Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 23 eylül 2019 beşiktaş başakşehir maçı

    beşiktaş eğer ölüm kalım maçına çıkıyorsa genelde ölen taraf olur.
    not: 30 yıllık beşiktaşlı.

  • 2. çocuk yaşta izlenmiş travmatik diziler ve filmler

    sanırım ismi hayalet gemi olan bir filmdir. filmde gemideki insanlar tel gibi ince keskin bi şeritle govdelerinden ikiye ayrılıyordu. ortalık kan gölü. . gece uyuyamamistim. bi daha da korku filmi izleyemedim zaten.

  • 3. oğlunun sünnetine twerkçü getiren ebeveyn

    çocuğun dikişleri kopmuştur.

  • 4. devlet bahçeli

    milyonlarca insanın hayatını siken bir insanın dünya üzerindeki varlığının sonlanması, bu insanları bir nebze rahatlatacaksa gayet de istenir, helaldir. fakat ben bir işe yarayacağını düşünmüyorum.

    tanım: sağlık sorunu yaşadığı iddia edilen kişi.

  • 5. karadeniz'in medeni kentleri

    varna, burgaz, odesa, soçi, batum.

  • 6. devlet bahçeli'nin hastaneye kaldırılması

    (bkz: allahım bu değil, öteki)

    tanım: bir söylenti.

  • 7. sahip olunan mesleğin en can sıkıcı özelliği

    herkesin o meslegi icra etmek istemesi, hatta icra ettigini sanmasi.

    gerisi onemli degil, en can sikici ozelligi bu.

  • 8. yazın bittiğinin anlaşıldığı anlar

    kedimiz cam önlerinde sereserpe değil koltuk minderlerinin arasına sokulmuş şekilde uyuyorsa , yaz bitmiştir.

  • 9. geceye acı ama gerçek bir cümle bırak

    kimse senin nelerle mücadele ettiğini, neleri alt ettiğini yada edemediğini, hangi zorlu şartlarla karşılaşıp neler yaşadığını, neler hissettiğini, aslında neler yapmak istediğini bilemez.o yüzden dik yürü, sana yalnızca kendi düşüncelerinle birlikte sadece sen lazımsın..

  • 10. los pollos hermanos

    meth ettikleri kadar iyi olmayan firma.

  • 11. erkeğin en çaresiz anı

    birisi de benim kocamin yasadigi an ve anlardir...2.kizimin dogumunda hem kizi hem karisi olumun kiyisindayken ameliyathane kapisinda beklemek,doktorlar kizini o kapidan cikartip yogunbakima kostururken icerdeki karisini mi beklese,kizina mi gitse bilememek..(yasanan bir gebelik komplikasyonu nedeniyle)ilerleyen gunlerde yenidogan yogunbakim ile eriskin yogunbakim arasinda mekik dokumak..bu arada 8 yasinda bir guzel kiza daha annelik ve babalik etmek.2 sene gecti ve cok sukur hepimiz iyiyiz.

  • 12. rüyada okulun bitmediğini görmek

    psikanalize göre cezalandırılma, dönemsel olarak üzerimize binen, altından kalkabileceğimiz fakat yine de kaygılandığımız bir konudaki cezalandırılma korkusu ile özdeşleştirilir.

    çocukluk ve ergenlikte okul ve sınav kavramları bir tür otorite, buna bağlı aile cezalandırması ile bilinçaltında eşleştirilir.

    yetişkinlikte bu tür otorite kalmadığından artık çok muhtemel ki profesyonel yaşamda işleri yetiştirme, terfi öncesi değerlendirme vb dönemsel kaygıların oluştuğu sırada bu tip rüyalar ortaya çıkıyor.

    freud ve arkadaşları bu rüyaların sadece o "sınav ya da testi" geçen (ilgili konuda başarılı olan) kişiler tarafından görüldüğünü, yani rüyada görülen sınavı/okulu geçemeyenlerin bu rüyayı görmediğini ortaya koymuş.

    rüya sırasında "e ben zaten öss'yi kazandım, ben zaten bu sınavı geçtim" dediğimizde de, aslında bizim önümüzde kaygı yaratan sorumluluğu başarabileceğimizi kendimize telkin ediyoruz.

    işte bunlar hep freud.

  • 13. insanı hayvandan ayıran özellik

    (bkz: lisan)
    (bkz: kavram yaratmak)

  • 14. 10 milyon dolar ile yapılacak ilk şey

    ilk işim bir lokantaya gitmek olurdu sanırım benim. fiyatlara bakmadan düşünmeden etmeden istediğimi yiyip içmek bunun bana dert olmayacağını bilmek güzel bir deneyim olurdu herhalde.ruhuma işleyen fakirlik devreye girip yine dalarım fiyatlara hesaplarım gibime geliyor ama olsun.

  • 15. evlenmeyi düşünmeyen insan

    zaten insan durup dururken evlilik düşünmez , karşınıza çıkan insan size evliliği düşündürür .

  • 16. 377. dönem askere gidecek sözlük yazarları

    hâlâ kıbrısda askerlik görevini yapan 375. dönem asker olarak, hoş geldiniz kardeşlerim diyorum *

    -bot vakası alın**
    -iki adet ufak el çantalarından alın, bunları birbirlerine kilitleyip önemli eşyalarınızı dolaba öyle koyarsınız, acemi birliğinde dolap kilitlettirmezler, usta birliğinde düştüğünüz yere bağlı olarak kilitleyebilirsiniz ama iş görüyor.
    - yeşil asker çoraplarından alın.
    - kollu ve kolsuz asker atlet ve kilotlarından alın.
    - dudak kremi ve el kremi hatta pişik kremi alın.

    ayrıxa kıbrıs'a düşenler var ise yeşillendirsin.

  • 17. krediler düştükçe ev fiyatlarının artması

    kar mı marjı en düşük. hani şu her inşaatta en az bir daire cebine koyan müteahhitlerden mi bahsediyoruz. 8 ayda inşaat bitirip bir daire sahibi olanlardan. hani şu sair ekserisi son model mersoya binenlerden. hani şu çoluğu çocuğu emlak ve inşaat işleri ile uğraşıp nargile içenlerden.
    bu sebeple mi mahallenin en zenginleri müteahhit. bu nasıl bir kafa sikmedir. sanırsın aylık 5k ya çalışıyor.
    bu fiyatlar düşecek. o yaptıkları inşaatlardan bir daire alamayınca kenardaki paraları da suyu çekince mecbur düşecek. kredi ucuzlayınca fiyatları arttırdılar ama geçici mecbur yine düşürecekler.

  • 18. öğretmenlerin kaynak kitap çılgınlığı

    geçen yıl bu kaynak kitap olayına karşı olan bir arkadaşım oğlunun öğretmenine devletin gerekli tüm kitapları öğrencilere dağıttını, devletin verdiği kitaplar ile gerekli olan eğitimi veremiyorlarsa problemin öğretmende olduğunu, bu kaynak kitaplardan ders sırasında eğitim verilse bile sınavlarda öğrencilerin asla sorumlu tutulması gerektiğini ve asla 490 tl verip kaynak kitap almayacağını öğretmene belirttikten sonra öğretmen kendisine tabii ki sınavlarda bundan sorumlu olmayacaklarının garantisini vermiş.

    30 kişilik sınıfta kaynak kitabı olmayan tek çocuk arkadaşımın oğluydu.

    ve olay öğretmenin garanti vermesine rağmen sınavda bu kaynak kitaplardan işlenen konulardan soru sormasıyla koptu.

    arkadaşım olayı cimer'e taşıdı. cimer müfettiş görevlendirdi. okulun müdürü ve öğretmen arkadaşımdan af dileyip şikayeti geri çekmesi için neredeyse yalvardılar ama arkadaşım şikayeti geri çekmedi.

    şu an durumun ne olduğu hakkında bir bilgim yok ama sorup editleyeceğim.

    buradaki tek sıkıntı tüm cocukların kitabı olmasına rağmen arkadaşımın kitabı olmayan çocuğunun diğer cocuklar karşısında düştüğü durum. ve velilerin arkadaşımın eşine karşı aldığı tavır.

    490 lira verince sanki aynştayn olacak bu cocuklar diyor ki bence de haklı.

    kurulu bir düzen var ve bu işten birileri nemalanıyor.
    özür editi: herkes demem yanlış bir genellemeydi bu konuda özür dilerim. birileri diye düzeltiyorum.

    not: bu arada arkadaşımın zerre paraya ihtiyacı da yok belirtmek isterim.

    edit: o kadar çok soru geldi ki dayanamadım arkadaşımı aradım bu konu ile ilgili.

    öncelikle şunu belirtmek istiyorum, bu adam kendi iş kolunda piyasada önemli bir adam ve eğer ihtiyaç varsa değil sınıfa bütün okula kitap hediye edecek gücü var ki ihtiyaç olursa bunu yapar, bir oğlu prof. olma yolunda ilerliyor, diğer 3 çocuğundan biri üniversite diğer ikisi lisede.

    kendi çocuklarını üniversite kursuna göndermemiş mi ya da hiç kaynak kitap almamış mı derseniz illa ki yapmıştır ama bu düzene karşı gelmek için kendince bir adım atmış en azından.

    ayrıca bu konu hakkında ilk başta kendisi ile ben de çatıştım. meb yayınlarının içeriğinin yetersiz olduğu ve kaynak kitaba ihtiyaç duyulduğu ile alakalı. ben de aöf’de okurken o kitapların tek sayfasını çevirmedim. murat yayınlarının kaynak kitapları ile sadece yarım saat bakarak ders geçtiğimi hatta bazen neredeyse aynı soruların çıktığını bilirim. bir çok kişi de bilir bunu.

    fakat bu adamın derdi kitapların içeriği değil, meb’in verdiği kitapların içeriği yetersiz de olabilir konu bu değil diyor.

    eğer siz devlet okulunda okuyorsanız ve devlet size ben kitap sağlıyorum sizin başka bir kaynak kitap alma ve hiç kimsenin hiç kimseyi buna zorunlu tutma hakkı yok diyor ise buna uymak benim doğal hakkım diyor.

    bakanlık geçen sene yayınladığı bir genelgede (hatta bunu 3 sefer yapmış) okul yöneticilerinin ve öğretmenlerin hiçbir şekilde öğrencilere herhangi bir kitap ve yayınevi tavsiyesinde bulunmaması gerektiğini ve hatta sınıftaki velilerin öğretmene kaynak kitap konusunda diretmeleri durumunda dahi bunu öğretmenlerin karşılıksız bırakmalarını ve herhangi bir tavsiyede bulunmamalarını istemiş.

    nedenine gelince ise piyasada çok fazla yayın evi ve kaynak kitap olduğu ve bu kaynak kitapların içeriğinde daha sonradan fark edilebilecek olumsuz bir durum olduğunda öğretmenlerin ya da öğrencilerin zarar görmemesi adına ve ayrıca bunun bir rant kapısına dönüştürülmemesi için bakanlığın bu genelgeyi yayınladığını söyledi ki anladığım kadarı ile bu konuda çok araştırmış.

    öğrettikleri şey atla deve de değil hepimiz bu yollardan geçtik diyor.

    kısaca adam kitaplara değil kitap üzerinden kurulan bu ranta karşı.

    işleyiş ise şu şekilde olmuş.

    bu durumu önce cimer’e yazmış.

    cimer bakanlığa, bakanlık ise il müdürlüğüne durumu bildiriyormuş.

    daha sonra okula giden bir müfettiş gerekli çalışmayı yapıp dosyayı il müdürlüğüne yolluyormuş.

    il müdürlüğü ise bir (bkz: muhakkik) atıyor ve muhakkik cimer’e başvuruyu yapan kişi ile bir toplantı yapıp yazdıklarının doğru olup olmadığını, neden yazdığını sorguluyormuş ki bu toplantının çok ciddi bir havada geçtiğini söyledi.

    konu oradan il müdürlüğü ve bakanlığa intikal ediyormuş.

    olayın sonucunun ne olduğu ile ilgili bir bilgisi yok çünkü bakanlık bu konuyu kendi iç hukuku ile çözüyor ve kimseye bir bilgi vermek zorunda değil dedi.

    yalnız bu muhakkikle yapılan görüşmeden belli bir süre sonra okul müdürü ve yardımcısı arkadaşımı arayıp şikayetini geri çekmesi yönünde yalvarmışlar çünkü bu olay sicillerine işlenecekmiş. bu kadar tutuştuklarına göre olay ciddi bir yerlere gitmiş olmalı dedi.

    devamında ne olduğunu o da bilmiyor.

    bu konuda daha bilgili olan yazar arkadaşlar varsa onu da editlerim.

    bu konu hakkında o kadar çok soru sordunuz ya da yorum yaptınız ki valla cevaplamaya gücüm kalmadı sevgili yazarlar.

    keşke çok iyi bir eğitim sistemimiz olsa ve bu gibi durumlara hiç gerek kalmasa ama daha bu ve bunun gibi olaylar ile çok karşılaşılacak ve bence herkes kendine göre haklı maalesef.

    yazar arkadaşın biri kaynaksız ve belli bir meslek grubunu töhmet altında bırakacak ucuz entryler yazmasını ben de bilirim demiş ama nasıl bir kaynak verebilirim ya da kimi neden töhmet altında bırakmışım anlamadım açıkçası.

    böyle bir olayın olup olamayacağını test etmek için cimer'e siz de yazabilirsiniz diye düşünüyorum.

    edit 2: sınıf 39 kişilikmiş.

  • 19. dibe vurmuş insanlara tavsiyeler

    kardeşim hasta mısınız lan siz? kimsiniz olum siz ramiz karaeski falan mısınız? bir ton insan gelmiş burda afilli cümlelerle dayı-yeğen edebiyatı yapıyor amk. kimdir biliyor musun dibe vuran? emine bulut’un kızıdır dibe vuran, gözlerinin önünde babası annesini öldürmüştür. köprüden kendisini atan adamdır dibe vuran çünkü 10 yaşındaki oğluna ayakkabı alamamıştır. engeline rağmen tüm mahallenin tecavüzüne uğramış kızdır dibe vuran. yani iki dost kazığı yiyip, iki günlük sevgilisi tarafından aldatılan sonra da gelip burda “ben derbederim” edebiyatı yapan adam değildir dibe vuran.

  • 20. işverenin biz bir aileyiz mesajı vermesi

    eski bir işveren olarak söylüyorum: inanma seni sikecek

  • 21. 22 eylül 2019 netflix'in sansüre başlaması

    meth üretilen bir dizide sigarayı sansürlemek hmm.

  • 22. 23 eylül 2019 engin ardıç'ın leş yazısı

    engin ardıç'ın gazeteciliğini anlatan en kısa özlü söz: (bkz: bahçivansın biberin yok, dalyaraksın haberin yok).

  • 23. sözlükçülerin parfümleri

    eziğe bak bütün parfümleri yazmış. tamam amk bütün amlar senin olsun. swh

    t: sözlük yazarlarının kullandığı parfümler. sözlükteki pek değerli bir arkadaşın üzerine aldığım bvlgari aqva'yı kullanıyorum. yazlık parfümdür kendileri. kalıcılık konusunda pek memnun değilim.

  • 24. kötü insanların ortak özellikleri

    mutsuz ve gözünü hırs bürümüş olması. kendi hataları ve başarısızlıkları yüzünden başka insanlara kin duyarlar. açık ararlar, bir şeylerin iyi olarak yapılmış/söylenmiş olmasına ihtimal vermezler.
    kayıp insanlardır.

  • 25. ekşi itiraf

    normal şartlarda masama otursa sohbet bile edemeyecek kapasitesiz, iş bilmez, iletişim becerisi sıfır adamlar benim üstümde yönetici olarak çalışıp bana ne yapmam gerektiğini söylemeye çalışıyor ya böyle hayatın da adaletinde amına koyayım.

    tek bildiği üstlerine yağcılık yapıp, fitne fesatla, torpille bir yerlere gelen herkesin amına koyayım. kapasitesiz adamları göklere çıkartıp, firmaları ayakta tutan gösteriş meraklısı olmadan işini layıkıyla yapan insanları işine küstüren firmaların da sistemin de anasını sikeyim.

  • 26. 23 eylül 2019 beşiktaş'a verilmeyen kırmızı kart

    sanırım daha önce böyle bir rezalet görülmedi. ilk yarı sonunda başakşehirli futbolcu kaleci ile karşı karşıya kalacakken son adam konumunda yere düşürülüyor ve var'a gitmemek için uzatma vermeden alelacele ilk yarı suat arslanboğa tarafından bitiriliyor.

    bakın arkadaşlar; şu pozisyona objektif bakamazsak eğer uefa ülke puanında ilk 20'ye girmek haram bize.

    edit: pozisyonun videosu

  • 27. abdullah avcı

    çok çabuk eleştiriliyor bence, 10 sene verilirse sampiyonlugu 8 puandan verecek bir takım yaratabilir hissiyatı var içimde, lütfen biraz sabır.

    bjk tarihinde hiçbir hoca yoktur ki bjk a gol lazimken lazimken lazimken son dakikalarda 6 oyuncu kendi sahasında salak gibi top çevirsin.

  • 28. kadınları seksi yapan detaylar

    bence herkesin artık uyuması gerekir dedirten başlık.

  • 29. chp ve iyi parti'nin imf ile görüşmesi

    belki sizinkilerin ne kadar borcu var onu sormuşlardır

    kaynak mahalle berberi

  • 30. suat arslanboğa

    tarihin en net kırmızı kartını es geçip, dalga geçer gibi rakibe faul verdi. var'a gitmedi, ya da var'dan haber gelmedi, çat diye ilk yarıyı bitirdi. inanılmaz.

  • 31. yalnız tipler 22.00'dan sonra ne yapıyor sorunsalı

    alkol alabileceği tanıdık tekel bayi arıyordur.

  • 32. sanıkla fotoğraf çektiren hakim

    ülkedeki avukat ve hakimlerin en iyi bildigi is eksi'den entry sildirmek herhalde.

  • 33. 1 yıl sonraki kendine not

    yeni bir kredi daha çekme, paranı biraz biriktir yeter artık.

  • 34. kapüşonlu sweatshirt'ün altına şort giymek

    bu ben. ankara’da oturuyorum hiç bir yere taşınmadım.

  • 35. spotify'da takip edilesi podcast'ler

    (bkz: fularsız entellik)

  • 36. cumhurbaşkanı adayı gül mü imamoğlu mu olacak

    tayyip erdoğan’ı seçtirmek isterlerse gül olmalı. zira ben bile gül&erdoğan arasında bir seçim yapmak durumunda kalsam erdoğan derim. öte yandan benim adayım mansur yavaş.

  • 37. burhan altıntop filmi istiyoruz kampanyası

    bence berbat bir fikir.

    arkadaşlar bu dizi güzeldi çünkü o zamanlar çoğu şey güzeldi. nasıl yaşlılar iç geçirip eskiler ne güzeldi diyorsa siz de şu an onu diyorsunuz. evet avrupa yakası bence de çekilmiş en iyi türk dizilerinden biri. kaç kere izledim bir kere bile sıkılmadım. ama bunun en büyük nedeni bence bana eski o huzurlu dertsiz tasasız günlerimi hatırlatması.

    şimdi bu filmi çekseler, avrupa yakasından güzel olsa da beğenmeyiz. avrupa yakası kendini artık zor aşar çünkü. 2004-2009 arası güzeldi çoğu şey. bence hem gülse hanım hem de engin bey bu yüzden devam yapımı istemiyor. çünkü zaten var olan ve şanı yürümüş olan bir yapımın bunca aradan sonra tekrar suyunu çıkarıp üstüne bir şeyler yazmak zor. geri dönüşünün ne olacağı belirsiz.(bence aynı kalite olsa bile beğenmeyiz üstte belirttiğim neden yüzünden)

    o yüzden arkadaşlar sıkıldıkça depresyona girdikçe açın izleyin. bir kaç bölüm sonra kafanız ferahlıyor. eski zamanları yad edin ne güzel...

  • 38. dövme yaptıran yazarların şu anki durumu

    acayip pişmanım.

  • 39. bekçilerin 4000 tl maaş alması

    ne iş yaptıkları meçhul kişilerin aldıkları maaştır.

    bekçiler yokken sokaklar huzurlumuydu? hayır.
    bekçiler varken sokaklar huzurlu mu? hayır.

    onu geçtim ülkenin en büyük şehrinin en işlek yeri olan taksimde adam öldürülüyor. ortada polis bekçi falan yok.

    sokak ortasında gazeteci öldüresiye dövülüyor, ortada yine polis bekçi yok.

    magandalar trafikte fink atıyor, herkesin hayatını tehlikeye atıyor, ortada polis bekçi yine yok.

    o yüzden kimse hikaye anlatmasın. bu kadar polis bekçinin ne iş yaptığını da çok iyi biliyoruz.

  • 40. burnu güzel erkek

    nemli yerde yetişmiş ataların bir adaptasyonu olarak beniahushdhah

    şaka lan şaka karadenizspor. hatta bu entryi burnumla yazdım.

  • 41. sıfır borç egede denize 0 villa 5bin net gelir

    birbirini yok edecek üçlemedir..

    ege'de denize sıfır villada 5 bin lira gelirle sıfır borç düzeyinde yaşayamayacağınız net bir gerçektir..

  • 42. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    yaş ortalaması 25-30 olan, genelde akşam saatleri insanların sohbet amacıyla kullandığı mühendislerin, doktorların, mimarların, öğretmenlerin, iş insanlarının yer aldığı bir discord sunucusu. katılmak isteyenleri bekleriz.

    https://discord.gg/cau374v

  • 43. otobanda en verimli hız

    90'la gidenlerde peygamber sabrı var dedirten entry'lere sahip başlık. 132 ceza sınırı olduğu için 130'a sabitleyip yapıştırmak en iyisidir (bkz: swh)

  • 44. 22 eylül 2019 guinness başvurum onaylandı

    baslikta ortalama iq seviyesi 2 haneli resmen, geldigimiz noktaya bak lan.

    tanim: guinness tarafindan $5 citirlanan yazarin beyani.

  • 45. ankara soğuğu

    ilkokula giderken burnumun düşmesinden korkardım. okula gittiğimde sobaya sokulabilmek için yoğun bir kalabalığı yarmam gerekirdi.

    soğuk değil ama kar can sıkıcı oluyordu o zaman. işçi bir babanın dört çocuğundan biri olmam sebebiyle ayakkabı durumum pek iç açıcı olmazdı. okula giderken çoraplarım ıslanmasın diye su birikintilerine basmamaya, kar yağmışsa temizlenen yerlerden yürümeye çalışırdım. bazen ne yaparsan yap fayda etmezdi gerçi.

    ankaranın soğuğu değilde ayazı ısırırdı teninizi. hele birde sıcaktan çıkıp nefesinizin beyaza dönmesi yok mu? derin derin nefes alır verirdim. nefesimin buğusunda kaybetmeye çalışırdım yüzümü.

    kalın montum vardı annem kapattırırdı sıkı sıkı evden çıkar çıkmaz açardım fermuarını. darlardı beni, terletirdi. çocuksun koşarsın, şakalaşırsın. ha cebime koyduğum paralar cebindeki delikten astara düşerdi. bense ısrarla o cebi kullanmayı tercih ederdim. çünkü astara düştüğünde o gün o para harcanmazdı.

    geceleri karın üzerini süpürürdü soğuk. özellikle sokak lambasının altındaki karın rüzgar tarafından havalandırılması tam seyirlik manzaraydı benim için.

    soğun ısırdığı içiminse alev aldığı zamanlarda kızılaydan sıhhıyeye veya koleje yürürken vururdu yüzüme. hem düşünceler durulurdu hemde içimin alevini söndürürdü soğuk.

    ankara'nın soğuğu benim çocukluğum, gençliğim.

  • 46. toyota türk malı diyen çomara ayarı veren dayı

    (bkz: yol yabdi)

    bu amina kodugumun comarlarindan birisi de su lafi soylemese kafami kiracam.

  • 47. devlet bahçeli'den sonraki mhp genel başkanı

    (bkz: mehmet bahçeli)

  • 48. masterchef türkiye

    somer şef az önce, türkiyede hamburgerin içine karamelize soğan ve mantar koyuyorlarsa iyiki bu ülkede yaşamıyorum demiştir. evet şefim ben de sırf bu sebepten ötürü kaç kez ülkeyi terk etmenin eşiğine geldim. asgaggagahg

  • 49. bir erkeğin ağlaması

    ulan ahah. bilkent center big chefs'te hayvan gibi ağlıyorum hatunun karşısında aşk acısından. zerre tınmadı hanfendi. bir tabak kocaman pastayı da yedi karşımda bana zerre parça vermeden. sonra da siktir olup gitti. böyle aşkın ızdırabını sikeyim, hesabı da ben ödemiştim üstelik ajfljs.

  • 50. ios 13

    apple'ın iphone cihazları için çıkardığı yepisyeni işletim sistemidir.

    her yeni sürümde laps diye atladığım gibi bunda da laps diye atladım sürüme. iphone 4'ten beri telefonun kendisi üzerinden güncelleme yapıyorum ve bir kere bile temiz kurulum yapmadım, yıllardan beri aynı kullanıcı backup'larım ile yeni sürümlere güncelliyorum ve hiç pişman olduğum olmadı. iphone 7 plus cihazımla hiç bir sıkıntı yaşamadan da kullanıyorum şu an. 1-2 ufak ipucu vereyim:

    -güncellemeyi gece yatmadan önce yapın şarja takarak yapın, güncelleme bitsin ve cihazı şarjda sabaha kadar bırakın. güncelleme bittikten sonra fotoğraflar, mesajlar, kullanım istatistikleriniz gibi pek çok büyük datada optimizasyon yapmaya devam edecek cihaz, sabaha kadar rahat bırakın kendisini. sabah kurcuklarsınız. güncelleme bittiği gibi şarjdan çekip kurcalarsanız "ama bu çok ısındı, ay pili sünger gibi emcikledi" diye gelip burada ağlarsınız.

    -telefon gayet hızlandı, özellikle apple elinden çıkmış olan uygulamalar akıyor. diğer uygulamalar da ios 13 uyumlu versiyonlarına geçtikçe hızlandıklarını hissedeceksiniz.

    -touch id daha hızlı parmak izi tanıyor gibi geldi ama animasyonu da hızlandırmış olabilirler emin değilim.

    -fotoğraf galerisi gerçekten çok şık olmuş, ama fotoğrafları kendi kendine grupladığı için içinden silmek istediğiniz bir kare varsa ona ulaşmak ekstra uğraştırıyor, o yönünü sevmedim. videolar ufak looplar halinde dönüyor galeride ve bakması keyifli bir hale gelmiş.

    -find my friends ve find my iphone uygulamaları birleşmiş tek bir "find my" diye bir uygulamaya dönüşmüş.

    -yukarıda bir suser "sanki güncellemeden sonra çok yavaş şarj oluyor" gibi bir şey söylemiş. evet pil sağlığını korumak için yeni bir özellik getirmişler ios 13'te. ayarlar -> pil -> pil sağlığı altında "optimized battery charging" diye bir seçenek gelmiş. bu açık olduğu zaman telefon sizin şarj etme alışkanlıklarınızı incelemeye başlıyor. mesela genellikle akşam 10'da telefonu şarja takıp sabah 7'de şarjdan alıyorsanız telefon bu davranışınızı öğreniyor. öğrendikten sonra normalde saat 11 gibi full şarj etmiş olması gerekirken artık %80'e kadar şarj edip kalanını sabah 7'ye doğru dolduruyor. eğer bu tarz belirgin bir düzenli telefonu şarj etme alışkanlığınız var ise bu opsiyonu açık bırakmanızı öneririm. yok gün içinde şarja tak çıkar yapan biri iseniz bu opsiyon sizi bir süre deli edebilir kapatabilirsiniz. bende default açık geldi sizde de öyle mi bir kontrol edersiniz.

    not: tüm bu yazılanlar iphone 7 plus deneyimlerine dayanmaktadır efendiler.