. kürtlerin türkleri bombalaması ise diğer takım taraftarı türkler tarafından bile "ama onlar avrupalı taaaam mıaaaaa" şeklinde savunuluyor.
pankart açın "ruslar evinizi bombalarken, biz de sahada sizi bombalayacağız" diye. öyle göte böyle yarak.
edit: soranlar oluyor.
şanlı dinamo taraftarı.
bire bir aynısını, kurds yazan yeri russians olarak değiştirip asın işte. -
40. yemeksepeti plus
normalini becerdiniz de plus olanı kusur kaldı.
-
41. büyük taarruz
türkün kutlu zaferinin başlangıcı.
ne mutlu bizlere ki bu kutlu mücadelenin bugün itibariyle 100. yılını idrak ediyoruz.
kutlu olsun.
ne mutlu türküm diyene...
edit: saat 03.50. türk milletinin kaderinin belirlendiği 1874 rakımlı tepedeyim. türkiye'nin her yerinden yüzlerce yurtsever burada.
görsel
edit2: saat 04.15. kocatepe bayram yeri adeta.
görsel
edit3: saat 05.00 kocatepe'nin son hali. ve an itibariyle büyük taarruz'un 100. yılı şerefine 100 pare top atışı yapılıyor.
görsel
edit4: 05.10 kocatepe'de kahraman türk komandosu.
görsel
edit5: saat 06.00 kocatepe'de gün doğumu.
görsel
edit6: ebedi başkomutanımızın büyük taarruz'u yönettiği yer;
görsel
edit7: türk'ün kutlu yürüyüşüne sahne olan zafer yolu;
görsel
edit8: büyük taarruz şehitliği.
görsel
görsel -
42. sürücüsü en efendi otomobil markası
toyota corolla net alır liderliği kimseye de kaptırmaz. dikkat edin trafikte makas atan bir tane bile corolla göremezsiniz.
-
43. erdoğan'dan başka çarenin gözükmemesi
erdoğan önce kendine çare bulsun.
yürüyemiyor,uyukluyor,prompter olmadan konuşamıyor. -
44. yazarları lise zamanlarına götüren şarkı
nez’in sakın ha’sıdır. yatılı okulun en çok dinlenen daha doğrusu izlenen şarkısıdır.
-
45. kelle paça çorbası içip kokoreç yiyen kız
buram buram anadolu kızıdır
-
46. jorge jesus
maç önü maç sonu açıklamalarında buram buram inanmışlık kokan dede.
adam diyor ki büyük takımlar haftada 2 gün oynar, bizim sikik traktörler haftada 2 gün oynuyoruz diye ağlıyor.
2. yarı seyirciye show sunduk diyor, adam bu işin show olduğunu da biliyor. bizim sikik nem vardı diyor.
fenerbahce avrupa'da bu kadar aşağıda olmamalı diyor.
bizim sikik ne diyor peki? bu seviyeler başka seviye, bize saygı duyun diye ağlıyor.
jj ve sikik traktörler arasındaki fark.
biri kulübün tarihini biliyor, önemsiyor, taraftarı önemsiyor, türk futbolu bu olmamalı diyor. sikik traktörler ise egosunun peşinde.
bu sikiker sikti zaten türk futbolunu.
jj bir derwall erkisi yarat ve şu sikiklerin kurduğu vasatlığı bitir be dedecim.
not: gs -
47. 100 tane daha erdoğan olsaydı abd olurduk
evet sadece 100 tane olsaydi abd olurduk ama maalesef milyonlarcası var onun gibi.
-
48. fiyatı 10x yapsa da vazgeçemem denilen şey
hiç bir şey vazgeçilmez değildir. bir şeyin fiyatı 10x olduğu halde, gelirim sabit ise "adam mı s.kiyonuz lan?" deyip anında bırakırım
-
49. evli erkeklerin mutlu olmaması
sosyal medyanın çok fazla etkisi olduğunu düşünüyorum.
herkesin şu anda, evlilikten değil, her şeyden mutsuz olduğunu görüyorum. etrafınızda gerçekten çok mutlu kaç insan var?
kalabalık bir çevrem var. maddi durumu çok yüksek olan da, daha düşük gelirli olan da. çoğunluğu mutsuz. ama ilginç şekilde ekonomik geliri düşük olanlar en azından aileleri ile daha mutlu. kaybedecek bir şeyleri olmadığı için mi, yoksa ortamlara girip farklı insanlarla tanışamadıkları için mi ailelerine daha çok satılıyorlar, bilemiyorum?
gelir arttıkça, kadın için de erkek için de etrafında seçenekler artıyor. böyle de bir gerçek var. çok fazla ortama girip çıkıyorsa zaten etrafta şansını deneyen insanlar da her zaman var.
peki neden insan onlara imkan sunuyor. bir anlık boşluk? rutin dışına çıkma heyecanı? zamanın yarattığı yorgunluktan kaçış? eş değişince mutluluğu bulacağı düşüncesi mi?
halbuki kişi aynı kişi olduğu sürece, zamanla yine başa dönmeyecek mi? önce kendi ile mutlu olabilmeli insan.
bir de eşine artık iş arkadaşı, asker arkadaşı gibi davranırsan tatbiki sıkılırsın. hep dışarıdakine kendini pazarlamak gibi bir şeyi var insanların. yeni bir insan. hadi hünerlerimi göstereyim, bana hayran olsun, egom beslensin. ama evedekine günün nasıl geçti diye bile sorma. sonra mutsuzum. anlaşamıyoruz. konuşamıyoruz. dışarıdakine amuda kalkarsın. evdekinin yanında osurursun… -
50. aşk-ı memnu
bi yazı daha geride bıraktık bihterciğim...
beni, bu diziyi her izlediğimde sinir eden konudur bihter'e vurulan "sen zaten kimsenin umrunda değildin ki" damgası. bu damgayı da en iyi final bölümü gösterir ve bunu benim en çok hissettiğim sahne de son sahnedir. bihter elindeki silahı göğsüne dayamış halde behlül'e yalvararak bakarken son bi şans daha verirmişcesine sorular yöneltirken piç behlül yine kendi derdindedir. tam o sırada adnan bir tekmeyle kapıyı açar, içeri girer ve şunu der: sen benim oğlumdun...
senin cibilliyetinle flört edeyim ednan. orada "lütfedip" bihter'e hiçbir şey demez. aklınca hakaret etmeye bile tenezzül etmez. o anda bihter'in hafif dönüp baktığı bakış zaten kendine de son damla oluyor. o anda bu iki adam için de eşya gibi bir değere sahip olduğunu görüyor ve çekiyor tetiği. o yüzden, bihter'in eşini aldatmasını hiçbir şekilde savunmayarak, benim için bu hikayede baş suçlular kendine kızı yaşında, kendini genç hissettirecek bi eğlence arayan adnan, onun sapık yeğeni behlül ve kendi çıkarı için kendi kızlarına bile acımayan firdevs hanımdır.
ah be bihter... çekip kendin gideydin be yavrum. doğma büyüme zengin insansin, eğitimlisin, görmüşün etmişin... deger miydi behlül'e...
ben bunu neden bu kadar içselleştirdim hiçbir fikrim yok bu arada djwhbdd ama dediğim gibi, bihter'in adnan'a o bakışı beni hep çok üzer.
l'edit: imla