Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. uyumsuz görünen ama birbirine yakışan yiyecekler

    (bkz: mide bulandıran başlıklar)

    ton balığı ile nutella, ekmek arası cips nedir? allah belanızı...

  • 2. üstteki yazara bir iftira at

    (bkz: ekşiçöplük)

  • 3. dövmeli bir kadının bakire olma ihtimali

    sikildim dövmesi tespitine kanira kanira gulduren basliktir.

    tabi sozlukteki duyar polisleri erdemlerini gostermek icin hazir kita bekliyorlar, kimse geyik yapamaz sozlukte.

  • 4. avcılık bir spordur

    gereksiz yere masum hayvanları öldürenlerin iğrenç düşüncesi. elinde silah hayvan vur, ohh ne güzel. can ulan o can! havada uçan kuşun, derede yüzen ördeğin, dağda gezen tilkinin sana ne zararı var? avcılıkla uğraşan insanın merhameti sıfırdır. hepsi potansiyel birer katildir.
    ilk çağda mı yaşıyoruz ulan? o zamanlar karnını doyurmak için mecburdun. avlıyordun. şimdi her şey marketlerde. zaten hayvanların nesli tükeniyor. adam tarlaya bile girmeyen dağdaki domuzu, tilkiyi vuruyor. havada uçan kuşu vuruyor. lan niye vuruyorsun kuşu amın oğlu?
    zevk alıyor çünkü vahşi o. çocukları. buna da spor diyorlar. kendilerini kandırsınlar allah sorar hesabını.

    edit: mesaj atıp et yemiyor musun demişler. bu arkadaşlar tilki, domuz, kuş eti yediğimi zannediyor herhalde. ulan sen ye diye çiftlikler açılmış. tavuk, inek, hindi vs. bir sürü çiftlik var. et ihtiyacı buralardan karşılanıyor. gidip dağdaki keçiyi, havadaki kuşu avlayıp da getirmiyorlar yani. o hayvanlar kendi doğasında. zevk için öldürülmüyor yani. adam ormanda ayı vuruyor. yavrusunu vuruyor. bir de bununla övünüyor. inşallah senin de çoluğunu çocuğunu zevk için vururlar kardeş.

  • 5. en sevilen vites geçişi

    d'den p'ye.

    düşünsene park yeri bulmuşsun.

  • 6. 23 şubat 2019 başakşehir bursaspor maçı

    başlığını bir galatasaraylının açma nedeni bu proje takımının taraftarının olmaması yoksa sizin aptal komiklikleriniz değil.

  • 7. thy'de pilotların 24 bin tl maaş alması

    az bile alıyoruz thyde değilim ama çok net söylüyorum az bile alıyoruz.

    şu sözlükte doktor pilot maaşı eleştirmeden önce bu adamlar neler çekiyor bir sorun öğrenin.

    gelin düzgünce anlatayım size pilot olmak için neler yapıyoruz.

    eğitim sürecinde önce sağlık daha sonra fiziki birkaç testten geçmeniz gerekiyor. bunları geçince aday olabilme şansınız var. daha sonra ppl den başlayıp atpl ile biten bir sürece giriyorsunuz. atpl derslerini geçmek öyle bir zulüm anlatsam inanmazsınız. össye girmedim ben ama büyük ihtimalle össye o kadar çalışmadınız sanırım.

    dersler sırasıyla

    010 air law
    021 aircraft gen knowledge ( air frame,systems etc)
    022 agk (instrumentation)
    031 mass and balance
    032 performance
    033 flight planing monitoring
    040 human performance
    050 meteorology
    061 general navigation
    062 radio navigation
    070 operational procedures
    081 principles of flight ( çok baba ders )
    091 ıfr comm
    092 vfr comm

    şimdi bu derslerin kitaplarını üst üste koyunca yaklaşık 1 m 70 cm gibi bir yükseklik yapıyor bunlardan sorumlusunuz. bu dersler aşırı zor aşırı beyin yakıcı. ezberle geç yaparsan iş bulamazsın. bazısında tıp konuları kimisi elektirik mühendisliği kimisi makina her telden konu var anlayacağınız. akışkanlar mekaniğini bilmek gerek makina elemanlarını bilmek anlamak gerek termodinamik hakkında fikir sahibi olmanız iyi olur. yani ne desem gg yaşamanız okumanız gerekli.

    derslerden sonra ır me cpl denilen bir süreç ile atpl lisansını cebine koyunca iş bitmiyor . tip lisansı ile uçacağın uçak belirleniyor. bu uçağın similatöründe zorlayıcı testler oluyor. uçağın kanadını koparıp hadi in diyorlar öyle testler öyle sınavlardan geçiyorsunuz ki ter popodan süzülüyor.

    bu testler sürekli tekrar edilip olası bir emercensi durumda uçak pilotu daha hızlı tepki versin daha hızlı reaksiyon ile yaşam oranı yükselsin amacı güdülüyor. şirket vermiş uçağa zibilyon dolar öyle bilgisiz pilota emanet eder mi ? bir kazada şirketler batıyor şirket seni boş bırakır mı ???

    bana sorarsanız uçak kazalarında insan hatası yüzde yüzdür uçak insandan ötürü düşer. bakımı iyi değildir pilot hatalıdır vs ama şunu söyleyeyim bu hatalardan hayatta kalma olasılığınız kaç 0

    pilot psikolojik olarak rahat olmalıdır arkadaş olmazsa olmaz o iş.

    otomatik pilota takmışsınız otomatik pilot sadece elimiz yorulmasın diye var olan birşey bence uçağı sürekli oto pilot olmadan saatlerce eğitim alırken kullanıyorsun zaten prosedür aynı sistem aynı yol aynı. oto pilot ile sadece sistemleri gözetleyip kontrolleri yapıyorsun navigasyonu trafiği takip ediyorsun aynı iş yani.

    oto pilota aldım krem şantiyi getirin mevzusu yok ki nedir derdiniz.

    kullandığım alet kamil koç otobüsü değil kazasında akarında kokarında sağa çekilmiyor bu meret 90 m dolar 150 m dolar içinde onlarca can var en başta benim canım var. sen daha uçağa binmeye korkarken ben o uçağı kullanıyorum azıcık izan azıcık insaf. çok über bir insan değilim ama bazılarının korktuğı şeyleri işim olarak yapıyorum bari o noktada saygı duy.

    bu ülkede temel problem şu kendisi birşeye sahip olamayan insanlar kimsenin o şeye sahip olmasını istemiyor. bırakın birileri iyi kazansın birileri mutlu olsun bırakın hepimiz çok kazanalım nedir derdiniz ?

    hasetlik çekememezlik ne derseniz deyin maaşları düşürün uçağın pervanesini elinizle çevirir uçarsınız ben gider başka ülkede uçarım. çok net.

    edit: bak az aşağıya inin ne dediğimi anlarsınız. adam nato mermer nato kafa. hepimiz köpek gibi kazanalım arkadaş ama bana gelip sen neden çok alıyon diyeceğine önce dahi kardeşim ben neden az alıyorum de ki hakkını savunalım.

    mesele benim çok almam olmamalı senin az alman olmalı.

    delirme editi: kimin nasıl pilot olduğunu bilmeden konuşmamanızı tavsiye ederim. bir kaç trick yukarıda var okuyan anlar ona göre yazar umarım. mesele kimin daha çok okuduğu değil ben bir bilim insanı kadar zeki değilim yahut bir akademisyen gibi üretken değilim. bir hizmet veriyorum bu hizmet karşılığında paramı alıyorum.

    sen benden çok okuyup az kazandığını düşünüyorsan benim gibi daha az okuyup daha çok kazansaydın elinden mi tuttuk. ?

  • 8. dinlere inanan lisans mezunu

    benimdir bu insan.

    ülkenin en büyük sorunlarından birisi namaz kılmayana, inanmayana karışan dinci yobazlar olduğu kadar; kendi halinde dinini yaşamaya çalışan insanların kutsalına karışan, ısrarla laf sokmaya ve küçük görmeye uğraşan insanlardır da. bırakın yahu. istersem allah’a taparım, istersem maymuna taparım, istersem de ülker çikolatalı gofrete taparım. size ne?

    edit: imla

    edit 2: arkadaşlar ürün yerleştirmesi veya viral reklam gibi bir durum söz konusu değil lütfen bunun için “abi reklamı da iyi yapıştırmışsın hee, kaç lira verdiler?” minvalinde mesaj atmayın.

  • 9. kılıçdaoğlu'nun istifa etmemesinin gerçek nedeni

    birisi koltuktan kalkamıyorsa büyük ihtimalle altına sıçmıştır.

  • 10. 20 şubat 2019 dorock xl darp olayı

    istanbul'un alt kultur mekanlari artik gidilecek gibi degil. biz zamaninda caravan'a giderdik, ne bodyguard ne bir sey, direk girip eglenip cikiyordun. daha sonra ordaki tayfa taksim dorock'i acti, caravan bitti. dorock da ilk zamanlarinda serbest takiliyordu. korumalar falan yoktu, kapiyi acip giriyordun. son zamanlarda kapilara guvenlikler, damsiz giremezsinler, darp olaylari.. bu mekanlar böyle degildi, artik cigrindan cikmis. bir suru yeni sube acmislar. tabi her taraf suriyeli, arap dolunca biraz da hakli olarak guvenligi sertlestirmisler.

    diyecegim o ki, artik buralarda dolasmayin. 2000-2010 arasi iyi yerlerdi buralar. simdi copluk. rock/bar kulturunde bodyguard yoktur. ama istanbul da eski istanbul degil. bizim metalciler güzeldi.

  • 11. cmylmz dışında kahkaha attıran stand up'çılar

    (bkz: devlet bahçeli)

    40 yapar
    36 esnik ösnür
    püskevit
    ne hortumuuu kanalizasyon borusu
    gocunan varsa gocuk giysin

    dvltbhçl platinyum zirkonyum plus.

  • 12. okurken ağlanan kitaplar

    --- spoiler ---
    dikkat! bu entry spoiler içerir.
    --- spoiler ---

    (bkz: acımak)

    yıllarca ayrı kaldığı babasını kötü biri zanneden genç kız, babasının vefat haberiyle istemeyerek de olsa cenazeye gider. definden önce babasına ait günlüğü bulur ve okumaya başlar.

    reşat nuri güntekin'in ustalığı okuyucuyu da ters düz ediyor. önce nefret ettiğiniz babaya kitabın sonlarında acımaya başlıyorsunuz. benim gibi, aklına rahmetli babası gelen olursa ağlamamak elde değil.

  • 13. banka promosyonu harama yakın

    ne ali erbaş'ı ne de nihat hatipoğlu'nu "hırsızlık haramdır" diyemedikleri için ciddiye almaya değmez. açıklamaları kendilerini bağlar.

  • 14. şeyma subaşı

    sevgilisine kaldıkları otel odasındaki yatağın üstünde fotoğrafını çektirip kendi instagramına koyan, kendi de sevgilisinin aynı yatakta fotosunu çekip adamın instagramına koydurup acun’a sevgilim birazdan içimden geçecek mesajı veren şahsiyet. çok takdir ediyorum kendisini.

    am budalası acunu tüm türkiye’ye rezil rüsva etti. helal olsun.

  • 15. instagrama foto atmamak şartıyla yurtdışına çıkmak

    şu başlığın ilk entry'sini ve ona katılan benzer entry'leri içinizden rte (tayyip) sesiyle okuyun. sırıttı mı? sırıtmadı. çünkü zihniyet aynı.

    size ne milletin hangi aplikasyonu nasıl kullandığından? siz milletin özel hayatının bekçisi misiniz? yılbaşı kutlayanlara çemkiren akitçilerden ne farkınız kaldı?

  • 16. akbil için 100 lira veren uyanığı keklemek

    ahahaha çok hoşuma giden bir hareket olmuş. eline sağlık yazar arkadaş. hâlâ daha olayı anlamayanlar var ve emin olun bunu yapan insan da 2 lirayla zengin olunmayacağını bilir.

    bir istanbullu olarak benim de başıma çok sık gelen bir olay ve hiçbir zaman kart basıp, parayı almamışımdır ama buradaki olay farklı, adam kartı basıyor ve hiçbir şekilde nezaketen de olsa para teklif edilmiyor. bu, terbiyesizliktir, çakallıktır. 2 liradan kaçarken 10 lirasından olmuş ve de çok güzel olmuş. hiç öyle duyar falan kasmayın yani.

  • 17. 23 şubat 2019 devlet bahçeli'nin attığı tweet

    kendisi biat ettiği gürcü’nün sarayındaki resepsiyonlarda ejder meyveli smoothie’leri gömerken, ağzı kokan eğitimsiz seçmenine “bu hafta patlıcan yemesen ölmezsin ama benim koltuk giderse biteriz.” diyen ahlaksız bir koltuk değneği beyanı.

    (bkz: 22 şubat 2019 iyi parti twitter gönderisi)

  • 18. lionel messi

    senelerce messi'den nefret ettim. her zaman ronaldo'dan yana oldum. artık bu ikilinin futbol hayatları bitmek üzere. son birkaç yılları kaldı. ve ben artık itiraf ediyorum. messi ronaldo'dan çok daha iyi futbolcu. hem oyuna katkı olarak hem de estetik olarak. ve hatta bir adım daha ileri giderek diyorum ki kendisi dünyanın gelmiş geçmiş en iyi futbolcusudur.

    bu nefret yüzünden senelerce barcelona maçlarını zevkle izleyemedim. senelerim heba oldu lan haterlık inadı yüzünden. neden tercihimi ronaldo'dan yana yaptım, onu da bilmiyorum.

  • 19. 23 şubat 2019 istanbul kar yağışı

    beylikdüzünde kar yağmasının istanbulla ne alakası vardır acaba ?

  • 20. ekşi itiraf

    dirseklerimi köprünün korkuluğuna dayadım. bir sigara yaktım. karşı kıyılarda kırpışan ışıklara doğru üfledim dumanını. sinemle ayrılmamızın ikinci saatiydi. hiçbir şey hissetmiyordum henüz. “ateşini versene” diye seslendi biri. dönüp baktım, otuzlu yaşlarında bir kadın. sigarasını yakarken keskin bir alkol kokusu geldi burnuma. o da dirseklerini dayadı korkuluğa benim gibi. ne olduğunu anlamadan konuşmaya başladık. zürafa sokak’taki evlerden birinde çalışıyormuş. kafamın bozuk olduğunu fark etti hemen. üsteleyince döküldüm. “biliyor musun?” dedi, “kimse buraya gelip uzaklara bakarak beni düşünmemiştir. efkarlanıp da bir sigara yakmamıştır. ne şanslı karılar var be!” uzun uzun dertleştik. bir ara ağladı, sonra kahkahayla güldü. samsun’dan buraya nasıl geldiğini, ilk kocasının onu bir şahin parasına nasıl sattığını anlattı. “tanımadığım biriyle, burada bunları konuşacağım hiç aklıma gelmezdi” dedim. taksinin birine el etti. dörtlüleri yakıp hemen önümüzde durdu araba. “burası galata köprüsü oğlum” dedi taksiye binerken. “burada en çok balıklar ve ziyan olmuş ömürler hakkında konuşulur.”

  • 21. 23 şubat 2019 venezuela olayları

    maduro petrolunu amerikaya yedirmek istemiyormus.

    kac venezuellali ile konustun acaba da bu sacma sapan sonuca ulastin.

    petrolunu borclari karsiliginda çin'e somurten bir diktatoru ozgurluk savascisi diye yutturmak komedi.

    kendisi ve ordusu disinda herkesi acliktan kiran adami savunmak buyuk bir rezalet. venezuelladaki durum o kadar sefil ki halkin karsisinda durmalari cok zor.

    dusunsene halkin acliktan hastaliktan kiriliyor ve sen yardim gecisini engelliyorsun. sonra da petrolumuzu somurecekler diye masal anlatiyorsun.

  • 22. muammer ince'nin azalarak bitmesi

  • 23. evlenilecek kız güzel mi akıllı mı olmalı sorunu

    güzeli de, akıllısı da size bakmaz.

    (bkz: şimdi dağılabilirsiniz)

  • 24. sözlükçülerin favori tanrısı

    ciddiye bindirmek istemem ama, en çok rastlanan için, (bkz: nefs)

    "hevâ ve hevesini (kötü duygularını ve nefsânî ihtiraslarını) kendisine ilâh edineni gördün mü?..” (el-furkân, 43)

    sonuçta burayı okuyan bir sürü insan var.

  • 25. twitter'da dönen aldatma olayı

    işte tam olarak bu yüzden insanın geçmişi önemlidir. şu tiplerle en fazla sevişir ve bırakırsın. evlenmeyi , hayatımı paylaşmayı , çocuk yapmayı geçtim eşeğimi 3 gun emanet etmem , başına bi zeval getirirler.

  • 26. halid bin velid

    en modern tarihcilere gore bile 100 bini askin bizans ordusunun en az %50'sini 20 binlik ordusuyla yermuk'ta imha etmis komutan. (tabi birincil kaynak olarak bizans kaynaklari 140 bin, islam kaynaklari 150-200 bin arasi diyor)
    yine demirkopru muharebesinde 17-20 bin kisilik ordusuyla 2 kati olan bizans ordusunu imha etmistir.
    en dusuk kaynaga gore 50 bin, en fazla 150 bin olan pers ordusunu ise firaz'da 10-20 bin civari askeriyle tarihin coplugune yollamistir.
    ajnadayn muharebesinde ise en az 40-60 bin civari bizans askerini yine 12-15 bin kisiyle tarumar etmistir. yine bosra'da kendi ordusunun 3 kati olan bizans ordusunun neredeyse tamamini yok etmistir.

    buyuk kumandandir. anca subutay ve timur gibi dahilerle karsilastirilabilinir.

  • 27. bahisçilerin bedduasını alan takımlar

    kimsede interi yazmamış. bu interin garezi bi tek bana herhalde

  • 28. 31 mart seçimlerinden sonra olacaklar

    siyasi sonuçlarını siktir edin asıl ekonomik sonuçları ağır olacaktır.

    evet akp'nin kaybettiği belediyeler akp'ye olan güvenin azaldığını gösterecek fakat aynı zamanda 4.5 yıl daha iktidarı elinde tutmasının getirdiği cesaretle çok daha hırçınlaşacaklar, kaybettiği belediyeler için her tür provokasyonu yapacaklar, özellikle 25 yıllık ankara peşkeşinin ortaya dökülmesiyle siyaset hiç olmadığı kadar pis hale gelecektir. bunun sonucu olarak zaten kötü durumda olan ekonomi bu iç çekişmeler nedeniyle daha da yıpranacak, yabancı yatırımcının güvensizliği artacak, seçim öncesi kontrol altında tutulmaya çalışılan ekonomi freni boşalan kamyon gibi yokuş aşağı gidecek, şu an iflas etmiş veya konkordato ilan etmek için hazırda bekleyen şirketler seçim sonrası bir bir ortaya dökülecek.

    özetle türkiye cumhuriyeti'nin yaşayacağı en zor 4.5 yıl olacak.

  • 29. chp'nin en büyük problemi

    şeytanlaştırılmış olması.

    yarın bir gün ümit kocasakal başkan olsa bu sefer de faşist bu cehape denmeyecek mi?

    bugün kürtlerle yakın dur , terorist derler.
    yarın net cizgi cek, fasist derler.

    cehape seytanlastirilmistir. artik hicbir sey fayda etmez. oyle bir toplumuz ki kürt chpye oy verince terorist, akp ye verince benim kürt kardeşim oluyor.

    adamlar 1930 dan itibaren sistemli olarak bir şeytan chp yarattılar. şimdi kendi yalanlarına da inanıyorlar. ne gerçek ne doğru bilmiyorlar. böyle bok gibi bir durum.

  • 30. en çok küfür yiyen eşyalar

  • 31. sözlükçülerin yalnızlık tanımları

    anlatacak şeyler birikmiş, için dolmuşken, veyahut tek başına durmaktan yılgınlık gelmişken, gittiğin hiçbir mecra ve kişinin bu hissiyatı onaramayacağından, hiçbişeyin sana "iyi" gelmeyeceğinden emin olma hali...

    işte gerçek yalnızlık budur.

  • 32. münir özkul'un kötü bir oyuncu olması

    başarısız bir troll girişimidir, eski troller kalmadı azizim.

  • 33. an itibarıyla yazarların nerede olup ne yaptığı

    otelin lobisinde oda arkadaşımın sexinin bitmesini bekliyorum.

  • 34. erkek yazarlardan kadın yazarlara sorular

    soru:niçin illa o uğraşsın, o tavlasın diye düşünüyorsunuz? niçin zoru oyniyim da uğraşcak mı bakalım diye oyunlar oynuyorsunuz?

    cevap: öncelikle bu harika soru için teşekkür ediyorum yazara. bunun sebebi insanın evrilmesi imkansız yönleri olması. erkek avcı kadın av rolünü seviyor. erkek emek vermediği uğraşmadığı hiçbir şeyi sevemez. o uğraşma aşaması en zor ve en çok keyif alınan zaman dilimi erkek için. asla çantada keklik gördüğünüze saygınız yok. evde duran angelina jolie'yi aldatma potansiyeli olan bir türsünüz arkadaşlar. kendiniz de biliyorsunuz gerçekleri.

  • 35. 6 saat ömür kalsa yapılacaklar

    canlı bomba yaparım kendimi, malum şahsi da yanımda götürürüm, ülkeye benim adımı verirsiniz bir zahmet.

  • 36. tam anestezi halinde ruh ne yapıyor

    uyudugunda nereye gidiyosa yine oraya gitmistir. rica ederim.

  • 37. kemal sunal'ın en kötü filmi

    genel cevapların hemen hepsi 80'lerin ikinci yarısında çekilmiş filmlerinden oluşmaktadır. bunun iki temel sebebi vardır:

    1 - kendisini absürt komedinin erişilmez zirvesine çıkaran natuk baytan'ın vefatı.

    2 - 70'lerde kemal sunal'a, 80'lerde ilyas salman'a yardımcı rolde destek vermiş şener şen'in başta komedi, devamında ise dram filmlerinde başrol oynayarak başarı elde etmesi. özellikle o dönemi hatırlayanlar (veya sonradan araştıranlar) şener şen'in bu atılımını kemal sunal'ın nasıl küçümseyerek yorumladığını bilir. gelgelelim zaman şener şen'den yana işlemiş; bunu gören kemal sunal (artık kendisini komedide zirvede tutacak bir natuk baytan'ın da olmamasının etkisiyle) toplumsal/dram filmler denemiş fakat bunda da pek başarılı olamamıştır.

    1972'de yan rol ile ilk kez sinemada yer aldığı tatlı dillim filminden vefatına dek en çok filmde rol aldığı yıl tam 7 film ile 1988' dir. zaten o yıl çekilmiş ******* filmlerine bakacak olursak gerek komedide gerekse toplumsal dram tarzında hep bir bocalama görürüz. komedilerinde ilerleyen yaşına uygun yazılmamış başroller, yavan senaryolar ve kendisinin cevherini natuk baytan gibi ortaya koyamayan rejiler yüzünden düşük performans sergilemiştir. dram türünde ise her ne kadar tiyatro kökenli olsa bile bu tarz filmlere uygun bir aktör olmadığı açıktır.

    yine de türk sinemasının ve çocukluğumuzun efsanesi olması sebebiyle emeğine saygıdan tüm filmleri izlenir. zira yeri apayrıdır.

  • 38. trt 2

    pazar sabahı yayın akışında western kuşağı gözüküyor. ilk filmimiz iyi kötü ve çirkin

  • 39. türk kızlarının kibar erkeklerden hoşlanmaması

    ben inanıyorum böyle birşey olduğuna. bugün iki kız arkadaşımla oturdum sohbet, muhabbet. başladılar hayatlarından gelip geçen adamları anlatmaya. tamamıyla ikisi de bildiğin kaba saba erkeklerle birlikte olmuşlar, bu durumdan şikayet ediyorlar ama bu durumu seçenler de kendileri. arkadaşım sen seçiyorsun bu adamı, yada o seni seçiyor sende onaylıyorsun. şikayet etme, herşey ortada sizi birey yerine koymayan adamların ağzının içine düşüyorsunuz işte. anlatıyor şöyle kibar böyle düşünceli böyle kültürlü adamlar var ama karşımıza çıkmıyorlar diye. bence çıkıyorlar ama siz kıymetini bilmiyorsunuz, elektrik alamıyorsunuz vs. önce harcıyorsunuz böyle adamları, sonra yok. olmaz tabi arkadaşım olmaz. kızlar kabul edin hanzolar daha çok ilginizi çekiyor.

  • 40. bombacı mülayim

    aslında çok güzel felsefik altyapısı vardır bu karekterin.
    hayatını pısırık, pasif ve korkak geçiren; sağlık endişeleri yüzünden patetes haşlamasından başka bir şey yiyemeyen, iş arkadaşları ve üstlerine karşı hakkını savunamayan adı gibi "mülayim" olan karakterimiz ölüm gerçeğiyle yüzleşince paraya değer vermeyen, istanbul'un ünlü mafya babalarıyla aşık atışan, çalıştığı şirketin başına geçen ve terör saldırılarını cesurca bertaraf eden bir halk kahramanına dönüşür. soy adı gibi "sert" olur.
    madem ki ölüm engelleyemediğimiz bir gerçek o zaman onunla yaşamayı öğrenmek zorundayız.

  • 41. metro yaklaşırken oluşan hafif rüzgar

    ankara'nın ayazında hafifçe oluşmaz. içinizi donduracak şekilde eser. öyle ki insanlar metro geldiğinde hep bir şekilde sırtını döner.

  • 42. erkeklerin zeki kadın sevmemesi

    erkekler zeki kadınları severler, kurnaz kadınları sevmezler.

  • 43. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    ilyas abi vardı maltepe üniversitesi hukuktan mezun, benden 4 yaş büyüktü evlendi boşandı ara ara haberleşirdik çok güzel muhabbetimiz de var insanın çay ile birlikte içini ısıtan muhabbeti bi de mustafa abi vardı o da marmara hukuktan bi de yağız abi o da iktisattan öğrenci evlerinde kalıyorlardı bende küçüktüm tabi yani üniversite 1 de falandım. yanlarına giderdim muhabbet ederdik, kitapçılarda çalışırlardı bazı yardımcı olurlardı, ilyas abiyle de ankaraya gitmiştik ankaralı kendisi beni gezdirmişti sonra mezun oldular gittiler avukat savcı oldular ben de okulumu bitirdim çalışıyorum, ofisten eve geldim az önce abim aradı ilyas abin vefat etti trafik kazası.
    boğazım düğümlendi işte.

  • 44. sakın evlenmeyin oğlum

    okunmayacağını bildiğim halde evli olan birisi olarak bir şeyler karalama ihtiyacı hissettim.

    evlilik teslimiyet demektir. teslim olabilen evlenmeli. teslim olmayanlar (fedakarlık yapamayanlar, özgür olmaktan hoşlananlar) evlenmemeli. maalesef evliliğin ilk senesi - özellikle ilk 4 ay- er ya da dişi kişisi için oldukça zorlayıcı geçmekte.

    olaya bir erkek tarafından anlatacak olursam (kendi açımdan)

    üniversite hayatı herkes için aşağı yukarı aynı şekilde geçiştir. sik taşağına denk istediği zaman uyanmış, çorabını istediği yerde çıkarmış, sigarayı ne zaman ve nerede isterse o anda içmiş bir insandan, bir anda "kalk hadi annemlere gideceğiz", "40 kere söyledim kıyafetlerini kirli sepetine at", "içme artık şunu neden içiyorsun ? hani evlenince bırakcağım diyordun" şeklindeki artık dış uyarana maruz kalmaya başlayınca insan fark ediyor ki büyük bir hata yapmış. arkadaş ortamlarında (eğer hanımı annesine bıraktıysa ve onsuz bir şekilde bekar arkadaşlarla takılma fırsatı bulduysa) sakın evlenmeyin oğlum şeklinde nasihat vermesi olağan gibi görünüyor.

    fakat yukarıda da söylediğim gibi evlilik teslimiyet işi. evlendikten sonra artık evlisiniz ve bu evlilik denen meretin sevgililikle uzaktan yakından bir alakası yok!! bunu bilip buna göre yaşamalı. bu geçiş dönemi ( iki kişinin bir birini tanımaya başlaması ve ya bir takım fedakarlıklar konusunda bir birlerine yardımcı olmalarıyla kısır döngü bir nebze olsun rahatlayabiliyor) yaklaşık 12-14 ay kadar sürebiliyor. eğer bu süreçte artık evlisiniz "eve girdiğimde yemek hazır olmalı abi", "ben arkadaşlarımla özgür bir şekilde takılmak istiyorum karım evde oturup benim gelmeme yakın istediğim bir şey varsa onu yapsın", " gömleklerim ütülenmemiş olursa neden evlendim abi?" şeklinde düşünceniz varsa artık o devir kalmadı.

    er kişisi, babasına annesi tarafından gösterilen hürmet ve ilgiyi bulmak için üniversitede tanıştığı ya da ofis ortamında yan masasında tanıştığı damla, çisem, yağmur gibi kadınları tercih ederek bu şansını kaybetmiştir. ilk 2-3 ay cicim ayları bittikten sonra, damla kişisinin artık ben yemek yapmak istemiyorum. kadın erkek eşit olması gerekiyor. bu çamaşırlarını buradan kaldır v.s şeklindeki kadının artık anaçlıktan bireyliğe doğru yol aldığı son 20 yıl kadınlarından aranılan evlilik bulunamayacaktır. çisem yerine hatice veya emine'ye doğru yönelmeleri gerekiyor.

    şimdiye kadar karaladıklarım şeyler, er kişisinin evlilikten beklediği ve evliliğin ona ne sunduğuyla alakalı bir şeylerdi. fakat evlilik daha farklıdır. düşünülenin aksine (kadınların muayyen dönemleri hariç) eğlenceli olabiliyor.( ilk 14 aylık süreci es geçmiyorum. bu dönemlerin sıkıntıları daim. karşılıklı otorite kurmaya ve insiyatif adımlarının karşılıklı yapılıp yapılmadığının teste edilmesiyle geçiyor. )

    evlilik ne istiyor peki ? güzel ve ya seksi bir kadın katiyen istemiyor. olsa tadından yenmez ama maalesef en son şarttır bence kadının güzel olması. sırf "karım güzel ben evli kalmalıyım" diye düşünen bir kimse yoktur. bence yegane mesele anlaşmakta. herhalde aq anlaşmakta ne sikik sikik konuşuyorsun dediğinizi duyar gibiyim. anlaşmak demek gülmek konuşmak değil, daha çok bir olay ya da durum karşısında olaylara aynı pencereden bakabilmek bence. kendimle ilgili bir örn: twilight filmi vampirli bir film diye sinemaya gitmiştim. sonra bu ne aq deyip yarısında çıktım* aradan biraz zaman geçti ve 2. filmi sinemaya girdiğinde hayatımdaki kız çok güzeldi ilki hadi ikincisine gidelim diye teklif ettiğinde "filmin klasik bir aşk hikayesinden farklı olmadığını ve aynı filmden yüzlercesini etrafta bulbileceğimizi söyledim. anlaşamadık. ayrıldık. şimdiki sevgilim (eşimle) sohbet esnasında twilight için "sıradan bir aşk hikayesinden farklı değildi" şeklindeki yorumuyla olaya aynı açıdan bakabildiğimize sevindim. halen aynı şekilde bakıyoruz. genelde filmlerdeki sevdiğimiz karakterler aynı kişiler oluyor vesselam.

    bu gevezelik su anlama geliyor, yolda gördüğümüz topallayan bir adam gördüğümüzde "pis fakir" tepkisinden çok ne kadar yazık yahu şeklinde düşündüğümüzü söylüyoruz. gel zaman git zaman artık bir olay ya da bir durum karşısında konuşmadan da bir bakışmayla olaya tepkimizi koyabiliyoruz. bu gibi durumlarda evlilik güzel olabiliyor.

    fedakarlık çizgileri esnek olmalı evlendiğiniz kişinin. ben yapmam hep sen yap dediği takdirde bir şeyler daha zor olabiliyor. bu da bu tepkiyi verdiren nedenlerden.

    geçmiş zamanları sevgililik , evlilik ve ebeveyn olma gibi durumları gözden geçirdiğimde bekar arkadaşlarla geçirdiğim vakitleri her ne kadar da özlesem, bazen çok ağır kaoslar şeklinde durumu atlatıyor da olsak, genele vurup kâr-zarar durumunu gözden geçirdiğimde hiç kimseye sakın evlenmeyin oğlum dememişimdir.

    bedava seks, hazır yemek, hazır yıkanan çamaşırlar, çocuk yaparız iyi olur, ayağa gelen çay, evin temizlenmesi v.s şeklindeki ihtiyaçları karşılamak için evlenmeyi düşünüyorsanız sakın evlenmeyin oğlum !!!.

    seks için orospuya, yemek ve çay için restauranta, çamaşırlar için kuru temizlemeciye, çocuk için yeğenlerle, temiz ev için ise temizlikçi çağırın. daha mutlu olursunuz.

    evliliğe ne kadar verirseniz o kadar zevk alıyorsunuz. babalık da aynı şekilde. ne kadar çok verirseniz o kadar çok zevk almaya başlıyorsunuz.

  • 45. bir erkeğin patlak olduğu nasıl anlaşılır

    ağzınızla dudaklarından içine doğru üfleyin, eğer sağından solundan hava kaçırıyorsa, patlaktır.

  • 46. pornonun yasaklanması

    sanki simdi serbest de 31 marttan sonra yasaklanacakmis.
    ayrica bugun bin tane engelden atlayip o siteye girmeye akli yeten adam o sitede gordugune ozenmeyecek kadar aklini kullanabiliyordur.

  • 47. işten gelip yemek yapan bulaşık yıkayan evli erkek

    bekar olup bunları yapan yalnız yaşayan erkekler var.
    şekil a (ben)

    ne oluyor yani evlenince onu anlamıyorum. evlenen erkek kendine hayat arkadaşı yerine hizmetçi mi alıyor?

    bi türlü değişmiyor şu kafa..

    edit: gelen mesajlar üzerine konuşursak eğer erkek bunları yaparken, kadın da akşama kadar gezip tv izlemeyecek tabiki.
    bi zahmet öyle düşüncesiz birini de hayatınıza sokmayın.

  • 48. bekaretini 2 milyon sterline satan azeri model

    bu kıza bok atıyorsunuz da tanımadığı etmediği bir kadının bekaretine 2 milyon sterlin sayan amcanın hiç mi suçu yok? arz-talep mevzularında niçin arz eden günahkar da talep edene tek laf yok? bana göre kız malsa adam ondan daha mal, kusura bakmayın.

  • 49. en güzel kız isimleri

    rüya.
    bu konudaki tartışmayı bitirecek tek isim..
    yeryüzünde daha güzel bir isim olamaz .